Katalog

21 AĞUSTOS1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cenazede 38 gözaltı • İstanbul Haber Servisj- Ankara'da polisin diizenlediği operasyonda öldürülenlerden Eyüphan Polat ve Nurhayat Beyhan'ın cenaze töreninde 38 kişi gözaltına alındı. Cenazeler, Çeliktepe Merkez Camisi'nde dün öğle namazının ardından Sanayi Mahallesi Mezarlığı'na getirildi. Polisin geniş önlem aldığı cenaze töreni sırasında, mezarlıkta anma töreni yapılmasına izin verilmedi. Ce-nazelerin toprağa venldiği sırada, mezarlık dışında toplanan yaklaşık 60 kişilik grup, pankart açarak "Devnmci Sol savaşçılan ölümsüzdür" sloganı atmaya başladı. Bunun üzerine emruyet görevlileri gruba müdahaleetti. Çıkan kanşıklık sırasında polis havaya ateş etti. Bazı kişilerin yaralandığı olayda 15'i bayan 38 kişi gözaltına alındı. Olayı görüntülemeye çalışan bazı gazetecilcrde tartaklandı.Gözaltına alınanlar Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderildi. Grup Yopum'un imzagünü • İç Politika Servisi - Grup Yorum, pazar günü Gülhane Parkı'nda imza günü duzenliyor. Saat 14.00'te, Haziran Yayıncılık standında başlayacak imza gününde. Grup Yorum, son kasetleri 'Cesaret'i imzalayacak. Üç zanlı basına gösterildi • İstanbul Haber Servisi - Şişli Adliyesi'nde lOgün önce kuşku üzerine yakalanan ve Türkiye Komünist Partisi/ Marksisı-Leninist Türkiye Işci Köylü KurtuluşOrdusu (TKP; ML-TİKKO) üyesi olduklan öne sürülcn üç kişi, dün basına gösterildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden yapılanaçıklamada, 10 ağustosgünü yapılan operasyon sırasında Süleyman Şahin, Muhammet Demir ve Suna Aydın'ın yakalandığı vebu kişilerin bırçok öldürme. soygun, karakol taranması eyİemlenne katıldıklan öne sürüldü. SHP'de atamalar • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-SHPMerkez Yürütme Kurulu (MYK) dün toplanarak, İstanbul ve İzmir'de yeni oluşturulan ilçelere yönetici atamalan yaptı. Bu atamalan eleştiren Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Karakaş," Bu yöntemi daha önce Deniz Baykal da denedi ve Bayrampaşa seçimlerini yitirdik" dıyerek, atama yöntemine karşı olduğunu bildirdi. MYK toplantısında SHP'nin yeni ilcelerine şu isimler başkan olarak atandılar: İstanbul: Avcılar(Orhan Duran), Güngören (Hüseyin Aksu), Bahçelievler(Lütfii Gündoğdu), Bağalar (Mustafa Yeyin), Tuzla (Doğan Çakmak), Maltepe (LütfüBinici)İZMİR: Narlıbahce (Mehmet Kılıç), Balçova (Ahmet Koğ), Gaziemir(Özdinç Karaslı), Çiğli(EnverTaştan). Cenaze kaçırma iddiası • ANKARA (ANKA)- Küçükesat ve Maltepe'de gecen hafta içinde düzenlenen operasyonlarda ölen Arslan An ve Nurten Kahramanoğlu'nun yakınlan, cenazelerin kendilerinden kaçınldığuu ve konuyla ılgili baskı yapıldığını iddia etti. Olenlerin yakınlan tarafından yapılan yazılı açıklamada, Arslan An'nın ve Nurten Kahramanoğlu'nun, kendilerinin izni olmadan polis tarafından gömüldükleri öne sürülerek kendilerinin ve avukatlannın adli tıpta tartaklandıklan ve dövüldükleri belirtildi. Menderesten açılış • İSTANBUL (AA) - özel Erol AJtaca Dershanesi, Aydın Menderes tarafından törenle açıldı. Menderes, Ulus'ta bulunan ve Erol Altaca'nın sahibi olduğu dershanenin açılışında yaptığı konuşmada, dershanenin, gençlerin milletin arzu ettiği şekilde yetişmesine yardımcı olmasını diledi. Menderes, "Cenab-ı hak bu güzel kurumu hep hayırlara vesile etsin. BUtün kardeşlerimiz fieyz ve irfan alarak yeıissin" dedi. Çiftçiye ödenen taban fıyatı yüksek bulan sanayicilere, Demirerden yanıt: Kazancınız 7kat dahafazla• TÜŞİAD'dan sonra İstanbul Sanayi Odası da koalisyon hü- •Başbakan Süleyman Demirel, çiftçinin enflasyon karşısında kümetine sert eleştirilerde bulundu. İSO Yönetim Kurulu Başka- ezdirilmemesi ilkesinden hareket ettiklerini söyleyerek sanayicile- nı Memduh Hacıoğlu, çiftçiye ödenen taban fiyatlar üzerine siya- re, "Çiftçilerden 7 kafdaha fazla kazanıyorsunuz. Tanm kesimi- setin gölgesinin düştüğünü ileri sürdü. ni ihya etmiş değiliz" yanıtını verdi. İş-Ekonomi Servisi - Sanayı- ciler, Başbakan Süleyman Demi- rel'den çiftçiye ödenen yüksek taban fiyatlann hesabını sordu. Sanayicilere "Siz onlardan 7 kat fazla kazanı- yorsunuz" diyen Başbakan Demi- rel ise sanayici ile çiftçi arasında aynm gözetme- diklerini savu- narak "Biz tanm kesimini ihya et- miş değiliz. Sade- ce vaat ettiğimiz gjbi enflasyona ezdirmedik" dedi. Sanayicilerden hükümete ilişkin tüm şikâyetlerinı söylemelerini is- teyen Başbakan Süleyman Demı- rel, "Politikacı riskli bir yerde- dir, başaramaya- aTnda " ^ l^T'"' ^ a § * ) a k a n Demirel, ihracatta ve vergide başarüısanayikunıluşlanna İSO'da düzenlenen bir törenle ödüllerini verdi. İş dünyasının nayicısi bugün elde edilen nok- vam etti. Sanayileşme aşa-diye konuştu. İş dünyasının ekonomik politikalara yönelık olarak hükümete yönelttıği eleştiriler TÜSİAD'dan İstan- bul Sanayi Odası'na (İSO) da sıçradı. İSO tarafmdan vergi ve ihracatta başanlı sanayi kunı- luşlan için düzenlenen ödül tö- renine katılan Başbakan Süley- man Demirel, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Ha- çıoğlu ve İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök'ün sert uyan- lanyla karşılaştı. İSO'nun ödül törenine Devlet Bakanı Tansu Çiller, Maliye ve Gümrükler Bakaru Sümer Oral, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse gibı hükümetin ekonomı kurmay- lan ile birlikte gelen Başbakan Demirel, eleştirilerin dozu yuk- seldikçe salondan yükselen alkış sesleri ile zor anlar yaşadı. Kuruluşunun 40'ıncı yılını da kutlamakta olan İSO'nun, ge- çen yılki başanlı üyeleri için dü- zenlediği ödül töreninde açılış konuşmasını İSO Meclis Baş- karu ve 2 dönem öncekı TÜS- İAD Başkanı Ömer Dinçkök yaptı. Konuşmasına, "Türk sa- nayicısi bugün elde edilen nok- tanın çok ötesınde biryerde bu- lunabılirdi. Bugünkü dereceler özel sektör sanayinin gerçek potansiyelıni sergjlemekten çok Hacıoğlu çabalayarak geldiği yeri göster- mektedir" sözleriyle başlayan İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök, 'Değerlendirileme- mış zaman ve fırsatlar bizlerin üzüntüsü olmaktadır" diye de- masını gösterememış toplum- lann demokrasi konusunda da başanlı olamayacaklannı savu- nan Dinçkök, kamu malıyesı- nin düzeltilmesinin öncelikli so- run olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Kamufinansmanınıntemel kaynağı vergidir. Etkin vergi toplamanın yolu toplanan ver- ginın lyı kullanıldığjnı göstere- rek olur. Kamu kuruluşlannın ölçüsüz harcamalan ve trilyon- luk zararlan ile vergi ödemenin sa>gınlığı çelişki yaratmakta- dır. Bu konuda hükümetin de- netçisi kamuoyudur." İSO Yönetim Kurulu Başka- nı Memduh Haçıoğlu ise kamu açıklanna yönelik olarak hükü- mete daha somut eleştiriler yö- nelterek çiftçiye ödenen taban fiyatlar üzerine siyasetin gölge- sinin düştüğünü ifade etti. Baş- bakan Demirere. "Bu yıl des- tekleme ahm politikanızla tanm kesimini memnun ettı- niz" diyen Memduh Hacıoğlu. tanm politikalannda olduğu gibi ücret politikalannda da kaynaklarla denge kurulması gereküğini ve ücretlerdeki reel artışın ancak üre.tim artışıyla karşılanabileceğini savundu. Memduh Hacıoğlu, özel sektö- Dinçkök riin gönüllü ve zorunlu tasar- ruflannı da kamunun gasp etti- ğini öne sürdü. Hacıoğlu'nun "Hazınece fı- nanse edilen sadece bir KİT'in yıllık zaran tüm ihracata bir yıl- da tahsis edilen Eximbank kre- dilerinin topla- mından fazladır. Yine Hazinece heryılfinanseedi- lip satm alınan ve yakılan bir yıllık tütün bedeli, ima- lat sanayii yatı- rımlanna tahsis edilen bir yıllık orta vadeli yatınm kredileri- nin toplamından fazladır" sözleri salondaki sanayi- cilerin coşkulu alkışlan ile kesil- di. Hacıoğlu, ko- nuşmasının so- nunda, imalat sa- nayiinde yatınm ve ihracat için yeni teşvik bek- lemediklerini de belirtti. Hacıoğlu, "Ortaya koydu- ğumuz çarpık Tablo hükümet programınızda zaten yer aldığına göre çözümlerin bir an önce haya- ta geçirilmesi için kaybedilecek bir dakika bile >oktur" dedi. Başbakan Süleyman Demi- rel ise soğukkanlılığını koru- maya özen gösterdiği konuş- masında sanayileşmeyi "Türki- ye'nin uygarlığa yetişme kav- gası" olarak tanımladı. Sanayi- nin sorunlannın Türkiy'e'nin sorunlanndan kaynaklandığını dile getiren Başbakan Demirel, piyasa ekonomisinin de de- mokrasinin de gerçek anlamda henüz yerleşmediğini savundu. Demirel, işadamlanna "İhti- yacınız olan kaynak için dünya sermaye pivasalanna da yöne- lin. Devlet size bu itiban sağla- dı" önerisinde bulundu. Türkiye'nin vergi sistemi de- ğjl her konusunu gözden geçir- diklerini ve önümüzdeki yasa- ma döneminde tüm kanuni ge- reklerinin yerine getirileceğini vurgulayan Demirel, sözlerinin sonunda sanayicilerin en azın- dan dünya piyasaîarında re- kabet edebilir konumlannı ko- ruyacaklannı bildirerek onlar- dan da ılerleme şevklerini yitir- memelerini istedi. CHP GYK, Ecevit'in seçim yapılmaması önerisini değerlendirdi: Kurultay iradesi karar \eııııeli • Ecevit'in CHP kurultayında seçim yapılmaması önerisine, CHFliler olumlu yanıt vermedi. CHP yöneticileri, "GYK'nın görevini sürdürüp sürdürmeyeceği, kurultayın özgür iradesine bağlıdır" dediler. ANKARA (Cumhuriyet SHP Genel Sekreter Yardıması Musta- Bürosu) - DSP Genel Baş- fa Gazala. birleşme ve bütünleşmeden kanı Biilent Ecevit'in CHP yana olduklannı, ŞHP'nin, CHP'nin kurultayında seçim yapılmaması öneri- devamı olduğu görüşünü bir kez daha sine, CHP'liler, "GYK'nın görevini sür- yıneleyerek, "Partimiz bugüne değin dürüp sürdürmeyeceği, kurultayın öz- CHP'de yönetim şöyle olsun ya da böy- gür iradesine bağlı" yanıtını veriyorlar. le olsun diye bir müdahalede bulunmayı CHP'liler, şu andaki CHP Genel Yö- uygun görmedi. Bu konuda kesin bir netim Kurulu'nun (GYK) 6 ay daha gö- karanmız yok" dedi. rev yapıp yapmayacağı konusunun ku- CHP GYK üyelerinden Metin Tü- rultayda ele alınacağını bildirdiler. Ko- zün, dün Cumhuriyet'e bir açıklama ya- nuya ilişkin bilgi veren CHP'liler, şu gö- parak, CHP Genel Sek^ter Yardıması rüşleri savunuyorlar: Erol Tuncer'ın genel başkanhğına karşı "Eğer kurultay Genel Yönetim Kuru- çıkmadığını bildirdi. Tüzün. "Sayın lu'nun görev süresinın uzatılmasını is- Erol Tuncer'in CHP konusundaki per- terse, bunu biz bir emir telakki ederek formansı, kendisini CHP genel başkan- GYK'nın 6 ay daha çalışmasını sağlanz. lığına aday olması konusunda öner- Ancak, kurultay seçim yapılmasını ister- mem noktasındadır. Kesinlikie Tun- se, seçim yapılır. Bu konu tümüyle ku- cer'ın genel başkan adaylığına karşı de- rultayın özgür iradesine bağlıdır. Zaten gilim. Sayın Tuncer'le beraber çalışıyo- kurultay gündemi de bu biçimde belır- rum. Eğer kendisi genel başkan adayı lenmiştir. Konu kurultayda tartışılacak olursa, desteklerim" dedi. ve sonuca bağlanacaktır." Tüzün. eğer Erol Tuncer genel baş- CHP'lilerle temas için görevlendinlen kan seçüirse, CHP'nin SHP'ye ihale edi- leceği yolundaki haberleri de anımsata- rak, "Sayın Erol Tuncer'in böyle düşün- düğüne inanmıyorum. Kaldı ki hiçbiri- mizin gücü. CHP'yi bir başka partiye ihale etmeye yetmez" diye konuştu. CHP genel başkan adayı Suphi Bay- kam da Ecevit gibi CHP'nin 9 eylül ku- rultayında genel başkanlık ve yönetim kurulu seçimi yapılmamasını.seçimlerin 9 mart kurultayına bırakılmasını istedi. Baykam, birleşmenin ancak ve ancak CHP'de olabileceğini söyledi. Adana Büromuzun haberine göre, bir süre önce genel başkan adaylığını ilan eden Baykam. bugün yapılacak CHP bölge toplantısı öncesi düzenlediği basın taplantısında, 1.5 aylık tartışmalann, birleşmenin tavanda değil; tabanda ola- cağmı gösterdiğini söyledi. SHP ve DSP'nin CHP içinden çıktığını, ana par- tı olması açısından bu parülerin CHP'ye katılması gerektiğini kaydeden Bay- kam, "Birleşme baba ocağında olur, başka yerde değil" dedi. Kimsenin CHP ve CHP'lilerin özgür iradesine ipotek koyma hakkı bulun- madığmı belirten Baykam, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün iktidar avan- tajını kullanarak böyle bir niyet içinde olduğunu söyledi. Baykam, İnönü, Ece- vit ve Baykaî'a özveri çağnsında bulun- du. Öte yandan CHP GYK üyelerinin DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapuklan son görüşmeden sçnra Hil- ton'daki bir toplantıda Altan Öymen'in getirdiği formül tarüşılırken baa üyele- rin Erol Tuncer'in genel başkan adayhğına karşı çıktıklan şeklindeki ha- berler üzerine birer açıklama yapan Avni Gürsoy ve Nebil Oktay, salt Tun- cer'in genel başkanhğına karşı çıkmadık- larını, daha geniş bir konsensüsü sa- vunduklannı söylediler. Gürsoy, açıkla- masında, "Zaruret olursa, Erol Tuncer genel başkan olabilir" görüşünde oldu- ğunu vurguladı. CHP GYK üyesi Nebil Oktay da, Öymen'in getirdiği bütünleş- me önerisinin DSP Genel Başkanı Ece- vit'in görüşleriyle bağdaşmadığım, formülün tümünün bu aşamada uygu- lama şansının bulunmadığını söyledi. Bu formülün ve Erol Tuncer'in genel başkanbğının daha başka çözüm yollan bulunmaması halinde düşünülebileceği- ni belirten Oktay, bu görüşü sadece ken- disinin değil, GYK üyelerinden çoğu- nun savunduğunu belirtti. CHP-SHP bütünleşmesi için ikili görüşmeler dün başladı SHP çaüsında CHP'ye ret • CHP'nin yeniden açılması ve SHP ile bütünleş- menin sağlanması amacıyla CHP Genel Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Gümüşçü ile SHP Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gazalcı dün. ikili gö- rüşmeler çerçevesinde bir araya geldi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP-SHP bütüiüeşme- sinin koşullanm belirlemek ve bunun için gerekli altyapıyı ha- arlamakla görevlendirilen CHP Genel Yönetim Kurulu (GYK) üyesi Mehmet Gümüş- çü ile SHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Mustafa Gazalcf nın ilk görüşmeleri dün Anadolu Ku- lübü'nde gerçekleşü. inönü'nün teklifıne ret Mehmet Gümüşçü ve Mus- tafa Gazalcf nın yaklaşık 2 saat süren görüşmelerinden sonra CHP GYK üyesi Gümü^çü. SHP Genel Başkanı Erdal inö- nü'nün, CHP'nin SHP şem- siyesı altında ve CHP adıyla varlığına devam etmesi şeklin- deki öneriyi kabul etmeyecekle- rini Gazalcı'ya bildirdiğini, an- cak ikili görüşmelerin de sür- mesi yolunda karar aldıklannı söyledi. Mehmet Gümüşçü, görüş- meye ilişkin Cumhunyet'in so- rulanru yarutlarken şunlan söy- ledi: "Sayın Gazalcı'yla yararh bir görüşme yapük. Sosyal demok- ratlann ve demokratık solcula- nn bırlikteliğı ve bütünleşmesi konusunda göriiş birliğj içinde olduğumuzu gördük. Bölünmüşlükten, hem teo- rik. hem pratik olarak zarar gördugümuzü birlikte sap- tadık. Türkiye'nin içinde bu- lunduğu olumsuz koşullar ne- deniyle Türkive'de demokratik solculann birlikteliğinin zorun- lu hale geldiği noktasında tam anlaşmaya vardık. Bu tarihi zorunluğun tıka- nan kanallannı iki eski örgüt emekçisi olarak açmaya çalıştık. Bu umut ve özlemin hep canh kalmasına özen gösterile- ceğini belirterek 9 eylül öncesi ve sonrası da çok daha geniş ve ciddi görüşmeler yapmamız gö- rüşünde birleştık." İkili görüşmeler sürecek Gümüşçü, bir başka soruyu yarutlarken de ikili görüşmede ele alınan konulann hem CHP hem de SHP yetkili organlann- da görüşüleceğini söyledi. Yapılacak değerlendirmelere göre ıkılı görüşmelenn sürece- ğını belirtti. POLİTİKA GÜM.ÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Jsflhbapat Yetersizliği... Şırnak savaş alanı gibi... içişleri Bakanı Ismet Sezgin, dün düzenlediği basın top- lantısında, çatışmamn öğle saatlerinde yeniden şiddetlen- diğini açıklıyordu. Şırnak'a giremedikleri için Cizre'de bulunan arkadaşla- rımız, olayın ciddi bir boyutta olduğunu anlatıyorlar, elle- rindeki bilgileri şöyle aktarıyorlardı: "Dün saat 11'de güvenlik güçleri evlerin boşaltılması için anons yaptı. Yurttaşlar dışanya çıktığında silah sesleri birden yoğunlaştı. Karşılıklı çatışma sürüyor..." Şırnak'tan Cizre'ye dönen bir şoför ise şöyle diyordu: "Şırnak sokaklarında cesetler gördüm..." Şu ana dek elimizde ölü sayısına ilişkin resmi sayı dört. Ancak gelen haberler, ölü sayısının fazla olduğu yolunda. Güneydoğu'ya özgü fısıltı gazetesi durmadan biigi dağıtı- yor bu konuda. Cizre'deki arkadaşlarımız, "Şırnak'ta savaş var" deyip ekliyorlardı: "Halk, PKK militanlarıyla güvenlik güçlerinin arasında kalmış durumda. Karşılıklı çatışma, giderek yoğunlaşıyor aldığımız haberlere göre..." Şırnaklı yurttaşlar ise şöyle konuşuyorlardı: "Sabaha karşı silah sesleri azalmıştı. Öğle saatlerinde yeniden başladı. Kimsenin can güvenliği kalmadı." Şırnak'a giriş ve çıkış yasak. O nedenle bilgi almak ol- dukça zor. PKK militanlarının ağır silahlar kullandıklan da bir gerçek. içişleri Bakanı Ismet Sezgin'in belirttiği gibi si- lahlı PKK'lı sayısı ise binin üzerinde. Olay PKK'nın ilk bü- yük eylemi. Şırnak ta bir Jandarma Tugayı var, yeterli sayıda da gü- venlik gücü. PKK militanları Cudi dağından Şırnak'a ini- yor, roketatarlar ve uzun namlulu silahlarla. Şırnak'ı içten ve dıştan kuşatıyor. Elektrikleri kesiyor. Açıkcası Şırnak'ı ele geçiriyor. işte üzerinde durulacak asıl konu bu. Yetkililerin "bir avuç terörist" diye nitelendirdiği Şırnak'ta çatışmamn bo- yutu, öyle önemsenmeyecek bir biçimde değil. PKK mili- tanları ağır silahlarıyla Şırnak'a iniyor. Binin üzerindeki silahlı PKK'lıyt kimse görmüyor. Üstelik bin PKK militanı evlere sığınıyor. önceden hazırladığı planı uygulamaya başlıyor. Şimdi sormak gerekir: "Devletin istihbarat birimleri ne yapıyor? Şırnak'taki Jandarma Tugayı önceden bu baskını haber alamıyor mu?" Demek ki alamıyor... İçişleri Bakanı Ismet Sezgin de "lyi istihbaratyapamıyo- ruz" diyor dün yaptığı açıklamada... Dün sabah özel harekat timinin aracına Şırnak'ta ateş açılıyor. Üstelik bölge valisinin "Şırnak'ta devlet var" dedi- ği saatlerde. AA'nın haberine bir göz atalım: "...Bir yetkili, Şırnak merkezinde genel arama yapıldığı- nı ve sokağa çıkma yasağının devam ettiğini söyledi. Yet- kili, çatışmada öldürülen terörist sayısı konusunda kesin bir rakam söylemenin mümkün olmadığını kaydetti. Bu arada, Şırnak şehir merkezinde bu sabah saat 09.15 sıra- lannda Jandarma Tugayı'ndan Emniyet Müdürlüğü bina- sına giden özel harekat timine ait araca ateş açıldı. Güven- lik kuvvetlerinin araçtan atlayarak anında karşılık verdiği çatışmada ölü ele geçirilen teröristler olduğu bildirildi." Şırnak savaş alanı gibi... O zaman bu noktaya nasıl ge- lindi? Arkadaşımız Celal Başlangıçın, teröristlerce öldürülen emekli Korgeneral Ismail Selen'le 24.5.1991 yılında yaptığı söyleşiyle yazımızı noktalayalım: Selen anlatıyor: "84 günün 10 günü tanışma, 46 günü bölgeyi gezme ile geçti. Bununla başarı ölçülür mü? Temel sorun, olaya ko- nacak teşhis ve çözüm konusunda Genelkurmay'la ara- mızdaki çelişkiden kaynaklanıyor. Onlar "iki çapulcu" olarak bakıyorlar. Oysa adamlar dağda alay kurma aşa- masına gelmişler. Cudi'de, Pervari'de, Herakol Dağları'- nda ikili yönetim var. Gündüz bizde, gece onlarda. Eğitimi- miz çok eksik. Bizim asker dağda su içmesini bile bilmi- yor. Sıcakta, bir matara suyu bir dikişte içiyor. Dudakları patlıyor. Adamlar bir matara suyla, bir hafta idare ediyor. Bizimkilere, bir öğün yemek gitmese 'öldük, bittik' diye feryadı basıyor. Durum ortada. 1984'ten beri adamlar ne mesafe almış- lar, bizim bulunduğumuz yer ne... O zaman teşhiste bir hata var. Olayın bir yanı da iç çekişmedir. Bu işi Kara Kuv- vetleri mi çözecek, jandarma mı? Eğer dedikleri gibi bun- lar iki çapulcuysa, jandarma bu işi çözer. O zaman Genel- kurmay Başkanı'nın bölgede işi ne? İçişleri Bakanı'nın gelmesi lazım. Yok eğer bu bir isyansa, o zaman jandar- manın işi ne? Ancak biz demokratik bir ülkeysek ve bu işi demokrasi içinde çözeceksek, olayı jandarma, Olağanüs- tü Hal Bölge Valiliği, İçişleri Bakanlığı 'na bağlı olarak yü- rütmeli." Partiiçi tartışmalara Akbulut da katıldı Akbulut: Erken seçim akıl işi değildi • ANAP eski Genel Başkanı Yıldınm Akbulut, Mesut Yılmaz'a karşı izlenecek politikayı Meclis toplantısından sonra milletvekilleriyle yapacağı görüşme sonucunda saptayacağmı söyledi TUNCAY ÖZKAN geliştirdik" dedi. Kendisini iktidardan uzak- ANKARA -. ANAP'ta parti laştıran kongrenin sağlıklı bir içi muhalefet, olağanüstü kong- kongre olmadığını, sonrasında re calışmalannı TBMM'nin gidilen erken seçimin de sağlık- açılışından sonraya bıraktı. sız olduğunu belirten Akbulut, Parti içi muhalefet, Meclis top- bu seçimde iktidann muhalefe- landıktan sonra milletvekille- te teslim edilmesini eleştirdi. riyle birlikte nasıl bir tutum takınılacağına karar verecek. ANAP'ın bu seçimle 276 olan ANAP'm eski genel başkanı mületvekili sayısını 115'e düşü- ve eski başbakan Yıldınm Ak- rüldüğunü, en büyük hatanın bulut, genel başkan Mesut Yıl- da bu olduğunu kaydeden Yü- maz'a karşı izleyeceği yolu, d ı n m Akbulut, şöyle konuştu: Meclis açıldıktan sonra millet- " ° zaman, ıktıdan bırakmak vekilleriyle konuşarak saptaya- için erken seçime gidilmeseydi, cağını söyledi. Akbulut, Yıl- şimdi hâlâ Mesut Yümaz baş- maz'ın partiyi küçülttüğünü, bakandı. Seçimin yapılmasına partinin her geçen gün eridiğini daha 1.5 yıl vardı. Kongreyi ka- söyledi. Kendisinin kongre zanmışsın, ben en iyisini bili- sonrasında ve erken genel se- rim, en iyisini yapanm diyor- çimler sırasında söylediklerinin sun. Neden yapmadın da seçi- bugün doğru çıktığını belirtti. me gittin? Partinin oy oranı Akbulut Cumhurbaşkanı yüzde 10'du diyor. Peki, o za- Özal'ın kendisinin başbakanlığı man neden yükseltmek için ça- döneminde yapılanlan övme- lışmadm? Bu da yalandır. O siyle ilgili olarak da " Bir hakkı donemde yapılan bütün ara se- teslim ediyorlar. Bu, sevindinci cimlerden zaferle çıkük. Oy bir şey. Benim dönemimde enf- oranımız yüzde 36 idi. Şimdi lasyon yüzde 70'ten 5O'ye indi- Süleyman Bey de ara seçimlere rildi. 1990'da büyüme hızı giriyor? Alabildiği oy oranı, yüzde ondu. Körfez savaşı sıra- yüzde 36'dır. Akılh adam böyle sında hiç kimsenin burnunu bir durumda erken seçime git- kanatmadık. Partide birlik mezdi. Giderun de aklından doğdu. Dağılmasını önledik ve şüphe ederim."