06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21AĞUSTOS1992 CUMA HABERLER Tekzip •Gazetenizin22.7.l992 günlü sayısırun 4. sayfasında "İnterstar'dan Özal'ın Avukatına Dava" başlığı alünda verilen haberde, Sayın Amet Özal'ın avukatı olduğum yazılmıştır. Sayın Ahmet Özal'ın ne geçmişte ve ne de halen avukatı sıfaünı taşımamakta ve vekaletini haız bulunmamaktayım. Merkezi, Liechtenstein Prensüğinde bulunan ve Starl ücaret ünvanının sahıbi bulunan Magic Box Incorporated AG. şirketinin vekaleüni deruhte etmekteyim. Bu şirket, paydaşlan olan Sn. Ahmet özal ve Sn. Cem Uzan'dan ayn bir tûzel kişi olup, yönetimi Liechtenstein Mahkemesı tarafından atanmış bir kayyıma verilmiş, bu kayyım da şirket yönetiminden tek yetkili kimse olarak, tarafıma vekalet verilmiştir. Bu afatla, tek yetkili kimse olarak, yalnızça şirket tûzel kişiliğinin vekaletine sahip olup, şirketin paydaşlan ile vekalet ve avukatbk ilişkim bulunmamaktadır. Bucevap vedûzeltmenin Sayın gazetenizın ılk nüshasının aynı sayfa ve sütununda kamuoyunun aydınlaülması amacıyla yayımlanmasını saygılanmla rica ederim. Avukat Osman Çelik ULUGÖZ Aladağlar yuruyuşü • NİĞDE(AA)-Turizm Bakanhğı'nca organize edilen Devlet Bakan] ve Başbakan Yardıması Erdal Inönü'nün de katılacağı Aladağlar doğa yürûyûşü yann başhyor. Aladağlar doğa yürüyüşünü, Turizm BakanlığVnın ihalesi sonucu 400 milyon liraya üstlenen Sobek AŞ Genel Müdürû Dofan Şafak, Demirkazık Dağevi tesislerinde başlayıp, 25 ağustosta Kayseri'nin Yahyalıilçesınırlan içerisindeki Kapuzbaşı Şelalesi'nin bulunduğu bölgede sona erecek yürüyüş hazırlıklannın tamamlanma aşamasına geldığıni söyledi. Toptan'dan Özal'a suçlama •ANKARA(L'BA)- Milli Eğitım Bakanı Köksal Toptan,_Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Kürtçeeğitim konulu açıklamalannı değerlendirerek "Cumhurbaşkaru konumu itiban ile bunlann üzerinde olmah. Kürtçeeğitim yapılması konusunda cumhurbaşkanımızın iyi niyetle ortaya attığına inanmıyorum" diye konuştu. Sıcaklar bunaltıyor • ANKARA (AA) - Yurtta, hava sıcaklığının artmaya devam edecegi bildirildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre yann yurdun Güneybaü kesimleri parçah bulutlu, Güney Ege'nin iç kesimleri ile Göller bölgesi yer yer sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışh, öteki yerîer açık ve az bulutlu geçecek. Hava acakhğı artmaya devam edecek. Rûzgar yurdun kuzey kesimlerinde kuzey ve doğu, diğer yerlerde güney ve baü yönlerden hafıf, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında zaman zaman kuvvetlice esecek. Uyuşturucu kaçakçılan • İSTANBUL (AA) - Silivri'de yabancı plakalı bir TIR'da ele geçirilen 5 ton esrarla ilgili soruşturma ve operasyonlar devam ediyor. Emniyet yetkilileri, son yılların en büyük uyuşturucu operasyonunda 3 kişinin gözaltına alındığını belirttiler. Milyarlarca lira değerindeki 5 ton esrarla ilgili olarak "çok önemli" baa kişilerin de arandığı bildirildi. SATILIK DAİRE Kaynarca'da 120 m 2 üzerine kurulu 2 daire, iki dükkân bulunan kat sahibinden acele satılıktır. tstanbul 310 41 91 Tekirdağ 30431 kent' ŞırnakHaber Merkezi - Şırnak'ta PKK mılitanlanmn baskınıyla sah akşamı saat 20.30'da başla- yan ve yaklaşık 40 saat süren çatışmalar dün öğleden sonra kesildi. Ancak akşdirı saatlerin- de yer yer silah seslerinin duyul- duğu öğrenildi. Sokağa çıkma yasağırun halen devam ettiği kente gazetecilerin dışında kim- se sokulmuyor. Olaylan izle- mek için bölgede bulunan gaze- teciler dün akşam saat 20.00 sıralannda Şımak'a girebildi- ler. Çatışmalar sırasında çok sayıda kişinin öldüğü öne sürü- lürken, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Unal Erkan yaptığı açık- lamada biri kadın, biri çocuk 4 sivil vatandaşın hayatını kay- bettiğini ve durumlanndan kuşku duyulan 211 kişinin gö- zaltına alındığını bildirdi. Çeşitli kaynaklardan alınan bilgilere göre, çatışmalar sıra- sında İsmetpaşa, Gazipaşa, Cumhuriyet ve Yeşilyurt ma- hallelerinde çok sayıda ev yerle bir oldu. Bu mahallelerde ölü sayısının yüksek olduğu bildiri- liyor. Sabah saatlerinde Şırnak'ta silah sesleri azaldı. Merkezde güvenlik kuvvetlerince geniş kapsamlı bir operasyona baş- landı. Hangi evlerden ateş açıl- dığırun belirlenmesinin ardın- dan, bu yörelere yönelik nokta operasyonlanna girişildi. Bu arada sabah saat 09.15 sırala- nnda Jandarma Tugayı'ndan Emniyet Müdürlüğü binasına gıden özel harekât timine ait araca ateş açıldı. Güvenlik kuv- vetlerinin araçtan atlayarak anında karşıhk verdıği çatışma- da bazı PKK'b mibtanlann öl- dürüldüğü bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, akşam saatlerinde yapüğı açıklamada güvenlik kuvvetlerinin çahşmalan sonu- cu PKK'lılann ateş etmelerinin önlendiğini. kentte durumun sakin olduğunu söyledi. Erkan son gelişmelerle ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Sabah bir bildiriyle vatan- daşlann 1,5 güne yakın zaman- dan beri evden çıkmamış olma- lan dolayısıyla ihtiyaçlannm birikmiş olacağı, var ise hasta ve yaralilann tedavisinden doğ- ması mümkün sıkıntılan gider- mek için çağnda bulunduk. Vatandaş buna büyük ölçüde bahçelerinde toplanmak sure- tiyle uydu. Ancak güvenlik kuvvetleri bu çağnyla birlikte teröristler tarafından ateş edil- miş olsa bile vatandaşlann ihti- yaçlanru gidermek bakımından ateş edilmemesi talimatını al- mıştı. Vatandaşlar toplanmışken, yasa dışı terör örgütü mensup- lan yine şehrin muhtelif nokta- lanna ve güvenlik kuvvetlerine yoğun silah aüşında bulundu- lar. Bir süre devam eden bu ateşten sonra güvenlik kuvvet- leri şehrin muhtelif noktalann- dan teröristlerin tespit ve yaka- lanması amacıyia başlatılan çabşmalara devam etti. Şu an 100 kadar gözaltına alınan var. Şehirde durum sakin." Dün sabah saatlerinde Şır- nak'tan Cizre'ye gelen belediye- ye ait bir itfaiye araanın sürü- cüsü, kent merkezindeki kamu binalannın hemen hepsinin ha- van topu ve roketatar mermile- rinin düşmesi sonucu tahrip edildiğini söyledi. Yanan ev sa- yısının 80 dolayında olduğunu bildiren ve kimbğinin açıklan- mamasını isteyen itfaiye görev- lisi, Şırnak'ta gördüklerini şöy- le anlattı: "Girdiğimiz evlerin her birin- de 8-10 ceset görüyorduk. Van plakalı iki kamyon sürücüsü- nün de cesedini gördük. Çok sayıda ölü var. Bunlann arasın- daçocuklarda bulunuyor. Çok şiddetli çatışmalar oldu. Sokak- larda asker cesetleri ve 3 polisin cesetlerini gördük. Kadın ve ço- cuklardan bir bölümü Tugay Komutanlığı'na sığındı." Şırnaklı bazı yurttaşlar olay- lan şöyle anlattılar: "Devletin tek taraflı arama operasyonu var. Evler rasgele taranmakta. Her an ölümle bu- run burunayız.' HEP Şırnak MilletvekiH Mahmut Alınak, dün Ankara'- da olaylarla ilgili olarak bilgi verirken, sivil halktan çok sayı- da kişinin öldüğünü öğrendik- leriniönesürdü. Şırnak Milletvekib Orhan Doğan da halkın panik içinde olduğunu öne sürdü. Kente girmesine izin verilen arkadaşımız Ergün Aksoy'un gece geç saatlerde verdiği habe- re göre çatışmalar az da olsa yer yer devam ediyor. Kentte bir- çok binanın halen yandığı ve panzerlerin sürekli olarak şe- hirde dolaştığı kaydedildi. Gü- venlik güçlerinin yaptığı ara- malarda 16 adet Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, 2 telsiz ele geçirildiği ve bir grup PKK'hnın halen şehirde oldu- ğunun sanıldığı bildirildi. Bakanın itirafı Istihbaratta zayıfkaldık• Baştarafi 1. Sayfada bebrten Sezgin, PKK'nın, dev- letin yanında yeralan Şırnak halkını cezalandırmak için böy- le davrandığını söyledi. Devletin ödün veremeyeceği- ni, vatandaşlanna adil davran- mak zorunda olduğunu belir- ten Sezgin,"Şırnak'taki olaym, bu kadar geniş bir zamana yayılarak çözümlenmesindeki gaye, vatandaşın zarar görme- mesini sağlamaktır. Eşkiya ile halkı ayırmaktır" dedi. Yöre halkına şefkatle ve bütçe im- kanlanndan büyük bir bölüm ayırarak yaklaşıldığını kayde- den Sezgin, Türkiye'nin güzel bir etnik mozaik olduğunu da belirtti. "Eşkiya önüne kadın ve ço- cuklan abyor ve bir kaos yarat- maya çalışıyor" diyen Sezgin, çatışmalann bu sabaha kadar bitebileceğini söyledi. Sezgin, "PKK vatandaşın mutluluğu- nu istemiyor" diye konuştu. Hükümet olarak eşkiyayla mü- cadele için bölgedekı güvenlik güçlerine her türlü techizat ve eğitim olanağjnın sağlandığını belirten Sezgin, PKK'nın Er- meni terör örgütü ASALA ile bağlantılanrun bulunduğunu, esrar ve diğer uyuşturuculann kaçakçıbğı ile silah kaçakçıb- ğından haraç almaya kadar pek çok yasal olmayan yoldan para kazandığını beürtti. ŞütNAK'TAN KAÇANLAR ANLATTYOR: Sizhiç ölümühissettinizmi? ERGÜN AKSOY CİZRE - "Her şey bir anda başladı. Önce elektrikler kesildi. Daha sonra yaybm ateşi başladı. Ölümü hissettik. Şırnak'taresmensa- vaş yaşanıyor." 25 yaşmdaki pazarlamacı Emin öztürk, Şı- rnak cehennemini böyle anlaüyor. Şırnak'ta 13 saat mahsur kalan ve güvenlik güçlerinin yardımıyla ancak kentten aynlabilen öztürk, Cizre'ye ulaşır ulaşmaz Diyarbakır'daki yakı- nlartnı arayarak sağlığının iyi olduğunu ve kajgılanmamalannı isüyor. Her yıl Şırnak'a işi gereği birçok kere gittiğini söyleyen Öztürk, olayın başlamasından 4 saat önce Şırnak'a geldiklerini belirterek konuşmasru şöyle sür- dürüyor: "Otele yerleştim. Daha sonra dışan çıkıp lo- kantada yemek yedim. Görünüşte olağanüstü bir durum yoktu. İnsanlar kahvelerde oturu- yordu. Yemek yedikten sonra tekrar otele döndüm. Saat 20.00 sıralannda iki el silah sesi duyutdu. Ardından elektrikler kesildi. Daha sonra ortalık cehenneme döndü. Roket, ha- van topu ve kurşun yağmaya başladı. Otejin odasını boşaltıp koridora yerleştik. Bıtmesini bekledik, ancak çatışma gıderek yoğunlaştı." Öztürk, yaşadığı 13 saati cehennem olarak nitehyor. Şırnak'ta resmen savaş yaşandığını bdirtiyor. "Ölümü hissetmek nasıl bir duygu sizler bilemezsiniz. Ancak ben ölümü hisset- tim. Yere kapanmamıza karşnu kurşunlar üzerimizden sekiyordu" diyen Öztürk, jan- darma ve emniyet binasmda çıkan yangırtlan da gördüklerini vurguluyor. Otelde 17 kişi ol- duklannı belirten Öztürk, sîgortaalık işiyle uğraşan bir arkadaşınm seken kurşunlardan yaralandığını ve durumu 055'e bildirerek yardım ıstedikjerini, ancak 055'ten, "Başınızın çaresine bakın. Polis arkadaşımız yaraiandı. Hastaneye götüremediğimiz için şehit düştü" yanıtını aldıklannı söylüyor. Şırnak ta çıkan yangınlan söndürmek üzere önceki gün Cizre'den gönderilen itfaiye ekibi- nin Şırnak girişinde güvenlik güçlerince gö- zaltına abnmalan ise Cizre'de günün konusu. Sezgin, bir gazetecinin HEP milletvekiü Mahmut Ahnak'ın askerlerin evleri yaküğı iddiası- nı dile getirmesi üzerine sinirle- nerek Içişleri Bakanı, "Kardeşım nereden abyorlarmış bu haberi? Onlar bana soruyorlar, ne olu- yor diye. Orada olan saldındır. Daha biraz evvel, polis eşlerinin şehirden çıkartılması için bindi- rildikleri bir otobüs pusuya dü- şürülmek istenilmiştir. Bu b'r saldındır. İsyan değildir, savaş değildir." diye konuştu. Sezgin, bir gazetecinin sınır ötesi operasyona ibşkin sorula- nnı yanıtlarken de ," PKK'nın kökü kazınana kadar nercde gerekiyorsa, nasıl gerekiyorsa, öyle operasyon yapılacakür" yanıtını verdi. İlk fırsatta bölge- ye gideceğini söyjeyen Sezgin, Cumhurbaşkaru Özal'ın, Kürt olayına ibşkin sözlerine şu kar- şıbğı verdi: "Şırnak'taki olay, Kürt-Türk milbyetçiliğinden kaynaklanmıyor. Bölgedeki olaylar, Kürtçe televizyon yayı- nı yapılmadığından veya Kürt- çe eğitim verilmediğinden kay- naklanmıyor. Diyorlar ki, biz Türk düşmanıyız. Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya çalışı- yorlar. Bizim hükümet proto- kolünde bebrttiğimiz kültürel çabşmalanmız var. Olay bun- lardan kaynaklanmıyor. Eğer teşhiste 8 yıldır bu hata.yapıl- masaydı, olay laflarla geçiştıril- meseydi, bu, başında bitiriiirdi. PKK güçlenmiyor,.zayıfbyor. 24 günde ele geçirilen terörist sayısı 1496'dır. Biz, olaylara doğru teşhis koyuyoruz." Şırnak'ta vurulan askerler Şırnak'ta bir yıl önce PKK ile giriştikleri çaüşmalar sonucu çeşitb organlanru kaybeden 10 asker, dün İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'i ziyaret ederek sorunla- nnı anlattılar. İçişleri Bakanı Sezgin'in Şır- nak'taki son olaylarla ilgili ba- sm toplanüsının ardından ger- çekleşen görüşmede askerler, bölgede kendilerinin yaşadığı olaylan ve bunlara ibşkin dü- şünceleri de bakana aktardılar. Askerler protez kol ve ayaklan- nı bakana göstererek, kendileri- ne askerbk sonrası yardıma olunmasını istediler. 'Yeterince konuştum' SATILIK 1988 model otomatik Ford 2000 GLS Tel: 512 05 05 / 486 I Baştarafi 1. Sayfada nak'ta sivil halka kötü muame- le edilmemesıni istediler ve ba- kanın bölgeye gıtmesini önerdi- ler. İçişleri Bakanı Sezgin, önümüzdeki günlerde bölgeye gideceğini açıkladı. ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nun toplanıp olayı ele almamasını fevkalade yadırgadığını bildirdi. Cumhurbaşkaru Özal, Şır- nak'ta önceki gün meydana gelen olaylar üzerine yayımla- dığı mesajda olaylan "şiddet ve nefretle tel'in ettiğini" kay- detti. Özal, "Şırnak'ta gözü dönmüş terörist eşkıyanın devletimize, milletimize ve oradaki masum halkımıza karşı giriştiği saldınyı şahsım, devletimiz ve milletimiz adına şiddet ve nefretle tel'in ediyo- rum" dedi. Özal, "Bu gözü dönmüşlerin ülkemize karşı düşmanca emeller besleyen belb mihraklann meşum amaç ve polıtikalanna alet ol- duklannı çok iyi bilmekteyiz" görüşünü dile getirdi. Özal, bölgedeki güvenlik kuvvetleri- nin görevlerini fedakâr ve kahramanca yaptıklannı vur- gulayarak, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Etnik kökeni ne olursa ol- sun Türk milleti, devleti ile bir bütün habnde bu eşkıyaya haddini bildirecektir. Gizb emeUerine alet etmeye çalış- üklan bölge halkımızın bu canilerin oyununa gelmeye- ceklerine ve masum kanı dök- melerine göz yummayacakla- nna inanıyorum. Bütün vatandaşlanm müsterih ol- sun." İnönü'nün sözleri Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü, dün SHP MYK top- lanusı öncesinde yapüğı ko- nuşmada, Şırnak'takı terörist saldınlann sonuçsuz kalaca- ğını, saldınyı gerçekleştirenle- rin yakalanacağmı ifade ede- rek şunlan söyledi: "Şırnak ya da yurdumuzun herhangi bir köşesi, bir terörist saldınya uğramamalıdır. Uğ- rarsa, bunun getirdiği sıkıntı hepimızı yaralar, hepimizi üzer. Amacımız, bu hareketle- re son vermektir. Bunu, halkı- mızın desteğiyle hukuk devleti Nevruz Sonrası saldınlann yoğunlaştığı bolgeler Sınırdan sızmaların artması ile saldınlann yoğunlaştığı bolgeler O Kırsal alan Sınırdışı PKK kamplan 15-30 km dışta SURIYE IRAK düzeni içinde yapmaktır ve onu da yapıyoruz. Ama terö- rist saldınlann bitmediğini gönnek hepimize üzüntü veri- yor. Ancak bu üzüntü teroriz- mi ortadan kaldırmak azmi- mizi zayıflatacak bir etki ge- tirmemebdir." İnönü, dün bölgeye gitmek için İçişleri Bakanı Sezgin ile bir görüşme yaptı. Sezgin'in, İnönü'ye, yörenin henüz riskb olduğunu söylemesi üzerine, Başbakan Yardımcısı, Şır- nak'a_ yapacağı ziyareti ertele- di. İnönü'nün önümüzdeki günlerde bölgeye gitmesi bek- leniyor. HEP Genel Başkanı Feridun Yazar ile Şırnak mil- letvekilleri Mahmut Abnak, Orhan Doğan, Diyarbakır Milletvekili Mahmut Uyanık ve Mardin Milletvekib Aİi Yi- ğit, dün öğleden sonra İçişlen Bakanı İsmet Sezgin'i ziyaret ederek, 50 dakika görüştüler. HEP Genel Başkanı Feridun Yazar, görüşmeden sonra yapüğı açıklamada, "Amacı- mız sivil halka yönebk kötü muamelenin önlenmesi. Sayın Bakan'dan bu konuda yardım istedik. Kendileri de konunun üzerinde hassasiyetle durduk- lanru söylediler. Yakında böl- geye bir heyet gidecek. Sayın Bakan'ın da insan haklan ba- kanının da giünesini istedik. Sayın Bakan en yakın zaman- da gideceğini söyledi. Parla- mento açıldığında diğer parti- lerin de kaülabileceği bir heyetle Şırnak'a gitmek istiyo- ruz" dedi. Yazar, Şırnak'taki durumla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklannı, "Baka- nın da ölü-yaralı konusunda net bir bilgi almadığını" söyle- di. HEP Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak, bugün siyasi partiler, ilgili dernek ve kuru- luşlar, basm-yayın organlan temsilcilerine bir çağn yapa- rak, yann Şırnak'a gitmeyi önereceğini açıkladı. Abnak, böylece tümüyle objektif bir inceleme yapılabileceğini, hem devlet güçlerinin görüşü- nün, hem halkın görüşünün abnabileceğini ifade etti. Alı- nak, gebşmelerden hükümetin sorumlu olduğunu iddia ede- rek, "Akan kanı durduracak koşullar varken, hükümet, olayı görmezlikten geldi, de- mokratik açıbmda bulunma- dı. Bugün ölen insanlar için hükümetin timsah gözyaşlan dökmeye hakkı yoktur" dedi. HEP Şırnak Milletvekili Or- han Doğan da dağda savaşan askerin bile Demirel ve İnönü'den daha demokrat ol- duğunu öne sürerek, şu görüş- leri dile geürdi: "Hükümet isterse, Kürt so- rununu çözer, ama bunu iste- miyor. Terör biterse demokra- si gebr anlayışı, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Güneydoğu'daki olaylann Yugoslavya'ya benzemesin- den kaygı duyuyoruz. Cumhuriyet'in Şırnak'taki durumla ilgjli sorusunu yanıt- layan Başbakan Süleyman Demirel, bölgeye genel olarak hâkim olunmakla birlikte hâ- lâ süren ufak tefek sorunlar bulunduğunu belirterek bun- lann bastınlması için çabşıldı- ğını söyledi. Demirel, "Bu konuda fazla konuşmak iste- miyorum. Önceki gün yeterin- ce konuştum. İçişleri Bakanı gereken açıklamalan yapü. Çabşıyoruz ve çözeceğiz" de- di. İstanbul'da bulunan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Şırnak'ta gelişen olaylar kar- şısında Bakanlar Kurulu'nun toplanarak olayı ele almama- sını fevkalade yadırgadığını söyledi. Yılmaz, "Bu olaylar olurken nasıl tatil yapıyorlar* Hükümet bu çok önemli geliş- meler hakkında ya akıl abnaz, vurdum duymaz ya da kendi sorumluluğunun idraki dışın- dadır" dedi. Iran'danda • Baştarafi 1. Sayfada kent merkezi ve kırsal alanı, Tuncelı kırsal alanı, Van kırsaî alanı ve kent merkezi, Kars kırsal alanı, Ardahan kırsal alanı.Iğdır kır- sal alan^Ağn kırsal alan, Ada- na kent merkezi ve kırsal alan, Kahramanmaraş kırsal alan özelbkle Pazarcık ilçesi." Tür- kiye'nin Suriye, Irak ve İran sınırlanndan sızmalann olduğu noktalar da, şöyle sıralanıyor: SURİYE: Akçakale ve Cey- lanpınar'dan Şanburfa'ya, Kı- Us ve Suruç'tan Kahramanma- raş ve Adıyaman'a, Kızıltepe, Şenyurt, Nusaybin, Kamışb, Oyalı, İdil, Cizre'den. IRAK: Özellikle Kuzey Irak sınınnın hemen her yerinden olmakla birlikte Silopi'den, Cudi (bann- ma amaçlı da oluyor), Düğün Hayırsız Dağlan'ndan, Çukur- ca'dan, Konakb ve Tanıtanm, İkiyaka Dağlan'ndan. İRAN: PKK'nın Nevruz olaylan sonrasında yoğun olarak kul- landığı İran sınınnın özelbkle Van, Doğu Beyazıt ve Arda- han'dan. Ardahan Valisi Kaçınlma olayı doğru değil ARDAHAN (Cumhuriyet) - Ardahan Vabsi Yener Ün- lüer'in PKK militanlan tara- fından kaçınlmak istendiği yolundaki haberler yalanlan- dı. Vali Ünlüer, "Böyle bir olay yok" dedi. Köy koruculannın PKK ta- rafından öldürülmesi olayı ile ilgili olarak inceleme yapmak üzere Göle ilçesine giden Ar- dahan Valisi Yener Ünlüer şunlan söyledi: "Köydeki ıncelemelerimi tamamladıktan sonra Arda- han'a dönüyorduk. Bu arada yüksek tepelerden bir el silah sesi duyuldu. Olay bundan ibarettir. Bize yönelik taciz ve- ya silahlı bir saldın olmadı. Duyulan silah sesi üzerine gü- venlik kuvvetleri çevrede ara- ma yaptılar. Ancak herhangi bir şeye rastlanmadı." BİRBAKIMA SERVER TAINİLLİ Anadohı Devrimi'nin Boyutlan "Bu kongrelerfarklıydılar. Çünkü birer ihtilal, birerdev- rim organıydılar. Ülkenin hemen her bölgesi Istanbul hü- kümetine isyan etmişti. Siyasal iktidarı parça parça halk eline geçirmişti. Kısaca iktidar artık millileşmişti. Millet her boşluğu dolduruyordu. Saltanat fiilen yok olmaytaydı. Egemenlik, bir adamdan millete intikal etmişti. Işte bu transferin parçaları halinde örgütler ve kongreler ortaya çıkmıştı. Bir Çin atasözü vardır, ünlü filozof Kong-Tse'nin (Konfüçyüs): 'Senin iktidarın saygı görmüyorsa, başka bir iktidar yoldadır!' Gerçekten başka bir milli iktidar, saltanat- tan son derece farklı bir iktidar yoldaydı. Bu bir milli ikti- dardı. Asıl belirtilecek yönü de yüzde yüz demokratik olu- şuydu. Sınırlı, yerel, devrimci kongreler, sarayın değil; halkın demokratik, ihtilalci eseri idiler. Tarihin yolu böyle- ce keşfedilmiştir." Tarık Zafer Tunaya'nın sözleridir bunlar! Türkiye'de, Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ile baş- layan sancılı dönemin ana menzilleri hep şöyle gösterile- gelmiştir Yunan işgalinden hemen sonra 19 Mayıs 1919'- da, Mustafa Kemal Samsun'a çıkar; aynı yıl örgütlenen Er- zurum ve Sıvas kongrelerinin arkasından, 23 Nisan 1920- de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ve çok geçme- den ulusal ordunun kuruluşuyla Milli Mücadele kurum- laşır. 9 Eylül 1922'de izmir'de noktalanacak büyük zafere giden yolun taşları böylece döşenmiştir... Bu, gerçeğin biryüzüdür aslında! Bir başka yüzü de var ki şu Mondros Mütarekesi'nden 1920'de TBMM'nin kuruluşuna değin olan -aşağı yukarı- bir buçuk yıllık bir dönemde, Kemalist liderliğin ortaya çıkışından önce ve sonra, Anadolu, yirmiden fazla yerel kongreye sahne olur. Siz, sadece Erzurum ve Sıvas kong- relerini biliyorsunuz; listenize, kimisi aynı yerde birkaç kez tekrarlanan, şunlan da ekleyiniz lütfen: Kars şûra ve kongreleri, Ardahan kongreleri, Izmir Büyük Kongresi, Balıkesir kongreleri, Nazilli kongreleri, Alaşehir Kongresi, Muğla Kongresi, Edirne kongreleri, Oltu Kongresi, Lüle- burgaz Kongresi, Afyon Kongresi, Pozantı kongreleri. Hepsi bir arada bir 28 kongre! Bunlann herbiri bir "siyasal iktidar" çekirdeğidir; bir bölge halkının siyasal yazgısını belirleyici kararlar alırlar, hatta "kanunlar" çıkarır, yasa- ma ve yürütme organlarına ait devlet yetkilerini kullanı- rlar; dahası, Batı Trakya ile Sınır Doğu gibi "periferik" böl- gelerde kongre "devletçik"leri görüyoruz. Gerçeğin bu yüzü üzerinde yeni yeni duruluyor. Hiç de gözardı edilecek bir oluşum değil aslında. Başta şu nedenle ki 0 ana-baba günlerinde, bütün bir ülke düze- yindekı sosyal canlılığı ortaya koyuyor bunlar; halkın ve aydınların, dışarıdan bir kurtarıcı bekleyen edilgin varlı- klar olmadığını gösteriyorlar. Hepsi de "Kuvayı Millîye" ruhu ile dolu, ulusal bağımsızlığa inanan ve yüzünü yeni bir toplum ve siyaset modeline çevirmiş hareketler. Bu model, bir bölgede yaşayan herkesin siyasal sürece doğal olarak katılımına, karşılıklı rıza ve kurallara saygı anlayışı- na ve silahlı güçlerin sivil otoriteye bağlılığı ilkesine da- yanıyor; Osmaah geleneği içinde rastlanmayan bir "sivil toplum örgütlenmesi" modelıdir bu. Gerçi, kimi sınırlılıklar bu koşullar yüzünden, bu kongre iktidarları, uzun süre ayakta kalamayacak, ya ilk şoklarda ortadan kalkacak ya da daha üst düzeyde bir yeni siyasal birliğin potasında ya- vaş yavaş eriyeceklerdir; ancak, devlet ve siyasal rejim açısından temsil ettikleri çağdaş değerlerle, Türkiye'nin 1920'li yıllarının habercisi olmuşlardır Bu yüzden, kendi- leri yıkılsa da, izleri silinmemiş ve TBMM'ye giden yolu da açmışlardır; hatta, savaşın bir meclisle yürütülmesini zo- runlu kılmışlardır. Altını çizdiği önemli gerçekler var bu hareketlerin. Başta, kongre hareketleri, Osmanlı Devleti'nin ve toplu- mun içine düştüğü derin bunalımın, ancak "demokrasi" ile aşılabileceğini göstermişlerdir. öte yandan, Osmanlı merkezî sistemine bağlı ve sınırlı bir siyasal katılmacılığın yerini, canlı ve sürekli bir katılımın aldığı görülüyor; beraberinde de şu üç ilginç de- ğişiklik vardır Geleneksel yerel feodal öğeier sahne geri- sine kayarken, yeni ve daha burjuva, hatta halk kökenli öğeier siyaset sahnesine yükselmektedir; aydınlar, eşraf, mülk sahipleri ve din adamları arasında -belki de ilk kez olarak- yerel görünüşlü, ama ulusal birliği amaçlayan si- yasal bağlaşıklıklar belirmiştir; son olarak, siyasal yaşam gitgide dünyasallaştıkça, laikleşmenin her ülkede önemli bir boyutunu oluşturan "egemenliğin laikleşmesi" olayını da beslemekte, egemenlik hakkını gökten yere çekip ger- çek sahiplerine vermeye başlamaktadır. Özetle, bütün bunlar, pek yakında Türkiye'de yeni bir devletin kurulacağını ve onun ulusal, demokratik, cum- huriyetçi ve hatta laik temellere oturacağını göstermekte- dir. Böylece, 1918-1920 aralığında, kongre iktidarlarınca, çağdaş siyasal ve sosyal tarihimizin en anlamlı birikimle- rinden biri ortaya konmuştur. Nereden geldim bu konuya bugün? Geçenlerde yayımlanan bir kitap, BülentTanör'ün "Tür- kiye'de Yerel Kongre İktidarlan (1918-1920)" adlı eseri (Afa Yayınları), Anadolu Devrimi'nin gözardı edilmiş bir boyutunu seriyor gözler önüne ve örnek bir bilimsellik ve ciddîlik içinde yapıyor bunu. Harcına Kürt'ün de Türk'ün de kanının karıştığı bu devrim, söz konusu çalışmayla daha da başka bir bütünlük içinde önümüzde bugün. Ayrıca, yalnız tarihsel değil, güncel bir eser de bu! Siz de göreceksiniz okurken... NOT: Server Tanilli'nin 14 ağustos günû bu köşede yayım- lanan yazısının 38. satırındaki "ulus" sözcüğü "ulu" ola- caktı. Düzeltir, özürdileriz. DENİZ VE HAVA KUVVETLERİ Orduda devîr teslim ANKARA (AA)-Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'nda devir teslim törenleri dün yapıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanhğı'na atanan Ora- miral Vural Bayant, 30 Ağus- tos tarihi itibariyla emekliye aynlacak olan Deniz Kuvvet- leri Komutanı İrfan Tınaz'- dan, Deniz Kuvvetleri ve NATO Kuzey Doğu Akdeniz deniz komutanlığı görevlerini törenle devraldı. Hava Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan da görevinı Or- general Habs Burhan'a devret- ti. _ Önce Deniz Kuvvetleri Ko- mutanbğı'nda, daha sonra da Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'nda yapılan törenler, İstik- lal Marşı, komutanlann emek- lilik, atama kararnameleri ve özgeçmişlerinin okunmasıyla başladı. Emekbye aynlan ve atanan oramirallerle orgene- rallerin konuşmalanndan son- ra Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, emekhye aynla- cak olan Oramiral Tınaz ve Orgeneral Taştan'a TSK alün şeref madalyasını taktı ve Ge- nelkurmay Başkanlığı hizmet anısını verdi. Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'ndaki törene Deniz Kuv- vetleri Komutanı Oramiral Vural Bayazıt da kaüldı. Tö- renlerde TBMM Başkanvekili Yıldınm Avcı, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, kuvvet komutanlanyla üst rütbeli subaylar, bazı emekli generaller ve eşleri de hazır bulundu. SATILIK İŞYERİ Birinci derecede turistik bölge Sirkeci'de 5.400 m 2 inşaat alanı olan işyeri satılıktır. Tel: 572 18 53-542 97 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle