Katalog

••9 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 İNSAKLAR FÜSLN ÖZBİLGEN GÖRÖS Kar?lık ihanete hiç tahammülüm yok. Şimdiye kadar uğradığtm ihanetierin karşılığını hep vermişimdir. THY KONUSUNDA İŞADAMLARIFARKLIDÜŞÜNÜYOR Milli havayolu özel mi olsun? THY Yönetim Kurulu Baş- kanı Erman Yerdelen v e Genel Müdür Tezcan Yara- mana, geçen akşam bir grup insan ile bıriikte ak- şam yemeği yediler. Ye- mekte masaya THY yatırıl- dı. Sohbet sofrasının konu- su, "dünya rekabetinde Türk havacılığı "olarak se- çilmişti. Işadamlarından gazetecılere, seyahat acerv- telerı bırlığı ve medya yöne- ticilerınden rektörlere ka- dar değışık çevrelerden bir grup ınsan, bu konuyu tar- tştı. önce olumlu ve olumsuz yanları ile THY tartşıldı, eleştirıler getırildi.Tezcan ve Yaramancı da THY'ye yolcuların yönelttiği pekçok eleştirinin kaynağında yer hizmetlerinin bulunduğunu ve bu konuların daha çok Devlet Hava Meydanları Iş- letmesinin sorumluluğunda olduğunu açıkladılar Yemeğin sonunda Av- rupa'da hava taşımacılığı- nın tam serbestiye ve reka- Ali koçman bete açılmasının arifesine geldiğı hatırlatılarak THY'- nin bu konuda nasıl yeniden yapılanması ve bu rekabet ile nasıl başedebileceği üzerinde duruldu. Bu nokta- da iyi hizmet, karlılık ve re- kabet koşullarına uyabil- mek, fiyatlar gibi unsurlar elealındı. Toplanttda bulunan üç ışadamı yeniden yapılanma konularında birbirlerinden çok farklı göruşlerı ıle dikkat çektiler. özel sektörün en eskile- Can Kırjı. rinden, Koç Holding'de yıl- larca yöneticilik görevinde bulunmuş Can Kırac, THY ile ilgili devletçi görüşleri ile dikkat çektı. Kıraç, THY'nin devlet ile bağlantılı bir kuru- luş olduğunu, özel sektör anlayışı ile karlılığa yönel- mekten çok, iyi hizmet üze- rinde yogunlaşması gerek- tiğini savundu. Denizcilik sektörünün ön- de gelen isimlerinden Ali Koçman ise THY'nin yeni- den yapılanmasını savunu- yordu. Ancak bu yapılanma- KMOKRATİKLESME M İ DEDİNT Bağır, bağır, duyamıyorum -SHP'nin sayın genel başkanı basının birkaç sorusu varmış, yanıtlayacak mısınız? -Tabii, tabii kuşkusuz yanıtveririz.. -Efendim, şu demokratıkleşme paketi ile ilgili gelişmeleri soracaktık? -Devletleştirmemi dediniz? -Hayır efendim, demokratikleşme, hani ceza muhakemelerı usul kanunu vardı, meclisten çıktı da veto edildi, yine eski haliyleçıkacakmı? -Veto mu dediniz? Yok yok, biz veto etmedik.. -Biliyoruz efendim, sayın cumhurbaşkam veto etti de hani siz meclis toplandığında.. -Meclis mi toplanacakmış, evet evet, grup başkan vekilleri galibabu konuyu görüşüyorlardı.. -Grevler hakkında ne düşünüyorsunuz, çöpçüler sizın partiye kızmışgaliba?.. -Isınmış mı dedin? Evet evet, havalarçok ısındı.. -öldürülen gazetecıler hakkında koalisyon ortağınız Sayın Demirel'in gazetecîlerı suçlayan goruşlerıne katılıyor musunuz? -Demirel'in saçları mı? Yokcanım biliyorsunuz onun saçı yok. (Gazetecilerkendi aralarında) -Erdal Bey de gıderek babasına benzemeye başladı, işine gelmeyen konulan duymazoldu.. Selahallin Bc>a/ıt nın özelleştirme diye şimdi- lerde toptan satış olarak algılanan türde olmaması gerektiğini, özerkleştirme de olmamasını söylüyordu. Yıllardır THY yönetim ku- rulu üyelığı yapmış olan SelahatUn Beyazıt ise Batılı ve başarılı uçak şirketleri- nin personel ve tecrübele- rinden yararlanılması ge- rektiğini, özellikle dış bürc- ların bu kadrolarla zengin- leştirilmesini savundu. Böylece, THY'nin bir ka- mu kuruluşu olarak mı yok- sa özelleştirilerek mi yeni- den yapılanması ve burada- ki stratejinin ne olması gerektiği konusunda işa- damlarımızın bile ortak bir görüş içinde olmadıkları or- taya çıktı. Kimsenincebinde iyileştirme ile ilgili bir hazır reçete yok anlaşılan. THY ve diğer büyük kamu kuruluşları ile ilgili olarak alınması gerekli önlemler konuşulurken ortaya çıkan başlıca sonuçlar ise şunlar oluyor: Devletin bu kuruluşların personel alımlarına politik baskı yapmaktan vazgeç- mesi. Yöneticilerini seçer- ken özel sektör hizmet anla- yışını başarabilecek insan- ları göreve getirmesi ve ihale gibi büyük alımlarında etkı altında kalmadan hare- ketedebilmesi. Bu arada büyük kamu ku- ruluşlarının kar peşinde koşmaktan çok toplum ya- rarına çalıştıklannı unutma- dan iyi hizmet vermelerinin de sağlanması. THY'nin yeni yönetimi bu konularda ısrarlı bir tutum içinde olacağını belirtiyor ve geçen yılı büyük bir za- rarla kapatan THY'nin za- rarlarının da azaltılmakta olduğunu anlatıyor.THY 1993 yılının serbest rekabet ortamına hazırlanıyor. HAMAMINŞOFBBÜİ OÜMPİKYÖZMEHAVUZLARI Güzelkent'te üç havuz Hukukçu Metin Şekerci- oğlu, yıllardır avukatlık ve politikacılığından daha önemli bir uğraş içinde. Kooperatif yönetimindeki başarısı ile bu alandaki pek- çok kişiye örnek oluyor. Acıbadem'deki Hukukçu- larSitesi'nin yöneticisi olan Şekercioğlu, bu ay Güzel- kent'te kurulan bir yeni tatil sitesinin sosyal tesislerini dehizmeteaçti: Bu sosyal tesisler Türki- ye'de hıçbır yerde bulunma- yan, yan yana üç adet bir- den olimpik yüzme havuzu.. Şekercioğlu'nun koope- ratifçiliktekı başarısı şura- dan geliyor Bir siteyi plan- larken önce altyapıyı sağ- lam tutuyor. Orneğin Hukukçular Sitesi'nin yapı- mına yıllar önce hemen hiç- bir kooperatifte görülmeyen biçimde yeraltı kanalları ile başlamış. Güzelkent de ay- nı şekiide yeraltından ge- çen 2 metre çapında kanal- larla, elektrik tesisatı, su, atıksu, arıtma tesisleri gibi donanımlarla başlamış. Bu kanallar her seferinde kazılmamak için Batıdaki büyük kentterde olduğu gibi yeraltnda insanların girip çalışacağı özellikte inşa edilmiş. Üç yüzme havuzunun bi- rarada inşa edilmesinin nedenini sorduğumuzda , artk çevrede denizin bittiği- ni, havuzlardan birinin site sakinleri içindiğerininspor- tif amaçlı ve birinin de çevre sitelerin katılacağı klüp için düşünüldüğünü anlatıyor. Büyükçekmece yolunda üç olimpik havuzlu bir site görürseniz şaşırmayın. Bu havuzlar büyük ve ileriye dönük düşünen bir koope- ratifçinin eseri. Ağaç ve ateş Kadırga Hamamı'nın ka- dınlar kısmının şofbeni ağa- ca çıkmış. Ya ağaçta daha iyi hava alıp yanacağmı dü- şünmüşler ya da hamanın tanıtımını en iyi şofben ya- pardiye. Yani suyu ısıtan bir alet var hamamda. Eğer ha- manın suyu da varsa mese- le yok. Iş kalır bir kalıp sa- bun ile biraz şampuana.. (Fotoğraf:AhmetŞık) KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI \ \ \ AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES HARBf SEMİH POROY JİZİNiUİYPI? : .... 1/ [J& I 1 ı r&—ı-fiL TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAJ* 19 Ağustos LORCAYt KURŞUNA DİZD/LER!. 1936 't>A SUGUM, ÜA/LÜ îüsp^ıa L£~M£ Ç eAAGA özsuN B/'e r4/ez C Y£TEM£t£Li BİS O2/4VP/. OO- 8A£LfUĞ/ 4 / ZNAe/ / , Ç . ŞfrtS- LER/NİN YANI Sre/1, 6ÜÇLU &U PALOA, "/O4MU PU- SÜ/V ", " Y£4SMf", "BERNAZOA AL&)'A/M £Vİ'" Sl- Bî ÖLÜ 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Prof. Pikarhavalandı Telstar peyki 19 AĞUSTOS 1932 Saat 3'te balonun sepeti, balonun altına konulmuş ve sübaplı ip, bizzat profesör tarafindan sepetin içine ithal edilmiştir. Profesör, Sviss-Air ıstasyonunda 4 saat uyuduktan sonra saat 2.30'da tayyare istasyonuna gelmiştir. \- Montaj ameliyatı devam etmektedir. Balonun inhirafı derecesmi ölçmek için balon sepetınin altına ıpekten vûcude getirilmiş bir halka konulmuştur. Bir spor kostümü giymiş, başına bir bere geçirmiş olan profesör Piccard, paraşütü, bir demır tele tesbit edebilmek için bir adamın omuzlanndan aşmak suretile sepete binmiştir. 3 saatten biraz sonra Mme. Piccard 4 çocuğu ile beraber gelmiştir. Hepsi de manto giymişlerdir. Çünkü hava soğuk ve rutubetlidir. Kaymakam gerber kumandası altında teknik mahiyette ihtiyat tedbirleri alınmıştır. Saat 4'te manevra ipleri çözülmûştür. Biraz sonra Fredierichshafen'den doktor Eckener gelmiştir. Balon sepetinin haarlıklanna nezaret eden zevat arasında keza spor elbisesi giymiş olan M.Coysn görünmektedir. Oldukça kesif olan sis saat 4.30'da dağılmağa başlamıştır. Aynı saatte Profesör Piccard gazetecilere kısa bir beyanatta bdunmuştur. Kendisi, balon sepetine 650 kilo safra konulmuş olduğunu ve balonun suut kuvvetinin 85 kilodan ibaret ve bunun da kafi bulunduğunu söylemiştir. Bu defa Zurih'ten hareket etmesinınin özellikle teknik ve havaya müteallik esbabtan mütevellit olduğunu söylemiştir. 19 AĞUSTOS 1962 Telstar komınikasyon peyki ile bir gazetenin beş sayfası bir dakika içinde uzaya gönderilmiş ve geri gelmiştir. Bu tecrübede kullanılan metodla, aynı nûshanın, birbirinden bınlerce mıl uzakta yerlerde bir kaç dakika içinde yayınlanması, yani bir günlük dûnya gazetesi çıkanlması mümkün olacaktır. Uzay gazetesi denemesi Westrex kominikasyon sistemi ve Bell- Telefon-Telgraf kumpanyası mühendisleri tarafindan müştereken yapılmıştır. Westreks Kumpanyası müdürû Doremus denemenın son derece başanb olduğunu söylemiştir. Kominikasyon peykleri vasıtasile Nev York'ta basılan bir gazete Paris, Londra veya dünyanm her hangı bir yerinde 5-10 dakika sonra baskıya verilebilecektir. Arnerikan Senatosu, özel teşebbüse ait fakat hükümetin kontrolu altında bir kominikasyon peyki hazırlanması ile ilgili peyki hazırlanması ile ilgili kanun tasansını kabul eetmiştir. Bu kanun başkan Kennedy'e uzay kominikasyon sistemlerini planlıyacak, imal ve idare edecekşırketlen tayin etme yetkısi verecektir. Irak'ın suçlaması Irak bugûn Türk uçaklannın Irak semalannı devamlı surette ihlal ettiğini ileri sürmüş ve Türkiye'yi taamızlarda bulunan ve Irak hudutlanna tecavüz eden kanun harici kimselere Türk topraklannı bir üs olarak kullanmalanna izin vermekle suçlamıştır.Irak hükümetinin bır sözcüsü Türk uçaklannın 1959 yılından ben.Irak semalannı ihlal ettiklenni ve bu hadiselerin Türk hükümetine vaktinde bildirildiğini söylemiştir. Bağdat radyosu vasıtasile yayınlanan sözcünün bu beyanatı bugün burada dinlenmiştir.