15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 1992 SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özal'ınYÖK'ü kabulû • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal, YÖKBaşkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam ve yeni rektörleri 12 ağustos çarşamba günü kabul edecek. Ahnan bilgiye göre Curnhurbaşkanı Özal, yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Sağlam başkanlığjndaki yeni atanan 28 ûniversitenin rektörünü Marmaris Okluk Koyu'ndaki Devlet Konukevi'nde kabul ederek birsüregörüşecek. Ateşli silahlar - BANKARA(AA)-Ateşli silah ve patlayıcılann teslim edilmesi için tanınan bir aylık \ süre diin sona erdi. Ateşli silahlar ve bıcaklar ile diğer ' aletler hakkındaki kanuna " birmaddeeklenmesiyle haarlanan ve 10 Temmuz 1992 tarihindeyürürlüğe giren kanun, vatandaşlann ruhsatsız silah, dinamit, " bombagibiyakıcı,yıkıcıve . öldürücühertürlüpatlayıcıyı , 30güniçerisindemülki makamlara teslim etmeleri durumunda haklannda . herhangi bir takibat yapılmamasını hükme bağhyor. ZOPIU, SHP'ye BeçtJlÜNYE(Cumhuriyet)- Ünye'ye bağlı Erenyurt ( Belediye Başkanı Ali Zorlu SHP'ye geçti. 26 Mart 1989'da DSP adayı olarak belediye başkanı secilen ve daha sonra partisinden istifa ederek bağımsız kalan Ali Zorlu, önceki giin dûzenlenen bir törenle SHP'ye geçti. Ali Zorlu'nun , SHP'ye geçmesi dolayısıyla üyeliğini Genel Başkan Erdal Inönü imzaladı. Cindoruk Rusya'ya gidiyor • ANKARA (AA) - TBM M Başkanı Hüsamettin ' Cindoruk, Rusya Federasyonu, Rusya Yüksek - Sovyeti Başkanı Ruslan Hasbulatov'un resmi davetlisi olarak 17 ağustos pazartesi günü Moskova'ya gidecek. Cindoruk, Moskova'da Rusya Yüksek ı Sovyeti Başkanı Hasbulatov'la ikili görüşme yapacak. Cindoruk, bu arada Yüksek Sovyet | komisyonbaşkanlanilede birarayagelecek. 12 komisyonda 13 ppofesör • ANKARA (ANKA)- • Adaletin hızlandınlrnası, işleyişin şeffaflaştınlması, basitleştirilmesi, kendisinden kuşku duyulmayacak hale getirilmesi amacıyla bakanlık bünyesinde oluşturulan komisyonlardaki profesör , sayısının fazlalığı 'adaleti Prof.'lar kurtaracak' yorumuna neden oldu. Sahte pasaport hazırlayan şebeke •İstanfaul HaberSenisi-Sahte pasaport ve vize düzenleyerek Iran, Irak ve Türkiye uyruklu kişüeri yasadışı yollarla yurtdışına kaçıran bir şebekenin 2'si Iranlı 6'sı Türk 8 elemanı yakalandı. tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bir istihbaratı değerlendiren ekiplerin düzenledikleri operasyonda Iran uyruklu Ali Rıza Paykanmah'ı yakaladı. İzmiP Valiliği'nden açıklama • ÎZMİR(AA)-İzmir Valiliği'nin, önceki gün Çennetbahçe Hava Radar Üssü'nde görevli birerin yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili olarak dün yaptığı açıklamada, üsse • saldınnın söz konusu olmadığıbeürüldi. Izmir Valiliği Basın ve Halkla Ilişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada özetle şöyle denildi. "Gazetelerin 10 Ağustos 1992 pazar günü saat 15.00 sıralannda silahlı saldın olduğu şeklindeki haberlerde yer alan yaralama olayı, radar üssünde görevli askerler arasında geçmiş olup, üsse herhangi bir saldın söz konusu değildir. Hava radar üssüne silahb saldın niteliği taşımayan ve jar.darma eri Cevdet Kurban'ın yaralanmasına yoi açan olayla ilgili olarak Garnizon Komutanhğı'nca soruşturma açılmışür." Güneydoğırda silahlı saldınya uğrayan 9. gazeteci Hüseyin Deniz de kurtanlamadı Güneydoğu'dagergingünler • Katilleri konuşunda ipucu bulunduğuna ilişkin hiçbir açıkla- • PKK'nın Kuzey Irak'a uyguladığı fîili ambargo bölgedeki ma yapılmayan Özgür Gündem ve gazetemiz Ceylanpınar mu- Kürt örgütleri arasında tansiyonu yükseltti. Muş, Diyarbakır ve habiri Hüseyin Deniz de dün yaşamınıyitirdi. Yürüyüşyapılaca- Kızıltepe'deki Kürt mültecilerin banndıkları kampalanndan ğı duyumlan aldığı gerekçesiyle güvenlik güçleri Diyarbakır'a çıkışlan yasaklandı. Eruh ve Pervari'ye baskın düzenleyen PKK, araç girişini dün yasakladı, bazı kişilergözaltınaalındı. 6 eri şehit erti, 3 yurttaşı öldürdü. İç Poütika Servisi-Güneydo- ğu ve özellikle Diyarbakır'da gazetecilere yönelik cinayetlerle artış gösteren gerginlik giderek tırmanıyor. önceki gün, sabah evinden işyerine giderken ba- Sndan tek kurşunla vurulan »zgür Gündem ve gazetemizin Ceylanpınar muhabiri Hüseyin Deniz, dün Diyarbakır'a sevk edilirken yolda öldü. Son bir hafta içinde kimlikleri konu- sunda herhangi bir ipucunun bulunduğu açıklanmayan cina- yetler bölgede tedirğinligi doru- ğa çıkanrken, öldürülen PKK militanlan için yürüyüş yapıla- cağı yönünde duyumlar alan güvenlik güçleri dün Diyarba- kır'a araç girişini yasakladı. Güvenlik önlemlerinin olağa- nüstü konuma çıkanldığı Di- yarbakır'da şüpheli olduğu gerekçesiyle gözalüna alınanlar olduğu bildirildi. PKK'nın Ku- zey Irak'a yiyecek ve insani yar- dun malzemelerinin götürül- mesine yönelik başlattığı fîili ambargonun ardından, Kürt örgütleri arasında başlayan gerginlik giderek ürmandı. Di- yarbakır, Muş ve Kızıltepe'de bannan peşmergelerin kamp dışına çıkfnalan yasaklandı. Kürdistan Demokrat Partisi - nin 8 temsilcisinin Diyarbakır'- daki geçici bannma merkezlerine ge- lerek, burada yaşayan vatan daşlannı Kuzey Irak'a gen götürmek için gjrişimlerde bu- lunduklan bildirildi. Sürt'in Eruh ilçesinde birjandarma ka- rakolu ile Pervari'de bir köyü basan PKK, 6 eri şehit etti, 3 si- vili öldürdü. Girişler yasaklandı Lice yakınlannda öldürülen PKK militanı Şehmuz Kaya için gösteri yürüşüyü yapılacağı yönünde duyumlar alan güven- lik güçleri kente araç girişini yasakladılar. Olağanüstü gü- venlik önlemlerinin ahndığı Diyarbakır'da, şüpheli ban ki- şilerin gözaltına alındığı bildi- rildi. Diyarbakır'da gerginlik gide- rek ürmanıyor. Son bir hafta içinde faili meçhul saldınlann artması, yurttaşlar arasındaki tedirğinliği dorûk noktaya çı- kardı. Üç gün önce Lice yakın- lannda öldürülen 7 PKK'lıdan Hebûn kod adb Şehmuz Kaya'- nın Diyarbakır doğumlu olma- sı güvenlik güçlerini harekete geçirdi. Dün sabahtan itibaren kentte yoğun güvenlik önlemle- ri alındı. Onemli noktalara po- lisler yerleştirilirken olası bir gösteri yürüyüşü için de pan- zerler ve çevik kuvvete bağlı polisler hazır bekletildi. Kente girişler yasaklanırken ilçe ve köylerden gelen araçlar, polis noktalannda bekletildi. Diyar- bakır Vali Yardımcısı Nafiz Kayalı, kente giriş yasağının ge- lişmelere göre süreceğini befir- terek şunlan söyledi: "Giriş yasağı, önceki gün lice ilçesinde çaüşmada ölen bir te- röristin toprağa verilmesinden sonra Diyarbakır'da kanunsuz gösteri ve eylem hazırlığı içinde olunduğunun haber ahnması üzerine uygulamaya konuldu." Kente girişin yasaklanmasın- dan sonra Şanhurfa-Diyarba- kır-EIazığ-Diyarbakır, Mar- din-Diyarbakır ve Batman- Diyarbakır yönlerinden gelen araçlann kente girişlerine izin verihniyor. Şehirlerarası yolcu taşıyan otobüsler ise bu uygula- manın dışında tutuluyorlar. Hafta sonu tatilini geçirmek üzere çevre il ve ilçelere giden bazı kamu görevlilerinin de ya- sak nedeniyle dün işlerine gide- medikleri öğrenildi. Dün işbaşı yapamayan bazı kamu perso- nebnin güvenlik güçlerinden uygulamayı anlatan yazılı belge afma girişiminde bulunduklan öğrenildi. Lice'de güvenlik güçleriyle gir- diği çatışma sonucu ölen He- bûn kod adb Şehmuz Kaya'nın PKK Amed Eyalet sorumlusu Parmaksız Zeki kod adb Şem- din Sakık'ın yardımalanndan olduğu bildirildi. Ceylanpınar'da önceki gün kimliği meçhul bir kişinin arka- bırakıldt. Ceylanpınar Emniyet Müdürü Yaşar Acar, gözaltın- dakilerin sorgulannın sürdüğü- nü bildirirken iki kişinin aran- dığını açıkladı. Yaşar Acar, Özgür Gündem'in dünkü sayı- sında "katil zanbsı" olarak gös- terdiği Nihat Beşkat ve Habl Göv'ün aranan kişiler olup ol- madığı yolundaki soruya, "Ga- zete iki kişinin adını vermiş, biz de iki kişiyi anyoruz" Ama isim vermek olmaz. Olayı soruştu- lekeyi silebibnesi için gazeteci katiUerinin bir an önce yakala- ması gerekmektedir. Aksi tak- dirde, çok bibnmeyenli bu olay- da devletin zan altında kalması bazı karanlık güçlerin ekmeği- ne yağ sürecektir. Şunu anımsa- tınz ki hiç kimse gazeteci öldür- mekle basını susturamaz, kendisi de özlemini çektiği ka- ranlık amaca ulaşamaz." PKK'nın Kuzey Irak'a yiye- cek ve insani yardım malzeme- Insan Haklan Bakanı Kemal Kerküki, geçici bannma mer- kezinde bannan Kuzey Irakb- lara hitaben yapüğı Kürtçe konuşmada, Kuzey Irak'ta Kürdistan bölgesinin kuruldu- ğunu, buranın onanbp geliştiği- ni ve demokratik sisteme ka- vuştuğunu bildirdi. Türkiye'nin kendi insanlan- na kucak açuğını belirten Ker- kük, maddi manevi tüm destegi Türk hükümetinden gördükle- GİRİŞ VASAĞI-Diyarbakır'a çevre il, ilçe ve köylerden gelen araçlann girişi yasaklandı. Çok sayıda araç giriş noktalannda uzun kuynıklar oluştururkcn kente sokulmayan vatandaşlar da uzun süre yasağm kalkmasını beklediler.f Fotoğraf:A.A) dan başma sıktığı tek bir kur- şunla ağır yaralanan öîgür Gündem gazetesi ile Cumhuri- yet muhabiri ve Uluslararası Yazarlar Birüği (PEN) üyesi Hüseyin Deniz, dün yaşamını yitirdi. Özgür Gündem'in çar- şamba günü beyninden vurulan öteki muhabiri Burhan Kara- deniz, tedavi için Diyarbakır'- dan Ankara'ya götürüldü. Pazar sabahı evinden işyerine giderken iki kişinin gözcülü- ğünde arkadan yanaşan kişinin yakından açtığı tabanca ateşiy- le bâşından tek kurşun yarası alan Hüseyin Deniz, üç beyin amebyaü geçirdiği Şanburfa Devlet Hastanesi'nde dün sa- bah böbreklerinin durması üze- rine Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Has- tanesi'ne sevk edildi. Diabze baglanmak üzere özel bir ambulansla götürülmekte olan Hüseyin Deniz, Diyarbakır'a ulaşmadan saat 12.00 sıralann- da yaşamını yitirdi. Amebyatlan gerçekleştiren Şanburfa Devlet Hastanesi be- yin cerrahı Dr. Cumhur Başı- büyük, gece boyunca 16 ünite kan verilen Hüseyin Deniz'in kalbinin sık sık durduğunu, su- ni solunum yoluyla yaşatmaya çabştıklannı bildırirİcen "Solu- numu biraz düzelmişti, nabzı dörttü. Ancak sabah böbrekleri işlevini yitirdi. Burada diaUz makinesi olmadığı için Diyar- bakır'a gönderdik" dedi. Geçen çarşamba günü evinden işyerine giderken arkadan acı- lan ateşle bâşından vurulan ve Diyarbakır Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde bulu- nan Özgür Gündem'in diğer muhabiri Burhan Karadeniz, dün uçakJa Ankara'ya götürü- lerek Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde te- davi altına abndı. Doktorlar, Burhan Karadeniz'in sağlık du- rumunun iyi, ancak kısmen felç olduğunu bildirdiler. Hüseyin Deniz'in öldürülrnesi olayı ile ilgili olarak önceki gün gözalüna alınan 15 kişiden 8 yaşlanndaki iki çocuk serbest Gazeteci Hüseyin Deniz'in katiDerine ilişkin bir ipucunun var olup olmadığı şimdiye kadar yetkililerce açıklanmadı. ruyoruz" yarutını verdi. Hüseyjn Deniz dün bir süre Dicle Üniversitesi Tıp Fakülte- si Hastanesi'nden akşama âog- ru abnarak Ceylanpınar'a gö- türüldü. Merkezi Adana'da bulunan Çukurova Gazeteciler Cemiye- ti (ÇGC) Yönetim Kurulu, Güneydoğu'da gazetecileri öl- düren katillerin bir an önce bu- lunmasını istedi. Yönetim Kurulu Adana Başkanı Çetin Yiğenoğlu imzasıyla yapılan açıklamada, Hüseyin Deniz'in ölümünden duyulan üzüntü di- le getirildikten sonra şöyle de- nildi: "Gazeteci cinayetleriyle kim neyi amaçlamakta, bunu anla- mak olanaksızdır. Ancak her gazeteci cinayetinin ardından dolayb dolaysız savlarla devlet suçlanmaktadır. Devlet yetkili- lerinin bu savlan ortadan kaldı- rabilmesi, bulaşünbnak istenen lerinin götürülmesine yönelik başlattığı 'fiib ambargo'nun ar- dından Kürt örgütleri arasında başlayan gerginlik tırmanırken Diyarbakır, Kızıltepe ve Muş'- taki geçici kamplarda bannan yaklaşık 12 bin peşmergenin kamp dışına çıkmalan yasak- landı. Cizre ve Silopi'deki siyasi parti yöneticileri. Amerika ve Türkiye'nin Talabani ve Bar- zani'yi kullanarak bölgedeki Kürtleri birbirine kırdırmaya çabşüklannı ileri sürdüler. Öte yandan Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) 8 temsilcisi- nin Diyarbakır'a gelerek Kuzey Iraklılann banndığı geçici ba- nnma merkezlerinde inceleme- ler de bulunduğu ve burada yaşayan vatandaşlannı Kuzey Irak'a geri götürmek için giri- şimlerde bulunduklan bildiril- di. AA'nın haberine göre 8 kişi- lik heyetin Başkanı ve KDP O bir öğretmendi... MEHMET AKA ŞANLIURFA - "Şimdilik son, basın şe- hidi olan Yahya Orhan'm, şimdilik son di- yorum, çünkü bu yazının yayımlanacağı cumartesi gününe kadar başka gazeteci ar- kadaşlanmızın öldürülüp. öldürülmeye- cekleri belli değil..." Geçen cumartesi günü Özgür Gündem'- deki sütununda yukandaki satırlan kale- me abrken 6 ay içerisinde 7 gazetecinin ya- şamını yitirmesine yol açan saldınlan kı- nayan Hüseyin Deniz, 8. kurbanın kendisi olabileceğini düşünemiyordu kuşkusuz... İlk kez 5 yıl önce Kızıltepe Belediye Baş- kanbğı seçimlerinde tanıdım Hüseyin'i. 2 günü buz gibi bir otel odasında sobayı yak- maya çalışırken sohbet ederek geçirdik. Küçük bir ilçede gazetecilik yapmasına karşın, bilgi ve kültürel birikimi ile olaylan geniş bir perspektiften görüp yorumlar ge- tiriyordu. Güneydoğu'nun çeşitli yerleşim birimlerinde ilkokul öğretmenliği yapmış, 12 Eylül'de tutuklanmış ve yaşamının 5 yı- bnı cezaevlerinde geçirdikten sonra "sakın- cab" damgasını yiyerek çok sevdiği meşle- ğinden uzaklaştınlmıştı bu kez. O her za- man bir öğretmen olarak gördü kendisini. Gazetecilikte de hep doğruyu vermeye çabştı okurlanna. Cumhuriyet'te geçen günlerde yayımla- nan "Güneydoğu'da gazeteci olmak" baş- lıklı haberden sonra arayarak "Bu tür sal- dınlan belki böyle haberler önler. Tüm basın elbirliğiyle olayın üzerine böyle gi- derse mutlaka çekineceklerdir" diyordu. Yaşamı süresince kimsenin kalbini kır- mamaya çabştı. Cumhuriyet'teki 6 yıb aş- kın muhabirlik döneminde son derece titiz- likle kaleme aldığı özlü haber, röportajlan ile dikkati çekti ve hemen herkesin sevgisini kazandı. Önceki gün 17-18 yaşlanndaki 2 kişinin Ceylanpmar ilçe merkezindeki saldınsı so- nucu ağır yaralanan Hüseyin. yaklaşık 26 saat direndi yaşama yeniden dönebilmek için. Ailesi. arkadaşlan. gazetecijer. dok- torlar seferber oldular başında. Üç ameli- yat geçirdi bu sırada. Neredeyse baştan hiç umut vermeyen doktorlan yanıîtacaktı beynindeki kurşuna karşı yeniden yaşama dönerek. Ancak Hüseyin'in yaşama döne- bilme çabasında çevresindekiler dışında destek çıkan olmadı. Böbreklerinin çabş- maması yüzünden hemodiyaliz aygıtına bağlanması gerekiyordu. Ama 300 bin nü- fuslu Şanburfa'daki sağbk kurumlan ve hastanelerinde bu aygıt yoktu. Koma du- rumunda Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlması ge- rekiyordu. Ama 3 saatlik yola dayanacak kadar düzenli atmıyordu kalbi. Gazeteciler bir heh'kopterle sevkinin yapılması için ara- madık yetkili bırakmadılar. Ama bürokra- tik işlemler Malatya'dan Diyarbakır'a, on- dan Ankara'ya, Ankara'dan da tekrar Şanburfa'ya uzayacak genişlikteydi. En büyük çabayı harcayanlardan biri 24 saat bâşından aynlmayan doktor Cumhur Ba- şıbüyük oldu Hüseyin için. Ancak o da elinden geleni yaptığını, kısa zamanda Di- yarbakır'a götürülmesi gerektiğini söylü- yordu. Riskı biliyor. ancak başka bir çö- züm yolu da göremiyordu. Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a uğurladık- tan 2 saat sonra ölüm haberini aldık Hüse- yin'in. Büyük şevkle bir an önce çıkarmak için çabaladığı yeni kitabını göremeden ya- şama yumdu gözlerini. Öğretmen. Ulusla- rarası Yazarlar Birüği üyesi, gazeteci Hüse- yin Deniz. geride gözü yaşlı bir eş, 4 çocuk ve kendisini her zaman sevccek, anacak olan dostlar bıraktı... rini söyledi. Kemal Kerküki, daha sonra ga zetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretlerinin amaanın vatandaşlannı ülkele- rine geri götürmek olduğunu kaydederek, "Vatandaşlanmı- zın küçük bir odada yaşamlan nı sürdürmelerini istemiyoruz" dedi. Kerküki, vatandaşlanna güvence verecekle rini belirte- rek, " Her aileye bir ev verile- cek, tanmla uğraşacaklar, gü- venli bir şekilde Kürdistan'a götürülecekler" şeklinde ko- nuştu. Ambargoda 29. gfin Güneydoğu'dan Kuzey Irak'a yiyecek ve insani yardım malzemelerine yönebk PKK'- nın uyguladığı ekonomik ambargo 29. gününü doldurdu. PKK'nın ambargosu nedeniyle bölgede ekonomik yaşamuı ta- mamen felce uğradığı bebrtildi. Güneydoğu bölgesinde ge- çen hafta incelemelerde bulu- nan Halkın Emek Partisi Şır- nak Milletvekib Selim Sadak, yöre halkının tedirgin bir du- rumda olduğunu befirterek hal- kın kendi isteğiyle ambargoya uyduğunu kaydetti. Devlet silahlan Bölgede köy koruculannın devletten aldığı para ve silahla çevrelerinde komşu köylülere baskı yapüklannı ileri süren Milktveküi Sadak, "Bunlaı devletten aldıklan silahla halka saldırmaktadırlar. cinayet işle- mektedirler. Bunun karşısında tüm yetkibler sessiz kalmakta- dırlar" diye konuştu. Bu arada Kuzey Irak'ın Za- ho, Duhok ve Süleymaniye kentlerinde yurttaşlann kala- balık gruplar halinde KDP ve KYB merkezlerine giderek, PKK'yla aralanndaki sorunla- n banşçıl yoldan çözmeleri yo- lunda istemlerde bulunduklan öğrenildi. Habur gümrüğünde görüştüğümüz Kürdistani Cep- he yetkililerinden Mahmut Orhan, PKK'nın yanbş bir ta- vır takmdığmı ileri sürdü. Mah- mut Orhan, "Bizim dünyaya açılan tek penceremiz olan Ha- bur sınır kapısının PKK'hlar tarafından kapatılması halkı- mızı perişan etti. Bölgede başla- yan açlık tehükesi stoklann erimesiyle çok büyük olaylann yaşanmasına yol açabilir. Her şeye karşın Kürtler kendi so- runlannı kendi aralannda ba- nşçı bir yöntemle halletmebdir- 4er;' dedi. Öte yandan, Sürt'in Eruh il- çesinde bir jandarma karakolu Ue Pervari'de bir köyü basan PKK, 6 er ve 3 sivil vatandaşı öldürdü. Sayılan oldukça fazla olan bir grup PKK'b, önceki gün sa- at 22.30'da Eruh'un Dikboğaz Jandarma Karakolu'na roket ve otomatik silahlarla saldınya geçti. Saldında 6 er yaşamını yi- tirirken bazı erlerin de yaralan- dığı bildirildi. Pervari'nin Yeniaydın köyü- ne ise önceki geceyansından sonra baskın yapıldı. Bir evi he- def alan PKK'blar, burada biri 6 yaşında kız çocuğu olmak üzere 3 kişiyi öldürdü. PKK'nın baskın düzenlediği bölgelerde geniş çapta operas- yonlara gecıldi. ÜĞÜPOLITIKA GONLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Aç Mart Çığlıkian mıdır Ölümün Adı? Aç martı çığlıkian uykunuzu böldü mü hiç? Bir gece yarı- sı kapınız ansızın çalındı mı? Hiç düşündünüz mü ölümün soğuk yüzünü? Kalleş bir kurşun vızıldayarak yanınızdan geçtiğinde hic hesapladınız mı ne yapacağınızı? Sessiz bir gecenin sabaha dönüştüğü saatlerde balkon- da çayınızı yudumlayıp sigara içerken, bir Güneydoğu kentinde uyanan insanlarm çaresizliği, tedirğinliği kendi iç evreninizde kimi düşünceleri çağrıştırır. Belki, bir gün ön- ce bir telefon konuşması, ajanslardan geçen kısa bir ha- ber tüm duygularımızı altüst eder. Zamanın o aşılmaz dili- minde gözleriniz bir eski sevdayı arar, unutulmuşfotoğraf- ların ölüme meydan okuyan yüzünde sizi bir başka evrene taşır. Gece sessizdir... Sabahın alaca karanlık şafağı da öyle.. Tutun ki, yitirdiğiniz her şey bir masal ülkesinin orman- larında TV'de son izlediğiniz bir film glbi gelişir ve son bu- lur. Yüreğiniz fırtınalarda, yüreğiniz aşılması zor görülen sarp kayaiık dağlarda, soluklanır ölümü düşündünüz mü hiç? Bir akşam TV haberlerinde birkaç saniyede geçiştirilen, gazetelerin hangi sayfasına girdiği pek anlaşılmayan ha- berde insan yaşamının ne denli ucuz ofduğunun resmi çi- zilir... Gözlerinizi yumarsınız bir ara. Sisli, ıslak akşamlardaki yenilgiyi, hainliği, ihaneti, yalanı doianı, çıkan düşünürsü- nüz. O martı çığlıkian diner, gün eksiksiz dogar. Siz bilin- meyen bir yerdesınızdır. Tam giyinip çıkarken telefon çalar, içinizde tuhaf bir kı- pırtı hissedersiniz. Hiç bekıemediğiniz bir telefondur bu... Karşınızdakı "Aio aer once, ardından ekler "Ceylanpınar muhabirimiz Hüseyin Deniz dün sabah ağır yaralandı..." Hiç tanımamışsınızdır. Hiç yüz yüze gelmemişsinizdir. Düşünceleriniz farklıdır. Oturup konuşmamışsınız, bir şey- leri bölüşmemişsinizdir. Sadece şöyle dersiniz: "Bu kaçıncı, nasıl olmuş anlatır mısın..." Karşınızdaki anlatır siz dinlersiniz. Günlerden pazardır. Köprü tenhadır. Boğaz'ın derin mavi sulanna dalar gözleriniz. Hiç tanımadığınız birisi kal- leş bir kurşuna hedef olmuştur. ölümü düşünürsünüz, yö- rede öldürülenleri. Çünkü insansınız... ölen meslektaşımız 1956 doğumlu. 12 Eylül döneminde 5.5 yıl hapis yatmış. Cumhuriyet, Özgür Gündem, 2000'e Doğru Dergisi'nde yazıları, haberleri çıkmış. Gazeteye geldiğinizde sinirleriniz gergin. İçinizde tuhaf duygular. Ajans telekslerine bakarsınız. Bir değil, iki değil, üç değil. Bugüne dek 7 gazeteci öldü- rüldü Güneydoğu'da. Burhan Karadeniz ile Hüseyin Deniz ise ağır yaralı. (Hüseyin dün öğle saatlerinde yaşamını yi- tirdi.) Toplam 9 gazeteci saldınya uğradı ve 7'si öldü. Eğer insansanız, yüreğinizde bir sevgi çiçeği açmışsa üzülürsünüz. Hiç tanımasanız, yüzünü görmeseniz bile... Hüseyin Deniz in son yazısı vardı dün Özgür Gündem'- de. Bir bölümü şöyleydi: "Kısaca Türk basını, karanlık cinayet çeteleri tarafından katledilen bir gazeteciye her zaman olduğu gibi sahip çık- mamıştır. Yani Türk basını için Yahya Orhan'm öldürülme- si haber bile değildir. Öyle ki cinayeti kınayan demeçler veren basın kuruluşları başkanlarmm demeçleri, açıkla- maları, kendi gazetelerinde bile yer almıyor. Hükümete suç ortaklığı yapan ve cinayetlerin işlenmesini özendiren, işte Türk basınınm ve basın kuruluşlarının bu ilgisiz, du- yarsız, vurdumduymaz tavrıdır. Gazetecilerin öldürülmeleri karşısında gazeteci dernek ve cemiyetleri hükümetin yakasına yapışsalardı, cinayet haberlerini manşetlerden ve geniş bir biçimde verselerdi, heyetler oluşturup olay yerinde araştırma yapsalardı, ka- rarlı bir biçimde olayın takipçisi olsalardı, hem üzerine düşen görevlerini yerine getirmiş hem de cinayet şebeke- lerinin cinayet işlemelerini önlemiş olurlardı." İşte o gece martı çığlıkian böldü benim uykumu... Diyarbakır'dan aradığım bir meslektaşım nasıl gazete- cilik yaptıklarını anlatmıştı dakikaiarca... "Fotoğraf makinesi taşımıyoruz, gazeteci kimliği de. Gece evde ışıklan söndürûp oturuyoruz..." Oralarda aç martı çığlıkian uykularını kaçırmıyor insan- larm. Gazeteciler gece ışıklan söndürûp, kapıları sürgüle- yip oturuyorlar evlerinde. Bir şafak vakti uykulan kaçtığında, balkona çıkıp çay ve sigara içme gibi lüksleri deyok... Çaresizliğin, tedirginliğin tünelinde yaşamla ölüm ara- sında gidip geliyorlar... Doğu'ya sağlıkpersoneli ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine toplam 2778 sağbk personeli atanaca- ğını bildiren Sağbk Bakanı Yıl- dınm Aktuna, bakanbğındaki atama ve kadro pobtikasının değiştirileceğini bebrtti. Aktu- na, kadrolann bulunduklan hastanelere "çakılacağmı" ve göreve atanmak için gereken bütün koşullann belirli hale getirileceğini söyledi. Aktuna. dün düzenlediği ba- sın toplantısında. Sağbk Ba- kanbğı'nda politik nedenlerle "rütbe-i tenzü" amaçb atama- lar yapıldığı iddialannın doğru olmadığını savundu. Doktor- Iarın Güneydoğu ve Doğu böl- gelerine gitmek istemediğine yönebk değerlendirmelerin yanlış olduğunu söyleyen Ak- tuna, "Oralara gitmede bir te- dirginbk var. Terör olaylan nedeniyle doktor arkadaşlan- mız tedirgin oluyor. Ama bu, oraya gitmek istemedikleri an- lamına gelmez" dedi. Aktuna, önümüzdeki aylarda 2778 sağlık personelinin bölgelere atanacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle