Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11AĞUSTOS1992SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
MTV gençlerin
• ATİN_A(AA)- Av rupa
gençlağinin en popüler müzik
televLzyom istasyonu
"Avnıpa MTVbeşyaşma
girdi. ABD'deki MTV
kanalının, "Avrupa şubesi"
olarak 1 ağustos 1987'desaat
13.0rdeOreStreit
topluluğunun "Money For
Nothing'"' video klibiyle
ayına başlayan Avrupa
MTV'sinin aynı yıl sonunda
2.2 mijyon kişi olan izleyicisi
beş yıl sonra bugün tam 35
milyon kişiye ulaştı. MTV'yi
bu İcadar popüler yapan
sadece diinün ve bugünün
sevilen parçalannı ya da en
ünlü şarkıcılann video klip ve
konserlerinı yayınlamak
değil. Birbirinden ilginç
ödüllerin verildiği yanşmalar
MTV'yeavnbirgörünüm
sağlıyor.
AFSAD'ın
fotoğraf
yarışması
• ANKARA(ANKA)-
Ankara Fotoğraf Sanatçılan
dernegi," lO.Ulusal Fotoğraf
Sergisi" çerçevesinde
fotoğraf yanşması düzenledi.
Yanşma, 'doğa" ve serbest''
olarak iki ayn bölümde ve
siyah beyaz baskı ile saydam
olmak üzere üçdalda
yapılacak. Yanşmaya son
katılma tarihi Ûaralık,
sonuçlar 28 aralıkta
açıklanacak. Yanşma
sonunda dereceye giren
ya da sergilenmeye değer
bulunan yapıtlar 31 ocak-13
şubat tarihleri arasında
sergilenecek.
"SapriC'ın
merakJı satmst
• LOSANGELES(AA)-
Ünlü karakteroyuncusu
John Anderson'ın (69), cuma
günü Sherman Oaks'daki
evinde geçirdiği kalp krizi
sonucu öldüğü açıklandı.
Anderson, ünlü yönetmen
Alfdred Hitchcock'ın
"Sapık" adlı filminde her işe
burnunu sokan araba
satıcısını canlandırmıştı.
"Kızgın Damdaki Kedf'adlı
oyundaki rolüyle
hayranlannın gönlünde taht
kuran Anderson, ülkemizde
en çok, 500'ün üzerinde
karakteri canlandırdığı
"Alacakaranlık KuşağT
televizyon dizisındeki
rolleriyle tanınıyordu.
ÖZÜPIÛ
seyircilere
tuvalet
• ANKARA(İÜHA)-
Anakara Devlet Opera ve
Balesi(ADOB) yeni sezona
bedensel özürlü seyirciler için
özel tuvaleet hazırlatıyor.
Geçensezon
da özürlü seyirciler için,
gösterileri ücretsiz
izleyebilecekleri bir loca
aynlmıştı. ADOB Genel
Müdürü Rengim Gökmen,
"Oyunlara çok sayıda özürlü
seyircinin geldiğini görmek
bizi sevindirdi ve başka
ihtiyaçlannı da düşünrhek
zorunda bıraktı. Normal
tuvaletlerimiz sahnenin alt
katında. biz de aşağıya
inmedeki zorluklan
düşünerek özürlüler için özel
tuvalet yaptınyoruz" dedi.
Kültür Bakanlığı'nın Özel Tiyatrolara Destek Yönetmeliği Tasansı tartışılıyor
OzeltiDtKMEN GÜRÜN
UÇARER
26 haziran günü Kültür Ba-
kanhğı'nda özel tiyatrolara yar-
dım konusunda yapılan toplan-
tının ana hedefi, eski yönetmeli-
ğin değiştirilmesi olmuştu. Bu
olumlu girişimde doğal olarak
Fikri Saglar'ın tiyatrosanatının
gelişmesi yolunda attığı adımla-
nn payı büyüktür.
Kurula TV ve Tiyatro Ya-
zarlan Derneği adına Recep
Bilginer. Uluslararası Tiyatro-
su Enstitüsü adına Refik Erdu-
ran, TÖBAV'ı temsilen Tamer
Levent, TİYAP adına Rutkay
Aziz, TODER adına Ahmet
Gülhan ve TEB (Eleştirmenler
Birliği) adına Atila Sav katıldı.
Ağustos ortalannda yapılacak
destek, aıııa nasıl?belirgm örneğini Gökhan Ma-
raş'ın Kültür Bakanlığı sırasın-
da yaşadık. 91 yılı için saptanan
4-5 milyar lira arasındaki bütçe.
Maraş'ın bakan olmasıyla aşa-
ğılara çekiliyor ve 62 tiyatroya
1 milyar 200 bin lira gibi bir
miktar öngörülüyordu.
Bu durum çok ciddi bir soru-
nu bir kez daha su yüzüne çı-
kartıyordu. o da özel tiyatrola-
ra desteğin yönetmeliklerle yü-
rütülemeyeceği gerçeğiydi. Bu
ömek, devlet desteğinin kültür
bakanlannın tiyatro sanatına
yakınlıklan-uzaklıklan, çağdaş
veya tutucu yaklaşımlanyla es-
nekleşebilen yönetmeliklere
bağımlı kalmak yerine yasalaş-
ması gerektiğini ortaya koyu-
vordu.
• Yeni yönetmelik taslağında, devletin özel tiyatro-
lara katkısı 'yardım' adı altında değil, 'destek' çizgi-
sinde ele alınıyor. Yani olması gereken yönde değişi-
yor. 1991 yılı için 4-5 milyar lira olarak saptanan
yardım bütçesi, Gökhan Maraş'ın Kültür Bakanı
olmasıyla aşağılara çekilmiş, 62 tiyatroya 1 milyar
200 bin lira gibi bir miktar öngörülmüştü.
ve yönetmeligin kesinleşmiş bi-
çimini belirleyecek olan ikinci
toplantıya kadar bu üyeler ara-
sından oluşturulan alt komis-
yon şu günlerde çalışmalannı
sürdürüyor.
Yeni yönetmelik taslağının
hareket noktalanndan biri,
devletin özel tiyatrolara katkı-
sının 'yardım' sıfatından soyut-
lanarak 'destek' çızgısinde ele
alınması. Özel Tiyatrolara Yar-
dım Yönetmeliği arük olması
gerektiği gibi Özel Tiyatrolara
Destek olarak değişmekte.
Daha önce de birkaç kez de-
ğinmiştim; "yardınV sözcüğü
sanki Kültür Bakanlığı'yla özel
tiyatrolar arasındaki ilişkinin
tek yönlü sömürüye açıkhğının
kanıtıydı. Nitekim bunun en
Çünkü devletin özel tiyatro-
lara ayırdığı ödenek 'ulufe' de-
ğil, bu sanatın sağlıklı bir biçim-
de gelişmesi için zorunlu bir
destektir. Bu bağlamda Tiyatro
Yasası, özel üyatrolann da kül-
tür kalkınmasında anahtar gö-
revini belirleyecektir.
Yeni yönetmelik taslağının
ana çizgisini belirleyen 5. mad-
de, desteğin projelere verilecegi-
ni vurgularken nicelik ve nitelık
sorununa sistematik bir çözüm
getirmeyi amaçlıyor.
Bir mali yıl içinde aynı tiyat-
roya birden fazla parasal destek
sağlanabileceği koşulu tiyatro
sanatının düzeyini daha da
yükseltmeyi amaçlayan, özen-
dirici bir madde olarak dikkat
çekiyor. Tutarlı. sağlam. düzey-
SUNUŞKültür Servisi - Özel tiyatrolara devlet yardımt, yıllardır tartışılan bir konu. D YP-SHP koalis-
yon hükümetinuı Kültür Bakanlığı, özel tiyatrolara yardım yönetmeliğinin değiftirilnıesi doğrultu-
suııda çalışmalannı sürdürüyor. TV ve Tiyatro Yazarları Derneği adına Recep Bilginer, Uluslara-
rası Tiyatro Enstitüsü Ulusal Komitesi adına Refik Erduran, Tiyatro Opera ve Bale Sanatçılan
Vakfı adına Tanıer Levent, Tiyatro Yapmıaları Derneği adıııu Rutkay Aziz, Tiyatro Oyunculan
Derneği adına Ahmet Gülhan ve Eleştirmenler Birliği adına Atila Sav'ın da katıldıkları kunıldan
oluştuntlan alt komisyon şu günlerde çalışma halinde. Yeni Yönetmelik taslağının vola çıktığı en
önemli noktalardan biri, devletin katkısının 'yardım' değil, destek' çizgisinde ele alınması. Ama
desteğinprojelere verileceğini vurgulayan 5. Maddenin, özel tiyatroların içinde bulunduğu koşullu-
ra uygun düşmediğini savunanlar da var. Tiyatro yazarımız Dikmen Güriin Uçarer, Kültür Ba-
kanlığı'nın özel tiyatrolara destek yönetmeliği tasartsını, yıırtdıştmtan örneklerle de karşılaştıra-
rak değerlendirdi. Öte yandan, kurul çalışmalarına katılan Rutkay Aziz, Tamer Levent, Atila
Sav'ın yanı sıra yıllardır özel tiyatro uğraşınm içinde olan Yıldız Kenter, Genco Erkal ve Şükran
Güngör de konuyla ilgili görüşlerini açıkladılar.
le ödenckli tiyatrolara kayma
sorununun. salon sorununun
çözümlenemediği bir ortamda
aylar öncesinden bakanlığa
proje sunmanın olanaksızlığı-
na değiniyorlar.
Bu yaklaşım, yeni yönetmeli-
gin kapsamı içine alınması
gereken önemli bir maddenin
eksikliğini duyuruyor: Kurum-
laşmış olan tiyatroların bugüne
kadar yaptıklan işlere göre de-
ğerlendirilmeleri ve ona göre
devletten destek almalan. Do-
ğal olarak böyle bir koşulun
hangi tiyatronun kurumlaştığı,
hangisinin kurumlaşmadıği
tartışmasına yol açmaması, ti-
yatrolar arası sürtüşmelerin ya-
şanmaması kaçınılmaz! Ama,
belki dc artık çizgilcrin çizilme-
si, noktalann konması, ilkele-
rin belirlenmesi için zaman gel-
Bu değerlendirmede söz ko-
nusu olan sadece hangi oyunun
nasıl sergilcndiği değil, kaç kişi-
ye tiyatro sanatının götürüldü-
ğü, kaç kişinin çalıştınldığı,
devlete ne kadar para ödendiği
vb. Bu da rckabeti ve niteiikli iş
yapma olgusunu kendiliğinden
körüklüyor.
Yeni yönetmelik taslağı, sa-
lon sorununu Devlet Tiyatrola-
n sahnelcrini bclli koşullarla ve
belli süreler için özel tiyatrolara
açarak, Küçük Sahne'yi de dö-
nüşümlü olarak özel tiyatrola-
ra vererek çözümlemeyi
amaçlıyor. Böylesi büyük bo-
yutlara ulaşmış bir sorunu çöz-
mek için yeterli mi bu öhlem-
ler? Hayır. Bu sorunu çözme
yolunda yerel yönetinılere de
önemli görevler düşmektedir.
Belediyeler tiyatro mckanlan
• Yeni taslakta desteğin projelere verileceği vurgu-
lanıyor. Bir mali yılda aynı tiyatroya birden fazla
para yardımı sağlanabileceği koşulu, özendirici bir
madde. Ama bazı özel tiyatro yöneticileri bunun
kendi çalışma koşullanna uygun düşmediği görü-
şünde. Bu görüşte olanlar, bu ortamdaönceden pro-
je sunmanın son derece zor olduğunu savunuyorlar.
li projeler, tutarlı, sağlam,
düzeyli prodüksiyorüara yol
açacak ve süreç içinde hem nı-
celik hem nitelik sorunu kendi-
liğinden çözümlenecektir.
Tabii bu madalyonun bir yü-
zü. Öteki yüzünde proje koşu-
luna kuşkuyla bakan tiyatro
yöneticileri bunun özel üyatro-
lann çalışma koşullanna uy-
gun düşmediğini savunurken
oyunculannın maddi nedenler-
mis,tir.
Ingiltcre, Fransa gibi ülkelere
baktığımızda devlel desteğinin
birkaç bölüme aynldığını, proje
ödeneğinin genelde yeni kuru-
lan topluluklara, Bilsak ve
Kumpanya benzeri genç ve di-
namik tiyatrolara venldiğinı
görüyoruz. Bir süreklilik sergi-
îeyen, belli ölçütler içinde yıllar-
dır tiyatro yapan topluluklar ise
devlet desteğinden kendiliğin-
den yararlanıyor. Kuşkusuz bu
üyatrolann etkinlikleri de di-
ğerleri gibi bir degerlendirme
kurulu tarafından izleniyor ve
belli bir sürenin sonunda. ıki yıl
ya da üç yıl gerekli koşullar ye-
rine getirilmediyse ödenek kesi-
liyor.
sağlayarak, gerekiyorsa bu me-
kanlan restore ederek küçük
bir kira karşılığında özel toplu-
luklara verebilirler.
Benzeri sorunlar, düşündük-
çe derinleşen, derinleştikçe çet-
refılleşen sorunlardır. Bunlan
çözümlemek de her şeyden ön-.
ce söz konusu sanatın gerçek- \
leştirildiği tabanı iyi tanımak-'
tan, bilmekten geçer.
Nitekim Özel Tiyatrolara
Destek Yönetmeliği üzerinde.
çalışan arkadaşlar da bu zemini
çok iyi bilen meslektaşlanmız,,.,
sanatçılanmız. yazarlanmız. •>'
Çalışmalannın tiyatromuzu'**
daha iyiye, daha güzele. daha
çağdaş olana götürecegine.
inanıyoruz.
ÖZEL TİYATROLARA DESTEK YÖNETMELİĞİ TASARISI İÇİN NE DEDİLER?
TAMER LEVENT
TOBA l' Temsikisi (Kurul üvesi)
Projeye destek
Özel Tiyatrolara Yardım Yönetmeliği is-
mi özel Tiyatrolara Destek olarak değişti.
Yeni anlayışta tiyatroya değil, projeye yar-
dım öngörülüyor. Bu üyatrolann belirttik-
leri ve yerine getirmeye söz verdikleri pro-
jeleri gerçekleştirmesi, bunun da izlenebil-
mesi açısından önem taşıyor. Bu durumda
tiyatro yapan gerçekten düşüncesini üyat-
roya yaratıa olarak yansıtabileceğini proje
yoluyla da karutlayabilen gruplar, genel gj-
derleri, cari giderleri de göz önünde bulun-
durularak desteklenecek. Aynı yöntemi ken-
di koşullan içinde devlet üyatrolanna da
taşımak, kendi yapısına monte etmek istiyo-
ruz.
ATİLA SAV
Eleştirmenler Birliği (Kurul üyesi)
Ödenek artmalı
Devletin, özel tiyatrolara da destek ver-
mesi ve katkıda bulunması kültür ve sanat
politikasının etkinliği doğrultusunda gerekli
ve yerindedir. Şimdiye değin, daha çok
sınırk bir parayı (ödenek) paylaştırma ola-
rak kalan bu yardımın onu alanlan da mem-
nun etmediği belli oldu. Bu nedenle yönet-
meligin değiştirilmesi ve yeni bir anlayışla ele
alınması gerekü. Yapılan paylaştırma sonu-
cu, zaten çok sırurlı ve yetersiz olan ödeneğin
yardım alanında işinc yaramayacak ölçüde
kaldığı anlaşıldı Öte yandan yardım yapılan
kimi topluluklann dönem içinde bir oyun
bile sahneye koyamadığı hallerde karşılıksız
yardıma dönüşen bu desteğin yararsızlığı
büsbütün belli oldu.
Kuşkusuz öncelikle devletin ödeneği ar-
tırması gerekir. Yapılan iş yardım değil, des-
tek olrrialı ve gerçek bir katkıya dönüşmeli.
Bu nedenle yeni düzenlemede desteğin, baş-
vuran topluluklara de-
ğil; 'proje'ye verilmesi
yerinde olmuştur. Bu
yaklaşım destek isteye-
ni de örgütlenmeye,
kunımlaşmaya zorla-
yacaktır. Çağdaş anla-
yışla, üyatro işlet-
mesinin gereklerine
uygun biçimde ciddi,
tutarlı projelerle toplu-
luklar ortaya çıka-
caktır. "Siz bize gönlünüzden ne koparsa ve-
rin, biz onu bir yere yama yapalım" anlayışı
yerine tutarlı, ciddi ve etkili projelerle Türk
üyatrosuna gerçekten katkıda bulunacak
topluluklar desteklenecektir. Bu halde, dev-
leün iki aşamada yapacağı yardım belki de
sonuçta topluluğun tüm yapım giderlerini
bile kapsayabilecekür. Yani gerçek bir des-
tek ve katkı olacaktır.
SÜKRAN GÜNGÖR
Hak sahibine
Cihat Baban'ın Kültür Bakanlığı sıra-
sında bizden bir tf slak hazırlamamız istendi.
Ben ve Kamran Yüce bu taslağı hazırladık.
Ama maalesef baktık ki bu yasanın dejenere
olmasmı önleyecek iki önemli madde-taslak-
tan çıkartılmış. Bu maddelerden biri özel ti-
yatronun muayyen bir süre içinde kendiniis-
pat etmek zorunluluğu idi. Bu süre bakanlık
tarafından tayin edilebilirdi, üç yıl ya da beş
yıl, her neyse. tkinci olarak da bu süre içinde
bir devamlılık öngörülüyordu. Tiyatro bu
sûrede aynı isim altında faalıyetlenni sürdü-
recek ve devlete karşı vecibelerini yerine ge-
tirmekle yükümlü ola-
caktı. Cihat Baban'a
"Bu maddelerin çı-
kartılması mantar gibi
tiyatrolann bitmesine
neden olacaktır" de-
dim. Nitekim öyle de
oldu. Bugün 60-70 ti-
yatro devlet yardımı
için müracaat ediyor ve
hemen hepsi de bir şey-
ler alıyor. Ben ancak
hak sahibi tiyatrolann bu yardımdan yarar-
lanması gereküğine inanıyorum.
GENCO ERKAL
Hangi ölçütler?
Proje bazında yapılacak değerlendirme-
lerin çeşitli güçlükler içerdiğini düşünüyo-
rum. İçinde bulunduğumuz olumsuz koşul-
larda, aylar öncesinden proje belirlemek,
oyuncularla, yönetmenle, sahne ta-
sanmasıyla geçerli anlaşmalar yapabilmek
kolay değil. Ülkemizde özel tiyatro alanı,
her şeyin her an değişebileceği belirsiz bir
dünyadır. Belli oyuncularla belli bir oyunu
sahnelemeyi düşünürsünüz, bir bakarsınız
oyuncular başka işler bulup gıtmişlcr. Ya da
15 gün sonra elinize başka bir oyun geçer,
daha başanlı olacağını düşünerek projenizi
değişürirşiniz. Yıllardır yaşadığımız olaylar
bunlar. Öte yandan, zaten var olan ve bugü-
ne dek devletten destek gören üyatrolann ni-
telikleri ve sanatsal çızgılen bellidir. Bundan
sonraki çalışmalannı da aynı doğruhuda
sürdüreceklerdir. Bu nedenle ben devlet des-
teğinin projelere göre
değil kurumlara göre
belirlenmesini daha ya-
rarlı görüyorum. Proje
değerlendirmesi daha
çok yeni oluşan top-
luluklar, yeni arayışlar
içinde olan genç tiyat-
rolar için geçerli ol-
malıdır. Kendini kanı-
tlamış tiyatrolar, alışı-
lmadık boyutta bir
yapım hazırladıklannda bu tür projeler özel
olarak değerlendirilebilir. Devlet desteği ko-
nusunda sanıyorum asıl önemli olan, deger-
lendirme ölçütlerinı doğru saptamak, bun-
lan somutlaştırmak ve bu ölçütlerin gerçek-
ten belirleyici olmasını sağlamaktır.
YILDIZ KENTER
Proje olmaz
Doğrusu pek bir şey söylemek istemiyo-
rum bu konuda. Bugüne kadar çok şey söy-
ledim ama bir netice alamadım. Gecen yılki
yardımla ilgili olarak bakanlıkla bir çatı-
şmam da oldu. Epey yazdım çizdim ama bir
reaksiyon alamadım. Özel tiyatrolar bugün
Türkiye'de sanat savaşından çok yaşam sa-
vaşı verme durumundalar. Bize ne verirlerse
versinler bu yanşta biz geri kalacagız. Bir
dükkan (tiyatro) beş ay kapalı kalsın ve ran-
tabl olsun, imkan var mı buna? Ekonominin
allak bullak olmasıyla ödenekli tiyatrolar
bizi fersah fersah geçtiler. Aldıklan paralar
nasıl bir prodüktiviteye gidiyor? Bizdense
kuruşu kuruşuna hesap soruluyor. Ben bir
proje verdiğim vakit bunun maddi olarak
desteklenmesi laam. oyuncu olarak destek-
lenmesi lazım. Bugün bütün oyuncular bir
yolunu bulup ödenekli tiyatrolara gidiyor.
Onun için proje isteme işi özel tiyatrolar için
geçerli olmaz.
RUTKAY AZİZ
TİYAP Temsilcisi IKurulüyesi)
Salon önemli
Asıl sorun nasıl bir destekleme olacağıdır.
Yıllardır tıkanıklığı yaşanan ilkeleri yeterin-
ce saptanmamış destekleme dağıtıma dö-
nüşmüş, bu da birtakım sürtüşmeleri bera-
berinde getirmişür. Şimdilerde Kültür Ba-
kanlığında TİYAP'ın da içinde olduğu ko-
misyon gelecek dönem yaşama geçmesi bek-
lenen yönetmelik çalışmalannı sürdürüyor.
Yönetmeligin belirgin ana çizgisi, yaklaşınu
yardım sözcüğünden çıkanp proje ya da
projelere destek biçimindedir. Bunun da de-
ğerlendirme kıstaslan yeterince konmazsa,
başkaca sorunlann gündeme gelmesi doğal
olacak. Ömegin: hakça bir çizgiye getiribne-
si gereken bütçenin, her yıl pazarlık olma-
dan çıkanlıp genel bütçenin yıllık arüş
oranından tutun. çözümü artık biz özel ti-
yatrolar için yaşamsal noktaya gelen salon
sorununa kadar...
BU BlR İLANDIR
KAMU0YUNA
AKTÛEL dergisinin 9-15 Temmuz 1992 tarihli ve 53 numaralı sayısında "Arşivdeşen Jak" başlığı
altında yer alan yazıda (şayfa 36-40), kamuoyunu yanıltıcı söylentilere ve iddialara yer verilmektedir.
Aşağıdaki hususlann bilinmesinde yarar vardır:
1) Atatürk Kitaplığı'ndaki eski istanbul kartpostallarını sorumlu ve görevli memurların gözetiminde
inceledim. Numara sırası bozulmasın diye kutularınöan bile çıkarmadığım bu kartpostalları memurla-
ra eksiksiz olarak îeslim ettim.
2) Pera Palas Oteli'nin arşivi, Pera Palas adlı kitabımı yazdığım sıralarda bana Sayın Hasan Sûzer
(Y5netim Kurulu Başkanı) ve Sayın Cevat Bayındır (Arşiv ve Yazışmalar Müdürû) tarafından listeyle
ve imza karşılığı teslim edilmiş, kitap sonuçlanınca da (yine listeyle ve imza karşılığı) yukarıda adı
geçen kişiler tarafından eksiksiz olarak teslim alınmıştır. Pera Palas Oteli'nin arşivine birçok kitap,
fdoğraf ve belge bağışladığım da gerçekler arasındadır.
3) Boğaziçi Ûnrversitesi Kütûphanesi'nden ödünç alıp da zamanında iade etmediğim tek kitap bile
yktur. Bu gerçek, kûtüphanenin bilgisayar kayıtlanyla sabittir. Boğaziçi Üniversitesi Kütûphanesi'ne
stn üç yıMa yaklaşık 500 (beşyüz) adet kitap bağışladığımı da eklemek zorundayım.
4) Cumhuriyet gazetesine yazı yazdığım yıllarda, arşivden aldığım her belgeyi en kısa sürede geri
vediğime arşiv calışanlan tanıktır. Aynca, kişisel koleksiyonumdan gazeteye verdiğim fotoğraflar, bugûn
hââ Cumhuriyet arşivinde bulunmaktadır.
5) Eski İstanbul kartpostallarımı (elden ya da müzayede kanalıyla) kimden ve nereden satın aldığımı
aaklamaktan hiçbir zaman kaçınmadım: Ziya Gönenç (Tünel), Salih Kuyaş (Galatasaray), Sabahattin
Tıpşahin (Kadıköy), Yaşar Temiz (Nişantaşı), Ziya Ağaoğlu (Nişantaşı), isa Akbaş (Nişantaşı), Yusuf
Lwent (Yüksekkaldırım), Metin Erûreten (Galatasaray). Beyazıt Meydanı'ndaki, Ortaköy'deki ve Kadı-
tay'deki seyyar yer tezgâhlarından da kartpostal satın aldım. "Her dûkkâna gelişinde birkaç kartpos-
tam gidiyor" şeklindeki sözleri nedeniyle sahaf Ziya Gönenç'i yasalar önûnde hesap vermeye çağır-
(TÎ hakkımı aynca saklı tutmaktayım.
5) Behzat Üsdiken, "Beyoğlu'nda Beyaz Ruslar" kitabımın tek kaynağının "Spassibo" başlıklı der-
lene olduğunu, bu nedenle kitabın "Spassibo"nun çevirisine dönüştûğünü söylûyor. Kitabı okumuş
«aydı, diğer kaynakların 1927 yılında Rusça ve Fraıisızca olarak yayımlanan "Boğaziçi'nde Ruslar"
adı kitap, Türkçe, İngilizce ve Fransızca gazete ve dergi arşivleri (1920-1950), İstanbul Aya Pandelei-
Tin - Aya Andrea - Aya Elia Ortodoks Kiliseleri Cemaati Fukaraperver Cemiyeti'nin (1954-1973) ve
PA.E. Fukaraperver Derneği'nin (1973 ten günümüze) kayıt defterieri, dosyalan ve tutanaMan, 192O'deW
ftyaz Rus göçüyle 1930'ların ve 1940'ların İstanbul gerçeğini yaşayanların kişisel tanıklıkları ve İs-
abul'a ilk gelen Beyaz Ruslar'dan büyük yengem Natasha'nın anıları olduğunu görürdü.
7) Vefa Zat'ın "Uluslararası Kokteyller" (DER Yayınları 1990) kitabıyla benim "Barlar" (CEP Yayın-
jı 1989) kitabımın aynı olduğu iddiası en azından tuhaftır: Tarihlerinden de görûldüğü gibi benim
iarlar" kitabımın ilk baskısı Vefa Zat'ın kitabından bir yıl önce yapılmıştır. Kaldı ki "Kokteyl" kitabı
<Jnızca içki reçeteleri içermektedir, "Barl?r"daysa İstanbul'un çeşitli bartarının atmosferi ve bulun-
jıdarı semtlerin tarihçeleri anlatılmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
DOÇ. DR. JAK DELEON
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESt/tSTANBUL
1992-1993 sezonunda 84 oyun sahnelenecek
Nâzun, Devlet Tiyatrosu'nda
ANKARA (AA) - Devlet Tiyatrolan, 1992-
1993 sezonunda 27 yabancı, 27 yerli ve 30 geçen
mevsimden devam eden olmak üzere toplam 84
oyun sahneleyecek. Yeni mevsimin ilk tur yerli
ve yabancı oyunlan arasında dünyaca ünlü ya-
zarlann yapıtlan sunulacak. Tiyatroseverler,
Türk yazarlanndan Aziz Nesin, Necati Cumab,
Nâzım Hikmet, Melih Cevdet Anday, Füruzan-
Başar Sabuncu ve Tülin Tınaz Tankut'un, ya-
bancı yazarlardan Lev Tolstoy, Henrik Ibsen,
Nikolay Gogol, Anton Çe-
hov ve William Shakespeare'-
in yapıtlannı izleme olanağı
bulacaklar.
Bu arada, Devlet Tiyatro-
lan bu yıl ilk kez Türki cum-
huriyetlere turne düzenleye-
cek. Turneler Almanya ve
KKTC'de de sürdürülecek.
Gezici tiyatro kamyonu yurt
çapında turne düzenleyecek.
Yurtiçindeki turneler, 8 il
merkezinin dışında her ay en
az 10 ilde devam ettirüecek.
öte yandan, yeni sezonda çocuklar için her
ilde 1 çocuk tiyatrosu temsıli verilecek. Bunun
yanı sıra 15 günde bir "Tiyatro ve Toplum"
başlığı altında gençlik söyleşileri düzenlenecek.
Geleneksel Tiyatro Şenliği ise bu yıl Bursa'da
Ahmet Vefık Paşa Tiyatrosu'nda gerçekleştirile-
cek.
1992-1993 tiyatro mevsiminde ilk turda şu
yerli oyunlar sahnelenecek: Hadi Öldürsene Ca-
nikom (Aziz Nesin), Ferhat ile Şirin (Nâzım
Hikmet), Kız Doğdu (Tülin Tınaz Tankut),
İçerdekiler (Melih Cevdet Anday), Kış Gelme-
den (Füruzan-Başar Sabuncu), Susuz Yaz (Ne-
cati Cumalı), San Naciye (Recep Bilginer),
• Devlet
Tiyatrolan'nda
27 yabancı,
27 yerli oyun
oynanacak. Geçen
mevsimden
30 oyun devam
edecek.
Mevlana (Recep Bilginer), Lütfen Dokunmaym
(Haldun Taner), Ay Işığında Şamata (Haldun
Taner), Paydos (Cevat Fehmi Başkut), Canavar
Sofrası (Erkan Dogan), Bir Kavuk Devrildi
(Musahipzade Celal), Deli Ibrahim (Turan Of-
lazoğlu), Dört Başı Mamur Şahin Çakır Pençe
(Turan Oflazoğlu), Yeşil Gece (Tuncer Cüce-
noğlu), Uzaklar (Ülker Köksal), Aşk Bir Masal-
dır (Gûner Sümer), Düğün ya da Davul (Haş-
met Zeybek), Fehim Paşa Konağı (Turgut
özakman), Bir Şehnaz Oyun
(Turgut Ozakman), Ferhat'm
Yeni Aalan (Yüksel Pa-
zarkaya), Rüzgar Sayfayı Çe-
virdi (Coşkun Irmak), Yeni-
den Yaratma (Ülkü Ayvaz).
Yeni sezonda yabancı tiyat-
ro yazarlannın şu oyunlan iz-
lenebitecek:
Bir Halk Düşmanı (Henrik
Ibsen), Vanya Dayı (Anton
Çehov), Savaş ve Banş (Lev
Tolstoy), Macbeth (William
Şhakespeare), Eşek Anlan
(Aristophanes), Ölü Canlar (Nikolay Gogol-
Arthur Adamov), Mutfak (Arnold Wesker),
Tilki ile Üzüm (Guilherme Figuendo), Kınk
Testi (Heinrich von Kleist), Ateşli Sabır (Anto-
nio Scarmeta), Ada (Athol Fugard), Kanlı Dü-
ğün (Federico Garcia Lorca), Başkasının Kel-
lesi (Marcel Ayme), İlk Gençlik (Christian Giu-
dicelli), Hangisi Gerçek (Tom Stoppard), Şa-
vunma İçin Clarence Darrow (David W. Rin-
tels), Yedi Kadın (Barbara Schottenfeld), Şey-
tanlar (John VVhiting), Romanük Komedi (Ber-
nard Slade), Benimkinin Adı Regine'di (Pierre
Rey), Yemeğe Gelen Misafır (Mosa Hart-Geor-
ge S. Kaufman), Sevgili Doktor (Neil Simon).
Cezaevi dııvannda çocuk resimleri. (UĞUR GÜNYÜZ)
Sultanahmet
şimdirengarenk
Kültür Servisi - Eski Sulta- ukler çerçevesinde 14 ağustos
nahmet Cezaevi avlusunda dü-
zenlenen 'Sultanahmet Şimdi
özgûr' kültür ve sanat etkin-
likleri kapsamında, Pendik'ten
gelen işci çocuklan cezaevi du-
varlannı rengarenk resimkrle
donattüar.
Duvarlara resim yapan
küçük çocuklar arasında, ba-
balan Sultanahmet Cezaevi'-
nde yatmış olanlar da vardı.
Izleyicilerin doğrudan
katılımının amaçlandığı etkin-
cuma günü de çocuklara
aynldı. Boyama ve yanşma-
lann yanı sıra çeşitli eğlencele-
rin de yer alacağı 'Çocuk
Günü 14 ağustosta saat 17.00'-,
de başlayacak ve bütün çocuk-
lara açık olacak.
Öte yandan, bir süre için bir
açıkhava sinemasına dönüştü-
rülen eski cezaevinde bugün ve
yann 21.15'te Tunç Başaran'ın
'Uçurtmayı Vurmasınlar' adh
fılrru gösterilecek.