07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11AĞUSTOS1992SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 MTV gençlerin • ATİN_A(AA)- Av rupa gençlağinin en popüler müzik televLzyom istasyonu "Avnıpa MTVbeşyaşma girdi. ABD'deki MTV kanalının, "Avrupa şubesi" olarak 1 ağustos 1987'desaat 13.0rdeOreStreit topluluğunun "Money For Nothing'"' video klibiyle ayına başlayan Avrupa MTV'sinin aynı yıl sonunda 2.2 mijyon kişi olan izleyicisi beş yıl sonra bugün tam 35 milyon kişiye ulaştı. MTV'yi bu İcadar popüler yapan sadece diinün ve bugünün sevilen parçalannı ya da en ünlü şarkıcılann video klip ve konserlerinı yayınlamak değil. Birbirinden ilginç ödüllerin verildiği yanşmalar MTV'yeavnbirgörünüm sağlıyor. AFSAD'ın fotoğraf yarışması • ANKARA(ANKA)- Ankara Fotoğraf Sanatçılan dernegi," lO.Ulusal Fotoğraf Sergisi" çerçevesinde fotoğraf yanşması düzenledi. Yanşma, 'doğa" ve serbest'' olarak iki ayn bölümde ve siyah beyaz baskı ile saydam olmak üzere üçdalda yapılacak. Yanşmaya son katılma tarihi Ûaralık, sonuçlar 28 aralıkta açıklanacak. Yanşma sonunda dereceye giren ya da sergilenmeye değer bulunan yapıtlar 31 ocak-13 şubat tarihleri arasında sergilenecek. "SapriC'ın merakJı satmst • LOSANGELES(AA)- Ünlü karakteroyuncusu John Anderson'ın (69), cuma günü Sherman Oaks'daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğü açıklandı. Anderson, ünlü yönetmen Alfdred Hitchcock'ın "Sapık" adlı filminde her işe burnunu sokan araba satıcısını canlandırmıştı. "Kızgın Damdaki Kedf'adlı oyundaki rolüyle hayranlannın gönlünde taht kuran Anderson, ülkemizde en çok, 500'ün üzerinde karakteri canlandırdığı "Alacakaranlık KuşağT televizyon dizisındeki rolleriyle tanınıyordu. ÖZÜPIÛ seyircilere tuvalet • ANKARA(İÜHA)- Anakara Devlet Opera ve Balesi(ADOB) yeni sezona bedensel özürlü seyirciler için özel tuvaleet hazırlatıyor. Geçensezon da özürlü seyirciler için, gösterileri ücretsiz izleyebilecekleri bir loca aynlmıştı. ADOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, "Oyunlara çok sayıda özürlü seyircinin geldiğini görmek bizi sevindirdi ve başka ihtiyaçlannı da düşünrhek zorunda bıraktı. Normal tuvaletlerimiz sahnenin alt katında. biz de aşağıya inmedeki zorluklan düşünerek özürlüler için özel tuvalet yaptınyoruz" dedi. Kültür Bakanlığı'nın Özel Tiyatrolara Destek Yönetmeliği Tasansı tartışılıyor OzeltiDtKMEN GÜRÜN UÇARER 26 haziran günü Kültür Ba- kanhğı'nda özel tiyatrolara yar- dım konusunda yapılan toplan- tının ana hedefi, eski yönetmeli- ğin değiştirilmesi olmuştu. Bu olumlu girişimde doğal olarak Fikri Saglar'ın tiyatrosanatının gelişmesi yolunda attığı adımla- nn payı büyüktür. Kurula TV ve Tiyatro Ya- zarlan Derneği adına Recep Bilginer. Uluslararası Tiyatro- su Enstitüsü adına Refik Erdu- ran, TÖBAV'ı temsilen Tamer Levent, TİYAP adına Rutkay Aziz, TODER adına Ahmet Gülhan ve TEB (Eleştirmenler Birliği) adına Atila Sav katıldı. Ağustos ortalannda yapılacak destek, aıııa nasıl?belirgm örneğini Gökhan Ma- raş'ın Kültür Bakanlığı sırasın- da yaşadık. 91 yılı için saptanan 4-5 milyar lira arasındaki bütçe. Maraş'ın bakan olmasıyla aşa- ğılara çekiliyor ve 62 tiyatroya 1 milyar 200 bin lira gibi bir miktar öngörülüyordu. Bu durum çok ciddi bir soru- nu bir kez daha su yüzüne çı- kartıyordu. o da özel tiyatrola- ra desteğin yönetmeliklerle yü- rütülemeyeceği gerçeğiydi. Bu ömek, devlet desteğinin kültür bakanlannın tiyatro sanatına yakınlıklan-uzaklıklan, çağdaş veya tutucu yaklaşımlanyla es- nekleşebilen yönetmeliklere bağımlı kalmak yerine yasalaş- ması gerektiğini ortaya koyu- vordu. • Yeni yönetmelik taslağında, devletin özel tiyatro- lara katkısı 'yardım' adı altında değil, 'destek' çizgi- sinde ele alınıyor. Yani olması gereken yönde değişi- yor. 1991 yılı için 4-5 milyar lira olarak saptanan yardım bütçesi, Gökhan Maraş'ın Kültür Bakanı olmasıyla aşağılara çekilmiş, 62 tiyatroya 1 milyar 200 bin lira gibi bir miktar öngörülmüştü. ve yönetmeligin kesinleşmiş bi- çimini belirleyecek olan ikinci toplantıya kadar bu üyeler ara- sından oluşturulan alt komis- yon şu günlerde çalışmalannı sürdürüyor. Yeni yönetmelik taslağının hareket noktalanndan biri, devletin özel tiyatrolara katkı- sının 'yardım' sıfatından soyut- lanarak 'destek' çızgısinde ele alınması. Özel Tiyatrolara Yar- dım Yönetmeliği arük olması gerektiği gibi Özel Tiyatrolara Destek olarak değişmekte. Daha önce de birkaç kez de- ğinmiştim; "yardınV sözcüğü sanki Kültür Bakanlığı'yla özel tiyatrolar arasındaki ilişkinin tek yönlü sömürüye açıkhğının kanıtıydı. Nitekim bunun en Çünkü devletin özel tiyatro- lara ayırdığı ödenek 'ulufe' de- ğil, bu sanatın sağlıklı bir biçim- de gelişmesi için zorunlu bir destektir. Bu bağlamda Tiyatro Yasası, özel üyatrolann da kül- tür kalkınmasında anahtar gö- revini belirleyecektir. Yeni yönetmelik taslağının ana çizgisini belirleyen 5. mad- de, desteğin projelere verilecegi- ni vurgularken nicelik ve nitelık sorununa sistematik bir çözüm getirmeyi amaçlıyor. Bir mali yıl içinde aynı tiyat- roya birden fazla parasal destek sağlanabileceği koşulu tiyatro sanatının düzeyini daha da yükseltmeyi amaçlayan, özen- dirici bir madde olarak dikkat çekiyor. Tutarlı. sağlam. düzey- SUNUŞKültür Servisi - Özel tiyatrolara devlet yardımt, yıllardır tartışılan bir konu. D YP-SHP koalis- yon hükümetinuı Kültür Bakanlığı, özel tiyatrolara yardım yönetmeliğinin değiftirilnıesi doğrultu- suııda çalışmalannı sürdürüyor. TV ve Tiyatro Yazarları Derneği adına Recep Bilginer, Uluslara- rası Tiyatro Enstitüsü Ulusal Komitesi adına Refik Erduran, Tiyatro Opera ve Bale Sanatçılan Vakfı adına Tanıer Levent, Tiyatro Yapmıaları Derneği adıııu Rutkay Aziz, Tiyatro Oyunculan Derneği adına Ahmet Gülhan ve Eleştirmenler Birliği adına Atila Sav'ın da katıldıkları kunıldan oluştuntlan alt komisyon şu günlerde çalışma halinde. Yeni Yönetmelik taslağının vola çıktığı en önemli noktalardan biri, devletin katkısının 'yardım' değil, destek' çizgisinde ele alınması. Ama desteğinprojelere verileceğini vurgulayan 5. Maddenin, özel tiyatroların içinde bulunduğu koşullu- ra uygun düşmediğini savunanlar da var. Tiyatro yazarımız Dikmen Güriin Uçarer, Kültür Ba- kanlığı'nın özel tiyatrolara destek yönetmeliği tasartsını, yıırtdıştmtan örneklerle de karşılaştıra- rak değerlendirdi. Öte yandan, kurul çalışmalarına katılan Rutkay Aziz, Tamer Levent, Atila Sav'ın yanı sıra yıllardır özel tiyatro uğraşınm içinde olan Yıldız Kenter, Genco Erkal ve Şükran Güngör de konuyla ilgili görüşlerini açıkladılar. le ödenckli tiyatrolara kayma sorununun. salon sorununun çözümlenemediği bir ortamda aylar öncesinden bakanlığa proje sunmanın olanaksızlığı- na değiniyorlar. Bu yaklaşım, yeni yönetmeli- gin kapsamı içine alınması gereken önemli bir maddenin eksikliğini duyuruyor: Kurum- laşmış olan tiyatroların bugüne kadar yaptıklan işlere göre de- ğerlendirilmeleri ve ona göre devletten destek almalan. Do- ğal olarak böyle bir koşulun hangi tiyatronun kurumlaştığı, hangisinin kurumlaşmadıği tartışmasına yol açmaması, ti- yatrolar arası sürtüşmelerin ya- şanmaması kaçınılmaz! Ama, belki dc artık çizgilcrin çizilme- si, noktalann konması, ilkele- rin belirlenmesi için zaman gel- Bu değerlendirmede söz ko- nusu olan sadece hangi oyunun nasıl sergilcndiği değil, kaç kişi- ye tiyatro sanatının götürüldü- ğü, kaç kişinin çalıştınldığı, devlete ne kadar para ödendiği vb. Bu da rckabeti ve niteiikli iş yapma olgusunu kendiliğinden körüklüyor. Yeni yönetmelik taslağı, sa- lon sorununu Devlet Tiyatrola- n sahnelcrini bclli koşullarla ve belli süreler için özel tiyatrolara açarak, Küçük Sahne'yi de dö- nüşümlü olarak özel tiyatrola- ra vererek çözümlemeyi amaçlıyor. Böylesi büyük bo- yutlara ulaşmış bir sorunu çöz- mek için yeterli mi bu öhlem- ler? Hayır. Bu sorunu çözme yolunda yerel yönetinılere de önemli görevler düşmektedir. Belediyeler tiyatro mckanlan • Yeni taslakta desteğin projelere verileceği vurgu- lanıyor. Bir mali yılda aynı tiyatroya birden fazla para yardımı sağlanabileceği koşulu, özendirici bir madde. Ama bazı özel tiyatro yöneticileri bunun kendi çalışma koşullanna uygun düşmediği görü- şünde. Bu görüşte olanlar, bu ortamdaönceden pro- je sunmanın son derece zor olduğunu savunuyorlar. li projeler, tutarlı, sağlam, düzeyli prodüksiyorüara yol açacak ve süreç içinde hem nı- celik hem nitelik sorunu kendi- liğinden çözümlenecektir. Tabii bu madalyonun bir yü- zü. Öteki yüzünde proje koşu- luna kuşkuyla bakan tiyatro yöneticileri bunun özel üyatro- lann çalışma koşullanna uy- gun düşmediğini savunurken oyunculannın maddi nedenler- mis,tir. Ingiltcre, Fransa gibi ülkelere baktığımızda devlel desteğinin birkaç bölüme aynldığını, proje ödeneğinin genelde yeni kuru- lan topluluklara, Bilsak ve Kumpanya benzeri genç ve di- namik tiyatrolara venldiğinı görüyoruz. Bir süreklilik sergi- îeyen, belli ölçütler içinde yıllar- dır tiyatro yapan topluluklar ise devlet desteğinden kendiliğin- den yararlanıyor. Kuşkusuz bu üyatrolann etkinlikleri de di- ğerleri gibi bir degerlendirme kurulu tarafından izleniyor ve belli bir sürenin sonunda. ıki yıl ya da üç yıl gerekli koşullar ye- rine getirilmediyse ödenek kesi- liyor. sağlayarak, gerekiyorsa bu me- kanlan restore ederek küçük bir kira karşılığında özel toplu- luklara verebilirler. Benzeri sorunlar, düşündük- çe derinleşen, derinleştikçe çet- refılleşen sorunlardır. Bunlan çözümlemek de her şeyden ön-. ce söz konusu sanatın gerçek- \ leştirildiği tabanı iyi tanımak-' tan, bilmekten geçer. Nitekim Özel Tiyatrolara Destek Yönetmeliği üzerinde. çalışan arkadaşlar da bu zemini çok iyi bilen meslektaşlanmız,,., sanatçılanmız. yazarlanmız. •>' Çalışmalannın tiyatromuzu'** daha iyiye, daha güzele. daha çağdaş olana götürecegine. inanıyoruz. ÖZEL TİYATROLARA DESTEK YÖNETMELİĞİ TASARISI İÇİN NE DEDİLER? TAMER LEVENT TOBA l' Temsikisi (Kurul üvesi) Projeye destek Özel Tiyatrolara Yardım Yönetmeliği is- mi özel Tiyatrolara Destek olarak değişti. Yeni anlayışta tiyatroya değil, projeye yar- dım öngörülüyor. Bu üyatrolann belirttik- leri ve yerine getirmeye söz verdikleri pro- jeleri gerçekleştirmesi, bunun da izlenebil- mesi açısından önem taşıyor. Bu durumda tiyatro yapan gerçekten düşüncesini üyat- roya yaratıa olarak yansıtabileceğini proje yoluyla da karutlayabilen gruplar, genel gj- derleri, cari giderleri de göz önünde bulun- durularak desteklenecek. Aynı yöntemi ken- di koşullan içinde devlet üyatrolanna da taşımak, kendi yapısına monte etmek istiyo- ruz. ATİLA SAV Eleştirmenler Birliği (Kurul üyesi) Ödenek artmalı Devletin, özel tiyatrolara da destek ver- mesi ve katkıda bulunması kültür ve sanat politikasının etkinliği doğrultusunda gerekli ve yerindedir. Şimdiye değin, daha çok sınırk bir parayı (ödenek) paylaştırma ola- rak kalan bu yardımın onu alanlan da mem- nun etmediği belli oldu. Bu nedenle yönet- meligin değiştirilmesi ve yeni bir anlayışla ele alınması gerekü. Yapılan paylaştırma sonu- cu, zaten çok sırurlı ve yetersiz olan ödeneğin yardım alanında işinc yaramayacak ölçüde kaldığı anlaşıldı Öte yandan yardım yapılan kimi topluluklann dönem içinde bir oyun bile sahneye koyamadığı hallerde karşılıksız yardıma dönüşen bu desteğin yararsızlığı büsbütün belli oldu. Kuşkusuz öncelikle devletin ödeneği ar- tırması gerekir. Yapılan iş yardım değil, des- tek olrrialı ve gerçek bir katkıya dönüşmeli. Bu nedenle yeni düzenlemede desteğin, baş- vuran topluluklara de- ğil; 'proje'ye verilmesi yerinde olmuştur. Bu yaklaşım destek isteye- ni de örgütlenmeye, kunımlaşmaya zorla- yacaktır. Çağdaş anla- yışla, üyatro işlet- mesinin gereklerine uygun biçimde ciddi, tutarlı projelerle toplu- luklar ortaya çıka- caktır. "Siz bize gönlünüzden ne koparsa ve- rin, biz onu bir yere yama yapalım" anlayışı yerine tutarlı, ciddi ve etkili projelerle Türk üyatrosuna gerçekten katkıda bulunacak topluluklar desteklenecektir. Bu halde, dev- leün iki aşamada yapacağı yardım belki de sonuçta topluluğun tüm yapım giderlerini bile kapsayabilecekür. Yani gerçek bir des- tek ve katkı olacaktır. SÜKRAN GÜNGÖR Hak sahibine Cihat Baban'ın Kültür Bakanlığı sıra- sında bizden bir tf slak hazırlamamız istendi. Ben ve Kamran Yüce bu taslağı hazırladık. Ama maalesef baktık ki bu yasanın dejenere olmasmı önleyecek iki önemli madde-taslak- tan çıkartılmış. Bu maddelerden biri özel ti- yatronun muayyen bir süre içinde kendiniis- pat etmek zorunluluğu idi. Bu süre bakanlık tarafından tayin edilebilirdi, üç yıl ya da beş yıl, her neyse. tkinci olarak da bu süre içinde bir devamlılık öngörülüyordu. Tiyatro bu sûrede aynı isim altında faalıyetlenni sürdü- recek ve devlete karşı vecibelerini yerine ge- tirmekle yükümlü ola- caktı. Cihat Baban'a "Bu maddelerin çı- kartılması mantar gibi tiyatrolann bitmesine neden olacaktır" de- dim. Nitekim öyle de oldu. Bugün 60-70 ti- yatro devlet yardımı için müracaat ediyor ve hemen hepsi de bir şey- ler alıyor. Ben ancak hak sahibi tiyatrolann bu yardımdan yarar- lanması gereküğine inanıyorum. GENCO ERKAL Hangi ölçütler? Proje bazında yapılacak değerlendirme- lerin çeşitli güçlükler içerdiğini düşünüyo- rum. İçinde bulunduğumuz olumsuz koşul- larda, aylar öncesinden proje belirlemek, oyuncularla, yönetmenle, sahne ta- sanmasıyla geçerli anlaşmalar yapabilmek kolay değil. Ülkemizde özel tiyatro alanı, her şeyin her an değişebileceği belirsiz bir dünyadır. Belli oyuncularla belli bir oyunu sahnelemeyi düşünürsünüz, bir bakarsınız oyuncular başka işler bulup gıtmişlcr. Ya da 15 gün sonra elinize başka bir oyun geçer, daha başanlı olacağını düşünerek projenizi değişürirşiniz. Yıllardır yaşadığımız olaylar bunlar. Öte yandan, zaten var olan ve bugü- ne dek devletten destek gören üyatrolann ni- telikleri ve sanatsal çızgılen bellidir. Bundan sonraki çalışmalannı da aynı doğruhuda sürdüreceklerdir. Bu nedenle ben devlet des- teğinin projelere göre değil kurumlara göre belirlenmesini daha ya- rarlı görüyorum. Proje değerlendirmesi daha çok yeni oluşan top- luluklar, yeni arayışlar içinde olan genç tiyat- rolar için geçerli ol- malıdır. Kendini kanı- tlamış tiyatrolar, alışı- lmadık boyutta bir yapım hazırladıklannda bu tür projeler özel olarak değerlendirilebilir. Devlet desteği ko- nusunda sanıyorum asıl önemli olan, deger- lendirme ölçütlerinı doğru saptamak, bun- lan somutlaştırmak ve bu ölçütlerin gerçek- ten belirleyici olmasını sağlamaktır. YILDIZ KENTER Proje olmaz Doğrusu pek bir şey söylemek istemiyo- rum bu konuda. Bugüne kadar çok şey söy- ledim ama bir netice alamadım. Gecen yılki yardımla ilgili olarak bakanlıkla bir çatı- şmam da oldu. Epey yazdım çizdim ama bir reaksiyon alamadım. Özel tiyatrolar bugün Türkiye'de sanat savaşından çok yaşam sa- vaşı verme durumundalar. Bize ne verirlerse versinler bu yanşta biz geri kalacagız. Bir dükkan (tiyatro) beş ay kapalı kalsın ve ran- tabl olsun, imkan var mı buna? Ekonominin allak bullak olmasıyla ödenekli tiyatrolar bizi fersah fersah geçtiler. Aldıklan paralar nasıl bir prodüktiviteye gidiyor? Bizdense kuruşu kuruşuna hesap soruluyor. Ben bir proje verdiğim vakit bunun maddi olarak desteklenmesi laam. oyuncu olarak destek- lenmesi lazım. Bugün bütün oyuncular bir yolunu bulup ödenekli tiyatrolara gidiyor. Onun için proje isteme işi özel tiyatrolar için geçerli olmaz. RUTKAY AZİZ TİYAP Temsilcisi IKurulüyesi) Salon önemli Asıl sorun nasıl bir destekleme olacağıdır. Yıllardır tıkanıklığı yaşanan ilkeleri yeterin- ce saptanmamış destekleme dağıtıma dö- nüşmüş, bu da birtakım sürtüşmeleri bera- berinde getirmişür. Şimdilerde Kültür Ba- kanlığında TİYAP'ın da içinde olduğu ko- misyon gelecek dönem yaşama geçmesi bek- lenen yönetmelik çalışmalannı sürdürüyor. Yönetmeligin belirgin ana çizgisi, yaklaşınu yardım sözcüğünden çıkanp proje ya da projelere destek biçimindedir. Bunun da de- ğerlendirme kıstaslan yeterince konmazsa, başkaca sorunlann gündeme gelmesi doğal olacak. Ömegin: hakça bir çizgiye getiribne- si gereken bütçenin, her yıl pazarlık olma- dan çıkanlıp genel bütçenin yıllık arüş oranından tutun. çözümü artık biz özel ti- yatrolar için yaşamsal noktaya gelen salon sorununa kadar... BU BlR İLANDIR KAMU0YUNA AKTÛEL dergisinin 9-15 Temmuz 1992 tarihli ve 53 numaralı sayısında "Arşivdeşen Jak" başlığı altında yer alan yazıda (şayfa 36-40), kamuoyunu yanıltıcı söylentilere ve iddialara yer verilmektedir. Aşağıdaki hususlann bilinmesinde yarar vardır: 1) Atatürk Kitaplığı'ndaki eski istanbul kartpostallarını sorumlu ve görevli memurların gözetiminde inceledim. Numara sırası bozulmasın diye kutularınöan bile çıkarmadığım bu kartpostalları memurla- ra eksiksiz olarak îeslim ettim. 2) Pera Palas Oteli'nin arşivi, Pera Palas adlı kitabımı yazdığım sıralarda bana Sayın Hasan Sûzer (Y5netim Kurulu Başkanı) ve Sayın Cevat Bayındır (Arşiv ve Yazışmalar Müdürû) tarafından listeyle ve imza karşılığı teslim edilmiş, kitap sonuçlanınca da (yine listeyle ve imza karşılığı) yukarıda adı geçen kişiler tarafından eksiksiz olarak teslim alınmıştır. Pera Palas Oteli'nin arşivine birçok kitap, fdoğraf ve belge bağışladığım da gerçekler arasındadır. 3) Boğaziçi Ûnrversitesi Kütûphanesi'nden ödünç alıp da zamanında iade etmediğim tek kitap bile yktur. Bu gerçek, kûtüphanenin bilgisayar kayıtlanyla sabittir. Boğaziçi Üniversitesi Kütûphanesi'ne stn üç yıMa yaklaşık 500 (beşyüz) adet kitap bağışladığımı da eklemek zorundayım. 4) Cumhuriyet gazetesine yazı yazdığım yıllarda, arşivden aldığım her belgeyi en kısa sürede geri vediğime arşiv calışanlan tanıktır. Aynca, kişisel koleksiyonumdan gazeteye verdiğim fotoğraflar, bugûn hââ Cumhuriyet arşivinde bulunmaktadır. 5) Eski İstanbul kartpostallarımı (elden ya da müzayede kanalıyla) kimden ve nereden satın aldığımı aaklamaktan hiçbir zaman kaçınmadım: Ziya Gönenç (Tünel), Salih Kuyaş (Galatasaray), Sabahattin Tıpşahin (Kadıköy), Yaşar Temiz (Nişantaşı), Ziya Ağaoğlu (Nişantaşı), isa Akbaş (Nişantaşı), Yusuf Lwent (Yüksekkaldırım), Metin Erûreten (Galatasaray). Beyazıt Meydanı'ndaki, Ortaköy'deki ve Kadı- tay'deki seyyar yer tezgâhlarından da kartpostal satın aldım. "Her dûkkâna gelişinde birkaç kartpos- tam gidiyor" şeklindeki sözleri nedeniyle sahaf Ziya Gönenç'i yasalar önûnde hesap vermeye çağır- (TÎ hakkımı aynca saklı tutmaktayım. 5) Behzat Üsdiken, "Beyoğlu'nda Beyaz Ruslar" kitabımın tek kaynağının "Spassibo" başlıklı der- lene olduğunu, bu nedenle kitabın "Spassibo"nun çevirisine dönüştûğünü söylûyor. Kitabı okumuş «aydı, diğer kaynakların 1927 yılında Rusça ve Fraıisızca olarak yayımlanan "Boğaziçi'nde Ruslar" adı kitap, Türkçe, İngilizce ve Fransızca gazete ve dergi arşivleri (1920-1950), İstanbul Aya Pandelei- Tin - Aya Andrea - Aya Elia Ortodoks Kiliseleri Cemaati Fukaraperver Cemiyeti'nin (1954-1973) ve PA.E. Fukaraperver Derneği'nin (1973 ten günümüze) kayıt defterieri, dosyalan ve tutanaMan, 192O'deW ftyaz Rus göçüyle 1930'ların ve 1940'ların İstanbul gerçeğini yaşayanların kişisel tanıklıkları ve İs- abul'a ilk gelen Beyaz Ruslar'dan büyük yengem Natasha'nın anıları olduğunu görürdü. 7) Vefa Zat'ın "Uluslararası Kokteyller" (DER Yayınları 1990) kitabıyla benim "Barlar" (CEP Yayın- jı 1989) kitabımın aynı olduğu iddiası en azından tuhaftır: Tarihlerinden de görûldüğü gibi benim iarlar" kitabımın ilk baskısı Vefa Zat'ın kitabından bir yıl önce yapılmıştır. Kaldı ki "Kokteyl" kitabı <Jnızca içki reçeteleri içermektedir, "Barl?r"daysa İstanbul'un çeşitli bartarının atmosferi ve bulun- jıdarı semtlerin tarihçeleri anlatılmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. DOÇ. DR. JAK DELEON BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESt/tSTANBUL 1992-1993 sezonunda 84 oyun sahnelenecek Nâzun, Devlet Tiyatrosu'nda ANKARA (AA) - Devlet Tiyatrolan, 1992- 1993 sezonunda 27 yabancı, 27 yerli ve 30 geçen mevsimden devam eden olmak üzere toplam 84 oyun sahneleyecek. Yeni mevsimin ilk tur yerli ve yabancı oyunlan arasında dünyaca ünlü ya- zarlann yapıtlan sunulacak. Tiyatroseverler, Türk yazarlanndan Aziz Nesin, Necati Cumab, Nâzım Hikmet, Melih Cevdet Anday, Füruzan- Başar Sabuncu ve Tülin Tınaz Tankut'un, ya- bancı yazarlardan Lev Tolstoy, Henrik Ibsen, Nikolay Gogol, Anton Çe- hov ve William Shakespeare'- in yapıtlannı izleme olanağı bulacaklar. Bu arada, Devlet Tiyatro- lan bu yıl ilk kez Türki cum- huriyetlere turne düzenleye- cek. Turneler Almanya ve KKTC'de de sürdürülecek. Gezici tiyatro kamyonu yurt çapında turne düzenleyecek. Yurtiçindeki turneler, 8 il merkezinin dışında her ay en az 10 ilde devam ettirüecek. öte yandan, yeni sezonda çocuklar için her ilde 1 çocuk tiyatrosu temsıli verilecek. Bunun yanı sıra 15 günde bir "Tiyatro ve Toplum" başlığı altında gençlik söyleşileri düzenlenecek. Geleneksel Tiyatro Şenliği ise bu yıl Bursa'da Ahmet Vefık Paşa Tiyatrosu'nda gerçekleştirile- cek. 1992-1993 tiyatro mevsiminde ilk turda şu yerli oyunlar sahnelenecek: Hadi Öldürsene Ca- nikom (Aziz Nesin), Ferhat ile Şirin (Nâzım Hikmet), Kız Doğdu (Tülin Tınaz Tankut), İçerdekiler (Melih Cevdet Anday), Kış Gelme- den (Füruzan-Başar Sabuncu), Susuz Yaz (Ne- cati Cumalı), San Naciye (Recep Bilginer), • Devlet Tiyatrolan'nda 27 yabancı, 27 yerli oyun oynanacak. Geçen mevsimden 30 oyun devam edecek. Mevlana (Recep Bilginer), Lütfen Dokunmaym (Haldun Taner), Ay Işığında Şamata (Haldun Taner), Paydos (Cevat Fehmi Başkut), Canavar Sofrası (Erkan Dogan), Bir Kavuk Devrildi (Musahipzade Celal), Deli Ibrahim (Turan Of- lazoğlu), Dört Başı Mamur Şahin Çakır Pençe (Turan Oflazoğlu), Yeşil Gece (Tuncer Cüce- noğlu), Uzaklar (Ülker Köksal), Aşk Bir Masal- dır (Gûner Sümer), Düğün ya da Davul (Haş- met Zeybek), Fehim Paşa Konağı (Turgut özakman), Bir Şehnaz Oyun (Turgut Ozakman), Ferhat'm Yeni Aalan (Yüksel Pa- zarkaya), Rüzgar Sayfayı Çe- virdi (Coşkun Irmak), Yeni- den Yaratma (Ülkü Ayvaz). Yeni sezonda yabancı tiyat- ro yazarlannın şu oyunlan iz- lenebitecek: Bir Halk Düşmanı (Henrik Ibsen), Vanya Dayı (Anton Çehov), Savaş ve Banş (Lev Tolstoy), Macbeth (William Şhakespeare), Eşek Anlan (Aristophanes), Ölü Canlar (Nikolay Gogol- Arthur Adamov), Mutfak (Arnold Wesker), Tilki ile Üzüm (Guilherme Figuendo), Kınk Testi (Heinrich von Kleist), Ateşli Sabır (Anto- nio Scarmeta), Ada (Athol Fugard), Kanlı Dü- ğün (Federico Garcia Lorca), Başkasının Kel- lesi (Marcel Ayme), İlk Gençlik (Christian Giu- dicelli), Hangisi Gerçek (Tom Stoppard), Şa- vunma İçin Clarence Darrow (David W. Rin- tels), Yedi Kadın (Barbara Schottenfeld), Şey- tanlar (John VVhiting), Romanük Komedi (Ber- nard Slade), Benimkinin Adı Regine'di (Pierre Rey), Yemeğe Gelen Misafır (Mosa Hart-Geor- ge S. Kaufman), Sevgili Doktor (Neil Simon). Cezaevi dııvannda çocuk resimleri. (UĞUR GÜNYÜZ) Sultanahmet şimdirengarenk Kültür Servisi - Eski Sulta- ukler çerçevesinde 14 ağustos nahmet Cezaevi avlusunda dü- zenlenen 'Sultanahmet Şimdi özgûr' kültür ve sanat etkin- likleri kapsamında, Pendik'ten gelen işci çocuklan cezaevi du- varlannı rengarenk resimkrle donattüar. Duvarlara resim yapan küçük çocuklar arasında, ba- balan Sultanahmet Cezaevi'- nde yatmış olanlar da vardı. Izleyicilerin doğrudan katılımının amaçlandığı etkin- cuma günü de çocuklara aynldı. Boyama ve yanşma- lann yanı sıra çeşitli eğlencele- rin de yer alacağı 'Çocuk Günü 14 ağustosta saat 17.00'-, de başlayacak ve bütün çocuk- lara açık olacak. Öte yandan, bir süre için bir açıkhava sinemasına dönüştü- rülen eski cezaevinde bugün ve yann 21.15'te Tunç Başaran'ın 'Uçurtmayı Vurmasınlar' adh fılrru gösterilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle