Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sal
Cumhuriyetı:
Sahıbı. Cumhurıyel Matbaacılık ve Gazetecilik Tttrk Anonim Şirketi adına Bcrin Nadi Istanbul Haberleri: Şenay Kılkan, Dış Haberler. Ergııu B«kı, Iş-Ekonomı: Şnkran Kelenci, Yun Basan ve Yayatv Cumhuriyct Malhaacılık ve Gazetecilik T-A.Ş. Türkocağı Cad
Genel Yayın Yonetmem: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatörü: Hikmcl Çetinkayı Haberleri: Mehmet Saraç, Kültür: Celal l'sler. Makaleler Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 Isl. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telen:
Yazı Işleri Mudurlerı. Fusun Ozbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) # Görsel Yucrlman, Duzeltme- Abduüah YazKi 9 Muessese Mudur V: Erol Erkul 9 Koordınaıor
Yonetmen- Ali Acar 9 Düzenleme- Mustafa Sajlamer 9 Ankara Temsılcısı: Caneyt Ahmel Korulsan 9 Muhasebe: BoJtıK YfeiKr 9 ldare. Huseyin Gurer • Işleıme: Ondcr Çelik 9
ArcajBirk, Hab«r Mudurlerı: Mustafa Balba>, Iştk Kaasu, Izmir Tenuilci V: Scrdar Kınk, Bılgı-tşlem: Nail Inal Bılgısayar Sıslem: Marvvet Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglıı
Adana Temsılcısı. Çetin Yijicsotl» • Reklam: Reha Işıtman • Dış Ilışkiler. Hüly» Akyol
22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar. Ankara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İraün H. Zıya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: tnönü
Cd. 119 S. No: I Kat 1, Td: 19 37 52 (4 hat), Tel«x: 62155, Fax: (71) 19 25 7»
TAKVİM: 11 AĞUSTOS 1992 İmsak: 4.22 Güneş. 6 02 öğle. 13.14 Ikindi: 17.05 Alcşam 20.18 Yatsr2].4';
Genelevde
sürppiz
•VARŞOVA(AA)-
Polonva'dabugünlerdeen
çok konuşulan konu,
"çapkın koca ile hafif meşrep
kanı". Kansının
Almanya'dakı dostlannın
yannaçalışmaya
gitmesınden yararlanmak
isteyen Polonyalı bir adam,
felekten birka saat çalmayı
düşündü Polonya-
Almanya sınınnın Almanya
tarafındakı birgeneleve
giden çapkın koca geçireceği
eğlencelı saatlen düşünürken
bir anda neye uğradığmı
şaşırdı. Çapkın koca,
genelevin büyülü pembe
odalanndan birine çıküğında
karşısında "müşterisini
bekİeyen kansını" buluverdi.
Haftalık Spotkania
dergisinde verilen ve
Polonya'da günün konusu
haüne gelen haberde, baa
Polonyalı hanımlann "Batıh
ûlkelerin genelevlerinde
çahşmak" oldukça istekü
olduklan belirtildi.
İntiharı başardı
•ATtNA(AA)-
Yunanitan'da intihar etmeyi
aklına koyan bir Israilli tüm
"zorluklara" rağmen
"hedefıne" ulaşu. Birkaçyıl
önce Aüna'ya yerleşen Moti
Mordehaı adlı 28 yaşındaki
Israilli önceki günjıletle
boynundaki damarlan
keserek inühar etmek istedi.
Kaldığj apartmanın
sakinlerinin çığlığını
duymalan üzerine son anda
hastaneye kaldınlarak
kurtanlan Mordehai,
hastanede bırkaç gün tedavi
gördükten sonra taburcu
edildi. Doktorlann ruhu
sorunlan bulunduğunu
belirttikleri Mordehai, dün
kaldığı apartmanın
damından kendini attı.
Mordehai derhal hastaneye
kaldınlrnasına rağmen bu
kez kurtanlımadı.
Doğalgaz
korkuttu
• ISTANBUL (AA> -
Yedikule semt sakinleri,
öğle saatlerinde evlerinin
önündeki doğalgaz şebeke
kutulanndan çıkan şiddetli
gürültü sonucu bir an
paniğe kapıldılar. Yedikule
Imrahor Caddesi Küheylan
Sokak'ta, doğalgaz
tesisatından gürültü gelmesi
üzerine paniğe kapılan
mahalle sakinleri, itfaiye ve
polise haber verdiler. Ancak
olayın doğalgaz tesisat
deneme çalışmalarından
kaynaklandığı anlaşıldı.
Hamburger'in
yıldönümû
• WASHINGTON (AA) -
Wisconsin eyaleünin
Seymour kasabası,
hamburgerin 107. doğum
yılını parlak şenliklerle
kutladı. 2.500 nüfuslu
kasaba,4yılönce
hamburgerin doğum yeri
olduğunu öne sürerek şenlik
başlatmışü. Bu yıl Ohio
eyaletindeki bir hamburger
şirketi, Seymour kasabasının
statüsünü resmen tanıyarak
olayın boyutlannı büyûttü.
Seymour halkı, Charlie
Nagreen adlı
hemşehrilerinin, 1885'teki
kasaba panayınnda ilk kez
hamburger pişirip satuğını
öne sürüyor. Bu yılki şenlik,
hamburger olimpiyatîan
biçıminde geçtı ve
hamburger ekmeği fırlatma
yanşmasında ieffBraun,
ekmeği 54 metre 10
santimetre fırlatarak rekor
kırdı. Kadınlaraa birinci
Gelen Tracy Vallasfsky, 41
metre 25 santim ile rekorun
12.5 cm gerisinde kaldı.
Şanslı köpekler,
kediler
• LONDRA (AA) - Özellikle
Batıhlann vazgecilmez
tutkusu olan ev
hayvanlanmn, açlık ve kıthk
çeken ülkelerdeki
mültecilerden çok daha iyi
beslendikleri açıklandı.
İngiltere'de yayımlanan The
Lancet tıp dergisinde yer alan
bir araştırmada, ev
hayvanlanmn yiyeceklerinin
mineral ve vitaminler
bakımından mûlteci
kamplannda verilenlerden
daha zengin olduğu bildirildi.
Dergi, özellikle kedi ve köpek
mamalannın A ve B
vitaminleri, demir ve nikotik
asit bakımından oldukça
zengin olduğunu. dünyanın
çeşitli bölgelennde bulunan
mültecüerin ise böyle birgıda
bulmalannın çok zor
olduğunu kaydetti.
Somalı'deki mülteci
kamplannda bir kişiye bir
öğünde ortalama 400 gram
tahıl, 30 gram mercimek, 20
gram yağ ve az miktarda
şekerveriliyor.
Çağdaş peygamberler diyan Amerika'da entelektüel bir tarikat fılizleniyor: Vahşi Erkekler Hareketi
Erkek, kovuldıımı ceııneti arıyor
Vahşi yeni çağı yakalamayı amaçlayan Amerikan erkekleri New York Eyaleti'ndeki Adirondak
DağlarTnda düzenledikleri bir ayinde. Müritlerin hepsi trans halinde. Duygu doruğa çıkmış.
Dış Haberler Servisi - Jean-
Sebastıen Stehlı. Fransız Ltbra-
tıon gazetesınde yayımlanan
yazısında. 64 vaşındaki şair
Robert Bly'ın k'urduğu Wıld-
men Movement'ın (Vahşi Er-
kekler Hareketi) fclsefesi, faali-
yetleri ve müritlerin katıldığı
ayinlerini anlattı Stehli'nin
yazısı şöyle:
Tamtam seslerinın kulaklan
sağır eden gürültüsü Oregon'-
daki soğuk okul binasını çevre-
leven kırlarda dolanıyor. İçen-
de, yüzlerce müptedi erkek,
ruhlannı kurtaran bir ses yaka-
layabilmek ıçin davul çalıyor.
Salonda olup bıteni görmek
mümkün değıl: Gınşte, dallar-
dan ve yapraklardan yapılmış
bir kulübe ve mınıak bir geçıtle
açılan yol hemen göze çarpıyor.
San Diego"dan Seattle'a kadar,
Pasıfık'in dört bir köşesinden
gelen erkekler. birer birer. bitki
perdesiyle korunan tapınağa
gırmek için yere kadar eğiliyor.
Yenı gelenler kendılennı. ku-
laklan sağır eden gürültü ve ışık
huzmesı ıçınde. davul çalania-
nn tam ortasına atılmış vaziyet-
te, becenksizce, sankı tüm va-
saklardan annmışcasına dans
edcrkcn buluyorlar.
Ayngüzergâh
Yenilen yüreklendırmek içın
"Babarun, bugüne kadar hiç-
bır zaman cesaretlendırmediği
ölçüde raks et" ilahisı okunabi-
lır. Davullara eşlik eden naka-
ral. hızla kurtana bir transa
dönüşüyor. 500 erkek-kadın
lar. katılanlann utançlannı yok
ederek yeni bir ilişki kurmayı
amaçlayan bu gösteriye katıla-
mıyorlar- dünyevi işlerden el
çekılen bu iki gün boyunca her
İnsanlık, dünyadaki cennetten ne zaman kovuldu?
Medenivet tarihi, insanın insanlığım ımutuşunun tarihi
midir?İnsanlığın ayak izlerini, Yuvarlak Masa
Şövalyeleri nin soylu vegüzelatlarmın nal izleriarasında
bulmak mümkün mü?
Yoksa zaten insanlık lıiçbir zaman gökyüzündeki cen-
nettendışarıadmumatmadımı.'Yadaâdemoğlubugüne
kadar, ilk günahyüzünden yitirdiği insanlığım mı arayıp
durdıı dünyada? Boşıma?
Biiti'm olup bitenleri, insanın acıdan dili tutulduğu za-
manyeryüzüne gönderildiğine inanılan şiir, şairane ça-
basıyla açıklayabilir mi bize?
İnsanlığın asr-ı saadet dönemi, insanın acıdan dilinin
tutulmadığı dönem miydi? A Itın çağıyeniden yakalamak
mümkün mü! A Itın çağa uzanmak için illa da 75 ila 250
dolar ücret mi ödemek gerekir'.'
Homo Americanus, insanlığın bahçesinde dolanan dııy-
guları kapitalize mi etti? Roberl Bly 'm Vahşi Erkekleri '-
nin akıttığıgözyaşı hangi ırmağa dökülüyor? Hangi insan
para vererek utancından kurtulabilir?
şeyin o kadar uzağında kı.
"Wıldmen Movement" adıyla
kutsanan ve önceleri bir sır gibı
saklanan bu hareket artık. sa-
man alevi gibi yayılıyor. Çok
yakın bir geçmişte Boston'da
900, Los Angeles'ta 800, Stan-
ford'da 1500, Texas Austın'de
200. San Francısco"da 1000.
VVashıngton'da 1500, Phila-
delphıa'da 700 kışiydıler. 75 ila
250 dolar ödemek zorunda
olan müptedi erkekler, toplu
ayınlere katılmak ıçin bu pa-
ranın 10 katını gözden çıkar-
mak zorunda.
Bazı sosyologlar, nasıl ki 60"-
lı ve 70"li yıllara kadın hareket-
len damgasını vurduysa 9O'lı
yıllann da erkek hareketlerıne
sahne olacağını. ancak, bu
hareketlerin farklı yönlenne
dikkat çekiyor. 60'ı'ı ve 70'li yıl-
lardaki femınıst harekctler;
çalışma özgürlüğünü. cinsıyet-
lerarası farkhlıklar içeren yasa-
lann kaldınlmasını sağlamaya.
kısacası dışdünyayı fethetmeye
yönelikti.
VVildmen Movement ise fe-
mınistlerin tam tersi bir giizer-
gâh izliyor: Erkekler, kimlıkle-
nni ve ruhlannı yeniden keşfet-
mek için iç dünyalanna yönel-
melidir.
"Vahşi erkek imajının uyan-
dırdığı vahşilikle maçoluğun
hıçbır alakası yok. Vahşi erke-
ğin enerjisi, onun zalim değıl,
kararlı bir şekılde hareket
etmesine yardım ediyor." Be-
yaz saçlı, oduncu endamlı,
yalın davranışlanyla kontrast
oluşturan alacalı bulacalı yelek
giymış adam böyle konuşuyor.
64 yaşındaki bu adam, Har-
vard mezunu, Acem rubailen
ve Francıs Ponge'un şiirlerini
Güney Ege betonun kuşatması altında kıvranırken bu belde bakirliğini bir ölçüde koruyabildi
Datça devlet eliyle yok edîliyorOKTAY EKİNCt bi l k l k b l d k k l l k k d bi l k bi i bi l kOKTAY EKtNCt
DATÇA - Marmaris'ten sonrakı 76
km'lık dar ve virajlı yolu bir buçuk sa-
atte aşabilirseniz, Datça"da sizi ilk
karşılayacak güzellik, terlemiş yüzü-
nüzü okşayan o tatlı ve serin rüzgândır.
Denizler tannsı Poseıdon. bu zarif
ve alımlı kıyılardan tüm kötülüklen ve
çirkinlikleri uzaklaştırabılmek için
Akdenız'ı bınlerce yıldır hep yan-
madaya doğru üflüyor. Kımbıhr, belkı
de o yüzden olacak. tüm Güney Ege
"özgür betonun"" kuşatması altında
kıvranırken. Datça yanmadası
bâkirlığinıvezenginlığınıyınedebüyük
ölçüde koruyabilıyor.
Ne var ki bu gelışımizde. Datça'nın
o dost rüzgânnı daha bir hırçın, daha
bir soluk soluğa eserken bulduk
Nedenini sorduğumuzda ise "yak-
laşan tehlikeyi" uzaklaştırabilmek için
artık Poseidon'un bile nefesinin yet-
meyebileceğini öğrendik.
O gün, İskele Mahallesi'ndeki
"Dadyadost" Sanat Galensı'nde top-
lananlar. öylesine karamsar ve kaygılı
ıdıler kı, Datça'yı kötülüklerden ko-
ruyabilmek için. hemen hiçbir "resmi"
güvencelen artık kalmamıştı.
Valılık, daha birkaç yıl önce güzelım
koyu sarmalayan o yeşıl tepecığı "yon-
tarak", dahası kıyıyı da kayalarla
doldurarak, kendi "Özel İdare Öteli""-
nı denizin tam kenanna dikivermıştı
Beledıye de sanki yakında başka uy-
gun bir yer yokmuş gıbi -ki 2 km ötede
hazır beklevenı var- kasabanm tek
kumsallık koyuna dev bir manna
yapılması ıçin meclıs karan almıştı.
Çevre Bakanlığı, sanki var oluş ne-
denı salt "imar-inşaat işleriymiş" gibi
önce imar planına el koymuş, gelin gö-
rün ki tam bir buçuk yıl "inceledikten"
sonra tutup aynısını onaylayıvermişti.
Tapulama Müdürlüğü ise yine sankı
yanmadada başka yerler yokmuş gibi
bir yıldır Knidos Antik Kenti Arke-
olojik ve Doğal SİT alanlan içine gi-
ren "alyethk" arazılen. hızla köylüle-
nn üzenne "tapulamakla" meşgul-
dü...
Dadyadost Galerisi'ndeki karamsar
toplantı. dışandaki "öfkeli" rüzgânn
pencereden içen dolmasıyla daha bir
gerilim ıçinde sürdü. "Dadva", Dat-
ça"nm eskı çağlardaki adıydı. Toplanı-
lan eskı taş bina ise bir zamanlar kasa-
banın "kışlık"' sinemasıydı. Kadıköy-
lü sanaıçılann "kadim" dostu Turgay
Sönmez, birkaç yıl önce bu binayı ha-
rap bir depo halindeyken satın almış,
sinema yıllannda "balkon" olarak
kullanılan ahşap asma katını resim ga-
lerisi yapmış. salonu ise "kültür-bar"
olarak düzenlemiştı. Bu yaz dönemın-
de de yörenin "resmi projelere karşı"
nasıl korunacağı sorunu, hemen her
haftaki dost söyleşilerinin konusu ol-
muştu.
Oyle görünüyor ki Datça'daki en
ciddi çevre sorunlannı gerçekten de
devletin kendısi yaratıyor. Kıyı doku-
sunu paramparça eden ve yörede "de-
nize en yakın ve en yüksek"" yapı olma
rekorunu kıran Özel İdare Oteli, bu yıl
Milli Eğhim'c tahsis edilerek daha bir
dokunulmazlık kazanmış.
DLH tarafından projelendirilen
•"modern" manna, kasabanm çevre-
sınde yerleştığı güzelim doğal koyu yat
limanı olarak ortadan kaldıracak ve
kumsalını betonlaştıracak.
Çevre Bakanlığı"na bağlanan Özel
Çevre Koruma Kurulu ise şimdilik
bölgedeki "bürokratik egemenliğini"
pekıştırme çabalanyla meşgul...
O gün, Dadyadost'taki toplantıya
katılanlar, Datça'yı devletin bu du-
yarsız projelerinden kurtarabılmek
ıçin, yerel bir "sivil komıtenin" kurul-
ması önerisinı benimsediler. Posei-
don'un
1
rüzgârlannı arkalanna alıp ge-
rekirse Ankara'ya bile yelken açmaya
karar verdiler...
TURİZM
Avrupa'nın yeni
cenneti FransaPARİS (AA) - Yabancı tu-
ristlerin artık İtalya ve İspanya
gibi geleneksel turizm
merkezlerinden bıktıklan ve
gözlerini Fransa'ya diktikleri
görülüyor.
Geçen yıl Fransa"ya rekor
sayıda turist geldiği ve bunlann
sayılannın ilk belirlemelere
göre 52 mılyona yaklaştığı
bıldiriliyor. Fransız makam-
lannın tahminlerine göre bu
sayı içinde bulunduğumuz yıl
sonunda 56 milyonu aşacak.
Turistlerin Fransız ekono-
mısine katkısını 56 milyar
Fransız Frangı olarak hesap-
layan yetkililer. gelir artışının
geçen yıla oranla yüzde 10 do-
layında olacağını ve turizmin
Fransa'nın en önemli girdi
sağlayan sektörlennden bın
haline geleceğinı ifade ediyor-
lar.
Resmi kaynaklann açıkla-
malanna göre geçen yıl
Fransa'ya en fazla turist Al-
manya'dan geldi. 13.5 milyon
Almanın Fransa'nın Güney ve
Batı sahıllerinde tatil yaptığını
belırten yetkililer. daha az sa>ı-
da turistin Alsace bölgesındekı
dağlık kesimleri tercih ettiğini,
ya da orta Fransa'daki
ırmaklar üzerinde teknelerle
gezerek dınlendiklennı ifade
ediyorlar.
5 milyon tsviçreli ile 6.4 mij-
>on Belçikalı ve Lüksemburg-
lunun yanı sıra 7.9 milyon
İngılizin de geçen yıl tatil için
Fransa'ya geldığı. ancak tngı-
lizlerin, "Aile ortamlannı"
bulduklan söylenen Bretagne
ve Dordogne bölgelerini tercih
ettikleri belirtiliyor.
Sayılan 7 milyona yaklaşan
İtalyan tunstlerin ise Ingılizler
gibi iklimi serin olan Kuzey
Fransa'ya gitmeyerek Cote D'-
azur ve Korsika adasını istila
ettikleri belırlendi. 3.7 milyon
İspanyol ve Portekizlinin ise
Pirene dağlannı aştıklan,
ancak "daha ileriye gitmedik-
leri" ortaya çıkü. Fransa'yı
ziyaret eden yabancılar ara-
sında 600 bın kadar da Japon
bulunuyor.
Sıcak yaz günlerine rağmen
Paris'in evrensel şöhretinden
bir şey kaybetmediği ve her gün
ortalama 40 bin turistin Fransız
başkentine geldiği saptandı.
Hanım kızlar çeyiz yapıyor
Cankurtaran'da bir öğleden sonra... Yaz sıcağından
bunalıp kapı önünde evlerinin gölgesine sığınan küçük
kızlar, annelerinden öğrenmişler hiç boş durmamayı.
Sürekli çalışmayı, an örneği çahşmayı ve elbette 'gelin
adaylannın' mutlaka elişi bilmesi, çeyiz hazırlaması
gerektiğini hep annelerinden öğrenmişler. Şimdilik
bildikleri bu... Ama belki yıllar sonra onlara
benimsetilen "kadın işlerini' yapmayı, cinsiyetlerine
yüklenen rolleri reddedecekler. İşleri zor, ama
başaracaklar kuşkusuz. (HATİCE TUNCER)
Siyasi strateji uzmanı Rollins'ten ABD'nin First Lady'sine övgü
6
Bayan BILSII, en iyi siyasi eş'
ATİNA (AA) - ABD'de seçimler gıderek
vaklaşırken kamuoyunun dikkati. başkan
adaylan kadar cşleri üzerinde dc toplanı-
yor.
ABD"de >ayımlanan Vanity Faır Der-
gisınde çıkan bir vazıda "Avaklan yere
basan abartısı/. yelenckli. evcimen bir İcişı-
lık portresı çızen. pastalaryapıp. örgü ören
ve a\da ortalama 8 bın mekiup alan" Bar-
bara Bush ıçin "eşının en bü>ük şansı" de-
ğerlendirmesı vapıldı.
Adavlıktan çekılen Ross Perot'un kam-
panyasını düzcnlevcn siyasi strateji uzman-
lanndan Edvvard J. Rollıns ise "Bayan
Bush. son 30 vıldır gördüğüm en büyuk sı-
yası eş" ifadesini kullanıyor.
Bush'un önceki seçim kampanvalannda
Barbara Bush"un dikkatli ve dengeleyici
tavnnın çok önemli rol oynadığı ka>dedıli-
yor. Bu seçimler için Bush adaylığını koy-
duğunda onu ilk tanıtan eşi Barbara olmuş
ve Bush da eşı ıçin "Favori siyasi danışma-
nım" demişti.
Barbara Bush"un faaliyetlen hakkında
göstcrilen bir video Fılmde once George
Bush görünüyor ve "Barbara"nın VVelles-
ley konuşmasını hatırlıyor musunuz? Bazı
öğrenciler protesto etmişti. Onun sadece
kocasının izinde bir kadın olduğunu söyle-
mişlerdi. Yanıhyorlardı. Aslında bırçok
bakımdan. ben Barbara'nın izindeyım"
şeklinde konuşuyor.
Beyaz Saray'daki hizmetçilerinden bıri
ise "Nancy Reagan kendi hakkında kötü
bir şeyler söylendiğını duyarsa senı öldürür
derlerdi. Ancak ben hep asıl öldürecek ola-
nın Ba\an Bush olduğunu düşünürdüm
Kimse Barbara Bush hakkında dedıko-
du yapmaz. Ancak bu onu çok sevdıklenn-
den değıl. ondan çok korktuklan ıçindi"
şeklinde konuşuyor.
çeviren, ABD'nin en önemli
edebiyat ödüllerinden biri ola
National Book Avvard sahibı
şair Robert Bly. Bly'ın vahşi
Amerikalı erkeklerin gerçek
peygamberi olduğunu anlamak
için Sigmund Freud'un eserleri-
nı okumaya hiç gerek vok.
Hiçlikten varlığa
Bly, James Stevvart veya
Gary Cooper benzeri Mirineso-
ta aksanlı sesiyle geçen yıl gün-
deme geldı. Grim Kardeşler'in
bir masalı üzerine içe dönük
düşüncelerini yansıttığı lron
John adlı kıtabı. son on ikı ay-
dır en çok satan kıtaplar arasın-
da san mayoyu kimseye bırak-
mıyor. Kıtapçılardaki Iron
John'lann etrafında toplanan
sessiz yığınlar, kendınden geç-
mış erkeklenn kitap üzerine
yaptıklan hararetli tartışmalan
izliyor. NVildmen'lerin ayinleri-
nın gösterildıği kasetler -yok
satıyor- bütün ülke sathında
yüz binlerce kez çoğaltılıyor.
Hareketin başlangıcı, 10 yıl
önce. 40 erkeğin bir seminer
ıçin bir araya geldığı. davetteki
bir rastlantıya tarihleniyor. Bly'-
ın hareketı, önceleri yavaş. son-
radan bir çığ gıbi büyümeye
başlamış. Bly'ın adsız müridı
Michael Meade hareketin geliş-
mesıni, "Bir şeye parmak bastı-
ğımızı hemen hissettım" diye
açıklıyor. fşın şaşırtıcı tarafı;
talk shovv sunuculannın ıdol ol-
duğu bir ülkede, vahşi erkekl
rin. yenı erkekliğin vaat ettigı
kutsal topraklara ulaşmak için
bir şairi rehber seçmesı.
Freud'u, tersine açımlamak
için şöyle denilebilir: Erkekler
ne istiyor? Robert Bly bu soru-
yu, "Erkekler, çocukluklann-
dan bu yana örtıek aldıklan ka-
rakteri 35 yaşına doğru oluştur-
maya başlıyor. Ama bu karak-
terler işlevlerinı kaybetmiş olu-
yor" diye açıklıyor. "Bu karak-
ter, ne evlilikte, ne ilişkilerde, ne
de işte herhangi bir işlev gör-
müyor!"
Toplum baritalan
Bly'a göre Homo America-
nus, bir yanda maço Rambo,
diğer yanda, son moda efemine
erkek olmak arasında seçim ya-
pıyor. Yeni peygamber, bu iki-
sini de doyurucu bulmuyor.
Bly'a göre eski zamanlarda;
kim olduğunu bilen ve doğayla
uyumlu ınsanlann yaşadığı, er-
kekliğin altın bir çağı vardı. Re-
ferans noktalannı. Yuvarlak
Masa Şövalyelen ve Kral Art-
hur efsanesinin oluşturduğu
Vahşi Erkekler. sanayi devrimi-
nin, erkeği ailesinden ayırdığı-
na inanıyor. "Bir babayla oğul,
yan yana çahştıklan zaman,
aralannda. somut terimlerle
tasviredilemeyen bazı duygular
doğardı" diyor Bly. "Bu, oğula,
belli bir bilinç, güven ve erkek
olmanın ne demek olduğunu
bilgisini verirdi." Başka deyişk.
bugünün erkeğınde eksik olan
şey, çocukluktan erkekliğe
geçişe damgasını vuran, el ver-
mekür.
Jung'dan çok etkilenen vahşi
erkekler. Bly ve üç psikanalist-
mitolojistin gösterdiği yoldan
giderek masallan inceliyor, Ril-
ke, Yeats, D. H. Lavvrence
(Kutsal üçleme) okuyor, müzik
çalıyor ve 20'nci yüzyılın son
demlerinde insan olmanın ne.
kadar zahmetli olduğundan söz
ediyorlar. Mitolojik ve şiirsel
bu hareketin temelleri, efsane
ve masallann incelenmesi üze-
rinde yükseliyor. Bly, "Mıtoloji
efsaneleri coğrafı haritalara
benzer. Nereye gideceğımizi
söylemezler. ama bize vakıt ka-
zandmrlar" diyor. "Masallar,
bize hayatın karmaşıkhğını an-
lamamızda yardım ederler."
Amerikan geleneklerinin ter-
sine, vahşi erkekler arasındaki
tartışma hiçbir zaman "pop
psikoloji" düzeyine inmedL
Vahşi Erkekler. tam tersine,
yön verenlerin derin bilgisi ve
katılanlann niteliğiyle dikkat
çekiyorlar. İlerledikleri yol,
Prometeus'tan Yunan'a uzanı-
yor. Afrika'dan. Tibet ve Zer-
düşt'ten geçiyor, Platon ve
Massai Kabilesi'ni de içine alı-
yor.