15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10A«5USTOS 1992PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA 13 KISLALFNIN KONLGU ALTAN O YMEN CHP koalisyoııu bozmamalı 1932 İstanbul doğumlu olan Altan Öymen. SBF'de öğrenci iken CHP'ye girdi ve partinin organı olan ULUS gazetesinde çalışmaya başladı. Bülent Ecevit'le arkadaşlığı. o yıllarda, partinin gençlik örgütünde ve ULUS gazetesinde oluştu. 1961'de, gazetecilere aynlan kontenjandan Kurucu Meclis'e seçildi. 1962-66 yıllan arasında Bonn'da basınataşeliği yaptı. 1972'de ANKA ajansını kurdu ve aynı zaınanda Cumhuriyet'e yazılar yazdı. 1977'de CHP listesinden Ankara milletvekili seçildi. Bir aylık, güvenoyu alamayan Ecevit hükümetinde turizm bakanı olarak yer aldı. Grup başkanvekilliği yaptı. 12 Eylül olduğunda, CHP genel sekreter yardımcısı idi. Son on yıldır Milliyet gazetesinde yazarlık ve ba_şyazarhk yapan Altan Oymen. CHP'nin yeniden açılması ile ilgili sorunları, parlamento ve siyaset arkadaşı. yazarımız Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı. KIŞLALI: CHP'nin son genel yönetim kurulu üyeleri olarak, bölgeierde toplantılar yapıyorsunuz. Bu toplantüarda nasıl bir hava var? ÖYMEN: Toplantılara. eski kurultay delegelerinden hayatta kalanlann yüzde 85'i kaulıyor. Katılamayanlar, hasta ya da yurt dışında falan olanlar. SHP'li ve DSP'lüerdışında. ANAP- lı, DYP'li veya hiçbir partiye girmemiş olanlar da var. Toplantı- lara. buna ek olarak. bölgenin SHP ve DSP il ve ilçe başkanlan ile yönetim kurulu üyeleri de çağnlıyor. "CHP'nin bölge top- lantısını açıyorum" lafı ile birlikte. herkes ayağa kalkıp dakika- larca alkışlıyor. Gözlerbuğulanıyor. İstiklal Marşı'nın arkasın- dan, baa toplantüarda "Dağ başını duman almış" söyleniyor. Benzer bir heyecanın başka hiçbir partıde görülmeyişi. CHP'- nin bir ihtiyaca cevap verdığinın açık göstergesidir. Çeşitlı gö- rüşler dile getirildikten sonra. sonuç bildirileri de istisnasız oy- birliği ile çıkıyor. Bu bıldirilerde ise temel iki öge hep yer alıyor: Bir, CHP açılmalı ve sonsuza dek y aşamalıdır. Ikı. diğer iki par- tinin vedışarda kalanlann bütünleşmesi CHPçatısı altında ol- malıdır. KIŞLALI: Katılanlann neredeyse yüzde 70'i şu anda SHP'li ol- duğu halde, bütünleşmenin CHP çatısı altında gerçekleşmesi ko- nusunda oybirliğinin sağlanması ilginç de- ğil mi? OY1VIEN: Evet. onlar da.öyle DŞP- lilerde..Öyleki,gide- rek bunun tartışması bile yapılmıyor. Her- kes bu iki noktayı doğal birşey sayıyor. KIŞLALI: Böyle bir ortamda. Sayın Erdal fnönü'nün "CHP ge- Up SHP'ye katılsın" önerisi hiç de gercekçi değU. ÖYMEN: Gerçekçi değil. Zaten bu, ka- nunun çıkmasından hemen önce, acele ile yapılmış bir açıkla- ma. Yalnız sonradan da belirtti. CHP'nin SHP'ye katılmasının "en pratik yol" ol- duğunu içeren bir gö- rüş bu. Bundan. belkı kendi kendine göre. bütünleşmenin daha az pratik yollan da vardır anlamı çıkar. KIŞLALI: Genel yö- netim kurulu olarak kendisiyle temaslan- nız sûrüyor. önerdiği yolun gercekleşmiye- ccği anlaşıldığına gö- re tutumunda bir de- ğişiklik oldu mu? Bu hükümetin gitmesi ya da kalması, CHP ile doğrudan ilgili birşey değil. Fakat CHP'nin kuruluşu, bu hükümetin kaderi üzerinde şu ya da bu şekilde etkili olmamalıdır. Bu koalisyon bozulacaksa, CHP nedeniyle bozulmamalıdır. Çünkü halkın yüzde 48'inin desteklediği bir hükümetti ve son yerel seçimlerde bu destek yüzde 58'e çıktı. Gerçi yerel seçimlerde iktidarda olmanın etkisi vardır, ama geçnüşte bunun tersi de olmuştur. Başlangıçta hazirlanan tasarıda, herşey bir oturumluk bir hadise olarak görülüyordu. CHP açılacak, mallarını muhtemelen SHP'ye devredecek ve bu iş bitecekti. Sonra durum çok değişti. Yasa bugünkü şekliyle çıktıktan sonra da, "Belki CHP'Uler arasında SHP'ye katılmâyı düşünenler olabilir" deniyordu. Oysa CHP'liler arasında da pek düşünen olmadığı görüldü. Bu gerçekler karşısında, politikalar daha sağuklı bir şekilde düzenlenebilir. ÖYMEN: Daha son- raki görüşmelerde, "llla SHP çatısı altında birleşelim" sözünü işitmedim. Ben SHP yönetiminin bu tutumda kapalı kalacağını pek tahmin etmiyorum. Tabandaki oluşum. eğilim ortada. KIŞLALI: Siz SHP yönetiminin tutumunun pek katı olmadığı iz- lenhnini almışa benziyorsunuz. Oysa dışardan bakanların bu i/le- nimi almaları çok zor. "İsteyen milletvekili CHP'ye gider" sözü- min anlamı çok açık değil mi? ÖYMEN: Bu ve benzeri şeyleri. Sayın İnönü'nün hangi şartlar altında ve hangi sorulara cevap olarak söylediğini bilmiyorum. Aslında bu süreci kapanmış saymamak gerekli. Zaten biz de, şu anda. milletvekilleri oradan aynlsın da bize gelsin demiyoruz. Dört ay süre ile, kurultay delegelerinin iki partiye de üye olma- lan imkânı var. Ben bu süre içinde görüşmelerden sonuç alına- bilir düşüncesindeyim. Her geçen gün gösteriyor ki. bu partile- rin tabanlan birbirlerineçok yakın düşünmektedir. KIŞLALI: Yani siz. zaman kazanılırsa, SHP'nin CHP'ye katıl- ması sorunu çözülebiür diye düşümiyorsunuz? ÖYMEN: Başlangıç- ta hazırlanan tasan- da. herşey bir otu- rumluk bir hadise olarak görülüyordu. CHP açılacak, mal- lannı muhtemelen SHP'ye devredecek ve bu iş bitecekti. Sonra durum çok de- ğişti. Yasa bugünkü şekliyle çıktıktan son- ra da, "Belki CHP'- liler arasında SHP'ye katılmâyı düşünenler olabilir" deni\ordu. Oysa CHP'liler arasında da pek düşünen olmadığı görüldü. Bu gerçekler karşısında. politikalar daha sağlıklı bir şekilde düzenlenebilir kanısındayım. Bu iş için zaten çok acele etmemeli. Bir ay sonra- ki kurultaya kadar derinlemesine göriişmeler yapılamaz'. Birleş- meyi hedef alan bir yönetim işbaşına gelirse. bu görüşmeleri sürdürebilir ve sonuca yaklaşabilir. KIŞLALI: 9 eylül kumltayında, birleşmeyi hedef alan bir geçici yönetim kurulmasını öneriyorsunuz? ÖYV1EN: Evet. birleşmeyi hedef alan ve tabii onunla da kalma- yan bir yönetim. CHP'nin gereksinmeleri neler? Büyük bir po- tansıyeli var, ama gençlen yok. 12 yıl öncekı gençlik kollan üye- lerimiz, bugün 34-35 ve daha yukan yaşlarda. Yeniliği arayan bir parti olacağı için. gençlere çok açık bir ortam var. Eski genç- lik kollanndan, şimdi parti içinde önemli konumlara gelebile- cek ölçüde yetişmiş olanlan da bulup çıkarmamız lazım. Buna ek olarak, programı güncelleştirmek için yeni bir tartışma süre- ci gtrekiyor. CHP'nin programı, zamanın şartlan içinde iyi bir programdır. Ama o programı bugün gözden geçirdiğimizde. bazı ekler yapılması ihtiyacı ortaya çıkar. Bu arada. sağlıklı bir örgütlenmeyi de buna paralel olarak yürütmek gerekiyor. Altı ay sonraki kurultayda acaba nasıl davranır diye değil, partiye ençok kim yararlı olur diye düşünerek, örgüt yeniden oluşturul- matdır. Eskilerden yararlanmalı, ama onlann arasma gençleri de latmalıyız. KIŞLALI: SHP'nin tavrı nedeniyle, asıJ yüksek olan olasılık şu: DS?, SHP'nin yansı ve hiçbir partiye gitmemiş eski CHP'liler bir tatı altında toplanacaklar. ÖYVIEN: Böyle bir olasılığı. sakıncaları en az hale getirmek gerdclı. Bu da gene zamanla ilgili. Bu olasılık. sizin söylediğiniz- derdaha fazlasıyla var. DSP geldi ve CHP bir anlamda DSP- l&şt Artı, SHP'nin bir bölümü de buna katıldı. Bu, CHP'nin ystpsı içine girmeye hazır bazı kimselerin de girmemesi gibi bir reaısiyon doğurur. Çünkü son 12 yıl içinde herkes birbirini çok kıra. Bu kırgınlıklann bir gün içinde unutulması mümkün ol- mtaabilir. Sizin de bir yazınızda belirttiğiniz gibi: aslında bu ge- lişrenin. eskiden birbirini kıranlann biraraya gelmesi gibi olunlu bir yanı da var. Fakat bu uzlaşma, tesadüfı gibi birden- bir. olursa. birbirlerine karşı şüpheler bir süre sonra yeniden doabilir. Eğer geçici yönetim onlann dışında oluşursa. onlar dsa lirbirlerine daha yaklaşmak fırsatını bulabilirler. DSP'nin sajn liderinin, SHP'nin bir kaııadı ile biraraya gelmesini daha ileıye götürmek lazım. SHP'nin diğer kanadı ile de, en azından diyalog kurmahlar. KİŞLAL1: Yani Ecevit ile İnönü arasında da bir diyalog kurul- rnalı? ÖYMEN: Sayın Ecevit CHP'ye sıcak bakıyor. CHPde kendisi- ne sıcak bakıyoı. Eski genel başkana herkesin saygısı var. Fa- kat CHP ve SHP'de evvelce çatışma halınde olduğu kimselerle bıraraya gelirken. mesela Sayın İnönü ile de en azından bir di- yalog kurması. daha uzlaşmacı olur. Aksi takdirde, uzlaşanlar birarada. SHPyönetimi bırarada. Bu biranlamda. SHPyöneti- mine karşı bir uzlaşma olur. Bircepheleşmeolur. SHPyönetimi ile diyalogdan sonuç çıkmasa bile. der.enmesi gerekir. Bu de- nenmezse. sol partılerden birisinin lıderine karşı koalisyon gibi görünür. KIŞLALI: CHP'nin yeniden açılması, karma hükümeti etkilemi- yecek mi? OYMEN: Bu hükümetin gitmesi ya da kalması, CHP ile doğru- dan ilgili birşey değil. Fakat CHP'nin kuruluşu, bu hükümetin kaderi üzerinde şu ya da bu şekilde etkili olmamalıdır. Bu koa- lisyon bozulacaksa. CHP nedeniyle bozulmamalıdır. Çünkü halkın yüzde 48'inin desteklediği bir hükümetti ve son yerel se- çimlerde bu destek yüzde 58'e çıktı. Gerçi yerel seçimlerde ikti- darda olmanın etki- si vardır, ama geç- mişte bunun tersi de olmuştur. KIŞLALI: Odediği- niz iktidarların ilk dönemlerinde değil, y ıpranma dönemle- rinde olabilir. Bunun için yeterince zaman geçmedi. Ö\ MEN: En azın- dan, halkın henüz bu hükümetin değiş- mesini ister bir nok- taya gelmediğini söyleyebıliriz. İkin- cisı, bu hükümetin yıkılması halinde, ortaya çıkabilecek alternatifleri de bazı kımseler düşünü- >or. DYP, artı MÇP ve ANAP'ın MÇP-MSP kanadı gıbı bir hükümet for- mülü, şimdikinden daha iyi bir formül değil. Bu günün bi- rinde olacaksa da, CHP ile bağlantılı olarak olmamalıdır. I974'de Sayın Ece- \ıt koalisyonu çok haklı gerekçelerle bozunca, MC hü- kümeti gelmiştir. Ve •'o hükümet istifa etmeseydi" yorum- lan zaman içinde yapılmıştır. Onun için, "Hükümet bozulursa bozulsun" diye meseleye bakmak, siyasal açıdan da \anhş olur. KIŞLALI: Önerdiğiniz geçici yönetim formülü içinde sizin de is- mini/ genel başkan adayları arasında geçiyordu. Sonra Sayın Erol Tuncer'i desteklediğiniz haberieri gazetelerde yer aldı. Han- eisi doğru? OYMEN: Kanun, kurultayın iki şey yapabileceğini söylüyor. Ya mevcut genel yönetim kurulunun eksikleri tamamlanır ve altı ay sonraki kurultaya kadar partiyi o yönetir; veya yeni bir genel yönetim kurulu seçer. Eski genel yönetim kurulu, Erol Tuncer arkadaşımızın fiili başkanhğında bu işi başından aldı, buraya kadar getirdi. Yasanın çıkmasındaki olumlu çabalan- nın dışında, diğer sol partilere ve parti içindeki gruplaşmalara eşit mesafede kaldı. 9 eylülden sonraki altı aylık süre içinde de, bence bu görevi aynı şekilde yürütebılır. Dernin anlattığım hu- suslar açısından, bugünkü ihtiyaçlan karşılayacak tutum da budur. Burada kişiler de önemli değil, Erol Tuncer'in veya be- nim adım geçiyor, burada aramızda herhangi bir fark yok. Tek bir amaç var: Partinin 6 aylık örgütlenme süresini en iyi bir şekilde de- ğerlendirmesi ve 9 Mart'taki kurulta- ya, sağlam bir yapı içinde çıkması. Asıl yönetim işte o za- man. daha sağlıklı ~ olarak seçilebilir. Bugün uzlaşmış olan arkadaşlar da, bu süre içinde, baa konu- lar üzerinde daha net bir anlayışa kavuşabilirler. KIŞLALI: Örneğin ne gibi konular? ÖYMEN: Örneğin. Sayın Ecevit demokratik sol ile sosyal de- mokrasi arasındaki farka önem veriyor ve kendisinin sosyal de- mokrat olmadığını söylüyor. Oysa şimdi uzlaşmış gibi görünen bazı arkadaşlar, bir sosyal demokrat partinin üyesiler. Örneğin Sayın Ecevit "sağlıklı örgütlenme" diyor. Acaba kastı DSP modeli bir örgütlenme ise diğer arkadaşlar da bunu benimsi- yorlar mı? Yoksa SHP modeli bir örgütlenmeyi Sayın Ecevit'e kabul ettirebileceklerini mi düşünüyorlar? Bu tartışmalan ya- pabilmek için zamana ihtiyaçlan var. KIŞLALI: Bir de CHP'yi "2. Cumhuriyet" tartışmalan içine çekmeye çalışanlar var. Bİı konuda siz ne düşünüyorsunuz? ÖYMEN: Ben genel olarak. böyle meseleleri sloganlaştırmayı gereksiz görüyorum. Bu konu 1961'de Kurucu Meclis'te de or- taya atılmıştı. Anayasa Komisyonu'nun sözcüsü rahmetli Tu- ran Güneş. bu konudaki konuşmasını. "yaşasın Türkiye'nin tek ve ebedi cumhuriyeti" diye bitirmişti. Bugün Türkiye'de devletin ve müesseselerin yıpranmışlığı var. Bunlann onanlma- sı, hatta bir tür yeniden yapılanma lazım. Neler yapılacağı belir- tilirse, bu daha sağlıklı olur. Sloganlann yaratacağı gereksiz tarüşmalardan kaçınmalı. KIŞLALI: Bir de "Altı Ok" üzerinde tartışmalar var. ÖYMEN: Bızim 1976 programımızda bile. devletçiliğin, milli- yetçiliğin, halkçılığın. devrimciliğin manası çok değişmişti. Bu da yeniden elden geçirilebilir. Bunun için Altı Ok'u değiştirme- ye gerek yok. Altı Ok, Türkiye'nin ılerlemesini gösteren tarihsel bir semboldür. Günün gereksinmeleri içinde, bu ilkelerin tarif- len yeniden yapılabilir. Bazı devletlerin bayraklanndaki hane- dan armalan bile değiştirilmemıştir. KIŞLALI: CHP. Mustafa Kemalin kurduğu bir parti. Sizce ŞHP içindeki anri-Kemalistler CHP'ye alınmalı mı? ÖYMEN: Bir kere CHP için yeni üye yazımının esaslan çok iyi saptanmalıdır. SHP'nin uygulaması da. DSP'nin uygulaması da. fevkalade yanlış sonuçlar vermiştir. Birisinde partinin kapı- lan öylesine açılmıştır ki, başka partiye kayıtlı kişiler bile üye olabilmişlerdir. Seçmen kitlesinin yapısı ile delege yapısı arasın- da büyük farklar oluşmuştur. Bazı yerlerde partinin aldığı oy- lar. üye sayısının çok altında kalmıştır. DSP açısından ise, çok fazla şüpheci bir bakış açisı ile üye kaydetmek, kapılan neredey- se kapatmak söz konusu olmuştur. Sağlıklı yol bunun ikisinin ortasındadır. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK —-^— V N \ \ X \ PİKNİK PİYALE MADRA ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MİIMTAZ ARIKAX lOAğustos GREEUMCH GÖZLEMEM İ67S'7B BU6ÜAJ, İNGİLTERE'Oe<( UHUI GHEENUVKH (jSgİMİçy GÖZL£M£VI AÇILOI- <KAL U- CHARLES'lN BMRİYLE, OEUIZCİLİIC iÇlfJ 6EREKEN hLOlZ HARiTALAftlUIN Çl*MBILA8llM£Sl AMAClYLfi KilfZULMUÇTU. İLEISKI YÜkvtLLAIZDA, AEALAeiH- OA HAU-EV tojyeutuM Y/LPIZINA ADI VE&LEN SPK4UND HALLEY 'lN D£ B.ULUNPUGU YÖNE- r/ateecE: GEÜŞTI&LSCEKTÎ. i88i 'TE, BÜ- TİİfJ DÛMVA TAEAElNOAN OllAYLANAN g/g t£ARA£lA GEEENWlCH GÖZLeMEVİ 'NİH BU UJNPÜĞU NOICrA, SAŞLAAJGIÇ MEeiPY£Nİ~ A//A/ (BOYLAM) 6EÇTİĞİ Yee LARAK B£ Lİ&L£NMİŞTt. 8U DUBUM, N'AJ SÖZ G A T.C MERSİN ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1988/142 Davacılar Hayati Udoğan, Saadet Davran ve Vildan Gundüz vekili tarafından davaiılar Mustafa Avlar ve arkadaşlan aleyhine açılan ta- pu iptali tescil davasırun mahkememizde yapılan yargılaması sonun- da mahkememizce verilen 13.11.1990 gün 1988/142 esas 1990/850 sa- yüı karar Maliye Hazınesi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay'ın ona- ma ilamının davalılardan Mustafa Avlar, Fatma Avlar, Guldane Gü- müş, Alı Cebecioğlu, Fatma Cebeei, Ikbal Boyacı, Mustafa Soygö- zen, Ayşe Sevim, Fahriye Fidancı, Zeynep Cebeei, Hasan Cebeei, Mus- tafa Cebeei, Fahriye Cebeci, Ali Cebeei, Saadet Cebeei, Ali Cebeei ve Zehra Cebeci've ilanen tebliğine karar verilmiş olup karar geregin- ce; Hay?ti İldoğan ve müşterekleri ile Mustafa Avlar ve müsterekleri, Hazine, Belediye Başkanlığı aralanndaki tapu iptali ve tescil davası- nın kabulune dair Mersin 2. Asliye Hukuk Hâkimliği'nden verile 13.11.1990 gun ve 142-850 sayılı hükmun Yargıtay'ca incelenmesi Ha- zine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi. Gereği düşünuldü, dosya muhtevası, dava evrakı ile yargılama tuta- nakları münderecatı, mevcut deliller raahkemece takdir edilerek ka- rar verildiğine ve takdirde bir ısabetsizlik bulunmadığına göre yerin- de olmayan temyiz itirazlannın reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına ve 2588 sayılı kanunla eklenen 492 sayılı Harç- lar Kanunu'nun 31/J maddesi uyarınca Hazine'den harç alınmasına mahal olmadığına 6.7.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildiğine dair karar ilanen tebliğ olunur. 30.7.1992 Basın: 34598 İLAN GAZÎPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ Esas No: 1989/72 Davacılar İsmet Köse ve 2 arkadaşı vekili Av. Deniz Bilgiç tarafın- dan davaiılar Hacı Ali ve 20 arkadaşı aleyhine mahkememize Gazi- paşa Konı Mahallesi'nın 175 ada, 42 numaralı parselin kadastro tes- pitine itiraz davası açmış olduğundan davalılardan Ayşe oğlu Hacı Ali ve Halil, Mahmut kızı Nazife, Mahmut oğlu Mahmut, Mahmut kızı Zekiye, Abdülcelil kızı Fatma, Abdülcelil oğlu Mevlüt Abdülce- lil kızı Meryem, Abdülcelil kızı Cemile ve dahili davalılardan Pazarcı Mahallesi'nden Mustafa Yılmaz'ın açık adreslerinin ve soyadlannın bilinmediğinden, sağ ise kendilerine, ölü ise mirasçılanna ilanen du- ruşma günunün tebliğine karar verilmiş olmakla; Davalılardan yukanda adı gecenlerin kendilerinin ya da mirasçıla- nnın duruşma günü olan 9.10.1992 tarihindeki duruşmaya gelmeleri veya kendilerini vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde duruşmalara yokluklannda devam olunacağı ilanen tebliğ olunur. 6.7.1992 Basın: 34601 İLAN ERZURUM 2. SULH CEZA YARGIÇLlGl'NDAN CEZA KARARNAMESİ Esas No: 1991/863 Karar No: 1992/10 Yargıç: Ishak Kutluay 23695 Yazman: Leyla Rahimi Sanık: ALİ KOCABOZDOĞAN, Mehmet ve Meryem'den 1961 do- ğumlu, Kadirli Cengiz Topel Mahallesi nüfusuna kayıtlı, aynı mah. 80. Sokak Cengiz Topel Ilkokulu karşısında oturur. Suç: 3167 sayılı yasanın 13/1 maddesine aykırılık. Suç tarihi: 28.6.1992 Karar tarihi: 15.01.1992 Sanığın atılı suçtan 3167 sayılı yasanın 13/1, CY: 119/5, 647 sayılı yasanın 6. maddesi gereğince 270.000 TL. ağır para cezası ile caza- landınlmasına, cezasmın ertelenmesine, kararnamenin sanığa tebli- ğine, 8 gun içerisinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşerek yerine ge- tirileceğinin bildirilmesine, CYYY'nın 386 ve sonra gelen maddeleri uyarınca karar verilmiş olup tüm aramalara karşın sanık bulunama- dığjndan bildirim yapılamamıştır. Gazetedeki yayım tarihinden itibaren 15 gün sonra bildirim yapıl- mış sayılacağı, 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 29. maddesi uyannca sanığa duyurulur. Basın: 34559 İLAN ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 91/895 Turan Emeksiz Sok. 14/1 Gaziosmanpaşa-Ankara adresinde bulu- nan M.Akif Ataç*a, Yaşar Dağ tarafından aleyhine açılan 77.156.800 TL. alacak davası nedeniyle çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, yapılan adres araştırmasına göre de bulunamadığından, adına ilanen tebligat ya- pümasına karar verilmiştir. Karar gereğince duruşma günü olan 26.10.1992 günü saat 9.30'da mahkemeye mizzat gelmesi veya kendisinı bir vekille temsıi ettırmesi gerektiği, aksi halde HUMK'nm 213 ve 337. maddeleri gereğince yok- luğunda karar verileceği, dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği yerine ilan olunur. 17.7.1992 Basın: 34436 İLAN T.C BODRUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1990/356-1991/383 Davacı Nusret Aslan tarafından davalı Sale Aslan aleyhine boşan- ma davası açılmış olup mahkememizin 1990/356-1991/383 karar sa- yılı 6.9.1991 tarihii kararı ile: Elanğ iü Sivrice ilçesi Çortunlu köyü, hane 2, sayfa 7, cilt: 015/01'de ı-.ufusa kayıtlı Nazir ve Cemile'den olma 1948 doğumlu Nusret Aslan '-* aynı hanede nüfusa kayıtlı Salih kızı Sadet'den olma 1957 doğumlu, - 'e Aslan'ın (kızlık soyadı Eygün) şiddetli geçimsizlik nedeniyle bo- ; .malanna karar verilmiş, karar özetinin davalı Sale Aslan'a ilanen teoliğine karar verilmiş olmakla: Mahkememizden verilen 6.9.1991 tarih ve 1990/356 esas 1991/383 karar sayılı ilanı, gazetede yayımlanmasından sonraki yedi (7) gün- lük süre sonunda 15 gün içinde temyiz edebıleceğiniz, aksi takdirde hükmun tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. Basın: 34302
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle