26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEİİMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Koç dünyada 141'inci tş-Ekonomi Senisi - Fortune Dergısi'mn en büyük 500 sanayi kuruluşu sıralarnasında Koç Holding 141 'nci sırada yer aldı. Derginin 1991 yıJısonu itibariyleyaptığı sıralamada Koç Topluluğu"nun satışlan 9.7 milyar dolar, vergi sonrası karlılığı da 226,9 milyon dolar olarak ifade edildi. Koç Grubu bir önceki yılki sıraîamasında 142'nci sırada bulunuyordu. 1990 yılındaki sıralamada 275'nci sırada bulunan Sabana Holdingise Fortune'nin son sayısındaki tabloda 2 sıra daha aşağıda yer aldı. TEKGenel MûdüHi istifa etti •ANKARA (AA) - Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Genel Müdürü Birkan Erdal görevinden istifa etti. Erdal, bugün bir aylık yıllık iznine çıktı ve iznin bitimini takiben görevinden aynldığını bildirdi. Kartal Belediyesi'nde eylem_ İSTANBUL (AA)- Belediye4ş Sendikası Istanbul Anadolu Yakası Şube Başkanı Hüseyin Acer'in, Kartal Belediye Başkanı Mehmet Ali Büklü'yü "darp" ettiği gerekçesiyle tutuklanması üzerine sendika üyesi bir grup işçi açlık grevine basladı. Kartal Belediye Meydaru'nda toplanan 200 kadar işçi dün "Başkanımız bırakılsın", "lşten aülanlar geri alınsın" şeklinde pankartlar taşıyarak "Mehmet Ali Büklü'den hesap sorulacak" sloganlan ile belediyeye yürüdüler. Burada bir bildiri okuyan işçiler, Acer'in serbest bırakılmasını ve Tansa'dan atılan lO'işçinin yeniden işe alınmalannı istediler. Daha sonra Tansa'da çalışan 8 işçi ile 3 sendika temsilcisi belediye binası önündeaçlık grevine başladılar. Kesici, küskön • ANKARA (ANKA)- Devlet Planlama Teşkılatı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın kuruluş ve görevlenne ilışkın yasalar genel kurulda görüşülemeyince, Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğû yine ortada kaldı. DPT Müsteşan İlhan Kesici ıse teşvik uygulama, serbest bölgeler, yabana sermayegibi uygulamaa birimlerin Plan ve Bütçe Komisyonu'na DPTten Hazine'ye aktanlması nedeniyleküskün. TÜGİAITdan Rusya'a danıştnanlık • tş-Ekonomi Servisi- TÜGİAD Yönetim Kurulu, Rusya Federasyonu heyeti ileyapılan görüşmelerde kurulması düşünülen Rusya Gençlşadamlan Derneği konusunda danışmanlık ve işbirliği konusunda ilke anlaşmasına vardı. Rusya . Federasyonu Cumhurbaşkanı Boris • Yeltsin'in Başdanışmanı Petr. L Korotkevitch başkanlığındaki Rusya Federasyonu heyetinde, aynca Viktor Baranow ve Dr. Vilademir Sobolov yer alıyor. Eczaabaşı: Vergisim ödemeyenter • Js-EkooomiServisi- Türk Sanayicileri ve İşadamlan Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczaabaşı, vergi afiina rağmen vergisini ödemeyen mûkelleflerin adlannın açıklanmasını istedi. Eczaabaşı yaptıgı yanlı açıklamada. vergilerle ilgili bilgilerin kamuoyuna sunulabilmesi için yasal engellerin kaldınlması isteğinidilegetirdi. Demokrasi ve piyasa ekonomisinin başansı için "ekonomide açıklık ve şeffaflığın sağlanmasmın" büyük önem taşıdığını vurgulayan Eczaabaşı, "Bu durumda mevcut yasal engeller kaldınlarak vergjlerin ödenmesi ve afTı ile ilgiİı bilgilerin de kamuoyuna sunulmasmda büyük yarar görüyoruz" dedi. Hükümefmgözdesiihracatçılartş-Ekonomi Servisi - Hükümet, uygulanan ekonomik politflca- larla ilgili eleştrilerinde sesini yükseltmeye başlayan ve ellerin- den alınan kaynaİdan geri iste- yen ihracatcılara, "endışeye ge- rek yok" mesajı verdi. Ekonc- miden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, ihracat sektörünü yüın ilk yansında kaynak yokhı- ğundan ihrnal ettıklerini, ancak yüın ikinci yansında "imalatcı ihracatçılann" hükümetin göz- desi olacağını söyledi. Kıt kaynaklann dağmmında ihracata dönük imalat sanayine öncelik tanıyacaklannı belirten Tansu Çiller, bu sektöre yıl so- nuna kadar venlecek teşvikler için 5.5 trilyon lira aynldığını bıldirdi. Çiller, tahsilaü hızlandı- rma yasası ve fonlann hazine de- netımine sokulmasıyla enflas- yon yaratmayan sağlam kay- naklar yaratıldığını da savuna- rak, "Sebze fıyatlan geçen yıla göre düşük olmasaydı aykk enf- lasyon yine yüzde 1.5'u aş- mazdı"dedi. Türkiye Ihracat Kredi Ban- kası (Exımbank) tarafından dü- zenknen "l'nci Ulusal İhracat Sempozyumu"na katılan Dev- let Bakanı Tansu Çiller, hükü- mete geldiklerinden bu yana ih- racata destek verememelerinin nedenini "şanssızlık ve pa- rasızlık" olarak açıkladı. thra- catçılara, "Kendimi size, destek veremediğimiz ilk 6 ayın he- Tansu Çiller • Hükümetin ilk 6 aylıkicraatında sağlam kaynak bulamadığı için ihracatçılan ihmal ettiğini söyleyen Devlet Bakanı Tansu Çiller "İkinci 6 ayda imalatcı ihracatçılar gözdemiz olacak. Kaynak aktanmında ihracata öncelik tanıyacağız " dedi. Çiller KİT zamlan, Vergi AfTı ve fonlann hazineye devriyle enflasyonu pompalamayan kaynak yarattıklannı, bunun 5,5 trilyon lirasını ihracat teşviklerine ayırdıklan müjdesini verdi. sabını vermek zorunda hissedi- yorum" diyen Çiller, kamu aç> klannı daraltmak için birikmiş KİT zamlannı aralık ayında ce- sur bir biçimde yaptıklannı ve 74 trilyon liralık fonjan Hazine'- nin denetimine sokarak, gere- ken yerlere yönlendirme ola- nağına kavuştuklannı kaydetti. Hükümetin henüz bir vergi re- formu ortaya koyamamakla birükte tahsilaü hızlandırma ya- sasıyla vergi gelirinde yüzde 79'a ulaşan bir artış sağlandığını ifa- de eden Çiller, bunlann tümü- nün enflasyonu pompalamayan sağlam kaynaklar olduğunu söyledi. Tansu Çiller, ihracaü teşvik için aynlan 5.5 trilyon liranın fonlardan sağlandığını da kay- dederek, mayıs ayından itibaren bu alan için para birikmeye baş- ladığuıı ifade etti. Devlet Bakanı Çiller, 2 katına çıkanlacağını söyledikleri rotatif kredilerin, Merkez Bankaa'ndan Exim- bank'a 750 milyarlık reeskont kredileri aktanlamadığı için ve- rilemediğini anlattı. Çüler, Mer- kez Bankaa'nın bunun 250 mil- yannı Eximbank'a ödediğini söyledi. Tekstil ve konfeksiyona yönelik olarak Tariş'in yüksek fiyat uygulamasına rağlnen ih- racatcılara, "Elimizdekı pamu- ğu size Liverpool fiyatıyla vere- ceğiz. Bunun için tebüğ yayı- nladık" mesajı veren Çiller, ayn- ca yine bu aydan itibaren ihra- cat için yüzde 25 enerji indirimi- nin uygulamaya sokulacağıru açıkJadı. Tansu Çiller, sektörler- le tek tek değeriendirme yaptı- klannı, Ege Bölgesi'ndeki üzümcülerin ihracat tıkanıklı- klannı giderdiklerini, demir çe- lik, deri tekstilde de sorunlann çözülmekte olduğunu belirtti. İstanbul Hilton Oteli'nde dü- zenlenen İhracat Sempozyu- mu'na ihracata dönük bütün sektörlerden kuruluşlann yöne- ticileri ve çok sayıda sanayici ile birükte fnci Baba lakabıyla tanı- nan Halil Nebi İnciler gjbi renkli simalar da katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan Exim- bank Yönetim Kurulu Başkanı Akın llkin, Türkiye'de 5 bin do- lann üzerinde gelire sahip nüfu- sun 10 milyon olduğunu, bu ne- denle 57 milyonluk nüfusa rağ- men sanayi ürünlerine yönelik iç pazar talebinin 10 milyonla sınırb kaldığını belirtti. "Sanayi iç talebi doyurmuş durumdadır. Geür dağılim'nı düzeltmek kısa vadede mümk'ün olmadığı için tek çare ihracattır" diyen Akın llkin, son 2 yüdır ihracaün 10 milyar ECU'de sabit kaldığını dış ticaret açığının büyüdüğünü anlatü. 1995'te 25 milyar liralık ihracat hedefinin yakalanması gerektiğini savunan Akın llkin, Türkiye'nin hiçbir yatınm yap- madan ihracatmı yüzde 25 arttı- racak üretirn kapasitesine sahip olduğunu öne sürdü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birügı Başkanı Yalım Erez de yaptığı konuşrnada Eximbank'- ın sadece 100 milyon dolann üzerinde ihracat yapan şirketle- rin teşvik talebinde bulunabildi- ği bir kurum kimliğinden akan- lmasını isteyen Erez, kredilerin miktar ve maüyet açısından da teşvik edici olmadığıru savundu. ihracat sempozyumunun açıhşında konuklara Eximbank tarafından haznianan ve Türki- ye'nin dış ticaret gelişimini tarih- sel bir süreç içinde anlatan fdm izletildi. Ancak ihracaün gelişi- mini 15'nci yüzyıldan itibaren anlatan film teknik aksaklıklar yüzünden sık sık kesildi. Filmin kesılmesı, konuklar arasında "Ihracat fılmi de ihracat gibi ke- sinüye uğradı" biçiminde espri konusu oldu. Pazar kavgasında en büyük koz insan sağlığı Yatakta rekabet kavgaya dönüştü BÜLENT KIZANLK Türkiye'de ilk defa, "Benım malım daha iyi" yerine, "Onlann mala kötü" tü- ründen reklamlarla, rekabeti kavgaya dönüştüren hazır yatak üreticileri, birbir- Ierine üstünlük sağlamak için insan sağlığını koz olarak kullanıyoriar. Rakip fırmalann yataklarmı parca- layarak, içindeki malzemenin kaütesızlı- ğini belgelemek için 5 milyar liralık bir reklam kampanyası yapan Mekan ya- taklan, şimdı de pazardaki ûreücilerin büyük bölümünü "Mikroplu yatak" üretmekle suçluyor. Mekan Yataklan Yönetim Kurulu üyesi Yasar Ça.ğlayan, "Çingenelerin çöpten topladıklan artık- ları yataklara dolduruyorlar. Bunlann içinde AIDS dahil her türlü mikrop var" iddiasmı savundu. Piyasaya mayıs ayında giren Ergo ya- taklanyla sayüan 16'ya ulaşan üretici fır- malar, yılda 1 milyona yakın yatağın satıldığı iç pazan paylaşamıyorlar. Me- kan, fdaş ve Yataş'ın üretim ve satışta yanya yakın pay elde ettiği, bunlara Yat- san da eklendiğinde 4firmaruniç pazar- daki payının yuzde 60'ı aştığı hesaplanı- yor. Ostelik, bütün fırmalann üretim ka- pasite|erinin toplamı 1 milyon 200 bin adet civannda bulunuyor. Başka bir de- yişle iç pazardaki talep, üretilen yatak- lann çok büyük bölümü için satış sıkıntısı doğurmuyor. Rakip fırmalann yataklannı >ırüp içindekini göstererek şimşekleri üzerine çeken, Mekan Yataklan'nın sahıbi Çağ- layan aüesi, şimdi de "Yatakta bulaşan" çağımızın hastalığı AIDS'in "Yataktan da bulaşabileceği" iddiasını öne sürüyor. Mekan Yataklan'nın yönetim kurulu üyesi Yaşar Çağlayan, "Biz yatağın içine Pazarbüyümüyor DİE rakamlanna bakılarak Türki- ye'de yılda 1.5 milyon çocuğun doğdu- ğu ve 1 milyon kişinin evlendiğl gözö- nüne alındığjnda, yılhk satışlan bir anda 3-4 katına çıkaracak bir potansi- yel pazann varbğı da açıkça görülüyor. Ancak 1.5 milyon îiradan 5-6 milyon liraya kadar uzanan fıyatlarla, Tür- kiye'nin bügünkü ekonomik koşulia- nnda yün ve pamuk yatak geleneğini yıkıp hazır yatak pazannı genişlete- meyen üreüdler, satışlan arttırmanın tek yolunu var olan pastadaki paylan- m büyütmekte görüyorlar. Firrnalann reklam kampanyaian yatak başına 50 bin liraya varan maüyet getiriyor kilosu 30 bin Îiradan kaliteli yün ve pa- muk koyarken, rakiplerimiz kilosunu 300 Îiradan aldıklan pacavralan dolgu maddesi olarak kullanıyorlar. Bunlar konfeksiyonculardan, kimi kez askeriye- den toplanan tekstil artıklan. Çingenele- rin çöplerden topladıklan arukJan da alıp harmanlıyorlar. Bunlann içinde AIDS de dahil her tür mikrop var" id- diasını ileri sürüyor. Çağlayan, TSE'yi de suçlayarak şun- lan söyledi: "Bir yatağın ömrü 5yıl-10yıl ise tüketiciye gecesi bin liraya-2 bin liraya geliyor. Yatağa bir standart getirilmesi için TSE'ye başvurduk. Kullanılan bo- neli yay sistemi aşağı yukan tüm firma- larda ayru. Herkes ABD, İsviçre tekno- lojisiyle yatak üreüyor. Ancak önemli olan yatağın içinde ne olduğu. Diğer fir- malar TSE'ye baskı yapü. Standart dol- gu maddesini vatka olarak belirledi. Vat- ka deyince ot, kâğıt hepsi içine giriyor." Rakip firmalar ise Mekan'ı "saldır- gan" olarak nıteleyerek, "Satışlan dü- şünce hırçınlas,tı"yorumunu yapıyorlar. ıdaş Yönetim Kurulu Başkanı Müştak Işari "Kalitesiz malzeme diye tanıtilan vatka TSE'den geçmiş ve yatakta kul- lanımı standarda baglanmış bir ürün. Her ülkedeyatak endüstrisi dolgu malze- mesi olarak en ucuz hammaddeyi kul- lanır. Ömeğin Isveç sünger kullanır, Ital- ya da tekstil ülkesi olduğu için bizim gibi vatka kullanıyor" dedi. Dolgu malzeme- sinden kaynaklanan maüyet farkı yüzde 10'u gecmediği halde farklı markalann yataklan arasında yüzde 100'e varan fi- yat farklan olduğunu savunan Işari, fir- malann kendi malını satsın diye bayilere yüzde 40'lara varan kâr marjı tanıyarak fiyatlan yükseltuğini kaydetti. Piyasada- ki satışlann bu dönem durgunluktan et- kilenerek düştüğünü. lokma aynı kaldığı halde bundan daha fazla pay almak için kavga verildiğini söyleyen Işari, yatakta stoklama maliyetinin çok yüksek ol- masının da satışa dönük rekabeti körük- lediğini söyledi. îşari Mekan'ı kastederek satışı düşen firrnalann yaygara kopara- rak rakiplerini kötülemekten fayda bek- ledıklerinı kaydetti. Sektördeki bazı firmalann bayilerine yüksek kâr marjı ve masraflı reklam kampanyalanyla "Pahalıysa iyisidir" imajını yerleştirmeye çabşüğını öne sü- ren Yataş Genel Müdür Yardımaa Vol- kan Ünal da, "Pazann yaklaşık yana büyük finnalarca bölüşülmüş durumda. Mücadele kalan yansından pay kapmak için" dedi. Firmalann satış kanallan okanıp stoklan birikince hırçınlaştıklannı tekrarlayan Ünal, sünger üreten kuruluş- lan Sitaş'ın en büyük müşterisinin Yataş olduğunu, dolgu maddesi olarak sünger kullandıklan için en pahalı maüyetin ken- dilerine ait olduğunu savundu. İTO'nun 6aylık raporu Eııflasyoıı yüzde 609 dakahr İş-EkonomiServisi- İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Atalay Şahinoğiu, enflasyo- nun indirilmesi konusunda ümit verici gelişmeleri herke- sin çok iyi değerlendirmesı gerektiğini bildirerek "Enflas- yonun ilerideki aylarda çok artacağı şeklinde tahminlerle olumlu psikolojik unsur etki- siz hale getirilmemelidir" de- di. Şahinoğiu, ekonominin ilk 6 ayını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, 1992 yıhnın ilk yansında ekonominin bazı olumlu gelişmelerin yanında geçmişten gelen ekonomik yüklerin getirdiği olumsuz- İuklann da etkisi altmda kal- dığını söyledi. Son ikı aydafiyatlardamey- dana gelen düşüş eğiliminin enflasyonda iniş trendini baş- lattığını ve yıl sonu enflasyo- nunun yüzde 60'ın alünda kalacağının söylenebileceğini ıleri süren Şahinoğiu şunlan kaydetti: "Bütün açıklanna rağmen KİT fiyatlanna son aylarda belirgin bir zam yapılmamış- tır. Sebze ve meyvede mahsul bolluğu sebebiyle fiyatiar aşın ölçüde ve kısa sürede gerile- miştir. Balkanlar'daki olaylar nedeniyle ihracat sekteye uğ- radığı için iç pazara mal arzı artmıştır. Özellikle kambiyo kurundaki istikrar, fiyatlann istikrannda birinci derecede rol oynamıştır. Bu hususlar da dikkate almmalıdır" Şahinoğiu, Tahlcım Yasası'nın KİT'lerin daha rasyonel çalışmasım sağlaya- cağını ve özelleştirmeye de zemin hazırlayacağını söyledi. Fıstığa taban fîyatı OSMANİYE<Cuınburiyet) - Yıllardan beri istedikleri yer fıstığı taban flyatını alamadık- lanndan yakınan fıstık üreti- cileri, hükümetin bir an önce fıstık taban fiyatını açıkla- masını bekliyorîar. Son yıllarda girdi fiyatla- nnda büyük artışlar olduğu- nu ve bu yüzden de her yıl emeklerinin boşa gıttiğini an- latan yöredeki yer fıstığı üreti- cileri, çiftci olarak son yıllarda çok zor anlar yaşadıklannı söylediler. VILLADA TATIL BODRUM 1992 YJLI TatU ÇEVBETE SATCIU TATILDE DEVRIM YALIKAVAK 1.650.000 TL. Öderoe: 5 YILLIK Devre - Tatil HER YIL 14 gûn Peşinat On Taksit 2 + 2.2 Milyon TL 5 k i ş i l i k V i l l a YILLİK Tapusu Dahil Devre-Mülk HEHYÎL14 gött Peşinat Iki Taksit 20+20 kişilik Viila S a b i t T Ü R K L İ R A S I Paramızı Seviyoruz - Enflasyonu Yenîyoruz. r, Susporian, Tanto-Bllardo, Havuz, Maıtet, Oerçek tapu, B«d«l»U PAMUKBANK Koout D*stak KracKsi, 24 aya kadar vad*. Dubtok» Villamzda bağımstz birimtoR Yatak v» Otumta odalan, Mutfak v« Banyo. Ocıvtsb gOnMk bakım. Taknik özaNikter: Bfyolojik antma, Iki Jeneratâr, Bin Tonlufc su deposu, Monakus bahçeleri. Y A U K A V A K AJŞ. Ank. (4) 427 39 71-72 Ist: (1) 241 05 21 ht.: (1) 336 96 22 • 337 50 53 bnlr: (51) 217921 - 217927 YaMtavak* (6144) 13 92 -7 Hat Y A Z D O N E M L E R İ H I Z L A T Ü K E N İ Y O R . . . A C E L E E D İ N İ Z İŞÇİNİN E VRENİNDEN ŞÜKRANKETENCÎ HaksızlıkMemur olmayanlar, gazetelerin tümünde memur haberi ve köşe yazılarında da yorumunu okumaktan sıkılmaya başla- mışlardır. Bugünlerde biz sabah memurlarla uyanıp akşama kadar onların telefonları, ziyaretleri ile yaşıyoruz. Hepsi de çok öfkeli, sorunlarına yeterince yer vermediğimiz iddiası ife bizı suçluyoriar. Çaresizliğin öfkesi ile karşılarında bizi bula- bildıkleri için bize çatıyorlar. Memura yapılan zammın yüzdesi, toplam bütçeye getire- ceği yüke ilişkin rakkamlar, hükümet açıklamalan, yapılan zammın, en azından 'olabilecek kötünün iyisi' olduğu izleni- mini veriyor. 'Bütçe, devletin olanakları ortada, bu koşullarda ne yapılabilirdi ki' türümjen bir savunma öfkelerini daha da arttırıyor Bordrolar ortaya çıkarılıyor. 10 yıdık bir memurun almakta olduğu net aylık 1 milyon 260 bin 536 lira. Yeni zam- dan sonra hazırlanan bordro örneğine göre ise eline geçecek olan 1 milyon 624 bin 880 lira. 12 yıllık bir şef ise 1 milyon 481 bin lira alırken bundan böyle 1 milyon 826 bin lira alacak. Boz- dur bozdur harca. Memurlar öfkeli, kendilerinin ve de kamuoyunun aldatıldı- ğını düşünüyorlar. örneğin yan ödeme katsayısı ocak ayında 180'den 202'ye çıkarılmışken yenı fark yüksek görünsün diye hükümet açıklamasında geçen yılın katsayısı ile kıyaslama yapılmış. Ücrete gelen 100 bin liralık artış, ele geçen para ola- rak daha başından 45'e kadar iniyormuş. Açıklanan yüzdeler ile gerçek ücret artışları tutmuyormuş.. Memurlar anlattıkça, Türkiye'nin her yanında yapılan pro- testo eylemlerının içeriğine, söylenenlere bir dikkat edince, sorunun devlet bütçesı, verılebileceğin verilip verilmediği çerçevesinde değerlendirilemeyeceğı daha bir açık ortaya çıkıyor. Sorun bir hak sorunu ve memurlar tarafından da bü- yük ölçüde böyle görülüp böyle algılanıyor. Memurlar sadece aldıklan paranın fiyatiar karşısındaki düşüklüğüne, yaşanıla- bilir, geçınılebılır ücret olmamasma kızmıyorlar. Türkiye'deki gelır dağılımı dengesizliğine, vergi adaletsizliğine, bütün bordro mahkûmları gibi, paranın daha verilmeden ceplerin- den alınmasına öfke duyuyorlar. "Memur zammı için yeterli kaynak yok diyen ve milyonlar- ca bordro mahkûrnundan büyük bir dirayetle toplam vergi gelirinin üçte ikisinı, 25trilyonu toplayan demokrat' hükümet bugüne kadar vergi affı da çıkarmasına rağmen sadece asıl borcu 10trilyonu bulan 1043 vergi mükellefinden vergi tahsili- nı gerçekleştirememış ve bu mûkelleflerin isimlerini dahi halka açıklamaktan kaçınmıştır" dıyor Tüm Bel Sen'li me- murlar yayımladıklan protesto bildirilerinde. Bütün eylemler ve kamu sendikalarının açıklamalarında ortak sorunlar ve tezler işleniyor. Bazı istemlerin altı çizilerek kafalara yerleştırılmeye çalışılıyor.. Memurlar, hükümetin katsayı artışları ile sorunlannın çözülemeyeceği kanısına varmışlar. Hükümetten programında yer alan sözlerini yeri- ne getirmesini ıstiyorlar. Kamu çalışanlarının sendikal hakla- rına ilişkin hükümet sözünün yerine getirilmeyişi öfke ve tepkilerin odak noktası. Kamu çalışanlarının sendikal hakları- na ilişkin yasa çalışmalarının zaman alacağı yolundaki hükü- met ve Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay'dan gelen savun- malara da itirazları var. Meclise kadar gelrnış ve ilke olarak onaylanmaması için bir neden bulunmayan, biranlamda da- kikalara bağlı ILO sözleşmelerinin imzalanmamış olmasını iyi niyetle bağdaştıramıyorlar.. Kamu sendikalarının bildirilerinde,"Seçim meydanlarında demokrasi havarisi kesilen koalısyon hükümetı iktidara gel- dıkleri günden bugüne kadar çalışanların haklannın iyileştiri- leceğınden, ILO standartlarının Türkiye'de hayata geçirilece- ğinden her gün söz ederken ve en son memurun Ankara'ya r»ak yürüyüşünde ILO sözleşmelerinin (87-135-151-158) Mec- lis tatile gırmeden Meclis'ten geçeceğini taahhüt etmelerine rağmen şu ana kadar hiçbir taahhüdünü yerine getirmemiş ve Meclis tatile girmıştir. Kendılerıne tatil köyü önerisini 10 dakikada Meclis'ten geciren muhterem vekillerimiz, asilleri- nin çalışma koşullarını iyileştirecek olan ILO sözleşmelerinin Meclis'te görüşülmesine zaman bulamamıştır" denilerek bu tepkiler dıle getiriliyor. Babanın "benim memurum, benim işçim" dediği çalışan- lardan gelen tepkiler giderek büyüyor. Bunun nedeni de sa- dece ve sadece kaynaklann kıt, sorunlann büyük ve yığılmış olması değil. Asıl sorun, atılan adımların haksızlığına ilişkin gözlemlerin, inancın giderek büyümesi. hükümetin ılkelı, hakça değil, keyfi, kayırıcı, haksız uygulamalarına ilişkin ör- nekler giderek arttıkça, mağdur olanların da tepkısı geiişiyor. özetle hükümet, memura verebileceğıni verdığine, hakça verdiğine, olanaklarının gerçekten verilenle sınırlı olduğuna inandırabilmiş değil. Aksine memur, başkalarına verilenın kendisine verilmediğine, kendisıne büyük haksızlık yapıldığı- na ınanıyor. Belki de verilen zammın yetersizliğı kadar önem- li sorun memurda bu inancın yerleşık olmasıdır. Ooğrusu ya, memura değil sadece, genelde pek çok kesıme haksızlık edil- diği, eşitsizliklere, haksızlıklara, prim veren politikaların eski- si gibi sürüp gittiğı kanısı genelde güç kazanıyor. Koalısyon hükümetine güven sarsılıyor, yerine umutsuzluk geliyor. Koalisyon hükümetine kamuoyundan verilen büyük destek, prim giderek terse işlemeye başlıyor. Asıl ciddıye alınması, kaygı duyulması gereken de bu galıba. Otomobildeyine beklemedönenıiBURSA (AA) - Otomobil sektörünün yeniden can- lanmasıyla birükte Tofaş oto- mobil fabrikasında üretilen Doğan ve Kartal SL marka otomobillerde bekleme döne- mi başladı. Tofaş otomobil fabrikası yetkilileri, Doğan ve Kartal'a Tempra motoru takıüp ve bazı aksamlarda degişiklik yapıl- ınasından sonra Doğan ve Kartal SL adı altında halkın beğenisine sunulan otomobil- lerin büyük ilgi gördüpnü bil- dirdiler. Körfez krizinden bugüne kadar geçen süre içerisinde ilk defa otomobilde yeniden bek- leme dönemi başladığını anla- tan yetkiüler, fabrikanın ağus- tos ayında bir ay süreyle bakı- ma abnacağını, bu süre içeri- sinde üretim yapılmaması ne- deniyle her iki model için eki- me gün verildiğini kaydettiler. Yetkililer, şunlan söylediler: "Doğan ve Kartal SL'de sıra olmasına karşılık diğer ürünle- rimiz hemen verilmektedir. Yeni model halktan büyük ilgi gördü. Ancak otomobil sektö- ründe önemli oranda da bir canlanma söz konusu. Otomo- bil.yeniden kârlıbiryatınm ola- rak görülmeye başlandı. Bu amaçla 1993 yılından itibaren üretim arttınlacak." öte yandan, Oyak Renault fabrikası yetkilileri de tüm mo- dellerin sıra beklemeden alına- bileceğini, sadece renk için çok kısa bir süre beklendiğini vur- guladılar. Otomobil sektörün- de canlanma olmasına karşılık, Renault mamullerin zam görmesinden sonra biraz talepte azalma olduğuna işaret eden yetkililer, şöyle konuştu- lar: "Mamullenmizin kısa bir süre önce zam görmesi nede- niyle talepte biraz azalma oldu. Ancak bu gecici bir olaydır. Fabrika ağustos ayın- da 1993 modellerin çıkartıl- da 1993 modellerin çıkartı- masına baslanacak. Yeni mo- dellerin çıkmasıyla birlikte ta- lepte yeniden bir artış olur. Otomobil sektöründekı kötü günler geride kaldı." Finansal kiralamaya kolaylık ANKARA (AA) - Finan- sal kiralama işiemlerine ko- layhk getirildi. Bakanlar Kurulu'ncakabul edilen "fi- nansal kiralama işlemlerin- de süre ve sınınn tespitine dair yönetmelik" bugünkü Resmi Gazete'de yayımla- narak yürürlüğe girdi. Yeni yönetmeliğe göre finansal kiralama şirketleri, bundan böyle özkaynaklannın 30 katına kadar kiralama işle- mi yapabilecekler. Bu oran daha önce 15 kat olarak uy- gulanıyordu. Öte yandanfinansalki- ralama işlemlerinde kanun, en az 4 yıllık sözleşme süre- sini öngörüyor. 4 yıldan kısa süreli finansal kirala- ma yapılabilecek durumlar özel olarak belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle