Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
a v a v n ı l n n ABD'nin Şikago
a y a v r u ı a r ı d e k i Brookfje,d HBahcesi'nde Adrienne adlı dişi Sibirya kaplanı ilk kez javru-
ladı. Ya sürekli uyuyan y* da meme emen üç yavnı kaplan
hayvanat babçesuin maskodan haline gddüer. (Fotograf: AP)
Türkiye'de
kalp ameliyatı
BLRSA (AA) - 36 yıldan be-
ri ABD'de yaşayan tur opera-
törü Kemal Kentbey. Tür-
kıvc'deki zenginler kalp ameli-
yaiı için ABÖ'ye giderlerken.
Istanburdaki Koşuyolu Kalp
Hastanesi'nde ameliyat olmak
ıçın Türkiye'ye geldı.
Kemal Kentbey. 36 yıldan
bu yana yaşadığı California'da
dünya lurlan düzenleyen bir
scyahat şirketinin ortaklann-
dan olduğunu belirterek, Tür-
ki>e'de kalp ameliyatı oldu-
ğunu \e beş giinde sağlığına
kavuştuğunu söyledi.
HoUywood yapımı en son
n , , ^ ^ , , biri o l a n "U n i v e r .
sal Soldkr" (Evreosel Asker) gösterime girdi Filmin başrol-
lerinde (soldan sağa) Jean-Claude Van Damme, Aily VVaker
ve Dolph Lundgren oynuyor. FOm Vietnam Savaşı'nda öldük-
ten sonra yeniden yaşama dönen ve "evrensel askerier" hali-
ne gelen iki »rkadaşın yaşamını anlatıyor. (Fotograf: AP)
Özürlü
öğretmene
destek
AİNKARA (AA) - Milli Eğı-
tım Bakanı Köksal Toptan'ın
emri ile Doğu ve Güneydoğu
Anadolu böigelerindeki 18 ilde
görevlendirilecek 24 özürlü öğ-
relmenın atama işlemine baş-
landı.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre. Ba-
kan Toptan. Türkiye'de ilk kez
gerçekleştirilecek uygulama ile
ilgiii olarak 'Hiç kimse özürlü
öğretmenlerimizin elinden
mesleklerini alma hakkına sa-
hip değildir" dedi.
Kızıl Meydan S
kova'daki iinlü Kızıl Meydan'da ilginç bir sanat festivali baj-
ladj. "Kızıl Meydan Çagınyor" adlı festivalde ceşitli etkin-
liklerin yanı sıra iinlü Ispanyol tenor Jose Carreras ile birlik-
te yine aynı derecede finlü olan tenorlar Placido Domingo ve
Luciano Pavarotti de aryalar söyleyecek.(Foto: REUTER)
HABERLEREV DEVAMI
Adana'da
2 korucu
öldürüldü
ADANA (Ctmhuriyet Güney
Bünsu) - Mersin-Adana karayo-
lunda, içerisinde bulundukJan
yolcu otobüsünü durduran PKK
militanlan, aşağı indirdiklen iki
eski köy korucusunu kurşuna di-
zerek öldürdüJer.
E-5 karayolunun Mersin-Ada-
na bölümünde dün 20.30 sırala-
nnda meydana gelen olayda, 34
JHA 48 plakalı Siirt Petrol firma-
ana ait yolcu otobüsü. içerisinde
bdunan biri kadıa süahh üç kişi
tarafından Küçükdikili köyü ya-
kınJannda durduruJdu. Silâhi ki-
şüer daha sonra otobüsün içinde
bulunan ve eski köy korucusu ol-
duklan öğrenüen üç yolcudan
aşağı inmelerini istediler. Bunun
üzerine otobüsten inen köy koru-
culanndan biri kaçmayı başanr-
ken Hüseyin Erge ve Nuri Erge,
militanJann tabancalarla açtığı
ateş sonucu yaşamlannı yitirdıler.
Militanlar daha sonra olay yerin-
den yaya uzaklaştdar.
Öte yandan tzmir'de de Hava
Radar Mevzi Komutanı'na ait
makam araana kimliği belirsiz ki-
şilerce ateş açddı. Olayda makam
araandaki koruma görevlisi ve
şoförün açtığı karşı ateş sonucu
saldırganlardan birinin yaralandı-
ğı bildirildi.
Boşnaklar
• Baştarafi 1. Sayfada
Türk Hava Kuvvet-
len'ne ait bir uçakla ulaştınldı.
Avnı uçak 10 gün süreyle Bir-
leşmiş Milletler adına Zagreb-
tcn Saraybosna'ya yardım
malzemcsi taşıyacak.
Dışişleri Bakanı Çetın. Tür-
kiye"nin Bosna-Hersek'e deste-
ğini gösıeımek amacıyla AGİK
zirvesi için Helsinki'yegiderken
İzzetbegoviç'i de beraberinde
götürdü. Saraybosna'ya gidip
izzetbegoviç'i evınde ziyaret et-
mek isteyen Çetin"in bu isteğıne
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı
karşı çıktı. İzzetbegoviç. önceki
gece Çetin'le yaptığı telefon gö-
rüşmesinde. Saraybosna Ha-
vaalanı'nın güvenli olmadığını
bildirerek "Ben Zagreb'e gele-
yim, orada buluşuruz" dedi.
AGİK zirvesinden Sırplara
karşı bir müdahale karan çık-
ması umudunu taşıyan İzzetbe-
goviç. Çetin"e. Helsinki dönüşü
Saraybosna'va uğrayabileceği-
ni belirterek "'Evimi o zaman
ziyaret edebilirsiniz" dedi.
İzzetbegoviç'i almak üzere
dün sabah Esenboğa Havali-
manı'ndan hareket eden Dışiş-
leri Bakanı Çetin'in uçağı Sırp
hava sahastna girmemek için
yolu uzattı. Çetin'i götüren
Başbakanlık'a ait Ata uçağı,
Zagreb'e Romanya üzerinden
gitti.
Çetin. Zagreb Havaalaru'-
nda Hırvatistan Enformasyon
Bakanı Salav. Dışişleri Bakan-
vekili Jujul Miomır \e Müslü-
man cemaat liderleri tarafından
karşılandı. Çetin, burada BM
Mülteciler Yüksek Komiserliği
Başkanı Sadako Odako ile de
bir görüşme yaptı.
Bosna-Hersek Cumhurbaş-
kanı Alia İzzetbegoviç. Zag-
reb'e BM'ye ait bir nakliye
uçağıyla geldi. Çetin ve İzzetbe-
goviç. Zagreb Havaalanı'nda
bir süre dinlendikten sonra
Türkiye'den 10 ton vıyecek. ilaç
ve temizlik malzemesi yardımı
geüren uçağın yanına da gide-
rek pilotlarla görüştüler. Tür-
kiye'den ilk yardımı getiren
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait
nakliye uçağının 10 gün süreyle
Zagreb'de kalacağı ve BM adı-
la Saraybosna'ya yardım mal-
çemesi taşıyacağı öğrenildi.
Çetin. Zagreb Havaalanı'-
ıda Helsinki zirvesinin Bosna-
4ersek olaylan acısından önem
aşıdığını vurgulayarak, banşı
;urmak ve korumak için aktif
aba gerektiğini belirtti. İzzet-
>egoviç. bir soruyu yanıt-
arken silah yardımı isteğini de
lile geürerek şunlan söyledi:
"Biz, AGİK zirvesinden da-
a önce de askeri müdahale is-
;dik. Helsinki zirvesinde bunu
îkr^r dile getireceğiz. Silahh
ıüdahale olmazsa, Bosna-
[ersek'e Sırplara karşı cevap
errne hakkı tanınmahdır. Ara-
ıızda bir denge oluşmalı. Ya
nlain silah gücü ellerinden
lınnalı ya da bize silah veril-
leli. Bu lür bir denge sağlan-
ladkça banş gerçekleşemez.
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Toplum yanıyor. Bu yanıtlar, hayalci diye nitelediğimiz
bu rakamlar, yangının ne denli geniş alanlara yayıldığını
gösteriyor.
Eylemlı eylemsiz tepkilerin bugüne bir yararı olabilir
mı? Hükümet, ilan ettiği yüzdeleri daha arttırabiiir ya da
yeni bir düzenlemeye geçebilir mi? Kuşkusuz hayır!
Öyleyse eylemlerin yararı geleceğe dönük. Yasaların
düzenlenmesi, personel rejiminin yeniden ele alınarak
memur, ücretli lehine kimi iyileştirmelerin yapılması... Hü-
kümet, Ocak 1993'e değin bu yolda sadece çalışmakla ye-
tinmemeli, artık sonuçlar almalı. Memur kesimini maddi
manevi açıdan doyuracak kimi sonuçlar... Baskıya devam!
Maaş sorunu, peşinde öylesine ikilemler sürüklüyor ki...
Maliye Bakanı Oral, bütçeye yedi ila on trilyon yeni yük
geldiği için, memur ve işçi emeklisi beklediğini elde ede-
mediği için, Başbakan "benim memurum"u -kimi neden-
ler göstererek- sevindiremediği için... Sonuçta veren de
alan da memnun değil.
Basın kesimi ise zaten hiçbir zaman, hiçbir şeyden
"memnun değil". Daha yüksek zamlar yapılsa, enflasyon
azacak diye ayağa kalkacak. Düşük zamlardan sonra vay
benim zavallı memurum diye bağırıyor... Oysa bir süre
sonra yine memur kesimi sağduyulu davranacak. Yeterin-
ce zam alamadığını, söylemesine elbette yine söyleyecek,
ama irdelemelerinde bütçenin dar olanaklarını göz önün-
de tutacak.
Hetsinkl'de ne var ne yok
Metin Toker dün uzun uzun on yedi yıl öncesini yazmış.
On yedi yıl önce Helsinki Nihai Senedi'nin imzalandıgı
günlerde Toker ve o sırada yine başbakan olan Demirel'le
Helsinki'de beraberdik.
Toker, "demek on yedi yıl geçmiş, ha" diye hayıflanmı-
yor. Oysa on yedi yıl binlerce olayla yoğrularak geldi geçti.
Demirel yine başbakan, Toker yine yazıyor, bendeniz de
karınca kaderince mesleği sürdürüyorum.
Ne var ki saçlar biraz daha beyaz, yüz çizgileri daha de-
rin... 17 yıl sonra, 1992 Temmuzu'nda Helsinki'de yine bir-
likteyiz.
Bugün başlayacak olan AGİK zirvesine 56 devletin baş-
kanlarıyla başbakanları katılıyor. Sonuç belgesi imzalana-
cak... On yedi yıldan bugüne atılan her adım, AGİK gibi,
bölgesel sorunlarda yaptırım gücü olmayan, ancak etki
alanı oldukça geniş bir örgüt oluşturmuş.
Zirvenin öteki önemlı yanı, kuşkusuz ikili görüşmeler.
örneğin, bugün yerel saatle 12.15'te başlayıp yirmi daki-
kayla sınırlandırılan Bush-Demirel buluşması... Çekiç
Güç'ün süresini uzatmamızdan sonra ABD ile Türkiye ara-
sında pürüzlü konu yok gibi.
Ama Irak'ın kuzeyinde Kürt devletine yönelen girişimle-
ri acaba Demirel, Bush'la görüşmeyecek miydi? Olasılık
güçlü; görüşebilir. Başta ABD, Batılı devletler, bir Kürt
devletinin kurulmasına karşı olduklarını, sözlü olarak Dı-
şişleri yetkililerine duyuruyorlar. Ne çare, ortada yazılı bir
güvence yok ve sözlü güvencelerin gün gelir koşullar de-
ğiştı bahanesiyle unutulmayacağmı "kimse temin edemi-
yor."
Bu yüzden Kürt devleti konusunda Dışişleri koridorların-
da Batı'yla ilgiii önemli ölçülerde kaygılarla kuşkular dola-
şıyor.
Demirel, bugün öğleden sonra Yunan Başbakanı Mitço-
takis'le görüşecek. örneğin Kıbns... Ortada somııt hiçbir
gelişme yok. Ancak Atina, buluşup konuşmakta ısrarlı.
Belki Kohl ile, tabii Türkilerle, Isveç Başbakanı'yla...
Helsinki'ye giderken ve gelirken belki de arkamızda,
önümüzde bir yığın yeni olay... Kimbilir neler?
G^emicilerden fidye isyanı
I Baştarafi 1. Sayfada
mühendis Salim Parlak ile Ibra-
him Gökçeler. Yavuz Kul, İ.
Çetin Yüksel, Fikret İber, Er-
dinç Kaniç, Mehmet Zingel,
Yusuf Örtürk ve gemide yolcu
olarak bulunan ikinci kaptaouı
eşi Berna Cıbıroğlu isyan çıka-
ran 8 gemici tarafından etkisiz
hale getirildi.
Gemide tüm haberleşmeyi
kesen isyanalar, acenteye bir
not göndererek, 8 kişi için top-
lam 80 bin dolar verilmesini,
aksi halde gerninin hareket etti-
rilmeyeceğini ve karaya oturtu-
lacağıru belirttiler.
İtalyan deniz polisinin ge-
miyle telsiz bağlantısı kurama-
ması üzerine, durumdan kuş-
kulanan İtalyan polisı. önceki
gece 02.00 sıralannda 150 kişi-
îık birekipte gemiyeoperasyon
düzenledi. Gemi kaptanının
bordo merdiveruni indirmeye
çalışmasını engelleyen isyancı-
lar, kaptan Başkurt'u denize
atmak istediler ve İtalyan poli-
sine direndiler. Ancak poİisler
gemiye çıkarak kaptan Baş-
kurt'un ifadesine göre isyancı-
lan gözaltına aldılar.
Şanlıurfa'nın şardı TV'si
MEHMET FARAÇ
ŞANLILRFA - Fransız ko-
mııtiin Sajo direnince Urfa çe-
ıclcri hücuma geçmişti. Ortalık
loz duman. Bir tara/'tan "Allah
Allah" nidalanyla Urfa Ka-
lesi'ne doğru koşan milis güçle-
ri. bir taraftan işgal ettikjeri
Urfa'vı geri vermemekte dire-
nen Fransız askerleri... Fonda
da L'rfa Kurtuluş Marşı.. "Ko-
lumu salladım.. Toplar oyna-
dı..." vc sonunda Urfalılann
Türk bavrağını Urfa Kalesi'ne
dikmeleri.
Bu görüntülcr 30 haziran ak-
^ımı TVlerinin başında Urfalı-
ları apansız vakalavarak adeta
zaman tünelinde, 1920'deki Ur-
fa Kurtuluş savaşına götüren
"Şanlıurfa TV'nin başlangıç
\a_vını>dı. "Pafdiyeyayınagi-
rcrck hem TV yayınlannda
hem de bürokraside karmaşaya
>ol açan Şaniıurfa TV. Urfâh
üç kafadann hiçbir yasal giri-
jımde bulunmadan İcısıtlı ola-
naklar. derme çatma aygıtlarla
kurduklan minik bir TV istas-
\onu.
Şanlıurfa'nın Karameydanı
semtınde dükkânlannı ve ara-
balarını satarak kiraladiklan
bir apartman dairesinde 300
milvon liralık bir harcamayla
Şanlıurfa TV')i kuranlardan
Mustafa Keşküş uydu anten
pazarlamacılığı yapıyor. Ömer
Geylani fotoğrafçı. Vahap Yol-
tay da sigortacılık vapıyor.
Amatör bir ruhla yola çıkan
üç kafadann, birkaç video aygı-
tı. bir iki amatör kamera. 50"şer
vvatlık iki vericiyle hiç beklen-
medik biçimde başlattıklan
yayın 12 kilometrelik bir alana
yayıhyor.
Türkiye'de sayılan hızla ar-
tan TV isiasvonlanna alışılmı-
şın dışında teknik donanım ve
kadro ile katılan Şanlıurfa TV'-
nin üç kafadar sahibi yayınları-
na Şanlıurfa Belediyesi'ne ver-
dikleri ve "Uygundur" yanıtını
aldıklan bir dilekçeyie başla-
mışlar.
"Test" diye niteledikleri. an-
cak Urfa Kurtuluş Savaşı'nın
temsili görüntüleri ile Vali ve
Tanm Bakanı'nın basın top-
lantılannı içeren görüntüleri iki
gün boyunca saatlerce yayımla-
van Şanlıurfa TV sahiplerinın
siyasi polisle köşe kapmacalan
da birinci kanal yayınlannı
bozmalanyla başlamış.
Bir sabah aniden gelen siyasi
polis, Şanlıurfa TV'nin derme
çatma vericısivle bazı araç ge-
reçlerine el koyarak "Telsiz
Kanunu'na muhalefetıen" üç
kafadan savcılığa vermış. An-
cak hem yetki karmaşası hem
iyiniyetleri hem de \asal boşluk
vüzünden savalık. aleıleri
"Yeddiemin" olarak üç kafa-
dara geri vermiş.
Şanlıurfa TV yöneticileri
"Polis teslim ettiğinde jx>zul-
muştu" dedikleri vericiyi'on bir
milyon lira vererek onarmışlar.
Ortaklanndan biri Ankara'da
>asal prosedürü anlamaya çalı-
şırken. diğcrikisi de yayını yeni.
den başlatma haarlığında.
Beklenmedik çıkışlanyla
Urfa'da günün konusu olan
"Şanlıurfa TV'nin korsan bir
Aynı acentenin Stenjohan
adlı gemi personelinden temin
edilen 8 yeni Türk gemici,
İtalya'nın Venedik şehrine gi-
derek Elpa gemisine katıldı.
Kaptan Başkurt'un geçtiği me-
sa/da, geminin dün saat 15.30'-
da Yunanistan'a doğru hareket
ettiği öğrenildi.
İsyan ile ilgiii AA muhabirle-
rine bilgi veren Dido Shiping
Acentesi'nin İstanbul'da bulu-
- nan temsilcisi Gesurlar Denızri-
Iik ve Ticaret Şirketi'nde görev-
li başmühendis İihan Coşku-
ner, Isyancılann 1992 yılında
yayın olduğunu belirtcn Şanlı-
urfa Vali Vekili Hasan Duruer.
olaya savcılığın el koyduğunu
vurgulayarak "Kanunen bu işi
yapmalan mümkün değildir.
Bizim de izin vermemiz imkân-
sız. Telsiz Genel Müdürlüğü"-
nden hat kiralamâlan gereki-
yor" diyor. Şanlıurfa Cumhuri-
yet Savcısı Hüsevin Fidanboy
olaya Emniyet Müdürlüğü'nün
düzenlediği evrak üzerine mü-
dahale ettiklerini söylüyor.
Şanlıurfa TV'nin Shovv, in-
terStar vc Teleon gibi yavınlan
örnck göslcrcrek yavına başla-
dığını belirten Savcı Fidanbov.
"Kcndileri belediyedcn CNN.
Kanal 5 vc Süper Kanal \ayin-
lannı nakletmck için izin iste-
mişler ve 'Uygundur' yanıtı
almışlar. Bu izinleyavına başla-
mışlar Biz gidin belge getırin
Elpa gemisinde işe başladıklan-
nı, isyancı 8 gemicinin elebaşla-
nnın ömer Azakiı {M) adlı
güverte görevlisi olduğunu kay-
detti.
Coşkuner, Dido Shiping
Aoentesi yetkiitsi Dimitri Spen-
daros'un 8 gemici hakkındaki
şuçlamalan geri aldığını, ancak
İtalyan hükümetinin 8 isyan-
cıyia ilgiii olarak bıçak çekme.
halat çekme ve zincir indirme
eylemierinden dolayı "amme
dayası" acacağını söyledi.
İsyancılann bugün Italya'da
mahkemeye cıkacağj bildirildi.
dedik. İyiniyet göstcrip zaman
tanıyoruz. Emniyet evrak dü-
zenlemezse bizim müdahalemiz
söz konusu olmaz. İşi bekleme-
vc aldık" dıye konuşuyor.
Şanlıurfa TV'ye "korsan" di-
ye müdahale eden iist düzev
bürokratiara"Starda. Shov\ da
korsan" diye direnen. ancak
ilin yöneticilerini de sık sık ek-
rana getirerek sempati topla-
yan Şanlıurfa TV'nın orıakla-
nndan Mustafa Keşküş sonuna
kadar direneceklcrinı söv lüyor.
TV binasını sık sık basarak
"Yayın >ok değil mi" di>c so-
ran sivasi polisle köşe kapmaca
oynavan Şanlıurfa TV'nin üç
girişimcisinın Urfa'da günün
konusu olan yavınlannı sür-
dürmekteki kararlılıkları Tür-
kivc'de TV vavınlanndakı ba^ı
bo^luğun cn gu/cl örncği.
hotel
PATARA PRINCE
K A I K \ \ I
SİZE, hotel PATARA PRINCE' TE
Eşsiz BIR TATIL OLANAĞI
SUNUYORUZ.
Club Patara'lı olmanın
ilk adımını atın...
Club Patara Evlerini yakından tanıyın
VlLLALAR, APARTLAR, ULÜSLARARASI DEVREMÜLKLER
• Plaj ve platformlar • Patara Restajurant • Gece kulühii/Disko
• Sn sporları • Yüzme havuzlan • Palara Bar
• Tenis kortları • Çimde voleybol
"Taıııtını Kaınpaııyası*' iyiıı özel fiyatlar
İki kişi: 1.320.000.- TL 3 gece 4 güıı
İki kişi: 2.900.000.- TL 7 geee 8 gün
Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon:
Merkez: Tel: (1) 231 27 79 /5 hat Fax: (1) 232 50 95 Istanbul
Club hotel: Tel: (3215) 19 20/8 Hat Fax: (3215) 13 37 Kalkan
Doğramacı
• Baştarafi 1. Sayfada
tenin kurucusu olarak da de-
ğerlendirebilirsiniz. Vakıflann
başkanı, şirketlerin kurucusu
olarak, çok başanlı bir insan
olarak da değerlendirebilirsi-
niz. YÖK Başkanı olarak de-
ğerlendirebilirsiniz" dedi. Dof-
ramacı'dan "büyük insan" di-
ye söz eden Bozer, Hacettepe-
liler olarak. Doğramacı'ya şük-
ranlannı sunduklannı belirtti.
Bozer daha sonra. Doğramacı'-
nın heykeJinin üzerinde bulu-
nan mor kadife örtüyü indire-
rek. heykeli açtı. Törene Çocuk
Hastanesi personeli dışında az
sayıda öğretim üyesinin katıldı-
ğı gözlendi.
Bozer, Doğramacı'nın hey-
keli için "emrivaki yapıldı" söz-
lerininanımsatılması üzerinede
şöylekonuştu:
"Doğrudur. Tensip etmek.
onun tarafından düşünülecek
bir şey değil tabii. Senatomu-
zun karandır. Kendileri bunu
belki ölümünden sonra beklı-
yordu. Senatomuzda tartışıl-
mıştır bu. İnsanlar hep ölü-
münden sonra mı yadedilmeli-
dir? Bir görevimiz. kadirşinaslı-
ğımız olmalıdır. Biz hepimiz
burada yetiştik, burada adam
olduk. Bir insana teşekkürü.
herhalde böyle yapabilirsiniz.
Ağzınızla söyleyebilirsiniz. ama
herhalde bu. ona layıktır."
Bozer. heykelin yaptınlması
için Doğramacı'nın para verdi-
ği haberlerinin sorulmasına da
sinirlenerek. "Çok basit konuş-
ma. ona tenezzül etmem, ona
' cevap vermeye. Hacettcpe ola-
rak, ben bu parav a tenezzül
etmem. Bizim kaç milyarlık
bütçemiz olduğunu biliyor mu-
sunuz" dedi. Bozer. hevkelin
parasının bir kısmının Hacette-
pe Ünivcrsitesi Geliştirme Vak-
fı, bir bölümünün de Doğra-
macı'yı sevenler tarafından
sağlandığını bclirlerek. "Onu
çok seven var. Sabancı'nm.
"Hev kelini ben dikeccğim" dedi-
ğıni unuttunu/ mu" diye ko-
nuştu.
Çavuşu,
• Baştarafi 1. Sayfada
lışkan'ın şolunu kestı. Eiinden
silah ve telsizı alınarak tartakla-
nan uzman çavuş. jandarma
crlennın müdahalcsıvlc kara-
kola göıürüldü. 4 bin nüfuslu
Seben ilçesındc büvük tcpki >a-
ratan olav üzenne. sayılan
200'ü geçen bir grup valandaş
da sabahın erken saatinde hü-
kümet binası önünde toplandı.
Oturma cvlemı yapan \atan-
daşlarla konuşan Kaymakam
Zekeriye Şarbak. uzman çavu-
şun mahkemeye sevk edileceğı-
ni sövlcverek vatandaşlan sa-
kin olmaşa çağırdı. Topluluk
hunun üzerine dağıldı. İlçevc
sevkedilen güvcnlik güçlen
olaylann büvümesini önlemek
amaayla önlemleraldı.
Adlivcvc sevkedilen u/man
çavuş Batıal Çalışkan. tuiukla-
narak Ankara Askeri Cc/acvı'-
ne gönderildı.
Demirel
• Baştarafi 1. Sayfada
Kilercioğlu, Ek-
rem Ccyhun. Erman Şahin,
İçışleri Bakanı İsmet Sezgin.
Ulaştırma Bakanı Yaşar Top-
çu. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Ersin Faralyah, Milli
Eğitim Bakanı Köksal Toptan,
milletvekilleri vepartilileruğur-
ladı. Saat 14.30'da Esenboğa'-
va eşı Nazmıye Demirel ile bir-
liktc gelen Başbakan Demirel.
bir süre dinlendikten sonra dü-
zenlediği basın toplantısında.
gezisine ilişkin bilgi verdi. 1990
Paris Şartı'nın imzalanmasın-
dan sonra AGİK'te önemli de-
ğişikler olduğunu. asken ku-
tuplaşma ve Avrupa'nın bölün-
müşlüğüne dayanan düzenin
yıkıldığını anımsatan Demirel.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan haklan, demokrasi ve
hukukun üstünlüğü ilkelerini
benimseyen ülkeler güvenlik
içinde. banşçı işbirliği yapacak-
lan bir Avrupa'nın kurulması-
na yönelmiştir. Ancak. bir
yandan da saldırgan ırkçılığın.
ctnik uzlaşmazlıklann >ol açtı-
ğı çatışmalara vc kan dökülme-
sine şahit oluvoruz. Bunlann.
aynlmaz bir parçası olduğu-
muz Avrupa'nın daha istikrar-
lı. müreffeh bir büyük geleceğe
vöncldığı bu geçış döneminde
anzi sancılar olduğuna inan-
mak istiyoruz."
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
lusözleşme düzeninde grev silahmı da kullanarak enf-
lasyon oranının üstünde ücret artışları sağlayabiliyor.
Memur, bu olanaktan yoksun olduğu için verilen zamla
yetinmek zorunda kalıyor.
Emekli? Emekli de öyle.
Serbest piyasa ekonomisini benimseyen Batı ülkeleri-
nin hemen hepsinde memurlar sendika kurma hakkına
sahipler, gerektiğinde grev de yapabiliyorlar.
Türkiye'de memurların toplusözleşme haklan yok,
grev de yapamıyorlar.
Işin "püfnoktası"dabu.
Batı ülkeleri, bütün çalışanlarına toplusözleşme ve
grev hakkı vererek, işçilere de iş güvencesi sağlayarak
serbest piyasa düzenini kurdu.
Yapılacak iş, kamu kesiminde yapay temellere daya-
nan işçi- memur ayrımını kaldırarak bütün çalışanlara
toplusözleşme ve grev hakkı tanımaktır.
Diyecekler ki:
- O zaman enflasyonla hiç başa çıkılamaz.
Enflasyon ile başa çıkmanın ilk koşulu, 18 trilyona var-
dığı ileri sürülen vergi kaçaklarını kapatmak, söz gelişi
SSK'ya 6 trilyonluk prim borcu olan işverenden bu para-
ları almaktır.
Devletin gücü, ücretli köleleri olan sendikasız memur-
lara yetiyor!
Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları
MÇP'den neden ayrıldılar?
Yazıcıoğlu, 1980 öncesinin "Ülkücü Gençlik Derneği
GenelBaşkanı"yd\. Kısaadıyla ÜGDolarak bilinen Ülkü-
cü Gençlik Derneği, Türkeş ve o zamanki MHP yönetici-
leri tarafından "Ülkü Ocakları Derneği"yerine kurulmuş-
tu.
Abdullah Çatlı da UGD'nin Genel Başkan Yardımcı-
si'ydı. Çatlı, 1980 sonrasında İsviçre'nin Basel kentin-
de ortaya çıkan, aralarında Abdi İpekçi cinayeti sanık-
larından Oral Çelik ile Mehmet Şener'in de bulunduğu
uyuşturucu madde kaçakçılığı davasında yargılanmış ve
Fransa'da ele geçmişti.
Çatlı, Ankara Bahçelievler'de 7 TİP üyesi genci ö\dür-
mek suçundan aranmaktaydı
Çatlı, M.AIi Ağca'y' Kartal Maltepe Askeri Tutukevi'-
nden kaçırıldıktan sonra evinde saklamıştır. Ülkücü ey-
lemcilere, Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nde düzenle-
nen düzmece pasaportları sağlayan çetenin başında da
Çatlı bulunmaktadır.
Ağca'ya yurtdışında "Avrupa Demokratik Ülkücü Der-
nekleriFederasyonu" Genel Başkanı Musa Serdar Çele-
bi yardım etmiş, bu yüzden Roma'daki "Papa suikastı
davası"nda yargılanmıştır.
Bu bilgileri kısaca anımsattıktan sonra yine konuya dö-
nelim:
1985 yılında Musa Serdar Çelebi ile çatışmıştı? Çatış-
manın nedeni yalnızca siyasal çekişmelere mi dayanı-
yordu? Bu çatışmanın başka nedenleri de var mıydı?.
Bu konu hiçbir zaman aydınlanmadı.
Yazıcıoğlu, Türkeş'e karşı çıkarken, hiç kuşkusuz ken-
dine göre haklı nedenlere dayanıyor Bu haklı nedenlerin
kamuoyunca da bilinmesi için Yazıcıoğlu ve arkadaşları-
nın, Türkeş ile ilgiii anılarını bir an önce yazması gereki-
yor.
Yazıcıoğlu'nun bildikleri herhalde çok önemlidir. Yazı-
coğlu -soyadına uygun davranarak- yazsın, bizler de bu
olayları öğrenelim.
Bunlar açıklanınca belki MÇP saflanndaki ülkücüler
arasında "titreyip kendilerine donenler" çıkar, ne bile-
yim ben?
Ankara: Kûrt hüküıııeti
• Baştarafi 1. Sayfada
Kuzey Irak'ta. Çekiç Güç'-
ün koruması altmda geçen
mayısta yapılan «eçimlerde.
Mesud Barzani'nin Kürt De-
mokrat Partisi (KDP) ve Celal
Talabani'nin Kürdistan Yurt-
sever Birliği (KYB) 105 san-
dalveli mecliste 50'şer sandal-
ye kazanmışlardı. Geçen
hafta, meclis. KYB'den Faruk
Masum'u "başbakan" seçti ve
hükümet programının önü-
müzdeki günlerde okunacağı-
nı bildirdi.
Ankara, Kuzey Irak'ta.
günlük işleyişi kolaylaştıra-
cak ve yerel yönetim nitelıği
taşıyacak bir oluşuma karşı
çıkmayacağını açıklamış. an-
cak çeşitlı kereler. yeni oluşu-
mun Irak'ın toprak bütünlü-
ğüne zarar vermemesi gerekti-
ğini vurgulamıştı. Türkiye'yi
zaman zaman ziyaret eden
Barzani ve Talabani. amaçla-
nnın bağımsız bir devlet ku-
rulması olmadığını açıklava-
rak Ankara'va güvence ver-
mişlerdi.
Dışişleri çevreleri, Kürt yö-
neticilerin verdikleri güvence-
lere karşın. Kürtlerin "bağım-
sız Kürt devleti sevdalann-
dan" vazgeçmediklerinı, her
çıkan fırsatı bu isteğe yönelik
olarak kullanmaya özen gös-
terdiklerini söylüyorlar. Bu-
nun göstergesı olarak. mayıs
ayındakı seçınılerden önce va-
>imladıklan bildindc. Kürt
devletını çağnştıracak ifadeler
kullanmalanna dikkat çekili-
yor. Yayımlanan bildiridc.
"Kürdısian yurttaşı". "anlaş-
malarııı onavlanmasi". "vü-
rütme gucu" gıbı kavramlar
kullanılmıştı. Bağdal'taki
Irak yönetımı, Kuzey Irak'ta
yapılan seçimleri ve yeni olu-
şumu tanımadığını açıklamış-
tı.
Dışişleri kaynaklan, Irak'ın
toprak bütünlüğüne zarar ve-
recek bu girişimlere Türkiye'-
nin son derece "hassas ve te-
yakkuz" durumunda yaklaş-
tığını vurgulayarak, Ankara'-
nın bu yöndeki gelişmeleri her
zaman "onaylamadığınr' bil-
diriyorlar. Yetkililer, Tür-
kiye'yi en son ziyaret eden
Talabani'ye de "bağımsızlık
çağnşımı" yapacak girişim ve
açıklamalardan kaçınılması -
uyansında bulunulduğunu
bıldıriyorlar. Kaynaklar. yeni
Kürt yönetıminin tavnnın,
gerçekte bağımsız bir devlet'
kurmaktan çok. "bağımsız
devlet psikolojisi"ni ayakta
tutmaya yönelik olduğu yoru-'
munu vaparak Türkiye'ye
rağmen Kuzey Irak'ta bağım-
sız bir Kürt devletinin yaşaya-
;
mayacağına. Kürt yönetimi-'
nin tek "nefes borusu"nun
Habur sınır kapısı olduğuna '
dikkat çekiyorlar.
Dışışlen Bakanı Hikmct
Çetin, Kuzey Irak'taki Kürt
vönetiminin başbakan seçme-
si konusundaki yorumunu
soran gazetecilere yaptığı
açıklamada. Türkive'nin.
Irak'ın toprak bütünlüğünün
korunmasını istediğinı belirte-
rek. Bırîeşmiş Milletler karar-
lannın da avnı doğrultuda
olduğuna dikkat çekti. Çetin,
bir başka soruya karşılık ola-
rak "Kuzey Irak'taki belirsiz-
lığin ortadan kalkması gere-
kir. Bu böyle gitmez. Bir
çözüm bulunması gerekir" de-
dı.