Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
ÇimencilepJöPi
uyesi
ANKARA (AA)-Ankara
Devlet Opera ve Balesi Artist
Direktörü Merih Çimenciler,
Bulgaristan'ın Varna
kentinde düzenlenecek olan
' "15. Uluslararası Varna Bale
Yanşması"najûri üyesi
olarak davet edildi. Dünyaca
ûnlü bale yanşmalanndan
biri olan ve dünyaca tanınmış
bale otoritelerininjüride yer
aldığı "Uluslararası Varna
Bale Yanşması"na Bulgar
hükümeti tarafından davet
edilen Merih Çimenciler,
1984'ten bu yana Türkiye ile
Bulgaristan arasındaki
kültûr bağlannın kesildiğini
söyledi. Çimenciler,
Varna'da 15-30 temmuz
tarihleri arasında
gerçekleştirilecek yanşmaya
kendisinin davet edilmesıyle
iki ülke arasındaki kûltürel
ilişkilerin de başladığuu
kaydettı.
Bûyükusta
Mihail Tal öldü
• KûltürServisi-1960ve
1961 yıllannda Dünya
Şampiyonluğu unvanını
elinde tutan Letonyab
satranç büyükustası Mihail
Tal öldü. Mihail Botvinnik
ve Vassili Smislov gibi
satranççıiann egemen
olduğu birdönemde satranca
büyûk tehlikeleri göze alan,
atak ve serüvenci biroyun
tara getiren Tal 56
yaşındaydı. 1957 ve 1958
yıllannda Sovyetler Birliği
Satranç Şampiyonu olan Tal,
1960'ta Botvinnik'i acık
farkla yenerek Dünya
Şampiyonluğunu elde
etmişti. 1961'deise
Botvınnik'in karşısına
böbreklerinden rahatsız
olarak çıkan Letonyab
bûyükusta unvanı geri
vermek zorunda kalmışü.
Boykot
bitiyor mu?
• Kültür Servisi-TO-DER
ve SES-DER'e üye 400'e
yakm seslendirme
sanatçısının, 1 temmuzda
"ücretlerine zam
yapılmaması, ödeme ve
çalışma koşullannın
iyileşmemesf'nedeniyle
başlattıklan seslendirme
boykotunda bugün bir
anlaşmaya vanlması
bekleniyor. Seslendirme
sanatçılan, TRT ve özel
televizyonlara yönelik
boykotlannda yüzde 200
zam isteklerindeısrar
ediyorlar. TO-DER
yöneticileri ile TRT Yönetim
Kurulu'nun dün yaptıklan
toplanünın sonucu bugün
acıklanacak ve bu karara
göre, boykotun sürüp
sürmeyeceği belirlenecek.
Blackpool'da caz
ünlüleri
• Kültür Servisi-
İngiltere'ninen büyük caz
festivali 9-22 temmuz günleri
arasında Blackpool kentinde
yapılacak. Blackpool Caz
Festivali'ne katılacak
tanınmış adlar arasında
Roberta Flack, Ray Charles,
Nina Simone ve B. B. King
de bulunuyor. Bu arada
festival yöneticileri, özellikle
Amerikah sanatçılann özel
isteklerinin kendılerini
zorladığını belirtiyorlar.
Roberta Flack, beyaz
olmayan bir bmuzin ve
Steinvvay marka kuyruklu
piyano istiyor. B. B. King'in
ilgınç istekleri arasında
otelde süit, belb renklerde
havlular var. Festival
yöneticileri, Ray Charles'ın
soyunma odasında tuvalet ve
sahneye kolay giriş çıkış
olanaklan gibi isteklennı
sanatçının gözleri görmediği
için mantıklı buluyorlar.
Yapımcı Franco
Cristaldi öldü
• Kültûr Servisi -Son 40
yılda birçok unutulmaz
Italyan fibnineyapıma
olarak imzasını atan Franco
Cristaldi öldü. Yapımcıbkta
ilk büyük başansını
Visconti'nin
Dostoyevski'den uyarladığı
ve başrollerini Marcello
Mastroianni ile Maria
Schell'in paylaştıklan 'Beyaz
Geceler'le elde eden
Cristaldi, 66 yaşındaydı.
Cristaldi'nin yapımcıbğını
üstlendiği önemli fılmler
arasında Fellini'nin
'Amarcord'u, Pietro
Germi'nin 'İtalyan Usulü
Boşanma'sı ve'Aldaülmış ve
Terkedilmiş'i, Gillo
Pontecorvo'nun 'Kapo'su,
Marco Bellocchio'nun 'Çin
Yakındır'ı, Francesco
Rasi'nin 'Salvatore
Gıuliano'su, 'Mattel Olayı'
ve'lsa Eboli'de Durdu'suda
•vardı.Giuseppe
Tornatore'nin En İyi
Yıbancı Film Oscar'ına
«değer görülen 'Cennet
Sneması'adb filminin
yıpıması da Cristaldi'ydi.
Tango müziğinde 'devrim' yapan Astor Hazzolla 71 yaşında öldü
Astor Piazzolla, 1988 îstanbul Festivali'ne 1960'ta kurduğu Yeni Tango Beşlisi ile kaülnuştı. (Fotoğraf: TARIK ERSOY)
•Tango dûnyası, Anibal Troilo ve Carlos Gardel'den sonra
Piazzolla'yla birlikte üçüncü tango efsanesini de yitirdi. Piaz-
zolla'nm getirdiği yenilikler tango çevTelerini birbirine katmış,
Montevideo'daki bir konserde PiazzoIIa taraftarlanyla kar-
şıtlan arasında çıkan kavgada pekçok yaralanan olmuştu.
FEHMİAKGÜN
Elveda PiazzoUa. 1958 yıbnda "Mü-
zik Ekspres" adb bir dergiye yazdığım
"Bir Müzik Üahı PiazzoUa" adb incele-
meden 34 yıl sonra senin için bir veda
yazısı yazacağımı bilmiyordum o gün-
lerde. flerleyen yıllarda senin bütün tah-
minlerin üstünde tango âlemini bu denb
kanştıracağmı ve bütün dünyada adını
duyuracağmı da bilmiyordum. Biz bir
avuç tango tutkunu olarak 1955'te Pa-
ris'te doldurduğun (piyanistüğini de
ünlü LaJo Schifrin'in yaptığı) uzunça-
lardaki Preparense, Marron Yazul, Im-
perial, Chau Paris, hele hele Picasso gibi
tangolan dinleyerek şaşıp kabyorduk
sadece.
Sokak ttalyancasında "Büyük baba-
cdt" anUmma gelen Nonino dıye çağırdı-
ğın baban Vicente de sağ idı o günler-
de. Kimbibrdi ki onun ölümü üzerine
bestelediğin o güzel tango Adios No-
nino'nun uluslararası bir üne kavuşacağ)-
nı ve Türkiye'de bile sevileceğini. Hatta
ünlü hoca Anibal Troilo, bıle kestireme-
mişti senin geleceğini. Öyle olmasaydı
1944'te aynlmana izin verir miydi or-
kestrasından ve der miydi ki sana, "Bu
kadar etnek, sayfalar dolusu nota, bir ba-
baya allahaısmarladık demek için mi?"
O Troilo ki, 1939 yıbnda sen henüz 18
yaşında iken ilk dinleyişinde hemen or-
kestrasına almış ve sana şöyle demişti:
"Bu üstündekileri çıkar. Hemen mavi bir
takım btıi, bu gece birtikte çıkıyonız sah-
neye."
Yıllar boyu plaklarla birhkte olduk-
tan sonra, 1988 Jstanbul Festivab' dola-
yısıyla ilk kez karşı karşıya geldiğimizde
bir TV söyleşisinde sana şöyle sormuş-
tum: 'Türk dinleyiçisini nasıl buldu-
nuzT' Cevabuı, "Önceleri korktum,
ama bu gece beni dinleyenlerin yüzde
99'u raüziğini tanımıyorlardı, ama çok
befendiler, muüuyum" olmuştu.
Ve ertesi gün Kavaklar'da balık yer-
ken ne çok şaşmıştın Turkiye'de her
düğünün "Cumparsita" ile başladığı-
na. Bilmiyorum o gün çok sevdiğin ve
tarifini aldığın Haydari'yi yapabildin
mi evinde?
İki yıldan bu yana Buenos Aires'ten
gelen her habere umutla baktık, iyi bir
şeyler duymak için. Ama olmadı. Artık
ebmizden bir şey gelmiyor. Adios Piaz-
zoUa...
Astor PiazzoIIa, modern tangonun
yaratıası olduğu kadar çağdaş müziğın
de temsilcisi idi. Bütün dünyada tango-
nun adını yeniden duyurmuş, tango ka-
dar caz ve klasik müzik meraklıİanna
da seslenebilmeyi başarmışü. PiazzoIIa
müziği, Arjantin'de tangonun tarihi
yazgısı i!e aynı paralelde gelişmiştir: Ya-
dırganan, yadsınan, merak edilen, ince-
lenen, sonunda taklit edilen ve göklere
çıkanbp benimsenen bir müzik.
Ama PiazzoIIa bu noktaya hiç de ko-
lay gelmemişti. Bir polemik açılmış, Pi-
azzoUa müzjğinin tango olup olmadığı
tartışıbnaya başlanmıştı. Montevideo'-
daki bir konserde PiazzoIIa taraftarlan
ile karşıtlan arasında çıkan büyük kav-
gada pek çok yaralanan olmuştu. Çün-
kü PiazzoIIa, her şeyi durmadan değişti-
riyordu. Tangoyu, düşüncelerini ve
dostlannı. Ama sanatcı gerçekten zor
olanı başardı. Klasik tangodan gelen bu
ünlü müzisyen, "Dinlemek İçin Tango"
diye nitelendirilen özgün müziğini önce
dünyaya, sonra Aıjantin'e kabul ettirdi.
Yaşamınm her saati müzik ve tango
ile dolu sanatçı, Alberto Ginastera ve
Nadia Boulanger'nin öğrendsi olmuş,
tangolar, balad ve sonatlar, bale müzik-
leri, iki operet, 1 opera, 37 fıbfı müziği
bestelemişti. 3'lüler, tipik orkestralar,
yayblar orkestrası kuran, Amerika'da
Caz-Tango adı altında çabşmalar ya-
pan Piazzolla'run cazın ünlü isimîeri
Gary Mıılligan ve Gary Burton ile birlik-
te yapüğı plaklan var.
1960 yıhnda kurduğu "Yeni Tango
Beşlisi" ile 1988 yıbnda İstanbul Festi-
vaü'nin davetlisi olarak çalmış, başrolü-
nü Pfarido Domingo'nun oynayacağı ve
Phialadelphia Operaa'nca seslendirile-
cek Gardel operasının hazırbklannı bi-
tirmişti. Ta ki, 1990 yılında gecirdigı ve
bir daha düzelemediği hastahğma ka-
dar.
ül 20. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTJYALİ
Çalgısı, bedeninin bir parçası
• Belki de festivalin
en çarpıcı olayını
önceki akşam Aya
İrini'de Itzhak Perl-
man'ı dinlerken ya-
şadık. Perlman, bir
yeniçağ simyaası!
Çalgısı, bedeninin bir
parçası, eli kolu gibi
bir şey olmuş. Yirmi
yıldır müzik dün-
yasının baştacı olan
Perlman, İstanbul
yazının kuyruklu
yıldızıydı.
EVtJS İLYASOĞLU
Festival, belki de bu yıün en
çarpıcı olayını önceki akşam
Aya İrini'de Itzhak Pertman'ı
dinlerken yaşadı. Perlman, bir
yeniçağ simyaası. Her şeyin
ötesine geçmiş, somut dünya-
nın üstesinden gelmiş! Notalan,
müzik işaretlerini, keman telle-
rini, yayını, yanı başmdaki pi-
yanisti, karşısındaki hıncahınç
dolu salonu, Aya İrini'nin kub-
besini filan bir büyücü ustalığı
ile müziğin içinde eritti.
Çalgısı, bedeninin bir parça-
sı, eb kolu gibi bir şey olmuş.
Göğsünden yükselen sesle öz-
Itzhak Perlman, kırk üç yıldır çalgısıyla tek ses, tek soluk olmuş. Ünlü müzisyen, müziği ya-
şayışmı, yaşama sevindni Aya İrini'yi doMuran dinleyicUere de aktardı. (ÎBRAHİM GÜNEL)
deşleşmiş, beyninde bulduğu
sesle pekişmiş kemanı...
Biraz önce yaptığımız söyle-
şiyi anımsıyorumresitalboyun-
ca: "Kafamdaki sesi kemanı-
mda bulduğmnda dört buçuk
yaşundaydım." Demek ki kırk
üç yıldır tek ses, tek soluk ol-
muş çalgısıyla! "Her çahşımda
bir şeyler değistirmeliyim, bir
yenilik değilse de bir değisUdik
olmalı, yorumcuyu yaşatan bunu
yapabilmesidir" diyordu.
Acaba Schubert'in dokunakb
Rondo'sunda hangi pasajın
hüznünü değiştirdi? Ya da Be-
etnoven'ın güzebm Kreutzer
Sonatı'nda son bölümde yaşa-
dığı coşkuya bizi de katarken
bu kez getirdiği değişikbk ney-
di?
O anda oluşan, çaldığı orta-
mın esininden kaynaklanan bir
yaratıabk obnab. Prokofiefin
flütten kemana uyarladığı so-
natında Perbnan, flütü de yaşa-
tıyordu; bir kocaman orkestra-
yı da andınyordu kemanıyla.
Hani o yirmi dört yıl önce sesi-
ne tutulup peşinden dolaşüğı
Stradivarius'u ile. Program se-
çiminde Schubert, Beethoven,
Prokofief gibi keman edebi-
yatınm başyapıtlanndan olu-
şan bir içenk gözetmiş. Ardı-
ndan sunduğu peş peşe üç "bis"
parçasında ise mozaik gibi
abmb, popüler yapıtlar çaldı.
Kreisler, Elgar ve Sarasate'nin
bu küçük parçalan salon gene-
lınde daha akılda kabcı oldu.
Yirmi yıldır müzik dünyası-
nın baştaa olan Perbnan, ge-
cikmiş İstanbul "debut"sünde
(ilk konseri) Türk dinleyicisi ile
karşılaşmak için sabırsızlanı-
yor, "Aslmda dünyanm her ye-
rinde dinlevici aynıdır. Ben mû-
ziğhni paylaşnıayı seviyorum.
Karşundaki dinieyene duyduk-
laranı aktarmayı seviyorum.
Dinleyicinin ûlkesi, ırkı, dini fı-
fauı öaemfi degil. Müzik, ulusla-
rarası bir dil diyordu. Bir de
karşısına biraz daha hazırlan-
mış, en azından festival kitapçı-
ğına BÖZ atmış bir dinleyici kit-
lesi çıksaydı; sonatlann bölüm-
leri arasında alkışlamadan, sa-
natçının yoğunluğunu payla-
şarak dinleyen bir kitle...
Bu arada Perbnan gibi bir de-
haya eşhk edebilme niteliğini
gösteren piyanist Janet Good-
man Guggenheim'ın da bu güzel
dinletideki payından söz etme-
b'yiz. Perbnan'laritrnikbirbkte-
liği, aynı çizgideki söyleşisi,
özellikle Beethoven Kreutzer
Sonat'taki hüneri övgüye değer.
FESTİVALDE BUGÜN
• İTt Mezunlan Türk Müziği
Toptuluğu / Atatürk Kültûr.
Merkezi Konser Salonu, 18.30
• Jean-Pierre Rampal-Mariei-
le Nordmann / Aya Irini, 18.30
FESTİVALDE YARIN
• Rambert Dans Topluhığu /
Atatürk Kültûr Merkezi Büyük
Salonu 21.30
• Oxford Şehir Orkestrası /
Aya İrini, 18.30
• Tracy Chaptnan / Açıkhava
Tiyatrosu, 21.30
'Altaı Flüt' Rampal, Aya IrinTdeKültür Servisi - Uluslararası İstanbul ı , _ . _ . . _ . ~ ~ _ : *^ 1 Bachın Sol Minör Flüt SonKöltür Servisi - uluslararası İstanbul
Festivab'ne daha önce de katılan dün-
yanın en ünlü flütçülerinden Jean-Pier-
re Rampal bir kez daha Aya İrini'de.
Rampal bugünkü resitalinde piyanist
Marielk Nordmann eşbğinde çalacak.
Bugün İstanbul Festivab'nde bir de
Türk müziği konseri var. Şefliğjni ve so-
listliğini İnci Çayırlı'nın üstlendiği
İstanbul Teknik Oniversitesi Mezunlan
Türk Müziği Topluluğu, Atatürk Kül-
tür Merkezi Konser Salonu'nda.
Marsilya'da doğan Jean-Pierre Ram-
pal, Paris Ulusal Yüksek Konservatu-
van'nı bitirdikten sonra, 1945'te olağa-
nüstü müzik yaşamma başladı. Yoğun
turneler yüzünden Paris Opera Orkest-
rası'ndaki flüt solistbğinden ve Paris
Ulusal Yüksek Konservatuvan'ndaki
öğretim üyeliğinden aynbnak zorunda
kalan Rampal'in özellikle Barok müzik
• Ünlü Fransız flütçü Jean-Pierre Rampal, bu-
gün arpçı Marielle Nordmann'la birlikte Aya İri-
ni'de. istanbul Festivali'ne daha önce de katılan
flütçü Jean-Pierre Rampal, bugünkü resitalinde
Hintli sitarcı Ravi Şankar'm bir yapıtına da yer
verecek.
ağırbkb olarak ünlü I Musici toplulu-
ğuyla verdiği konserler ve yaptığı plak-
lar unutulmazlar arasında.
Fransız Üfleme Çalgılar Beşbsi, Paris
Barok Topluluğu ve Rampal-Veyron
Lacroix İkibsi gibi oda müziği topluluk-
lan da kuran Jean-Pierre Rampal, son
zamanlarda Amerikab piyanist ve klav-
senci John-Steele Ritter ile ikili çabyor,
Isaac Stern ve Mstislav Rostropoviç ile
konserler veriyor, plaklar dolduruyor.
Son birkaç yıldır orkestra şefliği de
yapan Rampal, Fransız Ulusal Orkest-
rası, San Francisco Senfoni Orkestrası,
Montreal Senfoni Orkestrası. Los An-
geles Filarmoni Orkestrası gibi tanınmış
topluluklann yanı sıra Washington
Ulusal Orkestrası'nın konserlerini dü-
zenb olarak yönetiyor.
Rampal'e bugünkü resitabnde, trom-
petçı Maurice Andre ve viyolacı Yuri
Başmet gibi ustalarla da çalmış olan
arpçı Marielle Nordmann eşiik edecek.
Konser programında Johann Sebastian
ı'ın Sol Minör Flüt Sonatı,, Georg
Phibpp Telemann'ın Solo Flüt İçin Üç
Fantezisi, Antonin Dvorak'ın Sol Ma-
jör Sonatı, Camille Saint-Saens'm Flüt
ve Arp İçin Fantezisi, Macar besteci
Ksenia Erdelyi'nin Solo Arp İçin Prelüd
ve Elegiesi, 19. yüzyıl bestecisi Elias Pa-
rish-Alvars'm La Mandobnası ve Hintli
sitar ustası Ravi Şankar'm Raga Todi'-
si yer abyor.
inci Çayırb yönetimindeki İTÜ Me-
zunlan Türk Müziği Topluluğu'nun
bugünkü konserinin ilk böîümü, bu yıl
yitirdigimiz Yesari Asım ,4rsoy'un eser-
lerineaynldı.
Konserin ilk bölümünde Yesari Asım
Arsoy'un korodan dinleyeceğimiz eser-
lerinden sonra ikinci bölümde sobst ola-
rak İnci Çayırb'yı dinleyeceğiz. Bu bö-
lümde klasik, neoklasik ve modern eser-
lerden örnekler sunulacak.
Edebiyatçılar Derneğinde
görev bölüşümü
Genel başkanlığa
Aluııet Say seçildi
• Edebiyatçılar Derneği'nin Yürütme Kurulu'n-
da Ahmet Say'ın yanı sıra M.Ş. Onaran, Ali Cen-
gizkan, Alaaddin Emre, Hüseyin Atabaş yer aldı.
Kühür Servisi - Edebiyatçı-
lar Derneği Genel Başkanbğı'-
na Ahmet Say seçildi.
Edebiyatçılar Derneği Birin-
ci Olağan Genel Kurulu'nda
genişletilmiş genel yönetim ku-
rulu üyeliklerine seçilenler
açıklandı. Ankara dışında 15
ilde üyeleri bulunan Edebi-
yatçılar Derneği'nin genel yö-
netim kurulunda şu yazarlar
temsil edecek:
Metin Altıok, Orhan Asena,
Hüseyin Atabaş, Recai Ata-
lay, Behçet Aysan, Cengiz
Bektaş, Osman Bolulu, Ab
Cengizkan, Alaaddin Emre,
Nazlı Eray, Ahmet Erhan, Na-
dir Gezer, Burhan Günel, Hic-
ri İzgören, İ. Kemal Karadayı,
Hidayet Karakuş, Mustafa Şe-
rif Onaran, Erdal Öz, Gün-
doğdu Sanımer, Ahmet Say,
Ahmet Uysal, Şemsettin Ünlü
ve Hüseyin Yurttaş.
Genel yönetim kurulunun
yapüğı ilk toplantıda yürütme
kurulu üyebklerine şu yazarlar
seçildi:
Ahmet Say (genel başkan),
Mustafa Şerif Onaran (genel
başkan yardıması), Ah" Cen-
gizkan (genel sekreter). Alaad-
din Emre (genel sekreter
yardıması), Hüseyin Atabaş
(genel sayman).
Blood, Sweat and Tears
Bu grubun adım
Oıurchill koydıı
Kültür Servisi- Caz-rock'ın
ilk önemli topluluğu Blood,
Sweat and Tears Uluslararası
20. İstanbul Festivab kapsamı~
nda dün. Açıkhava Tiyatro-
su'nda bir konser verdi.
Festivalde tek konser ver-
mek üzere dün istanbul'a gelen
topluluk, konser öncesi The
Marmara Oteli'nde düzenle-
nen bir toplantıyla basma
tanıtıldı. Basın toplantısma,
1%7'de Blues Project'in
şarkıa, besteci ve orgçusu Al
Kooper, gitarisü Steve Katz ile
davulcu Bobby Colomby ta-
rafından kurulan ve eleman-
lan sürekli değişen topluluğun
solisti. David Clayton-Tho-
mas ve Ümit Tunçağ katıldı.
Clayton-Thomas, grubun
adıyla ilgili bir soruyu, "Wins-
ton Churchill'in üıilü, 'Kan,
ter ve gözyaşlanmızla ka-
zandık' sözünden esinlendik,
hugünlere çok büyük çabalar-
la geldiğimiz için kendimize bu
adı seçtik" şeklinde yaıtladı.
1%7'de kurulduğunda, gru-
bun amacı, gıtar. davul ve bas-
lan oluşan klasik rock formas-
yonuna. saksofon, trompet ve
trombonu içeren bir nefesli
grubu kaımak, caz ve blues
ögeleri ile rock ögelerini kay-
naştırarak yeni bir sentez oluş-
turmaktı ve o yıllarda bu mü-
zikte devrim demekti. Top-
lantıda sorulan Ümıt Tunçağ'-
ın yardımıyla yanıtlayan Tho-
mas, caz-rock'ın artık 1969'-
lardaki gibi devrim yaratan bir
David Clayton-Thomas
müzik olmadığını, pop müzik-
le iyice içiçe girdiğini ifade etti.
Miles Davis ve Chıc Corea gibi
sanatçılann bile. cazı pop for-
masyonu içinde yaptıklannı
anlatan David Clayton-Tho-
mas, grubun yavaş ve sürekli
bir gebşme içinde olduğunu
bildirdi.
Son 10 yılda gruptanispeteh
az eleman değişikbği ya-
şandığını da kaydeden David
Clayton-Thomas, Steve Gutt-
man ve Jerry Sokolov trompet,
Charbe Gordon trombon,
Chuck Fısher saksofon, Niel
Compalongo davul. Larry De
Ban gitar, Garry Foote bas ve
Glenn Mc Clelland'dan oluşan
şimdiki kadronun topluluğun
en iyi grubu olduğunu ve 10
yıbn tecrübesine sahip olduk-
lannı söyledi.
Mustafa Karyağdı, 'Adsız' yapıtıvla Başan Ödülü aldı.
Sergi 24Ağustos'a kadaraçık
^Güııüıııiiz Sanatçılan9
HareketKöşkü9
nde
Kültür Servisi- Resim ve
Heykel Müzeleri Derneği'nce
düzenlenen, "Günümüz Sa-
natçılan İstanbul Sergisi"nin
13"üncüsü önceki gün yapılan
bir törenle açıldı.
Dolmabahçe Sarayı Hare-
ket Köşkü'nde gerçekleştirilen
ve açılış konuşmasını Mimar
Sinan Üniversitesi Rektörü
Prof. Gündüz Gökçe'nin
>aptığı törende, başan ödü-
lüne değer bulunan sanatçıiara
belgeleriverildi.
Gündüz Gökçe konuşması-
nda, genç sanatçıiara seslene-
rek. "Türk sanat ortamı
varbğını sizlerle sürdürecek,
sizlere kapımız daima açıktır"
dedi.
Mimar Sinan Üniversitesi
Resim ve Heykel Müzesi ile
Plastik Sanatlar Derneği'nin
desteğiyle Resim Heykel
Müzeleri Derneği'nce düzenle-
nen yanşmab resim sergisine
bu yıl 275 yapıt katıldı. Erol
Eti(sanatçı. seçici kurul baş-
kanı). Prof.Tomur Atagök(sa-
natçı, Resim ve He>kel Müze-
leri Derneği Temsilcisi). Beril
Anılanmert (sanatçı, Plastik
Sanatlar Derneği Temsilcisi).
Haldun Dostoğlu (galeri yöne-
ticisi). Mehmet Aksoy (sa-
natçı), Ahmet Öner Gezgin
(sanatçı), Günümüz Sanatçı-
lan 12. îstanbul Sergisi başan
ödüllü) ve Bülent Kahraman'-
dan (yazar. eleştirmen) oluşan
seçici kurul. bu yapıtlardan
30'unu sergilemeye değer bul-
du.
Yapıtlan sergilemeye değer
bulunan 25 sanatçı arasından,
Nur Gökbulut -Deniz
Yırtılınca, Sibel Karaçoban
düzenleme; Mustafa Karyağdı
Adsız. Zafer Mintaş Zaman
adb yapıtlanyla başan ödülü-
nü aldı..Ayşe Topbaş da Za-
mansız, adh yapıtıyla Plastik
Sanatlar Derneği ödülünü ka-
zandı.
Prof Tomur Atagök de ser-
giye katılımın büyük dina-
mizm veçeşitlilk içerdiğini vur-
gulayarak seçici kurul olarakk
sergilemeye kalacak yapıtlann
seçiminde plastik değerler. çağı
temsil etme özelliklerinin
gözönüne alındığını. genç sa-
natçılann da çok sayıdaki
katıbm ve dcstekleriyle kendi-
lerinı kanıtladıklannı ifade
etti.