15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 ÇimencilepJöPi uyesi ANKARA (AA)-Ankara Devlet Opera ve Balesi Artist Direktörü Merih Çimenciler, Bulgaristan'ın Varna kentinde düzenlenecek olan ' "15. Uluslararası Varna Bale Yanşması"najûri üyesi olarak davet edildi. Dünyaca ûnlü bale yanşmalanndan biri olan ve dünyaca tanınmış bale otoritelerininjüride yer aldığı "Uluslararası Varna Bale Yanşması"na Bulgar hükümeti tarafından davet edilen Merih Çimenciler, 1984'ten bu yana Türkiye ile Bulgaristan arasındaki kültûr bağlannın kesildiğini söyledi. Çimenciler, Varna'da 15-30 temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek yanşmaya kendisinin davet edilmesıyle iki ülke arasındaki kûltürel ilişkilerin de başladığuu kaydettı. Bûyükusta Mihail Tal öldü • KûltürServisi-1960ve 1961 yıllannda Dünya Şampiyonluğu unvanını elinde tutan Letonyab satranç büyükustası Mihail Tal öldü. Mihail Botvinnik ve Vassili Smislov gibi satranççıiann egemen olduğu birdönemde satranca büyûk tehlikeleri göze alan, atak ve serüvenci biroyun tara getiren Tal 56 yaşındaydı. 1957 ve 1958 yıllannda Sovyetler Birliği Satranç Şampiyonu olan Tal, 1960'ta Botvinnik'i acık farkla yenerek Dünya Şampiyonluğunu elde etmişti. 1961'deise Botvınnik'in karşısına böbreklerinden rahatsız olarak çıkan Letonyab bûyükusta unvanı geri vermek zorunda kalmışü. Boykot bitiyor mu? • Kültür Servisi-TO-DER ve SES-DER'e üye 400'e yakm seslendirme sanatçısının, 1 temmuzda "ücretlerine zam yapılmaması, ödeme ve çalışma koşullannın iyileşmemesf'nedeniyle başlattıklan seslendirme boykotunda bugün bir anlaşmaya vanlması bekleniyor. Seslendirme sanatçılan, TRT ve özel televizyonlara yönelik boykotlannda yüzde 200 zam isteklerindeısrar ediyorlar. TO-DER yöneticileri ile TRT Yönetim Kurulu'nun dün yaptıklan toplanünın sonucu bugün acıklanacak ve bu karara göre, boykotun sürüp sürmeyeceği belirlenecek. Blackpool'da caz ünlüleri • Kültür Servisi- İngiltere'ninen büyük caz festivali 9-22 temmuz günleri arasında Blackpool kentinde yapılacak. Blackpool Caz Festivali'ne katılacak tanınmış adlar arasında Roberta Flack, Ray Charles, Nina Simone ve B. B. King de bulunuyor. Bu arada festival yöneticileri, özellikle Amerikah sanatçılann özel isteklerinin kendılerini zorladığını belirtiyorlar. Roberta Flack, beyaz olmayan bir bmuzin ve Steinvvay marka kuyruklu piyano istiyor. B. B. King'in ilgınç istekleri arasında otelde süit, belb renklerde havlular var. Festival yöneticileri, Ray Charles'ın soyunma odasında tuvalet ve sahneye kolay giriş çıkış olanaklan gibi isteklennı sanatçının gözleri görmediği için mantıklı buluyorlar. Yapımcı Franco Cristaldi öldü • Kültûr Servisi -Son 40 yılda birçok unutulmaz Italyan fibnineyapıma olarak imzasını atan Franco Cristaldi öldü. Yapımcıbkta ilk büyük başansını Visconti'nin Dostoyevski'den uyarladığı ve başrollerini Marcello Mastroianni ile Maria Schell'in paylaştıklan 'Beyaz Geceler'le elde eden Cristaldi, 66 yaşındaydı. Cristaldi'nin yapımcıbğını üstlendiği önemli fılmler arasında Fellini'nin 'Amarcord'u, Pietro Germi'nin 'İtalyan Usulü Boşanma'sı ve'Aldaülmış ve Terkedilmiş'i, Gillo Pontecorvo'nun 'Kapo'su, Marco Bellocchio'nun 'Çin Yakındır'ı, Francesco Rasi'nin 'Salvatore Gıuliano'su, 'Mattel Olayı' ve'lsa Eboli'de Durdu'suda •vardı.Giuseppe Tornatore'nin En İyi Yıbancı Film Oscar'ına «değer görülen 'Cennet Sneması'adb filminin yıpıması da Cristaldi'ydi. Tango müziğinde 'devrim' yapan Astor Hazzolla 71 yaşında öldü Astor Piazzolla, 1988 îstanbul Festivali'ne 1960'ta kurduğu Yeni Tango Beşlisi ile kaülnuştı. (Fotoğraf: TARIK ERSOY) •Tango dûnyası, Anibal Troilo ve Carlos Gardel'den sonra Piazzolla'yla birlikte üçüncü tango efsanesini de yitirdi. Piaz- zolla'nm getirdiği yenilikler tango çevTelerini birbirine katmış, Montevideo'daki bir konserde PiazzoIIa taraftarlanyla kar- şıtlan arasında çıkan kavgada pekçok yaralanan olmuştu. FEHMİAKGÜN Elveda PiazzoUa. 1958 yıbnda "Mü- zik Ekspres" adb bir dergiye yazdığım "Bir Müzik Üahı PiazzoUa" adb incele- meden 34 yıl sonra senin için bir veda yazısı yazacağımı bilmiyordum o gün- lerde. flerleyen yıllarda senin bütün tah- minlerin üstünde tango âlemini bu denb kanştıracağmı ve bütün dünyada adını duyuracağmı da bilmiyordum. Biz bir avuç tango tutkunu olarak 1955'te Pa- ris'te doldurduğun (piyanistüğini de ünlü LaJo Schifrin'in yaptığı) uzunça- lardaki Preparense, Marron Yazul, Im- perial, Chau Paris, hele hele Picasso gibi tangolan dinleyerek şaşıp kabyorduk sadece. Sokak ttalyancasında "Büyük baba- cdt" anUmma gelen Nonino dıye çağırdı- ğın baban Vicente de sağ idı o günler- de. Kimbibrdi ki onun ölümü üzerine bestelediğin o güzel tango Adios No- nino'nun uluslararası bir üne kavuşacağ)- nı ve Türkiye'de bile sevileceğini. Hatta ünlü hoca Anibal Troilo, bıle kestireme- mişti senin geleceğini. Öyle olmasaydı 1944'te aynlmana izin verir miydi or- kestrasından ve der miydi ki sana, "Bu kadar etnek, sayfalar dolusu nota, bir ba- baya allahaısmarladık demek için mi?" O Troilo ki, 1939 yıbnda sen henüz 18 yaşında iken ilk dinleyişinde hemen or- kestrasına almış ve sana şöyle demişti: "Bu üstündekileri çıkar. Hemen mavi bir takım btıi, bu gece birtikte çıkıyonız sah- neye." Yıllar boyu plaklarla birhkte olduk- tan sonra, 1988 Jstanbul Festivab' dola- yısıyla ilk kez karşı karşıya geldiğimizde bir TV söyleşisinde sana şöyle sormuş- tum: 'Türk dinleyiçisini nasıl buldu- nuzT' Cevabuı, "Önceleri korktum, ama bu gece beni dinleyenlerin yüzde 99'u raüziğini tanımıyorlardı, ama çok befendiler, muüuyum" olmuştu. Ve ertesi gün Kavaklar'da balık yer- ken ne çok şaşmıştın Turkiye'de her düğünün "Cumparsita" ile başladığı- na. Bilmiyorum o gün çok sevdiğin ve tarifini aldığın Haydari'yi yapabildin mi evinde? İki yıldan bu yana Buenos Aires'ten gelen her habere umutla baktık, iyi bir şeyler duymak için. Ama olmadı. Artık ebmizden bir şey gelmiyor. Adios Piaz- zoUa... Astor PiazzoIIa, modern tangonun yaratıası olduğu kadar çağdaş müziğın de temsilcisi idi. Bütün dünyada tango- nun adını yeniden duyurmuş, tango ka- dar caz ve klasik müzik meraklıİanna da seslenebilmeyi başarmışü. PiazzoIIa müziği, Arjantin'de tangonun tarihi yazgısı i!e aynı paralelde gelişmiştir: Ya- dırganan, yadsınan, merak edilen, ince- lenen, sonunda taklit edilen ve göklere çıkanbp benimsenen bir müzik. Ama PiazzoIIa bu noktaya hiç de ko- lay gelmemişti. Bir polemik açılmış, Pi- azzoUa müzjğinin tango olup olmadığı tartışıbnaya başlanmıştı. Montevideo'- daki bir konserde PiazzoIIa taraftarlan ile karşıtlan arasında çıkan büyük kav- gada pek çok yaralanan olmuştu. Çün- kü PiazzoIIa, her şeyi durmadan değişti- riyordu. Tangoyu, düşüncelerini ve dostlannı. Ama sanatcı gerçekten zor olanı başardı. Klasik tangodan gelen bu ünlü müzisyen, "Dinlemek İçin Tango" diye nitelendirilen özgün müziğini önce dünyaya, sonra Aıjantin'e kabul ettirdi. Yaşamınm her saati müzik ve tango ile dolu sanatçı, Alberto Ginastera ve Nadia Boulanger'nin öğrendsi olmuş, tangolar, balad ve sonatlar, bale müzik- leri, iki operet, 1 opera, 37 fıbfı müziği bestelemişti. 3'lüler, tipik orkestralar, yayblar orkestrası kuran, Amerika'da Caz-Tango adı altında çabşmalar ya- pan Piazzolla'run cazın ünlü isimîeri Gary Mıılligan ve Gary Burton ile birlik- te yapüğı plaklan var. 1960 yıhnda kurduğu "Yeni Tango Beşlisi" ile 1988 yıbnda İstanbul Festi- vaü'nin davetlisi olarak çalmış, başrolü- nü Pfarido Domingo'nun oynayacağı ve Phialadelphia Operaa'nca seslendirile- cek Gardel operasının hazırbklannı bi- tirmişti. Ta ki, 1990 yılında gecirdigı ve bir daha düzelemediği hastahğma ka- dar. ül 20. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTJYALİ Çalgısı, bedeninin bir parçası • Belki de festivalin en çarpıcı olayını önceki akşam Aya İrini'de Itzhak Perl- man'ı dinlerken ya- şadık. Perlman, bir yeniçağ simyaası! Çalgısı, bedeninin bir parçası, eli kolu gibi bir şey olmuş. Yirmi yıldır müzik dün- yasının baştacı olan Perlman, İstanbul yazının kuyruklu yıldızıydı. EVtJS İLYASOĞLU Festival, belki de bu yıün en çarpıcı olayını önceki akşam Aya İrini'de Itzhak Pertman'ı dinlerken yaşadı. Perlman, bir yeniçağ simyaası. Her şeyin ötesine geçmiş, somut dünya- nın üstesinden gelmiş! Notalan, müzik işaretlerini, keman telle- rini, yayını, yanı başmdaki pi- yanisti, karşısındaki hıncahınç dolu salonu, Aya İrini'nin kub- besini filan bir büyücü ustalığı ile müziğin içinde eritti. Çalgısı, bedeninin bir parça- sı, eb kolu gibi bir şey olmuş. Göğsünden yükselen sesle öz- Itzhak Perlman, kırk üç yıldır çalgısıyla tek ses, tek soluk olmuş. Ünlü müzisyen, müziği ya- şayışmı, yaşama sevindni Aya İrini'yi doMuran dinleyicUere de aktardı. (ÎBRAHİM GÜNEL) deşleşmiş, beyninde bulduğu sesle pekişmiş kemanı... Biraz önce yaptığımız söyle- şiyi anımsıyorumresitalboyun- ca: "Kafamdaki sesi kemanı- mda bulduğmnda dört buçuk yaşundaydım." Demek ki kırk üç yıldır tek ses, tek soluk ol- muş çalgısıyla! "Her çahşımda bir şeyler değistirmeliyim, bir yenilik değilse de bir değisUdik olmalı, yorumcuyu yaşatan bunu yapabilmesidir" diyordu. Acaba Schubert'in dokunakb Rondo'sunda hangi pasajın hüznünü değiştirdi? Ya da Be- etnoven'ın güzebm Kreutzer Sonatı'nda son bölümde yaşa- dığı coşkuya bizi de katarken bu kez getirdiği değişikbk ney- di? O anda oluşan, çaldığı orta- mın esininden kaynaklanan bir yaratıabk obnab. Prokofiefin flütten kemana uyarladığı so- natında Perbnan, flütü de yaşa- tıyordu; bir kocaman orkestra- yı da andınyordu kemanıyla. Hani o yirmi dört yıl önce sesi- ne tutulup peşinden dolaşüğı Stradivarius'u ile. Program se- çiminde Schubert, Beethoven, Prokofief gibi keman edebi- yatınm başyapıtlanndan olu- şan bir içenk gözetmiş. Ardı- ndan sunduğu peş peşe üç "bis" parçasında ise mozaik gibi abmb, popüler yapıtlar çaldı. Kreisler, Elgar ve Sarasate'nin bu küçük parçalan salon gene- lınde daha akılda kabcı oldu. Yirmi yıldır müzik dünyası- nın baştaa olan Perbnan, ge- cikmiş İstanbul "debut"sünde (ilk konseri) Türk dinleyicisi ile karşılaşmak için sabırsızlanı- yor, "Aslmda dünyanm her ye- rinde dinlevici aynıdır. Ben mû- ziğhni paylaşnıayı seviyorum. Karşundaki dinieyene duyduk- laranı aktarmayı seviyorum. Dinleyicinin ûlkesi, ırkı, dini fı- fauı öaemfi degil. Müzik, ulusla- rarası bir dil diyordu. Bir de karşısına biraz daha hazırlan- mış, en azından festival kitapçı- ğına BÖZ atmış bir dinleyici kit- lesi çıksaydı; sonatlann bölüm- leri arasında alkışlamadan, sa- natçının yoğunluğunu payla- şarak dinleyen bir kitle... Bu arada Perbnan gibi bir de- haya eşhk edebilme niteliğini gösteren piyanist Janet Good- man Guggenheim'ın da bu güzel dinletideki payından söz etme- b'yiz. Perbnan'laritrnikbirbkte- liği, aynı çizgideki söyleşisi, özellikle Beethoven Kreutzer Sonat'taki hüneri övgüye değer. FESTİVALDE BUGÜN • İTt Mezunlan Türk Müziği Toptuluğu / Atatürk Kültûr. Merkezi Konser Salonu, 18.30 • Jean-Pierre Rampal-Mariei- le Nordmann / Aya Irini, 18.30 FESTİVALDE YARIN • Rambert Dans Topluhığu / Atatürk Kültûr Merkezi Büyük Salonu 21.30 • Oxford Şehir Orkestrası / Aya İrini, 18.30 • Tracy Chaptnan / Açıkhava Tiyatrosu, 21.30 'Altaı Flüt' Rampal, Aya IrinTdeKültür Servisi - Uluslararası İstanbul ı , _ . _ . . _ . ~ ~ _ : *^ 1 Bachın Sol Minör Flüt SonKöltür Servisi - uluslararası İstanbul Festivab'ne daha önce de katılan dün- yanın en ünlü flütçülerinden Jean-Pier- re Rampal bir kez daha Aya İrini'de. Rampal bugünkü resitalinde piyanist Marielk Nordmann eşbğinde çalacak. Bugün İstanbul Festivab'nde bir de Türk müziği konseri var. Şefliğjni ve so- listliğini İnci Çayırlı'nın üstlendiği İstanbul Teknik Oniversitesi Mezunlan Türk Müziği Topluluğu, Atatürk Kül- tür Merkezi Konser Salonu'nda. Marsilya'da doğan Jean-Pierre Ram- pal, Paris Ulusal Yüksek Konservatu- van'nı bitirdikten sonra, 1945'te olağa- nüstü müzik yaşamma başladı. Yoğun turneler yüzünden Paris Opera Orkest- rası'ndaki flüt solistbğinden ve Paris Ulusal Yüksek Konservatuvan'ndaki öğretim üyeliğinden aynbnak zorunda kalan Rampal'in özellikle Barok müzik • Ünlü Fransız flütçü Jean-Pierre Rampal, bu- gün arpçı Marielle Nordmann'la birlikte Aya İri- ni'de. istanbul Festivali'ne daha önce de katılan flütçü Jean-Pierre Rampal, bugünkü resitalinde Hintli sitarcı Ravi Şankar'm bir yapıtına da yer verecek. ağırbkb olarak ünlü I Musici toplulu- ğuyla verdiği konserler ve yaptığı plak- lar unutulmazlar arasında. Fransız Üfleme Çalgılar Beşbsi, Paris Barok Topluluğu ve Rampal-Veyron Lacroix İkibsi gibi oda müziği topluluk- lan da kuran Jean-Pierre Rampal, son zamanlarda Amerikab piyanist ve klav- senci John-Steele Ritter ile ikili çabyor, Isaac Stern ve Mstislav Rostropoviç ile konserler veriyor, plaklar dolduruyor. Son birkaç yıldır orkestra şefliği de yapan Rampal, Fransız Ulusal Orkest- rası, San Francisco Senfoni Orkestrası, Montreal Senfoni Orkestrası. Los An- geles Filarmoni Orkestrası gibi tanınmış topluluklann yanı sıra Washington Ulusal Orkestrası'nın konserlerini dü- zenb olarak yönetiyor. Rampal'e bugünkü resitabnde, trom- petçı Maurice Andre ve viyolacı Yuri Başmet gibi ustalarla da çalmış olan arpçı Marielle Nordmann eşiik edecek. Konser programında Johann Sebastian ı'ın Sol Minör Flüt Sonatı,, Georg Phibpp Telemann'ın Solo Flüt İçin Üç Fantezisi, Antonin Dvorak'ın Sol Ma- jör Sonatı, Camille Saint-Saens'm Flüt ve Arp İçin Fantezisi, Macar besteci Ksenia Erdelyi'nin Solo Arp İçin Prelüd ve Elegiesi, 19. yüzyıl bestecisi Elias Pa- rish-Alvars'm La Mandobnası ve Hintli sitar ustası Ravi Şankar'm Raga Todi'- si yer abyor. inci Çayırb yönetimindeki İTÜ Me- zunlan Türk Müziği Topluluğu'nun bugünkü konserinin ilk böîümü, bu yıl yitirdigimiz Yesari Asım ,4rsoy'un eser- lerineaynldı. Konserin ilk bölümünde Yesari Asım Arsoy'un korodan dinleyeceğimiz eser- lerinden sonra ikinci bölümde sobst ola- rak İnci Çayırb'yı dinleyeceğiz. Bu bö- lümde klasik, neoklasik ve modern eser- lerden örnekler sunulacak. Edebiyatçılar Derneğinde görev bölüşümü Genel başkanlığa Aluııet Say seçildi • Edebiyatçılar Derneği'nin Yürütme Kurulu'n- da Ahmet Say'ın yanı sıra M.Ş. Onaran, Ali Cen- gizkan, Alaaddin Emre, Hüseyin Atabaş yer aldı. Kühür Servisi - Edebiyatçı- lar Derneği Genel Başkanbğı'- na Ahmet Say seçildi. Edebiyatçılar Derneği Birin- ci Olağan Genel Kurulu'nda genişletilmiş genel yönetim ku- rulu üyeliklerine seçilenler açıklandı. Ankara dışında 15 ilde üyeleri bulunan Edebi- yatçılar Derneği'nin genel yö- netim kurulunda şu yazarlar temsil edecek: Metin Altıok, Orhan Asena, Hüseyin Atabaş, Recai Ata- lay, Behçet Aysan, Cengiz Bektaş, Osman Bolulu, Ab Cengizkan, Alaaddin Emre, Nazlı Eray, Ahmet Erhan, Na- dir Gezer, Burhan Günel, Hic- ri İzgören, İ. Kemal Karadayı, Hidayet Karakuş, Mustafa Şe- rif Onaran, Erdal Öz, Gün- doğdu Sanımer, Ahmet Say, Ahmet Uysal, Şemsettin Ünlü ve Hüseyin Yurttaş. Genel yönetim kurulunun yapüğı ilk toplantıda yürütme kurulu üyebklerine şu yazarlar seçildi: Ahmet Say (genel başkan), Mustafa Şerif Onaran (genel başkan yardıması), Ah" Cen- gizkan (genel sekreter). Alaad- din Emre (genel sekreter yardıması), Hüseyin Atabaş (genel sayman). Blood, Sweat and Tears Bu grubun adım Oıurchill koydıı Kültür Servisi- Caz-rock'ın ilk önemli topluluğu Blood, Sweat and Tears Uluslararası 20. İstanbul Festivab kapsamı~ nda dün. Açıkhava Tiyatro- su'nda bir konser verdi. Festivalde tek konser ver- mek üzere dün istanbul'a gelen topluluk, konser öncesi The Marmara Oteli'nde düzenle- nen bir toplantıyla basma tanıtıldı. Basın toplantısma, 1%7'de Blues Project'in şarkıa, besteci ve orgçusu Al Kooper, gitarisü Steve Katz ile davulcu Bobby Colomby ta- rafından kurulan ve eleman- lan sürekli değişen topluluğun solisti. David Clayton-Tho- mas ve Ümit Tunçağ katıldı. Clayton-Thomas, grubun adıyla ilgili bir soruyu, "Wins- ton Churchill'in üıilü, 'Kan, ter ve gözyaşlanmızla ka- zandık' sözünden esinlendik, hugünlere çok büyük çabalar- la geldiğimiz için kendimize bu adı seçtik" şeklinde yaıtladı. 1%7'de kurulduğunda, gru- bun amacı, gıtar. davul ve bas- lan oluşan klasik rock formas- yonuna. saksofon, trompet ve trombonu içeren bir nefesli grubu kaımak, caz ve blues ögeleri ile rock ögelerini kay- naştırarak yeni bir sentez oluş- turmaktı ve o yıllarda bu mü- zikte devrim demekti. Top- lantıda sorulan Ümıt Tunçağ'- ın yardımıyla yanıtlayan Tho- mas, caz-rock'ın artık 1969'- lardaki gibi devrim yaratan bir David Clayton-Thomas müzik olmadığını, pop müzik- le iyice içiçe girdiğini ifade etti. Miles Davis ve Chıc Corea gibi sanatçılann bile. cazı pop for- masyonu içinde yaptıklannı anlatan David Clayton-Tho- mas, grubun yavaş ve sürekli bir gebşme içinde olduğunu bildirdi. Son 10 yılda gruptanispeteh az eleman değişikbği ya- şandığını da kaydeden David Clayton-Thomas, Steve Gutt- man ve Jerry Sokolov trompet, Charbe Gordon trombon, Chuck Fısher saksofon, Niel Compalongo davul. Larry De Ban gitar, Garry Foote bas ve Glenn Mc Clelland'dan oluşan şimdiki kadronun topluluğun en iyi grubu olduğunu ve 10 yıbn tecrübesine sahip olduk- lannı söyledi. Mustafa Karyağdı, 'Adsız' yapıtıvla Başan Ödülü aldı. Sergi 24Ağustos'a kadaraçık ^Güııüıııiiz Sanatçılan9 HareketKöşkü9 nde Kültür Servisi- Resim ve Heykel Müzeleri Derneği'nce düzenlenen, "Günümüz Sa- natçılan İstanbul Sergisi"nin 13"üncüsü önceki gün yapılan bir törenle açıldı. Dolmabahçe Sarayı Hare- ket Köşkü'nde gerçekleştirilen ve açılış konuşmasını Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü Prof. Gündüz Gökçe'nin >aptığı törende, başan ödü- lüne değer bulunan sanatçıiara belgeleriverildi. Gündüz Gökçe konuşması- nda, genç sanatçıiara seslene- rek. "Türk sanat ortamı varbğını sizlerle sürdürecek, sizlere kapımız daima açıktır" dedi. Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi ile Plastik Sanatlar Derneği'nin desteğiyle Resim Heykel Müzeleri Derneği'nce düzenle- nen yanşmab resim sergisine bu yıl 275 yapıt katıldı. Erol Eti(sanatçı. seçici kurul baş- kanı). Prof.Tomur Atagök(sa- natçı, Resim ve He>kel Müze- leri Derneği Temsilcisi). Beril Anılanmert (sanatçı, Plastik Sanatlar Derneği Temsilcisi). Haldun Dostoğlu (galeri yöne- ticisi). Mehmet Aksoy (sa- natçı), Ahmet Öner Gezgin (sanatçı), Günümüz Sanatçı- lan 12. îstanbul Sergisi başan ödüllü) ve Bülent Kahraman'- dan (yazar. eleştirmen) oluşan seçici kurul. bu yapıtlardan 30'unu sergilemeye değer bul- du. Yapıtlan sergilemeye değer bulunan 25 sanatçı arasından, Nur Gökbulut -Deniz Yırtılınca, Sibel Karaçoban düzenleme; Mustafa Karyağdı Adsız. Zafer Mintaş Zaman adb yapıtlanyla başan ödülü- nü aldı..Ayşe Topbaş da Za- mansız, adh yapıtıyla Plastik Sanatlar Derneği ödülünü ka- zandı. Prof Tomur Atagök de ser- giye katılımın büyük dina- mizm veçeşitlilk içerdiğini vur- gulayarak seçici kurul olarakk sergilemeye kalacak yapıtlann seçiminde plastik değerler. çağı temsil etme özelliklerinin gözönüne alındığını. genç sa- natçılann da çok sayıdaki katıbm ve dcstekleriyle kendi- lerinı kanıtladıklannı ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle