Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28TEMMUZ1992SAU
DIŞHABERLER
Verot
imrandı
•NEWYORK(AA) -ABD
Başkanlık seçimleri
yanşından sürpriz bir
toiçimde çekilen bağımsız
»day Teksaslı işadamı Ross
Perot'un siyasi nedenlerle
değil, kişisel ve ailevi
sebeplerden dolayı başkanlık
mücadelesinı bıraktığı
bildiriliyor. Perot'nun
lcampanyasını yürüten
Frank Luntz. Newsweek
dergjsine verdiğı demeçte,
Perot'nun, basırun kendisine
karşı tutumundan çok
rahatsız olduğunu ve
kampanyayı "inanılmayacak
kadar yıpratıcı bir süreç"
olarak tanımladığını
kaydetti.
üzayda Rus-
Fransız işbirtigi
• MOSKOVA(AA)- Rusya
ile Fransa arasmdaki uzay
işbirliğj çerçevesinde, iki
ülkenin, kozmonotlannı
yörüngedeki Mir uzay
istasyonuna götürecek
Soyuz-TM 15 adh araç,
Kazakistan'ın Baykonur
Uzay Üssü'nden fırlauldı.
Bir Rus aracıyla uzaya
gjdecek ilk Fransız olan
araştırmaa Michel Tonini
de, "Antares" adı verilen
ortak bir araştırma için
deney ve ölçümler
yaptıktan sonra Viktorenko
ve Kaleri ile birlikte
birkaç gûn içinde dünyaya
dönecek.
Arnavutluk'ta ilk
sonuçlar
•TÎRAN(AA)-
Amavutluk'ta
demokratikleşme sürecinin
ilk yerel seçimlerini, resmi
olmayan ilk sonuçlara göre
iktidardaki Demokratik
Parti(DP)kazandı.
Demokratik parti oylann
yaklaşık yüzde 65'ni
toplarken, ana muhalefetteki
Sosyalist Parti (SP) (Eski Işçi
Partisi) de yüzde 30 oranında
oyaldı. Başkent Tiran'da da
iktidar partisinin adayı
seçimi kazandı. İlk
belirlemelere göre, yerel
seçimlere katılma oranı
düşük oldu. Tiran'da verilen
ayn resmi haberlerde katılım
oranının yüzde 60civannda
olduğu bildirildı. İki büyük
partinin yaru sıra ülkenin
güneyinde Yunan aanlığın
yoğun olarak yaşadığı
bölgelerde de bu azınhğı
temsil eden İnsan Haklan
İçin Birlik Partisi'nin yerel
yönetimde söz sahibi olması
bekleniyor.
Hindistan'da
kaza: 40 ölü
*YENtDELHİ(AA)-
Hindistan'da bir otobüsün
ırmağa düşmesi sonucu 40
kişinin öldüğü sanılıyor.
Hindistan Birleşik Haber
Ajansı. Arunachal Pradesh
eyaletinde bir otobüsün,
yoldançıkarak Subansiri
ırmağına düştüğünü
duyurdu. Ajans. kurtarma
çalışmalanndan henüz
henhangibirsonuç
alınmadığını bildirdi.
Honecker'in
eşine de dava
• BERLtN(AA)-Eski
Demokratik Almanya
Devlet Başkanı Erich
Honecker'in Almanya'ya
iadeedildiğinde
tutuklanması karanna. eşi
Margot'un dahil edilmesi
istendi. Margot Honecker'in
eski Demokratik Almanya
Eğitim Bakanı olduğunu
haürlatan Alman
politikacılar ülke
yönetiminde kendisinin de
etkin olduğunu iddia ederek.
eski rejimden sorumlu
olduğunu ileri sürdüler.
Honeckerler, 11 arahktan bu
yana Şili'nin Moskova
büyükelçiliğinde
bulunuyorlar.
60 Somalili
denizde kayıp
• CtBUTİ(AA)-Siyasi
çatışmalar ve şiddetli
yoksulluğun hüküm sürdüğü
Somali'den iş bulmak
umuduyla Yemen'e doğru
tekneyle denize açılan 60
kişinin Kızıldeniz'de
boğulduğu sanılıyor.
Havadan arama ekipleri,
Cibuti açıklanndaki
"Muşa"adası civannda
cesetlere rastladılar.
DÜZELTME
26 temmuz tarihli
Cumhuriyet'in 9. sayfasında
yeralan'Toprak
ödününden Evren sorumlu"
başlıklı haberin ikinci
paragrafı şöyle olacakür:
"26 mart belgesi uyannca
yüzde 29 artı oranı içinde
kalan birçok köyün
Dentaş'ın haritasında bu
oran dışında kaldığı
anlaşıldı."
Düzeltir, özür dileriz.
Kıbns görüşmelerînde ABD devreye girdi
OSMAN KARAKAŞ
NEW YORK - Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Butros Gali, Tiirk tarafının "vüz-
de 29 artı" formülünü yeterli bulmadı. Türk
tarafının bu yüzdenin altına inmesi için bas-
kılar sürerken, görüşmelerde Amerika Birle-
şik Devletleri, etkisini artürarak, kontrolü
elinde bulundurmaya başladı. Dün yapüacağı
önceden açıklanan Denktaş-Gali görüşmesi,
BM Genel Sekreteri Gali'nin isteği Uzerine ip-
tal edildi.
15 temmuzda başlayan ikinci tur görüşme-
lerinde, Kıbns liderleri Rauf Denktaş ile Yor-
go Vasiliu, Birleşmiş Milletler Genel Sekre-
teri Butros Gali ile görüşmelerinin yanı sıra
her gün ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Ko-
ordinatörü Nelson Ledsky ile de görüştüler.
Geçen hafta çarşamba ve perşembe günleri
KKTC lideri Denktaş'ın, perşembe ve cuma
günü de Rum yönetimi lideri Vasiliu'nun BM
Genel Sekreteri Gali ile yapması planlanan
görüşmelerin iptal edilmesine rağmen,
Ledsky iki liderle görüşmelerini sürdürerek
saatler süren toplantılar yaptı.
Geçen cuma günü BM Genel Sekreteri Ga-
li'ye Türk tarafına yüzde 29 oranında toprak
bırakılmasını öngören haritasını sunan ve pa-
zartesi günü Gali ile yeniden bir araya gele-
ceği açıklanan Denktaş'ın bu görüşmesinin
iptal edildiği, pazartesi günü öğleden sonra
duyuruldu. Denktaş başkanlıgındaki Türk
heyeti KKTC temsilcüiğinde 'kapalı kapılar'
ardında uzun toplantılannı sürdürürken,
Denktaş-Gaü görüşmesinin neden iptal edil-
diği açıklanmadı.
Dünkü Denktaş-Gali görüşmesinin iptal
edilmesinerağmen,Nelson Ledsky dün gece
KKTC lideri Rauf Denktaş ile Dışişleri ve Sa-
vunma Bakanı Kenan AtakoPla yemekte bu-
luştu.
Türk tarafının BM Genel Sekreteri'ne sun-
duğu, Türk tarafına yüzde 29 oranında top-
rak bırakılmasını öngören teklif üzerinde de-
ğişiklik yapılması için yoğun baskı yapıldığı
belirtiliyor. Geçen cuma günü Türk tarafının
sunduğu haritadan memnun olduklarını an-
cak biraz daha fedakârlık yapılmasını bek-
lediklerini ifade eden Birleşmiş Milletler yet-
kilileri, sunulan teklif üzerinde çalışıp görüş-
lerini, pazartesi günü Türk tarafına iletecek-
lerini açıklamışlardı. Dün öğle saatlerinde
KKTC temsilciliğine ulaşan haberde, Genel
Sekreter'in dün toplantı yapmak istemediği
belirtildi ve Türk tarafının yüzde 29 oranını
tekrar gözden gecirmesinin yararlı olacağı ifa-
de edildi.
Türk tarafının hazırladığı ve Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi ile Genel Sekreteri
1
ne sunulmadan önce ABD'lilere takdim et-
tiği 'yüzde 29 artı' formüllü harita ile ilgili
olarak Nelson Ledsky, "Denktaş'ın haritası
yanlış" dedi.
Kıbns halkı, Türkiye hükümeti, Türk as-
keri makamlan, Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi ve Ameri-
kaülar tarafuıdan kıskaca aünan KKTC lideri
Denktaş, görüşmelerden az kayıpla sıynlabil-
menin yollannı anyar.
Toprak görüşmelerinin kilit noktası
'Güzelyurt' konusunda fedakârlıkta bulun-
ması için yapılan baskıya karşı koyabilmek
için yeni stratejiler, gerekçeler ve İcarşı tek-
lifler bulmaya çalışan Denktaş, bir nevi 'iki
ateş' arasında kaldı.
Dün Kıbns liderleri, BM Genel Sekreteri
ile görüşmezken, Rum yönetimi lideri Yorgo
Vasiliu'nun eşi Gali ile bir jörüşme y_ajrtı.
Birleşmiş Milletler Dernekleri Federasyo-
nu Başkanı olan Androula Vasiliu'nun fede-
rasyonun çabşmalan ile ilgili olarak Gali ile
görüştüğü, ancak bunun Kıbns konusunun
ele alınmadıgı anlamına gelmediği ifade edil-
di.
KIBRIS ZÎRVESİ
Mitsotakis:
Gelişmeler
umut verici
• Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis
Kıbns soruriunun çözümü
için gerekli koşullann oluştu-
ğunu söyledi.Mitsotakis so-
runun çözüm saatinin yak-
laştığını belirtti.
STELYO BERBERAKtS
ATTNA - Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis New York'ta
süren Kıbns müzakeresi için ümidini
yitirmediğimi söyledi.
Mitsotakis geçen hafta sonunda zi-
yaret ettiği Girit adasında, 1974
Kıbns Askeri Harekâü süresinde ölen
32 Yunan komandosunun anısına di-
kilen anıtın açılış törenlerine katıldı.
Mitsotakis törenlerden sonra gazete-
cilerin sorulannı yanıtlarken Kıbns
sorununun çözümü için gerekli şart-
lann olgunlaştığından söz etti.
"Kıbns sorununa çözüm getirecek
ortamın yaraüldığından hiçbir kuş-
kum yoktur. Şunu söyleyebilirim kı,
dünya kamuoyu da bu soruna bir çö-
züm bulunması gerektiğinin biüncine
varmıştır. Dolayısıyla bu soruna çö-
züm saati yakındır" şekünde konuşan
Mitsotakis bunun için Ankara'nın da
yardımcı olduğunu sözlerine ekledi.
Mitsotakis BM Güvenlik Konse-
yi'nin Kıbns müzakerelerinin ertelen-
mesine kararlı olduğunu belirtirken
"Bu verilerin ışığı altında ve Rauf
Denktaş'ın izlemekte olduğu katı si-
yasetiyle ayru doğrultuda bulun-
mayan Ankara'nın da yardımıyla
Kıbns sorununa bir çözüm buluna-
caktır" dedi.
Muhalefet kötümser
Ancak Yunanistan'daki muhalefet
gazetelerinin Mitsotakis'in bu görüş-
lerine katılmadıklan gözleniyor. Dı-
şişleri Bakanı Hikmet Çeün'in Daily
New gazetesine verdiğı demecinde,
"Eğer Kıbns sorununa adil ve işler bir
çözüm bulunmazsa Türkiye ile Yuna-
nistan'ın çatışmasına yol açılabilece-
ği" görüşünü yinelemesi bu gazeteler
tarafından "Türkiye'nin Yunanis-
tan'a savaş tehdili" şekünde yonım-
landı.
Ana muhalefet PASOK'a destek
veren Ta Nea ve Avriyani gazeteleri
dünkü sayılannda "Türkiye şimdi de
savaş tehditleri savuruyor" başh-
klannı kullandılar.
Synaspismos Partisi'nden yapılîin
açıklamada ise Mitsotakis'in Kıbns
konusunda Türkiye'ye karşı gösterdi-
ği iyi niyetin soru işaretleri doğurdu-
ğuna diİckat cekildi.
Çetin: 'Ver-kurtul'
söz konusu olamazHaber Merkezi - İstanbul'da bulunan
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Kıbns'la
ilgili olarak, parlamentonun ve Kıbns
halkının kabul edebileceği asgari bü" dü-
zeyde anlaşma ile Kıbns sorununun çö-
zümünün çok yararb olacağını söyledi.
Ekonomik ve SosyaJ Etüdler Konfe-
rans Heyeü'nin yemekli toplanüsında dış
politika konulannı anlatan Çetin, Kıbns
konusunda yapüan baskılara üişkin bir
soruya şöyle yanıt verdi:
"Baskı onu nasıl algüadığına bağüdir.
Boyun eğmezseniz baskı olmaz. Ben bas-
kıya boyun eğmeyecegimjzi söylüyorum.
Gelen mektuplar baskı değildir. ABD,
İngiltere ve Rus dışişleri bakanlanndan
mektuplar geldi, ama bunlann ifadesin-
den çücan anlam baskı değildir. Nitekim,
yalnız bize değil. Yunan Başbakanı ve
Dışişleri Bakan Vekili Mitsotakis'e de
gönderilmiştir.
Gali'nin 15 temmuzda verdiği haritada
Türk tarafı için yüzde 28,3 oranında top-
rak öngörülüyor.
1981 'de Türkiye bir harita vermiş. 1984
ve 1986'da Türkiye'ye denilmiş ki, 'Yüz-
de 30'un altına inerseniz toprak meselesi
hallolur.' Yüzde 29 artı oranı oradan çık-
madır. Denktaş'ın son verdiği belge yüz-
de 29.9, yani yüzde 30'un altı.
Kıbns milfi meselemizdir. Çözümünü
de herkesten fazla biz isüyoruz. Çünkü
Rumlann haksızbğa uğradık diye bagınp
çağırdığına bakmayın, zaran en fazla
Türkiye ve KKTC çekiyor. Çünkü dünya
Kıbnslı Türkleri yok sayıyor. Her yerde
karşımıza bu soran çıkıyor. Ama 'ver
-kurtul' söz konusu değildir."
İspanyollardan Castro'ya protesto
Küba, diğer komürüst ülkelerin tersine hâlâ lideri Fidel
Castro'nun başkanlığında yoluna devam ediyor.
Komünist ülkeleri saran ekonomik kriz rüzgârlanndan
o da etkilendi aslında. Özellikle ticaretinin büyük bir
bölümünün ilişk'li olduğu Sovyetler Birliğj ve Doğu
Avrupa ülkelerinin çöküşü onu derinden etkiledi. Bu açığı
kapatmak üzere geçen haftalar içinde anayasa
"değişiklikleri yaparak yabancı sermayeyi ülkeye
çekmeye, turizmi canlandırmayaçalıştı. Castro'nun
önderliğinde yürütülen bu reform çabalanna Kübalılar
yan şaka yan ciddi "castrasyon" adını veriyorlar. Yani
"hadım etmek." Castro ise televizyonda yaptığı
konuşmalarda halkı hedeflerinden ödün vermediğine,
sosyalizmden geri adım atmadığına inandırmaya
çabşıyor. Castro, şu günlerde bir ziyaret için bulunduğu
Ispanya'da tatsız bir sürprizle karşı karşıya kaldı. Küba
lıdennin Ulusjararası Sevil Fuan'na kaülmasını protesto
eden birgrup İspanyol, Castro aleyhinde gösteride
bulundu. İspanyol polisi de görevini harfiyen
uygulayarak göstericileri susturdu.
DIŞ BASIN
LE FIGARO
Saddam geriledi
BM ile Irak arasında vanlan kalrnış kimi bölümleri de yok
anlaşma, son anda değil. Aynca VVashington'un
gerçekleştirilmişbiruzlaşrna. gözünde, son günlerdeki
Saddam Hüseyin, bunalımın, 'kabul edilemez'
Amerikalılarla bunlann bir davranışı simgelediği de
Fransız ve tngiliz doğru. Zaten geçen hafta
müttefiklerinin bir askeri sonunda, çalışmak üzere
saldın tehdidi karşısında gittiği Camp David'den
dönen Başkan George Bush,
Saddam Hüseyin'i kınayıcı
nedenleri saptayan uzun bir
listeyi de gözler önüne sererek
kendisini de tatmin eden bir anımsattı. Başka bir deyişle,
sonuca ulaştı. Demek ki Amerikalılarla BM Güvenlik
şimdılik Kuveyt'in Konseyi'ndeki müttefıkleri,
kurtuluşundan bu yana, Irak Bağdat'taki Tanm Bakanlığı
ile BM Güvenlik Konseyi olayına istisnai bir olay gibi
arasında kaydedılmış en ciddi değil, fakat Bağdat'ın BM
bunalım ortadan kalkmış kararlanna karşı gerçek bir
oluyor. Fakat vanlan meydan okuyuşunun işareti
anlaşmanın, karanlıkta olarak bakıyor. (27 Temmuz)
geriledi. BM böylece, İrak'ın
rezil olmadan işin içinden
çıkmasına olanak sağlayan
bir uzlaşma sayesinde.
Size söylediğim
gibi bu Saddam'ın
doğumgünü pastası
TANEA
LeMoode'dan
Kof koruyııcular
"Küçük ve güçsüz ülkeler,
güvenlik ve savunma
sistemlerini genellikle büyük
uluslararası kuruluşlara
emanetederdi.
Bu amaçla savaş yıllanndan
sonra Birleşmiş Miletler,
N ATO, Varşova Pakü ve
çeşitli yan kuruluşlar ortaya
çıktı.Bu kuruluşlar kendilerini
Marksist ya da demokratik
sistemlerin koruyuculan
olarak gösterdiler.Ancak aynı
kuruluşlar yalnız büyük
güçteki ülkelerin çıkarlan
doğrultusunda faaliyet
gösterdiler.Bunun en iyi örneği
NATO olmuştur.BM'nin
Güvenlik Konseyi'nin ise
ABD- SSCB soğuk harbinde
hiçbir fonksiyonu yoktu.Bu
kuruluşlar ne denli geniş
kapsamlıysa o denli pasif
kararlar almakla ün saldılar.
"Küçük ve güçsüz ülfceler,
güvenlik ve savunma
sistemlerini genellikle büyük
uluslararası kuruluşlara
emanet ederdi.Ba amaçla
savaş yıllanndan sonra
Birleşmiş Miletler, NATO,
Varşova Pakü ve çeşitli yan
kuruluşlar ortaya çıktı.
Bu kuruluşlar kendilerini
Marksist ya da demokıatik
sistemlerin koruyuculan
olarak gösterdiler.Ancak aynı
kuruluşlar yalnız büyük
güçteki ülkelerin çıkarlan
doğrultusunda faaliyet
gösterdiler.Bunun en iyi örneği
NATO olmuştur.BM'nin
Güvenlik Konseyi'nin ise
ABD' SSCB soğuk harbinde
hiçbir fonksiyonu yoktu.(27
Temmuz)
KONUK
YAZAR Türk-Yunan barışı için Kıbrıs'ta gerçekçilik
TANJU ERDEM
(Emekli Amiral)
1974 yılı 5 Temmuzu'nda Kıbns'ın Yuna-
nistan'la birleşmesini -Enois'i- öngören al-
baylar cuntası destegindeki EOKA lideri Ni-
kos Sampson'un darbe girişimi karşısında
Türkiye Cumhuriyeti'nin, anlaşmalann
kendisine verdiği hakla Kıbns'a askeri mü-
dahalede bulunarak Kıbns Türklerinin öz-
güıiüklerini ve güvenliklerini garanti altına
aldığı Kıbns Banş Harekatı'nın 18. yıldönü-
münde, Kıbns sorununun çözümü maksa-
dryla her iki toplum lideri Nevv York'ta BM
Genel Sekreteri'nin girişimi ile banşa giden
yollan aramaktadırlar. Ne var ki bu müza-
kereler giderek Kıbns Türk toplumu lideri
Rauf Denktaş ve dolaylı olarak TC üzerinde
ödünler verilmesi istenilen bir baskı mekaniz-
masına dönüşmüştür. Bu baskı mekanizma-
sını yaratanlar, 1. Cihan Harbi Galipleri'nin
-Düveli Muazzama- tavnnı ortaya koymak-
ta, yanlı davranışlan ile Türkleri, Türklüğu
yaralamaktadırlar. Egemenlerin bu eğilimi-
ne karşı göstenlen tepkileri duygusal, akıl
dışı ve çağ dışı bulan; gerçekçi, çağdaş, yeni
uluslararası gelişmeleri iyi bilen, anlayan (!)
teslimiyetçi Damat Ferit'in torunlan da var-
dır. Belki de konuya ilişkin uzun vadeli Rum
stratejilerinin başanlı uygulamalan yarat-
mışür bu durumu.
Biz bu yaamızda Türk ulusunca bilinen
Kıbns olaylanna ve ortaya çıkan sorunlann
aynnülanna değinmeyeceğiz. Biz Türkiye ve
Kıbns Türkleri hatta Türk-Yunan İlişkileri
ve Dünya Banşı açısından Kıbns'ta gerçekçi
çözümleri araşüracağiz. Bu arada Lozan'ın
69. yıldönümünde İngiltere Dışişleri Bakanı
Douglas Hurd'ün yeni dünya düzeni ege-
menlerinin sözcüsü havasında Kıbns Rum-
lannın hamisi tavnm takınarak, Lord Cur-
zon edasıyla Denktaş'a yazdığı mektubun
"Hakkımzdan çok fazla olan topraklan son-
suza dek elınizde tutmanıza kimse müsaade
edemez" satırlannı ulusal onuru taşıyan
Türk halkının hislerine tercüman olarak kı-
namak istiyoruz.
Bilindiği üzere; askeri harekat sonrası or-
taya çıkan durum karşısında Ada'da yaşayan
iki toplum arasında kalıcı bir banşı sağlama-
yı amaçlayan yeni devlet statüsünün tesisi
yolunda BM Güvenlik Konseyi kararlan
çerçevesinde yapılan çalışmalardan bugüne
değin bir sonuç alınamamıştır.
Türkiye, Kıbns sorununun uluslararası
forumlara götürülmeksizin Türkiye ve Yu-
nanistan'ın desteğinde toplumlar arası gö-
rüşmeler yolyyla çözümlenmesini istemiştir.
Kıbns Türkleri'nm çözüm ilkeleri; iki toplu-
mun mutlak eşitliğini sağlayan bir anayasal
düzenin, Kıbns'ta iki toplumlu, iki bölgeli
federal bir yapı içinde yeniden tesisi; Kıbns
Türklerinin güvenliğini sağlayan Kıbns'taki
Türk askeri gücünün banş ve federe devlet
kurulana kadar Kıbns'tan aynlmaması ve
yeni Kıbns devletinin varlığinın Türkiye
Cumhuriyeti'nce uluslararası hukuk kural-
lan içinde garanti altına alınmasıdır.
Rumlar. Kıbns sorununu uluslararası fo-
rumlara taşıma eğilimindedir. Rumlar, Kıb-
ns'ta iki bölgeli federasyona yanaşmamak-
ta, federasyon yapısırun bölgeler arası ser-
best dolaşım ve yerleşim kapılannı açık bı-
rakmak istemektedirler. Rum tarafı, Kıb-
ns'tan Türk askeri varlığinın koşulsuz çekil-
mesini istemekte ve Türkleri toprak konu-
sunda ödünler vermeye zorlamaktadır. Ger-
çekte Rumlar Türkkrle yönetim erklerini
eşit olarak paylaşma arzusunda değildirler.
Rumlann bu tutumlan ısrarla sürdürdükleri
ve uluslararası platformlarda ülkeleri Türki-
ye aleyhine kışkırtıa davranışlarda bulun-
duklan gözlenmektedir. Rumlar Kıbns'ta
yoğun bir silahlanma gayreü içindedirler.
Kıbns Rumlannın bu eğilimleri yansıtması
sonucu Kıbns Türkleri 1983 yıhnda
KKTC'yi kurmak suretiyle eşitlik, özgürlük
ve otonom yönetim konusunda kararhhkla-
nnı somut olarak göstermişlerdir.
Şimdi Rumlann New York'ta yapılan
müzakerelerde çağdaş düveli muazzama ve
kurumlannın destek ve tehditleri ile konuyu
oldubittiye getirme ve Kıbns sorununu,
Kıbns'ı orta vadede bir Elen devleti haline
getirecek biçimde çözümleme çabası içinde
olduklan gözlenmektedir. Burada herkesin
gözardı ettiği husus Kıbns'ta huzursuzlukla-
nn ve kaosun 1974'e kadar yaşandığı; Türk
askeri müdahalesi sonrasi adaya huzur ve
banşın geldiği ve bunun nimetlerinden en
çok ada Rumlannın yararlandığı gerçeğidir.
Zoraki ve çabuk bir çözüm iki toplum için
gelecekte Sn. Başbakan Süleyman Demirel"-
in ifade ettiği gibi yeni dramatik olaylara,
hatta bir Türk-Yunan çaüşmasına yol aça-
caksa, dünya banşını tehdit edecekse, bu,
gerçek anlamda bir çözüm mü olacakür?
Türkiye açısından Doğu Akdeniz'de bü-
yük jeostratejik öneme haiz olan Kıbns
Türk topraklan, bugün Rum terörünün ve
banş harekatının anı ve kanıtlanyla dolu-
dur. İki toplumu bir araya getirecek olan
müşterek bir menfaat birliği, manevi iklim
mevcut değildir. Din, dil, milliyetler farklı-
dır. Büy^ik bir yerleşim değişiminin izleri si-
linmemiştir. Yıllar boyu süren olaylarla bes-
lenmiş nefret ve kuşku sönmemiştir. Olayla-
n yaşayan kuşaklar hayattadır. Rumlann
tutumu bugünden bellidir. Verilecek taviz-
lerle Kum ısteklenru karşılayan bır devleün
kurulması durumunda istekler orada bitme-
yecek, kendilerini Kıbns'ın efendileri, Türk-
ler'i de ikinci sınıf birazmlık olarak görmeye
eğilimli olanlar. Türk askeri gücünün kont-
rolünden çıkan bir Kıbns'ta hesaplaşmaya
gidecek ve Türk varlığını yok etmek isteye-
ceklerdir. Tarih tekerriir etüğinde koşuİlar
1974 zemini gibi uygun olmayabilir.
Kanımızca Türk tarafı taviz vermeksizin
iki ayn bölgeli, iki ayn toplumlu, Türkiye'-
nin askeri müdahale hakkına sahip garan-
törlüğünü kapsayan gevşek bir federasyonu
savunmalı, bölgeler arası yerleşim kesinlikle
önlenmeli, Türk askeri gücü Ada'da sürmeli,
KKTC'nin tanınması için yoğun ve etkin
diplomatik girişimlerde bulunulmalı, Kıbns
Türk kesimi bir kültür, turizm, ticaret ve ta-
nm merkezi olarak güçlendirilmelidir. Kıb-
ns adası bir cennettir. Bu cennette ekono-
mik, kültürel, sosyal ve askeri boyutlan ile
Kıbns Rum toplumunu etkileyebilecek güç-
lü, müreffeh, uygar KKTC ve halkı yaşama-
lıdır.
Rumlar çok gevşek bir federasyona ya-
naşmadıklan sürece bugünkü statünün, uy-
gun önlemlerle. gerginlik tırmandınlmadan
devamı sağlanmabdır.
Günümüzde dar milliyetçilik, etkin farkh-
lık kalıplan içinde mevcut federasyonlann
bölünmelerine, yıllardır beraber yaşamış
halklann çatışmalanna ve bağımsızlık hare-
ketlerine şahit oluyoruz. Kıbns'ta aynı ada-
da yaşamaktan ve bazı ortak kültürleri pay-
laşmalan haricinde aralannda keskin ayn-
lıklar ve hesaplaşma eğilimleri bulunan ta-
raflan bir federasyon çaüsı alünda birleştir-
me çabalan gerçekçi bir çözümü ortaya koy-
mamaktadır.
Kıbns'ta milli güç unsururnuz geliştikçe,
dünyada hoşgörü, demokrasi, özgürlük rüz-
gârlan fanatizmi süpürdükçe; uzun gelecek- •
te aynı adayı paylaşan, mevcut statükoyu
sindirmiş yeni kuşaklann iki eşit toplumun
fertleri olarak ilişkılerini dengeü gelişürmele-
ri ve özgür iradeleriyle sağlıklı bir federas-
yonda birleşmeleri olanaklıdır.
Başta zamanın Başbakanı Sn. Bülent Ece-
vit olmak üzere politik ve askeri kadrolann,
mücahitlerin Atatürkçü görüşler doğrultu-
sunda uyguladıklan örnek politikalar ve
haklı eylemlerle Kıbns'a banşı, Yunanis-
tan'a demokrasiyi, Kıbns Türkühe özgürce,
onurlu ve bağımsız yaşama olanağı sağla-
yanlan minnet ve teşekkür hisleriyle anım-
sayarak yazıma son veriyonım.