29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28TEMMUZ1992SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOMI İşçi emekliler ine taksiöe kdmüp • ANKARA (AA) - Türkiye îşci Emeklileri Cemiyeti Genel Başkan Yardıması fnci Koyuncu, işçi emekJilenne taksitle kömür dağıtımı için başvurulann 31 ağustosta sona ereceğini bildirdi. Denizltakfiyat Ro-Rosatıyor • İSTANBUL (AA) - Deniz Nakliyat T.A.Ş. Necdet Or, İbrah/m Baybora ve Yusuf Ziya Öniş isimli 3 Ro-Ro gemisini ihaleyoluyla saüşa çıkardı. Kapasitesi 2742 ton olan Necdet Or gemisinin muhammen bedeli 6 milyon ABDDolan, 3350 ton kapasiteleri olan Ibrahim Baybora ve Yusuf Ziya öniş gemilerinin her birinin muhammen bedeli de 7.5 milyon ABD Dolan olarak belirlendi. İşadamlarına çağn • Iş-Ekonomi Servia- Kırgızistan Başbakanı Turşunbek Cingisev, dış ilişkilerin hukuki temellerini oluşturduklanru bildirerek, "ayakta durmak için dünya ile ekonomik açıdan bütünleşmemiz lazım" dedi. Cingisev, Türk işadamlannı işbirligi için Kırgızistan'a çağırdı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Kırgız iş konseyi toplanüsında konuşan Cingisev, Kırgısistan ulusal gelirinin yüzde 60'ının tanmdan elde edıldiğini, ülkede 12 milyon koyun olduğunu, çok miktarda buğday, pamuk, tütün yetişüğini söyledi. Teşvikler tartışılacak • İş Ekonomi Şervisi - Türkiye Genç İşadamlan Derneği tarafindan düzenlenen "Yeni Yatınm Teşvik Tedbirleri"konulu panel, yann Ankara'da yapılıyor. TÜGİAD'dan yapılan açıklamaya göre panele konuşmacı olarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarugı Teşvik Uygulama Genel Müdürü Hasan Mollaoğullan, Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı GelirlerGenel Müdürü Zekeriya Temizel kaulacak. ŞİRKETLERDEN HABERLER İ* EKÎNCİLER Holding'- İskenderun'da kurulu demir çelik üretim tesislerinin toz toplama ve fılitrasyon ünıtesi hizmeteaçıldı. Ünite 15 milyar liraya mal oldu. * SANCAKAİR "Sancak Helikopter Pilot Eğitim Merkezi" kuruyor. Merkez Türkiye'nin helikopter pilotu yetiştiren tek okulu olacak. ^VESTEL,gezitistandlarda "Hemen al, 1.5 yılda öde" kampanyasma başladı. Vestel'in tüm ürünlerinin yer aldığı üç kamyon gezici stand Anadolu turnesine çıkü. + IŞIKLARŞirketler Topluluğu, topluluğun geleceğini 2002 yılına kadar planlayan "'Kurumlaşma master planf'nı uygulamaya başladı.PlanYöntek Müşavirlik şirketi tarafmdan hazırlandı. ^DtGİTAL,yenimimarisi Alpha'ya geçışi sağlayacak, Alpha haar ve yeni VMS işletim sistemini müşterilerinin kullanımına sunuyor. + RAMADA Renaissan- Resort Hotel Antalya ile American Express, 31 ekim tarihine kadar gecerli olmak üzere; Gold Card üyelerine oda fiyatlannda yüzde 25 indirim ve VIP uygulaması sağlayan bir kampanya başlattı. ^CITROEN Grubu'nun Türkiye'deüretmeyi planladığı Citroen ZX rnodeli otomobillerin ithalatına Ersanlı Sınai Zirai Ohazlar şirketi tarafindan başlandı. # MERCEDES-BENZ Türk A.Ş. AJmanya'dan 1838 S (4x2) tipi çekjcilerin ithalatına başladı. Yeni çekicinin motoru ekonomik veemisyon değerleri önceki motorlara göre yüzde 50 daha düşük. # MAZDA, gezici acil servis hizmetiylebirlikte, Japonya'dan özel bir servis eğitim aracı getirdi. # HAYATSigorta'nın sermayesi 5 milyar liradan 25 milyar liraya çıkartıldı. Fransa Dış Ticaret Bakanı Bruno Durieux, GAP'ın gözünü kamaştırdığını söyledi Fransızlar'danişbirliği öııerisi• Fransa Dış Ticaret Bakanı, sulama, gaz enerji ve petrol alanındaki Türk-Fransız işbirli- ğini Orta Asya'ya taşıyabileceklerini belirtti. • Durieux "Türk-Fransız ilişkileri, geçmiş- te yanlış anlaşılmalardan etkilendi" dedi. lş-Ekonomi Senisi- GAP'ın iki ünitesinin açıhşına katılmak üzere Türkiye'ye gelen Fransa Dış Ticaret Bakanı Bruno Du- rieux, Ânadolu'nun geleceği açısından önemli bir proje ola- rak nitelediği GAP'ın sulama projelerinde Türkiye ile işbirli- ğine gitmek istediklerini bildir- di. Türkiye ile işbirliğini üçüncü ülke pazarlanna da taşımayı amaçladıklannı söyleyen Du- rieux, sulama, gaz, enerji ve pet- rol alanındaki Türk-Fransız iş- birliğini Orta Asya'ya taşıya- bileceklerini belirtü. Fransa Dış Ticaret Bakanı Bruno Durieux dün düzenledi- gi basın toplantısında, Türk- Fransız ilişkilerihin, geçmişte yanlış anlaşılmalardan etkilen- diğine dikkat çekerek "Ancak son beş yılda ilişkilerimiz gücle- niyor" dedi. Durieux, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin son beş yilda iki kat artarak 12 mil- yar Fransız Frangı'na yükseldi- ğini, Türkiye'de çaJışan Fransız fırmalannın sayısının ise aynı dönemde on kat arttığmı haür- lattı. Durieux'nün verdiği bilgi- ye göre son beş yılda, Fransa'- nın Türkiye için verdiği kredi miktan ise 11 milyar Fransız Frangj'na çıkü. DEIK'in, Fransa Dış Ticaret Bakanı Bruno Durieux'nün onuruna verdiği öğle yemeğin- de konuşan Hazine ve Dış Tica- ret Müsteşan Tevfik AJtmok, Türkiye ile Fransa arasındaki yakın ilişkinin. ileride dünya banşına önemli katkısı olacağı- nı söyledi. Türkiye ile Fransa'- nın dış ticaret ilişkilerinin 1991de 1.9 milyar dolar oldu^ ğunu, ancak bu ilişkide Tür- kiye'nin 538 milyon dolarlık açıkla karşılaşuğını anlatan Al- tınok, iki ülke ilişkilerinde den- ge kurulmasınf isteyerek "SaUn aldığımız kadar, satma olanağı- nı bulmak istiyoruz" dedi. Fransa'nın GAP'a yaptığı kat- kılan takdirle karşıladıklannı belirten Alünok "Fransa'nın Türkiye'nin kalkınmasına yap- tığı katkılann devam etmesini umut ediyoruz" diye konuştu. DEİK yemeğinde konuşan Fransa Dış Ticaret Bakanı Du- rieux, Türkiye ekonomisinin canlılığırun iki belirtisi olduğu- nu söyleyerek bunlan "dış borçlann ve borç faizlerinin milli gelire oranının azalması" ve "tüm bunahmlara rağmen sermaye transferi serbestisi ilke- sine bağlı kalınması" şeklinde sıraladı. Durieux, Türkiye'deki soru- nun kamunun yeniden düzen- lenmesi ve özelleştirme olduğu- nu belirterek Fransız hüküme- tinin ve işadamlannın, Türki- ye'nin kamu sektörünün yeni- den yapılanmasında yardım et- meye istekü olduğunu, tüm aşa- malara katılmaya da aday ol- duklanru bildirdi. DEİK İcra Komitesi Başka- nı Feyyaz Berker de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yetersiz olduğunu belirterek "Türki cumhuriyetler ve Kara- deniz Ekonomik İşbirligi kap- samında ortak yatınmlara gjri- şilerek ekonomik ilişki potansi- yelimizi yükseltebiliriz" dedi. GAP yolu, teşvikve kredilerle dolu UFUKTEKİN ŞANLILRFA - Başbakan Süleyman Demirerin "Gelsin- ler, her türlü desteği vereceğiz" diye çağnda bulunduğu sanayi- ciler için GAP bölgesinde çok sayıda teşvik uygulandığı öğre- nildi. Kalkınmada Birinci De- recede Öncelikli lller kapsamı- na geçefı ay alınabilen Şanb- urfa'da gercekleştirilecek yatı- nmlan teşvik amaayla özel krediler de tahsis edildi. GAP programını 26 fab- rikamn birden temelini atmak amaayla iki güne çıkaran Baş- bakan Süleyman Demirel'in, batıdaki sermaye sahiplerine tören sırasinda yaptığı "Türki- ye'deki bütün girişimcileri GAP'a davet ediyorum. Gelin, her türlü destek ve imkânı suna- cağız" biçimindeki çağnsına uygun bir hazırlık yapıldığı bil- dirildi. "GAP'ın başkenti" ola- rak tanımlanan Şanlıurfa'nın, Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla 8 haziran 1992'den iti- baren "teşvik önceliğT' kazan- Başbakan Demirel GAP'ta yatınm yapacak sanayicilere 'Gelin her türiü desteği vereceğiz' dedi. ci, Şanhurfa'da kuracağı fabri- kalar için yatınm indiriminden yararlanacak, bölgede kura- cağı fabnkası için teşvik primi alabilecek. Tesislerinde çalıştıracağı per- soneli adına SSK, zorunlu ta- sarruf ve konut edindirme ması. bu ilde gercekleştirilecek her türlü yatınmın finansman önceliği ve indirim olanağmı sağladı. Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararlara göre Şanlıurfa il sınırlan içinde gercekleştirile- cek her türlü yatınm şu özel teş- viklerden yararlanacak: "- Gümrük vergisi alınmaya- cak. Her türlü harç, resim ve vergi istisnası uygulanacak. Yatınma özendirmek için teş- vik kredisi verilecek, tesisler yapıldıktan sonra aynca işlet- me kredisi sağlanacak. Sanayi- yardımlan yatırmak zorunda kalmayacak. Teşvikli tesis sta- tüsüyle fabrika kuran sanayici- nin çahştıracağı işçilerin vergi- lerinde özel indirim yapılacak. Yaunm kapsamı içindeki her türlü bina inşaat vergisinden muaf tutulacak. Yatınm sonra- smda üretilen maldan elde edi- lecek katma değer vergisinde erteleme olacak, kurumlar ver- gisi ödenirken de baa indirim- ler uygulanacak." Başbakan Demirel'in "Her türlü desteği vereceğiz" deyip aynntısını vemıediği bir diğer teşvik ise, yatınm fonundan sağlanacak kaynagın bölgede yatınm yapacaklar için arsa ve arazi tahsisinde kullanılabile- cek olması. GAP adına Şanlıurfa'ya öz- gü olarak sağlanan çok sayıda- ki teşviğin uygulanması için sa- nayicilere, daha çok Şanlıurfa- Gaziantep karayoiunun 15. ki- lometresinde 4 bin dönüm arazi üzerinde kurulu organize sana- yi bölgesinde yatınm yapmalan isteniyor. YENİ BAĞ-KUR PRİMLERÎ Hazırlayan: H. Turgut Anğ Bağımsız çahşanlann aylık Bağ-Kur primi 1.7 sayısı 651'; yükseldiği için I992'nin ıkina yansı 1992'den itibaren yeniden değışti. boyunca her ay dürlük veznesine ödenmesi gereken yeni prim ödeme tablosu: Basamak 1 2 3 4 5 6 7 S 9 10 11 \2 13 14 15 16 17 18 19 20 - 21 22 23 24 GÖsterge 360 420 480 540 600 660 720 780 840 900 960 Î020 1270 1520 1770 2020 2270 2520 2770 3020 3270 3520 3770 4020 Ge8r <«miTL 234.300 273.420 312.460 351.540 390.600 429.660 468J20 507.780 546.840 585.900 624.960 664.020 826.770 989.52} 1.152.2170 1.315.020 1.477.770 • 1.640.520 1.803.270 1.966.020 2.128.770 2.291520 2.454.270 2.617.020 Yaş«* primf%20 46.872 54.684 62.496 70.308 78.120 85.832 93.744 101.556 109.388 117.180 124.992 132.804 165.354 197.904 234.454 263.004 295.554 328.104 360.654 393.204 425.754 458.304 490.854 523.404 Memurmaaşkat- bankaya, posta çekıne ya da ıl mü- Sağfek primi %12 28.123 32.810 37.498 42.185 46.872 51.559 56.246 60.934 65.621 70.308 74.995 79.682 99.212 118.742 138.272 157.802 177.332 196.862 216.392 235.922 255.452 274.982 294.512 314.042 AyUfctopiam primi %32 74.995 87.494 99.994 112.493 124 992 137.491 149.990 162.490 174.989 187.488 . 199.987 212.486 264.566 316.646 368.726 420.806 472.886 524.966 577.046 629.126 681.206 733.286 785.366 837.446 Sağlık hizmetlerinin uygulamaya konulamadığı illerde yalnızca yaşblık primi ödenir. - Basamak yükseltme farkı; l'den 12'ye kadar 39.060 lira, 12'den24'e kadar ise 162.750 lira ödenir. - Giriş ya da Basamak Yükseltme Keseneği: 1-12. basamaklann gelir dilimlerinin 1 4'ü kadardır, her basamak yükseltmede ödenir. 13-24. basamaklarda ise ginş keseneği ödenmez. - Basamak Bekleme: 1-5 ve 13-24. basamaklarda bireryıl, 6-12. basamaklarda ise ikişer yıldır. Her basamak yükseltme. yılbaşı ve yıl ortasında oluşmah. Çiıkobirlik'te tuzyolsuzluğu • Müfettiş raporunda tuz ihtiyacının 150 ton ola- rak belirlendiği ancak 50. Yı] Firması'yla yapılan sözleşmede 250 ton gösterildiği kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Çukobirlik'teki milyar- lık tuz yolsuzluğu savcılığa ve- rildi. Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı müfettişlerinin hazır- ladığı rapora göre yapılan suç duyurusunda, Çukobirlik'in 7 yöneticisi lle tuz satan şirketin sahibinin zimmet ve yolsuz- luktan cezalandınlması isten- di. Çukobirlik tuz yolsuzluğu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ta- hir Köse'nin göreve başlama- sından sonra savcılığa verilen 12.dosyaoldu. Köse'nin, Çukobirlik Ge- nel Müdürlüğüne Sedat Do- ğan'ı atamasından sonra yapılan araştırmada ortaya çıkan yolsuzluk üzerine. olay, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerince incelendi. Ba- kanlık müfettişi, incelemesi sonucunda, birliği milyarhk zarara sokan tuz yolsuzluğu- nun sorumlulan olarak şu ki- şileri belirledi: "Çukobirlik eski ikmal mü- dür vekili thsan Çevik, eski muhasebe müdürü Kürşat Gemalmaz, İkmal müdürlü- ğü görevlileri Alay Aydın ve Hasan Türk, boya basma fab- rikası müdürü Ali Çelik ile fabrika enerji müdürü Ahmet flkin, boya ve kimyevi mad- deler ambar şefı Ramazan Tümer ve birliğe tuz satan 50. Yıl Tuz İmalat ve Ticaret fır- ması sahibi Bülent Özdağlı." Savcılığa yapılan suç duyu- rusunda, bu kişilerin Tanm Saüş Kooperatifleri anasöz- leşmesinin 42. ve TCK'nın 202. maddesine göre cezalan- dınlmalan isteğine yer verildi. Zimmete para geçirme ve ihti- las başlığını taşıyan TCK'nın 202. maddesi, bu suçu işleyen- lere 5-10 yıl ağır hapis cezası verilmesini öngörüyor. İŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKKANKETENCİ Bağnaz Klm? Cumhurbaşkanı Turgut özal, sosyal sigorta sistemini eleş- tirerek, özelleştirilmesi gerektiğini savunmuş. Ancak bu sa- yede sigorta sistemlerinin kendilerıni taşıyabilir hale gelece- ğini belirterek, rekabetin daha 1yi saglık hizmeti getireceğini söylemiş. Sosyal sigortaların sadece kendilerini değil, devle- ti de batırdıklarını bildirmiş. özelleştirme ile gelecek rekabe- tin yeni hastahaneler açılmasına olanak tanıyacağına işaret etmiş. "Eski kalıplar içinde kalıp degiştirmezsek, yeni fikirleri almazsak, bağnaz-tutucu fikirlerin içinde kalırsak ilerleyeme- yiz. Bu durum özellikle eski solcularda var" diye konuşmuş. Sayın özal'ın sosyal güvenlik sistemine yönelik bu bakış açısı yeni değil. Başbakanlığı döneminde bir ara özel sigorta sistemlerinin kurulması ve sosyal güvenlik sisteminin yerini alması gündeme gelmişti. Hastahanelerin oda fiyatlannm, otel fiyatlarından ucuz olmasını eleştirdiğini de anımsıyoruz. Sosyal devlet anlayışının çağdışı, modası geçmiş bir anlayış olduğu anlamına gelen açıklamalarını da... Anlaşılmazbirnedenlegeceyarısırtdansonraverilen "Ame- rika'nın öteki Yüzü" adını taşıyan bir belgeseli izleyebileniniz oldu mu acaba? Kertdi adıma gözlerimi zorla açık tutmaya çalışarak, bir-iki tanesini içim ürpererek izledim. Dünyanın süper devletf, ekonomi mucizesi Amerika'da sıradan insan- ların sorunlarına yaklaşan, Amerika'nın öteki yüzünü yansı- tan bir belgesel. izlenen sosyo-ekonomik politıkaların sonu- cu, orta boy ve küçük çiftçilerin, bankalara kredi borçları ne- deni ile topraklannı ve evlerini kaybetmelerini, yok oluşlarını anlatıyordu. Amerikan rüyasının sembolü olmuş ailelerin, çiftlik/erin dağılış öyküsünü veren belgesel gerçekten tüyler ürperticiydi. Verilen rakamlar, bir-iki aileden değil, yüzbinler ve hatta milyonlarla ilgiliydi çünkü. Belgeselin bir başkabölü- münde şu ya da bu nedenle evini yitiren insanların, işten atı- lanların sokakta kalışlarının, çoluk çocuk ailelerin aç ve orta- da kalışlarının öyküleri yer alıyordu. önce pek çok örnek, ardından, bu konumda olan onbinler, yüzbinler, milyonlara ilişkin istatistikler. Amerika'nın öteki yüzü, ya da Amerikan rüyasının gercek yüzü nedense bize ancak böyle geceyarısı sonrası verilen bir belgeselde, bazen haberlerin satır araları- nda, bazen de sosyal içerikli bir filmle ancak ulaşır. Evet doğru, ABO'de sosyal devlet ilkesi, sosyal güvenlik kurumları, özel girişimcilik adına uzun yıllar ayaklar altına alınmıştır. Televizyon reklamlarında özel sağlık sigortalan, işçilere, ücretleri ile geçinenlere seslenirlerken, genel sağlık sigortasından alacakları para ile, kansere yakalanmalan ha- linde ancak bir haftalık masraflarını karşılayabileceklerini anımsatırlar "Gelin bizim sağ/ık sigortamıza, bir aylık tedavi- niz garantide olsun" türünden reklamlar yaparlar. Ücretliler de ücretlerinin önemli bir bölümünü, ikinci, öçüncü özel sağ- lık sigortalarına yatırmak zorunda kalırlar. Bu aynen emekli- lik geliri için de geçerlidir. Ancak bu bize sunulduğu gibi ABD için de çağdaş, ilerici', övünülecek bir durum değildir. Aksine, ABD'de de sosyal devlet ılkesinden vazgeçme, her şeyi serbest piyasa ekono- misinin erdemleri içinde arama, sosyal hizmetleri özelleştir- me öyle bize sunulduğu gibi çağdaş' değil, aksine 'demode, bağnaz, tutucu' bir düşünce. Çünkü yıllar içindeki uygulama özel sektör eliyle yapılan sosyal hizmetin fiyatmın çok yüksel- diğini, kitlelerin başta sağlık ve emeklilik, sosyal güvenlik hiz- metlerinden yararlanamadıkları gerçeğini ortaya çıkarmış. Yaşanan son sosyal patlamalar, yüzbinler değil, milyonların çektiği acılar, ABD'de yeni arayışları getirmiş. Orada artık ç§ğdaş, yeni arayışlarda sosyal devlet ilkesi moda. Yeniden önce sağlık hizmetleri olmak üzere tüm sosyal güvenlik hiz- metlerinin kamu eli ile yürütülmesinın arayışiarı geliştiriliyor. Hükümet bu konuda çok kapsamlı çalışmaları birden yürütü- yor. Sözün kısası Sayın özal'ın bağnazlık' olarak nitelendir- diği sosyal yaklaşımlar, ABD için çağdaş yaklaşımlar oluyor. 'Yeni fikir' olarak sunulan yaklaşımlar ise demode, çağdışı' fikir niteliğine dönüşüyor. Diğer gelişmiş ülkelere, kıta Avrupası'na gelince. Oralarda zaten sosyal devlet ilkesi en sıkı sıkıya sarılınmış ilkelerin ba- şında yer alıyor. Zaman zaman Thatcher modelinde olduğu gibi, sosyal devlet ılkesinden sapmalar yaşansa da, batı kapi- talizminin geçerli, sapmaz tek devlet anlayışı ilkesi, sosyal devlet ilkesi oluyor. Siyasi iktidar değişiklikleri temel yapıyı hiç bozmuyor. Ve bu yapıda çok güçlü sarsılmaz bir sosyal güvenlik sistemi var. Serbest piyasa ekonomisi, rekabete gö- re işleyen özelleştirilmiş bir sosyal güvenlik sistemi de hiç değil. Aksine devlet bütçesinin koruması ve güvencesinde, kurumlaşmış ve hizmet aksamaları kolay kolay söz konusu olmayacak bir sosyal güvenlik sistemi. Türkiye'de başta Bağ-Kur, SSK olmak üzere sosyal güven- lik kurumlarının çok kötü işlemesi, önemli sorunlar yaratması ayrı bir şey, daha doğrusu büyük sorun. Ancak bundan hare- ketle, gelir dağılımı çok daha çarpık, ekonomisi altüst bir ülke- de, özel kurumlara sosyal güvenlik sistemini teslim etmeye kalkışmak çok başka bir şey. Sadece bu düşüncesi nedeni ile dahi özal yaklaşımının iktidarda olmadığına şükretmek gere- kiyor galiba. Koalisyon hükümetinin program ve ilkelerinde önemli hiçbir gerçekleşme henüz yaşanmadığı ve çok fazla sapmalar görüldüğü halde. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi vergj uzmaru Dr. Veysi Seviğhiç vergilendirilmeyen alanlann üzerinegidilmesini önerdi:: 'Bavulticaretindenal, asgariücreti vergidışıbırak' HAKAN GÜLDAĞ Marmara Üniversitesi öğre- üm üyelerinden, vergi uzmanı Dr. Veysi Seviğ, Türkiye'nin yüksek bir vergi potansiyeline sahip olmasına rağmen yeterin- ce vergi toplanamadığına dik- kat çekti. Seviğ, bazı alanJann vergilendirilmesi halinde bütçe açığım kolayhkla kapatacak kaynak sağlanabileceğini be- lirtti. Dr. Veysi Seviğ sorulanmızı şöyle yarutladı: - Törkiye'de yeterince vergi toplanabiliyor mu ? Hangi ke- sünkrden toplanıyor ? Hangi ke- simJer hiç vergüendirilmiyor ? - Birçok olayı anayasaya ay- kın diye dava konusu yapıyo- ruz; Yok efendim sol düşünce, yok dini inanç. Bazı şeylere ise her nedense göz yumuyoruz. Oysa ömeğin, Anayasada çok somut bir vergi ödevi var. 73. maddeye göre herkes mafi gücü oranında kamu giderini karşı- lamakla yükümlüdür. Demek ki kimin mali gücü fazlaysa kamu giderlerine o daha fazla katkıda bulunacak. Halbuki bakıyorsunuz, mali gücü fazla olanlar kamu giderlerine hiç katkıda bulunmuyor. Mali gücü düşük olanlardan ise zorla alınıyor. Kimden? Ücretliden. asgari ücretliden. Bütün vergi yükünü onlann üzerine kaydınyoruz. Mali gücü yük- sek olanlan ise koruyoruz. Yaünma gidecek olan ka- zançlan tabii ki korumak gere- kir. Ama yatınmla ilgisi olma- yan öyle alanlar korunuyor ki bugün Türkiye'de. - Hangi alanlar? - Örneğin. ikinci el tefecilik piyasası. Şu anda gazete ilan- lanyla duyurulan para çahşü- rma işi. Vergiye tabi değil. Ge- çen sene yaratüğı artı değer 18 trilyon lira. Kimse de bu işin pe- şinde değil. Nitekim, tstanbul Defterdan bir açıklama yapü. Banker bilmem kim kaçtıktan sonra defterlerini istedik hiçbir kayda rastlamadık diye. Bugün Türkiye'de tefecilik sektörü, banka sektörü kadar etkin. Ve bu piyasada vergi yok. Sıfır. 18 trilyon lira artı değerden vergi alsanız, en az yüzde 25 aldığınızı düşünün 4.5 trilyon lira vergi eder. Gelelim ikinci bir 'sektör'e; Türkiye'de şimdi iyice yaygın- laştı bavul ticareti ve işporta ti- careti. Bavul ticaretinin resmi kayıtlara göre tahmini rakamı haftalık 2.5 trilyon lira. Ayda 10. yılda 120 trilyon eder. Sade- ce KDV alsanız 14 trilyon lira. Öte yandan bugün bir iş makinesinin kirası günlük 2 milyon liradır. Şu anda Erzin- can'daki evlenn onanmı için gi- den makinelerin kirası 50 mil- yon liradan başlıyor. Bunlann hiçbiri vergive tabi değil - Peki nasıl oluyor bu, kanun- larda boşluk mu var? - Kaydı tutulmuyor ki. "Tür- kiye'de kaç tane iş makinesi var" diye sorsanız. hiçbir yetkili makam cevap veremez. İş Dr. VEYSİ SEVİĞ'DEN Seviğ: Türkiye'de potansıyel var ancak vergi toplanmıyor • Bavul ticaretinin resmi kayıtlara göre tah- mini rakamı haftalık 2.5 trilyon lira. Ayda 10, yılda 120 trilyon eder. Bu ticaretten sadece KDV alsanız 14 trilyon lira. • Bugün ikinci el tefecilik piyasası banka sek- törü kadar etkin. Geçen yıl yarattığı artı değer 18 trilyon lira. Ama bir kuruş vergi ödenmiyor • Bir iş makinesinin kirası günlük 2 milyon. Erzincan'da kullanılanlann kirası 50 milyon- dan başlıyor. Hiçbiri vergiye tabi değil. makinesinin en ufağının fıyatı da 1 milyar liradır. Gelelim çok önemli bir başka sektöre: gayri menkul işi. Em- lak komisyonculannın aylık satışlannın hacmi yaklaşık 5 trilyon lira civannda. Emlak komisyonculannın biri, Maliye Bakanı'run yüzüne karşı ko^ nuştu: "Ben vergi kaçınyorum" dedi. Adil Araslı gayet açık konuş- tu; "Efendim ben" dedi, "Ko- misyonumu tapuda belirlenen fıyat üzerinden almış gibi göste- riyorum. Öyle fatura kesiyo- rum. Gerçekte ise tapuda göste- rilmeven esas satış bedeli üze- rinden alıyorum. Satış bedeli üzerinden fatura kesersem binayı satanlar da zor durumda kalıyor, onun için düşük mik- tarlı fatura kesiyorum mecbu- ren." Bunun üzerine düşmek lazım. Ayda beş trilyon. yılda 60 trilyon eder. Burada kayıp vergiyi yüzde 5 düşünseniz ki kesinlikle çok daha fazla, 3 tril- yon lira eder. Bakın şimdi 3 tril- yon buradan 4.5 trilyon tefeci- likten. 14 de bavul ticaretinden. Bazı alanlarla birlikte 23 trilyon vergi kayıp bir vergidir. Bu ver- gi acıkça göz göre göre kaçınlı- yor. Ama asgari ücreti vergi dışı bırakmak gündeme gelince hü- kümet çevrelerinde kaynak sıkıntısından bahsediliyor. Bu- nun kaynağı var; sadece bavul ticaretinden alınacak vergiler asgari ücretin vergi dışında bırakılmasıyla doğacak kaybı önler. - Maliye ne japıyor? - Maliye'nin ne yaptığı orta- da. Bunlann üzerine kesinlikle gitmiyor. Çünkü imkânı yok. -Yalnızca ifnkânsızliktanmı? - İmkânsızlıktan, biraz da si- yasi faktörlerin etkisi var. Şim- di gazetedeki ilanı siz görii- yorsunuz, ben görüyorum da Maliye görmüyor mu? Müm- kün değil görmemesi. - Bu arada vergi mükellefleri- nin de pek çok şikayeti var... - Vergi mükellefı bugün peri- şandır. Ayın 20'sinde gidecek muhtasar beyannamesi vere- cek. Ayın 25'inde gidecek kat- ma değer beyannamesi verecek. 30*unda gidecek yanında çalı- şanlar için SSK'ya prim vere- cek. Oradan çıkacak Ziraat Bankası'na gidecek. tasarrufu özendirme primi yatıracak. Oradan Emlak Bankası'na gi- decek konut edindirme yardımını yatıracak. Oysa bü- tün bunlar Avrupa'da olduğu gibi tek bir beyanname ile hepsi bir arada toplanabilir. Bugün. bir cezayı ödemek için 7 ayn iş- lem yapılıyor. t n az 3 ayn kata inip çıkıyorsunuz. Saatler kay- bolup gidiyor. Bu sistem böyle sürdüğü sürece vergide mesafe almak mümkün değil. Oysa bâlayorsunuz Türkiye'- de vergj potansiyeli var. Hiç vergilendirilmeyen kesimler var. Bunlardan toplanacak ver- gi Türkiye'nin bütçe açığuu kapaür. Kaçaklan hesaplıyo- ruz; 20 küsür trilyon. Biraz cid- di üzerine gidildiğı zaman ticari hayattan da önleyecek vergi ka- çaklanyla bu miktar 40 trilyo- nu bulur. Zaten bütçe açığı 32 trilyon. Bu söylediğim bugün- kü sistemle, hiçbir kanun deği- şikliğı olmadan yapılabilecek şeyler. Mevduat faizlerini ve vergi dışı hırakılan diğer alan- lan da işin içine sokarsanız açık büsbütün kapanır. - Vergi reformu konusu epey- dir gündemde. Gerçi henüz ne ol- duğu tam nettiğe kavuşmadı ama en azmdan hükümetin böyle bir çaltşması olduğu bilini- yor. Bu konuda düşünceleriniz nedir? Nasıl değerlendiriyorsu- nuz vergi reformunu? - Vergi reformu olarak sunu- lan olay gercek bir vergi refor- mu değil. Ömeğin deniyor ki gelir vergisinde faizi uygulanan vergi oranını yüzde 5 attıralım. Bu bir reform değil. Bir oran artınmı. Veya diyorlar ki götü- rü gideri artıralım. Ya da es- nafın defter tutma hadlerini ge- nişletelim. Bunlar da reform değil. Reform demek. vergi yü- künün dağılunını düzenlemek ve bir plan dahilinde bundan gelir beklemek demektir. Kamu harcamalannı karşı- layacak bir gelir. Şu sektörden şu sektöre vergi alacağım. devletin şu açığını kapata- cağım. Reform budur. Deniyor ki ücretlerin geçim indirimini 5 bin lira arttırdık. Refonrı değil ki. Amaçsız bir olay. 5 bin lira artırmakîa ne ücretli ihya olu- yor, ne de devletin bir işineyan- yor. Ama örneğin devlet şunu söylemiyor; Para ticaretini sa- dece bankalara bırakmıyomm. Bunun dışında para ticareti kalmışür. Diyemedi ne oldu? Tefecilik çıkü. Oysa devletin bu konuda yapması gereken para ticaretini güvenilir kurumlara, bankalara ve bankerlere bırakmışur. Ticareti ve kazancı denetim altına almak ve vergi- lendirmektir. Ya da bir başka alan; ticareti kimlerin yapabileceğine ilişkin kurallannın konması gerekir. Avrupa'da ticaret hukukunda, bir adarrun vergi kaçırdığı tespit edilirse, hayat boyu ticaretten men edilir. Türkiye'de istediği- niz kadar vergi kaçınn ticari fa- aliyete devam edersiniz. Onun için Türkiye'de 100 lira devlete vergi ödeniyorsa, yapılan araş- tırmalara göre 110 lira da kaçı- nlıyor. Yani Türkiye'de verilen vergi kadar bir miktar, hatta daha fazlası kaçınhyor demek- tir. Bu bir tarafta memura, işçi- ye yapılan zamlar için gürültü çıkanlıyor diğer yandan tablo ortada. Ödenmeyen verginin her kuruşu ise bir hastarun ölü- mü, bir çocuğun okuyamaması veya bir yolun yapılamaması demek. Bundan daha ağır suç olur mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle