Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28TEMMUZ1992SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İşçi emekliler ine
taksiöe kdmüp
• ANKARA (AA) - Türkiye
îşci Emeklileri Cemiyeti
Genel Başkan Yardıması
fnci Koyuncu, işçi
emekJilenne taksitle kömür
dağıtımı için başvurulann 31
ağustosta sona ereceğini
bildirdi.
Denizltakfiyat
Ro-Rosatıyor
• İSTANBUL (AA) - Deniz
Nakliyat T.A.Ş. Necdet Or,
İbrah/m Baybora ve Yusuf
Ziya Öniş isimli 3 Ro-Ro
gemisini ihaleyoluyla saüşa
çıkardı. Kapasitesi 2742 ton
olan Necdet Or gemisinin
muhammen bedeli 6 milyon
ABDDolan, 3350 ton
kapasiteleri olan Ibrahim
Baybora ve Yusuf Ziya öniş
gemilerinin her birinin
muhammen bedeli de 7.5
milyon ABD Dolan olarak
belirlendi.
İşadamlarına
çağn
• Iş-Ekonomi Servia-
Kırgızistan Başbakanı
Turşunbek Cingisev, dış
ilişkilerin hukuki temellerini
oluşturduklanru bildirerek,
"ayakta durmak için dünya
ile ekonomik açıdan
bütünleşmemiz lazım" dedi.
Cingisev, Türk işadamlannı
işbirligi için Kırgızistan'a
çağırdı.
Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) bünyesinde
faaliyet gösteren Türk-Kırgız
iş konseyi toplanüsında
konuşan Cingisev,
Kırgısistan ulusal gelirinin
yüzde 60'ının tanmdan elde
edıldiğini, ülkede 12 milyon
koyun olduğunu, çok
miktarda buğday, pamuk,
tütün yetişüğini söyledi.
Teşvikler
tartışılacak
• İş Ekonomi Şervisi -
Türkiye Genç İşadamlan
Derneği tarafindan
düzenlenen "Yeni Yatınm
Teşvik Tedbirleri"konulu
panel, yann Ankara'da
yapılıyor. TÜGİAD'dan
yapılan açıklamaya göre
panele konuşmacı olarak
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarugı Teşvik
Uygulama Genel Müdürü
Hasan Mollaoğullan,
Türkiye Kalkınma Bankası
Genel Müdürü Özal Baysal
ile Maliye ve Gümrük
Bakanlığı GelirlerGenel
Müdürü Zekeriya Temizel
kaulacak.
ŞİRKETLERDEN
HABERLER
İ* EKÎNCİLER Holding'-
İskenderun'da kurulu demir
çelik üretim tesislerinin toz
toplama ve fılitrasyon ünıtesi
hizmeteaçıldı. Ünite 15
milyar liraya mal oldu.
* SANCAKAİR "Sancak
Helikopter Pilot Eğitim
Merkezi" kuruyor. Merkez
Türkiye'nin helikopter pilotu
yetiştiren tek okulu olacak.
^VESTEL,gezitistandlarda
"Hemen al, 1.5 yılda öde"
kampanyasma başladı.
Vestel'in tüm ürünlerinin yer
aldığı üç kamyon gezici stand
Anadolu turnesine çıkü.
+ IŞIKLARŞirketler
Topluluğu, topluluğun
geleceğini 2002 yılına kadar
planlayan "'Kurumlaşma
master planf'nı uygulamaya
başladı.PlanYöntek
Müşavirlik şirketi tarafmdan
hazırlandı.
^DtGİTAL,yenimimarisi
Alpha'ya geçışi sağlayacak,
Alpha haar ve yeni VMS
işletim sistemini
müşterilerinin kullanımına
sunuyor.
+ RAMADA Renaissan-
Resort Hotel Antalya ile
American Express, 31 ekim
tarihine kadar gecerli olmak
üzere; Gold Card üyelerine
oda fiyatlannda yüzde 25
indirim ve VIP uygulaması
sağlayan bir kampanya
başlattı.
^CITROEN Grubu'nun
Türkiye'deüretmeyi
planladığı Citroen ZX
rnodeli otomobillerin
ithalatına Ersanlı Sınai Zirai
Ohazlar şirketi tarafindan
başlandı.
# MERCEDES-BENZ
Türk A.Ş. AJmanya'dan
1838 S (4x2) tipi çekjcilerin
ithalatına başladı. Yeni
çekicinin motoru ekonomik
veemisyon değerleri önceki
motorlara göre yüzde 50
daha düşük.
# MAZDA, gezici acil servis
hizmetiylebirlikte,
Japonya'dan özel bir servis
eğitim aracı getirdi.
# HAYATSigorta'nın
sermayesi 5 milyar liradan 25
milyar liraya çıkartıldı.
Fransa Dış Ticaret Bakanı Bruno Durieux, GAP'ın gözünü kamaştırdığını söyledi
Fransızlar'danişbirliği öııerisi• Fransa Dış Ticaret Bakanı, sulama, gaz
enerji ve petrol alanındaki Türk-Fransız işbirli-
ğini Orta Asya'ya taşıyabileceklerini belirtti.
• Durieux "Türk-Fransız ilişkileri, geçmiş-
te yanlış anlaşılmalardan etkilendi" dedi.
lş-Ekonomi Senisi- GAP'ın
iki ünitesinin açıhşına katılmak
üzere Türkiye'ye gelen Fransa
Dış Ticaret Bakanı Bruno Du-
rieux, Ânadolu'nun geleceği
açısından önemli bir proje ola-
rak nitelediği GAP'ın sulama
projelerinde Türkiye ile işbirli-
ğine gitmek istediklerini bildir-
di. Türkiye ile işbirliğini üçüncü
ülke pazarlanna da taşımayı
amaçladıklannı söyleyen Du-
rieux, sulama, gaz, enerji ve pet-
rol alanındaki Türk-Fransız iş-
birliğini Orta Asya'ya taşıya-
bileceklerini belirtü.
Fransa Dış Ticaret Bakanı
Bruno Durieux dün düzenledi-
gi basın toplantısında, Türk-
Fransız ilişkilerihin, geçmişte
yanlış anlaşılmalardan etkilen-
diğine dikkat çekerek "Ancak
son beş yılda ilişkilerimiz gücle-
niyor" dedi. Durieux, iki ülke
arasındaki ticari ilişkilerin son
beş yilda iki kat artarak 12 mil-
yar Fransız Frangı'na yükseldi-
ğini, Türkiye'de çaJışan Fransız
fırmalannın sayısının ise aynı
dönemde on kat arttığmı haür-
lattı. Durieux'nün verdiği bilgi-
ye göre son beş yılda, Fransa'-
nın Türkiye için verdiği kredi
miktan ise 11 milyar Fransız
Frangj'na çıkü.
DEIK'in, Fransa Dış Ticaret
Bakanı Bruno Durieux'nün
onuruna verdiği öğle yemeğin-
de konuşan Hazine ve Dış Tica-
ret Müsteşan Tevfik AJtmok,
Türkiye ile Fransa arasındaki
yakın ilişkinin. ileride dünya
banşına önemli katkısı olacağı-
nı söyledi. Türkiye ile Fransa'-
nın dış ticaret ilişkilerinin
1991de 1.9 milyar dolar oldu^
ğunu, ancak bu ilişkide Tür-
kiye'nin 538 milyon dolarlık
açıkla karşılaşuğını anlatan Al-
tınok, iki ülke ilişkilerinde den-
ge kurulmasınf isteyerek "SaUn
aldığımız kadar, satma olanağı-
nı bulmak istiyoruz" dedi.
Fransa'nın GAP'a yaptığı kat-
kılan takdirle karşıladıklannı
belirten Alünok "Fransa'nın
Türkiye'nin kalkınmasına yap-
tığı katkılann devam etmesini
umut ediyoruz" diye konuştu.
DEİK yemeğinde konuşan
Fransa Dış Ticaret Bakanı Du-
rieux, Türkiye ekonomisinin
canlılığırun iki belirtisi olduğu-
nu söyleyerek bunlan "dış
borçlann ve borç faizlerinin
milli gelire oranının azalması"
ve "tüm bunahmlara rağmen
sermaye transferi serbestisi ilke-
sine bağlı kalınması" şeklinde
sıraladı.
Durieux, Türkiye'deki soru-
nun kamunun yeniden düzen-
lenmesi ve özelleştirme olduğu-
nu belirterek Fransız hüküme-
tinin ve işadamlannın, Türki-
ye'nin kamu sektörünün yeni-
den yapılanmasında yardım et-
meye istekü olduğunu, tüm aşa-
malara katılmaya da aday ol-
duklanru bildirdi.
DEİK İcra Komitesi Başka-
nı Feyyaz Berker de iki ülke
arasındaki ekonomik ilişkilerin
yetersiz olduğunu belirterek
"Türki cumhuriyetler ve Kara-
deniz Ekonomik İşbirligi kap-
samında ortak yatınmlara gjri-
şilerek ekonomik ilişki potansi-
yelimizi yükseltebiliriz" dedi.
GAP yolu, teşvikve kredilerle dolu
UFUKTEKİN
ŞANLILRFA - Başbakan
Süleyman Demirerin "Gelsin-
ler, her türlü desteği vereceğiz"
diye çağnda bulunduğu sanayi-
ciler için GAP bölgesinde çok
sayıda teşvik uygulandığı öğre-
nildi. Kalkınmada Birinci De-
recede Öncelikli lller kapsamı-
na geçefı ay alınabilen Şanb-
urfa'da gercekleştirilecek yatı-
nmlan teşvik amaayla özel
krediler de tahsis edildi.
GAP programını 26 fab-
rikamn birden temelini atmak
amaayla iki güne çıkaran Baş-
bakan Süleyman Demirel'in,
batıdaki sermaye sahiplerine
tören sırasinda yaptığı "Türki-
ye'deki bütün girişimcileri
GAP'a davet ediyorum. Gelin,
her türlü destek ve imkânı suna-
cağız" biçimindeki çağnsına
uygun bir hazırlık yapıldığı bil-
dirildi. "GAP'ın başkenti" ola-
rak tanımlanan Şanlıurfa'nın,
Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir
kararla 8 haziran 1992'den iti-
baren "teşvik önceliğT' kazan-
Başbakan Demirel GAP'ta yatınm yapacak sanayicilere 'Gelin her türiü desteği vereceğiz' dedi.
ci, Şanhurfa'da kuracağı fabri-
kalar için yatınm indiriminden
yararlanacak, bölgede kura-
cağı fabnkası için teşvik primi
alabilecek.
Tesislerinde çalıştıracağı per-
soneli adına SSK, zorunlu ta-
sarruf ve konut edindirme
ması. bu ilde gercekleştirilecek
her türlü yatınmın finansman
önceliği ve indirim olanağmı
sağladı.
Bakanlar Kurulu'nun aldığı
kararlara göre Şanlıurfa il
sınırlan içinde gercekleştirile-
cek her türlü yatınm şu özel teş-
viklerden yararlanacak:
"- Gümrük vergisi alınmaya-
cak. Her türlü harç, resim ve
vergi istisnası uygulanacak.
Yatınma özendirmek için teş-
vik kredisi verilecek, tesisler
yapıldıktan sonra aynca işlet-
me kredisi sağlanacak. Sanayi-
yardımlan yatırmak zorunda
kalmayacak. Teşvikli tesis sta-
tüsüyle fabrika kuran sanayici-
nin çahştıracağı işçilerin vergi-
lerinde özel indirim yapılacak.
Yaunm kapsamı içindeki her
türlü bina inşaat vergisinden
muaf tutulacak. Yatınm sonra-
smda üretilen maldan elde edi-
lecek katma değer vergisinde
erteleme olacak, kurumlar ver-
gisi ödenirken de baa indirim-
ler uygulanacak."
Başbakan Demirel'in "Her
türlü desteği vereceğiz" deyip
aynntısını vemıediği bir diğer
teşvik ise, yatınm fonundan
sağlanacak kaynagın bölgede
yatınm yapacaklar için arsa ve
arazi tahsisinde kullanılabile-
cek olması.
GAP adına Şanlıurfa'ya öz-
gü olarak sağlanan çok sayıda-
ki teşviğin uygulanması için sa-
nayicilere, daha çok Şanlıurfa-
Gaziantep karayoiunun 15. ki-
lometresinde 4 bin dönüm arazi
üzerinde kurulu organize sana-
yi bölgesinde yatınm yapmalan
isteniyor.
YENİ BAĞ-KUR PRİMLERÎ Hazırlayan: H. Turgut Anğ
Bağımsız çahşanlann aylık Bağ-Kur primi 1.7
sayısı 651'; yükseldiği için I992'nin ıkina yansı
1992'den itibaren yeniden değışti.
boyunca her ay
dürlük veznesine ödenmesi gereken yeni prim ödeme tablosu:
Basamak
1
2
3
4
5
6
7
S
9
10
11
\2
13
14
15
16
17
18
19
20
- 21
22
23
24
GÖsterge
360
420
480
540
600
660
720
780
840
900
960
Î020
1270
1520
1770
2020
2270
2520
2770
3020
3270
3520
3770
4020
Ge8r
<«miTL
234.300
273.420
312.460
351.540
390.600
429.660
468J20
507.780
546.840
585.900
624.960
664.020
826.770
989.52}
1.152.2170
1.315.020
1.477.770 •
1.640.520
1.803.270
1.966.020
2.128.770
2.291520
2.454.270
2.617.020
Yaş«*
primf%20
46.872
54.684
62.496
70.308
78.120
85.832
93.744
101.556
109.388
117.180
124.992
132.804
165.354
197.904
234.454
263.004
295.554
328.104
360.654
393.204
425.754
458.304
490.854
523.404
Memurmaaşkat-
bankaya, posta çekıne ya da ıl mü-
Sağfek
primi %12
28.123
32.810
37.498
42.185
46.872
51.559
56.246
60.934
65.621
70.308
74.995
79.682
99.212
118.742
138.272
157.802
177.332
196.862
216.392
235.922
255.452
274.982
294.512
314.042
AyUfctopiam
primi %32
74.995
87.494
99.994
112.493
124 992
137.491
149.990
162.490
174.989
187.488 .
199.987
212.486
264.566
316.646
368.726
420.806
472.886
524.966
577.046
629.126
681.206
733.286
785.366
837.446
Sağlık hizmetlerinin uygulamaya konulamadığı illerde yalnızca yaşblık primi ödenir.
- Basamak yükseltme farkı; l'den 12'ye kadar 39.060 lira, 12'den24'e kadar ise 162.750 lira ödenir.
- Giriş ya da Basamak Yükseltme Keseneği: 1-12. basamaklann gelir dilimlerinin 1 4'ü kadardır,
her basamak yükseltmede ödenir. 13-24. basamaklarda ise ginş keseneği ödenmez.
- Basamak Bekleme: 1-5 ve 13-24. basamaklarda bireryıl, 6-12. basamaklarda ise ikişer yıldır. Her
basamak yükseltme. yılbaşı ve yıl ortasında oluşmah.
Çiıkobirlik'te
tuzyolsuzluğu
• Müfettiş raporunda tuz ihtiyacının 150 ton ola-
rak belirlendiği ancak 50. Yı] Firması'yla yapılan
sözleşmede 250 ton gösterildiği kaydedildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Çukobirlik'teki milyar-
lık tuz yolsuzluğu savcılığa ve-
rildi. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı müfettişlerinin hazır-
ladığı rapora göre yapılan suç
duyurusunda, Çukobirlik'in 7
yöneticisi lle tuz satan şirketin
sahibinin zimmet ve yolsuz-
luktan cezalandınlması isten-
di.
Çukobirlik tuz yolsuzluğu,
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ta-
hir Köse'nin göreve başlama-
sından sonra savcılığa verilen
12.dosyaoldu.
Köse'nin, Çukobirlik Ge-
nel Müdürlüğüne Sedat Do-
ğan'ı atamasından sonra
yapılan araştırmada ortaya
çıkan yolsuzluk üzerine. olay,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
müfettişlerince incelendi. Ba-
kanlık müfettişi, incelemesi
sonucunda, birliği milyarhk
zarara sokan tuz yolsuzluğu-
nun sorumlulan olarak şu ki-
şileri belirledi:
"Çukobirlik eski ikmal mü-
dür vekili thsan Çevik, eski
muhasebe müdürü Kürşat
Gemalmaz, İkmal müdürlü-
ğü görevlileri Alay Aydın ve
Hasan Türk, boya basma fab-
rikası müdürü Ali Çelik ile
fabrika enerji müdürü Ahmet
flkin, boya ve kimyevi mad-
deler ambar şefı Ramazan
Tümer ve birliğe tuz satan 50.
Yıl Tuz İmalat ve Ticaret fır-
ması sahibi Bülent Özdağlı."
Savcılığa yapılan suç duyu-
rusunda, bu kişilerin Tanm
Saüş Kooperatifleri anasöz-
leşmesinin 42. ve TCK'nın
202. maddesine göre cezalan-
dınlmalan isteğine yer verildi.
Zimmete para geçirme ve ihti-
las başlığını taşıyan TCK'nın
202. maddesi, bu suçu işleyen-
lere 5-10 yıl ağır hapis cezası
verilmesini öngörüyor.
İŞÇİNİN EVRENtNDEN
ŞÜKKANKETENCİ
Bağnaz Klm?
Cumhurbaşkanı Turgut özal, sosyal sigorta sistemini eleş-
tirerek, özelleştirilmesi gerektiğini savunmuş. Ancak bu sa-
yede sigorta sistemlerinin kendilerıni taşıyabilir hale gelece-
ğini belirterek, rekabetin daha 1yi saglık hizmeti getireceğini
söylemiş. Sosyal sigortaların sadece kendilerini değil, devle-
ti de batırdıklarını bildirmiş. özelleştirme ile gelecek rekabe-
tin yeni hastahaneler açılmasına olanak tanıyacağına işaret
etmiş. "Eski kalıplar içinde kalıp degiştirmezsek, yeni fikirleri
almazsak, bağnaz-tutucu fikirlerin içinde kalırsak ilerleyeme-
yiz. Bu durum özellikle eski solcularda var" diye konuşmuş.
Sayın özal'ın sosyal güvenlik sistemine yönelik bu bakış
açısı yeni değil. Başbakanlığı döneminde bir ara özel sigorta
sistemlerinin kurulması ve sosyal güvenlik sisteminin yerini
alması gündeme gelmişti. Hastahanelerin oda fiyatlannm,
otel fiyatlarından ucuz olmasını eleştirdiğini de anımsıyoruz.
Sosyal devlet anlayışının çağdışı, modası geçmiş bir anlayış
olduğu anlamına gelen açıklamalarını da...
Anlaşılmazbirnedenlegeceyarısırtdansonraverilen "Ame-
rika'nın öteki Yüzü" adını taşıyan bir belgeseli izleyebileniniz
oldu mu acaba? Kertdi adıma gözlerimi zorla açık tutmaya
çalışarak, bir-iki tanesini içim ürpererek izledim. Dünyanın
süper devletf, ekonomi mucizesi Amerika'da sıradan insan-
ların sorunlarına yaklaşan, Amerika'nın öteki yüzünü yansı-
tan bir belgesel. izlenen sosyo-ekonomik politıkaların sonu-
cu, orta boy ve küçük çiftçilerin, bankalara kredi borçları ne-
deni ile topraklannı ve evlerini kaybetmelerini, yok oluşlarını
anlatıyordu. Amerikan rüyasının sembolü olmuş ailelerin,
çiftlik/erin dağılış öyküsünü veren belgesel gerçekten tüyler
ürperticiydi. Verilen rakamlar, bir-iki aileden değil, yüzbinler
ve hatta milyonlarla ilgiliydi çünkü. Belgeselin bir başkabölü-
münde şu ya da bu nedenle evini yitiren insanların, işten atı-
lanların sokakta kalışlarının, çoluk çocuk ailelerin aç ve orta-
da kalışlarının öyküleri yer alıyordu. önce pek çok örnek,
ardından, bu konumda olan onbinler, yüzbinler, milyonlara
ilişkin istatistikler. Amerika'nın öteki yüzü, ya da Amerikan
rüyasının gercek yüzü nedense bize ancak böyle geceyarısı
sonrası verilen bir belgeselde, bazen haberlerin satır araları-
nda, bazen de sosyal içerikli bir filmle ancak ulaşır.
Evet doğru, ABO'de sosyal devlet ilkesi, sosyal güvenlik
kurumları, özel girişimcilik adına uzun yıllar ayaklar altına
alınmıştır. Televizyon reklamlarında özel sağlık sigortalan,
işçilere, ücretleri ile geçinenlere seslenirlerken, genel sağlık
sigortasından alacakları para ile, kansere yakalanmalan ha-
linde ancak bir haftalık masraflarını karşılayabileceklerini
anımsatırlar "Gelin bizim sağ/ık sigortamıza, bir aylık tedavi-
niz garantide olsun" türünden reklamlar yaparlar. Ücretliler
de ücretlerinin önemli bir bölümünü, ikinci, öçüncü özel sağ-
lık sigortalarına yatırmak zorunda kalırlar. Bu aynen emekli-
lik geliri için de geçerlidir.
Ancak bu bize sunulduğu gibi ABD için de çağdaş, ilerici',
övünülecek bir durum değildir. Aksine, ABD'de de sosyal
devlet ılkesinden vazgeçme, her şeyi serbest piyasa ekono-
misinin erdemleri içinde arama, sosyal hizmetleri özelleştir-
me öyle bize sunulduğu gibi çağdaş' değil, aksine 'demode,
bağnaz, tutucu' bir düşünce. Çünkü yıllar içindeki uygulama
özel sektör eliyle yapılan sosyal hizmetin fiyatmın çok yüksel-
diğini, kitlelerin başta sağlık ve emeklilik, sosyal güvenlik hiz-
metlerinden yararlanamadıkları gerçeğini ortaya çıkarmış.
Yaşanan son sosyal patlamalar, yüzbinler değil, milyonların
çektiği acılar, ABD'de yeni arayışları getirmiş. Orada artık
ç§ğdaş, yeni arayışlarda sosyal devlet ilkesi moda. Yeniden
önce sağlık hizmetleri olmak üzere tüm sosyal güvenlik hiz-
metlerinin kamu eli ile yürütülmesinın arayışiarı geliştiriliyor.
Hükümet bu konuda çok kapsamlı çalışmaları birden yürütü-
yor. Sözün kısası Sayın özal'ın bağnazlık' olarak nitelendir-
diği sosyal yaklaşımlar, ABD için çağdaş yaklaşımlar oluyor.
'Yeni fikir' olarak sunulan yaklaşımlar ise demode, çağdışı'
fikir niteliğine dönüşüyor.
Diğer gelişmiş ülkelere, kıta Avrupası'na gelince. Oralarda
zaten sosyal devlet ilkesi en sıkı sıkıya sarılınmış ilkelerin ba-
şında yer alıyor. Zaman zaman Thatcher modelinde olduğu
gibi, sosyal devlet ılkesinden sapmalar yaşansa da, batı kapi-
talizminin geçerli, sapmaz tek devlet anlayışı ilkesi, sosyal
devlet ilkesi oluyor. Siyasi iktidar değişiklikleri temel yapıyı
hiç bozmuyor. Ve bu yapıda çok güçlü sarsılmaz bir sosyal
güvenlik sistemi var. Serbest piyasa ekonomisi, rekabete gö-
re işleyen özelleştirilmiş bir sosyal güvenlik sistemi de hiç
değil. Aksine devlet bütçesinin koruması ve güvencesinde,
kurumlaşmış ve hizmet aksamaları kolay kolay söz konusu
olmayacak bir sosyal güvenlik sistemi.
Türkiye'de başta Bağ-Kur, SSK olmak üzere sosyal güven-
lik kurumlarının çok kötü işlemesi, önemli sorunlar yaratması
ayrı bir şey, daha doğrusu büyük sorun. Ancak bundan hare-
ketle, gelir dağılımı çok daha çarpık, ekonomisi altüst bir ülke-
de, özel kurumlara sosyal güvenlik sistemini teslim etmeye
kalkışmak çok başka bir şey. Sadece bu düşüncesi nedeni ile
dahi özal yaklaşımının iktidarda olmadığına şükretmek gere-
kiyor galiba. Koalisyon hükümetinin program ve ilkelerinde
önemli hiçbir gerçekleşme henüz yaşanmadığı ve çok fazla
sapmalar görüldüğü halde.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi vergj uzmaru Dr. Veysi Seviğhiç vergilendirilmeyen alanlann üzerinegidilmesini önerdi::
'Bavulticaretindenal, asgariücreti vergidışıbırak'
HAKAN GÜLDAĞ
Marmara Üniversitesi öğre-
üm üyelerinden, vergi uzmanı
Dr. Veysi Seviğ, Türkiye'nin
yüksek bir vergi potansiyeline
sahip olmasına rağmen yeterin-
ce vergi toplanamadığına dik-
kat çekti. Seviğ, bazı alanJann
vergilendirilmesi halinde bütçe
açığım kolayhkla kapatacak
kaynak sağlanabileceğini be-
lirtti.
Dr. Veysi Seviğ sorulanmızı
şöyle yarutladı:
- Törkiye'de yeterince vergi
toplanabiliyor mu ? Hangi ke-
sünkrden toplanıyor ? Hangi ke-
simJer hiç vergüendirilmiyor ?
- Birçok olayı anayasaya ay-
kın diye dava konusu yapıyo-
ruz; Yok efendim sol düşünce,
yok dini inanç. Bazı şeylere ise
her nedense göz yumuyoruz.
Oysa ömeğin, Anayasada çok
somut bir vergi ödevi var. 73.
maddeye göre herkes mafi gücü
oranında kamu giderini karşı-
lamakla yükümlüdür. Demek
ki kimin mali gücü fazlaysa
kamu giderlerine o daha fazla
katkıda bulunacak. Halbuki
bakıyorsunuz, mali gücü fazla
olanlar kamu giderlerine hiç
katkıda bulunmuyor. Mali
gücü düşük olanlardan ise zorla
alınıyor. Kimden? Ücretliden.
asgari ücretliden. Bütün vergi
yükünü onlann üzerine
kaydınyoruz. Mali gücü yük-
sek olanlan ise koruyoruz.
Yaünma gidecek olan ka-
zançlan tabii ki korumak gere-
kir. Ama yatınmla ilgisi olma-
yan öyle alanlar korunuyor ki
bugün Türkiye'de.
- Hangi alanlar?
- Örneğin. ikinci el tefecilik
piyasası. Şu anda gazete ilan-
lanyla duyurulan para çahşü-
rma işi. Vergiye tabi değil. Ge-
çen sene yaratüğı artı değer 18
trilyon lira. Kimse de bu işin pe-
şinde değil. Nitekim, tstanbul
Defterdan bir açıklama yapü.
Banker bilmem kim kaçtıktan
sonra defterlerini istedik hiçbir
kayda rastlamadık diye. Bugün
Türkiye'de tefecilik sektörü,
banka sektörü kadar etkin. Ve
bu piyasada vergi yok. Sıfır. 18
trilyon lira artı değerden vergi
alsanız, en az yüzde 25
aldığınızı düşünün 4.5 trilyon
lira vergi eder.
Gelelim ikinci bir 'sektör'e;
Türkiye'de şimdi iyice yaygın-
laştı bavul ticareti ve işporta ti-
careti. Bavul ticaretinin resmi
kayıtlara göre tahmini rakamı
haftalık 2.5 trilyon lira. Ayda
10. yılda 120 trilyon eder. Sade-
ce KDV alsanız 14 trilyon lira.
Öte yandan bugün bir iş
makinesinin kirası günlük 2
milyon liradır. Şu anda Erzin-
can'daki evlenn onanmı için gi-
den makinelerin kirası 50 mil-
yon liradan başlıyor. Bunlann
hiçbiri vergive tabi değil
- Peki nasıl oluyor bu, kanun-
larda boşluk mu var?
- Kaydı tutulmuyor ki. "Tür-
kiye'de kaç tane iş makinesi
var" diye sorsanız. hiçbir yetkili
makam cevap veremez. İş
Dr. VEYSİ SEVİĞ'DEN
Seviğ: Türkiye'de potansıyel
var ancak vergi toplanmıyor
• Bavul ticaretinin resmi kayıtlara göre tah-
mini rakamı haftalık 2.5 trilyon lira. Ayda 10,
yılda 120 trilyon eder. Bu ticaretten sadece
KDV alsanız 14 trilyon lira.
• Bugün ikinci el tefecilik piyasası banka sek-
törü kadar etkin. Geçen yıl yarattığı artı değer
18 trilyon lira. Ama bir kuruş vergi ödenmiyor
• Bir iş makinesinin kirası günlük 2 milyon.
Erzincan'da kullanılanlann kirası 50 milyon-
dan başlıyor. Hiçbiri vergiye tabi değil.
makinesinin en ufağının fıyatı
da 1 milyar liradır.
Gelelim çok önemli bir başka
sektöre: gayri menkul işi. Em-
lak komisyonculannın aylık
satışlannın hacmi yaklaşık 5
trilyon lira civannda. Emlak
komisyonculannın biri, Maliye
Bakanı'run yüzüne karşı ko^
nuştu: "Ben vergi kaçınyorum"
dedi.
Adil Araslı gayet açık konuş-
tu; "Efendim ben" dedi, "Ko-
misyonumu tapuda belirlenen
fıyat üzerinden almış gibi göste-
riyorum. Öyle fatura kesiyo-
rum. Gerçekte ise tapuda göste-
rilmeven esas satış bedeli üze-
rinden alıyorum. Satış bedeli
üzerinden fatura kesersem
binayı satanlar da zor durumda
kalıyor, onun için düşük mik-
tarlı fatura kesiyorum mecbu-
ren." Bunun üzerine düşmek
lazım. Ayda beş trilyon. yılda
60 trilyon eder. Burada kayıp
vergiyi yüzde 5 düşünseniz ki
kesinlikle çok daha fazla, 3 tril-
yon lira eder. Bakın şimdi 3 tril-
yon buradan 4.5 trilyon tefeci-
likten. 14 de bavul ticaretinden.
Bazı alanlarla birlikte 23 trilyon
vergi kayıp bir vergidir. Bu ver-
gi acıkça göz göre göre kaçınlı-
yor. Ama asgari ücreti vergi dışı
bırakmak gündeme gelince hü-
kümet çevrelerinde kaynak
sıkıntısından bahsediliyor. Bu-
nun kaynağı var; sadece bavul
ticaretinden alınacak vergiler
asgari ücretin vergi dışında
bırakılmasıyla doğacak kaybı
önler.
- Maliye ne japıyor?
- Maliye'nin ne yaptığı orta-
da. Bunlann üzerine kesinlikle
gitmiyor. Çünkü imkânı yok.
-Yalnızca ifnkânsızliktanmı?
- İmkânsızlıktan, biraz da si-
yasi faktörlerin etkisi var. Şim-
di gazetedeki ilanı siz görii-
yorsunuz, ben görüyorum da
Maliye görmüyor mu? Müm-
kün değil görmemesi.
- Bu arada vergi mükellefleri-
nin de pek çok şikayeti var...
- Vergi mükellefı bugün peri-
şandır. Ayın 20'sinde gidecek
muhtasar beyannamesi vere-
cek. Ayın 25'inde gidecek kat-
ma değer beyannamesi verecek.
30*unda gidecek yanında çalı-
şanlar için SSK'ya prim vere-
cek. Oradan çıkacak Ziraat
Bankası'na gidecek. tasarrufu
özendirme primi yatıracak.
Oradan Emlak Bankası'na gi-
decek konut edindirme
yardımını yatıracak. Oysa bü-
tün bunlar Avrupa'da olduğu
gibi tek bir beyanname ile hepsi
bir arada toplanabilir. Bugün.
bir cezayı ödemek için 7 ayn iş-
lem yapılıyor. t n az 3 ayn kata
inip çıkıyorsunuz. Saatler kay-
bolup gidiyor. Bu sistem böyle
sürdüğü sürece vergide mesafe
almak mümkün değil.
Oysa bâlayorsunuz Türkiye'-
de vergj potansiyeli var. Hiç
vergilendirilmeyen kesimler
var. Bunlardan toplanacak ver-
gi Türkiye'nin bütçe açığuu
kapaür. Kaçaklan hesaplıyo-
ruz; 20 küsür trilyon. Biraz cid-
di üzerine gidildiğı zaman ticari
hayattan da önleyecek vergi ka-
çaklanyla bu miktar 40 trilyo-
nu bulur. Zaten bütçe açığı 32
trilyon. Bu söylediğim bugün-
kü sistemle, hiçbir kanun deği-
şikliğı olmadan yapılabilecek
şeyler. Mevduat faizlerini ve
vergi dışı hırakılan diğer alan-
lan da işin içine sokarsanız açık
büsbütün kapanır.
- Vergi reformu konusu epey-
dir gündemde. Gerçi henüz ne ol-
duğu tam nettiğe kavuşmadı
ama en azmdan hükümetin
böyle bir çaltşması olduğu bilini-
yor. Bu konuda düşünceleriniz
nedir? Nasıl değerlendiriyorsu-
nuz vergi reformunu?
- Vergi reformu olarak sunu-
lan olay gercek bir vergi refor-
mu değil. Ömeğin deniyor ki
gelir vergisinde faizi uygulanan
vergi oranını yüzde 5 attıralım.
Bu bir reform değil. Bir oran
artınmı. Veya diyorlar ki götü-
rü gideri artıralım. Ya da es-
nafın defter tutma hadlerini ge-
nişletelim. Bunlar da reform
değil. Reform demek. vergi yü-
künün dağılunını düzenlemek
ve bir plan dahilinde bundan
gelir beklemek demektir.
Kamu harcamalannı karşı-
layacak bir gelir. Şu sektörden
şu sektöre vergi alacağım.
devletin şu açığını kapata-
cağım. Reform budur. Deniyor
ki ücretlerin geçim indirimini 5
bin lira arttırdık. Refonrı değil
ki. Amaçsız bir olay. 5 bin lira
artırmakîa ne ücretli ihya olu-
yor, ne de devletin bir işineyan-
yor. Ama örneğin devlet şunu
söylemiyor; Para ticaretini sa-
dece bankalara bırakmıyomm.
Bunun dışında para ticareti
kalmışür. Diyemedi ne oldu?
Tefecilik çıkü. Oysa devletin bu
konuda yapması gereken para
ticaretini güvenilir kurumlara,
bankalara ve bankerlere
bırakmışur. Ticareti ve kazancı
denetim altına almak ve vergi-
lendirmektir.
Ya da bir başka alan; ticareti
kimlerin yapabileceğine ilişkin
kurallannın konması gerekir.
Avrupa'da ticaret hukukunda,
bir adarrun vergi kaçırdığı tespit
edilirse, hayat boyu ticaretten
men edilir. Türkiye'de istediği-
niz kadar vergi kaçınn ticari fa-
aliyete devam edersiniz. Onun
için Türkiye'de 100 lira devlete
vergi ödeniyorsa, yapılan araş-
tırmalara göre 110 lira da kaçı-
nlıyor. Yani Türkiye'de verilen
vergi kadar bir miktar, hatta
daha fazlası kaçınhyor demek-
tir. Bu bir tarafta memura, işçi-
ye yapılan zamlar için gürültü
çıkanlıyor diğer yandan tablo
ortada. Ödenmeyen verginin
her kuruşu ise bir hastarun ölü-
mü, bir çocuğun okuyamaması
veya bir yolun yapılamaması
demek. Bundan daha ağır suç
olur mu?