Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1992PAZARTESİ ^
DUNYADA GEÇEN HAFTA
Yaz rehaveti ve ayaklananesnafSTELYO BERBERAKtS
ATİNA - Yunanıstan'da geçen hafta
tmerkes bu yıl tatile nereye gideceğini
konuşiu. Yaz tauh nedeniyle 3.5 milyon
nufuslu Atina"nın cadde ve sokaklannın
boşalmaya başladı bugünlerde Atina
suıhilleri öğleden sonralan. yöredeki
adalur ;se hai'ia sonlannda dolup taşıyor.
Yaz sıcağmın tam anlamıyla oturmadığı
temmuz ayı eski yillara oranla daha serin.
Ancak geçen hafta içindeüniversiteye
giriş sına\ lannın sonuçlan açıklanır
açıklanmaz Atina. 24 saat içinde
boşalıverdi. De\ let dairelerinin yaz
nedeniyle neredeyse yan kapasitey le
çalışması basının şiddetli tepkilerine yol
açtı.
Hükümeün.buarada Yunarusıan'daki
mağazalann çalışma saatlerini
degiştirmeye karar vermesi üzerine küçük
esnaf ayaklandı. Hükümeı. isteyen
mağaza sahibıne cumartesi-pazar dahil
istediği gün ve saatte çahşma özgürlüğü
getirmeye çalışıyor. Bu yasadan. doğal
olarak dev siiper marketler ve 'shoping-
centerlarla yabancı iş merkezlerinin
yararlanmaya kararlı olduklan
gözleniyor. Yunanistan. Avrupa hatta
dünya ülkeleri arasında çahşma saatleri
açtsındanistisna oluşturuyor. Mağazalar
kendine özgü birçalışma sistemiyle
pazartesi. çarşamba vecumartesi günleri
öğleye kadar: salı. perşembe ve cuma
günleri de 13.30-17.30 arasında verilen
büyük bir paydos saatinden sonra akşam
saat 20.00'ye kadar açık kalıyor.
Hükümetin yine geçen hafta içinde
YlNANİSTAN
aldtğı başka bir karar. bu kez belediye
otobüslerinde çalışanlan ayaklandırdı.
Ekonomik açıdan sorunlu bir devlet
şirketi haline gelen otobüs işletmeleri
(EAS) içinde köklü değişiklikler yapmaya
karar alan hükümeı; bu çerçevede "boş
gezenin boş kalfası" etiketini yapıştırdığı
bin kadar kişinin işine son verdi. EAS'tan
kovulanlar ve kovulanlara dayaruşma
gösteren kovulmayanlar geçen,hafta
içinde süresız greve başladı.
Duzenledikleri protesto yürüyüşünde ise
"kovulmalardurdurulmazsa Atina'da
Los Angeles türü olaylann başiatılacağı"
ve hatta "kan döküleceği" gjbi sloganlar
atıldı.
Grev eylemlerine karşı bağışıkbk
kazanmaya başlayan Atina halkı, yine
küfürün bıni bir para bu gibi günlerde
türüne çok zor rastlanan taksileri
kovalamaya koyuldu.
Yunanistan'da geçen hafta
demokrasiye yeniden geçişin 18.
yıldönümü kutlandı. 7 yıllîk albaylar
cuntası tam 18 yıl önce 24 temmuz 1974
günü. Kıbns harekatının ağırlığı altında
çökecek ve harekata yol açanlar, 15
Temmuz 1974'te Makarios'a karşı
giriştikleri darbenin faturasını ödeyecekti.
Cunta çöktükten hemen sonra
sürgûndeki Konstanün
Karamanlis yurda çağnlacak ve
demokrasi yeniden anavatanına
kavuşacakü. 24 temmuz günü, bu nedenle
Yunanistan'da her yıl demokrasi günü
olarak kutlanıyor. 80'li yaşına rağmen
hâlâ dinç ve yakışıklı olan
Cumhurbaşkanı Karamanlis. her yıl
olduğu gibi bu 24 Temmuz gününde de
cumhurbaşlanlığının görkemli bahçelerinj
davetlilerineaçtı.
Birçok yerli ve yabancı siyasi ve askeri
kişiyle gazetecinin davetli olduğu bu
resepsiyonda bol yemek. içki, tatlı ve
dondurma ikram edildi. Karamanlis,
1980 de ilk kez cumhurbaşkanı olduğu
dönemde, bu gibi resepsiyonlarda içki
olarak yalnız Yunan mamulü şarap ve
uzoçıkanlırdı.
Oysa yıllar geçtikçe, viski, votka ve
envayi çeşit yabancı içkiler de
cumhurbaşkanhğı davetlerinde
çıkanlmaya başlandı.
Neil Kinnock'a
öyeni görev
EDİPEMtLÖYMEN
LONDRA-Avrupa
Topluluğu. Türkıye ıle
"uzaktan" fiörtten \azgeçip
"daha yakın ilişkiye" girmeye
karar \ erdiği ve bunu da
kesesini şıngırdatarak
gösterdiği takdirde.çeklerin
alıına imzayı Neil Kinnock
atacak. Anamuhalefet İşçi
Partisi'ru iktidara getıremediği
için göre\i bırakan Kinnock.
Avrupa TopluJuğu
Komisyonuna Başbakan
Major tarafmdan "Bölgesel
Siyaset Komıseri" olarak
atanıyor AT'nm yürütme
kurulu \ e çokuluslu hükümeti
gibi çalışan Komisyon'da
"Bölgesel Siy aset KomiserT.
AT içinde kalkınmışhk derecesi
farkli bölgelen. daha \ arhklı
bölgelerle uyumlu hale
getirmek, geri kalrruşüğı
giderici önlemleralmak. bunun
için fon ayırmak çabasında.
AT'nin sorunlu bölgeleri:
Yunanistan'ın tümü. ttalya'nın
güney y ansı. Korsika ve
Sardunya adalan.
ohmpiyaılann başladığı
Katalonya e> aletı dışında
Ispany a"run tümü ve olduğu
gibi Portekız. Kuzeyi ve
Güneyı ile İrlanda. Komisyon
Başkanı Jacques Delors. bütün
buralann da kalkmması ıçın
AT bütçesinm arttınlmasını.
yanivarhkh üyelenn. daha
fazla para vermesinı ıstediyse
de Maastncht rezaleti ardından
kimse buna yanaşmadı. AT
nüfusunun yüzde 20"sınin
yaşadığı bu bölgelerin
kaîkınmasından sorumlu
İ\<,iı;rau:
olacak yeni "komiser" Neil
Kinnock. parti lideriyken
anlata anlata bıkmadığı
"eşitükçi sosyal adalet"
ilkelerini uygulama fırsatı
bulacak. Türkiye ile AT
arasında üyelik görüşmelerine
başlanması için tarih
saptanmadıysa da Avrupalılar.
Türkiye"yi yakın çevrelerinde
tutmaya özen gösteriyor.
ayncahkh bir temastan söz
ediyor. Türkiyeyi Orta
Doğu'da Avrupa"nm uzantısı
olarak görmek istiyor. Ancak.
bağırlanna basmay a niyetli
değiller. AT Dönem Başkanı.
İngiltere"nin. Türkiye-AT
ilişkileri hakkındaki olumlu
"tartışma belgesi" gecen
pazartesi günü
görüşüldüğünde. en çok itiraz.
Türkiye"nin insan haklan
uygulamalanndaki "kötü
kamesf'ne yöneldi. Kinnock
da parti liderliği sırasında.
Türkiye'nin AT üyeliğini söz
konusu bile etmeyen bir kışi
olarak biliniyordu.
Avrupa'nın, "Türkiye
y aklaşmasın. ama fazla uzağa
da gitmesin'" şeklindeki
görüşüne. bölgesel yardım
fonlannın dajnımı konusunda
ımzayı artık Kinnock basacak.
Eğer gerçekten Ingiliz
"tartışma belgesi"nde denildiği
gibi Türkiye. Akdeniz Yardım
Fonu'ndan
yararlandınlacaksa. siyasetın
garip bircilvesi olarak bunu
uygulamay a eski İşçi Partisi
lideri geçirecek.
Güney Afrikalılar'dan Saddama destek
Güney Afrika, Nelson Mandela liderliğindeki Afrika Ulusal
Kongresi(ANC) \anlıİarınca düzenlenen gösterilerle çalkalamyor.
ANC yandaşları, ırk ayTimı gözetmekle sucladıkları hükümeti
diişürene dek 'barış \e demokrasi' yüriiy üşü başlattılar. Başkent
Pretoria'da hükümet ve güvenlik giiçlerine ait binalara doğnı
yûrüyüşe geçen göstericiler ancak polis kordonuyla durdurulabildi.
Göstericiler bir yandan ırk ayrımı polikasını kınayan sloganlar
atarken, bir y anidan da son gerginlik ardından uluslararası alanda
yeniden yalnızlığı gömülen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e
destek verdiler.(Fotoğraf:REUTER)
ÂT Bakanları, tatile Bosna-Hersek'le girdi
SABETAY VAROL
BRtKSEL- Avrupa
Topluluğu'nun 12 dışışleri bakanı
geçen hafta içinde yaz tatili öncesi
son kez bir araya geldi. Eğer
sürpriz gelişmeler olmazsa.
toplu)uğun"zir\e"densonrakien
önemlı karar mekanızmasını
oluşturan "dışışlen bakanlan
toplaniısf.eylülayınınortalanna
kadar bir daha y apılmay acak.
Hemen hatırlatalım ki. son iki yıl
üst üste yazaylannda meydana
gelen çok cıddi olaylar yüzünden
AT Dışışleri Bakanlan, tatıllerinı
yanda keserek ağustos sıcağinda
olağanüstü ıhtilaflan düzenlemek
dunımunda kalmışlardı. Irak ya
da Yugoslavya ihülaflan
nedenıvlevazmevsiminin
Brüksel'deki bürokratlara
"haram" olması. bu sefer de hiç
zayıf bir olasılık değil. Ama
şimdilik. hiçbır şey olmayacakmış
gibi herkes tatiline gitti.
Geçen haftaki toplantılannda 12
ülke. Sırbistan \e müttefiki
Karadağ'ın. kayıtsız şansız bütün
uluslararası kuruluşlardan ıhracı
için gınşımde bulunma karan aldı.
Bu tatil öncesi karanyla Avrupa
Topluluğu, yalnızca bir kez daha
söz konusu savaşa ilişkin olarak
kendisine evvelce atfedilen
mezıyetlere sahip olmadığını
kanıtlamakla kalmadı. Aynı
zamanda, Bosna-Hersek
konusunda. çatışan taraflann
kafasını birazdaha kanştıran ve
deşifreedilmesi neredeyse
ımkansız ganp sinyaller göndcrdi.
BKLCİKA
BM Genel Sekreteri Butros Gali
ile Güvenlik Konseyi'nin daimi
üyeleri arasında, bu ülkeye
yollanacak BM "BanşGücü"nün
niteligi konusunda ortaya çıkan
görüş aynbklannı buna ekleyelim.
Ve böylece "Brüksere havadan iki
saaüik mesafede" cereyan eden
son derece kanlı savaşın neden
yeni dramlara gebe olduğunu çok
kolay anlayabilıriz.
Son günlerde çıkan Avrupa
gazetelerine baktığımızzaman.
Bosna-Hersek Devlet Başkanı
İzzetbegoviç'in yavaş yavaş Baü
kamuoyunun gözünde "mazlum"
taraf rolünden çıktığına ve hatta
çaiışmayı ürmandırmak isteyen
unsur olarak temayüz etmeye
başladığma tanık oluyonız.
Saraybosna'da geçen hafta
başmda imzalanan ateşkesın
Sırplardan çok Müslüman
Boşnaklar tarafmdan ihlal
edildiğine dair BM Banş Gücü
temsilcilerinin ifadeleri burada
son derece ciddiye alınıyor.
Kaldı ki. Bosna-Hersek
topraklanrun neredeyse yüzde
70'ini kontrol eden Sırplann bu
ülkede artık yeni bir statüko
oluşmasından çıkarlan olduğu
meydanda. Buna karşıhk. silahb
çatışmada herşeyini yitiren ve
birkaç büyük kent dışında
tutunma şansı olmayan
Müslüman ağırlıklı Bosna
hükümetinin, ne pahasına olursa
olsun uluslararası bir müdahale
gerçekleşmesi içinçaba gösterrnek
isteyeceği de biÛniyor. Başka bir
deyişle savaşın çizdiği yeni
dönemeçten sonra, Batıh ülkeler
nazannda 'huzur bozan" taraf,
Müslüman Boşnaklar olacak.
Oysa kimse, ama hiç kimse "çok
uluslu" vecezalandıncı bir
müdahaleye angaje olmaya hazır
değil... Bu gerçeği herkes kafasına
iyice sokabilmeli. Öte yandan
ekonomik ambargo veya diğer
yaptınmlarla, Sırplann
"fethettikleri" topraklardan geri
çekilmesini sağiamak da mümkün
değil. Uluslararası topluluk, kendi
kendisini adeta Sırplann askeri
planda elde ettiği bu üstünlüğü
kabullenmeye ve hazmetmeye
hazirlıyor. Sırp Devlet Başkanı
Miloseviç'in gitmesi sanki tek
yeterlı şart.
Işler aynı hızla devam ederse,
Balkan dramı, bundan sonra artık
Kosova ve hatta Makedonya'ya
dogru kayma eğilimi gösterecekür.
Bu aşamada hem "yatıştıncı"
olmak, hem de yeni yeni
kaüiamlara fırsat vermemek.
Balkanlar'da etki sahibi olma
iddiası taşıyan tüm ülkelerin
izlemesi gereken ştratejiyi
oluşturmalıdır. Öyle gözüküyor ki
bu krizde en ağır kayıplan veren ve
tam anlamıyla "oyuna gelen"
taraf, Bosnalı Müslümanlar
olacaktır. Yanlış "kuvvetdengesi"
analizleri üzerine kurulu
politikalar iflas etmek üzeredir.
Herkes hesabını buna göre yap
malıdır.
Fransız polisi Italyan
mafyasımn peşinde
MİŞELPERLMAN
PARİS-Mafya ile mücadele
görevlilerinden. bir numaralı İtalyan
Yargıç Paolo Borsellino'nun geçen pazar
Palermo'da öldürülmesinden sonra
Fransız partisi, Cote d'Azur bölgesinde
İtalyan yeraltı örgütleriyle savaşım
stratejisini^gözden geçirmeye başladı.
Bu arada. Italya'nın eski anti-mafya
yargıçlanndan Cumhuriyetçi Parti
Milletvekili Giuseppe Ayala, Fransız Le
Figaro gazetesiyle yaptığı bir söyleşide,
Mafya'ya karşı Almanya ile Fransa'da
beliren İcay gılar konusunda şöyle konuştu:
"Hakhsınız. Örgütün merkezi hala
Palermo'dadır. Fakat çevirdiği işler her
yerde gelişme halinde. Bu arada Fransa'da
da...
Bunu inkaretmek imkansız." Eski yargıç
Ayala, kendisine önerildiği takdirde, bazı
koşullarçerçevesinde İçişleri bakanı
görevini "tereddütsüz kabul edeceğini"
açıkladı. İtalya'nın suç örgütlerinin
başında geldiği vurgulanan Mafya'nın, iki
ülke arasındaki sınır sayesinde Fransa'ya
da "sızdığı" ve "yerleştiği" savı yine
gündeme geldi.
Ancak adli polisin gerçekleştirdiği
soruşturmalar sonucu. İtalyan
Mafyasf nın (Mafıosi). Fransa'nınen
gözde ve prestijli bölgelerinden biri olan
FRANSA
Akdeniz'deki Cote d'Azur'de "dikiş
tutturamadığı" ifadeediliyor.
Şimdilerde Fransız cezaevlerinde, sayılan
yaklaşık 70'i bulan İtalyanın büyük
çoğunluğunun uyuşturucu
kaçakçılıgından mahkum olduklanna
dikkatçekilmekte. Mafya'nınelindeki
parayı aklamak üzere turistik işletmelerle
yaial kumarhaneleri satın alma
girişimlerinde bulunduğu, fakat
karşılanna çıkanlan çeşitli engelleri
aşamadıklan da öne sürülüyor. Mafya'nın
aynı zamanda. ülkede giderek yaygınlık
kazanan golfsahalannı da ele geçirmek
için çaba harcadığı söyleniyor.
Öte yandan, Napoli'nin "Camorra"
şebekesinin başı olduğu öne sürülen
Michele Zaza'run, 3 yıl önce Fransa'da
basit bir sigara kaçakçılığı nedeni ile
tutuklanıp yargılanarak 3 yıl hapse
mahkum olduğu ve hapisten çıküktan
sonra Cote d'Azur'de göz hapsinde
tutulduğu anımsatılıyor. Aynca biri
liberal, François d'Aubert; diğeri de
komünist, Andre Lajoinie olmak üzere iki
parlamenterin, Mafya'nın Fransa'daki
etkinliklerini araştırmak üzere bir
soruşturma komisyonu kurulmasını
istediğini öğrenildi.
Politikacılar
mülteci
atağmda
D\NİMAKKA
FERRUH YILMAZ
VIAKYA İI.K SAVAŞTA ORDU DKVRK.DK- İtalya'da malyaya kary yüriitülen sa\aymın oncüsü iki sa\tı; (.iovanni Kalcımc
vc Paokt Borsellimt'nun art arda öldürülmcsi ardından hükümet ilk somut adım attı vc örgütün mcrkc/i Sicilva'vıı 7 bin asker cıkar-
ma kararı aldı. ( umhurba^kanı I -uigi Scalfaro, "Artık sanrımıy. tükendi. Bu bir savafjdr" dcrkcn ilk İtalyan birliHeri Palermo kın-
line vardı. ^imdi tum Italya, son giri^ime mafyanın nasıl bir tcpki göstereceğini mcrak fdivor.l I oloünıl M'l
KOPENHAG - Bosna-Hersek'teki iç
savaş, Danimarka'daki gazetelerin
manşetlerinden düşmüyor.
Bosna-Hersek'teki çatışma haberleri
giderek önemini kaybederken, özellikle iç
savaşın yaratuğı mülteciler sorunu
Danimarkalılar'ın gündeminde ön sırayı
tutuyör. Danimarka, dağılmakta olan
Yugoslavya'dan gelen mültecilerden en
az nasibini alan ülke dunımunda. Batıh
ülkekr arasında komşu ülkelerden
Almanya 200 bin Yugoslav mülteciyle
başı çekerken, diğer komşu İsveç'e gelen
mültecilerin sayısı şimdiden 40 bini aşü.
Buna karşıhk Danimarka'ya gelen
Yugoslav mülteci sayısı henüz 2 bin
sınınnı bile zorlamıyor.
Danimarkalı poliükaalar, durumun bu
şekilde devam etmeyeceğinin bilincinde
olarak, mülteciler konusunda atağa
geçtiler. Danimarka Dışışleri Bakanı
Uffe Elleman-Jensen, Birleşmiş Milletler
Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin
çarşamba günü düzenleyeceği Mülteciler
Konferansı'nda, AGİK ülkelerinin
Hırvatistan, Slovenya ve
Bosna-Hersek'te mülteci kamplan
kurmalannı önerecek. Danimarka'nın
önerisine göre, buralarda kurulacak
kamplann tüm sorumluluğunu AGİK
ülkeleri üstlenecek. Dışişleri Bakanı
Jensen, Danimarka'nın
Bosna-Hersek'teki mültecilere yerinde
yardım için 2 milyon kron (2 milyar 400
lira) ayırdığını açıklarken,
parlamentonun mali komisyonundan
100 milyon kronluk (yaklaşık 120 milyar
hra) daha ödenek ıstedi. Danimarka
Dışişleri Bakanhğı, eski Yugoslavya'daki
mültecilere yardım için en az 3-4 milyar
krona (3-4 trilyon lira)ihtiyaç olduğunu
hesaphyor.
Danimarka'nın atağa geçmesi, mülteci
akınının Avrupa'ya yönelmesinin
önlenerek "yerinde müdahale"ye
dayanan yeni bir mülteci politikası
yaratılmasıru hedefliyor.
Danimarka'daki mültecilerle ilgjli
çevrelerinuzuncabirsüredirdile
getirdikleri bu politika, mültecilere
mümkün olabildiğince kendi ülkelerine
yakın bölgelerde yardım edilmesini
öngörüyor. Bu politika aynı zamanda
mülteci akınından en çok etkilenen
Avrupa ülkelerinin bu bölgelerdeki
mültecilere yönelik çahşmalarda büyük
sorumluluk üstlenmesi anlamına geliyor.
Danimarka bundan başka, mültecilere
yardım içindiğer yollan da deniyor.
Ekoiiomik
öııleıııler
paketi açıldı
îs\K(
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Geçen hafta süresince
İsveç'in tarafsızlığı konusu güncelliğini
sürdürürken haftanın en önemli
gelişmesi, Mah'ye Bakanı Anne
VVibble'nin, hükümetin sonbaharda
sunacağı ekonomik önlemlerpaketini
açıklamasıydı. Bupaketinodak
noktasını, isveç'in yabancı sermaye için
çekici bir hale getiriliyor olması ve
yurtdışına sermaye akışımn önlenmesi
için bazı girişimleri içermesi oluşturuyor.
Buna karşıhk, tüketimi arttıncı ve
vatandaşlara biraz rahat soluk aldıncı
herhangi bir değişiklik söz konusu değil.
Ücretlilerin. düşük ücret artışlanndan
ötürü mağdur hale düşmüş olmalan ve
uzun süredir dolayh ve doğrudan
doğruya kesilen vergilerin indirilmesi
talebi. hükümetin ekonomik önlemler
paketindegözönünealınmıyor. Dikkati
çeken bir başka yenilik ise devlelin, şirket
kurmak isıeyen özel gjriş sahiplerine elve-
rişli koşullarla kredi verecek olması.
Bunun için gerekli para. koalisyon
hükümeti göreve başladıktan sonra
derhal durdurulan ücretli fonlanndan
sağlanacak. Maliyo Bakanı VVibble.
koalisyon hükümetinin. sosyal demokrat
yönetim sırasında arttınlan dış borçlann
faizini ödemek zorunda olduğundan,
bütçe açığının büyük olduğunu
vurgulayarak dış sermayeyi yurda
çekcbilmek için ekdnomik dengcnin ku-
rulmasının gerektiğini belirtti. Bu arada
çeşitli iş piyasasına hazırlayıcı önlemlerle
40 bin kişiye ış bulunması için özel bir
daire kurulduğuaçıklandı.
Hükümetin başındaki en acil sorunlar
arasında. bankalann gecirmekte olduğu
bunalım ve k uraklığın yol açüğı tanmsal
zararlarvar. Bankalann, ekonomik
bunalım nedeniyle verdikleri kredilerden
büyük zararediyor olmalan, hükümetin,
ülke bankacılık sistemini çökmekten
kurtarmak için dcvrcye gjrmesini
gcrcktınyor. Buda. şu an için büyük bir
ekonomik yük dcmek. Ölc yandan
kurakiık nedeniyle toplam 4.5 milyar
kron (yaklaşık 6 trilyon lira) zarar eden
köylülcrin hükümcttcn tazminat
islcmcsi, koalisyon içindeçallaklara yol
açabilir. Çifıçilcnn partisi Cenler ve
Hmstiyan Demokratlar. buparanın
yaklaşık yarısının ödcnmesini istiyorlar.
Tulucular vc Liberallcr ise buna
yanasmıyorlar. Çocuğuna bakmak için iş
piyavısındanayrılarakevındckalan
kışıli're \enlccck yardım miktan
'- onıisunda da aynı kanallaşma sö/
konusu I ulucular vc Liberallcrayda
I ">ıK) kron ı"" milyon lira)öncnrlcrkcn
( cnlcr'lılcr vc Hırıstıyan Demokratlar
hııının ıkı k:\U iı/crındc ısraredivorlar.