23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1992PAZARTESİ ^ DUNYADA GEÇEN HAFTA Yaz rehaveti ve ayaklananesnafSTELYO BERBERAKtS ATİNA - Yunanıstan'da geçen hafta tmerkes bu yıl tatile nereye gideceğini konuşiu. Yaz tauh nedeniyle 3.5 milyon nufuslu Atina"nın cadde ve sokaklannın boşalmaya başladı bugünlerde Atina suıhilleri öğleden sonralan. yöredeki adalur ;se hai'ia sonlannda dolup taşıyor. Yaz sıcağmın tam anlamıyla oturmadığı temmuz ayı eski yillara oranla daha serin. Ancak geçen hafta içindeüniversiteye giriş sına\ lannın sonuçlan açıklanır açıklanmaz Atina. 24 saat içinde boşalıverdi. De\ let dairelerinin yaz nedeniyle neredeyse yan kapasitey le çalışması basının şiddetli tepkilerine yol açtı. Hükümeün.buarada Yunarusıan'daki mağazalann çalışma saatlerini degiştirmeye karar vermesi üzerine küçük esnaf ayaklandı. Hükümeı. isteyen mağaza sahibıne cumartesi-pazar dahil istediği gün ve saatte çahşma özgürlüğü getirmeye çalışıyor. Bu yasadan. doğal olarak dev siiper marketler ve 'shoping- centerlarla yabancı iş merkezlerinin yararlanmaya kararlı olduklan gözleniyor. Yunanistan. Avrupa hatta dünya ülkeleri arasında çahşma saatleri açtsındanistisna oluşturuyor. Mağazalar kendine özgü birçalışma sistemiyle pazartesi. çarşamba vecumartesi günleri öğleye kadar: salı. perşembe ve cuma günleri de 13.30-17.30 arasında verilen büyük bir paydos saatinden sonra akşam saat 20.00'ye kadar açık kalıyor. Hükümetin yine geçen hafta içinde YlNANİSTAN aldtğı başka bir karar. bu kez belediye otobüslerinde çalışanlan ayaklandırdı. Ekonomik açıdan sorunlu bir devlet şirketi haline gelen otobüs işletmeleri (EAS) içinde köklü değişiklikler yapmaya karar alan hükümeı; bu çerçevede "boş gezenin boş kalfası" etiketini yapıştırdığı bin kadar kişinin işine son verdi. EAS'tan kovulanlar ve kovulanlara dayaruşma gösteren kovulmayanlar geçen,hafta içinde süresız greve başladı. Duzenledikleri protesto yürüyüşünde ise "kovulmalardurdurulmazsa Atina'da Los Angeles türü olaylann başiatılacağı" ve hatta "kan döküleceği" gjbi sloganlar atıldı. Grev eylemlerine karşı bağışıkbk kazanmaya başlayan Atina halkı, yine küfürün bıni bir para bu gibi günlerde türüne çok zor rastlanan taksileri kovalamaya koyuldu. Yunanistan'da geçen hafta demokrasiye yeniden geçişin 18. yıldönümü kutlandı. 7 yıllîk albaylar cuntası tam 18 yıl önce 24 temmuz 1974 günü. Kıbns harekatının ağırlığı altında çökecek ve harekata yol açanlar, 15 Temmuz 1974'te Makarios'a karşı giriştikleri darbenin faturasını ödeyecekti. Cunta çöktükten hemen sonra sürgûndeki Konstanün Karamanlis yurda çağnlacak ve demokrasi yeniden anavatanına kavuşacakü. 24 temmuz günü, bu nedenle Yunanistan'da her yıl demokrasi günü olarak kutlanıyor. 80'li yaşına rağmen hâlâ dinç ve yakışıklı olan Cumhurbaşkanı Karamanlis. her yıl olduğu gibi bu 24 Temmuz gününde de cumhurbaşlanlığının görkemli bahçelerinj davetlilerineaçtı. Birçok yerli ve yabancı siyasi ve askeri kişiyle gazetecinin davetli olduğu bu resepsiyonda bol yemek. içki, tatlı ve dondurma ikram edildi. Karamanlis, 1980 de ilk kez cumhurbaşkanı olduğu dönemde, bu gibi resepsiyonlarda içki olarak yalnız Yunan mamulü şarap ve uzoçıkanlırdı. Oysa yıllar geçtikçe, viski, votka ve envayi çeşit yabancı içkiler de cumhurbaşkanhğı davetlerinde çıkanlmaya başlandı. Neil Kinnock'a öyeni görev EDİPEMtLÖYMEN LONDRA-Avrupa Topluluğu. Türkıye ıle "uzaktan" fiörtten \azgeçip "daha yakın ilişkiye" girmeye karar \ erdiği ve bunu da kesesini şıngırdatarak gösterdiği takdirde.çeklerin alıına imzayı Neil Kinnock atacak. Anamuhalefet İşçi Partisi'ru iktidara getıremediği için göre\i bırakan Kinnock. Avrupa TopluJuğu Komisyonuna Başbakan Major tarafmdan "Bölgesel Siyaset Komıseri" olarak atanıyor AT'nm yürütme kurulu \ e çokuluslu hükümeti gibi çalışan Komisyon'da "Bölgesel Siy aset KomiserT. AT içinde kalkınmışhk derecesi farkli bölgelen. daha \ arhklı bölgelerle uyumlu hale getirmek, geri kalrruşüğı giderici önlemleralmak. bunun için fon ayırmak çabasında. AT'nin sorunlu bölgeleri: Yunanistan'ın tümü. ttalya'nın güney y ansı. Korsika ve Sardunya adalan. ohmpiyaılann başladığı Katalonya e> aletı dışında Ispany a"run tümü ve olduğu gibi Portekız. Kuzeyi ve Güneyı ile İrlanda. Komisyon Başkanı Jacques Delors. bütün buralann da kalkmması ıçın AT bütçesinm arttınlmasını. yanivarhkh üyelenn. daha fazla para vermesinı ıstediyse de Maastncht rezaleti ardından kimse buna yanaşmadı. AT nüfusunun yüzde 20"sınin yaşadığı bu bölgelerin kaîkınmasından sorumlu İ\<,iı;rau: olacak yeni "komiser" Neil Kinnock. parti lideriyken anlata anlata bıkmadığı "eşitükçi sosyal adalet" ilkelerini uygulama fırsatı bulacak. Türkiye ile AT arasında üyelik görüşmelerine başlanması için tarih saptanmadıysa da Avrupalılar. Türkiye"yi yakın çevrelerinde tutmaya özen gösteriyor. ayncahkh bir temastan söz ediyor. Türkiyeyi Orta Doğu'da Avrupa"nm uzantısı olarak görmek istiyor. Ancak. bağırlanna basmay a niyetli değiller. AT Dönem Başkanı. İngiltere"nin. Türkiye-AT ilişkileri hakkındaki olumlu "tartışma belgesi" gecen pazartesi günü görüşüldüğünde. en çok itiraz. Türkiye"nin insan haklan uygulamalanndaki "kötü kamesf'ne yöneldi. Kinnock da parti liderliği sırasında. Türkiye'nin AT üyeliğini söz konusu bile etmeyen bir kışi olarak biliniyordu. Avrupa'nın, "Türkiye y aklaşmasın. ama fazla uzağa da gitmesin'" şeklindeki görüşüne. bölgesel yardım fonlannın dajnımı konusunda ımzayı artık Kinnock basacak. Eğer gerçekten Ingiliz "tartışma belgesi"nde denildiği gibi Türkiye. Akdeniz Yardım Fonu'ndan yararlandınlacaksa. siyasetın garip bircilvesi olarak bunu uygulamay a eski İşçi Partisi lideri geçirecek. Güney Afrikalılar'dan Saddama destek Güney Afrika, Nelson Mandela liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi(ANC) \anlıİarınca düzenlenen gösterilerle çalkalamyor. ANC yandaşları, ırk ayTimı gözetmekle sucladıkları hükümeti diişürene dek 'barış \e demokrasi' yüriiy üşü başlattılar. Başkent Pretoria'da hükümet ve güvenlik giiçlerine ait binalara doğnı yûrüyüşe geçen göstericiler ancak polis kordonuyla durdurulabildi. Göstericiler bir yandan ırk ayrımı polikasını kınayan sloganlar atarken, bir y anidan da son gerginlik ardından uluslararası alanda yeniden yalnızlığı gömülen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e destek verdiler.(Fotoğraf:REUTER) ÂT Bakanları, tatile Bosna-Hersek'le girdi SABETAY VAROL BRtKSEL- Avrupa Topluluğu'nun 12 dışışleri bakanı geçen hafta içinde yaz tatili öncesi son kez bir araya geldi. Eğer sürpriz gelişmeler olmazsa. toplu)uğun"zir\e"densonrakien önemlı karar mekanızmasını oluşturan "dışışlen bakanlan toplaniısf.eylülayınınortalanna kadar bir daha y apılmay acak. Hemen hatırlatalım ki. son iki yıl üst üste yazaylannda meydana gelen çok cıddi olaylar yüzünden AT Dışışleri Bakanlan, tatıllerinı yanda keserek ağustos sıcağinda olağanüstü ıhtilaflan düzenlemek dunımunda kalmışlardı. Irak ya da Yugoslavya ihülaflan nedenıvlevazmevsiminin Brüksel'deki bürokratlara "haram" olması. bu sefer de hiç zayıf bir olasılık değil. Ama şimdilik. hiçbır şey olmayacakmış gibi herkes tatiline gitti. Geçen haftaki toplantılannda 12 ülke. Sırbistan \e müttefiki Karadağ'ın. kayıtsız şansız bütün uluslararası kuruluşlardan ıhracı için gınşımde bulunma karan aldı. Bu tatil öncesi karanyla Avrupa Topluluğu, yalnızca bir kez daha söz konusu savaşa ilişkin olarak kendisine evvelce atfedilen mezıyetlere sahip olmadığını kanıtlamakla kalmadı. Aynı zamanda, Bosna-Hersek konusunda. çatışan taraflann kafasını birazdaha kanştıran ve deşifreedilmesi neredeyse ımkansız ganp sinyaller göndcrdi. BKLCİKA BM Genel Sekreteri Butros Gali ile Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında, bu ülkeye yollanacak BM "BanşGücü"nün niteligi konusunda ortaya çıkan görüş aynbklannı buna ekleyelim. Ve böylece "Brüksere havadan iki saaüik mesafede" cereyan eden son derece kanlı savaşın neden yeni dramlara gebe olduğunu çok kolay anlayabilıriz. Son günlerde çıkan Avrupa gazetelerine baktığımızzaman. Bosna-Hersek Devlet Başkanı İzzetbegoviç'in yavaş yavaş Baü kamuoyunun gözünde "mazlum" taraf rolünden çıktığına ve hatta çaiışmayı ürmandırmak isteyen unsur olarak temayüz etmeye başladığma tanık oluyonız. Saraybosna'da geçen hafta başmda imzalanan ateşkesın Sırplardan çok Müslüman Boşnaklar tarafmdan ihlal edildiğine dair BM Banş Gücü temsilcilerinin ifadeleri burada son derece ciddiye alınıyor. Kaldı ki. Bosna-Hersek topraklanrun neredeyse yüzde 70'ini kontrol eden Sırplann bu ülkede artık yeni bir statüko oluşmasından çıkarlan olduğu meydanda. Buna karşıhk. silahb çatışmada herşeyini yitiren ve birkaç büyük kent dışında tutunma şansı olmayan Müslüman ağırlıklı Bosna hükümetinin, ne pahasına olursa olsun uluslararası bir müdahale gerçekleşmesi içinçaba gösterrnek isteyeceği de biÛniyor. Başka bir deyişle savaşın çizdiği yeni dönemeçten sonra, Batıh ülkeler nazannda 'huzur bozan" taraf, Müslüman Boşnaklar olacak. Oysa kimse, ama hiç kimse "çok uluslu" vecezalandıncı bir müdahaleye angaje olmaya hazır değil... Bu gerçeği herkes kafasına iyice sokabilmeli. Öte yandan ekonomik ambargo veya diğer yaptınmlarla, Sırplann "fethettikleri" topraklardan geri çekilmesini sağiamak da mümkün değil. Uluslararası topluluk, kendi kendisini adeta Sırplann askeri planda elde ettiği bu üstünlüğü kabullenmeye ve hazmetmeye hazirlıyor. Sırp Devlet Başkanı Miloseviç'in gitmesi sanki tek yeterlı şart. Işler aynı hızla devam ederse, Balkan dramı, bundan sonra artık Kosova ve hatta Makedonya'ya dogru kayma eğilimi gösterecekür. Bu aşamada hem "yatıştıncı" olmak, hem de yeni yeni kaüiamlara fırsat vermemek. Balkanlar'da etki sahibi olma iddiası taşıyan tüm ülkelerin izlemesi gereken ştratejiyi oluşturmalıdır. Öyle gözüküyor ki bu krizde en ağır kayıplan veren ve tam anlamıyla "oyuna gelen" taraf, Bosnalı Müslümanlar olacaktır. Yanlış "kuvvetdengesi" analizleri üzerine kurulu politikalar iflas etmek üzeredir. Herkes hesabını buna göre yap malıdır. Fransız polisi Italyan mafyasımn peşinde MİŞELPERLMAN PARİS-Mafya ile mücadele görevlilerinden. bir numaralı İtalyan Yargıç Paolo Borsellino'nun geçen pazar Palermo'da öldürülmesinden sonra Fransız partisi, Cote d'Azur bölgesinde İtalyan yeraltı örgütleriyle savaşım stratejisini^gözden geçirmeye başladı. Bu arada. Italya'nın eski anti-mafya yargıçlanndan Cumhuriyetçi Parti Milletvekili Giuseppe Ayala, Fransız Le Figaro gazetesiyle yaptığı bir söyleşide, Mafya'ya karşı Almanya ile Fransa'da beliren İcay gılar konusunda şöyle konuştu: "Hakhsınız. Örgütün merkezi hala Palermo'dadır. Fakat çevirdiği işler her yerde gelişme halinde. Bu arada Fransa'da da... Bunu inkaretmek imkansız." Eski yargıç Ayala, kendisine önerildiği takdirde, bazı koşullarçerçevesinde İçişleri bakanı görevini "tereddütsüz kabul edeceğini" açıkladı. İtalya'nın suç örgütlerinin başında geldiği vurgulanan Mafya'nın, iki ülke arasındaki sınır sayesinde Fransa'ya da "sızdığı" ve "yerleştiği" savı yine gündeme geldi. Ancak adli polisin gerçekleştirdiği soruşturmalar sonucu. İtalyan Mafyasf nın (Mafıosi). Fransa'nınen gözde ve prestijli bölgelerinden biri olan FRANSA Akdeniz'deki Cote d'Azur'de "dikiş tutturamadığı" ifadeediliyor. Şimdilerde Fransız cezaevlerinde, sayılan yaklaşık 70'i bulan İtalyanın büyük çoğunluğunun uyuşturucu kaçakçılıgından mahkum olduklanna dikkatçekilmekte. Mafya'nınelindeki parayı aklamak üzere turistik işletmelerle yaial kumarhaneleri satın alma girişimlerinde bulunduğu, fakat karşılanna çıkanlan çeşitli engelleri aşamadıklan da öne sürülüyor. Mafya'nın aynı zamanda. ülkede giderek yaygınlık kazanan golfsahalannı da ele geçirmek için çaba harcadığı söyleniyor. Öte yandan, Napoli'nin "Camorra" şebekesinin başı olduğu öne sürülen Michele Zaza'run, 3 yıl önce Fransa'da basit bir sigara kaçakçılığı nedeni ile tutuklanıp yargılanarak 3 yıl hapse mahkum olduğu ve hapisten çıküktan sonra Cote d'Azur'de göz hapsinde tutulduğu anımsatılıyor. Aynca biri liberal, François d'Aubert; diğeri de komünist, Andre Lajoinie olmak üzere iki parlamenterin, Mafya'nın Fransa'daki etkinliklerini araştırmak üzere bir soruşturma komisyonu kurulmasını istediğini öğrenildi. Politikacılar mülteci atağmda D\NİMAKKA FERRUH YILMAZ VIAKYA İI.K SAVAŞTA ORDU DKVRK.DK- İtalya'da malyaya kary yüriitülen sa\aymın oncüsü iki sa\tı; (.iovanni Kalcımc vc Paokt Borsellimt'nun art arda öldürülmcsi ardından hükümet ilk somut adım attı vc örgütün mcrkc/i Sicilva'vıı 7 bin asker cıkar- ma kararı aldı. ( umhurba^kanı I -uigi Scalfaro, "Artık sanrımıy. tükendi. Bu bir savafjdr" dcrkcn ilk İtalyan birliHeri Palermo kın- line vardı. ^imdi tum Italya, son giri^ime mafyanın nasıl bir tcpki göstereceğini mcrak fdivor.l I oloünıl M'l KOPENHAG - Bosna-Hersek'teki iç savaş, Danimarka'daki gazetelerin manşetlerinden düşmüyor. Bosna-Hersek'teki çatışma haberleri giderek önemini kaybederken, özellikle iç savaşın yaratuğı mülteciler sorunu Danimarkalılar'ın gündeminde ön sırayı tutuyör. Danimarka, dağılmakta olan Yugoslavya'dan gelen mültecilerden en az nasibini alan ülke dunımunda. Batıh ülkekr arasında komşu ülkelerden Almanya 200 bin Yugoslav mülteciyle başı çekerken, diğer komşu İsveç'e gelen mültecilerin sayısı şimdiden 40 bini aşü. Buna karşıhk Danimarka'ya gelen Yugoslav mülteci sayısı henüz 2 bin sınınnı bile zorlamıyor. Danimarkalı poliükaalar, durumun bu şekilde devam etmeyeceğinin bilincinde olarak, mülteciler konusunda atağa geçtiler. Danimarka Dışışleri Bakanı Uffe Elleman-Jensen, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin çarşamba günü düzenleyeceği Mülteciler Konferansı'nda, AGİK ülkelerinin Hırvatistan, Slovenya ve Bosna-Hersek'te mülteci kamplan kurmalannı önerecek. Danimarka'nın önerisine göre, buralarda kurulacak kamplann tüm sorumluluğunu AGİK ülkeleri üstlenecek. Dışişleri Bakanı Jensen, Danimarka'nın Bosna-Hersek'teki mültecilere yerinde yardım için 2 milyon kron (2 milyar 400 lira) ayırdığını açıklarken, parlamentonun mali komisyonundan 100 milyon kronluk (yaklaşık 120 milyar hra) daha ödenek ıstedi. Danimarka Dışişleri Bakanhğı, eski Yugoslavya'daki mültecilere yardım için en az 3-4 milyar krona (3-4 trilyon lira)ihtiyaç olduğunu hesaphyor. Danimarka'nın atağa geçmesi, mülteci akınının Avrupa'ya yönelmesinin önlenerek "yerinde müdahale"ye dayanan yeni bir mülteci politikası yaratılmasıru hedefliyor. Danimarka'daki mültecilerle ilgjli çevrelerinuzuncabirsüredirdile getirdikleri bu politika, mültecilere mümkün olabildiğince kendi ülkelerine yakın bölgelerde yardım edilmesini öngörüyor. Bu politika aynı zamanda mülteci akınından en çok etkilenen Avrupa ülkelerinin bu bölgelerdeki mültecilere yönelik çahşmalarda büyük sorumluluk üstlenmesi anlamına geliyor. Danimarka bundan başka, mültecilere yardım içindiğer yollan da deniyor. Ekoiiomik öııleıııler paketi açıldı îs\K( GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Geçen hafta süresince İsveç'in tarafsızlığı konusu güncelliğini sürdürürken haftanın en önemli gelişmesi, Mah'ye Bakanı Anne VVibble'nin, hükümetin sonbaharda sunacağı ekonomik önlemlerpaketini açıklamasıydı. Bupaketinodak noktasını, isveç'in yabancı sermaye için çekici bir hale getiriliyor olması ve yurtdışına sermaye akışımn önlenmesi için bazı girişimleri içermesi oluşturuyor. Buna karşıhk, tüketimi arttıncı ve vatandaşlara biraz rahat soluk aldıncı herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ücretlilerin. düşük ücret artışlanndan ötürü mağdur hale düşmüş olmalan ve uzun süredir dolayh ve doğrudan doğruya kesilen vergilerin indirilmesi talebi. hükümetin ekonomik önlemler paketindegözönünealınmıyor. Dikkati çeken bir başka yenilik ise devlelin, şirket kurmak isıeyen özel gjriş sahiplerine elve- rişli koşullarla kredi verecek olması. Bunun için gerekli para. koalisyon hükümeti göreve başladıktan sonra derhal durdurulan ücretli fonlanndan sağlanacak. Maliyo Bakanı VVibble. koalisyon hükümetinin. sosyal demokrat yönetim sırasında arttınlan dış borçlann faizini ödemek zorunda olduğundan, bütçe açığının büyük olduğunu vurgulayarak dış sermayeyi yurda çekcbilmek için ekdnomik dengcnin ku- rulmasının gerektiğini belirtti. Bu arada çeşitli iş piyasasına hazırlayıcı önlemlerle 40 bin kişiye ış bulunması için özel bir daire kurulduğuaçıklandı. Hükümetin başındaki en acil sorunlar arasında. bankalann gecirmekte olduğu bunalım ve k uraklığın yol açüğı tanmsal zararlarvar. Bankalann, ekonomik bunalım nedeniyle verdikleri kredilerden büyük zararediyor olmalan, hükümetin, ülke bankacılık sistemini çökmekten kurtarmak için dcvrcye gjrmesini gcrcktınyor. Buda. şu an için büyük bir ekonomik yük dcmek. Ölc yandan kurakiık nedeniyle toplam 4.5 milyar kron (yaklaşık 6 trilyon lira) zarar eden köylülcrin hükümcttcn tazminat islcmcsi, koalisyon içindeçallaklara yol açabilir. Çifıçilcnn partisi Cenler ve Hmstiyan Demokratlar. buparanın yaklaşık yarısının ödcnmesini istiyorlar. Tulucular vc Liberallcr ise buna yanasmıyorlar. Çocuğuna bakmak için iş piyavısındanayrılarakevındckalan kışıli're \enlccck yardım miktan '- onıisunda da aynı kanallaşma sö/ konusu I ulucular vc Liberallcrayda I ">ıK) kron ı"" milyon lira)öncnrlcrkcn ( cnlcr'lılcr vc Hırıstıyan Demokratlar hııının ıkı k:\U iı/crındc ısraredivorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle