Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ1992 PAZARTESf CUMHURİYET SAYFA
13
KISLALININ KONLĞL \.1.\//ÇAĞ.1\
CHP'nin lideri Ecevit olmalı
DSP îstanbul Milletvekili Prof. Nami Çağan, 1947 yılrnda Amasya'da doğdu. Ankara Hukuk
Fakültesi'ni bitirdikten sonra, SBF Maliye Bölümü'nde asistan olarak akademik kariyere başladı.
Vergi, bütçeve mali hukuk alanlannda uzman olan Çağan, 20 Ekim seçimJerine kadar SBF'de dekan
yardımcılığı görevi yapıyordu. 1992'nin CHP'si nasıl olmah? Liderliğine kim gelmeli?CHP açıldıktan
sonra hükümet devametmeli mi?Geçici liderlik ya da kolektif liderlik formüllerine bir DSP milletvekili
olarak nasıl bakıyor? Rahşan Ecevit, CHP'de deetkin görev alacak mı? Bülent Ecevit geçmişeçizgi mi
çekiyor? Prof. Nami Çağan, bu konulardaki görüşlerini, yazanmızProf. Ahmet Taner Kışlalı'ya anlattı.
1980 yıluıda kopan fîlm koptuğu yerden takılmalıdır.
Ecevit'in üderliği, hukuka uygunluk açısından da
Uıtiyaca uygunluk açısından da gereklidir. Hukuka
uygunluk açısından gereklidir; çünkü yasa, son
kurultayda seçilen genel yönetim kurulu üyelerini,
geçici deolsa yetkili kılımştır. Son kurultayda seçilen ve
12 Eylûl darbesinin yapıldığı anda genel başkan olan
kişi, hukuki açıdan da liderdir. Bugündemokratik sol
düşünce doğrultusunu temsil eden lider Sayın Ecevit'tir.
Düşünsel tutarlılığıyla bunu kanıtiamıştır.
KIŞLALJ: Bir bilinı adamı olarak düşündüğünüz siyaset Ueiçj-
ne gjrdiğiııizde karşılaştığınız siyaset arasında çok fark var mı?
ÇAGAN: Çok fark olmadı. Politıkayı dışandan da çok yakın-
dan izlemekteydim. Son 7 yıldır bütçe dersleri okuttuğum için,
Bütçe-Plan Komisyonu'nda görev almak benim için iyi bir la-
boratuvar oldu. Halkla doğrudan ilişkilerde de zorluk çekme-
dim. Çünkü bu biraz mizaçla da iigjfi. Seçim bölgemde halkla
iyi kaynaşüğım kanısındayım. Zorluk olmadığı gibi, aynca
zevk de aJdığımı söyleyebiürim.
KIŞLALI: CHP'nin yenideo açıhnası otovma nasıl bakıyorsu-
nuz?
ÇAĞAN: Başlangıandan beri olumlu bakıyoruz. DSP aslında
CHP'nin düşünsel plandaki devamı idi. Kişiler aynı değildi.
ama düşünce doğrultusu CHP düşüncesiydı. 1976 programının
ilk cümlesinin "CHP demokratik sol bir siyasal partidir" ıfadesı
de bunu gösteriyor. Bu bakımdan, CHP'nin tekrar açılması
gûndeme geldığinde, kişisel olarak bu konuya çok olumlu bak-
üm.
K1ŞLALI: Partinizde ve özeflikle de partili milletvekilleri arasm-
da, bu koouda bir görüş birtiği var mı?
ÇAĞAN: Milletvekili arkadaşlanmızda bu konuda büyük öl-
çüde bir düşünce birliği var. CHP büyük ölçüde isteniyor.
KIŞLALI: CHPmn
yeniden açılması, solun
demokratik kesünlerini
birleşdnne açısından ne
Ölçüde bir şans oluşto-
nır?
ÇAĞAN: Solun tümü-
nü kavraması gerekli
değil. Çünkü bir doğ-
rultu ve düşünce tu-
tarlılığı önemli. CHP'-
nin düşünce tutarhlığt
da 1970'lerin ikinci
yansında, demokratik
sol çizgide sağlanmaya
başiannuşü. Sosyal de-
mokrat sıfatı yerine,
demokratik sol sıfatı
kuUanılnuşü. Bu terci-
hin birtakım ideolojık
temelleri var. Sosyal
demokrasi, Marksist
kökenden bağımsız
düşünülemiyor. De-
mokratik sol ise Mark-
sist kökene dayan-
mayan Türk solunu te-
mil ediyor.
KIŞLALI: CHP sizm
Uketeriniz doğrultusuD-
da bir geüşme gösterir-
se, DSP'nin kendini
feshedip parti olarak
CHPye katüması söz
koousu olabilir mi?
ÇAĞAN: Bence öyk
olması gerekir. Fakat
gözdcn kaçan bir du-
rum var. Liderlik konusuyla ilgıli tarüşma burada çok önemli.
"Lider önemli değil, program ve ilkeler önemli" deniyor. Bu.
kağıt üzerindegüzel degörünüyor. Ancak pratikte lider konusu
önem kazanıyor. Halk, kimin lider olacağı sorusunun yanıtını
anyor. Partinin kapsamını, hatta programını ve ilkelerini bü-
yük ölçüde lider belirleme durumunda. Türkiye koşulJannda,
kitleler bir partiyi liderine bakarak değerlendiriyorlar.
KIŞLALI: 9 Eylül kumltaymda liderin değil, "geçici genel baş-
kan"m secilmesini önerenler var.
ÇAĞAN: Geçici genel başkanlı bir CHP, geçici de bir CHP
olur. SHP'ye dönüşmesi olasılığı yüksek bir CHP olur. Geçici
liderlik, belirsizlik getirir kanısındayım. Kalıcı liderin ilk aşa-
mada seçilmesi. partinin bir an önce Türk siyasal yaşamında
yerini alması açısından önemlidir.
KIŞLALI: Liderlik sorununa çözûm aranırken, gündeme getiril-
mek istenen bir formül de "kolektif liderlik". Abnanya'da Sosyal
Demokrat Parti'de, Fransa'da da Sosyalist Parti dc bu anlama
geiebüecek birdunımdan söz edilebilir. Sizce Türkiye koşullann-
da bu formül uygulanabilir mi? Ne ölçüde yarartı olur?
ÇAĞAN: Ben Türkiye koşullannda uygulanabileceğini sanmı-
yorurn. Bu dururn da tıpkı geçici genel başkanlık ölçüsünde be-
iirsizlik getirir düşüncesindeyim. Kolektif liderlik, partinin doğ-
rultusunun periyodik olarak değişmesi gibi bir durum yaratabi-
lir.
KIŞLALI: öyleyse lider kim olmalı? Kimin olması olasıuğı yük-
sek?
ÇAĞAN: Olasılıktan çok, "kim olmalı" sorusunun yanıünı
vermeyi tercih ediyo-
rum. Cevabımı herhal-
de tahmin ediyorsu-
nuz. Bence CHP'nin
lideri Sayın Ecevit
olmalıdır. En azından,
1980 yılmda kopan
fılm koptuğu yerden
takılmalıdır. Ecevit'in
liderliği, hukuka uy-
gunluk açısından da
uıtiyaca uygunluk açı-
sından da gereklidir.
Hukuka uygunluk
açısından gereklidir;
çünkü yasa, son
kurultayda seçilen
genel yönetim kurulu
üyelerini, geçici de olsa
yetkili kılmıştır. Son kurultayda seçilen ve 12 Eylül darbesinin
yapıldığı anda genel başkan olan kışi, hukuki açıdan da lider-
dir. fhtiyaca uygunluk açısından, bu soruya aynı cevabı daha
da rahathkla verebilirim. Bugün demokratik sol düşünce
doğrultusunu temsil eden lider Sayın Ecevit'tir. Düşünsel tu-
tarlılığıyla bunu kanıtlamıştır.
KIŞLALI: Eğer 9 Eylül kurultayı, Sayın Ecevit'i lider olarak be-
lirierse, SHP'nin bu oluşuma yaklaşunı soğuk obnaz mı?
ÇAĞAN: Hayır, şimdiden tam tersi belırtiler var. Sayın Ecevit'-
in liderliğini kabul etmeye haar birçok SHP'lı bulunuyor. Ve
bunlar düşüncelerini belirtmekten de çekinmiyorlar. Baalan-
nın gazetelerde zaman zaman demeçleri çıkıyor. İki büyük ga-
zetede yayımlanan son iki kamuoyu yoklaması da bu açıdan
çok anlamlı. Birisi, solda en beğenilen liderin Ecevit olduğunu
ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığı için yapılan ankette ise
halktan en çok oyu alan kişi Ecevit. Tercihlerini Sayın Ecevit'-
ten yana kullananlann ancak yansı, DSP'ye oy vermiş kişiler,
diğeryansı çok büyük olasılıkla SHP'nin tabanındaki kişiler. O
bakımdan, Ecevit'in CHP'nin genel başkanı olmasını, SHPlile-
nn çok büyük bir bölümünün de uygun göreceğini düşünüyo-
rum.
KIŞLALI: SHPden aynbcak bir lusnn milktvekiUyle DSP'U
niOetvekJne^i TBMM'de CHP gnınunu oluştunırken, SHP gru-
bu zayrflamış olacak. Bu durum bir hfikümet bunahmı yaraünaz
mı?
ÇAĞAN: Bence hükümet sorunu çıkması, bir sorun değildir.
CHP, hiç kuşku yok ki bugünkü şekliyle hükümeti destekleme-
meüdir. Eşıtlık ilkesini ve gelir dağılımını bozan vergi afli uygu-
lamalan, etkili baskı gruplanna verilen ödünlerdir. Oysa 1982
Anayasası çercevesinde, toplumun bütüıı kesimleri örgütlene-
memişlerdir. Bu bakımdan, gelir dağıhmında ciddi bozulmalar
ortaya çıkmıştır. Koalisypn hükümeti döneminde bu sakınca-
lar daha artmıştır. TÖYOK, bugünkü tasan halindekı şekliyle,
KÎT'lere özerklik getirmemektedir. Tersine, politik ve bürokra-
tik baskıyı kurumsallaştırmıştır. Sosyal demokratik yaklaşırrun
gereği ve ülkenin acil ihüyaa olan vergi reformu konusunda,
SHP, DYP'li Bakan Sayın Çiller'e destek bile vermemektedir.
Halkçılık adına yapılanlar ise son derece yetersizdk. Böyle bir
dunımda, hükümet sorununun yaratılması elbetteki bir sorun
değildir.
KIŞLALI: Diyefam ki SHP de CHPye katıbna karan aklı ve
millervekillerinin büyük çoğunluğu bu karara uydu. Hûkümetin
devam edip etmemesi konusunda sizin tutumunuz ne olur?
ÇAĞAN: Böyle bir durumda, hûkümetin devamı CHP'nin il-
keleri doğrultusunda düşünülebilecek birkonudur. CHPyapa-
cağı program çalışmasında, her şeyden önce devlete bakış açısı-
nı belirleyecektir. Şu andaki iktidar partilerinin, ekonomide
devlete herhangi bir bakış açısı yoktur. Soyut bir "devlet küçül-
tülmelidir" sözü var. Ama iceriği son derece belirsiz. Deviet ger-
çekten de küçültülmeli midir? Acaba küçültülmesi gerekecek
kadar büyümüş müdür? Veya sosyal devlet kavramı. bu bakış
açısında nereye oturuyor? Bunlann hep cevaplanması gerekir.
KIŞLALI: Sizce 1992'nin CHP'snin programı ne gibi özettıkler
taşnnalı?
ÇAĞAN: Mevcut
partilerden çoğunun
programı, 12 yıl ön-
ceki CHP'nin prog-
ramından daha be-
lirsiz ve bulanık.
1980'lerde egemen
olan neo-liberal
moda, Türkiye'yi
daha geç etkilemış-
tir. Bu moda Batı'da
geçti, Türkiye'de ise
şımdi daha da yer-
leşmek eğiliminde.
Demokratik sol
doğrultudaki bir
partinin, neo-liberal
akımdan etkilenme-
mesi gerekir. Ve dev-
letin ekonomideki
işlevine çok somut
cevaplar vermesi ge-
rekir. Devlet müda-
haleciliğine ve KİT
konusuna iyi bir teş-
his koyması vc
özerkleştirmenin
yöntemine iyi yak-
laşması gerekir.
Devlet, kaynak
dağüımına, gelir
dağılımına müdaha-
le edecek mıdir? Sos-
yal devlet ilkesi be-
nimsenecek midir?
Kimse bunlara "ha-
yır" diyemiyor. Eğer
CHP, devletin işlevine belli ve açık cevaplar verirse, diğer bütün
partilerin önüne geçer!
KIŞLALI: CHPnin örgütiennıe modeli ne obnalı?
ÇAĞAN: CHP'nin örgütlenmesinde, SHP modeli geçerü ola-
maz. SHP solun bütün kesimlerine, hatta sağın bir kesimine
kapılannı açmış durumda. Bu bakımdan çizgj tutarlüığı ortaya
çıkmıyor. DSP'de ise bu konuda çok titiz davranılmış. Örgüt-
lenmedüzeyi, özellikle Istanbui'da son derece yüksek. Fakat bu
titizlik, partinin büyümesineljir ölçüde engel olmuş durumda.
CHP titiz davranmalı, fakat kapılannı da çok kapalî tutmama-
lı. Yani iki örgütlenme modelirun arasında, fakat DSP'ninkine
yakın bir model secilmeli.
KIŞLALI: DSP'nin belirti bir noktanm ötesinde büyüyememesi,
sectiği örgütlenme modeli kadar, Sayın Rahşan Ecevit'in de tutu-
muna bağlanıyor. Eğer Bülent Ecevit genel başkan olursa, Rab-
şan Ecevit CHP örgütlenmesinde de etkin rol üstlenecek mi?
ÇAĞAN: Sayın Rahşan Ecevit adına konuşma yetkim, takdir
edersiniz ki yok. Olaylann nasıl gelişeceği bilinmez. Ama ben,
Rahşan Ecevit'in, CHP'yle ilgili faaüyetlere aktif bir biçimde
katılacağı yolunda bir izlenım almadım.
KIŞLALI: Sayın Erdal İnönü ve bazı bakanlar, "SHPbükümet-
te ve 9 yıluk bir birikimin üriinü, CHP gelip bize katümaİHur"
göfüşünü savunuyoriar. Gerçi İnönü bu nıtumumı -gelen tepkikr-
den sonra- biraz yumuşattı; ama, SHP'nin yönetinunde CHP'ye
katılma gibi bir eğilim görülmüyor. Sizce CHPnin SHPye kaül-
ması durumunda ne olur?
ÇAĞAN: O zaman SHP'nin adı CHP olur ve bunun dışında
hiçbir şey değişmez.
Buna ise ne eski
CHP'liler, ne de
DSP'liler nza
gösterirler. Böyle bir
oluşum olasılık
dışıdır. Ama bir an
için olduğunu far-
zetsek, bir isim deği-
şikliği dışında hiçbir
anlam taşımaz.
Toplumda hiçbir
heyecan yaratamaz
ve siyasal dengelerde
hiçbir değişiklik
olmaz.
KIŞLALI: Şu anda-
ki geuşmelere
bakarak, solun iki
partili yeni bir dengeye doğru gittiğini söyleyebiliriz. Büyük bir
olasılıkla DSP'ran tûmü, SHP'nin yansı ve"l2 Evlül'den sonra
hiçbir partiye gümemiş ya da bazı sağ partilere gitnüş olan eski
CHP'liler, CHP bayrağı alrmda bir araya gelecekler. Eski
CHP'lilerin büyük ölçüde terk edeceği SHP de yoluna devamı
deneyecek. Bu durum, sizce Türk siyasal yaşanunı nasıl etkiler?
ÇAĞAN: Bence asıl sorun solda kaç parti olduğu değil. Unu-
tulmamaiı ki, sağda da birden çok parti var. Önemli olan, doğ-
rultu tutarlılığını yakalayan bir partinin ortaya çıkmasıdır.
Eğer CHP, programı ve örgütüyle tutarlı bir demokratik sol
parti olarak yeniden doğabilırse bu çok önemli olur.
KIŞLALI: CHPnin yeniden açümasının gundeme gekliği günler-
de, sizüı Sayın Deniz Baykalia bir araya geldiğimz haberi basma
yansıdı. Bu göriişme, daha sonraki bazı gelişmeleri etkiledi mi?
ÇAĞAN: Takdir edersiniz ki, böyle bir görüşmenin resmi bir
sıfatı olamaz. Ihlamur içme düzeyindeki bir görüşmeydi bu.
Düşünce alışverişi yapıldı. Dostça sohbetten öteye geçen bir
görüşme değildi. Basın için iyi malzeme oldu, abartıldı. Ama
CHP konusundaki görüşlerimiz çok uzak değildi.
KIŞLALI: Eskiden Sayın Ecevit'e ve birbirierine karşı mücadele
etmiş bazı CHP'li grupların, şündi Ecevit'in genel başkanuğında
birleşme eğilimi içinde oldukîan görülüyor. Bu oluşum içinde, Sa-
ym Ecevit de, eskiye bir çizgi çekip, onlara yöneltriği sert eleştiri-
lerden vazgeçme eğinmi içinde olacak mıdır?
ÇAĞAN: Bu konuyu nostaljık gözlemlerle açıklamak doğru
değil. CHP, gerek DSP gerekse SHP'nin belli kesimleri için bir
umut olarak ortaya çıkmış durumda. O bakımdan heyecan ya-
ratıyor. Benım bildiğim kadanyla, Sayın Ecevit'in kişisel kinleri
yok!
CHP, hiç kuşku yok ki bugünkü şekliyle hükümeti
destekiememelidir. Eşitlik ilkesini ve gelir dağılımını
bozan vergi affı uygulamalan, etkili baskı gruplanna
verilen ödünlerdir. Oysa 1982 Anayasası çercevesinde,
toplumun bütün kesimleri örgütlenememişlerdir. Bu
bakımdan, gelirdağıhmında ciddi bozulmalar ortaya
çıkmıştır. Koalisyon hükümeti döneminde bu sakıncalar
daha artmıştır. Halkçıhk adına yapılanlarise son derece
yetersizdir. Böyle bir durumda, hükümet sorununun
yaratılması elbetteki bir sorun değildir.
KİM KİME DUM DUMA BEHîç AK
PİKNİK PİYALE MADRA
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI
AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GLRSES
MBTALİSr TÎŞOttl&Z pîPıN(W SAçMJîl A l ^ -
^ L i O U J A OUSA &©Nt£
HARBİ SEMtH POROY
TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN
n.MGSRur/rsrrs Gf/vfi AF..19O8'DE
. İLK ME$Aur/YEr YÖNETİMİ.U.A&DÜLHAMİT
TARAFINPAM K'SA SuREDE YIKILMIŞTI.32. yiLUK
BASK/ YÖNETİMİ SONuNûA. İTTİHAT VE TERAK-
Kİ CEMİYETİ'N/N PÛZENLEDÎĞİ ASKEİZİ AYAK-
LANMALAR (RBSAJEU NİYAZİ İLE ENVEH SEYİN
"ÜASA ÇIKMALARI" ) ,BÜ AYAfOANMALARI SAS-
TIKMA EYLEMLEKİNİN TÜfMJYLE SAŞARtSlZUĞA
UĞRAMASl, PAPİŞAH Zr.AgOÜLHAM/'r'C M£f#ü-
TİYET'I ONAYLAMAYA ZORUNLU KtLMJŞTf. SE.
LANİK V£ MANASTfR'DA DAHA gig 6ÜN Ö/VCS-
DEN gA$L4YAN BÜYÛK GÖŞTERİ VE KUTIA-
MALAK OLURKEN, DURUM /STANBUL'PA SES.
SİZ KAf?$/LAfl/M/$r/.
SOM4
O
G£N£L
İLAN
BATMAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1990/152
Davacı Veysi Arslan vekili tarafından davalılar Milh Savunma Ba-
kanlığı, Petrol Ofısi Genel Müdürlüğıi ve Batman Belediye Başkan-
Uğı aleyhine mahkememizde açmış olduğu men'i mudahale davası ne-
deniyle;
Davalı ve karşılık davacı M.S.B. veküi tarafından verilen dava di-
lekçesi ile dahJli dava edilen ve aşağıda isimleri yazılı bulunan dava-
lüann adresleri bütün aramalara rağmen tesbit edilemediğinden ila-
nen tebligine karar verilmişür.
Karar gereğince dahili davalılar Sabriye Tuncer, Ahmet Bal, Ab-
dullah lbin, Mehmet lbin, Mehmet Salih Örtaş ve Hedikan Turkan
duruşmanın atılı bulunduğu 18.9.1992 günü saat 09.00'da duruşma-
ya bizzat gelmeniz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, du-
ruşmaya gelmediğiniz ve kendinizi bir vekille de temsil ettirmediğı-
niz takdirde duruşmaya yokluğunuzda devam edileceği ve davaya ko-
nu Batman ili fluh köyunde kain 17 nolu parselde adlannıza kayıtlı
2750 m2
'lik bölümün tapu kaydının iptali ıle maliye hazinesı adına
tapuya tesciline karar venlebiiecegınden işbu ilan dava ilekçeM yerı-
ne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 29.4.1992
Basın: 49082 _
İLAN
MERSİN 1. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DOSYA NO: 1990/464
Davacı Yavuz Eraytaç vekili Av. Cevdet Adabağ tarafmdan da-
valılar CumaJi Şahin vs. aleyhine açılmış olan izale-i şüyu davasının
yapılan duruşması sonunda:
Davalı Cumali Şahin'e ilanen kararın tebliğ yapılmasına karar ve-
rilmekle;
Mersin Menteş köyü eski Menteş mevkiinde kain 3 pafta 1415 partel
iayılı 11.385 m
!
miktanndaki taşınmazın taraflar arasında aynen tak-
simi kabil olmadığından satışı suretiyle ortakhğının giderilmesine.
Taşınmazın üzerinde Naile Yetiş ve Sefer Avgören'e ait evlerle bir-
hkte taşınmazın zemini de aahil toplatn değerinin 531.550.000 lira
olduğu anlaşümakla sauş parasmdan masraflar çıktıktan sonra ba-
kiye paranın <7o 64.26'sının tapu kayıt maliki veya mirasçüarı ara-
sında tapu V »vdındaki hisseleri oranında bölüştürülmesine, satış pa-
rasının «"o y "4"unün nevi karşılığında paydaşlardan Naile Yetiş'e,
"Vo 7.90'ımn dac-.ının 1415 parsel içinde kalan bölümü için Sefer Av-
gören'e \erilmp«'Tic dair verilen karar Yargıtay yolu açık olmak uze-
re ılanen tcblıf ı!.nur
Basm: 49093