23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11TEMMUZ1992 CUMARTESİ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Post-Modernizmve Getirdikleri... Böyle bır eğılım, bır kolektıf salgın (epıdemı) olarak tum dunyayı sarmış bulunuyor İnsanlık tanhı açısından olaya bakarsak, geleceğın trajık bır belırsızlık ve mutsuzluk çağı olacağını rahatça söyleyebılınz Prof. Dr. İSMAİL TUN ALI Son on onbeş >ıldır kultur dunyasında en çok >dalıp çızılen. konuşulan ve tartışılan kavramlardan bın hıç kuşkusuz post- modern kavramıdır Hatta, bu kavram ıle ılgı ıçınde kullanılan post-ındustnel toplum, post empınzm \e post-strukturalızm kavramlany- la yenı bır kultur çağının, yenı bır tanhsel donemın ıfade edıldığı gorulur Bu bağlam ıçınde, post-modern yenı bırdun>a-goruşunu dile getıren, gunluk vaşama kadar gırmış bır 'moda' kavramı olur Nasıl 1950 6O'lı yıllar gençlığı exıstentıalızm'ı, 1960/70'1ı yıllar genç- lığı strukturalızm ı benımsemış ve bunlan bı- rer yaşam slogaru yapmışlarsa, gunumuz gençîığı de post-moderrnzm'ı benımsemış go- runuyor AkıTa karşı... Şımdı, bır moda etkınlığı değıl de, bır kultur kavramı olarak bu post-modern nedır 0 He- men belırtmelıyız kı, post-modern'ın, tıpkı exıstentıalızm'de ve strukturalızm'de olduğu gıbı felsefi bır ıçenğı vardır Sonra, bu ıçenk post-modern bır sanat anlayışına, ethık goru- şune ve post-modem diye nıteleyebıleceğımız bır toplum kuramına aktanlır Post-modern kavramında dıle gelen bu felsefi ıçenk, her şe>den once modern kavramına karşı felsefi bır başkaldınyı ıfade eder Post-modernıst olarak orlaya çıkan tum sanatsal, ethık ve toplumsal anlayışlar. modernızm'e karşı bu başkaldın. bu tepkı duşuncesını ılkece payla- şırlar Şu halde ılk sorulması gereken soru post-modern'ın kendısıne bır tepkı olarak or- taya çıktığı modern ya da modernızm nedır sorusu olmalıdır Modern kavramı, Renaıs- sance'tan ben dun>a tanhıne egemen olmuş, bılımsel. sanatsal, ahlaksal ve toplumsal formlan varatmış olan akıl (ratıo) ıle bır oz- deşlığı ıfade eder ve Descartes'ın cogıto (duşu- nuyorum)'unda evrensel yapıcı bır guce sahıp olur Modern olmak, bu anlamda akılcı (ra- tıonalıst) olmak anlamına gelır Bu nedenle, Renaıssance ıle doğan matematık pozıtıf do- ğa bılımlennın sanat ve ethık goruşlennın, toplum anlayışlannın temelınde hep akıl (ra- tio) bulunur ve tüm bu anlayışlar modern kavramı altında toplanırlar Renaıssance'tan kalkan akılcılık, hıç kuşkusuz, ""Aydınlanma Çağf nda gelışmesının tepe noktasına ulaşır ve gunumuzde onun kapsamı ıçındekı yennı alır Akılcılık, bu nedenle. gunumuz duşunce ve sanat, ethık ve toplum sıstemlennı de belır- leyen bır ana kategon olur Örneğın. sanat alanında soyut, soyut dışa-vurumcu, punst \e mınımahst anlayışlar, toplum yaşamında du- zenleyıcı akıl-devlett ve onun yıne akılcı top- lumsal kurumlan gıbı Post-modern eylem, moderne karşı çıkarken, aslında başta akılcı- de\ let olmak uzere, tum bu akla dayalı anla- yış ve kurumlara karşı cıkmaktadır Post- modern eylem, bu ana nıtelığı ıle de sonunda akılcılığın bır dekonstruksıyonu olur Boyle bır eylem, akılcı sıstemlere veduzene, kısacası, duzenleyıcı akla karşı bır başkaldırıdır Bu- nun doğal sonucu olarak, 'akılcılığın dekonst- ruksıyonu' bıreysellığın onculuk ettığı, ılkın sanatta ve sonra toplumsal yaşamda yenı olu- şumlara neden olur Bu oluşumlann temel ozelhğı ıse, onlann sıstemsızlığı ve eklektıkle- ndır Çunku her sıstem, aklın temellendırdığı bır duzendır Post-modern, duzenleyıcı, ev- rensel bır aklı ılke olarak yadsıdığına gore, artık ne sanat dunyasında ne de toplum yaşa- mında tutarlı, sıstemlı bır yapı soz konusu olacaktır Oysa daha Platon'dan ben aklın ın- sanlan bırleştırdığını, bırevsellığın ayırdığını bılıyoruz 'Akılalığın dekonstruksıyonu'nun aşın bır bıreyselcıhğe donuşmesı. sanat ala- nında doğal olarak aşın bır subjektıvızm'ın ve keyfılığın, bır estetık değerler yozlaşmasının meydana gelmesıne neden olur Bunun or- neklennı, başta mımarlık olmak uzere tum sanatlarda gormekteyız 'Akılcıhğm de- konstruksıyonu", kuşkusuz yalnız sanat ala- nında değıl, toplum yaşamında da etkısını gostenr, ozellıkle de "akılcı devlet"ın kurum ve yapılannın 'ozelleştınlmesı ve bıreyselleştı- nlmesı' eğılımınde Bu eğılımın amacı, şımdı- ye kadar buyuk bır çaba ıle meydana getınl- mış, başta en buyuk akılcı bır yapı olan devletı ve onun yıne akılcı olan toplumsal kurumlan- nı etkısızleştırmektır Tum bu eylem, bıreyın ozgurluğu adına vapılırken aslında, bıreyın toplumsal yaşam guvencesı ve toplumsal öz- gurluğu tehlıkeye atılmaktadır Bunun sonu- cu, ekonomık alanda akılcı, toplumsal değer- lenn yennı, bıreysel pragmatık değerler, ethık alanında, ıyılık. durustluk, yardımsever- lık vb gıbı erdemlenn yennı yıne çıkarcı de- ğerler almaktadır Kısaca, toplumsal varlığın her kesımınde bır değerler yozlaşması ortaya cıkmaktadır Akıl çağını beklemek Boyle bır eğılım, bır kolektıf salgın (epıde- mı) olarak tum dunyayı sarmış bulunuyor İnsanlık tanhı açısından olaya bakarsak, gele- ceğın trajık bır bebrsızlık ve mutsuzluk çağı olacağını rahatça söyleyebılınz Şımdı şunu sorabılınz Bu gıdışe nasıl dur denebılır 0 Buna venlecek yahn bır yanıt, "insanlık ancak yenı bır akıl-çağına. yenı bır 'aydınlanma çağVna ulaşınca" bıçımınde olabılır Bu bakımdan yapılacak şey, umutla bu yenı akıl çağıru bek- lemektır ARADABIR MUSTAFA ÇOŞTUROĞLU Prof. Fehmi Yavuz: Yakınmasız Yaşam Prof Fehmı Yavuz onur yuklu yaşamını bır yıl önce bugun Datça da noktaladı 11 Temmuz 1991 Ardında da çok yonlu, ozgun bır kışılık modelı bıraktı Bu kışılık evrım ve devrım doğrultusundakı ışlevsellık ıçınde oluştu Hıçbır odun vermeden 1 Gorev ve ışlev, organların yaratıcısıdır' dıye bır ılke vardır yaşamda Bu hocamızınkışılığıyleoylesıneortuşur kı hıçbırı oburunu dışarıda bırakmaz Kendısı medrese kokenlıdır Ama yaşamın akışma bır koy oğretmenı olarak dalmıştır Buradan başlar hoca ken- dı kışılığının yapımına Unıversıtede oğretıcı ve yonetıcı, bakanlık duzeyınde de devlet adamı olur Her aşamanın hakkını vere vere Bu onurlu gorevlerınden soz etmezdı ama koy oğretmenhğı ıle ovunurdu Bakanlığmdan ve de- kanlığından soz edınce de tanhsel ve toplumsal bır değışı- mı dıle getınrdı ' Anılarım adlı yapıtı bu gerçeğın soylu orneklenyle yukludur Anılarım henuzbıtırmıştı Koyoğretmenlığıyleovungen- lığını, yapıtın başına koyacağı bır tumce ıle çarpıcı kılmak ıstıyordu Tumcesı de şuydu "Bır koy oğretmenı, koşeyı ancak boyle doner " Bu tumcenın denk duşup duşmedığını yakın dostlarına soruyor goruşlerını alıyordu Bellıydı kı "koşe donme deyımını ıçıne sındıremıyor yaşamına yaraştıramıyordu örneğın bu deyım bazı karanhk çağrışımlar yaptınyordu, "uçkağıtçılık ' gıbı Aldığı goruşler de bu doğrultudaydı Sonunda tumceyı Bır koy oğretmenı darboğazdan boyle geçtı bıçımıne soktu Tumce eskısı gıbı kalsaydı bıle 'koşe donme deyımı hocanın kışılığıne ve yaşamına ılışkın olarak yenı bır ıçenk kazanacaktı Cunku bır donemın Sıyasal Bılgıler Fakulte- sı Dekanı Prof Fehmı Yavuz san ı bılım haysıyetının, unı- versıte onurunun başat bır sımgesı durumuna gelmıştı Unıversıtelerımızın ve laık okulların şımdıkı durumunu go- rup de o donemlerı anımsayınca bır nostaljı duygusuna kapılmamak olası değıldır işte bu noktada Fehmı Yavuz hocamıztn kımlığı ortaya çıkar Yakınma ve geçmışe ozlem yerıne çareler uretıp seçenekler turetmek Boylece "yakınmasız yaşam kav- ramı, hocamızın kımlığı ve kışılığıyle ozdeşleşmıştır Top- lumlar bır aşamadan bır başka aşamaya yukselınce ya da ılerıye donuk yenı bır evreye gınnce turlu alanlarda yenı yenı modeller (paradıgma) uretmek zorundadır Çunku eskı modellerle yenı yı gelıştırıp korumak olası değıldır Yenı evrede eskı kalıplara ve modellere sarılmak, -hoca- mızın deyımıyle- gelenek bekçılığıne soyunmak, tum yı- kımların kaynağıdır Yakınmalar bundan sonra sokun eder İşte Fehmı Yavuzlar kuşağı bu gerçeğın bılıncınde devlet yapısını yenıden duzenlemeye gırıştıler 27 Mayıs Devrımı ıle başlatılan atılımın adına ' Mehtap Projesı denmıştı Bu etkınlık ıçınde hoca ıle çevresı bır yandan akademık uretkenlık yaparlarken ote yandan da alan ça- lışmalarının eğıtkenlığını surdurmuşlerdı Yakınma yerıne çare uretmektır bu Bu proje rafa kaldırılıp yerıne gelenek bekçılığı yeğle- nınce toplumsal akışta burgaçlar başladı Burgaçlardan kurtulmak ıçın yarış atlarına oynarcasına, kımılerı komu- nızme, kımılerı de şerıatçılığa bel bağlıyordu Bır başka kesım de Kemalıst modelın olduğu ve gomulduğu uzerın- de ahkam kesıyordu Her uç kesım de dunyadakı gelışme- lere gozlerını kapayarak bır tur yazgıcılık (fatalızm) kuluç- kasına yatmışlardı Bu burgaç ve kargaşa ortamında Fehmı Yavuz hocamız, kendıne ozgu lyımserlık ve seve- cenlık ıçınde geleceğe ve dunyayafuturolojı (gelecekçılık) kavrammın merceğınden bakıyordu Yaratıcılığa donuk ussallığı ılke edınerek Ve de Ataturkçu doğrultudan sap- madan Hoca, ozellıkle son yıllarını bır ınsanbılım (antropolojı) uzmanı gıbı eskı yapıtlarıtaramayavermıştı ' Ahmedıye , "Muhammedıye 'Mızraklı ilmuhal' vb kıtaplarda yazılı yaşamsallığını yıtırmış bılgılerı ortaya çıkarıyor, devlet ettyle bunlann genc beyınlere zorla aktarıldığını bır goz- tem kulesınden bakarcasına bır bır saptıyordu Ibnı Haldun un unlu yapıtı "Mukaddıme 'den bıle taşıl- laşmış bılgıler derlıyordu Boylesı etnografık malzeme durumundakı bılgılerle uğraşmak, çoğunun gozunde bır kentbılım uzmanının yapacağı ışler değıldı Ama hoca başka turlu duşunuyordu O, kentleşme ıle uygarlaşmayı eşanlamda goruyordu Uygarlaşmanın yolu da ussallığı devındıren sağlıklı kulturden geçıyordu Asıl bu ıncelık gözden kaçırılıyordu Kalıcı kışılık sımgest değerlı hocamız, aramızdan ayrıla- na değın dımdık ayakta kalmış, dıpdırı goruşler, duşunce- ler uretmıştır Saygın anısı onunde eğılırız TARTIŞMA İLAN SIVAS 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas No 1992/213 Davacı Necatı Yuvacı'ya vekâleten Hasan özdemır veküı Av Nıl Toydenur tarafından davalı Orhan Uzun aleyhıne mahkemenuzde açı- lan ızale-ı şuyuu davasının yapılan açık yargılaması sırasında, Venlen ara karan gereğınce, kendısıne duruşma daveüyesı teblığ edı lemeyen ve tüm araştırmalara rağmen adresı tespıt edılemeyen davalı Orhan Uzun adına ılanen tebhgat yapılmasma karar verdmış olmak- la, adı geçenın duruşma günü olan 8 9 1992 günü saat 8 30"da duruş- mada bızzat bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde yokluğunda karar venleceğı HUMK'nun 509 ve 510 mad- delen geregınce ış bu duruşraa davetıyesı yenne geçerlı olmak üzere ılanen teblığ olunur Basın 48601 1312 Yıldır Yanan Ateş Tanh bır bılım dalı ırmağıdır ve bu ırmağın başmı da devlet tutmuştur Üstelık, bu oykude halkların yen çok sılık, etkılen de pek zayıftır ^ y nsanoğlunun ılkcllıkten ujgarlık basa- lmağına yukselışının, hayvanlar dunya- sındansıynlışınınoykusu olan tanhı btzler genellıkle ınsanlığın toplumsal vonunun gclıym-değışım bo>utunda anlatımı ola- rak bılınz Tanhı, dunya halklan yaratırlar ama onu yazanlar halka sunanlar başka kesımlerdır Tanh bır bılım dalı ırmağıdır \ e bu ırma- ğın başını da devlet tutmuştur Ustelık, bu oykude halklann yen çok sılık, etkılen de pek zayıftır Kısacası, tanhı yaratanlar yo- netıcı kesımdır Bu anlayış, halkın onemını sıfırlayarak kendı onderlennı tannlaştınp ona tapın- ma>ı gundeme getınrken bır başka alanda tersını vapar Halkın onden olan >ığıt kışı- len tanhı dennden etkıleyen halk kahra- manlannı kotulemek, unutturmak Tan- hm gerçek yapıcısı olan kıtlelen ve kışılen tanhın dışına atma çabalan ve bunun so- nuçlannı onemlı bır olay ve ılgınç bır kışıde yakalayabılıyoruz Imam Hüseyın ve Ker- bcla katlıamı Butun İslam ulkelennı etkıleyen ve etkı- sını bugün bılesurduren Kerbela katlıamı. bu yıl 11 lemmuz cumartesı gunune denk duşen 10 Muharrem 680 yılında meydana gelmıştı (Donerlı olmayan, gunumuz tak- vımıne gore gerçek tanh 10 Ekım 680'dır) Ne yazık kı bu konu resmı tanh tarafından unutturulmak ıstenmektedır Imam Huseyın'ın dedesı, Hz Muham- met, damadı olan Imam Alı'nın de yardı- mıyla Arabıstan'da kolecı-tefecı bezırgan somurüsüne karşı, koleler yoksul Araplar ve gençlerden oluşan ılencı bır kumeyı ha- rekete gecırerek toplum duzenını değıştır- me sa\ aşımı başlattı Egemen guçler genle- tılıp Mekke alınınca, Hz Muhammet. onemlı beylen, Islam olmalan karşılığında eskı konumlannda bıraktı Ekonomık du- rumlannı koruyan bu bevler, Hz Muham- met olunce, hemen yenı toplumun yonetı- mıne el attılar Once dolajlı adamlannı ışbdşına getırdıler Halkın bunlara dıren- mesı ışın gıderek sılahlı mucadele>e donuş- mesını doğurdu Fakat Emevı hanedanı zor voluyla kolecı-bezırgan tefecı feodahz- mı adına >onetıme elm koydu İslamıyetı yaratan eşıtlıkçı güçler, Arap mıhtanzmının bu en hoyrat takımına karşı Eğitini-lş mi Eğit-Sen mi? Bu yurdun çılekeş oğretmenlennın yeten kadar sorunu vardır. Lutfen yapay aynlığımızın çozumune yardımcı olunuz. Tek oğretmen sendıkası ıstıyoruz. A maç eğıtımcınm orgutsel bırlığı olmak /»gerekır A>nıış\erendenucretalan a\- nı ışkolunun çeşıtlı bınmlennde çalışan cmckçılcnn. ayn ayn orgutlere bolunmele- nnın anlamsızlığı ortada Pratıkte ınandın- cı bır dçıklaması yapılabılır >aran savunu- labılır mı a\n orgutlenn' Ne acıdır kı eğı- tımcılenmız halen doğru durust \asal bır orgutlenme olanagına kavuşmuş değıller 16Mart 1848"deoğretmenokullan "darul- mudllımın açılmış O gunden ben Os- manlı donemını savmazsak altı oğretmen oreutu kurmuş kapatmışız "TODMF - TÖS - TOB-DER - EĞIT DER - EĞI- T1M IŞ.- EĞIT SEN" Gerçekte EĞ1TIM- IŞ'le EGIT-SEN'ı avn ayn kuruluş olarak yazmaya elım bıle varmıvor Soz konusu kuruluşlanmızın kurulup yıkılmasında, bı- zım hıç mı suçumuz yoktur 9 Tek yanlı suç olmavacağına gore sıyasal yapının butun çarpıkhğına karşın mevcut orgutlenmızın sele kapılışında kapısına kılıt takılışında. orgul bıre\lenne >oneltılecek hıçmı eleşlm yokturdersınız 9 Gecmışı bır yana bırakardk dıyeceğımızı venıden somutlarsak EĞ1TIM-IŞ ve EĞIT-SEN d>nı amaçlı a\nı ınançlı ıkı ıle- ncı eğıtımcı orgutçudurler Ikısının arasın- da vapav \e zorlama ayncalıklan yarat- mdk, kımın ışıne varar* 1 Subjektıf nıvetımız ne kadar ı>ı olursa olsun, pratık sonuç bı- zım ı>ılığımıze olmaz Taban vargucuyle bırlık ıstıjor Yıne ı>ı nıvetlennden hıç mı hıç kuşku duvmadığımız, orgutlenn hder- lennden bu sese kulak vermelennı dılıyo- ruz Mersın, Kırşehır Adana voresınde, tanıdığımız arkadaşlann tumu bırlıkten, tek sendıkadan vana Ne EĞIT-SEN'ın. " EĞ1TIM-1Ş grevlı toplusozleşmeh sendı- ka ıstemıyor Mevlana tekkesı gıbı kım olursan ol gel" eleştınsı ınandıncı, ne de otekının, 'EĞIT-SEN çok sosyahst Na- maz kılanlan, sosyahst olmavanlan orgute almı>or savıanlamlı Sendıkanın once çı- kar ekonomık sonra sıyasal amaçlı bır meslek orgutu olduğu gerçeğını artık kabul eımeh\ız Sağlıklı orgutler sağlıklı sıyasal ıktıdar- lardan sonra doğarlar Ko> Enstıtulen Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kuruldular Menderes ya da asker ıktıdarlanndan son- ra bo>le bır kurumun yaşama geçebıleceğı- nı duşunebılıyor mu> uz° İşçı Partısı, TOS, 27 Mavıs'tan sonra gun ışığına çıktılar Turkıye"de edebıyaı patlamas\ dıvebılece- ğımız olay. 1960-1970 yıllan arasındd ya- şandı 1970-1980 12 Mart ıle 1980-1990 12 Eylul donemlen ıse her bakımdan en ku- rak enkısırdonemdırler Memur sendıkalan ıle ışçı sendıkalannı, ışlevsel açıdan bırbınne kanştırmamak ge- rekır Işçı sendıkalannın oncelıklen farklı ve onemhdır Memur sendıkalannda sışa- sal oncelık mı yoksa ekonomık onc^lık mı mucadeleye başladılar Hak, adalet, eşıtlık, insanlık ıdeallenvle yold çıkan bu guçler, kendılenne onder olarak Islamıyeu eşıtlık- çı temelde sa\ unan bır aıleyı seçtıler O da Imam Alı ve çocuklan ıdı Arap zorbalığı ve zulmu karşısında Imam Huseyın. baş eğmıvordu Yapılan zulum onun vıcdanını kanatıyordu Bu >uzden Emevı padışahı Yezıt'e karşı bırey- İem gelıştırmek ıçın Kufe ye gıtmeye karar verdı Yolda onu, Yezıt'ın askerlen tara- fından kesıldı Yonetım ona Yezıt'e baş eğmesını, Kufe'ye gıtmekten vazgeçmesını onerdı Huseyın bu onenlen kabul etmedı Yanın- da kendı soyundan 72 kışı vardı Sonuçta Kerbela'da bu katlıamdan çocukiarla ka- dınlar kurtuldular 2lalıme baş eğmemek ıçın can veren Imam Huseyın bu çarpışmanm gerçek galı- bı oldu Çunku Arap Turk Acem, Tatar butun M usluman halklann gozunde Imam Huseyın gerçek bır yığıt bır halk kahrama- nı olarak olumsuzleştı Onun Kerbela'da yaktığı yığıtlık ateşı hıç sonmedı Zahmlere karşı mucadele eden halklar onun kışılığın- den sonsuz guç aldılar Bılıyorum kı Kerbela'da 680 yılından ben yanan ateş, insanlık var oldukça son- meyecektır RIZAZELYUT ' ' - " ' - . ' "V->^- konusu bızce yaşamsal onem taşımaz On- ce ılencı bır İcoşu yolunda orgutlenmek, sonrasını yuruyüş ıçınde düşurunek doğru olan EĞITIM-IŞ Genel Başkanı sayın Altun >a "Çok sendıkadan korkmayalım Fran sa sendıkalar cennetı Aynı ışkolunda da bırçok sendıka olabılır Yeter kı arkadaşla- nmız sendıkalaşsın once " dıyesıymış Doğa! olarak bu kulaktan duyma. aktar- mdlı bır bılgı Eğer Altunya boyle dedıyse, sadece sendıkalaşmanın önemını vurgula- mıştır bıçımınde anlıyoruz Fransa'dd, Amenka'da aynı ışkolundakı sendıka çe- şıtlılığı, bır kez bıze hıç benzemez İşsızlık sıgortası. eğıtımcıye sağlanan ınısı>atıf, al- dıklan ucret, baa dallarda kendı yonetıcı- lennı kendılen seçme ozgurluğu, onlara neredeyse dola>lı dokunulmazlık getırmış- tır Putun bunlara karşın Batı sendıkalan- nın en buvuk sorunu, aynı ışkolunda par- çalanmışlıklandır Ozellıkle ABD huku- metı ve ışverenlen aynı ışkolunda. a>nı fabnkada yarattıklan bu yapd> farkhlık- tan olabıldığınce yararlamrlar Sozun kısa- sı, ıkı sendıkanın, ıkı değerlı başkan ve vonetıcılenne seslenıvoruz Sayın Nı>azı Altunya ve Ismet Aktaş ve obur değerlı vo- netıcı arkadaşlar 1 Ozvennıze. sağduyunu- za. tanh bılınanıze guvenıv onız Her geçen gun aleyhımıze komplolar orulebılır Bu vurdun çılekeş oğretmenlennın yeten ka- dar sorunu vardır Lutfen yapay aynlığı- mızın çozumune yardımcı olunuz Tek oğreımen sendıkası ıstıyoruz HASAN KIYAFET PENCERE İLAN ÇANKIRI KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1991/256 Davacılar Alı Ekız mırasçılan v s davalı Emıne Karabatak v s Ha- ane arasında mahkemenuzde devam eden davada yapılan yargılamada venlen ara kararı geregınce, Yargıtay 16 Hukuk Dau-esı'nın 4 7 1991 tanh ve 19M/9945-9742 sayüı üamıyla BOZUK gelmış ve bütün aramalara rağmen davalı Fatma Çağlayan'm adresı tespıt edılemedıgınden Yargıtay ılamı ve duruşma günu teblığ edılememıştır Yargıtay 16 H.rJsının 4 7 1991 tanh ve 1991/9945-9742 sayılı ka rar özetı aynen asağıya çıkanlmış olup, duruşmasının 26 5 1992 gu- nu saat 09 00'da yapılmasına karar venlmış olup, ılanın teblığınden ıtıbaren ÎO gunluk sure ıçınde Yargıtay bozma üamına karşı dıyecek lennı bıldınnesı veya kendısını bır vekıl ıle temsıl ettırmesı HUMK 509 ve 510 maddelerı gereğmce duruşmaya gelmedığı takdırde yok luğunda yurutüleceğı davetıye yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur YARGITAY BOZMA İLAMININ ÖZETt Mahkemece yapılan mceleme, arastırma ve uygulama hukme ye- terlı bulunmamaktadır Çekışmelı parsellenn Ashye Hukuk Mahke- mesı'nden aktanlan tapu ıptalı ve tescıl davasının konusunu oluştu- rup oluşturmadığı saptanmamış, her taşınmaz yönunden dayarulan tapu ve vergı kayıtları usulen uygulanmamış kayıt kap&amları yerel ve teknık bıhrkışüer aracılığı ıle behrlenmemış, taşınmazlann ayn ayn öncesının kıme aıt olduğu, kımden kıme kaldığı, taşınmazlar uzenn- dekı alyedhğın başlangıç tanhı ve surdüruluş bıçımı konusunda ye- rel bılırkışı ve tamklar olaylara dayalı bılgı alınmamış, tekmk bılırkı- şıye tapu ve vergı kayıtları uygulamalarını gösterır komşu parsellenn malıklen ve nıtelıklenru belırtır keşfi ve uygulamayı ızlemeye olanak verır bıçımde krokı çızdınlmemıştır Eksık ınceleme ıle hukum ku- rulması ısabetsız olduğundan temyız ıtırazlannın kabulu ıle hukmun BOZULMASINA 4 7 1991 gunünde oybırlığıyle karar verıldı İLAN I ANKARA 4. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı 1992/618 Davacı TEK Ankara Elektnk Dağıtım Müessesesı veküı tarafın- dan davalı Medıha Demır aleyhıne açılan kaçak elektnk kullanımın dan doğan alacak davasının yapılan yargılamasında, Davalı Medıha Demır'm Ankara Nacı Çakır mahallesı, 36 Sokak 7/2 Çankaya-Ankara adresıne dava dılekçesı ve duruşma günü teb- hğ edılememış, emnıyet araştırmasında da tanınmadığı belırtıldığın- den, dava konusu 421 427 hralık kaçak elektnk kullanımından do- ğan alacak davasının ve duruşma günunun davalırun yukandakı ad resıne ılanen tebhğıne karar venlmış olup, duruşma gunu olan 8 9 1992 gunu saat 10 20'ye kadar ıbraz etmek ıstedığınız dehllennızı gönder menız, aksı takdırde gıyabınızda ılanen karar venleceğı hususu teb hğ olunur 2 7 1992 Basın 32228 TURK KALP VAKFI Muayene, Teşhis, Tedavi Laboratuvar, Röntgen 275 12 44 / 45 248 58 68 İLAN T.C GAZİANTEP 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ 1990/1436 Davacı thsan Kelleşker vekılı Av Necdet Kutsal tarafından davalı- lar Emıne Şanlı ve arkadaşlan aleyhıne açılan Yaacık Mah pafta 69, ada 1510, parsel 256'da kayıtlı bulunan taşınmaz hakkında açılan or- taklığın gıderılmesı davasının yapılıp bıtınlen açık duruşması sonun- da. Söz konusu davanın taksımı kabıl olmadığından satılarak ortaklı- ğın gıdenlmesıne karar verümıştır Davahlardan Mustafa Koçum, Halıse Akıncı ve Fende Kırmızıgul gösterüen adreslennde bulunamamış olup dava dılekçesı ılanen teb- lığ edılmıştır Davalılann karara bır ıürazlan var ıse ılan tanhınden ıubaren 8 gün ıçensmde ıtırazlannı yapmalan, yapmadıkları takdırde kararın kesın- leşeceğı teblıgat yenne kaım olmak üzere ılan olunur 19 5 1992 Basın 48745 Bosna-Hersek'te Petro) Varmı?Yok Bsraz demır, manganez, komur var, 'G-7'yı (Zengın- ler Kulubu ndekı yedı devletm kurduğu grup) ırgalaya- cak yeraltı kaynaklarına sahıp değıl Bosna-Hersek Ustelık bu kuçuk ulkede yaşayan Boşnaklar, Müslu- mandır Eskıden Bogomıl mezhebıne bağlanan Slav- lar, çeşıtlı baskılar yuzunden Bosna'ya sığınmışlar Bogomıller, Hırıstıyanlığın Kutsal Üçlemesı'nı dışlı- yorlar Isa'da Tanrısallığı yadsıyorlar, kılıse rutbelerı- ne ve vaftıze boşverıyorlar Sırplar, dın duşmanı say- dıkları Bogomıller'ı asıp kesıyor, Papa, Bosna kılısesı- ne karşı Haçlı Seferı açıyor Osmanlı'nın gelışıyle Bogomıller soluk alıyorlar islamı benımsıyorlar, rahat edıyorlar Slav kokenlı Bogomıl, Musluman Boşnak olup çıkı- yor Dın, mezhep, mıllıyet duşmanlığı kolay kolay son bu- lur mu' Osmanlı, 15'ıncı yuzyılda Bosna-Hersek'ı fet- hetmıştı, aradan beş yuzyıl geçtı, 21'ıncı yuzyıla 8 kala, Sırp yıne Boşnak'ı katledıyor, Sırbıstan Devlet Başkanı Slobodan Mılosevıç'ın gözunu kan burumuş, kadın er- kek çolukçocukdemıyor Kan akıyor G-7 seyredıyor Eğer kan yerıne petrol aksaydı, Zengınler Kulubü uzaktan bakar mıydı 9 Kuveyt orneğı ortada' • Arkadaşımız Cuneyt Arcayurek'ın dun gazetemızde çı- kan yazısından bırkaç satır aktarıyorum Helsınkı'de Başbakan Demırel ıle Amerıka Cumhurbaşkanı Bush goruşuyorlar "Demırel- Bosna-Hersek'te Bırleşmış Mılletler mu- dahalesı gerekıyor Dıkkat ettınızse, bu sabah Zırve'de konuşan her lıder, mudahalenın gereklı olduğunu soy- luyor Bır mudahale bu bakımdan zorunlu gorunuyor Bush- Pekı, bu mudahale nasıl olacak"> Askerı mı olacak? Demırel- Her turlu ımkânla, her turlu mudahaleden bahsedıyorum Bush- Ama nasıl olacak? Demırel- Elbette Kuveyt gıbı olacak BM bır karar çıkaracak, bır mudahalenın yapılabılırlığını soyleye- cek Çunku sorun, TurkıyeSırbıstan ya da ABD ıle Sırbıstan arasında bır sorun değıl O bakımdan Ku- veyt'e benzer bır mudahale gereklı gorunuyor " Bush, elbette açıkça dıle getırmedı, ama "Başkan'ın ne duşunduğunu dunya âlem bılıyor - Kuveyt gıbı bır mudahale nasıl olacak'? Bosna-Her- sek'te petrol yok kı _ • Boşnaklar, Avrupa nın ıçınde Musluman topluluğu 1 Hırıstıyan denızınde, bır Islam adasıi Tarıhte ılk kez Islam ulkelen Istanbul da bır araya gelerek Hırıstıyan Batı'yı uyardı - Akan kanı durdurun 1 Insanın en kutsal hakkı 'yaşam hakkı' değıl mı? Dun- yaya ınsan hakları ve temel ozgurlukler konusunda ders veren Batı'yı bu kez Başbakan Demırel Helsınkı'- de uyarıyor t - Mudahale gerekıyor* Avrupa, Bosna'ya bakarken, kayıtsız Yıne de Tur- kıye'nın gırışımlerıyle Batı'da bır devınım başladı Muslumanlar Hınstıyanları ınsan hakları alanında eleştırıyorlar l - - - . - " - Nerede uygarlık? , „ • Tanh, geçmışten geleceğe nıce kan davasını taşıyor, kuşaktan kuşağa ınsanların damarlarına ışleyen duş- manlıkların gudulerı surup gıdıyor Kuşkusuz, her sa- vaşın kokenınde çıkar paylaşımı yatar, gozune kan oturmuş ınsanın yureğındekı karanlık geçmışın kotu mırasına dayanır Sırbıstan Devlet Başkanı Mılosevıç'- ın kıyıcılığında, Katolıklerle Bogomıllerın yuzyıllarca oncekı çatışmasının ılkellığı sezılmıyor mu 7 Osmanlı ya sığınan Bogomıl, Kelıme-ı Şehadet getı- rerek kendını bır sure kurtarmış, ama 21'ıncı yuzyıla 8 kala, Musluman dunyası Avrupa'ya sefer eyleyemez Artık 'cıhan hâkımı' Istanbul'da değıl, VVashıngton'da oturuyor NÂZIM HİKAAET KULTUR VE SANAT VAKFI NÂZIM HİKMCT ŞİİR ÖDÜLÜ KATTLMA KOŞULLARI 1- Adaylar odüle, hıçbır yerde yaymlanmamı^ beş şıırte katıla- bılırler 2- Adaylara yönelık yaş ve konu sınıriaması yoktur 3- Ödül, Türk vatandaşı olmayan şaıriere de açıktır Ancak şıırlenn Turfcçe yazılması zorunludur 4- Şıırier daktılo ıle bırer aralıklı ve 8 nusha olarak gondenle cektır 5- Başvunılar, kapalı zarf ıçınde bulunan ısım ve kısa bır öz- geçmış ıle bırtıkte Vakfın aşağıdakı adresıne postayla yapıla caktır Dosyaya ve zarfa altı rakamlı bır rumuz konulacaktır (Postadakı kaybolmalardan vakıf sonımlu tutulamaz) <- Son başvunı tanhı 1 Kasım 1992'dır Sonuçlar 10 Ocak. 1993 gûnu açıklanır 7- Seçıcı kurul değerlendırmesını, her şııre 100 uzennden ven lecek puanlama ıle yapacaktır S- Seçıcıler Kunılu, odülu tek bır saıre verebıleceğı gıbı, ıkı şaır arasında payfaşttrma yolunda karar da alabılır Aynca maosıyon ya da ozendınne odulu verebılır 9- Ödul ıçın yapılan başyurular kesınlıkle açıklanmayacak, sa- dece odullendınlen şaırienn adlan açıklanacaktır 10- Nâzım Hıkmet Kultur ve Sanat Vakfı Yonetım Kurulu uyelen yanşmaya katılamazlar 11- Seçıa Kurul, Ataol BEHRAMOĞLU, Asım BEZIRC1, Konur ERTOP, Attılâ ILHAN, Alpay KABACALI, Şukran KURDAKUL ve Ahmet OKTAY'dan oluşmaktadır 12- Ödül kazanan jaıre a) Plaket, belge ve Nâzım Hıkmet'ın sekız altten oluşan şnr kılaplan venlecektır b) Beş formaya kadar kıtabının telıfı odenerek basımı gerçckleştınlecektır (Vakıf, mansıyon ya da özcl ödül alan şaınn kıtabfnı basıp basmamakla ser- besttır c) Foça'da bulunan NÂZIM HIKMET Kultur ve Sa- nat Vakfı FERIT OĞUZ BAYIR Yazarlar Evı'nde bır hafta konuk edılecektır 13- Öduller, 15 Ocak 1993'te duzenlenecek törenlc venlecek tır OenarU Yazgan Sok. Mehtı Bey Apt 10/10 80050 Tünrt IST Tel (1) 252 63 14-15 Fax (1) 252 63 14 Huvıyetımı ka>bettım, hukumsuzdur HÜSEYtN ULUŞAN Huvıyetımı kaybettım, hükumsüzdur SAKGÜL ULUŞAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle