Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA' CUMHURİYET 9 HAZİRAN 1992 SAU
16 HABERLERIN DEVAMI
BURASI TURKİYE
HALUK ŞAHtN
Türkiye'yi Tanıtmak...
Amerika'dan yeni gelmiş olan dostum New York'taki ün-
lü Türk yürüyüşüyle ilgili görüşlerini şöyle anlatıyordu:
"Bakıyorum, milletvekillerinin de kattldığı yürüyüşleri
ve mehter takımını, yeterli sayıda Amerikalı seyretmedi
diye, kültür ve turizm bakanlarını eleştiriyorlar. Aslında
tam tersi olmalı. Çünkü ne kadar az Amerikalı seyretse o
kadar iyi propaganda, ne kadar çok Amerikalı seyretse o
kadar kötü propaganda. Yani özellikle az insan seyrettiği
için, propaganda açısından başarılı oldu, bravo düzenle-
yenlerediyebiliriz."
Dostum şaka yollu bunları söylerken o yürüyüş için har-
cananparanın çok daha etkilibiçimlerdekullanılabileceği-
ni savunuyor. Haklı... Mehter takımına gelince... Bilemiyo-
rum. Ben eleştirilmesi moda olan her şey gibi mehter
takımı eleştirilerinin de abartılmış olduğunu düşünüyo-
rum. (Lahmacun ve kılıç kalkan oyunu da bence aynı kate-
goride.) İyi düzenlenmiş ve çok yönlü bir programın içinde
pekâlâ mehter takımı ve kılıç kalkan ekibi de bulunabilir.
Rengârenk giysileri ve egzotik müzikleriyle yabancılar ta-
rafından beğenileceklerine kuşkum yok. Yeterki herşeyin
onlarla başlayıp onlarla bittiği sanılmasın.
Çok boyutlu zenginliğimizin bir öğesi de tarihi askeri
bandomuz niçin olmasın? "Çok boyutlu" kelimelerinin al-
tnı çizmek istiyorum.
* • •
Tanıtma amacıyla kullanılacak parayı uzun dönemde iyi
harcamanın yollarından birisi de dünyanın büyük üniver-
sitelerinde "bağışlı kürsü"ler kurmaktır. Devletin ve bazı
zenginlerimizin bu yolda attıkları tek tük adımları duyduk-
çaseviniyorum.
"Bağışlı kürsü" yöntemi Amerika'da şöyle işliyor: Bir
kurum, şirket ya da kişi seçtiği üniversiteye 500 bin dolar
ile bir milyon dolar arasında para bağışlıyor. Üniversite de
genellikle bir o kadar para koyduktan sonra toplam banka-
ya yatırılıyor. Üniversite, bu paranın yıllık faizi ile o kürsü-
ye seçkin bir profesör atadığı gibi, öğrencilere burs vere-
rek parlak beyinleri bu alana çekebiliyor Elde edilen gelir
bazen yayınların yapılmasına da olanak tanıyor.
Böylece dünyanın en önemli üniversitelerinden birinde
sürekli olarak bilgi üreten, eleman yetiştiren bir birim
oluşturmuş oluyorsunuz. Devletin resmi tanıtma bürola-
nndan çok daha inandırıcı bir birim. Zaman\a ortaya ciddi
bir birikim ve hatta bir "ekol" çıkabiliyor.
Ermenilerin California ve New York üniversitelerinde bu
tûrden kürsüleri var. Ermeni Cumhuriyeti'nin Dışişleri Ba-
kanı Hovanissian geçen yıla kadar Californiya'daki kürsü-
nün başındaydı. Rumlar da Onassis adına böyle bir kürsü
kurmuşlar.
Türkiye ve Türk kültürü hakkında derslerin okutulduğu
Michigan, Chicago, Indiana, New York, Harvard gibi üni-
versiteler Türkiye'den gelecek böyle bir öneriye sıcak
bakacaklardır.
Bu türden kürsüler dünyaya ve tarihe belirli bir perspek-
tiften bakarak, yarın siyasal açıdan da birilerinin işine ya-
rayacak birikimler oluşturuyorlar.
Böyle kullanıldığında para bir günde uçup gitmiyor.
Uzun süreli olarak işlemeye devam ediyor. Birikiyor. Çalı
ateşi yakmak yerine çınar ağacı dikmeye benziyor.
60 YILONCE Cumhuriyel
'Istanbul Şark'lz kalmalı!'
9HAZİRAN1932
Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan ltalyan kadın
muharirlerinden Maunazel Marcehella d'Arle önümüzdeki
pazar günü Suriye'ye hareket edecektir. İtalya'b muharrire,
Suriye ve Filistin'i gezdikten sonra Yunanistan'a geçecek ve
oradan Sofya'ya giderek bulgarcaya tercüme edilmekte olan
bir komedisi ile meşgul olacakür.
Matmazel Marcehella d'Arle birçok gazete ve mecmualara
yazılar yazmakta ve aldığı paralarla dünya seyahati
yapmaktadır.
Dün birmuharririmizlegörüşûrken memleketimiz hakkında
şunlan söylemişü'r:
İstanbul'u veTürk'leri çok beğendim. Kadınlannız çok
zarif... Fikrimce Beyoğlu tarafı tamamen A vrupa'lılaşmalı,
fakat İstanbul Istanbul olarak kalmalı, yani şimdiki
hususiyetlerini muhafaza etmelidir.
ANKARA PTT BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
1- Başmüdürlüğümüz Ankara Lokal Santrallerinde abonelere ait
telefon ve teleks kontör fotoğraflarımn çekimi (1 yıllık) yaptınlacak-
tır.
2- thaleye ait şartname Başmüdürlüğumü? Malzeme Müdürlüğü'n-
den temin edilebilir.
3- Ihale 25.6.1992 günü saat 15.00'de Başmüdürlüğümüzde yapıla-
caktır.
4- Geciken teklifler kabu! edilmez.
5- Başmüdürlüğümüz ihaleyi yapıp yapmamakta veya tercih yap-
makta serbesttir.
Basın: 29452
DUYURU
T.C
GÖNEN ASLİYE HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1985/173
Karar No: 1990/304
Davacı Mahmure Tunç vekili Av. Mahide Gecikli tarafından dava-
lılar Samiye Özyazıcı, Gonen Nüfus Müdürlüğü ve katılanlar Murat
Akça, Seher BaJta, Muhsin Balta, Tahsin Balta, Sabri Balta, Sehine
Ergeç, Cavit Dibercoşkun Ibrahim Balta, Vahide Güvenler, Osman
Nuri Aygen ve Nurcan Aygen (Topraktepe) aleyline açılan nüfus ka-
yıt düzeltimi davasının yargılaması sonunda;
Mahkemetnizin 5.10.1990 tarih ve 1985/173 esas, 1990/304 karar
sayılı kararı ile (Gönen Malkoç Mahallesi Cilt 005/05, Sh: 92, kü-
tuk: 359'da nüfusa kayıtlı Abdülvehap ve Vahide'den olma, 1.12.1945
doğumlu Samiye özyazıcılar'ın bu hanedeki kaydının iptali ile Su-
surluk ilçesi, Beyköy Cilt: 012/02, Sh: 60 kütük: 54'de nüfusa kayıtlı
Hüseyin Aygen ve yine Susurluk ilçesi Günaydın Mahallesi Cilt: 024/01,
Sh: 69, kütük: 24'de nüfusa kayıtlı, Kadir kıa, Sıdıka Akça'nın ni-
kâhsız beraberliklerinden doğdugu ve baba isminin Hüseyin, anne is-
minin Sıdıka olduğu anlaşılmış olmakla, davalı Samiye Özyazıcılar'-
ın Susurluk ilçesi, Beyköy cilt: 012/02, Sh: 60, kütük: 54'de nüfusa
kayıth Hüseyin Aygen kızı olarak nüfusa tesciline) karar verilmiştir.
Davalüardan OSMAN NURİ AYGEN ve NURCAN AYGEN (TOP-
RAKTEPE)nin adresleri tespit edilemediğinden, bu sahıslar adına ila-
nen tebligat yapüjnasına karar verilmiş olmakla, tebliğ yerine kaim
olmak üzere ilanen duyurulur.
Basın: 47975
\argı reformuna veto
• Baştarafi 1. Sayfaaa
sayılı kanunun, TBMM Genel
Kurulu'nda kabulünden bir
gün sonra. 22 Mayıs 1992 tari-
hinde yapılan üst düzey bir top-
lantıda. başta hükümet yetkili-
leri ve yöneticiler olmak üzere.
bu kanunla yüriirlükten kaldı-
nlan ve içeriği yukanda açıkla-
nan düzenlemeler karşısında
büyük endişelerini açıklamış-
lar. doğacak kanuni boşlukla-
nn yaratacağı olumsuz durum-
lara değinerek. bu konularda,
vakit geçirilmeden yeni düzen-
lemelere gidilmesini ve bu dü-
zenlemelerin olağanüstü hal ve
terörle mücadele konulannı
menfı yönde etkilemeyecek şe-
kilde yapılması gereğini, önemli
gerekçelerle ortaya koymuşlar-
dır. Sayın Başbakan'ın da katıl-
dığı bu düzeltme ihtiyacı, kanu-
nun yûrürlüğe girmeden önce
bir defa daha incelenmesini ge-
rektiren ayn bir sebep olarak
değerlendirilmiştir."
Ozal, temel hak ve özgürlük-
lerin özüne ve ruhuna uygun
olarak yasayla sınırlanabileceği
yönündeki anayasa hükmünü
anımsatarak, "Hal böyle olun-
ca, savaş, seferberlik. sıkıyöne-
tim veya olağanüstü hallerle,
bu olağanüstü durumlann or-
taya çıkardığı ağır tehlikeleri
normal hallerle bir tutmak,
anayasanın 13, 14 ve )5. mad-
delerine aykın olacaktır" dedi.
Özal, veto gerekçesinde, ya-
sayla getirilen bazı değişiklikle-
ri olumlu karşıladığını. ancak
DGM'lerin Kuruluş ve Yargj-
lama Usulü Hakkında Yasa"-
nın 16., Terörle Mücadele
Yasasf run 11. ve Polis Vazife ve
Selahiyet Yasası'nın 13. mad-
desinin 3. fıkrası ile ek 2. mad-
desinin 1. fıkrasının kaldınlma-
sıntn, genel suçlarla terör suçla-
nnın aynı ölçüler içinde değer-
lendirilmesi sonucunu doğura-
rak, büyük bir sakınca yarattı-
ğını öne sürdü. _ _ .
Özal'ın gerekçeleri
Özal'ın veto gerekçeleri. şu
noktalarda toplanıyor:
"- Temel hak ve hürriyetler,
anayasanın ilgili maddelerinde
öngörülen özel sebeplerle ana-
yasanın özüne ve ruhuna uygun
olarak kanunla smırlanabilir.
Savaş. seferberlik. sıkıyönetim
veya olağanüstü hallerle. bu
olağanüstü durumlann ortaya
çıkardığı ağır tehlikeleri normal
hallerle bir tutmak. anayasaya
aykın olacaktır.
- Devlet Güvenlik Mahke-
meleri'nin kuruluşu anayasa-
nın 143. maddesinde düzenlen-
miştir. DGM'nin görevine
giren suçlar sebebiyle yakala-
nan veya tutuklanan kimse,
genelde tutuklama yerine en ya-
kın mahkemeye gönderilmesi
için gerekli süre hariç en geç 48
saat ve toplu olarak işlenen suç-
larda en çok 15 gün, anayasa-
nın 120. maddesi gereğince
olağanüstü hal ilan edilen bö'l-
gelerde yakalanan veya tutuk-
lanan kimseler hakkında belir-
GÖVCEL
• Baştarafi 1. Sayfaaa
Hele beklentileri büyük olanlara, kampanya boyunca
mangalda kül bırakmayanlara... örneğin ANAP lideri Me-
sut Bey'e, RP'ye, sosyal demokratya da dernokratiksolcu-
luğu hiç kimseye bırakmayan Ecevit'e...
Seçim sonuçları özellikle muhalefete ders verdi. DYP ya
da SHP değil, koalisyon kazandı. ANAP, öylesine yüksek-
ten uçuyordu ki başka yetenekler sergileyeceğine genç
yaşına sığınan Mesut Bey, hükümetin daha henüz kurul-
duğu günlerde başlamıştı iktidar türküleri söylemeye.
Belki dili varmıyordu açıktan ilan etmeye, ama tıpkı
1950'de Demokrat Parti'nin devirdiği Ismet Paşa gibi 20
Ekim'de ANAP yerine başka partilere oy vererek "halkın
yanıldığını" düşünüyordu.
Yılmaz'a göre yaşını başını almış, siyasal görüşleriyle
de artık kocamış "Baba", ilk seçimde devrilip gidecekti.
Oysa ilk seçimde devrilen kendisi oldu. Mesut Beysonuç-
lardan o denli etkilenmiş ki kesin rakamları öğrendikten
hemen sonra koalisyon partilerinin toplam yüzde 58'e va-
ran oyunu "güvenoyu olarak değerlendirirlerse hata ede-
ceklerini" söylüyordu. Peki ama böylesine bir başarıdan
sonra koalisyon partilerinin ne yapması gerekirdi? Mesut
Bey mutlu olsun diye oturup ağlayacaklar mıydı? Oysa 7
Haziran, Mesut Bey'i üçüncü partiye indirmeseydi, ka-
muoyu neler seyredecekti neler. Halkın yanılgısını düzelt-
meye yöneldiğinden başlayacak, iktidara son bir avans
tanıyacaktı. Kasım92yedekbekleyecek,ancak"umutsuz
vaka" diye nitelediği hükümetten ülkeyi bir an önce kurtar-
manın gereğine işaretle erken seçim davulları çalacaktı.
Yaötekiler?
Tabii bütün bunları sürekli sağladığı gibi ANAP bu se-
çimde birinci partiye yükselebilseydi yapacakt?. Üstelik
yeri geldiğinde öne sürdüğü erken seçim, ana muhalefetin
doğal hakkıydı.
Ne çare, bizim ana muhalefet, 7 Haziran gecesi başka
havalardaydı. Mesut Yılmaz Bey "Bu sonuçlara bakarak
erken seçim kararı verirlerse hata ederler" diyecek kadar
seçimden yılmış, seçimden kaçar bir ruhsal durum sergili-
yordu. öyle ki demokrasilerde görülmemiş garip bir siya-
set açıklıyor, seçim istemeyen bir ana muhalefet konumu-
na düşüyordu. Ya DSP? SHP'nin eriyip bittiğine, geride
kalan sağların DSP ile bütünl<?şeceğine bir kez inanmış,
inandırılmıştı. Fakattt, 7 Haziran gecesi, birde baktı ki yüz-
de 23.10 oranında oy SHP'ye ve de bozdur bozdur harca
dercesine halkın yüzde 2.38'inden küçük bir pay da DSP'-
ye.
Ya RP? Ohooo, 7 Haziran'da dünyayı fethediyordu. Ge-
nel seçimden yerel seçime geçiyor, genel seçimle devlet
yönetimine geçeceğini söylüyordu. Bir hayal ki klasman-
da ancak yüzde 15'lik değeri var. Sonuçlar bir başka bi-
çimde şöyle yorumlanabilir. Halkımız oy verecek değerde
muhalefet bulamadığından koalisyon partilerine kaydı.
Doğrusunu söylemek gerekirse DYP'ye değil, bu yaşın-
da "Baba'nın bir şey yapabilme çabalarına, çırpınışlan-
na" omuz verdi, destek verdi.
Çengelköy SuJtan Murat MahaUesi'ndeki ge-
cekondulardaoturanyaklaşıklOOkişie>lerinin
yıkılmasını protesto etmek için valiliğin önütıde oturnıa eylemi yaptı. Cecekondularmın bulunduğu
arazinin kooperatif evleri yapmak isteyen ATA-2 adlı bir yapı kooperatifine satılması sonucu. e\lerî
\ıkı{ma}a başlanan Çengeiköy Sultan Murat Mahailesi sakinleri, sorunlarına bir çözüm bulması için
İstanbul V'alisi Hayri Kozakçıoğlu ile görüşmek istediler. V aliliğe girmeye çaltşan ve çoğunluğunu
kadınlarnı oluşhırduğu yaklaşık 100 kişi, polisJerin kendilerini engellemelcri üzerine, valiliğin önünde
oturma eylemi vaptılar.
Hükümet ÖzaFa direniyor
• Baştarafi 1. Sayfaaa
lis tatile girse de çıkacak. O za-
man, tatilden bir süre sonra ge-
rekirse Meclis"i yeniden toplar.
kanunu çıkannz" diye konuş-
tu.
Demirel. dün Bakanlar Ku-
rulu toplantısına girerken, bir
soru üzerine, "Veto etmiştir.
Neyı değerlendireceğiz? Parla-
mentoya gelir. Ne ılktir, ne son-
dur. Parlamento gereğini düşü-
nür" dcdi. Demirel, gazeticile-
rin sorulanna şu yanıtlan verdi:
- Özal. veto gerekçelerini
açıklarken dile getirdiği endişe-
lere MGK toplantısında sizin ve
bazı hükümet üyelerinin de ka-
tıldığını ileri sühiyor.
DEMİREL- MGK'da konu-
şulmuş konular onlar. Daha
çok odur. Bizim. kendimizin
sevk ettiği ve Meclis'ten geçirdi-
ğimiz kanunumuz hakkında
şüpheye düşmemiz gibi bir du-
rum yok.
- Hükümetin, cumhurbaşkanı
sorununu çözmek için referan-
dum önerisi \eya başka girişûn-
leri olabüir mi?
DEMİREL- Şu anda. şu da-
kikada, bu kapının önünde
konuşulacak konu değil bun-
lar.
Devlet Bakanı ye Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü, Cum-
huriyet'e yaptığı açıklamada,
hiçbir gücün halkın iradesine
kargı duramayacağını vurgula-
dı. Inönü. şunlan söyledi:
"Beklenen bir şeydi. Alıştık.
Onlar gönderecek, biz tekrar çı-
karacağız. Demokratikleşme
yolundan bizi kimse döndüre-
mez. Halkımızın bu desteği sür-
düğü müddetçe. kı son seçimler
bunun en acık göstergesidir,
hiçbir güç halkın iradesine karşı
duramaz. Demokratikleşmeye
ilişkin yasa tasanlanmız bir bir
yaşama geçirilecektir."
Adalet Bakanı Seyfi Oktay,
Cumhurbaşkanı Özal'ın, yargı-
da reform niteliğinde venilikler
getiren yasaya ilişkin vetosunu
değerlendirirken. "Ne de olsa.
belli alışkanbklan olan, statüyü
benımsemiş, ondan kopama-
yan kişılere karşın, belli konu-
İarda reformlar yapmak güç
oluyor" dedi. TBMM'den,
ANAP dahil tüm siyasi partile-
rin oylan ile geçen yasayla, Tür-
kiye'nin altına imza koyduğu
uluslararası hukuk ve insan
haklan metinlerinin gereğinin
yerine geürildiğini kaydeden
Oktay. getirilen yeniliklerin
Türkiye koşullanna uygun ol-
duğunu da bildirdi. Oktay,
"Terör suçu ile genel suçu birbi-
rinden nasıl ayırt edersiniz? Te-
rör suçu, daha fazla gözaltı
süresi gerektiriyorsa, o konuda
yargıç karan ile süre uzatması
da söz konusu. Kaldı ki Olağa-
nüstü Hal Yasası"nda bu süre-
ler iki katına zaten çıkanuyor.
Bir suçun, terör suçu olup ol-
mamaşı, gözaltı süresini etkile-
mez. Önemli olan o süre içeri-
sinde sorgulamayı yapabilmek-
HAVA DURUMU TURKIYE'DE DUNYA'DA
Mana
Genel Müdüriüğü'nden alınan
bıigiye göm vurdun ku2Bybatj
kestmlerı parçalı çok bulut-
lu, Marmara, Batı Karaöenız
ile Iç Anadolu'nun kuzeyba-
tısı sağanak ve gök gûrûltü-
lû sağanak yagtslı, diger yer-
ler az buluttu ve açık geçe-
cek. Hava stcaMığında önem-
li bir deflişildik ofmayacak. Rûajar; güney ve batı yönierden hafif orta kuv-
vetie. yajış alan yerterde yağış anında yer yer kuvvetlice esecek Van Gölü'nde
hava, az bulutlu ve açık geçecek. Rûzgâr, gûney ve batı yönierden hafif ara sıra
orta kuvvette esecek. Göl küçûk dalgalı olacak.
S, P«ersbu<-g
AflTStefdafn
Arfımân
Atına
Bağdat
Brüksel
Onevre
Frantfurt
Leftoşa
Petersburg
londra
Madnd
Ulano
Moskma
Mûnıh
Oslo
Pans
Praç
Rryad
Roma
Vıyana
Zûnh
B
A
B
A
Y
Y
Y
A
8
8
Y
Y
8
Y
B
Y
Y
A
Y
Y
Y
17»
31°
26°
37°
19°
19°
22°
32°
23°
)6°
19°
20»
22°
21°
26°
21°
18°
41°
24°
20°
20°
açi* < £ î > bulutlu yajmufiu ast A-açıfc B-bulutlu G-gûneşlı K-hartı S-sel r-yajmuriu
tir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Özal'ın veto
gerekçeleri arasında yer alan
gözaltı süresine ilişkin görüşle-
rini değerlendirirken. "Ülke
koşullanna uygun olduğunu
düşünerek. bu yasadaki düzen-
lemeleri yaptık" diyen Oktay.
bır başka soru üzerine de, "Bu
yasa, koalisyon protokolünde-
ki. hükümet programındaki
esaslan yerine getiriyor. Tür-
kiye'nin altına imza koyduğu
uluslararası hukuk ve insan
haklan metinlerine. sözleşmele-
re de uvgundur. Yasa ile tüm
bu hususlar gerçekleştirilmiş-
tif'dedi.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin
de. "Biz bunun kanunlaşmasını
istiyoruz" dedi. Sezgin. Cum-
huriyet'in. "Bu yasa konusun-
da sizin bakanlık teşkilatınızda
sıkıntılar olduğu biliniyor" yo-
lundaki görüşü üzerine, "O,
benim düşüncem, diyor. Dü-
şüncesini söylüyor. Ama. o ya-
sa çıkıncaya kadar. Yasa çık-
tıktan sonra uygulamakla
memur arkadaşlar" karşılığnı
verdi.
Veto ortaklan kızdırdı
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Hasan Ekinci, Özal'ın sürp-
riz vetosunu değerlendirirken,
"Bu son yaptıklan, bardağı ta-
şıran damlalar oluyor. Parla-
mentodaki gruplann tamamı,
Ozal'a karşı büyük bir birikim
içindedir" dedi.
SHP Genel Sekreten Cevdet
Selvi de, Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın adeta bir muhalefet
partisi lideri gibi davrandığını
söjledi.
Türkiye Barolar Birliği Baş-
kanı Önder Sav da. \eto edilen
yasanın çağdaş uygar Batı ülke-
lerindeki kurumlaşmaya uygun
bir düzenleme olduğunu dile
getirerek, şöyle konuştu:
"İnsan haklan ve özgürlükle-
ri daha güvenli kılacak. top-
lumda ışkence söylentilerini
öteleyecek, sorgulamadan ıti-
baren savunmayı zanlının ya-
nında bulunduracak değ'şiklik-
lcri içcren biryasaydı."
Ozal,
vetoya
alışüANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal, bürokrasinin üst ka-
demelerine yapılan atamalara
ilişkin kararnamelerin yani sıra,
bugüne kadar 5 önemli yasayı
vetoetti. özal'ın, koalisyon hü-
kümeti döneminde ilk veto et-
tiği yerel ara seçimlerin yılda iki
kez yapılmasını dUzenleyen ya-
saya ilişkin yaptığı iptal başvu-
rusu, Anayasa Mahkemesi'nce
reddedildi.
Cumhurbaşkanı Özal, koau's-
yon hükümeti döneminde ilk
olarak, 10 Aralık 1991 tarihin-
de TBMM'de kabul edilen,
"2972 sayılı Mahalli ldareler ve
Mahalle Muhtarları ile Ihtiyar
Heyetleri Seçimi Hakkında Ka-
nunun 29. Maddesi'nde Deği-
şiklik Yapılmasına Dair Ka-
nun"u veto etti. Kamuoyunda,
"Yerel seçimlerin ertelenmesi
kanunu" olarak bilinen yasanın
aynen Cumhurbaşkanlığı'na
gönderilmesi üzerine, Özal'ın
iptal istemiyle Anayasa Mahke-
mesi'ne yaptığı başvuru redde-
dildi. Yüksek Mahkeme iptal
gerekçesinde, yerel ara seçimle-
rin yılda iki kez yapılmak üzere
düzenlenmesinin anayasaya ay-
kın olmadığına işaret etti.
Özal daha sonra, kadınlara
20, erkeklere 25 yılda emekli ol-
tilen süreler iki kat olarak
hesaplanmak suretiyle hâkim
önüne cıkanlma mecburiyeti
tanınmış iken, bu madde yüriir-
lükten kaldınlmaktadır.
- Ankara, Diyarbakır, Erzin-
can, İstanbul, İzmir, Kayseri,
Konya ve Malatya illerinde
Devlet Güvenlik Mahkemeleri
bulunmaktadır. Olağanüstü
hallerde özel bir mahkeme ku-
rulma yoluna gidilmediğinden,
halen Güneydoğu'da devam
eden olağanüstü hal nedeniyle.
bu bölgede devlet aleyhine işle-
nen suçlarda bu mahkemeler-
den sadece Diyarbakır DGM,
tüm yükü karşılamaya çabş-
maktadır. Büyük şehirler başta
olmak üzere. terör olaylannın
yayılma eğiliminde olması ve
bölücü örgütlerin olaylan, Ola-
ğanüstü Hal Bölgesi dışına yay-
ma çabalan her bölgede
DGM'lerin yükünü arttıracak-
tır
Olağaniistü hallerde
gözaltı
-Bilindiği gibi, büyük olaylar
cereyan etmekte, bazen yüzü
aşkın kişiler yakalanmakta, ay-
nı olayda pek çok kişinin ölüm
sebebinin tespiti ve delillerin
toplanması yolunda büyük
gayret sarf edilmektedir. Ceza
Muhakeme Usulü Kanunu'-
nun 108 ve 128. maddelerinde
yapılan değişiklikle; yakalanan
şahıs bırakılmazsa, yakalama
yerine en yakm sulh hâkimine
gönderilmesi için gerekli süre
hariç, 24 saat içinde sulh hâkimi
önüne çıkanlacağı ve sorguya
çekileceğı, üç veya daha fazla
kişinin bir suça iştiraki halinde
toplu olarak işlenen suçlarda
delillerin toplanmasındaki güç-
lük veya fail sayısının çokluğu
ve benzeri nedenlerle cumhuri-
yet savcısının bu süreyi dört
güne, soruşturmanın beürlenen
bu sürede de sonuçlanmaması
halinde. cumhuriyet savcısının
talebi ve sulh hâkiminin kara-
nyla sekiz güne kadar keza uza-
tılabileceği, kabul edilmiştir.
2845 sayıh DGM'lerin Kuruluş
ve Yargılama Usulleri Hakkın-
da Kanun'un 16. maddesinin
kaldınlarak. yakalanan şahsın
azami sekiz gün içinde sulh hâ-
kiminin huzuruna çıkanlması,
delillerin yeteri kadar toplan-
mamasına neden olacak, bu-
nun sonucu $ulh hâkimi suçlu-
yu ve suçsuzu teşhis edemeden
karar vermek zorunda kalacak-
tır. Delillerin yeterince toplana-
maması, çoğu zaman sanığın
hürriyet hakktnı da menfi yön-
de etkileyecektir. Hâkim, iste-
mediği halde meydana gelen ve
pek çok kişinin ölümüne neden
olan olaylarda, noksan tahki-
katla karar verecektir. O ne-
denle Ceza Muhakeme Usulü
Kanunu'nun 108 ve 128. mad-
delerinde değişikliğe gidilirken,
anayasava uygun olarak dü-
zenlenen özel kanunlardaki
maddelerin saklı tutulması ge-
rekmektedir.
- Anayasa Mahkemesi'nin
görev ve yetkilerini belirleyen
148. maddesinde dahi; olağa-
nüstü hallerde sıkıyönetim ve
savaş hallerinde çıkanlan ka-
nun hükmünde kararnamelerin
şekil ve esas bakımından ana-
yasaya aykınlığı iddiasıyla.
Anayasa MahJcemesi'nde dava,
açılamayacağı kesin bir şekilde
hüküm altına almmıştır. Ana-";
yasanın 19. maddesinde; 'Ya-'
kalanan ve tutuklanan kişi,."
tutuklama yerine en yakın j
mahkemeye gönderilmesi için:
gerekli süre hariç en geç 48 saat'
ve toplu olarak işlenen suçlarda J
en çok 15 gün içinde hâkim'
önüne çıkanlır. Kimse, bu süre-";
ler geçtikten sonra hâkim kara- \
n olmaksızın hürriyetinden'
yoksun bırakılamaz. Bu süre-i
ler, olağanüstü hal, sıkıyönetim
ve savaş hallerinde uzatılabilir'
şeklindeki hüküm karşısında, -:
normal hallerle toplu olarak iş- •
lenen suçlan, olağanüstü hal, •
sıkıyönetim ve savaş hallerini, -
aynı değerde tutmamak gerek- •'•
tiği bir defa daha vurgulanmış-.
tır.
- Belirlenen bu durumlar,
çerçeve 30. maddeyle kaldın- •
lan; Terörle Mücadele Ka-.
nunu'nun 11. maddesi, Polis .'
Vazife ve Selahiyetteri Ka- •
nunu'nun ek ikinci maddesi •
için de geçerlidir.
- Polis Vazife ve Selahiyet.
Kanunu'nun 13. maddesinin .
altıncı fıkrası, "Soruşturma ko-.
nusunun açığa çıkanlması ba- •
kımından kesin bir mahzur
doğmuyorsa kişinin yakalandı-.
ğı yakınlanna derhal duyuru- '
lur" hükmünü taşımaktadır."
Bu hüküm de yüriirlükten kal-
dınlmaktadır. Anayasanın, '•
"Kişi hürriyeti ve güvenliği"
başlığım taşıyan 19. maddesi-
nin 7. fıkrasında, "yakalanan
veya tutuklanan kişinin duru-
mu, soruşturmanın kapsam ve '
konusunun açığa çıkmasının
sakıncalannın gerektirdiği ke-
sin zorluk dışında, yakınlanna
derhal bildirilir'" hükmü yer al-
maktadır. Görülüyor ki, genel-
de yakalanan ve tutuklanan
kişinin durumu, yakınlanna
derhal bildirildiği halde, soruş-
turmanın kapsam ve konusu-
nun açığa çıkmasının sakınca-
lannın gerektirdiği kesin zorun-
luluk arz eden hallerde. genel
hükümlerden aynlmanın ana-
yasaya aykın bir yönü bulun-
mayacağı belirlenmiştir. Ana-
yasaya rağmen, bu değişikliğin
yapılıp, uygulanmaya başlan-
ması. özellikle örgüt mensupla-
nnın ikan ve onlara verilecek
bir alarm anlamını taşıyacak ve
örgüt mensuplannın karşı ön-
lem almalannı sağlayarak, ola-
yın incelenmesi ve operasyonun
devamı yönünden büyüîc boş-.
luklara neden olabilecektir. Bu .
nedenle, bu maddenin kaldınl-.
ması da uygun mütalaa edilme- •
mistir.
özal, yasamn, tutuklu kalı-
nacak süreye üst sınır getiren
hükmüne de karşı çıkarak, ya-
pılan değişikliğin, yargıcın bu
konudaki takdir hakkını tartış-
malı bir duruma getirebileceği-
ni, özellikle terörle ilgili suçlar-
da, sanıklann bir daha yakala-
namamasına neden olabileceği-
ni savundu. Bu konuda getiri-
len 7 yıllık üst ceza sının
koşulunun, TCK'nın "Devletin
şahsiyeüne karşı cürümler"
başlıkh bölümündeki suçlan iş-
leyenlerin tutuklanmamalan
sonucunu doğuracağını da be-
lirten özal, 7 yılbk süre koşulu-
nun kaldınlması gerektiğıni
söyledi.
Yasa neler getiriyordu?
ANKARA (Cumhuriyet Bü- lundurma olanağını da sağla-
rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut yacak. Zanlının avukat tutacak
Özal tarafından veto edilen ya- ekonomik gücünün bulunma-
sa, Türk ceza yargılama siste- ması halinde, kendisine, baro
minde reform niteliğinde yeni tarafından avukat tahsis edile-
düzenlemeler getiriyordu. cek. Bu şekilde sağianan avuka-
TBMM Genel Kurulu'ndan, ün ücreti devlet tarafından
ma olanağı sağlayan yasayı ve- ANAP da dahil olmak üzere karşılanacak.
to ederek TBMM'ye iade etti. tüm siyasi partilerin oylan ile - Avukatlar, polis, savcılık ve
"5434 sayılı Emekli Sandığı Ka- bir saat içinde geçen yasa ile ge- sorgu yargıcı önündeki sorgu
nunu, 506 sayılı Sosyal Sigorta- ünjen yenilikler şöyle: işlemleri de dahil olmak üzere
••- Gözalü süresi, normal suç- soruşturmanın her aşamasında
larda 24 saate, toplu suçlarda ^
T
bulunabılecekler. Avu-
ise 4 güne indirildi. Toplu suç- ^
t i
^ V™ soruşturmanın her
lar için öngörülen bu 4 günlük
süre, soruşturmanın boyutu ve
sanık sayısının fazlahğı gibi ne-
denlerle sorgulamanın tamam-
lar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bagımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Ku-
rumu kanunu, 2926 sayılı tanm-
da kendi adına ve hesabına ça- E f
mu Kanunu ile 2025 sayılı Ta-
nm Işçileri Sosyal Sigortalar
Kanunu'nda değisiklik yapılma-
sı hakkında kanun" adlı yasa,
23 Ocak 1992 tarihinde Meclis'-
te kabul edilerek Cumhurbaş-
kanlığı'na sevk edilmişti.
Özal, şubat ayında da Ziraat
Bankası ve Tanm Kredi Koope-
ratiflerine 5 milyon liraya kadar
borçlu olan küçük çiftçilerin,
ana parayı ödemeleri halinde,
birikmiş faiz ve gecikme zamla-
rının affedilmesine ilişkin yasayı
veto etti. Özal'ın bazı üst düzey
bürokratlann atanmasına ve gö-
revden alınmalarına ilişkin ka-
rarnameleri geri göndermesi ve-
ya onaylamamakta direnmesi
üzerine hazırlanan by-pass ya-
sası da geçen günlerde Cumhur-
başkanlığı'nca TBMM'ye iade
edildi. Özal, Adalet BakanlığY-
ndaki üst düzey atamalarda
kendisini devreden çıkaran ya-
sayı, 15 gunlük inceleme süre-
sinin dolmasından sonra veto
etti.
Kamu kuruluşlarının birbiri-
..ne olan borçlarının karşıhklı
olarak silinmesini düzenleyen
Tahkim Yasası da geçen günler-
de Özal tarafından veto edilerek
TBMM'ye iade edildi.
soruşturma dosya-
sındaki tüm belgeleri ahp, ince-
lanamaması halinde, savcının leyebilecekler.
istemi ve yargıan karan ile 4 . Ceza üst sının 6 aya kadar
gün daha uzatılabilecek.
- TutukJulukta geçecek süre-
ye sınır getirildi. Haarhk soruş-
turmasının 6 ay içinde tamam-
lanıp, haarlanacak iddianame
ile davanın açılamaması duru-
munda, tutuklu bulunan sanık
derhal serbest bırakılacak. Ha-
zırlık soruşturmasının bu süre
içinde tamamlanması halinde
ise, davanın bu süre de dahil ol-
mak üzere 2 yıl içinde tamamla-
namaması durumunda, sanık,
yargılandığı suça öngörülen ce-
zanın ait sının 7 yıl ya da daha
altında ise yine tahliye edilecek.
Eğer 7 yıldan daha fazla ise tah-
liye karan verilip verilmemesi
yargjcın takdirinde olacak.
Yargıç, bu durumda, kefalet
karşılığında da tahliye karan
verebilecek.
- Polis, gözaltına aldığı kişiye.
ne ile suçlandığını acıkça anla-
tacak, isterse "susma hakkı'nın
bulunduğunu ve bu hakkı kul-
lanabileceğjni söyleyecek. Polis
aynca, gözaltına alınan zanhya,
sorgusu sırasında avukatını bu-
olan suçlar nedeniyle tutukla-
ma karan verilemeyecek. Bu
konudaki tek istisna, kamu dü-
zenini sarsan suçlar için getiril-
di. Yalnız, bu türden suçlar için
tutuklama karan verilebılecek.
- İşkence, kötü muamele ya
da yasalann yasaklayıp, suç
saydiğı tüm tutum ve davranış-
lann sorgulamada kullanılmaa
kesin olarak yasaklanıyor. Bu;
yolla edinilen ifade metinleri,
mahkemeler tarafından göz
önünde tutulmayacak, bunlar
kanıt olarak kabul edilmeye-
cek.
İNGİLİZCE'yi 8 ayd*
koooşun sizi
Amerikalı
dostlannuzls
tan^dnüım.
Bahariye Cad. 62/3
349 59 38
TIY4TRODA DEVRIM
Zehra İpşiroğlu
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul
Ödemeli gonderilmez.
DOSTUM
MOZART
Nadir Nadi
8. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul
Ödemeli göoderilmez.