Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7HAZİRAN1992PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cumhurbaşkaiiive
KaramameleriImzalama
Cumhurbaşkanı, takdınnı hukumetın takdınnden ustun tutarak, ısrara karşın
'ret' mekanızmasını ışletırse, bu kez parlamenter tepkıye yüz tutar.
Dr. EMİN MEMİŞ, Marmara Üni. Hukuk Fakültesi
1982 Anayasası sıyasal rejımıne gore Cum-
hurbaşkanf nı baa yurutme ışlemlennın yenne
getınlmesınde "devre dışı bırakmak" yapılacak
Bır baypasla (by-pass) olanaklı mıdır9
Cumhurbaşkanfnın bazı kararnamelen ım-
zalamaması va da gecıktırmesı hakkında Başba-
kan şöyle yakınıyordu ' Çankaya'nın onune
konulan kararnamelerdır Yurutme, demokra-
tık bır yurutmedır Parlamentonun, halkın
onüne çıkıp hesap veren sıyası ıküdardır Bır
sıyası ıcraya mudahale oluvor"
Bıldığımız gıbı parlamenter rejımlerde Cum-
hurbaşkanının guçlendınlmesınden sakınılır
Bunun nedem rejımın mantığı gereğı, parüler
ustunde tarafsız kalması gereken bu kurumun,
sıyasal tercıhlen olabılecek tek kışılık bır partı
durumuna donuşme olasılığının az da olsa duşu-
nulmesıdır
I982 Anayasası'nın yapılışı sırasında Cum-
hurbaşkanlığı kurumuna gostenlen yoğun ılgı,
yayımlanan >azılar Danışma Meclısı'nde yapı-
lan elcştınler ılgınç gozlemlen yansıtmaktadır
Tarafsız cumhurbaşkanlığına alışlınlmış bır
toplumda yetkılenn arttınlması, ustelık cum-
hurbaşkanının sorumsuzluğu ılkesının korun-
masıyla bırlıkte kuvvetlerdekı dengenın yurut-
me yaranna bozulması, daha da onemlısı yurut-
mcnın kendı ıçınde bır dengesızlığc neden olma.
ozellıkle ıcraı nıtelıktekı gorevlenn hukümetle
uyuşmazlık doğurabıleceğı, hatta "burokratık-
leşme' tehlıkesıne, >argı bağjmsızlığının zedele-
nebıleceğıne dıkkatler çekılır (Danışma Meclısı
Tutanak Dergısı, t 7, s 16, 341, 358, 401 \d)
Tartışmalann devam etmekte olması konunun
önemını gosterebılır
Beşıncı Fransız Cumhunyetı Anayasası ıle
I982 Anayasamız arasındakı benzerlıkler dık-
kalımızı çekmektedır Yasama organı karşısın-
da yürutmenın (md 8,119-122), yurutme organı
ıçınde cumhurbaşkanının guçlendınlme ızlenı-
mı açıktır İlk kez cumhurbaşkanının gorev ve
yetkılcn toplu ve uzun bır lıste şeklınde sunul-
muştur Bu gorev ve yetkılenn (Almanya, Fran-
sa anayasalannın tersıne) karşı-ımza kuralına
bağlı olanlan ıle olmayanlan belırtılmemışür
Hemen vurgulamalı kı 1982 Anayasası karşı-
ımza kurahnı (md 105) öngormuştur Şoyle kı,
cumhurbaşkanının tek başına yapabıleceğı ış-
lemler dışındakı butun kararlan başbakan ve
ılgılı bakanlarca ımzalanır Bu kararlardan baş-
bakan ve ılgılı bakan sorumludur
Karşı imza kuralı
1982 Anayasası'nın cumhurbaşkanı yaklaşı-
mında, klasık parlamenter rejıme Fransız orne-
ğınden çok daha yakın olduğunu soyleyebılınz
Bır kez, klasık modelın ongorduğu "yurutmenın
ıkı başhlığı" (düalıst yapı) 1982 yaklaşımında
daha somuttur Bakanlar Kurulu'na başkanhk
etme kural değıl ıstısnadır Oysa Olağanustu
Hal ve Sıkıyoneüm" ılanında ve çıkanlacak ka-
rarnamelerde cumhurbaşkanının ışlevının aslı
olduğu da bır gerçektır Bu çozum hukümetle
bırlıkte davranmaya yonelıktır 1958 Fransız
Anayasası'nda ıse cumhurbaşkanı tek başına
vetkılıdır(md 16) Buanavasanınençarpıcıay-
nlığı cumhurbaşkanının halk tarafından seçıl-
mesıdır
1982 Anayasası, Cumhurbaşkanına klasık mo-
delı aşan ışlevler vermesıne karşın, parlamenter
rejımın temel oğelennı korumuştur Bu rejımın
temel ayıncı ozellığı olan hukumetın bıreysel ve
kolektıf sorumluluğu (sıyasal sorumluluğu)
(md 112) açıkça ongörulurken bakanlann Mec-
lıs'e karşı sorumluluğu yanında başbakana karşı
sorumluluğu da benımsenmıştır Güvenoyu ko-
nusu aynen korunmuştur (kına olarak cum-
hurbaşkanının sıyasal sorumsuzluğu ılkesı (md
105 1), karşı-ımza kuralı gereğı benımsenmıştır
Cumhurbaşkanının yapabıleceğı ışlemler, ıstıs-
nayı oluşturur, kural degıldır Ancak vurgula-
malıyız kı, tek başına yapılabılecek ışlemlenn
onemlı bır bolumü yürutmenın başı olmaktan
değıl, devletın başı olma sıfatmdan kaynaklanır
Cumhurbaşkanının devletın başı olarak mıl-
letın bırlığını temsıl etmesı (md 104 I), kuşku-
suz onun tarafsızlığını deyımler Anayasanın
uygulanmasını. devlet organlannın duzenlı ve
uyumlu çalışmasını "gozetır" hukmunden onun
"aktıf bır statu"ye kavuşturulmak ıstendığı sa-
vunulabılır Ancak bunun amacı tardfsız dav-
ranmayı ıçermektedır Başka turlu uyumlu ça-
hşma nasıl sağlanabılır9
Zaten cumhurbaşkanı
tarafsız davranıp anayasayı koruyacağına "ye-
mın" (md 103) etmektedır Sozgelımı taraflı
hukumet karşısında, ıptal davası açma yetkısı
tarafsızlık sonucuna yonelıktır Yedı yıllık sure
ıçın bır kez seçılebılme, nıtehklı bır çoğunlukla
seçılebılme, yuksek yargı yerlenne uye seçme.
yasalan bır kez daha goruşulmek uzere gen gon-
derme Tarafsızlığı amaçlamaktadır Anayasi
Mahkemesı, cumhurbaşkanının devletın başı ve
tarafsız bır baş olması açısından tek başına ust-
lenılmesı gereken gorevlen bulunduğu goruşun-
dedır (16 3 1976. E 1975 183, K 1976 15 ve
18 12 1979, E 1979 22. K. 1979 45)
Son olarak 1982 Anayasasfnın parlamenter
rejımın zorunlu başka bır koşulu olan "fesıh"
(seçımlenn yenılenmesı) olgusuna (md 116) yer
vermesını anımsattıktan sonra kararnamelen
ımzalama sorununa geçebılınz Anayasanın
104 maddesınde sapunan yetkılenn hangılen-
nın tek başına kullanılabıleceğı sorusu şoyle
yanıtlanabılır, 1- Once ılgılı hukumde açdclık
olup olmadığma, 2- Açıklık bulunmuyorsa ven-
len yetkının kapsamına bakanz Orneğın yurut-
me alanına ılışkın hstede sayılan' Genelkurmay
Başkanı'nı atamak" (md 104) hukmu Bakan-
lar Kurulu ıle bırlıkte kullanılabılır (md 117 4)
Yıne Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın kullanılmasına
karar vermek, olağanustu hal ve sıkıyönetım ka-
rarnamelen çıkarmak ve kararnamelen ımzala-
mak gıbı yetkılenn mahıyetlen gereğı hukü-
metle bırlıkte kullanılabıleceğı açıktır Ancak
yasama ve yargı ıle ılgılı bazı gorevler tek başına
yenne getınlmeye yonelıktır Icraı nıtelık taşı-
mayan, torensel veya lemsılı yetkıler (kı, yurut-
me alanına aıt olup kullanılabılenlerden Mıllı
Guvenlık Kurulu'nu toplantıya çağırmak, Ba-
kanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya
cağırmak gıbı) de sayılabılır Dıkkatımızı çe-
ken bır nokta da anayasada yer alan ıcraı nıtelık
taşıyan bazı gorevlenn karşı-ımza kuralı gereğı
yenne getınlmesı gerekırken Cumhurbaşkanı'-
nca tek başına yenne geünlmesıdır Örnekler-
sek. Yuksek Oğretım Kurulu ve rektorlenn
ıdare ıçınde yer alan, ıcraı yetkıler kullanabılen
kurumlar olması sebebıyle karşı-ımza kuralına
gore atanmalan duşunulmehdır Çunku bır so-
rumluluk durumunda bır makamın bulunama-
ması parlamenter rejımın ıçenğıne ters duşer
Anayasa dışında bazı kanunlarla (md 104
son) cumhurbaşkanına yalnız yapabıleceğı gö-
rev ve yetkıler de tanınmıştır Bu gorev ve yetkı-
lerde ıdareye dahıl olanlar, kuşkusuz karşı-ımza
kuralı doğrultusunda yenne getınlebılecekür
Asıl can alıcı noktaya gelrruş bulunmaktayız
Karşı-ımza kuralı gerektığı yerde cumhurbaşka-
ru ımza koymadan kaçınabılır mı9
Anayasa, parlamenter doku yonuyle ızlene-
bıldığı kadanyla, cumhurbaşkanını, ıktıdardakı
gruplann emnndekı bır yurutme kurumu olarak
değıl de sıyasal vaşamın denge oğesı olarak ko-
numlandınnıştır Gerçekten kararnamelenn
ımzalanması konusunda Cumhurbaşkanı'nın
hukuksal bırzorunluluğu bulunduğu savunula-
mazsa da sıvasal sorumluluğu bulunan Bakan-
lar Kurulu'nun programının gerçekleştınlmesı-
nı, eğer sorumsuz cumhurbaşkanı engellerse,
Meclıs'm guvenını taşıyan, hukümetı onaylayan
ıradenın cumhurbaşkanmın ıradesıyle çatışma-
sı, anayasal bunahma (buhrana) donüşebılır
Öyleyse ıdarenın bır butun olması ılkesı doğrul-
tusunda. sorumsuz cumhurbaşkanı ıle sorumlu
hukumetın ıradelennm bırleşmesı bır zorunluğu
gerektınrken. duzenlı bır bağın kurulmasını da
gerektırmektedır Tanhsel gelışım, devlet başka-
nını uyancı ve uzlaştıncılığa yoneltmektedır
Cumhurbaşkanı devlet ışlennın yürumesını ya-
kından ızler ve gereken durumlarda hukümetı
uyarabılır, ama "hukumet" edemez "Cumhur-
başkanlığı makamının PTT'nın pul makınesı
gıbı otomatık basan bır pul makınesı yenne
konması mumkün değıldır " Ne var kı cumhur-
başkanı, takdınnı hukumetın takdınnden ustun
tutarak, ısrara karşın "ret" mekanızmasını ışle-
tırse. bu kez parlamenter tepkıye yuz tutar Ya-
saya aykın ışlemler gen çevnlebılır ama bır
hukuk devletınde, yasaya aykın ışlemlenn de-
netlenebıleceğı yerler olduğu unutulmamalıdır
Eğer koşullar uygun ıse orneğın "ortada açık bır
mahkeme karan varsa" ımza esırgenebılır Ana-
yasanın 8, 11, 103 ve 138 maddelen kapsamm-
da hukuka ve vargı kararlanna açıkça aykın
olabılen ışlemlen ıçeren kararnamelen ımzala-
mak, hukuk devletı ılkesıne ters duşer Yoksa
hukuk devleü ve ozgurluklenn temınatı ne an-
lam taşır9
Anayasadakı kararnamelen ımzalamak deyı-
mınden çeşıtlı kararnamelen anlamaktayız
Denebılır kı bır "by-pass" gınşımıyle sayılarda
oynanabılır Kural olan anayasaya, yasalara ve
mahkeme kararlanna aykın olan tasarruflarda,
ıyı nıyetle uyanda bulunmak, yapılan yemıne
sadık kalınarak davranabılmektır
Dıyelım kı, sorumlu hukumetın ışlemı gen
çevnîecekse yürutmenın ıkı kolu arasında polıtı-
ka aynhğı var demektır Pekıyı Cumhurbay-
kanı'nın polıtıkasının sorumluluğu (kı, sorum-
suzdur) ne olacaktır
9
Bakanlar Kurulu kendı
polıtıkasının tersı bır duşunceden mı sorumlu
tutulacaktır
9
ARADABIR
Doç. Dr. AHMET SALHK
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
DenrireTin YÖK Misyonu...
Başbakan Sn Demırel, 18 Nısan 1992de 29 unıversıte
rektoru ıle bır danışma toplantısı duzenledı Ardından da
yazılı olarak goruşlerın kendısıne ıletılmesını ıstedı Rek-
törlerın raporları kıtaplaşhrılarak kamuoyunun bılgısıne
sunuldu Boylece, beklenen olgu gerçekleştı ve bır kez da-
ha belgelendı kı 1-2'sı dışında tum rektorler bındıklerı dala
sımsıkı sarılıyorlardı Tersını beklemek zaten safdtllık ol-
mayacak mıydı' Bu zevat kuşkusuz, "boyle desınler",
"boyle yapsınlar' dıye ve "boyle gunler' ıçın atanmamış-
lar mıydı'' YÖK un Başı na elbet medyundular ve sada-
kat ıfa edeceklerdı Bunda şaşılacak bır şey yok
Şaşılacak bır şey yok olmasına yok da, pekı şımdı ne
olacak' Hukumet kendını bu gorüşler doğrultusunda mı
yonlendırecek' Rektorler, toplantıda soyledıklerını yazılı
olarak da sunmuşlar ve konuşmalar orada kalmayarak
-ısabet- belgeselleşmış, unıversıte tarıhıne mal olmuştur
Yayımlanan kıtabın bundan ote ne ışlevı olacaktır' Sn
Başbakan her fırsatta konuşan Turkıye'den dem vurmak-
tadır Oysa unıversıteler adına konuşanlar, yalnızca atan-
mış rektorlerdır Nerededır 10 yılı aşkındır demeç verme-
lerı, sıyasal partılere gırmelerı yasaklanan, derneklere
uyelıklerı bıle rektor ıznıne bağlanan, bılımsel toplantılara
gıtmelerı yer yer engellenen, ışıne son verılmesı, surul-
mesı ışten bıle olmayan, sıkıyönetımlerde surundurulen,
yonetıme karıştırılmayan, hor gorulen, aşağılanan, sınav
bıçımıne ve notlarına dahı mudahale edılen oğretım ele-
manlarmın ve dığer unıversıte çalışanlarının goruşlerı,
duşuncelerı'
Rektorlenn goruşlerı kuşkusuz yalnızca kendılerıne aıt-
tır Başında oldukları unıversıtelerı temsıl edıyor olmaları
soz konusu değıldır Bazıları, unıversıtelerının yetkılı ku-
rullarına danıştıklannı ıfadeetmektedırler Hangı kurullar-
dır bunlar allahaşkına' Hepsı de yukarıdan-aşağıya emır-
komuta zıncırı ıçınde kendılerının atadıkları ya da atanma-
larını sağladıkları gostermelık kurullar değıl mıdır'' Hanı
yerı geldığınde Beyler aydınlandık, teşekkur ederız, za-
ten bu kurullar bıldığınız gıbı ıstışarı nıtelıktedır Icraı ve
bağlayıcı kararalmaları mumkun değıldır Toplantı bıtmış-
tır" dedıklerı Ya da rektorun, dekanın kışısel kararlarını
sozde meşrulaştırmak ıçın paravan olarak kullandıkları
gostermelık kurullar değıl mı' Soylerler mı bana, YÛK Ya-
sası'nın hangı raaddesınde orneğın, fakultelerın akademık
genel kurullarının yurutme guçlu, bağlayıcı karar alma
yetkısı duzenlenmıştır'
Çoğu rektor bunu bıle yapamamış, sozde yetkılı kurulla-
rına bıle danışma gereğı duymamışlardır Bu tutum, de-
mokrasımızın geleceğı bakımından son derece duşundü-
rucudur Toplumun beynı olma ışlevmdekı ünıversıtelerın
rektorlerının boylesıne bıreycı, sekter davranmaları, de-
mokratık gelenek ve kurumların unıversıtelerde ve top-
lumda yerleşmesı bakımından hıç de ıyı ornekler sayıla-
maz Eğer gerçekten unıversıte çalışanlarının goruşlerını
almaya nıyetlı olsalardı, kuşkusuz bunun bınbıryolunu bu-
labılırlerdı En azından kendi unıversıtem ıçın soyleyeyım
Orneğın benım atanma ıle 2 kez gelmış, -67 yaşında ol-
masına karşın Allah saklasın 3 term ıçın de can attığı soy-
lenen-10 yıllık kıdemlı, sevgılı rektorum, raporunu yazar-
ken bana hıç, ama hıç fıkır sormadı'
Öte yandan basından oğrendık kı Ulusal Eğıtım Bakanı
Sn Toptanayrıbırıncelemeyaptırmış Öğretım elemanla-
nnın YÖK hakkındakı değerlendırmelerını toplamış Bır
soyleşı sırasında da oğretım elemanlarının % 80'ının YÖK
duzenıne karşı olduğunu Sn A Taner Kışlah'ya ıfade et-
mış Pekı, bu rapor nerede
9
Onu neden rektorlenn ve
TUBİTAK Başkanı'nın goruşlerı ıçın yaptığımız gıbı ka-
muoyuna açıklamıyoruz'' Bu çalışmanın kapsam ve yonte-
mı nedır^
1
Kapsam ve yontem bakımından bır sıkıntısı
yoksa neden uygulamayageçılmesındeağırdavranılmak-
tadır^
Sayın Başbakan demokrasısızlıkten, hukuksuzluktan
sızdebızzatazçekmedınız "Hal"den elbet anlarsınız W
Shakespeare'ın yazdığı, "Butun Romalılar koyun olunca
Sezar kurt olmak zorunda kaldı " masalları artık gerıler-
de kalmalı Ulkemızde ve o arada unıversıtelerımızde
"kurtlaşan" Sezar lara gerekçe verecek "koyunlaşan"
hıçbır yurttaş ya da unıversıte çalışanı duşlemek bıle ıste-
meyeceğınıze emınım Sızın deyımınızle "hur rejımın ger-
çek temınatı', Shakespeare'ın kullandığı anlamda kurda
da koyuna da yer vermeyen bır duzen olacaktır Şımdı lut-
fen, Antık Yunan'ın şanlı Prometheus'unun meşalesını
kapınız ve zaten çatırdamakta olan kohnemış YÖK duzenı-
nı yok ederek ozerk, ozgur ve demokratık Turk unıversıte-
terının burcuna ellermızle dıkınız
TARTIŞMA
Tüketimsel Isteriklik
Bız de, duşünde dahı arabaya yer vermeyecek kimı ınsanlann bugün
ellenndekı arabalan yenı modellerle değiştırememış olmanın
üzüntüsünü taşıdığına yakından tanığız.
Bugunku anlayış ve yaşamı kavrama bı-
çımı, salt tuİcetım olgusu uzenne ku-
rulmuş durumdadır
Uretım ve tüketım arasındakı yorungeye
oturtulan fızıksel yaşam, ruhsal doyumu
da bu ıkı odak arasındakı çızgmın son du-
rağı tuketımde aramaktadır
Serbest pazar ekonomısı adı altında ta-
nımlanan lıberalızme dayalı ıktısadı mo-
del, bıreylenn toplumdakı yen ve başansı-
nı, kazandığı gelır ve tükettığı değerler
olçusunde belırlemeye yonelık bır anlayış
bıçımıdır
Insanlann bırçoğu mutluluğu, tükettık-
len oranda bulmakta, neredeyse tuketım
vemek ıçmek, hava almak gıbı zorunlu ya-
şamsal değerlerden hemen sonra gelmekte-
dır
Tuketım, bıreylenn varsıllığı ıle oranülı-
dır Pek tabıı daha fazla tuketım, daha çok
varsıllıkla olanaklıdır Tuketım açlığı, ın-
sanlan her şeyden once varsıl olma, çok
kazanma ozlem ve çabasına ıtmektedır
Çok tuketme ve çok kazanma ısteğı, ın-
sanlan neredeyse tek kahbın modeh bıçı-
mıne geürmekte, kışıhğı, becensı, davra-
nışlan bırbınne benzer mankenler ordusu
durumuna sokmaktadır
Dağ eteklennde otlayan koyun surulen-
ne uzaktan bakıldığında beyaz bır kıtle
gorunür İyıce yanlanna yaklaşıldığında,
beyaz kıtle, bırbınnın aynı çok savıda ayn
ayn beyazlığa donuşur Ama bu beyazlık-
lann hıçbın oburunden ayn değıl ve farkh
ozellık taşımaz Işte bu çok sayıda beyazlı-
ğm adı surudur Tek amaçlı ışlevın objesı
koyunlardan oluşmuştur Hepsının amacı
bırdır Otlamak, yanı tuketmekür
Tuketıme donuk ısteklen şahlanmış ın-
sanlan yan yana getırdığınızde, tenlen, saç
renklen, gıysılen bırbınnden aynmlı ol-
makla beraber, yaşamdakı varlıklan ro-
botlar benzerlığınde şaşılacak olçude aynı-
dır
Tuketım hırsıyla doldurulmuş ınsanlann
oluşturduğu ulİcelerde, bıreylennın çoğu,
yeryuzundekı konumunu, adalet terazısın-
dekı dengesızlığı, kımı ülkelenn neden re-
fah ıçersınde yaşayıp kendı ulkelennm nı-
çın sefalet ıçınde olduğunun aynmında
olmayacak olçude aymazlık ve bılınçsızlık
ıçensındedır
Soylemeye gerek yoktur kı, uzefınde
durduğumuz tuketım olgusu, bıreyın ya-
şamsal ışlevlennı yenne getırmek ıçın nor-
mal olçülerde zorunlu olan harcamalan
değıldır ;
Uzennde durduğumuz, bellı olçülere
ulaşıldığında dahı doyuma ulaşmayan ve
sureklı ıstek ve arayış ıçensınde olunan tu-
ketme duygusudur
Insanlann bugun bırçoğu, önemlı olçu-
de varlık sahıbı olduklan halde, tüketme
ıştıhasının sınır taıumaz açlığj nedenıyle ne
yazık kı mulsuzdur
Geçen yıl televızyondakı bır programda
8-10 yıl tutukevınde kalmış ve yenı çıkmış
bır tutsakla yapılan soyleşıde, tutsağın soy-
ledığı şu sozlen hıç unutmuyoruz
"Tutukevınden çıktıktan sonra ınsanları
tanıyamadım Nereye gıttıysem yolda, sı-
nemada vapurda, pastanede konuşmala-
nn çoğu ev, araba, hısse senedı, dov ız, altın
gıbı şeylere dayanıyordu Insanlar para ve
maldan başka bırşey konuşmuyordu
Bız de, duşunde dahı arabaya yer verme-
yecek kımı ınsanlann, bugun ellenndekı
arabalan venı modellerle değiştırememış
olmanın üzüntüsünu taşıdığına ve bu yuz-
den mutsuz olduklanna yakından tanığız
Tuketmek hırsının sonu, surûleşmeye de
ahşmanın sonucunu getırecektır
BURHAN ÖZBEY SEKA Başmufettışı
PENCERE
5. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'nin
başarıyla tamamlanmasında, ilgı ve desteklennı esırgemeyen;
Kültür Bakanlığı.
İstanbul Kültür Müdürlüğü,
Kadıköy Belediye Başkanlığı,
Beşiktaş Belediye Başkanlığı,
Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe
Marmara Turizm Tesisleri A.Ş.,
Hisarlar Müze Müdürlüğü
yonetici ve çalışanlanna ıçten teşekkurlenmızı sunarız.
6. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'nde
buluşmak dileğiyle.
YAPINTKREDi
"hizmette sınır yoktur"
Saddam Düşmezse,
Ambargo Sürerse...
Geçen gun televızvonlardan bınnde Saddam Huseyın'ı gör-
dum, bır zamanlar dunyanın gundemınden ve dılınden duş-
meyen Irak lıderını unutmuştum
Saddam suzulmuş
Suzulmesın mı'
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker, Irak halkı da suzüm
suzum suzuluyor, ambargo, abluka derken, zavallı bır halkı,
çoluğuyla cocuğuyla kıskaca alan kuresel guç ınsafsız, kım-
senın gozunun yaşına bakmıyor
Saddam'ı televızyonda görunce duşundum Irak'a ambargo
surup gıdıyor, değıl mı'
Nıçın'
•
Osmanlı'dan kalma bır söz var
— Hıkmet-ı hukumet1
Anlamı şu kı sıradan ınsanın aklı yönetıcılerın kararlanna
ermez, ıktıdar bır karar vermışse, elbette bır 'hıkmet-ı
hukumet' var demektır, sokaktakı adam mercımek kadarak-
lıyla buyuklerın ışıne karışırsa, ayaklar baş olmaz mı'
Bal gıbı olur
Yerkureyı bugun çekıp çevırenlerın de hıkmetınden sual
olunmuyor, 'Sam Amca' dedığımız avurtları çökuk ıhtıyar, bır
ufurdu mu, yel goturup su getırmıyor Bızımkı gıbı yoksutul-
kelerde 'Sakallı Sam'ın hızlı yandaşları var, vakta kı ABD
Cumhurbaşkanı George Bush, Saddam'ı gözune kestırdı,
Turkıye'dekı goygoycuları elbırlığıyle alametın kıyametını ko-
parmaya başladılar
— Saddam'a olumi
Once Suudı Arabıstan'a konan Amerıkan vurucu gucû,
Irak'ın canına Korfez savaşında okudu, ışgal altındakı Kuveyt'ı
kurtardı, Bırleşmış Mılletler Guvenlık Konseyı'nın kararını ger-
çekleştırdı, ulkesınden kaçmıs bulunan Kuveyt Emırı El Sa-
bah'ı tahtına alâyı vâlâ ıle oturttu
Tamam mı'
•
Hayır
Ambargo suruyor
Irak kıvranıyor bebeler sutsuz kalıyor, halk beslenemıyor,
gebe kadınlar aş erıyor, çocuklar yeterlı yıyecek ıçecekten
yoksun buyuyor
Neden9
Bırleşmış Mılletler Guvenlık Konseyı'nın amacı Kuveyt'i iş-
galden kurtarmak değıl mıydı'
Kuveyt kurtuldu
Oyleyse ambargo nıçın suruyor' Devletler hukukuna go-
re uluslararası ılıskılerde uygulanacak yaptınmın haklı bır ge-
rekçesı olmalı, değıl mı' Uluslararası toplum' dedığımız guç,
bır halkı çoluğuyla cocuğuyla kadınıyla, erkeğıyie hıçbır ge-
rekçe olmadan cezalandırmaya neden razı oluyor' Insanlık
ve de Irak'ın komşuları bu ışe nıçın seyırcı kalıyor'
Nedem bellı Guçlu ağır basıyor, Vaşıngton, Saddam'ı de-
vırmek ıçın ambargonun surmesını ıstıyor, bu arada Kuzey
Irak'ta bır Kurt devletının temelını atmayı da unutmuyor Ama
Saddam Huseyın bır turlu devrılmıyor, Bırleşmış Mılletler Gu-
venlık Konseyı Amerıkan çıkarlarının Ortadoğu'da oyunca-
ğı olmak utancını taşıyor
•
Pekı, bundan bana ne'
Sana ne'
Bıze ne'
Ocağımızı, asımızı, ışımızı gucumuzü, enflasyonumuzu,
çarşımızı pazarımızı, ılgılendıren bır ıstır bu, Vaşıngton, Sad-
aam'ı devırmek ıçın yalnız Irak'ın değıl, Turkıye'nın de 'umu-
ğunu sıkıyor'
Ambargo kalkar, Irak petrol boru hattı açılırsa, bız de so-
luk alacağız
Akaryakıtı ucuza sağladık mı enflasyonu duşurmek yolunda
elımıze buyuk bır fırsat geçmış olacak Irak'ın bıze borçları
var, Yumurtalık - Kerkuk boru hattı calıştıkça bu borçları tah-
sıl edebılırız, ustelık akaryakıt fıyatları tum ekonomıye yansı-
dığından enflasyon canavarını az çok denetlemek olanakla-
rını da kazanabılırız
Irak'a, Amerıkan ambargosu surdukçe Saddam duşmuyor,
bız zora duşuyoruz
NÂZIM HIKMET
KULTUR VE SANAT VAKFI
NÂZIM HIKMET ŞİİR ÖDÜLÜ
KATTLMA KOŞULLAR1
1- Adaylar odule, hıçbır yerde yayınlanmamış beş şıırle katıla
bılırler
2- Adaylara yonelık yaş ve konu sınırlaması yoktur
3- Odul, Turk vatandaşı olmayan şaırlere de açıktır Ancak
şıırlenn Turkçe yazılması zonınludur
4- Şıırler daktılo ıle bırer aralıklı ve 8 nusha olarak gondenle
cektır
5- Başvurular kapalı zarf ıçınde bulunan ısım ve kısa bır oz
geçmış ıle bırhkle Vakfın aşağıdakı adresıne postayla yapıla
caktır Dosyaya ve zarfa altı rakamlı bır rumuz konulacaktır
(Postadakı kaybolmalardan vakıf sorumlu tutulamaz)
6- Son başvunı tanhı 1 Kasım 1992'dır Sonuçlar 10 Ocak
1993 gunu açıklanır
7- Seçıcı kurul değerlendırmesmı, her şııre 100 uzennden ven
lecek puanlama ıle yapacaktır
8- Seçıcıler Kurulu, odulu tek bır şaıre verebılecegı gıbı ıkı
şaır arasında paylaştırma yolunda karar da alabılır Aynca
mansıyon va da ozendırme odulu verebılır
9- Odul ıçın yapılan başvurular kesınlıkle açıklanmayacak, sa
dece odullendınlen şaırlenn adlan açıklanacaktır
10- Nâzım Hıkmeı Kullur ve Sanat Vakfı Yonetım Kurulu
uyelen vanşmaya katılamazlar
11- Seçıcı Kurul Ataol BEHRAMOĞLU Asım BEZIRCI
Konur ERTOP Attılâ ILHAN, Alpay KABACALI Şukran
KURDAKUL ve Ahmet OKTAY dan oluşmaktadır
12- Odul kazanan şaıre
a) Plaket belge ve Nâzım Hıkmet ın sekız cıltten
oluşan şıır kıtaplan venlecektır
b) Beş formaya kadar kıtabının telıfı odenerek basımı
gerçekleştınleceklır (Vakıf, mansıyon ya da ozel
odul alan şaınn kıtabını basıp basmamakta ser-
besttır )
c) Foça'da bulunan NÂZIM HIKMET Kultur ve Sa
nat Vakfı FERIT OĞUZ BAYIR Yazarlar
Evı'nde bır hafta konuk edılecektır
13- Oduller, 15 Ocak 1993 te duzenlenecek torenle venlecek
tır
General Yazgan Sok. Mehtı Bey Apt 10/10 80050 Tunel IST
Tel (1)252 63 14-15 Fax (1)252 63 14
Gözlüklü(f%Martı
Gozluklu Martı Marmara Denızı nde neslı tukenen
balık turlerının dev posterını dağıtıyor
Aylık bılımsel cevre sağlığı gazetesı Gozluklu
Martı 10 hazıran carsamba İstanbul dakı tum
bayılerde