23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
_ _ Sa Cumhuriyet f Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına tç Politika: Mehmet Tezkan, tstanbul Haberleri: Şeoay Kalkan, Oış Haberler: Ergan Bakı, Bcria Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Özjea Acar • Genel Yayın KültUr: Mnrşit BalabanJüar, Makaleler: Sami Karaörcn, Spor: AMülkadir Yûcelman. DUzeltme: Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazı tşleri Mûdürleri: Füsun Özbilgen Abdullah Vazıcı • Koordinatör: Ahmet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkut • Muhasebe: (Sorumlu), Cdal Baştangıç • Yazı Ijleri Müdür Yardımclsı: Salim Alpaslan Bülenl Vener • Bütçe-Planlama: Sevgi OsmanbeşeofİB • îdare: Huseyin Garer • Işletme: Sayfa Düzenı Yönetmeoi: AU Acar • Adana Temsilcısı: Çelin Yigenoila Önder Çelik • Bılgi-lşlem: Nail lnal • Personel: Sevgi Bostaaaoğln Basan ve Yoyan. Cumburıjra Mubualık ve Gazaealik TJLŞ. T0rkoc*fı CvL 39/41 CaJıloftu 34334 lsl PK 246 lsunbul 1U. 512 05 05 (20 h«t). TUcc 22246. Fu. (1) 526 60 72 • Btralar Aıkıa Zıya GOkalp Bh tnküap S. No: 19/4, TM. 433 II 41-47, Ttia. 42344, Fu: (4) 133 05 65 • ln»in H Zıy> Blv 1352 S. 2/3, Td: 13 12 30. TOec 52359, Fu: (51) 19 53 60 • Hâmm InöcO CKL 119 S. No I K». 1. Td. 19 37 52 (4 hu), Tda: 62155, Fu: (71) 19 25 71 TAKVİM: 7 HAZÎRAN1992 Imsak: 3.27 Güneş: 5.25 öğle: 13.08 Ikindi: 17.07 Akşam: 20.40 Yats: 22.29 Müzikli çöp hizmeti • SAMSUN (AA) - Samsun Belediyesi, evlerdeki çöplerin toplanması sırasında, anons yerine, araçtan yapılan müzik yayınıyla uyanda bulunarak, yeni bir uygulama başlattı. Temizlik İşleri yetkilileri, Samsun'un 43 mahallesinin 17 bölgeye aynldığını. bu bölgelerde çöp toplanırken, araçlardan yapılan anonslardan vatandaşlann rahatsız olduklannın belirlendiğini söyledi ve "Herhalde arük bu konuda şikâyet gelmcyecek" dediler. Çevre zirvesine alternatif • RIO DE JANEIRO (AA) - Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde devam eden Dünya Çevre Konferansındaki hükümet politikalanyla dünyada yaşayan insanlann görüşleri arasındaki boşluğun doldurulmasmı amaçlayan ve konferansa alternatif olarak oluşturulan DUnya Parlamentosu, çalışmalarma başladı. Tibet Ruhani lideri Dalai Lama ile ABD Senatörü Al Gore'nin konuşmalan ve ses sanatçısı John Denver'in şarkılanyla açılan zirvede, üç gün boyunca dünyanın ceşitli kesimlerinden gelen işadamlan, sanatçılar, politikacılar ve dini yetkilileri çevre felaketleri konusunda görüşmelerde bulunacaklar. Bayram önlemteri • ANKARA (AA) - Kurban Bayramı nedeniyle, otobüs, uçak, gemi ve trenlerde tarifeli seferierin tamamen satılmasından sonra ek seferlerde de yerler tümüyle satıldı. Edinilenbilgjyegöre şehirlerarası otobüs firrnalannın özellikle sahil şehirlenne Ankara-lstanbul gjbi kentler arasında ilave otobüs seferleri yapılacak. TCDDtarafindanda özellikle Ankara-lstanbul, Ankara-İzmir arasında karşılıklı olarak ek trenler sefere kondu. TH Y ise yurtiçı ve yurtdışı ilave uçak seferleri ilc bayram öncesı ve sonrasında "Bayram yolcusu" taşıyacak. Denizcilik Işletmeleri Genel Müdürlüğüde, İstanbul-Izmir arasında ilave fenbot seferleri düzenledi. Metalde Versace adı Italyan sanatçı Gianni Versacemetali bambaşka bir açıdan ele alan modacı oldu. İnanılmaz bir sükse yaptı. Versace, modellerindeki espri anlayışı ve seksi çizgileriyle ünlü. Metalden yapılmış 4 gece elbisesini Londra'daki Victoria müzesine verdi. Bu elbiseler uzun yıllarçalışmanın ürünüydü. NECLA SEYHUN Metalin tannsı o!.. Eğer metalin bir tannsı varsa, o Gianni Versace!.. O, metalle ne oynamak, onu ne şekillendirmek, ne şıklaştırmakür öyle?.. Ama bu arada Sezar'ın hakkını yemek de olmaz... O hakkı Sezar'a ya da moda adıyla Paco Rabanne'a vermek gerek... Modaya metali ilk sokan o!.. Metal elbiselerin babası.. Unutulurmu?.. Unutulmaz!.. Channel'in "metalci" diye takıldığı Francisco Rabadena CuervoL Bu Ispanyol kökenli modaa, bu mimar modacı, moda dünyasını, plastik ve metal kanşımı buluşlarla az mı sarsmıştı?... Plastik karecikleri birbirine zincirlerle tutturarak yaptığı ilk elbise, ilk bomba, bugün New York modern sanatlar müzesinde saklı. Her defilesi bir olay, her gösterisi bir kurgu bilim öyküsüydü sanki... O yıllar kurgu bilimin modayı da sarsüğı yıllardı. Ay'da yürünmüş, yıJdızlar elle tutulacak kadar yakJaşmışlardı bize. Paco Rabanvari metalli giysileri giyinip uzay yolculuğuna çıkmanıız bir an işiydi. Amaodabirmodaydı,birrüzgârdı,geldi gecti. Metali yıllar sonra bambaşka bir açıdan ele alan modaa ttalyan sanatçı Gianni Versace oldu. Garip bir rastlantı, o da öğrenimini mimar olarak yapmıştı. Ama o da Paco Rabanne gibi bına yapmak yerine elbiseler, kıyafetler yapmayı yeğledi. 1946'da îtalya'da Calabria'da doğan Versace modellerindeki espri anlayışı ve seksi çizgileriyle ünlüdür. Moda zevkini, moda tutkusunu, tadını, terzi olan annesinden alrruş olmasından daha doğal ne var?... Ama modaya ilk adımını attığı yıllar, trikolar hazırlıyordu Versace. Sonralan Genny, Callaghan için modeller hazırladı. Sonra erkek koleksiyonlan izledi bunu. 1985 yılında metalden yapılmış 4 gece elbisesini, Londra'daki Victoria müzesine verdi. Bu örgü metaller uzun yıllar ' çahşmanın ürünüydü. Dikiş makinesinde dıkilecek kadar yumuşak olan bu metal kumaşlardan yapılan elbiseler inanılmaz bir sükse yapn. Şimdilerde gene metalli elbiseler yapıyor Versace. Tüm metalden değil, metal zımbacıklarla süslü kıyafetler. Eski gladyatörleri anımsatan türden. Böyle modeller Roma gökleri altında yaraülmayacak da nerede yaraülacak?.. Tam yerinde bir moda. Ama ne var ki, metal kumaş elbiselerin heyecanı yok onlarda. Herkes hâlâ o elbiseleri anımsıyor. Nasıl anımsamasınki.sular gibi akıyordu giyenin üstünden bu elbiseler. Inanılmaz dereoede seksiydi. Ama inanılmaz derecede de şık ve kibar. Bu dozu tutturmak kolay mı?.. Metali yıllar ve yıllar sonra Paco Rabanne'ın ardından, yeniden podyumlara çıkanyordu Versace. Ama ne başanyla... Metali yeniden yaratarak. Sonradan çtkan boynuz, kulağı geciyordu böylece. Kulağı geçen ne ilk boynuzdu bu ne de son!.. Gianni Versace esin kaynağını gladvatörlerden abyor. Roma gökleri altında bundan doğal ne var?.. Zeus Sunağı'nın geri verilmesi En akılcı yol pazarbk DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERIİN - Bergama Sunağı nasıl geri alınacak? Berlin'deki müzenin müdürü Günter Schade, "arşjvlerinde sunağın satış belgesinin bulunduğunu" iddia ediyor, ama belgeyi de kimseye göstermiyor. Su- nağın gen alınması için Alman cumhur- başkanından başbakanına kadar yolla- nan mektup veya dilekçeler değer taşımı- yor. Türkiye'nin sunağı gen alması için önce Berün Senatosu Kültür Dairesi'ne resmi bir başvuruda bulunması lazım. An- kara bunu henüz yapmış değil. Ankara'dan Berlin'e resmi başvuru git- meden önce konuyu Alman bir hukuk- çuyla görüştûk. Türk hukuku konusunda uzman olan Heidelbergli avukat Dr. Christian Rumpf, Bergama Sunağı'nın geri alınması için Türkiye'nin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini gazetemize anlattı. Dr. Christian Rumpf, aynca Ankara'ya suna- bul hükümetinin izniyle, bir fermanla ger- çekleştiğinden kuşku yoktur. Padişah bir "irade" ile 20 bin mark karşılığında sunak üzerindeki tüm haklanndan vazgeçmiş. Bu "irade"nin yasalara aykın olduğunu kanıtlamak bugün artık zordur. "Türkiye, uluslararası anlaşmalara da- yanarak hak arayabilir mi?" - Gerek Türkiye'nin gerekse Almanya'- nın imzaladığı kültür anlaşmalan Tür- kiye'ye iade hakkını kendiliğınden vermi-, yor. O halde konuyu uluslararası hukuk ve uluslararası örfuadet hukuku bağla- mında incelemek gereküdir. tki varsayımda bulunabm: Birincisi, "Bergama Sunağı'nın yurtdışına götürül- me işlemi Türk yasalanna ve uluslararas hukuka uygun gerçekleşmiştir". Yani su- nak satılrnışür. Bunun için, uluslararası pratikte benzer bir örnek bulmak gerekir. "- Ikinci varsayım şu: "Sunak yasadışı yollardan yurtdışına götürülmüştür." Bu durumda UNESCO'nun "kültürel varlık- yapmaya haar olduğunu da belirtti. "Sayın Dr. Christian Rumpf, Türkiye Bergama SunağTnın Ahnanya'dan iadesini istiyor. Eski eserlerin iadesi hukuksal açı- dan nasıl de alını- yorf - Geçtiğimiz yüz yıl zarfında uluslararası arkeolojik çalışma sonucunda yurtdışı- na görürülmüş olan kültür eserlerinin geri alınması sorunu son zamanlarda tarüşılı- yor. Kültür eserleri eğer yasadışı yollar- dan kaçınlmışsa, buniann geri ajın- konusunda • Türk hukukunda uzman Dr. Christian Rumpf, An- kara'ya Bergama Sunağı'nı nasıl geri alabileceği konu- sunda yol gösterdi. Dr. Rumpf, Türkiye'ye hukuk- sal yollara başvurmaktan çok Almanya ile pazarlığa oturmasını tavsiye etti. değiştirmesi" ile ilgjli anlaşması gündeme geür. Sunağın geri geünlıp yerinde ınşa edilmesi sağlanır. " Türkiye bugün Bergama Sunağı'nı geri için somut ması artık hukuksal engel yok denecek kadar azalrruşür. Bu sorun ulusal ve uluslararası hukuk ışığındaçözülebilmektedir. "Bergama Sunağı'yU ilgili ne söyleye- bilirsinizr - II. Abdülhamit devrinde^yani 1876'- dan 1909'm kadar ülkede kan yapan pro- fesyonel ve amatör arkeologlara. örneğin Heinricb Sdıliemann'a Carl Humann'a ve sonradan Theodor Wiegand'a Anadolu kültürlennı ınceleme ve kazı ıznı verilmiş. Kazı izinlen yüklü para karşılığı veriliyor, bu para Alman İmparatorluğu'nca ödeni- yordu. Osmanlı İmparatorluğu, kültürel eserlerini koruyabilmek için yabancı ar- • keologlara genelde bulgulannın sadece küçük bir bölümünü yurtdışına götürme izni vermekteydi. Bundan en çok İngilte- re ve Almanya faydalarimışür. Bu iki üDce Türkiye'de kendi arkeolojik enstitülerinı olarak ne yapmab- dn-r -Eğer Türkiye hu- kuksal bir hak iddia edebilseydi, konu- mu kuşkusuz çok güçlü olurdu. Biraz önce belirttiğim gibi, eğer sunak yasal yol- lardan yurtdışına götürüldüyse ulusla- rarası hukuk bağ- lamında hak iddia etmek çok zor. "Yani Türkiye uluslararası bir mahke- mey başvurabilir mi?" - Şu anda hayır. Çünkü Türkiye, Den Haag'daki Uluslararası Mahkeme'yi tanı- mamışür. Yine de Lahey'deki mahke- menin "ad hoc" adını verdiğimiz, tek de- faya özgü olarak konuyu yetki alaru içine alması sağlanabilir. Başka bir yol daha var: Türkiye'yle Al- manya arasındaki anlaşmalara dayana- rak hakemlik yapacak bir mahkemeye başvurulması. "Almanya sunağı geri vermek için hiçbir pazarhğı kabul etmezse ne yapılmalı?" - Alman tarafi hiçbir öneriyi kabul et- mezse yaptınm uygulanabilir; örneğin Al- man arkeologlann Türkiye'deki kan izin- lerinde kısıtlamalaya gidilebilir. "Sonuç olarak, Türkiye'nin Bergama Sunağı'nı geri alma şansını nasıl görüyor- sunuz?"veya subalanru da açmıştır. " Alman makamlan, Bergama Suaağı'- - İlk bakışta çok büyük görünmüyor bu nın yasal yollardan Berlin'e getirildiğini id- şans. Bu yuzden Türkiye'nin uluslararası dia ediyor. Yani sunağın "satın alındığı'' bu yüzden iadesinin sö/konusu olanıaya- cağmı bildiriyor.Sunak gerçekten satıldıysa iadenin hukuksal çerçevesi nedirT" - En azından büyük bölümünün İstan- hukuku devreye sokup mahkemeye veya hakemlik apacak bir komisyona başvur- masını tavsiye etmem. Türk hükümeti daha ziyade Almanya'yla titiz ve usta bir pazarlığa oturmalı. INSANLAR İsmail Gülgeç Keşkebüyümeseydiın^ 5 yaşında kakaydım CEMtL CİĞERtM/ MEHMET ÖZDEMİR SAMSUN - N. 15 yaşında. Sinop'un Durağan ilçesinden bir minibüsle Bafra'ya getirildi. Okullann tatil olmasıyla her yıl kurulan "çocuk pazan"nda de- desi tarafından 3 ayhğına 3 mil- yon liraya satıldı. Küçük N. okullar acılana kadar abcısının köyünde çobanlık yapacak. Tütün dizecek. Su taşıyacak. Ağaç kesecek. Kısacası yenj sa- hibinin tüm isteklerini yerine getirecek. M. 13 yaşında. .O da ağız tadı ile bir tatil yapamadan çocuk pazannda buldu kendini. 2.5 milyon liraya satıldı. Babasının yanından aynlırken sadece şu- nu söyledi: "Keşke büyümeseydim, keş- ke 4-5 yaşında kalsaydım." R. de koyünden iki gözü iki çeşme getirildi pazara. Yine iki gözü iki çeşme, 3 milyon karşılı- ğı 3 aylık sahibi tarafından gö- türüldü pazardan. Kimileri de ikinci, üçüncü kez satıkükJan için rahatlar. Alışmışlar artık mayıs ayının sonlannda satılmaya. Bu ne- denle de şöyle konuşuyorlar: "Koyun ve büyükbaş hay- van güttük. Dayaİc yedik. Söv- M. 13 yaşında. Bafra'da çocuk pazannda dedesinden aynlıyor. • Bafra'da okullann tatilegirmesiyleçocuk- lar her yıl kurulan ço- cuk pazannda tütün dizmek, su taşımak, ağaç kesmek için3 mil- yona kiralanıyorlar. Çocuklannı, torunlan- nı pazara getirenlerin hemen hepsi geçim sı- kıntısındansöz ediyor. "Kim ister, çocuğunu tanımadığı, bilmediği kimselere kiralamayı" diyorlar. düler, dışarda yatırdılar da. Hasta olmayacaksın. Uyuma- yacaksın. Fazla yemeyeceksin. Hasta olduğun zaman kendi anan-baban gibi bakmazlar; yedirmezler, içirmezler. Eşek sudan gelinceye kadar dayağı da göze alacaksın. Çünkü kız- dıklan zaman 'kölesin' diyor- lar." Ahmet, Abdurrahman, Arif, Mehmet... Çocuklannı, torun- lanru pazara getirenlerden bir- kaçı. Hepsi geçim sıhntısından söz ediyor. Bu işi isteyerek yap- madıklannı söylüyor ve şöyle diyorlar "Köyümüzden aynlırken ço- cuğumdaki ağlama içler acısıy- dı. Anasından, kardeşlerinden aynlması çok zor geldi. Kim is- ter çoluğunu çocuğunu tanıma- dığı, bilmediği kimselere kirala- mayı. Ama geçim sıkıntısı çe- kince mecbur kalıyorsun." "Torunumun eli kazma kü- rek tutacak hale geldi. Bize de para lazım olduğundan bu yolu seçtik. Paranın hepsini de peşin almıyoruz. Yüzde 25'i peşin, geri kalanını da süre bitiminde ahyonız. Aldığımız avansia evi- mize yağ, şeker, tuz, çay alıp gi- diyoruz." "tki koldan çalışarak kışlık yiyeceklerimizi stoklamak zo- rundayız. Kim nedir, nasıldır bilemiyorsun; bahtına deyip ki- rabyorsun. Bu yüzden evde kanlanmızla az mı tartışıyoruz. Bilirsiniz ki kan milleti pek laf anlamaz. Şaçı uzun aklı kısa olduğu için ikna etmekte zorluk çekiyo- ruz." "Ben de torunumu isteyerek kiralamıyorum. Ama ne yapar- sın. Geçim sıkıntıa. Geçinmek zor." Belediye Başkanı Sefer Peker de konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: "Bu iş yıllardır sürüp gidiyor. Biz belediye olarak bu işin peşi- ni bırakmıyoruz. Ancak pazar- Uğın yapıldığı yere kontrole git- tiğimızde başka sokaklara kacı- yorlar. Orada yine devam ediyorlar. Bu, bence toplumsal bir ya- radır. Türk olmanın ruh ve şuu- runa ters düşmektedir. Hiçbir ana-baba para karşılığı çocuk- lannı kiraya vermek istemez. BunJar zateri Bafra'nın ço- cuklan değiller. Hepsi de Si- nop'un yüksek ilçelerinden geli- yorlar. Hatta bunlar içinde uyanık olanlan da var. Burada ço- banlıktan başlayıp muhtar seci- lenler bile oldu. Evlenip çoluk çocuk sahibi olanlan mı ararsın, çalışüğı yerin kızını kandınp içgüveysi kalanlan mı ararsın. Her cinsi var buniann içinde." Bafra'daki bu alış-yeriş, her yıl köy okullannın tatile girme- siyle sabahın erken saatlerinde yapüıyor. Satan satıyor, alan alıyor. Datça'yı ada yapma projesi ALO HAYDAR DUMEN ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Datça Yanmadası'ru "ada"ya dö- nüştürecek proje ilk kez Muğla İl Genel Meclisi toplantısında gündeme geldi. Marmaris ve Bod- rumlu turizmciler tarafından ortaya atılan proje Muğla ValiliğVnce incelemeye alındı. Yapılan keşif ve incelemeden sonra Datça Yanmadasfnın Marmaris-Çubucak yakınla- nndaki Bahkaşıran yöresinde açılacak 450 met- relik kanalın Ege ile Akdeniz'i kısa yoldan bağ- layabileceği görüşünde birleşildi. Kanalın yak- laşık 40 milyar liraya mal olacağı hesaplanırken, olay Datça halkı ve Muğlalı çevreciler arasında tepkiyle karşılandı. Ahnanya'nın Bamberg Üniversitesi'nden doktora tezi haarlamak üzere 6 yıl önce Datça'- ya gelen ve ilçenin cumhuriyet döneminin siya- sal, ekonomik, sosyal yapısını ve gelişimini araştıran Alman Türkolog Herst Unbehaun, açılması istenen kanah "doğaya karşı cinayet" olarak nıtelendirerek, "Bu kanalın açılacağını sanmıyorum. Kanal açıhrsa Datça Yanmadası ada olamaz. tamamen yok olur. Denizalündaki akınülann yönü değişecek ve belli noktalarda yoğunlaşarak adayı hızla aşındıracaktır. Yapılacak bir çevre etki değerlendirme çalı- şması ile bu görülecek ve kanaldan vazgeçilecek- tir" dedi. Datçalı turizmcilerden Raif Dinçeriş, kanal projesini Datça-Marmaris arasında 49 yıllığına Hazine arazisi kiralayanlann ortaya attığını be- lirterek şöyle konuştu: "Babkaşıran yakınlannda 49 yıllığına kirala- nan orman alanlannda yıldızlı tesisler yüksel- meye başladı. Bu tesıslenn sahipleri şimdiden yataklan nasıl dolduracaklannın hesabını yapmaya başladı. Açılacak kanal Marmarisli, Bodrumlu turizmci- lerden önce onlara yarayacaktır. Üç-dört tesis için doğal dengenin bozulmasına izin verilme- meü. Eğer bu proje uygulanmaya başlanırsa, burada Datçalılar birer Zeus olur ve kıyamet kopar." Datça Turizm Derneği Başkanı Doğan Yalçı- nkaya da yaptığı açıklamada, dünyada insan- lann çevreyi ve doğal dengeyi korumak için çaba gösterdiğine dikkat çekerek, "Ne yazık ki ülke- mizde bazı çıkar gruplan sadece kendilerini dü- şünüyorlar" dedi. 900 900 240 Küçûk penis 900 900 24lKızhkzan 900 900 242 İlk gece 900 900 243 Cinsel Sogukluk 900 900 244 Iktidaısızhk 900 900 245 Erken boşalma 900 900 246 Masturbasyon (Erkek) 900 900 247 Masturbasyon (Kadın) 900 900 248 Orta yaş ve üstü iktidarsızhk 900 900 249 Erkekte eşcınsellik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle