Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 6 HAZIRAN 1992 CUMARTESI
12 D1HYAZ1
59 yaşındaki Emil Galip Sandalcı da, Selimiye Kışlası'ndaki hoşgeldin dayağından nasibini aldı
Hoşgeldin Emil,dayak sırası sende
UNLULER
İŞKENCEYİ ANLATIYOR
LÜTFÜ OFLAZ
E,fmil Galip Sandala 12 Mart döneminde iki kezgözaltma alındı.
Mamak Muhabere Okulu içindeki radyoevinde işkence gören Sandalcı
falakaya yatınldı, ellerine ve ayaklanna elektrik verildi. Emil Galip
Sandalcı, 12 Eylül döneminde de gözaltına alındı. Gerekçe 12 Eylul
darbesiyle kapatılan Demokrat gazetesinde yazdığı bir yazıydı.
— 7 —
Çeşıtlı ga/etelerdekı köşe yaalanyla
lanınan Emil Galip Sandalcı, TRT
Yonetım Kurulu Uyelığı ve Dış Ya-
yınlar Mudurluğu de yaptı Emil Ga-
lip Sandala, hem 12 Mart hem de 12
Eylul dönemlennde gözaltına alındı
12 Eylul'de gözalüna alındığında 59
yaşındaydı "Selimiye de bıze, 'Soyu-
nun' dedıler Çoraplar dahıl uzenmız-
dckı her şey çıkartıldı Yalnız donla
kaldık Derken korkunç bır dayak
başladı Kıyasıya vuruyorlardı Ke-
mıklenn çatırdadığını duydum Oraya
her gelene böyle bır 'hoşgeldin dayağı'
çekıyorlarmış"dıyor 12 Eylul'de yaşa-
dıklannı anlatırken Işte sorulanmız
lardı "Bak bundan hoşlanıyor. bu da
o bıçım1
" dıyorlardı Uç saat kadar
surdu işkence Sonunda "albay" dıye
hıtap ettıklen bınne, "Bu konuşmu-
yor albayım" dedıler O-da "Bırjıletle
tabanlannı yanp uzenne tuz ekın" de-
dı Ama sonradan bundan vazgectıler
Ayağa kaldınp "Sıçra" dedıler Ayak-
lanmda hıçbır hıs yoktu, odun gıbıydı
Zorlukla sıçramaya başladım Sıçra-
mam hoşlanna gıtmemış olacak kı, elı-
me çıplak elektnk telı verdıler Elektn-
ğı vennce ıster ıstemez sıçnyorsun
Bır uraftan da, "En son hangı olımpı-
dunuz?
SANDALCI - Tuvalet sırasında çok
acı duyuyordum Çunkû yanlmış,
patlamış a>aklannın uzenne çömel-
mek durumundasın Bu da çok acı
venyor Duvarlara tutuna tutuna bu
ıhtıyacımı gıdermeye çalışıyordum
- A) aklannız hiç tedavi edilmedi mi?
SANDALCI - Bır kere bır asker ge-
lıp ayağıma bır çeşıt pansuman yapü
Sarkrruş etlen makasla kesü, merhem
surdu Sarkmış etlen keserken hafif
bır acı duyuyorsun Çunku ayağın hıs-
sız ve o etler de senın olmaktan çıkmış
bu doktor yüzbaşının morgda çekıl-
mış çıplak resmı bana göstenlıp, "Sen
hedef gosterdın, senın yüzûnden öldu-
rûldü" dendı Bunun uzenne, 1980 yı-
hnın yazında Demokrat gazetesınm
yönetıcılen olarak Sıkıyönetım Ko-
mutanı Necdet Üruğ ıle makamında
göruştuğumûzu, bu gencın ışkencede
oldürûlduğünü bıldırdığımızı, aynca
bu yazım hakkında da konuştuğumu-
zu soyledım Bulunduğumuz odadakı
mızansen urkütücu, sorgulamacılann
tavırlan serttı, ama fıakı bır saldınya
uğramadım Sonra oradan çıkartıbp
selımiye'deçok
geniş bir odaya aldılar.
10-15 kişi kadardık...
Orada, birden ellerinde
coplar olan askerler
belirdi. Başlannda da bir
onbaşı ya da çavuş vardı.
Bıze "Soyunun" dediler.
Çoraplar dahil
üzerimizdeki her şey
çıkartıldı. Yalnız donla
kaldık. Derken korkunç
bir meydan dayağı
başladı. Onlenne gelene
kıyasıya vuruyorlardı.
Ama özellikle Akyazı
soygununa katılan
teğmeni, bekçiyi ve
onlarla bırlikteki genci
feci şekilde dövdüler.
ve ıştc Emil Galip Sandalo'nın yanıt-
lan
- Sb hem 12 Mart hem de 12 Evlül
döneminde gözaltına alındmız. Önce 12
Mart döneminde gozaltında yaşadıkla-
nnızı kısaca anlatır mısınız?
SANDALCI - 12 Mart döneminde
ıkı kez gözaltına alındım ve işkence
gördum O sırada TRT Yonetım Ku-
rulu uyesı ve Dı§ Yayınlar Servısı'nın
yonetıcısıydım !lk gözaltına alınışım-
da gorev başında komünızm propa-
gandası yapmakla suçlandım İkıncı
gözaltına alınışımda da uçak kaçır-
makla Mamak Muhabere Okulu'-
nun ıçındekı radyoevı dedıklen bınada
işkence yapıldı bana Oraya gözlenm
bağlı olarak goturulmuştum O bına-
yagırergırmez falakaya yatınkhm Bu
arada sağ elıme ve sağ ayak pdrmağı-
ma bır şey bağladılar Sonra işkence
başladı Once copla ya da kalın bır so-
payla tabanlanma sureklı vuruyorlar,
ardından da vucuduma elektnk ven-
yorlar Bın bıüyor, bın başlıyor O sı-
rada Bulganstan'a bır uçak kaçınlmış-
tı "Ucağı nasıl kaçırdınız
0
" dıye
soruyorlardı Oysa bu olayla benım
uzaktanyakındanbırılgım yoktu Nı-
tekım bu daha sonra anlaşıldı Ama
işkence sırasında bunu anlatamıyor-
dum İlle de bu olayda parmağım ol-
duğunu ıtıraf etmemı ıstıyorlardı Ben
deıtırazedı>ordum Bu yuzden ışken-
ceyı surduruyorlardı Arada bır de ın-
ce bır demırçubukla ayak parmaklan-
ma vuruyorlardı Bazen de o demır
çubuğu makatıma doğru uzatıp ıtıyor-
yata ıştırak ettın" dıye alay edıyorlar
Neyse o gün işkence bıtü
-Sonra?..
SANDALCI - Ertesı gün oğleden
sonra işkence yıne başladı Yme bır ta-
raflan falaka, bır taraftan elektnk
Derken ayağıma bır şeyle basürmaya
başladılar Tabanımın ortasına sankı
bır ampara ya da ucunda tırtıklı taşlar
olan bır şey le bastınyorlardı O gunku
işkence debırkaç saat surdu Sonunda
" Konuşmuyor bu orospu çocuğu Bu-
nu alın, yuzüne bal surün ve bızım o
çukurlardan bınne gomun" dedı, o
"albayım" dedıklen kışı Ancak boyle
bır şey yapmadılar Amaçlan korkut-
maktı sanınm Nıhayet bır askenn sır-
tında bır odaya götüruldum Bırkaç
gunden ben aç, susuz, uykusuzdum
Orada ayağıma baktım, sankı çüruk
bır domates gıbı yanlmış, patlamışu
Meğer ellenndekı o zımparaya benzer
şeyle, patlayıp sarkan etlenmı bastın-
yorlarmış1
Bır ay kadar kaldım ora-
da Bu sure ıçınde bırkaç kez sorguya
goturuldum Tabıı yenıden alıp sorgu-
ya götürmelennı beklemek, ışkencede
yaşadıklannı yenıden yaşayacağını
bılmek çok rahatsız edıcı bır şey
- Tu>alet ihtiyacınızı nasıl gideriyor-
artık Aynca mahkemeye çıkanlma,
tutuklanma, Mamak'ta uzunca bırsü-
re tutuklu kalma gıbı başka safhalar
da var. ama 12 Mart döneminde gö-
zaltında \aşadıklanmın ozetı bu
- Şimdi gelelim 12 Eylül'e... Nasıl gö-
zalüna alındığınızı anlatır mısınız?
Doktor yüzbaşının ölûmü
SANDALCI- 1981 yılının ocak
ayında bır akşamustu gözaltına alın-
dım Bır polıs ekıbı evımden alıp Gay-
rettepe'dekı 1 şubeye goturdu benı
Oradakı bır odada sorgulanmam sıra-
sında, yazdığım bır yazıyla bır doktor
yüzbaşının olumüne neden olmakla
suçlandım 12 Eylul'de kapatılan De-
mokrat gazetesinde yazdığım bır yazı-
da, Osman Mehmet Önsoy adındakj
gencın polıstekı olum nedenını ınandı-
ncı bulmadığımı behrtmış, olüm rapo-
rundakı çelışkılere dıkkat çekmıştım
Aynca yazımda ba olüm raporunu da
yayımlamıştım Bu raporun altında
bır doktor general ıle bır doktor yuz-
başırun ımzalan vardı Yazımın yayı-
rundan ıkı uç ay kadar sonra bu dok-
tor yüzbaşı evınde oldürulmüştü İşte
1 Şube'dekı sorgulanmam sırasında
önceeve, daha sonra da Balmumcu'-
dakı Orhanıye Kışlası'na götüruldum
Orada yırmı dakıka kadar kalıp Har-
bıye'ye geldık Harbıye'de, şımdı yıkıl-
mış olan asken tutukevı vardı, oraya
bırakıldım
- Orada ne kadar kaldınız?
SANDALCI-Ongun kadar Ora-
sı çok eskı bır yerdı Tahta kapılı 40-50
kadar hücresı vardı Çok rutubetlı ve
soğuktu Öncelen benden başka sıvıl
yoktu Sıyası nedenlerle tutuklanmış
erler, çavuşlar ıle bırkaç subay vardı
Sonradan bırkaç Nurcu astsubay getı-
nldı Onlann ardından da 15 kadar
solcu genç getınldı O gençlenn bazıla-
n 15-16 yaşlanndaydı Onlarla bera-
ber bır de sıvıl pois ekıbı geldı 3-4
kışılık bır tım Ve oradakı bu- oda
sorgulama odası yapıldı Hersabahbu
solcu gençler o polıs tımı tarafından
sorguya çekılıyor, dovuluyor, kendıle-
nne elektnk venlıyordu Bunlann iş-
kence sırasındakı çığlıklannı duyuyor-
duk Bu arada ben de sorgulandım,
ama bana kotü muamele yapılmadı
Neyse, bu on günün sonunda çoğu-
muzu toplayıp bır polıs otobüsune
bındırdıler Koltuklann arasına co-
melterek, kafamızı kaldınrsak copu
yıyeceğımızı soyledıfcr O şekilde çok
uzun bır sure, bırkaç saat kadar bek-
lettıler Meğer havanın kararmasını
beklıyorlarmış Hava karannca polıs
otobusu hareket ettı Uzunca bır za-
man dolaştınhp Kulaksız Karakolu'-
na gotürülduk Yansında askerler,
yansında polısler vardı bu karako
lun O gece bu karakolun hücrelenn-
de kaldık Ertesı gun öğleyın, Har-
bıye'dekı asken tutukevınde işkence
yapan polıs ekıbı benı alarak 1 Şube'-
ye götürdu 1 Şube'de kaldığım yerde
bazı TİP'lı yönetıcıler de vardı O gece
boyunca, ışkenceye uğrayanlann fer-
yatlannı duyduk Bu arada go/ümü-
zün önunde bır tutuklu da dovuldu
Ertesı gun öğle sıralannda bır polıs
ekıbı tarafından alınıp Sebmıye'ye gö-
türuldum Yolda pohslenn, "Bızım
işkence yaptığımızı yazan gazetecı sen
mısın eşekoğlu eşek" şekhndekı küfur-
lü saldınsına uğradım
Hoşgeldin dayağı
- Şımdi de Seümiye'de gördûklerinizi
anlatır mtsınız?
SANDALCI - Sehmıye'de, gozaltı-
na sevkedılenlenn bekletıldıklen bır
yer var Bız gıttığımız sırada orası çok
kalabahklı Bır ara yanımda oturan
kışıye baktım, çıplak bedenıne bır ce-
ket gıymış, üzennde başka hıçbır şey
yok Somadan bu kışının, unlu Akya-
zı kuyumaı soygununu yoneten teğ-
men ömer Yazıcı olduğunu oğren-
dım Yanında soygunda onunla bır-
lıkte olan bır bekçıyle bır gt'nç oturu-
yordu Bekçmin başında da, elınde de
kanlı sargı bezlen vardı Bekçmin kan-
sını da gerjrmışlerdı oraya O da pen-
şan bır vazı^etteydı Teğmen de bekçı
de, o genç de asıldı sonradan Neyse,
bıa bekleme yennden alıp hapıshane
kısmına soktular Önce bır ust baş ara-
ması yapıp zabıt tuttular Ardından,
daha ıçerlerde bır yerdekı çok genış bır
odaya aldılar 10-15 kışı kadardık
Orada, birden ellennde coplar olan as-
kerler belırdı Başlannda da bır onbaşı
ya da çavuş vardı Bıze "Soyunun" de-
dıler Çoraplar dahıl uzenmızdekı her
şey çıkartıldı Yalnız donla kaldık
Derken korkunç bır meydan dayağı
başladı Önlenne gelene kıyasıya vu-
ruyorlardı Ama ozellıkle o teğmeni,
bekçiyi ve onlarla bırlikteki gencı fecı
şekilde dövdüler Teğmen de, bekçı de
soygun sırasında yaralanmışlar Bın-
nın sağ, dığennın sol kasığında bırer
kurşun varmış Kurşunlar çıkanlma-
mış Üstelık oraya geldıklennde yak-
laşık 80 gün süren ışkenceden geçmış-
ler Bekleme yennde konuşurken
onlardan öğrenmıştım bunlan İşte o
durumdakı teğmenın, tıpkı filmlerdekı
gıbı, uç kere havalanıp yere düştuğur u
gordum Uç kere ayaklan yerden kesı-
bp havaya uçuruldu Bekçının de çıp-
lak ayaklanna postallarla bastılar
Onun da kemıklennın çatırdadığını
duydum 15 dakıka kadar sürdü bu
dayak Daha sonra oğrendım kı. ora-
ya her gelene boyle bır "hoşgeldin dd-
yağı" çekıyorlarmış Bu dayak faslın-
dan sonra koğuşlara kapatıldık
- Koğuşlar nasıldı?
SANDALCI - Çok kalabalık ve çok
pıstı A\nca bıtler kol gezıyordu
- Orada kaldığınız sure içinde başka
bir dövülme va da işkence olayına tanık
oldunuz mu?
SANDALCI - Orada işkence yoktu
Ama dedığım gıbı her yenı gelene bır
"hoşgeldin dayağı çekıyorlardı On-
lann hem dovülduklennı duyuyor
hem de koğuşlara geldıklennde dovül-
duklennı goruyorduk
—BİTTİ—
Halikarnaslı kraliçe için tarihin bütün dağınık parçalannı bir araya getirip yeni bir biçim yaratmak gerekiyor
Buralarda Artemisia'yıhaürlayan var ım?
POLJTtKA VE OTESİ
İlk Kadın Amiral
Halikarnaslı I. Artemisia
_ — _ NURER UĞURLU
Evet, sen yaşadıktan, hanedanın
kurtulduktan sonra, Yunanhlar daha
bırçok kez bu tehlıkelı durumlarla
karşılaşacaklardır, ben oyle duşunü-
yorum Zıra var olup olmamalandır
soz konusu olan Ama bır Mardo-
nıos'un başına bır terslık gelmış olsa
büe ne çıkar9
Onu yenen Yunanlılar
yenmış sayılmazlar, çunku yendıklen
sadece senın bır kolendır, sana gelınce.
sen Atına'yı yaktın, açtığın sefenn
amacı gerçekleştı ve bunu başarmış
öyle gıdıyorsun "
Kserkses kendı gızlı düşüncelennı
yansıtan bu gorüşü beğendı, zıra, ıster
kadın, ıster erkek, ona kal dıyen olsa
zaten, benım fıknmce kalmayacaktı, o
kadar korkuyordu1
Artemısıa'yı gok-
lere çıkardı ve çocuklannı gotürmesı
ıçın onu Ephesos'a (Efes) yolladı " (5)
Kserkses, ordusunu Mardonıos'a
bırakarak kara yoluyla Anadolu'ya
geçmıştır Mardomos da kışı geçırmek
uzere Teselya'ya çekılmıştır
Ertesı yıl Persler, Helen topraklan-
na bır kere daha saldırdılar
Sparta Kralı Pavsanıas komutasın-
da toplanan Helen ordusu ıle Pers or-
dusu Plataı kentı yakınlannda karşı-
laşülar Helenlenn (ozellıkle Spartah-
ların) saldırılarına dayanamayan
Persler yenılgıye uğradılar (M ö
479) Mardomos savaş alanında öldü
Bunun uzenne Persler hızla kuzeye çe-
kıldıler Hellas'ı boşaltülar Helenler
bu savaşı kazandıklan ıçın Delphoı
tannsı Apollon'a uç ayaklı bır tunç ka-
zan armağan ettıler Bu kazanın bır
ayağı Istanbul'da Sultanahmet Mev-
danı'nda bulunmaktadır
Herodot'un anlatüğı bu bolümler
ıçın "Kıtabında yer alan kışıler arasın-
da Kana Kralıçesı I Artemisia kadar
ovduğu ınsan yoktur" denılmıştır Öv-
gü konusunda cımn denecek kadar
elısıkı bılınen Herodot'un I Artemisia
ıçın yazdıklannı, onun da Halıkarnas-
soslu (Bodrum) olmasma veren tanh-
çıler, araştırmacılar olmuştur Oysa
Herodot, I Artemısıa'nın babası
Lygdamıs'le çatışarak Halîkarnas-
sos'tan kaçmış, Samos (Sısam) adası-
na yerleşmış, sonra Kana üranhğıru
yıkmak, yenne (yasalara dayanan) ye-
nı bır yöneüm kurmak amaayla yur-
duna donmuş, ama sıyasal çekeme-
mezlıkler karşısında kendı ısteğıyle
(bır kere daha) Hahkarnassos'tan ay-
rılmış, bırzaman Atına'da kalmış,
burada da İyonyalı olduğu ıçın Aüna-
lılann saldınsına uğramış, Sıcılya ada-
sına geçmış, Thunum kolonısıne yer-
leşmış, burada ünlü Hıstona (Heredot
Tanhı) yazmış ve burada ölmuş olma-
sına karşın, yapılan tanhsel araştırma-
lar onu, Halikarnaslı Kralıçe I Arte-
misia konusunda soyledıklerınde
haklı çıkarmışür
Denılır kı tanhte bızı ılgılendıren
yalnız olgular değıldır Bız yalnız ey-
lemlen değıl, kahramanlan da tanı-
mak, anlamak ıstenz Çunkü tanhsel
olaylann geçmışıne ıhşkın yargjlan-
mız bu olaylarla ılgası olan ınsanlara
yönehk duşüncelenmıze dayanır
Onun ıçın tanhçmın olgulan geç-
mıştır Bu geçmış tam anlamıyla orta-
dan kalkmıştır Bu olgulann yerb yen-
ne konulması ıçın tanhçının geçmışı
yenıden kurması, yenı bır yaşam ola-
rak (kendıne gore) canlandırması ge-
rekır Bunun ıçın de tanhçı, tanhsel
bılgısınde geçmışı ancak bır düşunce
olarak kurabılır Burada tanhçı bır bı-
lım adammdan çok, bır sanat adamı-
na, denebılır kı bır oyun, bır roman
yazanna yaklaşır Onun ıçın tanhçının
kaynaklara çok ıyı bakması. bunlar-
dan çok sağüklı yararlanması gerekır
Çunku tanhın alanı ınsandır Tanh
ıçın ınsanın ustünde ve otesınde bır
varlık yoktur Bu da geçmışm ancak
şımdı var olan venlerle açıklanabılece-
ğı uzennde toplanmıştır
Bunun ıçın tanhçının once doğruyu
yanlıştan ayırması gerekır Sonra bel-
gelenn, tanıklann sağlamlığını araştır-
malı, onlan çok ıyı değerlendırmelı,
olaylan, kışılen anlamaya çalışmalı-
dır Eğer tanhçı tanıklannın, belgelen-
nın dılını anlamaz, onlan çozmekte
başansızbğa uğrarsa tanh onun ıçın
kapalı kutu olarak kalır Bu çeşıt du-
rumlarda tanhçı bır büım adamı ol-
maktan çok, bır sanatçı gıbı olaylann
ve kışılenn çözumcusu olrnalıdır
Tanh, geçrruşın bütün dağınık par-
çalannı bır araya geürme, onlan yenı
bır bıçım ıçınde bırleştırme gınşımıdır
Bu açıdan bakıldığında Halikarnaslı I
Artemıaa ıçın de tanhın butün dağı-
nık parçalannı bır araya getırerek yenı
bır bıçım yaratmak zorundayız Çun-
ku tanh geçmışm yenıden doğması,
yemden canlandınlması ışıdır Sanı-
nm bu gorev de herkesten çok bıze.
günümüz Anadolu ınsanına duşmek-
tedır Eğer bız bu görevı tam olarak
yenne geüremezsek Halikarnaslı genç
ve güzel kralıçe kımüenne yanhş duş-
ler kurdurur, kımılerının başlarını
döndurur, onlar ıçın sahte aşklar yara-
tır, aşınlığa götürür, yanılgılara düşü-
rur
(1-3-4-5) Herodot, Herodot Tanhı.
Remzı Kıtabevı. 1973 Istanbul
(2) Ord Prof Dr Mansel. A Mufıd.
Ege ve Yunan Tanhı. Turk Tanh Ku-
rumu Yayınlan, 1963 Ankara
—Btrrt—
MEHMED KEMAL
Çekilin VardaL
istanbul trafığı ıçın bır cadı kazanı dıyenler yerden goğe
kadar haklı Galata koprusunun yanması ıle istanbul trafığı
cadı kazanından da beter oldu Emınonu'den Karaköy'e,
Karakoy den Emınonu'ne geçmek cambazlık ıstıyor Eskı-
den sandalla geçılırdı, şımdı sandalla geçme de olası de-
ğıl Bın turlu becerı ıstıyor
Bereket her gun gıtmıyorum, haftada bırkaç gun Istıra-
bını da bırkaç gun çekmış oluyorum
Akatlar'da oturuyorum Allah kımseyı Etıler-Levent sa-
pağına duşurmesın derler ya, ışte o sapaktan geçmek zo-
rundayım Etıler-Levent-Zıncırlıkuyu sapağı bırcehennem
azabıdır Bu sapaktan kurtuldunuz mu Barbaros Bulvarı1
-
na yonelebılırsınız Artık Beşıktaş'ı kaç on dakıkada bulur-
sunuz Eğer Barboras a değıl de çevre yolundan Kasım-
paşa yonune vurursanız bır cehennem daha çıkar karşını-
za o da Unkapanı koprusudur Eskıden burayı geçerek
Cagaloglu na gelmek 45 bın lıra yazardı şımdı 50'yı, 6O'ı
geçer Bu yol ancak taksı ıle gıdılebılır, otobus yoktur
Dıyelım kı Etıler-Levent-Zıncırlıkuyu yu geçtınız, Barba-
ros a vurdunuz Beşıktaş'ta ıskelede duracaksınız Beşık-
taş-Uskudar vapurunu bekleyeceksınız Her yarım saatte
bırvapur vardır Beşıktaş tan Uskudar'a geçeceksınız Us-
kudar dan Emınonu vapuru ıle geçmış olacaksınız Bu yol-
culuk enı konu bır saatı bulur Emınonu'nde Cağaloğlu'na
geçmek ıçın taşıt aramayın Yuruyerek (tabanvayla) Rah-
metlı Umıt Denız, gazeteye yakın olsun dıye Cağaloğlu'-
nda otururdu
' Nerede oturuyorsun" dıye sorulduğunda,
'Emınonu meydanında " derdı
' Yahu, buranın nesı meydan
' Sız Ankaralılar bılmezsınız oyle derler Vaktıyle burası
meydanmış
Belkı vaktıyle meydanmış ama şımdı her yanı bırçıkmaz
sokak gıbı Ne yana donup, ne yana gıdeceksınız bellı
değıl
Tuhaf bır rastlantıdır, Sofya metrosunun teme! atımında
da Bukreş metrosunun temel atımında da onlara yolum
duşmuştu In gıbı bırer delık açmışlar metroyu oradan ger-
gef dokur gıbı açıyorlardı Sosyalıstce ovuyorum sanılma-
sın adamlar metroyu ınceden ınceye sarıyorlardı Şımdı
ne durumdadır bılemem Gorenler Ankara metrosunun
yapımını ovuyorlar, kanavıçe ışlergıbı metro yapıyormuş
Demek bızde de becerenler var
Şu İstanbul on mılyonu aşkın nufusu ıle buyuk bır metro-
pol, elbette bunun dertlerı olacak Mılyonlarca ınsan kent
çevreleyen gecekondu tepelerınden aşağı ınecek, çalışa-
cak çabalayacak sonra yenıden geldığı yere donecek Mıl-
yonlarca ınsanın sabah bır yere toplanması, akşam geldı-
ğı yeredonmesı kolay değıl
1
Bu ınsanlarbırtaşıtabınecek-
ler, bır taşıttan ınecekler Yaya da yuruseler yuruyecek bır
yer, yol gereklı Onun ıçın İstanbul İstanbul'a sığmıyor Bır
kent taşıyor, kendı kendıne sığmıyor
Ne olacak bu durumda
9
Bu kentın oncesını de sonrasını da duşunen yonetıcıler
gereklı Çene çalacak kımselere gerek yok
1
Bızım yonetı-
cıler ne yapıyorla-, çeneçalıyorlar, sorumluluğu bırbırlerı-
nın ustune atıyorlar Gordunuz ışte bır kopru once yandı,
sonra kum doktuler goçtu Yakana da goçurene de kımse
»bır şey demıyor Bır kuçucuk alanda tramvayın rayları ıle
koprunun geçış yollarını aynı kışı yapıyor Bu sıkışıklığın
sorumlusu da aynı kışı Kım kımden hesap soracak, kım
kıme hesap verecek? Kapa yolu tıka geçıdı, otobusu at,
tramvayı bekle, ozele yasak resmıye açık dur, vur, kır, ne
oluyor? Efendıler kopru, yol, geçıt tramvay yolu yapıyor-
lar Her bır ağızdan haykıralım
'Çekılın varda
1
"
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4
1/ Duvarlara çızık-
tınlen ve geneUıkle
hıcıv ya da karıka-
tur nıtelığı taşıyan
yazı ve desenlere
venlen ad. 2/ Otel,
tıyatro gıbı yerler-
de gırışe yakın ge-
nış yer. Uluslara-
rası Gureş Federas-
yonu'nun sımgesı.
3/ Kemıklerın to-
parlak ucu. Yay-
van ve kenarları
genış bakır kap 4/
Ortaoyununda
Rum tıplemesıne venlen ad
Uzaklık ısaretı 5/ Bınm. tkı bo-
runun bırbırıne bırleştırıldığı yer
6/ Daha çok tahıl tarlalarında gö-
rulen mor çıçekh bır bıtkı 7/ Ken-
dısıne ınanılan kımse. Bır göster-
me sıfatı 8/ Seyrek görulen Zı-
hın 9/ Bır nota Bursa'nın Inegöl
ılçesı yakınlanndakı unlu kaplıca
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ka-
nı oluşturan maddelerden bın olan
ın moleküllu proteın 2/ Uzun soluklu bır yaan turu.. Bırmey-
ve. 3/ Su Bır tur kısa hırka 4/ Pulculuk 5/ Gerçekleştınl-
mesı zamana bağlı ıstek Bır nota 6/ Yok etme, tuketme..
Cınsıyet 7/ Dıvan şıırınde sevgılının kaşı, kırpığı ya da bakışı
ıçın kullamlan mazmun Avustralya'da yaşayan bır cıns de-
vekuşu 8/ Açı ölçmeye ya da çızmeye yarayan araç. Bır ha-
ber ajansının sımgesı 9/ Fasıla Bır mal ya da paranın, emek
venlmeden sağladığı gelır
CHP' nin Geçmişten Geleceğe
Durumu
konulu açık oturuma katılmaruzı diler
saygılar sunar.
Düzenleme Kurulu
Yer : Dıl, Tanh \e Coğrafya Fakultesı Salonu
Sıhhıye I Ankata
Tanh :6Hazıran"Cumartesı"
Saat : 75 30
Konuşmacüar:
Oya Araslı
(Anayasa Hukuku Profesoru)
Hasan Belovası
(Eskı CHP Gençlık Kolları Genel Başkanı)
Hayri öner
Esb CHP GYK Adana Eskı Senatoru)
özcan Yetkmer
(Unıversıte Oğrencısı)
Uğur Mumcu
(Yazar)
Yoneten :
Rahmi Kumaş
(Trabzon Eskı Mılletvekılı)