Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mösteşardan
Bakan'a by-pass
• ANKARA (Cumhuriyet)-
Adalet Bakanı Seyfı Oklay,
by-pass yasasıyla görevinden
almayı planladığı Adalet
Bakanhğı Musteşan Arif
Yüksel'in by-pass'ına uğradı.
Yûksel, Yargitay'da boşalan
11 üye için seçimi, Adalet
Bakanı Oktay'ın temmuz
aymda yapılmasmı
istemesine karşın, Hâkimler
ve Savcılar Yüksek
Kurulu'nun 4 üyesinin de
desteğiyle bugün yaptınyor.
Yüksel, Bakan Oktay ile
kendisiyle birlikte hareket
etmeyen üye İhsan Özmen'in
bulunmadıklan 28 mayıs
tanhindckı kurul
loplantısında seçim tarihıni
belirledi. Gelişmeyi öğrenen
Oktay, kurula bir önerge
vererek seçim tarihinin
ertelenmesini istedi. Yeniden
bir araya gelen kurul seçim
tarihini 2 gün sonraya
erteledi. Bugün yapılacak
seçimlerde, kurul
üyelerinden Necdet Mutiş,
Yargitay'da boşalan ceza
daırelerinden bırinin
başkanlğına. Mustafa
Bumin,Yavuz
Nazaroğlu'ndan boşalan
Anayasa Mahkemesi üyeliğine,
Uzdem Akyüzde Daruştay 9.
Daire Başkanlığı'na aday
oldular.
Burstfda göriiş
sancısı
• BURSA (Cumhuriyet
Biirosu) - Bursa E Tipi
Cezaevi'nde kalan siyasi
tutuklu ve hükümlülerle
görüşmek isteyen HEP
Bursa ll Başkaniığı,
Sosyalist Parti Bursa ll
Başkaniığı ve kapatılan
Özgür Der temsilcilerinden
oluşan bir heyete cezaevinde
görüş yaptırılmadığı
öğrenildi. Heyetin özellikle
1 ayı aşan bir süredir açlık
grevi yapan ve mide
kananıası geçirdiği öne
sürülen Elif Norata isimli
öğrenci tutuklunun durumu
hakkında bilgi almak
istediği belirtildi.
Özal'a hakarete
gözaltı
tZMtR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) - Eşrefpaşa
semtinde Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın yoldan geçişi
sırasmda bekletilmesine
sinirlenen taksi sürücüsü
Mustafa Özdemir,
kullandığı sözcükler
nedeniyle gözaltına
alındı.Bayramyeri tüp
geçidinde Mustafa
Ozdemir'in kullandığı 35 T
6562 plakalı taksi, trafik
görevlilerince durduruldu.
Neden durdurulduğunu
polise soran Özdemir'e
görevliler, "Cumhurbaşkanı
geçtiği için" karşılığını
verdiler. Bu olaya sinirlenen
özdemir'in Özal'a hakaret
ettiği, aşağılayıcı •sözcükler
kullandığı öne sürüldü.
5 PKK'll
öldÜPÜIdö
• DİYARBAK1R
(Cumhuriyet) - Güvenlik
güçleriyle PKK militanlan
arasında Şırnak ve Kulp'da
çıkan çatışmalarda toplam 5
militanın öldürüldüğü
bildirildı. Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre Şırnak'ın
dağlık kesiminde güvenlik
güçleriyle PKK militanlan
arasında dün çıkan
çatışmada 3 militan
öldürüldü. Aynı gün
Diyarbakır'ın KuJpilçesinin
Yaylak köyü bölgesinde
çıkan çatışmada da 2
militanın öldürüldüğü, 1
militanın da yaralı olarak
yakalandığı kaydedildi.
Valilik açıklamasında aynca
Mardin'in Mazıdağı
ilçesinde 2 militanın güvenlik
güçlerine teslim olduğu,
Bitlis'in Tatvan ilçesinde ise
Mehmet Işık adlı polis
memurunun öldürülmesiyle
çeşitli tarihlerde bazı kamu
araçlannı tarama
eylemlerine katıldıklan
belirtilen 2 militanın
tutuklandığı duyuruldu.
Gözaltında
kayboldu
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Ardeşen Emniyet
Müdürlüğü tarafından
gözaltına alınan Kadir Genç
adlı öğretmenin, Rize siyasi
şube ekipleri tarafından
Rize'ye götürüldüğü ve bir
süre sonra da kaybolduğu
Ueri sürüldü. Genç'in babası,
Adalet Bakanhğı'na oğluyla
acil görüştürülmesinin
sağlanması için dilekçe verdi.
Ahmet Lütfü Genç
dilekçesinde, oğluyla en son
olarak 31 mayıs günü
görüşme olanağı bulduğunu
belirterek, Ardeşen'den
Rize'ye götürülmesinden
sonra birdaha kendisinden
haber alamadığını ifade etti.
Genç, oğlunun zorla, işkence
ile yasadışı örgütlere üye
olduğunun kabul ettirilmek
istendiğini ılen sürdü.
Yerel seçimler için Erbakan 230, Yılmaz 180 yerde konuştu. Seçim harcaması 20 milyar
Hükümetiıı ilk seciııı smavıDOĞANAKBN • 341 yerleşim yerinde yann yapılacak yerel seçimler için en çok yolu RP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan katetti. Erbakan 230 yerleşim yerinde
haziran seçimleri için son koz- yurttaşlara hitap ederken, ANAP lideri Mesut Yılmaz, 30 il ile 150 dolayında
İannı bugün oynuyoriar. Koa- beldede, Başbakan Demirel 15, İnönü 25 yerleşim biriminde konuştu.
lisyon hükümeti ilk smavını
vermeye hazırlanırken, muha-
lefet, seçim sonrası DYP ve
SHP'yi yıpratma planlan yapı-
yor. 341 yerleşim yerinde yann
yapılacak yerel seçimler için en
çok yolu RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan katetti. Se-
çim çalışmalannı, partisince ki-
ralanan özel helikopter ve
uçakJa yürüten Erbakan, 230
yerleşim yerinde yurttaşlara hi-
tap ederken, ANAP lideri Me-
sut Yılmaz, 30 il ile 150 dolayın-
da beldede konuştu. Mayıs
ayında toplam 12 kez yurtdışı-
na çıkan Başbakan Süleyman
Demirel, ara yerel seçimler için
ancak 15 yerde yurttaşlarla bir-
likte olabilirken, Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü, 12 il
ile 25 yerleşim biriminde konuş-
tu. Siyasi partilerin yürüttüğü
seçim kampanyalannda yakla-
şık 20 milyar lira harcandı.
640 bin seçmenin oy kullana-
cağı ara yerel seçimler için lider-
lerin yaklaşık bir ay önce çıktığı
maraton bugün noktalanıyor.
Sultan Air'den kiralanan özel
helikoptenn yanı sıra özel bir
uçakla seçim çalışmalannı yü-
rüten Erbakan, bugüne kadar
230 yerleşim biriminde yurttaş-
lara hitap etti. RP Genel Baş-
kan Yardımcısı Rıza Ulucak,
73 beldede birincı, 70 beldede
de ikinci parti olduklannı belir-
terek, "Hocamızla birlikte bü-
tün milletvekillerimiz ve
MKYK üyelerimiz belirlenen
görev sahalannda çalışmalannı
sürdürüyorlar" dedi.
ANAP, propaganda çalış-
malan için alü milyar lira har-
cadı. Genel Başkan Mesut
Yılmaz, seçim kampanyası sı-
rasmda 30 il ve yaklaşık 150
beldede yurttaşlara hitap eder-
ken, parti sözcüleri yerel ara
secimlerin önemli bir gösterge
olmadığını dile getiriyorlar.
ANAP İzmir Milletvekili Işın
Çelebi Cumhuriyet'e yapüğı
açıklamada, "Geçen haaranda
yüzde 38 cıvannda oy almıştık.
Ekimdeki genel seçimde, yüzde
24 oy aldık. Bu tür küçük ölçek-
te yapılan ara seçımier bir gös-
terge olmuyor" dedi.
Başbakan Demirel, yerel ara
seçimler için meydanlara en az
çıkan lıder olmasına karşın,
propaganda için en büyük pa-
rayı DYP harcadı.
SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü,
seçim gezıleri çerçevesinde Kı-
nkkale, Mersın, Adana, Hatay,
Niğde, Babkesir, Aydm. İzmir,
Konya, İştanbul, Şanlıurfa ve
Van illeri ile 25 dolayında yerle-
şim binminde yurttaşlara hitap
etti. Partisinin seçim kampan-
yası için yaklaşık 2 milyar lira-
lık bir harcama öngördüğünü
belirten ŞHP Genel Saymanı
Ziya Halis, bu paranın 1 milyar
200 milyon lirasının örgütlere
"nakit yardımı" olarak gonde-
rildiğini söyledi.
Seçimler için en az harcamayı
DSP, MÇP ve SP yaptılar.
MÇP Genel Merkezi'nce ör-
güüere gönderilen yardım, bay-
rakla sınırlı kaldı.
640 bin seçmenin sandık ba-
şına gideceği belediye başkaniı-
ğı seçimlerinde, oylann yansı
Şanburfa ve Van iİİen ile Ünye
(Ordu), Dalaman (Muğla), Su-
şehri (Sıvas), Nazilli (Aydın),
Derince (Kocaeli), Suruç (Şan-
burfa), tyidere (Rize), Dörtdi-
van (Bolu), Çamlıbel (Tokat)
ve Sangazi (İştanbul) ilçelerin-
de kullanılacak. 20 ekim 1991
genel seçimlerinde 316 bin 120
kayıtb seçmenin bulunduğu bu
merkezlerde, geçerb sayılan 239
bin 174 oyun partilere göre da-
ğıbmı şöyle:
DYP: 66 bin 567, ANAP: 55
bin 89, RP (MÇP ve IDP ile itti-
fak): 52 bin 687, SHP: 48 bin
128, DSP: 15 bin 673.
Demirel, Dalaman ve Nazilli'de Aliyev'le birlikte miting yaptı
'Başanmız bazılaruıı çatlatıyor'ÖZCAN ÖZGÜR
ÖMER YURTSEVEN
DALAMAN/NAZtLLt -
Başbakan Süleyman Demirel
Dalaman ve Nazilli'de berabe-
rinde Nahcıvan Cumhurbaş-
kanı Haydar Aliyev'le bir-
likte partisinin düzenlediği mi-
tinglere katıldı. Demirel, terör-
le mücadele konusunda başan-
lı olduklannı, devletin gece gi-
remediği yerlerin kendi dönem-
lerinde kalmadığını belirterek—
"Devleti gündüz devleti olmak-
tan çıkardık" dedi. Demirel AJi-
yev'i yurttaşlara tanıtırken "Iz-
mir'de Aliyev'e 'gelin Dala-
man'a gidelim, nasıl olsa siz de
demokrasiye geçtiniz. Biraz
kurs alın, bizim memleketimiz-
•de demokrasinin nasıl işlediği-
ni görün' dedim" diye konuştu.
Demirel hükümetin başansımn
bazılannı "çatlattığını" söyledi.
Başbakan Süleyman Demirel,
lzmir'de sürekli birlikte olduk-
ları Nahcıvan Cumhubaşkanı
Haydar Aliyev ile birlikte dün
Dalaman'a geldi. Beraberinde
Devlet Bakanı Cavit Çağlar ile
Mehmet Batallı'yı da getiren
Demirel, Dalaman Cumhuriyet
Meydanı'nda düzenlenen mi-
tingde konuştu. Yaklaşık iki bin
kişinin toplandığı alanda söze
'hemşerilerim' diye başlayan
DYP Genel Başkam Süleyman
Demirel halka scslenirken Azerbaycan Parlamento Başkanı Aliyev yanındaydı.
Demirel, Nahcıvan Cumhurbaş-
kanı Haydar Aliyev ile Dala-
manlıları tanıştırarak şöyle de-
di:
"Sizlere değerli kardeşim
Nahcıvan'ın değerli Cumhur-
başkanı Haydar Aliyev'i takdim
ediyorum. 28 mayıs günü Tür-
kiye ile Nahcıvan arasında köp-
rü açılışını başlattık. Bize ora-
da büyük muhabbet gösterdiler.
Ben de îzmir'de Aliyev'e 'Gelin
Dalaman'a gidelim, nasıl olsa
siz de demokrasiye geçtiniz. Bi-
raz kurs alın, bizim memleketi-
mizde demokrasinin nasü Lşledi-
ğini görün. Halkla ilişki nasıl
kuruluyor, siyaset nasıl oluyor
bakın' dedim. 'Gözlemci olun'
dedim. Şimdi görecek, izleyecek
memleketine döndüğünde kar-
deşlerimize ışık tutacak."
Konuşmasımn büyük bölü-
münde ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ı eleştiren Demi-
rel, "Ben buraya parti tartışma-
sına gelmedim. Ne oldu, ne olu-
yor önümüzdeki yıllarde ne ola-
cak, onu anlatmaya geldim" di-
yerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz iktidarı devraldığımızda
Türkiye'de kan akıyordu. Işsiz-
lik, pahalılık vardı. 'lşsizlik pa-
halıhk i>i değildir. Kan dökül-
mesi iyi değildir' dedik. Millet
bize destek verdi. SHP'ye des-
tek verdi, iki destek birleşince
hükümet çıkabiliyordu. Türki-
ye'nin iki büyük partisi, iki bü-
yük cereyanı bir araya geldi. Bu
iki parti söylediklerinden vaz-
geçmiş, bunları unutmuş değil-
dir. Başarıyla çalışıyoruz."
Başbakan Demirel Nazilli'de
de yurttaşlara seslenirken koa-
lisyon hükümetinin vaatlerini
yerine getirmesinden bazüannın
çatladığını belirterek "Ohh, bı-
rakın çatlasınlar" dedi. Demi-
rel hükümetin başarıu olduğu-
nu ve verilen desteğin sürmesi
gerektiğini belirterek şunlan
söyledi:
"Halk 20 Ekim'de bizi ağaç
diker gibi dikti. Artık sıra mey-
ve almaya geldi. Sizler bizderf
meyve toplamak istiyorsanız
hükümete güvenmeye, destek
vermeye devam edeceksiniz.
Bunun başka yolu yok. Bakın
etrafınıza, bizden başka hizmet
yapan var mı. Size şunu özellik-
le söyleyeyim, DYP'nip içinde
olmadığı hiçbir hükümet olmaz.
Biz olmadık mı bilin ki Türki-
ye'de de hiçbir şey olmaz. "
Halk bizi yaralarsa
Başbakan Demirel 7 haziran-
da yapılacak yerel seçimlere de-
ğinirken "Bu yerel seçimlerde
halk bizi yaralarsa meseleleri
çözmede takatımız tükenir" di-
yerek şöyle konuştu:
"Ben bunları şunun için söy-
lüyorum: Şunu seçin bunu seçin
demiyorum. Yalnız seçerken al-
danmayın. DYP'nin içinde ol-
madığı hiçbir hükümet Türki-
ye'de hükümet olmaz. Biz siz-
lere, 'bize güç verdiniz, verdiği-
niz güce sahip çıkın' diyoruz.
Van'da yağmur altında konuşan İnönü, söz verdi:
Ne vaat ettiysek yerine getireceğiz
VAN (Cumhuriyet Bürosu)-
Başbakan Yardımcısı ve SHP
Genel Başkanı Erdal İnönü. in-
sanlann hiç bir baskı görmeden
yaşaması için çeşitli düzenleme-
ler yapüklannı belirterek, "Ne
vaat ettiysek yerine getireceğiz.
Bakanlar arasında aynm yok-
tur. Hepsi hükümetin bakanla-
ndır" dedi
RP Lideri Necmettin Erba-
kan'ın konuştuğu Van Hastane
Caddesi'ndeki alana bir saat
gecifcmeyle gelerek kısa bir ko-
nuşma yapan SHP Genel Baş-
kanı, yağmur başlayınca kendi-
sine şemsiye açmak isteyen
partitiîere "Bize şemsiye değil,
belediye başkaniığı lazım" diy-
şe espiri yaptı. Yağmur altında
yaklaşık dört bin kişiye sesle-
nen İnönü, yakında toplu ko-
nut çabşmalanna başlayacak-
lannı belirtti. Bir ara, yanında
Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ı
göremeyen İnönü, "Bu benden
biraz daha akılb, yağmuru gÖr-
dü bakın aşağıya indi" dedi.
Yılıııaz: Vaatler sözde kaldı
CEMİL CİĞERİM
SALİM SÜRMELt
TEKKEKÖY/ÜNYE - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, "20 Ekim'de iki
anahtar, yeşil kart, ucuzluk ve iş vaadinde
bulunanlar, bu vaatlerinin hiçbirini yerine
getiremediler" dedi.
Çıktığı seçim gezisinde Samsun'un Tek-
keköy ilçesinin Büyüklü beldesi ile Ordu'-
nun Ünye ilçesinde halka hitap eden ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz, ANAP'ın be-
lediye başkan adaylarının kefıli olduğunu
söyledi.
Havaalanına saat 11.50'de inen Mesut
Yılmaz, Samsun'da kent içinde tur attık-
tan sonra Büyüklü beldesine geçti. Yanın-
da eşi Berna Yılmaz ve bazı ANAP millet-
vekilleri olduğu halde cuma namaa kıbnır-
ken Buyüklü'ye gelen Mesut Yılmaz, bu-
rada konuşmasından önce camiye giderek
cuma namazını kıldı. Daha sonra halka hi-
tap eden Mesut Yılmaz şöyle konuştu:
"Yeniden sandığa gideceksiniz. Yeni ku-
rulan beldede belediye başkanı ve Meclis
üyelerini seçmek içiı: oy kullanacaksınız.
Ancak sizlere şunu söylemeliyim ki bura-
da belediye kurulması kararı bizim hükü-
metimiz döneminde çıkmıştır ve altında da
başbakan olarak benim imzam vardır. Bu
nedenle önemli bir karar vereceksiniz. Si-
ze en iyi hizmeti yapacak başkanı seçme-
niz lazım. O hizmeti de en iyi şekilde ANAP
adayı verir. Pazar günu belediye kurulma-
sı karannda benim imzam olduğu için de
bizim adayımına oyunuzu veriniz."
Konuşması sık sık "Mesut başbakan"
sloganlan ile kesilen Mesut Yılmaz, şöyle
devam etti:
"Seçim nedeniyle buraya gelen siyasi
partiler her türlü vaadlerde bulunabilirler.
20 Ekim'de de sizlere iki anahtar, yeşil kart-
lar, ucuzluk, herkese iş vaat ettiler. Bu va-
atlerinin hiçbirinin gerçekleşemediğini gör-
dünüz. Ucuzluk gitti, pahahlık geldi. Ne ye-
şil kart dağıttılar ne de anahtar. Ayda J75
bin liranın altında az geliri olanlara yeşil
kart verilecekmiş. Böylesi kararlara gülü-
nur. Onun için sizlere diyorum ki sandık
başına gittiğinizde 20 Ekim öncesini bir dü-
şünun, boş vaatlere kanmayın. 'Buraya pa-
ra ve hizmet vermeyiz' tehditlerinde bulu--
nanlara kulak asmayın. Hangi partinin
adayı seçilirse seçilsin devletten payını ala-
caktır. Buranın birikmiş 400 milyonu var.
Mesele o partiyi iyi kullanabilecek, hizmet
vercbilecek adayı bulmak size düşüyor.
ANAP'ın belediye başkan adaylarının ar-
kasında ben varım, onların kefili benim.
Adaylanmıza destek olacağjma söz veriyo-
rum. Boş vaatlere ve tehditlere kulak asma-
yın."
1402 sayılı Sıkıyönetim Ya-
sası'na da>arularak görevinden
abnanlann tekrar eski görevle-
rine iadc edildiğini anımsatan
İnönü, hükümet ve hükümet
ortağı bir parti olarak vaat et-
tikleri herşeyi mutlaka yapa-
caklannı vurguladı ve şöyle
konuştu:
"Bütün bakanlanmız hükü-
metimizdn bakanlandır. Arada
herhangi bir aynm yoktur. Biz
de iktidardayız, bu çok iyi bir
şey. Bakın 1402'liklergörevleri-
ne dönüyorlar. Biz Türkiye'de
demokrasinin tam manasıyla
işlemesini, insanlann hiçbir
baskı altında kalmadan huzur
içinde yaşamasını istiyoruz. Bu
bölgede çabşmadığı için işçileri-
ni çıkartan 230 fabrika bulunu-
yor. Bunlann da elinden tuta-
cağız. Memur sendikalannı
güvence altına alacağız. İşsizlik
sigortası ve iş güvencesi gelire-
ceğiz. "
Erdal İnönü. Doğu ve Gü-
neydoğu'da işsizliğin azaltıl-
masına dönük, biner kişilik işçi,
memur kadrolanna da değinir-
ken "Dağmmda kesinlikle par-
tizanlık yapılma>acaktır" diye
söz verdi.
Ecevit Manisa ve Muğla'da konuştu:
Anahtarlar hiçbir kapı açmadı
N1ANİSA/MLĞLA (Cum-
huriyet) - Demokraük Sol Parti
(DSP) Genel Başkanı Bülent
Ecevit, Başbakan Süleyman
Demirel"in 20 Ekim seçimleri
öncesi "Çare benim. peşimedü-
şün" dediğini, bugün Türkiye'-
nin sorunlannı bile yeni öğre-
nip paniğe kapılan bir kimse
gibi konuştuğunu söyledi. DSP
lideri, Manisa'nın Iğdecik ve
Karaağaçlı ile Muğla'nın Yeşil-
bağcılar beldelerinde yaptığı
konuşmalarda, Demirel'in
Türkiye"nin sorunlanna nasıl
çözüm bulacağını milletten ve
uzmanlardan sorduğunu iddia
etti.
20 Ekim seçimlerinde seç-
menlerin Demirel'in tatlı vaat-
lerine kanarak oy verdiğini.
başbakanın elinde salladığı
anahtarlann hiçbir kapıyı aç-
madığını söyleyen Ecevit şöyle
konuştu:
• Demokratik Sol Parti
Genel Başkanı Bülent
Ecevit, sosyal
güvenlikten yoksun
çiftçi ve köylünün çareyi
çok çocuklukta aradığını
söyleyerek, Bağkur ve
SSK'nın güvenceden
çok yük haline geldiğini
ileri sürdü. Ecevit,
seçmenlerin 20 Ekim'de
Demirel'in tatlı
vaatlerine kanarak oy
verdiğini söyledi.
"Asıl tılsımlı anahtar seçme-
nin oyudur. Eğer seçmen oyu-
nu tatlı vaatlere kanarak dcğil
de önerilen somut çözümleri
tartarak kullanırsa, toplumu
hakça bır düzen içinde refaha
ulaştıracak kapı ancak ozaman
açılır." Yılda bir milyonluk nü-
fus artış hızının nedenini kavra-
manın çareyi de bulmak anla-
mma geleceğini belirten DSP
lideri. sosyal güvenlikten yok-
sun köylü ve çifçinin çözümü
çok çocuklulukta aradığını söy-
ledi. Hızlı nüfus artışı ve göçün
kentleşme ve sanayileşmenin
bütün yurda dengeli dağıtımıy-
ia mümkün olabileceğini söyle-
yen Ecevit şöyle dedi:
"Bugünkü düzenle tüm halkı
yeterli sosyal güvenliğe kavuş-
turmak şöyle dursun, Bağkur
yurttaşlara güvence sağlamak
yerine yük olur duruma gelmiş-
tir. SSK ise sigortalılann ilaç
paralannı odeyemez duruma
düşürdübnüştür. Emekh aylık-
lan da yükselen enflasyonun
çok gerisine düşmüştür."
BÖTÜN RE^KLER AYNI Hİ2L-A
&İR'lNCİLİ5İ *yEfİLE*
«EV6İÜ Ö2t>EM'lRA5AF'ian
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETÎNKAYA
Daha Çok TarUşırız!..
Tartışma oldukça ilginç...
Herkes birbirine soruyor:
"Kim iyi konuştu, Ozal mı yoksa Demirel mi?"
Birisi, "Sayın Özal çok iyiydi vallahi, gerçekten harika
konuştu " diyor. Diğeri söze giriyor hemen:
"Yok canım... lcraatın içinden yaptı. Bir altın dolmakale-
mieksikti..."
Halk olarak tartışmayı çok seviyoruz. Bir fırsat yakala-
mayalım, hemen tartışmaya giriyoruz.
İzmir Üçüncü Iktisat Kongresi, Türk ekonomisine ne ya-
rar sağlayacaktır? Tartışmanın sonuçları, halkımıza mut-
luluk getirecek midir?
Işte yanıtlanması gereken sorular bunlar. Onun için,
"özal mı iyi konuştu, yoksa Demirel mi?" tartışması yap-
mak gereksiz.
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur konuşma-
sında, "Türkiye'nin en büyük sorunu enflasyondur" deyip
soruyor: "Enflasyon kader mıdir?"
TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kalkınmanın ve
muöuluğun yollarını anlatırken şöyle diyor:
"Önümüzdeki yeni dönemde toplumlar refaha ve kalkın-
maya giden yolları, demokraside ve rekabete dayalı eko-
nomik modellerde arayacaklardır..."
lyı, hoş, güzel tümceler bunlar. Değişen dünyada Türki-
ye mutlaka yerini alacaktır. Demokrasi yerleşecektir tüm
kurum ve kurullarıyla.
Kongrede işverenler de var, sendikacılar da. Onlar da
artık 15 yıl öncesi gibi değiller. Belki 15 yıl önce olsaydı, ki-
mi sendikacılar ya da kimi işverenler aynı çatı altına gelip
konuşmazlardı.
izmir Üçüncü Iktisat Kongresi'nde Türkiye'nin ekonomik
sorunlanna değinen, halkın beklentilerini içeren konuş-
malar yapılırken dikkatimizi çeken bir gerçek vardı. Işve-
ren örgütlerinin temsilcilerı, işçi kesiminin temsilciieri,
kongrede konuşmacıydılar, ama memur kesiminin temsil-
ciieri nedense yoktular. Gözlerimiz onları aradı, amabula-
madı. Ne yazık ki çağrılı değillerdi. Onun için de gelme-
mişlerdi.
DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu'nun konuşması et-
kileyiciydi. Türkiye'nin en büyük gereksiniminin demok-
rasi' olduğunu vurgularken, buna bir de açıklık getirdi:
"Bir avuç insanın, ulusal gelirin yarısına el koyduğu bir
ülkede, demokrasi de kalkınma da olmaz..."
Evet Türkiye'de bir avuç insan mutlu yaşıyor. Bu gerçe-
ği bugün salt OİSK Genel Başkanı Nebioğlu değil, Başba-
kan Demirel de söylüyor.
Bakın Ozal, okulların paralı olmasını istiyor, Demirel bu-
na karşı çıkıyor:
"Türkiye'de ulusal gelir kişi başına 5 bin dolar olursa bu
gerçekleşebilir. Siz bunu bugün yaparsanız işçi, memur,
köylü, esnaf, dul, yetim çocuğunu okutamaz..."
Ozal'ı bir grup işadamı alkışlıyor, Demirel'i tüm salon...
Dünya değişiyor, Türkiye de değişmek zorunda...
Yine, tanınmış sanayici ve işadamı Vehbi Koç'un konuş-
ması, dikkatle değerlendirilmelidir. Vehbi Koç, "vergi ka-
çıranların ağır şekilde cezalandırılmasını" isterken, işsiz-
lik sorununun çözümlenmesini öneriyor ve şöyle diyor:
"Iç göç ve sağlıkPiz kentleşme daha da hızlanacaktır..."
Onun için de sanayicisinden işadamına, bürokratından
sendikacısına ve politikacısma dek, herkesin ayaklarının
yere sağlıklı basması gerekiyor.
1989 yılında üç milyonu aşan genç işsiz sayısı bugün 4-5
milyonu buldu. Ulkemizde genç işsizler ordusu oluştu. iş
ve İşçi Bulma Kurumu'na başvuranların yüzde yetmişi bu-
gün gençler. işsizler arasında yaşı otuzdan yukarı olanla-
rın oranı yüzde 30. Kayıtlı işsizlerin yüzde 51'i ilkokul,
yüzde 18'i lise ve dengi okul mezunlannı kapsıyor.
Acaba işsiz gençlerin haklarını kimler koruyacak?
Değişen dünyada Türkiye'nin sorunları giderek büyü-
yor. Onun için de Süleyman Demirel soruyor:
"Geçen 6 ay zarfında, 10 yılın yükünü biz temizlemeye
çalıştık. Bu yük 6 ayda temizlenir mi?"
Enflasyonun, yaşam pahalılığının arttğı bir ülkede çalı-
şan kesim inlerken, bir avuç mutlu azınlık gününü gün edi-
yor. Kırsal atandan kentlere göç sürüyor, hükümet ILO
sözleşmelerini umursamıyor, çocuk mahkemeleri kurula-
mıyc\ Hepsi bunlann birbirine karışmış sürüp gidiyor.
Bunun için hep tartışryoruz. Tartışmayı seviyoruz.
O nedenle daha çok tartışırız...
PTT eski yöneticilerîne
ıısıılsiizliik davası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Görevden alınan PTTnin
eski yöneticileri hakkındaki
üçüncü dava. televizyon kanal-
lannda >aygın bır bıçımde kulla-
nılan "'Alo Bilgi" uygulaması
nedeniyle açıldı. Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal tarafından Cum-
hurbaşkanlığı Başdanışman-
lığı'na getirilen PTT eski Genel
Müdürü Emin Başer ile yardım-
cısı Osman Yılmaz Gözüm hak-
kında. "Alo BilgTnin kurucusu
Legıon firmasına. yetkılen ol-
maksızın tekel hakkı tanıyarak.
Pl I yi zarara uğrattıklan ge-
rekçesıyle dava açıldı. Türksat
ihalesınde usulsüzlük yaptıklan
ve seçim yasaklanna aykın dav-
randıklan gerekçesiyle daha ön-
ce de haklannda iki ayn dava
açılan Başer ve Gözüm'ün. gö-
revlerini kötüye kullandıklan
savıyla I-3 yıl arasında hapisce-
zasına çarptınlmalan isteniyor.
Ankara Cumhuriyet Başsa%-
cılığı'nın, Ulaştırma Bakanlığı
Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın suç
duyurusunda bulunması üzerine
açtığı davanın iddianamesinde,
"Türkiye'de ilk defa uygula-
nacak olması. bu hususta her-
hangi bir yönetmelik veya yöne-
tim kurulu karan ile genel
müdür ve genel müdür yardım-
alanna yetki devri yapılmamış
bulunması, konunun bir ücret
tarifesi yapılmasını gerekli kıl-
ması ve mali potresinin çok bü-
yük rakamlara ulaşmasından
anlaşılacağı gibi tamamen yöne-
tim kurulunun yetkisınde ve ka-
ran doğrultusunda yapılması
gereken konuda, ilgili fırma ile
sözleşme yapılmasına ve imza-
lanmasına karar vererek yetki
tecavüzünde bulunduklan, adı
geçen fırmaya tanınmış olan altı
aylık sürenın deneme süresi ol-
mayıp. tekel süresi olduğunun
anlaşılması karşısında. yetkileri
olmaksıan tekel hakkı vermek
suretiyle firmaya imtiyaz tanı-
dıklan gibi rekabet suretiyle
PTT'nın daha fazla gelir elde
edebilme imkânını yok ettikleri
ve bu şekilde görevlerinı kötüye
kullandıklan anlaşılmaktadıf."
Ankara Cezaevi müdürü
ve savcısı görevden alındı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)"Kendilerine işkence ve
baskı yapıldığı. avukatlanna
savunma hakkını ortadan kal-
dıracak şekilde yasaklar geti-
rildiğT" gerekçesiyle bir grup
siyasi tutuklunun açlık grevi
yaptığı Ankara Merkez Kapa-
lı Cezaevi'nin müdürü ile sav-
cısı görevlerinden alındı.
Adalet Bakanlığı. hükümlü
vc tutuklulann yanı sıra avu-
katlann da yakındıklan cezae-
vindeki uygulamalara el koy-
du. Adalet Bakanı Seyfi
Oklay. kendisine ulaşan ya-
kınmalar ü/-crinc. Ceza ve Tev-
kif Evleri Genel Müdürlüğü'-
ne, olaym incclenmesi için
talimat verdi. Adalet Bakanı
Oklay. bakanlık u/manlannın
yaptıklan ıncelcmclcrin. ken-
disine ulaşan ilk sonuçlan üze-
rine harekete geçerek, cezaevi
müdürü Mehmet Yalçın ile ce-
zaevi savcısı İlhan Arslan'ı gö-
revlerinden aldı. Yalçın, An-
kara Çocuk Islahevi'ne müdür
olarak atanırken, yerine de
Çocuk Islahevi Müdürü Ba-
hattin Çetinkaya getirildi. tl-
han-Arslan'dan boşalan cezae-
vi saveılığına da Ankara
cumhuriyet savalanndan
Mehmet Öztem atandı.
Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'ndeki siyasi dava sanığı
tutuklular. kendilerine baskı
ve işkence yapıldığı. avukatlan
\e aileleri ile görüşme olanak-
lannın kısıtlandığı gerekçesiy-
le, bir süre önce açlık grevine
başlamışlardı Tutuklulann
açlık grevi halcn sürüyor.