18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mösteşardan Bakan'a by-pass • ANKARA (Cumhuriyet)- Adalet Bakanı Seyfı Oklay, by-pass yasasıyla görevinden almayı planladığı Adalet Bakanhğı Musteşan Arif Yüksel'in by-pass'ına uğradı. Yûksel, Yargitay'da boşalan 11 üye için seçimi, Adalet Bakanı Oktay'ın temmuz aymda yapılmasmı istemesine karşın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 4 üyesinin de desteğiyle bugün yaptınyor. Yüksel, Bakan Oktay ile kendisiyle birlikte hareket etmeyen üye İhsan Özmen'in bulunmadıklan 28 mayıs tanhindckı kurul loplantısında seçim tarihıni belirledi. Gelişmeyi öğrenen Oktay, kurula bir önerge vererek seçim tarihinin ertelenmesini istedi. Yeniden bir araya gelen kurul seçim tarihini 2 gün sonraya erteledi. Bugün yapılacak seçimlerde, kurul üyelerinden Necdet Mutiş, Yargitay'da boşalan ceza daırelerinden bırinin başkanlğına. Mustafa Bumin,Yavuz Nazaroğlu'ndan boşalan Anayasa Mahkemesi üyeliğine, Uzdem Akyüzde Daruştay 9. Daire Başkanlığı'na aday oldular. Burstfda göriiş sancısı • BURSA (Cumhuriyet Biirosu) - Bursa E Tipi Cezaevi'nde kalan siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşmek isteyen HEP Bursa ll Başkaniığı, Sosyalist Parti Bursa ll Başkaniığı ve kapatılan Özgür Der temsilcilerinden oluşan bir heyete cezaevinde görüş yaptırılmadığı öğrenildi. Heyetin özellikle 1 ayı aşan bir süredir açlık grevi yapan ve mide kananıası geçirdiği öne sürülen Elif Norata isimli öğrenci tutuklunun durumu hakkında bilgi almak istediği belirtildi. Özal'a hakarete gözaltı tZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Eşrefpaşa semtinde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yoldan geçişi sırasmda bekletilmesine sinirlenen taksi sürücüsü Mustafa Özdemir, kullandığı sözcükler nedeniyle gözaltına alındı.Bayramyeri tüp geçidinde Mustafa Ozdemir'in kullandığı 35 T 6562 plakalı taksi, trafik görevlilerince durduruldu. Neden durdurulduğunu polise soran Özdemir'e görevliler, "Cumhurbaşkanı geçtiği için" karşılığını verdiler. Bu olaya sinirlenen özdemir'in Özal'a hakaret ettiği, aşağılayıcı •sözcükler kullandığı öne sürüldü. 5 PKK'll öldÜPÜIdö • DİYARBAK1R (Cumhuriyet) - Güvenlik güçleriyle PKK militanlan arasında Şırnak ve Kulp'da çıkan çatışmalarda toplam 5 militanın öldürüldüğü bildirildı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre Şırnak'ın dağlık kesiminde güvenlik güçleriyle PKK militanlan arasında dün çıkan çatışmada 3 militan öldürüldü. Aynı gün Diyarbakır'ın KuJpilçesinin Yaylak köyü bölgesinde çıkan çatışmada da 2 militanın öldürüldüğü, 1 militanın da yaralı olarak yakalandığı kaydedildi. Valilik açıklamasında aynca Mardin'in Mazıdağı ilçesinde 2 militanın güvenlik güçlerine teslim olduğu, Bitlis'in Tatvan ilçesinde ise Mehmet Işık adlı polis memurunun öldürülmesiyle çeşitli tarihlerde bazı kamu araçlannı tarama eylemlerine katıldıklan belirtilen 2 militanın tutuklandığı duyuruldu. Gözaltında kayboldu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ardeşen Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan Kadir Genç adlı öğretmenin, Rize siyasi şube ekipleri tarafından Rize'ye götürüldüğü ve bir süre sonra da kaybolduğu Ueri sürüldü. Genç'in babası, Adalet Bakanhğı'na oğluyla acil görüştürülmesinin sağlanması için dilekçe verdi. Ahmet Lütfü Genç dilekçesinde, oğluyla en son olarak 31 mayıs günü görüşme olanağı bulduğunu belirterek, Ardeşen'den Rize'ye götürülmesinden sonra birdaha kendisinden haber alamadığını ifade etti. Genç, oğlunun zorla, işkence ile yasadışı örgütlere üye olduğunun kabul ettirilmek istendiğini ılen sürdü. Yerel seçimler için Erbakan 230, Yılmaz 180 yerde konuştu. Seçim harcaması 20 milyar Hükümetiıı ilk seciııı smavıDOĞANAKBN • 341 yerleşim yerinde yann yapılacak yerel seçimler için en çok yolu RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan katetti. Erbakan 230 yerleşim yerinde haziran seçimleri için son koz- yurttaşlara hitap ederken, ANAP lideri Mesut Yılmaz, 30 il ile 150 dolayında İannı bugün oynuyoriar. Koa- beldede, Başbakan Demirel 15, İnönü 25 yerleşim biriminde konuştu. lisyon hükümeti ilk smavını vermeye hazırlanırken, muha- lefet, seçim sonrası DYP ve SHP'yi yıpratma planlan yapı- yor. 341 yerleşim yerinde yann yapılacak yerel seçimler için en çok yolu RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan katetti. Se- çim çalışmalannı, partisince ki- ralanan özel helikopter ve uçakJa yürüten Erbakan, 230 yerleşim yerinde yurttaşlara hi- tap ederken, ANAP lideri Me- sut Yılmaz, 30 il ile 150 dolayın- da beldede konuştu. Mayıs ayında toplam 12 kez yurtdışı- na çıkan Başbakan Süleyman Demirel, ara yerel seçimler için ancak 15 yerde yurttaşlarla bir- likte olabilirken, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, 12 il ile 25 yerleşim biriminde konuş- tu. Siyasi partilerin yürüttüğü seçim kampanyalannda yakla- şık 20 milyar lira harcandı. 640 bin seçmenin oy kullana- cağı ara yerel seçimler için lider- lerin yaklaşık bir ay önce çıktığı maraton bugün noktalanıyor. Sultan Air'den kiralanan özel helikoptenn yanı sıra özel bir uçakla seçim çalışmalannı yü- rüten Erbakan, bugüne kadar 230 yerleşim biriminde yurttaş- lara hitap etti. RP Genel Baş- kan Yardımcısı Rıza Ulucak, 73 beldede birincı, 70 beldede de ikinci parti olduklannı belir- terek, "Hocamızla birlikte bü- tün milletvekillerimiz ve MKYK üyelerimiz belirlenen görev sahalannda çalışmalannı sürdürüyorlar" dedi. ANAP, propaganda çalış- malan için alü milyar lira har- cadı. Genel Başkan Mesut Yılmaz, seçim kampanyası sı- rasmda 30 il ve yaklaşık 150 beldede yurttaşlara hitap eder- ken, parti sözcüleri yerel ara secimlerin önemli bir gösterge olmadığını dile getiriyorlar. ANAP İzmir Milletvekili Işın Çelebi Cumhuriyet'e yapüğı açıklamada, "Geçen haaranda yüzde 38 cıvannda oy almıştık. Ekimdeki genel seçimde, yüzde 24 oy aldık. Bu tür küçük ölçek- te yapılan ara seçımier bir gös- terge olmuyor" dedi. Başbakan Demirel, yerel ara seçimler için meydanlara en az çıkan lıder olmasına karşın, propaganda için en büyük pa- rayı DYP harcadı. SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü, seçim gezıleri çerçevesinde Kı- nkkale, Mersın, Adana, Hatay, Niğde, Babkesir, Aydm. İzmir, Konya, İştanbul, Şanlıurfa ve Van illeri ile 25 dolayında yerle- şim binminde yurttaşlara hitap etti. Partisinin seçim kampan- yası için yaklaşık 2 milyar lira- lık bir harcama öngördüğünü belirten ŞHP Genel Saymanı Ziya Halis, bu paranın 1 milyar 200 milyon lirasının örgütlere "nakit yardımı" olarak gonde- rildiğini söyledi. Seçimler için en az harcamayı DSP, MÇP ve SP yaptılar. MÇP Genel Merkezi'nce ör- güüere gönderilen yardım, bay- rakla sınırlı kaldı. 640 bin seçmenin sandık ba- şına gideceği belediye başkaniı- ğı seçimlerinde, oylann yansı Şanburfa ve Van iİİen ile Ünye (Ordu), Dalaman (Muğla), Su- şehri (Sıvas), Nazilli (Aydın), Derince (Kocaeli), Suruç (Şan- burfa), tyidere (Rize), Dörtdi- van (Bolu), Çamlıbel (Tokat) ve Sangazi (İştanbul) ilçelerin- de kullanılacak. 20 ekim 1991 genel seçimlerinde 316 bin 120 kayıtb seçmenin bulunduğu bu merkezlerde, geçerb sayılan 239 bin 174 oyun partilere göre da- ğıbmı şöyle: DYP: 66 bin 567, ANAP: 55 bin 89, RP (MÇP ve IDP ile itti- fak): 52 bin 687, SHP: 48 bin 128, DSP: 15 bin 673. Demirel, Dalaman ve Nazilli'de Aliyev'le birlikte miting yaptı 'Başanmız bazılaruıı çatlatıyor'ÖZCAN ÖZGÜR ÖMER YURTSEVEN DALAMAN/NAZtLLt - Başbakan Süleyman Demirel Dalaman ve Nazilli'de berabe- rinde Nahcıvan Cumhurbaş- kanı Haydar Aliyev'le bir- likte partisinin düzenlediği mi- tinglere katıldı. Demirel, terör- le mücadele konusunda başan- lı olduklannı, devletin gece gi- remediği yerlerin kendi dönem- lerinde kalmadığını belirterek— "Devleti gündüz devleti olmak- tan çıkardık" dedi. Demirel AJi- yev'i yurttaşlara tanıtırken "Iz- mir'de Aliyev'e 'gelin Dala- man'a gidelim, nasıl olsa siz de demokrasiye geçtiniz. Biraz kurs alın, bizim memleketimiz- •de demokrasinin nasıl işlediği- ni görün' dedim" diye konuştu. Demirel hükümetin başansımn bazılannı "çatlattığını" söyledi. Başbakan Süleyman Demirel, lzmir'de sürekli birlikte olduk- ları Nahcıvan Cumhubaşkanı Haydar Aliyev ile birlikte dün Dalaman'a geldi. Beraberinde Devlet Bakanı Cavit Çağlar ile Mehmet Batallı'yı da getiren Demirel, Dalaman Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mi- tingde konuştu. Yaklaşık iki bin kişinin toplandığı alanda söze 'hemşerilerim' diye başlayan DYP Genel Başkam Süleyman Demirel halka scslenirken Azerbaycan Parlamento Başkanı Aliyev yanındaydı. Demirel, Nahcıvan Cumhurbaş- kanı Haydar Aliyev ile Dala- manlıları tanıştırarak şöyle de- di: "Sizlere değerli kardeşim Nahcıvan'ın değerli Cumhur- başkanı Haydar Aliyev'i takdim ediyorum. 28 mayıs günü Tür- kiye ile Nahcıvan arasında köp- rü açılışını başlattık. Bize ora- da büyük muhabbet gösterdiler. Ben de îzmir'de Aliyev'e 'Gelin Dalaman'a gidelim, nasıl olsa siz de demokrasiye geçtiniz. Bi- raz kurs alın, bizim memleketi- mizde demokrasinin nasü Lşledi- ğini görün. Halkla ilişki nasıl kuruluyor, siyaset nasıl oluyor bakın' dedim. 'Gözlemci olun' dedim. Şimdi görecek, izleyecek memleketine döndüğünde kar- deşlerimize ışık tutacak." Konuşmasımn büyük bölü- münde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı eleştiren Demi- rel, "Ben buraya parti tartışma- sına gelmedim. Ne oldu, ne olu- yor önümüzdeki yıllarde ne ola- cak, onu anlatmaya geldim" di- yerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz iktidarı devraldığımızda Türkiye'de kan akıyordu. Işsiz- lik, pahalılık vardı. 'lşsizlik pa- halıhk i>i değildir. Kan dökül- mesi iyi değildir' dedik. Millet bize destek verdi. SHP'ye des- tek verdi, iki destek birleşince hükümet çıkabiliyordu. Türki- ye'nin iki büyük partisi, iki bü- yük cereyanı bir araya geldi. Bu iki parti söylediklerinden vaz- geçmiş, bunları unutmuş değil- dir. Başarıyla çalışıyoruz." Başbakan Demirel Nazilli'de de yurttaşlara seslenirken koa- lisyon hükümetinin vaatlerini yerine getirmesinden bazüannın çatladığını belirterek "Ohh, bı- rakın çatlasınlar" dedi. Demi- rel hükümetin başarıu olduğu- nu ve verilen desteğin sürmesi gerektiğini belirterek şunlan söyledi: "Halk 20 Ekim'de bizi ağaç diker gibi dikti. Artık sıra mey- ve almaya geldi. Sizler bizderf meyve toplamak istiyorsanız hükümete güvenmeye, destek vermeye devam edeceksiniz. Bunun başka yolu yok. Bakın etrafınıza, bizden başka hizmet yapan var mı. Size şunu özellik- le söyleyeyim, DYP'nip içinde olmadığı hiçbir hükümet olmaz. Biz olmadık mı bilin ki Türki- ye'de de hiçbir şey olmaz. " Halk bizi yaralarsa Başbakan Demirel 7 haziran- da yapılacak yerel seçimlere de- ğinirken "Bu yerel seçimlerde halk bizi yaralarsa meseleleri çözmede takatımız tükenir" di- yerek şöyle konuştu: "Ben bunları şunun için söy- lüyorum: Şunu seçin bunu seçin demiyorum. Yalnız seçerken al- danmayın. DYP'nin içinde ol- madığı hiçbir hükümet Türki- ye'de hükümet olmaz. Biz siz- lere, 'bize güç verdiniz, verdiği- niz güce sahip çıkın' diyoruz. Van'da yağmur altında konuşan İnönü, söz verdi: Ne vaat ettiysek yerine getireceğiz VAN (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü. in- sanlann hiç bir baskı görmeden yaşaması için çeşitli düzenleme- ler yapüklannı belirterek, "Ne vaat ettiysek yerine getireceğiz. Bakanlar arasında aynm yok- tur. Hepsi hükümetin bakanla- ndır" dedi RP Lideri Necmettin Erba- kan'ın konuştuğu Van Hastane Caddesi'ndeki alana bir saat gecifcmeyle gelerek kısa bir ko- nuşma yapan SHP Genel Baş- kanı, yağmur başlayınca kendi- sine şemsiye açmak isteyen partitiîere "Bize şemsiye değil, belediye başkaniığı lazım" diy- şe espiri yaptı. Yağmur altında yaklaşık dört bin kişiye sesle- nen İnönü, yakında toplu ko- nut çabşmalanna başlayacak- lannı belirtti. Bir ara, yanında Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ı göremeyen İnönü, "Bu benden biraz daha akılb, yağmuru gÖr- dü bakın aşağıya indi" dedi. Yılıııaz: Vaatler sözde kaldı CEMİL CİĞERİM SALİM SÜRMELt TEKKEKÖY/ÜNYE - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "20 Ekim'de iki anahtar, yeşil kart, ucuzluk ve iş vaadinde bulunanlar, bu vaatlerinin hiçbirini yerine getiremediler" dedi. Çıktığı seçim gezisinde Samsun'un Tek- keköy ilçesinin Büyüklü beldesi ile Ordu'- nun Ünye ilçesinde halka hitap eden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, ANAP'ın be- lediye başkan adaylarının kefıli olduğunu söyledi. Havaalanına saat 11.50'de inen Mesut Yılmaz, Samsun'da kent içinde tur attık- tan sonra Büyüklü beldesine geçti. Yanın- da eşi Berna Yılmaz ve bazı ANAP millet- vekilleri olduğu halde cuma namaa kıbnır- ken Buyüklü'ye gelen Mesut Yılmaz, bu- rada konuşmasından önce camiye giderek cuma namazını kıldı. Daha sonra halka hi- tap eden Mesut Yılmaz şöyle konuştu: "Yeniden sandığa gideceksiniz. Yeni ku- rulan beldede belediye başkanı ve Meclis üyelerini seçmek içiı: oy kullanacaksınız. Ancak sizlere şunu söylemeliyim ki bura- da belediye kurulması kararı bizim hükü- metimiz döneminde çıkmıştır ve altında da başbakan olarak benim imzam vardır. Bu nedenle önemli bir karar vereceksiniz. Si- ze en iyi hizmeti yapacak başkanı seçme- niz lazım. O hizmeti de en iyi şekilde ANAP adayı verir. Pazar günu belediye kurulma- sı karannda benim imzam olduğu için de bizim adayımına oyunuzu veriniz." Konuşması sık sık "Mesut başbakan" sloganlan ile kesilen Mesut Yılmaz, şöyle devam etti: "Seçim nedeniyle buraya gelen siyasi partiler her türlü vaadlerde bulunabilirler. 20 Ekim'de de sizlere iki anahtar, yeşil kart- lar, ucuzluk, herkese iş vaat ettiler. Bu va- atlerinin hiçbirinin gerçekleşemediğini gör- dünüz. Ucuzluk gitti, pahahlık geldi. Ne ye- şil kart dağıttılar ne de anahtar. Ayda J75 bin liranın altında az geliri olanlara yeşil kart verilecekmiş. Böylesi kararlara gülü- nur. Onun için sizlere diyorum ki sandık başına gittiğinizde 20 Ekim öncesini bir dü- şünun, boş vaatlere kanmayın. 'Buraya pa- ra ve hizmet vermeyiz' tehditlerinde bulu-- nanlara kulak asmayın. Hangi partinin adayı seçilirse seçilsin devletten payını ala- caktır. Buranın birikmiş 400 milyonu var. Mesele o partiyi iyi kullanabilecek, hizmet vercbilecek adayı bulmak size düşüyor. ANAP'ın belediye başkan adaylarının ar- kasında ben varım, onların kefili benim. Adaylanmıza destek olacağjma söz veriyo- rum. Boş vaatlere ve tehditlere kulak asma- yın." 1402 sayılı Sıkıyönetim Ya- sası'na da>arularak görevinden abnanlann tekrar eski görevle- rine iadc edildiğini anımsatan İnönü, hükümet ve hükümet ortağı bir parti olarak vaat et- tikleri herşeyi mutlaka yapa- caklannı vurguladı ve şöyle konuştu: "Bütün bakanlanmız hükü- metimizdn bakanlandır. Arada herhangi bir aynm yoktur. Biz de iktidardayız, bu çok iyi bir şey. Bakın 1402'liklergörevleri- ne dönüyorlar. Biz Türkiye'de demokrasinin tam manasıyla işlemesini, insanlann hiçbir baskı altında kalmadan huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Bu bölgede çabşmadığı için işçileri- ni çıkartan 230 fabrika bulunu- yor. Bunlann da elinden tuta- cağız. Memur sendikalannı güvence altına alacağız. İşsizlik sigortası ve iş güvencesi gelire- ceğiz. " Erdal İnönü. Doğu ve Gü- neydoğu'da işsizliğin azaltıl- masına dönük, biner kişilik işçi, memur kadrolanna da değinir- ken "Dağmmda kesinlikle par- tizanlık yapılma>acaktır" diye söz verdi. Ecevit Manisa ve Muğla'da konuştu: Anahtarlar hiçbir kapı açmadı N1ANİSA/MLĞLA (Cum- huriyet) - Demokraük Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit, Başbakan Süleyman Demirel"in 20 Ekim seçimleri öncesi "Çare benim. peşimedü- şün" dediğini, bugün Türkiye'- nin sorunlannı bile yeni öğre- nip paniğe kapılan bir kimse gibi konuştuğunu söyledi. DSP lideri, Manisa'nın Iğdecik ve Karaağaçlı ile Muğla'nın Yeşil- bağcılar beldelerinde yaptığı konuşmalarda, Demirel'in Türkiye"nin sorunlanna nasıl çözüm bulacağını milletten ve uzmanlardan sorduğunu iddia etti. 20 Ekim seçimlerinde seç- menlerin Demirel'in tatlı vaat- lerine kanarak oy verdiğini. başbakanın elinde salladığı anahtarlann hiçbir kapıyı aç- madığını söyleyen Ecevit şöyle konuştu: • Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit, sosyal güvenlikten yoksun çiftçi ve köylünün çareyi çok çocuklukta aradığını söyleyerek, Bağkur ve SSK'nın güvenceden çok yük haline geldiğini ileri sürdü. Ecevit, seçmenlerin 20 Ekim'de Demirel'in tatlı vaatlerine kanarak oy verdiğini söyledi. "Asıl tılsımlı anahtar seçme- nin oyudur. Eğer seçmen oyu- nu tatlı vaatlere kanarak dcğil de önerilen somut çözümleri tartarak kullanırsa, toplumu hakça bır düzen içinde refaha ulaştıracak kapı ancak ozaman açılır." Yılda bir milyonluk nü- fus artış hızının nedenini kavra- manın çareyi de bulmak anla- mma geleceğini belirten DSP lideri. sosyal güvenlikten yok- sun köylü ve çifçinin çözümü çok çocuklulukta aradığını söy- ledi. Hızlı nüfus artışı ve göçün kentleşme ve sanayileşmenin bütün yurda dengeli dağıtımıy- ia mümkün olabileceğini söyle- yen Ecevit şöyle dedi: "Bugünkü düzenle tüm halkı yeterli sosyal güvenliğe kavuş- turmak şöyle dursun, Bağkur yurttaşlara güvence sağlamak yerine yük olur duruma gelmiş- tir. SSK ise sigortalılann ilaç paralannı odeyemez duruma düşürdübnüştür. Emekh aylık- lan da yükselen enflasyonun çok gerisine düşmüştür." BÖTÜN RE^KLER AYNI Hİ2L-A &İR'lNCİLİ5İ *yEfİLE* «EV6İÜ Ö2t>EM'lRA5AF'ian POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETÎNKAYA Daha Çok TarUşırız!.. Tartışma oldukça ilginç... Herkes birbirine soruyor: "Kim iyi konuştu, Ozal mı yoksa Demirel mi?" Birisi, "Sayın Özal çok iyiydi vallahi, gerçekten harika konuştu " diyor. Diğeri söze giriyor hemen: "Yok canım... lcraatın içinden yaptı. Bir altın dolmakale- mieksikti..." Halk olarak tartışmayı çok seviyoruz. Bir fırsat yakala- mayalım, hemen tartışmaya giriyoruz. İzmir Üçüncü Iktisat Kongresi, Türk ekonomisine ne ya- rar sağlayacaktır? Tartışmanın sonuçları, halkımıza mut- luluk getirecek midir? Işte yanıtlanması gereken sorular bunlar. Onun için, "özal mı iyi konuştu, yoksa Demirel mi?" tartışması yap- mak gereksiz. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur konuşma- sında, "Türkiye'nin en büyük sorunu enflasyondur" deyip soruyor: "Enflasyon kader mıdir?" TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kalkınmanın ve muöuluğun yollarını anlatırken şöyle diyor: "Önümüzdeki yeni dönemde toplumlar refaha ve kalkın- maya giden yolları, demokraside ve rekabete dayalı eko- nomik modellerde arayacaklardır..." lyı, hoş, güzel tümceler bunlar. Değişen dünyada Türki- ye mutlaka yerini alacaktır. Demokrasi yerleşecektir tüm kurum ve kurullarıyla. Kongrede işverenler de var, sendikacılar da. Onlar da artık 15 yıl öncesi gibi değiller. Belki 15 yıl önce olsaydı, ki- mi sendikacılar ya da kimi işverenler aynı çatı altına gelip konuşmazlardı. izmir Üçüncü Iktisat Kongresi'nde Türkiye'nin ekonomik sorunlanna değinen, halkın beklentilerini içeren konuş- malar yapılırken dikkatimizi çeken bir gerçek vardı. Işve- ren örgütlerinin temsilcilerı, işçi kesiminin temsilciieri, kongrede konuşmacıydılar, ama memur kesiminin temsil- ciieri nedense yoktular. Gözlerimiz onları aradı, amabula- madı. Ne yazık ki çağrılı değillerdi. Onun için de gelme- mişlerdi. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu'nun konuşması et- kileyiciydi. Türkiye'nin en büyük gereksiniminin demok- rasi' olduğunu vurgularken, buna bir de açıklık getirdi: "Bir avuç insanın, ulusal gelirin yarısına el koyduğu bir ülkede, demokrasi de kalkınma da olmaz..." Evet Türkiye'de bir avuç insan mutlu yaşıyor. Bu gerçe- ği bugün salt OİSK Genel Başkanı Nebioğlu değil, Başba- kan Demirel de söylüyor. Bakın Ozal, okulların paralı olmasını istiyor, Demirel bu- na karşı çıkıyor: "Türkiye'de ulusal gelir kişi başına 5 bin dolar olursa bu gerçekleşebilir. Siz bunu bugün yaparsanız işçi, memur, köylü, esnaf, dul, yetim çocuğunu okutamaz..." Ozal'ı bir grup işadamı alkışlıyor, Demirel'i tüm salon... Dünya değişiyor, Türkiye de değişmek zorunda... Yine, tanınmış sanayici ve işadamı Vehbi Koç'un konuş- ması, dikkatle değerlendirilmelidir. Vehbi Koç, "vergi ka- çıranların ağır şekilde cezalandırılmasını" isterken, işsiz- lik sorununun çözümlenmesini öneriyor ve şöyle diyor: "Iç göç ve sağlıkPiz kentleşme daha da hızlanacaktır..." Onun için de sanayicisinden işadamına, bürokratından sendikacısına ve politikacısma dek, herkesin ayaklarının yere sağlıklı basması gerekiyor. 1989 yılında üç milyonu aşan genç işsiz sayısı bugün 4-5 milyonu buldu. Ulkemizde genç işsizler ordusu oluştu. iş ve İşçi Bulma Kurumu'na başvuranların yüzde yetmişi bu- gün gençler. işsizler arasında yaşı otuzdan yukarı olanla- rın oranı yüzde 30. Kayıtlı işsizlerin yüzde 51'i ilkokul, yüzde 18'i lise ve dengi okul mezunlannı kapsıyor. Acaba işsiz gençlerin haklarını kimler koruyacak? Değişen dünyada Türkiye'nin sorunları giderek büyü- yor. Onun için de Süleyman Demirel soruyor: "Geçen 6 ay zarfında, 10 yılın yükünü biz temizlemeye çalıştık. Bu yük 6 ayda temizlenir mi?" Enflasyonun, yaşam pahalılığının arttğı bir ülkede çalı- şan kesim inlerken, bir avuç mutlu azınlık gününü gün edi- yor. Kırsal atandan kentlere göç sürüyor, hükümet ILO sözleşmelerini umursamıyor, çocuk mahkemeleri kurula- mıyc\ Hepsi bunlann birbirine karışmış sürüp gidiyor. Bunun için hep tartışryoruz. Tartışmayı seviyoruz. O nedenle daha çok tartışırız... PTT eski yöneticilerîne ıısıılsiizliik davası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Görevden alınan PTTnin eski yöneticileri hakkındaki üçüncü dava. televizyon kanal- lannda >aygın bır bıçımde kulla- nılan "'Alo Bilgi" uygulaması nedeniyle açıldı. Cumhurbaşka- nı Turgut Özal tarafından Cum- hurbaşkanlığı Başdanışman- lığı'na getirilen PTT eski Genel Müdürü Emin Başer ile yardım- cısı Osman Yılmaz Gözüm hak- kında. "Alo BilgTnin kurucusu Legıon firmasına. yetkılen ol- maksızın tekel hakkı tanıyarak. Pl I yi zarara uğrattıklan ge- rekçesıyle dava açıldı. Türksat ihalesınde usulsüzlük yaptıklan ve seçim yasaklanna aykın dav- randıklan gerekçesiyle daha ön- ce de haklannda iki ayn dava açılan Başer ve Gözüm'ün. gö- revlerini kötüye kullandıklan savıyla I-3 yıl arasında hapisce- zasına çarptınlmalan isteniyor. Ankara Cumhuriyet Başsa%- cılığı'nın, Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın suç duyurusunda bulunması üzerine açtığı davanın iddianamesinde, "Türkiye'de ilk defa uygula- nacak olması. bu hususta her- hangi bir yönetmelik veya yöne- tim kurulu karan ile genel müdür ve genel müdür yardım- alanna yetki devri yapılmamış bulunması, konunun bir ücret tarifesi yapılmasını gerekli kıl- ması ve mali potresinin çok bü- yük rakamlara ulaşmasından anlaşılacağı gibi tamamen yöne- tim kurulunun yetkisınde ve ka- ran doğrultusunda yapılması gereken konuda, ilgili fırma ile sözleşme yapılmasına ve imza- lanmasına karar vererek yetki tecavüzünde bulunduklan, adı geçen fırmaya tanınmış olan altı aylık sürenın deneme süresi ol- mayıp. tekel süresi olduğunun anlaşılması karşısında. yetkileri olmaksıan tekel hakkı vermek suretiyle firmaya imtiyaz tanı- dıklan gibi rekabet suretiyle PTT'nın daha fazla gelir elde edebilme imkânını yok ettikleri ve bu şekilde görevlerinı kötüye kullandıklan anlaşılmaktadıf." Ankara Cezaevi müdürü ve savcısı görevden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)"Kendilerine işkence ve baskı yapıldığı. avukatlanna savunma hakkını ortadan kal- dıracak şekilde yasaklar geti- rildiğT" gerekçesiyle bir grup siyasi tutuklunun açlık grevi yaptığı Ankara Merkez Kapa- lı Cezaevi'nin müdürü ile sav- cısı görevlerinden alındı. Adalet Bakanlığı. hükümlü vc tutuklulann yanı sıra avu- katlann da yakındıklan cezae- vindeki uygulamalara el koy- du. Adalet Bakanı Seyfi Oklay. kendisine ulaşan ya- kınmalar ü/-crinc. Ceza ve Tev- kif Evleri Genel Müdürlüğü'- ne, olaym incclenmesi için talimat verdi. Adalet Bakanı Oklay. bakanlık u/manlannın yaptıklan ıncelcmclcrin. ken- disine ulaşan ilk sonuçlan üze- rine harekete geçerek, cezaevi müdürü Mehmet Yalçın ile ce- zaevi savcısı İlhan Arslan'ı gö- revlerinden aldı. Yalçın, An- kara Çocuk Islahevi'ne müdür olarak atanırken, yerine de Çocuk Islahevi Müdürü Ba- hattin Çetinkaya getirildi. tl- han-Arslan'dan boşalan cezae- vi saveılığına da Ankara cumhuriyet savalanndan Mehmet Öztem atandı. Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'ndeki siyasi dava sanığı tutuklular. kendilerine baskı ve işkence yapıldığı. avukatlan \e aileleri ile görüşme olanak- lannın kısıtlandığı gerekçesiy- le, bir süre önce açlık grevine başlamışlardı Tutuklulann açlık grevi halcn sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle