Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
& HAZİRAN1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER
Talabani
geliyop
• AN KA RA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Kürdıstan
Yurtsever Birliği (KYB)
lideri Celal Talabani,
pazartesı günü Türkiye'ye
geliyor. KYBmerkezinden
yapılan açıklamada.
Talabani'nin Kuzey
Irak'takı durumu görüşmek
iizcre Başbakan Süleyman
Oemirel ve Dışişleri Bakanı
Hikmet Çeıin'le biraraya
geleceği bildirildi. Dışişleri
Bakanlığı ve Başbakanlık
yetkililen. Talabanı'nin
dileğinin kendilerine
ulaştığını. ancak
görüşmelerin
kesinleşmediğinı
bildiriyorlar.
Estonya'daki
SSCB askerleri
• STOCKHOLM(AA)-
Baltık cumhuriyetlerinden
Estonyada konuşlandınlan
eski SSCB askerlerinin
çekilmesinin yıl sonundan
önce imkansız olduğu
bildirildi. Estonya Haber
Ajansı ETA'nın bildırdiğine
göre, Bağımsız Devletler
Topluluğu (BDT)heyeti ile
Estonyah yetkililer arasında
Talin'de görüşmeler yapıldı.
BDTheyetı Başkanı Vassili
Svirine, yaptığı açıklamada,
bugüne kadar on iki tümenin
çekilme işleminin
tamamlandığını belirtli.
Türk-Yunan
dostluğu
• ATİNA(AA)-'Abdi
tpekçi Banş ve Dostluk
ödülü" kurucusu Dr.
Andreas Poliıakis* Başbakan
Süleyman Demirel'e
gönderdiği mektupta,
Türk-Yunan ilişkileriyle ilgili
görüşlerinden ötürû
kendisineteşekküretti.
Politakıs. Başbakan
Demirel'in Türk-Yunan
ilişkileriyle ılgjli hafta
başında "Elefterotipia'
. gazetesinde yayınlanan
, demecini "samimi, iyi niyetli
ve yapıcı' olarak tanımladı.
Kendısinin de iki ülke
arasında "dostluk, iyi
komşuluk ve işbirliği
anlaşması'nın biran önce
imzalanmasından yana
olduğunu kaydeden
Pohıakıs, bu anlaşmanın
Türkiye ile Yunanistan'a
ciddi bir işbirliği olanağı
sağlayacağına ınandığını
belirtü. ^ - .r P
Imelda'nın 'pabuç
sarayı'
• MA.NILA (AA) - Filipinler
Devlet Başkanı Corazon
Aquino, dcvrik Devlet
Başkanı Ferdinand
Marcos"uneşi Imelda'nın
ayakkabı koleksiyonunun
bulunduğu saray ın ziyarete
açılmasına karar verdj.
Malacanang kentinde
bulunan sarayda, Imelda'nın
avakkabılannın yanı sıra,
bazı kişisel eşyalan da
bulunuyor. 20 yıl devlet
Hazinesi'nden zımmetıne
para geçirmekle suçlanan
Ferdinand Marcos'un
I986"da de\ rılmesıne neden
olan halk ayaklanmasının
ardından müze haline
getirilen saray, gelecek hafta
kapılannı ziyaretçilere
açacak. Mûzeyı gezmek
isteyenlerden para
alınmayacak.
Nükleersantrala
sarhoş uzmanlar
•SOFYA'(AA)-
Bulgaristan'ın sorunlu
santralı Kozluduy'un teknik
bakımı ile uğraşan dört Rus
uzmanın görev başında
sarhoş olarak y akalandıklan
bildirildi. Milli Eleklrik
Şirketler Grubu Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı
Zak Karakas, dört Rus
uzmanın durumlannın kabul
edilemez olduğunu belirterek
derhal görev lerine son
verildiğini açıkladı.
Oslo toplantısında ittifaka verilen yeni görev tartışmalara yol açtı
NATO, banşjandarmasıını?
SABETAY VAROL
• Diplomatik çevrelerde şu soru soruluyor:NATO bundan son-
ra Avrupa'da 'banşı koruyan güç' olarak mı görev yapacak,
yoksa daha ileri giderek 'banşı gerçekleştiren' bir güç mü olacak?
NATO'ya yakın çevreler, NATO'nun
AGİK'in bölgede banşı koruma ca-
balanna ne şekilde katkıda buluna-
cağının, asıl bundan sonra somut tartış
maya açılacağını ifade ediyorlar. Oslo,
karan, şimdiye kadar geçerli olan "alan
dışı" müdahele yasağını zorlamak sure-
tiyle bundan sonraki gelişmelere kapıyı
aralamaktan başka bir şey yapmıyor.
Oslo nihai deklarasyonunun 11 pa-
ragrafı aynen şöyle:
"Ittifak, AGİK'in, bunalım yönetimi
ve ayrılıkların barışçı yoldan giderilme-
si konularında yeni ve giderek artış gös-
teren sorumlulukları için ustlendiği et-
kin eylemlere katkıda bulunabilecek po-
BRÜKSEL - NATO, bundan sonra
AGİK'in talebi üzerine Avrupa'da
"banşı koruyan güç" olarak mı görev
yapacak? Yoksa daha da ileri giderek
"banşı gerçekleştiren" bir güce mi dö-
nüşecek? Başka bir deyişle, NATO bu
amaçla muharip bir güç gibi görev ya-
pabilecek, yani banş jandarması olacak
mı?
NATO dışişleri bakanlannın önceki
gün Oslo'da "ittifakın AGİK'ce yürü-
tülen banşı koruma çabalanna destek
vermesi" ilkesini benimsemesi, bu iki-
leme tam anlamıyla açıklık getirmiyor.
tansiyele sahiptir. Bu anlamda, sorun-
ları tek tek değerlendirmeye ve kendi
mevzuatımıza uygun olması koşuluyla
AGİK sorumluluğuna girişilen banşı ko-
ruma faaliyetlerini desteklemeye hazırız.
Bunun için tüm olanak ve yetenekleri-
mizi AGİK hizmetine sunabiliriz. Boy-
!esi bir desteğin alacağı şekilieri belirle-
mek üzere NATO Daimi Konseyi gorev-
lendirilmiş bulunuyor. Bütün bunlar, di-
ğer AGİK üyesi ülkelerin katkılanna en-
gel olunmadan yerine getirilecektir."
Gerçekten, 16 dışişleri bakanının ön-
ceki gün yayımladığı sonuç bildirisi dik-
katle incelendiğinde, "banşı koruma"
kavramının net bir tanımının yapıldığı
görülüyor. "Banşı koruma" kavramına
açık bir tanımın temmuz ayında Finlan-
diya'nın başkentı Helsınki'de yapılacak
AGİK. zırvesi hazırlık çalışmalannda
getirilebileceği kaydedildi. Helsinki Zir-
vesi'nin halen devam eden hazırlık mü-
zakerelerinde, 14 ülkenin bu konuya
ilişkın bir önerisi bulunuyor. Ancak me-
setenın tartışma aşamasında olması,
şimdıden kesin bir tahmin yapılmasını
engelliyor. Tabii, olaya farklı yakJaşan
ülkelerin her biri kendi görüşleri doğrul-
tusunda yorumlar getirmek isteyecek.
Alman önerisi
Bu arada, Oslo'da yapılan NATO
Dışisleri Bakanlan Toplantısı'nın yayım-
ladığı nihai belgenin 10. paragrafında,
ittifak ülkelerinin, AGIK'e, Birleşmış
Milletler Sözleşmesi'nin 8. maddesi
uyannca "bölgesel düzenleme statüsü"
verilme yönündeki Alman önerisini des-
tekledikleri beliıtiliyor.
KAİK
NATO'ya
ihtiyatlı
destek
BRÜKSEMCumhuriyet) - Kuzey Atlan-
tik İşbirliği Konseyi (KAİK). NATO'nun
"banşı koruma" amacıyla Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Koriferansı'na (AGİK) askeri
güç tahsis etmesi yönünde bir gün önce ver-
dıği karannı "ilgiyle kaydeuiğmi" açıkladı.
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)üye-
leri de dahil tüm eski Varşova Paktı ülkeleri-
ni içinc alan ve NATO şemsiyesi altında
toplanan KAİK dışişleri bakanlannın üstü
kapalı da olsa NATO'nun önerisine destek
vermesi, 9-10 temmuz tarihlerinde Helsinki'-
dc toplanacak olan AGİK zirvesi açısından
büyük önem taşıyor. Ancak yinede KAİK"-
in NATO'ya kıyasla daha ihtiyatlı bir tutum
benimsemesi, NATO'ya verilecek "banş gü-
cü" görcvinin geleceğine ilişkin tüm engelle-
rin ortadan kalkmadığını gösterdi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, toplantıda
yaptığı konuşmada. Bosna-Hersek ve Kaf-
kasya'daki çatışmalar nedeniyle saldırgan
ülkelenn kınanmasını istedi. KAİK'eüyeol-
mayan Sırbistan açıkça çatışmalardan so-
rumiu tutulurken, Azeri-Ermeni çatışması-
na ilişkin olarak sonuç bildirisinde yer alan
ıfadc. NATO'nun konuyla ilgili özel bildiri-
sine oranla biraz daha geride kaldı.
Bu sonuç. Ermenistan'ın KAİK üyesi olu-
şuyla açıklandı. Nitekim. NATO dışişleri
bakanlannca elc alınan bildiri, Ermenistan'-
ın adını vermemekle birliktc, saldırganı açık
bir şekilde kınıyor ve "işgal altmda" olan
bölgelerden söz ediyordu. Aynı şekilde NA-
TO bildmsı "Karabağ ve ötesi, ki buha
Nahcıvan da dahildır" derken, KAİK bildi-
risi "Karabağ ve ölesi" türünde ve Nahci-
van'ı sessızce geçiştiren daha yuvarlak bir
ifadeylc yctiniyor. "Kınama" yerine ise yal-
nızca "kaygılannı" ifade ediyor.
Çetin, etkili
önlem
istedi
OSLO (AA) - Dışişleri Baka-
nı Hikmet Çetin, Oslo'da iki
gündür devam eden NATO top-
lantılarının ağırlığını Bosna-
Hersek olayları ile Karabağ,
Nahcıvan ve Azeri topraklanna
yapılan saldınların oluşturduğu-"
nu söyledi.
Bakan Çetin, toplantıların bi-
timinden sonra Oslo'da yaptığı
açıklamada, bu saldınların hiç-
bir şekilde kabul edilemeyecefi-
nin, butun konuşmalarda dile
getirildiğini ifade etti ve "Bu sal-
dınların önlenmesi için, başta
NATO olmak üzere, uluslarara-
sı kuruluşlann, daha etkili yap-
tınm gücü olan önlemlere yönel-
melerinin zorunluluğu bir kere
daha ortaya çıkmıştır" dedi.
Bakan, "Bizim dileğimiz, bu
'\uruluşlann, Avrupa'nın kal-
nınde devam eden trajediye son
••erecek yöntemleri bulmaları ve
Ermenistan'ın, işgal ettiği top-
raklardan bir an önce çekilerek,
AGİK'te kararlastırılan Minsk
Banş Konferansf nın toplanma-
sına olanak sağlamasıdır" şek-
linde konuştu.
"NATO, AGİK'in alacağı ka-
rar çerçevesinde konulan tek tek
incelemek koşuluyla, Banş Gü-
cü konusunda katkıda buluna-
bilecektir" diyen bakan, ileride
bununla da yetinilmeveceğini
kaydederek >oyle devam etti:
"Saldırı duruıı,.ia gelen
Sırplar ve Ermeniler, hauVetle-
rine devam ederse, sadece b.<r';
Gucü oluşturmakla kalınmaya-
bilir, onun da ötesine geçilerek,
barışın sağlanması için birtakım
önlemler alınabilir."
Osio'daki NATO topJantısını protesto eden göstericilere polis müdahale etti. (AP)
Ankara, Danimarka'nın karannı topluluk için yeni bir büyük sorun olarak görüyor:
AT-Tüıkiye ilişkileri ımutulmamalı
HALUK GERAY
ANKARA - Türkiye, Dani-
markalılann Maastricht anlaş-
masını kabul etmemelerini,
AT'nin önündeki sorunlann
büyüklüğünün "karutı" olarak
değerlendiriyor. Ankara, Dani-
marka'nın yaratuğı sorunun,
Türkiye-AT ilişkilerini olumsuz
etkilememesı gerektiğini bildir-
di.
ATnin çözmekle uğraştığı
sorunlara, şimdi yeni bir "çıban
başının" daha eklendiğini belir-
ten Dışişleri kaynaklan, Dani-
marka'nın ATde "dışlanabite-
ceği" yorumunu yapıyorlar.
Cumhuriyet'e görüşlerini açık-
layan üst düzey bir yetkili, An-
kara'nın değerlendırmesini şöy-
le açıkladı:
"Biam. uzaktan söyleyeceğimiz şey,
Avrupa Topluluğu'nun ilerlemesini
problemsiz olarak gerçekleştirmesidir.
Çunkü AT, ileride dahil olacağımız bir
kuruluştur. Ancak son gelişme, Avru-
pa'nın ne kadar büyük sorunlan oldu-
ğunun bir delilidir."
Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan yazılı
açıklamada, referandumun sonuç-
lannın. Danimarka halkının "serbest
iradesinin" göstergesi olduğu belirtile-
MAASTRİC HT ANLAŞMASI NEDİR?
Hollandanın Maastricht kentinde geçen
arahkta yapılan ATdoruğunda imzalanan
yeni birlik anlaşması, iki ana unsurdan
oluşuyor:
Ekooomik ve parasal birlik - Bu yıl sonunda
yürürlüğe girmesi beklenen "tek pazar'
kavramını çok daha ileriye götürmeyi ve en
geç 1999 yılında tek merkez bankasf ve "tek
para birimi'ne geçmeyi öngörüyor. Tek para,
üye ülkelerin ulusal paralannın yerine
geçecek. Tek merkez bankası ise tek paranın
kontroledildiğı. hükümetlerden bağımsız bir
kurum olacak. Böylece, dolar ve yen ile
rekabet edebilen bir Avrupa para biriminin
yaratılması düşünüldü. Ancak parasal birliğe
taraf olmak için bellı koşullar var. Bu koşullar
enflasyonun yüzde 4.3'ün altında
kalmasından başka faız oranlannın, kamu
açıklannın ve kamu borçlannın belli
tabanlann altına çekilmesıni öngörüyor.
Siyasal birlik - Bu bölüm. topluluk üyesi
ülkelenn ortak birdış politika ile ortak bir
savunma ve güvenlik politikasına sahip
olmasıru öngörüyor. Ancak, önemli
kararlarda tüm ülkelerin oybirliği
gerektiğinden, 'siyasi birlik' boyutu
ekonomik ve parasal birlik kadar belirgin
değil. Birçok konuda "vasıflı çoğunluk" ile
karar verilebilecek. Vasıflı çoğunluk
ilkesinde. üye ülkelerin nüfussayılanndan
kaynaklanan ağırlıklı oylan bulunuyor.
Aynca bir "Avrupa Savunma Kimliğı"
benimsendi ve Batı Avrupa Birliği'nin (BAB)
bu kimlığın sılahlı kolu olduğu kabul edildi.
rek, şöyle denildi:
" AT. siyasi birlik hedefı doğrultusun-
da yoluna devam edebildiği takdirde,
bölünmüş Avrupa'dan bütünleşmiş bir
Avrupa'ya geçtiğimiz bu dönemde, Av-
rupa birliği amaanı kıtada çağdaş de-
ğerlere ve dayanışma iradesine sahip
tüm ülkelere teşmil edecek şekilde tanhi
sorumluluklannı layıki veçhile üstlen-
me ımkânına kavuşmu:? olacaktır."
Dışişleri yetkilileri, Danimarka'nın
ATde yarattığı krizin, iyileşmektc olan
Türkiye-AT ilişkilerini olumsuz ctkile-
memesi dileğinde bulundular. Dani-
marka'nın yarattığı sorunlara eğılecek
olan AT'nin. Fürkiye ile ilişkilerini ge-
liştirmesivegenel olarak topluluğun "ge-
nişlemesi"ne yönelik tartışmalan ikinci
plana itebileceğini belirten Dişişleri kay-
naklan. Avrupa Konseyi Başkanı Tür-
kiye'nin, kendinı ilgılendiren sorunlann
ikinci plana düşmemesi için toplulukla
yakın ilişki içinde olacağmı be-
lirtiyorlar.
Dışişleri kaynaklan, Dani-
markalılann, ATnin siyasi-
ekonomik-askeri boyutlannı
oluşturan Maastricht anlaşma-
sına karşı çıkmalannın, "sürp-
riz" olmadığını belirtiyorlar.
ATnin başmdan beri oldukça
hırslı hedeflere doğru gitme ça-
basında olduğunu söyleyen
kaynaklar. bu hedeflerin bir bö-
lümünürf "hayali" sayılabilece-
ğini belirtiyorlar. Yetkililer. son
gelişmeden sonra. Danimarka'-
ya. temmuz ayında imzalana-
cak Maastricht anlaşmasına
katılmama hakkının tanı-
nacağını belirterek. ATnin ön-
cülüğünü yapan güçlü devletle-
rin. küçüklere karşı ders verebil-
mek ıçın Danimarka'yı seçebile-
ceklerini kaydedivorlar.
İngiltere gibi bazı ülkelere çeşitli ko-
nularda dışanda kalma (opt-out)
hakkının tanındığına dikkat çeken kay-
naklar. Maastricht anlaşmasının ta-
mamına karşı çıkan Danimarka'nın ya-
raltığj sorunun. daha büyük olduğunu
kaydedivorlar. Kaynaklar, . ATnin.
Danimarka'nın anlaşmaya hükümet
düzevınde katılmasını sağlayamaya-
cağını belirtivorlar.
POIİTİKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
SiPMstan'a
Mûdahale mi?
Batı basınında son zamanlarda Sırbistan'a askeri mü-
dahale konusunun tartışıldığı gözleniyor. Newsweek der-
gisi, üst düzeydeki bir Amerikalı yetkilinin, mûdahale tartış-
malarının ciddı olup olmadığı yolundakı soruyu, "Bana
öyle geliyor ki James Baker o doğrultuda gidiyor" şeklin-
de yanıtladığını bildiriyor. Ancak yetkili,müttefiklerarasında
bu konuda bir tartışmanın da yapılmadığını belirtiyor.
Batı'nın iki büyük korkusu var: Birinci ve en büyük korku,
Bosna-Hersek'teki çatışmaların Kosova'ya sıçraması ki
bu durumda Sırbistan, Arnavutluk, Bulgaristan ve Yuna-
nistan'ı kapsayacak bir Balkan savaşının çıkması ciddi
olasılık olarak gündeme geliyor. Daha karamsar görüşlüler,
Sırbistan'ın Voyvodina bölgesinde yaklaşık 400 bin Ma-
carın yaşadığma işaret ederek bir savaş çıktığı takdirde,
Belgrad'la arası hiç iyi olmayan Macaristan'm da bunalı-
ma sürüklenebileceğini öne sürüyorlar.
Batı'nın ikinci korkusu, Slobodan Miloseviç'in zor kulla-
narak sınırları değiştirmesinin, Doğu Avrupa ve Bağımsız
Devletler Topluluğu için çok tehlikeli bir ömek oluştur-
ması. Bağımsız Devletler Topluluğu'nda Ermenistan zor
kullanarak Karabağ'ı fiilen kendine bağlamış durumda.
Bu ortamda, Sırbistan'ın yaptığı yanına kalırsa, yarın
Rusya'da seslerini giderek yükselten aşırı sağcı çevreler
de Moldova'da Rus azınlığın ilan ettiği Dinyester Cumhuri-
yeti ile ya da nüfusunun çoğunluğu Ruslardan oluşan
Kırım'la birleşmek için hükümete yoğun baskı yapabilirler
(aslında bu baskı başlamıştır bile).
Böylece Avrupa Birliği derken, yaşlı kıtatekrarkanlı sa-,
vaşlara sahne olabilir.
Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi, Batı'nın yaşamsal petrol çı-
karlarını tehlikeyeatmıştı. Yugoslavya'daki savaş ise hızla
Avrupa'nın öz güvenliğini tehdit eden niteliğe bürünmek-
tedir.
Bu noktada şunu belirtmekte yarar var: Sırbistan'a bir
askeri mûdahale söz konusu olsa bile bu operasyon Irak'a
karşı gerçekleştirildiği gibi kara kuvvetterinin de katıldığı
büyük çaplı bir harekât olmayacaktır. Irak, çöldü. Batılılar,
dağlıkveormanlıkSırbistan'dabirkaraharekâtının2. Viet-
nam ya da Afganistan savaşına dönüşebileceği bilincin-
deler. Bu bakımdan mûdahale, ambargonuri tam uygulan-
masını sağlamak için limanların denizden ablukası, Sırp
savaş uçaklarının uçmalarını engelleme ya da kuşatılmış
Bosna Herseklilere savaş jetlerinin eşliğinde havadan
yardım malzemesi gönderme gibi çok daha sınırlı biçimde
yapılacaktır.
Güvenlik Konseyi'nin Sırbistan'a karşı ambargo uy-
gylanmasmı öngören 757 sayılı kararında Bosna Hersek
halkına insani yardımı ulaştırmak için 'gerekli koşulları ya-
ratmak
1
ve Saraybosna'nın çevresinde güvenlik bölgesi'
kurmaktan söz ediliyor. Batılıların, bu maddeye dayana-
rak insani yardımın ulaşması için gerekli koşulları' yarat-
mak amacıyla Sırbistan'a karşı hava operasyonu düzenle-
yebilecekleri öne sürülüyor.
Peki, sınırlı askeri müdahaleyi kim yapacak?
Birleşmiş Milletler, NATO ya da Batı Avrupa Birliği
(BAB) olabilir. BM'nin askeri müdahalede bulunabilmesi
ıçın önce anayasanın 7 bolumüne uygun olarak karar al-
ması gerekiyor. NATO'nun doğrudan askeri müdahalede
bulunabilmesi sorunu ise biraz karışık. Gerçi son Oslo top-
lantısında, NATO'nun 'banşı korumak' için AGİK talep ett(-
ği takdirde kriz bölgelerinde operasyonlara katılabileceği
kararlaştırıldı. Ancak banşı koruma operasyonunun aske-
ri mûdahale anlamına geldiği çok kuşkulu.
Bu noktada NATO'nun yardımına BAB koşabilir. BAB'ın
9 üyesi aynı zamanda NATO'ya da üye. NATO komutanları
BAB şapkalarını giyerek askeri müdahaleyi gerçekleştire-
bilirler.
Sırbistan'a askeri müdahaleye Güvenlik Konseyi karar
verirse, bu karar tüm BM üyeleri gibi Türkiye için de bağ-
layıcı olur ama müdahaleyi BAB'ın yapması Kararlaştırılır-
sa, Türkiye örgute uye olmadığından bir yuKÜmlülük altına
gırmez.
Kaldı ki düşünülen mûdahale türü, Sırp uçaklarının uçu-
şunu engellemek ya da limanlarını denizden abluka etmek
şeklindedir. Bu tür operasyonlarda Türkiye'nin bir katkıda
bulunabilecek durumda olmadığı da açıktır
Sırbistan'a askeri müdahalede öncülüğü almamızı iste-
yenlerin keyifleri kaçacak, ama gerçek Dudur.
Almanya'da nabız yoklamaları
Avrupa Birliği'ne
yüzde 81 'hayır'FRANKFL RT (AA) — Da
nimarka'da Avrupa Birliği'ne
katılım konusunda "hayır" ka-
rarının alınması. topluluğa uye
diğer ulkeler u/erinde değişik
yonde etkilere vol açtı
Uaninıarka'nın kararının ar-
dından Almanva'da T\' aracı-
lığıyla gerçekleştırilen bir ka-
muovu yoklaması. -\lmanlann
yuzde 81 gibi bu\uk bir çoğıın-
İuğunun A\rupa Bırliği'nden
yana olmadıklarını ortaya kov-
du.
Yaklaşık 70 bın kı>ının katı-
lımışla gerçekle^tinlen vokla-
mada, Almanların vuzde 19'u
da birliğe "evet" dedı.
Fransa'da aynı konuda yapı-
lan bir kamuovu yoklaması ise
Fransızların, Almanların tersi-
ne Avrupa Birliği'nin gerçekleş-
mesinden yana olduklannı or-
tava koydu.
CSA Araştırma Enstitusu la-
rat'ından duzenlenen kamuov u
yoklamasına, Fransızların yüz-
de 69'u "evet" yanıtı\la katıldı.
Yoklamada "havır" ovu veren-
lerın oranı ise \uzde 31 olarak
belirlendi.
Fran^a'da. e\lul ayında ko-
nuyla ilgili bir reterandum ha-
zırİığının ilk adımları atılırken,
Almanya'da duıunı oldukça
farklı bir aorunum ^ergiliyor.
BÎR D E V R E - M Ü L Ö N E M L Î D Î RK O Y U N U Y A R A T M
BAKIMU EVLERİ VE
GOZ OKŞAYAN ÇEVREShTE
ODAK TLIRGLTREtS
DEVRE-ML'LK VİLLALARIN
HEMEN ONL'NDE 20 EK VİLLA
(150 DEVRE) BrTMEK UZERE
15 GUN YAZ + 15 GUN BAHAR
2? 5 MllYON PEŞİN.
YA DA UYGUN TAKS1TLERIX
ODAK TURGLTREISTE
SON FIRSAT
1200 AÎLE... 4000'î AŞKIN ODAKLI, BODRUM/TURGUTREÎS'TE TATİLÎN TADINI ÇIKARIYOR. HER YAZ!
TURGUTREİS / BODRUM • BELEK, ANTALYA
DEVRE-MULK TATlL KO\"LERİ
Şakir Kesebir Cad No 32 Balmumcu Plaza 2
80700 Balmumcu/tSTANBUL
TEL (1) 2^2 28 61-62-63 FAKS (1) 274 86 34