Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 HAZİRAN1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Vergide çarpık
tablo
• ANKARA(ANKA)-
Bütçe açıklan içinden
çı kı Imaz bir düzeye ulaşırken
vergıdeki çarpık tablo
düzeltilemi>or. Birişçinin
ödediğı orialama vergi bir
esnafın ödedıği \ erginin 6
katına ulaştı. Ortalama vergi
geçen yıl işcılerde 6.3 milyon
lira. esnaf \e serbest meslek
sahiplerinde 1.1 milyon lira
olarak belirlendi.
Kahveci'den
eleştipi
• ANKARA(AA)-Eski
Maliye ve Gümrük Bakanı,
AN AP İstanbul Milletvekili
Adnan Kahveci, önceki gün
TBM M'de kabul edilen vergi
yasasında yer alan (üç fonun
birleştirilmesi ve vergilerin
yüzde 10'unakadarfon
kesintisi alınması)hükmünü
eleştirerek "8 senedir fonlar
aleyhine söyledikleri şeyi
resmileştirdiler. Fon payı
yüzde 10'a yükseltilerek
herkesin vergisi
arttmlmıştır" dedi. Söz
konusu kanunla fon
kesintisini sıfira indirme
yetkisi Bakanlar Kurulu'na
verildi.
Sendikal haklara
güvence îstemi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu Genel
Sekreteri Emilio Gabaglio,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay'a
bir mektup göndererek
sendikal haklar konusunda
güvence istedi. Emilio
Gabaglio mektubunda,
"Hükümetinizin sendikal
yasalan ulusalararası
normlara uygun hale getirme
yönünde düzeltmelere gjtme
niyetinizi beyan etmiştiniz.
Ancak şimdi Türkiye
hükümetinin yukanda sözü
edilen değişiklikleri yaparken
son yıllarda ILO Uzmanlar
Komisyonu'nun defalarca
eleştırdiği bazı sınırlamalan
muhafazaetme
düşüncesinde olduğunu
öğrenmiş bulunmaktayım.
Bu haberin doğru olmadığıru
ve son seçimlerden sonra
kurulanhükümetin
Türkıye'deki
demokratikleşme sürecini
sendika! faaliyetler ve işçi
haklan alanına bütünüyle
yayacağını umanm" dedi.
AsilNadir'in
kara günü
• LONDRA(AA)-
İngiltere'de Ağır Yolsuzluk
Dairesı'nin. Asil Nadir
hakkında hırsızlık
ıddialanyla ilgili düşen 46 suç
isnadının yeniden dikkate
alınması için yüksek
mahkemeye yaptığı itiraz
kabul edildi.
Esnaf bedava
yazarkasa
istiyor
• ANKARA(ANKA)-
Türkıye Bakkallar ve Bayiler
Federasyonu Genel Başkanı
Bendevi Palandöken, Maliye
ve Gümrük BakanlığYrun
alım gücü olmayan esnaf ve
sanatkâra zimmet karşılığp
yazarkasa vermesini istedi.
Bendevi Palandöken yapüğı
yazılı açıklamada, yazarkasa
kullanma zorunluluğunun
bir hafta sonra
başlayacağına dikkat
çekerek esnaf ve sanatkâra
ödeme kaydedici cihazlann
bir an önce verilmesini istedi.
Tüm Hava-Sen
Pirinç ve bakliyatta üretim-tüketim dengesi kurulamıyor, fîyatlar artıyor
kuruldu
• Ekonotni Servisi - Devlet
Hava Meydanlan
İşletmesi'nde çalışan
memurlar. Tüm Hava-Sen
(Tüm Havaliman ve
Meydan Çalışanlan
Şendikası) adı ahında
İstanbul Valiliği'ne sendika
kurma başvurusunda
bulundular. Yüz kırk üç
kurucu üyesi bulunan Tüm
Hava-Sen Genel Başkanı
Cengız Demir. amaçlannın
tüm çalışanlara grevli toplu
sözleşmeli sendikal haklar
tanınması olduğunu
belirtti.
İRKET
HABERLERI
• Beymen, logok> nru
yenıledi. Beymen Genel
Müdürü Nur Akgerman
yaptığı açıklamada, 1992
yılım atılım yılı olarak ilan
ettıklerini. VValker Group
CM şirketiyle yapılan
görüşmeler sonunda
Beymen'in yeni logolarmın
bekrlendiğini söyledi.
•Esbank'ın. özellikle
yahancı iş ve bankacılık
çevrelerineyönelik, İngilizce
olarak haarladığı ve üç ayda
biryayımlanan "Economic
BuflethY'ın 12. sayısı çıktı.
Türk ıııııtfâs• Tanmda tüketimle dengeli üretim
yapılamamasına dış ticaret yanlışlan
da eklenince, pirinç ve bakliyatta son
yıllarda spekülatif fiyatlar oluştu.
• 10 yıl öncesine kadar tükettiği pi-
rincin tamamına yakınını üreten Tür-
kiye. 1989 yılından beri ürettiğinden
fazlasını dolar ödeyerek ABD'den it-
hal ediyor.Kurufasulye ve bakliyatta
da bolluk ucuzluk getirmiyor. TMO'nun Erzin-
can'da desteklçme alımma girişmesi kurufasulye
fıyatlannı yükseltti.
kaçtı
Pirinç
Kurufasulye
Merdmek
Nohut
Uretim
Ithalat
Uretim
Ihracat
Uretim
Ihracat
Üretim
Ihracat
1MS
157
91
211
35
1.040
606
777
527
1Mt
198
213
193
44
520
194
683
179
me
135
178
210
16
850
241
860
277
1M1
120
127*
214
5"
640
96"
855
267"
Kaynak: DtE Ürün Tahmin Komisyonu verüeri: '10 ayiık rakamlar uzerin-
den tahmini değer. ** 7 aylık rakamlar üzerinden tahmini değer.
BÜLENT KIZANLIK
Tanmda yaşanan başıbo-
zukluk, Türk mutfağının tadını
kaçırdı. Üretimle tüketim ara-
sında büyüyen uçurum, gele-
neksel Türk yemeklerini mut-
faktan uzaklaştırdı. Kuru fa-
sulye-pilav da tanmdaki politi-
kasızlığın kurbanı oldu.
10 yıl öncesine kadar tüketti-
ği pirincin tamamına yakınını
üreten Türkiye. son 3 yıldır
ürettiğinden fazlasını dolar
ödeyerek yurtdışından ithal
ediyor. Bakliyatta da üretimle
tüketim arasında denge bir tür-
lü kurulamadığından dış ticaret
yanlışlanna düşülüyor. Kuru
fasulye, üretimi tüketime göre
ayarlanamayan. bu yüzden de
hem üretıciyi zarar ettirip hem
tüketiciye pahahya mal olan
ürünlerin başında geliyor.
Yıllık pirinç tükeiimi 1980
sonrası nüfus artışına paralel
olarak 200 bin tondan 300 bin
tona doğru ilerlerken 200 bin
tonun üzerinde gerçekleşen
üretim gecen yıl 120 bin tona
kadar geriledi. Buna karşın
1980de 7 bin tona yaklaşan it-
halat 1989'da 213 bin tona ka-
dar fırladı. Geçen yılki 10 ayük
ıthalat da 106 bin ton olarak
gerçekleşti. Çeltik alanlan da
1981 yıhnda 73 bin hektarken
1988 yıhnda 51 bin hektara ge-
riledi. Pirinç üretilen tanm
alanlannın 199O'lı yıllarda ise
40 bin hektann altında olduğu
tahmin ediliyor.
Kuru fasulyede 165 bin ton-
dan 200 bin tona yükselen üre-
time karşın iç piyasarun talebi
Enucuz kurufasulye-pilav 4 bin lira
Türk damak lezzetinde yıllardır birbirinden
ayn düşünülemeyen ve lokanta dilinde
"pilav üştü kuru" olarak anılan kuru fasulye
ve pilav İstanbul'daki lokantalarda en ucuz
4-5 bin liraya satılıyor. Kuru fasulye ve pilavı
geleneksel biçimde turşu ile birlıkte yemek
isteyenler ise 3 tabaklık bu yemeğe
lokantasına göre 15 bin liradan 25 bin liraya
kadar fıyatödüyorlar. 1 kilo pirinçten
yapılan pilav ya da 1 kilo kuru fasulye ile
v apılan bir tencere yemek de yağı. tuzu.
salçasıyla aşağı yukan aynı fıyata mal
oluyor. İstanbul LokantacılarOdası
Başkanı Basri Sever, 30 yıl önce 15 liraya
sattığı bir tabak kuru fasulyeyi de pilavı da 4
bin liraya satttğmı söylüyor ve " Yerine göre
7-8 bin liraya kadar satılıyor" diyor. Geçen
yıl her birinin tabağına 2 bin 500 lira fiyat
koyduğunu ifade eden Basri Sever." Kuru
fasulye de pirinç de geçen yıl 5 bin-5 bin 500
lirayken, kuru fasulyeyi en son toptan 8 bin
liraya aldım" divor.
karşılanamıyor. 1988-1989 yıl-
lannda üretim fazlası nedeniyle
35 bin ile 45 bin ton arasında
kuru fasulye ihracatı gerçekleş-
tirildi. Ancak 200 bin tona yak-
laşan yıllık tüketime cevap veri-
lemeyince Türkiye bin 350
liradan ihraç ettiği kuru fasul-
yeyi aynı yıllar içinde 3 bin lira
fıyatla Arjantin'den ithal etmek
zorunda kaldı. Gecmişte darge-
lirli mutfaklann yemeği olan
kuru fasulye o yıllardan bu ya-
na yüksek fiyatını korudu.
Özellikle son 2 yılda ihracatın
10 bin tonun altına düşmesi, fa-
sulye fiyatlannın artış hızını
frenledi. Bu nedenle fasulye
üretiminin de pirinçte olduğu
gibi düşmesi beklenirken devle-
tin, en önemli üretim merkezle-
rinden Erzincan'da deprem
nedeniyle Toprak Mahsülleri
Ofısı kanalıyla destekleme alı-
ma girişmesi fıyatlann aniden
fırlamasına neden oldu.
İstanbul Ticaret Odası Kuru
Gıda ve Bakliyat Meslek Ko-
mitesi üyesi ve Rami Gıda Top-
tancılan Yardımlaşma ve
Dayaruşma Derneği Başkanı
Mehmet Reis, kuru fasulye top-
tan fıyaünın son bir yılda 4 bin
500 liradan ancak 4 bin 800 lira-
ya kadar çıküğmı belirtti ve
•'Çiftçi bu fıyatla neden üretsin?
Fiyatlar böyle giderse fasulye
üretimi gelecek yıl üçte ıki aza-
lır" dedi. TMO"nun aümı nede-
niyle üretim bölgesi olan Erzin-
can'da fıyatlann yükseldiğini
ve bunun iç pazan etkilediğini
anlatan Mehmet Reis, toptan
fıyatın 6.bin liraya ulaştığıru
söyledi. Üretici ve tüccann da-
ha iyi kazanç sağladığı için do-
lara yöneldiğini savunan
Mehmet Reis, "Müstahsıl üret-
mezse, Antep'teki tüccar kırmı-
zı mercimeği almazsa, mal
Anadolu'dan İstanbul'a gel-
mezse ne olacak? Ürün tüketi-
ciye tabii pahalıya ulaşacak"
seklinde konuştu. Mehmet Re-
is, çiftçinin neyi m; kadar ürete-
ceğini bilemediğinı söyledi.
Üreticinin pazara ulaşama-
ması nedeniyle üretimini plan-
layamadığmı savunan Türkiye
Ziraat Odalan Birliği Başkanı
Erol Baraz da çiftçi zarar eder-
ken tüketicinin ürünü pahalı
yemeye devam ettiğini, kazan-
cm ise pazarlama zincirinde
bölüşüldüğünü savundu. Ba-
raz, "Nasıl ticaret ve sanayı
kuruluşlan pazar araştırmalan
yapıyorsa, üretici de örgütlenip
talebe uygun üretim yapmah"
dedi. Türkiye'ye pirinç ihraç
eden Amerikan kuruluşunun
da bir üretici örgütü olduğunu
ifade eden TZOB Başkanı Ba-
raz, Türkiye'de zirai ürünler
için enflasyon gözardı edllerek
ucuzluk üzerinde fazlaca durul-
duğunu, maliyetinı karşılaya-
mayan üreticinin de üretimini
azalttığını ya da üretim konu-
sunu değiştirdiğini söyledi.
Rekabet iıısaııı değerli kıldıEkonotni Servisi - Uzakdoğu
ile rekabette zorlanan Batılı bü-
yük sanayi kuruluşlan, çözüm
yolu ararken çalışanlannın far-
kına vardılar. Uluslararasi ser-
maye kuruluşlannın son yıllar-
da insan unsuruna yönelmesi,
işletmelerde klasik işçi işveren
diyaloğunu sağlayan personel
yöneticilerinin üstünde bir "in-
san kaynaklan yöneticisi" po-
zisyonu yarattı.
Avrupa Personel Yöneticileri
Birliği (EAPM) tarafından ha-
zırlatılan ve dünya kongresinde
sonuçlan açıklanan "İnsan
kaynaklan yöneticilerinin gele-
cek 10 yılı" konulu araştırma
da insan kaynaklan potansiye-
linin işletme yaranna değerlen-
dirilmesi alanında, çok aşamalı
uzun bir yolun daha katedilme-
si gerektiğini ortaya koydu.
Avrupa Personel Yöneticileri
Birliği'nin dönem başkanlığını
geçen yıldan bu yana bir Türk
yürütüyor. Avrupa Birliği Baş-
kanhğı'nı geçen haziranda İs-
tanbul'da yapılan genel kurul-
da de\ ralan Personel Yönetici-
leri Derneği (PERYÖN)eski
başkanı ve şimdiki yönetim ku-
rulu üyesi Aydın Akbıyık. 15
Avrupa ülkesini kapsayacak
nvp
Aydm Akbı>ık. araştırmanın 100 Isviçre Frangı'na saükbğmı söviedL
şekilde yapılan araştırmarun
sonuçlannı açıkladı. Bir kitap
olarak yayınlanan araştırmaya
Türkiye'den gelen cevaplar,
Türkiye'nin endüstri ilişkilerin-
deki farklıbğı ve geri kalmışlığı-
nı ortaya koydu. Aydın Akbı-'
yık. İsviçre'deki Uluslararası
Yönetimi Gelıştirme Enstitüsü
(International Management
Development) tarafından 2 yıl-
da özel bir teknikle hazırlanan
araştırmada. '"İnsan kaynakla-
n yöneticisi önümüzdeki 10
yılda en çok hangj konularla
meşgul olacak" sorusuna, geliş-
miş Batıb ülkelerde sırasıyla şu
konulann sıralandığmı söyledi:
*Pazarda tüketici tarafından
istenen kalite
*Teknolojik gelişme
*Müşteri hizmetleri
•Endüstride rekabet
•Vasıfiı işçi eksikliği
Aydın Akbıyık Türkiye'deki
yöneticilerin ise, işçi-işveren
arasındaki çalışma hayatına
ilişkin sendikal sorunlan ve
ekonomik durgunluğu (reses-
yonu) öncelikli sorunlar olarak
dile getirdiklerini ifade etti.
1970'lerdeki petrol krizi ile
zor duruma düşen Batılı sana-
yinin bu yıllarda insana yönel-
meye başladığını, son yıllarda
Uzakdoğu ile rekabette geri ka-
hnmasının da bu yöndeki ara-
yışlan hızlandırdığıru anlatan
Aydın Akbıyık. '"Dünya kong-
resinde konuşan Fransız tem-
silcisi, Japon zihniyetini dile
getirerek "4-5 yöneucinin zekâsı
bin tane çalışanınkinden fazla
olabilir mi' dedi" seklinde ko-
nuştu. Türkiye'de de gecmişte
gerçek anlamda rekabetle kar-
şılaşmayan firmalann, bugün
artık çalışanlannın verimini art-
tırmak üzerinde durduklannı
anlatan Aydın Akbıyık. insan
kaynaklan yöneücisinin perso-
nel yönetimi konusunda bilgili
olmanın yamnda fınansman-
dan pazarlamaya. üretime ka-
dar her alanda tecrübe sahibi
olmasını gerektiğini kaydetti.
92 teşvik
tebliği hazır
ANKARA (AA) - 1992 yılı
şatınm teşvik kararnamesi-
nın. büyük proje \atinmlann-
da \e bazı özel yatınm alanla-
rında UNgulanacak leşviklere
ilışkın tebliği hazırlandı.
Büyük proje yatırımlarında
enerjı tüketiminın yüzde 30"u.
döviz kazandıncı \e >atınm-
Ian teş\ik fonu kaynakların-
dan karşılanacak.
Asgari 10 ışçı çalıştıran ış-
letmelerin, ila\e istihdam ede-
cekleri işçiler için ödenmesi
gereken Zorunlu Tasarruf ve
Konut Edındırme Fonu'nun
işveren hıssesinin tamamı yine
fon kavnaklanndan karşıla-
nacak.
1 laarlanan tebliğde, fon
kaynaklanndan yararlanacak
diğer yatınm konulan şöyle:
- Turizm sektörü ve deri sa-
nayiinde en az yüzde 4O'ı ta-
mamlanmış, ancak yanm
kalmış yatınmlara fon kay-
naklı kredi kullandınlacak.
- Bağımsız DevletlerToplu-
luğu üyesi ülkelerde yatınm
yapacak yatınmcılann yatı-
nmlan ıçın Türkiye'den ma-
kine ve teknoloji götürmelen
halinde yatınmlannın yüzde
30'u fon kaynaklı kredi ile
desteklenecek.
ISCENIN EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Siyasi Müdahale
TİGEM grevinde yaşanan olay Türk kamuoyunda ne ölçü-
de algılanacak bılemıyoruz. Ancak uluslararası ölçeklerde
demokratıkleşmeyı, 12 Eylül hukukundan, sendikal yasaklar-
dan kurtulmayı savunan koalisyon hükümetinin inandıncılığı-
na büyük darbe vuracak. Koalisyon hükümetinin toplu pazar-
lık ve grev hakkına değıl sadece, yargı bağımsızlığına da
sıyası müdahalesı ve büyük ayıbı olarak gösterilecek. ILO'-
nun yıl boyunca Türkiye'yı izleyecek Sendika özgürlükleri
Komıtesı ve ilgili uzmanlık komitelerınin raporlarında olaya
genış yer verilerek Türkiye ağır eleştiriye hedef olacak.
Koalisyon iktıdarı ANAP hükümetlerinin dahi düşünüp uy-
gulamaya cesaret edemedikleri bir ışi yaptı. 12 Eylül hukuku-
nun sıyası ıktıdarlara grev hakkı gaspı niteliğinde verdiği
grev erteleme yetkisini amacının dışında kullanmakla yetin-
medı, okur yazar olmayan, hukukla ılışkisı bulunmayan her-
kesin bıle anlayacağı üzere, millı güvenlik ve halk sağhğını
tehdit etmekle ılışkisı bulunmayan tanm işçisinin grevini bir
kez ertelemekle kalmadı. Danıştayın, yasanın tanımış oldu-
ğu hakkı amacının dışında, kötüye kullandığı anlamına gelen
yurutmeyı durdurma kararınm ardından da barışçı çözüm yo-
lu arayışına gıtmedi. Ortada hükümetin savunması da alına-
rak verılmış bir karar varken yargı kararınm gereğine uyma-
dı Danıştay Idarı Dava Dairelerı Genel Kurulu'na giderek,
Danıştay kararınm bozulmasını ve kendi ilk kararınm onay-
lanmasını sağladı.
Tabıi ki yargı kararları üzerinde yorum yapma yasağı oldu-
ğu için Danıştay idari Dava Dairelerı Genel Kurulu'nun, yargı-
nın ilki ile çelışen ikinci kararınm hukuka aykırı olduğunu
iddiaetmeşansımızyok. Ancak yargı kararlarınınçelişkisine,
yargı ile amaclanan adalete güvenırlığı sarstığına ışaret ede-
bılırız. Tarım-iş Sendıkası yöneticileri TİGEM grevını başlatıp
sendika merkezıne dönene kadar gelen grev yasaklama ha-
berınin yargı bağımsızlığına olan ınancı da yaraladığını da
söyleyebılıriz.
Şüphesiz ortaya çıkan tabloda hükümetin yasalan çiğnedt-
ği söylenemez. Ancak hak ve özgürlüklere, ILO sözleşme ve
ilketenne aykın olduğu için yürüriükten kakjırmayı taahhüt etti-
ğı bir yasa hükmünü, böylesıne amacı dışında ve ısrarla kul-
lanması nasıl açıklanabiiir?
Hükümetin Tarım-lş Sendıkası'nm Tanm Bakanlığına bağlı
ışyerlerınde devam eden grevlerine dokunmayıp TİGEM
grevlennı yasaklamasının da ayrıca bir keyfilık göstergesı ol-
duğu gözardı edılemez. Hükümet cephesinden belkı de Tl-
GEM'de daha çok urün ve hayvanlar açısından bir zarardan
söz edılecektır. Olaya sendika cephesinden bakılması halm-
de de grev ancak ışverenı zorlayıcı, caydırıcı bir araç olma
niteliğini koruduğunda, hak almaya yarayan önemli bir hu-
kuksal silahtır. Grevın zorlayıcı, caydırıcı gücu etkıli değilse,
grev hakkı işçıye geri tepen bozuk bir sılah olur. Hükümetin
Tarım-lş grevlerınde bırını yasaklayıp dığerını serbest bırak-
ması, ışte bu anlamda sadece hukukta çıtte standart değil,
etkilı silahı yok ederek sendıkayı zor durumda bırakma uygu-
lamasıdır
Hükümetin kamu sözleşmelerınde %86 yıllık ücret artışı,
daha açık bir ifade ile Türkiye'deki genel tablo ıçınde yüksek
zam oranı vermış olması savunma olabilir mı? Tarım-İş ve
tanm ışçılerı barışçı olmamaklasuçlanabilır mi?
Tarım ışkolundakı düşük ucret duzeyını bılmeyenler böyle
düşünebılırler, ancak bız hukumetın, kamu işçılerinın önemli
bir çoğunluğuna ucret polıtikasızlığı nedeni ile haksızlık ettiği
kanısmdayız. Hükümet, hakça bir ücret politikası uyguiaması-
na geçene dek de okuru bıktırma pahasına da olsa bir çarptk-
lığı sergılemenın görevımız olduğu ınancındayız. Hükümet
çok ilkel bir yöntemle, yüzdelı zam vererek sadece kasasın-
dan çıkan toplam paraya bakmakta, zaten çok çarpık olan
ücret dağılımı ve haksızlıktan arttıran bir ücret artışı polıtika-
sında anlayamadığımız bir bıçımde ısrarlı davranmaktadır.
Sonuç olarak çok düşük kalan ücretter için yüzdeli zamda
oranı ne kadar yükseitırsenız yükseltın, gelınebilecek ücret
düzeyi yine düşük kalmaktadır. Tanm-İş ve tanm işçileri ba-
rışçı olmadıkları ıçın değıl, bu haksızlığın bir ölçüde düzeltıl-
mesi uyarısmı yapabılmek amacı ile grev sılahını kullanmaya
kalktıklarında, grev haklarının alınması olayı ile karşı karşıya
kaldılar. Hükümetin işçıye yanıtının demokratık, haklı, sendi-
kal haklara saygılı olduğunu, barışı getıreceğını söylemek
olanağı yoktur.
Hükümetin, devletın kamburu olan kamu ışyerlerınde ve-
rımlılık, uretim ile bir bağlantısı olmayan çarpık ucret politıka-
sında bir yararı olduğunu da söylemek olanağı yok. Olsa olsa
uzun yıllann bırıkımı olan sorunların devasa boyutları içinde
çözüm arayışlarına gıdılememıştir. Şüphesiz çok çarpık olan
sıstemı bir kalemde düzeltme şansı da yoktur. Hiç değilse bir
yerlerden, bir noktadan işe başlamak gerekmez mı
9
Ortaya
çıkmış olan sorun, kilıtlenen kamu sözleşmelermın uyuşmaz-
lık gündemı, hakça ücret duzenı ıçın bir basamak yapılamaz
mı?
Hep bılıyoruz kı adı grev erteleme olan uygulama sonunda,
taraflar masada anlaşamazlarsa uyuşmazlık, zorunlu tahkım
sistemıne, bağımsızlığından söz edilemiyecek YHK'ya gide-
cektır. YHK'dan hükümetin dıkte ettiği sözleşme çıkacaktır.
Hükümetin ne koalisyon ne de program ve protokolündekı ta-
ahhutlerıne, bugune kadar kamuoyunda verdığı ıma)a yakış-
mayan bu uygulamasının, Tarım-lş Sendıkası ile masada
yapılacak iyi bir anlaşma ile noktalanmasını, ayıbın bir ölçüde
olsun örtülmesinı dileyelim.
Turizme bilgisayarb tamtım
TUREY KOSE
İZMİR - Turistik tesıslerin
ılanlarla. broşürlerle tanıtımı-
nın yerini artık bilgisayarlı tanı-
tım alıyor. Turizm Bakanlığı ve
TÜRSAB işbirliğiyle hazırla-
nan projeye göre 1993 yılından
başlayarak, dünyarun herhangi
bir yerinden arayanlara Tür-
kiye'deki tüm tesisler hakkında
aynntılı bilgi verilecek. görün-
tüleri ekrana gelecek ve istenir-
se görüntülerin kopyası da alı-
nabilecek. Turizm Bakanlığı
Müsteşan Korel Göymen. "Bu
teknolojinin kullanımında Av-
rupa'dan öndeyiz" derken.
TURSAB Başkanı Başaran
Ulusoy, "Biz turizm bilgi işlem
merkezı kurduk. Bir ay sonra
turistlere istedikleri tesisle ilgili
her türlü bilgiyi 24 saat verece-
ğiz. Dünyayla bağlantı için de
bakanlıkla birlikte çabşıyoruz"
dedi.
Turizm Bakanlığı Müsteşan
Korel Göymen, tanıtım çabala-
nnın yetersizliğine dikkat çeke-
rek şunlan söyledİL
"Devleti, tanıtımda ön plan-
da tutmak inandıncı olmuyor.
Mümkün olduğunca sivil top-
lum örgütlerini kullanmak da-
ha yararlı. Biz yabancı gazetele-
re ilan vermek yerine, 1000'in
üzerinde turizm yazannı çağır-
dık, ağırladık. Aynca bölge ta-
nıtımlanna ağırlık veriliyor. Biz
Türk cumhuriyetleri ile birlikte
tanıtım yapabiliriz. Aynca İpek
Yolu'nun tanıumı önemli.
400'ün üzerinde kerşansaray
var, bunlann 6'sını turizme açı-
yoruz. Uluslararası fuarlarda
ipek yollannı. kervansaraylan
tanıüyoruz. Türkiye'yi ülke
olarak tanıtmak yanında. bölge
olarak tanıtmak da önemli.
Antalya, Kuşadası, Marmaris
Turizm Bakanlığı ve
TÜRSAB işbirllğiyle
hazırlanan projeye gö-
re turistik tesislerin
ilanlarla, broşürlerle
tanttımının yerini bil-
gisayarlı tanıtım ala-
cak. Uygulama 1993
yıhnda başlayacak.
L
gibı yerieıüe bu Uugruituda ça-
lışmalar var. Aynca şirket ba-
zında tanıtım çalışmalan var."
Korel Göymen. tanıtım çalış-
malannda bilgisayardan da
yararlanılacağını, bunun için
TÜRSAB ile birlikte bir proje
yürütüldüğünü söyledi. Göy-
men, bu sistemin 1993 yıhnda
devreye gireceğini vurgulaya-
rak şu bilgileri verdi:
•'Bir bilgisayar sistemi kuru-
yoruz. Dünyarun herhangi bir
yerinden aranıldığında, Tür-
kiye'deki herhangi bir tesisin
resepsiyonunun, suitinin, oda-
lannın, çevresinin fotoğrafı gö-
rülebilecek; tesisle ilgili her tür-
lü bilgi alınabilecek. Tanıtm
broşür bastırmak yerine bilgi-
sayardan yararlanacağız. Bilgi-
sayar. tesisle ilgili her türlü bil-
giyi geçecek ve istenildiğinde
kopya da ulaştınlabilecek. Bu
teknolojinin kullanımında Av-
rupa'dan öndeyiz."
TÜRSAB Başkanı Başaran
Ulusoy da turizm bilgi işlem
merkezi kurduklannı, bunun
bir a\ sonra devreye gireceğini
belirterek sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Bu sistem bize 2 milyara
mal oldu. Telefonla, faksla bizi
ararsanız hangi otelde kaç ya-
tak var, fıyatlar nedir, size bilgi
verebiliriz. Oteller, seyahat
acenteleri hakkında her türlü
bilgiyi aktarabiliriz. Turiste 24
saat hizmet vereceğiz. Bize baş-
vuran herhangi bir turiste 10
dakika içinde istediği bilgileri
verebiliriz. Şimdi yavaş yavaş
deneme çalışmalan yapıyoruz.
bir ay sonra devredeyiz. Anka-
ra. İstanbul, Antalya \e İzmir'-
deki binalanmızda bir bilgi ağı
kurulacak. Aynca dünyayla
bağlantı için de bakanlıkla iç içe
çabşıyoruz."
Antalya-Alanya kıyı şeridi üzerinde,
Alanya'ya 25 km., Antalya
Havaalanı 'na ise 100 km. uzaklıkta
nefis bir kumsalın hemen ardında
kurulu bulunan Otel Incekum, yılın 7
ayında konuklanna her yönüyle
doyurucu bir tatil için gerekli bütün
olanak ve hizmetleri sunmaktadır.
• Deniz manzarah özel
balkonlu ve banyolu odala'r
• 104 oda ve 6 bungalov/da
220 yatak
• Açık ve kapalı lokanta
• Açık bufe • Diskoi-ek
• Bar • TV Salon • Butik
• Spor tesisleri ve donanımı;
dileyen konuklar için ozel
ders olanakları
• Eğlence ve animasyon
programları.
Otel tncekum:
Avsallar Köyü / Alanya
Tel: (3237) 1149-1007- Fax ı j20
Alişan Reisen
K-Adenauer-Str. 41
5650 Solingen 1
Tel.: 0212/209855
üıazkum- İncekjum- Incehun. Uicekuın. üıceJcuın. Incekum. Lncekum.