Katalog

- j r 7HAZİRAN1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 ıatap dünyasını korsaıı yayınlar bastı Kültiir Serröi - Yayınevi sa- pleri, korsan yayınahğın ön- nmesi konusunda yaptınnv n n yetersizliğinden ve adli tekanizmanm geç işlemesin- ~*ı yakınarak yeni yasalann leması gerektiğini vurguladı- ı l " . "Yayınevi sahipleri, Orhan amuk'un "Kara Kitap" ve Bteyaz Kale", Orhan Veli'nin Btütün Şürleri", Naam Hik- rıet'in "Bütün Eserleri", Gab- ie-1 Garcia Marquez'in "Yüz- ıllık Yalnızhk", Vasconce- os'un "Şeker Portakalf, viontaigne'nin "Denemeler'", Ahmed Arifin "Hasretinden Prangalar Eskittim"' ve Erdal Atabek'in "Kendi Yurdunda Sürgünsün", •'Kişkırtılmış Erkeklik, Bastınlmış Kadın- lık", "Kuşatılmış Gençlik" ve "Gençlik Duvarlan Yıkıyor" isimli kitaplannm korsan bas- kılannın piyasaya sürüldüğü- nü belirlediklerini söylediler. Korsan yayıncılann kitapla- n. herhangi bir vergi, telif ücre- ti, büro ve personel masraflan ödemeden bastıklannı açıkla- yan yayınevi sahipleri, korsan kitaplann yan fıyata saülması yüzünden zarara uğradıklannı beHrttiler. Korsan yayıncılığı önlemek için İtalyan bandrol sisteminin Türkiye'de de uygulanmasını öneren Afa Yayınlan sahibi Atıl Ant, böylece bandrolü ol- mayan kitabın piyasaya çıka- mayacağını söyledi. Ant şöyle dedi:. " Önce yazarla yayıncı ara- sındaki ihtilaf kalkar. Sonra da maliyeciyle yayıncı arasında. Bütün kiıaplar faturah satılrruş olur, bandrolsüz kitap satana ceza getirilir. Gelişen teknolo- jiyle korsan kitap yayımlamak sonderecekolay. Fotokopisini çekip, montajıru yapıp tekrar basıyorsunuz. Ayırt edilmesi gerçekten güç oluyor. Bandrol sistemi bunu önlemenin tek yolu. Bu. başka birtakım so- runiardan kurtulmamıza da yarar. Çünkü her yazar, her yayıncıyı hırsızlıkla suçlar. Her medeni ülkenin yaptığıru biz de uygulayalım." Erdal Atabek'in kıtaplan- nın korsan baskılannı toplat- mak için uğraş veren Altın Yayınevi'nden Uğur Gergin ise yasal uygulamalann geç iş- lemesinden yakındı. Gergin şunlan söyledi: "Erdal Atabek'in sahte ki- taplannı basanlan bulamadık, kitabı bulunduran kitapçılar ve tezgâhtarlar adliyeye sevke- dildi. Kitap toplatıldı, ama kaynağına gidilemedi, esas korsanınfinansörübulunama- dı. Ceza yaptınmı. adli takip son derece laçka. caydıncı nile- likte değil. Emniyete yansıdığj zaman paldır küldür toplatılı- yor. Yakın markaj mümkün olmadığı için. tekrar tezgâhla- ra koyuluyor. Kontrol meka- nizması olmadığı için, yayınev- leri kendi işlerini İcendileri görüyor. Önce yasalann dü- zenlenmesi, adliyenin çok iyi çakşması, uzman mahkemele- rin olması gerek." Hukukçu Aydil Kurtkaya. yasal düzenlemelerin yeterli ol- madığını. ancak önemli olanın işin gerektiği gibi takibi ve yap- tınmlan uygulayan mekaniz- manın işlerliğjnin sağlanması olduğuna değindi. Yayınevlerinin belediye ile sahaflan karşı karşıya getir- mek istediklerini belirten sa- haflar, "Sahaflık 500 yıllık geçmişi olan bir meslek, büyük bir kültür hizmeti veriyot " dediler. GOZLEM UĞUR MUMCU İ Ş E L E K T R O N İ K B A N K A C I L I K M E R K E Z İ N D E N Kredili Mavi Çek Hesabmızda para olmasabile... ...çek kullanabilir- siniz. Çünkü kredi kartınızın kredisi, artık çek öde- melerinizi de karşılıyor. Siz çekinizi yazıyorsunuz, o kadar! Kredili Mavi Çekiniz Banka'ya geldiğinde hesabınızda yeterli para bulunmuyorsa... kredi kar- tınızla alabileceğiniz nakit avans limiti dahilinde gerekli tutar, otomatikman çek hesabınıza aktarılıyor. Ödemeniz anında gerçekleşiyor! Krediniz her yerde geçerli... ...tabii, Kredili Mavi Çekiniz varsa! Çünkü, Türkiye'nin en çok kullanılan, en yaygın kabul gören çeki, Mavi Çek. Üstelik, her yaprağı 1.500.000 TL'ye kadar provizyonsuz ödeme garantili. redi kartınızla yapamaya- cağmız ödemelerde bile kredi kullanmak istiyor- sanız... hemen kredi kartınızı aldığınız î§ Bankası Şubesi'ne uğrayın, Kredili Mavi Çek için başvurun. Kredi kartınız yoksa, en yakın elektronik şubemiz sizi bekliyor... Hem kart, hem Kredili Mavi Çek başvurunuzu birlikte yapın. Bir imza atın... Her yerde, her zaman kredili olmanın kolaylığı ve saygınlığıyla tanışın. • Baştarafi 1. Sayfada - Ancak şimdi, hükümetin yukanda sözü edilen deği- şiklikleri yaparken son yıllarda ILO Uzmanlar Komis- yonu'nun birçok kez eleştirisine konu olan bazı sınırla- maları muhafaza etmeyi düşündüğünüzü öğrenmiş bulunuyorum. Bu haberin doğru olmadığını ve son se- çimlerden sonra kurulan hükümetin Türkiye'de demok- ratikleşme süreçierini sendikal faaliyetler ve işçi hakları alanmda bütünüyle yayacağını umarım. Genel sekreterin yakındığı konu, bir sendikanın toplu sözleşme yetkisine sahip olabilmesi için 12 Eylül ürünü Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Yasası ile getirilen "/ş- kolunda yüzde on ve işyerinde de yüzde elli birlik üye koşulu"nur\ bugüne kadar kaldırılmamasıdır. Türk-iş ve iş çevreleri bu barajların kalkmasından yanadır. DİSK ise bu çifte barajın kaldırılmasını ve yetkili sendikanın "referan- dum" yoluyla belirlenmesi- ni istıyor. Bakan Moğultay,"/^ gü- vencesi yasa tasarısı" ile iş ve sermeye çevrelerinin tepkisini üzerine çekti. Koa- lisyon ortağı DYP grubun- dan da bu tasarıya pek des- tek yok. Bu nedenle Bakan Mo- ğultay'ın bu çift barajın kal- dınlması ve yetkili sendika- nın referandum yoluyla belirlenmesi yönünde adımlar atması çok güç. Güç ama, bu çifte baraj, ILO sözleşmelerine ve ilke- lerineaykırı. Türkiye'de sendikal hak- lar 12 Eylül'de silah zoruyla geri altndı. Sivil demokrasinin yeni- den kurulması için bu hakla- rın TBMM eliyle geri veril- mesi gerekir. Bu haklar geri verilmediği sürece, işçi sı- nıfı ve tüm emekçi kesim üzerine silah zoruyla kuru- lan sınıf egemenliği -yasal tanimla sınıf tahakkümü- kaldırılmıyor demektir. Uygulanan ekonomik sis- tem ve bu sistemin dayandı- ğı sürekli devalüasyon ve yüksek enflasyon isçilerin "reel ücretlerini" azaltmış; buna karşılık,"/(âr//(ira/fa/z "gibi sermaye gelirlerini arttırmtştır. Toplusözleşmeleri de grevleri de bu bağlamda görmek doğru olur. Devlet, yıllarca emekçi kesime şöyle bakmış... Memur musun? Memur- san, enflasyonun yüzde seksenlere vardığı günler- de sana ancak yüzde yirmi beşlik bir artış veririm. Neden? Sendikan yok, toplusöz- leşmen yok, grev hakkın yok. Özetle pazarlık güçün yok! .; Emeklimisin? Sendikan yok, örgütün yok, sana ne zam yaparsam onu kabul edip içine sindir- mek zorundasın! işçi misin? Senin sendikan var. Grev gibi silahın da var. Sana, toplu pazarlık sonunda enf- lasyon oranı kadar zam yapanm. Gerisine karış- mam 1 Enflasyonu arttınr diye memurdan, işçiden para esirger, devlet tahvillerine enflasyon oranlarının çok üstüne çıkar, yüzde 200 faiz veririm! Devlet bankalarından tril- yonluk kredi yağması ile özel şirketlere devlet fonları akıtırım. Kardeşlere, yeğenlere " milyarlar veririm... Trilyonluk prim borçlarını Sosyal Sigortalar Kurumu'- na ödemeyenlere göz yu- mup bu paraların faizsiz kredi olarak kullanılmasını sağlarım Devlete 7 trilyon vergi borcu olanların adlarını "devlet sırrı" olarak sakla- yıp enflasyonun sorgmlulu- ğunu da zam isteyen işçile- re ve sendikalara yükle- rim... Bu koşullarda nasıl çağ- daş olunacak? İş barışı na- sıl kurulacak? Hangi hükümet gelirse gelsin durum pek değişmi- yor. En doğrusunu Orhan Veli söylemiş: - Bu düzen böyle mi gide- cek, pireler filleri yutacak? ÜTÜRKİYE İŞ BANKASI lolejltıt, itıiılı listltıitı luııltıııltı! JAPON GULU İlhan Selçuk ı> bası 15.000 lira(KDViçinde) Ç uidaş Yayınlan Türkocağı . u(t. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez.