15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN1992CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ İlaçta KDV oranı • ADANA(AA)- Türkiye'nin ilaçta katma değer vergisi (KDV) oranı en yüksek ülkeler arasında 4'üncü, eczacı kân oranı dikkate alınarak yapılan sıralamada ise sonlarda yer aidığı bildirildi. İlaç ve Kimya Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) tarafından haarlanan araştırma raporunda yer alan verilere göre ilaçta KDV oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 20 ile Avusturya. Avusturya'yı yüzde 19.8 oranıyla Finlandiya, yüzde 14 ile Almanya, yüzde 12 ile de Türkiye izliyor. Yüzde 9 Yunanistan, İsveç ve îspanya'da yüzde 6, Fransa'da ise yüzde 2.1 dolayında bulunuyor. Çukobirlik 1402'liklene açık •ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu)-Çukobirlik Genel MüdürüSedat Doğan, sıkıyönetim karanyla çıkartılan işçi ve memurlara "gelin görçvinize başlayın" diyeçağn yaptı. Doğan, işe adam alrken "demokrat" ve "liberal demokrat" oluşuna baküklannı, ancak "işten anlamasını" da şart koştuklannı vurgularken "Yasal mı değil mi bilmiyorum, ama güvenlik soruşturması yapmadan işe almıyoruz" diye konuştu. İLO Sözleşmesi kabul edildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) memurlara sendikal haklannın tanınmasını öngören ve işçilere işgüvencesi getiren 4 sözleşmesi dün TBM M Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edildi. Karar. muhalefet milletvekillerinin de olumlu oy kullanması sonucu oy birliği ilealındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, hükümetin demokratikleşme hedefıne ulaşılmasında bu sözleşmelerin onaylanmasmın büyük önem taşıdığını söyledi. Tesise TSE standardı • SAMSUN(AA)- Karadeniz bölgesinde, yerli ve yabancı turistlerin konakladığı tesislerde, standarda uygun bazı özelliklerin bulunmadığı öne sürüldü. TSE Samsun bölge temsilcisi Meftun İnanır. tesislerin çoğunda TSE tarafından aranılan özelliklerin bulunmadığını söledi. TİGEM grevi bugün • ANKARA (AA) - Danıştay, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) grevi konusunda Başbakanlığın yaptığı itirazı, bugün görüşürken sendika da aynı gün greve çıkıyor. Yetkililerden alınan bilgiye göre Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu yannki toplantısında Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen . . "yurutmenın durdurulması" karanna Başbakanlığın yaptığı itirazı görüşecek. Öte yandan Tanm-Iş Sendikası daha önce alınan "yürütmeyi durdurma" karanna dayanarak TİGEM Genel Müdürlüğü ve bağh 38 işyerinde 10 bin 600 işçiyle greve çıkacak. Hükümete uyarı • ANKARA (ANKA)- Genel Sağhk-Iş Sendikası hükümetten kamu çahşanlannın sendikal haklan ile ilgili olan istemlerinin bir an önce yerine getirilmesini istedi. Sendikadan yapılan açıklamada Genel Sağhk-İş Sendikası üyesi lObinkişinin debudoğrultudaki isteklerini DYPve SHP genel merkezlerini telefonla arayarak ilettikleri bildirildi. "Hükümet protokolünde ve parti programınızda bulunan kamu çahşanlannın sendikal haklan ile ilgili istemlerimizin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz" denildi. Mesbaş'ın ticarethacnıî •ADANA (Cumhuriyet) - Mersin Serbest Bölgesi'nde, bu yıhn ilk dört ayında 110 bindolarhk ticari işlem gerçekleştirildi. Mesbaş yetkililerinin verdiği bilgiye göre bölgede, bu yıhn ilk dört ayında 50 bin dolarhk ıthalat, 60 bin dolarhk da ihracat gerçekleştirildi Hükümetin 92 içinhedeflediği yüzde 52'lik enflasyona karşın, OECD 'nin tahmini yüzde 68 Enflasyon hedefi 1993'ekaldı.—9L ____—____—_ , , -. r\ A ••11 • MtŞEL PERLMAN PARİS - Merkezi Paristeki Ekonomik Işbirhği ve Kalkın- ma Örgütü OECD'nin gelenek- sel "ekonomik perspektifler' raporunda, Türkiye'nin 1992'- de yüzde 68 olması tahmin edi- len yılhk enflasyon oranının, 1993'te yüzde 55'e düşmesinin beklendiği belirlendi. Şimdilerdeki ekonomik eği- limierle bunlann önümüzdekı 18 aya ilişkin yansımalannın ir- delendiği belgede, genel görüş- lerin yanı sıra aralannda Tür- kiye'nin de bulunduğu 24 üye ülkenin durumu ayn ayn da de- ğerlendiriliyor. Belgede, Türkiye'nin 1991 yı- hndakaydettiğigelişmenin,"bü- yük ölçüde, Irak'a uygulanan ambargoya katıhmı, yılba- şındaki Körfez savaşı ve ekim 1991'de, erken genel secimlere yol açan, iç siyasal kararsızhk ortamı" nedenlerinden etkilen- diği açıklandı. Bu noktadan hareketk. OECD uzmanlan, ekonomi poliükasının çok esnek uygula- masına karşın, 1991 yıhnın çok büyük bir bölümünün, iş haya- ünı ciddi olarak olumsuz yönde etkilediğini kaydederek, gerçek GSMH'nin, ancak yüzde 1.5 artış gösterdiğini vurguladı. Aynı zamanda, geçen yıl yeni- den hızlanan ve yüzde 66'ya ulaşan enflasyonun yanı sıra kamu sektörünün fınansrnan gereksinimi önemli oranda art- ü. Buna karşılık, iç talebin gü- cündeki belirli azalma. dış cari dengeyi iyileştirdi ve GSMH böylece yüzde 1/2'lik bir fazla- lık kaydetti. OECD'nin "Ekonomik pers- pektifler" raporunda, öte yan- dan içinde bulunduğumuz yıl- da, kamu sektörü fınansman gereksiniminin "önemh bir azalma" göstereceğine işaret edildi. örgüt uzmanlannın bu konuda verdiği bilgilere göre bu gereksinim gecen yıl GSMH'nin yüzde 12.6'sına eşitken, 1992'de yüzde 8.8"e düşmesi beklenivor. Kısa vadeli faız hadlerinin inişe geçebileceği görüşünün yer aidığı belgede, "yeni hükü- metin uyguladığı anti-enflas- yon politikasımn etkisiyle, enf- lasyonist öncelemelerin yatıştı- ğı ölçüde, uzun vadeli faiz had- lerinin de azalabileceğj" belirtil- mekte. öte yandan raporda yer alan tahminlerden bıri de içinde bu- Demirel önlemarayışındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman Demirel, Tûrkiye'de bugün için en önemli sorunun enfîas- yon ve kamu açıklan olduğu- nu belirtti. Demirel, dünkü Resmi Ga- zete'de kendilmzasiyia yayım- lanan 1993 mali yıh bütçe çağnanda,enflasyonla müca- dele programımn en önemli aTacmın bütçeler plduğunu belirterek, şöyle dedi: "'Buaracın,etkin bir şekilde kuUanılabilmesi için öncelikle kamu açıklannı küçülterek kamu harcamalannm enflas- yonist tazyikini azaltmak ge- rekmektedir. Bütçede her ku- ruşun yerli yerine harcanması esası temei ilke otmaktadır" dcdi. 1993 yıhnda kamu kaynak- lanrun dağınıkhğuıa son verile- rek, bütçe ve Haâne birliği sağ- lanacağı belirtilen genelgede, kuruiuşlann uyması gereken bütçe ilkeleri şöyte sıralandt: "Kuruluşlar ellerindeki işgucu kaynakİannın tam kapasıte ile kullanımını sağlayacak ve per- sonel ihtiyacını öncelikle ku- rum içi nakılle karşüayacak- lar. - Yurtdışı geçici görevlen- dirmeler, çok zorunlu hizmet- fer için, asgari süre ve en az personel ilkesine göre prog- ramlanacak. - Zorunlu obnadıkça yeni hizmet fcanası kiralanmaya- cak. - Kalkınmada öncelikü yö- relerdeki yaünmlara ağırlık verilecek. - öncdikle devam eden ya- tınmlar tamamtanacak. - Taşıt alım ile lojman ve hizmet bınası yapımına iiişkin ödenekler sırurh tutulacak. - KİTler, kaynak ihtiyac- lannı bütçe ve Hazine'ye yük olmadan, mali piyasalardan sağlayacaklar. 24 ülkenin enflasyon ortalamasını yükselttik TEVFİK DALGIÇ lunduğumuz 1992 yıünda eko- nomik faaliyetin canlanacağı, ancak ekonomik politikasımn daha "kısıtlayıcT bir nitelik ta- şıyacağı ve bu nedenle, "büyü- menin 1993'te biraz yavaşlaya- bileceği" şeklinde. OECD. ayn- ca "geçen yılki cömert ücret zamlan"nın desteklediği aile tüketimindeki artışlann içinde bulunduğumuz yıl meydana ge- lecek canhhğın "başhca moto- runu oluşturacağı" görüşünü öne sürdü. örgüt uzmanlan, bütçe zor- lamalanndan ötürü, kamu har- camalannın ve özelÛkle yaünm harcamalannın "zayıf kalaca- ğı" tahminini yaparken, bu du- rumun, örneğın, konut sektö- ründe devam edeoeği karusını da öne sürdü. Kısaca, gerçek GSMH'nin 1992'de yüzde 5, önümüzdeki yıl da yüzde 3.5-4 dolaylannda büyüyeceği öngörühnekte. "1991'de maliyct ve satış fıyat- lanndaki güçlü baskılar ne- deniyle, bu yıhn ilk yansında hızlanan enflasyona" dikkat çekilen raporda, KÎT'lerde gözlenen çeşitli zamlara par- mak basıldıktan sonra " Bunun- la birlikte, enflasyonist baskı- lann, ekonomik politikanın kısıtlayıa yönünün korunması hahnde, 1992'nin ikincı yansm- da ve 1993'ün ilk aylarında hafıflemeye başlaması bekleni- yor" denildi. Kalkınmaya paralel olarak, iş verirnliliğinin daha iyi olabi- leceğini, ücret artışlannın da yavaşlayabileceğini behrten OECD belgesinde, "Bu koşul- larda, istihdamın, özellikle hiz- met sektöründe düzeleceği" ifa- de ediliyor. Ancak böyle olsa bile, bunun, işsizlik artışıru ön- leyemeyeceğine de dikkaı çeki- liyor. öte yandan Türkiye'nin OECD bölgesinde ihracatını arttıramayacağı görüşündeki örgütün uzmanlan, "Fakat Or- tadoğu pazarlannın yeniden açıhşı ve eski SSCB'nin bazı cumhuriyetleriyle mevcut ilişki- lerin gelişmesi, ek bir talep oluş- ULRECHT (Hoüanda) - Türkiye 24 ülkenin toplam enflasyon rakamıru geçen nısan ayı içinde binde bir Yükselterek OECD enflasyon şampiyonluğunu sürdürmeyi başardı. 24 ülkenin üye olduğu İküsadi K.alkınma ve İşbirligi Örgütü (OECD) tarafından yayunlanan raporda geçen nisan ayına ilişkin toplam eşya fiyatlan Türkiye'deki fiyatlar hesaba katılmazsa yüzde 0.4 olurken, Türkiye'deki yüzde 3.8'lik artış ortalamaya katıhnca t u rakam yüzde 0.5'e yükseldi. OECD tarafından yayımlanan özel basın bildirisinde Türkiye için "A High Inflation Country" -Bir Yüksek Enflasyon Ülkesi- deyişi kullanılarak Ulkemizin bu kronik sorunu bir kez daha uluslararası düzeyde alay konusu yapıldı. Türkiye, geçen yü OECD içinde yılhk yüzde 74'lük enflasyon oranı ile şampiyon iken, bu yıl da gene azalan bir eğilimle y ' şampiyonluğunu sürdürmeyi Ekonomik Işbirliği ve Kal- başardı. Türkiye lehinebir kınma örgütü OECD, ithalaün " . . - aşağı yukan iç talebin hıana eşit bir şekilde gehşme işaretleri gösterdiğini behrttikten sonra "turizm gelirlerinin, herhalde büyük bir artış kaydedeceğini" de vurguladı. jelişme olarak enflasyonun bu yıhn ilk 4 ayında aşağıdaki azahşeğilimini gösterdiği de OECD raporunda behrlendi. Ocak: Yüzde 9.4. Şubat: Yüzde 5. Mart: Yüzde 4.9. Nisan: Yüzde 3.8. U E C D ' N İ N DÜNYA TAHMİNt Eski Sovyetler 9 deüıetiııı azalacak PARİS (Cumhuriyet) - Ekonomik İşbirligi ve Kalkınma Teşkilaü (OECD), eski SSCB'de geçen yıl yüzde 18 olan toplam üretimdeki düşüş oranımn, ticaretteki gerileme nedeniyle bu yıl yüzde 15-20'ye çıkacağını tahmin ediyor. OECD'nin yan yıl raporunda, toplam üretimdeki düşüş oranının eski SSCB cumburiyeüerinin çoğunda yüzde 2O-3O'a kadarçıkacağı belirtildi, diğer cumhuriyeüere göre çok daha iyi durumda olan Rusya'da bile üretim düşüşü oranının yüzde 10'u aşacağına dikkat çekildi. Eski SSCB'nin dağüması sonucu, yeni Bağımsız DevletlerTopluluğu (BDT) üyeleri arasındaki ticaretin bu yıl yan yanya azahnası tehh'kesine işaret edilen raporda, "BDT üyeleri arasındaki karşılıklı güvensizük, kendi aralanndaki ticaretin krediyle yürütülen kısmını çok azaltü, ödemelerin ayarlanmasında etkin bir sistemin ohnayışı da sorunu daha ağırlaşünyor" denildi. OECDye göre bu durumda, eski SSCBcumhuriyetleri arasındaki ticaretin çoğu, takas şeklinde yürütülecek. OECD raporuna göre 24 üye ülke genelin- de ortalama büyüme hızı yükselecek, an- cak ABD hariç, diğer OECD ülkelerinde işsizlik oranını epey yüksek düzeyde seyre- decek. Rapora göre OECD'de Gayrisafı Yurtiçi Hasıla (GSYİH) bazında büyüme hızı or- talaması bu yüın ikinci yansında yüzde 2. 75'e, 1993'ün ikinci yananda da yüzde 3'e çıkacak. Vergi yasa tasarısı kabul edildi Ayakkabı işçisi lokavt nöbetinde ÇORLU - Çorlu Marmaracık Köyii'n de kurulu Humanic Ayakkabı Fabrikası işcilen. "Bu işyerinde lokavt vardır" pankartının altında. greve cıkacaklan günü bekli>or. Avakkabı işçileri, dünyada örneği görülmeyen grev öncesi lokavt uygulamasıyla karşı karşıya kaldılar. Deri-İş Sendikası'nın, anlaşma ZEmini sağlanır umuduyla greveen son başvunma karanna karşı. Avusturyah işveren, sözleşme görüşrneferinin anlaşmazbkla sonuçlanmasının ardından, 22 haziranda lokavt uygulamasına başlayarak işçilerini kapı önüne koydu. Humanic fabrikasının 330 bayan işçisi de aynı gün. fabrikanın önünü tenteler. şemsıyeferie donatarak 6 temmuzda başlayacak grevlerini beklemeye başladılar. Çay ocaklan. çocuklanru da fabrika önüne taşıyan işçilerin çoğunluğu Bulgaristan'dan göcmüş. Uç yıldır Humanic'deçalısan Nurten Topgül. Bulgaristan'da üç yıl ayakkabı işçiliği eğıtımı almış, 7 \ıl da işçi olarak çabşmış. ••Geldiğim ilk gün üretimebaşladım" dijor. Sevim Gülerde 10 yıl ayakkabı işçiliği yapmış, iki >ıkiır Humanic işçisi. maaşı75Obinlira. Bulgaristan'da anaokulu öğretmenliği yapan Cemile Yılmaz'ın maaşı da 800 bin lira. "Uç yıldır birtek bu kurbanda et yedik" divor. Kocasının üç yıldır fabrikalarda iş bulamadığını. 400 bin lira ev kirası ödediklerini. iki çocuklan ve anne babalanyla birlikteyaşadıklannı anlatıyor." Sınırdışıvız. hem de eşyasızgeldik" diyen Yıbnaz'ın. 60 yaşındaki annesi. günlük 50 bin lira vev a bir parça eşya karşıhğı badanaya gidiyor. Şemsiyesinin alünda güneşten korunmaj'a çalışan 17 yaşındaki Gülsüm Gülen'in babası da iş bulamamış. Bulgaristan'da ortaokulda okurken. burada çalişrnak zorunda kalmış. Maaşı 700 bin lira. (DENİZ ŞAHİN) ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Vergi yasalanndaki muhafiyetleri düzenleyen yasa tasarı. TBMM Genei Kurul'- nda kabul edildi. Yasayla asga- ri ücretin vergi dışı bırakılması konusunda Bakanlar Kurulu'- na yetki verildi.Yasaya göre aynca, hayat sigortası şirketleri ve emekli sandıklannın hisse se- nedi alım satımından elde ettik- lerı gelirlerinden, 5 yıl süreyle kurumlar vergisi ahnmayacak. ANAP ve RP'nin muhalefeti nedenivje tartışmalı geçen gö- rüşme sonucu benimsenen ya- sa. asgari ücretin vergi dışı tu- tulması konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki veriyor. Kurulduktan sonra Bakan- lar Kurulu'nca \ergi muafıyeti tanınan vakıflar ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyet- lerinde bulunan kurum ve ku- ruluşlar, kurumlar vergisinden muafolacak. Yasa. kurumlann asgari öl- çüde vergi ödemelerini de ön- görü\or. Buna göre. kurumla- nn ödeyecekleri vergiler. kurumlar vergisinden muaf \e: ya müstesna tutulacak kazanç- îan ile indirim konusu yapıla-_ cak gelirleri toplamına ve kurumlar vergısı matrahına ku- rumlar vergisi yasasında öngö- rülen oranın uygulanmasıyla bulunacak verginin yü^de 50'- sınden az olamayacak. Bakan- lar Kurulu yüzde 50 oranını. yüzde lOO'ekadarartırmaya ve sıfıra kadar indirmeye yetkili olacak. Gümrük giriş tarife cetvelle- rinde yer alan eşyalann gümrük vergisi had ve nispetleri. Bakan- lar Kurulu'nca sıfıra kadar in- dirilebilecek veya bu cetveldeki had ve nıspetlerin yüzde 50'sine kadar aıtınlabilecek. Yasa, Savunma Sanayii Des- tekleme Fonu. Sosyal Yardım- laşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile Çırakhk, Mesleki ve Teknik Eğilimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu'nun tek fon altında birleştirilmesini de öngörüvor. Kazanç ve iratlan- nı yılhk beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri. dar mükellefıyete tabi yabana kurumlar gelir ve kurumlar vergilerinin yüzde 10'u oranında aynca fon payı ödevecekler. Yasaya göre. ticari amaç dı- şında gayrimenkullerin iktisap tarihınden itibaren 4 yıl içinde elden çıkanlması halinde. elde edilen kazançlar. değer artışı kazancı olarak vergilendirile- cek. 4 yıldan sonra elden çıka- nlmasından doğan kazançlar ise vergilendirilmevecek. Uretîm aıtışıkavgayaneden oldu Ekonomi Servisi - tstanbul Sanayi Odası'nın üçer aylık dö- nemleri esas alarak yaptığı ima- lat sanayii üretim artışı araştır- ması bu kez sektörler arasında kavga çıkardı. İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu tarafından önceki gün açıklanan bu >ıhn ilk üç ayına ilişkin üretim artışı rakamlannın. beyaz eşya ve otomotivde yüzde 50'nin üze- rinde bir büyümeye işaret etme- si, bu sektörlerin itirazlanna ne- den oldu. İSO'nun önceki gün yapılan meclis toplanüsında, ocak- mart döneminde özel sektör imalat sanayii üretim artışının geçen yılki yüzde 8.3'lük geri- lemeden bu yıl yüzde 17.5'luk bir büyüklüğe ulaştığıru behrte- rek bu artışın beyaz eşya ve oto- motivden kaynaklandığını söy- ledi. Söz konusu bu iki sektö- rün fınansman sistemleriyle sağladıklan entegrasyon sonu- cu iç piyasada geniş bir satış olanağı yakaladığını vurgula- yan Haaoğlu, taksitli veya ban- ka kredili satış olanağı yakala- yamayan diğer sektörlerin an- cak ayakta durabildiklerini söyledi. Haaoğlu. beyaz eşya ve otomotiv hariç tutulduğun- da genel üretim artışının yüzde 17.5'den yüzde 10.7'ye düştü- ğüne de işaret ederek Türkiye için çok önemli olan dışa dönük sanayilerden gıda, tekstil gibi sektörlerin yerinde saymasınm ekonomiye genel bir tehdit oluşturduğunu ve iç talebe dö- nük büyümenin sağlıksız oldu- ğunu vurguladı. Haaoğlu'nun verdiği rakam- lara göre geçen yıhn ilk üç ayın- da yüzde 9.3 gerileme gösteren beyaz eşya, bu yıltn aynı döne- katot San. OraUm art. * (Ocak-Mart) Sektörler Gıda Tekstil Orman ürûnleri .Kâğıt Kimya Taş ve toprağa dayalı san Metal Metal eşya Makıne Elektronık Otomotiv Oiğer Genel imalat sn 1992 4.8 4.5 11.0 4.4 8.7 17 10 9 45.6 45.6 •3 3 85 1 14.2 17 5 1991 0.9 -6.3 -32 9 -16 4 -12.9 -3.6 -19.8 26.8 -9 3 17 2 2.6 -21.0 -8 3 minde yüzde 45.6'hk bir üreüm artışı gösterdi. Otomotivdeki üretim artışı ise yüzde 2.6'dan yüzde 85. l'eçıktı. Hacıoğlu'nun bu açıklaması üzerine meclisteki sektör tem- silcilerinden itiraz sesleri yük- seldi. Arçelik'ten Cengiz So- lakoğlu. geçen yıl Körfez krizi ve grev nedeniyle gerçek üretim rakamlanna ulaşamadıklannı belirterek. bu iki dönemin kı- yaslanmasının yanhş olacağını savundu. Profilo'dan Jak Kamhi ise, "Biz rakamlanmızı gayet iyi biliyoruz. Böyle büyük bir üretim artışı yok. Geçen yıl 1 aylık grevden sonra şubat- mart döneminde 180 bin adet, bu yıhn ilk 3 ayında ise 360 bin adet ürettik" dedi. Otosan'dan Ali İhsan İlkbahar da, oto- moıiv sektöründe bu yıhn ilk 5 ayındaki üretim artışının yüzde 25 olduğunu belirterek, geçen yılki üretim rakamlannırt Kör- fez krizi ve grevin etkisinden anndınlarak hesaplanması ge- rektiğini savundu. Sektör temsilcilerinin itiraz- lan üzerine İSO Başkanı. araştırmanın sektörden istenen rakamlarla yapıldığını ve yak- laşık 10 yıldır her üç ayda bir yayımlandığını hatırlatarak, "Sizin başannızı kıskanmıyo- ruz. Ama ortada bir gerçek var, biz gazete kampanyalanyla, tü- ketici kredileriyle veya taksitle çikolata, şeker ya da teneke sa- tamıyoruz. Buna karşılık buz- dolabı satılıyor. Üstelik bu ra- kamlar sadece ilk 3 ayı kapsı- yor. Sonraki çeyrekte durum değişebilir" dıye konuştu. Hacıoğlu'nun açıklamasına Jak Kamhi, "Bu söyledikleriniz çok önemlidir. Borsayı da etki- ler, başka şeyleri de etkiler. Ge- çen yılki durumumuz anormal- di. O dönenıi almamak lazım" dive itiraz etti. IŞ DUNYASEVDAN NtHAT GÖKVtĞİT Karadenlz aonon* Işttrtü Üyeleri arasında çok süratle benimsenen ve gelişmiş ül- kelerin büyük ilgisini çeken projenin gerçekleşmesinde Türkiye'- nin rolü ve önemini ktsaca şöyle sıralayabiliriz:Pazarekonomisi- rte geçmeyi esas alan KEİB üyelerinden bir tanesi Türkiye. Ticaret, fiyat, para ve kur politikaları uygulayarak önemli mesafe almıştır. Ulaştrma, haberleşme, borsa, modern bankacılık gibi altyapı geliştirmede KEİB üyeleri arasında ön saftadır. Batı ile ekonomik bütünleşmeyi hedef almış, ekonomisini buna göre yönlendirmiş, Avrupa Topluluğu ve EFTA iie ilişkide önemli yere gelmiştir. Aynca KElB'den başka ECO'ya Orta Asya cumhuriyetlerinin dahil edilmesinde öncülük ederek bölgede dünya ekonomisi ile çok yönde entegre olan yegâne devlet olmuştur. Yabancı sermaye için mevzuatı en liberal ülkeler çizgisine ulaşmış, siyasi ve ekonomik istikrar bakımından bölgede en sağlam ülke olmuştur.Gelişmiş ülkeler tarafından bölgedeki ülkelerle ekonomik ilişkileri geliştirmede, bir üs ve mecra olarak görülmeye başlanmıştır. Türkiye mahdut imkânlarına rağmen üye cumhuriyetlere sağladığı kredi kolayln klarını devam ettirme gayreti içerisiodedir Bölgedeki cumhuriyetlerin hepsi Türkiye'yi ticari partner otarak görmeye başlamıştır. Zira gıda, giyim, ilaç, temizlik ve inşaat malzemeleri başta olmak üzere temel ihtiyaç malları ve hastane, sosyal tesis- ler ve konut inşaatları gibi zaruri hizmetleri Türkiye'den kaliteli, zamanında ve dünya fiyatlan altında almaya başlamışlar ve 3. ülke firmalarına karşı pazarlık gücü kazanmışlardır. Telekomünikasyon ve ev aletleri gibi bazı sanayi kollarında en son teknolojileri uygulayan Türkiye, satış sonrası servislerde de daha süratli ve ucuz olacağı düşünülerek bölge cumhuriyetJeri tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. Asırlarca goçmen sığınağı olmanın sıkıntısını çeken Türkiye artık bunun nimetini toplamaktadır. Bölge ülkelerinde geçerli bütün lisan ve şiveleri konuşan insanlarımız var. Türkiye dışı- ndaki bölge cumhuriyetlerinde en çok sıkıntısı çekilen tamirci, manav, lokantacı, fınncıdan en büyük tesislerin kuruculanna kadar müteşebbislerdir. Mahalli şartlarda kolayca uyum sağlaması gereken bu müsteşebbis ihtiyacını karşılamada Türkiye bölgede bulunmaz bir kaynak ve depodur. Projenin realist oluşunun ve başarı kazanacağının isareti. sadece Türkiye'nin saydığımız öncü rolü ve imkânlarından kay- naklanmıyor, aynca üye ülkelerin her biri tüketime hasret, büyük nüfus ve âdeta patlamaya hazır pazarlara sahiptir. Bu büyük pazarın ortasında Karadeniz, bu denize akan ulaşıma müsait nehirler ve sahillerinde limanlar, havaalanları ile dün- yada eşine rastlanmayan ulaşım kolaylığı arz eder Ekonomileri tamamlayıcı nitelikte olduğu gibi 3. ülkelerden ithal ettikleri birçok malları birbirlerine kaydırma imkânları vardır. Bölge insanlannın aradığı, en lüks kaliteden ziyade uygun kalite ve fiyattaki mal ve hizmetler olduğuna göre bunları öncelikle komşularından niye tedarik etmesınler. Batılılar için zor olan bölgemizdeki yaşama şartJarına insanlarımız karşılıklı kolayca uyum göstermekte ve hudut geçtikleri halde etnik ve kültür yakınlığı ile kendilerini evlerinde hissetmektedirler. Bölgedeki enerji kaynakları ile büyük kuvvet santrallan, petro-kimya, kimya ve metalurji tesisleri kurmak mümkündür. Limanlar ve havaalanlarının modernizasyonu ve tevsii, serbest bölgelerin tesisi, otoyolların inşası ve haberleşmenin ıslahı gibi çok önemli altyapı kurma potansiyeli vardır. Bu kadar büyük potansiyel taşıyan Karadeniz Ekonomik İşbirligi Bölgesi Projesi'ne nereden ve nasıl başlamalı sorusuna gelince.. Üye ülkeler arasında yapılmış olan anlaşmaların envanteri yapılarak geçerlilikleri tahkik edilmeli ve gerekiyorsa revizyon yapılmalıdır İkinci konu işbirligi alanlarını belirlemek için ekonomik envanter çıkarma ve bilgi toplamadır. Bu derlemeyi Türkiye üstlenmelidir. Bu çalışmalar ve data bank oluşturmada dış ekonomik ilişkilerde güçlü ve organize bir sekretarya geliştirmiş bulunan özel sektör kuruluşu OElK'e görev verilebilir. Şuphesiz KEİB projelerınin realize edilmesinde en önemli faktör fınansman imkânlarının yaratılmasıdır Kurulacak Karadeniz Ticaret ve Yatınm Bankasının kaynaK bulması ve başarısı ise öne sürülen projelerin fizibilitesine ve üretilecek mal ve hizmetlerin dünya pazarlarında itibar ve cazibe taşımasına ve rekabet edebilmesine bağlıdır. Bu bankaya Dünya Bankası, EORD, IFC ve Uzakdoğu yatınm bankalarına üye ülkeler finans kuruluşlarına ilaveten iştirak etmeli veya destek olmalıdırlar. Hangi somut projeler öncelikle ele alınmalıdır? - Petrol, kömür, kereste, kimyevi maddeler ve minerallerin üretimlerinde geliştirme ve pazarlanabilir mahallere indirecek ulaştırma altyapısı ele alınmalıdır Elektrik enerjisi nakil hatlarının noksanları tamamlanarak üye ülkeler arasında tam bir enterkonekte sistem çalışır hale getirilmelidir. Doğalgaz boru hatlan keza üye ülkeler içinde ve arasında interkonekte şebeke haline getirilmelidir. Türkmenistan gazının Türkiye üzerinden Balkanlar'a ve Avrupa'ya bağlanması doğalgaza dayalı kuvvet santrallan ve kimya tesislerini de içine alan bir KEİB projesi olabilir. Çimento fabrikaları, rafineriler ve petrokimya tesisleri başta olmak üzere fabrikalarda renovasyon işleri ve askeri fabrikaların başta mamuller üretmek üzere konverziyonunda Türk firmaları hizmet verebilirler. Çimento, şeker, gıda işleme, temizlik ve inşaat malzemeleri, tekstil, konfeksiyon, deri işleme, benzin istasyonları, kablo, ev aletleri başta olmak üzere çeşitli tesislerin kurulmasında Türk taahhüt ve sanayi sektörü hizmet verebilir. Gemi inşası, tamir ve bakımında Sovyetler'e halen vermekte olduğumuz hizmetleri diğer üye ülkelere de teşmil edebiliriz. Karadeniz sahillerinde serbest bölgelerin tesis edilmesi büyük önem taşımaktadır. Serbest bölgeler müteşebbi- sin ağır formalite ve tahditine maruz kalmadan tecrübe kazana- cağı ve yetişeceği bir yer olduğundan önem taşımaktadır. Deniz, kara ve rıava ulaşımında, gemi ve uçak kiralamada işbirligi inv kanları ortayaçıkmıştır... özetlerken bu projenin başarısı için hükümetler arasındaki resmi münasebetlerde ve görüşmelerde, işleri ortaya çıkaracak ve fiilen yürütecek olan iş çevrelerinin ağırlıklı temsil edilmesi ve görevlendirilmesindeki önemi belirtmede yarar görüyorum. Ve son olarak da bu projenin, başarılı olamayan iran, Pakistan ve Türkiye arasındaki RCD projesi gibi âdeta zorlanarak ortaya çıkmadığını, üye ülkeler tarafından gösterilen arzu ve giderek artan karşılıklı ihtiyaç ve menfaatten kaynaklandığını ve başarı şansının yüksek olduğunu ve bu sebeple dünyanın ilgisini çektiğini vurgulamak istiyorum. Bağ-Kur yasa taslağı iıııza engeline takıldı TURAN YELMAZ ANKARA - İflasın eşiğine gelen Bağ-Kur'u kurtarmak amacıyla, Çahşma ve Sosyal Güvenhk Bakanı Mehmet Moğultay tarafından hazırla- nan yasa taslağı. Bakanlar Ku- rulu'nda DYP'li bakanlann "imza engeli"ne takıldı. Tas- lak, DYP'li bakanlar Tansu Çiller, Sümer Oral ve Yaşar Topçu'nun imzalamaması ne- deniyle hükümet tasansı ola- rak Meclis'e sevkedilemiyor. Moğultay'ın, çahşma arka- daşlanyla birlikte hazırladığı taslak. son biçimini ocak ayı sonunda aldı. Moğultay, son biçimini alan taslağı, 3 şubatta, görüşlerini almak üzere ba- kanlıklara gönderdi. Bakanlı- klardan yanıtlann gehnesi mayıs ayını buldu. Görüş bil- dirmeyen tek bakanhk. Maliye ve Gümrük Bakanhğı oldu. Moğultay. buna karşın, tas- lağı. mayıs ayı ortalannda Bağ-Kur Genel Kurulu önce- sinde Başbakanlık'a gönderdi. Başbakan Demirel de, Bağ- Kur Genel Kurulu'nda, kendi- sine ulaşan taslağı anımsata- rak. tasannın en kısa zamanda Meclis'e sevkedilerek, yasalaş- masını sağlayacağı sözünü ver- di. Bakanlar Kurulu'nun önü- ne gelen taslak, Bağ-Kur için öngörülen ek gelir kaynaklan nedeniyle, kabinenin DYP'li üyelerinin tepküerini çekti. Çil- ler ile Oral'ın tepki gösterdikle- ri behrtilen bu düzenlemeler nedeniyle taslağın, Başbakan Demirel tarafından oluşturu- lan ve 6 bakandan oluşan bir alt komisyon tarafından ince- lenmesi kararlaştınldı. Bunun üzerine, DYP'li üyeler Çiller, Oral. Topçu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Fa- ralyalı. Moğultay ve Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'ten oluşan alt komisyon kuruldu. Alt komisyondaki görüşme- ler, ağırlıklı olarak Oral ile Moğultay arasında sürdü. So- nunda. alt komisyonun üzerin- de uzlaştığı ortak bir metin üzerinde anlaşma sağlandı. Buna göre. Bağ-Kur için ön- görülen ek gelir kaynaklan, taslaktan çıkanldı ve yerine Bağ-Kur'un finansman açığının gerektiğinde hazine tarafından karşılanması ilkesi benimsendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle