Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24- HAZİRAN1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Narciso Yepes'e
erteleme
• KültürSeryis20.
Uluslararası İstanbul
Festivali çercevesinde yann
saat 18.30'da Atatürk Kültür
Merkezi'nde bir resital
verecek olan ünlü İspanyol
gitanst Narciso Yepes'in
konseri belkemiğindeki bir
rahatsızlık nedeniyle 30
temmuz gününe ertelendi.
Dantel pano
sergisi
• Kühür Servisi- Türkiye İş
Bankası'nın Ankara Sanat
GaJerisi'nde Semiha
Özcan'ın "0311161 Pano'
sergisi sürüyor. Özcan'ın
sergisi 1 temmuz gününe dek
açık kalacak. 1957yıhnda
Niğde'de doğan sanatçı
İzmir Eğitim Enstitsü'nden
mezun olduktan sonra beş
sene öğretmenlik yaptı.
Sanatın her dalına karşı ilgi
duyduğunu söyleyen Özcan
üç yıldır pano üzerinde
çalışmalanna devam ediyor.
YunusEnıre
konssn
• Kültür Servisi- İstan-
Devlet Opera ve Balesi 25
haziran perşembe akşamı
saat 21.00'de Kültür
Bakanlığı Müsteşan Prof.
Dr. Emre Kongar'ın
koruyuculuğunda A. Adnan
Saygun'un Yunus Emre
oratoryosunu seslendiriyor.
Polonezköy'ün 150. kuruluş
yıldönümü nedeniyle
düzenlenen konserin
orkestra şefi Prof Hikmet
Şimşek. Soprano Leyla
Demiriş, mezzosoprano Işın
Güyer, tcnor Erol Uras, bas
Atilla Manizade ile İslanbul
Devlet Opera ve Balesi
Orkestra ve Korosunun
katılacağı konserde koroyu
Gökçen Koray çalıştırdı.
ı ı II
Asuka
Ankara'da
•ANKARA.(ANKA)-
Uluslararası İstanbul
Festivali'ne kaülmak üzere
Türkiye'ye gelen Japon
Geleneksel Dans Akademisi
ve Davul topluluğu
"Asuka", Ankara Devlet
Opera ve Balesi'nde bir
gösteri sunacak. Japon
Büyükelçiliği, Min-On Japon
Konser Derneği ve Sevda
Cenap And Müzik Vakfı
işbirliğiyle düzenlenen
gösteri, 27 haziran cumartesi
saat 2O.3O'da gerçekleşecek.
Gösterinin biletleri 40,30 ve
20 bin lıradan satılacak.
Sevda-Cenap And Müzik
Vakfı gişesinden satışa
sunulacak biletleröğrencilere
yüzde 35 indirimli olacak.
VVeaver
Hollyvvood'a
yenildi
• ATÎNA (AA)- Sonunda
bütün erkek kahramanlann
ölüp sadece bir kadının
hayatta kaldığı Alien ,
(Yaratık) dizisinin başrolünü
oynayan Sigourney Weaver,
fılmdeki yaratıklarla
başetmesine karşın ücret
konusunda Hollywood
patronlanna yenildi.'Alien 3'
ıçin 8 milyon dolar isteyen
güzel yıldız 4 milyon dolarla
yetinmek zorunda kaldı.
Weaver. Hollywood'daki
tüm kadın sanatçılann
kendilerine erkeklerden daha
az ücret verilmesini boykot
etmeleri halinde olacaklan
görmek istediğini, ancak bazı
sanatçılann kendisi ile aynı
görüşte olmadığını
belirterek, konuyu gündeme
getirdiğinde para canlısı
olmakla suçlandığını söyledi.
İkeda'nın
fotoğraf sergisi
• ANKARA(AA)-Uluslara-
rası Soka Kültür Kurumu
Başkanı Dr. Daisaku
İkeda'nnV'Doğa ile diyalog"
başlıklı fotoğraf sergisi
Ankara Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi'nde.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar
tarafından açılan ve 5
temmuza dek sürecek sergide
124 fotoğraf yer alıyor.
Uluslararası banşı. bilımsel
ve kültürel yakınlaşma
yoluyla gerçekleşürmeyi
öngören kuruluş olan Soka
Gakkai International'ın
(SGI)115ülkedeüyesive
halen 42 ülkede SGI kültür
rnerkezi bulunuyor. Daisaku
İkeda, uluslararası alanda
düşünür, yazar ve şair olarak
tanımyor. Felsefealamnda
16 kıtap yazan ve 15 ülke
tarafından ödüle layık
görülen Dr.lkeda, 5 doktora
unvanına sahip bulunuyor.
Türkiye'ye ve Atauirk'e
bıüyük hayranlık du\ an,
Türk-Japon ilişkilennin
gebşürilrnesine büyük
kaikılarda bulunan Dr.
Daisaku İkeda'ya Ankara
Cniversitesi taıafındanda
fahri doktora unvanı
verJecek.
§20 . ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ
Brezflya'dan sesler ve nefesler
• Brezilyalı piyanist, şarkıcı ve
düzenlemeci Sergio Mendes,
Brasil 99 adlı grubuyla bu ak-
şam Açıkhava Tiyatrosu'nda.
Ilk kez bütün dünyada Bossa
Nova rüzgânyla ünlenen Ser-
gio Mendes, sese ve vurrnalıla-
ra ağırhk veren müziğiyle İstan-
bul'da.
• Sergio Mendes, daha 21'-
indeyken Carnegie Hall sahne-
sini Carlos Jobim, Joao Gilber-
to, Stan Getz ve Dizzy Gillespie
gibi ünlülerle paylaşmıştı. Men-
des, ilk plaklannı Ertegün kar-
deşlerin Atlantic şirketine
yapmıştı.
Kültür Servisi - Brezilyalı ünlü piya-
nist, şarkıcı ve yapımcı Sergio Mendes,
9O'lı yıllara birlikte girdiği Brasil 99 adlı
grubuyla, İstanbul Festivali'ndeki tek
konserini bu akşam Açıkhava Tiyat-
rosu'nda veriyor.
1941de Brezilya'nın Niteroi kentinde
doğdu. 7 yaşında piyano çalmaya başla-
dı.
Dokuzunda konservatuvara girdi.
Delikanlılık çağına girerken ise Ameri-
kan cazını keşfetti ve Horace Silver'ın
hayranlan arasına katıldı.
16 yaşında ilk topluluğunu kurdu. Pi-
yano çalıp şarkı söylerken beste de yap-
maya başladı.
Müzik yaşamına böylesine erken ve
hızlı giren Sergio Mendes, 60"lı yıllarda
20'lerini sürerken, Bossa Nova rüzgSn-
nın bütün dünyada esmesiyle Antonio
Carlos Jobim'i, Joao Gilberto'yu izledi.
Bossa Nova besteleriyle önce anayur-
dunda, sonra uluslararası alanda üne
erişti.
1%2'de New York'ta ilk konserini
verdiğinde daha 21 yaşındaydı ve Car-
negie Hall sahnesini Carlos Jobim, Joao
Gilberto. Stan Getz, Dizzy Gillespie gibi
büyüklerle paylaşü.
Önce Brasil 65, daha sonra Brasil 66
admı alan topluluklanyla ABD'de Ah-
met ve Nesuhi Ertegün İcardeşlerin ilgisi-
ni çeken Mendes. Atlantic plak şirketiy-
le sözleşme imzalayacak, daha çok Bos-
sa Nova'lardan oluşan "The Great Arri-
val", "Best of Brasil", "Svvinger From
Rk>", "Sergio Mendes with Brasil1
66 at El Matador", ilk önemü albümleri
olacaktt.
Sahnedeki gösterileriyle de büyük ilgi
gören Sergio Mendes, 1966'da plak şir-
ketini değiştirip Herp Albert'ın A and
1980'lerde teknolojik gelişmelerden yararlanıp möziğinde değişikliğe giden Sergio Mendes, !98Tde Sarah Vaughan'uı
"Brazilian Romance" adlı plağının yapımcüığını da üstlendi.
M'iyle anlaşınca, tarzını da değiştirdi.
gnıbuna Brezilyalı şarkıcılann yerine
Amerikalı şarkıcılaraldı.
Topluluğuna ünlü gitarci OscarCast-
ro-Neves'i de aldığı o dönemde Mendes.
"Mas Que Noda", "Constant Rain",
"For Me" ve "Night and Day" gibi bir-
çok sevilen parça\a imzasını atacaktı.
Burt Bacharach, John Lennon ve Paul
McCartney'ın bazı parçalannı da ken-
dine özgü yorum ve düzenlemelerle po-
püler kılan Mendes, 1967'de Frank Si-
natra ve Buddy Rich orkestrası ile 1968-
de ABD Ulusal Senfoni Orkestrası'yla
çaldı.
Bob Hope, Fred Astaire gibi ünlülerle
TV programlanna çıktı.
1971 "de topluluğunu yenileyerek Bra-
sil 77'yi kuran Mendes. müzik yapımcı-
lığına da el attı ve Baden Powell, Eduar-
do Lobo, Dori Caymmi gibi müzisyenle-
ri bütün dünyaya tanıttı.
1980'lerde birçok müzisyen gibi tek-
nolojik gelişmelerden yararlanarak mü-
zığinde değişiklik yapan Mendes, 1987*-
de Sarah Vaughan'ın "Brazilian Roman-
ce" adlı plağının yapımcılığını üstlendi.
Sergio Mendes'in İstanbul Festivali'-
ne getirdiği Brasil 99 adlı topluluğunda
klavyeli çalgılarda Steve Bacfa, saksa-
fonda Gary Meeks, vurma çalgılarda
Eduardo Angulo, gitarda Vincent d'-
Onofrio, basta Jerry VVatts yer alıyor.
Grubun dört şarkıcısı ise Angie Jaree,
Gracinha Leporace, Kevyn Lettau ve
Joe Pizzulo.
I I S l l \ ALDI IU (.1 \
Anatolia 92 - thsan Özgen / Atatürk
Kültür Merkezi Büyük Salon. 18.30
İzmir De\let Senfoni Orkestrası -
Frankfurt Akademi Korosu / Ava
İrini, 18.30
Sergio Mendes ve Brasil 99 / Açıkhava
Tivatrosu. 21.30
\ L D I Y \ R I \
Türk Müziği İcra Heyeti - Rıza Rit/
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salo-
nu, 21.30
Carl OrfFun Carmina Burana'sı Aya İrini'de seslendiriliyor
Ortaçağ karanhğna bir başkaldırı
EVtN İLYASOĞLU
Rengim Gökmen yönetimin-
deki İzmir Devlet Senfoni Or-
kestrası ve festivalin açılış gece-
sinde konuğumuz olan Frank-
furt Akademi Korosu bu akşam
Aya İrini'de Carmina Bunuıa
sahne kantatını seslendirecek.
Koroyu Karl Rarichs'in yö-
neteceği konserde solistler Işık
Kıırt, Omer Yıbnaz ve Murat
Göksu. Aynı koro. Carmina
Burana'run dünya prömiyerini
yapmış olmanın kıvancını taşı-
yor. İzmir Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın Genel Müzik Di-
rektörü olan şef Rengim Gök-
men aynı zamanda Devlet Ope-
ra ve Balesi Müdürlüğü'nü de
yürütmekte.
Carmina Burana deyince he-
men bir coşku gelir akla. On
ikinci yüzyıhn ilk çoksesli dene-
melerinden yükselen; kaderin
cilvesini, yaşama coşkusunu di-
le getiren bir çağıdır. Ortaçağ'ın
karabasanına başkaldındır.
Henüz yemin etmemiş papaz
adaylan üniversite kentlerinde
dolaşıp ezgiler derlemişler, bir-
birlerinden duyduklannı, deği-
şik yörelerden aldıklannı bir
demet haline geürmişler, gezgin
ozanlarla özdeşleşip kilise bağ-
nazlığı ile bağdaşmayan serü-
venlerini yansıtmışlardır. Konu
olarak dinsellikten sıynhp dün-
yasal sevince dönüş ele alınır-
Orkestra şefi Rengim Gökmen
• Carmina Burana
deyince hemen bir
coşku gelir akla. On
ikinci yüzyılın ilk
çoksesli denemelerin-
den yükselen; kade-
rin cilvesini, yaşama
coşkusunu dile geti-
ren bir çağıdır.
• Carmina Bura-
na'yı, İzmir Devlet
Senfoni Orkestrası
ve Frankfurt Akade-
mi Korosu'ndan
dinleyeceğiz. Orkest-
rayı Rengim Gök-
men, koroyu Karl
Rarichs yönetecek.
Solistler ise Işık
Kurt, Ömer Yılmaz
ve Murat Göksu.
ken bu ezgılerde \apı. teknik
olarak da tekses çizgisınden
kurtulup kendi içinde bir çok-
seslilik. çok ritimlilik gelişmiş-
tir.
18O3'te Yukan Bavyera'daki
Benediktbeuer'in Bav^vera Ma-
nastın'ndaki kitaplığında bulu-
nan ezgiler eski Almanca, eski
Fransızca, Latince gibi değişik
dillerdedir. İlk kez 1847'de Leh-
çe dil uzmanı Schmeller tarafın-
dan derlenip yayımlanmış. Carl
Orffise bunlardan bir diziyi so-
listler, koro ve orkestra için
dünyasal şarkılar olarak sahne
kantatı şeklinde düzenlemiştir.
Koronun şans tannçasına
seslenişi ile başlar: "O Fortu-
na... Ey Talih, tıpkı ay gibi şek-
lin bep değişir."
Ardından 'Bahar Coşkusu'
dile gelir: "Baharın neşeli yüzü
dondü dünya>a yeniden"... "Her
şeyi dü/eltir güneş, saf ve güzel;
yenilenir Nisan'la, aşka doğru
yönelir erkeğin kalbi ve mutlu in-
sanlara hükmeder genç Tann."
Burada aşk, doğarun sunusu
olan şarap ve onun esrikliğidir.
sözcüklen de notaları da baş
döndürürcesine coşturan.
Taverna bölümünde nere-
deyse kalp atışlannın duyuldu-
ğu bir ritm vardın "Tavernada
neJer döndügünü, bir sorsanız iyi
olur; Anlatacağım. iyi dinleyin.
Kimi kumar oynar, kimi içer,
kimi her ikisini de yapar. Ama
kumara oturanlardan kimi soyu-
lur, kimi giyinir.. Btrakın sınırsız
icsinier neşeyle, insanlar bizi
bela gibi göriirler."
Orffun düzeninde son ezgi
yine baştaki gibi "talUTin açüğı
yolla. talihin getirdikleri ve
gaddarlığı ile sona erer.
İnsanın her başına gelen
olayı yazgısına bağlaması.
yüzyıllar boyTj acısını sevincinı
yazgıdan bilmesı günümüzde
de değişmiyor. Carl Orff yır-
minci yüzyılın ilk dilimindeki
birikımiyle süsledıği zengin or-
kestra renkleriyle. bu ilkel dize-
lere yepyeni bir can katmış.
Öyle bir can ki Carmina Bura-
na nerede ne zaman hangı kad-
ro ile çalınıp söylense hep dolup
taşacak dinleyid buluyor.
Newsweek kapak konusu yaptı
Italya çöküyor mu?
• Yapılan araştırmada, İtalya'nın dört bir
yanındaki tarihsel anıtlann bozulma tehlike-
siyle yüz yüze olduğu belirlendi. Tahribatın
nedenleri hava kirlıliği. insan ihmali, 20.
yüzyıl yaşamının olumsuz etkileri.
Kültür Servisi- Newsweek
dergısi 29 Haziran tarihli
sayısının kapak konusunu
İtalya'daki tarihsel anıtlann ve
heykellerin çürüyüp bozul-
masına ayırdı.
Kapaktaki başbğını 'İtalya'-
daki Afet' diye veren dergi ge-
niş yer verdiği araştırmasına.
Anglosakson ilahiyatçı Aziz
Bede'nin 12 yüzyıl önceki 'ke-
Kanef inı vererek girdi: 'KoJos-
setım ayakta kaldığı sürece Ro-
ma'da ayakta kalacak. Kolos-
seum yıkıldığında Roma da
yıkılacak. Roma yıkıldığında
dünyanın sonu getecek.'
Ama Newswcek'in incele-
mesine göre, söz konusu
yıkım, Roma'daki antik are-
nanın sınırlannın da çok öte-
sinde.
Doğanın tahribatı, insan-
lann ihmali ve yirminci yüzyıl
yaşamının etkileri İtalya'nın
nerdeyse bütün tarihsel anıt ve
yapılannı bozulma ve çürü-
meyle yüz yüze getirmiş bulu-
nuyor. Bunda hava kırliliğınin
de önemü bır payı olduğu so-
ruluyor.
Newsweek soruyor: Peki ne
yapılabilir? Geçenlerde Roma
kentindeki arkeolojik çalışma-
iann yöneticisi Adriano La Re-
gina. Kolosseum'un kurtan-
lması için özel kuruluşlara
yaklaşık 43 milyon dolarlık bir
yardım yapmalan cağnsında
bulundu.
Pisa kentindeki ünlü Eğri
Kule. bazı uzmanlara göre
yıkılma tehlikesiyle karşı
karşıya.
Şu sıralar Roma'daki ünlü
Trevi Çeşmesi'nde meydana
gelen tahribatın giderilmesine
çalışılıyor.
İki hafta kadar önce Orta
İtalya'daki Urbino'da, orta-
çağdan kalma surlar birden yı-
kılarak insanlann geçtiği bir
sokağın tehlike geçirmesine
yol açtı. Bugünlerde İtalyanlar
çok bilinen bir deyimi sık sık
anımsamaktan kendilerirü
alamıyorlar: Atalanmız talih-
liymiş, çünkü onlann eski eser-
leri voktu!
AHSoyunculannagözahı
Kühür Servisi- Ankara Halk
Sahnesi Oyunculan'nın 19 ha-
ziran günü Eskişenir An Sine-
masfnda düzenlenen , Grup
Yorum, Ankara Halk Sahnesi
ve bazı etkinliklerden oluşan
'Bu Yaşam Bizim Şenliği' son-
rası gözaltına alınıp, üç gün
sonra serbest bırakıldıklan
gün tekrar gözaltına alınma-
lanyla ilgili Grup yorum,
Grup Ekin. Ayşe Gülen Halk
Sahnesi, Tavır dergisi ve FO-
SEM bir açıklama yaptı:
''Çok kısa bir süre içinde ifa-
deîeri savcılık tarafından alına-
bilecekken, üç gün boyunca
adliye koridorlannda bekleti-
lereİc yeni bir işkence yöntemi-
ne tabı lutulan AHS oyuncu-
lannın hiçbir suç unsuruna
rastlanmadığı için salınma-
lannın ardından tekrar gö-
zaltına almmalan keyfı bir uy-
gulama değilse nedir?
Sürekli olarak kişi hak ve öz-
gürlüklerini her şevin üstünde
tuttuklannı söyleyen hükü-
metten ve sanata yönelik
baskılann sonaereceğini söyle-
yen Kültür Bakanf ndan AHS
oyunculannın serbest bırakı-
lmalannı istiyoruz".
PORTRE/CARL ORFF
6
DkeF ve yalın
İlkel müziğe yönelerek ya-
pıtlanndaki yalın ritm ve ezgi-
lerle büyük bir etki sağlayan
Alman besteci Carl Orff
(1895-1982) çocuklan müziğe
daha fazla yaklaştınp yürek-
lendirmek için geliştirdiği
yöntemle. çocuklara vurgulu
çalgılar aracıbğıyla ritm duy-
gusu aşıladı ve ezgjyi sevdirdi.
Eğitim üstüne çalışmalan bes-
telerine de yansıyan Orff, ope-
rayı 20. yüzyıl
başlannda
vardığı bütün
gösterişli duru-
mundan
anndınp ilk dö-
nemlerindeki
yalın öğelerine
indirgeyen yapı-
tlar vermeye
başladı. Nasyo-
nal Sosyalistler
yönetime geldik-
ten sonra onlarla
bir anlaşmazlığa
düşmeyen OrfT-
un 1936 Berlin
Olimpiyatlan için bestelediği
'Olympische Reigen' den son-
ra ılk önemli yapıtı olan 'Car-
mina Burana1
1937'de Frank-
furt'ta sahnelendi. Üç solist.
koro ve orkestra için din dışı
ezgjlerden oluşan bu yapıtı
kendisi sahne kantatı olarak
adlandırmıştır. Yapıtın sözle-
ri. 13. yüzyılda Bavyera Alp-
leri'nde yaşayan Benediktin
rahiplerinin Almanca ve La-
tince kanşımı din dışı dizeleri-
ne dayanır. Yapıt seslendin-
lirken koronun eşlığınde dans
ve mim de yapılabilir. Yapıtın
genel yapısı ilkel görüntülü bir
ritm anlayışıyla örülmüştür.
Orff bu yapıünı daha önce-
ki çalışmalannın geçersiz sa-
yılması gerektiğini söyleyecek
kadar önemsedi. Bestecinin,
konusunu Grimm Kardeşler'-
in bir masalından alan 'Akıllı
Kadın1
adlı operası hemen he-
men bütün
Avrupa ope-
ralannda sah-
nelendi. OrfT-
un 'Carmina
Burana'dan
sonraki ikinci
sahne kantatı
'Catulli Car-
mina' ise La-
tin ozanı Ca-
rullus'un dize-
lerinden oluş-
tu. Orff.
1951de'Afro-
dit'in Zaferi'
ni besteledi.
Eski Yunanh kadın şair Sapp-
ho'nun ve oyun yazan Euripi-
des'in dizelerinden oluşan bu
yapıtla. öteki parçalan *Car-
tnina Burana' ve 'Catulli Car-
mina' olan 'TriomT sahne
kantatı ûçlemesi tamam-
lanmış oldu.
Orff sonraki yıllarda Schil-
ler ve Hölderlin'in dizeleri üs-
tüne çeşitli orkestra ve koro
yapıtlan besteledi. operalar
yazdı.
Alman sanatçı Asta Gröting'in sergisi Ayasofya Müzesi'nde
Tarihsel mekânlarda çağdaş sanatlar
• Asta Gröting'in Ayasofya Müzesi Ali Sami Boyar Sanat Ga-
lerisi'ndeki sergisi, 1. İstanbul Bienali'nden bu yana tarihsel
yapılann çağdaş sanat için kullanılmasını bir kez daha gündeme
getiriyor.
Kültür Servisi - Ayasofya Müzesi Ali
Sami Boyar Sanat Galerisi'nde Asta
Gröting'in Yerleştirmesi'ni, 1. İstanbul
Bienali'nden bu yana tarihsel yapılann
çağdaş sanat için kullanılmasını bir kez
daha gündeme getiriyor.
Hatırlanacağı gibi 1. Bienalde, Aya
İrini, Mimar Sinan Hamamı, 2. Bienal'-
de Aya İrini, Süleymaniye Kültür
Merkezi, Ayasofya Müzesi arkasındaki
Hazine Binası ve bütün tarihi yanmada
sanatçılann yorumuna açılmıştı. Sol
LeVVitt, Daniel Buren, Richard Long,
Jannis Kounellis, Sarkis, Arnulf Rai-
ner. Gilberto Zorio, Michelangelo Pis-
toletto, Markus Lüpertz, Alison Wil-
ding, Françoıs Morellet. Jean-Michel
Alberola gibi uluslararası sanat orta-
mının ünlü sanatçılan da bu yapılarda
çalışmış ve yapıtlannı sergılemişlerdi.
Bu kez, Ayasofya Müzesi Müdürü
Erdem Yücel"in ginşimiyle, Ali Sami
Boyar Sanat Galerisi. bu anla>ışı sür-,
dürmek için hem Türk hem de >abancı
sanatçılann nitelikh sergilenne yer ver-
mek üzere hazırlandı.
Alnıanya"nın genç kuşak sanatçılan
arasında öne çıkan Asta Gröting
(1961). Düsseldorf Akademısı'ni Klaus
Rinke'nın öğrencisi olarak bıtirdıkten
sonra 1988-1992 arasında Köln. Stutt-
gart. Düsseldorf ve Hamburg"da özel
galerilerde ve Düsseldorf Kunstvereın-
da (resmi galeri) kişisel sergiler açmış.
1990"da Sidney Bienali'ne ve 44. Vene-
dik Bienali Aperto Bolümüne katılmış.
1992'de Seul Ulusal Çağdaş Sanat Mü-
zesi ve Bordeaux Çağdaş Sanat Müze-
si'nde karma sergilere katılmış.
Yaklaşık iki yıl, insanın sindirim sis-
temi \e uzuvlan üstüne inceleme yapan
Asta Gröting, bu konudaki yorum-
lannı. cam, değerli ağaçlar (armutağaa,
abanoz ağacı), porselen gibi geleneksel
el sanatı malzemeleri ile üretmiş. Aya-
sofya Müzesi sergi salonundaki yerleş-
tirme, 100 adet beyaz porselen tabak ve
19 adet Türk mavisi sırla kaplı seramik
köstebek yuvasından oluşuyor.
Mekânın kendine özgü doğal ışığını
yeğleyen sanatçı, izleyıcınin yapıtla
karşılaştığında, onu keşfetmiş olma
duygusunu yaşayabileceğini söylüyor.
Gröting'in yapıtınm adı: Yokluk ve
Bolluk. Ortası delik porselen tabaklar.
dolma ve boşalma işlemini ya da kav-
ramını nesnelleştiriyor. Köstebek \uva-
lan ise yine köstebcğin toprağı kazıp bir
çukur açması ve bu toprağ; arkasına
atarak bir tepecik bınktırmcsi gibi yine
boşaltma ve doldurma evlemini
çağnştınyor. Bu aynı zamanda bir yap-
ma ve bozma eylemi. Bugün bütün in-
sanlann yaşadığı ve başa çıkmaya uğ-
raştığı sayısız ikilemler. Gröting'in sa-
nat dilinde. biçim ve renkler arasındaki
ilişkiler ve karşıtlıklann araştırması ve
nesnelleşmesi olarak ortava konuyor.
Almanya ile ticari ilışkisi olan bir özel
kuruluşun, Mithat Giyim Sanayi ve Ti-
caret AŞ'nin katkılanyla gerçekleştıri-
len sergi, iki ülke arasındaki ekonomık
ilişkinin kültürel \e sanatsal ilişkiyle bir-
leşmesine bir örnek oluşturuyor.
Asta Gröting Yerlestırnıe Avasofva
MüzesiAli Sami Boyar Sergi Salımu 19
Haziran - 25 Temmuz
Asta Gröting'in sergisindeki" Yerleştirme", 100 tane beyaz por-
selen tabak ve 19 tane Türk mavisi sıria kaplı seramik köstebek
yuvasından oluşuyor.(Fotoğraf İBRAHİM GÜNEL)