15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24- HAZİRAN1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Narciso Yepes'e erteleme • KültürSeryis20. Uluslararası İstanbul Festivali çercevesinde yann saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde bir resital verecek olan ünlü İspanyol gitanst Narciso Yepes'in konseri belkemiğindeki bir rahatsızlık nedeniyle 30 temmuz gününe ertelendi. Dantel pano sergisi • Kühür Servisi- Türkiye İş Bankası'nın Ankara Sanat GaJerisi'nde Semiha Özcan'ın "0311161 Pano' sergisi sürüyor. Özcan'ın sergisi 1 temmuz gününe dek açık kalacak. 1957yıhnda Niğde'de doğan sanatçı İzmir Eğitim Enstitsü'nden mezun olduktan sonra beş sene öğretmenlik yaptı. Sanatın her dalına karşı ilgi duyduğunu söyleyen Özcan üç yıldır pano üzerinde çalışmalanna devam ediyor. YunusEnıre konssn • Kültür Servisi- İstan- Devlet Opera ve Balesi 25 haziran perşembe akşamı saat 21.00'de Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. Emre Kongar'ın koruyuculuğunda A. Adnan Saygun'un Yunus Emre oratoryosunu seslendiriyor. Polonezköy'ün 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen konserin orkestra şefi Prof Hikmet Şimşek. Soprano Leyla Demiriş, mezzosoprano Işın Güyer, tcnor Erol Uras, bas Atilla Manizade ile İslanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosunun katılacağı konserde koroyu Gökçen Koray çalıştırdı. ı ı II Asuka Ankara'da •ANKARA.(ANKA)- Uluslararası İstanbul Festivali'ne kaülmak üzere Türkiye'ye gelen Japon Geleneksel Dans Akademisi ve Davul topluluğu "Asuka", Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde bir gösteri sunacak. Japon Büyükelçiliği, Min-On Japon Konser Derneği ve Sevda Cenap And Müzik Vakfı işbirliğiyle düzenlenen gösteri, 27 haziran cumartesi saat 2O.3O'da gerçekleşecek. Gösterinin biletleri 40,30 ve 20 bin lıradan satılacak. Sevda-Cenap And Müzik Vakfı gişesinden satışa sunulacak biletleröğrencilere yüzde 35 indirimli olacak. VVeaver Hollyvvood'a yenildi • ATÎNA (AA)- Sonunda bütün erkek kahramanlann ölüp sadece bir kadının hayatta kaldığı Alien , (Yaratık) dizisinin başrolünü oynayan Sigourney Weaver, fılmdeki yaratıklarla başetmesine karşın ücret konusunda Hollywood patronlanna yenildi.'Alien 3' ıçin 8 milyon dolar isteyen güzel yıldız 4 milyon dolarla yetinmek zorunda kaldı. Weaver. Hollywood'daki tüm kadın sanatçılann kendilerine erkeklerden daha az ücret verilmesini boykot etmeleri halinde olacaklan görmek istediğini, ancak bazı sanatçılann kendisi ile aynı görüşte olmadığını belirterek, konuyu gündeme getirdiğinde para canlısı olmakla suçlandığını söyledi. İkeda'nın fotoğraf sergisi • ANKARA(AA)-Uluslara- rası Soka Kültür Kurumu Başkanı Dr. Daisaku İkeda'nnV'Doğa ile diyalog" başlıklı fotoğraf sergisi Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde. Kültür Bakanı Fikri Sağlar tarafından açılan ve 5 temmuza dek sürecek sergide 124 fotoğraf yer alıyor. Uluslararası banşı. bilımsel ve kültürel yakınlaşma yoluyla gerçekleşürmeyi öngören kuruluş olan Soka Gakkai International'ın (SGI)115ülkedeüyesive halen 42 ülkede SGI kültür rnerkezi bulunuyor. Daisaku İkeda, uluslararası alanda düşünür, yazar ve şair olarak tanımyor. Felsefealamnda 16 kıtap yazan ve 15 ülke tarafından ödüle layık görülen Dr.lkeda, 5 doktora unvanına sahip bulunuyor. Türkiye'ye ve Atauirk'e bıüyük hayranlık du\ an, Türk-Japon ilişkilennin gebşürilrnesine büyük kaikılarda bulunan Dr. Daisaku İkeda'ya Ankara Cniversitesi taıafındanda fahri doktora unvanı verJecek. §20 . ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ Brezflya'dan sesler ve nefesler • Brezilyalı piyanist, şarkıcı ve düzenlemeci Sergio Mendes, Brasil 99 adlı grubuyla bu ak- şam Açıkhava Tiyatrosu'nda. Ilk kez bütün dünyada Bossa Nova rüzgânyla ünlenen Ser- gio Mendes, sese ve vurrnalıla- ra ağırhk veren müziğiyle İstan- bul'da. • Sergio Mendes, daha 21'- indeyken Carnegie Hall sahne- sini Carlos Jobim, Joao Gilber- to, Stan Getz ve Dizzy Gillespie gibi ünlülerle paylaşmıştı. Men- des, ilk plaklannı Ertegün kar- deşlerin Atlantic şirketine yapmıştı. Kültür Servisi - Brezilyalı ünlü piya- nist, şarkıcı ve yapımcı Sergio Mendes, 9O'lı yıllara birlikte girdiği Brasil 99 adlı grubuyla, İstanbul Festivali'ndeki tek konserini bu akşam Açıkhava Tiyat- rosu'nda veriyor. 1941de Brezilya'nın Niteroi kentinde doğdu. 7 yaşında piyano çalmaya başla- dı. Dokuzunda konservatuvara girdi. Delikanlılık çağına girerken ise Ameri- kan cazını keşfetti ve Horace Silver'ın hayranlan arasına katıldı. 16 yaşında ilk topluluğunu kurdu. Pi- yano çalıp şarkı söylerken beste de yap- maya başladı. Müzik yaşamına böylesine erken ve hızlı giren Sergio Mendes, 60"lı yıllarda 20'lerini sürerken, Bossa Nova rüzgSn- nın bütün dünyada esmesiyle Antonio Carlos Jobim'i, Joao Gilberto'yu izledi. Bossa Nova besteleriyle önce anayur- dunda, sonra uluslararası alanda üne erişti. 1%2'de New York'ta ilk konserini verdiğinde daha 21 yaşındaydı ve Car- negie Hall sahnesini Carlos Jobim, Joao Gilberto. Stan Getz, Dizzy Gillespie gibi büyüklerle paylaşü. Önce Brasil 65, daha sonra Brasil 66 admı alan topluluklanyla ABD'de Ah- met ve Nesuhi Ertegün İcardeşlerin ilgisi- ni çeken Mendes. Atlantic plak şirketiy- le sözleşme imzalayacak, daha çok Bos- sa Nova'lardan oluşan "The Great Arri- val", "Best of Brasil", "Svvinger From Rk>", "Sergio Mendes with Brasil1 66 at El Matador", ilk önemü albümleri olacaktt. Sahnedeki gösterileriyle de büyük ilgi gören Sergio Mendes, 1966'da plak şir- ketini değiştirip Herp Albert'ın A and 1980'lerde teknolojik gelişmelerden yararlanıp möziğinde değişikliğe giden Sergio Mendes, !98Tde Sarah Vaughan'uı "Brazilian Romance" adlı plağının yapımcüığını da üstlendi. M'iyle anlaşınca, tarzını da değiştirdi. gnıbuna Brezilyalı şarkıcılann yerine Amerikalı şarkıcılaraldı. Topluluğuna ünlü gitarci OscarCast- ro-Neves'i de aldığı o dönemde Mendes. "Mas Que Noda", "Constant Rain", "For Me" ve "Night and Day" gibi bir- çok sevilen parça\a imzasını atacaktı. Burt Bacharach, John Lennon ve Paul McCartney'ın bazı parçalannı da ken- dine özgü yorum ve düzenlemelerle po- püler kılan Mendes, 1967'de Frank Si- natra ve Buddy Rich orkestrası ile 1968- de ABD Ulusal Senfoni Orkestrası'yla çaldı. Bob Hope, Fred Astaire gibi ünlülerle TV programlanna çıktı. 1971 "de topluluğunu yenileyerek Bra- sil 77'yi kuran Mendes. müzik yapımcı- lığına da el attı ve Baden Powell, Eduar- do Lobo, Dori Caymmi gibi müzisyenle- ri bütün dünyaya tanıttı. 1980'lerde birçok müzisyen gibi tek- nolojik gelişmelerden yararlanarak mü- zığinde değişiklik yapan Mendes, 1987*- de Sarah Vaughan'ın "Brazilian Roman- ce" adlı plağının yapımcılığını üstlendi. Sergio Mendes'in İstanbul Festivali'- ne getirdiği Brasil 99 adlı topluluğunda klavyeli çalgılarda Steve Bacfa, saksa- fonda Gary Meeks, vurma çalgılarda Eduardo Angulo, gitarda Vincent d'- Onofrio, basta Jerry VVatts yer alıyor. Grubun dört şarkıcısı ise Angie Jaree, Gracinha Leporace, Kevyn Lettau ve Joe Pizzulo. I I S l l \ ALDI IU (.1 \ Anatolia 92 - thsan Özgen / Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon. 18.30 İzmir De\let Senfoni Orkestrası - Frankfurt Akademi Korosu / Ava İrini, 18.30 Sergio Mendes ve Brasil 99 / Açıkhava Tivatrosu. 21.30 \ L D I Y \ R I \ Türk Müziği İcra Heyeti - Rıza Rit/ Atatürk Kültür Merkezi Konser Salo- nu, 21.30 Carl OrfFun Carmina Burana'sı Aya İrini'de seslendiriliyor Ortaçağ karanhğna bir başkaldırı EVtN İLYASOĞLU Rengim Gökmen yönetimin- deki İzmir Devlet Senfoni Or- kestrası ve festivalin açılış gece- sinde konuğumuz olan Frank- furt Akademi Korosu bu akşam Aya İrini'de Carmina Bunuıa sahne kantatını seslendirecek. Koroyu Karl Rarichs'in yö- neteceği konserde solistler Işık Kıırt, Omer Yıbnaz ve Murat Göksu. Aynı koro. Carmina Burana'run dünya prömiyerini yapmış olmanın kıvancını taşı- yor. İzmir Devlet Senfoni Or- kestrası'nın Genel Müzik Di- rektörü olan şef Rengim Gök- men aynı zamanda Devlet Ope- ra ve Balesi Müdürlüğü'nü de yürütmekte. Carmina Burana deyince he- men bir coşku gelir akla. On ikinci yüzyıhn ilk çoksesli dene- melerinden yükselen; kaderin cilvesini, yaşama coşkusunu di- le getiren bir çağıdır. Ortaçağ'ın karabasanına başkaldındır. Henüz yemin etmemiş papaz adaylan üniversite kentlerinde dolaşıp ezgiler derlemişler, bir- birlerinden duyduklannı, deği- şik yörelerden aldıklannı bir demet haline geürmişler, gezgin ozanlarla özdeşleşip kilise bağ- nazlığı ile bağdaşmayan serü- venlerini yansıtmışlardır. Konu olarak dinsellikten sıynhp dün- yasal sevince dönüş ele alınır- Orkestra şefi Rengim Gökmen • Carmina Burana deyince hemen bir coşku gelir akla. On ikinci yüzyılın ilk çoksesli denemelerin- den yükselen; kade- rin cilvesini, yaşama coşkusunu dile geti- ren bir çağıdır. • Carmina Bura- na'yı, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ve Frankfurt Akade- mi Korosu'ndan dinleyeceğiz. Orkest- rayı Rengim Gök- men, koroyu Karl Rarichs yönetecek. Solistler ise Işık Kurt, Ömer Yılmaz ve Murat Göksu. ken bu ezgılerde \apı. teknik olarak da tekses çizgisınden kurtulup kendi içinde bir çok- seslilik. çok ritimlilik gelişmiş- tir. 18O3'te Yukan Bavyera'daki Benediktbeuer'in Bav^vera Ma- nastın'ndaki kitaplığında bulu- nan ezgiler eski Almanca, eski Fransızca, Latince gibi değişik dillerdedir. İlk kez 1847'de Leh- çe dil uzmanı Schmeller tarafın- dan derlenip yayımlanmış. Carl Orffise bunlardan bir diziyi so- listler, koro ve orkestra için dünyasal şarkılar olarak sahne kantatı şeklinde düzenlemiştir. Koronun şans tannçasına seslenişi ile başlar: "O Fortu- na... Ey Talih, tıpkı ay gibi şek- lin bep değişir." Ardından 'Bahar Coşkusu' dile gelir: "Baharın neşeli yüzü dondü dünya>a yeniden"... "Her şeyi dü/eltir güneş, saf ve güzel; yenilenir Nisan'la, aşka doğru yönelir erkeğin kalbi ve mutlu in- sanlara hükmeder genç Tann." Burada aşk, doğarun sunusu olan şarap ve onun esrikliğidir. sözcüklen de notaları da baş döndürürcesine coşturan. Taverna bölümünde nere- deyse kalp atışlannın duyuldu- ğu bir ritm vardın "Tavernada neJer döndügünü, bir sorsanız iyi olur; Anlatacağım. iyi dinleyin. Kimi kumar oynar, kimi içer, kimi her ikisini de yapar. Ama kumara oturanlardan kimi soyu- lur, kimi giyinir.. Btrakın sınırsız icsinier neşeyle, insanlar bizi bela gibi göriirler." Orffun düzeninde son ezgi yine baştaki gibi "talUTin açüğı yolla. talihin getirdikleri ve gaddarlığı ile sona erer. İnsanın her başına gelen olayı yazgısına bağlaması. yüzyıllar boyTj acısını sevincinı yazgıdan bilmesı günümüzde de değişmiyor. Carl Orff yır- minci yüzyılın ilk dilimindeki birikımiyle süsledıği zengin or- kestra renkleriyle. bu ilkel dize- lere yepyeni bir can katmış. Öyle bir can ki Carmina Bura- na nerede ne zaman hangı kad- ro ile çalınıp söylense hep dolup taşacak dinleyid buluyor. Newsweek kapak konusu yaptı Italya çöküyor mu? • Yapılan araştırmada, İtalya'nın dört bir yanındaki tarihsel anıtlann bozulma tehlike- siyle yüz yüze olduğu belirlendi. Tahribatın nedenleri hava kirlıliği. insan ihmali, 20. yüzyıl yaşamının olumsuz etkileri. Kültür Servisi- Newsweek dergısi 29 Haziran tarihli sayısının kapak konusunu İtalya'daki tarihsel anıtlann ve heykellerin çürüyüp bozul- masına ayırdı. Kapaktaki başbğını 'İtalya'- daki Afet' diye veren dergi ge- niş yer verdiği araştırmasına. Anglosakson ilahiyatçı Aziz Bede'nin 12 yüzyıl önceki 'ke- Kanef inı vererek girdi: 'KoJos- setım ayakta kaldığı sürece Ro- ma'da ayakta kalacak. Kolos- seum yıkıldığında Roma da yıkılacak. Roma yıkıldığında dünyanın sonu getecek.' Ama Newswcek'in incele- mesine göre, söz konusu yıkım, Roma'daki antik are- nanın sınırlannın da çok öte- sinde. Doğanın tahribatı, insan- lann ihmali ve yirminci yüzyıl yaşamının etkileri İtalya'nın nerdeyse bütün tarihsel anıt ve yapılannı bozulma ve çürü- meyle yüz yüze getirmiş bulu- nuyor. Bunda hava kırliliğınin de önemü bır payı olduğu so- ruluyor. Newsweek soruyor: Peki ne yapılabilir? Geçenlerde Roma kentindeki arkeolojik çalışma- iann yöneticisi Adriano La Re- gina. Kolosseum'un kurtan- lması için özel kuruluşlara yaklaşık 43 milyon dolarlık bir yardım yapmalan cağnsında bulundu. Pisa kentindeki ünlü Eğri Kule. bazı uzmanlara göre yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Şu sıralar Roma'daki ünlü Trevi Çeşmesi'nde meydana gelen tahribatın giderilmesine çalışılıyor. İki hafta kadar önce Orta İtalya'daki Urbino'da, orta- çağdan kalma surlar birden yı- kılarak insanlann geçtiği bir sokağın tehlike geçirmesine yol açtı. Bugünlerde İtalyanlar çok bilinen bir deyimi sık sık anımsamaktan kendilerirü alamıyorlar: Atalanmız talih- liymiş, çünkü onlann eski eser- leri voktu! AHSoyunculannagözahı Kühür Servisi- Ankara Halk Sahnesi Oyunculan'nın 19 ha- ziran günü Eskişenir An Sine- masfnda düzenlenen , Grup Yorum, Ankara Halk Sahnesi ve bazı etkinliklerden oluşan 'Bu Yaşam Bizim Şenliği' son- rası gözaltına alınıp, üç gün sonra serbest bırakıldıklan gün tekrar gözaltına alınma- lanyla ilgili Grup yorum, Grup Ekin. Ayşe Gülen Halk Sahnesi, Tavır dergisi ve FO- SEM bir açıklama yaptı: ''Çok kısa bir süre içinde ifa- deîeri savcılık tarafından alına- bilecekken, üç gün boyunca adliye koridorlannda bekleti- lereİc yeni bir işkence yöntemi- ne tabı lutulan AHS oyuncu- lannın hiçbir suç unsuruna rastlanmadığı için salınma- lannın ardından tekrar gö- zaltına almmalan keyfı bir uy- gulama değilse nedir? Sürekli olarak kişi hak ve öz- gürlüklerini her şevin üstünde tuttuklannı söyleyen hükü- metten ve sanata yönelik baskılann sonaereceğini söyle- yen Kültür Bakanf ndan AHS oyunculannın serbest bırakı- lmalannı istiyoruz". PORTRE/CARL ORFF 6 DkeF ve yalın İlkel müziğe yönelerek ya- pıtlanndaki yalın ritm ve ezgi- lerle büyük bir etki sağlayan Alman besteci Carl Orff (1895-1982) çocuklan müziğe daha fazla yaklaştınp yürek- lendirmek için geliştirdiği yöntemle. çocuklara vurgulu çalgılar aracıbğıyla ritm duy- gusu aşıladı ve ezgjyi sevdirdi. Eğitim üstüne çalışmalan bes- telerine de yansıyan Orff, ope- rayı 20. yüzyıl başlannda vardığı bütün gösterişli duru- mundan anndınp ilk dö- nemlerindeki yalın öğelerine indirgeyen yapı- tlar vermeye başladı. Nasyo- nal Sosyalistler yönetime geldik- ten sonra onlarla bir anlaşmazlığa düşmeyen OrfT- un 1936 Berlin Olimpiyatlan için bestelediği 'Olympische Reigen' den son- ra ılk önemli yapıtı olan 'Car- mina Burana1 1937'de Frank- furt'ta sahnelendi. Üç solist. koro ve orkestra için din dışı ezgjlerden oluşan bu yapıtı kendisi sahne kantatı olarak adlandırmıştır. Yapıtın sözle- ri. 13. yüzyılda Bavyera Alp- leri'nde yaşayan Benediktin rahiplerinin Almanca ve La- tince kanşımı din dışı dizeleri- ne dayanır. Yapıt seslendin- lirken koronun eşlığınde dans ve mim de yapılabilir. Yapıtın genel yapısı ilkel görüntülü bir ritm anlayışıyla örülmüştür. Orff bu yapıünı daha önce- ki çalışmalannın geçersiz sa- yılması gerektiğini söyleyecek kadar önemsedi. Bestecinin, konusunu Grimm Kardeşler'- in bir masalından alan 'Akıllı Kadın1 adlı operası hemen he- men bütün Avrupa ope- ralannda sah- nelendi. OrfT- un 'Carmina Burana'dan sonraki ikinci sahne kantatı 'Catulli Car- mina' ise La- tin ozanı Ca- rullus'un dize- lerinden oluş- tu. Orff. 1951de'Afro- dit'in Zaferi' ni besteledi. Eski Yunanh kadın şair Sapp- ho'nun ve oyun yazan Euripi- des'in dizelerinden oluşan bu yapıtla. öteki parçalan *Car- tnina Burana' ve 'Catulli Car- mina' olan 'TriomT sahne kantatı ûçlemesi tamam- lanmış oldu. Orff sonraki yıllarda Schil- ler ve Hölderlin'in dizeleri üs- tüne çeşitli orkestra ve koro yapıtlan besteledi. operalar yazdı. Alman sanatçı Asta Gröting'in sergisi Ayasofya Müzesi'nde Tarihsel mekânlarda çağdaş sanatlar • Asta Gröting'in Ayasofya Müzesi Ali Sami Boyar Sanat Ga- lerisi'ndeki sergisi, 1. İstanbul Bienali'nden bu yana tarihsel yapılann çağdaş sanat için kullanılmasını bir kez daha gündeme getiriyor. Kültür Servisi - Ayasofya Müzesi Ali Sami Boyar Sanat Galerisi'nde Asta Gröting'in Yerleştirmesi'ni, 1. İstanbul Bienali'nden bu yana tarihsel yapılann çağdaş sanat için kullanılmasını bir kez daha gündeme getiriyor. Hatırlanacağı gibi 1. Bienalde, Aya İrini, Mimar Sinan Hamamı, 2. Bienal'- de Aya İrini, Süleymaniye Kültür Merkezi, Ayasofya Müzesi arkasındaki Hazine Binası ve bütün tarihi yanmada sanatçılann yorumuna açılmıştı. Sol LeVVitt, Daniel Buren, Richard Long, Jannis Kounellis, Sarkis, Arnulf Rai- ner. Gilberto Zorio, Michelangelo Pis- toletto, Markus Lüpertz, Alison Wil- ding, Françoıs Morellet. Jean-Michel Alberola gibi uluslararası sanat orta- mının ünlü sanatçılan da bu yapılarda çalışmış ve yapıtlannı sergılemişlerdi. Bu kez, Ayasofya Müzesi Müdürü Erdem Yücel"in ginşimiyle, Ali Sami Boyar Sanat Galerisi. bu anla>ışı sür-, dürmek için hem Türk hem de >abancı sanatçılann nitelikh sergilenne yer ver- mek üzere hazırlandı. Alnıanya"nın genç kuşak sanatçılan arasında öne çıkan Asta Gröting (1961). Düsseldorf Akademısı'ni Klaus Rinke'nın öğrencisi olarak bıtirdıkten sonra 1988-1992 arasında Köln. Stutt- gart. Düsseldorf ve Hamburg"da özel galerilerde ve Düsseldorf Kunstvereın- da (resmi galeri) kişisel sergiler açmış. 1990"da Sidney Bienali'ne ve 44. Vene- dik Bienali Aperto Bolümüne katılmış. 1992'de Seul Ulusal Çağdaş Sanat Mü- zesi ve Bordeaux Çağdaş Sanat Müze- si'nde karma sergilere katılmış. Yaklaşık iki yıl, insanın sindirim sis- temi \e uzuvlan üstüne inceleme yapan Asta Gröting, bu konudaki yorum- lannı. cam, değerli ağaçlar (armutağaa, abanoz ağacı), porselen gibi geleneksel el sanatı malzemeleri ile üretmiş. Aya- sofya Müzesi sergi salonundaki yerleş- tirme, 100 adet beyaz porselen tabak ve 19 adet Türk mavisi sırla kaplı seramik köstebek yuvasından oluşuyor. Mekânın kendine özgü doğal ışığını yeğleyen sanatçı, izleyıcınin yapıtla karşılaştığında, onu keşfetmiş olma duygusunu yaşayabileceğini söylüyor. Gröting'in yapıtınm adı: Yokluk ve Bolluk. Ortası delik porselen tabaklar. dolma ve boşalma işlemini ya da kav- ramını nesnelleştiriyor. Köstebek \uva- lan ise yine köstebcğin toprağı kazıp bir çukur açması ve bu toprağ; arkasına atarak bir tepecik bınktırmcsi gibi yine boşaltma ve doldurma evlemini çağnştınyor. Bu aynı zamanda bir yap- ma ve bozma eylemi. Bugün bütün in- sanlann yaşadığı ve başa çıkmaya uğ- raştığı sayısız ikilemler. Gröting'in sa- nat dilinde. biçim ve renkler arasındaki ilişkiler ve karşıtlıklann araştırması ve nesnelleşmesi olarak ortava konuyor. Almanya ile ticari ilışkisi olan bir özel kuruluşun, Mithat Giyim Sanayi ve Ti- caret AŞ'nin katkılanyla gerçekleştıri- len sergi, iki ülke arasındaki ekonomık ilişkinin kültürel \e sanatsal ilişkiyle bir- leşmesine bir örnek oluşturuyor. Asta Gröting Yerlestırnıe Avasofva MüzesiAli Sami Boyar Sergi Salımu 19 Haziran - 25 Temmuz Asta Gröting'in sergisindeki" Yerleştirme", 100 tane beyaz por- selen tabak ve 19 tane Türk mavisi sıria kaplı seramik köstebek yuvasından oluşuyor.(Fotoğraf İBRAHİM GÜNEL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle