Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HAZİRAN1992 SALI CUMHURfYET SAYFA
EKONOMI
Asgari ücrette
sona doğru
• ANKARA (ANKA)-
Sanayi ve tanm kesimi asgari
ücretini belirlemedeşpnuca
yaklaşılıyor. Asgari Ücret
Tespit Komisyonu yeni
asgari ücreti belirlemek üzere
yann dördüncü kez
toplanacak. Daha önceki
toplantılarda, asgari ücret
ilkeleri belirlenirken, yannki
toplantıda artık
hesaplamalara geçilecek.
Sanayi kesimi için belirlenen
asgari ücret, tanm ve orman
işçileri için de uygulanacak.
DIE verileri esas alınacak
hesaplamalarda beşinci
harcaması 3500 kalori olarak
gözönündetutulacak. Besin
içi harcama oranmın yüzde
40.12, besin dışı harcama
oranının da yüzde 59.88
olması karan uyannca,
asgari ücretin brût 1 milyon
200 bin lira civannda
belirlenmesi ve 1 temmuz
tarihinden itibaren geçerli
olması bekleniyor.
Yunanistan'a
10.5 milyon
turist
• ATtNA(AA)-Körfez
savaşı nedeniyle gecen yıl
turist sayısında yüzde 11.2"lik
bir azalma görülen
Yunanistan, bu yıl turizm
sezonu süresince 10.5 milyon
turist bekliyor. Yaklaşık 10
milyon nüfuslu ülkenin en
önemli gelir kaynaklanndan
birini oluşturan ve yaklaşık
500 bin kişinin çabştığı
turizm sektörü uzmanlanrun
verdiği rakamlara göre bu yıl
ülkeye gelen turist sayısında
gecen yıla oranla yüzde 20-40
arasmda bir artış bekleniyor.
Tarişbank olayı
• ANKARA (AA) - Sanayi
ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, Tarişbank'ta
yürütülen soruşturmanın
usulsüz kredilerle ilgili
olduğunu bildirdi. Köse, bir
gazetedeyeralan
"Tarişbank'ta hesaplara el
konuldu" haberiyle ilgili
olarak yaptığı yazılı
açıklamada, şunlan söyledi:
"Bakanlık görevime
başladığım sıralarda. Tariş
Genel Müdürü Ahmet
Çetinbudaklar'ın, eşinin ve
yakınlannın ortak olduğu
HasMikalıSekuritOto
Camlan Sanayi ve Ticaret
Limited Şirketi'ne ve
Tarişbank Genel Müdürü
Mustafa Günenç'in kardeşı
M.Aydın Günenç'e usulsüz
kredi verdiği ihban aldım.
Genel Sağlık İş
toplantısı
• tZMİR (Cumhuriyel Ege
Bürosu) — Genel Sağhk-lş
Sendikası'nın bölge
toplantısı dün yapıldı.
Halen 3 şube ve 24 il
temsilciliği ile 10 bine yakın
sağlık çalışanının örgütlü
bulunduğu Sağlık-lş'in
Genel Başkanı Bülent Ilgaz
toplantıda yaptığı
konuşmada, hükümeti
oyalamaca yapmakla
suçladı. Ilgaz istemler
konusunda şu görüşlere yer
verdi: "Içişleri
Bakanlığı'nın, memurları
sendika kuramayacağına
ilişkin genelgesi
kaldırılmalıdır. Memur
sendikalannın işkolu
esasına göre kurulmasını
sağlamak ve tanımlamak
amacıyla demokratik bir
yasa çıkarılmalıdır. Genel
Sağlık-İş'in söz ettiğimiz
istemler doğrultusunda
işyerlerince kararlastırılan
eylem programı
bugün kamuoyuna
açıklanacaktır."
ŞİRKETLERDEN
HABERLER
• Derbank bjlindiği gibi 30
hazıran salı günü Istanbul'da
yenidüzenlenen
Şişli'deki merkez şubesini
hizmete açıyor. Bu dönemde
bankacılık yanında
sigortacılık hizmetini de
müşterilerine verecek olan
Derbank Güneş Sigorta ve
Güneş Hayat Sigorta'nın
acentesi olarak çahşmalannı
sürdürecek.
• Pınar Et donuk ürünleri
Pınar Burger, Pınar Şiş Köfte
ve Pınar Adana Köfte'yi top-
lu tüketim yerlerinden sonra
ev tüketimi için deekonomik
paketler halinde piyasaya
sundu.
•tmtaş Sigorta'nın ortağı
olan UAP(Union des
Assurances de Paris)
gelışmesini süratle
sürdüriiyor. 5 kıtada 60'ı
aşkın ülkede, İrlanda'dan
Arjantin'e, Polonya'dan
Japonya'ya kadardağılmış
güçlü hizmet ve iletişim
ağyla faaliyetlerini sürdüren
Avrupa'nın bu iki nolu dev
sugorta grubunun, 1991 yılı
primgirdisi 105.3 milyar
Fransız Frankı
(137.521.8OO.OOO.OOOTL).
Merkez Bankası Başkanı Saracoğlu Türk-tngiliz İş Konseyi'nin toplantısında konuştu
6
Geleceğmıîz Avrupa'nınelinde'Ekonomi Servisi - Merkez
Bankası Başkanı Rüşdü Sara-
coğlu, Türkiye'nin geleceğinin
Avrupa'nın geleceğinde yattığı-
nı belirterek "Türkiye dünyaya
entegre olacaksa, önce Av-
rupa'ya üye olur" dedi.
Türk-İngiliz İş Konseyi'nin
ortak yıllık toplantısında İconu-
şan Saracoğlu, konuşmasında
Türk ekonomisinde ödemeler
dengesindeki yapısal değişim,
enflasyon ve Maastricht Anlaş-
ması konulanna değindi.
1991 yılırun Türkiye'de para-
sal politikalann üretimi açısın-
dan zor bir yıl olduğunu anla-
tan Saracoğlu, Körfez savaşın-
da bankalann para kaybettiği-
ni, bankacılık sisteminin zor bir
dönem yaşadığmı hatırlattı.
"Bir ekonomide belirsizlik
olduğunda parasal politikala-
nn yönetimi güçleşiyor" diyen
Saracoğlu, 1991 yılînda yaşa-
nan Körfez savaşı, başbakan
değişikliği ve ardından yaşanan
erken seçimlerin bir siyasi belir-
sizük yarattığını, bunun da
Merkez Bankası politikalannı
olumsuz etkilediğiru anlattı.
Bu dönemin. önemli ölçüde
parasal geüşmeye sahne oldu-
ğunu kaydeden Saracoğlu şöyle
konuştu:
"Yaşanan bu olaylar Türk
ekonomisinin belli bir olgunlu-
ğa erişmış olduğunu gösterdi.
Ödemeler dengesinin geçirdiği
evrime bakıldığında Türk eko-
nomisindeki bu yapısal degişik-
liği görmek mümkündür."
Rüşdü Saracoğlu. ödemeler
dengesi gelirlerinde borçlanma-
nın eskiden çok önemli bir ka-
lem olduğunu, ancak daha son-
ra cari işlemlerden doğan gelir-
AT'ninde Türkiye'yegereksinimi varEkonomi Servisi - İktisadi
Kalkınma Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı Jak Kamhi.
Türkiye'nin Avrupa Toplulu-
ğu'na (AT) gereksinimi oldu-
ğu kadar. AT'nin de Türkiye'-
ye gereksinimi olduğunu sö> -
ledi.
İKV'nin 29. Olağan Genel
Kurulu İstanbul Sheraton
Oteli'nde toplanarak çalışma-
lanna başladı. Genel kurulun
açış konuşmasını yapan Jak
Kamhi, Türkiye-AT ilişkilen
hakkında bilgi verdi. Kamhi,
AT üyesi ülkelerin çoğunun,
Türkiye ile ilişkilerin yeni ve
özel statüye oturtulması
gereğinden bahsettiklerini, bu
statünün tam üyelik hedefıni
kolaylaştıncı bir unsur olduğu
ölçüde kabul görmesi gerek-
tiğini belirtti.
AT'nin son dönemde içine
düştüğü belirsizlik ortamı ve
gerçekleştirmek istediği para
tktisadi KaJkınma \ akfı'nın 29. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Kurulda konuşan İKV Yönetim
Kurulu Başkanı Jak Kamhi AT'nin de Türkiye'ye ihriyacı olduğunu söyledi.
Türkiye konusunu, AT Komis-
yonu'nun gündeminde bir öl-
çüde geriye ittiğini ifade eden
Kamhi, ÂT ile ilgili bakanlığın
da artık varolmamasmın, son
birliği, siyasi birlik gibi pro- dönemde AT ile ilişkilerde Tür-
jelerin yarattığı gerginliğin, kiye'den kaynaklanan bir dur-
gunluğa yol açuğını savundu.
İKV Yönetim Kurulu Baş-
kanı Jak Kamhi. Maastricht
Anlaşması'ndan sonra AT'de
oluşan belirsizliğe de dikkati çe-
kerek böylesine belirsizlikle do-
lu bir dönemde yapılacak geniş-
leme ilkeleri görüşmelerinde.
AT devlet ve hükümet baş-
kanlannın tam üyelik konu-
sunda Türkiye'nin uzun süre-
dir beklediği yeşil ışığı yakma-
lannın ve açık mesaj vermele-
rinin beklendiğini bildirdi.
lerin bunun yerini almaya baş-
ladığını kaydetti.
1985 yılı sonunda cari işlem-
ler gelirinin yüzde 77'ye
çıktığını, borçlanmanın yüzde
23'e düştüğünü hatırlatan Sa-
racoğlu, 1991 yılında ise cari iş-
lemler gelirinin yüzde 84'e
çıktığını, borçlanmanın da yüz-
de 16'ya düştüğünü vurgulaya-
rak, ekonominin cari işlemler-
den gelir elde etmeye baş-
ladığını ifade etti.
Toplam gelirler içinde yurt-
dışında çalışan işçi gelirlerinin
payının azaldığını da kaydeden
Saracoğlu. 1985 yılında yüzde
14 olan bu payın 1991 yılında
yüzde 9.5'e düştüğünü söyledi.
Rüşdü Saracoğlu, ihracat gelir-
lerinin de 1985 yılında yüzde 27
iken. 1991 yılında yüzde 35'e
çıktığını, uzun vadeli borçlan-
manın da azalarak 1985 yılında
yüzde 13'ten 199 l'de yüzde 12'-
ye düştüğünü söyledi.
Konuşmasında enflasyon
konusuna da değinen Saracoğ-
lu, son on yılın enflasyon orta-
lamasının yüzde 50 olduğunu
kaydederek, enflasyonun nede-
ni olan kamu harcamalannın
artık kamuoyu tarafından bi-
lindiğini anlattı.
Avrupa Topluluğu ülkeleri
arasında yapılan Maastricht
Zirvesi'ne de değinen Saracoğ-
lu şöyle konuştu:
"Türkiye'nin geleceği Av-
rupa'nın geleceğinde yatmakta-
dır. Türkiye dünyaya entegre
olacaksa, önce Avrupa'ya üye
olacak. Maastricht'te ortaya
konan hedefleri Türkiye'nin de
benimsemesi lazım. Biz 10-12
yıllık bir geçiş süreci sonunda
bu hedeflere ulaşabiliriz. Ma-
astricht Anlaşmasfnın ortaya
koyduğu ekonomik hedeften
çok, temejilkeleri ortaya koy-
malıyız. Örneğin, anlaşmada
yer alan Avrupa Merkez Ban-
kası, ülkelere veya fırmalara
dolayb veya dolaysız kredi ver-
meyecek. Bu olursa enflasyon
düşer."
DİE'nin anketi sonuçlandı
'Hemağlarım,
hemüretirim'ANKARA (AA) - İmalat sa-
nayıınde kapasite kullanım
oraru mayıs aymda ortalama-
nın üzerinde gerçekleşirken, sa-
nayicilerin büyük bölümü, aynı
ay iç ve dış talebin yetersizliğin-
den yakındılar. Devlet İstatistik
Enstitüsü (DİE), mayıs ayına
ilişkin sanayide eğilim anketi
geçici sonuçlannı açıkladı.
DIE'ye göre sanayide kapasite
kullanım oranı mayıs ayında
yüzde 77 olarak gerçekleşti. ,
Ankete kaülan 737 işyeri,
mayıs ayında tam kapasite ile
çalışamama nedenleri arasında
yüzde 49.9 ile iç pazardaki taJep
yetersizliği, yüzde 22.9 ile de dış
pazardaki talep yetersizüğini
gösterdiler. İşyerlerinin bilcüri-
mine göre tam kapasite ile çalı-
şamama nedenleri arasında.
mali imkânsızlığın yüzde 3.5, it-
hal mallarda hammadde yeter-
sizliğinin yüzde 1.9, yerli mal-
larda hammadde yetersizliğinin
yüzde 2.8 ve işçi sorunlannın da
yüzde 4.2 oranında payı oldu.
TİSKTEN UZLAŞMAÖNHRİSİ
Anayasal konseykurulsun
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye İşveren
Sendikalan Konfederasyonu
(TİSK), işci-işveren-hükümet
üçlüsünün görüşlerini ortaya
koyarak uzlaşabilecekleri
anayasal bir konsey oluştu-
rulmasmı önerdi.
TİSK'ten yapılan açıkla-
mada, üçlü diyalog ve işbirliği
yohınun açılması konusunun,
anayasa değişikliği çalışma-
lan sırasında mutlaka ele alın-
ması gerektiği savunuldu.
TİSK'in, "Dünyada ve Tür-
kiye'de Sosyal Diyalog" adlı
kitabında da değişik ülkelerde-
ki konuyla ilgili modeller ince-
lenerek "Üçlü diyalog ve işbirli-
ği, ülkemizde de kurumlaşmalı
ve karar alma mekanizmasına
dahil edilmelidir" denildi.
Kitapta, "Ekonomik ve Sos-
yal Danışma Kurul ya da Kon-
seyi olarak adlandırabileceği-
miz böyle bir kuruluşun amacı.
her şeyden önce hükümet-işçi-
işveren kesimleri arasında
karşıbklı anlayış ve hoşgörûye
dayanan bilinçli ve sürekli bir
işbirliğinin sağlanması, çalışma
hayatırun banş içinde yürütül-
mesi, işçi ve işverenlerin sosyal
hak ve menfaatlerinin ülke ya-
ran gözetilerek korunması ve
geliştirilmesi olmahdır" görüşü
savunuldu.
Türkiye'de akıla bir ücret
politikası olmadığı ileri sürülen
kitapta, konseyin, toplu iş söz-
leşmeleriyle öngörülecek ücret
artışlan için ölçü tespit edecek,
işçi-işveren-devlet kesimleri
arasında uzJaşma sağlayabile-
cek bir işlevi olacağı dile getiril-
di.
Yeni Çeltek faciasında işletme kusurlu
• Yeni Çeltek Linyit İşletmesi'nde 7 Şubat 1990
tarihinde meydana gelen ve 68 maden işçisinin ölü-
müyle sonuçlanan grizu patlaması olayı nedeniyle
açılan davalara esas olmak üzere biiirkişiler tarafın-
dan haarlanan raporlarda; işletme, 8'de 4 kusurlu
bulundu.
MERZİFON (Cumhuriyet) -
Yeni Çeltek Linyit İşletmesi'n-
de 7 Şubat 1990 tarihinde mey-
dana gelen ve 68 maden işçisi-
nin ölümü ile sonuçlanan grizu
patlaması olayı nedeniyle açı-
lan davalara esas olmak üzere
biiirkişiler tarafından hazırla-
nan raporlarda, işletme sekizde
dört kusurlu bulundu.
İTÜ Maden Fakültesi, Ma-
den İşletmesi Anabilim Dab
öğretim üyelerinden Prof.Dr.
Erdil Ayyazoğlu. Doç.Dr.
Gündüz Ökten ve Doç.Dr.
Tayfun Evergen tarafından ha-
nrlanan 15.4.1992 tarihli ra-
porda, olayda bireysel kusurlu-
luğun söz konusu olmadığı gö-
rüşü savunuldu. Bilirkişiler,
olayın daha önce tehlike sının-
nın altında seyreden karbon-
monoksit konsantrasyonunun
beklenmedik bir şekilde aniden
yükselmesi sonucu meydana
geldiğini bildirdiler.
Merzifon Asliye Ceza Mah-
kemesi'ne açılan davalar nede-
niyle İstanbul Sanyer Asliye
Ceza Mahkemesi tarafından
bilirkişi secilen Prof.Dr. Erdil
Ayvazoğlu. Doç.Dr. Gündüz
Ökten ve Doç.Dr. Tayfun
Evergen, 5 sayfadan oluşan ra-
porlannda olayın meydana ge-
lişi üzerinde durarak sonuç ve
kanaatlerini acıkladılar.
Raporun. "Olayın Eleştirisi"
bölümünde, iş müfettişleri tara-
fından haarlanan 19.2.1990 ta-
rihli inceleme raporu ile T. Gü-
yagüler, T. Ozuslu, U. Erdem
tarafından hazırlanan 1.11.
1990 tarihli bilirkişi raporunda
bahsedilen eksikliklerin, "Fela-
ketin meydana gelişini etkile-
yen eksikükler olarak ileri sürü-
lemeyeceği" görüşü savunuldu.
19.2.1990 ve 1.11.1990 tarihli
raporda eksikükler şöyle sıra-
landı:
"Ocağa kibrit, çakmak vb.
maddelerin sokulup sokulma-
dığını anlamak için aramalann
yapılmamış olması,
Teknik kadro yetersizliği.
Emniyet Müh. Hüsnü Mey-
dan'ın görevinin gerektirdiği
deneyime sahip olmaması,
Kömürün gaz içeriği, yangı-
na uygunluğu ve kömür tozu-
nun patlayabilirliğinin bilimsel
olarak beürlenmemiş olması,
Fenni nezaretcinin rapor def-
terini düzenli olarak imzalayıp,
tedbir ve tavsiye yerini bildir-
memesi,
İşçi sağhğı ve iş güvenliği ku-
rulunun toplantılannı düzenli
bir şekilde yapmamış olması."
Söz konusu eksikükler konu-
sunda verilen raporlan eleştiren
İTÜ Maden Fakültesi, Maden
İşletmesi Anabilim Dalı öğre-
tim üyeleri Prof.Dr. Erdil Ay-
vazoğlu, Doç.Dr. Gündüz Ök-
ten ve Doç.Dr. Tayfun Evergen
bu konuda şu görüşleri savun-
dular:
"Konuyla ilgili tüzük hü-
kümlerinde de belirtilen eksik-
liklerin giderilmesi öngörül-
mektedir. Ancak söz konusu
hükümlerin tamamen veya kıs-
men yerine getirilmemiş olması
ile olayın meydana gelişi arasın-
da bir ilinti bulunmamaktadır.
Örneğin, dosyada olayın ocağa
gizlı olarak sokulan bir kibrit
veya çakmak alevinin grizuyu
ateşlemesi sonucu meydana
geldiğini gösteren hiçbir veri
yoktur. Emniyet Müh. Hüsnü
Meydan olaydan yaklaşık bir
ay önce (10.1.1990 tarihinde) iş-
letmede çahşmaya başlamış ol-
makla birlikte, olayı etkileye-
cek ihmalı, hatalı direktif ve uy-
gulamalan söz konusu değildir.
Aynı şekilde sinyalli ve sesli
uyan sistemlerinin kullanılma-
ması, fenni nezaretçi rapor def-
terinin düzenli bir şekilde tutul-
maması, işçi sağlıgı ve iş güven-
liği toplantılannın düzenli bir
şekilde yapılmamış olması fela-
ketin meydana gelişini etkile-
yen eksikükler olarak ileri sürü-
lemez."
IŞÇININ EVRENEVDEN
ŞÜKRANKETENCİ
14 Yıl Argdan Sonra
Yeniden Oren Toplantıları
ÖREN - On dört yıllık aradan sonra DİSK'in genişletılmiş
yönetıcıler toplantısı ören'de toplandı ören'e gelmek üzere
yola çıkmak, bılınç altına atılmış ne kadar çok anının birden
bılınç ustüne çıkmasına yetti...
Bırıncı Ören toplantısında karar taslakları günlerle nasıl
tartışılmış, günler yetmemiş, gece oturumları bazen şafağa
kadar suren kavgalara dönüşmüştü. Biz gazeteciler içinde
olamadığımız tartışmaların merakı içinde, denize girmeyi ba-
hane ederek açık camlardan gelen sesleri dinlemek üzere
kumsalda yanar, geceleri aynı amaca yönelık kumsalda söz-
de ateş eğlenceleri düzenlerdık. Metinde yer alacak bir keli-
me üzerinde, bıze DISK'ın dağılacağı ızlenimini veren, saat-
ler suren kavgalar olurdu. Sonunda öyle ya da böyle bir metin
ortaya çıkar, kopacak, dövüşecek sandığımız insanların kol
kola çıkışlarını hayretle ızlerdik. Gazetecılık hevesi ile istedi-
ı ğımız boyutta renklı haber çıkmamış olmasına üzülürdük.
ikincı Ören toplantısında havalar çok soğuktu. Bizi de içeri
almak zorunda kalmışlardı. Ancak kavgalarını duymayalım
diye basına ayırdıkları bir odaya kapatmışlardı. O zaman ço-
cuk olan oğlumun bu ışe aklı yatmamış, toplantı salonunun
perde arkasına gızlenip duyabıldıği en değişik gelen kelıme-
ierı koşarak gelıp aktarması ve sonunda da suçüstü yakalan-
masına ne kadar çok gülmuştük. Kapatıldığımız odaya kadar
gelen gürültülerden, DİSK'in parçalanacağı izlenıminı edin-
dığimız büyük kavgaların olduğunu anlıyorduk. Ama birinci
Ören sonunda olduğu gibi, ikincı Ören toplantısının sonunda
da DİSK'ı bir arada tutan ve özel yapan kararlar dizisi çıkmış-
tı. DİSK'İ DİSK yapan ilkeler, konular, kelımeler üzerindekı bu
tıtızlık, önemseme, dinamizmdi.
Sonra aldıkları ılke ve kararlar üzerinde günlerle tartışan
bu ınsanlarhep birlikte cezaevlerıneatıldılar. Hep birlikte çok
ağır ışkencelerden geçirilip devleti yıkmakla suçlandılar. Dört
yıl suren sıkıyönetım yargılamasmda her birine, ne kadar da
çok birinci ve ıkinci Oren toplantılarında aldıkları kararların
içeriğinin. cümlesinin, kelimesinin hesabı soruldu. Bu karar-
lar, DISK'ın yasal yönetıcilerinın günlerce kavga ederek al-
mış oldukları çalışma programı ilkeleri. yasal belgeler,
kamuoyuna açıklanmış metınler, devleti yıkmayı hedef almış,
gızlı örgütün kanıtları olarak gösterilmeyeçalışıldı.
işçilerin yararlanacağı, eğitim göreceğı, sendıkaların kul-
lanacağı bir turıstık tesıs, ören kamuoyuna bir suç belgesi,
bir yolsuzluk, haksızlık belgesi gibi sunulup sefahat yuvası
gibi gösterilmeye çalışıldı. Ağalık sımgesı yapılmak istendi.
Bir yandan da havuzun altında dahı sılah deposu arandı.
işçının parası ile yapılmış ören'ı işçiye layık görmeyenler,
Ören'e el koyduklarında, turıstlere açtıklarında çok hor kul-
landılar DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ü hapisten
çıktıktan sonra ören'deki evınde ziyaret ettığımde çok sinir-
liydı, "Ucuza çıksın dıye inşaatın hep başında durdum, her
taşına, çıçeğine elimle dokundum. Harap etmişler, berbat et-
mışler. İşçının malı, işçının parası, alınteri var. Ne hakla böyle
hor kullanırlar? Yöneticileri kaç kez uyardım, aldırmıyorlar.
Bugün yıne kavga ettik" diye anlatıyordu.
Baştürk on dört yıl sonrasını göremedi. Üçüncü ören top-
lantısına katılmaya ömrü yetmedi. Şımdı Genel Iş'in sosyal
tesıslerı onun adını taşıyor. Her ne kadar harap edilmiş, tes-
lım edilmeden içındekı pek çok eşya alınıp götürulmüşse de
üçüncü Ören toplantısı için bayağı temiz ve toparlanmış bir
halde, daha lyi ve güzel. On dört yıl aradan sonra arkadaşları
kaldıkları yerden ışe başlamış görünüyorlar. Üçüncü Oren
toplantısının da amacı, geleceğe yönelik ilke ve kararları, ça-
lışma programları belirlemek. Cezaevi, işkenceler hay huyla-
rında vazgeçirmemek. Yine karar metinleri, cümleler, keli-
meler üzerinde çok fazla tartışacağa benzıyorlar. İzlemeye
gelen gazetecilerin çoğu ise yeni. Onlar"sendikacıların ilke ve
karar metinleri üzerinde tartıştıkları işlerin böylesine ciddiye
alınmasına alışkın değıller. "Abla, büyük kavga çıkacağa
benziyor" dıyorlar. Oysa bana sorarsanız 14 yılda çok olgun-
laşmışlar. Sesleri kumsala dek uzanmıyor. Çok daha yumu-
şak bir üslupla, ama yeniden işe koyulmanın heyecanı içinde
tartısıyor, tartışıyorlar. "Nerede kalmıştık" sorusuna yanıt
arıyorlar. 14 yıl bir toplumun, bir örgütün yaşamında kısa bir
süreç; bir insan ömründe ise oldukça uzun. Hele de onlar ve
üyeleri için bedelleri çok çok ağır. Ama kaldıkları yerden yola
devam etmeye kararlı görünüyorlar. Başarılar diliyoruz...
Emeklinin ıııaaş
kuyruğu bitmiyor
ödemesinin birkaç banka sube-
sine verildiği anlaşılıyor. Uzak
mesafelelerden gelen ınsanlar
kuyruklan görünce geri dön-
mek zorunda kalıyorlar. Tabii
maaş almalan da günleri bulu-
yor.
Geçen aya kadar bu du-
rum nispeten iyiydi. Bağ Kurlu-
lar aym l'inden I5'ine kadar
maaşlannı alıyorlardı, 15'inden
sonra da sigortalılara ödeniyor-
du. Kuyruk da en fazla 3-4 gün
sürüyordu. Şimdi hem Bağ
Kurlulann hem de sigortalıla-
nn maaşlannı ayın 15'indeöde-
meye başladılar.
İstanbul Haber Servisi-Sigorta
\c Bağ Kurcmeklilerinin maaş
ku>ruğunda çektikleri sıkıntı
azalacağına her gün biraz daha
artıyor. Özellikle Halk Ban-
kası'nın Kadıköy subesinde
bitmeyen ku>ruklaremeklilerle
görevlilen karşı karşıya getiri-
\or. Emekliler şikâyetlerini
söyle dıle getiriyorlar:'
"Bağ Kur ve işçi emeklileri-
nin maaş almalan kolaylaştın-
lacağına her gün biraz daha
zorlaşıyor. Özellikle Kadıköy"-
den Pendik, ve Kartal'a kadar
olan bölgede bulunan emeklile-
rin bü>ük bir bölümünün maaş
Buğdayda endişeli bekleyiş
• Yağışlann geç kalması nedeniyle bu yıl hububat
rekoltesinde düşüş bekleniyor. Yağışlar; nohut,
mercimek, şekerpancan ve sebze üretimini olumlu
etkileyecek.
Bölgesi'n-
deki yağış-
lar ise
normalin
yüzde 30
üzerinde
ANKARA (AA) -
Yağışlann gecikmesi hu-
bubat rekoltesini olum-
suz yönde etkiledi. Bu
yıl, mayıs ayında yağışın
az olması nedeniyle hu-
bubat rekoltesinde yüz-
de 20-30 oranında bir
azalma bekleniyor. Zira-
at Odaları Başİcanlığı'n-
dan edinilen bilgiye gö-
re bu yıl mayıs ayında
yeterli yağışın olma-
masından. özellikle Ak-
deniz, İç Anadolu ve Ege
bölgelerindeki hububat
ekim alanlan olumsuz
etkilendi.
Meteoroloji Genel Müdür-
lüğü'nün verilerine göre 1991-
1992 tanm yılını oluşturan 1
Ekim 1991-15 Haziran 1992
tarihleri arasında, Doğu Ana-
dolu Bölgesi hariç diğer bölge-
lerdeki yağışlar uzun yıllar or-
talamasının altında kaldı. Veri-
lere göre bu dönemde, Marma-
ra Bölgesi, normalin yüzde 20,
Ege Bölgesi yüzde 44, diğer böl-
geler ise normalin yüzde 2 ila
yüzde 10'u arasında değişen
oranlarda daha az yağış aldı.
Bu dönemde Doğu Anadolu
gerçekleş-
ti.
Meteo-
roloji Ge-
nel Müdü-
rü Mehmet
Örmeci
konuyla il-
gili olarak
yaptığı açı-
klamada,
bu yıl nisan ayında, Ege sahille-
ri, Trakya'nın baüsı ile Doğu
Karadeniz sahili dışında kalan
tüm bölgelerin ortaîamanın al-
tında yağış aldığıru söyledi.
Mayıs ayında da Karadeniz, İç
Anadolu'nun doğusu ve Ege'-
nin kuzey bölümlerinde yağış
noksanhğı tespit edildi.
Ziraat odalan yetkilileri, ha-
ziran ayında başaklanmanın
tamamlandığını, bu ayda de-
vamlı ve aşın yağan yağışın
ekinlere bir faydası olmayaca-
ğını kaydetti.
Meteoroloji Genel Müdürü
Mehmet Örmeci. haziranın ilk
yansında Denizli. Isparta, An-
kara, Kırşehir, Yozgat, Kayse-
ri, Adıyaman ve Erzincan çev-
resinde normale yakın, yer yer
normalden daha az yağış ahn-
dığını belirterek bu yörelerde,
tam dane olgunluğu meydana
gelmeden ekinlerin sararmaya
başladığmı söyledi.
Halen devam eden yağışla-
nn. barajlardaki su seviyesinin
artması yanında. pamuk, şe-
kerpancan, patates. sebzeler,
ayçiceği gibi ürünlerde verim
artışına neden olacağı belirtili-
yor.
20 milyon ton buğday zor
Yetkililer, 1992 ilkbahar dö-
nemi iklim gidışı ve özellikle
yağış değerleri bakırriindan hu-
bubat veriminde normal bir
ürün beklenebileceğini, ancak
buğday rekoltesinde 20 milyon
tona ulaşmanın mümkün ol-
madığını belirttiler.
Tanm ve Köyişleri Bakanı
Necmettin Cevheri de tahıl re-
koltesi tahmini yapmak için
daha erken olduğunu belirte-
rek bazı yerlerin çok yağış
aldığını ve bu yerlerde norma-
lin üzerinde verim beklendiğini
kaydetti. Cevheri. baa yöreler-
de ise ürünün dunımunun iyı
olmadığını söyledi.
Antalya-Alanya kıyı şeridi üzerinde,
Alanya'ya 25 km., Antalya
Havaalam 'na ise 100 km. uzakhkta
nefls bir kumsahn hemen ardında
kurulu bulunan Otel İncekum, yılın 7
ayında konuklanna her yönüyle
doyurucu bir tatil için gerekli bütün
olanak ve hizmetleri sunmaktadır.
• Deniz manzaralı özel
balkonlu ve banyolu odalar
• 104 oda ve 6 bungalov/da
220 yatak
• Açık ve kapalı lokanta
• Açık büfe • Diskotek
• Bar • TV Salon • Butik
• Spor tesisleri ve donammı;
dileyen konuklar için özel
ders olanaklan
• Eğlence ve animasyon
programları.
Otel Incekum:
Avsallar Köyü / Alanya
Tel: (3237) 1149-1007- Fax H20
Alişan Reisen
K-Adenauer-Str. 41
5650 Solingen 1
Tel.: 0212/209855
UtcekjLun. inceJaun. tncekuın. LnceJaun. Incehun. inceJcum. Incekum.