Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA 23HAZİRAN1992SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
CezaKamınu'ndaKadııı...
Z ınafiıllensuç olma>a devam edecekse, kannın zınası ıle kocanın zınası
arasındakı farkın kaldınlması kaçınılmazdır
Prof. Dr. NEVZATTOROSLU '
Kadınla ılgılı yasal duzenlemeler bır sure-
dır hararetlı tartışmalara konu olmaktadır
Bu tartışmalara katılanlann buyuk bır kısmı
hukukçu değıldır Dolayısıyla bu kışılenn de-
ğerlendırmelen çoğu kez eksık ya da yanlış
olmakta, yahut abartılı boyutlara varmakta-
dır En azından Ceza Kanunu'nun kadınla
ılgılı duzenlemelen üzenndekı tartışmalann
normal sınırlar ıçensınde tutulmasını sağla-
mak açısından bu duzenlemelenn kısa bır
değerlendırmesını yapmakta yarar vardır
Kadına, ceza hukukunda çeşıtlı yonlerden
bakılmış ve farklı duzenlemeler uygulanmış-
tır
Gunumuz ceza hukukunda suç faılı olma
yonunden, cınsıyet esas ıtıbanyla onemlı de-
gıldır Oysa bazı ıstısnaı durumlarda, kadınla
erkek arasında bır kısım farklılıklara yer ve-
nidığı gorulmektedır Bunlann başında zına
suçu gelmektedır Nıtekım Turk Ceza Ka-
nunu'nun 440 maddesı, kannın zınasını "Zı-
na eden kadın" dıye tanımlarken, 441 mad-
desı, kocanın zınasını "Kansı ıle bırlıkte
ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe
bılınecek surette başka bır yerde kan-koca gı-
bı geçınmek ıçın başkası ıle evlı olmayan bır
kadını tutmak" şeklınde tanımlamaktadır
Bu ıkı hukum karşılaştınldığında kannın
zınası ıle kocanın zınası arasında çok onemlı
farklar bulunduğu kola>cagorulur Nıtekım
kannın zması ıçın, evlı bır kadının kocasın-
dan başka bır erkekle bır defa dahı olsa cınsel
ilışkıde bulunması yeterlıdır Cınsel ılışkıde
bulunulan yenn onemı olmadığı gıbı, ılışkıde
bulunulan erkeğın evlı olup olmaması da
onemlı değıldır
Kocanın zınası ıçın evlı bır erkeğın evlı ol-
mayan bır kadınla, kansıyla bırlıkte oturdu-
ğu evde ya da herkesçe bılınecek surette
başka bır yerde kan-koca gıbı yaşaması ge-
rekmektedır Şıı halde kocanın zınası ıçın evlı
erkeğın başka bır kadınla bır defaya mahsus
olmak uzere cınsel ılışkıde bulunması yet-
mez Hatta evlı erkeğın, kan-koca gıbı yaşa-
mak derecesıne varmaksızın pek çok kadınla
cinsel ılışkıde bulunması da bu suçu oluştur-
maz Yıne evlı erkeğın. kansıyla yaşadığı
evde ya da herkesçe bılınecek surette olma-
mak koşuluyla, aynı kadınla gızlıce kan-
koca gıbı yaşaması dahı bu suça neden ol-
maz Nıhayet evlı erkeğın kansı ıle bırlıkte
oturduğe evde ya da herkesçe bılınecek suret-
te kan-koca gıbı yaşadığı kadın evlı ıse yıne
kocanın zınasından soz edılemez
Goruluyor kı zına suçunun faılı olma yo-
nunden kan ıle koca arasında gozardı edıl-
mesı mumkun olmayan bır eşıtsızlık soz
konusudur Bugun ıçın evhhk bırhğını ve do-
layısıyla aılenın butunluğunu korumak yo-
nunden zına fiıllennm suç sayılmasının ge-
reklı olup olmadığı konusu tartışmaya açık-
tır Buna karşılık kannın zınası ıle kocanın
zınası arasındakı farkın anlamsızlığında kuş-
ku yoktur Boyle bır fark, kadını sosval yon-
den aşağı gorme eğılımının bır yansımasın-
dan başka bır şey olmadığı gıbı, ana>asanın
10 maddesınde hukme bağlanan ve çağdaş
demokratık hukuk devletının "olmazsa ol-
maz koşullan"ndan sayılan eşıtlık ılkesme de
aykındır Bu ıtıbarla zına fullen suç olmaya
devam edecekse, kannın zınası ıle kocanın zı-
nası arasındakı farkın kaldınlması kaçınıl-
mazdır
Kadın oynatma
Suç faılı olma yonunden kadın ıle erkek
arasındakı bır başka fark da TCK'nın 420
maddesınde hukme bağlanan "fuhuş maksa-
dıyla kadın oynatma" suçunda soz konusu-
dur Bu maddede ıkı ayn fiıl ongorulmuştur
Bınncısı fuhuş maksadıyla kadın oynatmak,
ıkıncısı ıse fuhuş maksadıyla oynamaktır
Kadın oynatmak fiılı yonunden, kadın ıle er-
kek arasında bır ayınm soz konusu değıldır,
zıra maddede belırtılen koşullarda ve amaçla
kadın oynatan kımsenın kadın va da erkek
olmasının onemı yoktur Buna karşılık mad-
dede belırtılen koşullarda ve amaçla oynayan
erkeğın cezalandınlmamasını açıklamak
mumkun değıldır
Suçun mağduru ya da maddı konusu (yanı
uzennde suç fiıhnın ışlendığı kışı) olarak da
kadınla erkek arasında farklılıklar yaratan
bazı duzenlemeler vardır Ancak bu farklılık-
lar daha çok kadının lehınedır Yanı ceza
kanunu, kadını daha fazla koruma eğılımın-
dedır Bu durumun bınrıcı örneğı "soz atma"
ve "sarkınülık" suçlannı duzenleyen 421
maddede yer almaktadır Soz konusu mad-
deye gore "Kadınlara ve genç erkeklere söz
atanlar ve sarkıntılık edenler" cezalandın-
lır Goruluyor kı kanun bu maddede hangı
yaşta olursa olsun kadınlara soz atma \e sar-
kıntılık fiıllennı cezalandınrken erkekler yo-
nunden onemlı bır smırlama getırmekte ve
sadece genç erkeklere karşı ışlenen bu tur fiıl-
len cezalandırmaktadır Boyle bır ayınm,
orta ve ılen yaştakı erkeklen alınganlığa sev-
kederse şaşmamak gerekır
Kadın lehıne fark yaratan bır başka hu-
kum de TCK'nın 429 maddesınde yer al-
maktadır Soz konusu madde, reşıt olan veys
reşıt kıiınan kadını şehvet hıssı ya da evlen-
mek amacıyla kaçırma fiıllennı cezalandır-
makta, buna karşılık aynı amaçlarla reşıt
olan veya reşıt kıiınan erkeğın kaçınlmasını
bu hukmun dışında tutmaktadır Bu tur fiıl-
ler ancak 179 maddede ongorulen ozgurluk-
ten yoksun etme suçunu oluşturabılır Ne var
kı 429 maddedekı suçun cezası uç yıl ağır ha-
pısten başlarken, 179 maddedekı suçun ce-
zası bır yıl hapısten başlamaktadır
Yıne "fuhşa teşvık" suçunu ongören 435
maddenın son fıkrasf, 21 yaşını doldurmuş
kımselenn maddede sayılan yakınlan tara-
fından fuhşa teşvıkmı, sadece teşvık edılenın
kız ya da kadın olması halınde cezalandır-
makta, buna karşılık 21 yaşını bıtıren bır er-
keğın aynı yakınlan tarafından ansel ıhşkıle-
re, bu arada homoseksuel ılışkılere teşvık
edılmesını cezasız bırakmaktadır
Kadın ıle erkek arasındakı eşıtlığı bozan
duzenlemeler, cezayı etkıleyen nedenler, ozel-
lıkle cezayı hafıfleten nedenler yonunden de
söz konusudur Nıtekım TCK'nın 462 mad-
desı, adam oldurme ve muessır fiıl suçlannın
zına ya da gayn meşru ansel ılışkı halınde ya-
kalanan bellı yakınlar aleyhme ışlenmış ol-
masını, cezayı hafifleten bır neden saymıştır
Boyle bır durumun ozellıkle adam oldurme
suçu yonunden cezayı hafifietıcı bır neden sa-
yılmasının ve hele bu nedenlecezanın madde-
de belırtılen oranda azaltılmasmın ısabetlı
olup olmadığı tartışılabılır Ancak bızı bura-
da ılgılendıren husus. soz konusu maddenın,
kızkardeşını zına ya da gayn meşru ansel ılış-
kı halınde yakalayıp olduren ya da muessır
fiılde bulunan erkek kardeşın cezasını azaltır-
ken, erkek kardeşını bu halde yakalayıp ol-
duren ya da muessır fiılde bulunan kızkardeşı
tam ceza ıle cezalandırmasıdır Bu azaltma-
nın nedenı, ıster bellı yakınını zına ya da gayn
meşru ansel ılışkı halınde yakalamanın do-
ğurduğu ağır tahnk olsun, ıster aıle şerefını
koruma amacı olsun, kız ya da erkek kardeş
arasında böyle bır ayınm yapmayı haklı gos-
teremez
Ceza kanunu, kadınlar arasında da bazı
ayınmlar yapmakta ve bellı nıtelıklere sahıp
kadınlara daha etkılı bır koruma sağlamak-
tadır Gerçekten de 423 maddede on beşya-
şını dolduran bır kızı alacağım dıye kandmp
kızlığını bozan kımseyı cezalandınrken, on-
sekız yaşmdan buyuk, fakat bakıre olmayan
bır kadını alacağım dıye kandmp cınsel ılışkı-
de bulunmayı suç saymamaktadır Oysa al-
datma her ıkı halde de soz konusudur Kızlı-
ğın bozulması sadece cezayı ağırlaştıran bır
neden sayılabılırdı
Kadınlar arasındaki ayınmlar
Kadınlar arasında yapılan bır başka ayı-
nm da kadın kaçırmayı ongoren 429 madde-
nın 2 fıkrasında yer almaktadır Buna gore
kaçınlan kadının evlı olması cezayı ağırlaştı-
ran bır nedendır Evlı bır kadının kaçınlması,
sadece kaçınlan yonunden değıl, aıle bırlığı
ve aılenın otekı bıreylen yonunden de zararlı
sonuçlar doğurabıleceğı dıkkate alındığında
bu ayınmın yanlış olmadığı soylenebıhr
Ceza hukukunda cınsıyetı dıkkate alan ve
buna göre farklı duzenlemeler getıren hü-
kümlere, cezalann ınfazı konusunda da rast-
lanmaktadır Bu duzenlemeler de esas ıtıba-
nyla kadınlann lehınedır Nıtekım TCK'nın
12 maddesının ıkıncı fıkrasına gore gebe ka-
dın doğurmadıkça hakkındakı ıdam cezası
ınfaz olunamaz Ote yandan Ceza Muhake-
melen Usulu Kanunu'nun 399 maddesının
uçuncu fıkrasında, ozgurluğu bağlayıa ceza-
nın ınfazının da gebe olan ya da doğurduğu
tanhten ıtıbaren altı ay geçmemış bulunan
kadın hakkında gen bırakılacağı hukme bağ-
lanmaktadır Ancak, aynı maddeye gore ço-
cuk ölmüş ya da anasından başkasına venl-
mış olursa, doğumdan ıtıbaren ıkı ay geçınce
ınfaza başlanır
TCK'nın 23 maddesı, kadınlann mahkûm
olduklan ozgürluğü bağlayıcı cezalan kendı-
lenne mahsus kurumlarda çektınlır dendık-
ten sonra, kadınlann bu tur cezalan bırıslah-
hane >a da tutukevınde ıcrasını gerektıren
durumlan kanunun belırleyeceğını hukme
bağlamaktadır Bu hukme paralel olarak Ce-
za Infaz Kurumlan tle Tutuk Evlennın Yo-
netımıne ve Cezalann tnfazına Daır Tuzu-
ğun 7 maddesı de "Kadın hukumlulenn
hurnyetı bağlayıcı cezalan, acık, yan açık ve
kapalı kadın cezaevlennde ınfaz olunur
Bunlar ıçın müstakıl cezaevlen kurulamadığı
takdırde, cezalan, dığer hukumlulere mahsus
cezaevlennın kadınlara aynlan kesımlennde
ınfaz olunur" hukmunu ıçermektedır
Nıhayet aynı tuzuğun 114 maddesıne göre
de "Kadın hukumluler, kanun, tuzuk ve yo-
netmelıklerle dığer hukumlulere tanınmış
olan her turtü haklardan, çalışma takımın-
dan eşıt olarak faydalandınlırlar "
ARADABIR
MEHMETBAŞARAN
Bip Ateş Yakıcıydı Tonguç
Unlu eğıtbılımcı (pedagog) Peztalozzı uzmanı Isvıçrelı
Alfred Rufer, ülkemızdekı toplumsal uyanışı, savaşımı hız-
landırıcı Koy Enstıtulerı devınımını ızlemektedır iş eğıtımı
üretıcı eğıtım anlayışını kendı ulkesının gerçeklerıne gore
uygulayan kurumlar yaratmıştır Tonguç, koy çocukiarının
emeklerıyle gelışen, yorelerındekı yaşamı da etkıleyen
canlı kurumlardır bunlar Doğa, ınsan, yaşam sevgısıyle
yoğrulmaktadır yetışenler
Acaba ne zaman ve nasıl sondurulecektır bu guzel ateş
7
Yureklerıne korku duşen egemenler neler edecektır Ton-
guç a?
Sabahattın Eyuboğlu'yla karşılaştığı gun, merakla sorar
Rufer
Tonguç hâlâ dışarıda mı yoksa hapıste m ı
r
Aynı gunlerde Demokrat Partı nın Mıtlı Eğıtım Bakanı
Tevfık ilerı Meclıs ın gızlı oturumunda şoyle demektedır
"Hakkı Tonguç değıl ılk tednsat umumu mudurlüğu, de-
ğıl talım terbıye azalığı degıl resım hocalığı Turkçocuğu-
nun karşısına çıkamayacak kadar bu memlekete hıyanet
etmış bır adam olması sıfatıyla onun oradan tutulup atıl-
ması şukurler olsun bızenasıpolmuştur Çunku bız dava-
mızın uğrunda çahsırken yalnız arkadaşlarımızdan muza-
heret gorduk ve ıstedığımızı yapabılmek ımkânını mıllet-
ten aldık Butun hukumet azalarından ve başkanından
yardım gorduk
Goruyor musunuz kafayı demokrası anlayışını?
Tum koylerımızı ışlığı oğretmen evı, tarım alanı olan
uretıcı okula tum çocuklarımızı çağdaş eğıtım hakkına ka-
vuşturma çabaları memlekete hıyanet' o çabaları dur-
durma okul kapatma çocuklan okuma hakkından yoksun
bırakma da vatanseverlık sayılıyor, hukumetın başbaka-
nın bu anlayışı desteklemesıyle de ovunuluyor'
Çomak tam yerıne sokulmuş demek9
Alfred Rufer, Ton-
guç un durumunu merak etmekte haklı
1935'te llkoğretım Genel Mudurluğunden ayrılırken yerı-
ne dokuz aday onermıştı Reşat Şemsettm dokuzuncu
aday Ismaıl Hakkı Tonguç tu adaylığını koreltmek ıçın de
şu not duşulmuştu adının karşısına ' Eğıtımde ozel duşun-
celerı vardır Bu not Tonguç'u değerlendırme olmuştu
bır bakıma O gune değın genel duşuncelerle yurutulen
çalışmalar, ılkoğretımı yuzde yuz gerçekleştırme sorunu-
nu çozmeye yetmemıstı Kırsal kesımde yaşayan nufusun
%86'ı karabılısızdı ve cumhurıyet onlara yaşamlarını de-
ğıştırıcı bır şey goturememıştı Bu durumun değışmesını
ısteyen Bakan Saffet Arıkan Tonguç u genel mudurluğe
getırdı Işte bu eğıtımcımız eğıtım yaşamımızdakı sayrılı-
ğa (hastalığa) bılımsel verılerle doğru tanı koydu Ona
gore feodal yaşam olgunluğundekı koyun canlandırılma-
sıdır sorun 'Koy ınsanı oylesıne uyandırılıp canlandırıl-
malıdır kı, onu hıçbır kuvvet somuremesın Koyluye uşak
ve kole gıbı davranamasın, onu bedava çalışan bır ış hay-
vanı duruma getıremesın Koy sorunu koyde eğıtım soru-
nu da ıçınde olmak uzere bu demektır"
Tanı bu olunca kokmaz bulaşmaz bılgıler aktaran okul-
culuğun derde derman olamayacağı açıktır Ulkeyı yore
ozellıklerıne gore tumuyle kucaklayan, bıze ozgu eğıtım
jmecelerıne gereksınım vardır
Açılan eğıtmen kurslarında, 1940'a değın surer hamur
yoğurma donemı Kolay değıldır ortam hazırlama adam
yetıştırme Ama hamurun mayası sevgı dır "Elverışlı
fcoşullar hazırlanmadıkça ınsanlar candan kazanılmadık-
ça, ınsanlara sevgıyle ıçtenhkle davranılmadıkça değıl
reform yapmak gunluk sıradan ışler bıle gorulemez dı-
yen Tonguç, bır ateş yakıcıydı
Tonguç ve sevgıyle ozverıyle, Kurtuluş Savaşı coşku-
suyla kuruldu Enstıtuler Mehmet Cımı'nın dedığı gıbı "Ul-
keyı Kucaklayan Adam" toprağımıza, ınsanımıza sahıp
çıktı
Sonrası bılınıyor Her ates yakıcının başına gelenler
onun da başına geldı Yıne de dağ başlarında dımdık du-
ran meseler gıbı onurlu bır yasarn surdu Tonguç Gerçek-
leştırdığı Koy Enstıtulerı dunya eğıtımıne katkı sayıldı
Ansıklopedılerde yer aldı bırçok unıversıtede doktora ça-
lışmalarına konu oldu Turk Mıllı Eğıtımı'nın suruklendığı
çıkmazları goren kımı aydınlar Vatan haınlerı kapattı o
Enstıtulerı dıye yazdılar Reşat Şemsettm e Tevfık ilerı -
ye maşalık edenler rnı9
Onlar da Koy Enstıtulerı nın savu-
nucusu solcu(') kesıldıler
TARTIŞMA
Milli Eğitim Bakam'na Açık Mektup
Sayın Bakan; ben, başında bulunduğu-
nuz Eğitim Bakanlığı'nda 26 yıl çalış-
tıktan sonra sıyasete katıldım Bu mektu-
bumu sıze bır sıyaset adamı olarak değıl,
emeklı eğıtımcı Nıyazı Ünsal olarak yazı-
yorum Sızın de boyle değerlendınnenızı dı-
lenm
Son gunlerde hepımızı ılgılendıren ve
uzen bazı olaylar başında yer almaya baş-
ladı Kızlık denetımlen, kaba kuvvet kulla-
nıldığı ıddıalan ve bunlara bağlı ozyaşam
kıyımlan, 70 yıldır haınlığını ve alçaklığını
oğretmeyeçalıştıgımız bınne "alçak" dıyen
oğrencının, oğretmenıne yapılan ışlemlen
ve bunun sonucu aday bınnm asıl mudur
yapılışını. sınav skandallannı ve korunma-
ya muhtaç çocuklanmızın kaldıklan yer-
lerdekı çırkın ılışkılen arka arkaya basın-
dan okuyoruz Boyle gıderse hıç yadsı-
mam, benzer olaylar başında ve gorüntulu
haber bultenlennde daha sık ızlenır Elbet-
te dıleğım ve beklentım bu değıl Ama go-
runtu ve yaşanılan gerçekler bızı boyle
dusunmeye zorluyor
Bakınız. bızı böyle dusunmeye ıten ne-
denlerden bınnı sıze ben aktarayım
5 Hazıran 1992 Cuma gunu bır oğretme-
nın atama ışlemını ızlemek ıçın Eğıtım
Bakanbğı na uğradım llden tanıdiğım
genç bın daıre başkanı olmuş Odasına gır-
dığımde sınav naklı yaptıracak bır oğrencı-
nın ışıyle ılgılenır buldum kendılenru Okul
müdurlennden bınne telefon açtı Alo ve
açış seremonısınden sonra "selamün aiey-
kum'Ue konuşmaya gırdı daıre başkanı
Karşı taraf kım ve ne soylüyor bıfmıyoruz
ama, bızımkı otomatığe bağlanmış aygıt
gıbı durmadan, "Allah sızden razı olsun
Allah razı olsun Allah hepımızden razı
ola" demeyı surduruyor
Konuşma bıttı Bekleyenlere dondu
"Şındı gıdın, benım gonderdığımı soyleyın
mudur sıze şefaat edecekür"
!ş sahıplen bununla yetınmek ıstemedı
Bır de kart yazmasını soyledıler "Olmaz,
kart yazmam Belge olacak şeylerden kaçı-
nınm Sız gıdın şefaat goreceksımz "
Donup kaldım Ulusal Eğıüm Bakan-
hğı'nın bır daıresınde mıyım, tekkede mı-
yım, ortacağ kurumu medresede mıyım,
vaız veren bır ımam onunde mıyım, çıka-
madım ıçın ıcınden Kanşıkhk benı genle-
re gotürdu Ataturk unlü soylevlennden
bınnde •'Muallımler, yeru nesıl sızın esen-
nız olacaktır" demışü O muallım acaba bu
mu
9
Ya da "Gençler, cumhunyetı bız ku»"
duk, onu sız yaşatacaksınız" dedığı gençle-
n bunlar mı yeüşünyor9
Yoksa bu duşun-
celen dışlayacak bır oyun mu oynaruyor
demekten kendımı alamadım
Üzuntu ıçınde aynldım oradan Ama
yolda kendı kcndıme "Pekı bu adamlar
boyle bınlenbunlan 'amaçlı dayerleştır-
mı§ olabılır buralara. Ama 'duzeltme'
ıddıasında olan bır hükümet var ışbaşında.
onlar neden el atmı>or bu ışlere"Bu soruya
da bır yanıt bulamadım
Sayın Bakan, bu düşuncede olduğunuzu
sanmıyorum Konuşmalannızda aydınlı-
ğın ızlen var Ama neden bunlan gormu-
yorsunu?
9
Bıraz daha mı beklemelıyız
7
Korkuyorum, o zaman ış ışten geçer ve do-
neceğımız noktayı bulamayız Muşavırhk-
lerde, rehberlık merkezlennde mesleğının
adamı olan bınlerce eğıümcı ıtılmış, unu-
tulmuş, atılmış beklerken bu medrese bo-
zuntusu kımselenn Eğıtım Bakanlığı'nda
ışı ne
9
Ve bunlan görmuyorsanız, duymu-
yorsanız, tanımıyorsanız o bakanbğın ba-
şında sızın ışınız ne
7
Bunlan anlamada
guçluk çekıyoruz Ama kımse umutlanma-
sın Ataturk ve cumhunyet ılkelennı ve yoz-
laştınna olanağını vermeyız Uyuduğumu-
zu sananlar bır gun uyanık olduğumuzu
gorurler
NİYAZİ ÜNSAL
Emekli oğretmen / Eski senatör
Gal«H • Atölye
Y 232 64 26 • 230 21 87
^?CW^WPrffW^^^^^
Kıhm-idd-redm-RNik
ktiktal Cod No 209 Atlos Pçsgjı Beyoğlu
ASTA GROTING
YERLEŞTtRME//,V5r,4Z.Iy4 TION
\\ A SOF\ \ MUZESI ALİ SAMI BO'İ AR SERGİ SALONU
19 HAZIRAN 25TEMMÜZ1992
MİTHAT
MITHAT GMM SANAYI A Ş NIN KATKIIARIYLA GERÇEKLEŞMIŞTIR
TÜRK RUS DOSTLUĞUNDA
500. YIL
Resim Sergisi
15 Hazıran -1 Tfemmuz 1992, 11 00 -1800
(Pazargunlen dışında)
m GARANTİ SANAT GALERİSİ
Istıklal Caddesı 141 Beyoğlu-Istanbul "föl. 252 16 98
AYTUL
DURGUN
"TETAIYA"
Resım Sergısı
19 Hazıran 3 Temmuz
Yerebatan Sarnıcı
Sultanahmet
yGaleri • Atölye
232 64 26 • 230 21 87
ANKARA 19. ASLİYE HUKUK
HÂKtMLÎĞİ'NDEN
Esas No 1991/389
Davacı Yapracık köyünden Haa Osraan Kıiıncaslan vekıü Av Celal
özdemır tarafından Malıye Hazınesı Yapracık köyü ve Bağlıcak kö-
yu muhtarlığı aleyhıne açılan tescıl davasınuı yapılan duruşmasında,
Asağıda köyu, mevku ve hudutları yazılı tasınmaz mal tarlarun ta-
puya tescıhnı talep etmıştır Hak sahıplerının ıtırazları bulunanlann
ılan tarıhınden ıtıbaren 3 ay ıçınde 19 Aslıye Hukuk Mahkemesı'-
nm 1991/389 esas sayılı dosyasına muracaatlan ılanen teolığ olunur
5 6 1992
Köyü Yapracık köyu ve Bağlıca köyü
Doğusu Ekılmez arazı
Güneyı Ekılmez arazı
Kuzeyı Ekılmez arazı
Batısı Ekılmez arazı
Bulunduğu yer Yapracık köyü ve Bağlıcak köyü 395 parsel çevresı
Alanı Bağlıcak köyü ve Yapracık köyü 37800 M
1
Basın 30017
İLAN
KIRŞEHİR SULH HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
Satış No 1992/15
Da\acılar Durmuş Köksal ve Adalet Kılıçaslan vekıllen A\ Hayrı
Hangul tarafından mahkememıze açılan ızaleyı şuyuu davasında Kır
şehır ılı merkez Kavabaşı mahallesı Istanbul caddesı mevkıınde bu
lunan ımar 1265 ada, 4 parselde kayıtlı 340 m yüzölçumunde \e
75 041 000 lıra muhammen bedellı taşınmazın IIF Kanunu hukumle
rı gereğınce açık arttırmak suretıyle Kırsehır Sulh Hukuk Mahkeme
sı kalemmde 13 7 1992 tarıhınde saat 09 30 ıle 09 45 de bırıncı satışı
yapılacaktır Aynı gun alıcısı çıkmadıgı veya muhammen bedelı
r
o
75'ı doldurmadığı takdırde avnı yer ve saatlerde 23 7 1992 gunu ıkın
a satışı vapılacaklır Taşınmaz malıklerınden Ayşe Memduha Boyat
lı'nın adresı îespıı edılemedığınden adı geçenın saıış gun ve saatınde
mahkememız kalemınde hazır bulunması ve>a kendısını bır vekılle
lemsıl ettırmesı, aksı takdırde satışın yokluğunda vapılacağı ılanen
teblığ olunur 2 6 1992
Basın 48200
PENCERE
12 Eylül'den 12 Yıl Sonra
Yerinde Saymak...
Kenan Pasa Mıllıyet gazetesı muhabırının sorularına
yanıtlar vermıs ceşıtlı sorunlara ılışkın duşuncelerını soy-
lemış okurken altını çızdığım satırları aktarıyorum, 12 Ey-
lul askerı yonetımının lıderı dıyor kı
Ben aslında sıyasal partılenn kapatılmasını ısteme-
mıştım Oyle gerektı Bazı cevreler Bu partıler durduğu
surece rahat calışamazsınız bırcoğu Meclıs'e gırmeye
calısacaktır gıbı telkınler yaptılar Eğer bunlan kapat-
mazsanız bu Meclıs ıdecalıştıramazsınız'dedıler Acaba
ben yanlış mı duşunuyorum dedım Yuksek Askerı Şûra yı
topladım Tum şûra uyelerı kapatılmalı dedı Yalnız kal-
dım ben Ne yapayım, arkadaşlarım haklıydı Onlar da
rahat durmuyordu CHP, beledıye başkanlarmı bıle topla-
dı sıkıyonetım komutanlığı dağıttı Konseyın verdığı ka-
rarlara rıayet etselerdı partılerı kapatmazdık 12 Eylul den
once de ıkı buyuk partı bır araya gelseydı harekât olmaz-
dı anarşı de onlenırdı (22 Hazıran 1992)
Sayın Evren m açıklamaları duşundurucudur elbette
olayları kendı açısından yorumlayacak aklanmaya çalışa-
cak *
Askerı darbelerın kendıne ozgu bır tarıhı var Latın Ame-
rıka dan Uzak Asya ya kadar her yerde yaşanan askerı
darbeler (savaş ya da teror gıbı) polıtıkanın başka araçlar-
la yurutulmesınden gayn bır anlam taşımıyorlar
Hıç kuşkusuz çocuksu bır yaklaşımla askerı darbelerı
gerçeklerınden soyutlayıp askerı darbelerden yana mı-
sın karşı mısın? dıyesormak 1992 Turkıyesı nde bır an-
lam taşımıyor Demokratık tutum askerı darbelere karşı
çıkmaktır ama askerı darbe gelırken kımseye sormuyor;
çoğu zaman askerı lıderlertn bıle ıradesı dışında gerçekle-
şıyor Coğu zaman da dıştan tezgâhlanâYı askerı darbe,
yabancı bır devletın destegıyle gundeme gırıyor
12 Eylul de bunlardan bırıdır
Afganıstan m Sovyetler ce ısgalıylebırlıkte İran da Ame-
rıka nın elınden kayınca Turkıye de yukselen anarşıyı
Vaşıngton fırsat saydı Vaşıngton neo-lıberalızme butun
dunyada geçerlılık sağlamak ıstıyordu Evren sıyasal,
özal ekonomık ıktıdarın başındayken Amerıka nın tam
desteğı Turkıye nın arkasındaydı
Neo-lıberalızmın mılıter rejımde demır eldıvenlı yone-
tımleyurutulmesı, yalnız Turkıye ye ozgu değıldır 1981'de
Ankara da Sayın Evren ışbasındayken Şılı dıktatoru Gene-
ral Augusto Pınochet Santıago da açıklıyordu
- Yedı yıl once Sovyet emperyalızmı karsısında sağlam
antıkomunıst kalemız ıçınde yalnızdık ve Batı dunyasında
hukum suren sosyalıstleştıncı devletcılığın tam tersıne, pı-
yasa ekonomısınden yana kesın tavır almıştık Yedı yıl
once yapayalnızdık Bugun dunya capında kategonk bır
eğılıme katılıyoruz (Dunya Sorunlan Dızısı Krız ve Nec~
lıberalızm)
Kenan Paşa partılerı kapatayım mı
9
dıye duşunurken,
ormanı değıl ağacıda degıl ancak bır yaprağı goruyordu,
kıme ve neye alet olduğunun bılıncınde degıldı
•
Askerı darbe kımı aaman kamuoyunca onaylanır
12 Eylul u halk buyuk tepkıyle mı karşıladı
7
Hayır Çoğu kışı 12 Eylul den once sokağa çıkamaz ol-
muştu Evının kapısının onunde kurşunlanmak tehlıkesı,
»nsanları korkutup yıldırmış halk bır otorıteye sığınmak
gereksınımı ıçıne gırmıştı Çoğu aydın yaşam ıle olum
arasında bır seçım yapmak zorundaydı 12 Eylul askerı
darbesını -başlangıçta- kurtarıcı gıbı gorenlerın sayısı az
değıldır
Ne var kı ış darbeyle bıtmıyor, başlıyor
Darbe hangı yone sarkacak? Nasıl bır sıyasetı ongore-
cek^ Gerçekten yalnız anarşıye karşı mı yoksa daha de-
rınde bır başka programı uygulamak ıçın mı yururluğe
gırdı
9
Bu sorular kısa surede aydmlandı, 12 Eylul toplum-
dakı anarşıyı bahane ederek devlet terorunu gundeme
soktu, ekonommın mılıtarızasyonu ıle emekçı kıtlelerı
duşman sayan bır sıyasetı yurutuyordu çağdaş demokra-
sının hukuk yapısına çok ters bır yola gırıldı, laık devletın
temellerı kokunden baltalandı Kenan Evren ın lıderlığın-
de cuntayı oluşturan generaller Turkıye yı çağ dışına su-
rukledıler
•
Suleyman Demırel tarıhın verdığı derslerı en lyı ozum-
seyen polıtıkacı kımlığını tasıyor bugunku koalısyon huku-
metı 12 Eylul den 12 yıl sonra Turkıye yı 12 Eylul hukukun-
dan kurtarmak ıçın halkın onayını ve desteğını almıştır
Kenan Paşa ıse 12 Eylul den 12 yıl sonra bıle uygun
aOım yerinde sayıyor
JL.
HalitÇelenk
İD/VM GIECIESİ
9 BASIM
Tckin \ a\ıne\i, Ankara Caddesı Konak Han
No 4Vcağaloğlu İstanbulTel- 5276969
25.000 TL.
lık ısiıklıuli. thınii>apulukaı%
s///s,'/çonchıılıı
ATATÜRKTİN1AZDIĞI
YURTTAŞLIK BİLGİLERİ
Yayına hazırlayan
Nuran Tezcan
lOOOOhra(KDVıvinde)
i agdaş )a\ınları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu tsıanbul
Odemelı gondenlmez