15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 1992 SAL HABERLEREV DEVAMI BURASITÜRKİYE HALUKŞAHtV Pavarotti'nin Ölçüleri Gelirdi, gelmezdi, gelecekti, gelmeyecekti derken Lu- ciano Pavarotti konseri de geride kaldı. Nice bnlüleri ko- nuk etmiş istanbul'un sanat tarihinde 21 Haziran 1992, Pavarotti'nin konser verdiği gün olarak anılacaktır. Uluslararası medyalara sıfat yetmiyor. "Büyük"ün eski- diği yerde "süper", onun etkisini yitirdiği yerde "mega" devreye sokuluyor. Sıfatları şişirerek büyütmek çağımızın pazarlama ve reklam kültürünün ayrılmaz bır parçasıdır. Popüler kültür tezgârılarında şu anda yarının "mega" star- larının kumaşı dokunmaktadır. Yarın "mega" da gücünü yitirecek, yerine yenisi bulunacaktır. Caruso'dan bu yana htçbir opera sanatçısının ulaşama- dığı şöhrete ve servete ulaşan "mega yıldız" Pavarotti de kuşkusuz bu kültürün bir ürünüdür. Bu nedenle onun şöh- ret mühendisleri tarafından şişirilmiş birçeşit "Madonna" olduğunu öne sürenlere bile rastlanmıştır. Onun bazı dav- ranışlarına, kimi magazin gazetecilerince Madonna'nın kaprisleriyle eşit işlem yapılmıştır. Ege Seramik tarafından düzenlenen Pavarotti konseri- ne buna benzer kuşkularla gittim. Yapış yapış sıcak bir Is- tanbul gecesiydi. Zeytinburnu ile Topkapı arasındaki mezbelelikte çöp kokulan en pahalı parfümlere karışıyor, gündüzleri kurbanlık hayvan satışı yapılan yerlere Merce- des'ler, Jaguar'lar park ediliyordu. Tüm "sosyete" ora- daydı. Bu konser için pırıl pırıl hazırlanan Abdi Ipekçi Salonu'nu dolduran, 15 bin kişinin önemli bir bölümünün ikinci bir tenor adı söyleyemeyeceğine emindim. "Ey rek- lam, sen nelere kadirsin!" diye düşündüm. Ama tüm bu kuşkular Pavarotti'nin ilk aryasına başla- masıyla sona erdi. Pavarotti, yapay bir popüler kültür mega-stanndan ibaret olmadığını, ardındaki efsaneye la- yık bir sanatçı olduğunu kamtlayıverdi. Izleyicıleriyle hari- ka bir diyalog kurdu. Her aryanırt bitişinde, gol atmış bir futbolcu ya da sınavdan çıkmış bir öğrenci gibi seviniyor, bu sevincini izleyicileriyle paylaşıyordu. 21 haziran konserinde Pavarotti ile Istanbul birbirlerine yakiştılar. Pavarotti de bunun farkına varmış olmalı ki kon- seri bitiriş konuşmasında istenirse yeniden gelmekten mutluluk duyacağını söyledi. • • • Ûç dakikalık arya başına 40 bin dolardan kim olsa gelir diyenleriniz olabilir. Ancak iş o kadar kolay değil. Kâğıt mendil gibi kolayca sıpıtılıp atılabilen Madonna ların tersi- ne, Pavarotti'ler kolay kolay yetişmiyor. O "mega" şöhre- tin arkasında dev bir reklam ve halkla ilişkiler endüstrisi olduğu kadar müthiş bir birikim, çalışma ve disipiin var. Oehşet verici gerilim düşünün: Daha önce hiç gıtmedıği- niz bir kente gidiyorsunuz, 15 bin kişinin önüne tek başını- za çıkıyorsunuz ve çıt çıkmayan bir salonda, size aynı zamanda bir sirk hayvanına bakarcasına bakan, alkışla- mak kadar yuhalamaya da hazır insanlann önünde şarkı söylemeye başlıyorsunuz. Ya sesir.iz çatlarsa? Pavarotti, tenorun yaşadığı ve yaşattığı bu gerilimin "sirkte ip üzerinde yürüyen bir cambazı seyretmek gibi" olduğunu söylüyor. Rezil olmamanın tekçaresi var. Çalışacaksınız, yıllarca her gün hiç durmadan çalışacaksınız. Sanatcının hayatının harcı haline gelen bu gerilimin dehşetini anlamak isteyenlere Zeynep Oral'ın yeni çıkan Tutkunun Romanı'nı salık veririm. Koşullar ve fırsatlar el- vermediğinden "büyük" olmaktan "süper" ve "mega" olmaya gecemeyen Leyla Gencer'in her gün yaşadığı bü- yük korku ve işkence, evrensel nitelikte gerçek bir sanatçı olmanın diyetidir. Bu dünyada kestirme yollar yoktur. • • • Küresel siyasal değişmeler sonucunda kendisini büyük bir kültür havzasının merkezinde bulan Türkiye, uzun yıl- lar Batı kültürünün merkezinden uzak, bir "çevre" ülkesi, bir ceşit "taşra" olarak algılanmıştır. Aynı haftaya denk gelen Pavarotti konseri, Istanbul Festivali, Theodorakis- Hacıdakis konseri gibi olaylar artık bu kültürel taşraya sı- ğamamaya başladığımızı gösteriyor. "Batı'da ne varsa bizde de olacak," vaadi demokrasi ile birlikte sanat alanın- da da gerçekleşmeye başlıyor. Bu sevinilecek bir olaydır. Merkezin ölçüleri bulaşıcıdır; bir alanda geçerli olursa her alanda etkili olacak demektir. 21. yüzyılda başımızı dik tutabilmek için buna şiddeUe ihti- yacımız var. llkelerin unutulupfırsatların ganimetsayıldığı, kestirme- ciliğin çalışmaya üstün tutulduğu şu dönemde, Pavarotti ve Gencer, mega-star olsalar da olmasalar da iyi ölçüler- dir. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Işçi ve PatronVaziyeti 23HAZIRAN1932 Ticaret Odası Meclisi dün HabibzadeZiya Bey'in riyascti altında tonlanmıştır. Dünkü içtimada Iş Kanunu Layihası hakkında yapılan letkikata devam cdılmiş, bilhassa daimi ameicnin fabrika veya müesseseden çıkanlmadan 15 gün evvel haber verilip verilmemesi hakkındaki altınci madde uzun mûzakere ve münakaşalan mucip olmuştur. Katibi Umumi Vehbi Bey bu mesele hakkında üç muhtelfnokta olduğunu söylemiştir. Bazı aza amele ile müessese sahibi arasında olan mukavelenin feshi için 15 gün evvel haber vermek usülünün doğru olduğunu. diğer bir kısım aza ise aktin feshi için ihbarmüddetinin 15 günden bir haftaya indirilmesini, diğer bazı aza da muvakkat işçilere iş bitince ve daimilere ise 15 gün evvel haber verilmesinin muvaffık olacağını söylemektedirler. İdare Heyeti Komitesi de ihbar keyfiyetinin bır hafta ev\el yapılmasını muvaffık bulmuştur. HalkevleriYann Türkiye'nin 20 yerinde daha yeniden Halkevleri açılacak ve bu münasebetle İstanbul Halkevi'ndede bir müsamere verilecektir. Müsamereye Halk Fırkası Umumi Katibi Recep Bey'in Ankara Halkevi'nden radyo ile söyleyeceği nutukla başlanacaktır. Bu nutku halka dinletmek için İstanbul Halkevi salonuna da bir radyo konmuştur. ANMA O.RAGIP GÖKSAL 1963-1991 Bılıncımızde Yıt)iyorsun Yaşayacaksın IRKADAŞLARI Adına CENK-AV\İ Atİlia İle İlİşkİlerde venİ Ulllllt Böbrek ararken AIDS buldu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-Yunan ilişkilerin- deki gelişmelerin Kıbns soru- nundan ayn değerlendirilmesi- ne yönelik ilk adım atıldı. Türkiye ve Yunanistan tarafın- dan öneeki gün yayımlanan or- tak basın bildırisi, Ankara'da memnuniyetle karşılandı. Dışişleri kaynaklan. dostluk, iyi komşuluk ve işbirliği anJaş- ması imzalanması için "çabala- nn hızlandınlması" niyetinin, bildiride yer almış olmasını önemli bir gelişme olarak de- ğerlendiriyorlar. Kaynaklar, bıldin metninde, anlaşma imza- lanmasının Kıbns sorununa doğrudan bağlanmamış olma- sına dikkat çekiyorlar. Dışişleri çevreleri, Yunanis- lan Başbakanı Konstantin Mit- sotakis'in, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Süley- man Demırel, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile yap- tığı görüşmelerin "yapıcı ve sotakis'in dostluk ve anlaşması imzalanmasından yana olduğunu, ancak Yuna- •nistan'da muhalefet lideri And- reas Papandreu'nun ve Yunan kamuoyunun baskısı nedeniy- le, anlaşmanın imzalanmasını Kıbns sorunundaki ilerlemele- re bağlamak zorunda kaldığına dikkat çekiyorlar. Iki liderin Is- tanbul'da yapacaklan görüş- melerde. bu tıkanıklığın aşılma- sına çalışılacağı bildiriliyor. Özellikle Balkanlar'daki "hassas" duruma dikkat çeken Dışişleri kaynaklan, Türkiye- Yunanistan iJişkilerini, bölge- deki sorunlann banşçı yollarla çözülmesi için "olmazsa ol- maz" bir gereklilik olarak de- ğerlendiriyorlar. Dışişleri çev- releri, Balkanlar'da, Kıbns'ta ve Avrupa'da son derece önem- işbirliği yaretini tamamlayan Mıtsota- kis de dün sabah Atina'ya döndü. Mitsotakis, pazar günü ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve Başbakan Süleyman Demirel'le görüşmeleri. arada ailesıyle birlikte Ayasofya ve Kariye müzçlenni ziyareti kap- sayan yoruclı bir günün akşa- mında Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le birlikte ünlü İtalyan te- nor Luciano Pavarotti'nin Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki konserinin birinci bölümünü iz- ledi. Daha sonra ise Rahmi Koç'un evinde onuruna verilen davete, yine Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le birlikte katıidı. Davette Mitsotakis'in ve Hik- met Çetin'in eşieri de hazır bu- lundu. Mitsotakis'in, pazar öğleden habersiz, sonra görüşmelerini tamamlar l e s t tamamlamaz İstanbul'dan ay- nlması bekleniyordu. Ancak Mitsotakis ailesinin eski dostu olan Koçlar'ın davetini alınca, MBaştarafi 1. Sayfada ca Türkiye'ye geri gönderildi. Dönüşünde sigortalı olduğu için tedavisini sürdürmek ama- cıyla SSK Trabzon Hastanesi'- ne başvurdu. Burada yapılan kan tahlılınde de AIDS virüsü çıktı. Kesin .teşhis için Karade- niz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sev- kedilen G.Ö.'nün, bu hastane- den de kesin teşhis için İstan- bul'a göndenlmesı uygun bulundu. Geçen cumartesi gü- nünden bu yana SSK İstanbul Hastanesi Diyaliz Servisi'nde böbrek yetmezliği nedeniyle yatmakta olan G.Ö.'nün ka- nında gerçekten AIDS virüsü- nün bulunup bulunmadığı henüz tam olarak belirleneme- di. 4 çocuk annesi G.Ö. de çok az bir ömrünün kaldığından bugün açıklanacak tanbul'a gönderdik." Trabzon SSK Hastanesi yet- kilıleri, diyaliz makinelerinin her seanstan sonra dezenfekte edildiğini, bu nedenle tehlike- nin sözkonusu olmadığını söy- lemelerine karşın, KTU Dahili Tıp Bihmleri Ana Bılım Dalı Başkanı Prof. Dr. Ziya Mocam da "Hasta bir süre önce SSK hastanesinde diyalize girmiş, bir buçuk ay önce böbrek nakli için Hindistan'a gıtmiş. Ancak burada yapılan tahlillerde AIDS olduğu anlaşılınca nakıl nın çok az ömrii var. Şu anda Diyaliz Servisi'mizde Dr. Fat- ma KarakulJukçu'nun gözeti- minde tedavi görüyor. Hasta- nın ömrünün az olması nede- niyle kimseyle görüştürmüyo- ruz. Çünkü böbrek yetmezliği çok ileri bir aşamaya gelmış. Hastanın durumunun ağır ol- ması nedeniyle kendisiyle, has- talığıyla ilgili yapılacak en küçük bir sohbet bile onu mo- ral açısından çökertir. Psikolo- jik açıdan olumsuz etkiler. G.Ö.'nün cihazdan ayn yaşa- işlemi yapılmadan geri gönde- ması mümkün değil. Cihazdan rilmiş. Özellikle SSK'da diyali- aynlınca ne kadar yaşatacağız, girdiği zamanki durumu ilgili Cumhuriyet'e yaptığı açık- lama şöyle: '• Hastanın diyaliz makinesıne gırmesinde sakınca var. Çünkü o makinelere başka hastalar da gıriyor. Yani ze kaygı verici. Bu yolla hastalık başkalanna da bulaşmış olabi- lir. Derhal olaya el konulmalı ve gerekli araştırmalar yapıl- malıdır" biçiminde görüş biJ- dirdi. İstanbul Haber Servisi'nin haberine göre 4 çocuk annesi G.Ö. ile ilgili olarak İstanbul SSK Hastanesi Başhekimi Mehmet Fazıl Yazıa şu bilgile- nemde, Mıtsotakıs'ın y yi zıyaret etmesının, kendı başına önemli olduğunu belırtı- yorlar. Kaynaklar, Yunanis- ç , karşıfıkh aniâyışa yardîma" tan'm dış politikasının temel bunu geri çevirmek istemediği U ( u u u a ı u a , I c t I 1 1 olacak şekilde geçüğini bildiri- noktalannın değışmesının bek- v e kahşını dün sabaha kadar AIDS'li hastaya makinenin ta- yorlar. lenmerneşı gerektığıne dikkat uzattığı beürtirdi. Rahmi Koç'- mamen tahsis edilmesi lazım ki, ze geıı Başbakan Demirel, Türkiye Çekerek Ulkelenn dış polıtıka un evinde verilen davete aynca, o imkân da bızde yok. Makıne AIDS virüsü olabileceği ihti- ile Yunanistan arasında "Dost- oncelıklen kolay kolay degış- pa trikhane'de vaftiz olan h a s t a y a t a h s i s edildiği zaman ma lini gözününe aldık ve ted- küçuk Dımitnos un annesi eskı • - • •• • ri verdi: "Cumartesi günü hastanemi- ze getirilen G.Ö.'nün kanında luk ve İşbirliği" anlaşmasının haar olduğunu mayıs ayında açıklamıştı. Ancak Yunan tara- fı, Kıbns sorunu çözülmeden, bu anlaşmanın imzalanmasının mümkün olmadığını bildirmiş- ti. Diplomatik kaynaklar, Mit- mez. önemli olan, ülkelerin di- yalog içinde olmasıdır. Diyalog olmazsa, uzlaşma da diye konuşuyorlar. Mitsotakis döndü Jstanbul'a ıkı günlük özel zi- Sorunlar Kıbns9 la çözülür YDP milletvekili Gianna An- olmaz" gelopoulos, babası Theodoros Angelopoulos, dedesi ünlü de- mir-çelik mılyarderi Panayotis Angelopoulos'un da katıldığı öğrenildi. MBaştarafi 1. Sayfada munda hiçbir değişiklik kayde- dilmedi. Ege'deki trajik uçak kazasına karşın Mitsotakis, Türkiye ile dostluk anlaşması imzaJamak için Türklere iyi ni- yetini göstermeyi sürdürmekle, ulusal çıkarlanmızı felakete sii- rüklüyor." Hükümet Sözcülüğü, PA- SOK'un bu açıklamasını, "mo- noton ve rutin" bir açıklama olarak nitelerken Papandreu'- nun, Yunan çıkarlanndan ha- bersiz olduğu ve "hükümetin bu kritik ortamda gösterdiği uğra- şılann değerini anlamadığını" öne sürdü. "Sol İttifak" lideri Maria Damanaki, Mitsotakis'in, Türkiye'ye bölgede oynamak is- tediği üstün rolde yardımcı olduğunu" öne sürdü ve Türki- ye'nin Kıbns ve uçak kazasına neden olan Ege siyasetini eles- tirdi ve Mitsotakis hükümeti- nin, Türk-Yunan ilişkilerinde izJediği siyasete kesinlikle katıl- madığını sözlerine ekledi. Başbakan Mitsotakis de dün sabah İstanbul'dan döner dön- mez Cumhurbaşkanı Konstan- tin Karamanlis'i ziyaret ederek, temaslan konusunda bilgi ver- di. Mitsotakis, görüşmeden son- ra, Türk-Yunan dostluk anlaş- masının Kıbns sorununda iler- leme kaydedilmedikçe imzala- namayacağmı ve bu konuda Ka- ramanlis'in de aynı görüşte ol- duğunu açıkladı. Yunanistan'da gazeteler ve televizyonlar, Mitsotakis'in İs- tanbul ziyaretini şöyle verdiler: Elefterotipia (Bagımsız): "İs- tanbul Usulü Davos" başbğı al- tında, Davos ruhunun lstan- bul'da canJandığından söz eden haberinde, "Türk-Yunan ilişki- lerinde yeni umutların belirdiği" değerlendirmesini ya- parken, muhaJefet partilerinin gösterdiği sert tepkilerine de yer verdı. Gazete, Mitsotakis'in, "Kıb- ns sorunu çözüm yoluna girme- den, Türk-Yunan dostluk ve iş- birliği anlaşmasının imzalanma- yacağı" yolundaki Yunan gaze- tecilerine sık sık yaptığı açıkla- masına yer veriyor. Gazete, "Kıbns sorununu, Türk-Yunan anlaşmasının anahtanna" ben- zetirken, "Her şeyin New York müzakerelerinden alınacak so- nuca bağlı olduğuna" dikkati çekti. lktidar yanlısı Elefterostipios: Mitsotakis ile Cumhurbaskanı ÖzaJ'ın yat gezisinde dinledik- leri Yunanca sarkıları, haber başhğı olarak kullandı: "Beni sevdiğini bir daha söyle" adlı şarkıyı mecazi anlamda kulla- nan Elefterostipios, "Kıbns so- runu ve Türk-Yunan ilişkilerin- de yeni umutların doğduğunu" haber verdi. Muhalif Etnos gazetesi: "Türkler, Mitsotakis'in sami- miyetine karşılık vermedi" baş- bğı altındaki haberinde, Mitso- takis'in "iyimserlik duymasına neden olan hiçbir değişiklik yok" ifadesini kullandı. Yunan radyo ve TV haberle- rinde birinci sıradan verilen Mitsotakis'in İstanbul ziyareti, radyo ve TV'Ierin siyasi eğilimi- ne göre "olumlu" ve "olum- suz" şekillerde değerlendirildi. haftada iki defa kullanılması gerekir. Bu durumda da cihaz âtıl kalacak. Hastaya özel elbi- seler giydirilerek, yine özel izo- lasyon yapılması zorunlu. Bu teşkilat da bizde yok." Diyalize giren hastanın ka- nında AIDS virüsüne rastan- ması nedeniyle aynı makıneye giren diğer hastalara da AIDS'- in bulaşıp bulaşmayacağı şek- lindeki soruya da aynı yetkili şu yanıtı verdi: "Bulasma ihtimali makine- den azdır. Bulaşma ihtimali varsa personele daha çok bula- şır. Diyaliz hastalanna kan ve- rildiği için kanlardan bulaşma ihtımaii daha fazladır. Bir de bi- zim tahlillere göre müspet olan şey, menfi de olabilir. Yani şaş- malar da olabilir. Biz kesin AIDS teşhisi koymadığımız için Karadeniz Teknifc. Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'- ne sevkettik. KTÜ de İstan- bul'a gönderilmesinde yarar gördüğünü bildirdi. Bu nedenle de kesin teşhis için hastayı İs- Polisin cumartesi günü >aptığı operasyondan sonra Küçükarmuüu'da kalmisını protesto eden bir grup açiık grevine başladı, ancak polis göstericileri daha sonra gözaltına aldı. Açiık grevi yapan yurttaşlar cumartesi günü sabah erken saatlerde yapılan operasyonun "huzur operasyo- -•" olmadığını, aksine huzursuzluk yarattığını öne sürdüler. Dün açiık gre>ine başlayannu yurttaşlar, devletin Küçükamıutlu'da oturanlan potansiyel suçlu olarak gördüğünü, her yıl bu operasyonların belli aralıklarla yinelendiğini iddia ettiler. Küçükarmutlu halkının kesinlikle polis çağırmadığını belirten yurttaşlar "'Kğer bir kişi boyle bir girişimde buiun- muşsa bu Küçükamıutlu'da oruranların çağrısı olamaz" dediler. Ülkücüler yol ayrunında • Baştarafi 1. Sayfada nı olanak tanıyan yasayı, MHP'nin malvarlığına ilişkin düzenleme nedeniyle veto ede- ceği yönünde bazı söylentiler olduğunu söylediler. Türkeş, şahsına ait olanlar dışında, MHP'nin mallannı en kısa za- manda partiye devredeceğini açıkladı. MÇP Genel Başkanı Türkeş ile uzun bir süredir yollannı ayı- ran MHP'nin son Genel İdare Kurulu üyeleri, MHP'yi kura- rak. yeniden faaliyete geçirme yönündeki çalışmalannı sürdü- rüyorlar. Büyük bölümü ANAP'ta olmak üzere, 12 Ey- lül'den sonra ülkücü kesimin örgütlendiğı siyasi oluşumlann dışındaki partilerde siyasi ya- şamlannı sürdüren bu yönetici- jer. MHP'nin son GİK üyeleri ile son kurultay delegelerinin, MHP'nin açılmasına ilişkin eği- limlerini saptıyorlar. Bu çahşmalan yürüten Sadi Somuncuoğlu. Cumhuriyet'e. GİK üyelerinin tamamına ya- kın bölümünün, MHP'nin ku- rularak. misyonunun sürdürül- mesinden yana olduklannı söyledi. Delegelerin eğilimleri- nin belirlenmesi çalışmalannın da sürdüğünü belirten Somun- cuoğlu, MHP'nin kurulma ge- rekçelerini sıralarken de, "12 Eylül'de büyük bölümü idam istemiyle yargılanan MHP yö- neticileri beraat ettiler. Şimdi, siyasi platformda beraat etme anlamma gelen itibarlannın ge- ri venlebilmesi için MHP'nin kurularak faaliyete geçiriimesi gerekiyor. MHP'nin kurulma- sı, milliyetçi kesimdeki 4-5 par- çalı bölünmeyi de önleyecek ve bir toparlanma sağlayacaktır. Aynca, MHP'nin açılması, darbecilere karşı yapmamız ge- reken demokrasi mücadelemi- zin de bir gereğidir" dedi. GİK üyelerine Bulvar Palas'- ta öneeki gece bir yemek veren Türkeş'in, MHP'nin açılması- na sıcak bakmadığı öğrenildi. Türkeş'in, GİK üyelerininyan- sının katılmadığı yemekte, MHP'nin açılması yönünde ke- sin ifadeler kullanmadığı belir- tildi. Yemeğe katılan bir GİK üyesi, "Sayın Türkeş, bu konu- da çekimser bir tutum sergiledi. Bu ise, herkesin üzerinde kolay- ca birleşeceğı gibi, MHP'nin açılmasına karşı çıkmak anlamı taşımaktadır" dedi. Türkeş'in bu görüşlerini, MHP'nin halen hayatta olan 32 GİK üyesinden yalnız MÇP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Irmak'ın paylaştığı öne sürüldü. Cumhuriyet'in belirlemeleri- ne göre. GİK üyelerinin daha önce kendi aralannda iki kez yaptıklan ve Anadolu Ku- lübü'nde gerçekleştirilen top- lantılara. 24 GİK üyesi katılır- ken, Türkeş'in yemeğine Tür- keş'in dışında 15 GİK üyesi geldi. Gelmeyenlerin büyük bö- lümünün mazeret de gösterme- dikleri öğrenildi. Yemeğe katı- lan GİK üyeleri şunlar: "Sadi Somuncuoğlu, Necatı Gültekin, Nevzat Kösoğlu, Ya- şar Okuyan, Avni Çarsancaklı. Mehmet Doğan, Ali Fuat Eyü- poğlu, Turan Koçal. Mehmet Irmak. Faruk Demırtola. Ziya Derya. İsmet Kapusuz, Meh- met Voyvoda DevelioğJu, Ser- vet Bora." Kongreye kadar MÇP yöne- timinde görev alan. ancak kongreden sonra yönetime gir- meyen GİK üyelerinden Ali Fuat Eyüpoğlu. Ismet Kapusuz ve Faruk Demirtola'nın da MHP'nin açılmasından yana olduklan bildinldi. Cumhuri- yet'in belirlemelerine göre, baş- ta MHP'nin açılması konusu olmak üzere, çeşitli konularda Türkeş'e muhalif olan GİK üyeleri şunlar: "Sadi Somuncuoğlu, Agah Oktay Güner, Necati Gültekin. Nevzat Kösoğlu. Yaşar Oku- yan, Avni Çarsancaklı, Meh- met Doğan, Ali Fuat Eyüpoğ- lu, İhsan Kabadayı, Osman Albayrak, Faruk Demirtola. Taha Akyol. İsmet Kapusuz. Servet Bora." Diğer GİK üyelerinden bir bölümünün de. MHP'nin yeni- den açılması konusunda Tür- keş ile ayn düştüklen bildinldi. MHP'nin kuruluş çalışmalannı yürüten eski MHP yönetidlen. Cumhuriyet'e yaptıklan değer- lendirmelerde, "Türkeş'in bu konuda tümüyle yanlız kaldığı- m"!fade ettiler. HAVA DURUMU TURKIYE'DE DUNYA'DA Uevlet Bakanlıflı Meteoroloıı Genel Müdûrtüjjû'nden alınan bılgıye göre yurdun kureydo- ğu kesımlen parçalı bulutlu. Doğu Karadenız ile Doğu Ana- dolu'nun kuzeydojusu sağa- nak yağışlı. diğer yerler az bu- tutlu geçecek Hava sıcakfnjı bıra* artacak Rûzgar kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek Oenızte- nmızde rûzgar Dojju Karadenız ve Do$u Akdenız'de gürtbatısı ve karayel, ötekı denızten- j _ _ rmzde yıldız ve karayelden 2-4, yer yer 5 kuvvetınde, saatte 4-16. yer yer 21 denızmılı fonya •rttzla esecek Van Gölü'nde hava. parçalı bulutlu geçecek. uersın Samsun Irabzon ZonguUak birli davranarak kendisini diya- liz makinesine almadık. Kan testini el yöntemiyle gerçekleş- ürdik. Bununla diğer hastalan da rizikoya sokmamış olduk. Testin kesin sonuçlan yann- (bugün) ortaya çıkacak. Hasta- onu da bilemiyoruz." AIDS virüsü taşıdığı bildiri- len G.Ö.'nün 19 yaşındaki kızı Nurdan Özşahin, annesinin hastalığı nedeniyle şunlan söy- ledi: "Annem iki buçuk yıldan bu yana böbreklerinden rahatsız. 27 mayıs günü Hindistan'a git- ti. Dıalizegirdi. Tahlilleri yapıl- dı. Tahlilinde mikrop bulunun- ca, gittiği hasiane başka bir hastaneye gönderdi. Babam da çok pahalı olduğu için "Tür- kiye'ye dönelim, Türkiye'de tetkiic ve tedavileri yaptınnz" dedi. Türkiye'ye döndüler. Hindistan'tan Trabzon'daki SSK hastanesine kanında AIDS virüsü bulunduğu yolun- da yazı geldi. Bayramın ikinci günü de çok rahatsızlaşınca SSK'da dialize girdi. Oradan da İstanbul'a gönderildi." AIDS'li diyalize • Baştarafi l. Sayfada "Daha önce bakanlık, özellikle hemodıyahz gıbı ışlemler önce- smde AIDS testi yapılması ge- rekuğı konusunda sağlık kuru- luşlannı uyarmıştı. Gerekirsc, şımdi yeni bir genelge çıkanla- rak. konu açıklığa kavuşturu- lur" dediler. Bakanlık yetkılile- n, öncelikle hemodiyalize gir- mış olan hastanın AIDS hastası rriı, yoksa yalruzea AIDS virüsü mü taşıdığının belirlenmesi ge- rektiğini kaydederek, şunİan söylediler: " Genellilcle hemodiyaliz üni- teleri, kullanıldıktan sonra te- mızlenmektedir. Aynca enjek- törler de değişmektedir. AIDS bir virüstür. Hava ile temasta nın kesinlikle diğer hastalardan ayn tutularak ıntaniyede yat- ması gerektiğini söyledi. Dr. Telaferli, böbrek diyaliz maki- nesinin içındeki parçalan değiş- tiremedikleri için bulaşma riski- nin çok fazla olduğunu kayde- derek, "AIDS'li hasta, karar çıkartılarak diyalize bağlansa bile, bir doktor olarak, aynı di- yaliz makinesinin diğer hastalar tarafından kullanılmasının ke- sinlikle riskli olduğu görüşün- deyim"dedı. Şamatya SSK hastanesi Üro- loji servisinden Dr.Cumali Er- dan sonra diğer hastalara bağ- lanabileceğini belirten Ergün, diyaliz makinesine bağlanacak tüm hastalann Elıza testinden geçirilmesi gerektığıne dikkat cekti. gün de. Eliza testinin her hasta- ya uygulanmasının, Türkiye koşullannda zor olduğunu etkisi kalmaz. Bu olayda, diğer öne sürerek. hastada AIDS ol- hastalara geçmeme ' olasılığı, duğunun bılınmesı durumunda geçme olasıLâından vüksektir ^ a ^'y a 'i z e bağlanmayacağını ama yüzde bir de olsa, geçme bildiıxü\ AIDS'li hastalann olasıhğından söz edilebilir. bağlandıgı diyaliz makınelen- Olay. Karadenız Tıp Fakül- n ı n a n c a k 8 a z stenlızasyonun- tesi'nden araştınlacaktır." İstanbul Böbrek Hastanesi Başhekimi Abdullah Özgözü- kara, ABD'de de AIDS'li has- talann ayn bir diyaliz makine- sine bağlanmadığını belirterek. şöyle konuştu: İstanbul International Hos- "Dıyalız uygulamasında pital'dan Ürolog Doç.Dr.Ali AIDS hastalığı. 'Hand Book of Ne ja t Eğilmez, böbrek hastala- Diahses'kıtabındadabelırtıldı- n jçin kullanılan diyaliz maki- ği gibi, 1986 yılından ben nskh ne |e rinin her kullanımdan son- hastahk olarak goruluyor. An- r a malzemesinin degiştirilmesi cak bu nsk. hastalar ıçın oldu- ger ektığini belirtü. Ancak, ğu kadar, hasta bakıcılan ıçın AIDS'Ii hastalarda kullanılan de geçerli. Bu nsk. kanın yere diyaliz makinesinin steril edildı- damlaması ya da başka bır yere ğjn <je virüsün yok olup olmadı- bulaşması sonucunda ortaya ğı n ı n bilinmediğine dikkat çe- çıkabıhr. Yoksa her diyalızden ke n Eğilmez, "Teorik olarak sonra çamaşırsuyu ile yıkanan AIDS hastalığının kullanılan makmelennvedeğiştınlenmal- diyaliz makinesinden bulaşma zemelenn hastalar için bır nsk n ski vardır, ancak şimdiye ka- taşıması soz konusu değil. d a r diyaliz makinesinden AIDS'h hastalar ıçın ayn. diğer AIDS'in bulaştığını duyma- hastalar için ayn bir makine dım"dedi. kullanılması. bu konuda çok hassas olan Amenka'da bile bir Istanbul Üniversitesi Çapa karara bağlanmamış. Herhalde Tıp Fakültesi Böbrek Hastalık- Türkiye'nin ekonomik gücü de 'an Bilim Dalı öğretım gorevlısı bunu kaldıracak düzeyde değil. Hülya Ergin ise AIDS'lı hasta- Amerika'da genel sağlık karar- lannı veren kurul, Hepaut B hastalığı için aldığı ayn diyaliz makinesinin kullanılması kara- nnı. gerek görseydi AIDS'li hastalar için de uygulardı." Göztepe Sosyal Sigortalar Hastanesi dahiliye uzmanı Dr Ahmet Telaferli. hastanede böyle bir deneyım yaşamadık- lannı ve her hastaya tedavi ön- cesi Elıza testi uygulandığını belirterek, AIDS oiduğu sapta- nan hastalann. ancak Sağlık Bakanlığı veya genel müdür- lükçe çıkanlan kararla diyalize bağlanabileceğini ve bu hasta- ya uygulanan diyaliz makinesi- nin başka bir hastada kullanıl- masının nsk taşımadığını ileri sürerek, diyalizin uygulanması sırasında kullanılan malzemele- rin, başka hastanın tedavisi sı- rasında tamamen değiştirildiğı- nı ve hasta kanının diyaliz makınesi ıçerisinde steril sıvı- larla dolaştığı için makineye temas etmediğini. bu nedenle bir risk oluşturmadığını belirtti. Her tedavi sonrası diyaliz ma- kinesinin çamaşır suyuyla yı- kandığıiıı da kaydeden Dr. Ergin, "Çapa'da rutin olarak her 6 ayda bir hastalara Eliza testi uvguluyoruz. Y 28 1 K* sısl> Aac* B-Wutlu G-aunesh K kartı Ç sıslı RLN.Yazarlar Derneği Turkish P.E.N. DENEME YARIŞMASI ' Üç deneme ile katılanabilen yarışmada konu sınırlaması yoktur. > Son katılma tarihi 15 Kasım 1992 1 Ödül, Sabahattin Eyuboğlu'nun anısına 13 Ocak 1993'te düzenlenecek törende verilecektir. * Seçiciler Kurulu: Vedat Günyol, Cevat Çapan, Konur Ertop, Alpay Kabacalı, Atilla Birkiye. • Ayrıntılı bilgi P.E.N.'den (Nuruosmaniye Cad. Kardeşler Han 3/3 Cağaloğlu-İST.) edinilebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle