23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Ubya'da pattama: 9öNı143yarah • ASSAVVANI(AA)- Libya'run başkenti Trablusgarp'ın dışında önceki gün meydana gelen patlamada 9 kişi öldü, 143 kişi yaralandı. Ölenlerden birinin 2.5 yaşında bir kız olduğu belirtildi. Patlama nedeniyIe yakındaki evlerin ve işyerlerinin metal çatılannın uçtuğu, 22 kilometre uzaklüctaki başkentin merkezinde camlann sarsıldığı belirtildi. Patlama yerinin üzerinde büyûk birduman bulutunun görüldüğü kaydedildi. Libya resmi haber ajansı JANA, patlamanın yol yapımında ve taş ocaklannda kullanılan patlayıcılann bulunduğu bir depoda meydana geldiğini belirtti. Daha önce patlamanın bir silah deposunda meydana geldiği ileri sürûlmüştü. Capriödülû Cosaga'mn •CAPRI(AA)- Uluslararası Capri ödülü, eski İtalya Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga ve ABD'li siyasal bilimci Francis Fukuyama'ya verildi. Cossiga (63) ödülü, 7 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde politik reformlar konusunda yazdığı makaleler nedeniyle, Japon asılh Amerikah Fukuyama ise 'Tarihin Sonu ve Son İnsan' adlı kitabıyla aldı. Fukuyama kitabında Berlin duvannın yıkılışından sonra insanlığın geleceği üzerinde fikiryürütüyorve totalitarizmin sonunun gelişinin aynı zamanda tarihin sonunun gelmesi olduğunu savunuyor. Estonya-Rusya • MOSKOVA (AA) - Eski SSCB'nin cumhuriyetlerinden, rubleyi kullanımdan kaldırarak kendi para birimini kullanmaya başlayan ilk devlet olan Estonya ile Rusya arasında, bu yenilik nedenıyle ortaya çıkacak sorunlan gidermeyi amaçlayan iki anlaşma imzalandı. Estonya Başbakanı Tiyt Vyahi ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Şohin tarafından ımzalanan anlaşmalardan ilki, Estonya'nın yeni para birimi kullanımına başlaması nedeniyle iki tarafa düşen sorumluluklan belirlerken ikinci anlaşma dış ticarette ve ticare' dışı işlemlerde uygulanacak düzenlemeleri kapsıyor. Estonya'nın önceki günden itibaren dolaşıma soktuğu yeni para birimi kronun değeri 1 Alman Markı'nın sekizde biri olarak belirlenmiş bulunuyor. Chupchîll'in ırkçı ptanı • LONDRA(AA)- İngiltere'nin eski başbakanlanndan VVinston Çhurchill'in daha üstün bir 'İngiliz ırkı' yaratabilmek için 100 binden fazla insanın hadım edilmesini ya da çalışma kamplanna kapatılmasıru istediği öne sürüldü. Falkland savaşına ait baa gizli belgeleri basına 1985 yıbnda sızdırmakla suclanan sonra da aklanan Savunma Bakanlığı'nın eski görevlilerinden Clive Poıting, The Guardian gastesinde yayımlanan bir makalesinde. ChurchiU'i •ıriçıhkla' suçladı. Ponting, mskalesinde, kısa bir süre öncehükümetin kanuoyunun bilgisi için yanmladığ) gizli belgelerin, 19 Oyılındalçişleri BacanhğVna atanan CrurchiU'in ülkedeki 'ahlaki çöıüntüden' şikâyet ederek, kutzekâlı ınsanlann, iyi öğenim görmüş kesimlerden daıa çok çocuk sahibi olnalanndan kaygı dırduğunu gösterdiğini beirtti. Bîsna- Hsrsekte savaş dırumu • Dış Haberier Servisi - Bena-Hersek'te savaş dvumu ilan edildi. Başkent Saaybosna'daki BM Barış Cjcû'nün 48 saat içinde 1tan bir ateşkes salanmazsa kentten çeileceğini açıklamasına lcîşm kentte çarpışmalar d n de şiddetlenerek sürdü. »sna-Hersek Kolektif T>let Başkanhğı ülkede sfaj durumu ilan etti. ;j3sııa-Hersek Basın Ajansı, Icara gerekçe olarak ""\goslav Ordusu'nun ve Sırp -p-arailiter kuvvetlerin Bsna-Hersek'e yönelik sdırgan tutumunun gsterildiğini belirtti. Yeltsin, Moldova'daki çatışmalar durmazsa Rusya'nın müdahale edebileceğini açıkladı Moskova tehdit ediyor • Moldova'da Dinyester Cumhuriyeti'nde Rus aanlıkla güvenlik güçleri arasında üç gûndür süren çatışmalarda en az 200 kişi öldü, 300 kişi de yara- landı. Gürcistan'da Güney Ossetya'daki çatışmala- nn büyümesi üzerine Rusya Başbakanı Igor Gay- dan müdahale tehdidinde bulundu. Dış Haberier Servisi Rusya'nın Moldova ve Gürcis- tan'a müdahale tehdidinde bu- lunması üzerine Bağımsız Dev- letler Topluluğu'nda gerginlik, ansızın tehlikeü bir tırmanışa geçti. Gürcistan'da Güney Osetya"daki aynlıkçılarla Gür- cü kuvvetleri arasındaki çatış- malar yoğunlaşırken Mol- dova'da Trans Dinyester böl- gesindeki aynlıkçı Rus azmlık- la Mo!do\a birlikleri arasında- ki çauşmalar son iki günde kanlı boyutlara ulaştı. Olaylann bir iç savaşa dö- nüşme eğilimi göstermesi üzeri- ne Rusya Başbakanı İgor Gayda, cumartesi gecesi yaptığı açıklamada, Rus birliklennın Osetya'daki çatışmalan dur- durmak için duruma müdahale edebileceğini bildirdi. Güney Osetya, Rusya'ya bağlı olan Kuzey Osetya özerk cumhuri- yeti ile birleşmek istiyor. Çatışmalann hızla yayıldığı Moldova'da ise dunımun kri- tik bir noktaya gelmesi üzerine, ABD gezisinden dönen Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Mol- dova'daki kanlı çatışmalar dur- madığı takdirde Rusya'nın duruma müdahale edebileceği- ni söyledi. AFP'nin haberine göre Yeltsin şöyle konuştu: "Biz Moldova'da banşçı çö- züm istiyoruz. Ama sınırlanmı- zın yanı başında çok sayıda insanın öldüğü bir savaş karşı- sında seyirci kalamayız. Duru- ma müdahale edebiliriz. Mol- dova Cumhurbaşkanı Mircea Moldova'da aynlıkçı Rus azınlıkla güvenlik guçleri arasındaki çatışmalar hızla yayılıyor. BAKÜ İZLENİMLERİ Gündemde ekohomik kı izESAT PALA BAKÜ - Tarihı Bakü meydanmdaki Azerbaycan otelınin balkonundan dışa- nya bakıldığında genellikle hep aynı şey- ler görülüyor. Solda Hazar Denizi'nde küçük motorlarla gezintiye çıkan insan- lar. Kıyıdaki parkta ise el ele dolaşan sev- gililer, futbol oynayan, koşan, barfiks yapan gençler. Bakü, sanki Azerbaycan'- ın aylardır bir savaşın içinde bulunduğu- nu inkâr eden apayn bir dünya. Savaş çoğunun umurunda değil gibi görünü- yor. Azeriler arasında. Ermenilerin işgal ettikleri topraklardan eninde sonunda geri çekilecekleri veya Türk askerinin ge- lip kendilerini kurtaracaklan görüşü ağırlık taşıyor. Ebülfez Elçibey'in cum- hurbaşkanı seçilmesiyle Azerbaycan'da milli bilinç bir parça olsun kendini gös- termeye başladı. Ancak her şeye karşın son 2-3 gündür Bakü'de benzının litresinin 2.5 manattan 8 manata çıkanlması, savaştan daha çok konuşuluyor. Halk, ekonomik durumun gidişinden hiç memnun değil. Hatta bazı- lan Sovyetler Birliği dağılmadan önce ülkede bolluk olduğunu. her şeyin bulu- nabildiğini söylüyor. Sovyetler Birliği'- nin dağılıp BDTnin kurulmasıyla Azer- baycan'da ekonomik sıkıntının ciddi boyutiara ulaştığını belirtiyorlar. Azerbaycan'daki ekonomik sıkıntı yokluktan değil, daha çok mevcut kay- naklann iyi değerlendirilmemesinden kaynaklanıyor. Azerbaycan zengin kay- naklara sahip. Bol miktarda petrol, üzüm, pamuk, tahıi ve altm var. Bakü dı- şındaki yerleşim birimlerinin ağaçlık ve yemyeşil olması da bir başka kaynak. Azerbaycan halkı, Dağlık Karabağ soru- nunun çözümlenmesiyle ekonominin de kısa sürede düzeleceği inancında. Azerbaycan'da 70 yıllık komünist reji- min getirdiği "sen otur hiçbir şeye kanş- ma" ideolojisi, özellikle erkekleri tembel- lik içine sokmuş. İşsizliğin de etkisiyle günün her saatinde boş dolaşan birçok insana rastlayabilirsiniz. Evinize 3 met- rekare halı döşetmek sizin günlerce vakti- nızın boşa gıtmesıne yol açabilir. Çünkü burada ustanın bir çiviyi çakabilmesi için yanm saat düşünmesi gerekiyor. Bu gi- dişle ekonomik düzelmenin kısa sürede gerçekleşmeyeceği anlaşıhyor. Komünist rejimin Azeriler üzerindeki bir başka olumsuz etkisı, Rusça proble- mi. Sovyetler BirliğTnin dağılmasıyla hızh bir ekonomik degişim ve aynı za- manda savaşın içine giren Azerilerin, ulusal mücadele verdikleri şu günlerde kendi öz dillerine yeterince sahip çıkma- dıklan gözleniyor. Devlet dairelerinden iki arkadaş arasındaki konuşmalara ka- dar hep Rusça. Azerbaycan seçim komis- yonu başkanı Cafer Cebrailoğlu'nun seçim sonuçlannı sadece Rusça konuşa- rak açıklaması buna ilginç bir örnek. Türk sevgisi Azerbaycan'da gözden kaçmayan aşın bir Türk sevgisi var. Türkler her yerde büyük ilgiyle karşılanıyor. Genç kızlar bir Türkle evlenip Türkiye'ye yerleşebil- mek için can atıyorlar. Tanımadığınız birçok insan sizin Türk olduğunuzu an- ladığında hemen, "Bize konuk gelir misi- niz" diye soruveriyor. Azerbaycan'da bir Türkü ağırlamak yüce bir hizmet ^ibi gö- rülüyor. Her yerde Sezen Aksu, Ibrahim Tatlıses. Coşkun Sabah. Yonca Evcimik, Harun Kolçak gibi sanatçılann parçalan calıyor. Çamlar, duvarlar bu sanatçılann ve Türk yıldızlann resimleriyle süslü. Snegur'un bunu bilmesi gere- kir." Moldova'da Trans Dinyester Cumhuriyeti'ni ilan eden Rus azınlık, Moldova"dan aynüp Rusya ile birleşmek istiyor. Ay- nlıkçı Rus azınlıkla, Moldova birlikleri arasında aylardır sü- ren çatışmalar son üç gündür kanlı boyutlara ulaştı. Reuter'- in haberine göre Moldova bir- liklerinin Rus azınlığın elinde bulunan Bendery kentini al- mak için giriştikleri saldın püs- kürtüldü. Yerel radyo, üç gün- dür süren çatışmalarda en az 200 kişinin öldüğünü, 300 kişi- nin de yaralandığını bildirdi. AA'nın Moskova kaynaklı ha- berinde ise Bendery sokaklan- nın "cesetlerle dolu" olduğu bildirildi. TASS, Moldova Radyosu'- nun, 14. Rus ordusuna bağlı birliklerin Rus azınlığa yardım etmek için operasyona giriştiği- ni duyurduğunu bildirdi. Ordu komutanbğı ise bu haberleri ya- lanlamaya devam ediyor. Moldova'da kanlı çatışmalar sürerken Gürcistan'ın Güney Osetya bölgesinde gerginlik tehliİceli biçimde tırmanıyor. Rusya Başbakanı İgor Gaydar, çaüşmalar durdurulamadığı takdirde duruma müdahale edebileceklerini bildirdi. Ajanslann haberlerine göre Gürcü muhafızlar. önceki gün Güney Osetya başkenti Tsin- vali'ye girdiler. TAŞS, arhh piyade araçlan desteğindeki Gürcü kuvvetleri- nin kente düzenlediği saldınya Osset milislerinin karşılık ver- meye çalıştığını belirtti. Türk otobüsüne saldın AA'nın haberine göre, Tiirkiye ile Rusya Federasyonu arasında taşımacılık yapan bir Türk tu- rizm şirketine ait yolcu otobüsü, Gürcistan Cumhuriyeti smırları içinde otomatik silahlarla taran- dı; otobüs şoförünün ayağından yaralandığı bildirildi. Saldınya uğrayan 61 DU 739 plakalı Karadeniz-Tur işletmesine ait otobUsiin şoförü Ahmet Celal Kamçı, Rusya Federasyonu'nun Sochi kentinden turist grubu al- maya giderken, Batum ile Soçhi kenti arasında saldınya uğradık- larını söyledi. Ahmet Celal Kamçı, ağaçlann tepesinden otomatik silahlarla üzerlerine ateş açıldığını, bu sıra- da ayağından vurulduğunu belir- terek, şöyle dedi: "Kurşun yağmuru altında bü- tün gücümle gaza yüklendim. Ya- kındaki kente ulaştığımızda, oto- bıisün camları kırılmış, çeşitli yerlerinde ise 35'e yakın kurşun deliği meydana gelmişti. Yetkili makamlara başvuruda bulur- duk. Bizesaldırıyı, devrik Devlet Başkanı Gamsahurdia taraftarla- nnın yaptığını söylediler. Aynı şe- kilde bizim arkamızdan gelen bir Rus otomobiline de saldın yapıl- mış, iki kişi ağır yaralanmış. Dün meydana gelen saldırıdan sağ kurtulmamız mucize" Geleceğin Patron ve Genel Müdürleri de BAROMETRE okuyor. Bu hafta BAROMETRE 21.970 seçkin okuruna ulaştı. w (*'BAROMETRE'nin tirajı Başaran Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Anonim Şirketi a member of PrİCe Wdterhouse tarafından denetlenmektedir. By Barometre Yayıncılık San. ve Tîc. A.Ş. Meşrutiyet Cad. 164/3 80050 Şişhane / îstanbul Tel: 252 72 00 (4 hat) Faks. 252 64 20 Boipatong'daki siyah göstericüer, gecen hafta meydana gekn olaylardan De Klerk'i sorumlu tutuyor. (Fotoğraf: REUTER) Göstericüer De Klerk'in arabasına saldırdı G. Aiiika kaynıyor •Geçen hafta Johannesburg'un güneyinde meydana gelen olaylarda 39 kişinin öbnesinin ardmdan bölgede gösteriler ve şiddet olaylan gittikçe yayıhyor. Dış Haberier Senisi - Güney Afrıku"da Dcvlel Başkanı Fre- dcrik de Klerk'in geçen hafta 39 kişinin ölümüne sahne olan Jo- hannesburg'un günevindeki Boıpalong'a >aptığı ziyarettc \ınc kan döküldü. Dc Klerk. Boipatong'a baş- sağlığı dilemek amacı\la araba- sıyla yaptığı ziyaret sırasında halkın şıddct gösterilcn ile kar- şılaşınca bölge>i tcrk etmek zo- runda kaldı. Polisin. de Klerk'- in arabasına saldıran gösterici- lere ateş açması sonucu üç kişinin öldüğü \e birçok kişinin yaralandığı bildiriliyor. Olaylar. siyahlann >aşadığı Boipatong'da. ellerindc çekiç- ler bulunan yü7İcrce öfkcli gen- cın. içinde de Klerk'in bulundu- ğu arabaya saldırmalan sonucu başladı. Geçen hafta Boipatong'da. ANC ve karşıt grup INKATA taraftarlan arasında çıkan ça- tışmalarda 39 kişi ölmüştü. Güney Afrika'da son birkaç günde meydana gelen ve 42 ki- şinin ölümüvle sonuçlanan olaylardan sonra. ANC lideri Nelson Mandela dün olağanüb- tü bir toplantı düzcnledi. Man- dela toplantıda. geçen yılın kasım ayında Johanncsburg"- daki beyaz azınlık yönclimiylc bablatılan Dcmokratık Güney Afrika Konvansivonu görüş- melerini geçici olarak askıya aldıklannı açıkladı. POLITIKADA SORUNLAR ERGUNBALCI Demokpasi ve Refab Doğu Avrupa ülkelerinde komünist rejimlerin yıkılma- sından sonra demokrasi ile ekonomik kalkınma ya da re- fah arasındaki ilişki dikkatlerin odak noktasını oluşturdu. Demokrasi olmadan refah olmuyordu. Doğu Avrupa ülke- lerinin hantal sanayileri, rekabet gücünden yoksun malla- rı, eski teknolojileri gözler önüne sergilendiğinde bu gö- rüş daha da pekişti. önce demokrasi kurulacak sonra kalkınma, refah gelecekti. Oysa, bu her zaman doğru olan bir kural değildi. Doğu Avrupa'da komünist rejimlerin yıkılmasına kadar kitleler demokrasi için sokaklara dökülüp gösteriler dü- zenliyorlardı Günümüzde ise gösteriler işsizliğe, hayat pahalılığına karşı düzenleniyor. Çekoslovakya'nın bölün- mesinin belki de en önemli nedeni daha liberal ekonomik politikalar isteyen zengin Çeklerle, daha iyi yaşam koşul- larının özlemini duyan yoksul Slovaklar arasındaki sürtüş- medir. Slovakya'da işsizlik oranı Çek bölgesine oranla dört katfazladır. Prag hükümetinin izlemekte direndiği hız- lı piyasaya geçış programının ilk kurbanları ise Slovakya'- da yoğunlaşan hantal, rekabet gücünden yoksun fabrika- lar olacaktır. 1989da demokrasi için omuz omuza mücadele eden iki halk, günümüzde, özünde ekonomik nedenlerden ötürü yollannı ayırıyorlar. Rusya'da ise ekonomik bunalımı pro- testo gösterileri birbirini izliyor. Üç yıl önce demokrasi için sokaklara dökülen Doğu Av- rupa halkları, bugün daha iyi yaşam koşulları için gösteri- ler düzenliyorlar. Asya'da ise bu tablodan tümüyle değişik bir görüntüye tanık oluyoruz. Son zamanlara kadar dünyanın en hızh ge- lişen ekonomilerinden birine sahip olan Güney Kore'de kitleler aylarca demokrasi için gösteriler düzenledi, gen- cecik insanlar otoriter rejimi protesto etmek amacıyla ken- dilerini yaktı. Ekonomik gelişme hızları yüksek ama de- mokrasi karneleri zayıf olan Tayland, Endonezya gibi ülkeler siyasal çalkantı içindeler. Dünyanın en güçlü eko- nomilerinden birine sahip olan Tayvan'da, siyasal deği- şim ve demokrasi için kitlelerden gelen baskılar giderek artıyor. Asya'da kapitalizmin başarısının örnekleri olarak gösterilen Hong Kong ve Singapur'daki yönetimler sürekli biçimde siyasal açıdan daha liberal politikalar izlemeye zorlanıyorlar. Doğu Avrupa'da demokrasi var, refah yok. Doğu Asya'- da refah var, demokrasi yok. Doğu Avrupa halkları "refah" diye bağırıyor. Asya'nın doğusunda kitleler "demokrasi" sloganları atıyorlar. Ideal olanı kuşkusuz, ikisine de sahip olmak. Otoriter yönetim altındaki azgelişmiş bir ülke hem ekonomik kal- kınma hem de demokrasiyi gerçekleştirmeye çalışmalı. Ama realitede, ideali gerçekleştirip iki savaşı aynı za- manda kazanmak güç. Çoğu zaman ya birine, ya diğerine öncelik tanımak zorunlu oluyor. Doğu Avrupa, demokrasinin tüm sorunlan çözmeye, kı- sa sürede ekonomik refah getirmeye yeterli olmadığının, örneği. Doğu Asya ise "Demokrasi olmadan kalkınma, re- fah olmaz, serbest piyasa işlemez" görüşünün herdurum- da geçerli olmadığının kanıtı. Güney Kore, Tayvan, Singa- pur gibi ülkeler, otoriter rejimler altında dünyanın en yuksek ekonomik büyüme oranını yakaladılar. Cezaevleri- nin siyasi mahkûmlarla dolu olduğu, diktatör Pinochet'nin Şilisi Latin Amerika'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahipti. Böylece az gelişmiş ülkeler için ortaya ilginç bir sorun' çıkıyor: önce demokrasi mi, yoksa ekonomik canlılık ve refah mı? Savaştan sonra sosyalist etiketi ile Üçüncü Dünya ülke- lerinde iktidara gelen rejimler önce ekonomik kalkınma, sonra demokrasi modelini benimsediler. Sonuç hüsran ol- du. Bu ülkelerin çoğu şimdi iyi kötü demokrasiye, piyasa- ya geçtiler ya da geçmeye çalışıyorlar. Ekonomileri yine . perişan durumda. İnsanlar ekmek ve demokrasi olmadan yasayamıyor. Ancak demokrasi için beklemek mümkün olduğu halde, ekmek için beklenemiyor. Demokrasi, kitlelereekonomik refah sağlayamadığı tak- dirde, toplumlarda Rusya'da olduğu şekilde Vladimir Jir- novski gibi "daha az demokrasi, daha fazla ekonomi" diyen despotların çıkması kaçınılmaz oluyor. Demokrasi olmadan ekonomik refah (Doğu Asya örnek- leri) olabiliyor. Ama sağlıklı ekonomik temellere oturmayan demokra- siler, uzun ömürlü olamıyor. Demokrasi, refahın vazgeçilmez koşulu değil. Fakat re- fah demokrasinin vazgeçilmez güvencesi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri çağımızda bekle- yen en çetin savaş, "önce refah" ya da "önce demokrasi" modellerini bağdaştırarak, demokrasi ile ekonomik kal- kınmayı birlikte yürütebilmektir. AZERBAYCAN Hçibey, Karadeniz toplantısında yok • Azerbaycan Cumhurbaşkanı ülkesindeki duru- mun ağır olması nedeniyle İstanbul'da yapılacak KEİB toplantısma katılamayacağını söyledi. BAKÜ(AA)-Azerbaycan Cum- sağlamaya yönelik çalışmalar- la geçirdiğini bildiren Elçibey, ülkedeki durum çok ağır oldu- ğu için gelecek hafta İstanbul'- da yapılacak olan KEİB doru- ğuna muhtemelen katılamaya- cağını söyledi. Türk halkınm ve Türk hükü- metiyle muhalefetteki partilerin hurbaşkanı Ebulfez Elçibey, ül- kesinin hiçbir devletin nüfuzu altına girmeyeceğini bildirdi. Azerbaycan'da 74 yıllık bir aradan sonra 7 haziranda yapı- lan ilk demokratik seçimde hal- kın yüzde 60'ının oyunu alarak cumhurbaşkanı seçilen Elçibey, yemin ederek göreve başladık- tan sonra ilk basın acıklaması- nı AA'ya yaptı. Elçibey, önceki gün Iran'ın Bakü elçisiyle yaptığı görüşme- de "İran iyi bilmelidir ki Azer- baycan hiçbir ulkenin nüfuzu altında olmayacaktır" dediğini söyledi. Bağımsız bir ülke olan Azer- baycan'a karşı "Ne İran'ın ne Türkiye'nin ne Rusya'nın, ne ABD'nin ne de başka bir ülke- nin tepeden bakamayacağım" belirten Elçibey, büyük devlet- lerden karşılıksız yardım iste- mediklerini vurgularken "biz dilenmiyoruz" şeklinde konuş- tu. Azerbaycan Cumhurbaşka- nı yabancı ülkelerle işbirliği yapmak istediklerini ve dışarı- dan aldıkları her ?eyin karşılı- ğını fazlasıyla ödeyeceklerini kaydetti. Goreve başladıktan sonrakı ilk beş gününu ulkesinin dış po- litikasını oluşturma, ekonomik bunalımı çozme ve cephedeki kuvvetlerin koordinasyonunu aralanndaki görüş farkhlıklan- nı bir yana koyarak ülkesini desteklediklerini görmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Elçibey, "Türkiye'deki bü- tün kuvvetlere sevgiyle yaklaşı- yoruz. Bize desteklerini sevinçle karşılıyoruz. Bu, bizim için çok büyük bir manevi kuvvettir. Bir taraftan da Türkiye bizim sesi- mizi dünyaya duyurmakta çok büyük işler görüyor" şeklinde konuştu. Elçibe>', Türkiye'nin ülkesine yardım etmesi konusunda da "Bizim birçok şeyi istememize zaten gerek yok, onlar kendileri yapıyorlar" dedi. Azerbaycan ordusunun ku- rulması için Türkiye'den uz- manlar çağıracaklarını açıkla- yan Ebulfez Elçibey, "Gerekir- se ABD'den de çağıracağız. Bu bizim hakkımızdır, ordumuzu kurmalıyız, Rusya ve Ukrayna bile büyük ordulara sahip ol- malanna rağmen silahlı kuvvet- lerini modernleştirmek için Ba- tı'dan uzmanlar çağırıyorlar" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle