27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İPAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER IHD yöneticisi l ı n öldurüldü • BATMAN (CnmhBriyet) - HEP Batman ll ve İHD B-atman Şubesi Yönetim ICurulu üyesi Sıddık Tan, > silahlı saldında yasamını yitirdi. Geçen yıl otomobiline yerleştirilen bombanın patlamasıyla ağır yaraJanan Sıddık Tan (41) önceki akşam iş ortağmın evinde kimlikleri meçhul üç kişinin silahlı saldırısına uğradı. Alınan bilgelere göre Sıddık Tan, gittiği iş ortağı Sefik Polat'ın Hürriyet Mahallesi'ndeki apartman dairesinde tek başına otururken saat 22.00'de gelen üç kişi tarafından kurşunlandı. Vücudunun değişik bölgelerınde 9 kurşun yarası alan Sıddık Tan, olay yerinde öldü. Armutlu baskını • İstanbul Haber Serna - İstanbul Emniyet M üdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince 20 Haziran günü Küçükarmutlu'da yapılan operasyonda gözaltına alınan kişilerden Zeynep Ankan'ın pevnmti Gençlik Dergisi sahibi, Özkan Köylüoğlu'nun da aynı derginin muhabiri olduğu açıklandı. Devrimci Gençlik Dergisi'nden yapılan yazılı açıklamada, gözaltına alınan iki kişinin öldüresiye dövüidüğü ve gözaltına alma nedenınin açıklanmadığı belirtildi. Açıklamada, Kiiçükarmutlu halkına yapılan saldınlar protesto edilerek gözaltına alınan tüm kişilerin serbest bırakılmalan istendi. HEP İl Yönetimi, Tüm Özgür Der ve" Devrimci M ücadelede Avukatlar Derneği yöneticilerinden oluşan bir heyet önceki gün Küçükarmutlu'da bir incelemeyaptı. İncelemeden sonra yapılan yazılı açıklamada Kiiçükarmutlu bölgesinin abluka altmda olduğu. baskılar. gözaltı ve tehdidin devam ettığı belirtildi. Inönü, muhalefette sözvermelerine rağmen bazı kurumlan kaldıramayacaklannı gördüklerini söyledi. Olağanüstiilıal ve Çekiç Güç kalıyor• 200 günün hesabını veren İnönü, olağanüstii hal uygulamasında, TBMM'deki görüşmeler sırasında düzeltmeler olacağını açıkladı. • Başbakan Yardımcısı, Çekiç Güç konusunda daha önce yapılan bir yanlışı düzeltmeye • çalıştıklannı bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) -SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, olağanüstü hal uygula- masında, TBMM'deki süre uzatma görüşmeleri sırasında düzeltmeler yapılacağını açık- ladı.İnönü, SHP olarak daha önce karşı çıküklan olağanüs- tü hal ve Çekiç Güç konusun- da şimdikı tavırlan nedeniyle çelişki içinde olmadıklannı da savunarak, geçmişte yapılan yanlışlan düzeltmeye çabştık- lannı bildirdi ve "İktidara gel- diğimizde olağanüstü hali hemen kaldıramayacağımızı gördük"dedi. Erdal İnönü, dün düzenledi- ği basın toplantısında, hükü- metin 200 günlük icraatını anlattı. 12 Eylül rejimi ve uzantılannın açüğı yaralan sardıklannı, enflasyonla mü- cadelede önemli yol aldıklan- nı ve vatandaştaki enflasyon beklentisini ortadan kaldır- dıklannı bildiren İnönü, 7 ha- ziran seçimi sonuçlannın hal- kın hükümete desteğinin sürdüğünü gösterdiğini bildir- di. İnönü, "Hükümeti oluştu- ran her iki parti, arkalannda- ki seçimle tescilb kamuoyu desteğinin bibnciyle bu prog- ramı ininçla ve ısrarla uygula- yaçakür" diye konuştu. İnönü, Çekiç Güç ve olağa- nüstü hal uygulamasmın süre- sinin uzatılmasırun TBMM genel kuruiunda aynı günde görüşüleceğini açıkladı. Her iki konunun da TBMM'de önümüzdeki günlerde konu- şulacak önemli konulann ba- şında geldiğiıu vurgulayan inönü, Çekiç Gûç konusunda- ki sorulan yanıtlarken görûş- lerini şöyle özetledi: "Çekiç Güç mevcut duru- mun bir kargaşaya yol açma- ması için caydına bir güç ola- rak duruyor. Hükümet, son defa uzatırken bundan sonra Meclis'in karar vereceğini söy- lemişti. Şimdi, Meplis'e gele- cek. Öneri, Meclis'e sürenin 6 ay uzatılıp uzatılmayacağı bi- çiminde gelecek. Bu uzatma son mu* olacak, sonra ne ola- cak, şimdi bir şey diyemem. Irak'ın içinde bulunduğu du- ruma ve ulusal çıkarlanmıza göre bir karar verilecek. Çekiç Güç, sadece bize bağb bir olay değil. Birisi, 'Denize atlayıp adaya kadar yüzeceğim' di- yor. Biz karşı çıkıyoruz. Ama adam, 'Hayır atlayacağım, ar- kadaşım kayıkla bana yardım edecek' diyor ve atbyor. Sonra yardım eden arkadaşı yan yolda bırakıyor. İş yan yolda bize kalıyor. Şimdi biz, söyle- memize karşın o atladı diye yardımcı olmayacak mıyız? Biz o zaman, 'Bu iş yanlış' di- ye söyledik. Ama, iş sonradan bize kaldı." Çekiç Güç ve olağanüstü hal konusunda farklı görüşler ortaya koyan ve sürenin uza- tılmasına karşı partili millet- vekilleri ve bakanlann tavnnı doğal olarak niteleyen İnönü, bu konudaki bir soruyu yanıt- larken şunlan söyledi: "Olağanüstü halin uzatıl- ması, henüz hükümette ve MGK'da görüşülmedi. Onun için hükümette görüş aynbğı var mı, yok mu söyleyemem. Hükümet toplandığı zaman görüş aynlığı ortaya çıkar. Toplantı sona erdikten sonra da biter. Kamu vakıflannda yolsuzluk. Bakanlıklardan vakıflara usıüsüz kaynak aktanlmış ANAPTıbakanlann vakıfsevdasıKEMA*LYURTER! ANKARA - ANAP dönemine ilişkin soruş- turma ve araştırmalara yeni bir boyut ekleniyor. Kuruculan arasmda çok sayıda bakan, milletve- kili ve üst düzey bürokratlann bulunduğu kamu kesimine ait vakıflar, Başbakanbk Teftiş Kurulu tarafından incelendi. Vakıflara, bağlı bulunduk- lan bakanlıklar tarafından usulsüz kaynak ak- tanmı yapıldığı savlanıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlanna göre halen bin 561 vakıf faaliyet gösteriyor. Bu vakıf- lann 358'i yanhzca eğitim, 112'si de sağlık ala- nında hizmet vermek için kuruldu. Vakıflann kuruculan arasında çok sayıda bakan, milletve- kili ve üst düzey bürokrat bulunuyor. Cumhuri- yet'in belirlemelerine göre kamu ve özel vakıfla- nn kuruculan arasında yer alan eski bakanlann bazılan şöyle: Mesut Yılmaz (Eski Başbakan, ANAP Genel Başkanı)İstanbul Türk Habcıbk Vakfı, Devlet Tiyatrolan Vakfı, Türk Demok- rasi Vakfı. Mükerrem Taşçıoğlu (Eski Turizm ve Çalışma Bakanı) Eskişehir Yunuş Emre, Sa- nat ve Turizm Vakfı, İstanbul Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, Antalya Akdeniz Vakfı, İstanbul Türk Habcıhk Vakfı, İstanbul Beşiktaş İmar, Güzelleştinne ve Sosyal Yardım Vakfı, Sivas Hizmet Vakfı. Avni Akyol (Eski Milü Eğitim Bakanı, ANAP Milletvekib) istanbul Türk Kül- türüne Hizmet Vakfı, İstanbul Geyre Afrodias Kazıs Vakfı, İstanbul Türkiye Atletizm, Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı, Devlet Tiyatrolan Vak- fı, Ortadoğu ve Balkanlar'ı Inceleme Vakfı, İs- tanbul Türk Künik Mikrobiyöloji ve İnfeksiyon Hastabklan Vakfı. Halil Şıvgın (Eski Sağlık Ba- kanı, ANAP Milletvekib) Tüketiciyi Koruma Vakfı, Çevre Sağbğını Koruma Vakfı, İlaç ve Ezcacıbk Araşürma Vakfı, Sağlık Eğitim Vakfı, Tedavi Hizmetleri Vakfı. Şıvgın'ın eşi Hale Şıv- gın da Genel Sağbk Vakfı ve Türk Mühendislik- Müşavirlik ve Eğitim Vakfı'nda yer alıyor. İm- ren Aykut (Eski Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, ANAP Milletvekili) İstanbul Üniversi- tesi Sosyal BiUmler Eğitim ve Araştırma Vakfı, SSK Sağbk Tesislerini Güçlendirme Vakfı, Türk Demokrasi Vakfı. Bülent Akarcab (Eski Sağbk ve Turizm Bakanı, ANAP Milletvekili) Türk Sivil Havacıhğını Tanıtma ve Güçlendir- me Vakfı, İstanbul Göğus Kalp ve Cerrahisi Vakfı, Türk Demokrasi Vakfı. Ercüment Ko- nukman (Eski Devlet Bakanı, ANAP Milletve- kili) İstanbul Trafık Kazalan Yardım Vakfı, Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı. Gü- neş Taner (Eski Devlet Bakanı) Türk Sivil Ha- vaabğını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı, Türk Demokrasi Vakfı. Güneş Taner'in eşi Beyza Ta- ner Genel Sağbk Vakfı'nda yer abyor. Mustafa Taşar(Eski Devlet Bakanı) Gaziantep Kültür, Tanıtma ve Dayanışma Vakfı, Sivas Kemal İbni Hamam Eğitim, Kültür ve Dayanışma Vakfı. İl- ker Tuncay (Eski Tanm ve Köyişleri Bakanı, ANAP Milletvekib) Türk Havacıbğıru Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı. Ekrem Pakdemirb (Eski Mabye Bakanı, ANAP Milletvekili) Türkiye Ruh Sağbğı ve Tedavi Vakfı. AJi Tabp özdemir (Eski Çevre Bakanı)İstanbul Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Vakfı, Konya Ereğb Belediye- si Vasfiye Ergin Huzurevi Yapma ve Yaşatma Vakfı. Abdülkadir Aksu (Eski İçişleri Bakanı) Dide Üniversitesi Kardioloji Vakfı. Diyarbakır Tanıtma-Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Barlas Doğu (Eski Milb Savunma Bakanı) Türk Sivil Havacıbğını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı Kâmran Inan (Eski Devlet Bakanı, ANAP Mil- letvekili) Bitbs Eğitim ve Tanıtma Vakfı. Vahit Halefoğju (Eski Dışişleri Bakanı) Ortadoğu ve Balkan İncelemeleri Vakfı. Hasan Celal Güzel (Eski Milb Eğitim Bakanı) Gaziantep Kültür, Tanıtma ve Dayanışma Vakfı. Vehbi Dinçerler (Eski Devlet Bakanı, ANAP Milletvekib) Gazi- antep İslami Hizmet Vakfı, Gaziantep Kültür, Tanıtma ve Dayanışma Vakfi. Tınaz Titiz (Eski Devlet Bakanı, DYP Milletvekib) İstanbul Türk Habcıbk Vakfı, Türk Lions Beceri Kazanduma vakfı. Cahit Aral (Eski Sanayi Bakanı) Kayseri Üniversitesi Sanayi Araştırma İşbirbği Vakfı, İs- tanbul-Elazığ Kültür Vakfı, Türk Ana Çocuk Sağbğı ve Aile Planlaması Vakfı. Işın Çelebi (Es- ki Devlet Bakanı, ANAP Milletvekib) İnönü Üniversitesi Vakfı, Türkiye Orta ölçekb İşletme Serbest Meslek ve Yöneticileri Vakfı, Türk Pa- zarlama Vakfı. Necat Eldem (Eski Adalet Baka- nı) İstanbul Bakırköy Spor Vakfı, Türk Demok- rasi Vakfı, Erzurum Atatürk Üniversitesi'ni Kalkındırma Vakfı. Adnan Kahveci (Eski Mab- ye ve Gümrük Bakanı, ANAP Milletvekib) İs- tanbul Türk Seramik Porselen ve El Sanatlannı Koruma, Gebştirme Vakfı. Yaşar Eryılmaz (Es- ki Sağbk Bakanı, ANAP Ağn Milletvekib) Sağ- bk Bakanlığı Mensuplan Vakfı. Kazun Oksay (Eski Devlet Bakanı) Kamu Hizmetleri Araşür- ma Vakfı. Nihat Kitapçı( Eski Sağbk Bakanı) Erzurum Atatürk Üniversitesi Kalkındırma Vakfı. Mehmet Kececiler (Eski Devlet Bakanı, ANAP Konya Milletvekib) Konya Fatih Kül- tür ve Eğitim Vakfi. HABERLERIN DEVAM GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada düzenleyen Erdal Inönü'nün bir kitapçık büyüklüğündeki anlatımlarıyla iki yüz günde aldığı yolu kamuoyuna anlatmaya çalışıyor. Tabii, muhalefetimiz boş durmayacak. Hükümetin bir arpa boyu yol almadığını söyleyecek. Ne çare, kimi yaptı- rımlara o bölgede yaşayan insanlarımız, "bittecrübe ta~ nık" olduklarından muhalefet irdelemeleri, o bölgelerde -Başbakan'ın son anlatımlarıyla- hariçten gazel okumak diye nitelendirilecek. Tabii olan bir başka nokta daha var: Erdal İnönü, dün açıklamadı, ama hükümet iki yüz günde içeride, özellikle alacaklı tüketiciye 51 trilyon, alınan kredilerin faizi olarak dışarıya 41 trilyon borç ödedi. Merkez Bankası ile bağlantılikimi parasal formülleri ele alıp yürürlüğe koyamayacak olursa, memur maaşlarını ödeyemeyecek kadar nakit para sıkıntısı içinde. Nedense İnönü, dünkü basın toplantısında bunları anlat- madı. Övünmekten, başarıdan çok, hataları ve sevaplarıy- la sanki iki yüz günün fotoğrafını çekecek ölçüde gerçek- çiydi. Uzun, ancaktutarlı bir metin hazırlamıştı. Ne var ki, "henüz hükümette görüşülmediğini" öne sü- rerek, kimi önemli konuları yanıtlamaktan kaçınmamalıy- dı. Elbette inönü de artık biliyor. Hazırlanan metin, daha çok geçmişe yönelikse, hele bir bilanço niteliğini taşıyor- sa, gazetecinin fazla ilgisini çekmiyor. O zaman, güncel konular ele alınıyor. Ûrneğin, Erdal İnönü'ye sorulan hemen her soru, Çekiç Güç ve olağanüs- tü hal sürelerinin uzatılması ile ilgiliydi. Btreksiklik Kuşkusuz gazeteci, her iki konuda hükümetin görüşünü öğrenmek isterken İnönü, her seferinde, "konulann henüz hükümette konuşulmadığını"öne sürüyor, bir çeşit maze- retdolu yanıtlar veriyor. Oysa, Başbakan, grup toplantısında sorunun hükümette ele alınmadığını vurgulamakla beraber, "kişisel fikrini" net biçimde açıklamıştı. Süre uzatılacaktı! Ne ki inönü gibi babadan miras "ince üslup siyaset" yapmakta olan bir insanın yanıtlarından, hükümetin bir tezkere ile Çekiç Güç süresini 6 ay daha uzatmayı Meclis'e önereceği izlenimi alınıyor. Olağanüstü halin daha demokratikleşmesini sağlaya- cak kimi yeni düzenlemeler yapılacağını inönü dün doğru- luyor. Hükümet, Türkiye'nin, "uluslararası yararları, Saddam Irakı'ndaki belirsizlikleri" öne sürerek Çekiç Güç'ü savu- nabilir. Olağanüstü hal ise başkalıklar taşıyor. Çekiç Güç'ten öteye, daha çok iç politika kokan, hatta SHP içinde kimi dalgalanmalarla her zaman ön plana çıkan bir konu. Nedir, neyin feshidir, örneğin inönü açıklamıyor. Yetkili- ler, bilgi vermekten özenle kaçınıyorlar. Ama, hükümetin SHP kanadı, önce parti grubunu elden geldiğince doyura- cak kimi yeni düzenlemeler yapılmasını ortağından isjte- mek zorunda. Yoksa, ters gelişmeler olabilir. Başlıcası, örneğin, Me- sut Bey, ANAP grubuna Çekiç Güç ile olağanüstü hali uza- tacak tezkereye ret oyu verdirebilir. Bu, nereden çıktı derseniz, Mesut Bey'in son demeçleri- ni bir kez daha dikkatle okumanızı salık vereceğiz. Baksanıza, seçim yitiriyor, eskisi gibi moralinin kolay bozulmadığını söylüyor ve aman dikkat, "Artık 6 ay sonra- sını görebiliyorum" diyor. Yağmur memur yüniyüşünü engelleyemedi. Yağmur altında hak yürüyüşü Dostluk anlaşmasının koşulu: KıLrıs • Baştarafi 1. Sayfada n göruşmeden sonra bir Yunan- b gazeteciye, "Yunanistan Bas- bakanı bana dostluk ve işbirli- ği anlaşmasının en kısa zaman- da Ankara'da imzalanacağı ko- nusunda güvence verdi" yolun- daki sözlerine karşılık da Mit- sotakis, "Ben kendisine bu an- laşmanın, ancak Kıbns'la ilgili görüşmelerde gelişme kaydedil- mesi durumunda imzalanabile- ceğini söyledim" biçiminde açıklık getirdi. Dün saat 13.10'da iki başba- kan, Çırağan Sarayı'nda bir ça- hşma yemeği için bir araya gel- diler. Yemeğe aynca, Türk ta- rafından Dışişleri Bakanı Hik- met Çetin, Devlet Bakanı Cavit Çağlar, Dışişleri Bakanbğı Müs- teşan Özden Sanberk ve Türki- ye'nin Atina Büyükelçisi Hüse- yin Çelen; Yunan tarafından da Mitsotakis'in özel Dışişleri Da- nışmanı Lukas Tsülas ile Anka- ra Büyükelçisi Dimitris Makris katıldı. Üç saati aşkın bir zaman sü- ren yemekli toplantının ardm- dan iki başbakan dışan çıktılar. Demirel, ortak bir yazılı açıkla- ma yapılacağını bildirirken Mit- sotakis, Yunanb gazetecilere kı- sa bir brifing verdi. Yedi mad- deyi kapsayan açıklama şöyle: 1. Türkiye ve özel bir ziyaret için Istanbul'da bulunan Yuna- nistan başbakanlan, bir öğle ye- meğinde bir araya geldiler. Bu yemekte Türkiye Dışişleri Baka- nı da bulundu. 2. Bu münasebetle iki başba- kan, hem ikili ilişkiler hem de ülkelerini ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularla ilgili görüş alışverişinde bulundular. 3. Görüşmeler dostça ve ya- pıcı bir ortamda gerçekleşti. İki başbakan, Ulkeleri arasındaki ilişkileri çok geniş alanlara yay- ma konusunda karşılıklı istek- lerini dile getirdiler. Bu açıdan, iki ülke arasında özlü bir diya- log kurubnasının bu amaca hiz- met edeceğine inançlarını dile getirdiler. 4. İki başbakan, ulkeleri ara- sında imzalanması öngörülen dostluk, iyi komşuluk ve işbir- liği anlaşmasının hazırlanabil- mesi için cabalannı yoğunlaştır- maları gerektiği konusunda da fikir birbğine vardüar. Bu anlaş- ma, Yunanistan Başbakanı'nın Ankara'yı resmi ziyareti sırasın- da imzalanacak. 5. Son yıllarda iki ülke ara- sında vanlması öngörülen eko- nomik, ticari ve kültürel işbir- liği anlaşmalannın gerçekleşme- sinin hızlandırılması gerektiği konusunda hazır olduklannı di- le getirdiler. 6. İki başbakan, Kıbns soru- nuna verdikleri önemin altını çizdiler ve bir an önce çözülmesi konusunda fikir birliğinde ol- duklannı dile getirdiler. BM Ge- nel Sekreteri'nin New York'ta, Kıbrıs'taki iki tarafın temsilci- leriyle yaptığı görüşmelerin, haklı ve kalıcı bir çözüme ula- şılması için olumlu sonuçlar ve- receği umudunda olduklannı belirttiler. Ülkelerinin, BM Ge- nel Sekreteri'nin iyiniyet çaba- larıru desteklemesi gerektiğinde görüş birliğine vardılar. 7. İki başbakan da gayet iç- ten, açık bir ortamda geçen gö- rüşmelerinden duyduklan mem- nunluğu dile getirdiler. Yüksek düzeyli siyasi görüşmelerin iki ülke arasında ilişkileri ilerletme konusunda anlayış ve iletişim sağladığı görüşünde olduklan- nı da belirttiler. Mitsotakis, bazı sorular üze- rine ANAP Genel Başkanı Me- sut Yıhnaz'la dün sabah yaptı- ğı görüşmede bazı şeyleri açık- lıkla anlattığını belirtti. Yıl- maz'ın, "Yunanistan Başbaka- nı bana dostluk ve işbirbği an- laşmasının en kısa zamanda An- kara'da imzalanacağı konusun- da güvence verdi" yolundaki sözlerine karşılık, "Ben Yıl- maz'a, 'Kıbns sorunu konusun- da gelişme kaydedilmeden Türk-Yunan anlaşması imzalanamaz' dedim" biçimin- de konuştu. Mitsotakis, Kıbns sorunu çö- züldüğü takdirde Ankara'ya resmi bir ziyaret yapacağını da belirtti. Mitsotakis, görüşme sırasın- da Ege Denizi'nde düşen Yunan uçağıyla ilgili olarak, bu gibi ha- reketlerden iki ülkenin de kaçın- ması gerektiğini söylediğini be- lirterek, "Türk tarafı da bu is- teğe katıldı. Kendilerine bu ko- nularda iki tarafın tutumlannın farklı olduğuna dikkat çektim. Bunu kabul ettiler. Ancak, bu farklıbklara karşın iyiniyetle olaya yaklaşarak önlem almak gerektiği konusunda fikir birli- ğine vanldı" dedi. ANAP Genel Başkanı Yıl- maz'ın dün sabah Mitsotakis'- le görüşmesinden çıktıktan son- ra bir Yunanlı gazeteciye Ingi- lizce olarak söylediği sözler, bir anda Yunan tarafını kanştırdı. Mitsotakis'in Dışişleri Danış- manı Tsillas, Yılmaz'ın sözleri- ni Atina'ya ilettikten sonra, Yu- nan Dışişleri Bakanbğı şöyle bir açıklama yaptı: "Ancak bunun koşulu Kıb- rıs'ta gelişme sağlanmasıdır." Dışişleri Sözcüsü Avramopu- los'un da ayak üstü Yunanb ga- zetecilerle sohbet ederken "Yıl- maz bizi şaşırttı" dediği bebrtil- di. Amacımız MBaştarafi 1. Sayfada Cuma günü yapılan TÜSİ- AD Yüksek İstişare Konseyi'- nin açılış konuşmasında koabs- yon hükümetini ekonomik programı uygulamakta süratli dayranmadığı için eleştiren TÜSİAD Başkanı Bülent Ec- zacıbaşı, Demirel'in sert tepki- siyle _ karşılaştı. Eczacıbaşı, TÜSİAD'ın eîeştirilerini "Ha- riçten gazel okumak kolay. Herkes o kadar iyi biliyorsa gel- sin onlar idare etsin" sözleriyle değerlendiren Demirel'in bu sert çıkışı konusunda sorulann sorulduğu ortam ve soruluş şeküni bilmediğinden yorum yapmak istemediğini belirtti. Hükümetle aralannda herhan- gi bir soğukluğun bulunmadığı- nı vurgulayan Eczacıbaşı, "Bi- zim amaamız hükümetin üst- lenmiş olduğu zor göreve yardımcı olmaktan başka bir- şey değildir"dedi. M Baştarafi 1. Sayfada memurlar. basından öğrendik- leri bilgilerle Düzce'ye gelecek olan Tüm Haber Sen yönetici- lerini arayıp bularak evlerine konuk ediyorlar. Olay, Haber- Sen yöneticileri için tam bir sürpriz. Henüz Düzce'de örgüt- lenmemişler. Düzceb PTTciler, isimlerini vermekten çekiniyor- lar. Duygulannı "PTT gibi ör- gütsüz, iş güvencesinin olmadı- ğı bir işkolunda sendikamızın olması büyük sevinç kaynağı, kendi emeğimizi pazarlama hakkına sarup olacağız* 1 diye dile getiriyorlar. Ev sahibi "6 yıldır sözleşmebyim. En ağır koşullarda çabştınldık. Fazla mesaiyapıp karşıbğını alama- dık. Üç ayda bir gün tatil yap- madığımız zamanlar oldu. Örgütsüz olduğumuziçin bizi köle gibi çabşürdılar. İş güven- cemiz zaten amirin iki dudağı arasında" derken evin hanımı da 18 yılbk memur olduğunu bebrterek "Sürekb sendikasız obnanın aasını çektik. Bu yü- rüyüşün bir başlangıç obnası bizi çok mutlu etti" diye konu- şuyor. Memurlar, sözleşmeb Kriz, insana yatmmla • Baştarafi 1. Sayfada ÇGD tarafından 19-20 hazi- ran tarihlerinde yapılan kurul- tayın sonuç bildirgesinde, "top- lumu 12 Eylül hukukunun kalıntılanndan anndınna sö- zü" veren hükümetin, düşünce ve basın özgürlüğünü işlemez duruma getiren tüm yasal dü- zenlemeleri yürürlükten kaldır- madığına dikkat çekilerek, yeni hükümet zamanında öldürülen gazeteci sayısmın daha da art- mış olduğu vurgulandı. patronlan yaratan ve halkı abş- tığı gazete ve yazarlardan mah- rum bırakan Bayram Gaze- tesi'yle ilgili mevcut düzenleme kaldınlmabdır. - Basında tekelleşmeyi önle- yecek yasal düzenlemeler iyedi- bkle gerçekleştirilmebdir. Özel- bkle, yeni çıkanlacak radyo ve televizyon yasasında basında düşülen yanbşbklara düşülme- mebdir. Toplumun mab olan devlet radyo televizyonu, za- man geçirilmeden, yayın, yöne- tim ve parasal özerkbğe kavuş- turulmabdır. Tüm radyo ve televizyon kuruluşlan özerk bir kurumun gözetimi altında bu- - İletişim araçlannda, kadın i i " " l k k l Basındaki bunabmın, son 12 yıbn siyasal ve ekonomik gebş- meleri tarafından ağırlaştınldı- ğı kaydedilen sonuç bildirgesin- de, basındaki bunabmın, top- lam satışlann düşmesi, içerikle- rinin zayıflaması, basına cinselbğinin "meta" olarak kul- güvenin azalması şekbnde orta- lanılması öz deneüm ve yasal ya çıküğı savunuldu. Sorunla- düzenlemelerle önlenmelidir. nn aşıbnası için şu önlemlerin - Yerel radyolann kuruluşu abnması istendi: özendiribnebdir. - Toplumsal olaylann izlen- . Dağıtım tekelinin aşılabil- meşı sırasında, gazetecılenn, m e s i i ç i n K ü ı t ü r Bakanlığı'nca kolluk guçlen tarafından görev hazırbklan yapılan özerk dağı- yapmalannın engellenmemesi . . . ve saldınlann son bulması için gerekli önlemler abnmabdır. - Baa kişilere, sadece bay- ramdan bayrama yazı yazmak suretiyle gazeteci olma olanağı veren, devlet desteğiyle gazete tım kurumu bir an önce kunıl- mabdır. - Basında kölebk şekbnde ku- rumsallaşmış olan stajyerbk uygulamasına yeni bir düzenle- me getirilmehdir. personele yasa maddesiyle sen- dika yasağı getirilmesine karşı "Sendikamız, başkanımız ol- duğuna göre artık sendil'.a ya- sağını aşük. Bu yasağı biz kal- dırdık" diyorlar. Sendikacılar, hiç beklemedikleri halde PTT çalışanlan tarafından konuk edilmekten oldukca duygulan- mışlar. Tüm Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Çınar, yürüyü- şün. memurlann kafalanna yerleştirilen yasaklan yıktığı, memurlann örgütlenmesini hızlandıracağı yorumunu yapı- yor. Bir başka evde, 20 yıldır, sen- dikalaşma mücadelesi içindeki öğretmenlerin sevinci yaşanı- yor. Eğit-Sen Genel Sekreteri Turan Günata ve hukuk sekre- teri Muhsin Bostana'yı ağırla- yan Hüseyin ve Suzan Sanbaş, ilkokul öğretmenbği yapıyor- lar. 44 yaşındaki Hüseyin San- baş, 22 yıldır öğretmen hareketi içinde, sendikalaşma için çabş- tığını bebrtiyor. Turan Günata'nın gözleri doluyor. "27 yıUık öğretmenlik hayatım sendika mücadelesiyle geçti, hiçbir dönemde bu kadar hakb olduğumuzu hissetme- miştim. Kendimi prangalannı kırmaya çabşan, artık özgür olacak bir insan gibi hissedıyo- rum. En temel insan haklanmı- zı elde etmenin heyecanı içinde- yim" diyor. Grevli, toplusözleşmeb sendika hakkı ve hükümeti top- lusözleşme masasına çagırmak amaayla memur sendikalan- run başlattığı Ankara yürüyu- şünün 6. gününde binlerce memur, sendika yöneticilerini Sincan'da coşkuyla karşıladı. Yöneticiler bu sabah 08.30'- da Sincan'dan tekrar yürüyüşe başlayarak Çiftik kavşağında çok sayıda milletvekib tarafın- dan karşılanacaklar. Daha son- ra saat 12.30'da toplanarak Çalışma Bakanlığı'na yürüye- cekler. Hükümetin amacı ülkeyi olağanüstü koşullar ve kural- Iarla yönetmek değil. Amaa- mız Türkiye'de olağanüstü durumdan kurtubnak. Ona ne ölçüde vardığımıza TBMM karar verecek. Şüphe yok ki bugün 4 ay öncesinden daha iyiyiz. Meclis'te olağanüstü hal görüşmeleri sırasında, umuyorum ki düzeltmeler olacak. Ama konu henüz Ba- kanlar Kurulu'nda görüşül- medi. Olağanüstü hal konu- sında tavır değiştirmiş gibi görünmemizin nedeni, söy- lediklerimizin iyi anlaşılma- mış olması. Kaldıracağız, ama mümkün olduğu zaman. Biz muhalefetteyken, olağa-. nüstü hab kaldıracağımızı söyleyegeldik. Ama iktidar olunca, hemen kaldıramaya- cağımızı gordük. Olağanüstü hal geçici bir durum. Bunun uzun boylu anlatılması kolay değil. Bu da rahatsızlık yaratı- yor. Ben rahatsızlık duyan arkadaşlanmızın durumunu gayet iyi anbyorum. İnsan Haklan Bakanımızın karşı çıkması da bu bakımdan ga- yet doğal. Sonuçta, bu konu- da TBMM karar verecek." Erdal İnönü, kapaülan par- tilerin açıbnasına ilişkin yasa- ya son anda eklenen MHP'nin mallannın Türkeş'e iadesi yo- lundaki madde ile ilgili bir so- ruyu yanıtlarken partib mil- letvekilleri ve grup yöneticile- rinden daha yumuşak bir tavır ortaya koydu. İnönü, SHP milletvekillerinin anayasaya aykınlığı nedeniyle sert tepki gösterdikleri bu durum için, şöyle dedi: "Söz konusu yasa, demok- rasimiz için çok önemli. Bir hata yapılırsa, bunun mutlaka bir zaman düzeltileceğini gös- teriyor. Geçici maddeler üze- rindeki tartışmalar ise henüz bitmedi. Ama geçici maddede bir partinin ismi geçmiyor. O nedenle anayasaya aykınbğı- nı söylemek mümkün değil. Ancak uygulamaya gidilirse belki böyle bir durum söz ko- nusu olabibr. Bu yasa ile bir hata tamir edibyor. Şimdi biz- lere düşen, bu yasanın olanak- lannı kullamp, demokrasimi- zin kabcıbğını göstermekjür.,", j, Erdal İnönü, anayasa değb- şikbkleri için muhalefet parün lerinin de katkısını bekledikle- rini bildirerek, "Muhalefetin de katkısı olursa, iyi olur. O sağlanamazsa, ilk aşama deği- şiklikler Mecbs'e sunulacak" dedi. İnönü. anayasada çok kapsamb değişikbk yapmayı amaçladıklannı; ancak ilk aşamada küçük bir demetin ele abnacağını bebrterek, "Hangi değişikbk yapılsa. ya- rarlıdır. Yeter İci yapılan oportünist bir değişikbk ol- masın. O günkü hükümetin işine yarayan bir değişikbk ol- masın" diye konuştu. Selvi karşı çıktı: Çekiç Güç gitmeli HAKKI ERDEM ANKARA - Koalisyon hükü- melinin bu hafta TBMM gün- demine getireceği Çekiç Güç ve olağanüstü halin uzatılmasına, SHP yönetiminden de aykın ses geldi. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi. Çekiç Güç ve ola- ğanüstü hal süresinin uzatılma- sına karşı çıktı. Hükümet ortağı SHP'nin Genel Sekreteri Selvi, Çekiç Güç ve olağanüstü hal konu- sunda Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtladı. Selvi, Çekiç Güç'- ün aynlması gerektiğini bebrtir- ken şunlan söyledi: "Bir devletin kendi iç ve dış güvenliğini korumak gibi bir sorumluluğu ve görevi vardır. Bizim ordumuz, bu sorumluluk ve görevi en iyi biçimde yerine getirebilecek güçtedir. Çekiç Güç, uluslararası anlaşmalar ve kurallar gereğince, o günkü ko- şullarda gelmiştir. Ancak bu- nun sonsuza kadar devam ede- ceği gibi bir olay söz konusu olamaz. Elbette Çekiç Güç ay- nlmalı, gitmelidir ki, Türkiye yine görevlerini ve sorumlulu- ğunu yerine getirebilsin. Çekiç Güç'ün, Irak'taki olası bir olumsuz gelişmeye karşı caydıncı nitelik taşıdığı söylen- mektedir. Bunun da bir sonu olması gerekir. Yıllarca caydın- CTİık gerekçesiyle orada kalması anlamsızdır. Her ülke kendi so- rununu, kendi çevresindeki uluslararası sorunlan hukuk çerçevesinde kendi çözmelidir. O bakımdan Çekiç Güç aynl- malıdır." Selvi, hükümetin bu konuda- ki yaklaşımı için ise "Tabii ki hükümet büyük bir sorumluluk altındadır. Gelişmeleri daha ay- rıntılı bilgi ile değerlendirme olanağına sahiptir. O bakım- dan önerisi parlamentoda gö- rüşülerek en iyi sonuca vanlır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle