Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İPAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
IHD yöneticisi
l ı n öldurüldü
• BATMAN (CnmhBriyet)
- HEP Batman ll ve İHD
B-atman Şubesi Yönetim
ICurulu üyesi Sıddık Tan,
> silahlı saldında yasamını
yitirdi. Geçen yıl
otomobiline yerleştirilen
bombanın patlamasıyla ağır
yaraJanan Sıddık Tan (41)
önceki akşam iş ortağmın
evinde kimlikleri meçhul üç
kişinin silahlı saldırısına
uğradı. Alınan bilgelere
göre Sıddık Tan, gittiği iş
ortağı Sefik Polat'ın
Hürriyet Mahallesi'ndeki
apartman dairesinde tek
başına otururken saat
22.00'de gelen üç kişi
tarafından kurşunlandı.
Vücudunun değişik
bölgelerınde 9 kurşun yarası
alan Sıddık Tan, olay
yerinde öldü.
Armutlu baskını
• İstanbul Haber Serna -
İstanbul Emniyet
M üdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi ekiplerince
20 Haziran günü
Küçükarmutlu'da yapılan
operasyonda gözaltına
alınan kişilerden Zeynep
Ankan'ın pevnmti Gençlik
Dergisi sahibi, Özkan
Köylüoğlu'nun da aynı
derginin muhabiri olduğu
açıklandı. Devrimci Gençlik
Dergisi'nden yapılan yazılı
açıklamada, gözaltına alınan
iki kişinin öldüresiye
dövüidüğü ve gözaltına alma
nedenınin açıklanmadığı
belirtildi. Açıklamada,
Kiiçükarmutlu halkına
yapılan saldınlar protesto
edilerek gözaltına alınan tüm
kişilerin serbest bırakılmalan
istendi. HEP İl Yönetimi,
Tüm Özgür Der ve" Devrimci
M ücadelede Avukatlar
Derneği yöneticilerinden
oluşan bir heyet önceki gün
Küçükarmutlu'da bir
incelemeyaptı. İncelemeden
sonra yapılan yazılı
açıklamada Kiiçükarmutlu
bölgesinin abluka altmda
olduğu. baskılar. gözaltı ve
tehdidin devam ettığı belirtildi.
Inönü, muhalefette sözvermelerine rağmen bazı kurumlan kaldıramayacaklannı gördüklerini söyledi.
Olağanüstiilıal ve Çekiç Güç kalıyor• 200 günün hesabını veren İnönü, olağanüstii
hal uygulamasında, TBMM'deki görüşmeler
sırasında düzeltmeler olacağını açıkladı.
• Başbakan Yardımcısı, Çekiç Güç konusunda
daha önce yapılan bir yanlışı düzeltmeye •
çalıştıklannı bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) -SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, olağanüstü hal uygula-
masında, TBMM'deki süre
uzatma görüşmeleri sırasında
düzeltmeler yapılacağını açık-
ladı.İnönü, SHP olarak daha
önce karşı çıküklan olağanüs-
tü hal ve Çekiç Güç konusun-
da şimdikı tavırlan nedeniyle
çelişki içinde olmadıklannı da
savunarak, geçmişte yapılan
yanlışlan düzeltmeye çabştık-
lannı bildirdi ve "İktidara gel-
diğimizde olağanüstü hali
hemen kaldıramayacağımızı
gördük"dedi.
Erdal İnönü, dün düzenledi-
ği basın toplantısında, hükü-
metin 200 günlük icraatını
anlattı. 12 Eylül rejimi ve
uzantılannın açüğı yaralan
sardıklannı, enflasyonla mü-
cadelede önemli yol aldıklan-
nı ve vatandaştaki enflasyon
beklentisini ortadan kaldır-
dıklannı bildiren İnönü, 7 ha-
ziran seçimi sonuçlannın hal-
kın hükümete desteğinin
sürdüğünü gösterdiğini bildir-
di. İnönü, "Hükümeti oluştu-
ran her iki parti, arkalannda-
ki seçimle tescilb kamuoyu
desteğinin bibnciyle bu prog-
ramı ininçla ve ısrarla uygula-
yaçakür" diye konuştu.
İnönü, Çekiç Güç ve olağa-
nüstü hal uygulamasmın süre-
sinin uzatılmasırun TBMM
genel kuruiunda aynı günde
görüşüleceğini açıkladı. Her
iki konunun da TBMM'de
önümüzdeki günlerde konu-
şulacak önemli konulann ba-
şında geldiğiıu vurgulayan
inönü, Çekiç Gûç konusunda-
ki sorulan yanıtlarken görûş-
lerini şöyle özetledi:
"Çekiç Güç mevcut duru-
mun bir kargaşaya yol açma-
ması için caydına bir güç ola-
rak duruyor. Hükümet, son
defa uzatırken bundan sonra
Meclis'in karar vereceğini söy-
lemişti. Şimdi, Meplis'e gele-
cek. Öneri, Meclis'e sürenin 6
ay uzatılıp uzatılmayacağı bi-
çiminde gelecek. Bu uzatma
son mu* olacak, sonra ne ola-
cak, şimdi bir şey diyemem.
Irak'ın içinde bulunduğu du-
ruma ve ulusal çıkarlanmıza
göre bir karar verilecek. Çekiç
Güç, sadece bize bağb bir olay
değil. Birisi, 'Denize atlayıp
adaya kadar yüzeceğim' di-
yor. Biz karşı çıkıyoruz. Ama
adam, 'Hayır atlayacağım, ar-
kadaşım kayıkla bana yardım
edecek' diyor ve atbyor. Sonra
yardım eden arkadaşı yan
yolda bırakıyor. İş yan yolda
bize kalıyor. Şimdi biz, söyle-
memize karşın o atladı diye
yardımcı olmayacak mıyız?
Biz o zaman, 'Bu iş yanlış' di-
ye söyledik. Ama, iş sonradan
bize kaldı."
Çekiç Güç ve olağanüstü
hal konusunda farklı görüşler
ortaya koyan ve sürenin uza-
tılmasına karşı partili millet-
vekilleri ve bakanlann tavnnı
doğal olarak niteleyen İnönü,
bu konudaki bir soruyu yanıt-
larken şunlan söyledi:
"Olağanüstü halin uzatıl-
ması, henüz hükümette ve
MGK'da görüşülmedi. Onun
için hükümette görüş aynbğı
var mı, yok mu söyleyemem.
Hükümet toplandığı zaman
görüş aynlığı ortaya çıkar.
Toplantı sona erdikten sonra
da biter.
Kamu vakıflannda yolsuzluk. Bakanlıklardan vakıflara usıüsüz kaynak aktanlmış
ANAPTıbakanlann vakıfsevdasıKEMA*LYURTER!
ANKARA - ANAP dönemine ilişkin soruş-
turma ve araştırmalara yeni bir boyut ekleniyor.
Kuruculan arasmda çok sayıda bakan, milletve-
kili ve üst düzey bürokratlann bulunduğu kamu
kesimine ait vakıflar, Başbakanbk Teftiş Kurulu
tarafından incelendi. Vakıflara, bağlı bulunduk-
lan bakanlıklar tarafından usulsüz kaynak ak-
tanmı yapıldığı savlanıyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlanna göre
halen bin 561 vakıf faaliyet gösteriyor. Bu vakıf-
lann 358'i yanhzca eğitim, 112'si de sağlık ala-
nında hizmet vermek için kuruldu. Vakıflann
kuruculan arasında çok sayıda bakan, milletve-
kili ve üst düzey bürokrat bulunuyor. Cumhuri-
yet'in belirlemelerine göre kamu ve özel vakıfla-
nn kuruculan arasında yer alan eski bakanlann
bazılan şöyle: Mesut Yılmaz (Eski Başbakan,
ANAP Genel Başkanı)İstanbul Türk Habcıbk
Vakfı, Devlet Tiyatrolan Vakfı, Türk Demok-
rasi Vakfı. Mükerrem Taşçıoğlu (Eski Turizm
ve Çalışma Bakanı) Eskişehir Yunuş Emre, Sa-
nat ve Turizm Vakfı, İstanbul Türk Kültürüne
Hizmet Vakfı, Antalya Akdeniz Vakfı, İstanbul
Türk Habcıhk Vakfı, İstanbul Beşiktaş İmar,
Güzelleştinne ve Sosyal Yardım Vakfı, Sivas
Hizmet Vakfı. Avni Akyol (Eski Milü Eğitim
Bakanı, ANAP Milletvekib) istanbul Türk Kül-
türüne Hizmet Vakfı, İstanbul Geyre Afrodias
Kazıs Vakfı, İstanbul Türkiye Atletizm, Eğitim
ve Yardımlaşma Vakfı, Devlet Tiyatrolan Vak-
fı, Ortadoğu ve Balkanlar'ı Inceleme Vakfı, İs-
tanbul Türk Künik Mikrobiyöloji ve İnfeksiyon
Hastabklan Vakfı. Halil Şıvgın (Eski Sağlık Ba-
kanı, ANAP Milletvekib) Tüketiciyi Koruma
Vakfı, Çevre Sağbğını Koruma Vakfı, İlaç ve
Ezcacıbk Araşürma Vakfı, Sağlık Eğitim Vakfı,
Tedavi Hizmetleri Vakfı. Şıvgın'ın eşi Hale Şıv-
gın da Genel Sağbk Vakfı ve Türk Mühendislik-
Müşavirlik ve Eğitim Vakfı'nda yer alıyor. İm-
ren Aykut (Eski Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı, ANAP Milletvekili) İstanbul Üniversi-
tesi Sosyal BiUmler Eğitim ve Araştırma Vakfı,
SSK Sağbk Tesislerini Güçlendirme Vakfı,
Türk Demokrasi Vakfı. Bülent Akarcab (Eski
Sağbk ve Turizm Bakanı, ANAP Milletvekili)
Türk Sivil Havacıhğını Tanıtma ve Güçlendir-
me Vakfı, İstanbul Göğus Kalp ve Cerrahisi
Vakfı, Türk Demokrasi Vakfı. Ercüment Ko-
nukman (Eski Devlet Bakanı, ANAP Milletve-
kili) İstanbul Trafık Kazalan Yardım Vakfı,
Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı. Gü-
neş Taner (Eski Devlet Bakanı) Türk Sivil Ha-
vaabğını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı, Türk
Demokrasi Vakfı. Güneş Taner'in eşi Beyza Ta-
ner Genel Sağbk Vakfı'nda yer abyor. Mustafa
Taşar(Eski Devlet Bakanı) Gaziantep Kültür,
Tanıtma ve Dayanışma Vakfı, Sivas Kemal İbni
Hamam Eğitim, Kültür ve Dayanışma Vakfı. İl-
ker Tuncay (Eski Tanm ve Köyişleri Bakanı,
ANAP Milletvekib) Türk Havacıbğıru Tanıtma
ve Güçlendirme Vakfı. Ekrem Pakdemirb (Eski
Mabye Bakanı, ANAP Milletvekili) Türkiye
Ruh Sağbğı ve Tedavi Vakfı. AJi Tabp özdemir
(Eski Çevre Bakanı)İstanbul Göğüs, Kalp ve
Damar Cerrahisi Vakfı, Konya Ereğb Belediye-
si Vasfiye Ergin Huzurevi Yapma ve Yaşatma
Vakfı. Abdülkadir Aksu (Eski İçişleri Bakanı)
Dide Üniversitesi Kardioloji Vakfı. Diyarbakır
Tanıtma-Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Barlas
Doğu (Eski Milb Savunma Bakanı) Türk Sivil
Havacıbğını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı
Kâmran Inan (Eski Devlet Bakanı, ANAP Mil-
letvekili) Bitbs Eğitim ve Tanıtma Vakfı. Vahit
Halefoğju (Eski Dışişleri Bakanı) Ortadoğu ve
Balkan İncelemeleri Vakfı. Hasan Celal Güzel
(Eski Milb Eğitim Bakanı) Gaziantep Kültür,
Tanıtma ve Dayanışma Vakfı. Vehbi Dinçerler
(Eski Devlet Bakanı, ANAP Milletvekib) Gazi-
antep İslami Hizmet Vakfı, Gaziantep Kültür,
Tanıtma ve Dayanışma Vakfi. Tınaz Titiz (Eski
Devlet Bakanı, DYP Milletvekib) İstanbul Türk
Habcıbk Vakfı, Türk Lions Beceri Kazanduma
vakfı. Cahit Aral (Eski Sanayi Bakanı) Kayseri
Üniversitesi Sanayi Araştırma İşbirbği Vakfı, İs-
tanbul-Elazığ Kültür Vakfı, Türk Ana Çocuk
Sağbğı ve Aile Planlaması Vakfı. Işın Çelebi (Es-
ki Devlet Bakanı, ANAP Milletvekib) İnönü
Üniversitesi Vakfı, Türkiye Orta ölçekb İşletme
Serbest Meslek ve Yöneticileri Vakfı, Türk Pa-
zarlama Vakfı. Necat Eldem (Eski Adalet Baka-
nı) İstanbul Bakırköy Spor Vakfı, Türk Demok-
rasi Vakfı, Erzurum Atatürk Üniversitesi'ni
Kalkındırma Vakfı. Adnan Kahveci (Eski Mab-
ye ve Gümrük Bakanı, ANAP Milletvekib) İs-
tanbul Türk Seramik Porselen ve El Sanatlannı
Koruma, Gebştirme Vakfı. Yaşar Eryılmaz (Es-
ki Sağbk Bakanı, ANAP Ağn Milletvekib) Sağ-
bk Bakanlığı Mensuplan Vakfı. Kazun Oksay
(Eski Devlet Bakanı) Kamu Hizmetleri Araşür-
ma Vakfı. Nihat Kitapçı( Eski Sağbk Bakanı)
Erzurum Atatürk Üniversitesi Kalkındırma
Vakfı. Mehmet Kececiler (Eski Devlet Bakanı,
ANAP Konya Milletvekib) Konya Fatih Kül-
tür ve Eğitim Vakfi.
HABERLERIN DEVAM
GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada düzenleyen
Erdal Inönü'nün bir kitapçık büyüklüğündeki anlatımlarıyla
iki yüz günde aldığı yolu kamuoyuna anlatmaya çalışıyor.
Tabii, muhalefetimiz boş durmayacak. Hükümetin bir
arpa boyu yol almadığını söyleyecek. Ne çare, kimi yaptı-
rımlara o bölgede yaşayan insanlarımız, "bittecrübe ta~
nık" olduklarından muhalefet irdelemeleri, o bölgelerde
-Başbakan'ın son anlatımlarıyla- hariçten gazel okumak
diye nitelendirilecek.
Tabii olan bir başka nokta daha var: Erdal İnönü, dün
açıklamadı, ama hükümet iki yüz günde içeride, özellikle
alacaklı tüketiciye 51 trilyon, alınan kredilerin faizi olarak
dışarıya 41 trilyon borç ödedi.
Merkez Bankası ile bağlantılikimi parasal formülleri ele
alıp yürürlüğe koyamayacak olursa, memur maaşlarını
ödeyemeyecek kadar nakit para sıkıntısı içinde.
Nedense İnönü, dünkü basın toplantısında bunları anlat-
madı. Övünmekten, başarıdan çok, hataları ve sevaplarıy-
la sanki iki yüz günün fotoğrafını çekecek ölçüde gerçek-
çiydi.
Uzun, ancaktutarlı bir metin hazırlamıştı.
Ne var ki, "henüz hükümette görüşülmediğini" öne sü-
rerek, kimi önemli konuları yanıtlamaktan kaçınmamalıy-
dı. Elbette inönü de artık biliyor. Hazırlanan metin, daha
çok geçmişe yönelikse, hele bir bilanço niteliğini taşıyor-
sa, gazetecinin fazla ilgisini çekmiyor.
O zaman, güncel konular ele alınıyor. Ûrneğin, Erdal
İnönü'ye sorulan hemen her soru, Çekiç Güç ve olağanüs-
tü hal sürelerinin uzatılması ile ilgiliydi.
Btreksiklik
Kuşkusuz gazeteci, her iki konuda hükümetin görüşünü
öğrenmek isterken İnönü, her seferinde, "konulann henüz
hükümette konuşulmadığını"öne sürüyor, bir çeşit maze-
retdolu yanıtlar veriyor.
Oysa, Başbakan, grup toplantısında sorunun hükümette
ele alınmadığını vurgulamakla beraber, "kişisel fikrini"
net biçimde açıklamıştı.
Süre uzatılacaktı! Ne ki inönü gibi babadan miras "ince
üslup siyaset" yapmakta olan bir insanın yanıtlarından,
hükümetin bir tezkere ile Çekiç Güç süresini 6 ay daha
uzatmayı Meclis'e önereceği izlenimi alınıyor.
Olağanüstü halin daha demokratikleşmesini sağlaya-
cak kimi yeni düzenlemeler yapılacağını inönü dün doğru-
luyor.
Hükümet, Türkiye'nin, "uluslararası yararları, Saddam
Irakı'ndaki belirsizlikleri" öne sürerek Çekiç Güç'ü savu-
nabilir.
Olağanüstü hal ise başkalıklar taşıyor. Çekiç Güç'ten
öteye, daha çok iç politika kokan, hatta SHP içinde kimi
dalgalanmalarla her zaman ön plana çıkan bir konu.
Nedir, neyin feshidir, örneğin inönü açıklamıyor. Yetkili-
ler, bilgi vermekten özenle kaçınıyorlar. Ama, hükümetin
SHP kanadı, önce parti grubunu elden geldiğince doyura-
cak kimi yeni düzenlemeler yapılmasını ortağından isjte-
mek zorunda.
Yoksa, ters gelişmeler olabilir. Başlıcası, örneğin, Me-
sut Bey, ANAP grubuna Çekiç Güç ile olağanüstü hali uza-
tacak tezkereye ret oyu verdirebilir.
Bu, nereden çıktı derseniz, Mesut Bey'in son demeçleri-
ni bir kez daha dikkatle okumanızı salık vereceğiz.
Baksanıza, seçim yitiriyor, eskisi gibi moralinin kolay
bozulmadığını söylüyor ve aman dikkat, "Artık 6 ay sonra-
sını görebiliyorum" diyor.
Yağmur memur yüniyüşünü engelleyemedi.
Yağmur altında hak yürüyüşü
Dostluk anlaşmasının koşulu: KıLrıs
• Baştarafi 1. Sayfada
n göruşmeden sonra bir Yunan-
b gazeteciye, "Yunanistan Bas-
bakanı bana dostluk ve işbirli-
ği anlaşmasının en kısa zaman-
da Ankara'da imzalanacağı ko-
nusunda güvence verdi" yolun-
daki sözlerine karşılık da Mit-
sotakis, "Ben kendisine bu an-
laşmanın, ancak Kıbns'la ilgili
görüşmelerde gelişme kaydedil-
mesi durumunda imzalanabile-
ceğini söyledim" biçiminde
açıklık getirdi.
Dün saat 13.10'da iki başba-
kan, Çırağan Sarayı'nda bir ça-
hşma yemeği için bir araya gel-
diler. Yemeğe aynca, Türk ta-
rafından Dışişleri Bakanı Hik-
met Çetin, Devlet Bakanı Cavit
Çağlar, Dışişleri Bakanbğı Müs-
teşan Özden Sanberk ve Türki-
ye'nin Atina Büyükelçisi Hüse-
yin Çelen; Yunan tarafından da
Mitsotakis'in özel Dışişleri Da-
nışmanı Lukas Tsülas ile Anka-
ra Büyükelçisi Dimitris Makris
katıldı.
Üç saati aşkın bir zaman sü-
ren yemekli toplantının ardm-
dan iki başbakan dışan çıktılar.
Demirel, ortak bir yazılı açıkla-
ma yapılacağını bildirirken Mit-
sotakis, Yunanb gazetecilere kı-
sa bir brifing verdi. Yedi mad-
deyi kapsayan açıklama şöyle:
1. Türkiye ve özel bir ziyaret
için Istanbul'da bulunan Yuna-
nistan başbakanlan, bir öğle ye-
meğinde bir araya geldiler. Bu
yemekte Türkiye Dışişleri Baka-
nı da bulundu.
2. Bu münasebetle iki başba-
kan, hem ikili ilişkiler hem de
ülkelerini ilgilendiren bölgesel
ve uluslararası konularla ilgili
görüş alışverişinde bulundular.
3. Görüşmeler dostça ve ya-
pıcı bir ortamda gerçekleşti. İki
başbakan, Ulkeleri arasındaki
ilişkileri çok geniş alanlara yay-
ma konusunda karşılıklı istek-
lerini dile getirdiler. Bu açıdan,
iki ülke arasında özlü bir diya-
log kurubnasının bu amaca hiz-
met edeceğine inançlarını dile
getirdiler.
4. İki başbakan, ulkeleri ara-
sında imzalanması öngörülen
dostluk, iyi komşuluk ve işbir-
liği anlaşmasının hazırlanabil-
mesi için cabalannı yoğunlaştır-
maları gerektiği konusunda da
fikir birbğine vardüar. Bu anlaş-
ma, Yunanistan Başbakanı'nın
Ankara'yı resmi ziyareti sırasın-
da imzalanacak.
5. Son yıllarda iki ülke ara-
sında vanlması öngörülen eko-
nomik, ticari ve kültürel işbir-
liği anlaşmalannın gerçekleşme-
sinin hızlandırılması gerektiği
konusunda hazır olduklannı di-
le getirdiler.
6. İki başbakan, Kıbns soru-
nuna verdikleri önemin altını
çizdiler ve bir an önce çözülmesi
konusunda fikir birliğinde ol-
duklannı dile getirdiler. BM Ge-
nel Sekreteri'nin New York'ta,
Kıbrıs'taki iki tarafın temsilci-
leriyle yaptığı görüşmelerin,
haklı ve kalıcı bir çözüme ula-
şılması için olumlu sonuçlar ve-
receği umudunda olduklannı
belirttiler. Ülkelerinin, BM Ge-
nel Sekreteri'nin iyiniyet çaba-
larıru desteklemesi gerektiğinde
görüş birliğine vardılar.
7. İki başbakan da gayet iç-
ten, açık bir ortamda geçen gö-
rüşmelerinden duyduklan mem-
nunluğu dile getirdiler. Yüksek
düzeyli siyasi görüşmelerin iki
ülke arasında ilişkileri ilerletme
konusunda anlayış ve iletişim
sağladığı görüşünde olduklan-
nı da belirttiler.
Mitsotakis, bazı sorular üze-
rine ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yıhnaz'la dün sabah yaptı-
ğı görüşmede bazı şeyleri açık-
lıkla anlattığını belirtti. Yıl-
maz'ın, "Yunanistan Başbaka-
nı bana dostluk ve işbirbği an-
laşmasının en kısa zamanda An-
kara'da imzalanacağı konusun-
da güvence verdi" yolundaki
sözlerine karşılık, "Ben Yıl-
maz'a, 'Kıbns sorunu konusun-
da gelişme kaydedilmeden
Türk-Yunan anlaşması
imzalanamaz' dedim" biçimin-
de konuştu.
Mitsotakis, Kıbns sorunu çö-
züldüğü takdirde Ankara'ya
resmi bir ziyaret yapacağını da
belirtti.
Mitsotakis, görüşme sırasın-
da Ege Denizi'nde düşen Yunan
uçağıyla ilgili olarak, bu gibi ha-
reketlerden iki ülkenin de kaçın-
ması gerektiğini söylediğini be-
lirterek, "Türk tarafı da bu is-
teğe katıldı. Kendilerine bu ko-
nularda iki tarafın tutumlannın
farklı olduğuna dikkat çektim.
Bunu kabul ettiler. Ancak, bu
farklıbklara karşın iyiniyetle
olaya yaklaşarak önlem almak
gerektiği konusunda fikir birli-
ğine vanldı" dedi.
ANAP Genel Başkanı Yıl-
maz'ın dün sabah Mitsotakis'-
le görüşmesinden çıktıktan son-
ra bir Yunanlı gazeteciye Ingi-
lizce olarak söylediği sözler, bir
anda Yunan tarafını kanştırdı.
Mitsotakis'in Dışişleri Danış-
manı Tsillas, Yılmaz'ın sözleri-
ni Atina'ya ilettikten sonra, Yu-
nan Dışişleri Bakanbğı şöyle bir
açıklama yaptı:
"Ancak bunun koşulu Kıb-
rıs'ta gelişme sağlanmasıdır."
Dışişleri Sözcüsü Avramopu-
los'un da ayak üstü Yunanb ga-
zetecilerle sohbet ederken "Yıl-
maz bizi şaşırttı" dediği bebrtil-
di.
Amacımız
MBaştarafi 1. Sayfada
Cuma günü yapılan TÜSİ-
AD Yüksek İstişare Konseyi'-
nin açılış konuşmasında koabs-
yon hükümetini ekonomik
programı uygulamakta süratli
dayranmadığı için eleştiren
TÜSİAD Başkanı Bülent Ec-
zacıbaşı, Demirel'in sert tepki-
siyle _ karşılaştı. Eczacıbaşı,
TÜSİAD'ın eîeştirilerini "Ha-
riçten gazel okumak kolay.
Herkes o kadar iyi biliyorsa gel-
sin onlar idare etsin" sözleriyle
değerlendiren Demirel'in bu
sert çıkışı konusunda sorulann
sorulduğu ortam ve soruluş
şeküni bilmediğinden yorum
yapmak istemediğini belirtti.
Hükümetle aralannda herhan-
gi bir soğukluğun bulunmadığı-
nı vurgulayan Eczacıbaşı, "Bi-
zim amaamız hükümetin üst-
lenmiş olduğu zor göreve
yardımcı olmaktan başka bir-
şey değildir"dedi.
M Baştarafi 1. Sayfada
memurlar. basından öğrendik-
leri bilgilerle Düzce'ye gelecek
olan Tüm Haber Sen yönetici-
lerini arayıp bularak evlerine
konuk ediyorlar. Olay, Haber-
Sen yöneticileri için tam bir
sürpriz. Henüz Düzce'de örgüt-
lenmemişler. Düzceb PTTciler,
isimlerini vermekten çekiniyor-
lar. Duygulannı "PTT gibi ör-
gütsüz, iş güvencesinin olmadı-
ğı bir işkolunda sendikamızın
olması büyük sevinç kaynağı,
kendi emeğimizi pazarlama
hakkına sarup olacağız*
1
diye
dile getiriyorlar. Ev sahibi "6
yıldır sözleşmebyim. En ağır
koşullarda çabştınldık. Fazla
mesaiyapıp karşıbğını alama-
dık. Üç ayda bir gün tatil yap-
madığımız zamanlar oldu.
Örgütsüz olduğumuziçin bizi
köle gibi çabşürdılar. İş güven-
cemiz zaten amirin iki dudağı
arasında" derken evin hanımı
da 18 yılbk memur olduğunu
bebrterek "Sürekb sendikasız
obnanın aasını çektik. Bu yü-
rüyüşün bir başlangıç obnası
bizi çok mutlu etti" diye konu-
şuyor. Memurlar, sözleşmeb
Kriz, insana yatmmla
• Baştarafi 1. Sayfada
ÇGD tarafından 19-20 hazi-
ran tarihlerinde yapılan kurul-
tayın sonuç bildirgesinde, "top-
lumu 12 Eylül hukukunun
kalıntılanndan anndınna sö-
zü" veren hükümetin, düşünce
ve basın özgürlüğünü işlemez
duruma getiren tüm yasal dü-
zenlemeleri yürürlükten kaldır-
madığına dikkat çekilerek, yeni
hükümet zamanında öldürülen
gazeteci sayısmın daha da art-
mış olduğu vurgulandı.
patronlan yaratan ve halkı abş-
tığı gazete ve yazarlardan mah-
rum bırakan Bayram Gaze-
tesi'yle ilgili mevcut düzenleme
kaldınlmabdır.
- Basında tekelleşmeyi önle-
yecek yasal düzenlemeler iyedi-
bkle gerçekleştirilmebdir. Özel-
bkle, yeni çıkanlacak radyo ve
televizyon yasasında basında
düşülen yanbşbklara düşülme-
mebdir. Toplumun mab olan
devlet radyo televizyonu, za-
man geçirilmeden, yayın, yöne-
tim ve parasal özerkbğe kavuş-
turulmabdır. Tüm radyo ve
televizyon kuruluşlan özerk bir
kurumun gözetimi altında bu-
- İletişim araçlannda, kadın
i i " " l k k l
Basındaki bunabmın, son 12
yıbn siyasal ve ekonomik gebş-
meleri tarafından ağırlaştınldı-
ğı kaydedilen sonuç bildirgesin-
de, basındaki bunabmın, top-
lam satışlann düşmesi, içerikle-
rinin zayıflaması, basına cinselbğinin "meta" olarak kul-
güvenin azalması şekbnde orta- lanılması öz deneüm ve yasal
ya çıküğı savunuldu. Sorunla- düzenlemelerle önlenmelidir.
nn aşıbnası için şu önlemlerin - Yerel radyolann kuruluşu
abnması istendi: özendiribnebdir.
- Toplumsal olaylann izlen- . Dağıtım tekelinin aşılabil-
meşı sırasında, gazetecılenn, m e s i i ç i n K ü
ı t ü r
Bakanlığı'nca
kolluk guçlen tarafından görev hazırbklan yapılan özerk dağı-
yapmalannın engellenmemesi . . .
ve saldınlann son bulması için
gerekli önlemler abnmabdır.
- Baa kişilere, sadece bay-
ramdan bayrama yazı yazmak
suretiyle gazeteci olma olanağı
veren, devlet desteğiyle gazete
tım kurumu bir an önce kunıl-
mabdır.
- Basında kölebk şekbnde ku-
rumsallaşmış olan stajyerbk
uygulamasına yeni bir düzenle-
me getirilmehdir.
personele yasa maddesiyle sen-
dika yasağı getirilmesine karşı
"Sendikamız, başkanımız ol-
duğuna göre artık sendil'.a ya-
sağını aşük. Bu yasağı biz kal-
dırdık" diyorlar. Sendikacılar,
hiç beklemedikleri halde PTT
çalışanlan tarafından konuk
edilmekten oldukca duygulan-
mışlar. Tüm Haber-Sen Genel
Başkanı İsmail Çınar, yürüyü-
şün. memurlann kafalanna
yerleştirilen yasaklan yıktığı,
memurlann örgütlenmesini
hızlandıracağı yorumunu yapı-
yor.
Bir başka evde, 20 yıldır, sen-
dikalaşma mücadelesi içindeki
öğretmenlerin sevinci yaşanı-
yor. Eğit-Sen Genel Sekreteri
Turan Günata ve hukuk sekre-
teri Muhsin Bostana'yı ağırla-
yan Hüseyin ve Suzan Sanbaş,
ilkokul öğretmenbği yapıyor-
lar. 44 yaşındaki Hüseyin San-
baş, 22 yıldır öğretmen hareketi
içinde, sendikalaşma için çabş-
tığını bebrtiyor.
Turan Günata'nın gözleri
doluyor. "27 yıUık öğretmenlik
hayatım sendika mücadelesiyle
geçti, hiçbir dönemde bu kadar
hakb olduğumuzu hissetme-
miştim. Kendimi prangalannı
kırmaya çabşan, artık özgür
olacak bir insan gibi hissedıyo-
rum. En temel insan haklanmı-
zı elde etmenin heyecanı içinde-
yim" diyor.
Grevli, toplusözleşmeb
sendika hakkı ve hükümeti top-
lusözleşme masasına çagırmak
amaayla memur sendikalan-
run başlattığı Ankara yürüyu-
şünün 6. gününde binlerce
memur, sendika yöneticilerini
Sincan'da coşkuyla karşıladı.
Yöneticiler bu sabah 08.30'-
da Sincan'dan tekrar yürüyüşe
başlayarak Çiftik kavşağında
çok sayıda milletvekib tarafın-
dan karşılanacaklar. Daha son-
ra saat 12.30'da toplanarak
Çalışma Bakanlığı'na yürüye-
cekler.
Hükümetin amacı ülkeyi
olağanüstü koşullar ve kural-
Iarla yönetmek değil. Amaa-
mız Türkiye'de olağanüstü
durumdan kurtubnak. Ona ne
ölçüde vardığımıza TBMM
karar verecek. Şüphe yok ki
bugün 4 ay öncesinden daha
iyiyiz. Meclis'te olağanüstü
hal görüşmeleri sırasında,
umuyorum ki düzeltmeler
olacak. Ama konu henüz Ba-
kanlar Kurulu'nda görüşül-
medi. Olağanüstü hal konu-
sında tavır değiştirmiş gibi
görünmemizin nedeni, söy-
lediklerimizin iyi anlaşılma-
mış olması. Kaldıracağız,
ama mümkün olduğu zaman.
Biz muhalefetteyken, olağa-.
nüstü hab kaldıracağımızı
söyleyegeldik. Ama iktidar
olunca, hemen kaldıramaya-
cağımızı gordük. Olağanüstü
hal geçici bir durum. Bunun
uzun boylu anlatılması kolay
değil. Bu da rahatsızlık yaratı-
yor. Ben rahatsızlık duyan
arkadaşlanmızın durumunu
gayet iyi anbyorum. İnsan
Haklan Bakanımızın karşı
çıkması da bu bakımdan ga-
yet doğal. Sonuçta, bu konu-
da TBMM karar verecek."
Erdal İnönü, kapaülan par-
tilerin açıbnasına ilişkin yasa-
ya son anda eklenen MHP'nin
mallannın Türkeş'e iadesi yo-
lundaki madde ile ilgili bir so-
ruyu yanıtlarken partib mil-
letvekilleri ve grup yöneticile-
rinden daha yumuşak bir tavır
ortaya koydu. İnönü, SHP
milletvekillerinin anayasaya
aykınlığı nedeniyle sert tepki
gösterdikleri bu durum için,
şöyle dedi:
"Söz konusu yasa, demok-
rasimiz için çok önemli. Bir
hata yapılırsa, bunun mutlaka
bir zaman düzeltileceğini gös-
teriyor. Geçici maddeler üze-
rindeki tartışmalar ise henüz
bitmedi. Ama geçici maddede
bir partinin ismi geçmiyor. O
nedenle anayasaya aykınbğı-
nı söylemek mümkün değil.
Ancak uygulamaya gidilirse
belki böyle bir durum söz ko-
nusu olabibr. Bu yasa ile bir
hata tamir edibyor. Şimdi biz-
lere düşen, bu yasanın olanak-
lannı kullamp, demokrasimi-
zin kabcıbğını göstermekjür.,", j,
Erdal İnönü, anayasa değb-
şikbkleri için muhalefet parün
lerinin de katkısını bekledikle-
rini bildirerek, "Muhalefetin
de katkısı olursa, iyi olur. O
sağlanamazsa, ilk aşama deği-
şiklikler Mecbs'e sunulacak"
dedi. İnönü. anayasada çok
kapsamb değişikbk yapmayı
amaçladıklannı; ancak ilk
aşamada küçük bir demetin
ele abnacağını bebrterek,
"Hangi değişikbk yapılsa. ya-
rarlıdır. Yeter İci yapılan
oportünist bir değişikbk ol-
masın. O günkü hükümetin
işine yarayan bir değişikbk ol-
masın" diye konuştu.
Selvi karşı çıktı:
Çekiç Güç
gitmeli
HAKKI ERDEM
ANKARA - Koalisyon hükü-
melinin bu hafta TBMM gün-
demine getireceği Çekiç Güç ve
olağanüstü halin uzatılmasına,
SHP yönetiminden de aykın ses
geldi. SHP Genel Sekreteri
Cevdet Selvi. Çekiç Güç ve ola-
ğanüstü hal süresinin uzatılma-
sına karşı çıktı.
Hükümet ortağı SHP'nin
Genel Sekreteri Selvi, Çekiç
Güç ve olağanüstü hal konu-
sunda Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtladı. Selvi, Çekiç Güç'-
ün aynlması gerektiğini bebrtir-
ken şunlan söyledi:
"Bir devletin kendi iç ve dış
güvenliğini korumak gibi bir
sorumluluğu ve görevi vardır.
Bizim ordumuz, bu sorumluluk
ve görevi en iyi biçimde yerine
getirebilecek güçtedir. Çekiç
Güç, uluslararası anlaşmalar ve
kurallar gereğince, o günkü ko-
şullarda gelmiştir. Ancak bu-
nun sonsuza kadar devam ede-
ceği gibi bir olay söz konusu
olamaz. Elbette Çekiç Güç ay-
nlmalı, gitmelidir ki, Türkiye
yine görevlerini ve sorumlulu-
ğunu yerine getirebilsin.
Çekiç Güç'ün, Irak'taki olası
bir olumsuz gelişmeye karşı
caydıncı nitelik taşıdığı söylen-
mektedir. Bunun da bir sonu
olması gerekir. Yıllarca caydın-
CTİık gerekçesiyle orada kalması
anlamsızdır. Her ülke kendi so-
rununu, kendi çevresindeki
uluslararası sorunlan hukuk
çerçevesinde kendi çözmelidir.
O bakımdan Çekiç Güç aynl-
malıdır."
Selvi, hükümetin bu konuda-
ki yaklaşımı için ise "Tabii ki
hükümet büyük bir sorumluluk
altındadır. Gelişmeleri daha ay-
rıntılı bilgi ile değerlendirme
olanağına sahiptir. O bakım-
dan önerisi parlamentoda gö-
rüşülerek en iyi sonuca vanlır"
dedi.