Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHURIYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
Haritacdann 'Federasyon'
Bilinci...
Dünyada son iki yıldır yüzü gülmeyen bir "basım"
sektörü var. Dünya haritalarını, yıllık "almanak"ları
basan, ülke atlaslarını yayan şirketierin artık yüzü gül-
müyor. Borsadaki hisse senetlerinin degeri düşüyor.
Uluslararası siyasal oluşumlar haritacıları gerçek-
ten çok güç durumda bırakt. Gün geçmiyor ki, ortaya
yeni bir devlet çıkmasın, BM'ye yeni bir devletin bayra-
ğı törenle çekilmesin... Siyasal gelişmeler haritacıla-
rın neredeyse iflasına, bayrak yapımcılarının ise köşe-
yi dönmelerine neden oluyor.
Dünyada her ders yılı başında "atlas" ya da yıl so-
nunda "almanak" basan yayınevleri, günlerce uğraş-
tiktan sonra dünya haritalarına son biçimini verip
baskıya geçiyorlar. Atlaslar, almanaklar piyasaya çıkı-
yor. Baskının üzerinden bazen daha iki ay geçmeden,
bir bakıyorsunuz yeni bir devlet doğmuş... Sonuçta at-
las "demode" olmuş...
Bazen de en son baskının üzerinden iki hafta dahi
geçmiyor ki, bölünen bir "federasyon"dan ortaya bir-
kaç cumhuriyet çıkmasın...
Sonuçta atlasın bu "en son baskısı"da yine "bayat"
damgasını yiyor. Sovyetler Birliği'nde böyle olmamış
mıydı. Şu anda Yugoslavya'da böyle olmuyor mu?
Bu nedenle dünyada atlas satışları görülmemiş öl-
çüde düştü.
Buna karşılık bazı bilgisayar programcıları "harita-
larda siyasal guncelliği" yakalamak için dünya harita-
larını, ülke atlaslarını, hatta üç boyutlu "3 D" olarak
dtsketlere işleyip pazarlıyorlar. Bunlar basılı harita ya-
yınlarına karşılık hem güncel, hem ucuz...
Son olarak da Çekoslovakya ikiye bölündü. Çek ve
Slovaklar kendi ülkelerine "Çeskoslovanska" derler-
di... Şimdi bakalım yeni ülkelerine ne adlar takacak-
lar? Biz onlara ne ad vereceğiz? Belki de "Çekistan"
ya da ''İslovakya " deriz!..
Tabii bu federasyonların bölünmesı ve yeni devletle-
rin kurulması her ülkenin dışişleri bakanlığında "büyü-
kelçilik " sırası bekleyen genç diplomatlara da yarıyor.
Bu yeni devletler, diplomatlara "/fa/vyer'lerinin en
büyük özlemi olan doruk noktasına daha kolay tırman-
ma olanağını yaratıyor.
1968de Varşova Paktı ülkelerinin tanklarının "Çes-
kostovanska'yt bir gecede nasıl işgal ettiklerini o
zaman "Cumhuriyet" adına izlemiştim.
Zorla götürüldüğü Moskova dönüşünde Komünist
Partisi Genel Sekreteri "Slovak" Aleksandr Dubçek'in
radyodan yaptığı "teslim çağrısını" dinleyen "Çek"-
lerin de hüngür hüngür ağladıklarına. garip bir duyguy-
latanıkolmuştum.
Aynı yıl daha sonra birkaç kez daha gitmiştim
Prag'a. "Çek" ve "S/ova/c"ların 31 Aralık 1968'de ger-
çekleştirecekleri "federasyon "a geçiş günlerini de iz-
lemek için gittiğim Prag'da, Kafka'nın köprüleri üzerin-
de kar yağarken çok yürümüştüm.
"Federasyon" bir umuttu o gün Çek ve Slovaklar
için... Kıbrıs'taki Türk ve Rumlar için de ideal bir örnek-
ti Prag-Bratislava "federasyon"u...
Dubçek daha sonra Ankara'ya büyükelçi olarak sür-
güne gönderilecek, ilk ve son demecini Ankara'da
"Cumhuriyet'e verip "Prag Sa/7ar/"ndan söz edecek-
ti. "Prag Baharı" Dubçek döneminin özgürlük simgesi
bir slogandı. Gorbaçov'un Moskova'da yaptığını, Dub-*
çek o zaman Prag'da yapmak istemişti. Bu demeç üze-
rine "radikal" hükümet, Dubçek'i geri çekecek ve
Slovakya'da bir orman işletmesine memur olarak ata-
yacaktı.
"Cumhuriyet" bu arada Dubçek'in Ankara günlerini
birinci elden elde edip özel bir anı dizisine konu ede-
cekti. Yabancı ajanslar bu anı dizisini dünyaya yaya-
caklardı.
Oysa bugün, Çek ve Slovaklar daha çeyrek yüzyıl
dolmadan, silaha başvurmadan, kan davası gütmeden
"federasyon "dan uygarca boşanıyorlar.
Kıbrıs sorunu meslekte yazdığım ilk haberlerden-
dir... 32 yıl boyunca değişik başkentlerden Kıbrıs ha-
berleri yazdım durdum. Bugün de yazıyorum...
Şu günterde New York'ta BM'de yine Kıbrıs sorunu,
pardon "Kıbrıs federasyonunun kurulması" konusu
gündemde.
Butros Gali, Kıbrıs sorununu çözmeye çalışan kimbi-
lir kaçıncı BM Genel Sekreteri... BM'deki diplomatik
tırmanışına Kıbrıs arabuluculuğu ile başlayan eski Ge-
nel Sekreter Xavier Perez de Cuellar bile "Kıbrıs fede-
rasyonu"nu kuramadı...
Galiba bir yanlışlık yapılıyor. Aralarına "kan" girme-
miş Çek ve Slovaklar bile "örnek federasyonu" yıktı.
Kıbrıs sorunu ilk ortaya çıktığı zaman adada yeni do-
ğan çocuklar bugün kendileri çoluk çocuğa karıştı. 30
yıl önce kendi aralarında Türk Rumca, Rum Türkçe ko-
nuşurdu. Kıbrıs'ın bugünkü kuşakları ancak Ingilizce
anlaşabiliyor. Kıbrıs'ta bir "üniter" devletin "federas-
yon" kurulmasını öngören bir harita artk hayal dışıdır.
Dünya haritacıları bile böyle bir devletin haritasını
basmayacak kadar artık yeterli deneyimi kazanmışlar-
dır. Çünkü onlar, böyle bir anlaşmanın imzasındaki
mürekkep kurumadan "federasyon"un tarihe gömüle-
ceği bilincindedirler. Bugün adada iki devlet vardır. 30
yıldır kendisini kanıtlamış bu gerçek, ancak gevşek bir
"konfederasyon" halinde, dünya haritalarında degişme-
den kalabilir...
•••
"Dönüş süreci" başladığında, değerli yazar Sayın
Melih Cevdet Anday aramıza hemen katılamadı. Bir
ameliyat, Anday'ın okurları ile buluşmasını geciktirdi.
Cuma günü yazılarına yeniden başlayan Anday Ho-
caya tekrar geçmiş olsun, tekrar hoşgeldin diyoruz.
Daha çok şey var Anday'ın "hümanizm"\nden öğrene-
cegimiz...
Okullar bitti. Sınavlar sınavları izledi. Yaz çoktan
başiadı. Artık tatil günleri yaşanıyor. "Cumhuriyet"
okurlarına gazetelerini artık kapıcıları getiremeyecek.
Okurlarımız köşedeki bakkaldan ya da otobüs durağın-
daki büfeden kısa bir süre için "Cumhuriyet"\er\ni ala-
mayacaklar.
Bundan böyle kızgın kumlu plaj büfelerinde "Cum-
huriyet"\erin\ arayacaklar. Gerek geçmiş yıl deneyim-
leri, gerek son birkaç haftanın gözlemleri, kıyı kentle-
rinde bazı dağıtım aksamalarının varlığını ortaya
koymaktadır. Gazetemizin dağıtımını yapan "Birleşik
Basın Dağıtım AŞ"r\\n titiz çalışma ve çabalarına şük-
ran borçluyuz. Ancak "Cumhuriyet" bitince her neden-
se ertesi günü artış yapılması için büte sahiplerinden
uyarı gelmiyor. Bazı kıyı kent büfeleri kışın kaç tane
"Cumhuriyet" satmışsa yazın da aynı sayıda gazeteyi
getirince ortaya önemli bir sorun çıktyor. Ve tatile gi-
den okurumuz da "gazete "sini bulamıyor.
Böyle bir durumla karşılaşan okurlarımız eger ode-
meli olarak;
(9.1)5120505]
numaralı telefonu arayıp, aagıtım" servisimize ola-
yı duyururlarsa çok seviniriz.
Bol güneşli, mavi denizlerde mutlu tatiller dileğiy-
le...
Akitli personelin işten çıkanlmasıyla, devlet televizyonunun dahadakötüleşmesi bekleniyor
TTfFde son dizi: Güle Giile Saııa•Personelin işine son verilmesiyle TRT televizyonunun felce sürüklendiği öne
sürülüyor. İstanbul TV'sinde 10-15 kişiyle idare edilen montaj bölümünde şu
anda 2 kişi çalışıyor. Dış çekimler için tek ışıkçı kalmadı. Tüm teknisyenler ay-
nldı. Yaz dönemi için planlanan nitelikli programlar gerçekleştirilemiyor.
• Sürecek programlann ise 1 yapımcı ve 1 kameraman tarafmdan yapılması
isteniyor. Yapımcılar, bunun olanaksızlığını vurguluyor, ekranın kararmama-
sı için eski yayınlann tekrarına başvurulacagını, böylesi bir uygulamanm "bir
ölüyü belli bir süre canlı gibi göstermekten" öteye gidemeyeceğini söylüyorlar.
İstanbul Haber Servisi • An-
kara, İzmır ve İstanbul televiz-
yonlannda görev yapan akitli
personelin işine son verilmesı-
nin, bugüne dek kamuoyuna
yansıyandan çok daha vahim
bir karar olduğu ve Türkiye'de
zaten sağlıksız işleyenresmite-
levizyonun, tam anlamıyla felce
uğrayacağı öne sürülüyor.
Ankara TV'sinde 8 haziran-
da, tstanbul TV'sinde ise 15
haaranda personele duyurulan
karar, gerek işine son verilenler,
gerekse bölüm müdürleri ve ya-
pımo-yönetmenler tarafından
tepki ve şaşkınlıkla karşılandı.
Karann İstanbul'da acıklan-
masının ardından, bılgı almak
için TRTnin Ulus'taki binası-
na gittiğimizde, tam bir kargaşa
yaşandığına tanık olduk. Ku-
rumdakı herkes, işten çıkarma-
lan ağır biçımde eleştiriyor ve
bardağı taşıran bu son damlay-
la TRT yönetimine veryansın
ediyordu.
Bu karar, beraberinde ne tür
olumsuzluklar getiriyordu ve
neden tüm çahşanlan çileden
çıkarmıştı? Bu soruyu bölüm
müdürleri ve yapımalar şöyle
yarutlıyor:
"Akitli olarak çabşan perso-
nelde, 4-5 yıldar görev yapan
deneyimli ve nitelikli arkadaş-
lann yanı sıra pek çok yetenekli
genç vardı. Bu elemanlar cu-
martesi-pazar demçden, düzen-
li olarak çalıştıklan halde katkı-
da bulunduklan program
haftada kac kez yayınlanırsa. o
kadar gün çahşmış sayılıyor ve
düşük maaşlar alıyorlardı. Üs-
telik haklan olan sosyal güven-
celer de sağlanmıyordu. Sigor-
talannın ödenmesi için TRTye
açtıklan davayı kazanınca, yö-
netim, bu parayı bundan sonra
ödememek için işlerine son ver-
di. Masraflan kısmak için bu
yola başvuran TRT yönetimi,
bir anlamda intihar etmiş olu-
yor."
Hem aynlan, hem de kalan-
lar arasında gerçekten de 'ne işe
yaradığj pek belli olmayan' kı-
şilerin bulunduğunu belirten
yapımalar, bu durumun 'her
iki taraftan çok sayıda insanın
haksızbğa uğradığf gerçeğini
değıştırmediğini vurguluyorlar.
Konuştuğumuz tüm müdür ve
yapımalar, TRTnin asıl kam-
burunun bürokratlar olduğunu
öne sürerek, şunlan söylüyor-
lar:
"Yapımlarla doğrudan ilişki-
lı kişiler işten çıkartılırken, bir
bürokrat ordusu beslenmeye
devam ediyor. Dünyanın hiçbir
yayın kuruluşunda, bir yapım
görevlisıne 4 bürokrat düşmez.
Bu oran tersür. 6 bin TRT çalı-
şanından en fazla bm'i yapım-
larda görev almaktadır. Zaten
TRT bütçesi, Meclis'ten geç-
meyen ilk KIT bütçesi olarak
tarihe geçti. Parasal sıkıntıyı gi-
dermenin yolu, gereksız bürok-
rasiyi kaldırmaktan gecer."
Yapımalar, müdürler ve
akitli çalışanlar, resmi televiz-
yonun özel televizyonlarla re-
kabet edebilmek için kendine
çekidüzen vermesi gerekirken,
tam tersine, programlannı felce
uğrattığını söylüyorlar. tşten çı-
karmalardan sonra yüzyüze
gelinen çalışma şartlannı ise
şöyle anlatıyorlar:
"En önemli bölümlerden biri
olan montajda şu anda iki kişi
çalışıyor. Oysa 10-15 kişiyle bile
sorun çıkıyordu. Stüdyodakiler
dışında tüm ışıkçılann işine son
verildi. Dış çekimler için ışıkçı
yok. 20 kadar kameraman var-
dı, yalnızca 9 tane kaldı. Hiçbir
teknisyen kalmadı. özel akse-
suarlarla ilgilenebilecek, teknik
malzemeyi kullanabilecek, ya-
pımda ve taşımada yardıma
olacak hemen hemen kimse
yok. Yapıma-yönetmenlerin
tek bir kameramanla program
çıkarmasını beklemek çılgınlık.
Eskiden var olan 4-5 kişitik
ekipler bile yetersizdi. Avnıpa'-
da bu iş en azından 20 kişiyle
yapılıyor. Şimdi ise 2 kişiden
böylesi bir performans bekleni-
yor."
Pek çok sevilen programın
yayınının tehlikede olduğunu
vurgulayan yapımalar, yaz dö-
nemi için planlanan birtakım
nitelikli programlann da ger-
çekleştiriîemeyeceğini belirti-
yorlar. Oluşacak boşluklann,
eski yayınlann tekranyla şişiri-
lerek doldurulacağı ve özel
TVlerle rekabeün olanaksızla-
şacağı söylenenler arasında.
Alevilerden tepki:
'Diyanet
yasa taslağı
şeriatı
körüklüyor'
İstanbul Haber Servisi -Laik
devlet anlayışı içerisinde Diya-
net İşleri Başkanlığı'nın bulun-
maması gerektiğini savunan
Aleviler, devletin. ülke nüfusu-
nun yalnızca "şeriat peşinde
koşanlardan" oluştuğu varsa-
yımıyla hareket edemeyeceğini
söylediler.
Hazırlanmakta olan yeni Di-
yanet İşleri Başkanlığı'nın teş-
kilat ve görevleri hakkındaki
yasa tasansıyla ilgili ortak bir
bildiri hazırlamak için, Semah
Kültür Vakfı'nın cağnsı üzeri-
ne dün bir toplantı yapan çeşıtli
Alevi derneklerinin temsilcileri
"Diyanet örgütünün son za-
manlarda Alevi-Sünni zıtlaş-
masma çanak tutması, yurtse-
ver herkesi rahatsız etmekte-
dir" dediler.
Devletin, yol, su, elektrik,
okul, hastane gibi temel hizmet-
lere harcaması gereken trilyon-
larca lirayı Diyanet örgütü eliy-
le belli bir kesime aktararak
yurttaşlar arasında haksız ve
adaletsiz bir durum yarattığına
dikkat çekilen ortak bildiride şu
görüşlere yer verildi:
"Laik ve demokratık tüm
kurum, kuruluş ve aydınlar bu
çarpık durumun düzeltılmesini
beklerken, yeni hazırlanmakta
olan Diyanet İşleri yasa tasansı
durumu daha da kötüye götür-
mekte ve bu ülkede şenat iste-
yenlere hizmet edecek bir örgü-
tü iyice 'palazlandırmaktadır.
Gerçek laisizmin özüne uygun
olarak din işleri devlet işlerin-
den aynlmalıdır.
Yağmur yağdı böyle oldu
İstanbul'da dün sabah saallerinde
başlayan ve belirli arahklarla etkilı olan
yağmur. alçakta kalan semtlerde su
baskınlannayolaçlı. Bağalar,
Gaziosmanpaşa veçevresindeetkili olan
yağışlarda I57evhasargördü.
Meteoroloji yetkilileri, yağışlann hafta
sonuna kadar etkıli olacağını söylediler.
Eskiler. "İstanbul'unhavasıilekızına
güvcn olmaz" der. Dün. sabahın erken
saatlerinde. bunaltan y az sıcağının
ardından yağan yağmur, eskilen (kısmen
de olsa) haklı çıkanyordu. Özellikle
Bağalar Kocasinan Yavuzpaşa Caddesi
ile Gaziosmanpaşa ve Fatih te etkili olan
yoğun yağış, birçok ev ve işyerinin su
altında kalmasına yol açtı. Bağcılar'da
Tavukçu Deresı'nin taşması üzenne 117
evi sel bastı. 12 itfaiye ekibinın sürekli
olarak görev yaptığı bölgede. su boşaltma
çalışmalan_gece yansına kadar sürdü.
(Fotoğraf. SUAT KOZLUKLU)
Türkiye'nin satrançtamadalyaşanaazaldı
KAHRAMANOLGAÇ
Satranç Olimpiyaü'nın 11. turunda,
Türkiye, erkeklerde Mısır'a 2.5-1.5, ba-
yanlarda Türkmenıstan'a 2-1 yenildi.
Erkeklerde, 1. masada Suat Atalık, 2.
masada Turhan Yılmaz, 3. masada Suat
şoylu beraberlik ahrken, 4. masada Ali
İpek yenildi. Bayanlarda ise 1. masada Ni-
lüfer İpek. 2. masada da Gülümser Öney
yenildi, 3. masada Gülsevil Yılmaz iyi bir
oyunla galip geldi.
1988 Selanik Olimpiyau'nda bronz ma-
dalya kazanan Suat Atalık ile 1990 Novi
Sad Olimpiyatı'nda gümüş madalya kaza-
nan Suat Soylu'nun bu olimpiyatta ma-
dalya şanslan gjttikçe azalıyor. Suat Ata-
lık, son 3 turda yüzde 100 başan gösterir-
se, belki bir bronz madalya yakalayabilir.
Fakat, Brezilya yenilgjsinden sonra, an-
cak bir galibiyet ve 2 beraberlik alabildi.
4,5,6,7. turlardaki galibiyet serisini devam
ettiremedi. Dolayısıyla, büyükusta olma
şansı da azaldı.
11. tur sonunda puan durumu şöyle; 1.
Rusya (32 puan), 2. ve 3. Ermenistan, Öz-
bekistan (28 puan). 4. ABD (27.5) puan.
Türkiye, 21.5 puanla 60. Bayanlarda ise
Çin 24.5 puanla birinci, Ukrayna 23.5 pu-
anla 2., Gürcistan 23 puanla 3. durumda.
Türkiye ise, 14 puanla 55.
1. masadaki sıralama ise şöyle: 1. Kas-
parov (%87.5O), 2. Yang(%85), 3. Mous-
sa (%83.33), 4. Gurevitch (%83.33), 5.
Granda Zuniga (%77.78), 6. Anand
(%72.22), 7. Rogers (%72.22), 8. Shirov
(%70), 9. Suat Atahk (%68.18).
Öbür masalarda, Türkiye ilk 30'a bile
giremiyor.
Grossar (Slovenya) - Atalık (Türkiye)
1 .e4 c5 2.Af3 d6 3.d4 cd4 4.Ad4 Af6 5.
Ac3 Ac6 6.0 e5 7.Ab3 Fe7 8.Fe3 Fe6 9.
Ad5 Fd5 10.ed5 Ab8 11.c40-0 12.Fd3 a5
13.0-0 Aa6 14.Vd2a4 15.Acl Ac5 16.Kbl
Ad3 17.Vd3 Ah5 18.Ae2 f5 19.b4 ab3 20.
ab3 Fg5 21.Kal Vf6 22.Fg5 Vg5 23.M
Kac8 24.Kacl b6 25.Kfdl Kfd8 26.Vd2
h6 27.Vg5 hg5 28.Kc3 Kd7 29.Kal Af6
3O.Şf2 Kdc7 31.Kac 1 g4 32.h3 gh3 33.gh3
ŞH 34.Şg2 g5 35.Şf2 f4 36.Şg2 Şg6 37.
K3c2 Ad5 38.Kd2 Ae3 39.ŞO Ac440.Kd5
ŞH41.Kgl Şe6 42.Kddl Şf5 43.Kd5Kh7
44.Ad4 Şf6 45.Ab5 Kh3 46.Ad6 Kh2 47.
Şel Ad6 48.Kd6 Şf5 49.Kd2 Kcl 50.Kdl
Kdl 51.Şdl Ka2. Beyaz terkeder.
IS BILENIN
II
PİAR GALLUP'un araştırmasına göre Politîk ve Ekonomik
Bülten, işadamları ve üst düzey yöneticilerin düzenli olarak
okuduğu haftalık ekonomi gazeteleri arasında birinci sırada.
Yeni Rehber Dergi eki ile borsaya en yakın
haftalık yayın,
içinde yer aldığınız iş dünyasıyla ilgili bilmeniz
gereken her şey, Politîk ve Ekonomik Bülten ile
Yeni Rehber Dergi de
Aiayköşkü Caddesi, Eryıimaz Çıkmazı No: 13 / 34340 Cağaloğlu - İSTANBUL
Tel: 513 36 11 - 527 39 93-511 70 7 2 / 6 hat-Fax:51194 39
2-3 bin dolara
üniversiteli
olabilirsiniz
FİGENATALAY
Üniversiteye giriş sınavını
kazanamazsanız hemen umut-
suzluğa kapılmayın. Yılda bir-
kaç bin dolar ödeyerek, sınava
girmeden üniversiıe diploması-
na kavuşabilirsiniz.
Bağımsız Devletler Toplu-
luğu'na bağb ülkelerden birin-
de, örneğin Rusya Federas-
yonu'nda 7 yıl geçirdikten
sonra Türkiye'ye, adınızm önü-
ne doktor sıfatını. dağarağını-
za Rusca'yı eklemiş olarak
dönebilirsiniz.
Son günlerde Bağımsız Dev-
letler Topluluğu'na bağlı ülke-
lerin komşu kapısı olması ve
Türkiye'de yuzbınlerce lise me-
zununun ünıversite kapısında
yığılması, öğrencilere yurtdışın-
da yükseköğrenim umudu, ara-
cılık yapacak fırmalara da yeni
bir ış olanağı yarattı.
Ancak. sayılan hızİaartan bu
fırmalara karşı öğrencilerin çok
dikkatlı olmalan gerekiyor.
Öğrencilerin gidecekleri üniver-
sitenin yıllık ücretini Türkiye'-
deki fırmaya ödemeden önce
bu üniversitenin rektörü ile ya-
pılan kontratı, YÖK'ten alınan
söz konusu üniversitenin Tür-
kiye'dekı benzerleriyle denk
olduğuna ilişkın yanyı görme-
lerinde, gidilecek ülkenin Tür-
kiye'deki konsolosluklanyla
görüşmelerinde büyük yarar
var.
BDT ülkelerine öğrenci gön-
deren bazı firmaiardan alınan
bilgiye göre, bu ülkelerdeki üni-
versitelerin yıllık ücretleri 1.500
dolarla 4 bin dolar arasında de-
ğişiyor. Bu ücrete, iki kişilik
odalarda kalma, ders kitaplan
ile tüm ders araç-gerecleri ve
üniversitenin tüm olanaklann-
dan yararlanma dahil. Ancak,
yeme-içme ve ulaşım masraflan
öğrencinin kendisıne ait. Bir
günlük yiyecek gereksiniminin,
üniversite kafeteryasından sağ-
lanması halinde bir dolan geç-
meyeceği, Rusya Federas-
yonu'na gemi ve trenle gjdiş
ücretinin yaklaşık yüz dolar tu-
tacağı belirtiliyor.
Bu ülkelerde yükseköğrenim
görmeyi düşünen öğrencilerin,
okulun bir yıllık ücretini kendi-
lerine araalık yapan fırmaya
vermesi gerekiyor. Bunun so-
nucunda, birkaç bin dolan öde-
dikten sonra Moskova Havaa-
lanı'nda dolandınldığını anla-
yıp çaresiz kalma tehlikesi de
yok değil. Bu nedenle, öğrena-
lerin parayı vermeden önce izle-
yeçekleri yol şöyle olmalr.
Önce gitmeyi düşündüğünüz
ülkenin konsolosluğuna gıde-
rek, firmalar hakkında bilgj ıs-
1
teyin. Çünkü, fırmalar üniversi-
telerle yaptıklan anlaşmalann
bir kopyasını konsolosluklara
gönderiyor. Görüştüğünüz fır-
ma yelkilisinden, gideceğiniz
üniversi'enin rektörü ile yapıl-
mış kontratı size göstermesini
isteyin. Eğer yetkili size ön pro-
tokol anlaşması gösteriyorsa,
bu yeterli değıldir. Ön proto-
kol, bir iyiniyet anlaşmasıdır ve
yasal anlamda geçerliliği yok-
tur. öğrenimizi yaptıktan son-
ra Türkiye'de geçersiz bir diplo-
ma sahibi olmak istemiyorsanız
mutlaka YÖK'ten gönderilmiş
"denklik yazısı'nı görün. Tür-
kiye'den gideceğiniz ülkeye
kadar fırmadan size eşlik edile-
cek mi, havaalanında üniversite
yetkilileri karşılayacak mı? öğ-
BDTde öğrenim görûleolHP'
cek bazı üniversıtelenn ad]an
ve yıllık ücretleri şöyle: _
Moskova Gubkin Üniversi-
tesi Petrol ve Doğalgaz Mühen-
disliğı: 3 bin dolar.
Moskova Mendelyev Üni-
versitesi Kimya Yüksek Mü-
hendisliği: 3 bin dolar.
Moskova Üniversitesi İnşaat
Yüksek Mühendisbği: 3 bin do-
lar.
Moskova Lumumba Üniver-
sitesi: Tıp Fakültesi 4 bin dolar,
diğer faküjteler 3 bin dolar.
Çuvaş Üniversitesi: 2 bin do-
lar.
_ Litvanya Vilnius Teknik
Üniversitesi: 3.500 dolar.
Moskova Devlet Üniversitesi
Tıp Fakültesi: 3.700 dolar.
Azerbaycan Devlet Üniversi-
tesi: 1.8004olar.
Azerbaycan Teknik Üniver-
sitesi: 2 bin dolar.
Azerbaycan Tıp Üniversitesi:
3.500 dolar.
Azerbaycan İnşaat Mühen-
disliği Enstitüsü: 2.500 dolar.
Moskova İnşaat Mühendisü-
ği Enstitüsü: 3 bin dolar.
Alma-Ata Devlet Tıp Ensti-
tüsü: 2.500 dolar.
Alma-Ata Enerji Enstitüsü:
1.500 dolar.
Kazakistan Çimkent Tıp
Enstitüsü: 1.500 dolar.
BDT ülkelerindeki pek çok
üniversitede sosyal alanlarda
yükseköğrenim görme olanağı
da bulunuyor. Çeşitli üniversi-
telerin felsefe, sosyoloji, psiko-
loji, uluslararası hukuk, ulusla-
rarası ilişkiler, gazetecilik,
kültür fızik, pedagoji ve psiko-
loji gibi bölümlerinde yılda
1.200 ile 1.700 dolar arasında
ücret ödeyerek okumak müm-
kün.
Dköğretim kıınmıları
yönetmeliği değîşiyor
AYŞE SAYIN
ANKARA - Dköğretim kurum-
lan, 1992-93 eğiüm öğreüm yılına
yeni bir yönetmelikle girecek.
Milli Eğium Bakanhğı, 9 Mart
1992'de yüriirlüğe giren "tlköğre-
tim Kurumlan Yönetmeliği"ni,
mevcut eğjtim sistemine uyaria-
namaması, milli eğitim müdür-
lüklerinın eleştirileri ve okullar
tarafından tam anlaşdamaması
nedeniyle yeni baştan düzenleye-
cek.
Bu amaçla Milli Eğiüm Bakanı
Köksal Toptan, yönetmelikte de-
ğişildik yapmak üzere önümüzde-
kı hafta bir komisyon toplanosı
yapacak. Komisyonda eğitim fa-
kültelerinden biüm adamlan ve
eğitim uzmanlannın yanısıra velı-
ler, öğrenciler ve eğiüm muhabir-
lerinın görüşleri ahnacak.
İlk ve ortaokullania "ölçme de-
ğertendume" sistemine geçümea
nedeniyte yapılan yönetmelik de-
ğişikliği ile uygulamayı buna göre
düzenkyen Milli Eğitim Bakanb-
ğı, uygulamanın yüriiyüp yürü-
mediğini değertendirmek üzere,
öğreüm yılı içinde ü milli eğjtim
müdürlüklerinden rapor istedi.
Milli eğitim müdüriükleri ba-
kanlık tarafından bu sistemi an-
lattnak için gönderilen 5 genelge-
ye rağmen, kanşıkhğın önüne
geçUemediğini bakanhğa iletü.
Yönetmelikte aynca 5 yaş uy-
gulaınasını öngören hüküm de
değişünlecek. YöneüneBkte yer
alan "İlköğretim kurumlannın bi-
rinci suııfına kayıt ve kabullerin
başladığı tarih 5 yaşını (60ay)dol-
durmuş olanlarla o yıhn eylül ayı
sonuna kadar dolduracak olan-
lar" ibarea, "6 yaş ve 72 ay" ola-
rak değışürilecek.