15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2HAZİRAN1992 CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ÇukobiNik Müdürü kaçnnş • ADANA (Cumhuriyet Cüney İUeri Bürosu) - Genel M üdür Sedat Doğan'ın "mafya kaçırmışür" dediği Çukobırlik İkmal Müdürü Veli Kara, "emniyeti meşgul ettiğı" gerekçesiyle "sanık" olarak sorgulandığı emniyette gazetecilere, "Kaçınlmadım, tehdit edildığım için kaçtım" dedi. Buaçıklamasıyla "mafya" tarüşmasına "kim tehdit etti" sorusunu ekleyen Karcının "kaçması" yada "kaçınlması", Adana Emniyet Müdürü Mete Altan'a göre "abartılmış"tı ve sonuç. Çukobirlik'in SHP"li yönetimı açısından "fıyasko"ydu. İşçi protestosu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Belediyeİş Sendikası Tansaş Şubesi'ne üye bir grup işçi. işten çıkarmalan protesto amaayia Tansaş Genel Müdürlüğü önüne siyah çelenk koydu. Sendika merkezinden Tansaş Genel Müdürlüğü'ne kadar yürüyen işçiler, yol boyunca sloganlaratarak işvereni protesto ettiler. Tansaş Genel Müdürlüğü önünde toplanan işçiler, Tansaş işvereninin taşeron sistemi getirerek sendikayı yok etmeyı amaçladığını söylediler. Olayı protesto amaayia 7 işçınin açlık grevini sürdürdüğünü söyleyen Belediye İş Sendikası Tansaş Şube Başkanı Yaşar Yılmaz, bugüne dek sudan sebeplerle 230 üyelerinin işineson verildiğini belirtti. Faralyalı proje istiyor • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Enerjı \e Tabıı Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı, "Mayısayı enflasyonu yüzde l'ler civannda olacak. Bütün iç ve dış olaylara rağmen, bu ortamda bıle çok güçlü bir koalisyon sayesinde enflasyon kontrol altına alınabilmiştir" dedi. Faralyalı, aynca Türkiye'de proje açığı olduğuna dikkat çekerek yatınmalara, "Proje getirin. Teşvikler için kaynak yaratıldı, gelin . isteyin. verelim" diye şeslendi. İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Türk Amerikan İşadamlan Demeği tarafından düzenlenen. "Ege Bölgesi'nde Yabancı Yatınm Olanaklan" konulu seminer. dün İzmir Ticaret Odası'nda yapıldı. Varan-1 satoşa çıkıyor • TRABZON(AA)- Hayali ihracatta kullanıldığı gerekçesiyle zapt altına alınan ve daha sonra mahkeme karanyla Hazine'ye kalan Vanm-1 adlı gemi satışa çıkanlacak. Halen Trabzon limanında bulunan 2.700 grostonluk gemiye, oluşturulan komisyon tarafından 4 milyar lira kıymet biçildi. Ansan Coca-Cola üretimde • Ekonomi Senisi - Ankara Gıda Meşrubat ve Meyve Sulan Sanayii AŞ'nin (ANSAN) Trabzon'un Araklı ilçesinde yaptırdığı ve 6 aydır deneme üretimini sürdüren Coca-Cola fabrikası. 3 haziran çarşamba günü tam kapasiteyle üreüme geçecek. Coca-Cola Ansan Araklı Fabrikası Müdürü Ali Hüroğlu yaptığı açıklamada, tam kapasiteyle üretime geçecek fabrikanın yaklaşık 50 mil>ar liraya mal olduğunu belirterek fabrikada günde 22 bin şişe Coca-Cola üretildiğini söyledi. Fasçekirgesine karşı mücadele • ÇİNE (Cumhuriyet)- Çine ve çevresinde her yıl görülen ve tanmsal ürünlere büyük zararveren Fas çekirgesi sorunu yine gündemde. ÇineTanm İlçe Müdürü Özkan Atılgan, çekırge ile mücadeleye başladıklannı belirterek " Yıllardır sorun olan bu çekirgelerle mücadelede köylüler de bize yardım ederse iki yılda hepsini yok ederiz" diye konuştu. Tanmsal ürün ve yeşilliklere büyük zarar veren Fas çekirgesi ile mücadele, Çine ve çevresinde başladı. Holdingleşenkoopeıatifkarıştı BÜLENT KIZANLIK Oto tamircilerinin Baba des- teğiyle büyüyüp holdingleşen kooperatifı, üyeleriyle mahke- melik oldu. Maslak Oto Sanayi Sitesi'ni kurmak için 1967 yüında faali- yete geçen Oto Tamircileri ve Benzerleri Küçük Sanayi Yapı Kooperatifı ilk işyerlerini üye- lerine 1975 yüında teslim etti. Sanayi sitesini o yıl hizmete açan zamanın Başbakanı Sü- leyman Demirel, kooperatife aynı yerde milyarlık yeni bir arsa tahsıs ederek büyümesini sağladı. Bugün üye.sayısı 2 bin 400, yıllık cirosu da 600 mil- yar liraya ulaşan kooperatife büyümek yaramadı. Maslak'ta- ki ikinci bölüm işyerleri ile Iki- telli'deki yeni sanayi sitesinin inşaaünı sürdüren ve milyariar- ca lira değerindeki mal varlığı ile holding büyüklüğüne erişen kooperatifte yolsuzluk iddiaları yönetimle üyelerin arasını açü. Adalet Partisi'nin eski yöne- ticilerinden olan kooperatif başkanı Nazmi Akbacı'ya yö- nelık suçlamalar da Istanbul mahkemelerinde dava konusu oldu. İstanbul Esnaf ve Sanat- karlar Birliği Başkan Vekilliği'- ni de yürütmekte olan koopera- tif başkanı Nazmi Akbacı ise, "Burası holding gibi koopera- tif. Büyük başın derdi de büyük olur" dedi ve şikâyetçi üyelerin kooperatif yönetimini ele geçir- mek istediklerini savundu. Maslak Oto Sanayi'deki dükkanlann 250 milyon liraya devredildiğini duyduklannı ve kooperatif üyelerinin bu açıdan kazançlı olduklannı söyleyen kooperatif başkanı Akbacı suçlamaları reddetti. Maslak Oto Sanayi Sitesi'ni kurmak için 1967 yıhnda faaliyete geçen ve Başbakan Süleyman DemireFin 1975 yıhnda tahsis ettiği ikinci araziyle üye sayısını 2 bin 400, yıllık cirosunu 600 milyar liraya ulaştınp holding büyüklüğüne erişen oto tamircilerinin kooperatifin.de, üyelerle vönetim mahkemelik oldu. Ağır suçlamalar Oto Tamircileri ve Benzerleri Küçük Sanayi Siteleri Yapı Kooperatiff nde, üyelerin yöne- time yönelik tepkileri 31 martta yapılan genel kurul toplantısın- da patlak verdi. Üyeler, önce- likle ayn yerlerde, ayn dönem- lerde ve ayn üyeler için inşaat yapan kooperaü'fin, tek isim ve tek yönetim altında toplan- masından dolayı rahatsızlık- larını dile getiriyorlar. 1975'- ten sonra Maslak'taki ikinci kısım işyerlerine üye olan ko- operatif üyeleri 17 yıllık sürede inşaatların tamamlanmadığın- dan yakınarak, bugüne kadar yaptıklan 56-57 milyon lira ci- vanndaki ödemelerin daha da yükselmesinden endişe ediyor- lar. Bazı üyeler yönetimin işyer- lerinin üyeye teslimini geciktire- rek yıllar itibariyle maliyet artışından faydalandığını, farklı bölümlerin üyelerinden toplanan paralan bir diğerinin inşaatına aktardığmı ve sosyal tesislerle, kooperatif arazileri için müteahhit Nurol fırması ve kendi yakınlanna ayncahklı satış yapmaya çabştıklannı id- dia ediyorlar. Her bölüm için üyelerden yılda 45'er milyon lira maaş alan kooperatif baş- kanı Nazmi Akbacfnın, ana sözleşmeye aykın olarak sosyal tesis statüsündeki lokantayı yö- netim kurulu karanyla kendisi- ne sattırdığı da iddialar arasın- nda yer ahyor. Üyelerden Ah- met Vanşlı, Mehmet Kamil Altıner, İ. Cüneyt Hatipoğlu, Hüseyin Reha Ören ve Kazım Küçükün 98 milyon 649 bin liralık lokanla satışının iptali için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açtıklan da- vanın görüşülmesine de devam ediliyor. Eleştirilerin dile getiril- diği tartışmah genel kurul da mahkemelik oldu. İstanbul As- liye Ticaret Mahkemesi'ne baş- vuran Maslak'taki ikinci kısım üyesi Sait Yalçın ile İkitelli'deki üçüncü kısım üyesi Mehmet Fi- ruz K. Algan, 31 marttaki gene kurulun tutanağının 15 günlük kanuni süre içinde bakanlığa gönderilmediği, yetkililerin ko- operatif yöneticilerini uyarması üzerine gönderilen metinde de üye eleştirilerinin yer al- madığını bildirdiler. Üyeler, ba- kanlık yetkililerinin ikinci uya- nsının ardından kooperatif yönetiminin üye eleştirilerini de kapsayan gerçek tutanağı gön- dermek zorunda kaldığını. an- cak ilk tutanağı eksik düzenle- mekle "evrakta sahtekarlık" suçu işlendiğini savundular. Yalçın ve Algan'ın iddialanna göre genel kurulda üyelere, 1991 yıh bilançosu yerine koo- peratiflerde farklı kısımlar için faaliyete geçilen tarihten başla- yan 6 ve 12 yıllık bilançolar su- nularak hesap karmaşası ya- ratıldı. Sözkonusu üyelerin id- diasma göre, sadece bordür taşında önceki yıl 18 bin 636 li- rahk metrekare maliyeti 47 bin 816 lira ödenerek 248 milyon. geçen yıl da 32 bin 361 liralık maliyet 61 bin 672 lira olarak yansıtılarak 299 milyon lira za- rara neden olundu. Kooperatif yöneticileri ise "Maslak'taki eser ortada" diye- rek, yöneltilen eleştirileri 25 yıldır kooperatif başkanhğını yürüten Nazmi AkbacTyı dü- şürerek yönetimi ele geçirmek çabası olarak niteliyorlar. 14 kasım 1%8'de temelini attıklan Maslak Oto Sanayi Si- tesi'ndeki 348 işyerini tesisleriy- le birükte 1975'te toplam 98 milyon liraya mal ettiklerini an- latan başkan Nazmi Akbacı üye başına 160-170 bin lira düş- tüğünü söyledi. Akbacı bu bö- lüm üyelerin bugün ortak mal- lanndan benzin istasyonu için 8'er milyon, Halkbanİc'a devre- dilen arsa için 11.5 milyon, sos- yal tesislerden de 50'şer milyon pay alacaklannı belirtti. Akbacı ikinci kısımda, 1425 iş- yerinin tamamlanma aşaması- na geldiğini kaydetti. Bugüne kadar bu inşaatlara 83 milyar lira ödeme yaptıklanru söyle- yen Akbaba, bu üyelerin 3 mil- yonu mart döneminde, 3 mil- yon 600 bin lirası da eylüle ka- dar ilave ödemesi bulunduğu- nu, bazı işyerlerinin içinde yapı- lan imalatlann da diğerlerine göre 2 milyon 600 bin ile 13 mil- yon lira arasında maliyet farkı getirdiğini söyledi. İşyerlerinin konumuna ve metrekaresine göre alan farklan belirlendik- ten sonra kesin hesaplann çı- kanlacağını anlatan Akbaa 108 metrekarelikler için 56 mil- yon 600 bin lira dolayında olan ön maliyetin 40 milyon 350 bin ile 73 milyon 600 bin lira arasın- da değiştiğini ifade etti. İkitel- li'de ise 752 işyeri planlandığını ve 1988'de temeli atılan site için üyelerin 57 milyonluk ödeme yaptıklannı kaydeden Nazmi Akbaa, buradaki arsa -ve alt- yapı sorununun çözümünün iş- leri güçleştirdiğini ifade etti. İzmir iktisat kongrelerini değerlendiren Prof. İlhan Tekeli: Ikiııci kongrenin birincisiyle ilgisi yok Ekonomi Senisi - Bugüne kadar gerçekleştirilen izmir İktisat Kongrelerini değerlen- diren Prof. İlhan Tekeli, Tür- kiye'nin 1929 ekonomik bu- nahmı sonrasında devletçilik politikasının benimsenmesi nedeniyle kongrede savunulan ekonomik politika çizgisi dışına çıkıldığmı belirtti. Teke- li, sorulanmızı şöyle vanıtladı: - Sizce Birinci İzmir İktisat Kongresi'nin Turkiye'nin ikti- sat tarihi bakımından önemi nereden geliyor? - 17 Şubât 1923'te yapılan Birinci İzmir İktisat Kongre- si'nin önemine 1968 yıhnda rahmetli Gündüz Ökçün'ün bu konudaki haberler. belgeler ve yorumlan bir kitap halinde toplamasından sonra Türkiye iktisat tarihi yazınında değinil- meye başlanmıştır. Kanımca da yeniden keşfedilen bu kong- renin önemi 1970'li yıllarda bi- raz abarülmıştır. Eğer bu kongre 1970'lerde ona yükle- nen önemde olsaydı bu kadar uzun seneler unutulmazdı. 1970'li yıllarda bu kongreye önem yüklenmesinin nedeni sadece o yıllarda bu konuda bir yayın yapılmış olması yü- zünden değildi. 196O'lı yıllann ikinci yansından sonra Turki- ye'nin sol düşünceye açılması sonucuydu. Tarihçiler iktisat tarihine önem vermeye baş- lamışlardı. İktisat poliükalan sınıfsal boyutlanyla birlikte kavranmaya başlanmıştı. Tür- kiye'de iktisat tarihi yazınının böyle bir acılım gösterdiği bir dönemde toplumun tüccar, es- naf, sanayici, işçi, çiftçi gibi farklı sınıflannın iktisadi politi- ka tercihlerinin dile getirildiği böyle bir kongre kaçınılmaz olarak dikkatleri çekecektir. • Kongre'nin örgütlenmesi na- sıl oldu? Ne tür kararlar alındı? Kongre İktisat Bakanı Mah- mut Esat'ın girişimiyle toplan- mıştır. Ama kongrenin toplan- masında Milli Türk Ticaret Bir- liği'nin ve bunun genel sekreteri olan Limana Hamdı Bey'in et- kili olduğu bilinmektedir. Kongreye katılanlar kongreye meslek gruplannın temsilcileri olarak katılmışlardır. Bunun nedeni Mütareke ve Kurtuluş Savaşı süresinde güçlü bir "mes- leki temsil" varhğıdır. Kongre salonunun sağı tüccar grubu temsilcilerine, sol yanı işçilere verilmiş ortada çiftçiler yer almıştır. Çiftçilerle işçiler arasında sa- nayiciler oturmuşlardır. Kong- rede izlenmesi istenilen politi- kalar oylanarak karar- laşünlmıştır. Genel olarak ka- pitalizmin kurumlan yoluyla ulusal bir ekonomi oluşturul- mak istenilmektedir. Kongre kararlan arasında aşann kaldınlması, ulusal ticaret ban- kası kurulması gibi daha sonra uygulanan kararlar vardır. - Bu kongrenin kararları uy- gıdandı mı? - İş Bankası'nın ve aşann kaldınlmasına bakılarak kong- re kararlan uygulanmıştır de- mek ne kadar doğru olur bile- mem. Daha sonra bu uygula- malan yapanlar böyle bir prog- ramın uygulanması bilinciyle bu uygulamalan yapmamı- şlardır. Onun için de bu programa referans verilmemiştir. Ama uygulamayı yönlendirenlerle kongreye katılanlar ya aynı ki- şiler olduundan ya da aynı çev- relerden geldiklerinden uygula- ma ile kongre kararlan arası- nda önemli paralellikler olmuş- tur denilebilir. 1929'da yaşanan dünya eko- nomik bunahmı sonrasında Türkiye devletçilik politikasını benimseyince kongrede savu- nulan ekonomik politika çizgisi dışına cıkılmıştır. Belki de Iz- mir'deki bu kongrenin 1968 yı- hna kadar unutulmuş olması bu yüzdendir. - Daha sonraki tarihlerde ya- pıian İzmir İktisat Kongresi'yle birinci kongre arasında bir ilişki var mı? - 2-7 Kasım 1981 tanhinde İzmir'de 2. Türkiye İktisat Kongresi toplanmışür. Bu kongre ile 1923'te kurulan kongre arasında ciddi bir ilişki yoktur. Bu kongre o kadar ace- leyle ve bu konunun tarihini bilmeyenlerce hazırlanmış ki yanüş olarak 2. kongre diye ad- landınlmıştır. Gerçekte ikinci kongre birin- ci kongrenin örgütlenmesinde önemli rol oynamış Limana Hamdi yani Ahmet Hamdi Ba- şar'ca 1948 yıhnda düzenlen- miştir. Bu kongre bir yandan devlet- çi ekonomik politikaya karşı li- beral ekonomik politikayı güç- lendirmeyi amaçlarken diğer yandan o zaman Neumark'ın haarlamakta olduğu gelir ver- gisi kanununu etkilemeye çalışıyordu. Neumark'ın kong- reyi etkileyip istedığa karan kongreden çıkarması üzerine kongre tamamlanamamıştı sanınm. 1981'in bir askeri müdahale dönemi olduğu ve toplumun özellikle işçi kesiminin ve aydın kesiminin sesinin önemli ölçü- de kısıldığı düşünülürse, birinci kongrede olduğu gibi değişik kesimlerin temsiline dayanan ve bunlann oylanna dayana- rak bir karara ulaşım meka- nizmasmın oluşmayacağı açık hale gelir. Nitekim 1981 kong- resi bulunabilen bildirilerin su- nulduğu bir kongre olmuştur. Yırcalı adaylıktan çekildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Baş- kanı Rona Yırcalı, delegelerin önceki gün yapılan konsey se- çimlerindeki tercihlerini saygıyla karşıladığını bildire- rek, adaylıktan çekildiğini açı- kladı. Birlik yönetim kurulu- nun yann yapılacak seçimle- rinde, seçilmesine kesin gö- züyle bakılan Yalım Erez, se- çimlerle ilgili olarak Başba- kan Süleyman Demirel ile gö- rüşmediğini söyledi. Yırcalı, dün yaptığı yaalı açıklamada, önceki gün ya- pılan ve Yalım Erez lehine so- nuçlanan konsey seçimlerini saygıyla karşıladığını belirtti. LSONIN EVREMNDEN ŞÜKRANKETENd Hükümet Ne Yapıyor? Tarım-iş Sendikası nın, tarım işletmelerinde, on bin altıyüz işçiyle dün başlaması gereken grevleri, 28 mayıs tarihli Ba- kanlar Kurulu karan ile ertelendi. Yasadaki adı 'erteleme' otan hükümet yetkisi, 60 günlük ertelemenin ardından da uyuşmazlığın YHK'ya gitmesini öngördüğü için, grev hakkının siyasi iktidar tarafından işçinin elinden alınması, gaspı, niteliğini taşıyor. Bu nedenle de ILO'nun ilgili bütün uzmanlık raporları ve kararlannda yasadaki bu düzenleme; grev hakkına çok ciddi bir müdahale olarak görülmüş, Türk hükümetlerine hesap sorulmuş ve düzeltilmesi; yan; siyasi iktidarın elindeki bu çok tehlikeli biçimde kullanılabilecek hakkın alınması istenmişti. DYP-SHP koalisyon hükümetinin gerek program ve ortak pro- tokollerinde, gerekse her ikı partinin programlarırtda, ILO sözleşmesine uyma yükümlülüğü olarak da bu haksız grev hakkı gaspının yasadan çıkarılması sözü vardı. Hükümet bu gecikmiş sözünü yerine getirecek, söz konusu haksız yasal yetkiyi yasadan kaldıracakken, akıl almaz bir çe- lişki olarak kendisi, hem de yasanın amacını da aşan bir bi- çimde kullanmış bulunuyor. Tarım İşletmeleri, kısa adı ile TİGEM grevinin 'genel sağlığı ve milli güvenliği' nasıl tehdit edeceğinin açıklamasını yapabilir, mantığını bulabilir misi- niz? Hükümet karan bal gibi ILO uzmanlık raporlarında işaret edilen, 'yetkinin siyasi iktidar tarafından kötü kullanılması, suiistimal edilmesi' değil mi? Bir de işin perde arkası var. Tarım işçileri, çok uzun yıl- lardır sözleşmelerde üvey evlat muamelesi görmüş, ücretleri hep genel ortalamanın çok gerısınde kalmış. Şimdi de Tarım- Iş Sendikası nın greve çıkışında ana neden, bu haksızlığın sınırlı ölçüler içinde de olsa düzeltilmesi. Tarım-lş, kamu işçi- ler ıne verilecek zam oranı ile sözleşme bağıtlamaya itiraz et- miyor. Sadece çoğunluk için geçerli olan taban ücretin, kamu işçilerine yaklaşacak biçimde bir miktar iyileştirilmesini isti- yor. Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay da 'tarım işçileri haklı' diyor. Ama sorumlu bakan olarak grev hakkını gaspeden hü- kümet kararmın altında imzası var. Ve de önümüzdeki günler- de ILO genel kuruluna gidecek, hükümet adına, 'biz bu anti- demokratik yasayı kaldıracağız, size ve Türk kamuoyuna, iş- çisine sözümüz var' diyecek. Nasıl yapabilecek? Resmi Gazete'de yer aldığına göre 28 mayıs tarihini taşı- yan hükümet kararından iki gün sonra DYP ve SHP'nin işçi kökenli milletvekilleri ile bir panelde bir araya geldik. Haberi bizden duyduklarında, 'nasıl olur? Çok kötü? Partililere nasıl anlatır? Nasıl savunuruz?' türünden tepkıler gosterdıler. Bir gün önce yapılan görüşmelerin içinde olduklarını, anlaşmaya varılmak üzere bulunduğunu anlattılar. Sözün kısası parla- menterlerin iki gün önce alınan karardan haberleri yoktu. De- mek ki habersız olan sadece Çalışma Bakanı değilmiş. İşçi kökenli parlamenterler uyuşmazlığın çözümü için arabulucu- luk yaparken bir başkaları yurtdışı geziler arasında Türkiye'- ye uğramış bulunan Başbakanı yakalayıp, grev hakkı gaspı kararına ikna edip, uygutatmışlar bile. Haydi bazıları hükü- met içinde işçi kökenli milletvekillerinden daha etkili, daha haberii olsunlar Biz Çalışma Bakanı'nın hem de altında im- zası bulunan karardan habersız olmasım hiç anlayamadık. Hele de erteleme sebebini bilmediğini, 'çalışma banşı ola- cağını düşündüğünü' söylemesını. Hükümet, ancak 'halk sağlığı, milli güvenlik için ciddi tehdit' olabılecek hallerde kul- lanabileceği bir yetkyı. devlet üretme çiftliklerinde yapılan bir grev için kullanıyor. Bakan, çalışma barışının hedeflendığin- den söz edebiliyor. Siyasi iktidar, hükümetler, çalışma barışını başka nasıl ve ne ölçülerde bozabilirler ki acaba? Tarım-lş Sendikası'nın Tarım İşletmeleri'ne bağlı il Müdür- lükleri'nde 15 bin işçiyi kapsayan grevi 28 mayısta başlamıştı. Hükümet devam etmekte olan bu grevi ertelememişkeodün başlaması gereken Tarım Işletmeleri'ndeki grevi başlama- dan 3 gün öncesinden ertelemiş olmakla keyfiliğini ve yasayı amacının dışında kullanmayı sergılemiş olmuyor mu ? Tarım-lş erteleme kararına karşı dün yargıya başvurdu. Hükümetin, yargıdan gelebilecek, bir hukuka aykırı uygula- ma, 'iptal' kararından önce davranıp, ayıbını örtmek üzere, Tarım-lş'in sözleşmesinin ımzalanmasını sağlayacak bir adımı atacağını sanıyoruz. Dün bu anlamda her iki partiden, durumun vahametini gören kadrolar harekete geçmişlerdi. Arabuluculuklar yoğunlaşmış, Başbakan'ın dönüşü bekleni- yordu. Ancak barışın sağlanması, sözleşmenin imzalanması sevindirıci olsa da hükümetin ayıbını ortadan kaldırmaz. Ya- sanın ne ölçüde tehlikeli ve kaldınlması zorunlu, suiistimale elverişlı oiduğunu bir kez daha ortaya çıkarmış oldu. Hükü- metin karmaşasını, iç çelişkilerini de. Başbakan nasıl bir tavır içinde olacak? önümüzdeki gün- lerde izleyeceğız. Türk-lş'in hali pürmelali ise daha dünden belli oldu. Erteleme kararmın duyulmasının ardından Türk-lş Başkanı Şevket Yılmaz, haklı olarak hükümeti suçlayan de- meçler verdi. Hemen başkanlar kurulunu toplayıp gereken tavrın konacağını bıldirdi. Gelin görün ki ilan edildiği üzere, dün Türk-lş Başkanlar Kurulu, bu çok tehlikeli hükümet icra- atı, grev hakkı gaspı karşısında tepkısini belirlemek için topla- namadı. Galıba çoğunluk, sözde ILO genel kurulu, turistik ge- ziyeçıkmışlar. HükümetleTarım-İş'i buluşturup, sözleşmenin imzalanmasını sağlamak, böylece işin kapatılabilmesi yolu yeğlenmiş. Türk-İş Başkan Yılmaz, Başbakan ile Tarım-lş Başkanı'nı görüştürebilme çabasında dün koşturup durmuş. Sözleşme keşke imzalansa, iyi güzel de hükümet, gözdagı niteliğinde böylesine bir yasal yetkiyi kötüye kullanma karan altyor; Türk-İş buna nasıl böyle sessiz kalabiliyor? Türk-lş, asgari sendikal görev ve işlevini yerine getirip ILO'ya hükü- meti şikâyet edip, gündeme gırmesini isteyecek mi? Bunu da yapmayacaksa o kalabalık heyet, ILO'da ne yapacak? DİSK Sendikal Harekete uzun yıllar katkıda bulunmuş eski sendikacılan bir araya getirdi. DİSK, eski sendikacılan bir araya g etirdi: 'Emek Danışma Konseyi' • DİSK'in Danışma Konseyi'nde şu isimler yer alıyor: Kemal Sülker, Mu- zaffer Alpdündar, Şaban Yıldız, Avni Erakalın, Dinçer Doğu, Şinasi Kaya, Yalçın Sıdal, MuzafFer Saraç ve Or- han Balaban. Ekonomi Senisi - DİSK, sendikal harekete uzun yıllar katkıda bulunmuş eski sendikacılan bir araya getirerek "Emek Danışma Konseyi" kurdu. Yönetim kurulunun belirleyeceği gün- demle her ay toplanarak görüş ve önerilerini DİSK yöneücilerine ıletecek konsey şu isimler- den oluşuyor: Kemal Sülker, Muzaffer Alpdün- dar, Şaban Yıldız, Avni Erakalın, Dinçer Doğu. Şinasi Kaya, Yalçın Sıdal, Muzaffer Saraç ve Orhan Balaban. Öte yandan DİSK ve bağlı sendikalan, 20 ha- ziranda yapılacak Ören toplanulanna yönelik olarak çalışmalanna hız verdiler. Yeni Oleyis ve Tursan-İş sendikalannın katıhmıyla DİSK içinde toplusözleşme yetkisi alan ilk sendika olan Oleyis Sendikası'nın da ör- gütlenme çalışmalannı hızla sürdürdüğü bildi- rildi. Ege'deki Turban 'da çalışan işçilerin yüzde 70'inin geçen hafta içinde üye olduğu Oleyis Sendikası yöneticileri eski üyelerinin yasal çerçe- ve içinde yeniden scndikalanna döndüklerini belirttiler. SATILIK 1. Dünya Savaşı sıralarında ımal edildiği sanılan EDCO ya da ERCÖ marka çalışır durumda, orijınal derı muhafazasında FOTOĞRAF MAKİNESI Tel: 71-193752 (Savaş Kürklü) Satılık yavru İngiliz tazısı 260 12 27 - 248 12 39 İKV Başkanı Kamhi: Rekabet içîn üretim teknîkleri zorunlu İSTANBL L (AA) - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Baş- kanı Jak Kamhi. ariık dün\a pa/arlannda rekdbct ctmc- nin. basit bir pazar kapma savaşının dışında >cni ürelim lckniklcrine sahip olmakla gcrçeklcşebileccğini söyledi. İKV larafından dü/enlencn "2(KXriı şıllara doğru gclccc- ğin labnkalan" konulu scmı- ncr İstanbul'da yapıldı. Jak Kamhi. ıoplantı\ı açi!> konu 1 )- masında. 20. yü/vılın cn önemli olavının bilgi toplu- mıınun kurulması olduğunu kavdcuı Kamhi. 20. yüzyılda globa- li/asyonun ckonominin tüm unsurlanna hâkim olacağını. sermavenin. mal vc hi/mctle- rin uluslarüslü bir anlavışla tcsıs cdilmesının bcklendığını ifade etti. İKV Genel Sekreteri Haluk Ceyhan da konuşmasında. günümüzdc telekomünıkas- >on \e bilgi-işlem alanlannda yaşanan gclişmclcnn. >apa> /ekâ olgusunu gclı^tırcrck bir bilgi toplumu varatlığını sö\- iedi. İHAZERANDA BAYİLERDE HER YAŞTA... YAŞAMA SANATI YAŞAMA SANATI ECEAYHAN ARKİTEKT için yazdı... DOĞAN KUBAN, AHMET ALTAN evlerini gezdirdi. WRIGHT'ın evler dünyası... Haziran sayısının araştırma dosyalan: KARAVAN, HAVUZ, MÜZİKSETLERİ Sürekll sayfalar: FOTOĞRAFÇILIK, Bahçe, Çeşni, Sanat, Hazine Dairesi Ayın "HOBİMEN"i ÇENARKIUÇ POSTEREK: RUMEIİ HİSARI IN?ERPRESS YAŞ AMIYAKAIAYIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle