Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2HAZİRAN1992 CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ÇukobiNik
Müdürü kaçnnş
• ADANA (Cumhuriyet
Cüney İUeri Bürosu) - Genel
M üdür Sedat Doğan'ın
"mafya kaçırmışür" dediği
Çukobırlik İkmal Müdürü
Veli Kara, "emniyeti
meşgul ettiğı" gerekçesiyle
"sanık" olarak
sorgulandığı emniyette
gazetecilere,
"Kaçınlmadım, tehdit
edildığım için kaçtım" dedi.
Buaçıklamasıyla "mafya"
tarüşmasına "kim tehdit
etti" sorusunu ekleyen
Karcının "kaçması" yada
"kaçınlması", Adana
Emniyet Müdürü Mete
Altan'a göre "abartılmış"tı
ve sonuç. Çukobirlik'in
SHP"li yönetimı açısından
"fıyasko"ydu.
İşçi protestosu
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-Belediyeİş
Sendikası Tansaş Şubesi'ne
üye bir grup işçi. işten
çıkarmalan protesto
amaayia Tansaş Genel
Müdürlüğü önüne siyah
çelenk koydu. Sendika
merkezinden Tansaş Genel
Müdürlüğü'ne kadar
yürüyen işçiler, yol boyunca
sloganlaratarak işvereni
protesto ettiler. Tansaş
Genel Müdürlüğü önünde
toplanan işçiler, Tansaş
işvereninin taşeron sistemi
getirerek sendikayı yok
etmeyı amaçladığını
söylediler. Olayı protesto
amaayia 7 işçınin açlık
grevini sürdürdüğünü
söyleyen Belediye İş
Sendikası Tansaş Şube
Başkanı Yaşar Yılmaz,
bugüne dek sudan
sebeplerle 230 üyelerinin
işineson verildiğini belirtti.
Faralyalı
proje istiyor
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Enerjı \e Tabıı
Kaynaklar Bakanı Ersin
Faralyalı, "Mayısayı
enflasyonu yüzde l'ler
civannda olacak. Bütün iç
ve dış olaylara rağmen, bu
ortamda bıle çok güçlü bir
koalisyon sayesinde
enflasyon kontrol altına
alınabilmiştir" dedi.
Faralyalı, aynca Türkiye'de
proje açığı olduğuna dikkat
çekerek yatınmalara,
"Proje getirin. Teşvikler
için kaynak yaratıldı, gelin .
isteyin. verelim" diye
şeslendi.
İzmir Ticaret Odası, Ege
Bölgesi Sanayi Odası ve
Türk Amerikan İşadamlan
Demeği tarafından
düzenlenen. "Ege
Bölgesi'nde Yabancı
Yatınm Olanaklan"
konulu seminer. dün İzmir
Ticaret Odası'nda yapıldı.
Varan-1 satoşa
çıkıyor
• TRABZON(AA)-
Hayali ihracatta
kullanıldığı gerekçesiyle
zapt altına alınan ve daha
sonra mahkeme karanyla
Hazine'ye kalan Vanm-1
adlı gemi satışa çıkanlacak.
Halen Trabzon limanında
bulunan 2.700 grostonluk
gemiye, oluşturulan
komisyon tarafından 4
milyar lira kıymet biçildi.
Ansan Coca-Cola
üretimde
• Ekonomi Senisi -
Ankara Gıda Meşrubat ve
Meyve Sulan Sanayii
AŞ'nin (ANSAN)
Trabzon'un Araklı
ilçesinde yaptırdığı ve 6
aydır deneme üretimini
sürdüren Coca-Cola
fabrikası. 3 haziran
çarşamba günü tam
kapasiteyle üreüme
geçecek. Coca-Cola Ansan
Araklı Fabrikası Müdürü
Ali Hüroğlu yaptığı
açıklamada, tam
kapasiteyle üretime geçecek
fabrikanın yaklaşık 50
mil>ar liraya mal olduğunu
belirterek fabrikada günde
22 bin şişe Coca-Cola
üretildiğini söyledi.
Fasçekirgesine
karşı mücadele
• ÇİNE (Cumhuriyet)-
Çine ve çevresinde her yıl
görülen ve tanmsal ürünlere
büyük zararveren Fas
çekirgesi sorunu yine
gündemde. ÇineTanm İlçe
Müdürü Özkan Atılgan,
çekırge ile mücadeleye
başladıklannı belirterek
" Yıllardır sorun olan bu
çekirgelerle mücadelede
köylüler de bize yardım
ederse iki yılda hepsini yok
ederiz" diye konuştu.
Tanmsal ürün ve
yeşilliklere büyük zarar
veren Fas çekirgesi ile
mücadele, Çine ve
çevresinde başladı.
Holdingleşenkoopeıatifkarıştı
BÜLENT KIZANLIK
Oto tamircilerinin Baba des-
teğiyle büyüyüp holdingleşen
kooperatifı, üyeleriyle mahke-
melik oldu.
Maslak Oto Sanayi Sitesi'ni
kurmak için 1967 yüında faali-
yete geçen Oto Tamircileri ve
Benzerleri Küçük Sanayi Yapı
Kooperatifı ilk işyerlerini üye-
lerine 1975 yüında teslim etti.
Sanayi sitesini o yıl hizmete
açan zamanın Başbakanı Sü-
leyman Demirel, kooperatife
aynı yerde milyarlık yeni bir
arsa tahsıs ederek büyümesini
sağladı. Bugün üye.sayısı 2 bin
400, yıllık cirosu da 600 mil-
yar liraya ulaşan kooperatife
büyümek yaramadı. Maslak'ta-
ki ikinci bölüm işyerleri ile Iki-
telli'deki yeni sanayi sitesinin
inşaaünı sürdüren ve milyariar-
ca lira değerindeki mal varlığı
ile holding büyüklüğüne erişen
kooperatifte yolsuzluk iddiaları
yönetimle üyelerin arasını açü.
Adalet Partisi'nin eski yöne-
ticilerinden olan kooperatif
başkanı Nazmi Akbacı'ya yö-
nelık suçlamalar da Istanbul
mahkemelerinde dava konusu
oldu. İstanbul Esnaf ve Sanat-
karlar Birliği Başkan Vekilliği'-
ni de yürütmekte olan koopera-
tif başkanı Nazmi Akbacı ise,
"Burası holding gibi koopera-
tif. Büyük başın derdi de büyük
olur" dedi ve şikâyetçi üyelerin
kooperatif yönetimini ele geçir-
mek istediklerini savundu.
Maslak Oto Sanayi'deki dükkanlann 250 milyon liraya devredildiğini duyduklannı ve kooperatif
üyelerinin bu açıdan kazançlı olduklannı söyleyen kooperatif başkanı Akbacı suçlamaları reddetti.
Maslak Oto Sanayi Sitesi'ni kurmak için 1967 yıhnda faaliyete geçen
ve Başbakan Süleyman DemireFin 1975 yıhnda tahsis ettiği ikinci
araziyle üye sayısını 2 bin 400, yıllık cirosunu 600 milyar liraya ulaştınp
holding büyüklüğüne erişen oto tamircilerinin kooperatifin.de, üyelerle
vönetim mahkemelik oldu.
Ağır suçlamalar
Oto Tamircileri ve Benzerleri
Küçük Sanayi Siteleri Yapı
Kooperatiff nde, üyelerin yöne-
time yönelik tepkileri 31 martta
yapılan genel kurul toplantısın-
da patlak verdi. Üyeler, önce-
likle ayn yerlerde, ayn dönem-
lerde ve ayn üyeler için inşaat
yapan kooperaü'fin, tek isim ve
tek yönetim altında toplan-
masından dolayı rahatsızlık-
larını dile getiriyorlar. 1975'-
ten sonra Maslak'taki ikinci
kısım işyerlerine üye olan ko-
operatif üyeleri 17 yıllık sürede
inşaatların tamamlanmadığın-
dan yakınarak, bugüne kadar
yaptıklan 56-57 milyon lira ci-
vanndaki ödemelerin daha da
yükselmesinden endişe ediyor-
lar. Bazı üyeler yönetimin işyer-
lerinin üyeye teslimini geciktire-
rek yıllar itibariyle maliyet
artışından faydalandığını,
farklı bölümlerin üyelerinden
toplanan paralan bir diğerinin
inşaatına aktardığmı ve sosyal
tesislerle, kooperatif arazileri
için müteahhit Nurol fırması ve
kendi yakınlanna ayncahklı
satış yapmaya çabştıklannı id-
dia ediyorlar. Her bölüm için
üyelerden yılda 45'er milyon
lira maaş alan kooperatif baş-
kanı Nazmi Akbacfnın, ana
sözleşmeye aykın olarak sosyal
tesis statüsündeki lokantayı yö-
netim kurulu karanyla kendisi-
ne sattırdığı da iddialar arasın-
nda yer ahyor. Üyelerden Ah-
met Vanşlı, Mehmet Kamil
Altıner, İ. Cüneyt Hatipoğlu,
Hüseyin Reha Ören ve Kazım
Küçükün 98 milyon 649 bin
liralık lokanla satışının iptali
için İstanbul Asliye Ticaret
Mahkemesi'ne açtıklan da-
vanın görüşülmesine de devam
ediliyor. Eleştirilerin dile getiril-
diği tartışmah genel kurul da
mahkemelik oldu. İstanbul As-
liye Ticaret Mahkemesi'ne baş-
vuran Maslak'taki ikinci kısım
üyesi Sait Yalçın ile İkitelli'deki
üçüncü kısım üyesi Mehmet Fi-
ruz K. Algan, 31 marttaki gene
kurulun tutanağının 15 günlük
kanuni süre içinde bakanlığa
gönderilmediği, yetkililerin ko-
operatif yöneticilerini uyarması
üzerine gönderilen metinde de
üye eleştirilerinin yer al-
madığını bildirdiler. Üyeler, ba-
kanlık yetkililerinin ikinci uya-
nsının ardından kooperatif
yönetiminin üye eleştirilerini de
kapsayan gerçek tutanağı gön-
dermek zorunda kaldığını. an-
cak ilk tutanağı eksik düzenle-
mekle "evrakta sahtekarlık"
suçu işlendiğini savundular.
Yalçın ve Algan'ın iddialanna
göre genel kurulda üyelere,
1991 yıh bilançosu yerine koo-
peratiflerde farklı kısımlar için
faaliyete geçilen tarihten başla-
yan 6 ve 12 yıllık bilançolar su-
nularak hesap karmaşası ya-
ratıldı. Sözkonusu üyelerin id-
diasma göre, sadece bordür
taşında önceki yıl 18 bin 636 li-
rahk metrekare maliyeti 47 bin
816 lira ödenerek 248 milyon.
geçen yıl da 32 bin 361 liralık
maliyet 61 bin 672 lira olarak
yansıtılarak 299 milyon lira za-
rara neden olundu.
Kooperatif yöneticileri ise
"Maslak'taki eser ortada" diye-
rek, yöneltilen eleştirileri 25
yıldır kooperatif başkanhğını
yürüten Nazmi AkbacTyı dü-
şürerek yönetimi ele geçirmek
çabası olarak niteliyorlar.
14 kasım 1%8'de temelini
attıklan Maslak Oto Sanayi Si-
tesi'ndeki 348 işyerini tesisleriy-
le birükte 1975'te toplam 98
milyon liraya mal ettiklerini an-
latan başkan Nazmi Akbacı
üye başına 160-170 bin lira düş-
tüğünü söyledi. Akbacı bu bö-
lüm üyelerin bugün ortak mal-
lanndan benzin istasyonu için
8'er milyon, Halkbanİc'a devre-
dilen arsa için 11.5 milyon, sos-
yal tesislerden de 50'şer milyon
pay alacaklannı belirtti.
Akbacı ikinci kısımda, 1425 iş-
yerinin tamamlanma aşaması-
na geldiğini kaydetti. Bugüne
kadar bu inşaatlara 83 milyar
lira ödeme yaptıklanru söyle-
yen Akbaba, bu üyelerin 3 mil-
yonu mart döneminde, 3 mil-
yon 600 bin lirası da eylüle ka-
dar ilave ödemesi bulunduğu-
nu, bazı işyerlerinin içinde yapı-
lan imalatlann da diğerlerine
göre 2 milyon 600 bin ile 13 mil-
yon lira arasında maliyet farkı
getirdiğini söyledi. İşyerlerinin
konumuna ve metrekaresine
göre alan farklan belirlendik-
ten sonra kesin hesaplann çı-
kanlacağını anlatan Akbaa
108 metrekarelikler için 56 mil-
yon 600 bin lira dolayında olan
ön maliyetin 40 milyon 350 bin
ile 73 milyon 600 bin lira arasın-
da değiştiğini ifade etti. İkitel-
li'de ise 752 işyeri planlandığını
ve 1988'de temeli atılan site için
üyelerin 57 milyonluk ödeme
yaptıklannı kaydeden Nazmi
Akbaa, buradaki arsa -ve alt-
yapı sorununun çözümünün iş-
leri güçleştirdiğini ifade etti.
İzmir iktisat kongrelerini değerlendiren Prof. İlhan Tekeli:
Ikiııci kongrenin birincisiyle ilgisi yok
Ekonomi Senisi - Bugüne
kadar gerçekleştirilen izmir
İktisat Kongrelerini değerlen-
diren Prof. İlhan Tekeli, Tür-
kiye'nin 1929 ekonomik bu-
nahmı sonrasında devletçilik
politikasının benimsenmesi
nedeniyle kongrede savunulan
ekonomik politika çizgisi
dışına çıkıldığmı belirtti. Teke-
li, sorulanmızı şöyle vanıtladı:
- Sizce Birinci İzmir İktisat
Kongresi'nin Turkiye'nin ikti-
sat tarihi bakımından önemi
nereden geliyor?
- 17 Şubât 1923'te yapılan
Birinci İzmir İktisat Kongre-
si'nin önemine 1968 yıhnda
rahmetli Gündüz Ökçün'ün
bu konudaki haberler. belgeler
ve yorumlan bir kitap halinde
toplamasından sonra Türkiye
iktisat tarihi yazınında değinil-
meye başlanmıştır. Kanımca
da yeniden keşfedilen bu kong-
renin önemi 1970'li yıllarda bi-
raz abarülmıştır. Eğer bu
kongre 1970'lerde ona yükle-
nen önemde olsaydı bu kadar
uzun seneler unutulmazdı.
1970'li yıllarda bu kongreye
önem yüklenmesinin nedeni
sadece o yıllarda bu konuda
bir yayın yapılmış olması yü-
zünden değildi. 196O'lı yıllann
ikinci yansından sonra Turki-
ye'nin sol düşünceye açılması
sonucuydu. Tarihçiler iktisat
tarihine önem vermeye baş-
lamışlardı. İktisat poliükalan
sınıfsal boyutlanyla birlikte
kavranmaya başlanmıştı. Tür-
kiye'de iktisat tarihi yazınının
böyle bir acılım gösterdiği bir
dönemde toplumun tüccar, es-
naf, sanayici, işçi, çiftçi gibi
farklı sınıflannın iktisadi politi-
ka tercihlerinin dile getirildiği
böyle bir kongre kaçınılmaz
olarak dikkatleri çekecektir.
• Kongre'nin örgütlenmesi na-
sıl oldu? Ne tür kararlar alındı?
Kongre İktisat Bakanı Mah-
mut Esat'ın girişimiyle toplan-
mıştır. Ama kongrenin toplan-
masında Milli Türk Ticaret Bir-
liği'nin ve bunun genel sekreteri
olan Limana Hamdı Bey'in et-
kili olduğu bilinmektedir.
Kongreye katılanlar kongreye
meslek gruplannın temsilcileri
olarak katılmışlardır. Bunun
nedeni Mütareke ve Kurtuluş
Savaşı süresinde güçlü bir "mes-
leki temsil" varhğıdır. Kongre
salonunun sağı tüccar grubu
temsilcilerine, sol yanı işçilere
verilmiş ortada çiftçiler yer
almıştır.
Çiftçilerle işçiler arasında sa-
nayiciler oturmuşlardır. Kong-
rede izlenmesi istenilen politi-
kalar oylanarak karar-
laşünlmıştır. Genel olarak ka-
pitalizmin kurumlan yoluyla
ulusal bir ekonomi oluşturul-
mak istenilmektedir. Kongre
kararlan arasında aşann
kaldınlması, ulusal ticaret ban-
kası kurulması gibi daha sonra
uygulanan kararlar vardır.
- Bu kongrenin kararları uy-
gıdandı mı?
- İş Bankası'nın ve aşann
kaldınlmasına bakılarak kong-
re kararlan uygulanmıştır de-
mek ne kadar doğru olur bile-
mem. Daha sonra bu uygula-
malan yapanlar böyle bir prog-
ramın uygulanması bilinciyle
bu uygulamalan yapmamı-
şlardır.
Onun için de bu programa
referans verilmemiştir. Ama
uygulamayı yönlendirenlerle
kongreye katılanlar ya aynı ki-
şiler olduundan ya da aynı çev-
relerden geldiklerinden uygula-
ma ile kongre kararlan arası-
nda önemli paralellikler olmuş-
tur denilebilir.
1929'da yaşanan dünya eko-
nomik bunahmı sonrasında
Türkiye devletçilik politikasını
benimseyince kongrede savu-
nulan ekonomik politika çizgisi
dışına cıkılmıştır. Belki de Iz-
mir'deki bu kongrenin 1968 yı-
hna kadar unutulmuş olması
bu yüzdendir.
- Daha sonraki tarihlerde ya-
pıian İzmir İktisat Kongresi'yle
birinci kongre arasında bir ilişki
var mı?
- 2-7 Kasım 1981 tanhinde
İzmir'de 2. Türkiye İktisat
Kongresi toplanmışür. Bu
kongre ile 1923'te kurulan
kongre arasında ciddi bir ilişki
yoktur. Bu kongre o kadar ace-
leyle ve bu konunun tarihini
bilmeyenlerce hazırlanmış ki
yanüş olarak 2. kongre diye ad-
landınlmıştır.
Gerçekte ikinci kongre birin-
ci kongrenin örgütlenmesinde
önemli rol oynamış Limana
Hamdi yani Ahmet Hamdi Ba-
şar'ca 1948 yıhnda düzenlen-
miştir.
Bu kongre bir yandan devlet-
çi ekonomik politikaya karşı li-
beral ekonomik politikayı güç-
lendirmeyi amaçlarken diğer
yandan o zaman Neumark'ın
haarlamakta olduğu gelir ver-
gisi kanununu etkilemeye
çalışıyordu. Neumark'ın kong-
reyi etkileyip istedığa karan
kongreden çıkarması üzerine
kongre tamamlanamamıştı
sanınm.
1981'in bir askeri müdahale
dönemi olduğu ve toplumun
özellikle işçi kesiminin ve aydın
kesiminin sesinin önemli ölçü-
de kısıldığı düşünülürse, birinci
kongrede olduğu gibi değişik
kesimlerin temsiline dayanan
ve bunlann oylanna dayana-
rak bir karara ulaşım meka-
nizmasmın oluşmayacağı açık
hale gelir. Nitekim 1981 kong-
resi bulunabilen bildirilerin su-
nulduğu bir kongre olmuştur.
Yırcalı
adaylıktan
çekildi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Baş-
kanı Rona Yırcalı, delegelerin
önceki gün yapılan konsey se-
çimlerindeki tercihlerini
saygıyla karşıladığını bildire-
rek, adaylıktan çekildiğini açı-
kladı. Birlik yönetim kurulu-
nun yann yapılacak seçimle-
rinde, seçilmesine kesin gö-
züyle bakılan Yalım Erez, se-
çimlerle ilgili olarak Başba-
kan Süleyman Demirel ile gö-
rüşmediğini söyledi.
Yırcalı, dün yaptığı yaalı
açıklamada, önceki gün ya-
pılan ve Yalım Erez lehine so-
nuçlanan konsey seçimlerini
saygıyla karşıladığını belirtti.
LSONIN EVREMNDEN
ŞÜKRANKETENd
Hükümet Ne Yapıyor?
Tarım-iş Sendikası nın, tarım işletmelerinde, on bin altıyüz
işçiyle dün başlaması gereken grevleri, 28 mayıs tarihli Ba-
kanlar Kurulu karan ile ertelendi. Yasadaki adı 'erteleme'
otan hükümet yetkisi, 60 günlük ertelemenin ardından da
uyuşmazlığın YHK'ya gitmesini öngördüğü için, grev
hakkının siyasi iktidar tarafından işçinin elinden alınması,
gaspı, niteliğini taşıyor.
Bu nedenle de ILO'nun ilgili bütün uzmanlık raporları ve
kararlannda yasadaki bu düzenleme; grev hakkına çok ciddi
bir müdahale olarak görülmüş, Türk hükümetlerine hesap
sorulmuş ve düzeltilmesi; yan;
siyasi iktidarın elindeki bu çok
tehlikeli biçimde kullanılabilecek hakkın alınması istenmişti.
DYP-SHP koalisyon hükümetinin gerek program ve ortak pro-
tokollerinde, gerekse her ikı partinin programlarırtda, ILO
sözleşmesine uyma yükümlülüğü olarak da bu haksız grev
hakkı gaspının yasadan çıkarılması sözü vardı.
Hükümet bu gecikmiş sözünü yerine getirecek, söz konusu
haksız yasal yetkiyi yasadan kaldıracakken, akıl almaz bir çe-
lişki olarak kendisi, hem de yasanın amacını da aşan bir bi-
çimde kullanmış bulunuyor. Tarım İşletmeleri, kısa adı ile
TİGEM grevinin 'genel sağlığı ve milli güvenliği' nasıl tehdit
edeceğinin açıklamasını yapabilir, mantığını bulabilir misi-
niz? Hükümet karan bal gibi ILO uzmanlık raporlarında işaret
edilen, 'yetkinin siyasi iktidar tarafından kötü kullanılması,
suiistimal edilmesi' değil mi?
Bir de işin perde arkası var. Tarım işçileri, çok uzun yıl-
lardır sözleşmelerde üvey evlat muamelesi görmüş, ücretleri
hep genel ortalamanın çok gerısınde kalmış. Şimdi de Tarım-
Iş Sendikası nın greve çıkışında ana neden, bu haksızlığın
sınırlı ölçüler içinde de olsa düzeltilmesi. Tarım-lş, kamu işçi-
ler ıne verilecek zam oranı ile sözleşme bağıtlamaya itiraz et-
miyor. Sadece çoğunluk için geçerli olan taban ücretin, kamu
işçilerine yaklaşacak biçimde bir miktar iyileştirilmesini isti-
yor. Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay da 'tarım işçileri haklı'
diyor. Ama sorumlu bakan olarak grev hakkını gaspeden hü-
kümet kararmın altında imzası var. Ve de önümüzdeki günler-
de ILO genel kuruluna gidecek, hükümet adına, 'biz bu anti-
demokratik yasayı kaldıracağız, size ve Türk kamuoyuna, iş-
çisine sözümüz var' diyecek. Nasıl yapabilecek?
Resmi Gazete'de yer aldığına göre 28 mayıs tarihini taşı-
yan hükümet kararından iki gün sonra DYP ve SHP'nin işçi
kökenli milletvekilleri ile bir panelde bir araya geldik. Haberi
bizden duyduklarında, 'nasıl olur? Çok kötü? Partililere nasıl
anlatır? Nasıl savunuruz?' türünden tepkıler gosterdıler. Bir
gün önce yapılan görüşmelerin içinde olduklarını, anlaşmaya
varılmak üzere bulunduğunu anlattılar. Sözün kısası parla-
menterlerin iki gün önce alınan karardan haberleri yoktu. De-
mek ki habersız olan sadece Çalışma Bakanı değilmiş. İşçi
kökenli parlamenterler uyuşmazlığın çözümü için arabulucu-
luk yaparken bir başkaları yurtdışı geziler arasında Türkiye'-
ye uğramış bulunan Başbakanı yakalayıp, grev hakkı gaspı
kararına ikna edip, uygutatmışlar bile. Haydi bazıları hükü-
met içinde işçi kökenli milletvekillerinden daha etkili, daha
haberii olsunlar Biz Çalışma Bakanı'nın hem de altında im-
zası bulunan karardan habersız olmasım hiç anlayamadık.
Hele de erteleme sebebini bilmediğini, 'çalışma banşı ola-
cağını düşündüğünü' söylemesını. Hükümet, ancak 'halk
sağlığı, milli güvenlik için ciddi tehdit' olabılecek hallerde kul-
lanabileceği bir yetkyı. devlet üretme çiftliklerinde yapılan bir
grev için kullanıyor. Bakan, çalışma barışının hedeflendığin-
den söz edebiliyor. Siyasi iktidar, hükümetler, çalışma
barışını başka nasıl ve ne ölçülerde bozabilirler ki acaba?
Tarım-lş Sendikası'nın Tarım İşletmeleri'ne bağlı il Müdür-
lükleri'nde 15 bin işçiyi kapsayan grevi 28 mayısta başlamıştı.
Hükümet devam etmekte olan bu grevi ertelememişkeodün
başlaması gereken Tarım Işletmeleri'ndeki grevi başlama-
dan 3 gün öncesinden ertelemiş olmakla keyfiliğini ve yasayı
amacının dışında kullanmayı sergılemiş olmuyor mu ?
Tarım-lş erteleme kararına karşı dün yargıya başvurdu.
Hükümetin, yargıdan gelebilecek, bir hukuka aykırı uygula-
ma, 'iptal' kararından önce davranıp, ayıbını örtmek üzere,
Tarım-lş'in sözleşmesinin ımzalanmasını sağlayacak bir
adımı atacağını sanıyoruz. Dün bu anlamda her iki partiden,
durumun vahametini gören kadrolar harekete geçmişlerdi.
Arabuluculuklar yoğunlaşmış, Başbakan'ın dönüşü bekleni-
yordu. Ancak barışın sağlanması, sözleşmenin imzalanması
sevindirıci olsa da hükümetin ayıbını ortadan kaldırmaz. Ya-
sanın ne ölçüde tehlikeli ve kaldınlması zorunlu, suiistimale
elverişlı oiduğunu bir kez daha ortaya çıkarmış oldu. Hükü-
metin karmaşasını, iç çelişkilerini de.
Başbakan nasıl bir tavır içinde olacak? önümüzdeki gün-
lerde izleyeceğız. Türk-lş'in hali pürmelali ise daha dünden
belli oldu. Erteleme kararmın duyulmasının ardından Türk-lş
Başkanı Şevket Yılmaz, haklı olarak hükümeti suçlayan de-
meçler verdi. Hemen başkanlar kurulunu toplayıp gereken
tavrın konacağını bıldirdi. Gelin görün ki ilan edildiği üzere,
dün Türk-lş Başkanlar Kurulu, bu çok tehlikeli hükümet icra-
atı, grev hakkı gaspı karşısında tepkısini belirlemek için topla-
namadı. Galıba çoğunluk, sözde ILO genel kurulu, turistik ge-
ziyeçıkmışlar. HükümetleTarım-İş'i buluşturup, sözleşmenin
imzalanmasını sağlamak, böylece işin kapatılabilmesi yolu
yeğlenmiş. Türk-İş Başkan Yılmaz, Başbakan ile Tarım-lş
Başkanı'nı görüştürebilme çabasında dün koşturup durmuş.
Sözleşme keşke imzalansa, iyi güzel de hükümet, gözdagı
niteliğinde böylesine bir yasal yetkiyi kötüye kullanma karan
altyor; Türk-İş buna nasıl böyle sessiz kalabiliyor? Türk-lş,
asgari sendikal görev ve işlevini yerine getirip ILO'ya hükü-
meti şikâyet edip, gündeme gırmesini isteyecek mi? Bunu da
yapmayacaksa o kalabalık heyet, ILO'da ne yapacak?
DİSK Sendikal Harekete uzun yıllar katkıda bulunmuş eski sendikacılan bir araya getirdi.
DİSK, eski sendikacılan bir araya g etirdi:
'Emek Danışma Konseyi'
• DİSK'in Danışma Konseyi'nde şu
isimler yer alıyor: Kemal Sülker, Mu-
zaffer Alpdündar, Şaban Yıldız, Avni
Erakalın, Dinçer Doğu, Şinasi Kaya,
Yalçın Sıdal, MuzafFer Saraç ve Or-
han Balaban.
Ekonomi Senisi - DİSK, sendikal harekete
uzun yıllar katkıda bulunmuş eski sendikacılan
bir araya getirerek "Emek Danışma Konseyi"
kurdu. Yönetim kurulunun belirleyeceği gün-
demle her ay toplanarak görüş ve önerilerini
DİSK yöneücilerine ıletecek konsey şu isimler-
den oluşuyor: Kemal Sülker, Muzaffer Alpdün-
dar, Şaban Yıldız, Avni Erakalın, Dinçer Doğu.
Şinasi Kaya, Yalçın Sıdal, Muzaffer Saraç ve
Orhan Balaban.
Öte yandan DİSK ve bağlı sendikalan, 20 ha-
ziranda yapılacak Ören toplanulanna yönelik
olarak çalışmalanna hız verdiler.
Yeni Oleyis ve Tursan-İş sendikalannın
katıhmıyla DİSK içinde toplusözleşme yetkisi
alan ilk sendika olan Oleyis Sendikası'nın da ör-
gütlenme çalışmalannı hızla sürdürdüğü bildi-
rildi. Ege'deki Turban 'da çalışan işçilerin yüzde
70'inin geçen hafta içinde üye olduğu Oleyis
Sendikası yöneticileri eski üyelerinin yasal çerçe-
ve içinde yeniden scndikalanna döndüklerini
belirttiler.
SATILIK
1. Dünya Savaşı sıralarında ımal edildiği sanılan EDCO
ya da ERCÖ marka çalışır durumda, orijınal derı
muhafazasında FOTOĞRAF MAKİNESI
Tel: 71-193752 (Savaş Kürklü)
Satılık yavru
İngiliz tazısı
260 12 27 -
248 12 39
İKV Başkanı Kamhi:
Rekabet
içîn üretim
teknîkleri
zorunlu
İSTANBL L (AA) - İktisadi
Kalkınma Vakfı (İKV) Baş-
kanı Jak Kamhi. ariık dün\a
pa/arlannda rekdbct ctmc-
nin. basit bir pazar kapma
savaşının dışında >cni ürelim
lckniklcrine sahip olmakla
gcrçeklcşebileccğini söyledi.
İKV larafından dü/enlencn
"2(KXriı şıllara doğru gclccc-
ğin labnkalan" konulu scmı-
ncr İstanbul'da yapıldı. Jak
Kamhi. ıoplantı\ı açi!> konu
1
)-
masında. 20. yü/vılın cn
önemli olavının bilgi toplu-
mıınun kurulması olduğunu
kavdcuı
Kamhi. 20. yüzyılda globa-
li/asyonun ckonominin tüm
unsurlanna hâkim olacağını.
sermavenin. mal vc hi/mctle-
rin uluslarüslü bir anlavışla
tcsıs cdilmesının bcklendığını
ifade etti.
İKV Genel Sekreteri Haluk
Ceyhan da konuşmasında.
günümüzdc telekomünıkas-
>on \e bilgi-işlem alanlannda
yaşanan gclişmclcnn. >apa>
/ekâ olgusunu gclı^tırcrck bir
bilgi toplumu varatlığını sö\-
iedi.
İHAZERANDA
BAYİLERDE
HER YAŞTA...
YAŞAMA SANATI
YAŞAMA SANATI
ECEAYHAN
ARKİTEKT için yazdı...
DOĞAN KUBAN,
AHMET ALTAN
evlerini gezdirdi.
WRIGHT'ın evler
dünyası...
Haziran sayısının
araştırma dosyalan:
KARAVAN, HAVUZ,
MÜZİKSETLERİ
Sürekll sayfalar:
FOTOĞRAFÇILIK,
Bahçe, Çeşni, Sanat,
Hazine Dairesi
Ayın "HOBİMEN"i
ÇENARKIUÇ
POSTEREK:
RUMEIİ HİSARI
IN?ERPRESS
YAŞ AMIYAKAIAYIN