Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2HAZİRAN1992 CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bedetöaskertik
• ANKARA (ANKA) - 28
yaşına geldiği halde hcrhangj
bir nedenle askerliğini
yapmamış olanlara 5 bin
rnark ödemek koşuluyla
bedelli askerlik-olanağı
sağlayanyasa,
Cumhurbaşkanı özal
tarafından onaylanarak
yürürlüğegirdi. Resmi
Gazete'de yayımlanan
yasayla yurtdışında
yaşayanlar için bedelli
askerlik süresi bir aya
düşürüldü. Askerlik erteleme
süresini 30 yaşian 38'e
çıkaran yasa uyannca, Türk
vatandaşkğından askerliğini
yapmadığı için çıkanlanlar, 2
yü içinde başvurmalan
halinde bedelli askerükten
yararlanarak Türk
vatandaşhğına yeniden
gjrebilecekler. Yasa, 28
yaşına geldiği halde, saklı,
bakaya. yoklama kaçağı
durumunda olan ya da
herhangi bir nedenle
askerliğini yapmamış
olanlara bedelli askerlik
olanağı sağlıyor. Bu
durumda olanlar l yıl içinde
başvururlarsa 5 bin mark
ödeyerek 3 aylık temel
askerlik eğitimine tabi
tutularak bedelli askerlik
yapacaklar.
Oğrenciaffı
yürürlüğegM
• ANKARA (AA)-
Kamuoyunda "öğrenci afTı"
olarak adlandınlan, yüksek
öğretim kurumlanndan
herhangi bir nedenle ilişiği
kesilen ya da kesilme
durumuna gelen öğrencilere
yeni sınav hakkı tanıyan
yasa, Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. 2547 sayıb Yüksek
Öğretim Yasasf nda
değişiklik öngören yasaya
göre halen eğitim ve öğretim
yapan kurumlarda
1980-1981 eğitim-öğretim
yılından bu yasanın yayımı
tarihine kadar her ne sebeple
olursa olsun kurumlanyla
ilişkisi kesilmiş veya kesilme
durumuna gehrıiş olanlara,
bu yasanın yayımı tarihinden
itibaren iki ay içinde ilgili
yükseköğretim kurumlanna
başvurmalan şartıyla
ilişkikrinin kesilmesine sebep
olan her ders için bir sınav ^
hakkı veriliyor. 1991-1992
eğitim-öğretim yılı sonunda
ilişiği kesilecek olanlar da
ilişkilerinin kesildigi tarihten
itibaren iki ay içinde
başvurmalan halinde aynı
haklardan
yararlanabılecekler.
Öğpetmenier
dikkat!
• ANKARA (ANKA)-
Devlet Memurlan
Kanunu'nda yapılan
değişiklik, Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Buna göre
öğretmenlere verilen ek ders
ücretleri katsayıya
bağlanarak yeniden
düzenlendi. Gündüz
ögrenimi için ek ders
ücretleri, katsayının 40
gösterge rakarru, gece
ögrenimi için ise 50 gösterge
rakarru ile çarpımı sonucu
bulunacak. Bugünkü
katsayıya göre öğretmenler
gündüz 20 bin 920 lira, gece
ögrenimi için de 26 bin 150
lira ek ders ücreti alacaklar.
Osmanlılar ve
Museviler
• İSTANBUL(AA)-500.
Yıl Vakfı tarafından
Musevilerin Ispanyol
Engizisyonu'ndan kaçarak
Osmanlı topraklanna göç
etmelerinin 500. yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen
"Osmanlı İmparatorluğuve
Modern Türkiye'de
Museviler'konulu
sempozyum devam ediyor.
Svvissotel'deki
sempozyumda konuşan
Ankara Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Metin And,
İstanbul'daki Yahudilerin
yabano seyyahlar tarafından
nasıl anlatıldıklan
konusunda bilgjverdi.
I700'lü yıllarda İzmir'de
yaşayan Yahudi cemaati
hakkında bilgi veren Haifa
Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. Jacob
Barnai de Yahudilerin
İspanya'dan kovulduktan
100 sene sonra İzmir'e
yerleştiklerini söyledi. Kudüs
Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Joseph R. Hockerde
İspanya'dan kovulanlardan,
özellikle 16. asnn80'li
yıllannda yaşayan üçüncü
kuşakta büyük değişünler
ortaya çıktığını belirtti.
DUZELTME
• Dün gazetemlzin 1.
sayfasında yayımlanan memur
maaşlan tablosunda Polis
(Y.Okul) 7/1 2.390.000 olması
gerckirken yanlışlıkla Polis
(Y.0kul) 7/ 12.390.000 olarak
çıkmıştiT. Düzeltir, özür
dileriz.
Zonguldak'ta 'göçüklü yaşam'
JL eraltının oyulması sonucuyerüstünde
meydana gelen 'tasman'denen göçükler
X apu tahsis belgelerinin arkasmda
şunlaryazılı: 'Kömür üretiminden dolayı
nedeniyle Zonguldak'taevler yaşanmaz evimize birzarar gelirse, hiçbir tazminat
haide.Insanlar ölümle burun buruna. ödenmez.'Zonguldaklının eli kolu bağlı.
'ntemmuz Mahallesi'nde 20 bin
insanın yaşadığı 5 bin konutun 1500'ü
'tasman' etkisinde, 500'ü oturulamaz
halde, 45'i terk edilmiş.
BtROL ÜZMEZ
ZONGULDAK - Zonguldak'ta yeraltm-
dan sonra, yerüstündeki yaşam da gün geç-
tikçe tehlikeli olmaya başladı. Yeraltındaki
kömürün alınmasının yeryüzüne etkisiyle
tasman adı verilen çökmeler meydana geli-
yor.
Tasmanın Zonguldak'ta Ontemmuz ve
Birlik mahallelenndekı hasan ciddi boyut-
larda. 20.000 kişinin yaşadığı Ontemmuz
Mahallesi'nde 5 bin konut bulunuyor. Bu
konutlardan 1.500 tanesi tasman etkisi altın-
da. 500 ev oturulamaz haldeyken, 45 ev de
terk edilmiş durumda. Aynı sonuçlar,
Kozlu'nun Taşbaca ve İhsaniye; Zongul-
dak'ın Terakki ve Birlik mahalleleriyle Ki-
limli'nin Gelik ve Esen mahaüelerinde de
yaşanıyor. Zonguldak genelinde 1600 konut
tasmandan etkilenmiş.
Yerüstü çökmelerinin verdiği zarar nede-
niyle insanlar evlerini boşaltmak zorunda
kahyor.
Hacettepe Üniversitesi Zonguldak Mü-
hendislik Fakültesi öğreüm üyelerinden
Doç. Dr. Şenol Kuşçu'nun açıklamasına gö-
re "Madencılik çalışmalan nedeniyle yeral-
tında meydana gelmiş olan boşluğun üzerin-
de bulunan zemin kitlesinin aşağıya doğru
harekete geçmesinden, zemin düzeyinde tas-
man olarak adlandınlan çökmeler meydana
geliyor. 70 kmr
lik bir alana sahip olan Koz-
lu, Zonguldak. Kilimlı ve Çatalağzı metro-
politen belediye yerleşim bolgelerinin altın-
da. 100 yılı aşkın süredir kömür cıkanlıyor.
Doç. Dr. Şenol Kuşçu, "Dünyanın neresin-
de olursa olsun, bu kadar dar bir alanda, bu
kadar uzun süre hem kömür üretimi yapıl-
ması hem de üzerinde rahat ve sorunsuz ya-
şanması mümkün olmaz. Taşkömür havsa-
sında, önceükle yeraltında üreüm yapılacak
yerlerle kömür üretimi yapılacak yerlerin sı-
nırlannın belirlenmesi gereklidir" diyor.
Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürü
tnşaat Mühendisi Yalçın Girgin, tasman et-
kisini şöyle aktanyor: "Yeraltındaki 20x20
metre ebadında ve 200 metre derinüğinde bir
alanın kömürü alındığında, hareket yeryü-
zünde 300x300 = 90.000 m2
'lik bir alanı etki-
lemektedir. Bu etkinin % 75'i, ilk iki sene
içerisinde, % 25'i de 20 yıl içinde etkisini gös-
termektedir." Zemin hareketleri üretim nok-
tası seviyesinden yeryüzüne kadar devam
ederek zeminde bozulmalar meydana getiri-
yor. Bu etkiler. yeryüzünde elektrik direkle-
rinin yıkılmasına, su borulannın patlaması-
na, yollann çatlamasına, evlerin yıkılmasına
neden oluyor.
Ontemmuz Mahallesi'nin altında bulu-
nan Çaydamar ocaklannda kömür çıkanmı
yılında düzenlemeye uğrayan 'Havza-i Fah-
miye Kanunu' maden havzasında özel mül-
kiyeti sınırbyor. 1900 yılından sonraki tapu-
lann geçersiz olduğu Zonguldak'ta, tapu
tahsis belgelerinin arkasında "Kömür üreti-
minden dolayı evınize bir zarar gelirse, hiçbir
tazminat ödenmez" yazıyor. Yani, yeralün-
dakı üretim nedeniyle yerüstünde oluşacak
zarariardan TTK sorumlu tutulâmıyor.
taç, satılan kömürden alınacak % 2'lik pay-
la tasman belasından insanlan kurtaracak-
lannı söylüyor. Bu yolla tasmandan zarar
gören vatandaşlara yeni konut alanlan ya-
pacaklannı belirtiyor. Başkan Aytaç, metrp-
politen imar planında yer alan otoban yolun
yapılmasıyla şehrin doğu istikametine, Fil-
yos Vadisi'ne kaydmlmasmı öneriyor. 7260
sayılı Afet Kanunu'na tasmanın alınmasıyla
Zonguldak'ta, madenci, eviırin altmdaki ocaklarda kömür kazarken, üstündeki evi yıkdıyor. TTK'nm, evi yıkılanlara verdiği tek şey,
duvarlara dayanak yapılan detnirraylar.Tasman nedeniyle bazı evlerin duvarlarında insanın raharJıkla geçebileceği yanklarotuşmuş.
Evden çıksalâr nereye gidecekkrini bilmiyorlar. Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya korka korka oturuyor, yatıyor, yaşıyoriar.
şimdilik durduğu halde, tasman devam edi-
yor. Tasmandan en çok zarar gören. Ontem-
muz Mahallesi. Ontemmuz Mahallesi'nin
altında üretime ara verilip Birlik Mahallesi'-
nin altındaki ocaklarda kömür çıkanmı baş-
ladığından, şimdi de bu mahalledeki evler
cökmeye başladı.
TTK, 1848'den bu yana Zonguldak'ta kö-
mür çıkanyör. 1897 yılında çıkanlanve 1986
Zonguldak Valisi Nurettin Turan, tasman
için özel çözüm yollannın aranması gerekti-
ğıni belirtıyor. "Maden ocaklannın üzerinde
ev çökerse afete girer" diye yasanın değişme-
si gerektiğini söyleyen Vali Turan, tasman-
dan zarar gören vatandaşlann sorunlannın
çözümü için hükümet nezdinde girişimlerini
sürdürüyor.
Zonguldak Belediye Başkanı Yüksel Ay-
tasmanzedelere para ve prefabrik konut yar-
dımının da yapılabıleceğini söylüyor. Aytaç,
"Bütün bu önerilerimızgerçekleşmediği tak-
dirde, 2000 yılında ilçe, 2010 yılında da belde
oluruz. Altta taşkömürü, üstte insan, birlik-
te yaşıyor. Bu mümkün değil."
Aytaç'ın satılan kömürden <pay ısteğine
hükümet yetkilileri sıcak bakmıyor. Gerek-
çe hazır. TTK ürettiği kömürü zaten satamı-
yor, birde % 2 pay eklenirse, kömürün hiç
saülamayacağını hesaphyorlar. Aslında
Maden Kanunu'na göreTTK, satügı kömü-
rün brüt kânndan belediyelere % 2 pay ver-
mek durumunda. Ama TTK, hiçbir zaman
kâr etmediği için bu kent kaühm payını ver-
miyor.
Şimdilik yıkılan evler çoğunlukla tapusuz
gecekondu mahallelerinde. Sesini duyura-
mayan orta tabaka vatandaş, çatlayan evle-
rinde çaresizlik içensinde yaşamlannı sür-
dürroeye devam ediyor.
3 mart akşamı Kozlu kömür üretim bölge-
sinde meydana gelen grizu faciasından sonra
ocaklara su pompalama işlemi devam edi-
yor. Patlamadan sonra goçen ocaklardaki
hasann hangı oranda olduğu şimdilik bilin-
miyor. Ama bilinen en büyük tehlike olan 5
km
2
'lik bir alanı, yani 60 km'lik bir sahayı
kapsayan Kozlu ocaklannda grizu ve su ba-
sılmasının etkisiyle oluşacak tasman etkisini
hiç kimse konuşmak istemiyor.
Tüm yetkililer, Kozlu'nun tasmana etkisi-
ni sorduğumuzda yanıt vermekten kaçıru-
yor. Kimi mühendislere göre Kozlu ocaklan
tasman yaratmayacak, kimilerine göre Koz-
lu ve Zonguldak'ta çok geniş bir alanda iki
yıl içerisinde önemli oranda tasman etkisi
görülecek. Şimdilik kenar mahallelerde ya-
şanan olay. Kozlu ocaklannın yol acacağı
tasmanın etkisiyle Zonguldak'ta Bahçeliev-
ler ve İncivez mahalleleri gıbı şehrin kalbur
üstü zenginlerinin oturduğu ev kiralannın
milyonlarla ölçüldüğü, daire satış fiyatlan-
nın 200 milyondan başladığı evlerde de çat-
lamalar başladığında, durumun cıddiyeü
ortaya çıkacak.
Şimdilik tasmanı kimse önemsemiyor,
ama Kozlu olmasa bile, 1995'te Bahçelievler
Mahallesi, tasman etkisine maruz kalan yer-
ler arasında olacak. Kozlu Taşbaca, Zon-
guldak Ontemmuz ve Birlik mahallelerinde
insanlar evlerini yavaş yavaş terk ediyor.
Terk edilen binalann üzerlerine satılık ev ta-
belalan asılıyor. Saülık ev tabelalan çoğal-
dıkca, insanlar Zonguldak'tan göçüyor.
Evlerin alıcısı çıkmıyor. Yann Zonguldak'ın
şehir merkezine 'Saülık Kent' tabelası asılır-
sa, hiç kimse şaşırmasın. Gelişmelere kayıt-
sız ve seyirci kalan bir toplumda belediye
başkanının söylediklerinin gerçekleşmesine
8yılkaldı.
Yazhkev fııryası, SİT alanlannıtelıditediyöî*
ASUMANABAC1OĞLU
tZMİR - Tarihi ve doğal SİT alanlan tah-
ribaünın bugüne kadar alınan önlemlerk
durdurulamadığına dikkat çeken bılim
adamlan, bu konuda artık yeni çareler bu-
lunması gerektiğini savunuyor.
Eski eser ve SİT alanı tahribaünın yok
edilmesine artık engel olunması gerektiğini
belirten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tomris
Bakır, "Şimdiye kadar yapılan uygulama-
lardan biz arkeologlar şikâyetçiyiz, belediye-
ler bir başka açıdan şikâyetçi, vatandaş ise
herkesten çok şikâyetçi. Bu kadar ayn ke-
simden olanlann hiçbiri memnun değil.
Demek ki olaylan bir başka boyutta ele al-
mak lazım" dedi.
Arkeolojik ve doğal SlT alanlan konu-
sunda karar yetkisine sahip kurumlann bü-
yük ölçüde memurlardan oluştuğuna dikkat
çeken Prof. Bakır, bu konuda da şu görüşle-
re yer verdi:
" Var olan kurumlar, seçüiş şekilfcriyle ba-
ğımsız kuruluşlar değil, yansından çoğunu
memurlar oluşturuyor. Vakıflar Müdürlü-
ğü, Müze Müdürlüğü, Bayındırlık Müdür-
lüğü temsilcileri ve belediye temsilcisinin
oluşturduğu kurullarda bağımsız olarak
üniversiteden gelen bılım adamlan azınlıkta
kalıyor. Devlet memurlan bağımsız karar
veremiyor. Belediyenin ise birilerine danış-
ması lazım. Yedi kişilik bir kurulda tek bir
arkeolog olduğu zaman, diğer altısı muhale-
fet ediyor ve doğru bir karar alınamıyor.
Herkes her konuda uzman değildir. Arkeo-
lojiden anlamayan kurul üyeleri, arkeoloji
ile ilgili konularda karar veriyor."
Arkeolojik ve doğal SÎT alanlannın ko-
runması için var olan sistemin değiştirilmesi-
ni isteyen Prof. Dr. Bakır, bağımsız olarak
kurulacak bir Türk Arkeoloji Enstitüsü'ne
bağlı "ihtisas kurullan" oluşturulmasını
önererek arkeoloji konusunda karar verecek
kurullann arkeologlardan, sivil mimariyi
koruyacak kurullann sanat tarihçilerinden,
doğal SİT alanlannı koruyacak kurullann
da peyzaj miman ve çevrecilerden oluşması
gerektiğjnı söyledi.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ar-
keoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.
Güven Bakır da eski eser tahribatında turis-
tik tesis unsurunun önemini vurgulayarak
özellikle Türkiye gibı azgelişmiş bir ülkenın
"ikinci konut" sevdasından vazgeçmesi ge-
rektiğini savundu. Bakır şunlan söyledi:
"Son yıllarda yerleştiriımek istenen köşeyi
dönme, ne pahasma olursa olsun paraya
ulaşma anlayışı, toplumun bütün kesimleri-
ni etkiledi. Bu anlayıştan StT alanlan konu-
sunda bağırnsız olması gereken kurum üye-
leri de nasibini aldı. Arkeologlar, içinde kazı
yapüklan arazi sahiplerinin ölüm tehditle-
riyle karşı karşıya kalıyorlar. özellikle sahil
bandı ikinci konutlann istilası altındadır.
örneğin, benim kazı yapüğım Urla'da Urla-
Ular tarlalannı metrekaresi bir milyon liraya
satamamaktan şikâyetçiler. 30 yıl önce böyle
bir şikâyet yoktu, ikinci konut furyası son
yıllarda ortaya çıkü. SİT alanı ihüyacı da za-
ten bu nedenle doğdu."
İkinci konutun Türkiye için lüks olduğu-
nu ve bir bedeb olması gerektiğini belirten
Prof.Dr. Bakır, "Devletin ikinci konuttan
yüklü bir vergi alması gerekir"dedi.
(iökova
Santralı'nda
inşaat
ürüsürüyor
OLCAY AKDENİZ
MİLAS - Gökova Termik
Santrab'nın taşınması konusu
tam bir bilmeceye dönüştü.
Santralın geleceğine yönelik be-
lirsizliğin yanında inşaat çalış-
malan da hızla sürüyor.
Santralın taşınması konu-
sunda Bakanlar Kurulu'nda
görüş aynlığı olduğu ileri sürii-
lürken. uzun süredir durmuş
olan Polonya'dan malzeme
akışı yeniden başladı.
Konuyla ilgili olarak görüş-
lerini acıklayan Çevre Bakanı
Doğancan Akyürek, "Çevre
sorunlanna ekonomik açıdan
yaklaşmak yanlıştır. Gökova
Termik Santrah'nın taşınması
karan, siyasi bir karardır. Eko-
nomik bir karar değildir. Za-
manında, santralın buraya
kurulmasma siyasi olarak ka-
rar verilmiştir. Şimdi de olaya
ekonomik değil, siyasi olarak
yaklaşılır ve karar verilir" di-
yor.
Santralın yapımı büyük bir
hızla sürüyor. Birinci ünitenin
tamamlanmak'üzere olduğunu,
ikinci ünitenin de 4 veya 5 ay
içinde tamamlanabileceği ve 6
ay içinde enerji üretmeye başla-
yabileceğini bildiren TEK yet-
kilileri, üçüncü ünitenin ise 12
ay sonra biteceğini söylediler.
1992 yılı bütçesinden santra-
la 1 trilyon lira para aynlmasın-
dan sonra uzun süredir durmuş
olan Polonya'dan malzeme
akışı ise yeniden başladı. Po-
lonya'dan malzeme getiren bir
gemi, önceki gün Gökova Ter-
mik Santrah'nın önündeki iske-
leyeyanaşarak malzeme boşalt-
maya başladı.
Yahudiler, neBERATGÜNÇIKAN
Yahudüer, Türkiye'nin en eski
göçmen konuklan. Göçmenler •
arasında, bugün hem ekonomik, hem
de sosyal alanda en az sorunlu, en
başanh olanlann başında da onlar
geliyor. Bu yıl Türk topraklannda
500. yıllanndalar ve bunu "şükran
kutlamalan"yla tüm dünyaya
duyurmayacahşıyorlar. Buşükranın
nedeni ise 1492"de İspanya'daki
engisi?yondan kaçışİannda
kendilerine koşulsuz kapı aralayan tek
ulusun Türkler oluşu.
Yahudiler'in Osmanh'yla
birliktelikleri zaman zaman bozulsa,
gel-gitler yaşansa da, padişahın
danışmanlığına kadar uzanan
etkinlikleri var. Cumhuriyet
sonrasında ise birlikteliği sarsıcı tek
olay, "Varhk vergjsi" olarak ortaya
çıkıyor. 1942 yılında tüm varsıllan ve
azmlıklan kapsaması gereken bu
verginin sadece Yahudiler'e
uygulanması sıkıntı yaratıyor.
Yaklaşık 25 bin Yahudi yaşıyor
bugün Türkiye'de. İstanbul'da
Erenköy, Etiler, Suadiye, Nişantaşı,
İzmir'de ise genellikle seçkin semtlerde
oturuyorlar. Iş alanlannın başındaysa
ticaret geliyor.
"Neden hepticaretT"sorusunun
yanıünı kaçmak üzerine kurulu
tarihlerine gönderme yaparak
veriyorlar. Sürekli kaçış, bir yerde
yüzyıllarca sürecek birikamet ortamı
da olsa, güçlü birekonomi isteği
yaratıyor. Çocuklar iyı okullarda
okumalı, birkaç dil bilmeli, iyi bir
meslek sahibi olmaya haarlanmalı.
Dünyanın neresinde olursa olsun
ayakta durabilmenin yolu bu. Bunun
için de iyi bir gelir zorunluluk.
Tûrk topraklannda 500. yıllannı
"şükran" adı altında kutlasalar da,
Yahudiler, adı konmamış azınlık
sıkıntılanndan söz ediyorlar.
Yahudilerln İstanbul'daki yaşamını
anlatan, "İstanbul, Eğer Seni
Unutursam" fılminin yönetmeni
Nora Şeni, Yahudiler'in
ı Müslümanlarla kardeş gibi içiçe
Yahudiler. hem ekonomik, hem de sosyal alanda en az sorunlu ve en başanlı
olanlar arasında. Balat, geçmişte Yahudiler'in yaşadığı bir semt. Bugünse
ancak beş-altı Yahudi ailesi. bir o kadar da esnaf var Balat'ta. Davut'un yıldı-
zını taşıyan e>ler ise tek tiik artık. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
yaşadıklan inananı sorguluyor.
Şeni, "Vatandaşlık statüsünde
durumumuz önemli. Yüzde yüz bütün
haklar tanınıyor mu. siyasi kaühm var
mı, sefır, bürokrat çıkıyor mu?'' diye
soruyor.
Yahudiler, İstanbul'da 45 yıldan bu
kaynaşabildi?bunun için yeterli çabayı
harcamaması. Antikaa Beki Bardavit
ise, Müslümanlarla Yahudiler
arasındakı benzer inançlann iki
kültürü birbirine yaklaştırdığına,
buna bağlı olarak da sorunsuz bir
yaşam sürdürüldüğüne inanıyor.
Yahudiler'in Türkiye Hahambaşısı
David Asseo da, Türkiye'de sorunsuz
yaşadıklannı söylüyor.
Balat, geçmişte Yahudiler'in
yaşadığı bir semt. Bugünse ancak
beş-alü Yahudi ailesi, bir o kadar da
esnaf var Balat'ta. Davut'un yıldızını
taşıyan evler ise tek tük artık. Leon
Bruda, doğma büyüme Balatlı.
Manifaturacıhk yapıyor.
Müşterilerinin yüzde 95'i müslüman.
Bnıda'ya göre, Türkiye'de yaşamak
her zaman güzel. "Ben burada
doğdum, büyüdüm, yaşadım. Burada
mutluyum" diyor Brudo.
Yahudiler arasında dayanışma
şaşılası ölçüde güçlü. Bu nedenlede
yoksul, bakıma muhtaç bir Yahudi
bulmak olanaksızgibi. Nesim
Balfunes. eşiyle birlikte Balat'ta
pazarcıhk yapıyor. Onun ve yıllarca
şapkaalık. terzicilik yaptıktan sonra
hiçbir sosyal güvenceye sahip
olamayan Ester Abuı'un
sorumluluğunu Ahrida Sinagog'u
taşıyor. İki aile de sinagogun
müştemilaünda kahyor. Jak
Kamhi'nin başkanlığındaki 500. Yıl
Vakfı'nın kurduğu birbakım
yurdunda da bakıma muhtaç kimsesiz
Yahudiler banndınhyor ve her türlü
gereksinmeleri karşılanıyor.
Yahudiler'in Türkiye'ye
şükranlannın bir nedeni ise Nazi
Almanyasf ndan ve işgal ettiği
ülkelerde toplama kamplanndan, gaz
odalanndan kurtulmalannın Türk
uyruklu Yahudi olmalanna bağlılığı.
Luiz Behar, Fransa'da toplama
kampında babasını yitiren, ama Türk
uyruklu olduğu için kurtulabilen bir
Yahudi. Behar'ın anılannda savaş
döneminin kalıcı izleri var, ama bugün
Türkiye'de Türk gibi yaşamaktan
mutluluk duyduğunu söylüyor.
yana bir de gazete çıkanyör. Türkçe \e
Ibranice basılan bu gazete,
Türkiye'den göçmüş Yahudiler
arasında da okur buluyor. Gazetenin
editörü Lizi Behmoaras'a göre,
aralanndan sefır, bürokrat
çıkmamasının nedeni. kendılerinın
Öğreneüeri
kaçıran din
dersine
soruşturma
flMERYL'RTSEVEN
DENtZLİ - Çivril Lisesi'nde;
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
dersinden kaçmak uğruna top-
lu halde okulu terk eden 12 öğ-
rencinin Disiplin Kurulu'nca'
"Uzaklaştırma" cezasına çarp-
tınlmasına yol açan olaya Çiv-
ril Kaymakamhğı el koydu.
Öğrenci velilerinden Abdullah
Ozan'ın yazılı şikayeti üzerine*
soruşturma açan kaymakam-
lık. Çivril Milli Eğitim Müdür-
lüğü'nden bir müfettiş görev-
lendirdi. Soruşturmanın çok*
yönlü yapılacağı, bu çerçevede
öğretmen ve öğrencilerin yani'
sıra. velilenn de ifadelennin alı-
nacağı ögrenildi. Çivril kayma-1
kamı Atillâ özdemir, konuyla
ilgili şikayet dilekçesinin yanın-i
da gazetemizde dün "Din dersi
kaçaklan 1 gün okuldan uzak-ı
laştınldı" başUğıyla yayınlanan,
haberi soruşturma için ihbar,
kabul ettiklerini de belırterek şu
bilgiyi verdi: "Olay tüm yönle-
riyle geniş bir şekilde araşünlaT
cak. Bunun için gerekli talimaü
verdim. Görevlendirdiğimizl
muhakkik iddialan incelemeye
başladı. Yapılan, bir ön soruş^
turmadır. Din Kültürü ve Ah-
lak Bilgisi dersinde öğrencilerin
iddia ettiği gibi namaz kılmak*
için zorlama yapıledığı sapta-'
nırsa, öğreünen Nihat Ünalan
ve diğer sorumlular hakkında
gerekli yasal işlem yapılır." -•
Öğrencilerin Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi dersinde dinsel,
baskılarla karşı karşıya kaldığı-'
nı belirten veliler de, Milli Eği-!
tim Bakanlığı'na bir şikayef
dilekçesi yazdılar. '