23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 17 HAZİRAN1992 ÇARŞAMBA '- 8 DIŞ HABERLER Tûrki diplomatlara •ANKARA(AA)- Azerbaycan ve Orta Asya'daki Türlci cumhuriyetlerden gelen 29 diplomatın Dışişleri Bakanlığı'ndaki eğitimlerine dün başlandı. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızıstan, Özbekistan ve Türkmenistan'dan gelen diplomatlar, dün sabah Anıt Kabir'i ziyaret ettikten sonra Ehşişleri Bakanlığı merkez binasındaki eğitim pjogramına başladılar. Ege Üniversitesi'nde iki aylık Türkiye Türkçesi kursu alan diplomatlar için düzenlenen ve mesleki katkı amacı taşıyan program. 15 temmuza kadarsürecek. CIA raporu: Saddam göçlü • NEW YORK (AA) - ABD Merkezi tstihbarat Orgütü CIA'nın vediğer isühbarat kuruluşlannın görüşlerini yansıtan Amerikan istihbarat raporlanna göre ekonomik yaptınmlara ve siyasi yönden yalnız bırakılmasına rağmen Irak lideri Saddam Hüseyin biryıl öncesine oranla daha güçlü. New York Times gazetesi, Bush yönetimi yetkililerine dayanarak verdiği haberinde Saddam'ın kendi stoklanndaki ve BM yaptınmlanna uymayan Ürdün'den elde ettiği mallarla ülkeyi yeniden inşa etmeye başladığjru duyurdu. Irkpı Fransız çocuk öldürdü • PARİS (AA) - Fransa'nın Saint Quenün kenti yakınlanndaki Chauny kasabasında, Faslı Abdallaki Lakdiar (14) isimli birçocuk, 35 yaşındaki ırkçı bir Fransfz tarafından kurşunlanarak öldürûldü. Son günlerde çevresindekilere sürekli olarak "bir Arabı temİ7İeyeceğini" söyleyen Sabin Cordelette isimli Fransız, oturduğu sosyal konutlann kapısında karşılaştığı Fasiı çocuğa tüfeğiyle bir metre mesafeden ateşetti. Katil Fransız olaydan sonra tutuklanırken cinayet ülke çapında büyûk tepkilere yol açıyor. Göney Afrika'da 215lü • JOHANNESBURG (AA) -GüneyAfrika Cumhuriyeü'nde Nelson Mandela liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANÇ) siyasi değişiklikler istemiyle başlatacağı iki haftalıkgrevlerve boykotlann arifesinde dün meydana gelen olaylarda 21 kişinin öldüğü bildirildi. Olaylar sırasında Johannesburg'da üç, Oaveyton zenci kasabasında beş, Everton kasabasında da dokuz, Soweto'da da dört kişi öldü. 21 kişinin öldüğü yolundaki haberlerden sonra Devlet Başkanı de Klerk, grev ve gösterilerin zamansız olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Irak hâlâ nûkleer tehlîke • ROMA(AA)- Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkan Yardıması Maurizio Zifferero, Irak'ın halen nükleer güç tehdidi oluşturabilecek potansiyele sahip olduğu uyansında bulundu. Nükleer silahlar konusundaki bir konferans için Roma'da bulunan UAEA Başkan Yardımcısı, Reuter'e verdiği demeçte, "denetleyici uzmanlanmız, Irak'ı, nükleer güç olma yolundaki çahşmalanndan geri çevirdi. Aynı kişi (Saddam) halen işbaşında. Irak, petrol gelirleriyle halen büyük mali kaynaklara sahip ve geniş kadrolu bilim adamlan görevleri başındalar" diye konuştu. Flora Lewis Muğla'da • MUĞLA(AA)-ABD'de yayımlanan New York Times gazetesınin dünyaca ünlü dış politika yazan Flora Lewis, tatilini geçirmek üzere aynı gazetenin turizm yazan Aline Mosby ile birlikte Muğla'yageldi. Flora Levvis, "PKK konusunu da araştıracağım" dedi. Kendisini davet eden Muğla Valisi Lale Aytaman'ı dün sabah makamında ziyaret eden 75 yaşındaki ünlü yazar Mrs. Levvis, hem Türkiye'nin tarihi ve doğal güzelliklerini göımek, hem de Cumhurbaşkanı Turgut özal ve Başbakan Süleyman Demirel ile birer görüşme yapmak istediğini söyledi. Ermenilerden geri alınan köy ve kasaba sayısı 30'u buldu. Akdam 'a yüzlerce Azeri gönüllü gidiyor Azrçri kuvvetleri Laçin yolundaESATPALA BAKÜ Karabağ'da geçen aylarda kay- bettikleri yerleşim merkezlerini yeniden almak için Ermeni milislere yönelik büyük bir karşı saldın başlatan Azerbaycan Milli Ordusu'na bağlı birliklerin son bırkaç gün içinde 30'a yakın köy ve kasabayı ele ge- çirdikleri bildirildi. Tanklar ve helikopter- ler desteğindeki Azeri birliklerinin, Kara- bağ'ın kuzeydoğusunda Ermeni milislerin denetimine büyük ölçüde son verdikleri, saldınlannın Laçin'e de yöneldiği gelen haberler arasında. Ermeni milislerinin ise pek çok yerleşim merkezinde direniş gös- terdikleri, zaman zaman da karşı saldın gerçekJeştirdikleri kaydedildi. Nahiçevanik kasabasını almak için baş- lanan harekât sırasında, üstünde bulun- duğu tankın mayına çarpması sonucu ölen Halk Cephesi Akdam Gönüllüler Ta- buru'nun komutanı Allahverdi Bakirof, Azarbaycan'da ulusal kahraman haline geldi. Bu arada çaüşmalann en yoğun ol- duğu Akdam'a Azerbaycan 'ın çeşitli böl- gelerinden gönüllüler gidiyor. Karabağ'ın denetimini elinde tutan Er- meni milisler ile Azeri Milli Ordusu'na bağlı birlikler arasındaki çatışmalar dün tüm şiddetiyle sürdü. Ebulfez Elçibey'in Azerbaycan devlet başkanlığına seçilmesi- nin hemen ardından gelişen Azeri karşı saldınsının dördüncü gününde, Azeri bir- likieri Şaumyan bölgesinde bulunan Er- meni denetimindeki son iki köyü de ele gecirdiler. Çatışmalann Mardakert bölge- lesinde de bütün şiddetiyle sürdüğü kay- dedildi. Öte yandan Gubatlı, Kazak, Fuzuli, Terter bölgelerinde de çarpışmala- nn sürdüğü gelen haberler arasında. Er- meni kaynaklan. Azeri birliklerinin en az 100 tank ve zırhlı araç ile helikopter deste- ğine sahip olduğunu belirttiler. Laçin'e saldın Bu arada Azerbaycan Savunma Bakan- hğı Basın Merkezi'nden yapılan bir açıkla- mada, Azeri kuvvetlerinin Karabağ'ın Azeri biriikleriniıı son saldınlarmda Ermenflerden birçok köyü geri alması Azerilerin moralinigüney kesirnindeki Kubatlı yöresinden, yükseltti. Bakû'de cephede savaşan askerlerin başanlan sevinç gösterileri ile kutlandı. Ermeni milislerin geçen ay ele geçirdikleri Karabağ ın kuzeydoğusu Azeri birliklerin denetiminde. Ermeni Azeri birtiUeri arasındaki çabşma sürüyor. • Stephanakert Şuşa« (Hankent DAĞLIK' KARABÂĞ Laçin kentine doğru da bir harekât başlat- tıklan bildirildi. Açıklamada, Azeri birlik- lerinin Laçin'e doğru ilerledikleri ve bu yol üzerindeki Malakalar adlı yerleşim mer- kezini denetimlerine geçirdikleri belirtildi. Basın merkezi, Ermeni milislerin direni- şinin sürdüğü Akdam cephesinde de 'du- rumun ağır olduğunu' bildirdi ancak ay- nntı vermedi. Halk Cephesi Enformasyon Merkezi yetkilileri ise Akdam yöresinde başlatılan harekâtın sürdüğünü ve Azeri birlikleri- nin elde ettikleri mevzilerde tutunmaya devam ettiğini belirttiler. Cephe yetkilileri, bu bölgede Ermeni direnişi nedeniyle şid- detli çarpışmalar meydana geldiğini ancak iki tarafın da mevzilerinde değişiklik ol- madığını bildirdiler. Akdam bölgesindeki Nahiçevanik ka- sabasını ellerinde bulunduran Azeri kuv- vetlerinin, Askeran'daki Ermeni milislerin olası saldınlanna karşı büyük bir hazırlık başlatüklan haber veriliyor. Nahiçeva- nik'in stratejik önemi nedeniyle yeniden burayı ellenne geçirmek ısteyen Ermenile- rin Şuşa ve Stepanakert'teki birliklerini bu bölgeye doğru kaydırmaya devam ettikle- ri belirtildi. Nahcıvan'da durum Bu arada Ermenilerin Nahcıvan'a yö- nelik saldınlannın da sürdüğü bildirildi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Basın Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Sederek kasabası civanndaki tepelerde meydana gelen çatışmalarda 17 Azeri esir düşerken, 1 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı. Elçibeyyeminetti Azerbaycan'da 7 haziran pazar günü yapüan ilk demokratik seçimle curnhur- başkanlığına seçilen Halk Cephesi lideri Ebulfez Elçibey, dün yemin ederek resmen görevine başladı. Elçibey saat 14.00'te Azerbaycan Yüksek MecÜsi'nde düzenle- nen törenle Cumhurbaşkanı Vekili ve Par- lamento Başkanı İsa Gamberov'dan göre- vi devraldı. Bu arada İsa Gamberov, Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile ilişkileri geliştir- mek istediklerini ve en kısa zamanda Azerbaycan'da parlamento seçimlerine gjdeceklerini açıkladı. Gamberov Bakü'- de bir basın toplantısı düzenleyerek Kara- bağ'daki son çaüşmalar ve Azerbaycan'- dalci siyasi geÛşmelere ilişkin bilgi verdi. Karabağ sorununun siyasi yollarla cözü- leceğine inandıklannı belirten Kamberov, Ermenistan'ın ise sorunu askeri yöntem- lerle bir oldu bittiye getirmeye çaüştığını kaydetti. öte yandan Azerbaycan Halk Cephesi Yürütme Komitesi tarafından dün yapı- lan yazılı açıklamada 'tüm banşsever- demokratik ülkeler, Ermeni saldırganlığı karşısında Azerbaycan halkının yarunda olmaya' çağnldı. Roma toplantısı Karabağ konusunda gerçekleştirilmesi planlanan Minsk konferastna hazırlık amacıyla AGİK çerçevesinde Roma'da yapılan banş görüşmelerine dün de devam edildi. Toplanüya, Karabağ Ermenileri kaülmadı. Bu nedenle toplantıda şu ana kadar somut bir ilerleme sağlanamadı. Kıbns için tarihi önem taşıyan New York görüşmeleri yann başlıyor Deııktaş dört teıııel konuda açüdık istiyor • Rumlar federasyonu gerçekten istiyor mu? • Eşitlik, iki kesimlilik ve Türkiye'nin garantörlüğünü kabul ediyorlar mı? • Türklerin cumhuriyetin kurucu ortağı olmasına itiraz ediyorlar mı? • Bazı konulann ertelenmesini öngören moratoryuma nasıl bakıyorlar? İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA - New York görüşmelerinde Kıb- ns Türk tarafını temsil edecek KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş ile beraberindeki heyet, dün sabah erken saatlerde New York'a hareket etti. Rum Yönetimi Başkanı Yorgo Vasiliu ile Dı- şişleri Bakanı Yakovu'nun da 15 haziranda Nevv York'a geçmesiyle Kıbns'a ilişkin gelişme- lerin ağırlık merkezi bu kente kaydı. Her iki taraf da 18 haziranda başlayacak gö- rüşme sürecini, Kıbns için "önemli ve kritik bir hafta" olarak nitelendiriyor. Kıbns Türk heyeti. Denktaş'ın Anayasa Da- nışmanı Prof. Mümtaz So>sal, Siyasal İşler Danışmanı Necati Ertekün, Dışişleri ve Savun- ma Bakanı Kenan Alakol, Türk görüşmeci Ümit Onan. Cumhurbaşkanlığı MüsteşanTa- ner Etkin ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Özer Koray'dan oluşuyor. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ve berabe- rindeki heyet. Lefkoşa'dan aynlmadan önce yapılan açıklamada BM Genel Sekreteri Butros Gali ile 18 haziranda yapılacak ilk görüşme sıra- sında "Rum tarafırun iki kesimli, federasyon il- kcsini gerçekten benimseyip benimsemediğinin açıklığa kavuşturulmasının isteneceği" belirtil- di. Elde ettiğimiz bilgilere göre New York'ta 18-20 haziran arasında ayn ayn yapılacak Denktaş-Gali, Vasiliu-Gali görüşmelerinde, çcrçeve anlaşmasının ana temelini oluşturacak ilkeler derinliğine ele alınacak. Taraflann kesin bir sonuca vardınlmasını isteyeceği ilkeler ve tu- tumlar belirlenecek. Bunu toprak ve göçmen konulan gibi konular izleyecek. Türk tarafı adına Denktaş'ın BM Genel Sek- reteri'ndcn açıklığa kavuşturulmasını isteyeceği konular, şu başlıklar altında sıralanabilir: - Bunlann federasyonu gerçekten isteyip iste- medikleri, - Eşitlik, iki kesimlilik ilkeleri ile Türkiye'nin garantörlüğünün aynen sürmesini kabul edip et- medikleri. - Kıbns Cumhuriyeti ileegemenliğin, yalnızca Rumlann cumhuriyeti ve egemenliği olmadığı- na, Türklerin cumhuriyette kurucu ortak olarak yerlerini almalanna itirazlannın bulunup bulun- madıklan, - Bölgede bazı konulann bir süre için geri bıra- kılması. geciktirilmesini öngören "morator- yum" konusuna nasıl baknklan. "Federasyonun Kıbns'ın de-facto taksimine yol açacağına" inanan Rum Başpiskoposu Hri- sostomos, "Vasiliu ile Mitsotakis'in de adanın bölünmesini getirecek bir şekilde toprak soru- nunu tartışma konusunda anlaştıklannf" ileri sürerken "anayasada da dışişleri bakanının Kıb- nslı Türk olmasını kabul ettiklerini" ifade ede- rek iki lideri "tavizcilik" ve "ihanef'le suçladı. Hrisostomas, "küçük olan Kıbns'ın, üç hükü- met, dört parlamento kaldıramayacağı" yönün- de demeçler veriyor. Karşı propaganda yapıyor. İki bölgelilik ve Türk ortaklığına karşı çıkıyor. Türkleri bir azınlık olarak görüyor. Türk tarafı. bir Rum cumhuriyeti bünyesinde azınlık değil, yeni cumhuriyetin kurucu ortağı olmayı istiyor. Gali'den beklenen Denktaş, BM Genel Sekreteri'nin "bu konu- daki Rum yaklaşımlannın da açıkça ortaya konulmasını sağlamasını isteyeceğini" açıkladı. Denktaş, "Gali'nin dengeli bir yaklaşım için- de olması ve ortak anayasayı oluşturacak ilkele- rin her iki tarafça da benimsenmesini sağlaması gerektiği'" görüşünü de taşıyor. KKTC Cumhurbaşkaru Denktaş. Türk ve Rum taraflannın duyarlı davrandığı "harita"- nın da "ancak iki tarafın üzerinde anlaşacağı ilkeler çerçevesinde uzmanlarca çizilebileceğini" vurguluyor. Üst düzey bir KKTC yetkılısı, bu nedenle New York'ta "hari^a üzerinde toprak konusu" yerine, ancak ve ancak "ilkeler üzerine harita konuşulabileceği" değerlendirmesinde bulundu. Örneğin "kuzeyde bulunan gelenekscl Türk bölgelerinin Türk tarafında kalması" yönünde- ki Türk ilkesi. gündeme gelecek. Bu tür ilkeler üzerine harita konuşulabilecek. Rum tarafının yaklaşımı bilinmemekle bera- ber ABD ve BM bu ilkeyi kabul etmiş görünü- yor. Ve "geleneksel Türk bölgelerinin Türk tara- fında kahnasınf' destekliyor. Anayasal ilkelerle bunlara ilişkin düzenleme- ler konusu. Rum tarafını derinden rahatsız edi- yor. EDEK Genel Başkanı Vasos Lissaridis'ıen sonra Spiros Kiprianu'nun DIKO partisinin ge- nel başkan yardımcısı Alekos Galanos da "hal- koylaması" çağnsında bulundu. Galanos. "Va- siliu'nun öteki liderleri New York'a çağırma yerine derhal Kıbns'a dönmesini ve dönmesiyle birlikte anayasal düzenlemeler konusunda bir halk oylaması yapılmasını" istedi. Galanos, "Vasiliu'nun Nevv York'ta yoğun baskı altında olacağını ve Zürih-Londra senar- yosunun tekrarlanacağını" ileri sürdü. Rum tarafında sık sık gözlemlenen tüm bu tu- tumlar, Türk tarafının BM Genel Sekreteri'- nden başlıca konulann aydınlatılması istemleri- nin ana gerekçelerini oluşturuyor. Fransız Bakan Kouchner: Bosna'dainsanhk dramıyaşanıyor. Dış Haberler Semsi - Birleş- miş Milletler (BM) Genel Sek- reteri Butros Gali. Sırbistan ile Hırvatistan'ı Bosna-Hersek'te çaüşan taraflara yardım etmek- le suçladı. Fransa İnsani Yar- dım Bakanı Bernard Kouchner ise "Saraybosna'da bir insanlık dramı yaşandığını" söyledi. AA'nın New York kaynaklı haberine göre Sırbistan'la Hır- vatistan'ı Bosna-Hersek'te çatı- şan taraflara yardım yapmakla suçlayan Genel Sekreter Gali. çatışmalann durdurulması için tek çözümün barış görüşmeleri olduğunu söyledi. Fransa Sağlık ve İnsani Yar- dım Bakanı Bernard Kouchner, Bosna Hersek'in başkentı Sa- raybosna'da bir "insanlık dra- mı" yaşandığını belirterek, BM'nin, buraya yardım elini uzatmak için "ateşkes beklenti- si içinde olmaması gerektiğini" söyledi. Nevv York'ta düzenlediği ba- sın toplantısında, Saraybosna'- ya ivedi yardım sağlanması konusunu BM yetkilileriylegö- rüştüğünü kaydeden Kouch- ner, "Saraybosna'da bugün bir dram yaşanıyor."dedi. Son 5 gün içinde Fransa'nın Saraybosna'ya 26 ton yardım malzemesi gönderdiğini anım- satan Fransız bakan. BM yetki- lilerinden, Saraybosna'ya yar- dım götüren konvoylann korunmasını istediğini belirtti. İster Müslüman Boşnak, ister Hıristiyan Hırvat olsun cenaze törenleri Bosna-Hersekliler için hayatın aynlmaz bir parçası Bosna-Hersak krizi Başbakan yardımcısı müdahale istedi ARZL ÇAKIR Bosna-Hersek Başbakan Yardıması Muhammet Cen- giç bunalıma askeri müdahale istedi. Cengiç, dün Istanbul'- daki Uluslararası Basın Mer- kezi'nde düzenlediği bir basın toplantısında, BM'nin onayı alınması şartıyla, Bosna-Her- sek'te çıkan olan herkesin as- ker ve silah yardımı yapması gerektiğini söyledi. îstanbul'da bugün başla- yan ve Bosna-Hersek'in dunı- munun ele alınacağı tslam Konferansı örgûtü'ne üye ül- kelerin Dışişleri Bakanlan Toplantısı'na askeri yardımı da içeren bir paket sunacak- lannı açıklayan Cengiç, bu toplantıda somut önerilerin ahnmasını ve bunlann dünya kamuoyuna kabul ettirilmesi- ni beklediklerin bildirdi. Cen- giç, İKÖ toplantısından Bos- na-Hersek'in yeniden iman için bir fonun oluşturulmasını ve sığınma kamplannda zor koşullarda yaşayan yakJaşık 2 milyon Müslüman mültecinin kurtanlmasını sağlamalannı isteyeceklerini söyledi. Cengiç, önceleri Avrupa'- nın ve ABD'nin böyle bir savaşın cıkmasına izin vere 1 ceklerine ihtimal vermedikle- rini. ancak Sırplann bugün Bosna-Hersek'e karşı sürdür- düğü kanh savaşı kimsenin önlemediğini ve bunun üzeri- ne Islam ülkelerinin böyle bir toplantıyı düzenleme gereği duyduklannı kaydetti. Cen- giç, BM'nin savaşı önlemede isteksiz davrandığını, ancak Bosna-Hersek'in bağımsızlığı için girişimlerde bulunmaya devam edeceğıni umduğunu belirtti.Cengiç, Sırp yönetimi- nin bir an önce gitmesinin, Sırp halkının da yaranna ola- cağını ve Sırplann Slobodan Miloseviç'i devirmeleri gerek- tiğini söyledi. BRUKSEL SABETAYVAROL AT ııiııbüyükkorkusu, savaşınKoso\aya sıçramasıBosna-Hersek'te tutarlı bir ateşkes, bir ara beslenen umutlara karşın yine sağlana- madı. Yoksa bu gelişme, Balkanlar'ın ge- leceği hakkında kapkaranlık senaryolar çi- zenlerin, kehanetlerinin doğrulanacağı an- lamına mı geliyor? Bu eğüim ağır basmış olmalı ki, pazartesi günü Lüksemburg'da toplanan AT dışişleri bakanlan, çatışmalann en azından Kosova'- ya sıçramaması için gerekli önlemleri alma konusunu aralannda tartışmayı tercih etti- ler. Tabii bir kez daha Atina'nın her türlü akılcılıktan uzak inadı yüzünden, Make- donya'nın tanınması yönünde herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Balkanlar'la ilgili "felaket" senaryosu ar- tık ortaokullarda ev ödevi olacak kadar tek- rarlandı; en son gelişmeleri de hesaba kata- rak şöyle özetleyebiliriz: Bosna Hersek'te Sırp kökenli olmayan topluluklan terör yöntemleri kullanarak gö- çe zorlayan Belgrad yönetimi, nihayet, Bir- leşmiş Milletler "Banş Gücü" askerlerinin buraya girmesine "evet" diyecek. BM asker- lerinin, hazır statükoyu muhafazadan ileri gjtmeyen bir görev üslenmesi, Sırp kuvvetle- rinin Hırvatistan örneğinde olduğu gibi elini serbest bırakacak ve Belgrad, Sırp uygarlığı- nın beşiği saydığı Kosova'ya yönelecek. Gerçi, Arnavut nüfusun yüzde 85"e varan ölçülerde çoğunlukta olduğu eski bir özerk bölge olan Kosova halen doğrudan Sırbis- tan yönetiminde. Ama 1945 sonrası Yugos- lav topraklannda yaşayan tüm Sırplann tek bir "büyük Sırbistan" çatısı altında yaşat- mayı amaçladığı konusunda kuşku kalma- yan Svobodan Miloseviç yönetimi bu soru- nu kökten halletmeye kararlı. Öte yandan AT dışişleri bakanlannın. Yunan engellemesi yüzünden Makedonya"- yı topluca tanıyamaması, Üsküp'ün ulusla- rarası statü kazanmasını engelliyor. Make- donya'nın BM üyesi olamaması. ister iste- mez, bu ülkeyi komşulan karşısında fazla- sıyla zayıf düşürüyor. Kosova Arnavutlan- nın Sırplarla çatışmaya girmesi demek, hem Amavutluk'un, hem Yunanistan'ın. hem de Makedonya'nın şu ya da bu biçimde çatış- malann içine çekilmesı anlamına gelecek. Uluslararası arenada tecrit olan, bizzat kendi ülkesinde de giderek şiddetlenen bir muhalefetle karşı karşıya olan Miloseviç ve yardımcılanrun, Balkan yanmadasını bir uçtan bir uca kan ve ateşe boğacak böylesi çılgınca bir gelişmeden "kaybedecek fazlaca bir şeyleri kalmadığını" düşünüyor olmalan mümkündür. Yanlış politikalann da yardı- mıyla umutsuzluğa itilen Belgrad'ın, çatış- malann alevlenmesini engellemek üzere. kendi başına girişimde bulunması beklen- memelıdir. En büyük felaket "En büyük felaket" olarak adlandırabile- ceğimiz senaryo ise. Belgrad'la Atina'nın Makedon>a"yı aralannda paylaşmaya kal- kışmalan olacaktır. Çeşıtlı merkezierde bu olasılık sık sık dile getiriliyor. Bu koşullarda çatışma gerçek anlamda uluslararası boyut kazanacak, Atina sayesinde hem Avrupa Topluluğu ve hem de NATO olası "'Balkan Savaşı"na taraf olacaktır. Bulgaristan yanında Türkiye'nin bile bu gelişmeler karşısında seyirci kalıp kalamaya- cağı fazlasıyla kuşkulu. Şimdiye kadar BM ve AGİK düzeyinde Batılılann öncülüğün- de alınan Belgrad aleyhtan kararlara onay veren Moskova'nın, gerçekten Ortodoks ve Sırp kardeşlerinin davasına sıcak baktığına ilişkin çok sayıda işaret vardır. Bütün bu ne- denler yüzündendir ki. Hırvatistan ve Bos- na-Hersek konusunda seyirci kalmaktan ötcye pek bir şey yapamayan Avrupa Toplu- luğu'nun dışişleri bakanlan savaşı Kosova sınırında tecrit etmenin yollannı anyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle