Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Eşini öldüren
DYP'linin
dııpuşması
• İstanbul Haber Servisi-
Eşini, kendisini aldaitığı için
bıçaklayarak öldüren, DYP
Beşiktaş İlçeÖrgütü
Komisyon Başkanı Ayhan
Başlar'ındavasına İstanbui
6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
başlandı.Başlar'ın
ömürboyu hapsi isteniyor.
29 martta Şehremini'ndeki
evlerinde, kendisini başkası
ilealdattıgından
şüphelenerek tartışmaya
başladığı eşi Seda
Başlar'ı(33) bıçaklayarak
öldürmekten sanık 2 çocuk
babası Ayhan Başlar'ın
duruşmasına DYP'liler ve
arkadaşlan büyük ilgi
gösterdi. Duruşma. Ayhan
Başlar'ın isteğiyle gizli
yapıldı.
ANKA20yaşında
• Haber Merkezi - ANKA
Ajansı, bugün 20. çalışma
yılına giriyor. I972yılında
Altan Öyrnen tarafından
kurulan ANKA'nın Genel
Müdürlüğü'nü ve Yönetim
Kurulu Başkanlığı'nı 15
yıldır gazeteci-yazar
Müşerref Hekimoğlu
yapıyor. ANKA'nın
Yönetim Kurulu'nda Varhk
özmenek, Sevım Baran,
özer Derbil ve Oktay
Kurtböke görev abyor.
ANKA Ajansı abonelerine
günlük haber bülteni ile biri
Türkçe diğeri İngilizce iki
haftalık bülten yayımlıyor,
çeşitli radyo ve televizyonlara
da haber-yorum servisi
yapıyor. ANKA'dan yapılan
yıldönümü açıklamasında,
"İlkelerimizden ödün
vermeden çalışmaktan,
özgür ve bağımsız bir ajans
olmaktan onur duyuyoruz.
Basınımızda yaşanan
' darboğazlan aşmak
umudunu hiç yitirmiyoruz"
denildi.
Üniversitede
işgal: 52 gözaltı
• MALATYA
(Cumhuriyet) - Malatya
İnönü Üniversitesi'nde.
karşıt göriişlü öğrenciler iki
fakülteyi işgal etti. Olaya
müdahale eden güvenlik
güçleri, eylemci öğrencilerin
52'sini gözalüna aldı.
Üniversitede sağ ve sol
görüşlü öğrenciler arasında
bir haftadır devam eden ve
önceki gün taşlı sopalı
çatışmaya dönüşen
gerginlik, fakültelerin işgali
ve gözaltılarla farklı bir
boyut kazandı. Dün öğle
saatlerinde yine birbirleri
aleyhinde gösteri yapan
karşıt görüşjü öğrenciler,
daha sonra İdari Bilimler ve
Fen-Edebiyat fakültelerini
işgal ettiler. Ayn ayn
fakültelere giren öğrenciler,
işgal ettikleri bölümlerin
kapılannı da kilitleyerek
camlan taş ve sopalarla
kırmaya başladılar.
Düzeltme
• Dünkügazetemizde
•Ankan Yoğun Bakımda'
başlığıyla AA'dan alıp
yayımladığımız
haberde, Maliyeeski Bakanı
Vural Ankan için "...şuur
bulanıkhğı nedeniyle
hastaneyegetirilen
Ankan..." denilmekteydi.
Yakınlanndan
öğrendiğimize göre
Ankan'ın bilinci yerindedir
ye normal bakım için
İnternatıonal Hospital'a
kaldınlmıştır. Düzeltir, özür
dileriz.
Yeni anayasa ile TCY'deki birçok madde havada kalacak
Yasalarda zorunlu değişiklikANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Hükümet tarafından ha-
zırlanarak, siyasi parti gruplan-
nın lartışmasına açılan anayasa
değişikliği paketi, başta siyasi
partiler, seçim, TRT ve sendi-
kalar yasalan olmak üzere bir-
çok yasada değişiklik yapılma-
sını zorunlu kılıyor.
Anayasanın 24. maddesınde
yapılan değişikliğin ise Türk
Ceza Yasası'nın 163. maddesi-
nin yüriirlükten kaldınlması
nedeniyle boşlukta kalacağı sa-
vunuluyor. Hükümet, hazırla-
dığı paket ile anayasanın 24.
maddesini şu şekilde değiştiri-
yor
"Kimse, devletin sosyal, eko-
nomik, siyasi veya hukuki te-
mel düzenini kısmen de olsa
laikliğe aykın olarak din kural-
lanna dayandıramaz, dayandı-
nlmasını savunamaz."
ANAP döneminde çıkanlan
Terörle Mücadele Yasası ile yü-
riirlükten kaldınlan 163. mad-
deye benzer bir ifade içeren bu
değişikliğin, Ceza Yasası'nda
bu konuda herhangi bir yaptı-
nm bulunmaması nedeniyle
uygulamada bir etkisinin ola-
mayacağı öne sürülüyor.
Hukukçular, bu madde kap-
satnına giren tutum ve davra-
nışlar içinde olanlann eylemle-
rinin herhangi bir biçımde
şiddet unsuru taşıması halinde.
Muhalefetin yaklaşımı olumlu
ANKARA (Cö»huriyet Bürosa>-pYP ve
SHP tarafsndan hanrianan ilk taksit anayasa
değişjkliğiönerileri dün muhalefet partilerine
sunuldu. Değişıkliklenn bir an örtce
gerçekkşmesi için bayramdan sonra partiler
arasında ortak komisyon kurulacak.
DYP Grup Başkanve'kiHeri Gfiaeş Mûftöoğtu,
Bekir Saani Daçe ve TurfaanTajaa ile SHP
Ankara Miiietveicili Mömtaz Soysal, dıin
muhatefet partılennin yöneücilerini ziyaret
ederek, son biçimini alan "öncelikli anayasa
değişikliği" paketini vcrdiler. Sıraayla ANAP,
RP, MÇP ve DSP yönetıcilerine giden DYP
Grup Başkanvekilteri ile Soysal. anayasanın
değjştirilecek ötekı maddekriile ilgili
önerüerini ise partilere bayramdan sonra
üeteceklerini bikb'rdiler.
DYPGrup Başkanvekili Müftüoğlu. olaya
pratik birçözüm bulrmtk amacıyla, kolaylıkla
değiştirilebileceğini umduklan önerileri
öncelıkle gündeme getirdiklerini söyledi. Bekir
Sami Daçe de öleki maddelerle ilgili
çahştnalann sürdüğünü yeen kısa zamanda
tamamtanacağmı belirtti.
SHP'li Soysal ise kamuoyun;t. "Meclis
anayasa değışikiigi üzerinde çalışıyor" mesajı
vermek istcdikierirn belirterek, bu nedenfc
bütün partiicrin üzerinde aniaşabileceği
.•raaddeteri önceükle değişürme yolunu
bcninısediklerinı söyledi. Soysal, "Bu çalışma
ile kamuoytma "Bizi izlemeye devam edin'
diyebilmeüyiz" dıye konuşlu.
ANAPGrup Başkanveküi Ülkü Güney de
DYP ve SHP tarafından hazırianan anayasa
değişikliği önerilerine genel olarak
katıldıklanru. ancak konuyu grupta yeniden
değeriendirmeleri gerektiğini bildirdi. Güney,
"Bu konuda partiler arasında bir uzlaşma
sağlanması çok olumlu ve yararh. Bunun diğer
çalışmaiara da ömek olmasuıı ditiyorum"
dedi.
RPGrup Başkanveküi Şoket kazan ise ıhtılal
anayasasırun değiştirilmesi gereken birçok
maddesi bulunduğunu belirtti
bunun Terörle Mücadele Yasa-
sı kapsamına girdığinı anımsat-
tılar.
Anayasanın 67. maddesinde
yapılan değişiklikle getirilen
"seçim kanunlannın, temsilde
adalet ve yönetimde istikrar il-
kelerini demokratik ölçülere
uygun bir denge içinde gerçek-
leştirecek biçimde düzenlenece-
ğine" ilişkin hükmün de seçim
yasalannda kapsamlı değişik-
likleri beraberinde getireceği
belirtiüyor.
Anayasanın siyasi partilere
ilişkin 68 ve 76. maddelerinde
yapılan değişikliğin de siyasi
partiler ve milletvekili seçimine
ilişkin yasalarda değişikliği zo-
runlu kılacağı kaydedildi. 68.
maddede yapılan değişiklik,
"karar ve eylemleri ile bir siyasi
partinin temelli kapaülmasına
neden olan merkez organlan-
nın yöneticilerinin, yeni bir si-
yasi partinin kurucusu, yöneti-
cisi ve denetçisi olamayacakla-
nnı" hükme bağlıyor. Aynı
maddedeki değişiklik, "siyasi
partilerin yabancı devletlerden.
uluslararası kuruluşlardan, ya-
bancı ülkelerdeki dernek ve
gruplardan, ayni ve nakdi yar-
dım alamayacaklannı, buna
aykın davranan siyasi partile-
rin temelli kapatılacaklannı"
öngörüyor.
76. maddede yapılan değişik-
likle de "Hâkimler ve savcılar,
yüksek yargı organlan men-
suplan, kamu kurum ve kuru-
luşlannın mcmur statüsündeki
görevlileri ile yapüklan hizmet
bakımından işçi niteliğini taşı-
mayan diğer kamu görevlileri
ve Silahlı Kuvvetler mensupla-
n. görevlerinden çekilmedikçe
aday olamazlar ve milletvekili
seçilemezler" hükmü getirili-
yor.
Mevcut yasalarda ise bele-
dıye başkanlan için bu yönde
bırzorunluluk bulunmadığı or-
taya çıkmışü. Yasalardaki bu
boşluktan yararlanan RP'nin
Şanhurfa Belediye Başkanı İb-
rahim Halil Çelik, bu görevı
sürerken, seçime katılarak mil-
letvekili seçilmiş, bir süre de her
iki görevi birlikte sürdürmüştü.
Anayasanın 133. maddesin-
de yapılan değişiklik ise TRT
Yasası'nda ya tümüyle ya da
kapsamlı bir biçımde değişikli-
ğe gidilmesini zorunlu kılıyor.
Anne Keçeci ile Saniyearasındd gorülen Almanpsikiyatr Gross,'Türkiye'dehâlâişkefK«varmı"diyesoı^ken\1ehınetEmüıdedinliyordu.(UFUKTEKlN)
Saniye Keçeci Almanya'da tedavi gördü
Bir işkencenin 11 yıllık öyküsüUFUKTEKÎN
ADANA - öykü basit. Hat-
ta, dönemine göre sıradan...
Bugünle arasındaki fark belki
incelmemişliği olabilir. Bir çır-
pıda söylendiğinde öykünün
konusu işkence. Tarih eski ama
sonuçu ve etkisi bitecek gibi de-
ğil. Öykünün mağduru Saniye
Keçeci. Peki bu eski öykünün
yeniliği ne?Şu:
Saniye Keçeci geçenlerde
ne geri döndü. 'Paranoyak ha-
lüsinaşyon"tanısıyla tedaviedi-
len Keçeci'ye dönüşünde
Alman psikiyatr Andrea Gross
eşlik etti. Olan biten, tedavi
sonrası dönüşü. İşte yenilik bu.
Ya geçmiş?
Polis, 1981 şubatında aslında
Saniye Keçeci'yi değil, ağabey-
lerini anyordu. Mustafa Şekip
ile Bekir Sıtkı Keçeci'yi. Polis
Adana Bayraklı'daki babaevi-
ne karakol kurdu. Ağabeyler
ortada yoktu. Aradan bir uzun
bir buçuk ay geçti. Karakollu
Bayraklı günleri. Ağabeylerin
yerini bilse bilse kim bilirdi?
Anneleri ile kardeşi. Anne Ki-
fayet Keçeli bir buçuk ayın final
gününü anlatıyor:
"Önce beni aldılar ellerine.
Saçımdan tutup yerlerde süruk-
lediler. "Söyle' dıyorlardı, 'Bil-
miyorum' dedikçe daha da hırs-
lanıyorlardı. Birden durdular.
Saniye'nin yanına gittiler. Sa-
çından tutup duvarlara vurdu-
lar. Sonra beşikteki Saniye'nin
bebeği Mehmet Emin'i çekip
aldılar. Sonra birden bırakular
ellerinden."
Birden bırakılan Mehmet
Emin düştü. Kötü düştü. Sani-
ye de o düşuşle "düştü." Kötü
düştü. Bilinci yitip gitti. Hiç ko-
nuşmadı, hiç gülmedi. Ağlama
nöbetleri geçirdi. Önce "akut
psikoz" tanısı kondu. Yurt icin-
de çare arandı. Olmadı. Al-
manya'ya gönderildi. Karlsru-
he Belediyesi Psikiyatri Kliniği
Başhekimi C. Ruthardt, klinik
direktörü M. Rave Scwank ve
koğuş doktoru Ph Cronjaegar,
Saniye Keçeci'nin sorununa ta-
nıyı koydular: "Paranoyak ha-
lüsinasyon psikozu". Sokaklar-
da, "Kenan Paşa yavrumu yere
vurdun" diye bağırmasının,
çevredeki insanlann Kenan Pa-
şa ile yavru arasında bir türlü
bağlantı kuramamasının, "Deli
mi ne" hayretlerinin, "Kulak
memesinden üç kez hafifçe çe-
kerek üç kez tahtaya vuran
maazallahçılann", eğlence çıku
diye gevrek gevrek sıntanlann
nedeni bu düşüştü. Saniye'nin
geçenlerde yanında bir Alman
psikiyatr ile Almanya'dan dö-
nüşünün sebebi de buydu işte.
O tatsız beşik vakasının mu-
hatabı mı? Mehmet Emin orta
birinci smıf öğrencisi. Kardeş-
ler mi? İnfaz indınmınden ya-
rarlandılar, dışandalar. Saniye
şimdi ne yapacak? Eskiden
yapüğını. Çiçek satacak.
uzunca bir süre "işkence tedavi-
si" gördüğü Almanya'dan bir
dönem işkence gördüğü ülkesi-
Yabana basın, güvenlik kuvvetlerini Içişleri Bakanı'na şikayet etti
Sezgiıı: işteülkemdekibasın özgüılüğü
İç Politika Servisi-İçişleri Ba-
kanı İsmet Sezgin dün Türk Dış
Basın Derneği'nin düzenlediği
sohbet toplantısına katıldı. Ya-
bancı gazetecilerin "Engelleme-
lerle karşılaşıyoruz, gavur diye
adlandınlıyoruz" yakınmalan-
na cevap veren Sezgin, yakm-
malara "Olağanüstü Hal Böl-
gesi'inde bir üst düzey görevli-
nin güzel bir hanım kızı "gavur'
olarak adlandırmasına ben de
üzüldüm" karşılığını verdi.
Içişleri Bakanı İsmet Sezgin,
İstanbuFda bulunduğu süre
içinde önce iş adamlanna "te-
rör"ü, sonrada yerli ve yabancı
basın mensuplanna"Türkiye"
yi tanıtımın" önemini anlattı.
Önceki gece Rumeli İşadamlan
Derneği" nin yemekli toplantısı-
na katılan Sezgin. işadamlanna
"Suriye Fatihi" olarak tanıtıl-.
masına ve bu güne kadar yerine
getirdiği icraatlennin ö\ ülmesi-
ne memnun oldu. Ancak, dün
basın mensuplanyla sohbet
toplantısına katılan Sezgin, bir
Alman gazetecinın "Türkiye'
de görev yaparken engeilendik-
lerini" söylemesi üzerine sıkın-
lılı anlar yaşadı.
İstanbui Sepetçiler Kasn"
nda Türk Dış Basın Derneği'
nin düzenlediği sohbet toplanü-
sına katılan Içişleri Bakanı İs-
met Sezgin sözlerine "Bu top-
lantıya gelirken, sizlere nasıl
hitabetmem gerektiğini düşün-
düm/Yabancı yayın organlan-
nın değerli temsilcileri ' desem,
sizlere duyduğum yakınlığı tam
olarak anlatamıyacağımı gör-
düm. Yapüğınız hizmetin öne-
mi ve Türkiye' de bulunmanız-
dan bizım duyduğumuz
memnuniyeti de sizlere anlata-
mıyacaktım. Bu sebeple size
'dostlanm' diye hitap ediyo-
rum. Evet ister Türk vatandaşı
olunuz, ister yabancı, sizler bi-
zim dosilanmızsınız"diye baş-
ladı.
Türkiye' nin en önemli soru-
nunun tanıtım olduğunu ve
bunun önemini anlatan Sezgin,
konuşmasının sonunda basın
mensuplannın çalışmalan sıra-
sında karşılaştığı sorunlan öğ-
renmek istediğini söyledi. Ga-
zetecilerin sorulan bölümünde
söz alan bir Alman gazeteci 10
yıldır Türkiye' de görev yaptığı-
nı belirterek yaşadıklannı şöyle
anlattı:
"Bizlerin, özellikle yabancı
basın mensuplannın çalışmala-
n engellenmektedir. Telefonla-
nmız dinleniyor. Nevruz sırasın-
da da yabancı basın mensupla-
nnın çalışması engellenmiştir.
O bölgede çok yüksek rütbeli
bir görevli bizim casus olduğu-
muzu ima etti ve bize "gavur"
dedi. Şırnak'a giremiyoruz.
Halktan görüş alabiliyoruz.
ama yetkililerden görüş alamı-
yoruz. Alman-Türk ihşkileri
gergınleşince bız hedef oluyo-
ruz. Meslektaş demeye utandı-
ğım bazı arkadaşlar bizi hedef
gösleriyorlar. Bu da devletten
bağımsız bir tavır değil"
Gazetecinin sözlerinin bu bö-
lümünde Sezgin'in araya gire-
rek "Yani biz mi yaptınyoruz?"
diye sordu. Ancak gazeteci bu
soruya yanıt vermedi. Sezgin"in
aynı soruyu bir kaç kez tekrar-
laması üzerine gazeteci "Ben
size sorunlanmı aktanyorum.
Ve ben bundan sonra da burada
çalışmaya niyetliyim" dedi.
Sözlerine "Ülkemdeki basın
özgürlüğünün ne denli geniş
boyutlara ulaşuğı buradaki
tenkitlerden, birisinin sorunla-
nnı rahatlıkla anlatmasından
belli oldu. İnşallah Almanya'
da da Türk -gazeteciler bakana
sorunlannı böyle anlatabiliyor-
lardır" diye başlayan Içişleri
Bakanı "Gazetelerin yorumu
hür. ama haber hür değildir.
Haberde görünenin, yaşanıla-
nın yansıtılması lazım. Yabancı
dostlanmız gördüklennı değil.
belirli çevrelerin kendilerine an-
lattıklannı yansıttılar, maalesef
yanlış yansıttılar" dedi.
GAYRÎMENKUL AÇIKARTTIRMA İLANI ÇATALCA SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
1991/20 Sauş
SalıJmasına karar verUen taşınmazin cinsi, adedi, evsafı, tapu kay-
dı, kıymeti.
Çatalca, Hadunköy Örenler Duısuaköy hududu ffievkiinde 204 par-
sel sayüı 22900 m1
miktarındaki tarlanın tamanu 458.000.000 TL. be-
delle satışa çıkanlmıştır.
İmar dunımu: Hadunköy Belediye Başkanlıjı'nın 9.3.1992 tarih ve
11.292 sayılı yazılanna göre 204 parsel belediye imar plaırı dışında kal-
makta ve tarla olarak kullamlmaktadır.
3194 sayüı yasanın ilgili yönetmeliği gereğince iskân dışı alanlarda
yapılacak ifrazın (bölünmenin) 5000 m
1
'nin alünda olamayacağı be-
ürtilmektedir, denilmektedir.
Sabş şartian:
1- Sauş: 29.6.1992 günü saat 11.00'den 11.15'e kadar Çatalca lcra
Dairesi'nde açıkarturtna suretiyle yapılacaktır. Bu arturmada tahmin
edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mec-
muunu ve satış masraflannı geçmek şartıyla ihale olup, böyle bir be-
delle aiıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdu baki kalmak şartıyla
9.7.1992 günü aynı yerde ve ayıu saatler arasında ikinci arttırmaya
çıkarılacaktır. Bu arttırmada takdir edilen kıymetin %40"ını ve rüç-
hanlı alacaklıların aJacağını ve satış masraflannı geçmesı şaruyla en
çok artuıana ihale olunur.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 ni-
spetinde pey akçesi veya bu mflctar kadar milli bir bankanın teminat
mektubunu vermeleri lazımdır. Sauş peşin para iledir, ahcı istediğin-
de 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale
damga pulu bedeli, tapu harcı, KDV ve masraflan alıcıya aittir. Bi-
rikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.
3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgiüler tabirine irti-
fak hakkı sahipleri de dahildır) bu gayrimenkul Uzerindeki haklarını
hususiyle faiz ve masrafa dair iddialannı, dayanağı belgeler ile 15 gün
içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi lakdırde hakları tapu si-
cili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse itK-
nın 133. maddesi gereğince ihale feshedıiir. Ihalenin feshine sebep olan
tüm alıcılar ve kefıller, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli ara-
sındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden mu-
teselsilen mesuldurler. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hukme ha-
cet kalmaksızın dairemizce tahsil olunur.
5- Şartname, ilaıı tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daı-
rede açık olup posta ücreti gönderildiği takdirde ısteyen her alıcıya
bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi gOrmüş ve münderecatını kabul
etmiş sayüacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1991/20 sayüı dos-
ya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. 15.5.1992
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Galatasaray Lisesi
9. Kültür Şenliği'nde
25 Mayıs-5 Haziran
• YENİ KİTAPLAR
• ÇOK SATAN YAPITLAR
• İMZA VE SÖYLESİ GÜNLERİ
Tüm kitaplarda % 15, üyelere % 20
İ N D İ R İ M
9. Kültür Şenlığı, Galatasaray Lısesı, Beyoğlu
(Pazar harıç her gün 10 00-18.00)
POLİTİKA GÜINLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
Demokrasiyi İçîmize
Sindirmek...
Adı: K.G.
Yaşı: 16
Suçu: "Okul içinde ve okul dışında siyasi faaliyetlerde
bulunmak, okul dışında bildiri dağıtmak, siyasi partinin
düzenlediği toplantıya katılmak..."
Nazilli Lisesi'nde okuyan 16 yaşındaki K.G. nin başına
gelenleri okuyunca, tam 32 yıl önce Manisa Lisesi'nde 17
öğrencinin yaşadığı dramı anımsadım.
Tarih: 17 Mayıs 1960
Dönemin başbakanı rahmetli Adnan Menderes Izmir'-
den Manisa'ya geliyor. Bir grup lise öğrencisi, Menderes
hükümet alanında konuşmaya başlayacağı sırada sessiz
yürüyüş yapıyor. Okul yönetimi bir gün sonra 17 öğrenciyi
disiplin kuruluna veriyor. Kurul kararının "suç" bölümün-
de şunlaryazıyor:
"Okul içinde ve dışında siyasi faaliyette bulunmak, bildi-
ri dağıtmak, sessiz yürüyüş düzenlemek, bir siyasi parti-
nin toplantısına katılmak..."
Aradan 32 yıl geçmiş, değişen bir şey yok. Orta öğretim
Disiplin Yönetmeliği aynı kalmış.
Oysa dünya değişiyor, Türkiye de değişmek zorunda.
Ama nedense bir türlü gerçekleşmiyor Türkiye'nin değişi-
mi... .
Gazeteciler TV'de inönü'ye soruyorlar:
"Demokratikleşme ne zaman gerçekleşecek?"
inönü yanıt veriyor
"Türkiye'de her şeyin bir anda değişmesi mümkün de-
ğil."
Soru:
"Ne kadar sürer?"
inönü gülüyor:
"Biz verdiğimiz sözleri yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ama demokratikleşme bir süreç ister..."
32 yıldır Orta Öğretim Disiplin Yönetmeliği'ni degiştire-
memişiz ve hâlâ bekliyoruz. SHP-DYP hükümeti 6 ayını
doldurdu ve biz soruyoruz:
"Demokratikleşme ne zaman gerçekleşecek?"
Önce kafalarda birtakım "tabular" kırılmalı, korkular
atılmalı. Bugün kimi gazete yöneticileri jçlerinden bu kor-
kuları atamadılar. Demokrasi, insan hakları ve işkenceye
ilişkin haberler bugün bile gazete sayfalarında sansüre
uğruyor.
Nazilli'de K.G.'nin başına gelenler 16 yaşındaki her öğ-
rencinin başına gelebilir Türkiye'de. Bir iki haber çıkar
gazetelerde, bir iki yazı, o kadar.
Başkaca bir şey yapılmaz. Çark yine eskisi gibi dönme-
ye başlar.
Orta öğretim Kurumları Disiplin Yönetmeliği'nin 5. mad-
desi var olduğu sürece her öğrenci disiplin cezası alabilir,
sürgün edilebilir.
"Oğretmene leblebi attın, ver bakayım ifadeni.."
öğrenci şaşırır...
"Atmadım öğretmenim, arkadaşım filanca attı..."
Öğretmen bir tokat patlatır:
"Demek iki kişiydiniz, çağır o arkadaşım da bakayım..."
"Arkadaşının altına iğnekoymuşsun, gel bakalım..."
öğrenci boynunu büker:
"Vallahi önce o koydu öğretmenim..."
öğretmen çok kızar:
"Çağır çabuk onu da..."
Sakın tüm öğretmenler alınmasın ama kara mizahtr bu-
nun adı...
Az daha unutuyorduk. Disiplin Yönetmeliği'nin 5. mad-
desine isterseniz bir göz atalım:
"...Okul içinde ve dışında öğretmenlere yöneticilere,
devletin güvenlik görevlilerine ve okulun hizmetlilerine
kaba ve saygısız davranmak..."
Bitmedi, dahası var.
"Ahlak kurallanyla bağdaşmayan davranışlarda bulun-
mak, ahlak dışı yerlere gitmek, arkadaşlarını böyle yerlere
gitmeye zorlamak..."
Bir dönem polis müdürleri disko, kafeterya gibi yerlere
Daskın yapıp öğrenci topluyorlardı. okul yöneticileriyle bir-
likte. Sonra, gazetecileri çağırıp fotoğraflarını çektiriyor-
lardı.
Öğrenciler için hayal kurmak bile suç bugün. Eğer bir
öğrenci, insan haklarıyla ilgili bir panele gitse, okul yöneti-
cisi bunu haber alsa hemen disipline verebilir, belki okul-
dan uzaklaştırabilir.
Onun için demokrasiyi içimize sindirmek o denli kolay
olmayacak. Önce değişmesi gereken bir şey var.
Nemi?
Kafalarcanım, kafalar...
Dicle: Apo'yla aynı görüşteyim
'BWye dilekçeyi
290 aydm iınzaladı'
STOCHOLM (AA) - Di-
yarbakır Bağımsız Milletvekili
Hatip ENcle, "BM'ye yaptığı
mûracaatı 290 aydın ve rrullet-
vekilinin imzaladığını" iddia
etti. Dicle, 22 milletvekilinin
bugün ortak bir açıklama ya-
pacağını söyledi
Belgeyi Ankara'daki BM
Temsilciliği'ne verdiğini kay-
deden Diyarbakır Milletvekili
Dicle, mektupta, "Savaş hu-
kukuna göre bir yanda PKK.
diğer yanda Türkiye devletinin
bulunduğu" iddialanrun yer
aldığını tekrarladı.
Hatip Dicle, "Dokunulmaz-
Uklannız Meclis tarafından
kaldınlacak mı?" şeklindeki
bir soruyu ise, "Bizim doku-
nulmazhğımızın kaldınlması,
bir sefer düşünce özgürlüğüne
çok büyük bir saldındır. Ikin-
cisi Türkiye'nin imzaladığı
Paris Şartı'na ve Türkiye'nin
yine imzalamış olduğu İnsan
Haklan Evrensel Beyanna-
mesi'ne de aykındır" şeklinde
cevapladı.
Dicle, açıklamalannın ba-
sında gördüğü tepkilere çok
şaşırmadığıru belirterek,
"Çünkü, Türkiye hep böyle-
dir. Siyasiler pek politika yap-
mazlar. Bekledim ki, onlar
benle politik anlamda tartış-
smlar. Yani desinler ki, "Ce-
nevre sözleşmelerine göre, işte
sen şöyle yanlış düşünüyorsun'
veya 'Doğrusu bu' deselerdi.
Ama öyle demiyorlar. Sadece
çok ucuz laf ediyorlar" şeklin-
de konuştu.
Dicle şöyle devam etti:
"Bu anlamda Türkiye'de
gerçekten politik muhatap
yok. Bir ara PKK lideri de
Show TV'deki röportajmda
bunu belirtmişti. Ben de Ab-
dullah Öcalan'la aynı düşün-
cedeyim. Bütün siyasi liderleri
bu konuda açık tartışmaya da-
vet ediyorum. Çünkü bu ko-
nuda Cenevre sözleşmelerinin
hükümleri çok açıktır. Aynca
uluslararası hukuk da bu ko-
nuda çok acıktır."
KARTAL ASLtYE 2'NCt HUKUK
HAKİMLtĞİ'NDEN
1991 /179 Esas Davacı Güldane Yıldınm tarafmdan davalı Karip Yü-
dınm aleyhine açılan boşanma davasımn duruşması sonunda:
Tafsilatı dosyada mevcut gerekçeli kararda açıklandığı üzere, dava
sabit görüldüğünden; Çanakkale ilı, Bayramiç, Çiftlik köyü, 049/01
cilt, 35 sahife, 38 kütükte nüfusa kayıth Veli kızı Şehriban'dan olma
1945 D.lu davaa GÜLDANE YILDIR1M ile Musa oğlu Sultan'dan
olma 1939 D.lu KARİP YILDIRIM'ın M.KÎnun 134, 138 ve 150'nci
maddeleri uyarınca BOŞANMALARINA.
25O.OOOrTL. vekalet ucreti, 191.800=TL. yargılama giderinin dava-
lıdan tahsiline Yargıtay yolu açık olmak üzere 29.4.1992 tarih 991/179
Esas, 992/257 Sayı ile karar verilmiştir.
Adresi meçhul olup, kendisine duruşma günü ile dava dılekçesinin
ilanen tebliğı yapılan davalı KARİP YILDIRIM'a boşanma karan teb-
liği yerine geçerli olmak üzere hukum özeti ilanen tebliğ olunur.
Basın: 6047