15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS1992 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 32» Yılında 27 Mayıs 27 Mayıs, dıktaya yonelmış baskıcı bır rejıme karşı sadece sılahlara güvenılerek yapılan bır devnm değıldı Baskı yonetımıne karşı halkın, basının, gençlerın ve aydınlann gunlerce sürdürülen yaygın dırenışı göz önıine alınarak ve bunlann yoğun desteğıne de güvenılerek yapılmıştı SUPHİKARAMAN Bugun, demokrası tanhımızde önemb bır yen olan 27 Mayıs 1960 Devnmı'nın 32 yıldo- numudur Hukuk dışı tutum ve davranışlan ıle meşruluğunu yıtıren ve seçım yollannı da tıkayan bır ıktıdara 32 yıl once bugun son ve- nlmıştı Batılı yazarlann "Kadıfe eldıvenlı", "Beyaz ıhtılal" ve yapıcılannı da "Yenı Kemalıstler" dıyerek tanımladıklan 27 Mayıs Devnmı top- lumumuza çağdaş değerler kazandırmıştı Yuzgen edılmek ısienen Kemalıst devnmlenn tıkanan yollan açılmıştı Çıkardığı yasalarla ve oluşturduğu 1961 Anayasası ıle hukuksal, sosyal ve sıyasal yaşamımızda onemlı kurum ve kuruluşlar, kavramlar yerleştınlmıştı Kuş- ku duyulmasın kı, lanhın tanımlaması şoyle olacaktır "27 Mayıs demokrasiye, insan hâk- lan ve özgüriüklere, hukukun üstünlüğüne ve sos>al devlete katkıları üe topluma malolmuş bir atılımın adıdır." Bu nıtelıklennden oturu hâlâ mılvonlarca yurltaş 27 Mayıs'a sevgı duymaktadır 27 Mayıs'ın getırdığı aydınbkçı ortama kar- şın, ıç dünyalannı karartan kın ve nefretten hâlâ kendılennı kurtaramayanlar 32 yıl sonra, şımdı de 27 Mayıs'ı bır "Yenıçen harekeu" bı- çımınde gosterme çabasına gırdıler Demokrası geleneğının henuz yerleşemedığı az gelışmış toplumlarda durust ve ıdealıst ın- sanlar ıçın polıtıka yapmak guç ve oldukça nsklı bır ıştır Çunku kultur duzeyı duşük bır ortamda demagoglann ınandıncı olan şansla- n daha fazladır Rahathkla soyleyebıleceklen yalanlarla ınsanlan kandınrlar ve kıtlelen su- rukleyebılırler Mıtınglerde bır ulusal kahra- man ıçın bıle. 30 yıl sonra belleklenn artık kaybolduğunu varsayarak, "Densını yuzmek lazımdır" dıyebılırler Çıkarcıbk da polıtıka yapmanın aracı halıne getınlınce bu durum- larda durust ve ıdealıstlenn ışı gerçekten zor- dur Türkıye 1960'lar oncesınde bunlan yaşa- dı Oysa durum şımdı hıç de boyle değıldır 1961 Anayasası'nm ozgurlukçu ortamında ın- sanlar uyanmış, kıtleler bılınçlenmıştır 1960'- larda okur-yazarhk oranı %32 ıken, 1980'de %68'e. bugun %87"ye yukselmıştır Ülkemız- de her kademede okullann sayısı on kat, bura- lan bıtırenlenn sayısı yırmı kat artrruştır Sanayı sektoıunde çalışanlann oranı %8'den %24'e çıkmıştır Emekbbk yoluyla sosyal gu- venlığı olan nufus sayısı bır mılyon dolaylann- da ıken bugun yedı mılyonu aşmıştır Bırey başma duşen ulusal gelır 1960'ta 260 dolar ıken bugûn 1700 dolan bulmuştur Bu sayısal venler 1960'larda 27 Mayıs'la başlayan uyanı- şın. hızlı gehşmenın olçütlendır Boyle bır top- lumda artık demagojının saltanatı uzun süre- mez Her çarpık soz ya da davraruş basında, aydınlarda, buyük demokratık kıtlelerde de- ğerlendınlır ve karşıtıru bulur Tarihsel gerçeklere aykın Demokratık eğıtımle gelıştınlen yerleşmış köklu orgutler dıktaya yonelışın en büyuk en- gelıdırler Bu tur örguye sahıp sıyasal yapılan- mada tek kışının, zumrenın egemen olma, hanedan kurma heveslen asla yaşayamaz Yenıçenlık, Anadolu Turkluğunun bır do- nemınde ıyı orgütlenmenın, dısıplının, durüst- lüğün sımgesı olarak kazanılan başanlann başlıca madenlennden bınsı ıdı Bu dönem üç yuz yıl kadar sürdu Daha sonra bılım ve tek- nıkte gen kalmışlık ve başka toplumsal çuru- muşluklerle bırhkte Yenıçenlık de genledı Yenıçenbk banş zamanlannda esnaflıkla da bırleştınbnce, kokuşmuş ıbşkılerden oturü "Ocak" daha da bozuldu Savaş alanlannın utku kaynağı olan Yenıçen Ocağı, artık amaç- sız ve ılkesız ıç polıtıkalarda çıkar peşınde et- kın olmaya başladı Her zaman da gencı olay- lara destek verdı Osmanb DevletTnde yenı- leştırme hareketlen başlatıbnca da her ılen atılıma karşı çıkü Sonunda da Sultan II Mahmut zamanında, I826'da kışlalan topa tutuldu, kaldınldı Gorüldüğû uzere kokuş- muş. çurumüş Yenıçenler'ın kazan kaldırma- lan dıye tanımlanan hareketlen hep yenıbğe karşı olmuş gencı hareketlerdı 27 Mayıs'ı Yenıçen hareketlenne benzet* mek prosedüre, tanhsel gerçeklere uymamak- tadır Tanh bılmeyenler 1950'lerde de cumhu- nyetın Kemabst Ordusu ıçın "Battalgazı Ordusu" tanımlamasmı yapmak bahtsızlığını gostermışlerdı Kemabzm'ın aydınbk yollannı tıkayan gen- cı bır ıktıdara karşı ozgurluk ve demokrası savaşçılanrun vaptıklan kabcı eyleme "Yenı- çen hareketı demek aklın mantığın bıbmın olçutlenne sığmaz Sadece bunu soyleyenlenn ıç dunyalanndakı karanbğı kanıtlar Hıçbır ılencı olay, Yenıçen hareketı dıye ta- nımlanamaz Yırmına yuzyılda ulkemızde Yenıçen hareketı dıye tammlanabılecek ıkı olay vardır Bınncısı jonturklerle gebştınlen ılena bır hareket olan 1908 Ikıncı Meşrutı- yetı'ne karşı sekız ay sonra başlatılan 31 Mart Isyanı'dır Gencıler ve yobaz Volkan gazetesı ıle ışbırbğınde ordunun "alayb" subaylan (okul gormemış, erbkten yetışen subaylar) bu ısyanı yapmışlardı Başbca hedeflen de harp- okullanndan yetışmış subaylar, meşruüyet yöneümını getırmış olan İttıhat ve Terakkı mensuplan ve meşrutıyeün Mıllet Mecbsı ıdı Akıllan, bılgılen ve yureklen yetmedı Başa- ramadılar İkıncısı de 6'7 Eylûl 1955 olaylannı hazırla- yan, destekleyen orgutler ve yapanlardı Tıpkı bır Yenıçen hareketı gtbı yakülar, yıktılar, yok ettıler Tam bır gencı ayaklanması ıdı "Yurtta banş, dunyada banş" ılkesı ıle taçla- nan Kemalıst rejım ılk kez dış dünyadan tep- kıler aldı Demokrası bıraz daha rayından çıktı Genye yönebş, baskıcı rejım hızlandı 27 Mayıs'ın plansız programsız yapıldığı sa- vı hıçbır surette gerçeğı yansıtmıyor Ihtılalın çekırdek kadrosu, yapacağı her şeyı bıbyordu Kafalarda oluşturduğu aynntıb planlannı 26/27 mayıs gecesı uç saatte yazıya dökecek ve tamamlayacak bılınce ve guce sahıpü Hare- kâtın çok kısa surede kansız bıtınbşı, planla- manın ve yapanlann gucunü kanıtlamışür Uzun vadede yapılan ışler ve elde edılen so- nuçlar ıse 17 aylık Mılb Bırbk Komıtesı yöne- tımınde yapılanlann ne olçüde planb ve prog- ramlı yurutuldüğunun bır başka kanıtıdır Başta 1%1 Anayasası olarak yenıden kunılan sayısız kurum ve kuruluşlar, yenı kavramlar 27 Mayıs'ın ılenye yonebk urunlendır 1%1 Anayasası, 12 Eylül gencı hareketı ıle yurürlukten kaldınlmıştır Hak ve ozgurlükler kısılmıştır Fakat 27 Mayıs'la gelen pekçok kuruluş, kurum ve kavram hâlâ yaşamakta- dır Anayasa Mahkemesı'nden, Planlama Ör- gutu'nden, Türk Standartlan Enstıtusu'ne kadar Grev ve toplu sözleşmeden, Kredı ve Yurtlar Kurumu'na kadar Bağımsız yargı- dan hâkım guvencesme, seçımlenn guvenle yapılmasma kadar Ve de eğıtımın patlama- sından sağlık hızmetlennın ulke duzeyınde yaygınlaştınlmasına kadar Basının özgürlü- ğunden, basında çabşanlann sosyal güvence- sıne kadar Anısı yaşıyor 1960"tan sonra başlatılan demokratıkleşme ve planlı kalkınma donemınde Türkıye, çağdaşb- ğa gıden yolda kapılan aralamış ve Atatûrk'- un ıstedıklen gıbı çağdaş uygarbk dûzeyıne yonelmıştı 27 Mayıs, dıktaya yonelmış baskıcı bır rejı- me karşı sadece sılahlara güvenılerek yapılan bır devnm değıldı Baskı yönetımıne karşı hal- kın, basının. gençlenn ve aydınlann gunlerce sürdurulen yaygm dırenışı goz onune abnarak ve bunlann yoğun desteğıne de güvenılerek yapılmışü Demokrası ve ozgurluklenn yenı- den kurulması, kardeş kavgasırun onlenmesı amaçlanmışü Boyle olmasaydı 27 Mayıs gu- nünden sonra gunlerce sürdürülen coşkulu göstenler yapılabıbr mı ıdı 9 12 Mart ve 12 Ey- lul'de halkın buna benzer desteğı olabıldı mP 27 Mayıs'ın anısı bıreylenn usunda, bıbn- cınde ve buluncunda (vıcdanında) yaşıyor Kuşkusu, hıçbır çıkar hesabı olmayan bıreyle- nn ARADABIR BEHZATAY Demokrasi Yolunda...YargıçDoç Dr SamıSelçuk unbılımselbıraraştırması- nın urunu olan Temsılı ve Katılımcı Demokrasının Koke- nı" adlı kıtabını (Çağdaş Yayınları) okurken çok şey du- şundum özellıkie Gırış bolumu ulkemızı ılgılendırdığı ıçın Bu bolumden kımı tumcelerı alıntılıyorum Türkıye, bırkaç yuzyılı çeyrek yuzyıla sığdıran Ataturk devnmı gıbı eşsız bır denemeyı başarıyla gerçekleştırmış- tır ( ) Onun onderlığınde toplum hızla monarşıden ve teokrasıden halkçı ve laık yonetıme geçerken, ulus ege- menlığıne dayanma başlıca ılkesı ve kaygısı olmuştur Gerçekten akılcı, laık ve ınsancı bır toplum yaratmak Ata- turk un temel veşaşmazamacıdır 0 ınen bırdoner mer- dıvenı çıkmaya çabalayan Tanzımatçılar gıbı duraksayıcı öduncu, ıkıcı (dualıst) ve uzlaşıcı değıl, çağdaş uygarlığı yakalamak ıçın adımlarını ıçınde yaşadığı yuzyılın ıvmesı- ne uydurmaya çalışan koktencı bır devnm adamıdır Batı ıle Doğu arasındaki uçurumu haklı olarak tek adımla aş- mayı denemış ve başarmıştır ( ) Bu her toplumun yaşa- yamadığı mutlu bır olaydır Katılımcı demokrasıyle bılınç- lenen halkın gucu sayesınde gerı kalan puruzler de elbette temızlenecektır Bır yıl kadar once doruktakı bırılerı Ataturk donemını anımsatarak Cumhurıyetdevrındeçok bırşeyyaptığımı- z\ soyleyemem deyınce, tuylerım dıken dıken olmuş, şoy- le mırıldanmıştım Ataturk un cumhurıyet donemınde ta 1881 yılında Muharrem Kararnamesı yle kurulan ve Os- manlı imparatorluğu nu borç batağına sokan, elını kolunu bağlayan Genel Borçlar (Duyun-u Umumıye) temızlenmış- tor " Ve sonra Ataturk donemını bır bır gozumun onunden bır fılm gıbı geçırmıştım Mustafa Kemal çıktığı kutsal yol- culukta, Istanbul Dıvan Harbı nın verdıgı ve padışahm onayladığı ıdam kararına aldırmadan halkıyla bırhkte sal- tanatı kaldırmış, cumhurıyetı kurmuş, halıfelığı kaldırmış Bu onemlı devrımlerınden sonra on beş yıl gıbı kısa bır surede çok buyuk ışler yapmıştır Kılık-kıyafet, takvım, ya- zı, eğıtım tanh, dıl devrımlerını duşunun Duşunun bır, 3 Şubat 1928 gunu Istanbul da ılk kez Turkçe hutbe okutuyor 22 Ocak 1932de istanbul Yerebatan Camısı nde ılk kez Hafız Yaşar a (Okur) Turkçe Kur an okutturur Aynı yılın 19 şubatında Halkevlerını 12 temmuzunda Turk Dıl Kurumu - nu kurdurur ve 26 eylulde Bırıncı Dıl Kurultayı'nı toplar 8 Şubat 1935 te Türkıye de kadınların ılk kez oy kullanıp aday oldukları mılletvekılı seçımını yaptırır ve seçım sonu- cundaonyedıkadın mılletvekılı olarak TBMM'yegırer Bu on yedı kadın mılletvekılının arasına sonradan koy kokenlı Satı Kadın'ı da katar Ataturk zamanında TBMM'de az mı duşunur-yazar vardı? Bu duşunur-yazarlar, O'nun salık vermesı ve kollamasıyla gırmışlerdı TBMM ye Ataturk yalnız duşunur-yazarları değıl ışçılerı esnafı, çıftçılerı de salık vererek ve kollayarak TBMM ye sokmuştur Ad ve san vererek açıklıyorum 4 Mayıs 1931'de açılan Dorduncu Donem TBMM uyelerı arasında esnaf çıftçı ve ışçı mılletvekıllerı vardır Bunlann yedısı ad ve ışlerıyle 1- Istanbul Mılletvekılı tesvıyecı Ya- şar Bey, 2- Istanbul Mılletvekılı kunduracı Hayrullah Bey, 3- Kastamonu Mılletvekılı çıftçı Halıl Bey, 4- Ankara Mıllet- vekıiı çıftçı Muslıhıttın Bey 5- Zonguldak Mılletvekılı ma- den ışçısı Hasan Bey, 6- Zonguldak Mılletvekılı maden işçısı Esat Bey, 7- istanbul Mılletvekılı maden ışçısı Hamdı Bey ••• Az zamanda çok ışler başaran Gazı Mustafa Kemal, 1950 yılından baslanarak çeşıtlı kesımlerın ve çeşıtlı sıya- sacıların ıçındekı gorevlılerce onemsetılmemek dahası kuçultulmek ıçın yadsındı Dahası kotulendı Iktıdara geç- tıkten bır ay sonra sonra O nun Turkçe okuttuğu ezanı Arapça okuttular daha sonra Anayasa nın dılını Osman- lıca'ya donüşturduler Halkevlerınını kapattılar (kaçıncı kez), özerk Turk Dıl Kurumu ıle Turk Tarıh Kurumu'nu amacından uzaklaştırarak memurlaştırdılar Hem de vası- yetıne ve kalıtına golge duşurerek ••• Kırk yıl seçım meçım ışını demokrası dıye yutturmak ıs- tedıler Şımdı ıse, kırk yıldan berı ılk kez, hem de dunya goruşle- rı ayrı ıkı partının kurduğu koalısyon kabınesı gerçek de- mokrasiye açılıyor Demokratıkleşmeyı ve ulusal uzlaş- mayı ılke edınıyorlar Kısır kavga, gereksız sataşmaları ve yasakları tarıhın kor kuyusuna gommek ıstıyorlar Sozgelı- mı, yıllarca yasaklanmış, dahası haın damgası vurulmuş büyuk Turk şaırı Nâzım ın doksanıncı doğum yılı etkınlıkle- rıne bu koalısyon hukumetının Kultur Bakanı katılıyor ve konuşmasında,' Devletle Nâzım buluştu" dıyor Aynı Kul- tur Bakanı, yasaklanmış kıtapları hapıshanelerınden çıka- rıp devlet kıtaplıklarına gonderırken, Artık yasaklar, yasak" dıyor Bütûn bunlar olumlu lyıye doğru, demokratıkleşmeye doğru gıdıştır Aklı basında herkesın sevınç duyması gere- kır Kotu nıyetlılerın çengel ve engelleme çalışmaları da zamanla halkımızca anlaşılacaktır TARTIŞMA Liseli Gençterin Dilekleri Türkıye Cumhurıyetı öğrencılennı, duşünmekten ve duşüncelennı açıklamaktan korkmayan, çevresme duyarlı, hakkını aramaktan çekınmeyen, kendıne guvenen, uretken oğrencıler olarak gorebılmek ıstıyoruz Hukumet programında, eğıtım-oğreum sıslemımızde koklu değışıklıkler yapıl- masının ongorulduğunu oğrendık Bu de- ğışıklıkler yapıbrken, oğrencılenn de sesıne kulak venlmesı gerektığıne ınanıyoruz Oğrencılenn duşunmeyı oğrenebılmele- nnı ve ozgur duşunebılmelennı ıstıyoruz Kışılıklennı gebştırebılmelen ıçın bu doğal hakkın onlara tanınması gerektığıne ınanı- yoruz Öğretmenlenn "fıkn hür, vıcdanı hur, ır- fanı hur" olmalannı ve bu ozelhklen taşı- van kuşaklar yetıştırmelennı engelleyen baskılann kaldınlmasını ısüyoruz Oğrencılere, ezberlenecek çok ve gerek- sız bılgı değıl, oğrenılecek az ama oz bılgı venlmesını ıstıvoruz Bu bılgılenn yaşam- da kullanılabılecek nıtebkte olması gerektı- ğıne ınanı>oruz Egıtımde fırsat eşıtlığı ve bırbk ıstıyoruz Rehberbk sıstemının gostermebk bır ku- rum olmaktan çıkanbp gerçek anlamda ış- letılmesının zorunlu olduğuna ınanıyoruz Unıversıtelenn adlanna yakışır bırer bı- lımsel ve ozerk kurum halıne getınlmesını ıstıyoruz Turk Ceza Kanunu'nda bıle yumuşama- ya gıdılırken, suçlan oğrencının kaldıra- mayacağı kadar ağır yaptınmlarla cezalan- dıran ve ceza almış oğrencının, omru boyunca, kara bır leke ıle mımlenmış ola- rak yaşamasına neden olan dısıpbn yonet- melığının de yumuşatılmasının öğrencılere çok gorulmemesını ıstıyoruz Kısacası, Türkıye Cumhunyetı öğrencı- lennı, duşünmekten ve düşuncelennı açık- lamaktan korkmayan, çevresıne duyarb, hakkını aramaktan çekınmeyen, kendıne guvenen, uretken oğrencıler olarak gore- bılmek ıstıyoruz Yukandakı ıstek ve goruşlenmızın Mıllı Eğıüm Bakanlığı'nca dıkkate abnmasını, tartışılmasını dıbyoruz. Gölcuk Barbaros Havrettin Lısesı ve Değırmendere Hacı Haht Erkut Lısesı oğrencılerı PENCERE E G E S E R A M İ K 2 0 . Y I L K U T L A M A I T K İ N L İ K L E R İ T U R K I Y E ' D E Ege Seramik, kuruluşunun 20. yılını kutlarken, Türk kültür ve sanatına önemli bir katkıda bulunuyor. Dünyanın en ünlü tenoru Luciano Pavarotti tek bir konser için Türkıye'de. ^ 9 Haziran 1992 ğunü Abdi İpekçi Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek yılın konserinin 900 bin liralık biletlerinin tamamı tükenmiştir. Gösterilen ilgiye teşekkür ederiz. Az sayıda kalan 600, 400 ve 200 bin liralık biletlerin satışına yalnızca İstanbul'da Ortaköy Çırağan Kempinski Oteli, Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Taksim Ataturk Kültür Merkezi, Ataköy Galleria, Mecidiyeköy Ege Seramik Sho>A/ Room ve Çiftehavuzlar Dışbank'da devam edilmektedir. lyas Saknaıfı SaHandraiıın GHSHL- Adamın bırı uzun sure koyunden ayrı kalmış, donun- ce kahveye varmış, eskı dostlarıyla soyleşmeye dal- mış, o sırada ezan başlamış, ama bır tuhaflık var Muezzın ne dıyor "Allahu ekber Allahu ekber, derler Eşhedu en la ılahe ıllallah, derler Eşhedu enne Muhammeden resullullah, derler Hayya alessala, hayya alessala, derler " Adam ofkelenmış - Ne soyluyor bu herıP Koyluler - Kızma yahu, demışler, bızım muezzın koyden aynl- dı, yerıne guzel seslı bırını aradık, sonunda bır Hırıstı- yan bulduk, o okuyor Osmanlı donemınde Muslumanlarla Hırıstıyanların ıç ıçe yaşadıkları köyler vardı, fıkra o donemın hoşgo- rusunu vurguluyor • Dağ koyunden ılk kez kasabaya ınen Tahtacı, omrun- de ılk kez camı gormuş, mınarede muezzın elını kula- ğına atmış, ezan okuyor Tahtacı sormuş - Bu adam ne dıye bağırıyor' - Ezan okuyor - Bıze bır zararı dokunur mu' - Hayır - öyleyse okusun' Fıkra, sozden, duşunceden, ınanctan zarar gelmeye- ceğını mı soylemek ıstıyor' • Avrupa once hoşgoru çağını yaşadı, sonra ozgurluk donemıne gırdı ozgurluk donemınde hıç kımse soyle- dığı sozden, ortaya attığı laftan, ılen surduğu fıktrden oturu cezalandırılamaz Hem Avrupa'da "sıvıl toplum" geleneğı de var değıl mı' Orada ınsan devlet ıçın de- ğıldır, devlet ınsan ıçındır Eh, bızım de ayaklanmız yavaş yavaş suya ermeye başladı, bıraz halkın bılınç- lenmesıyle, bıraz da Batı'nın baskısıyla, demokrası surecıne gırmeye çabalıyoruz Kolay mı' » Değıl Yazı masamın altında bır çöp kutusu var 1964'te bır okurum Amerıka'dan yollamıştı Çop kutusunun ustun- de, "Amerıka Bırleşık Devletlerı Cumhurbaşkanlan" yazıyor, kutunun bır yuzunde George VVashıngton dan başlayarak Lyndon B Johnson'a dek 36 cumhurbaşka- nının yazılı lıstesı, otekı yuzunde fotoğrafları ve ustun- de Amerıkan bayrağı dalgalanan Beyaz Saray'ın resmı 1 Bır açıkgoz, bu tur bır çop kutusunun pıyasada epey satılacağını duşunmuş, beğendığımız ve ozendı- ğımız Amerıka da lıberalızm bu kerteye ulaşmıştır Hollywood'da kadın, Amerıkan bayrağından donu kıçı- na çeker, kımse gozunun ustunde kaşın var demez Fransız edebıyatının zehırlı çıçeğı Jean Genet, omru boyunca devletıne, duzenıne, toplumun geçerlı ahlakı- na ağız dolusu soverek yaşadı Bızde olsa, adamı bır kaşık suda boğardık, Fransızlar yazarın kıtaplarını okudular, oyunlarını ızledıler, tartıştılar • Gazetelerın bırıncı sayfalarında koca bır haber "Star Vde her hafta yayımlanan 'Laf Lafı Açıyor' pfogrammda ekrana gelen llyas Salman'ın soyledıkle- rı, devlete karşı' bulundu ve buyuk tepkı topladı DGM Savcılığı soruşturma açtı " Programı duzenleyen Cem ûzer ıle katılan Izzet Ûz ıse "devlete sahıp çıkmışlar" IzzetÖz "Ben" demış, "17 yıl devlet daıresınde çalıştım, devletm ekmeğını yedım " Babıâh'de "sıvıl toplumcu- luk", çokseslılık' ve lıbera- lızm " modasını savunur gorunen butun gazeteler, şımdı Salman'a yuklenıyor Devlete karşı çıkmış ha> Vay kustah' Kuralım darağaçla- rını canına okuyalım sonra da sıvıl toplumculuk ve lıbe- ralızm oyununa devam ede- lım Ben programı ızlemedım ilyas Salman'ın soyledıklerı- nı gazetelere geçtığı kadarıy- la bılıyorum, ama ne soyler- se soylesın, soyleyenın soyledıklerınden oturü ceza- landırılmasına karşıyım, baş- ka turlu 'lıberalızm' ya da "sıvıl toplum ' olur mu' Star 1, (Korsan TV değıl mıydı') Salman'ın "yıkarım devletı" sozunu de sansur et- mış Merak ettım, Salman dev- letı nasıl yıkacak' 1 9 7 2 1 9 9 2 İLAN ÇERKEZKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESI'NDEN Dosya No 1991/82 D Iş 1991/94 D tş Davacı Suzan Erge üe davalı Mehmet Erge arasında gönll mekte olan davanın bıtınlen açık yargılaması sonunda davab Mehmet Erge adına tebhgat çı- kanlnuş ancak tebbğ edılememış olduğu anlaşılmakla aşağıdakı karar ahnmıştır Davacının açmış olduğu da- vasının kabulü ıle davalı eşı Mehmet Erge'nın evıne dönmesı ıçın ıhtar olunmasma Davalı eş bır ay ıcersınde müşterek evme dönmesıne, dönmedığı takdırde hakkında boşanma davası açıla- cağının ıhtanna, harç peşın alın- dığından yenıden ahnmasına yer olmadığına daır dosya uzenn- den ınceleme yapılarak karar ve- rddı 24 04 1992 Basm 47740 BAŞKENT GÜNLERÎ Mişerref Hddmoiia 10.000 lıra (KDV jçınde) Çağdaş Yayınlan Türkocagt Cad 39-4] Cağaloğlu-îstanbul Ehlıyetımı, nufus kağıdımı ve banka kartımı kaybettun Geçersızdır RESVL TOPÇU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle