15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS1992 PAZARTESJ 8 DUNYADA GEÇEN HAFE4 J«* • urı maganda şoförü affetmedi INGÎLTERE Almanlar en çok kendileriyle uğraşıyorlar EDİPEMİLÖYMEN LONDRA -12 yaşındakı birçocuğu 20 tonluk kamyonu ıleeap öldüren ehlıyetsiz vesabıkalı kamyon şöförü I8ayhapse mahkûmoldu Bunun I2ayını>atıpçıktı. Yıncehlıyetsiz kamyon kullanmaya dcvam ctu. Çocuğun babası da çiftesinı çckipşöförü\araladı. Mahkemeye venldi. Kasıtlı olarak cinayete kalkışmak suçundan yargılandı. Yargıç, "Durumun hassasiyetini anlıyoruz, ancak kimse, yasalan kendı başına uygulayamaz. Yasalan devlet uvgular" dediyse dejüri, yargıcı es geçerek aalı babayı suçsuz buldu. Babanın. yanında kansı ıie mahkemeden çıkarkenkı muzaffer görüntülen sadece hafta içinde gazete sayfalanna, televizyon ekranlanna yansımakla kalmadı, pazar günleri yayımlanan gazeteler için de bol materyal oldu. Acılı baba Stephen Owen ile kansı Marilyn biranda kamuoyunun kahramanlan oluverdiler. Kamyon şoförü Kevin Taylor ise boynundaki ucuz altın zinciri, dizlerine yakın kollan, kafası ile omuzu arasında yok gözüken kalas ensesi, bira içmekten fırtlamış göbeği, orangotan benzeri magandalığı ile topluıtıun tortu tabakasından bir görüntüydü. Stephen Owen'ın öyküsü, sudan Amenkan filmlenne konu olacak tiirden: Çocuğunu öldüren ve hiçbir üzüntü belirtısi bile göstermeyen hayduda cezasını veren iyi yürekli kovboy. Owen, hem ruhsatsız sılah bulundurmak hem de kasıtlı olarak cinayete kalkışmaktan suçlu bulunacaktı. "Ama hiçbirjüri, Oven'i suçlu bulamazdı" diye yorumladı durumu Sunday Telegraph. Kamyon şoförü, daha önce de mahkûm olup bir yıl yatmıştı. Yine bir çocuğun ölümüne neden olmuştu. Dığer sabıkalannın lıstesi o kadar uzundu ki mahkemede okunması yanm saat sürmüştü. Böyle bir magandanın cezasını, "sel olup taşan" magandalardan bıkkın ve yılgm kentsoylu bir baba vermisti. Üstelik sa'dece yaralayarak. Ustelik«şoför, karşısında çiftesiyle babayı görünee, birlikteyaşadığı kadını kendine siper almıştı. Şoför, olabileçek en felaket tiplcrdendi. Jüri bu nedenle babayı suçsuz buldu. Eğeraksi olsaydı, cezası ömürboyu hapisti. Normal ve sıradan yurttaşlann vicdanlanna danışarak verdiklen kararlar, Anglo-Amerikan ceza hukukunun temeli. Yargıçlar değil.jüri dağıtıyor adaleti. Bir siyahı yerde yatarken coplayan polisleri de suçsuz bulabiliyor, oğlunu öldüren birine silahla saldıranı da. Ama, hayatı kendisine zehir eden, döven, söven. cehennemeçevıren kocasını bir kavga sırasında öldüren kadını bulmayabıliyor. Jürilerin kararlannı.jünlen oluşturanlar belirliyorçünkü. Vıcdanlarda birortak payda varsa da bu payda yıne de standart değil. Jnsanlargibı türlü türlü... DİLEKZAPTÇIOĞLU BERLİN-"Alman>anereyegidi>or?", "Almanlar Kimdır?". "Alman Kimliği Nedır?". Bu sorulargeçen hafta Almanya'da sık sık soruldu, televizyon ve rad\o sohbetlerinde tartışıldı. kitapçılann raflanna Almanya'} ı ve Alman ruhunun dcrinlıklenni araştıran yeni kıtaplar yerleşti. Alman tarihi bugün, hiç sahip olmadığı bir güncelliğe sahip. Almanlar özellikle 19 yüzyılı, Bismarck'ıve Prusva">ı, Binnci DünyaSavaşı'nı, kısacası Hiıler faşizmıne kadarki Alman tarihini merak edip okuyorlar. Almanya şu sırada en çok kendisı ile uğraşıyor. Geçen hafta François Mıtterrand ve Başbakan Helmut Kohl'ün La Rochelle'de buluşup""Avrupa Ordusu"na nihai biçim verişi. Almanya'da büyük heyecan yaratmadı. Ortak Pazar, sınırlann kalkması, ortak Avrupa ordusu, Alman askerlerinin yurtdışına gönderilmesi gibi konular Alman kamuoyunun dikkatini pek çekmiyor. Alman toplumu en çok "yabancılar", "bırleşmenin maliyeti" ve "cepten ne kadarparaçıkacağı"yla ilgileniyor. Bir taraftan da yaz tatilinin gecikmiş rezervasyonuyla uğraşıyor. Kendine dönüklük ve kendi sorunlanyla uğraşmanın yanı sıra Almanlar en çok "Başkalan bizim hakkımızda ne düşünüyor" diye merak ediyorlar. Alman basını Batılı dostlannın Almanlarla ilgjli düşüncelerine geniş yer ayınyor. İngiliz, Fransız, özellikle de Amerikalı köşe yazarlanna "Almanya nereye gidiyor" ALMANYA başlıklı makaleleryazdırmak revaçta. Yabancı ga&tecilerin ortak gözlemi ise şöyle: Almanya. üstlenmek istediği "süpergüç" rolunü şu sırada üstelenemeyecek kadar içe dönük yaşıyor. Birleşmenin tamamlanması ve ikı Almanya'nın homojen bir bütün haline gelmesi; toplumlann kaynaşması en az on yıl alacaktır. Bu on yıl geçmeden Almanya'nın içinde sosyal çalkantılar sürecektir. tçeride istikran sağlamadan dışanya müdahale etmek güç olduğundan Almanya, daha en azından bir on yıl ABD'nin karşısına gerçek biralternatif olarak çıkamaz. Ama Almanya'nın ABD'den bağlannı kopartıp İcendi 1 çıkarlannı gözeten bir politika yapmak istediği su götümez. "Ortak Avrupa Ordusu" projesi ve Başbakan Kohl'ün bu yönde attığı sessiz, ama büyük adımlar, Almanya'nın dışanya müdahale etmek için pek de on yıl beklemeye niyetli olmadığını kanıthyor. 1995'te Avrupa ordusu askeri operasyonlara hazır hale gelecek. Ordunun çekirdeğini Alman ve Fransız askereri oluşturacak. Diğer ülkeler daha kısıtlı asker sayısıyla orduya katılacaklar. Almanya. Avrupa ordusu projesinde AT'de olduğu gibi Fransa'yı yanma almaya özen gösteryor. Alman politikacılar, özellikle Başbakan Kohl ve eski Dışişleri Bakanı Genscher ile yerine gelen Klaus Kinkel, şunu vurgulamaya bu hafta da devam ettiler. "Almanya kesinlikle tek başına hareket etmeyecek, AT içinde birlikte davranacaktır". Bu artık kimseyi yatıştırmaya yetmiyor. Çünkü Almanya, yapmak istediğini AT içındeki diğer devletlerle eşit bir platformda degil, "önerisini diğerlerine kabul etürmek" suretiyle yapünyor. Almanya bütün dünyayı karşısına almak istemiyor artık. Çünkü bundan hiç kazançlı çıkmadı. Avrupa Topluhığu'nu kurup başına geçmek, savaş gerektirmeyecek banşçı yollaraçıyor Almanya'nın önüne. Herkes kuşkulu gözlerle Almanya'ya bakarken Almanya, yıllar önce çızdiği akıllı yolda kararblıkla ilerliyor. Artık önemli olan, bu yolunaynntılan. MAFYA YARGIÇ ÖLDÜRDÜ - ltalj an mafyası, cinayetler serisine dün bir yenisini ekledi. Sicilya'nın Palermo kenti yargıcı Giovanni Falcone, arabasına düzenlenen bir bombalı saldın sonucunda eşi ve üç konnna polisiyle birlikte yaşamını yitirdi. Saldında 20 kişi yaralanırken çevrede buiunan 7 araç da büyük hasar gördü. 1980 yıündan beri mafyaya karşı savaşım veren 1939 doğumlu yargıç Giovanni Falcone, örgüte en büyük darbeyi 1987 aralığında vurmuş ve 323 mafya üyesini toplam 2.665 y ıl ağır hapis cezasına çarptırmış ve 19'unu da ipe göndermişti. 1989 v ılında büyük bir rastlantı sonucunda bir mafya suikastından kurtuİan Giovanni, çok sıkıbiçimde konmuyordu. D U Y U R U Kuruiuşumuzca. aşağıda dosya numaraJan, cıns ve miktarları yazılı malzemeler ftyat ve teklıf ısteme yöntemıyle satın alınacaktır 2- Bu alımla ılgılı şartnameler Tofos Sok No 12 Sıtıhıye/ANKARA adresındekı Ikmal Inşaaı ve Tesıs Daıresı Başkanlığı Tıcaret Müdürlügünden jesıngh aiımlara aıt teknık şartnameler ücretlı dığer alımtann ıdarı şannamelen ücretstz temm edılebtlır 3- Ihaleye ışDrak edeceklerın şartnamesıne göre hazırlayacaklan teklıfterın aşağtdakı tanhlerde en geç saal 14.00'de ay- nı adreslekı Idarı Işter Daıresı Başkanlığı Genel Evrak Şeftığıne getırmelen veya anılan saane olacak şekılde göoder- meterı şarttır 4- Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya bağlı değıldır. 5- Teklıf edılen fıyariar hem yazı hem de rakamla açık olarak yazılacaktır. 6- Ihaleye gırebılmek ıçın; a) Isıeklılerın yasal ıkametgahını göstermesı (ıdare dılerse yetkılı yerlerden onaylı belge ısteyetolr) b) Gerçek kışı olması halınde, ılgısıne göre Tıcaret Sanayı Odası veya Esnaf Sanatkar sıcıhnı yılı içinde kayıUı olduğu- nu göstenr belge. c) Tüzel kışı olması halınde, tüzel kıştlığın sıolıne kayıtlı olduğu Tıcaret veya Sanayı Odasından veya Idare Merkezı- nın bulunduğu yer mahkemesınden veya belgelı bir makamdan ıhalenın yapıldığı yıl içinde alınması, tüzel kışılığın sıctlıne kayıtlı olduğuna daır belge. d) Idarı ve Teknık Şartnameler ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecektır e) Malzemeye aıt teknık özelhkler, marka ve menşeı teklıf mektubunda belırtıtecekor. f) Fıyatlara KDV dahıl edılmeyecektır. g) TSE veya eşdeğerlı betgeler teklıf mektubuna eklenecektır. h) Her dosya ıçın ayrı zarfla teklıf verılecektır ı) TSE veya eşdeğerlı belgesı olan malzemeler tercıh edılecektır. D.NO CİNSİ İHALEŞEKÜ İHALE GÜNÜ MİKTAR1 128-92 MH 187-92/MÖ 188-91/BY 180-92/GG 322-91/BY 17-92/GG 21-92/ED 18-92/AA 193-92/MH 195-92/MH 199-92/MH 197-92/FK 192-92/FK 129-92'HG 190-92/MG 200-92/HG 198-92/HG 194-92/AA 196-92/AA 201-92/AA 204-92/FK 203-92/HG 206-92/HG 100-92/AA 1980-86 Mod 260.25-280 25-280 28 tıpı ıkarus 1987-88 mod SL 200 Man oto ıçın motor pıstonu ve motor pıston segmanı Sayaç kutusu Polıetılen borulan üzennı branda ile kapatılması ıçm brandayapımı (+-%10 töteranslı) Telefon ünıtesı Kamyon kasalı vınç alımı Çıft sıralı 4x4 pkap alım (Lıesıng. peşın veya vadelı) Van upı mınıbOs alımı (Lıesıng, peşın veya vadelı) Çift kabınlı kapalı kasalı (furgun Bpı) çıft kabınlı açık kasalı kamyon (Lıesing, peşın veya vadelı) alımı Yıkama(ırçası(N.G.) 1987-88 model SL 200 tıpı Man oto ıçın yedek parça alımı 1980-91 mod. ıkarus 1987-88 mod SL 200 tıpı man olo ıçın süspansıyon lastığı ıhtıyacı 1987-88 mod SL 200 mon oto ıçın yedek parça alımı 1975-82 mod 590 HO man oto ıçın yedek parça alımı Akı malzemesı 1975-82 mod 590 HO man olo 5 vıtes daımın dtşlısı prısdırek 3,4 vıtes kavrama tç dışlısı 1980-88 mod ıkarus oto ıçın vebosta (ısıtıcı) komple 1975-82 mod. 590 HO man 1987-88 mod 302 Mercedes oto yedek parça alımı 1975-82 Mod 590 HO man oto ıçın yedek parça 1975-82 Model 590 HO man oto ıçın yedek parça 1980-91 Model ıkarus olo ıçm Romork baglantı lastık körük takımı (2 ad 1 Tk) Dekopaj makınası 220 volt 6 mm kesme derınlığı olan toz emmelı Tüm otobüsler ıçın ampul ıhnyacı Macun sıvama ve kurutma makınası macun karma makınasıalımı Tır çekıcı üzerıne lıft ımala! ve monta]inın yaptınlması ışı TeklıtveFıyat Tekhf ve Fıyal Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Ftyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Tektıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Tekîıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyaı Teklıt ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıt ve Fıyat Teklıf ve Fıyat Teklıf ve Fıyat 3 6 1992 3 6 1992 3.6.1992 3.6.1992 16.6.1992 16.6.1992 16.6.1992 16.6.1992 16.6.1992 166.1992 16.6 1992 1661992 16 6 1992 16.6 1992 16 6 1992 16.6.1992 16 6 1992 16 6 1992 16 6 1992 16 6 1992 16.6.1992 16.6.1992 16.6 1992 16 6 1992 6Kalem 500Adet 3000 m2 1 Adet 1 Adet 4 Adet 8 Adet ?şer Adet 500 Adet 24 Kalem 3Kalem 23 Kalem 2 Kalem 10 Kalem 3 Kalem 50 Adet 4 Kalem 31 Kalem 27 Kalem 125TK 1 Adet 5 Kalem VerAdet 1 Adet ^ A ' C ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 'Mitsotakis Ege'yi Türklere sattı' STELYO BERBERAKİS ATİNA-Geçen hafta Y unanıstan'da diplomatık trafik yoğundu. Devlet Bakanı CavitÇağlar, Internaıional Herald Tribune gazetesi ile Yunan-Amerikan Ticaret Odası'nın düzenledigi " Yunanislan ve Yeni Avrupa" konulu konferansta Türkiye'yi temsiletti. Çağlarbu fırsada Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis ile görüştü \e Başbakan Süleyman Demirerın yazılı bir mesajını iletti. Çağlar'ın, Atinaziyareti süresinde her ıki ülkenin de Ege Denizı'nden yararlanması gerektiğini söylemesi ve Mitsotakis'inbunu onaylayarak "Ege bir Yunan gölü değildır" demesi, iç kanşıkhklara neden oldu. Ana muhalefet PASOK lideri Andreas Papandreu ve PASOK yanlı gazeteler "Ege'yi Türklere sattı" diye Mitsotakis'i neredeyse "vatan haıni' ilan ettiler. Aynı anda birçok Türk savaş uçağırun Midılli-Sakız ve Limni adalan üzerinden geçen Yunan hava sahasını ihlal ettığini öne sürdüler. Mi^otakis haziran ayı sonunda iki kez İstanbul'a geleceğini: Demırel ile de hem Istabul'da hem de dünya çevre doruğunun yapılacağı Rio'da görüşeceğini açıkladı. Ama bu görüşmelerinde Kıbns sorununun sürmesi nedeniyle iyi komşuluk, dostluk ve işbirliği anlaşmasının ımzalanmayacağını da belirtmekten kaçınmadı. Atına'da düzenlenen konferansa Bulgaristan Başbakanı Filip Dimitrov da katıldı. Dimitrov, Mitsotakis ile yaptığı görüşmesinde Makedonya Cumhuriyeti'nm 'YUNANİSTAN tanınması konusunda görüş birliği sağlayamadı, ama Bulgaristan ile Yunanistan arasında. Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanamayan iyi komşuluk, dostluk ve işbirliği anlaşması imzalandı. Aynı konferansa katılan Kıbns Rum lideri Yeorgios Vasiliu ise Kıbns sorununun çözümü konusunda Türkiye'nin tutumunun geçen ocak ayına oranla şimdi daha "cesaret verici ve olumlu" olduğunu açıkladı. Ama "bu iyımserligini kanıtlayan delilleri yazılı belgeler üzerinde görmedikçe" daha fazla iyimser olmak istemediğini de sözlerine ekledi. 85 yaşındaki Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlb'in kalpcheck-up'ı ıçın gıttığı Londra'da sağlık durumunda endişelenecek bir şey bulunmaması Yunanlılann yüreğine su serpti. Çünkü böyleceerken seçim söylentileri geçici de olsa ertelenmiş oldu. Yunanıstan'ınünlühaydutu \ angelis Rohamis, beş günlük firarının bedelini ömürboyu hapis cezasına ek olarak 26 ay hapis cezasıyla ödedı. Girit Cezaevi'nden firaretmeyi başaran Rohamis bu kez de yakayı ele verdi. Rohamis, "ı»;' sv •* 1971 den bu yana beş kez fırar etmiş ve bir önceki fırannda arkadaşlanyla birlikte buzuki çalınan bir gazinoyu 'kapatarak', gazinonun orkestrasına 'Bırak deliyi kendi haline' adlı popüler halk şarkısını üst üste tam 65 kez çaldırmıştı. Rohamis ve arkadaşlan bu keyifli geceden sonra gazinonun konsomatrislerini "kaçırmak ve zorla iğfal etmekle" suçlanmışlardı. NATO'da yeniden vapılaıuna heyecam SABETAY VAROL BRLKSEL-4hazirandaOslo'da.NATO'ya AGI K'in çağnsı üzerine kıtadaki bölgcsel çatışmalarda "banşgücü" yetkisi verilıp \erilme\eceğinin açıklığa kavuşması, 40 \ ıllık geçmişe sahip ittifak açısından gerçek bırdönüm nokıası olacak. Birsüredir gündemdc olan sorun, 16 müttefık ülkenin Brükscl"dekı NATO merkezinde buiunan dainıi tcmsilcilikleri araalığıyla. bütün hafta boyunca hararetli şekilde müzakere cdildi. İttifak gcnel sekreteri Manfred Wörncr. yaptığıbir konuşmada görüş a\rılıklannınbü\ükölçüdegıderildiğini, Fransızlann baa detay noktalar dışında öneriye olumlu yaklaştığını duyurdu. La Rocehelle'de aynı günlerde. M itterrand-Kohl ikilisinin, Fransız Alman ortak kolordusunun kuruluşunu resmen açıklamalan. bu tartışmaya tuz biberekti. Atlantik kıyısındaki bu "garnizon" kentte vapılan son Fransız-Alman doruğunda. François Mitterrand, Liberaüon gazetesinin deyişiyle, dilinin ucuyla VVörner'in verdiği bilgilcri doğruladı ama BELÇÎKA başka kaynaklargüçlüklerin giderilmediğini haber verdi. Bundan bir gün önce VVashington'un NATO nezdindeki daimi delegesi William Taft, Brüksel'deki bir açıklamasında, askeri plandaki yeni Bonn-Paris eksenine şiddetle çatan bir konuşma yaptı. Özellikle Almanlar bu saldından fazlasıyla ahndılar. Fransızlar, ABD'de, Avrupa savunma kimliğinin gelişırilmesi hususunda iki ekol olduğunu, Taft'ın, karşı olanlann ekolüne mensup olduğunu duyurarak savunma bakanı Cheney'in teşvik edici açıklamalanna ağırlık vermek istediler. Bütün bunlardan bir gün sonra. ABD Dışişleri Bakanı James Baker. Batıhların Bosna-Hersek bunalımında güç kullanma notasına gelebileceğini açıkladı. Bu açıklama Oslo öncesi, hızlı Avrupacılara peşrev çekme şeklinde yorumlandı. Başka bir deyişle, "Haydi elinizden geliyorsa buyrun Bosna'ya müdahale edin. Yok beceremiyorsanız askeri iddıalannızda daha mütevazı olun" demek istendi. Aynı tartışmanın önümüzdeki günlerde Ermeni-Azeri çatışması için ortaya atılması işten bile değil. İlk bakışta orta yerde üç farkh konu var: NATO'ya banşçı amaçlarla dahi olsa "alan dışı" müdahale yetkisi verilmesi; Fransız-Alman ortak kolordusunun kuruluşu; Saraybosna'ya insani amaçlı askeri müdahale yapılması fıkrinin J. Baker'ca ortaya atılışı... Birbirinden farklı gözüken bu üç konu, aslında aynı tartışmanın üç boyutunu oluşturuyor. Avrupalılar, gerçekten Amerika'dan ayn bir asken kımhğe sahıp olacaklar mı? A\Tipa'nın güvenlığinden kim sorumlu olacak? Oslo'ya verilecek yanıt, stratejik açıdan eski kıtanın ve bir ölçüde bütün dünyanın geleceğini saptayacak olan çok bilinmeyenle dolu denklemin çözüme kavuşmasında sadece bir aşama olacak. Ama daha sonraki haftalarda, Portekiz başkenti Libzon'da yapılacak ATdoruğu, Oslo'da verilecek NATO kararlannı geri plana itecek. Gerçekte, yeni yapılanmalan, yürütülen tartışmalardan çok, olaylann bizzat kendileri belirliyor... Bakan, görevinden ayrıldı mı ahndı ıııı? MİŞEL PERLMAN PARİS-FransızTV'sı I.kanahnda milyonlarca kişinin gülerek izlediği. ekrana zaman zaman gelen kısacık bir program \ar. Adı "Bebete Show". Akşam, ana haber bülteninden az önce yayımlanan bu "güncel si>asal taşlama"nın başlıca rollerini. her biri hayvana benzetilmış ünlü siyaset adamlannı temsil eden kuklalar üstleniyor. Örneğin, kurbağa görünümündeki Cumhurbaşkanı François Mitterrand'dan tutun da ayı durumundaki sağın eski başbakanlanndan Raymond Barre'a,dişi domuzkılığındakikomünistliderGeorges Marchaıs">e kadar... • Buniara.akıüalitcgereğı katılanlardan biri dc boğa konumundaki ünlü işadamlanndan. sonradan siyasete atılmış Bernard Tapie oldu. Sanki arcnanın coşkulu havası içinde bağıran, çağıran, meydan okuyan bir İspanyol boğası gibi. Sosyalısl Parti üyesi olmamakla birlikte. Bernard Tapıe'yc. bu arada Kent İşleri Bakanı görcvı de venlmişdi yeni hükümette. Genç, dınamık, girgin, gözü pek, aşın sağ ırkçı Ulusal Cephe'nin (FN) FRANSA önderi Jean-Marie Le Pen'e, amiyane tabiriyle, kafa tutmayı daima becermiş olduğu için herhalde. Birdeişhayatındakı başanlan nedeniyle. Geçen haftanın sonunda, Tapie, bu kez aslanlargıbikükredü... İşinşakası yoktu artık. Çünkü sağ muhalefet çevrelerinde De Gaullecü RPR milletvekilı olarak yer alan, eski ortaklanndan Georges Tranchant suçluyordu kendisini. Konu, vaktiyle ortak olduklan "Nıppon Audio Video System" (N AVS) kuruluşunun Toshiba'ya satılışında, Tapıe'nin eski ortağını 13 milyon Fransız Frangı (13 milyar iira) dolandırdığı ıddiasıdır. Peki. suçlamayı yapan RPR milletvekili Georges Tranchant'nın I985'te kaydedilmiş bir ticari akdi şimdi ortaya atmasının hiç mi siyasal art niyetleri yok? Kendisine sorarsanız. şu son davranışı. sosyalist "hükümete karşı herhangi bir eylem maksadı taşımıyor". Adamın çoşkulu demeçlen dikkate alınırsa söylediklerine inanmak zor. Ancak geçmişini kanştıran kimilerine göre Tranchant, "tek kollucanavar" olarak nitelenen, kumarhanelerdeki o para makineleri alanında gelir sağlamış, birkaç kez de gerek adliye. gerek idari makamlarla başı derde gırmiş bin. Sol eğilimli günlük Libration gazetesinin savlan bunlar. Şimdilerde başka dertleri de buiunan Tapie, bir yandan kendisini önümüzdeki çarşamba dinleyecek olan sorgu yargıa Bn. Edith Boizette'inyaklaşımını üstü kapalı biçimdeeleştirirken birçok sosyalist parti mensubunun ona karşı "soğuk" baktığını müşahede etmekte geri kalmadı. Sonuç şöyle: Başbakanlık geçen cumartesi gecesi, yerel saatle 2 İ1.18'de, "kendisini daha iyi savunabilmek için" Kent İşleri Bakanf nın istifa ettiğini açıkladı. Kimileri ise "ettirildi" diyerek şunlan ekledi: "Yeni Başbakan Pierre Beregovoy"nın siyasal şeffaflık ve ahlaktan yana davranışına bundan iyi örnek mi olur?.. " Yeni birskandaldan kıl payı kurtulan sosyalistler şimdi derin bir "oh!" çekmiş bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle