Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS1992 PAZARTESJ
8 DUNYADA GEÇEN HAFE4
J«* •
urı
maganda
şoförü
affetmedi
INGÎLTERE
Almanlar en çok kendileriyle uğraşıyorlar
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA -12 yaşındakı birçocuğu 20
tonluk kamyonu ıleeap öldüren ehlıyetsiz
vesabıkalı kamyon şöförü I8ayhapse
mahkûmoldu Bunun I2ayını>atıpçıktı.
Yıncehlıyetsiz kamyon kullanmaya
dcvam ctu. Çocuğun babası da çiftesinı
çckipşöförü\araladı. Mahkemeye
venldi. Kasıtlı olarak cinayete kalkışmak
suçundan yargılandı. Yargıç, "Durumun
hassasiyetini anlıyoruz, ancak kimse,
yasalan kendı başına uygulayamaz.
Yasalan devlet uvgular" dediyse dejüri,
yargıcı es geçerek aalı babayı suçsuz
buldu. Babanın. yanında kansı ıie
mahkemeden çıkarkenkı muzaffer
görüntülen sadece hafta içinde gazete
sayfalanna, televizyon ekranlanna
yansımakla kalmadı, pazar günleri
yayımlanan gazeteler için de bol materyal
oldu. Acılı baba Stephen Owen ile kansı
Marilyn biranda kamuoyunun
kahramanlan oluverdiler. Kamyon
şoförü Kevin Taylor ise boynundaki ucuz
altın zinciri, dizlerine yakın kollan, kafası
ile omuzu arasında yok gözüken kalas
ensesi, bira içmekten fırtlamış göbeği,
orangotan benzeri magandalığı ile
topluıtıun tortu tabakasından bir
görüntüydü. Stephen Owen'ın öyküsü,
sudan Amenkan filmlenne konu olacak
tiirden: Çocuğunu öldüren ve hiçbir
üzüntü belirtısi bile göstermeyen hayduda
cezasını veren iyi yürekli kovboy. Owen,
hem ruhsatsız sılah bulundurmak hem de
kasıtlı olarak cinayete kalkışmaktan suçlu
bulunacaktı. "Ama hiçbirjüri, Oven'i
suçlu bulamazdı" diye yorumladı durumu
Sunday Telegraph. Kamyon şoförü, daha
önce de mahkûm olup bir yıl yatmıştı.
Yine bir çocuğun ölümüne neden
olmuştu. Dığer sabıkalannın lıstesi o
kadar uzundu ki mahkemede okunması
yanm saat sürmüştü. Böyle bir
magandanın cezasını, "sel olup taşan"
magandalardan bıkkın ve yılgm kentsoylu
bir baba vermisti. Üstelik sa'dece
yaralayarak. Ustelik«şoför, karşısında
çiftesiyle babayı görünee, birlikteyaşadığı
kadını kendine siper almıştı. Şoför,
olabileçek en felaket tiplcrdendi. Jüri bu
nedenle babayı suçsuz buldu. Eğeraksi
olsaydı, cezası ömürboyu hapisti. Normal
ve sıradan yurttaşlann vicdanlanna
danışarak verdiklen kararlar,
Anglo-Amerikan ceza hukukunun temeli.
Yargıçlar değil.jüri dağıtıyor adaleti. Bir
siyahı yerde yatarken coplayan polisleri
de suçsuz bulabiliyor, oğlunu öldüren
birine silahla saldıranı da. Ama, hayatı
kendisine zehir eden, döven, söven.
cehennemeçevıren kocasını bir kavga
sırasında öldüren kadını bulmayabıliyor.
Jürilerin kararlannı.jünlen oluşturanlar
belirliyorçünkü. Vıcdanlarda birortak
payda varsa da bu payda yıne de standart
değil. Jnsanlargibı türlü türlü...
DİLEKZAPTÇIOĞLU
BERLİN-"Alman>anereyegidi>or?",
"Almanlar Kimdır?". "Alman Kimliği
Nedır?". Bu sorulargeçen hafta
Almanya'da sık sık soruldu, televizyon ve
rad\o sohbetlerinde tartışıldı. kitapçılann
raflanna Almanya'} ı ve Alman ruhunun
dcrinlıklenni araştıran yeni kıtaplar
yerleşti. Alman tarihi bugün, hiç sahip
olmadığı bir güncelliğe sahip. Almanlar
özellikle 19 yüzyılı, Bismarck'ıve
Prusva">ı, Binnci DünyaSavaşı'nı,
kısacası Hiıler faşizmıne kadarki Alman
tarihini merak edip okuyorlar. Almanya şu
sırada en çok kendisı ile uğraşıyor.
Geçen hafta François Mıtterrand ve
Başbakan Helmut Kohl'ün La
Rochelle'de buluşup""Avrupa Ordusu"na
nihai biçim verişi. Almanya'da
büyük heyecan yaratmadı. Ortak Pazar,
sınırlann kalkması, ortak Avrupa ordusu,
Alman askerlerinin yurtdışına
gönderilmesi gibi konular Alman
kamuoyunun dikkatini pek çekmiyor.
Alman toplumu en çok "yabancılar",
"bırleşmenin maliyeti" ve "cepten ne
kadarparaçıkacağı"yla ilgileniyor. Bir
taraftan da yaz tatilinin gecikmiş
rezervasyonuyla uğraşıyor.
Kendine dönüklük ve kendi sorunlanyla
uğraşmanın yanı sıra Almanlar en çok
"Başkalan bizim hakkımızda ne
düşünüyor" diye merak ediyorlar. Alman
basını Batılı dostlannın Almanlarla ilgjli
düşüncelerine geniş yer ayınyor. İngiliz,
Fransız, özellikle de Amerikalı köşe
yazarlanna "Almanya nereye gidiyor"
ALMANYA
başlıklı makaleleryazdırmak revaçta.
Yabancı ga&tecilerin ortak gözlemi ise
şöyle:
Almanya. üstlenmek istediği "süpergüç"
rolunü şu sırada üstelenemeyecek kadar içe
dönük yaşıyor. Birleşmenin
tamamlanması ve ikı Almanya'nın
homojen bir bütün haline gelmesi;
toplumlann kaynaşması en az on yıl
alacaktır. Bu on yıl geçmeden
Almanya'nın içinde sosyal çalkantılar
sürecektir. tçeride istikran sağlamadan
dışanya müdahale etmek güç olduğundan
Almanya, daha en azından bir on yıl
ABD'nin karşısına gerçek biralternatif
olarak çıkamaz. Ama Almanya'nın
ABD'den bağlannı kopartıp İcendi
1
çıkarlannı gözeten bir politika yapmak
istediği su götümez.
"Ortak Avrupa Ordusu" projesi ve
Başbakan Kohl'ün bu yönde attığı sessiz,
ama büyük adımlar, Almanya'nın dışanya
müdahale etmek için pek de on yıl
beklemeye niyetli olmadığını kanıthyor.
1995'te Avrupa ordusu askeri
operasyonlara hazır hale gelecek.
Ordunun çekirdeğini Alman ve Fransız
askereri oluşturacak. Diğer ülkeler daha
kısıtlı asker sayısıyla orduya katılacaklar.
Almanya. Avrupa ordusu projesinde
AT'de olduğu gibi Fransa'yı yanma
almaya özen gösteryor. Alman
politikacılar, özellikle Başbakan Kohl ve
eski Dışişleri Bakanı Genscher ile yerine
gelen Klaus Kinkel, şunu vurgulamaya bu
hafta da devam ettiler. "Almanya
kesinlikle tek başına hareket etmeyecek,
AT içinde birlikte davranacaktır". Bu artık
kimseyi yatıştırmaya yetmiyor. Çünkü
Almanya, yapmak istediğini AT içındeki
diğer devletlerle eşit bir platformda degil,
"önerisini diğerlerine kabul etürmek"
suretiyle yapünyor. Almanya bütün
dünyayı karşısına almak istemiyor artık.
Çünkü bundan hiç kazançlı çıkmadı.
Avrupa Topluhığu'nu kurup başına
geçmek, savaş gerektirmeyecek banşçı
yollaraçıyor Almanya'nın önüne. Herkes
kuşkulu gözlerle Almanya'ya bakarken
Almanya, yıllar önce çızdiği akıllı yolda
kararblıkla ilerliyor. Artık önemli olan, bu
yolunaynntılan.
MAFYA YARGIÇ ÖLDÜRDÜ - ltalj an mafyası, cinayetler serisine
dün bir yenisini ekledi. Sicilya'nın Palermo kenti yargıcı Giovanni
Falcone, arabasına düzenlenen bir bombalı saldın sonucunda eşi ve üç
konnna polisiyle birlikte yaşamını yitirdi. Saldında 20 kişi yaralanırken
çevrede buiunan 7 araç da büyük hasar gördü. 1980 yıündan beri
mafyaya karşı savaşım veren 1939 doğumlu yargıç Giovanni Falcone,
örgüte en büyük darbeyi 1987 aralığında vurmuş ve 323 mafya üyesini
toplam 2.665 y ıl ağır hapis cezasına çarptırmış ve 19'unu da ipe
göndermişti. 1989 v ılında büyük bir rastlantı sonucunda bir mafya
suikastından kurtuİan Giovanni, çok sıkıbiçimde konmuyordu.
D U Y U R U
Kuruiuşumuzca. aşağıda dosya numaraJan, cıns ve miktarları yazılı malzemeler ftyat ve teklıf ısteme yöntemıyle satın
alınacaktır
2- Bu alımla ılgılı şartnameler Tofos Sok No 12 Sıtıhıye/ANKARA adresındekı Ikmal Inşaaı ve Tesıs Daıresı Başkanlığı
Tıcaret Müdürlügünden jesıngh aiımlara aıt teknık şartnameler ücretlı dığer alımtann ıdarı şannamelen ücretstz temm
edılebtlır
3- Ihaleye ışDrak edeceklerın şartnamesıne göre hazırlayacaklan teklıfterın aşağtdakı tanhlerde en geç saal 14.00'de ay-
nı adreslekı Idarı Işter Daıresı Başkanlığı Genel Evrak Şeftığıne getırmelen veya anılan saane olacak şekılde göoder-
meterı şarttır
4- Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya bağlı değıldır.
5- Teklıf edılen fıyariar hem yazı hem de rakamla açık olarak yazılacaktır.
6- Ihaleye gırebılmek ıçın;
a) Isıeklılerın yasal ıkametgahını göstermesı (ıdare dılerse yetkılı yerlerden onaylı belge ısteyetolr)
b) Gerçek kışı olması halınde, ılgısıne göre Tıcaret Sanayı Odası veya Esnaf Sanatkar sıcıhnı yılı içinde kayıUı olduğu-
nu göstenr belge.
c) Tüzel kışı olması halınde, tüzel kıştlığın sıolıne kayıtlı olduğu Tıcaret veya Sanayı Odasından veya Idare Merkezı-
nın bulunduğu yer mahkemesınden veya belgelı bir makamdan ıhalenın yapıldığı yıl içinde alınması, tüzel kışılığın
sıctlıne kayıtlı olduğuna daır belge.
d) Idarı ve Teknık Şartnameler ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecektır
e) Malzemeye aıt teknık özelhkler, marka ve menşeı teklıf mektubunda belırtıtecekor.
f) Fıyatlara KDV dahıl edılmeyecektır.
g) TSE veya eşdeğerlı betgeler teklıf mektubuna eklenecektır.
h) Her dosya ıçın ayrı zarfla teklıf verılecektır
ı) TSE veya eşdeğerlı belgesı olan malzemeler tercıh edılecektır.
D.NO CİNSİ İHALEŞEKÜ İHALE GÜNÜ MİKTAR1
128-92 MH
187-92/MÖ
188-91/BY
180-92/GG
322-91/BY
17-92/GG
21-92/ED
18-92/AA
193-92/MH
195-92/MH
199-92/MH
197-92/FK
192-92/FK
129-92'HG
190-92/MG
200-92/HG
198-92/HG
194-92/AA
196-92/AA
201-92/AA
204-92/FK
203-92/HG
206-92/HG
100-92/AA
1980-86 Mod 260.25-280 25-280 28 tıpı ıkarus
1987-88 mod SL 200 Man oto ıçın motor pıstonu ve
motor pıston segmanı
Sayaç kutusu
Polıetılen borulan üzennı branda ile kapatılması ıçm
brandayapımı (+-%10 töteranslı)
Telefon ünıtesı
Kamyon kasalı vınç alımı
Çıft sıralı 4x4 pkap alım (Lıesıng. peşın veya vadelı)
Van upı mınıbOs alımı (Lıesıng, peşın veya vadelı)
Çift kabınlı kapalı kasalı (furgun Bpı) çıft kabınlı açık kasalı
kamyon (Lıesing, peşın veya vadelı) alımı
Yıkama(ırçası(N.G.)
1987-88 model SL 200 tıpı Man oto ıçın yedek parça alımı
1980-91 mod. ıkarus 1987-88 mod SL 200 tıpı man
olo ıçın süspansıyon lastığı ıhtıyacı
1987-88 mod SL 200 mon oto ıçın yedek parça alımı
1975-82 mod 590 HO man oto ıçın yedek parça alımı
Akı malzemesı
1975-82 mod 590 HO man olo 5 vıtes daımın dtşlısı
prısdırek 3,4 vıtes kavrama tç dışlısı
1980-88 mod ıkarus oto ıçın vebosta (ısıtıcı) komple
1975-82 mod. 590 HO man 1987-88 mod 302 Mercedes
oto yedek parça alımı
1975-82 Mod 590 HO man oto ıçın yedek parça
1975-82 Model 590 HO man oto ıçın yedek parça
1980-91 Model ıkarus olo ıçm Romork baglantı lastık
körük takımı (2 ad 1 Tk)
Dekopaj makınası 220 volt 6 mm kesme derınlığı olan
toz emmelı
Tüm otobüsler ıçın ampul ıhnyacı
Macun sıvama ve kurutma makınası macun karma
makınasıalımı
Tır çekıcı üzerıne lıft ımala! ve monta]inın yaptınlması ışı
TeklıtveFıyat
Tekhf ve Fıyal
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Ftyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Tektıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Tekîıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyaı
Teklıt ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıt ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
Teklıf ve Fıyat
3 6 1992
3 6 1992
3.6.1992
3.6.1992
16.6.1992
16.6.1992
16.6.1992
16.6.1992
16.6.1992
166.1992
16.6 1992
1661992
16 6 1992
16.6 1992
16 6 1992
16.6.1992
16 6 1992
16 6 1992
16 6 1992
16 6 1992
16.6.1992
16.6.1992
16.6 1992
16 6 1992
6Kalem
500Adet
3000 m2
1 Adet
1 Adet
4 Adet
8 Adet
?şer Adet
500 Adet
24 Kalem
3Kalem
23 Kalem
2 Kalem
10 Kalem
3 Kalem
50 Adet
4 Kalem
31 Kalem
27 Kalem
125TK
1 Adet
5 Kalem
VerAdet
1 Adet
^ A ' C ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
'Mitsotakis Ege'yi
Türklere sattı'
STELYO BERBERAKİS
ATİNA-Geçen hafta
Y unanıstan'da diplomatık
trafik yoğundu. Devlet Bakanı
CavitÇağlar, Internaıional
Herald Tribune gazetesi ile
Yunan-Amerikan Ticaret
Odası'nın düzenledigi
" Yunanislan ve Yeni Avrupa"
konulu konferansta Türkiye'yi
temsiletti. Çağlarbu fırsada
Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis ile
görüştü \e Başbakan Süleyman
Demirerın yazılı bir mesajını
iletti. Çağlar'ın, Atinaziyareti
süresinde her ıki ülkenin de Ege
Denizı'nden yararlanması
gerektiğini söylemesi ve
Mitsotakis'inbunu
onaylayarak "Ege bir Yunan
gölü değildır" demesi, iç
kanşıkhklara neden oldu. Ana
muhalefet PASOK lideri
Andreas Papandreu ve PASOK
yanlı gazeteler "Ege'yi Türklere
sattı" diye Mitsotakis'i
neredeyse "vatan haıni' ilan
ettiler. Aynı anda birçok Türk
savaş uçağırun Midılli-Sakız ve
Limni adalan üzerinden geçen
Yunan hava sahasını ihlal
ettığini öne sürdüler.
Mi^otakis haziran ayı
sonunda iki kez İstanbul'a
geleceğini: Demırel ile de hem
Istabul'da hem de dünya çevre
doruğunun yapılacağı Rio'da
görüşeceğini açıkladı. Ama bu
görüşmelerinde Kıbns
sorununun sürmesi nedeniyle
iyi komşuluk, dostluk ve
işbirliği anlaşmasının
ımzalanmayacağını da
belirtmekten kaçınmadı.
Atına'da düzenlenen
konferansa Bulgaristan
Başbakanı Filip Dimitrov da
katıldı. Dimitrov, Mitsotakis
ile yaptığı görüşmesinde
Makedonya Cumhuriyeti'nm
'YUNANİSTAN
tanınması konusunda görüş
birliği sağlayamadı, ama
Bulgaristan ile Yunanistan
arasında. Türkiye ile
Yunanistan arasında
imzalanamayan iyi komşuluk,
dostluk ve işbirliği anlaşması
imzalandı. Aynı konferansa
katılan Kıbns Rum lideri
Yeorgios Vasiliu ise Kıbns
sorununun çözümü konusunda
Türkiye'nin tutumunun geçen
ocak ayına oranla şimdi daha
"cesaret verici ve olumlu"
olduğunu açıkladı. Ama "bu
iyımserligini kanıtlayan delilleri
yazılı belgeler üzerinde
görmedikçe" daha fazla
iyimser olmak istemediğini de
sözlerine ekledi. 85 yaşındaki
Cumhurbaşkanı Konstantin
Karamanlb'in kalpcheck-up'ı
ıçın gıttığı Londra'da sağlık
durumunda endişelenecek bir
şey bulunmaması Yunanlılann
yüreğine su serpti. Çünkü
böyleceerken seçim söylentileri
geçici de olsa ertelenmiş oldu.
Yunanıstan'ınünlühaydutu
\ angelis Rohamis, beş günlük
firarının bedelini ömürboyu
hapis cezasına ek olarak 26 ay
hapis cezasıyla ödedı. Girit
Cezaevi'nden firaretmeyi
başaran Rohamis bu kez de
yakayı ele verdi.
Rohamis, "ı»;' sv •*
1971 den bu yana beş kez fırar
etmiş ve bir önceki fırannda
arkadaşlanyla birlikte buzuki
çalınan bir gazinoyu
'kapatarak', gazinonun
orkestrasına 'Bırak deliyi kendi
haline' adlı popüler halk
şarkısını üst üste tam 65 kez
çaldırmıştı. Rohamis ve
arkadaşlan bu keyifli geceden
sonra gazinonun
konsomatrislerini "kaçırmak
ve zorla iğfal etmekle"
suçlanmışlardı.
NATO'da yeniden vapılaıuna heyecam
SABETAY VAROL
BRLKSEL-4hazirandaOslo'da.NATO'ya
AGI K'in çağnsı üzerine kıtadaki bölgcsel
çatışmalarda "banşgücü" yetkisi verilıp
\erilme\eceğinin açıklığa kavuşması, 40
\ ıllık geçmişe sahip ittifak açısından gerçek
bırdönüm nokıası olacak. Birsüredir
gündemdc olan sorun, 16 müttefık ülkenin
Brükscl"dekı NATO merkezinde buiunan
dainıi tcmsilcilikleri araalığıyla. bütün
hafta boyunca hararetli şekilde müzakere
cdildi. İttifak gcnel sekreteri Manfred
Wörncr. yaptığıbir konuşmada görüş
a\rılıklannınbü\ükölçüdegıderildiğini,
Fransızlann baa detay noktalar dışında
öneriye olumlu yaklaştığını duyurdu. La
Rocehelle'de aynı günlerde.
M itterrand-Kohl ikilisinin, Fransız Alman
ortak kolordusunun kuruluşunu resmen
açıklamalan. bu tartışmaya tuz biberekti.
Atlantik kıyısındaki bu "garnizon" kentte
vapılan son Fransız-Alman doruğunda.
François Mitterrand, Liberaüon
gazetesinin deyişiyle, dilinin ucuyla
VVörner'in verdiği bilgilcri doğruladı ama
BELÇÎKA
başka kaynaklargüçlüklerin
giderilmediğini haber verdi.
Bundan bir gün önce VVashington'un
NATO nezdindeki daimi delegesi William
Taft, Brüksel'deki bir açıklamasında,
askeri plandaki yeni Bonn-Paris eksenine
şiddetle çatan bir konuşma yaptı. Özellikle
Almanlar bu saldından fazlasıyla ahndılar.
Fransızlar, ABD'de, Avrupa savunma
kimliğinin gelişırilmesi hususunda iki ekol
olduğunu, Taft'ın, karşı olanlann ekolüne
mensup olduğunu duyurarak savunma
bakanı Cheney'in teşvik edici
açıklamalanna ağırlık vermek istediler.
Bütün bunlardan bir gün sonra. ABD
Dışişleri Bakanı James Baker. Batıhların
Bosna-Hersek bunalımında güç kullanma
notasına gelebileceğini açıkladı. Bu
açıklama Oslo öncesi, hızlı Avrupacılara
peşrev çekme şeklinde yorumlandı. Başka
bir deyişle, "Haydi elinizden geliyorsa
buyrun Bosna'ya müdahale edin. Yok
beceremiyorsanız askeri iddıalannızda
daha mütevazı olun" demek istendi. Aynı
tartışmanın önümüzdeki günlerde
Ermeni-Azeri çatışması için ortaya
atılması işten bile değil.
İlk bakışta orta yerde üç farkh konu var:
NATO'ya banşçı amaçlarla dahi olsa
"alan dışı" müdahale yetkisi verilmesi;
Fransız-Alman ortak kolordusunun
kuruluşu; Saraybosna'ya insani amaçlı
askeri müdahale yapılması fıkrinin J.
Baker'ca ortaya atılışı... Birbirinden farklı
gözüken bu üç konu, aslında aynı
tartışmanın üç boyutunu oluşturuyor.
Avrupalılar, gerçekten Amerika'dan ayn
bir asken kımhğe sahıp olacaklar mı?
A\Tipa'nın güvenlığinden kim sorumlu
olacak? Oslo'ya verilecek yanıt, stratejik
açıdan eski kıtanın ve bir ölçüde bütün
dünyanın geleceğini saptayacak olan çok
bilinmeyenle dolu denklemin çözüme
kavuşmasında sadece bir aşama olacak.
Ama daha sonraki haftalarda, Portekiz
başkenti Libzon'da yapılacak ATdoruğu,
Oslo'da verilecek NATO kararlannı geri
plana itecek. Gerçekte, yeni yapılanmalan,
yürütülen tartışmalardan çok, olaylann
bizzat kendileri belirliyor...
Bakan, görevinden ayrıldı mı ahndı ıııı?
MİŞEL PERLMAN
PARİS-FransızTV'sı I.kanahnda
milyonlarca kişinin gülerek izlediği. ekrana
zaman zaman gelen kısacık bir program
\ar. Adı "Bebete Show". Akşam, ana
haber bülteninden az önce yayımlanan bu
"güncel si>asal taşlama"nın başlıca
rollerini. her biri hayvana benzetilmış ünlü
siyaset adamlannı temsil eden kuklalar
üstleniyor. Örneğin, kurbağa
görünümündeki Cumhurbaşkanı
François Mitterrand'dan tutun da ayı
durumundaki sağın eski
başbakanlanndan Raymond Barre'a,dişi
domuzkılığındakikomünistliderGeorges
Marchaıs">e kadar... •
Buniara.akıüalitcgereğı katılanlardan biri
dc boğa konumundaki ünlü
işadamlanndan. sonradan siyasete atılmış
Bernard Tapie oldu. Sanki arcnanın
coşkulu havası içinde bağıran, çağıran,
meydan okuyan bir İspanyol boğası gibi.
Sosyalısl Parti üyesi olmamakla birlikte.
Bernard Tapıe'yc. bu arada Kent İşleri
Bakanı görcvı de venlmişdi yeni
hükümette. Genç, dınamık, girgin, gözü
pek, aşın sağ ırkçı Ulusal Cephe'nin (FN)
FRANSA
önderi Jean-Marie Le Pen'e, amiyane
tabiriyle, kafa tutmayı daima becermiş
olduğu için herhalde. Birdeişhayatındakı
başanlan nedeniyle.
Geçen haftanın sonunda, Tapie, bu kez
aslanlargıbikükredü... İşinşakası yoktu
artık. Çünkü sağ muhalefet çevrelerinde
De Gaullecü RPR milletvekilı olarak yer
alan, eski ortaklanndan Georges
Tranchant suçluyordu kendisini.
Konu, vaktiyle ortak olduklan "Nıppon
Audio Video System" (N AVS)
kuruluşunun Toshiba'ya satılışında,
Tapıe'nin eski ortağını 13 milyon Fransız
Frangı (13 milyar iira) dolandırdığı
ıddiasıdır.
Peki. suçlamayı yapan RPR milletvekili
Georges Tranchant'nın I985'te
kaydedilmiş bir ticari akdi şimdi ortaya
atmasının hiç mi siyasal art niyetleri yok?
Kendisine sorarsanız. şu son davranışı.
sosyalist "hükümete karşı herhangi bir
eylem maksadı taşımıyor". Adamın
çoşkulu demeçlen dikkate alınırsa
söylediklerine inanmak zor. Ancak
geçmişini kanştıran kimilerine göre
Tranchant, "tek kollucanavar" olarak
nitelenen, kumarhanelerdeki o para
makineleri alanında gelir sağlamış, birkaç
kez de gerek adliye. gerek idari
makamlarla başı derde gırmiş bin. Sol
eğilimli günlük Libration gazetesinin
savlan bunlar.
Şimdilerde başka dertleri de buiunan
Tapie, bir yandan kendisini önümüzdeki
çarşamba dinleyecek olan sorgu yargıa
Bn. Edith Boizette'inyaklaşımını üstü
kapalı biçimdeeleştirirken birçok sosyalist
parti mensubunun ona karşı "soğuk"
baktığını müşahede etmekte geri kalmadı.
Sonuç şöyle: Başbakanlık geçen
cumartesi gecesi, yerel saatle 2 İ1.18'de,
"kendisini daha iyi savunabilmek için"
Kent İşleri Bakanf nın istifa ettiğini
açıkladı. Kimileri ise "ettirildi" diyerek
şunlan ekledi: "Yeni Başbakan Pierre
Beregovoy"nın siyasal şeffaflık ve ahlaktan
yana davranışına bundan iyi örnek mi
olur?.. "
Yeni birskandaldan kıl payı kurtulan
sosyalistler şimdi derin bir "oh!" çekmiş
bulunuyor.