Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıbk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Berip NuU • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar • Genel Yayın
Koordinaıörü: Hikmet Çctiakay* • Yazı tşleri Müdürleri: Fison özMlgca
(Sorumtu), CeUl Başbagrç • Yazı lşleri Müdür Yardımcısı: SaUra Alpaslu
• Sayfa Düzeni Yönetmeni: AB Acar • Adana Temsilcisi: Çctin YTgtno£lo
tç Politilca: MHunet Ifczkaa, tstanbul Haberleri: Şenajr Kalkın, Dış Haberler: Ergon Balcı,
Kttltür: Miırçtt Balabulılar, Makaleler: Suni Ksraöm, Spor: Abdölktdir Yöcebnu, Duzeltme:
AMullah Yıncı • Koordinatör: Ahmet Konrisu • Malı lşler: Eroi Erkut • Muhasebe:
Bülenl Yener • Bütçe-Planlama: Sevgi OsmMbe?eo£)o • tdare: Husejin Gurer • lşletme:
Oader Çdlk • Bilgj-işlem: NıU lnal • Personel: Stvp Bostanaogla
Bosan vc Yaym. Cumhuriyet Mubuohk vc GMettdlft T.A.Ş. TOrtocaJı Cad 39/41 Caialcfhı
343Î4 İsl. PK 246 luanbul. Tel 512 05 OS (20 bu), Tdet 22246, Fu: (1) 526 60 72 • Bürolor
AmkuK Zıyı GOk«lp Bh Inkıtap S. No: 19/4, Itt 433 11 41-47, TUtx: 42344, Fu: (4) 133 05 65
• Umtr H Ziy» Btv 1352 S. 2/3, TH: 13 12 30, Itia: 52359, FU: (51) 19 53 60 • M « t
Inöno Cad. 119 S. No 1 Kat 1, 1W: 19 37 52 (4 Mt), Tctet 62155, Fu: (71) 19 23 78
TAKVİM 25MAYIS1992 Imsak. 3.40 Güneş: 5.32 öğle: 13.05 tkindi: 17.03 Akşam: 20.30 Yatsı:22.13
Denizkurdu
Tatbikatı
• İstantal Haber Servisi -
DenızKuv\eüen
Komutanlığı'nın planlı
tatbıkatlanndan olan
Demzkurdu-2 92. bu sabah
Gölcük'ıen başlıyor. 7
Hazıran 1992 akşamına
kadarsürecek olan
tatbıkatta çeşıtli muharebe
ve komuia sisiemleri
denenecek.. Deniz ve Hava
Kuv\etleri arasında
koordınas>on ve ışbırliği
gelıştırilecek. Marmara,
Ege ve Doğu Akdeniz'de
sürecek oan tatbıkat 5
safhada.Türk Hava
Kuvvetleri'nin katılımıyla
gerçeklt>urilecck.
Tupizm
yazarları
• İstanbul Haber Servisi -
Uluslararası Tunzm
Yazarlan ve Gazetecileri
Federasyonu'na (FIJET)
bağlıTürkiye Turizrn
Yazarlan ve Gazetecileri
Derneği'nin(ATURJET)
Olağan Genel Kurul
Toplantısı önceki gün
yapıldı.Dilson Oteli'nde
gerçekleştirilen genel kurul
toplantısının sonuçlanna
göre yeni yönetım kurulu
üyeliklenne Vahap Okay,
Hami Alkan, Gül
Çoşkuncabı. Muammer
Tuncer, NihatÖztaş, Yılmaz
Yav ru. tlhan Akşıt, Orhan
Pirinççioğlu ve Latif Mutlu
secildi. Turizrn alanında
Türkıye">i tanıtma
çabşmalan yapan derneğin
yönetim kurulu başkanı ise
önümüzdeki hafta
belırlenecek.
Yıldınm can
aldı
• ÇAMELİ (AA) —
Denizli'nin Çameli ilçesinde
yıldınm çarpması sonucu
bir kişi öldü. Bahcesinde
oğluyla birlikte çalışan
Ramazan Sökmen (52),
başlayan sağanak yağmur
nedeniyle bir ağacın altına
saklandı. Ağacın üzerine
yıldınm düşmesi sonucu
Ramazan Sökmen olay
yerinde can verdi. Oğlu
Ergün Sökmen (20) ise yara
almadan kurtuldu.
Esrarengiz
intihar
• İSTANBUL (AA) —
Boğaziçi Köprüsü'nden
atladığı belirlenen bir
kişinin cesedi Ortaköy
sahilinde bulundu.
Balıkçılar tarafından sabah
saatlerinde bulunan cesedin
üzerinden Süreyya Gündüz
Ayarden (45) adına bir
kimlik çıktı. Bu arada,
köprünün Ortaköy
kesimindeki ayaklan
üzerinden, saat 01.15
sıralarında bir kişinin
atladığının görüldüğü
bildirildi.
Antalya'da
deppem
• ANTALYA(AA)-
Antalya'da önceki gece saat
01 53'te, orta şiddette bir
deprem oldu. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi'nden alınan
bilgiye göre Richter ölçegiyle
4.5 şıddetındekı depremin,
merkez iıssü, rasathaneden
550 kılometre uzaklıkta
saptandı. Antalya ve Kemer
dolaylarında hissedilen
depremin herhangi bir
hasara yolaçmadığı bildirildi.
Kuzguncuklulap
protesto etti
• İstanbul Haber Servisi -
AralanndaTBMM Başkanı
Hüsametlin Cındoruk ile
Can Yücel ve Uğur Yücel
gibisanatçılannda
bulunduğu 250 kadar
Kuzguncuklu. semtlerinde
Organ Vakfı'nca yapılacak
inşaatı önlemek amacıyla
kampanya başlattı. Dün
Kuzguncuk İcadiye
caddesi'ndeki vakıf
arazisınde toplanan
Kuzguncuklular. konum
itibariyle Boğazici'nde
bulunan ve S1T alanı icinde
olan bostan arazisinde
herhangi bir yapılaşmaya
izin verilmesinin çok katı
kurallara bağlı olduğunu
savundular.
Telefon
değişikliği
• ANKARA(AA)-
Eskişehir ve Mersin'de 1 'le
başlayan telefon numaralan
3 olarak değıştınldi. PTT
Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre
Eskişehir ve Mersın" de 1 le
başlayan telefonlann ılk
numaralannın 3 olarak
değıştırilmesi nedeniyle
vatandaşın alışabilmesı ıçin
eski numaralann 1 ağustosa
kadar geçerli olacağı
bildirildi.
zekâ,benide al yaıııııa• Fransız Le Nouvel Observateur dergisinin son sayısında 'Zeki • Dünya satranç şampiyonlanndan Amerikalı Bobby Fisher sat-
olmak nedir?' başlığıyla yayımlanan dosyada birçok zekâ türü ol- ranç dışında hiçbir şey yapmıyor, sadece Superman okuyordu.
duğu belirtildi. Buna göre tarih boyunca, beyni her türlü zekâyla Tanımayan birisi Fısher'i aptal sanabilirdi. IQ'sü neredeyse en alt
donanmış tek kişi var: Bilim adamı ve sanatçı Leonardo da Vinci. düzeyde çıkan Fisher'in zekâsı, Vinci'nin tersine, tek yönlüydü.
Haber Merkezi - Zekâ nedir,
zeki kime denir? Bu, yüzyülar-
dır tartışüan bir konu. Tarih
boyunca tam anlamıyla zeki
denebilecek, beyni zekârun her
türlüsüyle donanmış tek bir kişi
var. O da Italyan sanatçı, bil-
gin, yazar Leonardo da Vinci.
Fransız Le Nouvel Observa-
teur dergisinin son sayısında
zekâ konusunda bir yazı ya-
yımlandı. Dergiye kapak konu-
su da olan yazı, Sofres araşür-
ma kuruluşunun "Kim zeki"
yönünde yaptığı anketin sonuç-
lanna dayandmldı. Sofres'in
Le Nouvel Observateur dergisi
ve Antenne-2 televizyonu için
yaptığı anketin sonuçlanna gö-
re Fransızlann sadece yüzde
16'sı zekâya önem veriyor.
Fransızlar zekâdan önce ise dü-
rüstlük, yürekhük ve açık yü-
rekli olma gibi niteliklere önem
veriyor.
Yazıya göre zekârun nasıl al-
gılandığı ya da buna verilen
önem; yaş, toplumsal çevre ve
siyasi renge göre değişiyor. ör-
neğin kol işçüeri zekâya aydın
kadrolardan çok daha az önem
veriyorlar. Oran vermek gere-
kirse diplomasızlann ancak
yüzde 9'u, yükseköğrenim gör-
mûş kişilerin ise yüzde 25'ı ze-
kânın önemine inanıyor.
Yazıda daha sonra şu cümle-
lere yer veriliyor:
Stratejik yetenek
"Ashnda bir ve birden çok
zekâ vardır. Zekâ genel strate-
jik bir yetenektir. Bir matema-
tik teorisi ya da bir felsefe siste-
mini düşünmek, köprü çizmek,
bir yapıyı çatmak, asken bir
saldınyı yönetmek gerektiğinde
T_^M_ estkt
est kelimesi ilk olarak 189O'da Amerikalı James
Cattell tarafından zekâyı ölçmek için kullanıldı. 19O5'te
Fransız Alfred ve Theodore Simon, normal ve anormal
çocuklann zekâ ve gerçek yaşlannı saptamak \n
geliştirdiler. Bu ölçek, 1930'lardaAmerikaJı "
ve Lewis Madison Terman ile Alman
r
"""
geliştirilipmükemmelleştirilerek IQ'yadönûştûrûldü, ( Q
Zekâ yaşıyla gerçek yaş arasındjjd oraout 100 k ^arpılması
sonucu bulunan sayı. Norma^Kyetişkınin IQ dereces;! W
olarak kabul ediüyor.) ^
1917'de Amerikan ordusunasubay seçmek için zekâ testi
yapılmaya başlandı. 1936'da ise Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliğı Vûksek So\ yeti antimarksıst \ ebilimsei
yalancıbkla suçladığı bu tesûn kullanılnıasınt yasakladı. Zekâ
testleri, 1917 ila 1936|jfian arasında, bilimin her şeyi ölçmesi
moda olduğu ıçin bütun durıyada hızla \ ay.idi.
IQ (Zekâ Dilımi) \ e DQ (Gvlişme Dilimı) testkrinîn, bugün
sulandınlrnış ve çeşıtlendiriimj ? bîrçok benzeri var.
da Vinci üzerine bir kitap yazan Serge
M l i i ki
sorulannıvıinıtladr
- ÎMOtuırdoda Vinciiçmenı
BRAMLY-Çapmnbûtüntanıkîan veardında btrakuklan
bunu kanıtlıyor. Döneminin en zeki simaianndan biri oîan
Paul Valer>. Vinci'den muhteşem beyinli bir tann olarak
bahsediyor. Leonardo'nunzeiâsıonuöylesinebüyülemiştiki.
Leonardo da V'inci'ninYnntemineGirijadlı birkıtapbile
yazdı. Umıtmayalım ki Vtrtci, Goelheiçin bir idoldu.
- Zekânasüçalı$tr"
BR \ML Y- Leona rdo, gözün ruhun patronu olduğuna
inanırdı. Vinci, gorme üzerin^, dönemindeki görüşieri deneyle
çürüten bir biiım oîuşturmayaçahşü. OdönerrJer, gönm
bakılan nesneye ışık gönderdiğine ve bu ışığın nesneden
yansryarak ymegöze ulaşüğma inanılırjı. Vjnci, yapılannı
incdemek üi-ere birçok göz topladı. Fakat kaygan olduğu ıçin.
IQn
işeyarar?
Zengin çocuklannın zekâlannı ölçmek gerekçesiyle minik
beyinlere yöneltilen bırtakım aptal sorular ve garip şekiller.
Paris Nanterre Üniversitesi Çocuk Psikobiyolojısi Bölümü
profesörlerinden Rene Zazzo'ya göre bütün zekâ testlen belli
bir çevre içinde anlam kazanıyor. "Çünkü" diyor. Zazzo, "IQ
testinde, Amerikalı sıyahlar ortalama olarak beyazlardan 10
puan daha az başan elde ediyorlar. Ama bız Batılı beyazlar,
aynı IQ testinde Japonlar ve Çinlilere göre zenci' durumdayız.
Japonlar ortalama olarak bızden 15 puan daha önde."
Kesin olan bir şey varsa, o da bu testlerin okulda elde edilen
başanyı ölçmediği. Çünkü Fransada yapılan biraraşürmaya
göre IQ testinde kız ve erkek öğrencıler aynı başanyı
gösteriyor. Ancak eğitim sırasında kızöğrencilerin 11 yılda
elde ettikleri sonuçlara erkek öğrenciler 12.5 yılda ancak
ulaşabıliyorlar.
Görüldüğü gibı bu testler her şeyi ölçmüyor. Rene Zazzo bu
durumu şöyle özetliyor: Zeki olmak önemlı değil. zekâyı
kullanmak da önemlı.
Leonardo
ve zekâ
bulduğurözlen, kaulaştırmak için önc naşladı. Daha sonra
da kesel^pfliıntere ayırdı. Böylece sa>dam tabakayı keşfetti.
Yapüğı her şeydeaymyöntcmı uyguladı 50 yıl ıçınde, dıyeüm
ki 17 yaşından 67 yaşına dek. anatomkien tk>olojiye,
jeolojiden hıdroliğe kadar butun alanlarda, anstklopedî^
bilgiler topladı ve her seferinde inanılmazbuluşlar
gerçekleştirdi.
Astrolojide yıldızlann parladığını ilk keşfeden odur Göz
keşfınden sonra şu satırlan yazmıştı: Görme^Mr mercck
sağlıyor. Bugün, görme bozukluklannı önlemw için göziük
yapmayı biliyoruz. Eğer camı yontarak. göz üstüne konacak
mercekler üretebilirsek göz bozukluğunu düzekcbılinz.
- Hıçbıreksik tarafıyok muydu?
BRAMLY-Vardı. Leonardo hernen hemen başladığı hıgbir
şeyi bitirmedi. Bulduğu çözümleri uygulama alanına sokmadı.
Örneğin, bütünressamlannVinci'den sonra izledigi resimle
ilgili bazı formülleri o buldu, ama taslak aşamasında bıraktı.
Bu nedenle Vinci'den geriye sadece 15 tablo kaldı.
ekâ, kravat takmarun zorunlu olmadığı çok
kapalı ve seçkin bir kulüp. Bu kulübe 'aptal' diye tanımlanan
zeki olmayanlann girmesi yasaktır. Kapısında kulübü
korumakla görevli fedailer vardır. Bunîar, aptallan ilk bakışta
tanıyan fızyonomistlerdir. Aptallan deliliğin uçurumlanna
sürüklerler. Aptal, zekâ yoksunudur; aynmcılığın kurbanı
durumundadır.
Bu aynmolık doğru değildir. Aptal, yaptığı hatalarla zekâsını
göîgdeyen ınsandır. Tarüşmaya yer vermeyen, her şeyi bilen
insanchr. ama doğru olan, hiçbir şey bilmediğıdir. Zeki msan
ise hiçbir şey bilmediğiyle övunur. Aptal, ciddi bir şekilde
konuşur vezcki insanlanncanını sıkar.
Aptallıkokul Mralannda kendini ortaya çıkanr. Büyüyünce
kimin adam, kttun aptal olacağı okulda hemen belli olur.
jlende apıal olaâk çocuklar okul sıralannda ineklerler. Ve
ıleride doktor. rtrahcndis olup önemlı yerlere gelirler ve basın
onlar sayesinde bavram yapar.
İşin en kötü tar ıfıaptallareğlendına değıldırler. Çok az
Ygşasın
gülerier ve hiçbirza
dömiürinkraı
Zekâ.şaka
Bazı lar. ona sahiptir,
lürmezler. Buna rağmen makineyi
ın oluşan dünyevi bir şifredir.
^n da değil. Bununla birlikte bu
şifre 18"ınciyÜ7.yıİdaBbü vana değışmemiştir ve bütün
cdebiyateserterindebulunur. Buradakı sır beğenilmektir. Eğer
beğc' ilmiyorsanızctn gibı olmak hiçbir anlam ıfade etmez.
Bunu çok iyibilenCizvi tler, bütün öğrencilerine, sıkıa
olmamalan için dan&etmeyi ve kur yapmayı öğretirlerdi.
Aptallarla dalga geçmek işkencedir. Onlarda bir işe
yara> abılırler. Bunun için mahzenlerinden çıkıp kendilerini
pazarlamayı öğrerımeleri gerekir. Onlara yardun etmek
amacıyla AgBRik Bakanhğı kurulması da şart. Evrim aptallar
ıçin de geçöPrair İletişimin önemini onlar da kavradı. Bu
nedenle sağda solda boy göstermeye başladılar. Artık
ortalıklarda daha sık görülüyorlar. 1%8'ın birsloganına göre,
bu»durum böyle devam edecek. Çünkü, sloganda dendiği gibi:
"Halkın yüzde 99.5'ı aptaldır. Geri kalanlarda..."
beyninçalışması hepsinde hemen hemen ay-
nıdır. öncelikle durum doğru değerlendiril-
meye çalışılır, olası çözümler düşünülür, her
birinin olumlu ya da olumsuz yanlan değer-
lendirilir, en iyisi olduğu düşünülen sonuç
seçilir. Yalnız burada bir sorun var: Tek bir Fisher çeÜşkİSİ
birey, çok zeki de olsa, bütün bu durumlann
hepsinde ne yapacağını bilemez. Yani tam
kın zekâlar, tekniğe daha fazla ya da daha az bir kişi onu gerçek bîr aptal sanaKum "Bu
yatkın zekâlar gibi. Yani insan bir nükleer fı- fazlasıyla uzmanlaşmış bir zekaydı. 1972 yı-
zik doktoru olabilir, ama kesinlikle bir yere
çivi çakamayabilir.
Bu garabeti Fisher çelişkısi olarak da ad-
anlamıyla zeki bir kişi yoktur. Ya da bir za-
1
landırabılınz. Hıç kuşkusuz ıyı satranç oy-
- - - nayabılen kışı zekıdır. Iyı satranç oynayabıl-
mek için strateji kavramı, zaman ve mekân
ölçümü, bir şeye dikkatini iyice verebilme ve
uyum sağlama becerisi çok önemlidir. Sat-
ranç ustası Bobby Fisher bütün bu nitelikle-
re fazlasıyla sahiptir. Ama bu nitelikleri
sadece satranç tahtası önünde ortaya çıkı-
yordu. Bunun dışmda hiçbir şey bibniyor.
manlar vardı, adı da Leonardo da Vinci'-
ydi."
Kaçtür zekâ var?
Zekâ kendi içinde kaça aynlıyor? Ya da
kaç tür zekâ var? Dergideki yazıda bu konu-
da şöyle deniyor: Leonardo da Vinci
hnda Sovyet
satranççı
Boris
Spassky'yi
yenerek
dünya şam-
piyonu olan
Fisher, ELO
puanı açısın-
dan, Gary
Kasparov'-
un ortaya
cıkışına ka-
dar dünya-
nın en iyi
sıyla uzmanlaşmış zekâsı. onu yüzyılın en
büyük satranç ustalanndan biri yapmışü.
Üstelik de IQ'sü (zekâ dilimi) neredeyse en
alt düzeyde çıkıyordu. Fisher'in beyni tek
yönlüydü. Sadece bir şeye kanalize olnıuştu.
Bu da Leonardo da Vinci'nin tam tersi bir
lümleridir. Diğerleri çalışmadığı zaman ade-
ta paslanırlar.**
Zekâya verilen önemin, anket sonucunda
insanlann yaşlanna göre değiştiğinin belir-
tildiğj yazı şöyle sürüyor.
zekâyı ortaya çıkanyordu. Çünkü Leonar- Zekâya verilen Önem
do da Vinci'nin zekâsı çok yönlüydü.
"İnsan gençken, yanı okul çağlanna ya-"Seçümiş zekâ dediğirrıiz bu tür zekârun
nedenlerini çağdaş nörobiyoloji aydmlatma-
ya başladı) Beyın, çeşitli fonksiyonlan yap-
mak için şarj edilmiş odaaklardan oluşuyor.
Bir sonatı yorurnlamak, bir motoru sökmek,
iki bilinmeyenli bir denklemi çözmek hep ze-
kâ işidir. Ama bunlar beynin farkb odaakla-
n tarafuıdan, hatta farklı devrelerinde yapı-
kınken entelektüel faaliyetlere daha çok
önem veriyor. 25 yaş alündaki kişilerin yüz-
de 36'sı bir felsefe kitabı yazmak için çok
zeki olmak gerektiğıne inandıklan halde, 65
yaşın üstündekiler arasında buna inananla-
nn oranı sadece yüzde 6. Kabaca söylemek
gerekirse fazla eğıtimli kişi bilim adamı ya da
rtlozofun zekâsına değer verir. Daha az eği-
"Çok çeşitli türde zekâlar var. Örneğin, hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Sadece Super- satranççısıydı. Dünya şampiyonuyken garip br. En çok çalışan odacıklar beynin en iyi timli kişi ise ışadamı ya da işcinin zekâsını
pratik etkinliklere daha yatkın ya da az yat- man'in maceralannı okuyordu. Tanımayan bir şekilde ortadan İcaybolan Fisher'in fazla- durumda olan, en iyi fonksiyon yapan bö- «n«n«.r "onemser.
A RV i z y o n d a nm
d ü ş m e y e n f i l m
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Doğu Almanya'da Türk-
ler ıçin can güvenliğı yok mu? Son za-
manlarda birbinni izleyen olaylar. bu
soruya net bir "Hayır" yanıtı verilmesı-
nı gerektiriyor. Almanya'nın doğu eya-
letlerinde sayılan onbine yaklaşan ırkçı,
neofaşist dazlaklar "özgürlüklerine"
kavuştuktan sonra başlattıklan yabancı
avını sürdürüyorlar. Polis ve devlet ise
olaylan çoğu İcez çaresizlik içinde seyre-
diyor.
Almanya"nın birleşmesinden sonra
artan saldınlar. artık ülkenın batısında
da olağan haber haline geldi. Ev kun-
daklama. sokakta bıcakh saldın. gece
karanlıkta ışlenen cinayetler. artık gaze-
telerin iç sayfalannda İcısa haber olarak
yer alıyor ve kanıksanıyor.
Irkçı saldınlar artık çocuklara da yö-
nelıyor. Bunun son örneği gecen hafta
13-15 yaş arası Türk ve Alman çocuk-
lanîan oluşan bir sınıfın başından geçti.
Kreuzberg'de. çok sayıda Türk çocu-
ğunun okuduğu Carl von Ossietzky
okulunun öğrencilen geçen hafta Doğu
Almanya'ya bir gezi düzenlediler. Öğ-
renciler Baltık Denizı'ni görecek. Doğu
Almanya'yı gezecek, Türk ve Alman
çocuklar bu gezide kaynaşacaktı.
13-15 yaşlanndaki çocuklar. iki Al-
man öğretmen refakatinde Rostock
kenıi yakınlanndaki bir kasabada öğ-
renci yurduna yerleştiler. Gülüp eğle-
nen. oyun oynayan çocuklar birdenbire
geceleyin beyzbol sopalı, silahlı dokuz
dazlağın saldınsına uğradılar. Yurdu
basan dazlaklar, çocuklan tekme tokat
dövdüler. Çocuklar dehşete kapıldılar,
öğretmenler de dayaktan nasiplennı al-
dılar. Alman çocuklar da "Türklerle
düşüp kalktıklan için" meydan daya-
ğmdan geçirildiler.
Yurttakımseolayamüdahaleetmedi.
Dazlaklar çocuklan tam dört saat bo-
yunca dayakian, ışkenceden geçirdiler.
Gıderken de "'Yann son gününüz ola-
A Imanya 'dayabancı
düşmanlığı artık çocuklan
da hedefalıyor. Geçen hafta
öğretmenleriyle Berlin den
Rostock 'agiden Türk ve
Alman öğrencilerin başından
geçenler, bir Alfred
Hitchcockfılmini
andırıyordu.
Neo-Naziler, Dazlaklar: Yabancılann değil Almanlann da korkulu rüyası.
cak" diyerek yurdu ateşe vermekle teh- onbırinde dört kılometre yol yürüdüler
dit ettiler. ve önlerine çıkan ilk otele sığınmak iste-
Yurtta telefon >ok Öğrenciler geccyi diler. Otelci durumu anlayınca kapılan-
yurtta geçirmekten korkunca öğret- nı kapatu ve ne çocuklan yatıracak
menler, çocuklarla beraber gecenin saat odası ne de polis çağıracak telefonu ol-
madığını söyledi. Sokakta kalan Türk
ve Alman öğrenciler, öğretmenleriyle
iki saat daha yürüdükten sonra başka
bir otele vardıİar. Ve nihayet polise sal-
dınyı haber verebildüer.
Otele gelen iki Doğu Alman polis me-
muru. çocuklann yurtta kalan eşyalan-
nı almak için olay yerine gidince orada
bekleyen dazlaklann saldınsına uğradı-
lar. Dazlaklardan kaçan polisler Ros-
tock'tan yardım istediler. Takviye gele-
ne kadar dazlaklar gecenin karanlığın-
da kaybolup izlerini kaybettırdiler.
İlk trenle soluğu Berlin'de alan öğren-
ciler, Doğu Almanya'ya eğlenmek ve
kaynaşmak için düzenlenen bu geziden
şağ salim kurtulduklan için sevinçbler.
Öğretmenler ve veliler önceki gün okul-
da bir basın toplantısı düzenlediler ve
Doğu Almanya'da yabancılara can gü-
venliği olmadığı için buraya artık hiçbir
gezi yapmayacaklannı açıkladılar.
Batı'ya yayüıyor
Dazlaklar ise ellerini kavuşturup "Do-
ğu Almanya'yı yabancıdan anndırdık-
lan" için böbürleniyorlar. Yalruz Ros-
tock ve civannda değil. Dresden'de,
Leipzig'de, Cottbus'ta; kısacası Doğu
Almanya'nın hiçbir yerinde Türklerin
ve tipinden yabancı olduğu anlaşılan di-
ğer insanlann can güvenliği yok. Ve sal-
dınlar artık Batı Almanya'nın çeşitli
kentlerinde de sıklaşıyor.
Dazlaklar, 1930'lann başında sokak-
ta Yahudilere ve komünistlere saldıra-
rak Hitler ıktidannın yolunu açan faşist
milislere benzetiyorlar kendilerini. Üze-
rinde "Alman olmaktan gurur duyuyo-
rum" yaab gjysilerle dolaşan dazlaklar.
Almanya'yı "Türklerden, Yahudiler-
den, solculardan, zencilerden" anndır-
maya ant içiyorlar. Devletin güvenlik
kuvvetleri olaylann faillerinı yakalaya-
mıyor. Polis gelene kadar iş işten geçmiş
oluyor. Yakalananlar da çoğunlukla
hafıf cezalarla kurtuluyor veya delil ye-
tersizliğinden serbest bırakıbyor.
ALO
900 900 673
R0B0C0P II
Müthiş bir gerilim!...
Kentte karışiklık hüküm
sürüyor...
Haydutlar insanlan
esir alıyor...
Ve.. haydutlara karşı
Robocop'la siz!
900 900 674
TERMINATORII
Terminator'ın John Conner
ve annesini T-1000'in
elinden kurtarması gerek.
Türkiye'nin her yerinden servislerimizin
1 dakikası 5833 TL'dır. Ortaloma servis süresi
3-4 dakikadır. Alo Bilgi PK. 16Torabya/isi.