Katalog

23 MAYIS1992CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Brandfın da prostatmda tümör • FRANKFURT (AA) - Alman Sosyal.Demokrat Parti'nin (SPD) Onur Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Willy Brandt dün ameliyat edilerek prostatından iki tümör alındı. Tümörlerin habis olup olmadığı gelecek hafta açıklanacak. Köln Üniversitesi Kliniği'nde tedavi altına alınan Brandt, bir süre önce kalın bağırsak ameliyatı geçirmişti. Mayıs ayı başında "basit bir kontrol" gerekçesiyle hastaneye kaldınlan Willy Brandt'ın sağlık durumunun iyi olduğu açıklanmış ve taburcu edilmişti. Yunan-Bulgar dostluğu •ATİNA(AA)- Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, "Yunanistan ve Yeni Avrupa" konferansına katılmak üzere Atina'da bulunan Bulgaristan Başbakanı Filip Dimitrov ile görüştü. Görüşmeden sonra gazetecilere acıklama yapan Mitsotakis, Makedonya Cumhuriyeti konusu hariç, ele aldıklan tüm konularda Bulgar Başbakanı ile hemfikirolduklannı söyledi. Mitsotakis. Makedonya Cumhuriyeti hakkında "Bulgaristan'ın bu cumhuriyeti acele ederek tanıması şüphesiz bizi üzdü. Ancak bu durum dostane ilişkilerimizde bir değişiklik getirmedi. Dostlararasında görüş aynlıklan bazan kaçınılmaz oluyor" dedi. Rumlara Rus silahları • LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum yönetimi, Rusya'dan silah almak için harekete geçli. Rumyönetimi Savunma Bakanı Andreas Aloneflis, Rus yetkililerle silah alımı konusunda bir ön anlaşma imzalamak üzere bugün Moskova'ya gidiyor. Aloneftis'e5 günlük ziyareti sırasında RumMilliMuhafız Ordusu'nun Yunan komutanı Korgeneral Siridakis ile yüksek rütbeli subaylardan oluşan bir Rum heyeti eşlik edecek. Rum heyeti, Ruslarla yapılacak temaslannyanı sıra silah fabrikalannı ve diğer askeri tesisleri de gezecek. Filipin seçimleri • MANİLA(AA)- Filipınler'de başkanlık seçimleriningüçlü adavlanndan eski yargıç bayan Miriam Defensor Santiago, seçimlerde yapılan hile ve yolsuzluklan proıesto için süresizaçlık grevme gideceğini bıldirdi. 11 rnayısta yapılan ve hâlâ sayım işlemleri süren seçimlerde önceleri başta giderken 3. sıraya düşen baun Santiago. bu sonucu seçin ve sayım işlemleri sırasnda yapılan hilelere bağkyor. Santiago, yann bir hastanede başlayacağı açlıl grevini "gerekirse ölürceyedek" siircüreceğini belirterek, vazgscmesinin koşulu olarık Devlet Başkanı Conzon Aquino'nun oy saymındaki yolsuzluklara el lccymasınıgösterdi. MaastPicht oraylandı • LONDRA(AA)- İngtere'de Avam ICanarası. AT birliğini önpren Maastricht A.3iişması'nı 92'ye karşı 336wla onayladı. Avam ICanarası'nda iki gün süren tajtşmalı müzakerelerden sorra önceki gece geç saalerde yapılan o^knada, Liberal D*cnokrat Parti üyeleri, ilc:ttarpartisi Vluafazakârlarla birlikte amlşma lehinde oy kmıhnırken, İşçi Parusi çe=kmser kaldı. Ancak parti ı karanna karşı çıkan 59 Yunanistan Başbakanı Mitsotakis'ten Ankara'ya ılımlı mesaj Ege'de Türkîye de hak salıibi• Atina'da bir basın tolantısı düzenleyen Mitsotakis, Türk- Yunan ilişkilerinin gelişmesinin Kıbns sorununun çözümüne bağlı olduğunu söyledi. Yunanistan Başbakanı, bu sorun çözül- meden Türkiye ile bir dostluk anlaşmasının imzalanmasının gündemde olmadığını kaydetti. sorulan yanıtlayan Mitsotakis'in, EgeSTELYO BERBERAKIS ATtNA - Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Türk- Yunan ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini dünkü açıklamalanyla bir kez daha te- yid etti. Başbakan Mitsotakis, "Ege, bir Yunan denizi değildir" dedi. Atina'da bulunan Kjbns Rum toplu- mu lideri Yorgo Vasiliu ile görüştükten sonra düzenlediği basın toplantısında. Kıbns ve Türk- Yunan ilişkileri ağırlıkjı Denizi'nden Yunanistan gibi Türkiye'- nin de yararlanmaya hakkı olduğunu söylemesi dikkati çekti. Mitsotakis gazetecilerin konu ile ilgili sorulannı yanıtlarken "Bu konuda bi- raz daha mantıkb olmamız gerekiyor. Ege'de ortak çıkarlanrruz vardır" diye- rek şöyle devam etti: "Ege Denizi yalnız Yunan denizi de- ğildir. Bunu ilk olarak Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis de söyiedi. Biz de yüz kere söyledik. Ege'nin büyûk bir bölümü Yunanistan'a aittir. Ama Ege bir Yunan denizi değildir. Egfc'nin karşı sahilleri de vardır. Türkiye'nin de bu de- nizden yararlanmaya çalışması mantıklıdır. Ege'dekı kıtasahanlığının belirlenmesinden söz ederken de Türki- ye'ye ait kıtasahanlığının tayin edilmesi- ni İcastediyoruz. Tann adma bu ülkede artık biraz daha mantıklı olmamız gere- kiyor." Yunanistan Başbakanı, Demirerin Türk-Yunan ilişkilerindeki yaklaşımını 'çok olumlu' karşıladığını fakat Türkiye ile ülkesi arasında yapılabilecek bir iş- birliği anlaşmasının Kıbns sorununun çözümünden geçtiğini bir kez daha vur- gulayarak, 25 Haziran'da ziyaret edece- ği fstanbul'da Başbakan Demirel ile ya- pacağı görüşmenin gündeminde, iki ülke arasında bir 'iyi komşuluk. dostluk ve işbiriliği anlaşmasının imzalanması ile ilgili konunun bulunmadığmı' belirt- ti.Buna karşın Kıbns ile ilgili gelişmele- rin de olumlu bir aşama bulunduğuna dikkati çeken Mitsotakis bu konuda 'ihtiyatlı bir iyimserlik' içinde olduğu- nu, Güvenlik Konseyi'nin 750 sayılı ka- rannın Yunan ve Rum tarafında olum- lu karşılandığıru. ayru karşılığı Ankara- dan da beklediklerini söyledi. Mitsotakis, Kıbns sorununa buluna- cak çözümün hem Türk-Yunan ilişkile- rinin gelişmesi için bir 'katalizör' rolü oynayacağını hem de Türkiye için Av- rupa yolunu açacağıru söyledi. Mitterrand ve Kohl, ortak Avrupa Ordusu kurulması konusunda anlaştılar Avrupa Onhısu'ııuıı teıııeli atılcb N^uafazakâr Partili aMmte oy verdiler. LA ROCHEELLE (AA- AFP) - Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile Fransa Cum- hurbaşkanı François Mitter- rand, Avrupa Ordusu'nun ku- rulmasına karar verdiler. Bu konudaki çalışmalar temmuz ayında başlayacak ve Avrupa Ordusu 1995 yılında faaliyet göstermeye hazır duruma gele- cek. Paris ve Bonn'dan yapılan resmi açıklamalara göre "ortak ordu", Alman ve Fransız bi- rimlerinden oluşacak. Bu bi- rimler. kısa sürede. diğer AT üyesi ülkelerin katıhmıyla Av- rupa Ordusu'nu oluşturacak- Iar.l995 yılından itibaren tam faaliyet gösterebilecek hale gel- mesi planlanan bu ordunun, re- smi açıklamalara göre üç önemli görevi olacak. Bunlar: - NATO savunma alanının korunması. - Banşın sağlanması ve ko- runması. Kohl ve Mitterrand La Rochelle zirvesinin sonunda düzeniedikleri basuı toplantısında Avnıpa Ordusu'nun kurulması konusunda anlaştıklarmı açıkladılar. Insani operasyonlara kaulım. Avrupa Ordusu'nun NATO savunma alanı söz konusu olunca NATO Komutanhğı'na bağlanacağı, diğer hallerde ıse Batı Avrupa Birliği (BAB) bün- yesinde oluşturulacak bir ko- mutanlığın emrine gireceği ifa- de ediliyor. Almanya Savunma Bakanı Volker Ruehe Fransa'nın La Rochelle kentinde Fransız Al- man zirvesi çerçevesinde yapı- lan iki ülke Savunma Konseyi toplanüsından sonraki açıkla- masında ordunun 1995 yılında işler duruma gelmesi için l Ha- ziran'dan itibaren hazjrlık çalı- şmalannın başlayacağını belirt- ti. Fransız ve Almanlann ortak askeri kuvvet oluşturmak ve bunu Avrupa Ordusu haline dönüştürmek yolundaki çalı- şmalanna baştan beri sıcak bakmayan ABD, Kuzey Ame- rika ile Avrupa'nın 40 yıldır aynı savunma sistemi çerçeve- sinde, banş içerisinde yaşadı- klannı haürlatıyor ve "Ameri- kalı generallerin dışlandığı yeni askeri kuvvetlerin, ittifak bünyesinde huzursuzluk yara- tacagı" fıkrini savunuyor. Avrupa Ordusu oluştu- rulmasmı gereksiz gören ve NATO askeri yapjsmın buna ihtiyaa olmadığını belirten ABD, söz konusu yeni ordu- nun her türlü müdahalede NATO ittifakı emrinde kal- masını istiyor. IBM ImagePlus/2'ye rağmen bazı ofislerde hâlâ kâğıt kullanılıyor. Kâğıtlann arasında boğıdduysanız; çekme- celeriniz, dolaplarınız kâğıtlarla dolup taşıyor- sa, IBM ImagePIus/2 tam size göre bir yazılım. Çünkü kâğıtsız bir ofis ortamı yaratıyor. IBM ImagePlus/2 hem arşivi. hem de iş akışını düzenlemek için kullanılahiliyor. Şirkete gelen her yazdı dokiinıan. tarayıcı aracüığıyla elektronik görüntülere dönüştürülüyor ve o işle ilgili kişilerin ekranına ulaşıyor. Bilgi. son derece hızh ve hata- sız biçimde düzenlenebiliyor. saklanabiliyor. IBM ImagePlus/2'nin içinde iki ayrı modül var. *"Application Facility" dokümanların sak- lanmasım ve sisteme aktarılmasını sağlıyor. "Services Facility" ise yeni görüntü uygulamaları yaratmanıza olanak veriyor. IBM ImagePlus/2, IBM PS/2'ler üzerinde çahşıyor. Bu yazılım, IBM AS/400 ve IBM ES/9000-MVS/ESA sistem- lerinde çalışan IBM ImagePlus görüntü işlem ailesinin bir üyesi. IBM ImagePlus/2 ile UgUi aynntıh bilgi ya da gösteri için randevu almak isterseniz, çalışma saatleri içinde aşağıdaki numarayı ara>in. Sizi de etrafta uçuşan kâğıtlardan kurtaralım. Ozel durumlar dışında tabii... 268 35 50 POLniKADA SORONLAR ERGtN BALCI Şapoşnikov'un Açtklamasının Öykfisü Bağımsız DevletlerTopluluğu Silahlı Kuvvetler Komuta- nı Mareşal Yevgeni Şapoşnikov'un demeci, çok geniş yankılara yol açtı. Basınımızın ve Anadolu Ajansı'nın işbir- liği ile Türkiye neredeyse Rusya ile savaş ortamına gire- cek. Türkiye'nin en büyük üç gazetesinin önceki günkü man- şetleri şöyleydi: "Eyvah, Ermeniler yine azacak", Şapoş- nikov'un açıklaması: "Türkiye işe karışırsa dünya savaşı çıkar." "Rus başkomutanından tehdit: Türkiye karışırsa 3. dün- ya savaşı çıkar", "Rusya'dan Ankaraya dur". Cumhuriyet ise haberin başlığını hiçbir yorum yapma- dan sadece Şapoşnikov'un sözlerini alarak şöyle verdi. "BDT ordu komutanı uyardı: Müdahale dünya savaşına yol açar". Çünkü haber böyleydi. Şapoşnikov "Türkiye işe karışır- sa 3. dünya savaşı çıkar" dememişti. Azeri-frmeni çat/ş- masına "üçüncü bir ülkenin kanşmasının 3 dünya savaşı- na yol açabileceğini" söylemişti. Canım öyle ya da böyle, adam Türkiye'ye mesaj verme- di mi? Olabilir, ama Türkiye'nin adını anmadı. Şapoşni- kov'un söylemediği bir şeyi nasıl olsa onu kastediyor diye sekiz sütuna manşet atarsanız gerçek çarpıtılmış olmaz mı? BDT komutanının bu sözleri ile kimi kastettiğini, köşe yazarı yorumlar. Ama manşetyorumlu atılırsa basın habe- ri olduğu gibi vermek yerine heyecan yaratacak, kamuo- yunun duygularını körükleyecek biçimde vermiş olur. Baş- ka bir deyişle "kışkırtıcı"şekilde sunmuş olur haberi. Ama Şapoşnikov'un demecinin öyküsü burada bitmiyor. Rus mareşalının konuşması, bu heyecan verici başlıkla- rı atan gazetelerde eksik çıktı. Bunun günahı da Anadolu Ajansfnda. öykü şöyle: Haber önceki gün öğle saatlerinde bize gel- di. AA'mn Moskova kaynaklı haberinin başlığı "Moskova'- dan dolaylı tehdit" şeklinde idi. Şöyle diyordu: "Mareşal Şapoşnikov dün Moskova'da düzenlediği basın toplantı- sında bir gazetecinin Türkiye'nin Nahcivan'a askeri mü- dahalede bulunabileceğine ilişkin söylentiler olduğunu hatırlatması üzerine Ermeni-Azeri çatışmasına bir taraf daha katılırsa 3. dünya savaşının eşiğine gelineceğini" söyledi. Doğal olarak biz de haberi okur okumaz heyecanlandık ve yazı işlerindeki arkadaşlarımızı uyardık. Ama içimiz rahat etmemişti. Şapoşnikov'un konuşması- nın tam metnini, başka şeyler söyleyip söylemediğini öğ- renebilmek için AA'mn Moskova bürosunu telefonla ara- dık. Haberi yazan bayan muhabiri bulduk. Kendisine ha- beri okuyup Rus mareşalinin başka bir şey söyleyip söyle- mediğini sorduk. Muhabir şaşırdı: "Ama benim yazdığım haber böyle değildi. Onu Ankara büromuzda kısaltmışlar, önemli bölümlerini kesmişler" dedi. Bunun üzerine cnun gönderdiği haberi bize yazdırması- nı rica ettik. AA'nın Moskova muhabirinin gönderdiği haber şöyle: '^Mareşal Şapoşnikov 'un dün Moskova 'da düzenlediği ba- sın toplantısında bir gazeteci Cumhurbaşkanı özal'ın, TASS'ta AFP'ye dayanılarak verılen haberde yer alan "Tür- kiye'nin Nahcivan'a müdahalede bulunabileceği' yolun- daki sözlerini hatırlattı. Şapoşnikov böyle bir açıklamadan haberi olmadığını, ancak Türkiye, Rusya ve ABD gibi ülkelerin bu tür açıkla- malardan kaçınmaları gerektiğini belirtti. Şapoşnikov Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalara bir ta- raf daha katılırsa üçüncü dünya savaşının eşiğine geline- ceğini söyledi." Haber bu şekilde sadece Cumhuriyet'te çıktı. AA'nın Ankara bürosu, haberin Turgut özal'ın açıklama- sına ilişkin bölümünü kesmiş, fakat çok daha önemlisi "Türkiye, Rusya ve ABD gibi ülkelerin bu tür açıklamalar- dan kaçınmalan gerektiğini" söylediği bölümünü atlamış. Haberi orijinal şekliyle gördüğünüz zaman Şapoşni- kov'un konuşmasının bizim basının yansıttığı gibi doğru- dan Türkiye'yi hedef alan, tehdit eden bir havada olmadı- ğını kavramak mümkün Adam genel bağlamda konuşu- yor. ABD'yi, hatta kendi ülkesi Rusya'yı da uyarıyor. "Bu tür açıklamalardan Türkiye de, ABD de, Rusya da kaçın- malıdır" diyor. Sonra da "Çatışmaya dışarıdan müdahale 3. dünya savaşına yol açar" diyor. Bu arada bir mesaj yok mu? Tabii ki var. Şapoşnikov, dı- şarıdan müdahaleye karşı tavrını ortaya koyuyor. Soruyu soran gazeteci Türkiye'den söz ettiğinden bu mesaj da Türkiye'ye yönelik. Ama bizim basının yansıttığı biçimde paldır küldür Türkiye'ye tehdit, Türkiye'ye gözdağı ya da düşmanca ifadeler taşıyan bir konuşma da değil. Geniş çerçevede yapılmış, işin içine ABD ve Rusya da karıştırıl- mış, yani mümkün olduğunca sulandırılmış bir konuşma. Şapoşnikov, "0en konuşmamda bir genelleme yaptım. Amerika ve Rusya'dan da söz ettim. Çatışmaya kim karı- şırsa karışsın 3. dünya savaşı çıkabilir dedim. Özellikle Türkiye'yi hedef almadım" dese ne yanıt vereceksiniz? Türkiye'yi tehdit ettiğini neye dayanarak kanıtlayacaksı- nız? Ama AA'nın Moskova bürosunun gönderdiği haberin Ankara'da kırpılmış şeklinde ABD ve Rusya'ya ilişkin bö- lüm olmadığından konuşma Şapoşnikov'un Türkiye'ye doğrudan saldınsı havasmda yansıtıldı okura. Biz AA'nın Moskova muhabirine şöyle sorduk: "Sizin Ankara bürosu habere 'Türkiye'ye dolaylı tehdit' başlığını atmış, ne dersiniz?" Şu yanıtı aldık: "Fazla sert olmuş. Tehdit havası yoktu. Gerçi bir mesaj, uyarı vardı, ama genel bağlamda yapıl- mış bir uyarı idi". Şapoşnikov'un konuşmasının öyküsü bu kadar. Basınımız şu sansasyon merakından vazgeçse ne iyi olacak. "Sansasyon yapmadan tirajı nasıl yükselteceğiz" diye soracaklara bir çift sözümüz var: Bir gazetenin sansasyonla heyecan yaratarak tirajını yükseltmeye çalışması her şeyden önce kendi okuruna saygısızltktır. BaşkaııBush'tan Sırbistan^auyarı Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush, ülkesi- nin Bosna-Hersek'le "dayanı- şma içinde olduğunu" bildirdi ve Sırbistan'ın tehdidi altında bulunan bu cumhuriyetin güç kullanılarak ilhak edilmesini kabul etmeyeceklerini vurgu- ladı. Cleveland'da yaptığı konuş- mada Sırbistan'ı dolaylı ola- rak, ancak kararlı bir şekilde uyaran Bush, "Şu açıkça an- laşılsın. güç kullanarak toprak ilhakını tanımayacağız. Saldın ödüllendirilemez" dedi. Cleveland'daki Ukrayna Sa- int-Josephat Kilisesi'nde. çoğu Doğu Avrupa'dan gelen 30 de- ğişik ülkenin temsilcileri önün- de, Doğu Avrupa'nın özgüriüğe kavuşmasında katkılanndan dolayı özgürlük madalyasrveri- len Bush: Slovenya, Hırvatistan ve Bosna-Hersek'i tanıdıklannı haürlatarak "Bu ülkelerin halk- lanyla dayanışma içindeyiz. Yugoslavya sorununa bütü- nüyle bir çözüm bulunması için banşçı yollardan çaba harca- maya devam edecegiz" diye ko- nuştu. Mülteciler îtalya'da Öte yandan, Bosna'daki sa- vaştan kaçan 500 mülteci bu ak- şam Slovenya sınınndan gece- rek İtalya'ya girdi.