Katalog

2 3 MAYIS 1992 CUMARTESI CUMHUHITti SAYFA KULTUR 11 Kız Kulesi Şiir Cumhuriyeti • Kültür Servisi-Lsküdar Beledıye Başkanı Dr. Nıyazi Yurtseven ve bir grup şair Kız Kulesi'nin bir 'Şiir Cumhunyeti"nin başkenti olrnası ve bir kütüphaneye dönüştürülmesi için dün Kız KuJesi'ne çıkarak, Kültür Ba kanı Fıkri Sağlar'a ve Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'eiletilmek iizere bir bildiri yazarak imzaladılar.Üsküdar Relediye Başkanı Dr. Niyazı Yurtseven "Bızjer Kız Kulesi'ndebırşiır kitaplığının oluşturulmasını, şiir akşamları düzenlenmesını ve (Cız Kulesi'nınbir'Okuma Adası' olmasını ıstıyoruz ve halkın buradan yararlanmasını istiyoruz" dedi. Itırlı Bahçe davası • Kültür Servisi - Yazar ve | çevîrmen Nevzat Erkmen'in. ] çcvirisini yaptığı, "Itırlı .' Bahçc" adlı kitaptan dolayı, i "Muzıryasasınaaykınyayın j yapma"savıyla ' yargılanmasına devam edildi. Dayaıleribırtanhe erteJcndı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesf ndedün yapılan duruşmada. hâkim, bilirkişinin "kitabın müstehcen olmadığY" yönünde karar verdığini belirterek iddia ve savunma makamlanndan görüşsordu. Savunma makamı rapora katıldığını belırtirken savcı görUşünU, mütalaasında bildireceğini söyleyerek süre istedi. Mahkeme, duruşmayı iddia makamının görüş bildirmesi için 23 haziran tarihineerteledi. Org ve şan resitali •Kültür Servisi- Macar asıllı orgist Charles Köpe ve eşi soprano Geraldine Mellroy 25 mayıs pazartesi günü Saint-Antoine kilisesinde bir org-şan resitali verecek. Çocukluk ve ilk gençlik yıllan İstanbul'da geçen Köpe, Jstanbul'daki ilk konsenni 50 yıl önce henûz 16yaşındayken Saint-Espnt kilisesinde vermişti. Köpe, pazartesi günü saat 19.30'da başlayacak konser programında W. A. Mozart. Simon Peter, J. S. Bach, G. Faure, J. Antes, Heinrich Rolle'nin klasik yapıtlanndan oluşan bir program sunacak. Çağdaş Mûzik Merkezi • Kültür Servisi - Timur Selçuk yönetimınde 15 yıldan bu yana müzik alanında bir çok sanatçının yetişmesinde katkılan bulunan Çağdaş Müzik Merkezi. 15. yılını bugün Fcrhan Şensoy Ses Tiyatrosunda bir konserle kutlayacak. 40'a yakın öğrencinin kaulımı ile yapılacak olan konser saat 15.00"te başlayacak. Bilar'da cumartesi • Kültür Senisi - Bilar'da bugün'Yaratma Şürecinin Psikopatolojik Dinamikleri' başlıklı bir panel düzenlenecek. Metin Özek'in yöneteceği panele konuşmacı olarak Ferit Edgü, Enis Batur. Ali Taygun ve Tanju Ergil katılacak. Panel saat 11.00'de başlayacak. Mehmet Sert'in "Pierre Clastres'in Siyasal Antropolojiye Katkısı" başlıklı konferansı ise saat 15.00'ten ıtıbaren ızlenebılır. Arp resitali • Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen özel konser ve gösteriler çerçevesinde arpta De WayneFultonve keyboardda Paul Hurst"ün vereceği konser bugün saat 19.00'da başlayacak. Konserlennde Broadvvay müzikallen, Hollyvvod filmlennin. etnik halk müzıklennin, Haendel, Debussy gibı klasik bestecilerin yapıtlannı geniş binelpaze içinde sunan Fulton bılgisayarçağıni yakalamış bir sanatçı. Fulton'a bugünkü konserde . eşlık edecek olan Paul Hurst isebilgisayarlı keyboard ıle birsenfoni orkestrası ya da koronun tüm seslennı çnkartabıliyor. Mevlut Akyıldız'ın camaltı resimleri, Arkeon Sanat Galerisi'nde sergileniyor Oddiyete karşı canıaltındaıı tepkiler• Akyıldız'ın resimlerinde kadın bir yiyecek gibi 'Türk Mutfağı'nda ya da 'Türk Büyükleri'nin kafa- sında, bir aşçının tepsisinde. Bu re- simler, Akyîldız'a göre yaşamın ciddiyetine karşı bir tepki. AHU ANTMEN ~ Otunıp da Chopin eşlığınde Mevlut Akyıl- dız'ın son dergisindeki camaltı resimlerinı anlatmaya kalkarsanız. yapamazsınız. Doğuya özgü bir müzik yankjlanmalı tey- pten. hepsi birer Doğu masalı ya da Doğu tıplemesi olan bu camaltı resimlerini anım- sadıkça bir tebessüm bdıriversin yüzünüzde. Evet, Doğu'ya özgü bir masal, Mevlut Akyıldız'ın camaltı resimleri. Bu masal. as- lında yıllar boyu süregelen kımi gelenekleri anlatıyor. Şimdi gülsek mi ağlasak mı hali- mize? İşte Akyıldız'ın resimleri de bu soruya bir yanıt arar gibi camlı dünyalannın ardın- dan sıntıyorlar; gülmemek elde değil. Ama biraz daha bakınca ağlamak da. Yoksa bu adam alay mı ediyor? Gülmeii mi. ağlamalı mı Akyıldız'ın re- simlerinde kadını hep bir meta ile özdeş tu- tan zihniyetin yansımalanna? Bu resimlerde, kadın. ya "yeme de yanında yat" ömeği bir yiyecek gıbı bir "Türk Mutfağı"nın ortasın- da ya da "Türk Büyükleri"nin, paşalann kafasında. göbeğının ıçınde, bir aşçının tep- sisinde... "Kadın bizim mantalitemizde yiye- cektir, bir kişi olarak pek görülmez" diyor Mevlut Akyıldız. Ve "Ben debuşekilde kendi yüzümü görmeye çalışıyonım" dcrken. bir şüphe uyandınyor; "dâlgasını geçtiğr bir zihniyetin 'tuzağına' düşmüyor mu Mevlut Akyıldız. biraz da olsa? Detlet Güzej Sanatlar Akademisi Neşet Günal Atölyesi'nden mezun olan Mevlut Akyıldız, öğrencilik _yıllannda karikatürle de uğraşmış. 1981'de istanbul'da Galata Sa- nat Galerisi'nde açtığı kışisel sergı ile parlak eleştiriler alan ve 'yakından izlenmesi gere- ken\ 'gelecegine güvenle bakdan' bir yetenek Akyıidız, yen sergKİndeki camataresinilerindensöz ederkeıv olarak ortaya çıkan sanatçının resımlen, o zaman da tıpkı bugün gibi yaşamın icınden kopup gelen, dolayısıyla bir yaşam soluğu taşıyan. Akyıldız'ın yaşadığı dünyadan so- yutlanamayacak yapıtlardı. "Cün Bömcular", "Eski Tas Eski Ha- mam", "Bokyedibaşı", "Çengjbaşı", "Fener Alayı", "Lami'nin Bira Muhabbeti", "Se>- tap'ın Vermut Muhabbeti", "Tijen Haıume- fendi", "Dümbük"... Bu \ akınındakı dünya- dan biraz kopup, yıne yaşarnın içinden; ama oldukça farklı "Tannlar" dizısine başlamış sonra Mevlut Akyıldız. Kendisi nasıl bakı- yoroyıllara?u Ben ilk ortaya çıkıp sergi açtığım zaman, biraz Osmanlı ironisi şeyler yapmıştım. Tam ANAP dönemi> di, > ıl 1983... O /aman herkes çok etkilendi resimlerimden. Daha sonra İs- pany a'ya gittim, resmim biraz değişti. Tann, tannca resimleri yaptun, bu resimler çok eleş- tiri aldı. Eski resünlerimin daha iyi olduğu sö>lendi. Sonra ABD've gittim. Soyutlama- lar girdi resmime. Yine kendi anlatımımdı. ama biraz daha farklı. Ben akademi dönemini araştırma dönemi zannederdim. Okulu bitirir bitirmez üriin vermeye başlayacağız diye dü- şünürdüm. Oysa şimdi görüyorum ki insan asü 40'ından sonra ürün veriyor." Mevlut Akyıldız'ın camaltı resimleri, tu- vallennın "kücülmüs hali" gibi. Ancak ilginç birfarkdavarortada... Bu da Mevlut Akyıl- dız'ın camaltı resimlerini çerçeveye göre yapması. Gerçekten de bu resimleri. çerçeve- lerinden ayn düşünmek olanaksız. Kimisi tahta oymalı. kimisi yaldızlı. "Elem Tere Fiş, Kem Göziere Şiş" ya da "Aüahım Naptım Sana" gibi resimlere 'yaraşır' türden, değişik değişik çerçeveler bunlar. Camaltı serüveni yıllar önce başlamış Ak- yıldız için: "Topkapı'da, Birpazarı'nda, Sinop Ce- zaevi'nde yapılan kah\e tepsileri vardır, bilir misiniz? İlk onu buldum. O dönemde camlara yazılar yazıyorduk, banklara falan... Ve onu görünce bana çok çarptcı geldi. Biraz karika- türle de haşır neşir olduğum için ben de yavaş yavaş dansözler falan boyamaya başladım. Camaltında her şey mübah; ne koysan kaldın- yor. Dolayısıyla son dereoe smırsız olanakiar buldum." "Yaşamın içinde yaşıyorum" diyen Mevlut Akyıldız. bir gozlemcı olduğunu söylüyor. Bu yüzden belki, resminin ipuçlan yaşamı- nın içinde gizlı. "Oğrenciliğiniden beri girme- diğim delik kalmadı açıkçası. İlk zamanlar genelevler, barlar, pavyoıilar, meyhaneler... Insanlarla eğienildi. düsuldü, kalkildı, o mu- habbetler yaşandı. Pa\yonlarda kadın arka- daşlanmız oldu. Oraların bir parçası olduk. Hep gözletniedim, ama hep dışardan gözlem- ledim. Onun için resimleründe hep bir 'dtşar- danlık' var." Bu dışardanlık. sanatçının resımlenndeki ısrarlı ironı, sanatının vazgeçilmez birparça- sı. Çünkü her şey çok ciddi. Her şeyin son derece. "tuhaf bir yapmacıklık içinde ciddi" olduğuna ınanan Mevlut Akyıldız. "Yaşam son derece stğ. Ama insanlar yaşamı, son de- rece girift ve içinden çıkılmaz bir hale getir- meye çalışıyorlar" dıyor. "Çözümsüzlüğe sokuyorlar. Biraz iroıti, biraz mizah, herhalde yaşamın ciddiyetine karşı bir tepki. Yani ben o umutsuzluğu, o karamsarlığı kendi kendime biraz hafıfletmeye çalışıyorum. Eğlendiriyo- rum kendimi. Ama vaptıklarım daha sonra nasıl bir seyir takip edecek onu bilemem. Za- man içinde belli bir değere ulaşabilirse o za- man vaptıklarım ivi bir iş olarak nitelendiriür, olmazsa sıradan. kötü işler olarak nitelendiri- lir. Ama şu anda beni ilgiiendiren, beni eğlea- dirmeleri, benim için yaşamı biraz daha çeki- tir hale getirmeleri..." Mevlut Akyıldız Camaltı Resim Sergisi j Ar- keon Sanat Galerisi I 20 Mavıs - 3 Haziran / Tel: 259 9257 < Gabriel Garcia Marquez'in ünlü romanının doğumgünü kutlanacak 'Yüz YıllıkYalnızhk' 25yaşında Kültür Servisi - Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Maıtjuez'- in ünlü romanı 'Yüz Yıllık Yal- mzlık'ın 25. yılı kutlaruyor. İlk kez 1967'de yayımlanan ve gerek Latin Amerika edebi- yatının dünya çapında önem kazanmasında, gerek Marqu- ez'in 1982 yılında Nobel Edebi- yat Ödülü'ne değer görülmesin- de büyük rol oynayan 'Yüz Yıllık Yalnızlık' bütün ülkeler- deki yayıncılan tarafından or- tak bir İcapakla yeniden basıla- cak. Garcia Marquez'in bağlı ol- duğu Agencia Literaria'nın yö- neticisı Carmen Balcells, "Yüz Yılhk Yalruzlık'ın Türkıye'deki yayınası Can Yayınlan sahibi Erdal öz'e gönderdiği mektup- ta. 1992 ekiminde ünlü roma- nın 25. yıl basımına katılması için çağnda bulundu. Erdal Oz de Balcells'in çağnsma olumlu yanıt verdi. 'Yüz Yılhk Yalruzük'ın 25. yıl baskısının kapak düzenini Italyan grafik sanatçısı Silvana Basutti hazırlayacak. Ünlü Mondadori Yayınevi'nin gra- fik sanatçılanndan olan Basut- ti. şimdiye kadar Garcia Mar- quez'in İtalya'da yayımlanan bütün kitaplannın kapaklannı haarlamıştı. Latin Amerika edebiyatında büyülü gerçekçilik diye adlan- dınlan Gabriel Garcia Marqu- ez, uzun süre gazetecilik yapük- • 'Yüz Yıllık Yalnızlık' ekim ayında bü- tün ülkeledeki yayıncılar tarafından ortak bir kapakla yayımlanacak. Kutlamaya ki- tabın Türkiye'deki yayınası Can Yayın- lan da katılacak. Marquez şu sıralar "Aşk ve Öteki İblisler' adlı yeni bir roman yazıyor. Kolombiyalı yazar. yeni öyküle- rini de 'On iki Hac Öyküsü' adlı bir kitap- ta topladı. (Foıoğraf: LLTFU OZKOK) tan ve 'Albaya Kimsedeny Mektup Yok', "Yaprak Fırtı- nası\ 'Büyük Ana'nın Ölüm Töreni' ve 'Şer Saatı' gibi ki- taplanru yayımladıktan sonra 1967 yılında basılan "Yüz Yıllık Yalnızlık' ile dünya çapı- nda üne erişmişü. Garcia Marquez, Meksika'- ya ilk gidişinde yazdığı "Yüz Yılhk Yalnızhkta, düşsel Ma- condo köyünün ve köyü kuran Buendia aılesinin geçmişini an- latıyordu. Ancak roman, yal- nızca bir Kolombıya tanhı ol- makla kalmıyor, evrensel bir düzlemde insan yaşantısı üzeri- ne bir mitos niteliğı kazanıyor- du. Türkıye'de "Başkan Babamı- zın Sonbahan', 'Kjrrruzı Pazar- tesi', 'Bir Kayıp Denizci', 'Sev- gıden Öte Sürekli Ölüm" gibi yapıtlan da yayımlanan Garcia Marquez. 'Yüz Yıllık Yalnız- hk' adlı romanındaki bir bö- lümden esinlenerek kaleme al- dığı öykülerini de "Erendira'nın Acıklı Öyküsü' adlı kitapta bir araya getırmıştı. Bu arada, Marquez'in telif hakkı ajansı Agencia Literaria'- nın verdığı bılgiye göre ünlü Kolombiyalı yazar_yeni hikâye- lennı 'On İki Hac Öyküsü' adlı bır kitapta topladı. Öte y andan, Gabriel Garcia Marquez şu sı- ralar "Aşk ve Öteki İblisler' adlı yeni bir roman üzerinde çahşı- vor 4. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ 'Perdeci' perdeyi Boğaz vapurunda açıyor Kültür Servisi-4. Uluslarara- sı Tıyatro Festivali'nde bugün AÇÖK (Anadolu Çocuk Oyunlan Kolu) Muhsin Ertuğ- rul'un 100'üncü Doğum Yıldö- nümü için hazırladığı "Perdeci" adlı oyunu. bir Boğaziçi vapuru ile on Boğaziçi ıskelesinde sergi- leyecek. Turgut Denizer ve Ümit Denizer'in yazıp yönet- tikleri oyun, saat 20.30'da yak- laşık 4 saat süren bir Boğaziçi gezısiyle Ortaköy'de başlayıp bııecek. 1973 yılında Muhsin Ertuğ- rul ve Haldun Taner'in yönlen- dirmeleri>le kurulan ve Tür- kiye'nin önde gelen çocuk ve gençlik tiyatrosu olan AÇOK. bu yıl ilk kez İstanbul Tiyatro Festivalı'ne katılıyor. AÇOK. kuruluşunun 20. yılında Muh- sin Ertuğrul'un yaşamöyküsü- nü yetişkm seyirciler için oyun- laştırmış, onun yazılanna attığı "Perdeci" imzasını oyun adı olarak kullanmış. Yan profesyonel bir grup olan AÇOK'un kendi bütçesıy- le gerçekleştirdıği "Perdeci" projesine 4 ayn tiyatro ekibi de katılıyor. "Perdeci", AÇOK'un yanı sıra Tiyazro. NVorkshop, Sarıyer Halk Eğitım Merkezi ve Sanyer Belediye Tıyatrosu'n dan katılan 75 kişilik bir kad- royla gerçekleştınlıvor. Bir gorscl denerne olan "Per- deci", Ortaköy İskelesfnden bareket eden bir Boğaziçi vapu- runda bir önoyunla başlar. "Türk Tiyatrosu" vapurudur • Festivalin en il- ginç oyunlanndan biri bugün başh- yor. AÇOK'un Terdeci'si, ünlü ti- yatro adamımız Muhsin Ertuğrur- un yaşamını konu alıyor/Perdeci', Ortaköy'den yola çıkacak bir Boğaz vapurunda başla- yacak ve lOiskele- de sahnelenecek. RUMELI KAVAĞI ANADOLU KAVAĞI KANLICA 8 .ANADOLU H/SARI 7 T KANDILLI 5 1 ORTAKÖY M>. ÇENGELKÖY 4 BEYLERBEYİ 3 KUZGUNCUK 2 KADIKÖY 'Perdeci'nin' Seyir haritası. anlannda. kimseye haber vermeden hep bır boğaz vapu- runa atlayıp Kavaklar'a kadar gidıp. dönermiş. Boğaz yönünden giderken Ortaköv, Kuzguncuk, Beyler- beyi, Çengelköy, Kandilli, Be- bek, Anadoluhisan. Kanlıca. İstınye'ye uğrayan Türk Tiyat- rosu vapuru. dönüşte hızla Or- taköy'e ulaşacak. Seyircılerini. aldığı ıskclede bırakacak ve Muhsin Ertuğrul'suz olarak uzaklaşıp gidecek... "Perdeci". bır \apurda ve onun yanaştığı ıskelelerde bır bütünlük kazanıvor. Vapurda AÇOK, Muhsin Ertuğrul'un vaşamından kesitler verecek. is- kclelerdc ıse başka gruplar AÇOK oyunlanndan..."Perde- ci" bugün \eyann saat 20.30'- da Ortakö> 'de başhyor. FESTİVALDE BUGÜN bu. Tarihin denizîerinden gel- mektedir. Bu oyunun bir aziz yaratmak, peygamber oluştur- mak gibi bir misyonu yok! Sa- dece yaşamını tıyatroya adamış bir sanaı adamınm doğum yıl- dönümüne bir selam, o kadar! Vapuru bekleyen seyirciler arasında. "çocuk" Muhsin de bulunmaktadır. Hayranlıkla bakmaktadır Türk Tiyatrosu'- nun ışıklanna. Vapura en son o biner ve indirmesinler diye, çoş- kunlukla yakar biniş iskelesini. Türk Tiyatrosu vapuru, Boğa- ziçi'ne gıdış yönünde, bir Ana- dolu, bir Avrupa yakasındakı çapraz 10 iskeleye uğrayacak- tır. Muhsin Ertuğrul'un yaşamı 10 döneme aynlarak. her dö- nem bir başka oyuncu tarafın- dan sergilenir. AÇOK, yaptığı dramaturji çalışmasıyla oyunun kurgusu- nu, gerçek yaşamın tersine. "ol- gunluktancocukluğagıdiş' ola- rak saptamış Bunedenle Muh- sin ErtuğruFun çocukluğunu. ak saçlı. en yaşlı oyuncu oyna- yacak. Çünkü. ölümünden önce kurduğu son tıyatroyu. AÇOK'u öneren. 7 yaşında bır çocuktur. Türkıye'de hiç denenmemış bır proje 'Perdeci' . Neden va- purda? Birincisi AÇOK bu pro- jeyi kapalı bir salona sığdıra- mamış. Muhsin Hoca'nın >a- şamı bır İtalyan sahneyi kap- lamış ve taşmış. AÇOK da bunu açık havada oynamak is- lemiş. Ikincisi, Hoca sıkıntılı Deli Dunrnıl/ Taksım Sahnv- s\ 15.00-20.30 Oresteia Yıldı: Saravı Tıvat- rosu 18.30 Perdeci Boğaz Vapuru 20.30 FESTİVALDE YARIN Deli Dumrul / Tak \mı Salıııc- si, 15.00 Oresteia Yılclız Saravı Tiyat- rosu 18.30 PerdeciIBoğaz Vapuru',20.30 Galatasaray Lisesi 9. Kültür Şenliği Kültür Senisi - Galatasa- ray LISCM 9. Kültür Şenliği buaunbaşlıyor. 23 Mayıs - 5 Haziran 1992 larıhlcn arasında gerçekleşti- rılecek şenlığın tüm etkinlik- lerı ücretsiz Bftgün AçıkhavaTiyatrosu'n- da bır gençlik konsen yapıla- cak. Saat 13.00'te başlayacak konscrc Virüs. Revival. Mıkada. Skundul, Maxi- mum. Zıi Uçurumlar katıla- caklar. Bıletlerin on bin liraya satı- lacağı konscnn tüm geliri Zonguldak grizu faciasında yaşamlannı \ itırcnlcrin aılele- rıne bırakılacak. Şcnlıkte 25 mayıs pazarte- si günü "21. Yüzyıla Doğ- ru Türkiye'de Gençlik Ve Eğıtim" başlıklı bir fo- rum gerçckleş- tırilecek. Prof. Dr Tolga Yarman'ın vöneteceğı foruma Millı Eğı- tim Bakanı Köksal Toptan, Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve Prof. Dr Emre Kongar katılacaklar. Şenliktekı panel dizısinde "E\rcnsel Müziğe Doğru" başlıklı panele Cahit Berkay. Uğur Dıkmen. Cem Karaca. Dcrya Köroğlu. Erol Pekcan, Onno Tunç. A\şe Tütüncü: "Türk Edebiyatında Politık Roman" panchnc Mehmel Eroğlu. Selim İlcri. Tahsın Yücel. Erdal Ö?. Ahmet Ce- mal :"İstanbur'panelineMu- rat Belge. Ara Güler. Orhan Koloğlu, Adalet Ağaoğlu. Zeynep Avcı: "Kemalızm'"- panclinc Asaf Savaş Akat, Toktamış Ateş. Abdurrah- man Dilipak. Mete Tunçay, Alı Sirmen: " TV'de Talk Şhow" konulu panele de Cem Özer. Azız Üstel. Can Koza- noğlu, Hüseyin Baş, Nejat Çetinok katılacaklar. Söyleşi bölümünde ise "Ka- dın ve Sinema" konulu söyleşi- ye Feride Çiçekoğlu ve Gülsen Tuncer: "Siyasi Parti Reklam- cılığı'na Zafer Atay; "Eski Eser Kaçakçılığf'na Doç. Dr. İhsan Tunay; "Tutunamayan- lardan Eylembilim'e Oğuz Atay" başlıklı söyleşiye de Prot". Dr. Cevat Çapan ve Enis Batur konuk olacaklar. "Postmodernizm ve Siyasal Düşünce" konulu seminerin konuşmacısı Yrd. Doç. Aydın Uğur. "Postmodernizmin Olu- şumu ve Tartış- maları" konulu seminere Yrd. Doç. Dr. Ali Akay. "Mimarlık Ta- rihi Perspekü- finde İstanbul" scminerıne de Yrd. Doç. Dr. Ömer Gülşen katılacaklar. Tiyatro bölümünde Marma- ra Üniversıtesi İktisadi İlimler Fakültesi Tiyatro Kulübü, Me- lih Cevdeî Anday'm "Ölüler Konuşmak İster", Yavuzer Çe- tinkaya Exupery'nin "Küçük Prens". Galatasaray Lisesi Or- taköy Tiyatro Kolu Çehov'un "Bir EvlçnmeTeklifı", İstanbul Lisesi Tiyatro Kolu Sartre'ın "Gizli Oturum", Beyoğlu Ana- dolu Lisesi Tnatro Kolu Ro- bert Thomas'ın "Sekiz Kadın", Kadıköy Anadolu Lisesi Tiyat- ro Kolu Aziz Nesin'in "Sait Hopsait". Saint Joseph Lisesi Tiyatro Kolu Nesin'in "Yaşa- sın Kavuniçi". Oluşum Tiyat- rosu Workshop "Şiirde Ya- şam". Dilek Türker "Mutlu Ol Nazım" adlı oyunlan sahnele- vecekler. Tutkununromanı Leyla Gencer Kültür Servisi- Zey nep Oral'ın opera sanatçısı "Pri- donna "Lcyla Gencer'in sa- naı \ayimını konu alan "Tut- kunun Romanı Leyla Gen- cer" adlı yapıtı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınian'n- dan çıktı. "Tutkunun Romanf'.içı- nın alcşıvlc ycryüzünü tutuş- ııırmuya hazır. acıyı ve sevın- cı. korkuyu ve öfleyi. dost- lukları vc ıhancti. aşkı \e nef- rcıı kcndı gizlı bahçesinde ye- şcrtcn. güçlüklere. engellere baskılara mcydan okuyarak viva'jniakian yılmavan: yer- \ü/ü ucıırumlannı sınayan Lc>la GciK'er'ın. "La Dıva Iurca"nm romanı. Kıuıpuı Lc\la Gcncer'in ctx;ukluğundan Kışlayan :>a- n;ıt lııtkıısıınun. doruk nok- tasına ulasıncaya dek yaşamın- daki önemi, verdiği mücade- lclcn. vinaıa \c ya^ıma olan tutkuMi 174 ddcı M\ah bcvız loloğıalLııla tanıamlanıyor. /.cyncp Orjl. "kendi ülke- sinde. dcvlctın uzun yıllar onu yok vıymjsı. bci^ının umurvı- Gencer, 20. İstanbul Festivali'- nde jübilesini yapacak. mazlığı. aydınlann suskunlu- ğu, artık taşıyamayacağı bir ayıba. bir acıya ya da bır öfke- \e dönüştüğünde" Leyla Gen- cer'in öyküsünü. bir tutkunun pcşindcn soluk soluğa yaşanan bir scrinenı akianyor 218 say- falık kıtabında.