15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 9MAYIS1992SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Koç: Gidişat yıl sonunda belli olur mADANA (dunJıııriyet Guney İHeri Bfirosn) - tşsdamı Veshbi Koç, hiîkümetin . elconomik politikasını değerlendirmek içLn zamanjn henüz erken olduğunu, gidişatın bu yılın sonunda belli olacağını söyledi. Dinlenmek amacıyla geldiğini bildirdiği Adana'da dün baskanı olduğu Türkiye Eğitim VaJcfı yöneticileriyle turistik Adanus Restoran'da yemek yiyen Vehbi Koç, koalisyon hülcümeiinin ekonomi politikası için bu yılın sonunda 'iyi-kötü' değerlendirmelerinin yapılabileceğini belirtti. Deterjan ve margarine zanı • İZMİR(ANKA)- Temizlik maddesi üreticisi firmalanrun dolar fıyatlanndaki tırmanışı gerekçe göstererek 5 mayısta yaptıklan yüzde 20'yi bulan zamlar bugünden itibaren uygulanmaya başlandı. Temizlik maddesi üreticilerin belirlendiği yeni fiyatlar üzerinden saüşlara bugün başlanırken 260 gramlık Omo'nun fiyatı 7 bin 250 lira, Elidor şampuan 25 bin lira, Cif, Vim gibi bulaşık deterjanlannın fiyatı da 10 bin 250 ile 15 bin 750 lira oldu. Sana kahvalülık margarinin fiyatı da 250 grambk için 2 bin 700, yanm kiloluklar için ise 4 bin 860 liraya yükseldi. Alüminyuma zam • SEYDİŞEHİR(AA)- Konya'nın Seydişehir ilçesinde kurulu Etibank'a ait alüminyum tesislerinde üretilen külçe alüminyuma zam yapıidı. Yeni düzenlemeyle külçe alüminyumun kilofiyatı11 bin 12 liradan 11 bin 157 liraya yükseldi. Yetkililer, külçe alüminyumdaki fıyat artışının Londra metal borsasındaki hareketlere bağlı olarak yapıldığını söytedJler. Seydişehir Alüminyum Tesisleri dış piyasalardaki fıyat harekctlerini anında iç piyasaya yansıtarak indirim ya da arttınma gidiyor. Tarım toplantısı • Ekonomi Servisi - Bundan 10 bin yıl evvel Anadolu'da keşfedildiği bilinen tanm, bugün de Istanbul'da günün konusu olacak. Bu sefer, Dünya'nınentanınmış IOO'ü aşkın tanm araştırma uzmanı bugün Istanbul'da bir araya gelerek daha çok ve daha kalıteli ürün alma imkânlannı tartışacaklar. KısaadıCGIAR diye bilinen Uluslararası Tanm • Araştırma Grubu'nun yan dönem toplantısı, Türk Hükümeti'nin daveti üzerine. Sheraton İstanbul'da yapılacak ve Tanm ve Köyişlen Bakanı Necmettin Cevheri'nin konuşması ileaçılacak. Expo 92 Kâinat • ANKARA (AA) -Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Expo 92 Kâinat Sergisi'ne katılmak üzere beraberinde 104 kişilik bir heyetle saat 10.00'da özel bir ucakla İspanya'nın Sevilla kentine hareket etti. Turizm Bakanı Ateş, hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında toplam 110 ülkenın katıldığı Expo 92 Kâinat Sergisi'nin Türkiye'nin dış tanıümı açısından çok büyük önem taşıdığmı söyledi. Yerii muzun ömrû uzatılacak • ALANYA (AA) - Akdeniz Muzcular Derneği, yerli muzun çürümeden daha uzun süre muhafazasını sağlamak ve ithal muzla rekabet şansını arttırmak için çalışmalar yapıyor. Akdeniz Muzcular Derneği (Muz-Der) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, İngiltere'de üretilen ve birçok ülkede yıllardır kullanılan "Semperfresh" adb ilacı yerli muzun korunmasında kulJanmayı düşündüklerini bdirterek "Dahndan kesilen muzlar, sulandınlan bu ilaan içinde birkaç saat tırulduk tan sonra eskisinden ilc kat daha fazla bir süre çvrümeden muhafaza eolebiliyor" dedi Türkiye'de genç işsizlerin toplam işsizlere oranı yüzde 54 Geııçliğiıı kamburu işsizlik • Devlet îstatistik Enstitüsü HaneHalkı Işgücü Anketi sonuç- lanna göre Türkiye'de 15-25 yaş grubunda, iş- gücüne dahil 5,5 mil- yon gençten 846 bini iş- siz. Işsiz gençlerin 559 bini erkek, 287 bini ise kadınlardan oluşuyor. DENİZ TOPALOĞLU Gençlik ve Spor Bayramı'- na, 846 bin genç işsiz giriyor. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en genç işgü- cüne sahip olmakla birlikte, gençler arasında işsizlik oranı en fazla olan ülke unvanını da sahip. Ülkemizde ekonomik olarak faal nüfusun yüzde 26'- smı pluşturan gençlerin, top- lam işsizlere oranı yüzde 53.8'i buluyor. Toplam işsizlik oranı yüzde 7'yken bu oran 15-25 yaş grubunda yüzde 15'e çıkı- yor. Devlet îstatistik Enstitüsü, Hane Halkı İşgücü Anketi so- nuçlanna göre Türkiye'de 15-25 yaş grubunda, işgücüne dahil, 5,5 milyon gençten 846 bini işsiz. İşsiz gençlerin 559 bini erkek, 287 bini kadın. Resmi kayıtlara yansıyan bu rakamlann. gizli işsizlerle bir- likte bir milyondan daha fazla olduğu tahmin edilebiliyor. 1990 yılı içinde İş ve İşçi Bul- ma Kurumu'na başvuran 278 bin gençten ancak 46 bini işe 2 I 5 M 2 S 2 S 3 S 4 O 4 5 5 O 5 S » yerleştirildi. İstatistiklerden elde edilen ilginç bir gösterge de gençlerin eğitim düzeyi yükseldikce iş bulma oranının düşmesi. Okur yazar olmayan gençlerde işsizlik oranı yüzde 7.9 iken bu oran üniversite mezunlannda yüzde 48.2'ye çıkıyor. DİE verilerine göre diplomasız okur yazarlar ara- sında işsizlik oranı yüzde 11.8, ilkokulu bitirenlerde yüzde 12, ortaokulu bitirenlerde yüzde 26. ortaokul dengi mes- lek okulu bitirenlerde yüzde 32.1ise mezunlannda yüzde 38. lise dengi meslek lisesi biti- renlerde yüzde 29, yüksek okul. fakülte mezunlannda ise yüzde 48.2. Avrupa da en fazla genç iş- size sahip ülke Türkiye. Ma- canstan'da genç işsizlerin tüm işsizlere oranı yüzde 5 iken ül- kemizde resmi venlere göre yüzde 53.8. Danimarka'da genç işsizlerin oranı yüzde 21.4. Almanya'da 22.7. Yuna- nistan'da yüzde 43. Türkiye gelişmekte olan ülkeler ara- sında ise daha iyi konumda gözüküyor. Hindistan'da gençlerin tüm işsizlere oranı yüzde 59.5 iken en fazla genç işsize sahip ülke unvanına yüzde 81.4'le Endonezya sa- hip. İşsizlik vc iş bulma kaygısı, gençlerin en büyük problcmi- ni oluştururken gençlere sağ- lanan eğlence ve eğitim im- kanlan da pek parlak değil. Devlet Planlama Teşkilaü ve- rilerine göre ülkemizde 15-25 yaş grubunun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 20.5. 1992 yılında bu yaş grubuna dahil 12 milyon genç olduğu tahmin ediliyor. Devleün gençlere sağladığı gençlik merkezi ve kamplann sayısı ise 95'te kalırken bu merkez- lerden ancak 71 bin genç ya- rarlandı. İlkokul eğitimine başlayan 7 milyon kişiden ancak 2 mil- yon 381'i ortaokula, bunlann da 794 bini liseye ulaşabiliyor. Bunlardan 500 bini yüksek öğ- renim imkanmdan yararlanı- yor. Her yıl üniversite sınavla- nna giren 800 bin gençten en fazla 200 bini kayıt yaptırabi- lıyor. Türkiye'de her bin kişi- ye düşen yüksek öğrenimli öğrenci sayısı yüzde 10 düze- yinde. Bu oran ABD'de 51, Hollanda'da 27. İspanya'da 25, Yugoslavya'da ise 15. Üni- versitelerimizdeki toplam öğ- renci sayısının. genel nüfus içinde üniversite çağındaki genç nüfusa oranı yüzde 9.3 olarak hesaplanıyor. Avrupa Topluluğu ülkelerinde ise üni- versite çagına gelmiş her üç gencin biri, Amerika'da ise iki gençten birinin yüksek öğre- nim eğitimi gördüğü belirtili- yor. Türkiye'de her öğretim üyesine 39.8 öğrenci düşüyor. Türkiye OECD ülkelerinde her bin ni- fusa düşen öğretmen sayısı açısından da toplamda 7.6 ile en alt sırada yer aüyor. Yasa tasansı Bakanlar Kurulu'ndan TBMM'ye gönderildi Bağ-Kur'a devletten destek • Bağ-Kur üyesi yaklaşık 40 bin muhtann sigorta primlerinin, ödeneklerinden kesilerek, kuruma aktanlmasının öngörüldüğü yasa tasansıyla, sigortalılara gösterge tablosundaki yerlerini 2-6 basamak arasında yükseltme olanağı getiriliyor. miştir" dedi. Bağ-Kur'a bağlı 2 milyonun üzerinde sıgortalı bulunduğunu. kurumun 631 bin 593 kişıye aylık ödediğini bildiren Moğultay. yapılacak değişikliklerin 're- form " niteliğinde olduğunu kaydetti. Moğultay'ın açıklamalanna göre, Bağ- Kur Yasasfnda tasanyla gerçekleştirilecek değişiklikler. özetle şöyle: - "Bağ-Kur'un finansman açıklan, her ay önceden bildirmek şartıyla hazine tara- fından finanse edilecek. - Ticari araç işletenlerin zorunlu mali mesuliyet trafik sıgortası için ödedikleri primlerin yüzde 50'si kadar bir miktar, si- gorta şirketlerince aynca ahnarak Bağ- Kur'a aktanlacak. - Bağ-Kur'a üye köy ve mahallemuhtar- lannın primleri. il özel idarelerince kendile- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba- kanlar Kurulu'nda görüşüJcrck. TBMM'- ye gönderilen Bağ-Kur yasa tasansına göre, kurumun finansman açıklan hazine- den karşılanacak. Bağ-Kur üyesi yaklaşık 40 bin muhtann sigorta primlerinin, öde- neklerinden kesilerek, kuruma aktanlma- sının öngörüldüğü yasa tasansıyla, sigorta- lılara gösterge tablosundaki yerlerini 2-6 basamak arasında yükseltme olanağı geti- riliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, dün yaptığı basın top- lantısında. Bağ-Kur Yasası'nda değişiklik- ler öngören tasan hakkında bilgi verdi. Moğultay, Bağ-Kur'da "çok kötü bir mi- ras" devraldıklannı söyleyerek. "Kurum, bir umutsuzluk kapısı durumuna getiril- rıne verilen ödenekten kesilerek kurum hesabına aktanlacak. - Sosyal yardım zammı uygulaması kal- dınlarak, taban aylığı esası geürilecek. Prim sistemine katılan taban aylığı, hizmet süresi ve yaşa bağlı olarak 155 bin liraya kadar çıkabilecek. - Herhangi bir sosyal güvenlik kuruJu- şundan emekli aylığı aldığı halde, Bağ- Kur'a tabi çalışmalarda bulunanlann ay- lıklannda. yüzde 20 oranında sosyal gü- venlik destek primi alınacak. - Tanm kesımınde çalışan Bağ-Kur'Iula- ra. kurum yönetiminde temsil ve söz hakkı tanınacak. - Kurum tarafmdan I ile 6. basamaklar arasında uygulanan, otomatik basamak yükseltme zorunluluğu 13. basamağa ka- dar çıkanlacak. - I987'de göstergeye esas basamk sayısı- nın 12'den 24'e çıkanlmasıyla mağdur du- rumda kalan sigortalılara. birdefayla sınır- lı ye hizmet süresiyle oranıılı oimak üzere. yükseltme olanağı tanınacak. ASO Başkanı Haa Sabancı, tekstil sektöründe üretimin gerilediğini söyledi Sabancı ^korumacılığı 9 övdü MEHMET YAPICI ADANA - Adana Sanayi Odası (ASO) Başkanı Hacı Sa- bancı, tekstil sektörünü olduk- ça zora sokan ve üretimin geri- lemesine yol açan sübvansiyon- lu Uzakdoğu ürünleri ithalatı- na fren konulmamasını şiddetle eleştirdi ve "Kimi korumak isti- yoruz? İzahı mümkün değil. Bir gün biri bu tersliği fark edecek, ama o zaman da iş işten geçmiş olacak" dedi. ASO Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Baş- kan Vekili Haa Sabancı, Uzak- doğu ülkelerinden son birkaç yıldır Türkiye'ye giren pamuk ipliği ve ham bez ithalatırun. dahıli sanayide yarattığı onanl- ması güç tahribata karşın arta- rak devam ettiğini bildirdi. Ürünün geldiği devletler tara- fından aşm ölçüde sübvansiyon uygulandığı için sektörün reka- bet edemediğini ve ipük fabri- kalan başta olmak üzere birçok tekstil işletmesinin ya kapandı- ğını ya da üretimini büyük öl- çüde azalttığını vurgulayan Sabancı, bugün dünyada hiçbir ülkenin yabancı mala kapılan- nı sonuna kadar açıp "Gel be- nim sanayimi tahrip et" deme- diğini söyledi. • Uzakdoğu'dan bez ve iplik ürünleri itha- latına fren konulma- masını şiddetle eleşti- ren Haa Sabancı dünyada hiç kimsenin yabana mala kapı- lannı sonuna kadar açarak "Gel benim sanayimi tahrip et" demediğini belirtti. Hacı Sabancı, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada "Bunlar ne- den oluyor? Kimsenin aklı al- mıyor. Kimi korumak istiyo- ruz" diye sordu. Gerek ihracat. gerekse istihdam açısından Türkiye ekonomisinin lokomo- tifi dıırumunda olan tekstil sek- törünü korumak gerektiği yer- de bilerek ya da bilinmeyerek gelişmesinin önüne set çekildi- ğini savunan Sabana şöyle de- di: "İthalattan dolayı fabrikalar çalışamıyor. Kapalı olan iplik fabrikalan var, kapanmak üze 1 re olanlar var. Işte, Aydın Teks- ti! Fabrikası. Tariş'e bağlı bir fabrika. Kapalı bulunuyor. Şimdi "devlet destek ver' deni- yor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Istanbul'da ve çeşitli yerlerde fabrikalar kapanmış- tır. 5 tane, 10 tane meselesi de- ğil, çok fabrikada küçülmüş, daralmış, üretimini kesmiştir. Hadise düşünülenden çok daha ciddidir ve boyutlan büyük- tür." Fabrika kurmamn kolay ol- madığı bir dönemde mevcut fabrikalann kapanmalanna yol açan sübvansiyonlu Uzakdoğu mallannın girişinin belli koşul- lara bağlanması için sektörün yaptığı bu başvurulann sonuç- suz kaldığını kaydeden Haa Sabana, "Hür ekonomi güzel şeydir, kimse de karşı değildir. Ama bunun bir ölçüsü vardır. Kendi sanayisini, tanmını baş- ka ülkeye ezdirmek, ortadan kaldırmak doğru değildir" de- di. Sabana şöyle devam etti: "'Uzakdoğu'daki adama fir- sat vermişiz 'gelin vurun bizim sanayicimize' diye. Adamlar geliyor bizim evimizde cirit aü- yor. Hammaddesi çok ucuz, iş- çiliği çok ucuz, enerjisi çok ucuz.finansmanıçok ucuz, her kademede devlet desteği var, sübvansiyon var. damping var. Eğer bir ülkeden dampingli mal geüyorsa anti-damping soruş- turması açılır. Ankara'daki di- yor ki 'Damping var. ama ben soruşturma acmıyorum. Başka mahzurlar çıkar.' Burada tezat başlıyor, zorluklar başbyor. Eğer damping varsa antidam- ping soruşturması açılmalıdır. Avrupa bize kotalar koyuyor, "Bana mal getirme, çok getiri- yorsun, ucuza veriyorsun, dam- pingyapıyorsun' diyor. Başımı- zı kaldıramıyoruz, Avrupa tokrnağı indiriyor. Bütün dün- ya bunu yapıyor, uyguluyor orada mahzur çıkmıyor da bü- tün mahzurlar Türkiye'de mi çıkıyor?" Haa Sabana, sektö- rü, daha büyük sıkıntılara gö- türmekte olan tekstil ürünleri ithalatırun, küçük bir kesimin çıkarlanna ışlediğini savundu. Kılıçtaroğlu SSK'nın Genel Müdürü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sosyal Sigortalar Ku- rumu'nda (SSK) yürütülen soruşturmanın "sağlıklı bi- cimde yürütülmesi" amaayla Genel Müdürlük görevinden islifa eden Yalçın Sayın'ın ye- rine. Bağ-Kur Genel Müdürü Kemal Kılıçtaroğlu'nun ata- nacağı bildirildi. Çalışma ve Sosyal Gflvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, atamaya ilişkin kararnamenin hazırla- narak. Başbakanlığa gönde- rildiğini kaydetti. Turîzme yeni baııka LATtFSANSÜR KL'ŞADASI - Turizm Ba- kanı Abdülkadir Ateş, sahibi- nin turizmciler olacağı bir banka kurulacağını söyledi. Bakan Ateş önümüzdeki gün- lerde Turizm sektörü için bir- çok iyileştirici önlem de ala- caklannı sözlerine ekledi. Kuşadası SHP ilçe örgü- tünce Korumar Otel'de dü- zenlenen ve Esat Altungün başkanlığında yapılan toplan- tıda turizmciler Bakan Ateş'e sorunlannı ilettiler. TÜR- SAB, Komplid ve Turizm Derneği yöneıicileri ile kala- balık bir turizmci topluluğu- nun katıldığı toplantıda ko- nuşan Turizm Bakanı Abdül- kadir Ateş, turizmcilere pembe tablolar vaat etmeye- ceklerini, gerçekler ne ise on- lan açıklayacaklannı söyledi. Teşvik ve kredi faizierinin yüksek oluşundan yakınan turizmcileri yanıtlayan Ateş "faizlerle ilgili bir erteleme önümüzdeki günlerde söz ko- nusu olacaktır. Kalkınma Bankası ve diğer kamu ban- kalannın faizlerinin kaldınl- ması yönünde bir çalışmamız olacaktır. Pek yakında Kal- kınma Bankası'ndan müjdeli haber alabilirsiniz. Bunun ya- nında Bağkur primleri dahil birçok konuda iyileştirme sağlayacağız" dedi. Galeri • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 ADNAN TURANİ MUSTAFA AYAZ MEHMET GÜLER Resim Sergisi 2 Mayıs - 26 Haziran'92 Moda Cad. No: 220/226 Kadıköy Tej: 346 97 U ZAHİT BÜYÜKJŞLEYEN Resim Sergisi 16 Mayıs-2 Haziran GALERİ • » IPBALOEM Valtttona^, Cad Aknavak Sok No 22 3 8O2CO Nışantasc ISTANBUL Tel I1|232 4O81 5 2eMayısl*>2.1100-18.00 ıfazaıgunlerdışmda' lstddafcaddesı 141 toojlu Isar.iti *1.252 16 98 NEŞET GUNAL Resim Sergisi' 'Sorun-Sorum'' 0 C A R U T İ S A N A T G A L E R 1 S I Yavuz Püe\neli / Pemra Sağjıkova Pilevneli Seramik ve HeykdSergisi r J/Mtnv 1$>2. 11 CV-lSıV {Pa2argûnkridı$mda) Yonca rvtodem Sanat Galerisi - ^-TASI Valıkonağı Caddesi No. 1172Nisanıaşı-lstanbul 1fel:250 39 8O * JAPONGULU İlhan Selçuk 6. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. SAVAŞ YILLARINDA BİR SÜRGÜN Kemal Sülker 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. KİRALIK Devre-Mülk. Bodrum Torba'da 16-30 Haziran dönemi kiralıktır. 35» 63 63 ÎŞÇtNİN EVRENtNDEN ŞUKRAN KETEJVCİ Yanlış Hesap Yanlış hesap Bağdat'tan döner' güzel bir atasözü. Anlam- h, ders verici. Ancak önemlı sosyal olaylarda, günün birinde yanlıştan dönülmesi çok fazla işe yaramıyor. Yanlışla bağlan- tılı, öylesıne yeni boyutlu sorunlar ortaya çıkıyor ki işin için- den çıkılamaz oluyor. Bir süper emekliler olayı vardı hani. Bizim, politikacının gündeminden çıktılar belki. Siz gelin de süper emekliye sorun. Çaresiz, öfke, isyan halinde. Gadre uğramış, mağdur, ne yapacağını bilemez bir dururrda. ör- gütsüz, sahipsiz ve dağınık oldukları için sorunlarının, mağ- duriyetlerınin ve tepkilerinın boyutunu biz algılayamıyoruz. Süperzedeleri görmezlikten gelebiliriz belki, ancak gör- mezlikten gelemeyeceğimiz, önümüzdeki günlerde politika- cının da başına bela olacak bir sözleşmeliler olayı var. Sayı- ları ilgili Devlet Sakartı Şerif Ercan'a göre 250 bine, sözleş- melileri örgütlemeye çalışan sendikaların saptamalarına göre ise 400 bine ulaşmış bulunuyor. Kamu kuruluşlarında memur güvencesinden yoksun, işçilik haklarından yararlan- dırmadan çalıştırma, özal hükümetlerinin buluşuydu. ANAP hükümetlerinin Meclis'ten bir yasa çıkarmaya bile gerek duy- madan kanun gücünde kararnamelerle yarattıkları uygulama ile hedeflenen, istenildiği zaman işten atılabilecek, istenilen koşullarda çalıştırılabilecek, yönetime bağımlı çalışanlar kit- lesi yaratabilmekti. Sözleşmeli çalıştırmanın resmi gerekçesi ise kamuda önemli bazı işlerde, daha yüksek ücretli ve ve- rimli insan çalıştırabilme idi. Memurlarda yasanın çizdiği ta- van ücret sınırlarını aşarak, özel statüde kalifiye eleman ça- lıştırabilmenın yolu olarak gösterildi. Resmi gerekçe veamaç ile gizli özel amaç birleşince, sınırlı, anayasaya da aykın düş- meyecek özel uygulama, kamuda, genel ve anayasa dışı yaygın uygulamaya dönüştü. Sözleşmeli çalıştırma 233 Sayılı Kanun Hükmünde Karar- name'nın yürürlüğe sokulması ile birlikte hızla yaygınlaştınl- dı. ilk dönemlerde memur ya da işçi statüsünde çalışanlann sözleşmeliye geçişini hızlandırmak üzere ücretler yüksek tu- tuldu. Ortaya bir ucube, hilkat garibesi çıktı. Sözleşmeli çalıştır- ma, özel değil genel ve yaygın uygulamaya dönüştürülünce, daha yüksek ücret ve bağımlı, güvencesiz çalıştırma ile bek- lenen bir verım artışı gelmedi. Sadece kamu çalışanlarının önemli bir bölümünün, yüksek ücretlerle Devlete maliyetleri yükseltilmiş oldu. Sözleşmeliler yasal güvencesiz huzursuz, memur ve işçiler aynı işleri yaparken, birilerinin onlardan da- ha yüksek ücret alması nedeni ile tepki içinde, tüm çalışanla- nn, daha da verimsiz oldukları bir tablo doğdu. Bir yandan da sendıkal haklarını kullanan işçilerin zorla sözleşmeli statüsü- ne geçirilmeleri nedenıyle sendikalar uygulamaya karşı çıktı- lar. Ve Türkiye sendikal hakların gaspedilme örneklerinden biri olarak, sözleşmeli uygulaması nedeniylede uluslararası platformlarda, ILO'da hesap verir konuma düştü. SHP 233 sayılı kararnamenin anayasaya aykırılığı nedeni ile Anayasa Mahkemesi'negitti Anayasa Mahkemesi anaya- saya aykın bir statüde, yasal güvencesiz çalıştırma nedeni ile sözleşmeli kararnamesıni iptal etti. Sözleşmelılerin, yaptıkla- rı işe bakılarak işçi ya da memur gerçek statülerine döndürül- meleri gerektiği sonucuna vardı. Hükümete yasal uygulama için süre tanıdı. Hükümet, Anayasa Mahkemesi kararının ge- reğıni yerine getireceğine, bazı değişikliklerle, üstelik hak ve güvenceleri kısıtlayacak biçımde 308 sayılı ikinci bir kararna- me çıkardı. Aynı gelişmeler içinde bu kararname iptal edildi. Derken 399 sayılı kararname çıktı. Onun da başına aynı iş ge- |jrken bütün bu zaman dilimleri içinde, sözleşmeli uygulama- sı resmi amacına uygun daraltılıp, özelleştirileceğine, geniş- letildi. Üçüncü Anayasa Mahkemesi kararından sonra, artık sözleşmeli uygulamasından vazgeçilmesı beklenirken ANAP iktidardan gitti. Şaşırtıcı olanı Anayasa Mahkemesi'nm fptal kararlarını aldıran SHP'nin de ortağı olduğu hükümetîn Anya- sa Mahkemesi'nin tanıdığı altı aylık sürenin dolmasına gün kala, iptal edilmiş KHK'nın benzerı içerikte biryasayı II şubat tarihi ve 3771 sayı ile yürürlüğe sokmasıydı. Böylece ANAP iktıdarlarının anayasaya aykırılığı üç kez Anayasa Mahke- mesi'nce karara bağlanmış KHK'li uygulaması yasallaştırıl- mış oluyordu. Oysa sadece SHP kanadı değil, hükümetîn DYP kanadı ve bizzat Başbakan Demirel de yıllarca sözleşmeli uygulamasını eleştırmişti. • 'Şimdi ne olacak?' derken, sözleşmeli uygulamasının tümü ile ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini, Devlet Bakanı Şe- rif Ercan'ın bir demecı ile öğreniyoruz. Anlaşılan hükümet de, bir yandan Çalışma Bakanı, işçilerin iş güvencesi için, işve- renlerle çok büyük bir tartışmanın içindeyken, diğer yandan yüz binlerle kamu çalışanının sıfır güvence ile çalıştırılmasını getiren bir yasayı çıkarmanın garabetinin farkında. 377I sayılı yasa Çalışma Bakanlığı'nın bilgısinde mi çıktı? Sözleşmelile- rin geleceği konusu neden Devlet Bakanı'nm gündeminde? Tam anlayabilmiş değiliz. Hiç değilse hükümetin belki desıkı- şıklıktan bu çok büyük yanlışı sürdürmek istemediğini öğren- miş bulunuyoruz. Ancak sözleşmeli sorunu sözleşmeli yasasının iptali, söz- leşmeli uygulaması ile de öyle bir kalemde çözülecek gibi görünmüyor. Ortada aynı işi yapanlar arasında doğmuş bü- yük ücret farklılıkları var. Hükümet, sözleşmelilerin ücretleri- ni geriye çekerek bu sorunu çözmeye kalkarsa, ücret eşleşti- rilmesınde DDY uygulamasının benzerleri denenirse, günde- me yeni bir dev sorun, sosyal patlama konusu gelebilir. Sözleşmeli garabetini yaratan şüphesız ANAP hükümetleri, ne yazık ki, bu soruna çözüm bulmak, hem de anlaşılan çok sıkışıldığı için, düşünülmeden bir gecede çıkarıJan kendi ya- salarınm ayıbını da temizlemek bu hükümetin görevi oluyor. Kolay gele.. Kamyoncular İran smırmda eylem yaptı ERZLRUM (AA) - İranın Türkiye ile yaptığı İ982 Tah- ran Ânlaşmasfna uymaması nedeniyle Ağn'nın Gürbulak sınır kapısında Türk kamyon ve TIR'cılannın başlattığı kontak kapatma eylemi de- vam ediyor. Eylemin sona erdirilmesi amacıyla bugün İran tarafının kalılmasıyla sınırda resmi bir görüşmeyapılacağı bildirildi. Gürbulak Sınır Kapısı mül- ki amiri Ekrem Aylanç, 14 mayısta başlayan eyiem sonu- cu gümrükte iki kilometrelik kamyon ve T1R kuyruğunun oluştuğunu bildirdi. Kamyoncu ve TIR'cılann İran tarafından can ve mal gü- venlıklerinin sağlanmasını iste- diklerini, İran'dan çıkışta 400 litre mazot ile Iran'a girişte, ül- ke içinde rahatUkia scyredebi- lecek miktarda mazot talep eltiklerini anlalan Aylanç, ya- pılacak görüşmelerde bu so- runlann giderilebileceğini umduklannı söyledi. Ay lanç. 1982 Tahran Anlaş- ması ile 1989 ve 1990yıllannda Maku'da yapılan protokoller- de İran'ın Türk kamyon ve Tl R'lanna 400 litre mazot ver- meyi taahhüt ettiğini hatırlata- rak "Şimdi İran tarafı daha önce yapılan bu anlaşma ve proıokollere aykın işlem yapı- yor. Bu durum şoför esnafı arasında huzursuzluğa neden oluvor"dedi. VEFAT Yüksek Dcnizcilik Okulu 1953yılı mezunu. Türk U.G. Kaptanlun D. vc YDOMD üyesi, değerli meslektaşımız,sevgili kardcşimiz Kapt.MtİFİTÖZEL'i kaybcUîk.Cenazesı 19 Mayıs 1992 Salıgünü (bugün), öğle numuzından sonra Levent Camii'nden kaldınlacaktır. Mevla rahmet eyteye SIMF ARKADAŞLARI VE K. DEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle