Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS1992SALI
HABERLER
Tutuklanmaya
tepki
•ANKARA (UBA)-
Gazeteci-yazar Hekimoğlu
İsmail'in imam-hatıp lisesi
mezunlannın harp
okullanna alınmasıyla ilgili
makelesinden dolayı
tutuklanarak hapse
atılmasına yönelik
protestolar süriiyor. Türkiye
ilahiyat tedrisatına yardım
eden dernekler federasyonu
genel bakanı Ahmet Yayla,
yaptığı yazılı açıklamada,
"Bu durum şeffaflığın her
alanda sergilendiği
günümüzde fevkalade
üzücüdür ve halkımızm
vicdanını rahatsızetmiştir"
dedi. Yayla açıklamasmda
şunlan söyledi: "Bu haksız ve
üzücü tutuklama ile bütün
gözlerin üstümüze çevrildiği
bir dönemde demokrasiye ve
basın özgürlüğüne gölge
düşürülmüştür. Aynca bu biı
demokrasi *e insanlık
ayıbıdır"dedi.
Çağdaş anayasa
• İSTANBUL (ANKA)-
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Demeği'nce(ÇYDD)
düzenlenen "Çağdaş
Anayasa'paneli, 23 Mayıs
lanhinde Istanbul'da
yapılacak. ÇYDD'den
yapılan açıklamaya göre
Atatürk Kültür Merkezi
Tlyatro Salonu'nda saat
11 .OO'de gerçekleştirilecek
paneli. Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özdenyönetecek. Panelde,
îstanbul l 'niversitesı SBF
öğretim üvesi Prof. Dr. Bakır
Çağlar. "Anayasa
anlayışından değişme".
Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğretim üyesı Prof.
Dr. Oya Araslı "anayasamız
ve demokrasi", Türkiye
Barolar Bırlığı Başkanı
Önder Sav, "anayasa ve
laiklık", Doç. Dr. Zafer
Gönen de "anayasa ve
kadın" konulannda birer
konuşma yapacaklar.
Apo röportajına
baskı
• Tv Ser> isi- Şhov-TVde
dün akşam yayınlanan Apo
röportajı olay varattı.
Şhov-T\ \e birçok proteslo
teleJonugelirken,
Diyarbakır'da kahvelerde
programı seyreden
vatandaşlan görüntülemek
isteyen 32. Gün ekibinin
polisçeengellendiği ve
karakola götürüldüğü
bildirildi. Buarada
programın yayını konusunda
da hükümet çe\ relennde
sorun yarattığı ve
yayınlanmaması konusunda
hem 32. Gün"e hem de
Shov-Tv'ye baskı yapıldığı
öğrenildi. 32. Gün yetkilileri.
"ekrandaki görüntüler bile
başandır" yorumunu
yaptılar.
Tercan'ın
önerisineret
•ANKARA (ANKA)-
Başbakan Süleyman
Demirel, ANAP İzmir
Milletvekili Cemal Tercan'ın
kahvehanelerin zabıta
denetimi dışında tutulması ve
kahvehanelere ruhsat verme
yetkisinin Odalar Birliği'ne
devredilmesine ilişkin
önerisinde karşı çıktı.
Demirel şöyle dedi: "Yasada
da açıkça belirtildiği gibi
kahvehaneler her şeyden
önce umuma açık istırahat
yerleridir.
Demir-Çelik'te paslı tablo. Görevden alınan Genel Müdür Sencer İmer olayı doğruladı:
Hayali hafriyata 800 ıııilyoıı ödendi• Demir-Çelik İşletmelerTnin dekupaj ihalesini üstlenen Apioğullan
firmasına, yapmadığı 180 bin metreküp hafriyat işi için 800 milyon lira
ödeme yapıldığı belirlendi. Eski Genel Müdür Sencer İmer de olayı
doğruladı. İmer, olayın ortaya çıkması üzerine fazla ölçüm yapan
topografın işine son verildiğini, firma hakkında da dava açıldığını söyledi
TLRANYILMAZ
ANKARA-TBMM KİT Komisyonu'nca
1989-90 hesapian onaylanmayarak eski yö-
neticılen ıçin yargı yolu açılan Türkiye De-
mır-Çelik İşletmeleri'nin, bir fırmaya, yap-
madığı 180 bin metreküplük hafriyat için 800
milyon lira ödediği saptandı. Kurumun gö-
revden alman Genel Müdürü Sencer İmer de
olayı doğrulayarak bu ödemeye ilişkin fazla
ölçümü yapan topografın işine son verildiği-
ni, firma hakkında da dava açıldığını söyledi.
Devlet Denetleme Kurulu, 1990 yılında ger-
çekleştırilen 3 bin tonluk ferro silisyum ihale-
sınde de kurumun yaklaşık 250 bin dolar
zarara uğratıldığını belirledi.
"Hayali hafriyat işi"ne yapılan ödemeye,
Devlet Denetleme Kurulu'nun. KİT Komis-
yonuna sunduğu raporda aynntısıyla yer
verildi Raporda, "üretimin amaçlanan mik-
tarda gerçekleşmesini engelleyen" nedenler
sayıhrken önce stoklarda yeterince işlenmeye
hazır hammadde bulunurken aynı hammad-
denın Güney Afnka'dan ithal edilmesi konu-
suna değinildi. Raporda. bu konuda şu bilgi-
lere yer verildi:
"Dıvriği'de sinterlemeye uygun (haziran
1990) 400 bin ton malzeme stoklarda bekleti-
lirken Güney Afnka'dan sinterlenecek ince
cevher alımına gidilmesi ve bu cevher için
gayn kabili rücu akreditif açünlarak cevher
bedelinin peşin ödenmesi anlaşılması zor bir
politikadır. Halen müessese stoklannda 239
bin ton sinterlenebilir malzeme, uygun olma-
yan koşullarda stoklarda (temmuz 1991)
bekletilmektedir. Müessese stoklannda kul-
lanılabilir özellikte cevher varken yurtdışın-
dan cevher alınması ve işletme faaliyetlerinin
durdurularak maliyetlerin artmasına mey-
dan verilmesi için genel müdürlük nezdinde
girişimlerde bulunulması temenni olunur."
Raporda, üretimin amaçlanan oranda ger-
çekleşmesini engelleyen nedenlerden birinin
de dekupaj işlerinin gerektiği gibi yapılama-
ması olduğu vurgulandı. Divriği'de 1 ton cev-
her çıkarmak için 2.6 ton dekupaj yapılması
gerektiği anımsaülan raporda, "Uzun yıllar-
dan beri müessese, belirlenen bu orana teka-
bül eden miktarda dekupajı yapamadığın-
dan, işin çoğunu ihale suretiyle müteahhitlere
yaptırmaktadır" denildi. 1989'da öngörülen
3 milyon metreküp dekupajın yansının mü-
teahitlere yaptınlmasının amaçlandığı kay-
dedilen raporda, ihale konusunu görüşen
yönetim komitesinin, "cevher üretiminin de-
kupajla doğrudan bağlantüı olduğu, yeterli
olmayan fırmalann seçilmesi halinde, nam ve
hesaba iş tamamlatılsa bile 3-4 ay zaman kay-
bedilebileceği, müessesenin daha büyük ka-
yıplan olacağı" karannı aldığı belirtildi.
Yönetim komitesinin, bu ihalenin verildiği
Ali İhsan Apioğullan İnşaat Taahhüt Şanayi
AŞ'nin daha önce bu ölçüde büyük dekupaj
işi yapmadığı. fabrikalara kalker ve marn is-
tihracı işi ile uğraştığı da belirtilen raporda,
bu nedenle söz konusu fırmanın değelendir-
meye alınmamasını istediği ifade edildi. Ra-
porda. yönetim komitesinin karannda, "geç-
miş yıllarda ucuz fıyat teküfinde bulunan
firmalara prosedür gereği verilen işlerde ta-
ahhütlerini yerine getirmeyen fırmalar nam
ve hesabma ihaleye çıkılarak iş bedelinin pe-
şin ödendiği, bu fırmalarla mahkemelik olun-
ması yanında fıyat farklannın halen alınama-
dığı gibi zaman ve iş yönünden müessesenin
büyük kayıplan olduğu" belirtilerek, "Apio-
ğuîlan fırmasının da teknik yetersizliği nede-
niyle bu işi yapamayacağı kanaatine vanldı-
kaydedildi. Raporda, yönetim kurulu-
nun, söz konusu ihalenin Demir Export
AŞ'ye yaptınlmasına oybirliği ile karar verdi-
ği de ammsatıldı.
Satın alma komisyonunun ve yönetim ko-
mitesinin bu görüşlerine karşın, kurum yöne-
tim kurulunun dekupaj ihalesinPînakine
parkının şartnameye uygunluğu ve fiyatının
ucuz olması nedeniyle Apioğullan firmasına
verilmesine karar verdiği de vurgulanan ra-
porda, şöyle denildi:
1990 yılı kasım ayında müteahhidin kesin he-
sap isteği üzerine son hakediş hesabına baş-
lanmıştır. İlgjlilerin müteahhide işin yapılma-
sı için azami kolaylık göstermelerine, tole-
ranslı davranmalanna rağmen, dekupaj
işinin aksadığı, ihtarlar, hatta mukavele feshi
yoluna gidilmesine ve bu hususun genel mü-
dürlüğe teklif edilmesine rağmen uygulan-
madığı iyi niyet kurallanna müessesece uyul-
masına rağmen programda gösterilen düzey-
de iş yapılmadığı, yine ilgili evraklarda
görülmektedir."
"Yeni termin programı yapılması, eskalas-
yonsuz fıyat uygulanmasında tereddütler
doğması nedeniyle ışe başlama süresi uzamış
ve işe ancak temmuz 1989 tarihinde başlan-
rruşür. Böylece iş bitim süresi, 1990 yıh mart
ayına sarkmıştır. Çok düşük fıyatla işi yükle-
nen müteahhidin, teknik şartnameye uygun
olarak çalışmadığı. sözleşme şartlannı yerine
getirmediği. buna karşılık müteahhidin de
fors majör haklannın verilmediği anlaşıl
maktadır.
TH Y hesapian önümüzdeki ay KİT Komisyonu'nda
Kozlıı dönemi soruşturulacakANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-TBMM KİT Kpmisvo-
nu, THYnin. ANAP İstanbul
Milletvekili Cem Kozlu'nun
genel müdür olduğu döneme
ilişkin hesaplan için son sözü
önümüzdeki ay ıçerisinde söy-
leyecek. THYnin bazı ucak
alımlan konusunda ortaya atı-
lan savlar nedeniyle, hesaplann
onaylanıp onaylanmayacağına
ilişkin karann venleceği komis-
yon toplanüsının tartışmalara
sahne olması bekleniyor. THY
hesaplannın da. SSK hesapla-
nnda olduğu gibi, çeşitli savlara
konu olan olaylara ilişkin "ya-
sal işlemler hakkı saklı kalmak
kaydıyla" onaylanabileceği be-
lirtiliyor.
TBMM KİT Komisyonu,
THY'nin 1988,1989 ve 1990 yı-
lı hesaplannı, önümüzdeki ay
içerişinde inceleyecek. THY'-
nin incelenecek hesaplan ara-
smda, ANAP İslanbul Millet-
vekili Cem Kozlu'nun genel
müdür olduğu dönemin de bu-
lunduğu bildirildi. THY hesap-
lannın, bu yıllarda yapılan bazı
uçak alımlan ile diğer bazı pa-
rasal işlemler nedeniyle, komis-
yonda sert tartışmalara yol
açabilece&i belirtildi.
Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan bir komisyon üyesi, bu
işlemler nedeniyle, THY'nin
söz konusu işlemlerinin hesabı-
nı vermekte güçlük çekebilece-
ğini söyledi.
Bir başka komisyon üyesi de.
aynı konuya dikkat çekerek ko-
misyonun bundan önceki tavn
da göz önünde tutulduğunda,
THY"nin bazı yıllara ilişkin he-
saplannın koşullu onaylanabı-
leceğıni söyledi. Aynı üye, bu
koşulun. "çeşitli savlara konu
olan uygulamalar için girişilen
ya da gırişilecek yasal işiemler
hakkı saklı kalmak kaydı" ola-
bileceğini de bildirdi.
Komisyondaki ANAP'lı
üyelerin konuya ilişkin takına-
caklan tavır da merak konusu
oldu. Özellikle. bundan önceki
kararlann büyük bölümünün
tüm üyelerin oybirliği $e çıktı-
ğını anımsatan bir komisyon
üyesi, THY ile ilgili kararda da
partiler arasında bir "uzlaşma"
arayışına girişilebileceğinı kay-
dettı.
' CAHİTTANYDL Ü İSMAİL SOYSflL
N.ICZÂCIBÂSİI
FERIDUN YAZAR
Bugün Demirel, yann Yılmaz ile
görüşecek olan CHP'lilerden Ecevit'e:
Genel başkanlık
kurultayın işi
Nejat Kc/acıbaşi nın yonettiği panele .vazarlanndan Ugur MUIIKU. emekli Böyükelçi tsmail Soysal, gazeteci-yazar Ahmet Taner Kı^lalı, Mu^ıata
mez, sosyolog-yazar Prof. Cahit Tanyol ve HEP Genel Başkanı Feridun Yazar katıldı. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
'Güneydoğu sorunu ve çözüm arayışlan' konulu pahel Istanbul'da yapıldı:
Sorunu doğrutaıumlamak gerekir
İç Politika Servisi-Ekonomik
ve Sosval Etüdler Konferans
Heveti'nin düzenlediği 'Güney-
doğu sorunu ve çözüm arayış-
lan" konulu panelde. devletin
Güneydoğu konusunda vakit
geçirmeksizın milli politika tes-
pıt etmesi gerekliliei vurgulan-
dı.
Nejat Eczacıbaşf nın başkanlık
ettığı panele. gazetemiz yazar-
lanndan Uğur Mumcu. emekli
Büyükelçı Ismail Soysal. gaze-
teci-yazar Ahmet Taner Kışlalı,
Gazeteci-yazar Mustafa Sön-
mez. Sosyolog-yazar Prof. Ca-
hiı Tanyol ile HEP Genel Baş-
kanı Feridun Yazar konuşmacı
olarak katıldılar. İstanbul Vali-
si Hayri Kozak'çıoğlu ve gaze-
teci-yazar Yalçın Doğan da
birer sunuş konuşması yaptı.
Konuşmacılar öncelikle soruna
doğru teşhisi koyması gerektiği
üzerinde durdular. Güneydoğu
sorunu konusunda Türkiye'nin
bir milli politikası bulunmadı-
gını belirten İstanbul Valisi
Hayri Kozakçıoğlu. "Bu konu-
yu demokrasi içinde çözelim
diyenlenn söylüyecekleri en son
şeyi bugün söylemeleri gerekir"
dedi.
33 yıllık meslek yaşamının 9 yı-
lını Güneydoğu'da geçirdiğini
söyleyen Hayri Kozakçıoğlu.
PKK'nın bölgede ortaya çıkışı
ve olaylar hakkında bilgi verdi.
PKK'nın 1982-1984 yıllan ara-
sında bölgede etütler yaptığını
söyleyen Kozakçıoğlu, bu
etütdlerin baalannın Türkiye
Cumhuriyeti'nin yaptığı etüt-
lerden daha iyi olduğunu söyle-
di.
Güneydoğu'da devlet ve otorite
boşluğu olduğunu, bu boşluğu
da PKK'nın doldurduğunu sa-
vunan Yalçın Doğan da ülke-
nin bu konuda bir politikası
olmadığı görüşünü belirtti.
Devletin, bölgede geri çekildiği-
ni ileri süren Doğan, savcı. yar-
gıç, imam, doktor yokluğunun
ve emniyet müdürlerindeki mo-
ral bozukluğunun bunun kanıtı
olduğunu ifade etti. "Devlet as-
kerlerin çizdiği politikayı izli-
yor ve olaya sadece kaba terörü
silahla durdurmak diye bakı-
yor" diyen Doğan, bölge halkı-
nm, hükümete olan inancının
henüz bitmediğini söyledi.
Kürt sorununun yasaklarla her
dönemde çıkmaza girdiğini
söyleyen Uğur Mumcu da Kürt
ayaklanmalannın tarihsel geli-
şimini anlattı. "Türkiye'de bu
konuda bilgi sahibi olmayıp da
fıkir sahibi olanlar çok" diyen
Mumcu. terörün insanlık suçu
olduğunu ve terörle kimsenin
sonuç alamayacağını vurgula-
dı.
Mumcu şöyle konuştu:
"Terörün, Kürtü, Türkü. i.azı
olmaz. Terör, terördür. Katil
de katil. Her sorunu demokra-
tik rejim içerişinde çözmek ge-
rekir.
Yasaklann çare olmadı-
ğını bugün görüyonız. Bugün
üniter devlet yapısı ıçensınde
Kürt sorununu banşcı biçimde
ele almaktan başka çare yok-
tur.
Ezilen ya da dilini konuşa-
mayan bir halkın milliyetçiliği-
ni ve tepkilerinı hoşgörmek
mümkündür. Ama bu ölçü hiç-
bir zaman şovenızmle eş anlam-
lı değildir. Kürt şovenizmi.
Türk şovenizmini getirir. her
ikisinin de duracağı kapı milita-
rizmdir."
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP'lilerin siyasi
parti liderleriyle görüşme ma-
ratonu sürüyor. CHP yönetici-
len bugün Başbakan Süley-
man Denürerie, yann ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz'-
la aörüşccekler. CHP yöneticı-
len. Ecevıtın ."Baykal CHP"-
ye genel başkan olmak ıstiyor"
değerlcndirmesinı, "Bize böyle
bir ıma gelmedi" biçi.-ninde ya-
nıtlarken genel başkanlık İco-
nusunun bugünün değil. ku-
rultayın sorunu olduğunu
söylediler.
CHP'nin son Genel Yöne-
tim Kurulu üyelen kamuoyun-
da partiyle ilgili tartışmalann
"sorunun özüne" ilişkin olma-
dığına dikkat çektiler.
Genel Yönetim Kurulu üye-
lerinden Hayri Öner DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit'in
"Baykal CHP'nin genel başka-
nı olmak istiyor" değerlendir-
mesini onaylamadığını belirte-
rek "CHP'ye sadece Baykal
değil. onlarca kişi genel başkan
olmak isteyebilir. Bu doğaldır.
Ama bugünün konusu değil-
dir. Kaldı ki Sayın Baykal'ın
bilebildiğim kadanyla bize,
son yöneticilere böyle bir iması
olmamıştır. Biz genel başkan-
lıkla ilgili görüşlerimizi defa-
larca söyledik. Bu konuda son
Genel Yönetim Kurulu'nun
arasında göriiş aynlığı yoktur.
CHP'lilerin bugün Demi-
rel'le yapacağı görüşmede,
kapatılan siyasi partilerin açıl-
masına ilişkin yasanın genel
demokratikleşme paketinden
çıkanlarak aynca görüşûlme-
sinin önemli bir iyiniyet göster-
gesi olduğunu belirterek, ko-
nunun "biraz daha ivedi" ele
alınması yönünde yardım iste-
yecekler. Yann da Yılmaz'la
görüşecek olan CHP'liler.
Cumhurbaşkanı Vekiü TBMM
Başkanı Hüsamettin Cindoruk
1
tan da randevu bekliyorlar.
Cumhurbaşkanı vekili 100'e
yakm kararname imzaladı
Cindoruk^tan onay
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özalın 5 aydan ben ımza-
famadığı bazı kararnameleri
verine vekalet eden TBMM
Başkanı Hüsamettin Cindo-
ruk imzaladı.
Cindoruk'un imzaladığı ka-
rarnamelerden bin ile Tüketi-
lcn clektink enerjısi satış kilo-
vat saati üzerinden yüzde 10
olarak yapılan toplu konut fo-
nu kesıntisi kakhnldı
Cindoruk dün. Devlet Ba-
kanlıklan, İçışlen. Bayındırlık
ve İskan. Turizm. Başbakan-
lık. Milli Eğıtim. Çalışma ve
Sosval Güvenlik. Sanayı ve Tı-
caret. Maliye ve Gümrük.
Adalet. Kültür. Milli Savun-
ma Bakanlığına ait 31 karar-
nameyı dün onayladı. İmzala-
nan kararnameler arasında
Kültür Bakanlığı Müşavirliği'-
ne İsmet Demirdöğen'in atan-
ması. Kültür Merkezleri Dajre
Başkanı Yılmaz Batur'un gö-
revden abnması da yer aldı.
Türkiye Emlak Bankası, Halk
Bankası, Devlet Hava Meyda-
nalan İşletmesı. Türkiye Zırai
Donatım Kurumu. Et ve Balık
Kurumu Genel Müdürlüğü,
Türkive Denizcilik İşletmeleri
kurullanna yapılan atamalar
ve görevden almalar yer aldı.
HABERLERIN DEVAMI
Çalınan tarih Türk-Kürt kavgası Tuhaf zevkleri olan
• Baştarafi 1. Sayfada
üzerine başvurusu ka-
bul edilmemişti. Brooklyn Mü-
zesi'nin ret kararından sonra
lahti başka bir müze istemedi-
ğinden ve özel koleksiyoncular
da satın almadığından Mezzaca-
ppa'nın avukatlan Nevv York'ta-
ki Türk Başkonsolosluğu'na
başvurmuştu.
Kültür Bakanı Sağlar, "Mer-
kezi Nevv York'ta bulunan ve
Türk kökenli işadamı Ahmet
Ertegün'ün başkanlığını yaptığı
(American-Turkish-Society) adh
vakıfla Mezzacappa arasında 31
Aralık 1991 tarihinde bir anlaş-
ma imzalandığıru" söyledi.
Bu anlaşmaya göre Mezza-
cappa, lahti, adı geçen Türk
vakfına bağışlayacak ve günü-
müzdeki değeri olan yaklaşık 10
milyon dolarlık bir geliri de
Amerikan yasasınm öngördüğü
"vergiden düşme" olanağından
yararlanacak.
Bunun karşılığında, Ameri-
ka'daki bu Türk vakfı ise lahti
iki yıl süreyle Brooklyn Müze-
si'nde geçici olarak sergileyecek,
daha sonra Türkiye'dekı bir mu-
zeye bağışlayabilecek.
Brooklyn Müzesi'nde lahti in-
celeyen Sağlar, "Gelecek yıl ba-
harda Antalya Müzesi'nde dü-
zenlenecek Girlandlı Lahitler
Sergisi'nde Türk kamuoyuna su-
nulacağını açıkladı.
• Baştarafi 1. Sayfada
sempatızanı olduğu sanılıyor.
Bremen polisinin verdiği bıl-
giye göre yaklaşık sekiz yüz ki-
şilık bir topluluk cumartesı
günü "Türk-Alman Dostluk
Derneği" adına şehirde izinli
gösteri şapmak üzere toplandı.
Gösten. Alman hükümetının
Türkive'ye karşı tutumunu
protesto etmek ve Bremen'deki
Kürt mafyasının Türk dükkân-
lannı haraca kesmesini ve uyuş-
turucu ticaretinı kınamak
amacını taşıvordu.
Kürtçe sloganlar atan ve
PKK sempatizanı olduğu sanı-
lan bir grup, göstencilere saldır-
dı. Ortalık bir anda taşlı sopalı
bir meydan muharebesine dön-
dü. Olay yerine gelip gösterici-
leri dağıtmak isteyen polisten
sekız memurun yaralandığı bil-
dirildi. Polis. sonunda göz ya-
şarııcı bombalarla çatışmaya
son verdi.
Kürt örgütler Bremen'i uzun
süredir "kendi kalesi" olarak
nıtelivordu. PKK'nın sempati-
zanlannın çatışmayı çıkarttığı
tahmin edihyor. Kürtler,
Türk-Alman Dostluk Derne-
ği" kısvesialtındaTürkeşyanlı-
sı "Bozkurtlann" gösteriyı
düzenledığıni ıddia ediyorlar.
Daha önce Almanya'nın çeşitli
yerlerindeki Türkiye yanlısı
gösterilere Türkeş taraftan
"Türk Federasyonu"nun katıl-
dığt gözlenmişti. Antak Bonn,
Hannover, Nürnberggibi kent-
lerdeki gösterilere onbinlerce
kişi katıldığı için PKK taraftar-
lan böyle bir saldından geri
dunnuşlardı.
Bremen'de hafta sonunda
yaşanan olay. Almanya'da
beklenen bir gelişmeydi. "Kürt
meselesi" Almanya'daki vatan-
daşlanmız arasında "Türkler"
ve "Kürtler" şeklinde bir
kamplaşmaya neden oluyor.
Özellikle Bonn'un silah ambar-
gosundan sonra Almanya'daki
vatandaşlanmız arasında aşın
milliyetçi bir hava yaygınlaştı.
Milliyetçi Çalışma Partisi
(MÇP) yanlısı gruplar, bu aşın
milliyetçi havadan kcndi lehle-
rine yararlanmak istiyor. Tür-
keş yanlısı gruplann son yıllar-
da Almanya'daki nüfuzu çok
azaltmıştı. Öte yandan PKK
yanlısı Kürtler de Almanya'-
daki Kürt kökenli işçiler arasın-
da propaganda faaliyetini
yoğunlaştırdılar.
Bremen'de cereyan eden
olaylann tekrarlanma olasılığı
bu şartlarda yüksek gözükü-
yor.
M Baştarafi 18. Sayfada
şirkeli durumuna getirdiler.
Bill ise Boston'da Oxbow şir-
ketini kurdu ve Türkiye'deki
çimento fabrikalanna da özel
bir kömür satmaya başladı.
Bill. baba Fred'in Amenkan
sikkeleri koleksiyonu için yaşlı
annesı Maryi bılc mahkemeyc
verdi. Bu olaydan sonra Char-
les. l990'da"80 yaşmda ölen
annesinin cenaze tarihinde
Bill'in elini sıkmayacaktır.
Koch, ünlü mücevherci Bul-
gari'ye. Türkiye'den kaçınlan
Elmalı Definesı'nın en güzel
sıkkcsınden cşine bir kolyc yap-
tırdı. Birçift sıkkedcn ise kendı-
sine kol düğmesi yaptırmayı
ihmaletmedi.
Haftada ikı kez "psıkıyat-
rist"e giden Bill'in. işe aldığı en
yüksek düzey yetkilisinden de
aynı uygulamayı yapmasını is-
tediği ve doktor parasını kendi-
sinin ödediği bilinıyor.
Bill'in dığer bir özelliğı ise bü-
rolara yerleştirdiği özel mikro-
fonlarla yanında çalışanlann.
hakkındaki değerlendirmelerı-
ni dınlemesidır.
Bill, Genel Yayın Yönetme-
nimiz Özgcn Acar'ın pcşinc
1988 vılında Mark Nczer adlı
İsrail Gızh Servisi MOSSAD-
dan ayrılma bir özel dedektıfı
takmışlı. Nezer'in, Acar'ın ev
ıclcfonunu dinlediği de belirle-
necektır.
Nitekım daha sonra Koch.
bir mahkemede pek çok kişının
peşineözcldedektıf taktığmı iti-
rafclli.
1988 \ihnda Boston'dan Flo-
ridava şırkctını taşıvan Bill
Koch'un İsveç kökenli eşı
Joan'dan olma. Wyatt adlı 5
yaşında biroğluvar.
Bill. ^u anda 650 milvon do-
larlık (yaklaşık 4.5 trilyon lira-
lık) varlığı ik ABD'nin en zen-
gin 400 kışisınden biri.
Muttalibov
Moskova'da
Dış Haberler Ser\isi - Azer-
baycan'da geçen persembe gunu
devlet başkanhfiına getirilen an-
cak ertesi gün Halk Cephesi li-
derliğinde bir muhalefet hareke-
ti ile devrilen Ajaz Muttalibov-
un Rusya'nın başkenti Mosko-
va'da bir hastanede bulunduğu
bildirildi.
Azerbaycan Parlamentosu,
"fiilen" kendini feshetti.
Dun gece yapılan oylamada,
parlamento, 244 oyla, butun
yetkilerini adı milli meclis ola-
rak değiştirilen Ulusay Konsey'e
(Milli Şûra) verdi.
By-pass Yabancı dil için vekil
M Baştarafi 1. Sayfada
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cındorukun iki yasayı da
onavlamayarak. konuyuÖzal"-
ın takdirine bırakacağı öğrenil-
di
Cumhurbaşkanı Vekili Cin-
doruk. dün TBMM'de 19 Ma-
vıs nedenivle vurdun çeşitli yer-
İcnndcn gclcn gençleri kabL'lü
sırasında. gazetecilere vasalar
üzerindeki incelemelenn hcnüz
tamamlanmadığını söyledi.
Cindoruk. gazetecilenn sorusu
uzenne cumhurbaşkanlığı hu-
kuk danışmanlanndan incele-
mcnin kısa siiredc tamamlan-
masını istcdığını de bildirdi.
Cindoruk. "Yasalar Cumhur-
başkanlığı'na ycni geldı sayılır.
Incelemeler ne zaman tamam-
lanır bilemem. İncelemeler la-
mamlanmadan da bir şey söyle-
vemem."" dıyc konuştu.
Ötcyandan. Köşkçcvrelcrın-
den cdınilcn bilgiye göre. Cum-
hurbaşkanı Vekili Cindoruk.
ıkı vasayı da onavlamayarak,
hafta sonu Türkiye'ye dönecck
olan Cumhurbaşkanı Turgut
Özalın takdirine bırakma ka-
rarı vcrdı.
• Baştarafi 1. Sayfada
Toptan'ın verdiği bilgiye gö-
re, liselerde "hazırlık sınıfı"
uygulamasına. "laboratuvar ve
öeretmen yeterliliei" bulunan
okullarda,'1992-1993 öğretim
yılında başlanacak. Bakanlık,
hazırlık sınıfı uygulamasına
geçmek isteyen okullarla ılgılı
durum saptaması yapıyor. Bu
konudaki yönetme'lik değişikli-
ği de. okullar yeni öğretim yılı-
na başlamadan tamamlanmış
olacak.
Anadolu lıselerinin paralı ol-
masına ilişkin görüşlerini de
açıklayan Toptan, buradan
sağlanacak parasal kaynakla.
liselerde hazırlık sınıflannın
açılacağmı ifade etti. Alınacak
ücrctın velilenn bütçesini sars-
rr.ayacak miktarda olduğuna
değınen Toptan, Anadolu lise-
lerinde birden fazla çocuğu
okuyan ailelere de "indirim ya-
pılabileceğini" söyledi. Abna-
cak paralann yine eğitim yuva-
lan olarak vatandaşlara döne-
ceğini ifade eden Toptan,
alınacakaylıkücretin 100 bin li-
rayı geçmeyeceğini belirtti.
Altın Palnıiye iyi Niyetler'e
• Baştarafi I. Sayfada
Ödülu'nu. vıne bir sürpnz
fılm. İtalvan Gianni Amelio'-
nun "Çocuk Hırsızı" adlı,
İtalvan Yeni Gerçekçiliğini
sürdürcn valın filmi aldı.
Jurı Ödülii. bu >ıl 2 fılm ara-
sinda paylaştırıldı. Gcrard
Dcpardıeu'nun başkanlığın-
dakı |ürı. bu ödiilü İspanyol
yönctmcnı Viclor Erice'nin
"l^ığın Duşü" vc Rus vönel-
ıııcnı V'iialı Kancvski'nın
"Bağıınsix Bir \ aşam" filmlc-
ı uı dNindd pay Uı^lırdı
DEFNE! Seni her şeyden çok seviyorum.
19.5.1992 BURAK
Bu yıla özgü olarak verilen
"45. Yıl Ödülü". beklenen bir
filmc. James Ivory'nin "Ho-
uard's End" fılmine verildi.
Jiırı. böylccc lvory'nin sine-
mada 30 vılı bıılan tüm çabası-
ııı da onurlandırmış oldu.
En İyi Kadın Oyuncu ola-
rak yine "İyi Niyetler" fılmin-
dckı rolüyle. yönctmen Bille
Auiîiıst'un da kansı olan Fer-
nılla August. En İyi Erkek
(Jvuncu Odülü'nü ise Robert
Aİımanın "Oyuncu" filmin-
dckı rolüvle Tım Robbins al-
dılar Robert Altman ise aynı
lilmle Canncs'ın önemli ödül-
lcrındcn bıri olan Yönetmen-
lık Ödülü'nün sahibi oldu.