Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS1992SALJ
12 DIZI-YAZI
Turk senmayesi
İpek Yolu'nda
ABOURRAHMAN YILDIRIM
ve
BÜl£NT KEANUK ara$tirdl
Kırgızistan'da adaııı
başına 2.3 koyun
Cumhuriyetler istihbarat alışverişinde
Geçmişte Soyvetler Birlığı ıle iş yapan Türk
şirketlen. bağımsızlıklannı kazanan Türk
cumhurivetlerinde büyük avantaj yaşıyorlar.
Bugün bu cumhuriyetlerde Avrupa ve Ameri-
kalı işadamlannın da birkaç adım önünde bu-
lunan Türk şirketlerinden biri Bumerang
Holding. Batı için bilinmeyeni en çok olan
Türk cumhuriyetlerinden Kırgızistan'da, Pro-
moto adlı dış licaret şirketı ile önemli projelere
imzasını atan kuruluş. bu ülkeyi bır üs olarak
kullanıp, diğer cumhuriyetlere açılmarun pro-
jeksiyonunu hazırbyor.
Promoto Genel Müdürü Kamil Boduroğlu,
yabancı yatınmcılann henüz tanıyıp keşfetme-
ye başladıklan Kırgızıstan'a 2,5 yıl önce gire-
bilmenin sırnnı "Sovyetler Birliği ile 36 yıldır iş
yapıyor olmakla'" açıkladı. Bumerang olarak
Soyvetler Birliği dağılmadan önce bu ülkenin
tüm gemilerinin yetkili acentalığını yaptıklan-
nı. resmi turizm şirketi Intourist'in ortağı ol-
duklannı ve havayolu şirketi Aeroflot'un tek
ycıkili arentalığını yürüttüklerini anlaian Ka-
mil Boduroğlu, tüm bu ilişkilerin bugün Türk
cumhuriyetlerle olan iş bağlantılan için de refe-
rans olduğunu belirtti."Adamlar gözlerine
inannorlar. Gerçekleşü'rdiğiniz projeleri gör-
dükçe yenı iş bağlantılanna giriyorlar" diyen
Kamil Boduroğlu, Türk cumhuriyetlerinin or-
ganik bir bağ içinde bulunduklannı ve devlet
yöneticilerinin birbirleriyle olan sıkı diyalog ve
dayanışmalan nedeniyle ticari ilişkilerin birbi-
rini izlediğini vurguladı. Bu ülkelerle iş yapan
diğer Türk yatınmcıları gibi kendilerinin de
projelerin uygulamaya dönüşmesi için bakan dii-
zeyinde temas kurduklannı ve her ay Kırgızis-
tan'a gitliğini anlatan Boduroğlu. yetkililerin
Türk fırmalanyla ilgili olarak Türkiye'deki
konsolosluk ve büyükelçiliklerin yanısıra
Moskova'dan da istihbarat aldıklannı kaydet-
ti.
Kamil Boduroğlu'nun verdiği bilgiye göre
Promoto, Kırgjzıstan'da dünya çapında bır'
deri işleme entegre tesisi kuruyor. Türkiye"de
sığır derisi işleyen en büyük tesisin günlük ka-
pasitesinin 10 tonu aşmadığını kaydeden Bo-
duroğlu, Kırgızisian'da kurulacak dev fabri-
kada ise günde 60 ton sığır derisi ve aynca 4 bin
koyun derisi ıle bin domuz derisi işlenip kon-
feksiyona dönüştüriıleceğini ifade etli. Bodu-
roğlu 52 bin metrekare kapalı alanda kurula-
cak tcsisin 2 yılda tamamlanacağını ve 53
milyon dolarbk yatınm maliyetinin yansının
kredi olarak karşılanacağını ifade etti. Bu ülke-
deki ilk yaünmlannın da, projesi 1990 yıb ba-
şında devreye giren Ivanovka'daki deri fabri-
kası olduğunu anlatan Kamil Boduroğlu,
Kırgızlar'ın o günlerde paralan olduğu için 10
milyon dolarhk yatınmı karşıladıklannı. ken-
dilerinin de geçen ekimde göndermeleri gere-
ken makinalan zamanından 4 ay önce gönder-
dıklerini belirtti. Boduroğlu, aynca bai ve
ekmek fabrikalan için makina ihraç ettiklerini,
İtalyan kredisiyle 13,5 milyon dolara mal ola-
cak 3 salça tesisi ile, 3 yün yıkama fabrikasının
kontratlanrun imzalandığını bildirdi. Promoto
Genel Müdürü Kamil Boduroğlu, kontratı im-
zalanan bir diğer tesis olan yıllık net bin ton
iplik kapasiteli yün iplik fabrikasının da 15
milyon dolara mal olacağını ve yatınmın bar-
ter olarak karşılanacagını kaydetti. Barter an-
laşmasının pamuk, pamuk ipliği ve yün iplik
gibi mallar üzerinden gerçekleştığini belırten
Kamil Boduroğlu. "'Barteri organjze edebilir-
sek, önemli ölçüde makina ve teknoloji ihraç
edebiliriz. Özellikle tanm makinaiannda çok
güzel bir altyapılan var. Örneğin, traktör par-
çalan imal edilip montaj yapılabilir " şeklinde
konuştu.
Ahıskalı
bir genç kız,
geleneksel
kılçadır
önünde.
iVlEDSAN'ın Orta Asya yatırımları
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
Koırtratadı
TV ve vkleo sıstemleri
Mermer çıkarma tesisi
Mermer işleme tesisi
Briket+asmolen tesisi
Beton kiremit tesisi
Ağaç parke tesisi
Sanitary tesisi
600 ev için malzeme
Karo/parke tesisi
Kapıkolu + kilit üretim tesisi
Yûn iplik fabrikası
S*gara fabrikası
Hurda kâğıttan karton ûretini tesisi
Sanitary t3sısı
Batarya üretim tesisi
kpme suyu dolum tesisi
Mini pstrol rafinerisi
Şeker fabrikası
Gence Oıomobil fabnkası
Polietilen şişe tesisi 20.000 adet/gün
Plasök kasa üretim tesisi
Ekmek fınnı (10 adet)
Konserve kutusu tesisi
Çivi üretim tesisi
Ağaç kapı pencere tesisi
Soğukhava deposu
Sanitary tesisi
Tuğla fabrikası (tünel fınn)
Fayans fabrikası
Ağaç parke tesisi
Ptastjk karo tesisi
Çımento fabrikası
Kapasttı
200 m*/ay
200 m*/gün
25.000 adet/gûn
3.000 adet/gün
200 m
z
/gün
28 adet mamul/gûn
4.200 adet/gûn
14.200 adet/gün
10 ton/gün
3.000 adet/dak.
28 adet mamul/gün
5.CO0 adet/gün
1.700 $ışe/saat
L
1.000X00 ton/yıl
8.000 ton/gün
750 adet/gün
120.000 adet/gün
12.000 adet/gün
5.000 kg./gün
100 m
2
doğr./gün
28 adet mamul/gün
100.000 adet/gün
200 m
2
/gün
750 adet/gûn
500.000 ton/yıl
Olke
Azerbaycan
Azerbayçan
Azerbaycan
Azerbaycan
Azerbaycan
Azerbaycan
Azerbaycan
Azerbaycan
Aıerbaycan
Azerbaycan
Kazakistan
Nahcıvan
Nahctvan
Nahcıvan
Nahcıvan
Nahcıvan
Kazakistan
Azerbaycan
Azerbaycan
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Ceçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
Çeçen Cumh.
—6—
Orıa Asya Türk cumhuriyet-
leri arasında ele alacağımız son
ülke Kırgızistan. 4.4 milyon nü-
fusunun yüzde 53'ü Kırgız, yüz-
de 26'sı Rus, yüzde 12'si ise
Özbek. Başkenti Bişkek, geniş
meydanlan. caddeleri. yeşil
alanlan ve anıtsal yapılanyla
bir batı kenti. Nüfusu 756 bin.
Kırgızistan'da da. öteki Türk
cumhuriyetlerinde olduğu gjbi.
doğalgaz ve petrol var. Civa.
çinko. antimon, kalay ve tungs-
ten de önemli madenleri arasın-
da. Ülke dağlık olduğu için,
ulaşım zorluklan dikkate alına-
rak yükte hafıf, pahada ağır
sanayiler geliştirilmiş. Elektro-
nik ve elektrik mühendisliği,
ipek ve antimon en önemli sa-
nayi kollan. Orta Asya'nın en
büyük ipekli fabrikası ve koza
işleme tesisine sahip Kırgızis-
tan, aynı zamanda iyi kaliteli ve
standart anlimonuyia bütün
dünya pazarlannda tanınıyor.
Makine halılan ise Bağımsız
Devletler Topluluğu (BDT) ül-
kelerinde talep görüyor. Demir
dışı metaller. bilyeler. elektrik
motorlan ve transformatörler
da Kırgızistanın belli başlı ih-
raç ürünleri arasında.
Tarımda sulamanın
önemi
Kırgizislan tanmını geliştir-
mek için sulamaya önem veren
bir ülke. Tanm arazilerini sııla-
mak için oluşturulan kanallan
boyunca aynı zamanda 300'-
den fazla hidrolik santral çalışı-
yor \e elektrik üretiyor. Sula-
nan alanlarda pamuk. buğday.
tütün. kenevir. yağlı tohumlar.
üzüm, meyve ve sebze yetiştiri-
iiyor. Kırgızistan hayvancılığı
da çok gelışmiş. 10 milyondan
fazla koyuna sahip.
Kırgızistan Devlet Başkanı
danışmanı ve millet\ekili İzzet
Maksut. kendisiyle Bişkek'tc
yaptığımız söyleşıde şunlan
söylemişti:
"Bizim altvapımız iyi. Bize
batmış gözüyİe bakmayın. Sov-
yetlerdönemindeki işbölümün-
ilen dolayı şu anda bazı fabri-
kalanmızın kapasitesi çok
yüksek. Biz bu fabrikalan kü-
çülterek ve parçalayarak özel-
leştireceğiz. Küçük ve orta
büyüklükteki yatınmalan ül-
kemize davet ediyoruz. Bu da-
veti de yaparken hem onlar kâr
edecekler hem de biz. Burada iş
yapmada Türkiye"yi tercih ede-
nz. Biz kardeşız. Ama bizi ka-
zıkiamayın. Eğer kazıklajsanız
bu kardeşlik hemen dargınlığa
dönüşür."
Medsan'ın yatırımları
Kırgızistan"da belirgin Türk
\atıncısı olarak Bumerang gö-
rülüyoı. Ama Kırgızistan ile
Türkiye arasında görüşmeleri
devam eden yedi büyük proje
bulunuyor.
Orta Asya cumhuriyetlerine
Türkiye'den en büyük yatınmı
İstanbul'da yerleşik Medsan
Holding yapıyor. Şu anda
Medsan"ın elinde tam 60 tesisin
Bişkek
KIRGIZİSTAN
TURKMEN1STAN \
yeniden yapılandınlması ve
üretime sokulması projesi var.
Medsan Yönetim Kurulu Baş-
kanı İbrahim Aydın, anlaşma
imzaladıklan projelerin ekono-
mik boyutunun yaklaşık 2 mil-
yar dolara vardığıru, karşı tara-
fın ödemesinin takasla gercek-
leştiğini anlattı.
İbrahim Aydın, "Bizim bu
ülkelerde direkt yatınmımız
yok. Biz fabrika kuruyonız, or-
ganizasyon yapıyoruz, mühen-
dislik hizmeti, makine ve teknik
ekipmanı sağlıyoruz. Tesisleri
çalışır hale getiriyoruz. Baala-
nnın da işletmesini üstleniyo-
ruz. Yine bu tesisler arasında
dokuzuna yüzde 30 payla ortak
olduk. Bunlar arasında Nahcı-
van Türk Bankası da bulunu-
yor. Bugüne kadar beş fabrika-
yı üretime açtık. Bunlar, Azer-
baycan'da sanitery fabrikası.
karo fayans fabrikası, ağaç par-
ke fabrikası, mermer kesme ve
işleme fabrikası ve bisiklet fab-
rikası. Daha çok inşaata dönük
tesisler."
İş yapmanın zorluğu
İbrahim Aydın, bu ülkelerde
aslında iş yapmanın zor olma-
dığını kaydederken de şunlan
söyledi:
" Yeter ki bu ülkelerin yapısı-
nı ve insan yapısını tanıyalım.
Ondan sonrası kolay. Ama bu-
rada bir zorluk var . O da şu:
Buralarda bizim anladığımız
anlamda cezai sorumluluk yok.
Işi vaat ettikleri zamanda ya-
pamıyorlar. Bankacıhk, sigor-
tacılık ve nakliyede büyük so-
runlar yaşanıyor. Bir sistemi
yıkmışlar ama ne yapacaklannı
bilemiyorlar. Onun için bura-
larda iş yapacaklar, işini iyi ta-
kip etmelidir. işinin başında
bulunmalıdır. Eğer becerebilir-
sck bu pazarlar, bize Batı'dan
daha yakın ve daha büyük pa-
zarlar. Türk olarak buralarda
büyük avantaja sahibiz."
Gecikmeli transfer
Orta Asya para ve yeni yau-
nm bekliyor. Bunun ekonomik
olarak karşılığı da var. Ancak
bu karşıhğın hemen transfer
edilmemesi gerekiyor. Önü-
müzdeki yıllan düşünenler için
çok bakir. büyük ve cazip pa-
zarlar. Ulaşım, haberleşme ve
güvenlik sorunlannın yaratüğı
riske karşın burularda yaünm
yapılabilir. Çünkü. ticarette her
zaman için risk vardır. Riskin
azalacağı dönemi bekleyenler
Orta As\a trenini kaçırmış ola-
caklar.
PORTRE
KIRGIZİSTAN
Yüzolçümü: 198 bin km
2
Niifus: 4.4 milyon
Başkent: Bişkek
Çalışan niifus: 1.6 milyon
Kişi başına gelir 1174 ruble
Başbca ürünleri: Petrol,
kömür, doğalgaz, ham çelik,
elektrik, şeker, pamuk, yün,
et
Toplam itbalat: 3.7 milyar
ruble
Toplam ibracat: 2.6 milyar
ruble
Ortalama aylık ücret: 180
ruble
Kenüeşme oranı: Vüzde 38
BİTTI
Kırgızlar
daha sıcak
yaklaşıyor
Önümüzdeki hafta Ame-
rikalı ışadamlan ile birlikte
Orta Asya Türk cumhuri-
yetlerine bir gezi yapacak
olan Türk-Kırgız İş Konse-
yi Başkanı Tunç Uluğ, Kır-
gızistan'ın. ağırlıklı Türk
nüfus yapısı ve tarihsel bağj
nedeni> le Türkiye'ye en sı-
cak bakan cumhuriyet ol-
duğunu söyledi.
Kırgizistan"ın da parası
olmavan, ancak hammad-
deleri olan ve tck abcı-tek
satıcı düzenine bağlı reji'm
baskısı altında ticari vasıf-
lar edinemeyen bir cumhu-
riyet olduğunu anlatan
Tunç L'luğ. konuşma dili-
nin Türkçe'ye olan büyük
yakınlığının da aradaki
bağlan güçlendirdiğini vur-
guladı. 25 aralıkta kurulan
iş konseyi dolayısıyla en son
ve en taze ilişkilerin Kırgız-
lar'la kurulduğunu anlatan
Tunç Uluğ, geçen yıl eylül
ayında bu ülkenin tanm ve
sanayi bakan yardımcılan-
nın Türkiye'ye gelerek staj
görmelerinin de devlet yö-
netiminde Türkiye'ye yöne-
lik sempati ve ilgi yarattığı-
nı belirtti. L'luğ. 1991 yıh 29
mayısında yapılan ikili an-
laşma ile tanm ürünlerinin
işlenmesi. maden suyu şişe-
lemesi ve hafıf sanayi tesis-
lerinın modcrnizasyonu
gibi alanlarda ekonomik ve
ticari işbirliğinin öngörül-
düğünü. yapacaklan gezile-
rin ardından somut projeler
elde etmeyi beklediklerini
sözlerineekledi.
Önerilen bazı yatınm ortaklığı konuları
Preje
• Bişkek Issyk-Kül Gola kıyısmda 100 odalı 4 yıldızlı otei inş
• Volastonit madeninın çıkarılması ve rafinasyonu ıcın ortakJık
• Sulu-Terek Bazalt Havzasında süper rafine bazart fiben
üretim tesisi
• Çini üretim tesisi kurulması
• Chu ve Osh bölgelerinde kuru proses yöntemı kullanan
çimento fabrıkalarının kuruiması
• Sığır, domuz, koyun ve keçi derisi işleme ve deri mukavva
üretimi için ortak girışim
MaUy«tl(Mar)
10 milyon
710 bin
137 bin
geri ödeme
3 milyon 636 bin
86 milyon
Rftusna tMrtsi
Kaba inşaata kadar Azeriler
üstlenecek
1995-2002 arası 8 yıl vadede
cevher ve konsantre ile ödeme
Orta vadeii kredi ya da üretjmle
Ortak yatınm ya da takas
Ortak yatınm
YCızoe 33 û otorize fon, yüzde
17'si orta vadeii kredi, kalanı deri
hammadde üretjmiyle geri ödeme
BeniUrnedeİken
Türkçe bilmeyen Türk çocukları
Önce
Çağırdılar. On kentte on bir."Okwna
Akşanıı "içiıı. Bütün kentler (Münih
(hfintla/ benüıı bümediğun bir
AInıan\ a 'du\ clı. Ren hölgesinde.
A vrupu nın en büyük üemir-çelik
tabrîkaları, en büyük ııehir üstü iç
lunanı, maden ocakları. sanavi
kesinıi ve dünyanm en büyük silah
tacirlerihep bu Ren bolgesindeydi.
Gittim.gördünı. İyioldu. Ama en çok
gördüğüm, bizim insanmvzdı.
Gurbetlere saldığımız, başuıabuvnık
bırakılmış. su/ıipst, milli
ilgistliğimtin donığıoula, gklerek
bizeyubaııcılaşIırdığumz insanumz...
"Vav" onlara, atnabtedebinkere
mvl
T.D.K.
— 1 —
E\et, o! Saat aynı saat. vakit a>ru. Ses
onun. Bireski zaman kuyusunun çıknğı
gibi kesintisiz hıçkınyordu. Ah sabah...
Tabii... Gün ters bir pencereden vuru-
yor. Testere kuşunun sesi yatak odamı-
an penceresine bakan akçamın dallann-
daşimdi.
Gözlerimi açum. Uyaruk uykudayım.
Toparlandım ve şaşırdım. Kupkuru bir
odada. Bir elbise dolabı. Kapıs' kapan-
mamış. Bozuk. Du\ar kâğıtlan değişik.
Başucumda radyom yok. Dışanda vur-
gulan sert. keskin bir dilde birtakım in-
sanlar konuşuyor.
Anladım. Testere kuşunun sesi dışın-
da yabancı bir yerdeyim. Duisburg'da.
Almanya Otel Haus Werthe. Ren böl-
gesi. Bir yer. Dün gece geldim. Düssel-
dorfa. Uçakla. Karşıladılar. Ginşte bir
kafeye oturduk ve sıcak limonlu su iç-
lim. Sonra aldılar beni, bir arabaya bin-
dik. birbirinin eşi köyler mi, kasabalar
mı. çocuk kentleri mi belli değil. sağj so-
lu hep aydınlık asfalt yollardan geçtik.
Duisburg'da bu otele indirdiler.
Turneye çıktım. Tıpkj üyatrocular.
şarkıalar gibi. Ama bir başıma, yalnız.
Duisburg'da Uluslararası Gençlik ve
Kültür Merkezi'nin çağnhsı olarak. Ha-
tırladım: Gecc konuştuk Aydın Yeşil-
\ urt'la. On kente ve ben. Ben ve on kent.
Bizde geleneği olmayan bir şey: Hem
okur hem dinley ici karşısına çıkacak, hi-
kâyelerimi, romanlanmdan seçü'ğim
parçalan okuyacağım onlara.
"Tek başıma, öyle mi?"
"Evet. tek başınıza."
Yadırgatıcı bir olgu. Hiç denemedim.
Üstelik \abana bir ülkede.
"Sizi dinlemeye gelecek olanlar, sizin
insanınız. Türkler. Niye yadırga>acak-
rruşsınız kı? Alışkındırlar. Sizden önce
başkalannı gördüler. Sakin olun!"
Benden önce başkalan da gelmiş. Ka-
dınb erkekli. Türk yazarlan. Almanya'-
daki "gurbetçı yazar'lanmız da. Sakin
olun! Sakın ol!
Sakin oldum ben de. Ne kadar olabil-
dimse. tabii.
Bu bir maratonmuş. Gerçekten. Hadi
bakalım deyip başladığımda gördüm bu-
nu. Inter City dedikleri trerder başdöndü-
rüeüydü. Başdöndürücü ve tatsız. Oldum
bittim severim trenleri. Ama bu kadar hız-
lısım Jsla' Camlanndan dı«n haktıamda
ürktüm. Hiçbir şey görünmüyordu. Hiç-
bir şey... Bir hızhbk. bir şimşeklerçakışı. O
kadar. Miyopluğumdan zaman zaman
kuşkuya düşıüm.
Bilgisayar olanı da. olacağı da düzenle-
mişti. İşte, ll.44"te 14 numaralı perona
giren Inter City treni tam 2 dakika sonra,
11.46'da hareket ediyor. 2 dakika. Yolcu-
lar inecekler. binecekler. Her şeyin "aheste
beste'ye dönüştürüldüğü bir ülkeden gelen
biri için. müthiş. Korkunç!
Paketliyorlardı beni. Alışmışlar. Vago-
na benden önce atbyor. bır boş koltuk >a
da kompartman buluyor, "•Yeriniz burası,
oturun. rahat olun. Bu çizelgeye de dikkat
edin. 13.59'da Hannoverbüvükganndası-
nız. Sizi karşılavacaklar. Tamam rru?" di-
\orlar. daha hoşca kala. güle güle\e fırsat
kabnadan tren yüriiyüp gidiyordu. Onlar
peronda. ben trende.
Evet efendim. 11.46 Duisburg'dan ha-
reket. Tamam. 11.59. Essen. Yine 2 daki-
ka bekleme. Iniş biniş. Sonra yola devam.
12.09 Bochum, 12.20 Dortmund. 12.40
Hamrn. 13.08 Bielefeld ve... 13.59 Hanno-
ver büyükgan.
Ah. benim geri kalrruş trenlerim!
Duisburg'la Münih arasını (700 bibnem
kaç kilometre dediler. Bizim Haydarpaşa-
Erzurum kadar bir şey yani.) 6 saat 10 da-
kikada abnca asıl o zaman çok şaşırdım.
Anlatüm. dinieyenler de çok şaşırdılar.
Tabii ya. nerde o günlerce süren bizim tren
yolculuklan? Treni ev bilmeler... Dağ baş-
İannın hüzünlü istas\onlan... Köfte ek-
mek, çöp şiş satantar... Soğuk ayranalarla.
gazozculann vagondan vagona fiyakayla
seğirtişlen... Kasaba istasyonlannda trene
özde karşı çıkanlann pıyasalan... Nerdc,
nerde'
İlk durak Essen
Gençten birndi. Sabahlevin geldi, ara-
basına aldı. düşlük otoyola. Birinci dura-
ğm. Essen. Bir okul. Okul mü.' Evet!
Aunan okulu. Hayır. okulda oku>an
Türk çocuklarına okumayarjacaksınız.
Pcki'
SCRECEK
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Kıbrıs'tan Esintiler (4)
Gözünü Sevdiğim ÖzgürlükKuzey Kıbrıs'ta olanlar, bir polis romanı gibi sürükleyici-
dir. Çok kişi belki bilmez; Türkiye'de llhami Soysalı 8 Eylül
1966da Ankara'da dövdüren Yarbay Salih Raci Tekin'in,
1967de Kuzey Kıbrıs'ta, "Kontr-gerilla" uzmanı olarak,
Rumlara karşı genç Türk öğrencileri yetiştirdiğini duyunca
şaşırıp kalmıştım. Bu gencler, "Mücahit'lerdi! Salih Raci
Tekin geçtiğimiz aylarda Türkiye'de öldü! Çift tabartca ta-
şıdığı için "Ringo" diye anılan Salih Raci bir kavgada
mücahitlerden dayak da yedi! Dayak olayından sonra Lef-
koşa'daki kamptan alınıp Geçitkale'ye verildi.
Kıbrıs'ta, demokratik bir tederasyonun kurulabilmesi
için, iki kesimde de "demokratik" bir yönetimin kurulmuş
olması gerekli, zorunlu. Gözlemlediğim kadarıyla Kuzey'-
de bunu ileri sürmek çook güç. Kuzey'de örgürlük de
demokrasi de yok!
1973 yılında, Ahmet Mithat Berberoğlu'na, Cumhurbaş-
kanı yardımcısı olmaması için yapılan baskıları anlatmış-
tım; CTP Genel Başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu, o sıra-
da Ankara'ya geldi, kendisiyle görüştüm. "Yeni Ortam"
gazetesinde bu baskıları yayımladım. "Barış " gazetesin-
dedeçıktı. Bu baskılaryayımlanınca, Kıbrıs'taki Cumhuri-
yetçi Türk Partisi yöneticileri; Berberoğlu, Naci Talat, Fadıl
Çağda, daha başkalan, bu haberleri, yorumları toplarlar,
"Anavatan Basınında Kıbrıs Demokrasisi" başlığıyla ba-
sıp dağıtırlar. Bildiriyi dağıtan CTP yöneticileri hemen tu-
tuklanırlar, duruşmaları "gizli" görülür, hüküm giyerler.
Berberoğlu, Naci Talat, daha birkaç arkadaşları bir süre
hapiste yatarlar. işte insan hakları, işte özgürlük, işte de-
mokrasi!.. Polis romanının en heyecanlı yerine geliyoruz.
özker özgür'ü dinliyorum; AST'ta konuşuyor:
"... Kuzey Kıbrıs'ta 1981 seçimleri yapıldı, generallerin
benimsediği Ulusal Birlik Partisi, seçimleri kaybetti. O za-
man Mecliste 40 sandalyevardı, 19'unukazandı.Çoğunlu-
ğu sağlayamadı. Muhaletet 21 sandalye kazandı ve hükü-
meti kurma durumuna geldi. Üç parti bir araya geldik;
Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi ve
Demokratik Halk partisi. \le bir koalisyon hükümeti kurma-
ya karar verdik. Anlaştık da. Hükümet programı, protokol,
falan filan bütün formaliteleri tamamladık. Hükümeti kur-
duk, kuruyoruz; elçilikten bir haber; o zaman Ulusu hükü-
metiydi. Generallerin Dışişleri Bakanı llter Türkmen
memlekete, Kuzey Kıbrıs'a geldi. Bizi elçilikte bekliyor.
Tamam, gideriz! Biz herkesle konuşuruz.
1
Gittik, hüküme-
ti kurmak üzere olan üç parti başkanı. Soruyor şimdi llter
Türkmen:
- Ne yapıyor muşsunuz siz?
- Hükümet kuruyoruz! Seçimleri kazandık, hükümet ku-
ruyoruz.
- Peki, hükümet kurunca ne yapacaksınız?
- Hükümet programını yaşama geçirecegiz, ne yapaca-
ğız?
O zaman Kıbrıs Türk Federe Devleti idi, onun anayasası
var, Anayasada öngörülen şu var, bu var. Anayasayı yaşa-
ma geçirecegiz, hükümetin öngördüğü programı uygula-
yacağız, falan...
- Ben size diyorum ki, siz bu hükümeti kuramazsınız!
- Niçin kuramayız?
- Ankara öyle istiyor!
- Vallahi ben Ankara'nın böyle bir şey isteyeceğine inan-
mıyorum! dedim.
- Ben size o kadarını söylüyorum!
Toplantı bitti. Ertesi gün, Demokratik Halk Partisi Genel
Başkanı, partisinin genel başkanhğından isrta etti, millet-
vekilliğinden de çekildi. Ve biz 21 i kaybettik. Niye istifa etti
Demokratik Halk Partisi Genel Başkanı? Nedeni ortada.
Yani, buradan giden baskılar sonucu istifa etti ve Ulusal
Birlik Partisi'ne azınlık hükümeti kurdurtuldu. 1985'e kadar
Ulusal Birlik Partisi o şekilde idare etti! 1985te de UBP se-
çimleri kaybetti, 1985te de zorla iktidarda tutuldu. Ama
ondan önce, Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin 'Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti'ne dönüştürülmesi olayı var, 15 Kasım
1983'te. CTP ve TKP, devletin adının değiştirilmesine kar-
şıydı. 'Ne gereği var?' diyorduk. Kıbrıs Türk Federe Devle-
ti, anlaşmalara da uygun bir ad. Eğer biz KKTC'yi ilan
edersek, bu, Türkiye'nin garantörlüğünü de tehlikeye dü-
şürür, çünkü Türkiye, bütün Kıbrıs'ın toprak bütünlüğünü,
bağımsızlığını garanti eden bir ülke. Türkiye buraya barış
için asker gönderdi, adayı ikiye bölmek için asker gönder-
medi, diyorduk ve karşı çıkıyorduk. Ama Denktaş, Kenan
Evren'i, Kenan Evren de Denktaş'ı iknaetmiş olacaklar ki,
Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin adım, illa ki degiştirmek isti-
yor lardı. KKTC, 15 kasımda ilan edildi. Bundan sonrasını
Denktaş'ın ağzından aktarmak istiyorum. 14 kasım gecesi
Denktaş bizi, 40 milletvekilini sarayına çağırdı. Bir yemek
verdi. Yemekten sonra kendisi anlatıyor, diyor ki: 'Konuyu,
yani KKTC'nin ilanını, geceyarısına doğru açtım. TKP ve
CTP itiraz etmeye başladı. Kendilerine gereken çoğunlu-
ğun var olduğunu' duyurdum. Buna isterlerse katılacak-
lardı. Fakat cumhuriyet'e 'hayır' diyen partilerin yeni
dönemde faaliyet göstermelerine izin verilemezdi!' Yani
TKP ile CTP'yi kapatma tehdidinde bulundu Denktaş, bu
aşamada, Ya oy verirsiniz ya da partilerinizi kapatırız' de-
di. Bu tehdidi açıkça yaptığını, Denktaş, kendi ağzından
naklediyor. Biz gittik partilerimize, düşündük, taşındık,
parti olarak hayatta kalmayı yeğledik. Tabii, doğru bir ka-
rar mı verdik, doğru olmayan bir karar mı verdik, bunu tari-
he mal ediyoruz; ama, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin
ilanında tehdit vardır, baskı vardır! Yani Kıbrıs Türk toplu-
munun özgür iradesiyle ortaya çıkmış bir devlet değildir
KKTC!"
Gözünü sevdiğim özgürlük! Bugün 19 Mayıs; gençliğin,
tüm özgürlüklerin bayramı. Kutlu olsun!
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Balıkçılann de-
nizde sığlıkları be-
lirtmek için kullan-
dıkları işaretlerin
tümü. 2/ Tarla sı-
nırı... Yoğurt, pek-
mez gibi koyu şey-
leri suyla incelt-
mek. 3/"Yine —
ı derûnum kırılıp
kenâre düştü / Da-
yanır mı şîşedir bu
reh-i sengsâre
düştü" (Şeyh Ga-
lip)... Bir nota. 4/
Uye... Bir şeyi
anıms3mak için yazılan kısa yazı.
5/ Dışa vuran sevinç... Bir öğretim
kurumu. 6/ lnatçı... İlaç, deva. 7/
Kısa ökçeli ve bağsız ayakkabı. 8/
Yugoslavya'nın plaka işareti... Zey-
bek. 9/ İki sıra sütunla üç salona
ayrılmış, dikdörtgen biçiminde ki-
lise.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ki
şinin geçmişte elde ettiği hak. 2/
Cılız, zayıf... Göçebelerin bir süre
için konakladığı yer. 3/ Kürkü değerli yırtıcı bir hayvan. 4/
Evde ya da odada saygıdeğer kişilerin oturduğu baş köşe... Faz-
la bön, avanak. 5/ Namaz çağrısı... Türk sanat müziğinde tem-
po. 6/ Tarımda bir yılda derlenen ürıinlerin tümü. 7/ Paro-
la... Boru sesi... On iki hayvanlı eski Türk takviminde timsah
yılına verilen ad. 8/ Altın... Tavlada bir sayı... Bir nota. 9/ De-
nize doğru uzanan taşhk burun.