Katalog

16 MAYIS1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Libyaterorizmi kmadı • CENEVRE(AA)- Libya'nın teronzm konusundaki BM Güvenlik Konseyi karannı kabul ettiği ve teronzmi kınadığı bildiriJdi. Lockerbie faciasıyla ilgilı olarak Libya ileBatıarasındaki anlaşmazlığa çözüm bulmak için Trablusgarp'la temaslarda bulunan BM özel temsılcısı Vladımır Petrovski, önceki gün Cenevre'ye dönüşünde yaptığı açıklamada Libya hükümetinın teronzmi kınayan ve teröristlerin eğitildığikamplann kapatılmasını öneren yazılı bır açıklamayı kendisıne verdiğinı belirtu. Petrovski, "Kaddafi ile ıkı saat görüştüm Budurumdan ciddi olarak endişeli" dedi. BM temsilcisi, Libya açıklamasıru BM Genel Sekreteri Butros Gali'ye gönderdiğıni söyledi. BABr NATO'yu tamamlamalı • LONDRA (AA) - İngıltere Savunma Bakanı Malcolm Rıfkind, Batı Avrupa Birliği'nin NATO'nun rakibi değil. tamamlavıcısı olması gerektiğıni söyledi. Rifkind, Fngiltere Savunma Etütleri Merkezinde yaptığı konuşmada Avrupa savunması konusundaki görüşlerinianlatü. Konuşmasında Ingiltere'nin "BABçerçevesindedaımi bir kuvvet ya da komutanlık oluşlurulmasını gereksiz gördüğünü ve ıstemediğıni" belirten Rıflcınd, NATO'nun Avrupa güvenlığini ve mültefiklenn savunması nı sağladığını kaydettı. Cephanelik yangını sürüyor • MOSKOVA(AA)- Rusya'nın Pasıfık Donanması'na ait, Vladivostok kenti yakınlanndaki bircephane deposunda önceki gün başlayan yangınm sürdüğü bildinldı. Pasıtik Donanması Savası Boris Lopko, TASS'a verdığı demeçte, yangının bir sabotaj olabileceğini düşündüklcnnı ve bu yönde deliller bulunduğunu söyledi. Donanma bünyesinde bu konuda bir soruşturma başlatıldı. İngiltere'de çocuk anneler • LONDRA (AA)- tngıltere'de ortaokul öğrencisi genç kızlar arasındaki hamilelik oranının. geçen on yıl içinde ıkı katına çıktığı açıklandı. Sosyal araştırmacılara göre genç kızlann büyük bir bölümü kürtaj yaptınrken birçoğu da uzmanlann tavsiyelenne aldırmayarak çocuk yaşta anne olmayı tercıh ediyor. Avrupa'da bu konuda en yüksek rakama sahip Jngıltere'de. heryıl 60 binden fazla genç kız hamile kalıyor ve bunun üçte biri de kürtajla sonuçlanıyor. Astronotlar mekik dışında • HOUSTON (AA) • Dünya çevresindeki uçuşunu sürdüren Amerikan uzay mekiği Endeavour'daki iki astronot, u^rdüncü ve son kez mekik dışına çıktı. Uçuş mühendisi Al Pennington, Tom Akers ve Kathy Thornton'un mekik dışında 7 saat 45 dakika sûren çalışmaları sırasında gelecekte kurulması tasarlanan uzay istasyonu Freedom'un inşası ile ilgili deneyler yaptıklannı bildirdi. İki astronotun "uzay dülgerüği" diye tarumlanan çalışmalan, mekikteki büyûk haberlesme antenindeki anza nedeniyle naklen yayımlanamadı. Bu durumu "çan sıkıcı" olarak niteleyen Pennington, "Ancak anza dün olsaydı daha can sıkıa olurdu" diye konuştu. İsrail'den suçlama • KUDÜS (AA) - Israil Basbakanı Izak Şamir, ABD'nin tsrail'i 1967 Ortadoğu savaşında işgal ettigi Arap topraklanndan çıkmaya zorladığını öne sürdü. tzak Şamir, Haretz gazetesine yaptığı açıklamada, "ABD bizi 1967'deki sınırlara geri dönmeye zorhıyor" dedi. Şamir, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın geçen hafta BM'nin Filistinlilerin topraklanna dönmesi konusunda 43 yıl önce aldığı karan desteklediğini açıklamasından duyduğu rahatsızüğı da dile getirdi. Dün yeni bir ateşkesin ilan edildiği Bosna-Hersek'te 700 bin kişi evsiz kaldı Avrupa'da en büyükgöç• BM'nin girişimiyle dün Bosna Devlet Başkanlı- ğı, Federal Ordu ve Bosnalı Sırplar arasında bir ateşkes imzalandı. Başkent Saraybosna'da dün ya- şanan sakin havadan yararlanan yabancı gazeteci- lerin çoğu kenti terk etti. Dış Haberier Servisi - Bosna- Hersek'te mart ayından bu ya- na süren iç savaşta 1300 İcişi öldü, 700 bin kişi de evsiz kaldı. İç savaşın yarattığı göç dalgası- nın, Avrupa'da Ikinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük göç olduğu bildirili- yor. Savaş nedeniyle başkent Saraybosna da harabeye dön- dü. Bosna-Hersek'te 'derhal ateşkes' ilanını öngören bir an- laşma, Bosna Devlet Başkanlı- ğı, Federal Ordu ve Bosnalı Sırplar arasında dün imzalandı. Cumhuriyette, Yugoslav Or- dusu'nun desteğindekı Sırp mi- lislerin önceki gün ateşkes ila- nından önce başkent Saray- bosna'ya karşı giriştikleri sakh- n, iç savaşın patlak vermesin- den bu yana gerçekleşen en şiddetli çatışma oldu. Bosna-Hersek'te, mart ayın- da yapılan oylamada Müslü- man ve Hırvatlann bağımsızhk yönünde oy vermelerinin ardın- dan, bağımsızlığa karşı olan Sırplarla Müslüman ve Hırvat- lar arasında başlayan çaüşma- larda bugüne kadar 1300 kişi- nin öldüğü ve 700 bin kışinin de evsiz kaldığı haber venhyor. Çatışmalar nedeniyle bölgeyi terk edenlerin, İkincı Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'- da yaşanan en büyük göç dal- gasını oluşturduklan belirtili- yor. Gözlemciler, özellikle Saraybosna'dan kaçış yollan- nın kapalı olması nedenivje çok sayıda kışinin kentten ayrila- madığını. ulaşırrun yeniden sağ- lanması durumunda kentten kaçanlann sayısının çok daha büyüyeceğinı belirtiyorlar. Başkent harabe Federal Ordu desteğindeki Sırp milislerle Hırvat ve Müslü- man mılısler arasında yaklaşık 1.5 aydır süren çaüşmalar so- nucu başkent Saraybosna'nın da enkaz yığını haline geldiği bildiriliyor. Edinilen bilgilere göre, bugü- ne kadar kentte meydana gelen çatışmalarda, kesin bir sayı elde edilememesine rağmen, günde aralannda kadın ve çocuklann da bulunduğu ortalama 10 kişi hayatını kaybettı. Çoğu kımse- nin evsiz kaldığı kentte, işyeri ve fç savaşın yarattığı büyük göç, en çok çocuklan etküiyor (Fotoğraf: REUTER) dükkânlann hemen hemen hepsi ya harabeye döndü ya da yagmalandı. Başkentte yoğun çaüşmalar- dan kurtulmayı başarabilenler ise açlık ve salgın hastalık tehli- kesiyle karşı karşıya bulunu- yorlar. 50 bin telefon hatünm kesik olduğu kentte, merkez postane binası da tamamen yanmış durumda. Ulaşım siste- minin de ağır hasara uğradığı Saraybosna'da elektrik hatlan onanlamıyor ve yangınlar sön- dürülemiyor. Yeni ateşkes Bu arada. BM'nin girişimleri sonucu, Bosna Devlet Başkan- Uğı, Bosnalı Sırplar ve Federal Ordu arasında, 'derhal ateşkes' öngören bir anlaşrnanın dün ünzalandığı büdırildı. Bölgede bulunan BM Banş Gücü Sözcüsü Fred Eckhard, ateşkes anlaşmasının Saray- bosna'da imzalandığını ve ateş- kese uyulmas durumunda ta- raflann bugün bir araya gelerek görüşmelere başlayacaklannı bildirdi. Ajanslann bildirdiğine göre vanlan anlaşma uyannca taraf- lar başkent Saraybosna'yı bombalamayı da hemen dur- duracaklar. Bosna'da son gün- lerde iki kez ateşkes karan alın- mış, ancak bu kararlara taraf- lar uymamıştı. 4 ölü 40 yaralı Bosna- Hersek'in başkenti Saraybosna'da önceki gün meydana gelen çaüşmalarda en az 4 kişinin öldüğü, 40'tan fazla kişinin de yaralandığı haber ve- rilıyor. Çatışmalarda ağır top- lar, havan ve roket kullanıldı. Başkentte dün hâkim olan sakin havadan yararlanan ya- bancı gazetecilerin çoğunun kenti terk etmeye başladıklan, konvoy oluşturarak Hırvatis- tan'ın Adriyatik kıyısındaki Split kentine ulaşmaya çalıştık- lan bildiriliyor. Bu arada BM Güvenlik Konseyi, dün aldığı bir karar- da, Genel Sekreter Butros Gali'yi, Bosna-Hersek konu- sunda daha etkin bir politika izlemeye çağırdı. Almanya'da kamu işçileri, sendikanm imzaladığı anlaşmayı kabul etmediler Işçilerle sendika karşı karşıya • Kamu Hizmetleri, Nakliyat ve Ulaşım Sendikası güç durum- da. Sendika yönetimi nihai karannı 25 mayısta verecek. Anlaş- ma bağlayıcılığını koruyor. Yeni grev olasılığı çok düşük. yüzde 9.5 zam istiyordu. îşveren, yani DtLEK ZAPTÇ1OĞLU devlet ise yüzde 4.7 oranında artış öner- mişti. Grevlerden sonra taraflar yüzde BERLİN - Batı Almanya'da kamu 5.4'lük bir artış üzerinde anlaştılar. Sen- sektöru çahşanlan, sendikanın imzala- dika, üyelerini vanlan mutabakatı oyla- dığı toplusözleşmeyi reddettiler. Alman mak üzerine sandık başına çağırdı. Sen- sendıkal hareketinde eşi görülmemiş dika tüzüğüne göre toplusözleşmenin olay. "Kamu Hizmetleri. Nakliyat ve işci tarafından oylanarak kabulün gere- Ulaşım Sendikasf'nı güç durumda bı- kiyordu. Anlaşmanın kabulü için işci- raktı. Sendika yönetimi nihai karannı nin en az yansının "evet" oyu vermesi 25 mayısta yapacağı toplantıya erteledi. şartı vardı. Ancak işvereni temsilen İçişleri Bakan- Kama sektöründe çalışan posta ve lığı. pazarlığa yeniden oturmayı redde- demiryolu işçileri anlaşmayı kabul etti- diyor. Toplusözleşme bağlayıcıhğını ler. 446 bin nakliyat, ulaşım ve belediye koruyor. işçisinin ise sadece yüzde 44'ü sendika- Kamu çalışanlanyla işvereni temsil nın imzaladığı toplusözleşmeye "evet" eden İçişleri Bakanı arasındaki toplu- dedi. Özellikle grevlerin yoğunlaştığı sözleşme görüşmeleri, geçen hafta sonu- Hamburg, Berlin, Münih ve Frankfurt ca bağlanmıştı. Batı Almanya'da böyle- gjbi büyük kentlerde ret oraru yüzde ce devletin kuruluşundan bu yana 70'e çıktı. "Hayır" oyu verenlerin başın- kamu sektöründe yaşanan en uzun grev da, kent içi ulaşımında çalışanlarla çöp- noktalanmıştı. çüler geliyor. Sendika ılk başta ücret ve maaşlara Kamu çahşanlan, on bir günlük grev- den sonra sendikanın ulaştığı yüzde 5. 4'lük zam oranını baştan beri çok düşük bulmuşlar ve "Biz bunun için mi greve gittik" demişlerdi. İşcilerin memnuni- yetsizliği sandıku kendini belli etti. Kamu sektöründe günlük hayan felce uğratan grevlenn yeniden başlaması olasılığı yok denecek kadar az. Greve gidilmesi için sendika üyelerinin dörtte üçünün oyu gerekli. Posta ve demiryolu işçilerinin yüzde 5.4'lük zammı onayla- masıyla sendika bu çoğunluğu sağlaya- mıyor. Geriye sonuçtan hoşnut olma- yan yanm milyona yakın işçi kalıyor. Taraflar arasında imzalanan anlaşma bu koşullarda bağlayıalığını koruyor. Geriye halledilmeyen iki sorun kalı- yor: İşçinin hoşnutsuzluğu ve sendika yönetiminin aczi. Sendikal mücadele aynı zamanda ik- tidar kavgasıyla atbaşı gidiyor. İşveren, yani Kohl hükümeti diğer sektörlerde de yüksek zam taleplerinin önünü kes- mek için kamu sektöründe yüksek zam- lara baştan itibaren engel olmaya çalıştı. Öte yandan sendika yönetimi. 19 hazi- randaki seçimlere hazırlanıyordu. 19 haziranda sendikaya yeni yönetım seçi- lecek. Şimdiki yönetimin yeniden seçil- me şansı bu koşullarda sıfıra indı. Almanya'da sendikal mücadelede sı- ca bir mayıs ayından sonra daha da yakıcı bir yaza giriliyor. 2.5 milyona ya- kın metal ışçisı de greve hazırlanıyor. Almanya'nın çeşitli yerlerinde IG Metal Sendikası'na bağlı işciler bircr günlük uyan grevleri başlattılar. Matbaa sektöründe de toplusözleşme görüşmelerinin çıkmaza girmesiyle ön- ceki gün çok sayıda matbaa işçisi greve gitti. Almanya'da gazetelcrin çoğu yan hacminde yayımlanabildi. Grevlerden ülkenın en büyük yayın tröstü "Sprin- ger Verlag" da etkileniyor. En yüksek tirajlı "Bild" gazetesi sayfa sayısını ko- rumakta güçlük çekiyor. Batı Alman basın sektöründe yalnız ayn sedikaya bağlı matbaa işçileri deği!. yazı elemanlan da sendikal mücadele hazırlığı içinde. 12 bin gazete çalışan'ı için yüzde 10 oranında zam isteniyor. Gazete Sahipleri Sendikası bu zam ora- nını "gayri ciddı" olarak niteledi. Camillion'un temaslanndan sonuç yok Umut, Gali 9 nin raporunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Camillion ile BM yetkilileri Gustave Feissel ve John Paul Kawanagh'ın son tur görüşmelerinden Kıbns so- rununun çözümü konusunda net bir sonuç çıkmadığı öğrenil- di. Gözler BM Genel Sekreteri Butros Butros Gali'ye verilecek rapora çevrilirken diplomatik kaynaklar konunun "çözüme" doğru gittiğine dikkat çekiyor- lar. Sözkonusu temsilciler bu hafta boyunca Lefkoşa, Atina, Ankara üçgeninde temaslarda bulundular. öğrenildiğine gö- re temaslarda her iki kesim de BM Genel Sekreteri'nin ra- porunu ve 750 sayılı Güvenlik Konseyi karannı "görüşme ze- mini" olarak kabul etti. Ancak bunun, kayda değer bir gelişme olmadığı belirtiliyor. BM yetkilileri Rum kesi- mindeki temaslan sırasında bu- radaki siyasi partiler arasında izlenecek tutum konusunda gö- rüş aynlıklan bulunduğunu saptadılar. Vasiliu'nun ise BM'nin Kıbns konusunda artık sabnnın kalmadığını bil- diği. bu yüzden görüşmelere hazır olduğunu sık sık vurgu- ladığı ifade ediliyor. Edinilen bilgiye göre, soru- nun en önemli maddeleri ara- sında yeralan toprak ve göç- ler konusunda da herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Camilli- on görüşmeler sırasında harita isteminde bulunmadı. Camilli- on göçmenler konusunda ko- nuşmakıan çok dinlemeyi yeğ- ledi. Diplomatik kaynaklar. "bu aşamadan sonra ne olacak" sorusuna şu karşılığı veriyorlar "İki taraf da ,'olumsuzluk- lann kaynaklandığı kesım' imajını vermek ıstemiyor. Bun- dan hassasıyetle kaçınıyor. Şimdi. hafta boyunca süren te- maslano ardından Genel Sek- reter Gali'ye bir rapor sunula- cak. Gali raporu değerlendir- dikten sonra, ya yardımcılann- dan yeni bir tur temas isteye- cek ya da Denktaş'la Vasiliu 'yu New York'a çağırarak bir kez de kendisi görüşecek. An- cak BM'nin Kıbns sorunuyla artık daha fazla ilgılenmek iste- mediği bilinen bırgerçek.." Ankara'daki temaslannı ta- mamlayan Camillion dün İs- tanbul'a geçti. Esenboğa Ha- vaalanı'nda bir açıklama yapan Camillion görüşmelerden umut- lu olduğunu ve haziran ayından itibaren umut verici gelişmeler beklediğini söyledi. POLTTIKADA Seçinılerde önde giden Santiago zaferinin hikyle elinden alınmasını protesto edeceğini söyledi. Filipin seçiminde hile iddiası MANlLA (AA) - Filipinler'de yapılan başkanlık seçimlerinde önde giden eski yargıç bayan Miriam Santiago. seçimlere geniş ölçüde hilekanştınldığını iddiaetti. Santiago. "zaferinin hileyle elinden alınmasf' durumunda ülkeçapında protesto gösterileri düzenleyeceğı uyansında bulundu. Yolsuzluklara karşı mücadelesiyle yaygın bır destek kazanan Santiago'nun. sayımı tamamlanan ilk sandıklarda önde olduğu görülürken. daha sonraki sonuçlar. Devlet Başkanı Corazon Aquino'nun desteklediği eski Savunma Bakanı Fidel Ramos'un aradakı farkı kapatmaya başladığını gösteriyor. Bayan Santiago'nun "hile" ıddıasıyla bugclişmeyi ıma ettiği belirtiliyor. SORUNLAR ERGUN BALCI Çekiç Güç... Kuzey Irak Kürtlerini, Saddam Hüseyin rejiminin sal- dırısından koruma gerekçesiyle Türkiye'de konuşlan- dırılmış olan Çekiç Güç'ün süresi 30 haziranda doluyor. Ankara Bürosu'ndan arkadaşımız Haluk Geray, müttefik- lerin bu sürenin uzatılması için Türkiye'ye 'sözlü istekleri- ni' ilettiklerini, bu isteklerin kamuoyunda baskı olarak de- ğerlendırilmemesi için yazılı ve resmi bir başvurudan kaçındıklarını bildiriyor. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen ise Ingiliz yetkili- lerinin "Çekiç Güç olmaksızın Kürt özerk bölgesinin ger- çekleşemeyeceği" görüşünde olduklarını, bu nedenle Çe- kiç Güç'ün süresinin uzatılmasını istediklerini yazıyor. Açık konuşalım. Çekiç Güç, bize başından beri sevimli gelmemişti. Bir ülkenin, komşusuna müdahale etmek için topraklarını yabancı ülkelerın askerlerine açmasını. onla- ra üs vermesini, doğrusu onurlu bir dış politika ile bağ- daştırma olanağı pek yoktur Sayın Demirel'le Sayın Erdal inönü muhalefette iken ANAP hükümetinın Çekiç Güç'e ül- kemizde konuşlanma izni vermesini sert biçimde eleştir- mişlerdi. Ancak kendileri iktidara gelince, bu sertlikleri, 'mülayim' bir tavra dönüştü. Çekiç Güç, ANAP döneminde Kuzey Irak'ta kurulmastna önayak olunan 'Guvenli Bölge nin bir bakıma doğal, mantıksal uzantısıdır. 'Güvenli Bölge'deki büyük iktidar boşluğu, belki de en çok PKK'ya yaramış, PKK militanları, Bağdat'm yardımı ile sahip oldukları ağır silahlarla, Gü- venli Bölgede kurdukları kamplardan Türkiye'ye yüzlerce kişilik birliklerle saldırı düzenleyecek güce ulaşmışlardır. Çekiç Güç'ü Türkiye'de konuşlandırmanın amacı, Sad- dam Hüseyin'in Kürtlere karşı yeni bir saldırı düzenleme- sini, böylece yüz binlerce Kürt sığınmacının tekrar Türkiye sınırına yayılmasını önlemek olarak açıklanmıştı. Evet, Çekiç Güç'ün amacı bu şekilde açıklanmıştı, ama zamanla Çekiç Güç'ün, resmen açıklanan amacından değişik amaçlara hizmet ettiği gorüldu. Örneğın Çekiç Güç, Kuzey Iraklı Kürt liderlerle Bağdat hükümeti arasındaki özerklik görüşmelerinin çıkmaza girmesinde dolaylı olarak rol oy- namıştır. Batı basınında.Çekiç Güç'e güvenen peşmerge liderlerinin görüşmelerde tutumlarını sertleştirerek uzlaş- maz tutuma girdiklerine ilişkin bir dizi haber çıkmıştır. Böylece Çekiç Güç, Kürtleri Bağdat'm saldırısına, Türki- ye sınırlarını da yeni bir sığınmacı akınına karşı koruma işlevinin ötesinde Kuzey Irak'ta Bağdat'tan bağımsız, ayn bir Kürt biriminin oluşmasına yardım etme işlevini üstlen- miştir Nitekim Ingiliz yetkilileri, Çekiç Güç'ün Kuzey Irak'- ta "Kürt özerkl bolgesının guvencesi" olduğunu açıkça ifa- de etmektedırler Çekiş Güç yerine Kurt sığınmacılar için kurulan tampon bölgede BM gözlemcilerinin yerleştiril- mesi düşünülebilirdi Sayın Ozal ve onun çizgisini savunan kimi çevreler Gü- venli Bölge ve Çekiç Güç'ün Türkiye sınırlarını yeni bir sığınmacı akınına karşı koruyacağını savunurken Kuzey Irak'ta merkezı yönetimden kopmuş, ayn bir Kürt bölgesi kurulmaktadır Bölgede, 17 mayısta seçımlerle kurulacak özerk yöneti- min PKK'yı nasK engelleyeceğı ise merak konusudur. Lübnan'ın Bekaa vadisindeki kamplarını boşaltan PKK mi- litanlarının büyük bir bölümünün Kuzey Irak'taki Sengal bölgesine yerleştikleri bildirilmektedir. Durumu, galiba en iyi, The Economist dergisi özetliyor. Şöyle diyor dergi, son sayısında çıkan konuya ılişkın yazı- da: "Kuzey Irak Kürtleri, bolgedeki ülkeleri kuşkutandtf' mamak için sadece özerklik istediklerini. bağımsızlıkta gozleri olmadığını soyluyorlar. Ama açılan yol oraya gı- der..." Soruna bu açıdan bakıldığında. Türkıye'deki Çekiç Güç'- ün Irak'ın parçalanmasına giden yolun açılmasında önem- li rol oynadığı düşünülebılir. Fransızsağı yerinde sayıyor MtŞEL PERLMAN PARİS - Fransa'dakı sol ikti- dann yıpranışından. demokra- tik sağ muhalefetin hangı ne- denlerle yararlanamadığı ve "yerinde saydığı", geçen gün- lerde yeniden göze çarpıcı bir şekilde sergilendi. Bu durumu millet meclisin- de çok net bır şekilde ortaya ko>an anayasa değişikliği gö- rüşmeleri bilındiğı gibi Maast- richt antlaşmasındaki bazı hü- kümlerin ulusal egemenlik il- kesıyle bağdaştınlması çaba- lanna yönelik. Geçen çarşamba 3 Bailık ül- kesindeki resmi gezisine başla- yan ve söz konusu tumeden dün Pans'e dönen Cumhur- başkan Françoıs Mitterand. şu anda sağ muhalefet karşısında önemli bir puan kazanmış bu- lunuyor. Çeşitli gözlemcilerin. meclis- teki son oylama ile Mitterand'- ın liberal sağ muhalefetin "bö- lünüşü"nü kamuovu önünde sergılemeyi başardı şeklindeki değerlendirmesi. sağ çevreler- de de açıkça kabul edilen bir gerçek. Örneğin. muhalefette- ki neo-gollist RPR partisi Ge- nel Sekreteri Alain Jupp. "Sa- yın Mitterand'ın sıyasal maha- ret"ine bu gelişmede pay ta- nırken "ama bu işte, bizim de' lıatın sayılır bır sorumluluk payımız var" demekten dc kendini alamadıAParti başkanı Jacques Chirac'ı^ "sağ kolu". aynı zamanda. sağ muhalefe- tin son yerel ve yörcsel sccim- lerde "sağladığı zaferi de har- cadığı" görüşünde. RPR'nin aldığı lavnn mec- liste büyük bir fiyasko ile so- nuçlanmasının başlıca sorum- lusu olarak paninin lideri. eski başbakaniardan Jacques Chi- rac gösteriliyor. Kendisi. RPR milletvekillerine oy özgürlüğii tanımış olsa bıle "çekımscr kalmayı" ycğlcycn lavnnı. meclis grubunu oluşturan 126 millctvckilindcn sadece 88'i bc- nimsedi. Son zamanlarda. "cumhur- başkanı adayı imajV'nı durma- dan iyıleştirmeyc özcn göstc- ren Chirac'ın son siyasal kara- nyla preslijinin sarsıldığına işaret edenler. buna karşılık. muhalefetin diğcr ortaklan L'DF ile LDCnin "akıllıca" olumlu şekilde davranarak iyı bir yatınm gcrçcklcştirdiklcri- ni behrmor. Şöyle ki UDFnin başı Valr\' Giscard d'Estaing ile UDC'nin önderi Picrre Mc- haigneric. yannm Maastricht Avrupa'sına umutla bakmak- ta. Öte yandan şunu da bclirt- mek gerekir ki sosyalistlcrin 263 üyeli meclis grubunda da anayasaşa ilişkin öncrilerin dcğişikli'klcrc. aralannda eski savunma bakanı Jean-Pierre Chevnement'ın bulunduğu 5 milletvckili karşı çıkarken 3" ünün de çekimser kaldığ kay- dedildi. Şu anayasa değişikliği konu- sunun sadece birinci aşaması- dır tamamlanan Şimdı sıra konuyu haziran başında elc alacağı söylcncn scnatoda. Oy- lanan metnin meclis vc senato- da "tıpatıp aynı" olması gerc- kiyor. Muhalefetin çoğunluk- la olduğu senatoda ise "işlcrin kolay gitmeyeceği" tahminını yapanlar var. VEFAT Baromuzun 12520 sıcil sayısında kayıtlı AVUKAT HASAN SOYBÎLGİN vefat etnuştır. Azız meslekdaşımızın cenazesı cumartesi günü (bugün) Beşıktaş Sı- nanpaşa Camn'nde kılınacak öğle namazını müteakıp ebedi ıstırahatga- hına delnedılcccklır. Merhuma Tanndan rahmet. kederli ailesine ve meskkdaşlanmıza baş- sağlıği dılenz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI