15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 SaitFaikamlıyor •Kültür Servisi-Heryıl olduğu gıbi bu vıi da ünlü öykücü Sait Faik Abasıyanık 17mayıs pazargünü saat 11.30'danitibaren Burgazada'da anılacak.Anma töreni nedeniyle Ada Dostlan Derneği'nin girişimi ile Burgazada Cennet Bahçesi'nde Saiı Faik'in şiir,öyküveanılanndan oluşanbirprogram düzenlendi. Anma programına Perihan Ergun. Prof.Asım Mutu. M.Gürpmar. Konur Enop. Güven Turan, SennurSezer. Tahir Özçelik. Faik Baysal. Salım Rıza Kırkpınar. Gülsüm Akyüz .Celal Erdi konuşmacı olarak katılacak. İstanbul Bulunmaz Tiyatro sanatçılan. Hilmi Bulunmaz yönetiminde Sait Faik'in şiir ve öykülerini seslendirecek. Buyıl Sait Faik Öykü Ödülii'nü kazananOya Baydar'ada bironur plaketi verîlecek. Burgazada'ya Kabataş'tan saatO9.l5'd'e,Sirkeci'den 10.15'de, Kadıköy'den 10.30'da ve BostancTdan saat 1O.OO'da vapur kalkıyor. Rüşdu'nün yeni krtabı • LONDRA(Reuter)- 1989'dan bu yana gizJilikte yaşayan Salman Rüşdii. '" Mağriplinin Son Ahı"adlı yeni roman yazmakta olduğunuaçıkladı. "Seytan Ayetîeri"adlı kitabı y üzünden üçyıl kadarönce Humeyni'nin hakkında idam fermanı çıkarttığı Hint asıllı İngilizyazar. yeni kitabını 1993aralıkayına kadar lamamlayacağmı ve kıtabın 1994te' yayımlanacağını belirtti. Rüşdu'nün verdiği bilgiye göre.yeni romanda anlatılan dünyada.herkeseski mutlak düşünceleryüzünden toplum dışına ıtilmiş durumda: Doğulu ya da Batılı herkesin nasıl yaşamak istediğini yenidcn düşünmesi gerekiyor. Türkçinive keramikleri • Kültür Servisi-İstanbul Arkeoloji Müzelen'ne bağlı Türk Çinı ve Keramıkleri Müzesi ycnı düzenlenmiş şekli ile 28 mayıs perşembe günüaçılıyor.Müze açıhşında Kültür Bakanı FıkriSağlardahazır bulunacak. San resitaliKültür servisi-Genç soprano Ayşe Sezerman'ın şan resitali bugün saat 19.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yer alacak. Sezerman.Aşk ve Şaka" konulannda çeşitli şarkılardan örülü bir resital sunacak. Almanya'da doğan Sczcrman. Üskü'dar Amerikan Koleji. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuan Şan Bölümü ve Indiana Üniversitesi Şan bölünilerinden mezun oldu. Sezerman'ın dinletisinde Fransız, İspanyol veGüney Amerikalı bestecileryer alıyor. Möbeccel Kıray söyleşisi • Kültür Senisi-Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nın "Kuşaklar Buluşması' adı altında gerçekleştirdiği toplantı dizilerinin dördüncüsü bugün gerçekleşecek. Marmara Belediyeler Birligi Konferans Salonu'nda saat 14.00'de başlayacak toplantıya konuşmacı olarak Prof.Dr.Mübeccel Kıray katıhyor.(527.78.01) Edebîyatve Mizah • Kültür Senisi- Gebze Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi edebiyaı etkinlikleri bugün "Edebiyat. Mizah ve Her Şey Hakkında' konulu söyleşi ilesürüyor. Belediye Meclis Salonu'nda saat 15.00'de başlayacak söyleşiyi Akgün Akova yönetiyor. Konuşmacılar. Vedat Özdemiroğlu. YavuzTaran ve Serhat Gürpınar. Aykırı'da Kızkulesi IKülrür Senisi-Aylık kültür, sanat, edebiyat dergisi Aykın'nın mayıs ayı savısı Kızkulesi özel sayısı olarak yayımlandı. Dergide Mehmet Kına'nın 'Kızkulesi', Sunay Akın'ın. 'Kız Kulesi ŞiirCumhuriyeti' ,I-layrettin Horoz'un. 'Kızkulesi Şiir Kitaplığı Olmalı...', Kıymet Erzincan'ın 'Açık Bırakın Pencereteri Özgürlük Sinsın Her Yana', Mustafa Erdem Özier'in "Kızevim" başlıklı yazılanna yer veriliyor. Aydın Teker'in hazırladığı'Ağulos' adlı gösteri bugün üçüncü kez sergileniyor Darîsınözgürlükyolculuğu• Aydın Teker'in ko- regrafık projesi 'Ağu- los* bugün önce Aya- sofya ve Sultanahmef - in aydınlanmış gör- kemli gövdeleri önün- de oynanacak. Daha sonra 'Ağulos' seyirci- yi Yerebatan Sarayı'na götürecek, ikinci bö- lüm orada sular içinde canlandınlacak. ŞEBNEM AKSAN Afolos, koregraf Aydın Te- ker'in koregrafik bir projesi. Ha- rcket birimi dısında bütün öğele- nn değışımıni öngören yapıt, her seyirci önüneçıkışmda kos- tümü. tasanmı, müziği, mekânı. danscı sayısı değişerek yepyeni boyutlar ve yorumlar kazan- makta. Bu farklı yaklaşımı se- yirciye göstermek amacı ile yapıt her ortaya çıkışında en az ikı kez değişik biçimde oynanı- yor ve bir daha tekrarlanma- mak üzere gelecekteki bilinme- yen bütünlüğüne doğru yol alı- yor. Bugün saat 21 Wde 3. kez se- yirci önüne çıkacak olan Ağu- los bundan önce ilk olarak Mart I991'de Mimar Sinan Üniversitesi giriş salonu ve he- men ardından bahçede camlı kafeterya içinde sergilenmiştı. İik bölüm flütçü Güney Yetiz'ın şeslendirdiği Casella'nın müzığı ile dansçı Ebru Anıt Ahunbay tarafından canlandırılmıştı. İkinci bölümde ıse Aydın Te- ker dansı cam mekânın içinde sergjlerken. seyirciyi cam mekânın dışında bırakmış ve böylece bir akvaryum esprisi varatmıştı. Bu bölümde yapıta Semih Fırıncıoğlu'nun müziği cştik ctmiş. kostüm tasanmlan Î pör Hanımvan tarafından rçekleştirilmiştı. Ağulos'un ikinci kez sergilen- ışesi. 24. Uluslararası Tiyatro Tenger'in sergisi Galeri Nev'de Yapıtlarda görselleşen düşünce • Henüz ikinci sergisini açan Haie Tenger'in yapıtlan, modern teknolojilerin. çağdaş yaşamın olumsuzluklannı esprili bir dille görselleştiriyor. Ağulos bugün İUıan Usmanbaş ve Ligetti'nin müzikleri eşliğinde sunulacak. (Fotoğraf: YAŞAR SARAÇOĞLU) Kongresi çerçevesinde (Mayıs 1991'de) Yıldız Sarayı Silahha- ne'de ve gene hemen ardından Hasbahçe'de yer almıştı. Bu ikinci yolculukta Ağulos'a İstanbul Opera \e Balesi baş dansçılanndan Oktay Keresteci katıldı ve Silahhane'de canlı saksofon doğaçlaması eşliğinde bir üçlü olarak ortaya çıktı. Kostüm çizimine sanatçı Zepür Hanımyan'ın yanı sıra Ayşegül Alev katıldı. Hasbahçc'dekı tekrannda ise Oktay Keresteci. Bach'ın B Mı- nör Mess'i eşliğinde yalnız dans ettı. Ancak yağmur yağmasıyla. vücudundan buharlar çıkarak dans etmck lütfuna crişcn Ok- tay Keresteci'den. olayı şemsi- ye altında izleyen seyirci bir an gözünü ayıramadı. Bu kez olay daha da büyü- yor!.. Afiş. tasiinm, çevredüze- ni. fılm yapımcılan olaya katılı- yor. danscılann sayısı beşe çı- kıyor. Oktay Keresteci ve Ebru Anıt Ahunbay "ın yanı sıra yapıta. gene İstanbul Opera ve Balesi baş dansçılanndan Sibel Sürel, Turkuaz dansçılanndan Olcay Karahan \c Aydın Teker kendisi katılıyor. Bu kez ilk bölüm bugün Top- kapı Sarayı gırişinde. Eminönü Belediyesi trafik işlcrınc ait. içinde her tür hurdanın bulun- duğu bir mekânda. Ayasofya vc Sultanahmet'in aydınlanmış görkemli gövdeleri önünde oy- nanacak olan Ağulos'a İUıan Lsmanbaş'm "\aylı Dördül 70"i canlı olarak eşlik edecek. Çevre tasanmını Devlet Opera vc Balesi dckoralörlennden Seiçtık ToHu vc kostümlerini Ayşegûl Alevgercekleştirmekte. Yanm saat sürccck olan bu bö- lümün bitiminde. koregrafik projc gcreği Ağulos, seyirciyi Yerebatan Sarayı'na gölürccck vc ikinci bölüm burada sular içinde. LJgetti'nin müziği eşli- ğinde çok farklı bir biçimde canlanacak. Yoğun uğraş sonucu ortaya çıkan yapıı sadccc bir kez can- lanarak her scfcrinde yeni bir arayış, yeni bir yolculuğa çık- maktadır. Aydın Teker'i sınır- lamak olanaksız, peşine takı- lan bütün sanatçılar da her şcv- lennı vererek bu yolculuğa baş kovuyorlar. "Ncdcn olmasın?" diyor Ayden Teker "Yanılmak da. ycnilmck dc var, olsun yaşa- yalımgörclim. bırdeneyclim..." Sanatia öncmli olan da bu heyccanı duymak ve cesur ol- mak dcğıl mi? Ağulos bu kez Dcv le*. Opera vc Balesi. İslanbul Büyükşehır ve Eminönü Belediyesi. Pa- mukbank, Dörtel Gümrük Ser- visi, Yılmaz Zenger ve çeşitli dostlarm yardımlarıvla yola çıkıyor. gelin hcp birlikıc izlcyc- lim. p zamanlarda ülkemiz deneme yazınında sevindirici bir gelişme izleniyor Deneme, edebiyatın üvey evladı ım? • Okumaya isteklilerin sayısında bir artış oluyor mu bilmem. Ama yazanna pek şan şöhret sağlamayan bir tür olmasına karşın dene- meye kalem üşürenler çoğalıyor. Çeşitleniyor, zenginleşiyor yeni yönsemeler kazanıyor denememiz. Ne denir; deneme yaz, denize at... FÜSUN AKATLI Deneme edebiyatın üvey ev- tadıdırdiyedüşünür. bunu ora- da burada söyleryazanm. Hat- ta birdefasında daha da abartıp evlatlık yazgısıyla koşut lut- tnuştum denemenin yazgısını Haksız dcğilim; anlı şanlı ro- manın zanf ve gönül çelici hıkâyenın süzme edebiyat olan şiirin yanında denemeye çoğu kez arka sıralarda, tahtayı zor göreceği bir yer verilir. Geçen yıl televizyonda edebi- yat üzerine birer saatlik iki açı- koturuma katılmıştık beş ede- biyatçı arkadaşımla; deneme üzerine ancak son dört dakika- da kopuk kopuk üç-beş söz edebildik. Ben yine üvey evlat teranesinden dem vurdum, on- larkatılmadılarbana. Deneme- yi çok severek okuduklannı söylediler. Edebiyatçılar dene- meyiseverelbet. Sevdikleri konulara el atar denemeci; kalem ehlıyse. sev- medikleri, ilgilenmedikleri bir konuyu bile keyifle okutur onlara. Edebiyat vardır, yani kendileri ve işleri vardır dene- menin içinde bir biçimde. Onun için severler. Ama edebiyatçı olmayan okura denemeyi sevme fırsatı ne kadar veriliyor? Mesele bu- rada. İnsanlanmızın zaten vak- tı dar! Okumaya ayıracaklan vakti "doğru dürüst" bir şeyler okuyarak değerlendirmek ister- ler. "Haydi biraz da edebiyat okuyayım" diyerek •"doğru dü- rüst"e bir parantez açsalar bile üzerinde konuşulan, üzerinde konuşabilecekleri bir şeyleri yeğlerier. Deneme yaya kalır bu yolda. Sonra bu vakti çok dar olan •"ınsanlanmız" düşünmeyi hele hele düşündürülmeyi külfet sa- yarlar. Deneme ise birdüşünce- yi komprime etmeyi değil, etkin okurla düşünce paslaşmayı amaçlar. Çalım atarsa da atar... ama "gole gıden bir kaplan" değilir çoğu kez. Sonra bu "insanlanmız" cid- didirler. Olur olmaz hafifliklerden. sululuklardan hoşlanmazlar. molla kalemındendırler. Dene- mecılere gelıncc cn ağırbaşlısı bile ciddiyeli anca üslupta ko- onu. Ben de neredeyse yirmi bcş yıldır kalem yorduğum dene- meye itibar kazandıımak için biraz da bcncil bırgayrctkcşlik- lc, hcrfırsatta bu türünolanak- lanndan. açılımlanndan. ufku- nun. yelpazesinin genışlığın- den. tadmdan tuzundan. zcn- gınliklcrindcn dcm vurup du- ruyabilir. Yazdıklan şey. yazılacak şey midir bakarsanız. Sap derken saman deyiverirler. Tanımı bu. Adı üstünde denemenin. Böyle olunca da büytiklerin isine kanş- masın, kardeşlerinin lokması- na ortak olmasın. ayak altında dolaşmasın diye ıtip kakıyorlar rurum. Denemenin ustalannı anım- satıp "insanlanmız"ı heveslen- dirmek isterim. Salah Birsel derim. Ataç de- nm. Umberıo Eco. Octavio Paz. Ncrmi Uygıır. Papini. Enis Batur... derim. Günlükle- n. anılan katanm işin içinc... İlle de okusunlar denemeyi, tanımadan reddetmesinler iste- rim. İşteyine fırsat bu fırsaı... Son zamanlarda sevindirici bir ge- lişme izleniyor deneme yazı- nında. Okumaya isteklilerin sayısında bir artış oluyor mu bilmem: ama yazanna pck şan şöhret sağlamayan bir tür ol- masına karşın dcncmeyc kalem üşürenler çoğalıyor. Çoğalmak bir şey değil de çeşilleniyor. zenginleşiyor. yeni vönsemeler kazanıyor deneme- miz. Nc dcnir: deneme yaz, dc- nıze at...Aydın Uğur'un yazı- lannı Gergcdan vc Argos'ta zcvklc ızliyordum. Görmediğim bazı yazılannı da eklevcrek kıtaplaştırmış on- lan üğur. Kesfedümcmiş Kıta: düşünmekten üşcnmcycn bir çağdaş aydının gözüyle. bir sos- yaî bilimcinin gözlüğüyle. doğ- ma büyiimc şchirli birinin gör- güsüylc tcrtemiz. lczzctli bir istanbul Türkçcsiyle. incc bir mi/ah duvgusuyla yazılmış deııemcleri bir araya gctiriyor Gündclik yaşam. yaşamın kıyısmda değil. ta göbeğindc ver alan. onunla örlüşmcsınc bılcmcdınız bir pasparıuluk pay kalmış bir hengâmcdir vc gündelık yaşamı. ancak dene- meci yazar. Aydın Uğur'un zihniyet ka- lıplanmızın görüngesinden (pcrspcklıv)gözicdiklcrinioku- mak. ınanın çok kcyitlı. Dcnc- mclenn kimısi bırprojcktörgü- cünde (fcminizm. crkck vc kim- lik) kımiM kıl-tüy denip gccilc- bılccek ayrıntılardan birsosyo- lojik analız ürciccck incclıkte (bu bir kıl olmavabilir) ve hcpsı çok zekicc. Bir deneme kitabı daha oku- dum. "Teknoloji. dil vc ılcıişim üzerine dcnemclcr" alı (ya da üst) buşlığıyla: Ay Çörcği. Ya- zan Mustafa Arslantunalı. Okumayı vcdüşünmeyi bildiği- ni hcmen anlıyorsunuz bu gcnç yazann. Bunlar kadar neredey- se daha da önemli (ama tabii bunlara sıkı sıkıya bağlı) bir şey daha yazmavı da biliyor. Üslc- lik kıv'rak. lezetli. uçan bir biçc- mi var.Bilgisayar. yapay zckâ. silikon. makinc. sibcrnctik, bi- lim vb gibı soğuk bulunabilc- cek konular üzerine sıcak. oku- nakh yazılar. Deneme türü için reklam âdcta Arslaniunalfnın kıtabı. İlk yazısının biraz "bilmiş" edası ürküımcmeli okuru. He- mcn açılıyor. cğlcnerck. eğlen- direrck v azıv or. Hem de son de- rccc sıkıcı kitaplar devirmcden kapısından bakamayacağınız çok ilginç konulardan açıvor. Ben kitabı biıırdiğimdc sonu- cu yine kendimc vontium. "As- lan Mustafa Arslantunalı" di- ycccğime. "Yaşasın deneme" dedim durdıım. LLDMİLA BEHRAMOĞLL "Genişlerilmiş Sanat" kav - ramı 6O'lı yıllardan bu yana gillikçc öncm kazanıyor. Yalnızca bir süs ya da dcko- ratif öğc olmaktan <;ıkan sa- nat yapıtı, loplumsal gerçek- liğc karşı projclcr ürcımcyc koyuldu. Son yıllarda toplu sergilcr- dc yapıllannı gördüğümüz vc hcnüz ikinci kişıscl sergisini açan 1960 doğumlu Halc Tcngcr'in yapıtları da mo- dcrn ıcknolojilcrin. çağdaş yaşamı olumsu/luklannı. yağ sanayi atıklan. mctallcr. plas- tik oyuncaklar. far. pompa gibi sıradan materyali bir ara- ya gcıirerck melafizik. csprılı bir dillc görsclleşliriyor. Tüm çalışma- larda siyah ren- gın düşüncedc uyandırdığı _vo- ğunluk ile parla- manın. yansı- manın çok bo- yutluğu vc al- bcnısıni kul- lanmış. Çağdaş sanatçılardan pck çoğu var olma ve yokluk sorunları üze- rinde yoğunlaşi- vor. Halc Tcn- gcr'ın hcykel cnstalasyonlan da aynı kayeıyı yansıtıyor. Daha öncekı çalışmalannın da siircklılığ] ıçındc ıncecık. çıta ayak lar. laşiyıcı eİcman- lar üzerinde daha kütlcvi. ağır görünüşlü. zıt Ibrmlarolur- lulmuş. Olmaz- oljbılır ıkılemı sık sık giindcmc gclıyor bu vapı- tlftr sorgulanır- kcn. Tclclgıj.ahi/c- siyle döviişcn laş dcvri ınsanlan. dünyayı kıskacına ulmiş bir dcmır ıım- sah pcnçc (findıkkıran gıbı). yukansı bıyık aşağısı vıkalı göstcrcn gündcmdc bir bölgc- nin hüriuiM vc başka daha nc- lcr canlandınlmı> bu scrgıdc. Hcr yapıtta bir dınünccnın görsellcşmcbi. sembollcr yo- luvla. olup bıtenc kara mi/ah tar/ında clcşıırı var. Bir makinc aksamı olsa gc- rck kocaman bir spiral sergı- dcki ikiçalışmaya hcm görscl hcm dc sivasal anlanı gctir- miş. O kocaman simsıyah do- mıı spıral. kapkara motor yağı dolu (Halc bu gcrcci çok scvcr) bir çukurluğun üzerinde (nasıl bcccrilmışsc) dikcy duru- yor. Yağın içinde yansımasını bulan spiral dönc dönc kapka- ra sonsuzluğa doğru yok olu- yor. Yalnız bu kadarı form.dü- zcnlcmc vc konscpt olarak \alın bir çağdaş tasarım ba- şansı taşıyor. Oysa bitmiyor. hcpsi aynı mi- nik kara llgürlcr. mınık robol- lar sanki ü/crındc kaydıraktay- mışgibıycrlcştirilmış. Yaşamın başdöndürücü dolambaçların- da insanoğlunun robotlaşarak yok oluşa kaydığmı simgcleyen bu yapıl. her şey bu kadar ciddi olmasa. kolavlıkla scv^mli bir "kılch" olarak tanımlanabilır- di. Aynı ciddı spiral bir başka yapıtta dcnı/dalgasını simgcli- yor. Bir kıvnmının içinde üzc- Hale Tenger'in yapıtlan İstanbul Galeri Nev'de 2 hazirana kadar görülebilecek. Ser- gideki ilginç yapıtlardan biri de "Böyle Tanıdıklanm V'ar." , A , a rindc "shcciN" va/an birdcmir kavık vc gcnc kürck çckcn ro- botçuklar var. Bir ke/ daha aynı simgccilik. v inc "kuch"c ıcğci gcçcn nıade- ııi bir kompo7İsvon. Tcngcr'in vapıtlan hcm anla- şılan ama "/or" mcvıjlarıvla çağdaş vaşantıyı Mingclcrkcn tüm scvınılılıklcrıııın vanı sıra ınsana duyumsatlıkları dchşct ile dc biişarılnıış kavramsal ça- lışmalar. Halc Taıgcr \<T<»/\/ hımıhııl (.Hilcri \<T.V nhivts-2 luızıiıiıı IBM PS/2 Festİl|||i|iı 20. İstaııhııl Festivalı'ıüıı eıİÇök izleııeeek etkiııli«i... İlkbahar ödülleri sahiplerini buldu AKM Gişeleri'ndeki IBM PS/2 ekranmdan, festivaldeki tüm etkinlikler hakkında bilgi alabilirsiniz. Sadece ekrana dokunmamz yeterli... İstediginiz bilgi, müzik eşliğinde -fotoğrafları, program içeriği ve fiyat seçenekleriyle- karşınıza gelecek. İ y i s e y i r l e r . IBM PS/2 Festival Ekranı; IBM PS/2, dokunmatik ekran ve IBM AVC adlı multimedia programuıdan oluşmaktadır. Kültür Servisi- Çankaya Belediyesi ve Damar Edebryat Dergisi, 1992 İlkbahar Öykü ve Şiir Ödülleri sonuçlan açıklandı. Şiir dalında, Vecihi Timuroğlu.Ali Püs- küllüoğlu. Ahmet Telli. Behçet Aysan ve Özgen Seçkin'den oluşan sececi kurul bi- rinciliğe. Alaaddin Emre'nin "Göze Batan Düşler'ini, ikinciliğe Mehmet Ragıp Üna- lan'm'Sürekli ve Birer Birer" ini üçüncülü- ğe ise, Veysel Çolak'ın 'Umut Aşktadır'ını uygyun buldu.Öykü dalında. Şemsettin Ünlü. Ali Hısan Mıhçı. Lütfıye Aydın. İzzet kıhçlı ve Özcan karabulut'un oluş- turduğu seçıcı kurul. birinciliği. Hasan Ali Toptaş'ın "Ölü Zaman Gezginleri'. ikinci- liği Ferhan Şaylıman'ın "Sığınak". üçüncü- lüğü de Dinçer Sczginin 'Sokağa Çıkma Yasağı" adlı dosyalanna verdiler. Çocuk Edebiyatı şiir ve öykü-roman dalında Mehmet Aydın. Hüseyin Atabaş. Ülkcr Köksal. Öner Yağcı \c İlhan Cern Erscven'dcn oluşanseçici kurul şiırdc bi- rinciliğe. Hüseyin Yurttaş'ın 'Scvgiyle Dönsün Dünya'.ikinciliğe Ahmet Uysar- ın "Kuşgölü'ndc Günlcr'.üçüncülüğc Hüseyin Güneyin ' Çocuk Şürleri' adlı dosyalannı değcr buldu. Öykü-romaiî dalında da. Mehmet Gü- lcr'in "Kcsckağidı L'stalan'nı birinciliğc. Aysel Kumru korkut'un Orman Kardcşin Mektubunu ikinciliğe. Yılmaz Odabaşı- nın Çocuklar vc Adrcslcrini üçüncülüğc seçti. İNGİLİZCE'yi 8 ayda konuşun sizi Amerikalı dostlanmızla tanıştıralım. Bahariye Cad. 62/3 349 59 38 İSTANBUL 3. SULH HUKUK HÂKİMLİCI'NDEN 1991/1210 Davacı Nurdan Kanbil tarafından mahkememizde veraset davası açılmıştır. Müleveffa Bünyamin Kanbil'in sağ kalan eşi MEDİNE KANBlL'e tebligat yapılamamaktadır. Bu itibarla, MEDİNE KANBtL'in 29.6.1992 günü saat 10.00"da ya- pılacak olan duruşmaya gelmesi, gelmediğı takdirde intika) eden mi- rasta mülkiyet hakkını tercih «nmij sayılacağı hususu teblig olunur. 29.4.1992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle