Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 16 MAYIS1992 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
900 YıllıkKopukluk
OrtaAsya Turkluğuyle aramızda uzun yıllar suren kopukluk, dıl (anlaşma)
yönünden onemlı sorun yaratmış gorünuyor. Turkıye Turkçesındekı gelışme.
oralarda gerçekleşmemiş İletişım sağlamak içın belırttığim bölgesel ajanslar
kurulmah ve haberleşme sağlanmah
HIFZITOPLZ
Başbakan Sayın Demırerın Asya Türk Cum-
hunyeüenne yaptığı gezıye kaülarak bu ulkelen
bıraz tanıma olanağını buldum Kafamdakı Or-
ta Asya düşüncelen sılındı \e bunun yennı ger-
çekçı bır göruntu aldı Ozbekıstan, Kırgızıstan,
Kazakıslan, Turkmenıstan ve Azerbaycan ın
başkentknnı çok kısa bır sure ıçın bıle olsa, gor-
mek ve ınsanlarla iletişım kurma gınşımlennden
çok yararlandım
Bızım Orta Asya halklanyla ıleüşım kurabıl-
memız hıç kolay değıl Arada 900 yıllık bır ko-
pukluk var Bılıyoruz, Selçuklular on bınncı
yüzyılda Anadolu'ya gelmışler. Tuğrul ve Çakır
beyler Yakındoğu'da ımparatorluğun temellen-
nı altıktan sonra Kutalmış Be>, 1049'da Pasın-
ler Muharebesrnı kazanarak \nadolu nun
yolunudçmış Alparslanda 1071'deMalazgırt'-
te Anadolunun tapusunu ele geçırmış Ne ol-
muş ondan sonra
7
Bız Anadolu'ya yerleşmışız
Orta As\a ılede yavaş yavaş ılışkılenmızı kopar-
mışız .
O çağda nasıl bır iletişım olacak kP Karayolu
ıle kervanlarla Yakındoğu ulkelenne gelenler
bır daha gen donmemışler Hepsı çadırlan, atla-
n ve suruknyle bırlıkte gelmış, orada kalanlar
unuıulmuş En ufak bır iletişım bağı yok kı
Gelenler başka toplumlara kanşmışlar Önce
Araplarla, Mezopotamya ınsanlanyla, Kafkas
halklanyla, Ermenılerle, sonra da Bızans smırla-
rı ıçındc >aşa>an çeşıtlı topluluklarla kaynaş-
mışlar, onlann geleneklennden, kulturlennden.
dıllennden elkılenmışler, başka bır Turk toplu-
mu çıkmış orıa yere HeleOsmanlı Imparatorlu-
ğu gelışüktcn sonra Avrupa'da Sırplarla, Hır-
vatlarla, Bulgarlarla, Macarlarla. Romanya
halklanyla, Arnavutlarla kültür alışvenşımız ol-
muş, denızcılenmız de İtalyan. Fransız ve İspan-
yol kıyılanna uzanarak çevrenımızı (ufkumuzu)
genışletmışler, butün bu toplumlarla bıraz akra-
ba olmuşuz Bu ılışkıler dılımızı de etkılemış.
kulturumuzu de, yemeklennuzı, gıysılenmızı,
dd\ ranışlanmızı \e duşuncelenmızı de
Tarihin akışı içinde...
Kalanlar bıraktığımız yerlerde kalmışlar He-
le 15 yuzyıldan sonra onlardurmuş, bız gelışmı-
şız Ne bız onlardan bır haber almışız, ne de
onlar bızden Kırk yılda bır bır kervan gelecek
de bır şeyler oğreneceksınız Kaç ay surer bır
kervanın oralardan Anadolu va gelmesı''
llk başlarda oralardan Yakındoğu'ya ve Ana-
dolu'ya bır duşunce akımı da olmuş Alı Şır
Nevayı'yı. Ibnı Sına'yı. Farabı'yı, Alı Kuşçu'yu,
Ahmet Yesevı'yı. Razı Necmettın Gaye'yı tanı-
mışız Ama yollar o kadar uzun ve engebelı kı
arada Kralkum ve Karakum çollen var karlı
karlı sıra dağlar var Düşünun Fergana'dan, Se-
merkant tan, Buhara'dan, Merv'den Herat'-
tan. Hıvadan Horasan ellenne, Tahran'a, Teb-
nz'c ve Bağdat'a nasıl gelınır, oralardan da
Anadolu'ya nasıl geçılır
9
Sırtmızda dağarcığı-
nız, kervansaraylarda, hanlarda ve tekkelerde
konuk olduktan sonra ne zaman menzılınıze
ulaşacaksınız
9
Bır omur yetmez bu yollan aşma-
ya Kopukluk buralardan kaynaklanıyor
Bu kopukluk butün Osmanlı donemınde sü
regelmış Sovyet donemıne kadar bu ulkelerle
hıçbır bağımız olmamış kı 1920'lerden sonra
yollar busbutun kapanmış. yaklaşık 70 yıl a>n
dunyalarda yaşamışız Onlar Ruslann etkısınde
kalmışlar, bız Batfnın akılcı. ınsancı uygarhk
yoluna gınp ılerleme çabası ıçınde olmuşuz
Şımdı ışte bu 900 yıllık aynlıktan sonra, yeru-
den buluşmaya çalışıyoruz Sayın Demırel'ın ve
otek» devlet başkanlannın soyledıklen gıbı "Dı-
lımız bır, gonlumuz bır, dınımız bır" ama, anlaş-
mak o kadar kolay değıl İlk engel Kiril alfabesi.
Hıçbır yazıyı, tabelayı, gazeteyı okuyamıyorsu-
nuz Belkı bır ıkı hafta ınat edersenız bunu so-
kersıruz, ama herkesten bunu bekleyemezsınız
kı
Gerçekte Azerbaycan % e Orta Asya ulkelenn-
de Latın alfabesıne geçışın eskı bır tanhı var
Azenler daha 1922 mayısında, bızdekı vaa dev-
nmınden altı yıl once, Turk dılı ıçın Latın harfle-
nnın alınması gerektığıne ınanarak "Yenı Türk
Elıfba Komnesı nı oluşturmuşlar "Yenı Yol"
adlı haftalık bır gazete çıkarmışlar ve yenı alfa-
beyı oğretmek ıçın de kurslar açmışlar (Değerlı
araştırmacı Bılal Şımşır, Turk Yazı Devnrru adlı
kıtabında bu konuda aynntıh bılgı venyor)
1926'da Bakû'de loplanan Birinci Türkbüiıg
(Turkoloji) Kurulta>ı'nda "'Azerbaycan, Ozbe-
kıstan. Kırgızıstan. Dağıstan, Başkırdıstan,
Turkmenıstan, Kuzey Kaîkasya ve Transkaf-
kasya (Kafkasya otesı) delegelen" yenı Turk al-
fabesıne geçmeyı kabul etmışler
1927'de toplanan Bınncı Bakû Kurultayı'nda
da aynı vonde kararlar alınmış ve yer yer uygu-
lamalara geçılmış Sovyetler Bırlığı sınırlan ıçın-
dekı Turkler o donemde ""bırleşmış Turk alfa-
besı"nı kullanmava yonelmışler Ama 1939-40
yıllannda Ruslar Turklere Kiril alfabesi nı kabul
etürerek bırleşmış Turk alfabesını yururlukten
kaldırmışlar Butun okullarda eğıtım Kınl alfa-
besıyle >apılmış Ne var kı Ermenılenn, Gurcu-
lenn kendı alfabelenne hıç dokunmamışlar,
Tacıkler de Arap harflennı kullanmışlar
Şımdı Latın alfabesıne geçışın bırtakım guç-
luklen \ ar Butun kttaplar, belgelıkler (arşıvler),
belgeler Kınl alfabesıyle yazılmış. Latın harflen-
nı basacak basımevı yok 1928'de Ataturk yenı
Turk alfabesıne geçış karan verdığı zaman tür-
kıye de bu durumdaydı Ne oldu
9
Bırkaç ay ıçın-
de butun sorunlar çozumlendı Demek kı olma-
yacak şey değıl
Dil ve iletişım sorunu
Gelehm dıl konusuna, bunu çozumlemek de
kolay değıl Ozbekıstan'da, Kırgızıstan'da ve
Kazakıstan'da dev let başkanlannın konuşmala-
nnı çevırmen olmadan anlayamadık Turkme-
rustan'da iletişım bıraz daha kolay oldu, ama
yıne de pek anlaşamadık Yalruz Azerbaycan'da
sorun çıkmadı Bız "İmza attık" dıyoruz, onlar
'"Kol çekük" dıyorlar, bız 'goruştuk, muzakere
ettık" dıyoruz, onlar "suluştuk" dıyorlar bız
"eskı" dıyoruz, onlar "kabak dıyorlar Hıç an-
lamlandıramadığjmız epeyce sozcuk var Bız
Orta Asya'dakı Turkçe'yı bır Fransızın Italyan-
cayı ya da Ispanyolcayı anladığı kadar anladık
Pekı iletişım nasıl kurulacak
0
Bızım TV yayın-
lannın anlaşılması ıçın alt yazı gerekecek Yazı
once Kınl alfabesıyle mı yazılacak'?
Bu ülkeler kendı aralannda Moskova aracılı-
ğı ıle haberleşıyorlar Ulkelenn her bınnde ulu-
sal haber ajanslan var Azennform, Kazakın-
form, Turkmenınform, Kırgıztag, Öztag
Bunlar kendı haberlennı Moskova'da TASS'ın
yennı alan ITARTAS'a Rusça büdınyorlar O
ajans da haberlen otekı ulkelere duyuruyor Dış
haberlen de Moskova venyor Yanı doğrudan
iletişım yok Eskıden Moskova ulusal haberlen
kısalür, yenıden yazar ya da hıç yayımlamazmış
Şımdı bu duruma son venldığmı anlatıyorlar
Bu dumm, somurgecıhk donemınde Afnka
ulkelenndekı eskı somurgelerle Pans ya da
Londra arasındakı haberleşmeye benzıyor Af-
nka'da ıkı komşu ulke ancak Pans ya da
Londra'nın aracıliğı ıle haberleşırlerdı Orta As-
ya ve Azerbaycan'dakı durum da hâlâ böyle
Taşkent'te bulunduğumuz gunlerde Hanvard
Ünıversıtesı'ndekı gorevlı Türkbılımcı (Turko-
log) dostum Şınası Tekın'ın yardımıyla bütün
Özbek gazetelennı taradım, ne bır tek dış haber
vardı, ne de komşu ulkelerden tek satır bır ha-
ber Böyle olunca bıa de tanımalanna olanak
yok
Sonuç
Öyleyse ne yapmaü'' Derhal bır bölgesel haber
ajanslan 'pool'u, yanı şebekesı kunnalı Dunya-
da bunun çeşnlı ornekîen var Bağlantısız Ulke-
ler Haber Ajanslan Pool'u (NANAP), Afnka
Haber Ajanslan Pool'u (PANA), Latın Amen-
ka Haber Ajanslan Pool'u (ASIN), Asya ve
Pasıfik Ülkelen Pool'u (ANN) Bunlann çok
başanlı olduğu soylenemez, ama bunlardan ah-
nacak dersler vardır Pool da oyle kolay kolay
kurulamaz, yıne dıl ve çevın sorunlan ortaya çı-
kacaktır Sonra da telekomunıkasyon sorunlan
Ama PTT Genel Müduru Veh Bettemır teleko-
munıkasyon sonınlannın çok kısa zamanda
çozümleneceğını soyledı
Önumuzdekı eylülde Ankara'da UNESCO-
nun desteğıyle Orta Asya ve Azerbaycan haber
ajanslan temsılcılennın katılacağı bır toplanü
yapılacak Bu toplantıda bölgesel bır ajanslar şe-
bekesının kurulması uzennde durulacak Bunu
televızyon, radyo ve gazetecıler arasında ışbırlığı
tasanlan ızleyecek 900 yıllık arayı kapatmak
her şeyden once bır iletişım sorunu olmayacak
ARADA BIR
SELÂHATTÎN ÇOLAKOĞLU
Gazıantep Eskı CHPII Başkanı
•••CHP Yaşıyor, Yolunu Açın
CHP kurulduğu gunden kapatıldığı gune kadar, tavan
yonetımınden kendını kurtarıp tabana dayalı partı olmak
ıçın sureklı çaba gostermıştır Bunun en belırgın kanıtı, ya-
şamı boyunca her kurultayda tuzuk ve program değışıklığı
yapılmış olmasıdır Ataturk CHP'yı halkçı ve devrımcı te-
mele oturtmak ıstemıştı Değışen dunya koşulları ve top-
lum duşuncelerını ızlemek başka turlu mumkun değıldı
Bu değışkenlık CHP nın bunyesınde ve donuşumunde de
sureklı değışımlerı gerektırıyordu Bu kaynaşma ve huzur-
suzluklar SHP de olduğunun aksıne erıme ve gerıleme
değıl, orgute canlılığı, kamuoyunda tutarlılığı vermıştır
CHP ıç tartışmalarını, dışa mesaj uretkenlığıne donuşture-
bilmıştır
CHP devrımcı-yenılıkçılığı ıle çıkarcı ve tutucu kesımlerı
ratıatsız edıyordu Bu nıtelığı partı ıçı çekışmelerı de hız-
landırıyor arttırıyordu CHP, oncelıkle topluma ve ulkeye
yararlı olmayı kendıne gorev edınmıştı Bu çabadakı tutu-
munun en onemlı ve verımlı olgusu, cesaretle ortaya koy-
duğu yenı çağ oluşumlarına uyumlu duşun ve aksıyon
uretkenlığtdır Deneyımlerıyle kamuoyu onunde kendını
tartışmaya açık tutmasıdır
Boylelıkle ulkenın ekonomık-toplumsal gerılığı, eksıklık-
lerını gıderme atılımlarında, ozellıkle sıyası ıktıdar olduğu
donemlerde dar kadrolu çalışmaları yonetımde başan-
sızlıklar doğuruyordu Bu dar kadro, halkla da butunleşe-
mıyor, guçluklerı aşamıyordu Halktan uzak kalıyordu
CHP bu noksanhğını 195O'lı yıllarda anladı Zaman ıçınde
'halkçılık ılkesını gelıştırerek, halkla butunleşmenın yolla-
rını açabılmıştır
Son on yıldır Turkıye'nın polıtık ve sıyasal yaşantısında,
olağanustu olaylar cereyan etmıştır CHP'nın hızla devre-
ye gırmesı Turkıye ıçın kaçını'maz bır gerekçe olmuştur
Dunyada ve ulkemızde gelışen, buyuyen, yenı hareketler
ve duşunceler, CHP nın polıtık gundem maddesı olmasını
zorunlu yapmaktadır CHPkadrolarıyla davranışlanylave
tutumuyla kendını yenıleyıpyaşamalıdır Eskımışlık, 1970-
1980 lerde kalmalıdır O yılların boğuntusundan kurtulma-
lıdır Bu olgu ıçın,toplumsal-sıyasal-polıtıkgereklı adımlar
son gunlerde atılıyor Bundan sonra ılk ve onemlı olgu, ya-
sal ışlemlerın tamamlanması ve ılk kurultaydır
Bu kurultay hazırlanırken bellı kışılerın on almalarına
olanak verılmemelıdır Sosyal demokrat herkes eşıtfırsat-
lı olarak gorev almava hazırlanmalıdır Sozun burasmda
"sosyal demokrat' lıkla "demokrat sol farklılığını tartış-
maya konu yapıp kafa karıştıranlar partının gundemı dışı-
na çıkartılmalıdır Bu konu tartışmaya alınırsa, ağırlıklı bır
boluculuk egemen olur Oysa gunumuz dunyasında hızla
gelışen olaylar, bılımsel ve teknık atıhmlar, "Marx" koken-
lı sol ıle "pragmatık sol" ayrımını çoktan tartışma dışı yap-
mıştr
Bız CHP'lıler, hıçbır zaman CHP'lılığımızı bırakmadık
SHP'lı olmaya çağrıldığımızda, CHP'lı 116 eskı parlamen-
ter 15 Aralık 1986 da şu bıldırıyle kendımızı kamuoyuna
sunmuştuk
"( ) kısacası ınsan haklarına dayanan çoğulcu de-
mokratık duzenın sosyal hukuk devletının ve laıklık başta
olmak uzere tum Ataturk devrımlerının ve tam bağımsız
Turkıye ınancının cıddı tehlıkelerle karşı karşıya olduğu bu
gunlerde, cumhurıyetımızın ve devrımlerımızın oncu lıder-
lennın kurduğu CHP'nın manevı ve sıyasal mırasçıları
olan bızler, CHP'lılığın temelını oluşturan ılkelerın sorum-
luluk duygusuyla toplandık ve ( )" (16 Aralık 1986
tarıhlı Cumhurıyet Gazetesı)
Bu bıldınde ele alınan konu ve sozlere bugun de aynen
katılırım
CHP, altmış yıla yaklaşan yaşamında, çok deneyımlerın
arşıvı olduğu kadar, ılerıcılığın-katılımcılığın oncusu ol-
muştur CHP, lıder arayıcılığını aşmış, yeterlı ve yeteneklı
polıtıka uretım kurumu olmuştur Artık CHP nın kışılerı ka-
zanma yerıne, kıtlelerle butunleşme sorunu vardır Gere-
kırse CHP, lıderın' arasından çıkarma yeteneğıne erışmış-
tır
CHP nın altı ılkesınden hıçbırı ışlev ve görevını tamam-
lamamıştır Son zamanlarda ağırlıkla devletçılık" ılkesı
üzerınde tartışma yoğunlaşmaktadır "Devletçılık" bıttı dı-
yenler dunyada demokrası gereğı ve ekonomık tercıh
gereğı, "devletın" kuçulduğunu ve "devletçılığın" bıttığını
soylerler Benım kanıma gore, "devlef'ın kuçulmesı ge-
rekhdır Doğru Ama "devletçılık" bu olgulara buyuk katkı-
da bulunacağı ıçın gereklı ve zorunludur Ekonomık, top-
lumsal, fırsat eşıtlığını yakalayamamış kışıler, kıtleler,
yoreler arasındakı farklılıklar, "devletçılık" olmayınca na-
sıl gıderılecek'' Bu açıdan duşunulunce çağımızda "dev-
letçitik" fonksıyonel-mısyonel onem kazanmaktadır
Dunyamızda genelleşen ' pıyasa ekonomısı" turu, "ku-
çülmuş devlet-kuçulen devtet" olgusunu arkasına "dev-
letçılığı" almadan nasıl yurur'? Insan hakları, kışı ozgurlu-
ğu, yaşam ozgurluğu, duşun ve yazma ozgurluğu arkası-
na "devletçılığı" almadan yaşayamaz gıbı gelıyor bana
TARTIŞMA
Felsefe ve Mûzik
Bugunkü pozıtıf bilımlenn temellennı hep felsefecıler atmışlardır.
Hatta muzığrn temellerı de felsefecıler tarafmdan atılmıştvr.
Sa>ın Topaloğlu. aslında boyle bır >a-
zıyı kaleme almak duşuncesınde de-
ğıldım. fakat en son turkulennızden olan
" Felsefe Yapma" adlı parçanız çok po-
puler olunca ve felsefe adına dışe doku-
nur bır ele^tın almayınca, bır felsefecı
olarak bu yazıyı yazıyı yazma zorunlulu-
ğu benım ıçın doğmuş oldu
Felsefe ıle ılgılı bılgı sahıbı olmamanı-
za çok uzuldum Hayret' Sızın gıbı uza>-
dan (Merkur ıle Venus arasında bır yerdı
sanınm) geldığı ıddıasmda bulunan bır
ınsanın, pardon uzayb bır zatın, bız ganp
ınsanaklardan daha akılh ve bılgılı ol-
ması gerekmez mıydı
0
Yoksa bunu populer olmak ıçın rru or-
taya attınız
9
Neler de soyluyorum, sızın
gıbı bır uzaylı sanatçının boyle bır rekla-
ma ıhtıyacı olabılır mı
9
Istersenız bıraz da felsefeden bahsede-
yım Fılosophıa aslen Yunanca bır kelı-
me olup bılgıyı seven anlamına gelmekıe-
dır Turkunuzde. "Non-filosophıa-Bılgı-
yı sevene hayır dıyorsunuz Sız' Bılıme
ve bılımsel gerçekhğe hayır deme curetını
nereden alıyorsunuz Yoksa ben sanatçı-
yım, halk ne soylersem benı bağnna ba-
sacaktır dı>e mı duşunuyorsunuz
9
Kork-
mayınız. doğrulan soyledığınız surece
halk sızı bağnna basacaktır Bu halk en
çok yanlışlardan çekmıştır Sanatçının ve
aydın ınsanın, doğrulan soyleyerek kor-
kulanndan dolayı bunlan dıle getıreme-
ven halkın, bır adım onunde olması ger-
çeklığıru yoksa bılmıyor musunuz''
Neyse Sozlenmızı bıraz vemelleyıp
devam edelım Bu turkuyu belkı de bellı
olaylan kınarriak ıçın yapmışsınızdır Su-
reklı laf uretıp. başka bır şey uretmeyen
ve gevezelıklenyle bırçok şeyı kurtaraca-
ğmı zanneden msanlan eleşürmek ıçın
yapmış da olabıhrsınız Bu tur ınsanlara
ben de karşıyım Ama kullandığıruz kav-
ram çok yanlış Felsefe kavramı, bu ın-
sanlar ıçın kullanılacak kadar basıt degıl-
dır Insanlık tanhını bıraz okursanız ne
demek ıstedığımı daha ıyı anlayacaksı-
nız Ve emın olun kı felsefecıler olmasay-
dı, bu dunyada ozgürluk kavramından
bahsetmek mumkün olmayacaktı •
Bugunku pozıtıf bilımlenn temellennı
hep felsefecıler atmışlardır Hatta muzı-
ğın temellen de felsefecıler tarafından
atılmıştır Yapüğıruz ışe saygıruz varsa
eğer, felsefecılere de saygılı olmanız gere-
kır Felsefealenn ovguye ıhtıyacı yoktur
Okuyan ınsanlar onlann değenru zaten
bılıyorlar Bıraz ovmek zorunda kaldı-
ğım ıçın felsefecı arkadaşlardan ozur dılı-
yorum Ama sızın anlamanız ıçın az da
olsa bunu yapma zonınluluğunu ken-
dımde hıssetüm
Sayın Topaloğlu Amacım sıze saldır-
mak ve kırmak değıldır eleştınye açık bır
ınsanın olgunluğunda olduğunuzu duşu-
nerek bazı katı eleştırüer de yaptım
Muzığınızı de muzık felsefesı açısmdan
taruşmak ıstenm Ozellıkle halk muzığı-
nın çağdaşlaşması konusunu, sızın bu
konuyla ılgılı duşuncelennm almak ıste-
nm
"Felsefe Yapma" adlı turkunuzle ılgılı
açıklamalanruzı bekJeyeceğım Bu tur-
kunuzdekı felsefe sozcuğunu çıkartıp ye-
nne anlamıru bıldığınız bır kelımeyı
koymaruzda fayda goruyorum Bunu
yapmanız sızı kuçultmez, hatanıa du-
zelttığınız ıçın daha da yucelırsınız
'Non-Topaloğlu' olarak anılmak ıstemı-
yorsanız bunu zaman geçırmeden yapı-
nız.
Saygılanmla
ZEKERİYATAŞ
FeLsefeci/İstanbul
PENCERE
YARIH, KIYAMET
KOPACAĞINI BUSEM,
t BUGÜN, BİR TİYATRO DAHA
KURARIM.
Muhsin ERTUGRUL
Bir Tanıdığın Ölümü...
Haber AA'nın
"Bır zaman/ann ûnlü dansözû ve sınema oyuncusu Seher
Şenız (Bılkız) ıntıhar ettı Teşvıkıye Ihlamur Yolu, Bozyaka
Apartmanı 30/17 numarada yalnız yaşayan Seher Şenız'ı bır
sûredır gormeyen komşulan durumdan kuşkulanarak polıse
haber verdıler Saat 20 30 stralannda eve gelen potısler tara-
fmdan ölu olarak bulunan Seher Şenız'ın aşırı dozda hap ala-
rak ıntıhar ettığı bıldınldı 1948'de Izmır'de doğan Seher Şe-
nız 1965'te p/ay güzelı seçılmış, 1966 yılında sınemaya geç-
mıştı"
Cumhurıyet'ın 3'uncü sayfasında dun yayımlanan haberı
susleyen fotoğrafa baktım
Göziım ısınyor
Bır tanıdık
NasıP
Gazetelerde ya da dergılerde görduğümuz, televızyonda
ızledığımız çoğu unlu -ünü ıyı ya da kötü de olsa- tamdıtctır
"Dost" ayrıdır
Mozart, Nadır Nadı'nın tanıdığı değıl, dostuydu, Seher Se-
niz benım dostum değil, tanıdığım
•
Zavallının doğum yılı 194a.
Kırk dört yaşındaymış
Bır kadın ıçın en guzel yaş, ama bır dansoz ya da bir strip-
tızcı ıçın kırkından sonra mesleğını surdurmek kolay değıl
Hele zenaatını çıplaklığıyla bırlıkte sunan kadınlar ıçın kah-
rolası yıllar çabuk geçıyori Futbolcu ya da basketbolcu gı-
bısın, goz açıp kapayıncaya kadar adalelerın gevşer, porsür...
Etını satan kadının kendını pazarlama suresı kaç yıl? Her
beden ıçın zaman eşıt hızla akmaz, gençlığın tazelığı gerı-
de kaldıkça serbest pazarda fıyat duşer
Sonra'
Yalnızlık kapıdadır.
Hoş geldı, sefa geldt.
•
Insanlığın en buyuk sorunlanndan bırisı, kadının pazarian-
ması değıl mı'
Pazarlanmayı ılle de dar anlamda yorumlamayın Bır ge-
nel ev kadını parayla satılır, ama unu butun dunyayı sarmış
bır yıldız da satılmıyor mu' Eğer sanatsız çıplaklığını sergılı-
yorsa kadın serbest pıyasada geçerlı bır metadır Erkek ege-
menlığtnde tekelleşen gezegensel pazar ekonomısınde ka-
dın çıplaklığı iletişım devrımıyle, 21'ıncı yüzyıla yaklaşırken
ıyı ış görüyor, borsadakı menkul değerler gıbı alınıp satılı-
yor, günune göre bu değer yukselıyor, günune göre duşü-
yor, ama, ne olursa olsun sonu ıflastır.
Seher Şenız, Istanbul'un eğlence endustnstnde bır ara par-
lamıştı, fotoğraflarına dergılerın ve gazetelerın sayfalarında
çok rastlanıyordu.
Neo
1
?
Anımsamıyor musunuz?
Olabılır
Ama Seher Şenız'i tanımasanız ya da unutmuş olsanız bıle
Manlyn Monroe'yu bılırsınız
Monroe da ıntıhar etmıştı
Tam etı kendısıne ıhanet etmeye başladığı zaman urkuye
mı kapılmıştı
7
•
Olayı daha genış açılı bır sorunsalın odağına yerleştırırsek
kadın ıle erkek ılışkısının yaşla ağııiaşan acımasızlığı ortaya
çıkar Dunden bugune ulaşan ve uzun bır süre çok az değı-
şecek gıbı gorunen değer yargılarına göre kadın ılle de be-
genılmek konumundadır Insanlığın gençlık ıle guzellık kav-
rtmlarını eşanlamlı sayan ılkel estetık anlayışında, kadın yıl-
ların dayanılmaz boğuntusuna kendısını kaptırıyor Beyınsel
gucunu öne çıkarmayan bır eğıtımle yetıştırılmışse, bır yaş-
tan sonra kadının halı dumandır
Seher Şenız benım ıçın bır 'tanıdık' ıdı, ama yaşlanan ka-
dın dostlarım var, yaşlandıkça guzelleşen, yaşamın tadını
bılım-sanat-kultur uçlemesının tum boyutlannda çıkarmasını
bılen mutlu dostlarım
Onlar olunceye kadar bır erkekten gen kalmayacak bıçımde
yaşayacaklar
UGUR MUMCU
KÜRT - İSLAM
AYAKLANMASI
1919-1925
Tekin Yayınevi, Ankara Caddesı Konak Han
No-43 Cağaloğlu İstanbul Tel-527 69 69
28.000 TL.
Tek ıs tek leı de ckımgcıpulu k urşılığı gonderılır
ÇAĞRI
Saıt Faık ABASIYA V//f ı Saenierı« 6dM alan
yazarlan bu yıl da !7Mayısl992 Paıar Gunü
BURGAZADA da bekltyuruz
Pro^rnm
11 30 Saygı Duruşu
Yef &ört Foık Meydanı
(Iskele Kar; sı)
12 00- Anma ve Rknık
Yer Cennet Babçesı
(Ayoh^ola Mjın«trı Yanı)
Vapur Saatler
Kobata; 9 15
Sırkecı 10 15
Kad.köy 10 30
Bostancı 10 00
ATATURKTEN DÜŞÜNCELER
Yajına hazırlayan
Enver Ziya Karal
6 bası 15 000 lıra(kDV ıçınde)
Çagdaş Yaımları Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu-İstanbul
Oderaelı gondenlmez