Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAYIS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Bush'tan Gali'ye
tam destek
• VVASHLNGTON (AA) -
ABD Başkanı George Bush,
BM Genel Sekreteri Butros
Gali'ye BM'nın dünyanın
çeşitli bölgelerinde yüriittüğü
banş gücü operasyonlanna
"tam destek" verdiğıni
söyledi. BM Genel Sekreteri
Butros Gali, ABD Başkanı
George Bush'u ziyaret
ederek bırsüregörüştü.
Yaklaşık iki saat süren
görüşmenin ardından
yayımlanan Beya2 Saray
bildirisinde. görüşmede
Somali.Kıbnsve
Bosna-Hersek'teki durumun
elealındığıveABD
Başkaru'nın BM BanşGücü
operasyonlanna "tam
desteğinı" ifade ettiği
belirtildi.
İsrail, Gûney
Lübnan'ı vurdu
• KUDÜS(AA)-İsrai]
savaş uçaklannın Güney
Lübnan'daki Hizbullah
mevzilerini bombaladıklan
bildirildi. İsrail askeri
açıklamasında, "Gün
doğmadan İsrai! savaş
uçaklan Lübnan'ın Cezzine
kentinin güneybatısında
Jabel Tzaffi bölgesindeki
terörist mevzileri
bombaladı" denildi.
Saldınya katılan bütün
uçaklann üslerine geri
döndükleri bildinlen
açıklamada, "Bütün
hedeflere hasar venldi ve
tümü Hizbullah örgütüne
aitti" denildi.
Kozirev
Kabil'tfe
• KABİL (AA) - Rusya
Dışişleri Bakanı Andrei
Kozirev, ülkesinin
Afganistan'la ilişkilerinde
"Yeni bir sayfa açmak
istediğini" söyledi. Kozirev
dün resmi bir ziyaret
amacıyla Afganistan'ın
başkenti Kabil'e geldi.
Kozirev, Kabil'de
gazetecilere yaptığı
açıklamada, ziyaretinin
"Yeni Rusya" ve "Yeni
Afganistan" arasındaki
ilişkiierin başlangıcını teşkil
ettiğini kaydetti.
Osetya kan
gölü
• MOSKOVA (AA) —
Giircistan'm bölgesinde
Güney Osetya Gürcülerle
Osetyalılar arasında çıkan
çatışmalarda son 3 günde
en az 40 kişinin öldüğü,
200 kişinin de yaralandığı
bildirildi. Çarpışmalann
dün de sürdüğü haber
verilirken, taraflar saldırıyı
başlatmakta birbirlerini
suçluyorlar. Güney Osetya
Parlamentosu, Gürcülerin,
bölgenin merkezi Tshinval'e
tank ve zırhlı araçların
desteğinde geniş çaplı bir
saldırı haz»hğında
olduklarını öne sürdü.
Jirinovski
saçmaladı
• MOSKOVA (AA) —
Rusya'dan, aşırı sağa
Liberal Demokrat Parti'nin
lideri Vladimir Jirinovski,
Türkiye, Iran ve
Afganistan'ı Orta Asya'daki
tslamcılan desteklemekle
suçlayarak iktidara gelirse
bu üç ülkeden "öç
alacağmı" söyledi. Geçen
yıl yapılan devlet başkanhğı
seçimlerinde yüzde 10'dan
fazla oy almış olan
Jirinovski, Rusya'nın
Belgorod kentinde işçilere
hitaben yaptığı konuşmada,
Oıta Asya'daki Islamcı
güçlerin bu cumhuriyetlerde
yaşayan Ruslan "siyasi
oyunlanna rehin
etmelerine" izin
vermeyeceğini kaydetti.
Muhabire
sınırdışı
• CEZAYİR (AA) —
Cezayir, Fransız gazetesi Le
Monde muhabirinin
ülkeden ayrılması için 48
saat süre tanıdı. Cezayir
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada, Le
Monde muhabiri Georges
Marion'a 27 nisanda geçici
olarak ütkede
kalabileceğinin ancak
gazeteci olarak faaliyet
g«fcteremeyeceğinin
bildirildiği kaydedildi.
Bosna-Hersek için giderek artan uluslararası baskı, Sırp liderleri geri adım atmaya zorladı
Sırplardan tek yanlı ateşkes• Ateşkese karşın çatışmalar sürüyor. Avrupa Topluluğu'ndan
sonra ABD de Yugoslavya büyükelçisini geri çekme karan aldı.
Avusturya, Saraybosna çevresinde bir "güvenlik kuşağı" oluştu-
rulması için BM'ye çağnda bulundu.
Dış Haberler Senisi - Basr.a-
Hersek'te catışmalann durması yönün-
de giderek yoğunlaşan uluslararası bas-
kılar sonucunda Sırp liderler tek yanlı
olarak ateşkes ilan ettiler. Dün v ürürlü-
ğe giren ve 5 gün süreceği belirtilen ateş-
kese karşın başkent Saray bosna'da si-
lahlann susmadığı bildirihyor. AT.
ateşkese uyulduğu takdirde Bosna-Her-
sek barış görüşmelenne yeniden başla-
nabileceğini açıkladı. ÂBD. Bosna-
Hersek'e yönelik Sırp saldınlannı pro-
testo ederek Yugoslavya büyükelçisini
geri çekme kararı aldı.
Bosna-Hersek'tc 5 gün süreyle ve tek
yanlı olarak ateşkes ilan eden gayri res-
mi Bosna-Hersek Sırp Cumhuriveti
Parlamentosu. ATnin bir süre öncc as-
kıya aldığı banş görüşmelerini de yeni-
den başlatmasını istedi. Parlamcnto
ayrıca. Bosna-Hersek'te görc\li fcderal
bırlıkleri kendısinc bağlamayı kararlaş-
tırdı.
Ateşkes ılanına karşın Saraybosna"da
çaıışmalar sürüyor. Çatışmalarda
Bosna-Hersek televizyonunun vericisi-
nın de hasar gördüğü bildinldı. Dün
sabah aynca Mostar kenti yakınlannda
\e cumhuriyetin kuzeybatısında yer
alan Bıhac kasabasında şiddetli çatış-
malar çıktı.
AT. ateşkes süreklilık kazandığı tak-
dirde Bosna-Hersek banş görüşmeleri-
ne yeniden başlanabileceğini bildirdi.
Yugoslav haber ajansı Tanjug'un bıl-
dirdiğıne göre Belgrad'da bulunan AT
özel elçısı Colme Doyle. Bosna-Her-
sekli Müslüman, Hırvat ve Sırp liderle-
re ban> görüşmelenne pazar günü baş-
lanabileceğini bildirdıklerinı söyledi.
Görüşmeler l mayıstaaskıya alınmıştı.
AT'nın. Bosna-Hersek"ıegöre\Iı Yu-
goslav Federal Ordusu birliklerinı "ış-
gal ordusu" olarak nitcleyıp Belgrad'da
bulunan büyükelçilerini geri çekme ka-
ran almasının ardından ABD de danış-
malarda bulunmak anacıyla Yugoslav-
ya büyükelçisini gcn çekeceğinı açıkla-
dı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada. Yugoslavya'nm AGİK ka-
rarlan dışlanması >önünde alınan kara-
nn da desteklendiği belirtildi.
Öte 'yandan İran. BM'nin Bosna-
Hersek'e müdahalc etmesı için çağrıda
bulundu. Jran Tclevızyonu'ndan dün
gece yapılan Yüksek Güvenlik Konseyi
açıklamasında. "BM Güvenlik Konse-
yi. Bosna-Hersek'ıe Sırp saldırılannı
durdurmak için bir an önce harekete
geçmelidir" denildi.
Avusturya da. BM Güvenlik Kon-
scyı'ne. Saray bosnn çevresinde bir ••gü-
venlik bölgesi"" kurulmasını önerdi.
Ankara Belgrad
elçisini çekmiyor
•Türkiye. AGÎK'te Yugoslavya'nm Bosna-Her-
sek konusundaki oy hakkının askıya alınması kara-
nnı "Belgrad'm desteği kalmadı" diye yorumladı.
$ *
ANKARA (Cumhuriyet Büro- yurdu. Ataman. bu
su>-Avrupa Topluluğu (AT) ile olumlu karşılandığını
ABD'nin Bosna-Hersekteki
durumu protesto amacıyla
Belgrad büyükelçilerini geri
çekme karannı "olumlu" karşı-
layan Ankara, "Balkan ülkesi
olmanın özel koşullan ve
Bosna-Hersek'le kurulan doğ-
rudan diplomatık ilişki" nede-
nıylc ben7er bir girişimde bu-
lunmayacak.
Avrupa Güvenlik ve Işbirliği
Konferansfnın (AGİK) Yu-
goslav yönetıminin Bosna-
Hersek ile ilgili kararlardaki oy
hakkını askıya alması da An-
kara"yı hoşnut ettı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve-
kili Ferhat Ataman. "Türkiye.
Yugoslavya'dan büyükelçisini
çekecek mi" sorusu üzerine net
"hayır" yanıtı venmezken Tür-
kiye'nin tutumunu şöyle açıkla-
dı:
"Bu karar dogru yolda atılan
isabetli bir adımdır. Ancak ge-
cikmiştir. Türkiye'nin konumu
ise farklıdır. Türkiye bir Balkan
ülkesidir ve Bosna-Hersek ile
özel ilişki içindedir."
Ataman. aynca AGİK. Kı-
demli Memurlar Komıtesi'nin
önceki akşam aldığı kararla
Bosna-Hersek konusundaki
oylamalarda Yugoslavya'nm
söz ve oy hakkının 30 haarana
kadar askıya ahndığını da du-
karann
belirte-
rek AGİK tarihinde ilk kez bir
üyenin katılım haklannın askı-
ya alındığına dikkat çekti.
"Belgrad uluslararası camia ta-
rafından kınanıyor. Desteğini
yitiriyor" diyen Ataman. Bos-
na Hersek'teki Sırp saldınlan-
nın 30 harirandan sonra da
devam etmesı durumunda, "as-
kıya alma" karannın daha da,
uzaülabileceğıni vurguladı.
Belgrad'ın AGİKİn Bosna
Hersek konusundaki kararlan
na katıhm hakkının geçici sû-'
reyle kaldınlması. Türkiye ve
ABD'nın bir süre önce gerçek-
leşıirdikleri ortak girişimin de
sonuçlanması anlamına geli-
yor.
AT üyesi ülkelerin büyükelçi-
lerinin Belgrad'dan ayrılmaya
başladıkları bildirildi. AT üye-
si ülkelerin önceki gün Bosna-
Hersek'le ilgili olarak aldıkları
karar çerçevesinde, Belçika Bü-
yükelçisi Alain Guillaume'un
dün sabah Belgrad'dan ayrıldı-
ğı belirtildi. Almanya, İspanya,
Portekiz, Hollanda büyükelci-
lerinin de bir hafta içinde Belg-
rad'dan ayrılacakları kaydedil-
di. Fransa ve İngiltere buyukel-
çilerinin "tatilde" oldukları,
Yunanistan ve Norveç büyükel-
çilerinin ise yaklaşık bir hafta-
dan beri Belgrad'da bulunma-
dıkları belirtildi. Sarav bosna'da çok sav ıda Müslüman milis, Sırp güvenlik güçlerince tutuklanmış bulunuyor.
NAHCIVAN ÎZLENİMLERİ
Sakiıı göriintü, somııları gizleyeıııiyor
ALÎ TEVFİK BERBER
NAHCIV'AN- Nahavan dün ol-
dukça sakindi Ama bu sakinhk, Nah-
cıvan'ın yalmzea dünkü görüntüsü-
nün ifadesiydi. Nahcıvan bu sakinli-
ğin ardında. politik tartışmalan,
diplomatik çabalan. ekonomık ve as-
keri olanaksızlıklan bir arada banndı-
nyor.
Önceki gün Hasret Köprüsü'nden
geçtığimiz Nahcıvan'da tek karşılaştı-
ğımız olay. bir ölümlü trafik kazası
oldu. Bunun dışında ne bir kavga ne
çatışma ne de sılah sesine tanık olabil-
dik. Kadın erkek herkes işinın başın-
daydı.
Halkla konuşmazsanız ve yol üze-
nnde belirlı noktalarda bekleyen ünı-
formalı ve silahlı Halk Cephesi milis-
lerini görmezseniz Nahcıvan'm bir
hafta önce Ermeni saldınlanna hedef
olduğuna inanamazsınız.
Ermeniler, Nahcıvan'a saldırdı.
Ama Türkiye'de basın organlanna
yansıdığı gibi 12 ölü. onlarca da yaralı
yok. Sederekli bir Azeri, ölü ve yaralı
bilançosunu "Ben hepsini gözlerimle
gördüm" diyerek şöyle aktardı:
"Bir polis. bir gönüllü, bır doktor
ölü; 26 ile 28 yaralı, hepsi bu kadar."
Meşhur olmak istemediğini belir-
terek adının Ndzılmasını istemeyen
Sederekli Azeri ile söyleşimiz şöyle ge-
liştı:
-Hani Sederek'i halk boşaltmıştı?
"Evet boşaltmıştı. Ancak belırli kı-
şiler kaldı Mesela benim anam. ba-
bam. bacım Şerür'e kaçmıştı. Daha
dün döndüler. "
-Şaldın nasıl gerçekleşıi?
"İlk Ermeniler başlattı. Mayısın T-
ınden 5'ınc kadar saldın devam ctti.
bayı İvan ise Azeri-Ermeni çatışması-
na değişik açıdan yaklaşıyor. Ona
göre çarpışmalann ardında mafya var.
Zamanında her birlik Sovyet devletin-
den yardım almış. Ancak kimileri bu
yardımları "kendine harcamış."
Şerür kasabasından sıkı bir pazarlık
sonucu Nahcıvan'a gitmek için 3 dola-
ra anlaştığımız taksiye bir Nahcıvanlı
daha alıyoraz. Adı. Kahraman Aü-
yev. Aliyev. 65 kilometre boyunca bi-
/e heyecanla Ermenıleri ve Türkiye'ye
• Kahraman Aliyev adlı bir Nahavanlı. şöyle diyor "Rus-
lar, Ermeniler aracüığıyla bİ2e vııruyor. Çünkü sosyalizm
öldü. Eskiden sos\alist-kapitalist savaşı yaşanıyordu. Şimdi
Hıristiyan Müslüman bölünmesi var. Ve Ruslar da Hı-
ristiyan. Bizim kazanmamızı asla istemezler.
şımdı kesıldı."
-Nasıl kesıldi?
"Ben bilmiyorum. Halk konuşuyor.
onlardan duvuyorum. Bı/im başkan
Aliyev ile Ermeni Ba^kanı Palrisyen
görüşmüş. saldın da dunnuş."
-Tamamen mi durdu°
'Arada sırada havantopuyla ateş
ediyorlar. Ateş olmasa da halkta kor-
ku var."
Sınır geçişlerinden sorumlu Rus su-
sönclık ısteklenni anlatıyor. Kahra-
man Aliyev. Ermenilerin Karabağ'a
vc Nahcıvan'a saldırmalanna Rusla-
nn göz y umduğunu savunuyor:
"Ruslar. Ermeniler aracılığıyla bize
\uruyor. Çünkü sosyalizm öldü. Eski-
den dünya sosyalıst ve kapitalist diye
ıkivc bölünmüştü. Hırisıiyan-Müslü-
man bölünmesi var. Ruslar Hiristi-
yan. Onun için bizim kazanmamızı
ıstemezler."
Ermcnılenn Karabağ'ı almalan
sonrasında. sıranın Nahcıvan'a gele-
ceğini öne süren Kahraman Aliyev,
"Bizde adam çok. Ama silah yok.
Türkiye yalnız bize silah versin yeter"
diyor.
Öıe yandan Nahcıvan'ın yaşadıgı bu
ağır dönemde Halk Cephesi ile Hay-
dar Aliyev taraftarlan arasında Erme-
nilere karşı alınacak tavır konusunda
aynhklar iyıce su yüzüne çıkmaya
başladı. Geçen hafta içinde, Cumhur-
başkanlığı ve Başbakanlık binalan
önündekî Lenm Parkında Halk Cep-
hesi taraftarlan bir ^österi düzenle-
miş. Bu konuda_ ileınç olav da vine
Şerür'de meydana gelmış. Halk Cep-
hesi liderlerinden Şerür Kayınakamı
Feremez Allahverdiye, "Halkın ya-
lancı. fınldakçı" nıtelemelerini kulla-
narak gösterdiği tepkiler üzerine istifa
etmek zorunda kalmış. Hatta olaylar
sırasında Feremez'in dövüldüğü de
ileri sürülüyor. Tepki gösterenler ara-
sında çoğunluğu oluşturan kadınlar
ise Türkiye'yi de arkasına alarak Er-
menistan'a saldırmayı şiddetle arzula-
dıklannı belirtilen Halk Cephesi ta-
raftan Kaymakam Feremez'e '"Sen
bizim evlatlanınızı öldürmek mı isti-
yorsun" diye bağınp çağmnışlar.
BRUKSEL SABETAY VAROL
İşkence' aıtık arkada mı kaldı?BRÜKSEL - Geçen hafta içinde Türkiye yıllardan
ben ilk kez Avrupa Konseyi Dönem Başkanı oldu.
Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin, önceki gün Strasbcn
urg'a giderek ev sahibi sıfatıyla fngiltere kraliçesini
misafırettı.
Uluslararası kuruluşlarda. dönem başkanhğı ro-
tasyonla elde edilen bir müessesedir. Bu nedenle orla-
da fa7İaca övünmeyi gerektirecek bir durum yok.
Ama Dışişleri Bakanlığı olarak. altı ay boyunca
önemli bir uluslararası kuruluşun "yüriitme" organı
sayılmak genc de az şe> değıl.
Çünkü Avrupa Konseyi'nin 4 eskı doğu bloku-ül-
kesınin de katılımıyla sayısı 27"ye ulaşan üycsi vardır.
Bu sayının önümüzdeki ay vc yıllarda hızla artması
beklenivor. Üstelik merkezi Strasbourg'da bulunan
bu eski kurluluş. "tcmel özgürlükler" ve "insan hak-
lan" konulannda uzmanlaşmıştır.
Konsey. kendısıne üye ülkelerin altına ımza attıkla-
n "İn%an Haklan Sö/Ieşmesı"ne uyup uymadıklannı
şürckli olarak kontrol cder. Nıtckım geçen aylarda
İngiltere. Avusturya. Malta gıb ülkelerin yanı sıra.
Avrupa Konseyı Türkjye'deişkcnceyapılıpyapılma-
dığını ınceletmış ve Konscy'ın "Bakanlar Komıtesi"-
ne bu ülkelcrlc ilgili raporlarsunmuştur.
Bu raporlann kamuoyuna açıklanıp açıklanma-
ması. ilgili ülkenın lercihine bırakılmıştır. Ba^ka bir
deyişle. o ülke kendısıyle ilgili raporun yayınlanışına
"evet" derse. ancak o zaman rapor kamuya mal edile-
bilir. Aksi taktirde yalnızca öbür üye ülkelerin ve
konsey sekreteryasının resmi yetkılılerince okunur.
Başkası içeriği hakmda bilgi sahibi olamaz.
Nitekim. Türkıye'deki işkenceler konusunda rapor
yazmak için, sonuncusu şubat ayı başında olmak üze-
re. art arda iki kez ülkemizc dört uzmandan oluşan
bir heyet gelmiş ve bu heyet raporunu Bakanlar Ko-
mitesi'ne sunmuştur. Bu uzman heyeti, sık sık "ınsan
haklan". "cezaevi koşullan", ya da "Kürt meselesi"
gibi konularda rapor yazmak üzere ıncelemelerde bu-
lunmaya Türkiye'ye gelen parlamenter heyetlerinden
farklı olarak. daha tarafsız, konusunda gerçekten bil-
gili kişilerden oluşmaktadır. Ya da öylc olması gere-
kiyor.
Gerçi biz raporu okumuşdeğiliz... En azından aıfe-
dilen "uzmanlık" özclliklen yüzünden. Avrupa Kon-
seyi uzmanlannın kaleme aldığı raporun, belli bir bı-
lımse! değerden tamamen yoksun kaldığını kısa
yoldan iddıa etmek havli güçtür..
Gel gelelim. hükümet. arkada kaldığını bclirttiği
bir döneme ait olan, "Türkiye'de ışkence" konulu ra-
porun yayınlanmasına. "olur" vermekten nedense
kaçınmaktadır. Yani kimse raporda ne yazdığını bil-
miyor. Bu olumsuz yaklaşımın açıklanan gerekçesi.
"ışkencenin artık arkada kaldıği" yanında, Türkiye'-
yle ilgili işkence raporunu kamuoyuna açıklamaya,
anlaşmalar gereğı hükümctin mecbur olmadığıdır.
Ovsa dieer bütün ülkeler tersinı vapmış. vanı kendile-
riyle ilgili raporun yayınlanmasına mecbur olmadık-
lan halde evet demişlerdir.
Hükümetin bu tutumu. insan haklan ve işkenccye
karşı mücadele konusunda ve geçmişle tüm bağlan
koparma nivetleri hakkında kuşkulara yol açmakta-
dır. Hükümet işkenceyı 'insanlık suçu'saydığını söy-
lüyor.
Jşkencenin "insanlık suçu" olduğu değerlendirme-
sine hukuksal içerik vermek kolay olmasa da, cn azın-
dan manevi anlam kazandınlabılir. Başka bır deyişle.
gcçmiş döneme ait olan bır ışkence raporu kamuoyu-
na duyurularak. bu suçun Türkiye'de artık gcridc
kaldığı ama. "unutulmadığı" göstenlebilir. Eğcr ra-
por hataiı ise üzerindc tartışma açılır. Ama bır ^evı
arkada bırakmanın en ıyı yolu. toplumsal bcllcğe ya/-
•nak ve böylece unutulur olmaktan çıkarmaktır.
POIMKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
Avnupa Güvenliği
Bosna-Hersek'teki olaylar Avrupa'nın büyük bunalımlar
karşısında askeri bakımdan ne denli çaresiz olduğunu da
gösterdi. 1993te ortak güvenlik politikası uygulaması ön-
görülen AT'nin ortak bir güvenlik gücü yok.
Bu nasıl oluşacak?
Şu sıralarda AT'nin gündemindeki önemli sorunlardan
biri de bu. Ancak AT ortakları arasında bu konuda görüş
ayrılıkları var. Tartışma, NATO'nun alacağı yeni şekli, bir
anlamda yazgısını da yakından ilgilendiriyor. Fransa, Batı
Avrupa Birliği'nin (BAB) Avrupa'nın savunmasında daha
ağırlıklı rol oynamasını istiyor. Paris, zamanla tüm ABD
birliklerinin çekileceğini umut ettiği Avrupa'da güçlü bir
askeri örgüt kurulmasından yana. BAB bu yıl sonunda
Londra'dan Brüksel'e taşınacak. Böylece AT'nin siyasal
örgütü ile askeri kolu aynı merkezde buluşmuş olacak.
Fransa, BAB'ın zamanla NATO'nun yerini almasını tasar-
lıyor.
İngiltere ise soruna daha değişik bir yaklaşım benimsi-
yor. Londra da BAB'ın daha ağırlıklı rol oynamasından
yana. Ancak BAB'ın ortaya, NATO'nun alternatffi olarak
çıkmasına karşı. Ingiltere'ye göre BAB, NATO'nun sınırla-
n dışında (alan dışı) olduğu için müds^gle edemediği bu-
nalımlarda kullanılacak bir tür yede! y :ç olmalı. Avrupa'-
nın savunmasında NATO ve ABD'nin oynadığı rol devam
etmeli.
Peki BAB, NATO'nun müdahale edemediği bunalımlara
nasıl müdahale edecek? Hangi askeri birtikleri kullana-
cak? NATO birliklerini.
Böylece Avrupalı komutanların bir NATO, bir de BAB ol-
mak üzere iki şapkası bulunacak. NATO'nun sınırları için-
deki faaliyetlerde NATO, alan dışı müdahalelerde BAB
şapkası kullanılacak.
Tartışmada Almanya Fransa'nın yanında; Hollanda, ftal-
ya gibi ülkeler de ingiltere'nin yanında yer alıyorlar.
BAB'a üye olmayan Türkiye ise NATO'nun rolünün azalıp
BAB'ın ön plana çıkmasına sıcak bakmıyor..
Gündemde olan diğer bir konu da Fransa ile Almanya'-
nın önerdikleri "Avrupa ordusu." Bu projeyeilişkinşirndi-
ye kadar bazı Alman ve Fransız birliklerinin gösterlş için
düzenledikleri birkaç tatbikatın dışında herhangi bir ilerle-
me kaydedılmiş değif. Üstelik Ingilizler Avrupa ordusu
konusunda pek hevesli değiller. Bu ordunun bağımsız bir
güç olmak yerine NATO komutanlığına bağlanmasını ter-
cih ediyorlar. ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığının en ait
düzeye inmesini isteyen Fransa ise NATO'dan bağımsız
bir Avrupa ordusu oluşturulmasından yana.
Peki Fransa, Almanya gibi bir süpergüce karşı gerek AT
içinde gerekse BAB ya da Avrupa ordusunda tek başına
dengeyi sağlayabilir mi? Yoksa ABD'nin hegemonyasın-
dan kurtulacağım derken bu kez Almanya'nın hegemon-
yası altına mı girer?
O da ayrı bir sorun.
ingiltere bu konuda daha temkinli birtutum içinde görü-
nüyor. Avrupa'da Amerikan varlığının, Almanya'ya karşı
denge unsuru oluşturacağını düşünüyor. ABD de doğal
olarak NATO'nun Avrupa'nın savunmasında önemli rol
oynamaya devam etmesi gerektiğini öne sürüyor.
Ama kime karşı?
Sovyetler Birliği'ne karşı kurulmuş olan NATO, soğuk
savaş döneminin Balkanlar'da olduğu gibi çok daha deği-
şik nitelikteki bunalımları ile baş edebilmek için önemli
yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek zorunda. Ağustos
ayında hayata geçirilmesi beklenen NATO "Çevik Gücü"
bu konuda atılan ilk adım.
Yugoslavyada patlak veren bunalım, NATO'nun ger-
çekleştirmek zorunda olduğu yapısal değişikliği de gûnde-
min birinci maddesi haline getirmiş durumda.
LE FIGARO'nun yorumu:
Türkiye yakında
önde gelen güç olacak
MİŞEL PERLMAN
PARİS - Le Figaro gazetesi,
dünkü sayısında, Türkiye'nin
yakın gelecekte "öode gelen bir
güç" halinde geleceğini vurgu-
layarak "Ankara'nm, 3.
Dünya'nın kavşak noktasında-
ki stratejik pozisyonu"na dik-
kat çekti.
Fransa"nın önde gelen sağ
eğilimli gazetenin Annie Krie-
gel imzalı yorumunda. "Tür-
kiye'nin hızla. gelecek y üzyılın
başında sahip olacağı statüye
ulaşmakta olduğu" kaydedil-
di.
Ankara'nın önemınin vak-
tiyie general De Gaulte tarafın-
dan iyice anlaşıldığına işaret
edilen yazıda, sosyalist Cum-
hurbaşkanı François Mitter-
rand'ın. •'uluslararası otoritesi-
nin azaldığı bir sırada, geçen
nisan ortalarında, nihayet An-
kara ile İstanbul'a gitmeye va-
kitbulduğu" ifade edildi."
Yazar Annıe Knegel, Tür-
kiye'nin Körfez savaşı sırasın-
daki rolü ile geçen 8 mayıstan
beri. Avrupa Konseyi'nde ba-
kanlar komitesi döner başkan-
lığını almasının da Fransız
Cumhurbaşkanını "teşvik et-
miş olabileceğini" öne sürdü.
Gezi sonucu. Paris ile Ankara
arasındaki ekonomik ve kültü-
rel ilişkiierin pekiştirildiği gö-
rüşüne yer verilen yorumda,
Fransa'daki Türk toplumu-
nun 30(MO0 bin dolayiannda
olduğu belirtildi. Kriegel'in
"genekte sakin. çaltşkan, birieş-
miş" şeklinde tanımladığı bu
toplumun "vatansever" ve
"dımlı Müslüman" tarafı da
vurgulanarak mensuplannın
zamanla ülkelenne döndüğü
belirtildi.
Yorumda. "PKK'nın kent
örgütünün terörist eylemlerT'ne
karşın Türkıve'nın büyük
kentlcnndc. "Kürtlerle Türkler
arasındaki gerginlik şasılacak
kadar zayıf denildi.
Türkiye'nin AT. Akdenı/ ve
Balkan bölgelerindeoynayabı-
lcceğı rolün dc irdelcndığı ya/ı-
da. Ankara"nın AT've tam
uyclık başvurusunun "•belirli
bir süre kabul edilebilir ara an-
laşmalara doğru geiişebUeceği"
değerlendirmesi yer aldı.
Ankara'nın Balkanlar'daki
bunalımda ise "Hıristiyan-
İslam sınır aniaşmazlığr yara-
tabilecek hiçbir girişimde bu-
lunmadığı için Türkiye'yi öven
Annie Knegel, yazısında Türki
cumhuriyetler konusuna da
yer verdi.
Başbakan Süleyman Denû-
rel'in son Orta Asya gezisinde
"büyûk bir gefeceğe sahip bir iş-
birl^inin ilk temeUerini atügı-
na" dikkat çeken Le Figaro,
"Batı'nın, bunda, sadece İran
veya Afgan Islamına karşı ya-
rarlı bir kalkan görmesi yazık
olur" dedi. Yaada aynca, Ka-
radeniz bölgesinde. Türkiye'-
nin "verimli bir işbirliğini teşvik
edebilecegi" kaydedildi.
Dışişleri açıkladı
PKK
Lübnan'ı
terk etmeli
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - PKK'nın Suriye deneti-
mindeki Bekaa Vadisi'nde
bulunan Helve Kampfnı bo-
şalttığı yolundaki haberler,
Dışişleri BakanlığYnca da doğ-
rulandı. Ancak bakanhk Söz-
cü Vekili Ferhat Ataman,
Lübnan hükümetinin de ko-
nudan sorumlu olduğunu ve
ıcröristlerin Lübnan'da bulu-
nup bulunmadığının önem ta-
şıdığını söyledi.
Ataman, bir soruyu yanıt-
larken. alınan birçok duyu-
mun Helve Kampı'nın boşal-
tıldığı yönünde olduğunu,
ancak Lübnan'da PKK terö-
risilerinin halen bannması ola-
sılığından kaygı duyulduğunu
ifade etti. Ankara'nın bu ko-
nuya ilişkin olarak. Suriye ile
temaslannı sürdürdüğünü be-
lırtcn Ataman, Lübnan'da
PKK'nınbannması durumun-
da Türkıye'nin bekientilerinin
.ısl.ı karşılanmayacağını açık-
ladı.
4