Katalog

14 MAYIS1992 PERŞfcMBt CUMHURIYET SAYFA EKONOMI DYO'nun dış pazarında artış • Ekonomi Servisi - DYO SadoünMatbaa Mürekkepleri AŞ Türk basın ve basım sektöründeki yüksek orandakı pazar payının yanı sıra yurtdışı pazannı da genişletiyor. Tunus, Suriye, Ürdün, Irak veBDT(eskıSovyetler Birliği) gibi ülkelerde elde edilen pazarlardan sonra, bu yılın başlanndan itibaren Yugoslavya pazanna da girildi. Yaklaşık 3 aydır, Yugoslavya'nın en çok satan gazetesi olan Politika ve en çok okunan haftahk ve aylık dergjlerin pek çoğu DYO SadoSn marka mürekkepleriyle basılıyor. TÜSİAD'ın basın ödülü • Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve İşadamlan DerneğTnin (TÜSİAD) bugûn yapılacak basın ve araştırma ödülleri dağıtım törenine katılacak Fortune dergisi genel yayın yönetmeni NValter Kiechel, "Aile şirketlerinin yeni dünya ekonomisindeki konumu" konulu bir konuşma yapacak. Toprakta birteşme • ANKARA(ANKA)- Toprak Holding bünyesindeki Seramik ve Seniteri şirketleri birleşiyor. Grubun önemli şirketlerinden olan Toprak Seramik AŞ'nin genel kurulunda şirketin tasfıyesiz feshedilerek Toprak Seniteri ve İzolatör Sanayii AŞ'ye katılması benımsendi. Birleşmeyle birlikte Toprak Seramik bütün mal varlığıyla Toprak Seniteri'ye katılacak. Toprak Seniteri, Toprak Seramik'in 31 milyar lira tutanndaki seımayesini kendi sermayesine eklevecek. Time-VVarnep Japon ortaklığı • TOKYO(AA)- Amerikan Time Warner Inc iki Japon firması ile ortak video fılm yapım ve dağıtım şirketi kurdu. Firmanın Japonya'da kablolu yayın işine de gireceği bildirildi. Haziran ayının sonunda faaliyete geçeceği açıklanan Time Warner Entertainment of Japan (TWE) ismini alacak yeni şirketin 750 bin dolar sermayeli olacağmı da açıklayan şirket sözcüsü. kuruluşun başına Japon C.Itoh And Co. şirketinin 61 yaşındaki yöneticisinin getirileceğini de belirtti. Sözleşmeliterin eylemi • ADANA(Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu) - Devlet Demiryollan (TCDD) Genel Müdürlüğü'nde çahşan 28 bin kadar sözleşmeli memur. maaşlanna 1992 yılının ilk altı ayında yapılan zammın yüzde 30'un altında kalmasmı protesto amacıyla ülke genelinde "v izite eylemi" yaptı. Demiryollan Memur Sendikası'na (DEM-SEN) üye memurlar dün saat 09.00'da Adana'da eylemin yapılacağj Gar Sağhİc Müdürlüğü önünde gruplar halinde toplanmaya başladılar. Bu sırada DEM-SEN şube başkanlannca işcilere yönelik birer bildiri okunarak ücretlerde iyileşme sağlanıncaya kadar eylemlerin süreceği açıklandı. Dar gelirliye, ücretliye koııııt SERTUĞ ÇİÇEK ANKARA - E\ sahibi olmak ister mısiniz? Kenarda köşede birikmiş 20-30 milvon liranız varsa ve ayda 1-1.5 milvon lira taksit ödeyebilecek durumday- sanız kolav Hem de "Ya do- landınlırsam". ""Zamanında bi- ter mi acaba" gibi kaygılannız olmadan; de\let aracılığıyla... Başbakanlık Toplu Konut İdaresi"nin (TKİ), haziranda başlatacağı uygulamayla yak- laşık 25 milyon lira peşinat ve 1,5 milyon lirayı aşmayan tak- sitlerle 17 ay sonra eve yerleşi- lebilir. Yaklaşık 50 ayda bitecek tak- sitleriniz, memur maaşlanna bağlı olarak arttınlacağı için ödemelerde ek bir zorlukla kar- şılaşılmayacak. Hemen tüm yapı kooperatiflcrinde karşıla- şılan "ara ödeme" uygulaması- nın kullanılmadığı sistemde. kreş. ilkokul. oruokul. lise, ye- şil alan, kanalizasyon, su gibi sorunlarda yok. Konuya ilişkin Cumhuriyet': ın sorulannı yanıtlavan TKİ Başkanı Yiğjt Gülöksüz. Türki- ye'de gecekondu ve lüks konut piyasasında konut ihtiyacının karşılanabildiğıni. sıkıntının orta gelir düzeyine sahip gru- bun konut talebinde ortav a çık- tığını bildirdi. Bu gelir grubun- daki kişilerin. sos>al çevre kaygılan nedeniyle gecekondu bölgelerinden ev almak isteme- diklerini, ancak gclirlerinin lüks konut almava da yeterli olma- dığını belirten Gülöksüz. bu alandaki sorunu aşmaya çalış- • Konutlar.41.5,66.5 ve85.5 metrekarelik olmak üzere 3 tip olacak. • Enküçük konut, 1 oda, 1 salon,açık mutfak, banyo, tuvaletten oluşacak. • Maliyetin yüzde 25'i peşin, yüzde 25'i deilk 17 ayda ödenecek. •Geri kalan yüzde 50'lik bölüm, 33 ayda geri ödenecek. • Evlerin yapımı, ilk 17 ayda bitirilecek. •Taksit miktarlan, evi alan kişinin aylık gelirinin yüzde 33'ü kadar oîacak. •Taksit miktarlanndakı artış, 6 aylık aralıklarla, memur maaş ayarlamalanna bağlı olarak gerçekleştirilecek. Böylece, taksit miktarlan artış hıa, enflasyonu geriden izleyecek. Bu nedenle alıcı lehine doğan yaklaşık yüzde 30"luk toplam fark, bir anlamda karşılıksız devlet yardımı (sübvansiyon) olacak. • Peşin ödeme miktarlan sabit olmayacak. tıklannı kaydetıi. Gülöksüz'ün verdiğı bilgılere göre uygulama şöylc olacak: - Ankara Eryaman'da 3 bini aşkın konut yaptınİacak. - Haziran ayı başında yapım için ihaleye çıkılacak. - Konıitlar41.5. 66.5 ve 85.5 metre karelik olmak üzere 3 tip olacak. - En küçük konut 1 oda. 1 sa- lon. açık mutfak. banyo. tuva- letten oluşacak. - 66.5 metre karelik konutta 2 oda. 1 salon. mutfak. banyo- tuvalet \e balkon yer alacak. - En büyük konutta da orta büyüklükteki konuta göre 1 oda fazla olacak. - İhalenın sonuçlanması- ndan sonra aynı ay içindc kesin maliyct ve ödeme planlan çı- kanlarak gazeteler aracılığıyla halka du\ urulacak. - Kesin olmayan maliyet he- saplanna göre peşinat miktarı yaklaşık 25 milyon lira olacak. - Satışta temel ilke. maliyetin vüzde 25'inin peşin. yüzde 25'- inin de ilk 17 avda ödenmesi olacak. - Geri kalan yüzde 50'lik bö- lüm. TK İce kredi olarak verilc- cck. Bu kredi de 18. aydan iti- baren yaklaşık 33 ayda geri ödenecek. E\lcrin yapımı ilk 17 ayda bitirilecek. - Taksit miktarlan. evi alan kişinin avlık geliriylc ödeyebi- leceği büvüklükte olup gclirin yaklaşık yüzde 33'ü kadar ola- cak ve bu oran yüzde 50'vi gcçmevecek. -Taksit miktarlanndaki artış. 6 aylık aralıklarla. memur maaş ayarlamalanna bağlı olarak gerçekleştirilecek. Böylece taksit miktarlan artış hızı enflasvonu geriden iz- leyecek. Bu nedenle alıcı lehine doğan yaklaşık yüzde 30'luk toplam fark. bir anlamda karşıhksız devlet vardımı (süb- vansivon) olacak. - Peşin ödeme miktarlan sa- bir olmayacak. İsteyen kişi. be- lirlenen en düşük miktardan daha fazla peşin ödeme vapa- rak taksit ödeme süresi ve taksit miktarlannı daha düşük tuta- bilecek. - Taksit ödemeleri sırasında da ara ödeme vaptlarak kalan borcun daha kısa sürede ve daha büyük taksitlerle ödenme- si sağlanabilecek. Gülöksüz. bu koşullarda yapacaklan satışa talebin ne kadar olacağı ve bu talebin hangi tip konutta yoğunlaşa- cağına bağlı olarak 4 ayda bir benzer satış yapmalannın mümkün olduğunu bildirdi. Talebin çok fazla olması halin- de bu süreyi daha da azaltabile- ceklerini söyleyen Gülöksüz. Eryaman'da bu sistemi uygula- vabilecekleri 35 bin konutluk alan olduğunu kavdetti. İhale- ye cıkılması için son hazırlık- ların da tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Gülöksüz. haziran başında satışlara başla- yaeaklannı belirtti. Gülöksüz. Istanbul Halkalı'da da aynı ay içindc satışa geçmeyi umduk- larını kaydederek söz konusu alanlardaki altyapı çalışma- lannın tamamlandıeını bildir- di. Bosfor Turizm artık Ulusoy'un • Ulusoy Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy yaptığı açıklamada. grubun yıllardır özlemini çektiği Avrupa hat ağını Bosfor Turizm'i satın alarak genişlettiğini vurguladı. Satış 12 milvar liraya gerçekleştinldi. Ekonomi Senisi - Bosfor Turizm. Ulusoy"a satıldı. 12 milyar lira karşıhğında ger- çekleşen satış işleminden sonra Bosfor'un isim hakkı. çeşitli Avrupa ülkelcrinden aldığı hat müsaadeleri ve mev- cut otobüslcnnin 10 tanesi Ulusov'a geçti. Bosfor Şirkcıler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fe>yaz Tokar. gruba dahil 8 anonim şirketten Bosfor Tu- rizm AŞ'nin gayrimcnkullcn hariç Ulusoy Seyahat Ko- lektif Şirketi'ne satıldığını açıkladı. Tokar yaptığı açık- lamada şöyle dedi: "Her yıl gelen veni bir vize binırlaması vcnihayel I vıldır süren Yugoslavya ıç savaşı gerek vönetım kadromuzun gerekse kaptanlanmızın çalışma şevklerini ciddi bir şekıldc ctkilemişıir. Biz heye- canımızı ka>bcdcrkcn Ulu- sov 'ıın sahipleri. yük ve insan taşımacılığı çalışmalanna yeni bir atılım ve heyecan an- yorlardı. Satış anlaşmasını imzalamış bulunuyoruz. On- lann da aynı başan çizgisini devam cttireceklerine manı- vorum. Açıklamasında. 1961 yılın- da kurulan Bosfor Turizm'in ve diğcr şirketlerinin dcvlete herhangi bir vergi >a da SSK borcu bulunmadığını belirten Tokar. "11 vıldır da hiçbir \crgi ertclcme talcbi \cva ödemelerindc gecikme ol- mamıştır. Avrıca özclkışılcre. resmi ve özel bankalara da borcu voktur. Bu husus bi/.im onur kavnağımızdır" dedi. Ulusoy Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Yıl- maz Ulusov isc yaptığı açıkla- mada. grubun vıllardır özle- mini çektiği Avrupa hat ağını Bosfor TuriznVİ satın alarak genişlettiğini vurguladı. Alış- verişin vaklaşık 12 milvar lira- ya gerçeklcşlığıni bclirlcn Ulusov. "Bosfor'u sattn al- mamız 55. vılımızı kuıla- dığımız I992'dc bizlerc yeni ufuklar açmıştır " dedi. Bosfor adını devam ettireceklcrini be- lirten Yılmaz Ulusov. Bosfor Turizm'in faaliveıte bulundu- ğu başta Almanya olmak üzc- rc Fransa. Avusturva. Yu- nanistan. İtalva ve İsviçre">c scferlcrin sürecccini sövlcdi. 25600 tarım işçisi dün yemek boykotu e> lemi yaptı. (Fotoğraf: DENİZ TOPALOĞLU) Kamuda ilk işçi eylemiİş-Sendika Servisi - Tarım-İş Sendikasfnın grev kararı aldığı 25 bin 600 kamu işçisi. hükü- metın toplu iş sözleşmesi görüşmelenndeki tutu- mıınu protesto etmck amacıvla dün vemek boy- kotu eylemi vaparken. kamu kesimi toplu söz- leşmelerinden sorumlu Dcvlel Bakanı Şerif Er- can. sendikalara.grev veeylemyapılmamasi için çağnda bulundu. Tanm-İş Scndikası Başkanlar kurulu bugün toplanarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ıle TİGEM (Tarım İşletmeleri öenel Müdürlüğü) işyerlerinde grev uygulama tarihle- rini belirlevecck. Kamu kesimindc sürdürülen toplu iş sözleş- mesi görüşmelerinde ilerleme kavdedilememesi ve sorumlu Devlet bakanı Şcrif Ercan'ın henüz devreyegirenıemesi üzerinc doğan huzursuzluk. eyleme dönüştü. Toplu sözleşme görüşmeleri 6 aydır süren Tarım-İş Sendikası. Tanm ve Köyiş- leri Bakanlığı vc TİGEM'e bağlı toplam 878 iş- yerinde çahşan 25 bin 600 işçi adına aldığı grev kararlarını dün işyerlerine astı. Ortalama bir milyon lira net ücret alan tanm işçileri. kamu iş- veren sendikası TÜHİS'in ve hükümctin tavnnı protesto ederek dün vemek bovkotu yaptı. Kamu kesimi topiu iş sözlcşmelerindcn so- rumlu Devlet Bakanı Şerif Ercan scndikalara çağnda bulunarak. toplu iş sözleşmelerine iliş- kin çalışmalar tamamlanmadan grev ve evlem yapmamalannı istedi.Ercan. bazı işyerlerinde il- gili bakanlıklardan henüz ıstenilen bilgilerin gel- mediğıni belirterek şöyle konuştu "İşçi kesimi ve konfederasyonlannın görüşmelerin bir an öncc sonuca vardınlması hususundaki sürekli ve ısrarlı istckleri karşısında. son olarak toplu iş sözleşmelcrinin bütçeve getırcccği >ük ilc vara- tacağı fınansman açığının karşılanabilmesi için. ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı veM-.ıliyc ve Gümrük Bakanlığı ile. Çalışma Bakanlığında başlatılmış olan çahşmalann. çok kısa süre için- de sonuçlanacağı ümit edilmcktcdir". DEVLET İHALE DÜZENİNDE DEĞlŞİKLtK-3 Dıaleye teklifverme yöntemlerinde yenilik SABAHATTİN SAĞIROĞLU Devietin inşaat ihalesi yapan kuruluş- lan genelde ihale dosyası hazırlamak \e kontrol işleri yapmak üzere örgüılen- miştir. Proje denetemi. projevi vönlen- dirme ve>a proje yapma işi a>n bir eği- lim vedeneyim ıster. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı elbette bir proje yapım daire- sini örgütler veçalıştırır. Böyle bir daire için veterli proje de vardır. Bövle bir daire gerek işgücü ge- rek uzmanlık dolayısıvla kendisinin ya- pamayacağı projeleri de yönetmc. yön- lendinne ve yaptırma ehlivetine sahip olmalıdır. Proje işleri. bir büronun oluş- lurulmasını gerektirecck yoğunlukta olmavan kuruluşlar. bakanlığın proje hizmetlerinden ya da mühendis vc mi- mari müşavirlik bürolanndan vararla- nabilirlcr. Bugün ülkemizdcki vavgın ihale biçı- mi. bakanlıkça hcr yıl'hazırlanan bırim fivatlarla teklif istcme vönlemıdir. Bazılan dışında. kamu kuruluşlan. gc- nelliklevüklenicilerden.kcndioluşıura- caklan fıvatlarla teklif istevemezler. Yasada öngörülecek dcğışiklik. vükle- nicilerdcn. kendi fıyatlan ile teklif alma olanağını sağlamalıdır. Anıa bu olanağın kullandırılması proje esasın- da, belirli kademclerin ve belki ilk yıl- larda bakanlıkların onayı ile olmalıdır. Çünkü ihalclcrc katılanların chil ol- masını bclirlemcdcki zorluklar. teklif vcrcnler arasında sıkça rasllanan "şikc" olavlan. kamuva çok pahalıya gclebihr. Dcvlel İhale Yasusfnda değişiklik vapılırkcn uygulama projcsi ilc ihale yapma konusu hedeflenmeli ancak bu husus bir vasa hükmü olmamahdır. Uygulama projesi ile ihaleye çıkmayı yasaklayan bir dü/cnleme dc voklur. Bu hususun vasada \er almasi buuün için mekanızmayı kiliılcr. İhalclcrde. yüklcnicilerin kendi fivat- lan ilc teklif vcrmc olanağı vığkın- malıdır. Ancak bu olanak birdenbirc vavgınlaşlırılmamalıdır. L'vgulamalar. projeesasında başlalılabilır. Bakanlıkça hazırlanmış birim tivat- lar ilc ihale sönıcmini tcrk edip başka yöntcmlcrle kamu işlcrini yürüımcyc hazır bir örgüılcnmc. kadro. gelenck vc alışkanhk henü/ olıışmamışıır. Sistem dcğiştirirkcn vevıı gclişıirir- ken. olanaklan ıvi dcğcrlcndinnck gc- rckir. Aksi halde kamunun zararları büvük olur. IŞÇEMN EVREMNDEN ŞÜKRANKETEN( Çakş-Ma Uzun yıllar TİSK başkanlığı da yapan Tekstil işverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, işveren bakışını acımasız- ca yansıtan esprili deyişleri ile de ünlüdür. "Gülme sırası bizde" 12 Eylülün işverenlerden yana getirdiği düzeni an- latmanın simgesi sözcükler oldu. iş güvencesini tartışmak üzere Tekstil işverenleri Sendikası'nca Marmaris'te dü- zenlenen seminerde de işverenlerin Bakanlığın yasa ta- sarısına tepkisini, bakışını "Çalış-ma kanunu" diyerek koymuş. Narin'e göre Çalışma Bakanlığının iş güvencesi getirmeyi amaçlayan yasa taslağı yaşama geçirilirse iş güvencesi hakkını alan işçiler işyerlerinde çalışmayı bıra- kacaklar. Sayın Narin'in abartılı, esprili, biraz da acımasızca söy- lediklerinde bir gerçeklik olabilir mi? Yasa taslağına bir daha, bir daha baktyoruz. Haksız ve keyti çıkarmaları en- geleme amacının ötesinde bir şeyler bulamıyoruz. İş gü- vencesi bir ölçüde işyerınde işçiyi rahatlatsa da işveren- lerden gelen bu aşırı tepkiyi haklı kılmadığını düşünüyo- ruz. İşveren cephesinin bu şiddetli tepkisine yanıt ararken aynı toplantıda işçi cephesinin sözcülüğünü yapan Teksif Genel Sekreteri Zekı Polafın satır aralarında kalmış açık- lamaları şok etkısi ile göze çarpıyor. Ne yazık ki bir başka ülkede yeri yerinden oynatacak, bu çok önemli sosyal ya- ranın kimse farkında ya da umurunda gözükmüyor. Sayın Polat karşı tezi, işçinin iş güvencesini savunurken kendilerinden örnek veriyor: "ilk kez gecen yıl toplusöz- leşme müzakerelerinde 18 bin işçi çıkardınız. Son 1.5yılda ise sadece Teksif üyelerinden 60 bin kişinin işine son ve- rildi" diyor. Evet yanlış okumadınız, Sayın Polat bir iki değil, birkaç yüz değil, on binlerle işten atılan işçiden söz ediyor. Türk-lş Başkanı Şevket Yılmaz'ın sendikasının üyesi 60 bin işçi son 1.5 yıl içinde işini kaybetmiş. Bir baş- ka ülkede sosyal bir patlamaya yol açabilecek böylesine boyutlu bir olay ülkemizde kamuoyunun doğru dürüstdik- katini bile çekememiş, gizlenmiş. işte böyle bir toplantıda satır aralarında korka korka telaftuz ediliyor. Türkiye'nin en büyük sendikalarından birinin üyesinin yarıya varan bir bolümünün 1.5 yıl gibi kısa bir zamandilimi içinde işinden olması aynı zamanda zendikacılığın fiilen iflas ettiğinin de göstergesi değil mi? Belki de Teksif 60 bin üyesini kaybet- memiştir. öyle sanıyoruz ki bu işçilerin önemli bir bölümü yeniden aynı işkolunda iş bulmuş ya da çıkarılanlaı ın yeri- ne başkaları alınırj yeniden Teksif üyeliğine kaydedilmis- lerdir. Çünkü çıkarmaların gerçek nedeni, toplusözleşme ile sağlanan ücret artışlarının, hakların geri alınması. Marmarisseminerinden ulaşan haberlere göre 1.5yılda 60 bin işçiyi işten atan işveren sendikası ile işçisi atılan işçi sendikası yeni dönemin sözleşmesi için ön hazırlıklara başlamışlar. "Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" örneği. Atılan işçi atılmış, dönenler sözleşme ile kazandıkları hak- ları yitirmiş olarak dönmüş, yeniler asgari ücretle çalışır- ken taraflar yeni dönem sözleşmesi için masaya oturacak. Bir gürültü bir bağırtı, oldu olmadı derken yine işverenin büyük özveri gösterdiği, işçi sendikasının başarılı olduğu bir sözleşme daha imzalanacak. Nasılsa sözleşme sonra- sı on binleri atarak sözleşmt ile verileni geri almak hak. Şimdi anlaşılıyor değil mi? Neden işverenler iş güven- cesini getirecek bir yasaya böylesine şiddetli tepki göste- riyor? Neden Sayın Narin bu yasanın işverenler için anla- rrtını "çalış-ma" sözcüğü ile özdeş görüyor. Sayın Narin'in alıştığı, sürmesini istediği düzende, işverenin işçiye sınır- sız bir biçimde "çalışma" deme hakkı var. Şimdi on binla- rin sesiz sedasız işten atılması hakkı olan bir düzende, işçinin çalışma hakkını korumaya çahşan bir yasanın ne işi var? Bir sendikanın 1.5 yılda 60 bin üyesinin işten atıl- masına ses çıkaramadığı, ülke çapında sendikaların yüz binlerle işçinin işten atılmasını önleyemedikleri bir düzen- de, haksız çıkarmalara yargı denetimi getiren bir yasa ne işe yarar? Olsun düşüncesi bile bu düzene alışmış işve- renlerimiz için büyük tehlike işareti veriyor. Yasada var Dlan haklar bir gün işçiler ve sendikaları tarafından da kul- lanılabilir. Sorun işverenlerin böylesine güçlü, bilinçli tepki göster- melerinde değil elbet. Onlar haklı, kendi çıkarlarının kav- gasını veriyorlar. Asıl sorun sendikacılığın gerçekten fiilen ve moral olarak bir çöküş döneminde yakalanmış olma- sında. Bir iki yılda toplam üyesinin üçte birini, bazı işkolla- rında yarıya ulaşan bölümünü koruyamamış bir sendika- cılık hareketi iş güvencesini savunamıyor. işçiler ve sendikaları iş güvencesine sahip çıkamadıklarında da işte ortaya böyle garip bir tablo çıkıyor. işveren cephesi yasa tasarısını, hükümetin zayıf karnına vurmak için kullanıyor. Başbakan'ın bir yandan bu yasa taslağına sahip olduğu söylenirken diğer yandan işveren cephesine uygun görü- şü savunan yazısı Meclis Başkanlığı'na gidiyor. Çalışma Bakanı Moğultayı ortada ve yalnız bırakan bir görünüm doğuyor. Bundan cesaret alan işveren cephesinin de eleş- tiridozuyükseliyor. Önümüzdeki yakın günlerde Başbakan, Çalışma Ba- kanı'ndan yana ağırlığını koymazyada işçi cephesi, sendi- kalar sürpriz bir toparlanma ve atağın içinde olmazlarsa işçinin iş güvencesi bir düş olup gider. Sayın Narin'in iste- diği üzere bu düzen böyle devam eder. "Çalış-ma" diye bir tablo zaten olamazdı. Ama bugünkü işverenin var olan, işçiye "çalışma" deme lüksü. keyfi işten çıkarma hakkı sü- rüp gider. Asıl önemli ve kaygı duyulması gereken de iş güvencesi yasa taslağı çevresinde kopartılan büyük gürültü, yaratı- lan uyuşmazlığın boyutudur. İşçi-işveren ilişkilerinde önemli bir değişiklik getirmeyecek bu yasa taslağı üzerin- de kopartılan gürültü, gerçek işçi sorunları, sendikal hak- lar üzerindeyapılması zorunlu çalışmaları unutturmuştur. Gündemden gerçek işçi sorunları, 12 Eylülün yasakçı dü- zeninin ayıklanması, demokratikleşme, özgür ve güçlü sendikacıhk çıkmış, gündemde bir kısır tartışma kalmıştır. MöHAKUS'DAN DEVRE MÜLKLER Çevreye Saygtlı VİLLA da TATİL KAMPANYASI 'DENİZESIFIR •SUSPORIARI •TENİS-BİLARDO •HAVUZ (ABD'den itbal) •VİDEO CLUB •RESIÖRAN-BARIAR •MARKET DUBLEKS VİLLANIZDA; •BAĞIMSIZ BİRİMLER; YATAK VE OTURMA ODALARI, MUTFAK VE BANYO •GÜNLÜK BAKIM (ücretsiz) TEKNİKÖZELÜKLER •BİYOLOJİK ARITMA •İKİ JENERATOR »BİN TONLUK SU DEPOSU •MONAKUS BAHÇELERİ GERÇEK TAPU • BEDELSİZ BAHAR / KIŞ DONEMLERI • SABİT TURK LIRAŞI İLE ODEME PAMUKBANK KREDİSİ - 24 AYLIK TAKSİT • ULUSLARARASI DEĞİŞİMLİ TATİL OLANAKLARI YAUKAVAK AŞ -CLUB MONAKUS Tel (6144) 1392 (7 hat) Fax: (6144) 1411 ANKARA: (4)426 39 30-427 20 87-427 39 71 - 427 39 72 Fax: (4) 427 39 76 İSTANBUL: (1) 241 05 21 İZMİR: (51) 21 80 62-21 77 82