15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazeterilik TUrk Anonim Şirketi adına Bcria Nıdi • Genel Yayın Yönetmeni: özpiı Acar • Genel Yayin Koordinatörü: Hlknet Çetiıluya • Yazı tşjeri MOdürleri: Fluaa ÖzbUfen (SorumJu), Cdal Bcşittfiç • Yazı Ijleri Müdür Yardıması: Salim Alpultn • Sayfa DOzeai Yönetmeni: AU Acar • Adana Tisnsılasi. Çeda Yiteao#ıı Iç Poütika; Mttatf Ibtaı, Istanbul Haberleri: Şeaay KHku, D» Haberler Ergon M a , Kültür: Müışii Hthlwıhl«r, Makaleler SamJ Kanfirea, Spor: AMttkadir Yttcebnan, Düzeltme: AMaOafe Yaaa • Koordimtör. Ataet Kondau • Mali Ijler: Eroi Erinıt • Muhasebe: BUcat Yemtr • Bütçe-Planlama; Sev0 Omasbeşeotla • tdare: HİKjrta Gttıer • tşletme: ÖwJer ÇcUk • Bügi-tşlem: N«U Ual • Persond: S l B Bastm vt Yayan: Cumhunyet Mubucılık ve Gururitik T.A4. TürtocJİı C ı l 39/41 CıiaJoihı 34334 lsı. PK 246 tsumbuL TcL 512 05 05 (20 hat). Tdoı. 22246, Fu. (1) 526 60 72 • Btmlcr » * « Z"y» GOkalp Blv Inkllap S. No 19/4, Td. 433 II 41-47, Tttac 42344, Fiu (4) 431 «5 65 • lnrin H Zıy« Blv 1352 S. 2/3, TM. 13 12 30. TUeı. 52359. FK: (5J) 19 53 60 # A ^ c InöoO Cai 119 S. No I Iıl l Td 19 37 52 (4 h.l), Tdo. 62155, Fıx~ (71) 19 23 7« TAKVİM: 10MAYIS 1992 İmsak:4.0l Güneş: 5.45 Öğle:13O5 İkındı 16 59 Akşam:20.16 Yatsı 21 5^ Spordan kongre sarayına •ISTANBUL(ANKA> Istanbul Lütfü KırdarSpor Salonu'nun kongre sarayına dönüştürülmesini öngören ve teknik şartnamesi haarlanan proje, Büyükşehir Belediye Encümeni'ne sunuldu. Projenin burada onaylanması durumunda, "yap-işlet-devret" modeliyle gerçekleştirilmek üzere ihaleyeverilecek.TSYD Başkan Yardımcısı Ersan Çelik, İstanbul Belediye Başkaru Nuretün Sözen'in dediğım dedik, astığım astık anlayışıyla hareket ettiğjni savunarak İstanbul'un 2000 yıhndaki olimpiyatlann organızasyonuna aday olduğu hatırlatarak "Elimizde doğru dürûst bir salon var, bunu da gençliğin elinden alıyorlar" dıye konuştu. Sözen, Prag'a gitti • İSTANBUL (AA)-Jstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Prag Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında imzalacak işbirliği protokolü için dün Prag'a gitti. Prag Belediye Başkanı'nın davetlisi olan Sözen, riyareti sırasında metro çalışmalannı da inceleyecek ve Prag tlkbahar Festivali'nin açılışına katılacak. Sözen, 18 mayıs pazartesi günü tstanbul'a dönecek. Şile'ye gezi • İSTANBUL(AA>- Yeşiller Partisi üyeleri, Şik'nin köylerine dostluk gezisi düzenlediler. Yeşiller Partisi kurucu üyelerinden Handan Dedeoğlu, 1990 yıhnda Şile'ye yapılması planlanan baraj yüzünden buradaki köylerin boşaltılması istendiğini belırtti. Dedeoğlu, bunun üzerine söz konusu uygularnaya karşı çıkarak harekete geçen Yeşiller Partisi üyelerinin ve köylülerin bir yılhk çahşması sonucu barajın yapılmasımn engellendiğini kaydetü. Üsküdar'dan dün başlayan ve 2 gün sürecek gezide, köylülere plaket verileceği ve doğa yürüyüşü yapılacajp öğrenildi. Güzellikten öte• Marlene Dietrich, vücudundan su gibi akan pınltılı elbiselerle, soluk kesen yırtmaçlarla bazen bir yosma, bazen acımasız bir kraliçe, bazen bir serüven kadını, bazen bir Çingene... O biraz uzak, o biraz soğuk, tepeden güzellik. NECLA SEYHUN Ulaşdmaz, soğuk ve uzak. Çekici güzellik. Aşağı yukan bir yıl önceydi. Geleni geçeni büyülüyordu Paris'te; baygın bakışlan, gizemli güzelliği ile. Afişini vitrinde gören önce bir an çakılmış gibi önünde duruyor, sonra sergiye dalıyordu. Ünlü fotoğraf ustası Horst'un fotoğraf sergisi için çektiği yüzlerce, binlerce fotoğraf arasından onunkini, Marlene'inkini seçmişlerdi. Çok isabetli bir seçimdi bu. Marlene'ın güzelliği güzellikten öte bir şeydi. "Mavi Melek"le başlayan meslek yaşanüsında çeşitli kişiliklerde çıktı seyircilerinin karşısına. Bazen bir yosma, bazen acımasız bir kraliçe, bazen esrarengiz bir serüven kadını, bazen bir çingene... Çeşitli kahplarda hep aynı çekici, gizemli güzellik... O biraz uzak, o biraz soğuk, o biraz tepeden güzellik... Dünyanın en güzel bacaklı kadını olduğu söylenirdi. Binlerce dolara sigortalıydı o güzelim bacaklar. Bir havayolu reklam için o bacaklardan yararlanmıştı. Mariene'in bacaklanru tüm güzelliği ile ortaya koyan bir pozu, dünyanın dörtbir yanına dağılmışü bir zamanlar. Mariene'in çok genç olduğu yülarda değıldı hem de. Zaten çok sonralan, "dünyanın en güzel büyükannesi" olduktan sonra bile, vücudundan su gibi akan pınlülı elbiseler, soluk kesen yırtmaçlarla sahneye çıkıp, o ünlü boğuk, genizden gelen sesi ile şarkılar söylemişü ünlü^azınolarda. Çılgınlar gibi alkışlanarak... Marlene Dietrich, seksi görünmek için dünyaca ünîü bacaklannı açmak, açık saçık giyınmek zorunda da değildi. Tepeden urnağa seksapeldi: Soylu, gizemli bir çekicilik; tepeden bırtavırla. Tülden bulut gibi eîbiseler giyer, başına uzun vual şallar sarardı... Alabüdiğine romanük, alabildiğine soluk kesici, soğuk ve uzak... Ya da bayıldığı erkek kostümleri icinde görürlerdı hayranlan onu. Başında şapkası, boynunda kravaü, o güzelim bacaklan pantolonlarla saklı. Tepeden tırnağa kapalı, tepeden tırnağa erkeksi, bir yerde. Ama ne denli kadınsı, ne denli dişi, ne denli seksi idi bu kıyafetlerle. Şimdiki yıldızlann yapüğı gibi baş döndürmek için açılmasına gerek yoktu. Bir fısılüsı, bir bakışı, başını birçevirişi yetiyordu. Sinema dünyasının tüm moda yaratıcılan ona model çizmeye, onu giydirmeye can atıyorlardı. Her kıyafettegüzeldı Marlne. Şimdilerin pek gözde deyişiyle, giydiklerini harikulâde "taşıyordu." Modada bir Marlne fırünası esiyordu.. Ne giyse moda oluyor, kadınlar onun gibi giyinmeye bayıbyorlardı. Bir fîlmde saçlan bukle bukle mi? Bir bukle modasıdır sanyordu dünyayı. Vual gece elbiseleri giyiyor, drapeii modellerle mi görünüyordu? Vuallerden, drapelerden geçilmiyodu sağda solda... KJoş şapkalanna tutuluyorlar, çizgili erkeksi tayyörlerini uyguluyorlar, onun gibi benekli kravatlar takıyorlardı. Çingene rolü ile perdede göründüğü yıl kadınlar onun o iri altın halka küpelerinı takmaya yetişememişlerdi. Artık Marlne'siz dünya. Yerinin her zaman boş kalacağı kesin. Kim o kadınsı saydam kıyafetlerin icinde onun kadar ulasılmaz soğuk ve uzak, kim o erkeksi kostümlerin icinde onun kadar sıcak, baştan çıkana ve dişi olacak. Kim?.. Marlene, erkek kostâmlerine bayılırdı. Bacaklannı pantolonlarla saklardı. Annelik hem kııtsal hem değersizDoğurduğumuz, sahiplendiğimiz çocuklanmıza karşı annelik rolümüzü ne kadar yerine getirebiliyoruz? \N\K KIMDIR? 1 - Anneliği kendine tek rol, görev olarak görrnez. 2- Anneliğin sadece bakım olmadığıru bilir. ilişkinin önemini kavrar. 3-Annelığı, anselliği dışında bir rol olarak görmez. Bir kadın olarak cınselliğini yaşar. 4- Kocasına da değıl sadece çocuklanna annelik yapar. 5- Kendine zaman ayınr, kendine bakar bundan da suçluluk duymaz. 6- Evin dışında çalışmasının anneliğini engellemediğini, çalı- şan annelerin çocuklannın duygusal ya da zihinsel özürlü ol- madığını bilir. 7- Kendini evde bir otonte olarak değil, ınsan olarak görür. 8-Kendısini hiç tükenmeyen, hiç kızmayan. sürekli anlayışh, veria ve başkalan için yasayan bir insan olarak görmez. 9-Çocuğuna kızmasının doğal olduğunun farkındadır. HNSANLAR İsmaüGülgeç m tt im iiımtw VI OUtölML f ffl TAfbH BERAT GÜNÇIKAN " Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler. Onlar kendini özleyen Hâyat'ın oğullan ve kızlandır., Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişler- dir ama sizden değildirler./Siz- lerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler./Onlara sevgi- nizi verebilirsiniz ama düşünce- lerinizi asla., Çünkü onlann kendi düşünceleri vardır., Onlann vücutlannı çatabiürsi- niz ama canlannı asla.' Çünkü onlann canları geleceğin sara- yında oturur ve sizler düşleriniz- de bile orayı ziyaret edemezsi- niz./ Kendinizi onlara benzet- meye çalışabılirsinız ama onlan kendinize benzetmeye kalkışma- yın hiç. / Çünkü hayat ne geriye gider ne de geçmışle ilgi- lenir." Bu şiir Khalil Gibran'a ait. Anne ve babalığın zorbalığına böyle karşı çıkıyor. Bugünse Anneler Günü. Doğurduğu- muz, sahiplendiğimiz çocuk- lanmıza karşı biz Türk anneleri ne kadar zorbayız ? Hem dinin hem de toplumun bize yükledi- ğı annelik rolümüzü ne kadar iyi oynayabiliyoruz ya da nere- de maskelerimizi düşürüyoruz? Büyümeme izin ver Psikolog Leyla Navaro'ya göre annelik rolilmüzü iki tür- lü oynuyoruz. tlkinde annemiz- den bize ulaşan öğreti var. Yan- lışlannı görerek ona benzeme- meye çalışsak da sonunda bakı- yoruz ki annemizi tekrarhyoruz. Ikinci rolümüz ise alıntı. Top- lumun ucunda olan bir anneli- ği üstleniyoruz. Ama hangisini secersek seçelim ikisinde de yap- tığımız kendimiz olmaktan çık- mak ve annelik görevini yerine getirmekte yoğunlaşmak. Toplumun kadın olarak bize seçtiği bu tek rolü biz de ya- şamımızın tek amaa haline ge- tiriyoruz. Topyekün 24 saat an- neyız.Sonuçta hem kendimizi hem de çocuklanmızı kısıtlıyo- ruz. Çocuklanmızın büyümele- nne izin vermiyor, bu da yet- mezmiş gibi kocalanmıza da annelik ediyoruz. N'avaro. bu "abartılı" anneliğimız sonu- cunda çocuklanmıza verdikle- rimizi "Güvensizlik, kızgınhk. beceriksizlik. kendi işlerinı hal- ledememek ve iç disiplin eksik- liğı"başlıklan altında topluyor, Bunlar yetmiyoımuş gibi on- lann tepkısel isyanlanna, aktif ya da pasif direnişlenne yolaçı- yoruz. Kızlanmız, bızım ken- dimizi analık rolüyle kısıtla- mamız karşısında kendi gele- ceklerinden kaygıya düşüyor, büyümek istemiyorlar. Sürekli başkalan için yaşamak zorun- da bırakılmak sonuçta psikolo- jıdeki tanımıyla "'temel kadınlık utancı"nı pekiştiriyor. Kadın ve anne olarak herşeyi yaptığımız halde her yaptığırruzı küçük göriiyor, ço- cuklann tüm eğitiminı tek başı- na üstlendiğimiz için de her yanlışta sadece biz suçlanı>o- ruz. Rolümüzün bir statüsü. maddi bir karşığı olmadığı için dc günümüz değerlen icinde ikı yüzlülüğü yaşıyoruz. Görevı- miz hem kutsal hem de değer- siz. Leyla Navaro, anlatımını şöyle sürdürüyor: " Anneliği anlatan bütün şiir- ler erkekler tarafından yazıldı. bu şiirde onlann fantezileri yer aldı. Hoşgörülü. sabırlı, se- vecen, şefkatli, hiç kızmayan bir anne. Bu ideal anne simgesi aslında bebeklik döneminın bimgesidir ancak bebeklik döneminde gösterilecek tavırdır.Bebeklik dışında böyle bir annelik olamaz. Yaşamın ıçınde tedirginlikler olur. Bu kadar hoşgörülü olamavınca da kcndısinı suçlar. 'çevre de onu. Biz de bu fantezileri o ka- dar çekici bulduk kı bunu giyıp. ya^mımıza mal etmek ıste- dik." Kadını kısıtlamaya, tek tip davranmaya koşullayan bu gerçekle ilişkisiz fantezilerin boyunduruğundan son bir kaç yıldır çıkmaya çabaladığımızı anımsatıyor Leyla Navaro. Artık kadın anneliğin ya- şamının sadece ve en fazla 20 ANNELER GÜNÜ ETKİNLİKLERİ 1 - Mecidiyeköy FM 'de Anneler Günü Fuan. 2-Gülhane Çocuk Şenliği'nde herçocuğa anneleri için birerçiçek verilecek. 3- Galleria-Ataköy'de 13.00-15.00 arasında annelere yönelik promosyon gerçekleştirilecek. 4-Göztepe Parkında Kadıköy Belediyesfnce yaptınlan çağdaş görünümlü bir Türk kadınını, kucağında yeni doğmuş bebeği ve ayaklanna sevgiyle sanlıp çiçek sunan kız çocuğuyla anlatan 3 metre boyunda tunç dökümlü heykel 11.00'de açılacak. yılını alacağını anlamalı. Geri kalan zamanını insan ve kişi olarak yaşamasının gerekliliği- ne ınanmalı. Çünkü kültürü- müzdekı bu abartıh annelik ro- lünü oynarken çok \ermenin sonucu olarak çok almayı da umuyoruz. Alamadığımızda ise kızıyor. çocuğumuzu kendımi- ze daha bağımlı hale getıriyo- ruz. Çocuklanmızı bize bak- makla yükümlü sayıyoruz. Ço- cuğu bir yatınm olarak görüyor gelişmesine ve sağlıkh bir ilişki kurmasma engel oluyoruz. Aşın sahiplenmeyle onu kendi kurduğu yeni aılesınde de ya- şatmıyoruz.Babalann çocukla- nyla daha direkt ılışkıye girme- leri. aile içi rolde >er almasıyla kadının >ukünün azalacağını da vurgulayan Navaro. "İnşal- lah çocuklanmızın korktuk- lannda anne yenne baba diye bağıracaklan bırgün gelecektir. Anneler de yaptıklan ve yapa- madıklan için suçlanmaya- caktır" diye özlemini dile geti- riyor. Bugün Anneier Günü. Sabnn, şefkatin ve sevecenliğin simgesi bütün annelerin Annder Günü'nü kutlayoruz. Kutsalhğa çeyrek kala... • Aşağıda yazılanlar özel hastaneler ve ayncalıklı kişilikler dışında hemen hemen her saglık kuru- munda yaşanır. Aysel Ş., dçkuz aylık Kutsalhğa hazırlanış süresinden sonra bir devlet hastanesinde yaşadıklannı anlatıyor: yunca kontrolümü üstlenen doktoru, yani kendi doktoru- mu görmek istiyorum. İzin ver- miyorlar. 13.10- Sancılanmın sıklığı sa- nıyelere düştü. Karyolanın de- mirlerini sıkıyorum.. 13.15- Bir hem'şire kapıyı açıp hepimizi azarlıyor. "Edep- sızler, çirkeflik etmeyin, dok- torlardan, erkeklerden utanın" diyor. Bu ikinci azarlanmam. 13.30- Doğum odasına alını- yorum. Acıma. korku ve utanç da ekleniyor. Dışlerimi sıkıyo- rum. "Doktor nerede" diye so- ruyorum. Ebe kadın, "Doktor yok şimdi, ben doğunacağım" yanıtını veriyor. 13.15- Ebe, do- 25 Mart 1992 10.30- Sancılanm başladı. 12.00- Sancılanm sıklaşıyor. 12.30- Suyum geldi, doğu- mun yaklaştığmı hissediyonım. 12.35- Bir taksi tutuldu, ko- cam, kayınvalidem ve ben bir- likte hastaneye gidiyoruz. 12.55- Sedyeyle doğumhane- ye ahnıyorum. Artık cığhkla- nmı tutmuyorum. Hem sakız çiğneyip hem şarkı söylemeyi bırarada başarabılen bir hasta- bakıcı lavman yaptınyor. Ağlı- yorum. o ise gülüyor. 13.00- Sancı odasındayım. Benim gıbı bir kaç kadın daha var odada. İnlemelerimiz birbi- rine kanşıyor. Hamileliğim bo- ğumu başlatıyor. Bu acıdan kurtulamayacağımı düşünüyo- rum. Masada ölüp kalacağım. Bebeği hissedemıyorum. üste- lik bana bu acılan yaşattığı için ona kızıyorum. Acıyla bır çığlık daha atıyorum. Ebe öfkelenı- yor; "Bunu kocanla yatarken düşünseydin. O zaman da zev k- ten inliyordun değil mı'" Utanıyorum. bir daha bağırmı- yor. sadece ağlıyorum. 13.50- Bebek doğdu. Ebe onu cebine birşeyler koysun di- ye babasına göstermeye götür- dü. Ben göremedim, hâlâ masa- dayım. 14.20- Şimdi yatağımdayım Bebeği hâlâ görmedim. Hemşi- renin, ebenin sö\lediklen. ha- karetleri kulakianmda. Bu ka- dar aşağılamaya ne haklan var? Onun oğlan olmasına sevinıyo- rum Kutsal bir görevi olmaya- cak ve aşağılanmayacak. ALO 900 900 240 Küçük penh 900 900 241 Kıziık zon 900 900 242 İlkgece 900 900 244 Iktidarsdık 900 900 245 Erken boşalma 900 900 246 Mosturbosyon/Erkek 900 900 247 Masturbasyon/Kadın 900 900 249 Erkekte eşcinsellik 900 900 250 Kodında eşcinsellik 900 900 256 Penis eğrilikleri ALO BiLGı HAYDAR DÜMEN Türkrye'nin her yerinden sernslerimain 1 dokikusı 5833ILdif. Ortalama sems sumı 3 dokikadır. PK l6Tarobya/kt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle