27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet | Sahibi: Cumburijet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirkcti adına Btria Nadi « Murahhas Üye: Emine Uş»klıgi] « Yazı Ijlerı MUdOrU: Okaj Gonensin £ Yaa Işleri Müdür Yardımcılan: Salim Alpaslu, Kerem Ç*lı$- ku, Necdet Dogu, U t f i TİBÇ 0 Sayfa Düzeni YöDetmeni: Ali Acar Ankara Timsüdsv Abmet T«n tç Politika: Mehmet Ifczkan Ekonomi: Menü Ikmer, Kültür: Marşil Ba)*b*niıJar, Istanbul Haberieri: Muhittln Slrer, Spor: Abdülkadir Yücelmsn, Malcaleler: Şahin Alpay, Düzeltme: Abdullah V«na • Koordınatör: Ahmet Korulsan 0 MaJı Işler: Erol Erkot « Muhasebe: BüJent Yener # Bütçe- Planlama: Sevgj Osmanbeşeojlu 0 Reklam: Ayşe Torun % ldare: Höscyin Gürer 0 Işletme: Önder ÇeUk « Bilgi-Işlem: Nail Inal # Personel: Sevği Bosttneıoğlo Azsnt wf H p n CtımİHinycl MubucıU vc Guaccilik T.A.Ş. TSlkoca|ı Cıd. 39/41 Cafelothı 34334 İJt. PK 246 ItUnbui. Tfl: 512 05 05 (20 hat), Tdet: 22246, Ftac <1) 526 60 72 0 Bamtar. tokM Zıyı Gökalp Blv loiılap s. No: 19/4. T&41İ II 41-41. TUot 42344. Fte (4) 133 05 45 9 Itmlr. H. Zıyı Blv. 1352 a 2/3. Tfelj 13 12 30. TUeu 52359. Hu: (51) 19 53 «0 0 Afaa* ln«0 C«d. 119 S. No: 1 KU 1. TH: 19 37 52 (4 b*t). TMot: 62155. Pbü (71) 19 15 7» TAKVİM 4NİSAN 1992 Imsak'5.08 Güneş. 6.36 Öğle: 13 12 Ikındi: 16 48 Akşam. 19.38 Yatsı: 21.00 Döı çağrısına uymayai kaptan • A4 (İstaı bul) - Ttrkiye'ye askeri yardın mahcnesi getiıirken Almai'a'nıa 'geri dön' çağrısına uymrçrak svrini sürairen "Namık Kema* gendinin kapanı Doğan Peknu^, moallerinin "erinde olduğıa u belrterek "33 yıllık denİ2diriz. B<yle ufak efek şeyler olur" aedi. C&niz Nakîyat T.A.ŞÎye bağlı "sJamk Kemal" jemisinin kaptau Do£aa Pekmaı ile AA muha»ıri lsıaıbul'dan elsizle baglan. kuıaak kısa fcir görüşme yaptı. /'Jmaı.Ta'nın "ge-i dön" çağrısı. TürtiCye seyirleri, buluncıklan :nevkii ve gemideki silah yükıiy* ilgifi aenıiz bir açıklama yapmgfc istemsdiğini ve bugün Istanbx bölgt temsilciLğini arayarak söz korassu icrvılara ce^ap vereceğini belirteı kapıaa Pekmat, olay nedeni/.e moallerinin bozulmadığını ve n o n a l o.a-ak seyretiklerini beiirtti "Na.Txk Kemal' gemisi, "Jan Luken* gera.s ve "Ines' adlı gemileb birlkte Hamburg limanııdan yiklediği askeri yardım malzenesini İjrkiye'ye getirmek üzere 11 marta yola çümıştı. Çanakçılrt mûzesi • CLMHL RİV ET (Netşehir) - Tû'rkiyt'run ilk^anak ve ı^mlek müzesi olacak >vanos,-anak ve<£mlek müzesi nisan an içeriaıde açılacak. Avanos Beledi>e Başkanı SejhanDuru, Avanos'jnOu MahalledeOsmanlı dönemndentildıâ belirülen Bevlikhan'ın çanak veçömlek müzesi ola'rak dıLzentene çalışrmlannın tamamkrumaK izere oldı^unu ve nisan ayı içersmde yerli ve yabancı turistlerin ayaretiie açılacağını bildrdi. Gazi Osman Paşa anılıyop • İstanbul HaberServisi-ÜnlüTürk komutanı. PleMekahramanıGazi Osman J jşa ölirn yıldönimü nedeniyle 5 nisan gûnü Fa:ih"teki türbesi başında düzenlenecek br törenle anılacak. Gaziosnıanpaîi Belediye Başkanı Dr.İsnui. Rüsta-noğluanjnatöreninc ilçe sakinlerininiışında diğer yetkililerin dekitılacağınıaçıkladı. R üstemoğlu.'İl^ye adını /eren Gazi Osman Paşa'y: \er yıl periyodik olarak anmayı belediyece üstlenrriş bulunmaktayız* şeklinde konuştu. ^yanürehayır' • AAfBalıkesir - Balıkesr'ın Havran ilçesine bağlı Kü;ükderekcy yakınlarmda başlaulan altın arama çahşmalan devan ederken. yöre halkı, kullanılan siyanur maddesjne karşı tepkilerini giderek arttınyor. Havran'da geçen yıl altın bu unmasına sevinen yöre halkı, çalışmaiaria 'siyanür' maddesinin kullanıldığını öğrendikten sonra insan sağlığınave çevrtye yaptı ğızararlar dolayısıyia tepkilerini dile getiriyorlar. Havran Beledive Başkanı IsmetAlpsu, Burhaniye Beledye Başkanı Necmi Şengüder. Bahkesir Yeşiller Partisi ile JCüçükdereköy n.uhtarlıgı ile bölge halkı, "Siyanürliıalün arama çahşmalannın durdurulmasını" istiyorlar Siyanürünherşejitahnp etti'gini savunan bolge halkı ile ilgüı kuruluşlar. •"Altına evet, siyanüre hayır. Arama çalışmalarında siyanür kullanıhyor. Könez'deki yerleşim birimleri siyanür tehditi altında, siyanüriin kullanJmamasııu istiyoruz. Siyanürle altın aranacaksa bırakm altın bulunduğu tepelerde kalsın" şeklinde tepkilerinı dile getiriyorlar. Kızılay'ın tesisleri • (AA) İstanbul - Türkiye Kızılay Dernegi Kartal Şubesi'nin, Samandıra'da sağlık ve eğitim tesisleri açacağı bildirildi Kızılay Kartal Şubesi Ba?kanı N. Remzi Dinçer, Samandıra girişinde Şeker Bayramı'ndan sonra temeli atılacak tesisierde, sağlık hizmetlerinin yanı sıra, biçki-dikiş, muhasebe, bilgisayar, hahalık kurslanmn da yer alacağmı bildirdi. Toplam 3.500 metrekare alanda, 6 katlı inşa edilecek tesislerin 3 katı sağlık ünitelerine, öteki katlar da eğitim ve sosyal etkinliklere ayrılacak. Tesislerin, 7 milyar liraya mal olacağı bildirildi. Utku Varlık'ın sergisi •KültürServisi- Utku Varbk 10 nisandan başlayarak Galeri Nev'de 36 eserden oluşan son dönem çalışmalannı sergileyecek. Varlık'ın bundanönceki Ankara sergisi yıne aynj galeride 3 yıl önceaçılmışü. Utku Varlık. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Beaux Arts de Paris"den mezun oldu. Bundan sonra Paris'e yerleşen Varlık, 1965 yıbndan başlayarak Türkiye, Fransa, Avusturya. Almanya ve İspanya'da 36 kişisel sergi açü. Son kişisel sergileri ise geçen aylarda Neuchatel, İsviçre ve Rennes. Fransa'da açıldı. Sanatçının İstanbul ve Ankara Resim-Heykel Müzeleri ve Bib)iotheque Nationale de Paris'nin yanı sıra Madame Alix de Rothschild ve MonsieurJean-Luc Barthalemygibi ünlü koleksiyonlarda eserleri bulunuyor. i — J AA (Trabzon) - Trabzon'da "Yeşil Kart" uygulamasının altyapısını oluşturmak ve devlet hastanelerinin yükünü azaltmak için her semtte poliklinik açılması çahşmalan başlatıldı. Trabzon Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Usta, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin merkezi durumunda olan Trabzon'daki hastanelerin yükünün her geçen gün arttığına dikkati çekti. The Economist dergisinde Tek az kadın iş hayatında yükseliyor. Bu işverenlerin de kaybı' deniyor Yükselmenin ilk şaıiı, erkek olmakHaber Merkezi - "Pek az kadın iş hayatında yükselmeyi başanyor. Ama bu sadece onlann değil, iş- verenlerinin de kaybı. Yönetici statüsünde kadınlan işe ahn, bunlan yükseltin, onlan şirket içinde tutmak için uygun koşulla- n yaratın, sonuçlannı kâra geçti- ğinizde göreceksiniz." The Economist dergisinde "Yönetimde Kadınlar" başlığıyla yayımlanan yazının girişinde böyle denilivor. Bundan sonrası- nı birlikte okuyalım: Çekmecenizdekj kartvizitlere şöyle bir gözatın. Bunlann içinde işkadınlanna ait üç ya da dört karta ancak rastlarsınız. Ama bu sadece sizin için geçerli değil. Bu yazının yazan iki yıldıriş dünyası muhabi- ri olarak çalışıyor. Bu iki yıl içinde yüzler- ce erkekle konuştu, ama konuştuğu işka- dını sayısı sadece ikiydi. Bu, çok düş kıncı, ama şaşırtıa olma- yanbirdurum. Batı dünyasının işgücünün yüzde 40"ını kadınlar oİuşturmasına rağ- men çalıştıklan şirketler bu kadınlann pek azmı üst görevlere atıyorlar. Avrupa ülke- leri ve ABD'de şirketlerin yönetım kurulu üyeliklerinin sadece vüzde 2"si kadınlann elinde. Büyiik şirketlerin başındaki kadın- lar da kendi bilek güçleriyle bu görevlere gelemiyorlar, California'da bir banka olan Golden West Fınancıal'ın yöneticisi Marion Sandler adlı bir kadın. Ama Ba- yan Sandler bu işi kocasıyla birlikte yürü- tüyor. Kan koca bankayı ortaklaşa satın almışlardı. VVashıngton Post gazetesinin geçen yıla kadar yönetım kurulu başkanı Katherine Graham'dı. Bayan Graharrfa gazete babasından miras kalmıştı; geçen > ıla kadar gazetevi yönetti. sonra da kendi yenne oğlunu getirdi. Şirketler yetenekli kadınlan işe almayı ya da bunlan görevierindeyükseltmeyi is- temiyorlarsa burada kaybeden sadece kadınlar değil. Diyelim ki kadınlann çogu erkekler kadar yöneticilik görevlerinde başanlı. Kadınlan görevlennde yükselt- •meye yanaşmayan şirketler demek ki elle- rindeki yeteneği \an yanya sınırlıyorlar. Son zamanlarda üniversite mezunlannın toplamı içinde ABD'de 52'si. Avrupa ül- kelennde de yüzde 44'ü kadın. Bunlan işe almayan şirketle'. birkaç yıl içinde daha akıllıca davranan rakıplerine kıyasla elle- rindeki yetenekli çalışan kalitesinin düşük olduğunu göreceklerdir. Bugün neden yüksek görevlerde yöneti- ci kadın sayısı bu kadar az? Üniversite mezunu kadın sayısı ancak son yıllarda bu kadar fazlalaştı. ABD'de üniversite mezu- nu kadın sayısının erkeklere eşitlendiği ilk yıl 1980'dir. Bu kadınlar şimdi 30'lannda. Yönetim kurulu üyeliği elde edebilmek için ise önlerinde daha 15 vıl var. Ama iş bu kadarla kalsaydı, bugün orta derecede kadın yönetici sayısı daha fazla olurdu. Ne yazık ki bunlann sayılan öyle fazla de- ğil. 1989'da Amerikan Nüfus Dairesi'nin bir araştırmasına göre ABD'de yılda 50 bin ile 75 bin dolar arası para kazananla- nn sadece yüzde 18'i kadındı. 75 bin dola- nn üstünde maaş alanlann da yüzde 12'- sinin kadın olduğu saptanmıştı. Bunun çok açık bir nedeni e\ lilik ve an- neliğin getirdiği koşullar. Çocuklara bak- mak. aile düzenini yürütmek, çok yoğun çalışma gerektiren bir işte çalışmak ve aynı zamanda hareketli bir sosyal yaşam sür- mek kadınlar için çok güç. Bir İngiliz besin maddeleri kuruluşu olan Booker grubu- nun muhasebe müdürü Lucy Heller "Yüksek görevler hep evli olan erkeklere göre biçilmiş" diyor. Bu konuda çarpıcı rakamlaı İngiliz Yö- netim Enstitüsü'nün verilerinden anlaşılı- yor. Bu enstitünün üyelerinden yüzde 93'ü evli erkekler; buna karşılık üyelerin sadece \üzde 58'i evli kadınlar. Amerikalı yöneti- ciler arasında 40 yaşında çocuk sahibi olan erkeklerin oranı yiizde 90, kadınlann yüzde 35. Aile yaşamıyla mesleğini birleş- tirmek isteyen hırslı kadınlar için bu çok düş kıncı bir tablo. Bunun suçu kısmen ışverene ait. 1950'- lere kadar pek çok şirket, evli kadınlan kesinlikle işe almıyordu. 1984'te Uniıed Airlınesşırketi. evlenen hosteslenn işlerine son verdiği gerekçesiyle açılan bir tazmi- nat davasını kaybettı. Bugün bile bazı şir- ketler evli kadınlann kendilerinı işlerine erkekler kadar veremeyeceklen görüşün- deler. Bunda belki de kısmen haklılar. L'nile- ver fırması, yaptığı bir araştırmada beş yıl içinde şirkete giren üniversite mezunu er- keklerin yansının ışi bıraktıklannı ancak işi bırakma oranının kadınlar arasında dörtte üç olduğunu saptadı. Bunun bir ne- deni kadınlann erkeklere kıyasla yaşamla- nnı nasıl geçirmek istedikleri konusunda birden çok seçenekleri bulunması. Buna karşılık erkekler kendilennı sadece çalış- maya koşullamışlar. Erkek kolay kolay evde oturmayı yeğlemiyor. Ama kadın, kendini geçindirecek bir eş bulduğu anda işi bırakabilıyor. Burada bir nokta var. Kadın işte kendi- sine hak ettığı değerin verilmediğini düşü- nür ve yükselme umutlannı yitirirse yaşa- mına başka türlü biçim vermeye kolaylık- la vönelebiliyor. Ama durum yavaş yavaş değişiyor. 1978'de ABD'nin en önde gelen şirketleri arasında Fortune dergısının yaptığı bir araştırmada 6 bin 400 en yüksek para alan yöneticinin arasında sadece 10 tane kadın bulunduğu saptanmıştı. Ama 1990'da, daha az sayıda şirkette 4 bin üst düzey gö- revli arasında kadın sayısının artüğı, 19'a çıkmış olduğu görüldü. Bir şirket kadınlann yeteneklerini daha etkili bir biçimde kullanmak istiyorsa ne yapabilir? Bazılan kota sistemi uyguluyor. örne- ğin Pitney Bowes adlı büyük şirkette ata- malann yüzde 35'inden kadınlar, yüzde 15'inden de beyaz olmayan ırktan olanlar yararlanıyor. Bazı şirketler ise buna ben- zer sistemlerin uygulanmasında başanh olan yöneticilere ikramiye veriyorlar. Ör- neğin Baxter International. ne kadar çok kadın daha yüksek bir göreve atanırsa yö- netidlerine o kadar yüksek prim ödüyor. Aynı durum Tenneco için de geçerli. Bu uygulamalann amacı iyi de olsa ban yönlerden yarardan çok zarara yol açabi- liyorlar. Örneğin bu tür bir aynmcılıkta eğer sadece kotayı doldurmak kavgısıyla bir kadın. kendisinden daha yetenekli bir erkeğj geride bırakıp göreve atanıyorsa o zaman şirket zarar görüyor. Monsanto adlı fırma daha çok kadın ve azınlık toplumlan üyelerini istihdam et-I mek için başka yollar deniyor. En yaygjıt olarak denenen teknik ise "duyarlılık eği-; timi." Monsanto çalışanlan bir günlüğür ne ya da daha uzun süreli kurslara tab» tutuluyorlar. Bu kurslarda cinsiyet ve ırk konusunda herkes görüşlerini açıkça söy-l lüyor, gayet açık tartışmalar yapılıyor. Insanlar duygulannı dile getirerek bir an- lamda bılinç altında yatanlan da bilinç üstüne çıkanvorlar. PLASTÎK AMELtV ATTA SON GELİŞME - Cardiff Üniversitesi'nden kimya gazetesinde yer aJan haberde bu köpüksü ve esnek maddenin Cosmeşl olarak adlan- araştırmacısı Dr. Ray \\inter, kaza kurbanlarının plastik ameliyatlarında kullanıl- dırıldığı anlatıldı. Cosmesil biçim verilmesi güç ve sert yapay derinin yerini almak mak üzere geliştirdiği yapay deri ve yapay gözle birlikte göriilüyor. The Observer üzere geliştirildi. Atmosferdeki metan gazi hızla artıyor 1 BİROL ÜZMEZ (ZonguJdak) - Zon- guldak İl Sağlık Müdürü Dr. Kısmet Tığ- lı, TTK'ya ait 16 adet havalandırma per- vanesinden günde ortalama 56 ton metari gazmın atmosfere salındığını beiirtti. Zonguldak ilindeki atmosferde metan, ölçümlerinin yapılmadığını kaydeden Kısmet Tığlı, dünyada metan gazi kon- santrasyonunun sadece buzullardaki hav» kabarcıklan içerisindeki artışı gözlemek şeklinde yapıldığını söyledi. Dr. Tığlı, bu- zullarda yapılan ölçümlere göre 200 yıl önce metanın artmaya başladığı ve özel- likle 100 yıl içerisinde hızla artuğının göz- lendiğini sözlerine ekledi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan İl Sağlık Müdürü Kısmet Tığlı, Zonguldak atmosferinde metan gazi ölçümlerinin ya- pılmadığını. ancak TTK'ya ait maden ocaklannın ocak içi kirli havanın havalan- dınlması esnasında Zonguldak atmosferi- ne saldıklan kirli hava içerisinde %1 ora- nında metan gazi olduğunu belirledikleri- ni söyledi. 16 pervaneden günde ortalama 56 ton metan gazının atmosfere salındığını kay- deden Tığlı. bu miktann "Hava Kalitesi Korunması YönetmeliğT'nin kabul ettiği parametrelerin üstünde olduğunu bildir- di. Pervanelerin meskenler arasında yer al- dığını belirten Kısmet Tığlı, metan gazi salınımında. metanın havadan hafıf olma- sı nedeniyle atmosferin üst katlanna hızla yükseldiğinı söyledi. Kabağm, cadıları ıızaklara yollavan tadıNEVVAL ÇtZGEN (İstanbul) - Kabakgiller takımmdan 100 cinsi ve 850 türü içeren familya içinde hıyar, kavun, kaipuz da var. Yazlık kabak grubu olan sakız ve Girit kabağı sevilen zeytinyağlı yemeklerden. Kış- Iık olarak balkabağı ve kestane ya da helvacı kabağı kullanınz. Süs kabaklan grubunda ise vezirkülahı. parmakkabağı gibi değişik bi- çimli çeşitleri olan sukabağı da söylenmeden geçilemez. Testi, lamba. kuş yu\ası, müzik aleti olarak da kullanılan kabak ıçın XIV. >üz- \ılda İbn-ı Batuta. Seyahatnamesi'nde Sudan, Nijerya ve Mali gezisı sırasında gördüklerini şöyle aktanr. "Yağ bir şehirden diğerine büyük ka- baklar içinde nakledilir. Bu kabaklar bi- zim memleketteki küplenn hacmindedir. Sudan ülkesinde vetişen kabaklar çok bü- yük olur. Bunlardan çanak gibi kap kaçak yapılır. Mesela. bir kabak ikiye bölünerek iki çanak yapılır ve etrafı nakışlarla süsle- nir. Dir zenci seyahate çıktığında, köle \e cariyeleri yatağını \e yeme içmede kullan- dığı kabaktan yapılmış kaplan yüklenerek kendisini takipederler." Anadolu'da, Afrika'da kabak, içecekler için su taşıma aracı olarak kullanılmakta- dır. Nar, kabak gibi çok çekirdekli meyve ve sebzeler genelde bereket sembolüdür. Kabak çekirdeğı ülkemizdeçok sevilen bir kuruyemiştir aynca. Fransızlar, Italyanlar tarafından sevi- len. balkabağı ve helvacı kabağıdır daha çok. Güzel risottolar yıyebılirsiniz. Mek- sıka'da renk renk boyalı. işlenmiş kabak- lar ev eşyası olarak çok sevimlidir. İngiliz ve Amerikalılar için balkabağı sembolik anlamlar da içerir. Cadılar Günü (Hallo- ween). ekimin son gecesı bir bayram ola- rak kutlanır. Cadılann ve şeytanların ruhlannın büyülü süpürgelen>îedün\a\a geldiğine ınanılan gecenin çok eski bir geç- mişi vardır. Toprağa bağımlı yaşayan bir kültür sonucu ya>ılan bir batıl inançtır. Çitfçiler tarlalannda bü\ük ateşler \akar ve eski şarkılar sö> lerler. Hayvanlann dışanda olmamasına çok dikkat edılır ve ahînn kapısına bir üvez dalı asıhrmış. Üvezin. kötü ruhlan \e ca- dılan uzaklaştırdığına inanılırmış. Son yıl- larda çılgın partilerin. çocuk kıyafet balo- lannın yapıldığı Cadılar Bayramfnda balkabağından yapılmış birçok kek. tatlı \e börekler \enir. Evlerin pencerelerine cadı mak> ajı \ apılmış büyük balkabaklan asılır. Jack-o"-lantern denilen bu kabakla- nn ıçi oyulmuş. göz ve ağız boşluklan bi- çimlendırilmiştir. İçinde mumlar yanar. Gözlerinden alevler saçan bir cadı! Bunun moderninı isterseniz plastikten yapılmış \e içinde ampul yanan bir tane satın alabilırsiniz. Kabak yemenin cadılan sizden ne ka- dar uzak tutacağını bılemiyorum. Ama bildiğim, vücuttaki hücrelerin oluşturul- masına yardımcı A \itamini ve yaralann iyileşmesini hızlandıran. vücut direncini arttıran C vitamini bakımından zengin oluşu. Yazımız kaljak tadı vermeden size tarifimizi vereiim. KABAK KAVURMALITURTA (4kişilik) Malzemesi: 1 paket hazır milföy hamu- ru, 1 yumurta sansı, 800 gr kabak, 20 gr toz şeîcer. 3 çorba kaşığı badem (ezilmiş). 2 yoımurta, 10 cl taze kaymak. 1 çorba kaşı- ğı tarçın. Fınnda yağlı kâğıt içinde doğranmış balkabaklannı pişirin. Pişince çatalla iyice ezin. Kaymak, badem, çırpılmış yumurta- lan, şeker ve tarçını ekleyin. Bir tepsiye döşenmiş yufkalann üstüne bu pürenin 2 3'sini dökün. Sakladığınız 1 /3'i ile yuf- kanın üstünü süsleyin. Enine ve boyuna bıçakla kare şekli verin. Yumurta sansını ince bir fırçayla üstüne sürün! 180 derece ısıda fınnda 40 dk. pişirin. Afiyet olsun... 'Kanseriıı istatistiği çıkarılmalf CLMHURİYET (Adana) - Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu 2. Başkanı Prof. Dr. Şevket Ruacan, toplumu sosyo-ekonomik açıdan önemli ölçüde etkileyen kanser hastahğına ilişkin istatistiki verilerin elde edilebileceği bir araştırma merkezi kurulmasını istedi. Şevket Ruacan, Tür- kiye'nin hastalıkla ilgili uluslararası istatistiklere veri suna- mamasını "eksiklik" olarak değerlendirdi. Kanser Haftası nedeniyle Çukuro- duklannı bildirdiler. va Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Adana Şubesi tarafından "Türkiye'de Kanser" konulu iki günlük toplanu düzenlendi. Ünher- sitenin büyük amfisinde yapılan top- lantının açılış konuşmasını yapan bilim adamlan ve verem ile ilgili ku- ruluş -ve dernek temsilcileri. ülkede istatistiki incelemelerde bulunacak bir "Kanser Merkezi" açılmasını is- tedi \e bununla ilgili üzerlerine düşe- cek görevleri üstlenmeye hazır ol- İlk konuşmayı yapan Türk Kan- ser Araştırma ve Savaş Kurumu Adana Şube Başkanı İlhan Tuncer. dünyada kanser hastalığının büyü- düğünü belirterek ülkemizde hasta- lık boyutunun belirlenememesinin sıkıntıya yol açtığını ifade etti. Tun- cer, toplantı sonunda elde edilecek verilerin yazıh olarak değerlendiril- mesınıönerdi. Türk Kanser Araştırma \e Savaş Kurumu 2. Başkanı Şevket Ruacan. kanser hastalığının toplumu sosyo- ekonomik açıdan önemli ölçüde et- kilediğini anlatarak tüm yaş ve grup- tan insanlan ilgilendirdiğini söyledi. Bulgaristan \e Yugoslavya'nın, hat- ta ekonomik ve sosyal düzeyleri da- ha düşük ülkelerin dahi uluslararası istatistiklere kanserle ilgili veri suna- bildiklerine de dikkat çeken Prof. Dr. Şevket Ruacan, "Ancak biz bu- nu dahi yapamıyoruz. Elbette bu bil- gilere sahip olunmadığı için hastahk karşısında tam anlamıyla sağlıklı ve yerinde önlemler ahnamıyor. Bu bir eksikliktir" değerlendirmesini yaptı. Kanser merkezi Ankara Patolojı Derneği Başkanı Prof. Dr. Dinçer Öğün. Türk Onko- loji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nijat Bilge, Çukurova Cniversuesi Rektö- rü Prof. MithatÖzhan veTıp Fakül- tesi Dekanı Prof. Dr. Tuncav Öz- gün de konuşmalarında, istatisti- ki amaçla bir "kanser merkezi" oluşturulması görüşünü destekleye- rek, temsil ettikleri kuruluşlann bu- nun için yardıma hazır olduğunu vurguladılar. Açılış konuşmalanndan sonra üniversite korosunca verilen minık konserden sonra Tıp Fakültesi Bal- calı Hastanesi'nde Meme Hastahk- lan Tanı Merkezi'nin açılışı yapıldı. Bir mamografi cihazının da bulun- duğu tanı merkeziyle meme hastalık- lanna önceden tanı konularak teda- vide izlenecek yolun belirlenmcsı sağlanacak. Kanser Haftası dolayı- sıyia üniversitede dün. "Türkiye'de Kanser Sıklığı" adlı panel ile "Kan- serin Sosyal ve Ekonomik Yönü", "Türkiye'de Kanser Tanı ve Tedau Merkezlerinın Dağılımı \e Standar- dızasyonu" konulu konferanslar d^. düzenlendi. 900 900 900 BJLGI YARIŞMASI RÜYAURINIZDAKİ OTOMOBİL SİZİN OLACAK! Çevirin 900 900 900 ü soruları bilin, muhteşem Opel Vectra'yı siz kazanın. Bu yorrsma Milli Ryanso Maresi'nin 30 03.1992 tarih B.07.1.M.P.I.0.13.00.02/727-3830 so- f\h izniyle düzenleıımıslif. Noter huzurunfo tekılecek kurada kozanotat toliMi 9.5.1992 günü Hürrıyel gazetesinde ilon edilecektir. Kamponyodan doğiKak tüm vergflef lalihliye aiitir. Türkiye'nin her yerinden servislerimizin 1 dalcikosı 5833 R'dif. Ortalomc servrs süresi 3-4 dakikadır. AJo Bilgi P.K. 16 lorabya/lsl.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle